23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Dencere I Bu Türklye a3şreli«mis ülkeler listesindedlr. Ne demektlr azgeIlşmiş ülke olmak? Bir ölçü var: Azgellşmis filke demek, sanayileşmemis ülke demek. Eğer Türkiye ssnaylini kurmnş bir ttlke olsa, azgelişmiş bir ülke clmazdı. Türkiye sanayilesmemis olduçuna göre, bu topraklarda çalışan insanların çofu tanmla oğrasmaktsdır. Gerçekten de devletin verdiği rakamlara gore Türkiyede çalışan nüfns 12 milyon... Banan 10 milyonu tarımda bulunuyor. Tarıtnda çalısan bu on müyun, yılda yirmi milyar liraya yakın bir hasıla yaratıyor. Bilindiği glbi, tann kesiminde çalışan bu on milyon vatandas içinde faklri de var, zengini de... Tnfkasını ıslatıp yiyeni de var, milyoneri de... Nüfusun çoğunluğu mademki tarım kesimindedir, vergilendirmede tarım kesimJne gldilmezse, on milyon vatandaşın çalışmasmdan devlet hazinesine bir fayda sağlanmıyor demektir. Bn memleketin aydınlan, bem plânın gerçekleşmesf, hem ?osyal adalet gereği, faem de mantık ve sagduynnun emri olan bir teklif attılar ortaya... Dediler kl : Bn memlekette nüfusun yüzde dokunı ciraatte çalışıyor. Bn kesimdeki çok zenşin toprak ağalannı vergiye bağlarsak, hem plânın iç kaynaklannı sağlamış olnrnz, hem de sosyal adalet yolonda bir adım atmıs olurnz. Tabancı nzmanlann raporları da bn yoldaydı. Pek Onlfl Kaldor raporunnn artık ezberlenmis olan mantığı su idi : Yüzde seksen dördü teşkil eden faklr ve orta halli çlftçl7e dokunmayınız. Ama yüzde on altı tutarındaki zengin çiftçiden yüzde on beş arazi vergisi alırsanız yılda bir milyar liraya yakın gellr sağlarsınız Hazineye... Bdylece plân yürfltülebilir. Enflâsyonnn önüne geçilebillr.. Kabnl edilmedi. Toprak ağalanna verfi koymağa kimsenin gflcü yetmedi. Ismet Fasanın yakınlan, Kembriç Üniversitesi Profesörü Kaldor'u komünistlikle raçladılar. Paşa da bn rüsgftro uydn; Plâncıların istifası üzerine geçen yıl kanm ayında C.H.P. Grnpn önünde onları itham edereesine konustu : «Plâncılar iç fınansman anlasmazlığı yüzünden istifa etmişlerdir. Piâncılar zirai gelirlerin genis ölçüde vergüendirilebileceğini söylüyorlardı. Zirai hasıla 20 milyar liraydı. Bunun hiç olmazsa 20 de biri olan 1 milyar lira, hiç değilse 40 da biri olan 500 milyon lira pekâlâ vergi olarak alınabilir diyorlardı. Fakat zirai gelirleri böyle vergilendirmenin sağlam bir zemin üstüne oturmadıŞını çok geçmeden anladılar. Bu durumda müşküllerin üstüne yurüyüp yeni yollar arayıp bulacaklanna istifa ettiler.» Şimdi düşününüz : Bir tarım ülkesinde Unma rergi koymsya cesaret edemlyen bir siyasi iktidar var. Tanmdan gelen 20 milyar Hranın 40 ta birini bile alamıyor toprak ağalarının elinden... 2 nci koalisyon zirai trelirleri sSzde vergilendirmjş ve bnnn büyük gürültülerle bir basarı gibl llân etmiştir. Ama yıl sonnnda elde edilen vergi toplamı nedir bülyor musunuz? Sadece 10 milyon lirs... Evet gülmeylniz... 20 milyar lirada on milyon llra .. Gayet açık bir hesaptır bn: Tanm kesiminin net gelirl mllll gelirin yüzde kırkını aştığı halde hemen hemen vergi vermemektedir. Şimdt geml tecrflbell kaptanların yonettmlnde karaya oturmuştnr. Malire Bakanı tehlike çanlarını çclıyor : Eğer dış yardım almazsak uçurum» ynvarlamr çökeriz... diyor. Teryüzünün bütün kargalannı gülümseteeek bir devlet ldaresi biçimi bulmnşuz. Kendi zengin vatandaslanna vergi koymakUn korkan bir hükümet, gideoek Alraanyada, Amerikada konferans masalanna oturup, ciddî olddt : Fardım et bana, gonra yıkılınm... diyecek. Tarım zenginlerine vergi koysanu? Koyamam. Niçin? Sonra crelecek seçirnde beni leçtlrmeıler .. Toprak ağalannı kızdıramam. Bn zekâ ile sadece karaya oturmak bile bir kaıanc. IIIIİllllMlllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllillllllllllllllllllllllllllllllllltlllllllllllll'İllll f GÜNÜN KONULARI | YUNUS NADI armgam Cumhurlyctln 4 ncı yıldonümündc O Atciurhculükten ne anlıyoruı? 10 • Oordügü büyük rajbet ZOİ LASKARİ «Demokratik rejimin aley ya gerçekleşmesıne engel olduğu Mahkemesince kapatılabilecekleri hine sayılabilecek sonaçla ileri sürülmüs ve bu durum sayı hülcmünü kabul etmiştir. Anayasarin en ağırı parti menfaatle sız olaylar tarafından da doğrulan mızın erekçesinde de belirtildiği Verem Savas Derneğinin 1964 ri ile genel menfaat arasın mıştır. gibi; cDevlet hayatında olağanüsyılı pul kampanyası münasebetiyle daki uyuşmazlıktır. Partiler Siyaset büiminde siyasi partisiz tü bir role sahip olan siyasi parhazırladıfı zarflann dağıtılmasma çok defa en agır ve nazik bir demokrasi sırrımn henüz b tilerin demokrasi duzenini ve Cum ba?alnmıştır. 1960 yılnda 50.000 zarf durnmlarda bile, menfaat ve lunamadığı bir gerçektir. îşte bu huriyetin ilkelerini tahrip edici bir dağtımı ile işe başlıyan Verem mücadelelerinden vaz geçip gerçekten hareket eden 1961 An* kuvvet haline gelerek cemiyeti feSavaş Derneği 4 üncü kampanyamillî menfaat etrafında bir yasa koyucusu Anayasamızın 56 ınlâkete sürüklemesi karsısında Devsını içine 500.000 liralık pul konleşmezler. Italyan ve Alman cı m idesinin 3 üncü fıkrasında; letin seyirci kalamıyacatı asikârmuş 100.000 zarfla açmıştır. demokrasileri, Polonya ve Tn «Siyaii partiler, ister iktidarda is dır. Batı ülkelerind» yapılagelmekte goslavya parlâmanter rejim ter muhalefette olodunlar, demokolan bu tip pul kampanyalarının Insan Hakları Evrensel Beyanleri bn yüzden ölmüştür.» siyasi hayatın vazgeçilmez olumlu sonuçlar verdiğini söylinamesinde ve Avrupa însan HakBernard Lavergne unsurlarıdır.» hükmünü sevketmiş ları Antlaşmasında da aynı esas yen ilgililer, geçen yıl Finlândiyatir. I da pul kampanyasından 13 milyon hürriyeti tahribe müncer olan hür Fin markı, Amerikadaki bir kam. Siyasi partilerimizin durup du Fakat bir memlekette birden faı riyetin tanınmamış olduğu ifade panyadan ise 26 milyon dol&r yar rurken sebebiyet verdikleri kabi la siyasi partinin sadece mevcut edilmek surtiyle benimsenmiştir.» vak'asının o memlekette Siyasî partiler ve liderleri yüdım toplandığını ifade «tmişler ne buhranı ve bilhassa bu buhran olması dir. esnasındaki gayri ciddl ve zikzak demokratik rejimin kurulması ve zünden ihtilâle dahi müncer olan Verem Savas Derneğinin yeni h tutum ve oyunları siyasi parti gelişmesi için kâfi unsur olmadık tecrübelerden sonra böyle bir hük yıldaki pul kampanyasından elde ler problemini bir kere daha gu tan başka, bazan bu memleketlerin mün memleketimizde de faydalar edeceği gelir veremli hastaların nün konusu haline sokmuş bulun aynı siyasi partiler yüzünden diksağlayacağı düşünülmüştür. tedavisinde ve fakir halka yar. maktadır. tatörlük veya ihtilâle «ürüklendiğidımda kullanılacaktır. nin kısaca, anarşi ile istibdat ara Demokratik rejim bir kontrol reProfesör G. Vedel'in cDemokrasi jimi olduğuna göre, bu rejimin ösiyasi partiler olmaksızın yaşaya sında gidip geldiğinin bir çok örnemli ve zaruri unsurları olan siT. M. Gençlik Teşkilâtı Baş maz ve fakat aynı siyasî partiler nekleri vardır.) yasi partilerin tutumlarının da kon kanlığına Nurettin Kara yüzünden ölebilir de..» sözü çağ Memleketimizde elli yılı asan »i trol ve tenkide tâbi tutulabileceği daş siyaset biliminin büyük gerçek yasî parti hayatının hazin sonuç' taylı seçildi ve çesitli müesseselerinin reform lerinden birini ifade etmektedir. ları dahi bunun en tipik misalidir. Türkiye Millî Gençlik Teşkilâtıve reorganizasyonundan bahsedildi Filhakika siyasi partiler bir taraf Nitekim bu realiteyi gözö'nünde tu nın olağanüstü kongresi Tüneldeği bir zaman ve toplumda bu konutan demokrasinin zarurl unsurları tan 1961 Anayasa koyucusu 57 inci ki m«rkez binasında yapılmıs, sağmaddesinde, siyasî partilerin prog nun bir >tabu> olmadığı muhakık şartlarını öne sürerek istifa addedilir iken, dığer taraftan aynı kaktır. eden Genel Başkan Cevdet Hacal siyasi partilerin menfaatçi ve kısa ram ve faaliyetlerini kontrole tâII örüşlü tutumlarının demokratik re bi tutmuş ve bazı temel esaslara oğlu'nun yerine T.M.T.F. adayı jimi dejenere ve deforme ettiği ve riayet etmiyen partilerin Anayasa Bütün bu gerçekler ve bilhassa Nurettin Karatayh teçilmiştir. tkinci Dünya Savaşından sonra deGenel olarak gençlik sarunlan mokrasi anlayıjı ile bağdaşamıyan nın ele alındığı olağanüstü konve birer monopolcu mücadele grugrede Genel Başkanhğa Türk D»V' her eve bir pu haline düsen partilerin tutum rim Ocakiarı Kemal Okvuranı, ve durumları siyasi partiler hakT.M.T.F. da Nurettin Karataylı'yı kında kanunl tedbirlerin ahnması aday olarak göstermiştir. Propa. ganda konusması sırasında Kemal sonucunu doğurmuştur. 1948 ttalOkvuran, Karatayh lehinde fer»' yan ve 1949 Batı Almanya Anayagat ettiğini bildirmistir. Seçimlesalarında Siyasî Partiler Kanunu'rin ilk turunda 80 delegenin 71 na ve siyasi partilerin kapatılmaportatif nin oyunu alarak tüzüğün aradığı sma ait hükümler ve nihayet 1961 beste üç çogunlugu sağhyan Nu. yazı makinası Anayasamızın 57 inci maddesi hük rettin Karatayh T.M.G.T. Genel mü bu esaslardan mülhemdir. Baskanı olmus ve lidrlik göreviFakat esas dâva partileri sadece ne başlamıstır. hukukan düzenlemekten ziyade, on Saglıça zararlı ffida maddelan sikâyvt edilen duruma getiren leri satanlarla mücadele iebepleri bulmak ve bunların üzerinde durmaktır. Şehrin meydan ve caddelerini şgal ederek vatandas sağlıSını Zira siyas! partilerin fonksiyonzararlı gıda madd*si satanlarla mü lanndan inhiraf etmelerinin bir cadeleye devam edilmektedir. memlektte demokrasiyi sadece Belediye ekipleri tarafından dun biçim» ve «lâf» haline getirdiği şehrin belli baslı meydan •• c«dbir gerçektir. delerinde yapıl«n kontrollarda 67 Bunu kavramıs «tnUmlı» bir çok satıctya mâni olunmus, tağlıga zapartili rejim, siddet yoluna sapılrar verici gıda maddeleri lmha madan ve siddete sebebiyet veril•dilmiştir. Satıeılann çoğunun sag meden yapılacak zorunlu değişikık cüzdanı, esnaf ve vergi karnesi lik ve refonnlarin bir nevi «maholmad«n çahstıklan anlasılmıstır. reç» ini teşkil etmekte, aksi takdirSatıcılar hakkında bu ıcbeple de kovusturma açılmıstır. de ise memleketler bazan istibdat, sefalet ve sosyal adaletsizlikleri ba Maliye Enstitüsü aadece «atalet» ve hareket' konferanslan ' yîlcmaJc için. bu arada DevIstanbul Üniversitesi tktisat Faletin erTonemli unkuru olan nizam kültesi Maliye Enstitüsünün dü. ve istikrarı dahi silip süpüren ve zenlediği seri konferanslardan 9 Kant'ın deyimi ile «en büvük fayve büro levazımatı uncusu bugün Prof. Osman Fikret dası en küçük mahzurunu gidereArkun tarafından v»rilecektir. mağazalarında miyen ihtilâllere «ürüklenmektedir. Türkiy» M u m e u i l . : OKLAR LTO. C>lal< Bankjljr C«t. 132 Tel 44 10 I S Sağlam ve sıhhatli demokrasi se Toptan Satıs Y«ri 1 MAGNAS Kol. Ş Tahtakale Cam P c M İ « n H ı n bep degil, fakat bilhassa demokraTtl. 22 79 06 sinin zarurl unsurları olan siyasi partilerin ve mensuplarının zihniHava sıcakhklarında yet ve tutumlarının bir sonucudur. önemli bir değişiklik Verem Savaş Derneğinin pul kampanyası Siyasî partiler veDemokrasi Yarınları kapsıyan sistem Yazan: Dr. İsmet Giritii Yazan: ŞİNASİ İLHAN Atatürkçfilflğfln her «aman ve her konuda, daima dinamik bir anlam* tasıması ve tlerlere, yarınlara, geleceklere samil bir nitelik göstermesi gereklidir. Bizler bugüne dek Atatürk dev rimlerini, tam terıine olarak, olduklan yerde mânalandırmak ve statik bir değere bürümek yolnnu güttük. O'nun bütün başarılan. bütün tasanlan, gö rflşleri, aktife yürümüş ve ger çekliğe kavusmus bütün bir dü sünce ve hareket tarzı, en nfak »ynntılarına kadar, yarınları kapsıyan bir sistemi İfade eder. Atatürkü hayalimizde statüleştirmek ve maddesel bir .motlf olarak belirtmek gerekse, kolnnn ufuklara doğru nzat mış bir öncü, bir kılavnz, bir avdınlatıcı bas olarak tasavvur etmemeve imkân yoktnr. Bizim, kılık kıyafet de^isikllSine orada kalmış bir hareket, yazı deği«ikliğine kendi çevresi ve etki dairesi icinde düsünülmüs bir plân. «Misakı millî» formü lüne zamanmekân şartlarına bafh bir siyasi tedbir gSzüyle bakmamız yanlıstır. En küçük tasanlan için. Srneşin «mebus olabilirsfniz, vekil olabilinlniz, fakat sanatkâr olamazsınız» fibi söylendiği yere ve dakikalara kıstınlmış görfinen düsüncelerl fçin dahi daima «elecete dejin kapsama ve nitelik atmosferi düşünmeznek, yalnıı çörüsün büyük anlamım daralt makla kalmaz; ondan ders çıkarma. yararlanma imkânlarını da kısmıs olnruz. cek düzeye çıkaramazdı. Bu îti barla her adımda ve her girişimde Lâisizm ntensiplerini da vaya egemen kılmak (orunluğu vardı. Tarihçilerimiı ve loayologlanmıs tarafından açıklnnmsdığı için bugüne kadarki Atatürk kuşakları, belki bnndao sonrakilerin de bir bölttşü, onun asıl maz duvarlan nasıl olup da bir hamlede asılır hale getirdigini anhyamamışlardır ve anhyamıyacaklardır. Devlet ida resinde ve hükümet otorıtesinde kendinden gonra gelenlerin hiç birinden, uycnu ve yararlı biç bir destek ^örmediği, binbir türlü düşünoelere, korkulara kapılan Kâzım Karabekır, Rauf, Kefet, Rüştü, \urettın Paşa ve Beylerle ikinci grup. Terakkiperverler, hattâ bir derece idarei maslahatçı Serbest Fırkacılar da karşısına dikildiği balde, bütün tasarı ve girisimlerinde tam haşarıya ulas mış olması onan metoduna dok trin niteliği kazandırmaktadır. priba ÖMÜR BOYUNCA UNUTULMAYACAK HEDİYE olmıyacak Bütün bölgeler parçalı bnlntln, yer yer az bnlntln geçecek, rüıgfirlar Ege, Marmara ve Karadenizde gflney ve güneybatı yönierden orta knvvette, diğer bölgelerde değişik yönlerdn ha. fif yer yer orta knvvette eseeek, hava sıcakhklarında önemli bir değişiklik olmıyacaktır. SEHRtMÎZDE Şehrimizde bugün hava «z parçalı bulutlu geçecek, rüzgârlar lodostan hafif olarak esecektir. En yüksek sıcakhk 13, en düşük 8 derec« olacaktır. (ReklâmcUık: 5611) 18152 Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu Genel Sekreterliğinden Genel Sekreterlik Yayuı Şubesine mukavele ile eleman alınacaktır. Test ve mülâkat sonunda belli olacak duruma göre 2000 liraya kadar ücret verilebilir. Esas sartlar ş.unlaxdır: 1. Yüksek tahsil ve askerüğini yapmıs. olmak. 2. İngilizceyi iyi< bilmek. 3. Modern kütüphanecilikte eğitim ve tecrübe görmüs. olmak. 4. Kırk yaşından yukarı olmamak. İstekliler gerekli belgeler ve bir fotoğrafla beraber Bestekâr sokak 25 numarada Genel Sekreterliğe başvurmahdırlar. Ankara dışındaki isteklilerin evvelâ yazı ile bilgi vererek cevap beklemeleri lâzımdır. Teklif İsteme İlânı MAKİNA YAGI ALINAGAKTIR Muhtelif müessese ve fabrikalarımızın 1964 ydı ihtiyacı 54 kalem çejitli tip makine yağlarından cem'an 398.382 kilo kapalı teklif alma suretiyle satınalınacaktır. 1 Evsaf ve mütemmim malumat AL. IV. servisinden öğrenilebilir. 2 Teklifler 2.1.1964 günü akşamına kadar Müessesemiz veya İstanbul Galata Şubemiz holündeki Alım Teklif Kutusuna atılmış olacaktır. 3 Teklifler arasında şartlarımızla ihtiyscımıza en uygun olanlar tercih edilecektir. Dosya No: 4700/64 Esasen çok partili rejimlmirin kaderi de, mevcut irili ufaklı bütün siyasi partilerimizin bu basit gerçeegi kavramasına veya bunu kavramıs yeni siyasî ekiplerin memleketin politik hayatına ginne sine bağh olacaktır. VEFAT tzmlr Tüccarlanndan merhum Kerertecl Ibrahlm Beytn reflkası, Osman Keresteci, Satap Kerecteci. Müşerref Hortaçsu, Mecahat özçakır'ın valldesl, MUrşlde B«xdlerin «blaıı, AU Hortaçsu ve Hulld öıç»kır'ın kayınvalidelerl ABALIK 23 ŞABAN 7 MAKBULE KERESTECİ Bakkın rahmetlne kavusmustur. Cenazeri 33.12.963 pazarteel günü öğle namazmdan sonra Şlsli Camünden kaldırüarak Zlnelrllkuyu (aır!) merarlıktakl ebedf i«tlrahatgâhına tevdl edilecektir. Cumhurfyet 18170 SÜMERBANK V. 1 7 23112 13 14 33 16.45|18.23| 535 ALIM v e SATIM MÜESSESESİ £«Cumhuriyet» tn relrlkası: 65 Gazetelerini oknrlar, dergiierini oknrlar, yoksullara yardım olarak bir hayli şey dikerler, domino oynarlar, Jnlia'nın verdiği radyoyn dinlerlerdi. Papazla binbaşı yıllardanberi perşembe akşamlan onlara yemeğe gelirlerdi ama. perşembe oldu mn onlan gene de bir telâş alırdı. Binbşı, açık sözlü bir adam dı;denizci oldağu için ondan da bu beklenirdi. Bir yemek kendi istediği gibi pişmemişse bunu hiç çekinmeden böylece söy lerdi. Papazı öbür dünya adamı idi ama, övleyken, onun da bebeğendikleri, beğenmedikleri vardı. Meselâ, alacalığı pek severdi ama, ille de tereyağla pişirilecekti. Tereya| da savaştan beri öyle pahalanmıştı ki: Her perşembe sabahı Carrie reyze mahzenin anahtarmı sak ladıgt yerden ahr, gider kendi eliyle bir şişe çıkarırdı. Şlşeyi o akşam yemekte açarlar, kalanını da iki kızkardeş hafta so nuna kadar bitirirlerdi. JnHa'yı artık yere. eö6<" ko vamıyorlardı. Ona ıhlamUT. a daçayı çibi sıcak sıcak tî»ri•« Jnlia'nın annesi de: «O'est vraiment pas raisonneble, ma fille» (hiç de akıl harcı değil ba, kızım) dedi. Carrie Teyıe, aynca: «Ben Syle pek eski kafa değilimdir ama», dedi, «şnnn «Syleyin ki hiç yakışık almaz.» Jnlia onlara elbiselerini gösterdl. Geldifinden sonraki perşembe gttnü akşam yemeğine ne giyeceğini konuştular. Carrie Teyzeyle kızkardeşi, birbirleriiçecekler pisiriyorlar, esintili ne karşı oldnkça sert konnştubir yerde oturacak da Mğnk * lar. Bn. Lambert: «Julia akşam lacak diye korkuyorlardı. Doğelbiselerini de getirdiğine gö • rnsunn isterseniz hayatlanmn re, bnnlardan birini giyer» di büyük bir kısmı eslntilerden k» yordn. Julia'nın teyzesi ise buçınmakla geçerdi. Julia'yı, ya na hiç lüznm görmüyordn. taktan daha rahattır diye, di «Ben sana Jersey'e teldivanlarda yatınyorlar, «aman ğim vakit, aksam yemeğine erayaklannı ört» diye yalvanyor kekler de gellrdi ama. şekelardı. rim, hatırhyornm, sen arkana Onun glyimi knşamı üzerin çay elbisesi giyerdin.» de de tartışıyorlardı. Ne incey «Akşam yemeğinde çay elmiş şu ipek çoraplar. Bir yanın bisesi pekâlâ gider^» dan bakınca öbür yanı görülüIkisi de Jnlia'ya bir amntla yormuş. Jnlia içine ne giyiyorbaktılar. O, başını iki yana sal tnıs? Carrie Teyze: «Dogrnya ladı. doğrnya iç gömleği giydigini «Kefen giyineyim dahs i duyarsam hiç şaşmam» diyoryi.» du. O akşam sofrada Carrie TeyJulia'nın annesi: <Onn bile ze ağır, siyah ipekliden dik ya giymiyor» dedi. kah bir elbise giymişti. Julia' «Ne giyiyor öyleyse?» nın annesinin de arkasında o • Jnlia: «Yalnız bir dom> dedi. ns benzer bir elbise vardı ama, «Pir de memelik takarsm omznna tül atkısını almış, boy nnna da yalancı taşlardan bir ganırım.» Julia kızgın kızgın: «Ne mü gerdanlık takmıştı. Binbaşı, kısa boyln, tıknaz nssebet» dedi. bir adamdı; yüzü bnmşnk için «öyleyse, yefenciğim, elbtdeydl; ak saçlarını fırça biçi senin altında çırılçıplaksın?» mi kestirmis, pos bıyıklarını da «Aşaihyukarı.» Carrie Tey7e: «O'est de la fo kopkoyn bir karaya bovatmıstı; ama, pek çapkındı; yetmi;ini iip. (deiiiik bu:) dedi. bir hayli geçmişti ama, yemek te masanın altmdan, Julia'nın ayagını sıkıştırıp dnrdu. Oda dan çıkarlarken de, bir punduna getirdi. kıçını çlmdikledi. Julia, iki yaşlı kadmın arka•ından, biç istifinl bozmadı, •»lona girerken, kendi kendine : «Cinsî câzibe» diyordu. Annesiyle teyzesi JnHa'yı yere, göğe koyamıyorlardı ama, büyük bir oyoncn diye aeçıı; sağlık durumu bozulmnş, din lenmeye ihtiyacı var diye. Çok geçmeden Jnlia bir şeyin farkına vardı; bnna ş»»tı da: Onun tanınmış bir kimse oluşu, annesiyle teyzesi için koltuklarım kabartacak bir sey olmaktan çok, can »kıc» oır şeydi. Onnnla gösteriş yapmak şöyle dursnn, misafirlife giderken ona: «Sen de gelir misin?» bile demiyorlardı. Carrie Teyze, Jersey'den gelirken, ikindi çayı »detini de getirmişti; ondan sonra da hiç bırakmamıştı. Jolia'nın yeni geldiği sıralarda, bir gün, çaya bir kaç ahbap da çağırmışlardı, annesi ciğle yemetinde ona dedi ki: «îavrum» dedi, «bizim bur' ds bir kaç iyi ahbabımız var ama, bnnca yıl dan sonra bile, bizi yine yabancı gibi görüyorlardır elbette. Onnn için, yadırgayacakları ş«yler yapmak. istemeyiz. Yalan söyle, demi yeceğim sana elbette ama, Carrie Teyzen diyor ki, oynncu olduğnnn, zorda kalmadıkça, kim seye söylemese daha iyi olnr, diyor.» Julia şasırakalmıştı. Ama, slaycılığı üstün geldi, kahkaha ile güleceği geldi. Annesi sözünü daha bitirme • mişti: «Bugün gelecek ahbaplarımudan biri kocan neci diye sorarsa sana, iş adamı dersin, yalan da sayılmaz, değil mi ya?» Julia hiç olmazsa gülümse • di. «îo, hiç de yalan sayılEksik olmasın Carrie Teyıe E de lâf a karıstı: E «Ingillı oynncu kadmlan s Fransızlar gibi değildirler, bn £ nu biliyornz elbette. Bütün E Fransıı oynncn kadınlarının bi S rer dostu varmış, bnna taerkes E Julia: «Tok canım!» dedi. Londradaki hayatı, bn haya : tın bütün coşknnlnklan, başanlanı, acılan ona artık çok uz*kta kalmış gibi görünmeye başlsmıştı. Çok geçmeden bir de baktı: Tom'n ona karşı duy dnklannı hiç içi titremejen dü şünebiliyor. Anlıyordu kl yflreğinden çok kendinibeyenmis • liği yaralanmıştı. Günler hep blrbiri gibi geçlyordu. Derken, Jnlia'ya Londra yı hatırlatan tek sey pazartesl gflnleri, pazar gazetelerinin gelmesi oldn. Bunlardan bir to mar alıyor, bütün gününü on • lan okumakla geçiriyordn. Son ra, içine biraz huzursuzlnk geHyordn. Çıkıp setlerin or'da dolaşıyor, körfeze benek benek serpilmiş adalan seyrediyordn. (Arkası var) Ata'nın kazandığı zafrrler ve edındiğı genis nüfuz savesinde, başka deyışle, zorla ve kuvvetle devrimlerini gerçekleştirdiği akla gelebilir. Oüşünülmelidir ki, hemen biç denilebilecek kayıplarla elde edilen sosyal ve siyasi zaferler, kuvvet ve nüfuz ile saglanabilir ceşitten değitdi. Lâyik zihnivetin ve prensipin anahtarı elde olmadıkça ve ber şeyden önce o anahtara güvenilmek gerektigine daır kesin kanaat kafaya yerleşmedikoe hiç bir güç, hiç bir nüfnz, şöhret, dikta. fayda etmezdi. Ata'nın aksiyona kavosturdu ölümünden sonra Atatürkçülüğu ve formülünü sağUmca koy ğfln geri geri citme eğilimini duğn davalar flzerinde ortakla göstermesi lâyiklik prensipinin ma prensipler aramalıyız. Bn ihmal edilmesi yüzündendir. prendipleri bngüne kadar anyan ve özelltkle bulan pek çık Batı uygarlığına doğru llerlemamıstır. Oysa 5ze) hayatına, meyi istediğiniz kadar kuronuz; istediğiniz kadar o hedefe eflencelerine kadar inen ve götürecek kannnlar çıkanp edurmadan varhgını, bitişik nok kipler yetlstiriniz; hattâ yeni talarını, ortak renklerini veren yetişen kusaklara bn sloganı bir sistem, hatta bir doktrin tam inanç ve kanı ile mal edikarsısında bnlundağnrnnzdan şüphe edilemez. Bn doktrin, 1â niz; lâisizm ilkesini unnttukca ve kalkınış hareketini bu ilkeyık bir metoda nyarak Türk den yoksun bıraktıkça, bir amilletini Batı ayçarlığına ulaş dım ileri gidemiyeceksiniz. Bü tırma yollannı «çıklar. Atatün basarı gibi görfinen ilerletürkten önce Batı aygarhğına meler günün birinde yerlerinyönelmek ve Türkiyede Batı den oynama tehllkeslyle burnn müesseselerini verlestirmek amaelyle narekete çeçenler ol buruna geleceklerdir. mamıs mırdı? Selim m., MahAtatürk'e ilk knrtnluş yıllamnt II. gibi hflkümdarlar, Tan rında güçlü ve viedanlı olarak siraat ve tkinci Mejmtivet gikatılmıs olan Rauf Beyln hika bi aiyasf harefcetlerin basınds yesl. Atatürkçülük Ideolojisibnlnnanlar, hem bn hedefl seo nin ve dolayısiyle Atatürk dok mlsler, hem de aksiyon olarak trininin mucizesini tnhaf bir nygniama yollannı araraıslardı. BUyük Reşit Pasa İle Mns şekilde ortaya koyar. Saltanatın ortadan kaldınlması tesebtafa Fazıl Paşayı ve Prens Sabüslerinin ve müzakerelerinin bahattin Beyl bn arada epeyee ileri ıritmiş kisiler olarak ana taa arifesine kadar Rauf Bey, hem de samimî olarak, dâvanın blliriı. Aneak metodu liyıkiykarsısında bnlnnuyordu. Bnna le seçememls ve doktrin kurmak için gerekli bllgiyi ve ee Atatürkün yüzflne ksrsı açıkça söylemiştl de. ŞSyle dlyordn: sareti elde edememış olmaları «Babamın, atalarımın kursakbaşanlannın güdük kalmamnı lannda padlşahlann nimetleri sonnçlamıstır. vardır. Benim de öyle. Ben nasıl olur da o hanedana karşı Atatüürkün metodn, genel küfrant nimette bulnnabilibir felsefe olarak (liyik) pren rim?» sipl ele almı» olmasiyle tamam lanır ve aksiyonun büyük 81Atatürk blllyordn ki bn saçflde başanya kavuşmuş olması mimt kanıda ve itlrafta mistik doktrinin isabetli bir sekllde yön böyük rol oynoyor. Düşüknralup Işletildlğlne delâlet e nüşün ve yan tutnsun asıl etder. Karsısında mevkt almış ikeni, şeriata dayalı btr cihnidarec) cnmre ile büyük kalayettir. Nitekim Ranf Bey, kanıbalıklann akıllanndan bile sını açıkça meydana vnrduğugeçmiyen devrim baaamaklarınun ertesinde, tamamiyle olum nın her birinde ilk bksrurduğn lu rol oynamış olan lâisizm çar prenslp ve ilk yokladıfı mi pııına nğradı. Meclisin pek ny henk taaı, şeriat mekanizmasıgun sayılabilecek havasına rag nı islemeı hale getireeek olan men Atatürkün yanını tutarak tedbir idi. O. bütün tesebbSslefeodal tnfiessesenin yıkılışı isrinde dinden ve şeriatten hiç tikametinde oy verdi. Aynca bir yardım istiyemiyeceğinl bitesebbüsfl tutan ve Bven bir liyordn. Tedi yüz yıl önce kasöylev de vererek. patılmış olan fçtihat kapısı, din Atatürkçülükten snnu anlıyo ve seriatin pek etkllt, pek güçrnm ki, Türk ulusnnn Batı uylü olabilecek yardımını nfıra farlığına ve Batı insanlannın indirmişti. tçtihat kapısıru zor yaşayış düzenine eriştirebilmek lamak ve açmak için vaktin için her şeyden önce lâyik çoktan geçmiş oldngnnn da prensipleri hayatımıza, tedbirmfldrikti. Hiç bir yantıeı delerimize, teşebbüslerimize egehi, vaktlyle büvük varlıklar men kılmahyız. Atatürkçülük göstermiş olan tslâm dinini Babudnr; bunn yapabilenler ve tı nygarlığına hizmet edebllebnna inananlar Atatürkçfldflr. BAY OSCAR: PROP. NUMBUS1JN i E Sanıu NAZİME NADÎ Q«nsı I»yiD MOöOrO Cumhuriyet Sayısı 25 Kuruş TfirklTa Uzst Ki. aaılcl Uıa b . Tasa ısiansl nuen toar* eden Soramlo MOatU ECVET GÜREStN * ANKARA BCKOSDJ Atatttrk Btuvsrı teneı Ap. YTOTtŞEHÎR TUeton ı 12 95 44 12 09 20 12 09 60 12 57 35 Pas» Mahallesı Şeftaılgeçiai Sofcagı No. 5 Dlyarbatu Teieioo : 1061 * GÜNET tLLERl BOROSDi Kflçoksııat Ueyesnt Edlrne Han ADANA Telefun «550 * Bu sassete BA.»IN AHLAR Î A 8AS1 O uyma.Ti (Annhtlı »rmlştlr A DOGTJ İLLKRİ B O R O S D : VECDİ KIZILDEMtR * Oaaetamlsa fOnöermn rasoiat Ko« oulsuB, fconulzoBffm tade edllzoea. * tlazuaraao mesuiayet Ks>buı o l u n . maB. Aoun* »e Utn tslert tçto ear> tın OstOse < Abune > rers < tl&n Serrtsl • ksydınıo tonması ıftzundu 8«nauk e ajü* «0.00 2X00 * ısaoo 80.00 Basan ve l a y a n UatbaaoıUK »e CHueetecılU T a e CatMoglu Balk«Ti SokM (to. S8 . «l h ..ttıiHIlinilllfllllllinilliJlJinilJlllJllillIllillJllJIlJllIJIJIJJJlIISIIlllllllJlllllllIIJlIIllUIlIlIlllllllllJllIllJIlMllllJlilIJIJlllIlllllIIIJIJllIlllIlllllJUIlllli^ 1 «
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle