23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 Aralık 1963 CUMHURÎYET DIŞ DÛNYADA BTLJGSİÎN Tiirkiyenin tutumu neden haklı? makarios, kendi dahll, Rnmların müesses Anayasa rejimi aleyhlndekl sornmlnlnk dnygnsundan nzak davrsnıslanna bir set çekmek amaeıyls Ankaranın giris tiÇi samimi Te dostâne her teşebbüsü. «Kıbnnn icİJlerine kanşıldığı» gerekçesiyle reddetmeyi itiyat haline getirmişttr. Milletlerarası bnknk bllfislnden yana nasipsiı oldngn anlaşılan Kıbrıs Rnm Liderliğinin, Türklyenin enerjik askeri müdahalesi karsısında, aynı hatalı gerekçe ile şimdi de Gİivenlik Konseyine başvurduğnnn gSrüyoruz. AB E RL E R Hdçfı'seler Federal Almanya Başbakanı temas ve görüşmelerine devam ediyor BAK.Ş Ludwig Erhard L. B. Johnson ile görüşmek üzere Âmerikaya gitti Washington Bonn daha çok Doğu Batı münasebetlerînde yumuşama temini üzerinde duracak Bonn 27, (a.a. Radyo) Başbakanlık görevine b aşradığından bu yana iklli temas ve Körüşmelerine devam eden Prof. Ludwig Erh ard, beraberinde Dışişleri Bakanı Gerhard Schroeder olduğu halde bugün Ameri kaya hareket etmiştir. Federal Hükümet Başkanı. Teksastaki çiftliğinde N'oel ' tatilini geçiren Baskan Lyndön b. Johnson ile görüşecektir. n üzerınde duracaktır Esnek politika Erhard bundan önce, Pariste Fransa Cumhurbaskanı GeneNükleer denemelerın kısmen yaral De Gaulle ile görüşmüş, Bonn'da ise İngiltere Oışişleri •;aklanması ile ilgili Moskova ar.dBakanı Richard Butler'i kabul etmişti. Başbakan Erhard laşmasından sonra, Washington Amerika seyahatinden sonra yeni yıluı ilk ayında Londra v e Almanyayı haberdar etmeden anRomayı ziyaret edecektir. ' laşraa yapmamak ve Doğu Berlin Sıyasi gozlemcilerin oybirliği ile hükümetine uluslararası alanda bir ki görüşmelerin yeniden başlama değer kazandırmamak veyR bu işaret ettiği üzere, Brükseldeki tası imkâniarı ile ilgili olarak son za hükümeti tanımamak hdsusunda i rım poütikası müzakerelerınin ba; şarıya ulaşması Federal hükümet manlarda yaptığı temaslarm sonuBonn hüküme başkammn durumuna bir özellik cunu açıklıyabilecektir. Schroe tine teminat vermiştir. Başkan der'ın bir yandan, Fransız Alman I verecektir. bunlann dışında bir ; Brüksel müzakerelennin sonuç işbirliğini yürütürken öte yandan, şey söyliyeceğini gösteren bir beAngloSakson ülkelerle mumkün lirti yoktur Fakat, Başbakan Erlanmasında Fransanın oynadığı rolu de belırten Alman çevreleri, volduğu kadar sıkı münasebetler de v"". Adenauer'den a m ettırmek ıstediğini ifade edeAlman heyetinin bir uzlaşmaya ! varmak, özellikle gümrük tarifele ceği sanılmaktadır. Nitekim, InDışişleri Bakanı Butler'in rinin yüzde 50 nısbetinde indiril giliz mesini öngdren «Kennedy teklifle Bonn'u ziyareti sırasında bu tuturi» adı verilen gümrük tanfeleri mun bir örneğı verilmiştir. ve tıcaret genel andlaşması (g.a.t.t) Erhard Johnson görüşmelerinmüzakerelerine hazırlanmak üzere de aadece iki memleketi ilgilendi; «altı» ların dayanışmasını sağlamak',ren meseleler şuphesiz ele alınaiçin gosterdiği iyimser metanetin caktır. Fakat ana konularda ( çok önemi üzerinde durmaktadır. taraflı nükleer kuvvet kurulması, Avrnpanın siyasi birleşmesi ileri savunma stratejisı, AvrupadaBaşbakan Erhard, bu konuda ' ki aitı Amerikan tümeninin mu Başkan Johnson'un ileri sürebile, hafazası) mutabakat mevcut bulun ceği endişeleri yatıştırabileeek, Dış | duğundan, ıki devlet adamı daha işleri Bakanı Schroeder de Avru çok doğubatı raünasebetlerinde panm siyasi birleşmesi konusunda yumuşama elde edilmesi imkSnla „ • Makarios'un sinsi T oyunu Kıbrıstaki son gelişmeler Başpiskopos'un "Megalo idea,, sı olan ılhak hayolini gerçekleştirmek için yarattığı gerginliğin sonucudur ••ı Y a z a n •• t •«•• • •> • Tezaflar firkiye yalnu güzel Jkllml, tnristik hazineleri, tarihl şn'su bn'sn ile değll, tezatlariyle de daima dikkati çe Tehlikeye giren tnüesses Anaya<sa rejlml olduğundan, Türkiyenin daha önceki teşebbüslerini ve son müdahalesini «Kıbnsin içişlerine karışma» addetmek, milletlerarası hakuk bakımından tamamen mesnetsiz ve imkânsız bir görüştür. Zira Kıbrıs Anayasasının esasları, milletlerarası bir anlaşma (Londra ve Znrich) ile tesbit edilmis ve bnnlar. Türkivenin de taraf oldağu bir anlaşma (garanti) ile teminat altına alınmıstır, Binaenaleyh, Makarios ve arkar daşlarının işi tedhişçilige kadar götürerek tâdile çahştıkları Kıbrıs Anayasasının temel maddeleri ile alâkalı her tasarruf, Türkiyeyi de alâkadar eder. Kıbrıs Anayasssının 182 nci mad desinin birincl paragrafı »ynen şöyledir: «Bu Anayasanın 11 şubat 1959 tanhli Zurich Anlaşmasından ithal edilmiş bulunan ve üçüncü ekınde gösterilen maddeleri ve nın temel maddeleri olup hiç bir suretle gerek değiştirme, gerek ilâve veya gerekse kaldırma IUretıyle tâdil edilemezler.» öte yandan, gene Kıbns Anaya•ısınin 181 inei maddesi bükümlerine göre, sureti ek1 olarak bn Anayasaya eklenmiş bnlnnan ve Cumhnriyetin bağımsızlıfını, toprak bütünlüğünü ve Anayasasını teminat altına alan ve Kıbns, Türkiye, Inçiltere ve Yunanistan arasında aktedilen Garanti Anlaşması, Anayasa bükmünü haizdir. Garanti Anlasmaaınııı birinci maddesi ile de Kıbrıs Cnmhuriye ti «istiklâlinin, toprajc bütünlüğünun ve emniyetinin muhafazasını ve teşkilâtı esasiyesine yani Anayasasına riayeti temin •tmeTİ» taahhüt eylemektedir. Makarios ve Küçiik 1960 yılında bağımsızlık anlasmasını imzalıyorlar Kaybolan lyüruerUk Hılmi YAVUZ Geçen hatta içinde köhnemiş bir büyük hayalin, bir «Megalo Idea» ııın Kıbrısta budalaca bir çaba ile yeniden hortlatılmaya ça İışıldığı görülmüştür. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios'nn vazgeçilmeı bir inatla devam ettirmeye savaştığı bu «Megalo Idea» Kıbrısta Türk ve Rnm cemaatlerini yeniden birbirine düşürmüş, başkent Lefkose insanların birbirlerini ö l dürmek için merhametsizce pnsu kordufn bir korkn ve anarşi şehri haline gelmistir. Aslında Türk ve Rum cemaatleri arasmdaki bu düşmanca ıkilik, herkesın çok ıyi bildığı gıbi yeni değildir. Ancak 1959 da ımzalanan Zurich ve Londra anlaşmalarından v e 1960 yılında Kıbrısın bağımsız bir devlet olmasından sonra gerginliğin yavaş yavaş ortadan kalkacağı ve bu ıki cemaatin bir ulkenin vatandaşı olarak barış içinde ve kardeşçe yaşıyacaklan konusundaki iyimser tahmınler boşa çıkmıştır. Tabiatiyle cemaatler arası duşmanlık, kin ve gerginliğin maddelerin kısımları bu Anayasa | V r C I S X İ l T l Q I O n UIT daha esnek olan görüşünu ıfade etmek istıyecektir. Böylece Erhard, Dışişleri Bakanının doğu blokuna karşı uygulanmasım tavsiye ettiği esnek politikayı nasıl anladığını ve noel münasebetiyle batı Berlinlilerın şehrin doğu kesimindeki ya kınlannı ziyaret etmelerinl sağlıJohnson, tasarruf ve dış yardun çabalarının yan anlaşmanm bu çerçeve ıçine takviyesi için bir komisyon kurdu.. girip girmediğini söyliyecektır. Sö zü geçen anlaşma, batı Berlin senatosu (hükümet) ile doğu Berlin VVashington 27, (a.a. A.P.) dım programının bir maddesi Ame makamları arasında aktedilmış olAmerika Bırleşık Devletleri Tica rikan hükümetine, Rusyaya ihra masına rağmen, Bonn hükümetinın ret Bakanhğı, her biri 20,320,000 cat yapacak Amerikan tahılcüarı. önceden tasvibi alınmıstır. dolar tutannca iki pa«i tahıl n a m a l ! K»rantil«r sağlama hakPolitika ve para ihracında bulunabileceginin Sov. kını veriyordu. Ancak bu garanti, Fedeıal hukumetin bazı uyelebildirildiğini açık Amerika Baçkanının milli menfaatler bakımından bunu uygun görjri, doğunun almış olduğu insanî lamıştır. mesi şartına bağlanmıştır. kararlann karşılığında batınin tiNihayet, benüz tamamen atlatı Bu ihracat, birkaç ay once bu Dış yardım programı, geçen carî ve malî kolaylıklar sağlamaçeşit ticari muamelelerin yapıl. laraamıs olan bngünkü bnbran Meclisince sının mümkun olduğunu ımâ etmiş dolayısiyle herkegin malümn ha masını mümkun kılan karar çer kabul edilmiştir ve Senatonun tas. \ tir. Yüksek kademelerin «politika line gelen Garanti Anlaşmasının çevesinde yapılacak olanlann ilki vibinden de fazla bir güçlükle para ile satılmaz» demelerine rağ dördünefl maddesi de aynen »öykarşılaşmadan geçeceği tahmin o men, doğu Berlin, noe münasebeti ' ile duvarı »ralamakl» tesebbüsü elunmaktadır. ledir: buğday satmıştı. Bu sa«Isbu anlaşma hükümlerinin ih tışlar sırasında. Ticaret Bakanhğı, öte yandan Başkan Johnson. ta le almış ve bir görüşme kapısı a sarruf yoluna gidilmesi v yardım çılmıştır. lâli halinde Türkiye, îngiltere ve J jh'raç maddesinin miktarını bildFr. kuvvetlendirilmesi Şimdiye kadarkı konuşmalar a Yunanistan, bu hükümlere riaye1 meksizin ynlnızca dolar olarak dış yardım programım racı olarak kullanılan şahıslar tati temin etmek maksadiyle lürafından yapılmıştır. Fakat, Uene i zumlu tesebbüs ve tadbirlerin itBakanlığı, alıcılar ve ral Lucius Clay ile batı Berlin Betihazı kendi aralannda isti»a bedelinin ödenme şekli hakkında komisyon kurmuştur. Baskan Johnson, Dısısleri Bakan lediye Başkanı Will Brandt gibi reyi Taadederlcr. da bilgj vermemişti. hğı Müstesan Georg* Ball'u bu Amerikalı ve Alman siyaset adam Müsterek veya danısma yoluyla Hatırlanacağı üz»re, önümüıde I komjsvonun başkanlığına getirerek lannın «gerçeğin idraki» adını ver , , . bir hareketin ifasının gayri müm ki 30 haziranda sona erecek olan ,.,.;.. . . . . . , . . . u , : t , ; dikleri safhaya yol açılabilir. Was\ kendisinden üç hafta içinde bütün kun olması halinde, garanti eden mali yıl içinde ele ahnan dış yardış yardım kaynaklanndan e n ye hington yöneticileri, Bonn hükü üç devletten her biri, münhası i . . terli ve en etkili şekilde yararla., metine «doğu batı istişarelerinde ışbu anlaşma ile müesses oi j o e s a r e t l n l kendinde bulamıyacak nılabilmesini sağhyacak yolları; Almanyayı ilgilendirebilecek nokzamı yeniden tesis etmek rapor vermesini taları bildirmeyi vaadetmiştir. Febelirtecek bir ne mâtuf hareket hakkını mahfuz deral hükümet başkammn da, Al Ynkarıdaki gerçekler karsısın istemiştir. tutar.» da Güvenlik Konseyinden yapma Johnson komisyona ekonomik v « m ! " görüşlerini Amerikalı partö Görülüyor ki, Kıbrısın vecibe sı beklenen. Kıbns Rnm Liderliği as keri yardım programlarını genişl nerlenne bıldırerek bu mekanızleri ve Türkiyenin hakları en ufaknin müracaatını reddetmektir. bir şekilde incellyerek bunlann mayı harekete geçirmek isterligi an b i r . . t e r e d d ü d e m a n a l vermiyeoek Ama Birleşmis Milletlerde men kuvvetlendirilmesı için takip edi laŞ'lmaktadır. Şurası da muhakşekilde açık ve mçiktir. Hiç bir faatler ve hislerin sağdnyn ve lecek yolları araştırmaları husu kaktır ki, Alman gorüşleri, doğu • akh basında insan, Türkiyenin te'adalete galip geldiginin misâlleri sunda'direktif "vermiştir. Başkan • b a t l münasebetlerini etkilemekte şebbüsleri ve müdahalesinin gaylçoktnr. dıs yardım personelinde azaltma gecıkmıyecektır. ri mesru olduğuno ileri sürmeki Kavhan SAGLAMER yapılmasını isVsmistir. Rusyaya 41 milyon dolariık Amerikan buğdayı sotılacak «Berlin Duvarı» neden aralandı ? Doğu Alman Hükümetinın Noel münasebetiyle Doğu ile Batı Berlim ayıran «Berlin Duvarı. nı aralamaıı ve 400.000'e yakın Batı Berlinlinin Doğu' dakı akrabalanm ziyaretlerine iıin vermesi, görünüşte Doğu Batı gerginliğinin azalmasına yol açacak olumlu bir davranış sayılabilir. Şimdiya ksdar Doğu Berlin'i ideta tecrit edilmis bir şehir haline getiren Doğu Almanyanın komünist idarecilerinın böyle bir karara varmalarını ilk bakışta yadırgamamak mümkun değildir. Zıra ikiye bölünmüş şehirde oynanmakta olan bu insanhk trajedısine, Doğu Alman Hükümetinın mâkul bir son verilmesini ıstediğini sanıp aldanmamak lâzımdır. Çunku mesele, Almanyanın bırleştirilmesi noktasında düğümlenmektedir. Doğu Alman Hukumetinın kendi halkına hür ve bağımsız bir seçme hakkı tanımak nıyetinde olmadığı bilindiğinden, duvarın aralanmasını, Doğu ile Batı arasında yeni siyası anlaşma ortamı hazırhyacak bir teşebbüs saymak hatalı olacaktır. Bu hareketi, Doğu Berlin halkının, Ulbricht idaresine karşı duyduğu memnuniyetsızliğin hissedilir bir şekilde artmış olmasına bağlamak daha akla yakın gelmektedir. Ulbricht, Berlin Duvannı aralamak ve Batı Berlinlilerin Doğudaki akrabalannı ziyaretlerine imkân tanımakla, Doğu Alman halkını hiç değilse bir dereceye kadar yatıştırabileceğini ve sempati toplıyabileceğini düşünmüş olsa gerektir. Tabii bunu ayrıca bir siyasi propaganda amacına bağlamak mümkündür. Fakat ne olursa olsun, Noel münasebetiyle Batı Berlin halkının telörgüler ve silâhîı sınır muhafızlan arasından Doğu kesımine geçmesini, ziyaret günlerinde cezaevlerine giden mahkum ailelerine benzetmek hatalı olmıyacaktır. Cezaevi gardiyanı Ulbricht'tir ve kapılann 8 ocak 1964'e kadar açık olduğunu söylemistir. 8 ocak aksamı Doğu Berlin cezaevlnin kapılan yeniden kapanaeaktır. zoraki tahriklerle devam ettirılmesini «Megalo tdea» lan için bulunmaz bir fırsat sayanların başında şüphesiz başpiskopos Makarios gelmektedir. Makarios'un «Megalo 1dea> sı, Kıbrısı eninde sonunda Yunanistana ilhak etmektir. Bu yuzden Adayı bağımsız bir devlet olarak teminat al tına alan garanti anlaşmalan İle Makarios'un hayalleri arasında büyük aykırılık vardır. «tlhak» tezı, Zurich ve Londra anlaşmalan ile kurulmuş olan «müesses nızam» la çelısmektedir. Görünüşte garip olan cihet, bir ülkenin cumhurbaşkanın bizzat kendisinin de im zasiyle sorumluluğuna kapıl dığı anlaşmalarla kurulmuş olan devlet düzeninin değiştırılmesı için, açık, ya da kapalı oyunlarla var gucunü harcamasıdır. Fakat Makarios için Kıbrısın bağımsız bir devlet olmasının bir önemi yoktur. Başpiskopos, marazl ve ateşli bir hayalcilıkle umutlarını Kıbrısı Yunanıstanm bır parçası olarak gormeğe başlamıştır ve bunu gizlemek gereğini de duymamıştır. Nitekim Enosısci Rumların, bu son komitacılık çılgınlığını bizzat başpiskoposun ustaca hazırladığından şuphe etmek sâfdillik olacaktır. Makarios'un 22 Ekim 1962 de ölu EOKA'cı Papakiriyaku'yu anmak için yapılan torende «Kahramanlarımızı şerefle anmak, milli hayatımız için gerekli olan gorevdir» diye başlıyan konuşmasında söylediklerı, onun, vatandaşlanna hiç bir ayrım gozetmeksizın adaleti ve eşitlıği vermek sorumluluğunu yüklenmiş bir cumhurbaşkanından çok infiratçı, ırkçı ve ihtirash bir politikacı olduğunu göstermesi bakımından hazindir. Makaricn'un konuşmasında «Kahramanlarımızm ve ölülerimizîn çehresi, ruhumuzda canh olarak kaldığı müddetçe, bu adada Elen olarak yaşıyacağız. Milli istikamet ve mücadelemizin amacı değişmemiştir* demiştir. Tabil başpiskoposun «milll İstikamet. dediği, Kıbrısın Yunanistana ilhakı olan Enosis'ten baska bir şey de ğildir. Be Teklifler Makariosun Zurich ve Londra anlaşmalan ile kurulmuş olan devlet ve Anayasa düzeıŞı çıkışlarır Ganlle, sonuncusu, belediyeler mese lesinı öne sürerek Kıbrıs Anayasasında değişiklik yapıl masını talep etmek olmuştur. Makarios, 30 kasım 1963 te Türk hükümetine gönderdiği mesajda Anayasada yapılması nı istediği değişikleri bildir miştir. Makarios'a göre, polis ve jandarma teşkilâtı birleştirilmeli, memurlar, nıifus oranına göre cemaatler arasında taksim edilmefi (Türk azınlığı Kıbrısın genel nüfusunun yüzde 18 i oranmdadır), yargı mekanizması tek elde toplanmah ve belediyeler birleştirilmeli dir. Makarios, ayrıca, Rum Cemaat Meclisinin lâğvedilmesini istemekte ve böylece siyasal egemenliğin Rumlarda oldu ğunun tesçili amacını gütmektedir. Türk hükümeti, 6 aralık 1963 te Makarios'un teklifini «Kıbrısh Rum idarecileri, Adada Türk ve Rum eemaatlerinin müştereken yaşamalarım mümkun kılan müesses ve meşru Anayasa rejimini ve anlaşmalan kasden uygulama mak veya işlemez hale getirmek hususundaki hukuk dışı davranış ve sistemli tahrik faaliyetlerine» matuf bulunduğu gerekçesiyle reddetmiştır. Ma karios'un, Türk hükümetinın cevabt notasına karşı takındığı milletlerarası diplomasi ve karsılıkh saygı ılkelerıne aykırı tutumu gerginliği, bütün bütüne artırmıştır. Nihayet geçen hafta içerisinde, Lefkoşe'de Türk azınlığa karsı girişılen barbarca ^3)dırılar; garanti anlaşmasının, 4 üncü maddesi gereğince, Türk Hükümetinin harekete geçmesini gerektirmiştir. Şunu da İlâve etmekteyiz ki, Makariosun Türkiyenin, Kıbrısın iç ışlerine müdahale edildigi yolundaki suçlamasının hukuki hiçbir değeri yoktur. Zira, Türkiyenin askerl Mr müdahalede bulunmaya karar vermesi, anlaşmaların özüne uygun v« meşru bir davranıştır. Sonuç olarak tntjıliz Türk ve Yunan hükümetlerinin Kıbrısta banş ve düzenın yeniden kurulması konusundaki ortak çabaları, durumun bir süre için yatışmasını saSlıyacaSa benzemektedir. Ancak bu, «ilhak» konusundaki büyük hayalini gerçekleştirmek için yeniden sinsice oyunlara sine mâni olamıv"~!iktır ORKESTRA. DANS, SÜRPRIZLER Atina 27, (Kadyo) Radikal Mi! 1 Birlik (ERE) Partisı lıderi Ka1 nellopulos, bugun Atına Sarayına giderek hükümeti kurmaya muvaf fak olamadığını Kıral Pol'a bildirmiştir. ! Kanellopulos, dun akşam son olarak müstafi Merkez Bırliğı (EK) Partısı Hükümeti Başkanı Papandreu'yu ziyaret ederek kendi siyle görüşmüştür. Müteakıben yapılan açıklamada, iki büyük par tinin liderleri arasında bir hükümet teşkilı konusunda müspet hiç bir gelişme kaydedilmemiş olduğu açıklanmıştır. 1 Bilindiği gibı, Papandreu'nun ıs tifasından sonra Kıral Pol, Parlâ J mentoyu feshetmeden once 300 sandalyelik Parlâmentoda 130 mil letvekiline sahip bulunan Kanellopulosu çağırmış ve her hangi bir hükümet formülü üzerinde sondajlar yapmasmı istemişti. Siyasi ^evreler, Kıral Polun Parlâmentonun feshi, geçici bir kabinenin kurulması ve yeni genel seçim tarihini yakmda »çıklamasını beklemektedirler. Yunanistanda son ger.el «eçımler 3 kasım 1963 te yapılmıştı. Kanal epulos hükümet kuramadı General de Gaulle'ün halefinin kim olaoagı konnsunda öteden beri Franss halkoyunda devam etmekte olan tartısmalar, farklı görüs ve düsüneeler, simdi yeniden alevlenmis bulnnnyor. Zira Fransıı Sosyalist Partisi (S. Fİ.O.) mensubu olan Marsilya Belediye Başkanı Gaston Defferre, De Gaulle'e karşı Cnmhnrbaşkanlıgina adaylığını koyacagını resmen açıklamştır ve bn açıklama Frsn>ız iç politikasında Gnemli gelişmeleri h»nrlıya«sğs benzemektedir. Fransız basını, «Ihtiyarlar adı pek duyulmamı» bir sahAvrupası» nın sonuncu temıilsın, adaylığı parti tarafından cisi olan General de Gaulle'ün onaylansa bile De Gaull* karhalefıne «Monsieur X» adını sısında basan sansının az olvermişlerdir, Bu bakımdan duğu ifade edilmektedir. FranDefferre'nin 1965 seçimlerinde sa'da D« Gaulle'e karsı bütün Başkan adayı olacağını bildirsolcu partilerin (Komünistler mesi, «Monsieur X» in maskedahil) Defferre'nin adaylığı üsini çıkarması şeklinde yorumzerinde uzlaşmalanna da imlanabilir. Fakat aslında «Monkftn görülmemektedir. Sosyasieur X», Defferre değildir. listlerin 1962 yılı seçimlerinde Çünkü ihtiyar General henüz De Gaulle'ün UNR Partisine kendi partisi içinde kendisin* karsı bir «front populairc» teşbir halef seçmemistir ve bu kil edemedikleri dikkate alıbakımdan Monsieur X, De nırsa, Cumhurbaşkanhğı seGaulle'den başka hiç kimsenio çimlerinde böyle bir birliğin bilmediği bir meçhul olarak kurulması ihtimali tabiatiyle kalmakta devam edecektir. suya düşmektedir. Şimdi FranGaston Defferre'nin adsylısa için asıl mesele De Gaulle" ğının, mensubu bulunduğu ün yeniden adaylığını koyup Sosyalist Partisi içinde de tam koymıyacağıdır. Genel olarak ınânasiyle benimsenmediği muDe Gaulle'ün adaylığını koyahakkaktır. Zira Sosyalist Parcağını belirten delillsr vardır. tisi önderi Guy Mollet'in DefOnun için Defferre'nin şansı ferre hakkında pek fazla semancak De Gaulle'ün çekilip yepati beslemediği ileri sürülmek rine bir halef tâyin ettiği zatedir. Bununla beraber, ulusman daha çok artacaktır. larara?! alsnda simdiye kadar ker. Çok yorulmadan söyle etrafımıza baksak bn tezadlardan bfr kaçını hemeıı >akalarız. Meselâ: Fenerbahçe isminde bir kulübümüz ve bir knvvetli takımımız vardır. Kupa galipleri sampiyonası dive tertiplenmiş bir Av. rupa futbol turnuvasında üçüncü tura kadar çıkmış, yani Avrupanın 8 knvvetli takımından biri olarak ilerlemiş. Takınd3 üçüncü tnru da atlıyacafa benzer. Am» millî küme maçlarında tzmirspor ve Gençlerbirli|lyle berabere kahr. Roma Olimpiyadı olnr. Güreşte Rusva ve daha ona yakın kovvetli takımlarla boy ölçüşür Serbestte 4 altın madalya, grekoromende 3 altın madalya alır. Şimdive kadar hiç bir millotin yapamadı^ı bir basarı kazanır. üç sene sonra Ruslarla tstanbnlda b3şabas bir grekoromen müsabakası yapar 60 kaybeder .. Adanada üç ay soğnk, 9 ay sıcaktır Orada bir kapalı yüzme havnzu yapar (açıfı vardır.) tstanbalda hiç yapmaz, Ankarada 4 av sıcak olor Üst tarafı soğnk Bnrada da açık yüzme havozn yapar. Törkiyede bir Anayasa vardır ki kırk para vergiyi dahi Büvük Meclisten baskası kesemez, Ama tam 50 yıl evvel çıkarılmış bir çarşı ve mahalle bekçileri kannnu diye Saltanat devrinden kalma bir eski Ortaçag vesikasına ?öro kaymakamlar, bekçi parası adı altında halka vergi keser. Hem da ne gelire, ne mali dnruma, ne baska bir ölçüye vnrmadan keser. Teblif dahi etmez. 15 gün larfında kesinleşince tahsile baslar. Ge. cikrais ise eezalı olarak tahsil eder. Vermezse malını satar, parayı toplar Bekçiye mi verir? Hayır. Onlara da verir. Baska yere de sarfeder.. hesabını?. Vilâyete verir. Beride devlet bütçesinâen on parayı yerine larfetmiyene Sayıstay dâva açar. tstanbnlda traflk kazalan yflzflnden Blenlerin »ayıın yılda yüzleri bnlnr. Kimse bnnnn için bfr tedbir düsünmez. tstanbnlda a samıSr kazalannda öienlerin «ayısı belki senede bir, iki kişidir. Fakat Belediye bn asansör lsine çok merak etmistir. Bfitfin asan«ör lerin etrafını fındık kadar deli^i olan tellerle ördürmek için emir verir. Haftalarca assnsörler bn yözden islemez. Hasta kiracılar ya bastalanır, ya evinden cıkamaz. tş coklnfundan asans5rcüler yetisemezler. AsansSrler dornr. Kendi asansörüne gelince; tam beşi bes çeçe paydos eder. tceride yedive kadar ealısan «ldotB halde.. Ta baska reaml blnalann, hanların asansörleri onlan Aak getire!.. tstanbul eaddelerlnde ipderken bir de bakamnı* nttpegündüı sokak lâmbalanmn yandıihnı c5rfinflnüz. Bn I&mbalar otomatik yanar. OtomatlğH b t n l u l a r vaktinden evvel yan«r. Konfroln olmadıfından güpefündüa yanar da rnr. Derken bir gece yağmnr yngar, fırtına olnr. Bazı lftmbaUr toner. Bnnları zabita haber verir. Am» ya haber yerine. varmaı. 1 a dikkat edilmez. Ben kendi sokafımda höyle bir lâmbayı 6 gece bekledim. S5nük kaldı. Nihayet sahsea iki drfa telefon ederek yaptırttım. Simdi aynı lâmba son yaŞmnrlarda eene söndü. 6 eecedir sönük. Bekliyornm hakalım, hangi bayır sahihi ısrar ile istiyecek ve yaptıracak. Bizim Iftmbalar a^ftviptir. Tanacak zamanda söner. sönecek zamanda yanarlar ve yatarlar. Türkiye tezatlar memleketidir, diyenlere hak vermemek kabil değil! B. FELEK Nyasaland muhalefet liderlerinden biri öldürüldü Blantyre (Nyasaland) Tİ, (a.a.) Nyasaland'ın tek muhaîeîet parti" sı «Mbadwa»nın liderlerinden biri olan Goldbert Nicholas Pondeponde'un cesedi önceki cün Blantyre yakınlarında parçalanmış olarak bulunmuştur. Vnniiiponde'un evi, geçenlerde ateşe verilerek yakılmak istenmişti. TEŞEKKÜR Emeklt Vetertner General. P«kl Izmir Valisl. Cumhuriyet Senatosu üvesl, 27 Mayis devrım öncüsu. \igitIik ve m^dent CPF.Iretln smır'.u sembolü. eşslz ve değer',1 insan, yegâne varlığımız un sonsuzluğa goçüşü hpplrrİ7i unutulmaz acılarla bogmuştur Ankara ve Î=tanbu1ds yapıl.n •törenlere teatılan tpmfilct vf çelenk önderen Cumhur'^a'skanına. Türkiyp Bil>ük M 1 > U< « Mecllfl Başkanhk ve Gpnol Kurul temsilcilerlne, Bakanlıklara Genelkurmay Başkanhğına, Ku\\'etler Komutanlanna, Ankara ve Istanbui Garnizon vr Merkpz Komutanlanna. Mll'î Emnivpt Hızmetlert Başkanlarına, Muhafız Alayı Komutpn vt> subaylarına. muhterem l'tsnhul Vallflne. Açkert Veteriner Akademlsi Komutan ve öğrenrilertne. VetPrtner Fakilltesi Dekan ve öğrenpilerine. Tıp Fnkültelerl Dekan ve öğrencllprine. mp '.ekl ve kültürel dernpkler». Berlerbeyl Astsubay Hizırlamn Okulu K^mutan vp ö§;rencilerlnc. kendlslni sevpn oktıl ve sllâh arkadaslann^. Mobıl Oii Müdürlertne, rvimİ7P bizzat gelenîere. telpfon ve to!grafla haşsağlığı dlle;.pnlerc. ebedl yocul'gu merasiınlne i"=tirak etmek lutfunda bulunanlara avn ayn teşpkküre b'iylik ve derln acımız msit oldn^undin bu mînnet v*1 sukrpnlan, mızın amna gazetenizln tsvasmıtnnu istlrham edertı tTLTJC AÎLESf Cumhuriyet 18343 BÜRHANETTİN ULUÇ SENENİN SON VE HARİKA HER CİNS İPEKLİ. YÜNLÜ, FANTAZİ M Ü Z A Y E D E S İ ALTIN MEKİK 4O Senellk DÖŞEMELİK v PERDELİK e MARKASI BİR GARANTİDİR nâncıhk: 7U0/18328 Her çeşit hediyelik esya, biblo, halı vs. vs. 29 aralık 1963 pazar saat 10 da OSMANBEY Rumeli Cad. 40 No. lu Konfor Apt. daire 4 (Osmanbey Nişantas yolu üzerinde). Kuin An atilind« üstlerl Iiyon kumaş kaplı emsalsiz salon takımı, 9 parçadan ibaret eeviz kok ağacı moderno stili yemek odaaı takımı, emsalsiz demir kadronlu çapraz telli konser piyanosu, 5 parçadan ibaret eeviz kök ağacmdan yatak odası takımı, Paris malı Mavun ağacı, salon vitrini, kataloğe tablolar, harika salon masaları, Paris malı bronz ve kristal avizeler ve hediyelik eşyalann tafsilâtı: HaHkl kristal şekerlik, yemişlik, pay tabaklan ve vazolar, Kristofl çatal, bıçak takımları, emsalsiz biblolar; gümüş şekerlik; pay tabak ve şekerlikler; sofra takımları; su takımları; duvar tabaklan; elek. trffn, Amerikan, Japon ve Alman malı oyuncaklar, Kons. kanape 2 kişilik yatak olur. Bendix Ful otomatik çamaşır makinesi, Hoover Elek. süpürgesi, antre takımı, mutfak takımları, Mikster Blander, Toster Elek. Süpürgesi ve Yılbaşı için hediyelikler. PORTAKAL Telefon: 44 54 59 IUIIIIIIHHini|UIİINIUHIIinUIIHmiHfUHnillliMiUllllinHllın«ıOlll Cumhuriyet 18335 i Üâncılık: 7373/18344
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle