22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
R5 T CÜMHtKrıBr 4 Kasmj 1963 £]iııııııııııııııııııııııııııııiıııııırıııiniıniııııııııiiTffiiıintıtfitfrfiffiffifnifiiifirtıınııiHinıııııııııııııııııniııııı ııiııııumııııınfitummintmtııııiHimmmiHHRHHHHmıiıtş *fifk İnfcılâbının Çcşitli yönleriyle ATATURK |; Fifcir ihülâli ~ lnkılabın üç yorumu ~Dördüncü yorum Bahlaşma~lJnhersal değer Büyük yaratıcılık devir lerinde toplumlar o kadar süratli ve temelli değişmeler kaydederler ki, arkeologlar yeryüzüne çıkardıklan 2500 yıllık eserlerin tarihlendirilmesinde bile bazen birim olarak on yıllık süreleri kullanmak imkânmı bulurlar. Bu hakikat göz önünde tutulursa, Atatürk'ün ölümünden bugüne kadar geçen jurmi beş yılın bir milletin tarihinde küçümsenecek bir süre olmadığı anlaşılır. Onun için Atatürk'ün şahsiyeti ve eseri bugüne kadar tarih ve fikir yönlerinden, konunun ehemmiyeti ile mütenasip, ciddî incelemelere tâbi tutulmamış ve lâyık olduğu şekilde değerlendirilmemişse, bunun sebebini arada geçen zamanın henüz az olmasında değil, toplumumuzda fikir hayatının henüz arzu edilen seviyeye ulaşmamış olmasında aramak doğm olur. Devrimleri yukan yirmi yıldan beri topluma el aHından istıkamet veren başhca yorum mevkiine yükselmiştir. Bu uzun evrımin neticesinde humanist düşüncenin sınırları Hırıs'iyanlığın sınırlarına kadar yayılmış ve iki sınır bir olmakLâik düşüncenin ışığında Ataia iki düşünce arasında eskiden türk Înkılâbı dogmatik değerler sisteminin reddi ve akılcı • in beri mevcut girişim yeni bir özdeşhk görünüşü ile pekişmiştır. sancı bir temele dayanan yeni Aslında birbirine taban tabana bir değerler sisteminin kabulü olarak görünmektedir. Bu yoru «ıt olan bu ikı düsunceyi girima göre Atatürk Înkılâbı ölçül şim halıne sokan ikı sebep varmez bir değerdedir; yeryüzün dır: Başlangıçta Küisenın büyuk de vuku bulan ıhtilâllerin en sü düsunürlerı, paganların hücumlarırıa karşı koyabilmek için onmullü^ü. en radikali. en hayrel Idrın üstün kültürünü ıncelevericisidir. Atatürk. geimiş geçme<c ıhtiyacını duymuşlar ve o miş riehalar arasında en kudretkültürün tesirı altında gerektılisi, eseri eserlerin en muazzağinden fazla kalmışlardır. Bemevcııt yeni düzeni devirip jenimsecikleıi için. kendileru:e mıdir. çok yakın hissettıkleri Yunan înkılâp olaylarını duygulann ve Koma yazarlarına uyduklandüzünden fikir düzüne yükselte nı, bır bakıma paganlasmış olcek değerler sistemi, işte bu a dukiarmı biimiyerek veya kabuı kılcı insancı değerler sistemıetmek ıstemiyerek, o fikır ve sadir. nat adamlaıımn «ymadılişça Hıristıyan» olduklarını ılân etmekten çekınmemışlerdır. Kilise boylece hümanist kültüre sahıp lnkılabın bu \ jrvımuna göre, çıkmıştır. Öbür yandan, Hüma«çağdaş Batı medeniyetine eriş nizm devrinde, yeni fikir ceremek» veya, başka bir deyimle. yaniarınm başhca merkezlerin• batıl'.lasmak» ancak akılcı ve den biri haline gelen Roma'da insancı değerler sisteminin be papaların bu yenı eğilimlenn koruyucusu olarak ortaya çıknımsenmesi ile mümkündür. Burada Batı medeniyetinin ii maları, Hıristiyan düşüncesinı r.u ve taşıdığı mutlak değer üze Yunan Roma düşüncesinin töbiî devamcısı olarak tamtmıştır. rinde dunnamız, hem «batılılaşma» kavramının daha iyi anla Ve gefçekten Hıristiyan dım yerleştığı yerlere Yunan ve Roma şılması için gerekli, hem de kültürünün de girmesini kolayTürk toplumunun bu medeniyelaştırmıştır. Xıhayet bugün iki te intisabı demek olan Atatürk Inkılâbının gerçek mânatını ve düşüncenin yayılma alanları arasmda tdm bir mutabakat kudeğerini tesbit etme bakımından rulunca, insanlığın rhânevı evrıfaydalı olacaktır. mince bır safha daha kapanmışYaygın ve yerleşmış olduğu tır. kadar asılsız olan bir görüşe gcre, Batı medeniyetinin mânevi cephesini Hıristiyanlık teskil etmektedir. Bu görüşün yersizliğini anlamak için bugünkü Avİşte hümanist düşünceyi Hırupahların dünya nimetlerinden nstıyan Batının sınırları dişına azami derecede istifade etmek taşıran büyük tarihi olay, Atahususuhdakı azimlerini, onlann türk lnkılâbıdir. Bu İnkılâp 8afert, aile, toplum, sanat, hukuk Batı v t devlet aniayışlarını gözönüne yesinde, tarihi boyunca getirmek kâfidir. Batı toplum kültürüne yabancı kalmıs olan larının maddi ve mânevi hayat ve üstelik Hıristiyan olmıyan bir larını düzenliyen düşünce ile Hı toplum Batı medeniyetinin çevresine girmiştir. ri«tiy«n düşüncesi arasında hemen hemen hiçbir münasebet Atatürk tnkılâbı boylece batıbulunmadığı derhal farkedile lı olmıyan topluluklara tutacak cektir. Gerçekten Batılı toplum ları yolu göstermekle ınsanlığınlann zihni, ahlâki ve estetik for mânevi evriminde yep\eni ve nvasyonu iki temel unsuja Batı çok mühim bir safha açmıştır. medeniyetini bütün öbür mede Atatürk Inkılâbının unıversal niyetlerden ayıran ve ona mutfieğeri de buradadır. lak bir değer kazandıran hürAncak Atatürk lnkılâbının riyet kavramı ile insan haysiyeıvınde bugun yetı halinde sakti kavramına dayanır. Bu ikı lı duraıı bu ve buna benzer bükavramın kaynağı ise Hıristiyan yuk imkâniarın somut olaylara düşüncesi değil, Yunan düşünınküâp edebilmesi, gerçekler hacesidir. Bu temel kavramlara hne gelebilmesi için, Türkıye'de riayanan akılcı ve insancı değer aydınların, devlet adamlarının ler »istemi Yunanistan'da doğ ve halk kıtlele;ınm Atatürk lnmuş, Romalılar tarafından gelışkılâbına bu yeni açıdan bakm»tirilmiş ve yayılmıştır. Hıristiları, bu dördüncü yorumu beyan düşüncesinin aâır basması nimsemeleri şarttır. Türk topluile teokratik bir düzene giren. munu bugünkü durgun ve ülkufikir, söz, tenkid. vicdan hürri süz halinden kurtaracak olan geyetlerinden yoksun olan ortaçağ ne bu vorumdur. l a n n m kabulüdür. Çünkü lâik bir devlet ancak lâik düşüncenin hâkim olduğu bir toplumda emniyettedir. Lâik düşüncenin hâkim olduğu toplumda ise, din siyasete, sanata, fikre, ilme karışmadığı gibi, ferdin toplumla münasebetleri üzerinde de müessir olamaz; deviet adamı, bilgin. aydın, alelâde insan hareketlerinin hesabını toplumun huzurunda eski, yani dini ve dogmatik esaslara dayanan değerler sistemi çerçevesinde vermek. veremeyince de bu zihniyete tavizde bulunmak zorunda kalmaz. Avrupası bizim anladığımız mânada Batı bile değildir, Doğudur. Bu Batı olmıyan Batıda, klâsik çağın değerlerini yeniden keşfetmek ve benimsemek suretiyle, «batılılaşan» ilk toplum, XV. Asır Italyan topiumudur. Italyanlardan sonra Fransızlar, Fransızlardan sonra lngilizler. oniardan sonra Aimanlar, en sonra da. komünist ihtilâlinden az önce, Rusya hümanist düşunceyi benimsemek suretiyle, sıra ile batıhlaşmışlardır. Fikir ihtildli S Atatürk'ü yalnız büyük bir as= ker değil, büyük bir devl<st adaS mı v e ihtilâlci olarak görenler 5 bile Istiklâl Harbinin bir »ilâh S harbinden çok bir fikir harbi olE duğunu takdir ederaemislerdir. H Gerçekten, Atatürk tnkılâbmı •5 Osmanlı Imparatorluğunun son j£ biriki yüzyılında girişilen reE form hareketlerinden tamamen E ayıran vasıf, Inkılabın eski dü^ zenin ve eski zihniyetin bekasını E sağlıyacak sınırlı yenilikleri deE gil. tam aksine o düzenin ve o = zihniyetin yerine geçecek yeni E esaslan, yeni müesseseleri, yeni E düzeni, yeni hayatı «maç edin= miş olmasıdır. Asker Mustafa E Kemal'i beğenip, devlet »damı E Kemal Atatürk'ü reddedenlerin E görüşünün tam aksine, bu eski E düzeni temelinden yıkmak istiE yen ihtilâlci niyet v e irade 19 mayıs 1919'dan birkaç gün sonE ra, anhyanlar için, açıkça tezaE hür etmek fırsatını bulmustur. Atatürk'ün 3 haziran 1919'da lsE tanbul hükümetine çektiği bir E telgrafta bahis konusu ettiği milŞjj li teessürat, Cumhuriyet'in kuZ ruluşunda ilk temel taşıdır. NiE tekim birkaç ay zarfında bu milE li teessürat Ferit Paşa kabinesiS nin devrilmesinde rol oynıyacak S kadar kuvvetli bir Türk efkân E umnmiyesi olmuştur (2 ekim S 1919). Bir yandan da Erzurum E Kongıesinde (temmur 1919) kaE rarlariradei milliye adına alınE mış ve bu milli iradenin memle~ ketin mukadderatma hâkim olS ması istenmiştir. Milli irade kavE ram ve müessese olarak millî hâkimiyei'e inkılâp etmiş (20 oE cak 1921), bu da nihai şeklini E Cumhnriyet idaresi'nde bulmuş= tur (29 ekim 1923). = Gerçekten Atatürk'ün daha ilk E günden itibaren güttüğü anvaç 5 Türk milletini bir medeniyetten başka bir medeniyete geçirmek E olmuştur. Onun için de memleE keti dört taraftan istilâya teşebŞ büs eden düşmanla gıristiği müE cadeleden daha çetin bir müeaE deleyi Istanbul hükümetine, bu Ş hükümeti desteklemekte men faat gören zümrelere ve cahil S balk kitlelerine karşı yürütmek E zorunda kalmıştır. Hayatî ehem5 miyeti olan bu mücadele Istiklâ! E Harbi ile beraber telgraf makiE nelennin başında başlamış ve S Cumhuriyet devrinde bütün sidE detiyle devam etmiştir. İlk heE defi Akdenız değil, Cumhuriyet, Ş nihai hedefi ise Türk toplumuIZ nu çağdaş medeniyetin seviyesi ne yükseltmek olmuştur. Bu sebeple Atatürk, muharebe meydanlarında istilâcı Batı orduları ile dövüşürken, içerde eski zihniyete karşı o aynı Batının fikırlerini büyük bir azimle müdafaa etmiştir. Onun sayesinde Türk Ordusu Sakarya kıyılarında «yeni bir suur ve yeni bir mefkur» ile» ve Wilson'un prensipleri uğrunda dövüşmekle Batıyı Batıy* karşı korumuştur. Cumhuriyet devrinde yapılan büyük inkılâp hamleleri tstiklâ! Harbinde atılan bu temellere dayandınlmış v e sağlam bir eser ortaya konmuştur. Radikal bir ihtilâl nitelijhnde olan bu hamlelerin neticesinde Türk toplumu teokrasiyi reddederek ileri bir demokratik sistem kurmuş, Medeni Kanunun kabulü ile sosyal bünyesini temelinden değiştirmeye teşebbüs etmis, dinî öşretimin yerine akılcı modern bğretimi getirmiş, Avrupa edebıyatı türlerini benimsemİB, tasviri sanatların gelişmesine yol açmış, tiyatrosunu, konservatuvarını, üniversitesini yaratını;tır. Anlayış, görüş, fikir alanlanndaki girişilen bu yenilikleri kolay lastırmak için de dıs görünüsüne yeni bir şekil vermiş ve alfabesini, Bİyinişini, yaşama tarî'.nı değistirmiştir. lumunu yeni bir hayatın eşiğine ulaştıran bu tarihte eşi olmıyan thtilâl henüz duygvı ve heyecan düzeyınden çıkıp fikir düzeyine yükselmiş değildır. Gerçekten, İnkılâp memleketımizde bugün ııç ayn şeki'de anlaşıhyorsa da, bu üç anlayışın hiçbiri Înkılâbı bir fikir sistemi içinde değer'.endirmek ve ifade etmek gücünü göstejememiştir. Aslında bir yorum nitelişıni bile tişımıyan bu anlayışlar (çünkü yorum, tahlil v« muhakeme yollanndan geçilerek varılan hüküm demektır) toplumun lnkılâba karşı üç degişik tutumunun bır ifadesinden ıbarettir. Birinci tutum, Atatürk Inkılâbını radikal bir batılılaşma hareketi olarak kabul etmekle beraber, medeniyet kültür tefrikine uydukları ve Batı kültürünün esasını Hıristiyan düsuncesinden ibaret zannettikleri için bir yandan Batının ilmini, tekniğinı, müesseselerini, öğretim ve eğitim »istemlerini ve lâiklik kavramını benimseyip, bir yandan da (ne gibi bir çelişmeye düştüklerinin farkında olmadan) kültürlerinin Doğulu karakterini muhafaza etmek istiyenlerin tutumudur. Mevcut gönişler arasında en ileri görüşü tetnsil eden bu aydınlar, eski düzeni müphem bir cçağdas medeniyet» kavramı, tarih ve fikir düzlerinde izah edemedikleri bir kavram adına reddederler. Bunların tutumu îkinci Dünya Harbinin sonuna kadar devletin de benimsemis olduğu tutumdur. Ancak. ilâhi temellere dayandırılan eski maddi ve mânevi dü7en ilintilik tutamaklarla ortadan kaldınlamıyacağma göre, bu görüşün topluma istikamet veren görüş olmaktan çıkması mukadderdi. O Uçüncü bır tutum daha vardır: Gericiiık veya İnkılâp düşmanlığı ile vasıflandınlan bu tutum lnkılabın tamamını reddedip eski teokratik düzenin yeniden kurulmasım özliyenlerin tutumudur. înkılâbın tesıri ile meydana geldikleri, lnkılâba karşı üç değişik tepkiyi ifade ettikleri düşünülebilirse de, aslında bu üç tutum Türkiyeye has değildir. Bütün Islâm memleketlerinde, kendini koruma ıçgüdüsü ve Batının gittıkçe artan baskısı i!e girişilen cesur veya çekingen, fakat daima sınırlı yenilik hareketlerine karşı buna benzer tutumlar muşahede edilmektedir. Gibb'ın tasnifine göre, birinci yorumu benimsiyenler secularists (sosyal problemleri nispeten lâık bir açıdan görebilenler), ikinci yorumdan yana olan lar modernists (mutedil reformcular), uçüncüsünü kabu! edenler de conservatives (muhafazakârlar) dır. Aradaki tek fark, bu üçüncü kategoriye dahil olanlara Türkiye'de «gerici», öbür İslâm memleketlerinde ise «muhafazakâr» denmesidir. Bunun da sebebi öbür tslâm memleketlerinde mevcut olan ve mnhsfaza edılmek istenen düzenin, Türkiye'de esasen İnkılâp tarafından ortadan kaldırılmış olmasıdır; öyle ki. bu düzeni arzulıyanlar. rive riönmek zorundadırlar. Botıhlaşma Kavramı Dördöncü Yorum Atotürk lnkılâbını sosyal ve siyasi duzende batılılaşma, mânevi alanda ise ilmî ve teknik ilerleme olarak anhyan ilk cereyan o\sun, mânevi alandaki boşluğun ehemmiyetini anhyarak eski ahlâk anlayışma dönüşü arzulıyan ikinci cereyan olsun, Înkılâbı toptan reddederek eski Doğu kültürünün »ynen ihyasını talep eden üçüncü cereyan olsun • bunların üçü de Atatürk' iin eserini sosyal ve siyasi bünyede büyük bir reform hareketi olarak anlamakta birleşmekte dirler. Ama Atatürk Înkılâbı bundan ibaret değildir; çünkü böyle bir yenilenme memleketin gelenekçi ve Doğulu bünyesi içinde de yapılabilirdi; nitekim Osmanlı Imparatorluğunun son devresinde buna teşebbüs edilmiştir. Atatürk Înkılâbı, bizıat memlekette yerlestirmeye çahştığ: akılcı ve inaancı değerler sistemi açısından incelendiği zaman, ortaçağ düşüncesinin reddi ve lâik düşüncenin kabulü olarak belirmektedir. Atatürk Înkılâbı ortaçağ düşüncesinin ve bu düşüncenin mahsulü olan yalnız sosyal düzenin ve teokratik idarenin değil, aynı zamanda bizzat bu düşüncenin teşekkül etmesine müsait zemini hazırhyan mânevi âlemin, fikirden yoksun ?debiyatınm, hayattan kaçan tasviri sanatının. usanç ve yılgınhktan başka bir şey ifade etmiyen müziğınin reddi; buna karşılık lâik düşüncenin ve bu düşüncenin yalnız dini siyasetten avırmaktan ibaret olmıyan icap î a n Seltırtkte ttttnyay* geldi. 1888 Babaıı Ali Rıza Bfendi öldfl. (7) [•] 1893 Selânik Aikeri Rüstiyesine girdi ve offrtMBeei Mtıı+ftfı Efendi tarafından <Kemal> adı verildi. 1895 Manastır Askerl Idadisine girdi. (14) 1899 (13 mart pazartesi) Istanbul'da Harb OtraloM gtrtH. M8) 1902 Harb Akademisine girdi. (22) 1904 16 yasındaki kıı kardesi Naciye öldü. 1904 (29 aralık perşembe) Kurmay Yüzbası olarak 31 erfcaâ'afi arasında 5 incilikle Harb Akademisini bitirdi. Terktf e<Ûlerek Yıldıt Sarayında sorguya çekildi. (24) 1905 Şam'da S. Orduya tayin edildi. 1906 (Ekim) Şam'da «Vatan ve Hürriyet Cemiyeti» nl kurdu. (25) 1906 Gizli olarak Selânik'e giderek orada da «Vatan ve Hürriyet Cemiyeti» ni kurdu. 1907 (20 haziran perşembe) önyüzbaşı oldu. (26) 1907 (13 eylül cuma) Makedonya'da 3. Orduya tayin edildi r e Selânik'e gitti. 1909 «Cumalı Ordugâhı» eserini neşretti. 1909 (8 mart pazartesi) «Tk. Muharebe Talimi» kitabını tercume ve neşretti. Ş j " 1909 (13 nisan salı) Harekât Ordusu Kurmay Başkanı olarak Istanbul'a hareket etti. 1909 (Mayıs) Selânik'e döndü. 1909 ffi eylül pazartesi) Selânik'te 3. Ordu Zabitan Talimgâhı Komutanhğına getirildi. 1909 38 inci Alay Komutanı oldu. (28) 1910 Fransa'da Picardie'de manevralarda Türk Ordu*unu temsil etti. 1910 Mahmut Şevket Paşanın Kurmay Başkanı olarak Arnavutluk harekatına katıldı. 1911 (13 eylül çarşamba) lıtanbul'da Genelkurmay'da vazife aldı. 1911 (Ekim) Italyan lavaşı için Tobruk'a gitti. 1911 (27 kasım pazartesi) Biııbaşı oldu. (30) 1912 (9 ocak salı) Trablusgarp'ta Tobruk taarruzunu kasandı. 1912 '22 ocak pazartesi) Berka'da düşmana karşı hücuma geçerek Türk Sılâh'.ı Kuvvetlerinin ilk başansını şaeladı. 1«12 (24 kasım pazar* Bolarır'daki Harekât Şubesi Müdürlüğüne tâyin edildi. 1913 (27 ekim pazartesi) Sofya Ataşemiliterliğine tâyin edildi. 1914 (1 mart cunrartesi) Yarbay oldu Te Bükreş Atasemiliterl i | i . <33) I31.Î (2 şubat salıl Tekirdağında 19. Tümeni kurmağa başladı. 1915 (24 şubat çarşamba) 19. Tümenle Maydos'a gitti. 1915 (25 nisan pazar) Arıburnu'na çıkarak Kocaçımentepe'ye ilerliyen düşman taarruzunu durdurdu. 1915 ( i haziran salı) Albay oldu. (34) 1915 ( 8 9 aâustos) Anafartalar Grup Komutanlığuıa tftyin edıldi. 1915 (10 ağustos »ah) Anafartalar zaferini kazandı. Kalbinin ürerine isabet eden bir şarapnel parçası, kalbinin üstünrieki saati parçaladı. Saat sâyesinrip hayatı kurtuîdu. 1 9 1 5 (10 aralık cuma I Edirne'de XVI. Kor. Komutanhğına tâyin edildi. 1916 (27 şuhat pazar) Diyarbakır'daki 16. Kolordu Komutanhğına tâyin edildi. Edirneden ayrıldı. 1916 (1 nisan cumartesı) Tuğgeneralliğe terfi etti. (35) 1916 (14 nisan perşembe) Silvan'da 16. Kolordu Komutanhğına başladı. 1916 (7 8/ ağustos) Kafkes Cephesinde Bitlis ve Mus'u Kuslardan kurtardı. 1917 (20 mart salı) 2. Ordu Komutanhğına tâyin edildi ve altın kılıç ile imtiyaz madalyası verildi. 1917 (5 temmuz perşembe) H a l e p t e toplanan «Yıldınm Ordu• su> 7. Ordu Komutanhsına getirildi. 1917 (S eylül çarşamba) 7. Ordu i!e Surive'ye eitti. 1917 (20 eylül perşembe) Ordu Kumandanı olarak memleket ve Ordu için tarihi raporunu verdi. P»r»nte» icindeki n k ı n l ı r göstermektedir. Alatürk'un • tttrihteki yaşını TÛRK • ALMAM EĞİTİM MERKEZmd» """' § >S inkılöbın üç yorumu lnkılabın Batıdan aîıp Türkıyeye soktuğu sosyal, Jiyası ve kültürel müesseselere Batıda h»>at vermis olan rurıun ne olduğunu anlamak ve o m h u benimsemek tabii, mantıkl ve zorurılu görünürken, bu yolda hiçbir ciddî teşebbüs yapılmamış olması ilgi çekicidir. Gerçekten Atatürk înkılâbı, ne Fransu thtilâli gibi fikri bir hazırlık devreıi geçirmiş, ne de basanldıktan sonrs teorik incelemelere konu teskil etmiştir. Oysa bir toplumu bir iktisadi düzenden bir başkasına geçirmek veya bir sımfın haklarını öbür sınıflara tanıtmak gayesiyle yetinmeyip, toplumun bütün inançlarını. duygulannı. yaşayıs ve anlayız tanını da değiştirmeyi hedef tutrnus olan bir ihtilâl her şeyden evveî fikir yönünden tahül edılmeye ve değerlendiriimeye muhtaçtır. Böyle olduğu halde ve Cum huriyetin ilânından 40 yıl geçmiş olmasına Tağmen. Türk top üıüversol Değer GOETHE ENSTİTÜSÜVn u n m m . | METOOLAR1 :>t ALMANCA DİL KURSLARI 4 KCtfir. 1963, Paf«rtetı gunündsn <t<bar*n b»>!ıy»C»k|v/. Avtı A manc* Cumarîesı h»fiç h»r ç Adrn Alm«n Liı«. Alm«ınc* Ticari MuH§b«f«t 1 6 . 9 * kada TCnel. Tel, *Â 77 7b ,,**,**,*** ;5 V , ,////,///,„///,//////, / / ^ / / / r / / / * V ***,*,,*,, , /////////V * //••// Zeytinburnu İcra Me murluğundan : GAYRİMENKUL SATlŞ İLÂNl Dosya N o : 962 36 TaHmat Satılmasına karar verilmis olan Zeytinburnu Gemalmaz Sokağında 87 pafta, 2 kütük, 174 sayfada kayıtlı 757 ada. 20 pawelrle 206,50 metrekare miktarlı kârgir deri fabrikasının Vasil Vlav yadis'e ait 2/4 hissesi aşağıda vazılı zamanda ve şartlarda ve Topkapıda, Topkapı Eczanesi yanında, Zeytinburnu Adliye Daiı??indeki İcra Memurlugu odasında açık artırma ile satılarak paraya çevrilecektir. Evssfı ve takdir edilmis olan kıymeti: Mezkur gayrimenicul, Kazlıçesmede. Demirhane Caddesi uzerindeki Gemalmaz Solcağında 13 taj kapu No. lu 206.50 metrekare arsanın tamamı üzerıne inşa edilmiş bulunan kârgir derı fabnkası binasıdır. Zemin katında sokaktan çift kanath demir kapıdan girilir. Zemiri beton ve beton yüksek tavanlı ve ayaklı, boydan boya rieri yıkama dairesi ve merdiven altında heiâ ve duş mahalleri bulunduğu. 1. Katta: Zemin kattaki yıkama maha'.den korkuluksuz raozaik basamaklı merdivenle çıkılır. Zemini beton ve tavanı beton ve beton ayaklı deri kurutma dairesi ve ön tarafta deri raspa ve yanında yazıhane odalan v«r arkada kargır bölme ıl« aynlmıs deri ı s m a mahalli mevcut olduğu, 2. Katta: Âdi basamaklı ahşap merdivenle çıkılır, zemini beton tavanı ahşap üzeri alafranga kiremitle örtülü deri havalandırma mahalli ile arka tarafta kat vaziyetinde içiçe iki odalı deri depo mahalli bulunduğu, bu kısmın üıerıne ahşap âdi raerdiven!• çıkıldıği kısmt bir kat olup, zemini beton tuğla bölme duvarlı iki adet deri kesme mahalli bulunduğu. Gayrimenkulün beden duvarları kârgir dahilt kısmı beton karkas arası tugla duvarlı, pencereieri demir çerçeveli olduğu v« zemin katında motorla müteharrik kuyusu bulunduğu gibi içerde elektrik tesisatı mevcut olduğu, bakımsız ve tatil edilmiş vasirette olduğu görülmü? ve anlaşılmıştır. Gayrimenkvlftn hadvdm r e s a h s n : Kadastro plânı gibi olup 206,50 metrekare arsanın tamamı üzerine bina insa edilmistır. Gayrimenkulün bulunduğu mevki T « vaaiyeti hazırası ve inşa t a m r« imar durumu ve emsaline nazaran halihazır piyasaya göre emlak alım «atım rayiciyle gayrimenkulün ktymetine müeısir bilumum evsafı göîönünde tutularak 206,50 metrekareden ibaret bulunan gayrimenkulün tamamının 250.000 (İki yüz ellibin İira) kırmet tahmin y e takdir olunmuştur. tmar damrnn: lstanbul İmar Müdürlüğünün 18/1/1963 tarih 5384 layılı imar durumunda, bina yüksekliğinin H. 9.50 M., bina derinliğinin 20 metre en çok. arka bahçe mesafesi 4.75 M.. inşaat nizamının bitişik, saçak parapetinin civarı gibi, çatı meylinin Tal. 134 14S Mad. Mer'i imar plânı tal. 8. mad. D.D.Y. sahıl aratında imar planları dısında kalan sahada kalmakta olup, Şikayet Komisyonu kararına göre yerinde bir heyetin tetkikıvle ve riyasetin 11/12/1961 günlü tensipleriyle 757 adanın tamamının mesken inşaatına tahsis edildigi yazıhdır. Satış ş a r t l a n : 1 Satış 9/12/1963 pazartesi günü saat 11 drn l î ye kadar İcra Memuru odasında açık artırma «uretiylp yapılaeaktır. Bu artırma tahmin edilen kıymetin *»75 ini ve rüçhan!s alaeaklılar varsa alacaklan mecmuunu geçmek şartiyle on çok artırana ihale olunur. Bu bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranm taahhüdü baki kalmak jartiyle 19/12/1963 perşembe aünü aynı saatte icra edilmek üzere ikinci artırmaya bırakılır. Bu artırmsda rüçhanlı alaeaklılar alacağını ve satış masraflannı geçme'< şartiyle en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edecekler tahmin olunan kıvmetin ','«7,5 u nispetinde pey akçesi vermeleri lâzımdır. Satış peçin para iledir. îsteyene 20 güne kadar mehil verilebilir. Tellaliyp shcıya ait olup birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. Tapu harç Ye raasrafiyle ihale pulu müşteriye aittir. 3 îpotek sahibi alacaklılarla diger ilgililerin bu gayrimenkul ücerindeki haklarını huıusiyle faiz ve masrafa dair ileri sürecekleri iddialarını 15 gün içinde dairemize bildirmeleri, aksi takdirde paylaşmadan hariç kalacaklan. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mehil içinde örîenmezşp 1. If. Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshpdilerpk altcı iki ihala «rasmdaki farktan '*5 faiziyle birlikte meu;l olcaktu. " * 5 Şartname ilân tarihinden itibaren herkesin görmesi için açık olup artırmaya iştirak edeceklerin satış ilân ve şartnamesini görmüs ve münderecatım kabul etmiş sayılacakları ve satış yerini terkedenler ihaleden vazaeçmis sayılacakları ve başkaca lüzumlu malumat almak istiyenlerin dairemizin 1962/36 T. sayılı dosyasına müracaatları ilân olunur. 2/11/1963 (Basın: 19727 15123) Îkinci tutum Înkılâbı benimsemekle beraber, Atatürk'ü asker olarak beğenenlerin, O'nu İslâm âleminı nihai felâketten kurtaran kahraman olarak görenlerin tutumudur. Bunlar Türk toplumunun zihniyet ve kültuı yönünden Doğulu kalmasını talep ederler. lnkılabın birçok cephelerini tasvip etmezler ve lâikiik prensipine jiddetle karşıdırlar. Bu ikinci tutum çok partıli sısteme geçildiğinden beri kuvvet kazanmış, hattâ aşağ; r.ılllHIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIII DIKKAT Renkli, Türkcc, Sinemaskop filmi Gormüş olduğu büyük rağbet iuerine 2. ci HAFTA MUVAFFAKİYOTLE devam ediyor. ÖZEN FİLM Kasım pazar günü ATATÜRK'ün vefatmın • Üâncılık: 5949/16135 ATILLANIN OGLU Bir Adet Hoparlör Tesisalı Yaptırılacak Son teklif tarihi 18.11.1963 dür. M ü d ü r l ü ğ ü veznesinde satılmaktadır. Şartnamesi MALZEME DEMZCBLIK BANKASI T.A.O. (Basm 19576 1612o'> yıldönümü olduğu için mnemamız kapalıdır. MüEettiş Muavini Alınacak Bankamız Teftiş Kuruluna lüzumu kadar Müfettiş Muavini alınacaktır. I Musabaka sınavına girebilmek için : 1) Hukuk İktisat, Siyasal Bilgiler, Ortadoğu Teknik Ünivçrsitesi. İdari Ilimler Fakülteleriyle Iktisadi ve Ticari Ilımlçr Akademilerinden (Yüksek îktisat ve Ticaret Okulu) veya Millî Eîitim Bakanlığmca musaddak yabarcı memleke'lerdeki muarlillerinden rasıun bulunmak. 2) Memıırın Kanununun 4 üncu maddesindeki diğer çartları haiz olmak, 3) Sınav tarihinde 35 yasındarı yukarı olmamak, 4) Fııli askerliğinı yapmış veya tecil ettirmis olmak, 5) Sıcil ve seciye ıtibariyle mesleğe alınmasına mâni bir halı olmamak, fiı Rızmet taahhüdü altında bulunmamak. 7' Ssçlık durumu her türlü iklime ve seyahate mütehammil olmak. lâzımdır. II Sınavda başarı gösterenler, ehliyeti müteakıp tetkik ve staj için sıra ve kararnamelerin verdiği imkân ile yabancı memleketlere gönderileceklerdir. III 4,5 ve 6 Aralık 1963 tarihlerinde Ankarada Genel Mü rlürlükte, tstanbulda Atatürk Bulvarı şubesinde. tzmirde Merkez şubesinde yapılacak olan vazılı müsabaka sınavında kazananlar. yol paraları Bankaca karşılanarak Ankarada sözlü bir sınava daha tâbi tutulacaklardır. IV Sınav mevzuları ile sınavdan evvel Genel Müdürlüğümüze tevdi edilmesi lâzım geîen vesikalar hakkında Ankararia Tcftış Kurulu Başkanlığmdan. tstanbulda Atatürk Bulvarı, îzmirde Merkez şubelerimizden tafsilât alınabilir. V tsteklilerin Kizumlu vesikalan en geç 25 Kasım 1963 tarıhine kadar Ankarada Teftiş Kurulu Baskanhğına bizzat vermeleri veva taahhütlü olarak göndermeleri icabeder. Türkiye Emlâk Kredi Bankası A.O. Genel Müdiirlüs:ünden: Uşak Şeker Fabrikası Müdiirlügiinden 1 Aşağıda cinsi ve toplam fiatları vazılı muhteliı malzemeler kapalı zarf usulü ile satılacaktır. 2 Tâlipler malzemelerin tamamına teklif verebilecekleri gibi, gruplar için de ayrı, ayrı teklif verebilirler. 3 Bu satışa ait şartname Fabrikamız Ticaret Servisinden. Istanbul Büromuzdan (Aşirefendi caddesi Şeker Han) ve Ankarada Genel Müdürlüğümüzden temin edilebilir. 4 Tâlipler tekliflerini teminatları ile birükte en geç 15 kasım 1963 cuma eünü saat 15 e kadar Fabrikamıza tevdi etmiş olacaklardır. 5 Fiatlar makul hadlerde görulmediği takdirde açık artırma cihetine eidilebileceğinden teklif fahiplerinin veya yetkili temsilcilerin ihale yerinde hazır bulunmaları raruridir. 6 Fabrikamız 249*» sayılı kanuna tâbi olmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta tamamen serbesttir. Toplam fiat teminatı Satılaeak malzemenin cinsi TL TL 1 Sandık çivileri 14.975,70 1.500. 2 Civata ve perçinler 456.21 50, 3 Marangoz malzemesi 845.97 90, 4 Atölye avadanlıkları 50, 467.48 5 Oto malzemesi 926.01 100, 6 Kantar yedekleri 847,7 3 90, ^ Çelik, pirinç, bakır boruİM ve variller 3.752,74 400, 632,05 8 Boru rabıt malzemesi 75,9 Kazan ve tribün yedekleri 1.114.22 1.100, 4.200, 41.819,31 10 Ziraat alet ve yedekleri 60.693.52 6.000, 11 Jüt ipi, halat, kösele 150, 12 Yazı, hesap ve ziraat makineleri i 1.625. 10.110, 1.000, 13 Binek oto ve kamyonlar 11.901.56 1.200, 14 Diğer muhtelif malzeme (Faai: 7915 16097) : İ LA N M.S.B. 4 No. lu Sat. Al. Kom. Bşk. dan Ankara Paıarlık sureti ile müteahhit namı hecabtna Ankarada Gülhane As. Tıp. Akademist 1. kıstm inşastı yaptırılacakttr. Keşü bedeli 28.933.447 38 iira olup eeçici temmatı 874.000.00 liradır. İhalesi 15/11'1963 cuma BÜnü saat 10.00 da Komisyonda yapılacaktır. Keşif ve şartnameîer h«r srün Komisyonda ve İstanbul Levazım Âmirliğinde görülebilir. Taliplerin en geç 11/11/1963 günü saat 16.00 ya kadar Ankarada M.S.B. İns. finl. re Enf. Bşk. bğına müracaat ederek yeterlik belgeei almalsn şarttır. (1917 Basııı 19308 . 1*1») MİLÂNOda 30 Kajırndan t Aralık 19«3 t»rihine kadar BİSİKLET ve MOTOSİKLET 38'ci MİLÂNO ULUSLARARASI SERGİSÖ'ni FUARI sahasında ziyaret ediniz. Bütün dünyada imâl edilen 2 ve 3 tekerlekli taşrtlann muhteşem bir meşheri Yabancı ziyaretçiler için tercümanlık hizmeti 150.167.5!) 16.005, DEMİRYOLLARINDA TENZİLÂT Bilji için: A.N.C.M.A. Via Mauro Macchi 32, Milâno (Italya) (Baıın: 1S931 16U1) (Basıo: 19663 A. 13135 • 16127) I 1 (Basın: 19637 . 16115)1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle