25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
pencere (Kl JliMHURTYET «10cakl963 llllllllllllllllllllllllllllllll ıııı=ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı=ıııı Nasıl buldun? Kardan bozulan parklar yeniden düzenleniyor | GÜNÜN KONULARI | İktisat ve Piyasa Bizim Belçika ve Fransa gezisinin asıl yorucu kısmı meğer dondükten sonra başlıyacakmış... Bir imtihan ki sormayın. Dost, tanıdık kime raslasak : Ne zaman döndün yahu? Parisi nasıl buldan? lyi buldutn. Parisi yasamışların sesinde tabassür, görmemişlerin sesinde merak litrcşimi : Anlatsana biraz... Ama herkesin mezhebine meşrebine göre ayaküstü bir şeyler söyiemek kolay mı? Vallahi ne bileyim işte güzel bir şehir... Hımmmnı ... Arabalar çok hızlı gidiyor, maazallah adamı ezecekler. Fakat gece y?rısı ortalıkta kimse yokken bile kırmızı ısık yandı mı durup bekliyorlar... Yani biraz enayilikleri var. Kavga dövüş görmedim hiç ortaiıkta... Korkak herifler. Boş arsa yok... Çoluk çoeuk nerede yetişecek? Binalar karanlık suratlı... Nerede bizim yeşilli, kırmızılı yapılar! Kahveler ağız afıza dolu... Dnrmadan yiyip, içjp, konnşuyorlar... Geveze keratalar! Bir işleri de kalabalıkta dudak dudafa öpüşmek... Ahlâk boznk. Otomobil çok... Ama hepsi küçük model. Büyük Amerikan arabası tek tük göründü mü kızıyorlar. Komünizm alrnış yürümüş... Bu memleket batar. Parisi anlaraak kolay mı? Parisi tahlil etmek, bir medeniyeti tahlil etmek demck. Kolay mı bir şehrin giirünen kabuğunu kırıp gerçek yüzüne inebilmek? Eskiden yolda adam gösterirlerdi : Avrupa görmüş adam diye. Şimdi içimizde canı sıkılan şöyle bir gidip geliyor Avrnpay»... Efkâr dagıtmak için. Ama mesele o defil! Kolay mı Avrupayı görmek? Bizde Avrupayı görmüş adamların çogu Avrnpayı gorememiştir. Görselerdi bngüne kadar Türkiyenin çehreai degişirdi. Aglında Avrupayı görmek Türkiyeyi görmek demektir. Tfirkiyeyi göremiyen insan Avrupayı nasıl görür? Gider, seyahat bavnlnnun etiketleri gibi yama yama müşahedelerle döner gelir. Paris, barjuva medeniyetinin en büyük merkezidir. Bir iıtatiıtige göre bn güzel şehirde doknz yüı kadar beykel varmış. . YolUrı ve meydanları süsliyen bn heykeller, mesleklerine göre bir tasnif edilmiş . Şöyle: tki bahçıvan, üç matemıtikçi, üç «dint Ihtiras kurbanı», beş ihtililcl, beş kıral, on iki deviet adamı, en üç kimyager, otnz yedi yazar ve elll şair... îşte yalnız Parisin değil dünyanın yolUrım ve raeydanlarını ıflsliyen adamlar... Parisi anlamak bir parça da Franssyı ve Batıyı anlatnak Bu bir tarih boynnca kuralmnş büyük borjnva kültürüdür. Yeryüzünde hiçbir az gelişmiş ülkede bu kültürün dört başı mamnr tenkidi ve tahlili yapılamadı. Bu tenkid ve tahlil güciine erijen az gelişmis ülke zaten Fransayı da »şar. Halbuki Fransa şimdi kendini aşmak çabasında . Bn yoldaki bayraktarhğı başkasına bırakmayı belki de Deieartcs'ın torunlan gururlanna yediremiyorlar. Ama yeryüzünde az gelişmis ülkelerin sosyal meselesi üstüne çevrilmiş ileri Fransız düşüncesinin projektörü, yarmkl dünyanın kurulugnnda belki de en önemli rolü oynıyacık. Fransa, yeni dünyanın fikir Hderligini de katanmak içln çalışıyor. Btmdan ötesi lâfı güzaf... Çünkü o koca şehirde herkes kendi dalgasım tatmin edecek bir köşe bulur, az buçuk kaldırım cigner... Bilmero kaç yüzyıldan beri insan aklının ve lanatının törpüledigl caddelerle, meydanlarla, binalarla, köprülerle, belki de farkına varmadan bir bağ kurar. Bu büyük mânalı hendeseden kurtnlduğn zaman içinde kalan belirsiz bir sevgidir : An Paris, ah eanım Paris... Bn edebiyat o kadar işlenmistir ki, üstüne bir söylenecek bir tek lâf yoktnr. Zola'dan başlayıp, Hugo'dan, Mlehelet'ye, Balzac'a ve Bandelairee kadar... Bakınız Sabahattin Eyüboğlu' nnn Türkçeye çevirdiği Alman Stefan George'un şu şiiri ne kadsr güzel : « ve gülümseyen zarafetinde şehrin «Mabzun güzelliği içinde bahçelerin «Gecenin donattığı kuleler, kubbeler altında «Bir genclik sarıyordn dört yanımı «En sevdigim şeylerle sarhoş bir gençlik «Sırlara bürünmüş kahraraanlar ve şairler «Villien, bir taht istiyecek kadar magrac «Verlaine, sefalet içinde temiz ve dindar «Mallarme, ideali nğrnnd» harap «Bırakın coştursun beni gnrbet ve rüy» «Yalnız yasayanlarındır içtigimiz hava «Hâlâ tüTkü söyleyen dostlara eelâm •*..••,,< . . «Mezara götürdügüm büyüklere selâm... «Pwisan«emleketimde durmadan çalışırken» . , n ( ., ^ ... YAZ SAATI Bize pek basit gibi görünen saat mefhumunu biraz tahlil edecek olursak, kâinatın en büyük sırları karşısında bulunduğumuzu anlarız Bü tün mefhumları tarife ve ölçmeye muvaffak oluyoruz. Zaman, vakit, saat, an gibi muhtelif şekillerde bize tecelli eden en basit ve en mücerret anlamı tavzih etmeğe muvaffak olamıyoruz. Kısaca bütün mevcut olan şeyler kendi cin sinden bir ölçüye malik olduğu halde zaman, ancak hareket mef humu ile izah olunuyor. llk daimî ve zahiri hareket, güneşin insanlara tecellisidir. Şimdi en küçük ve ince ıoktalarına ka dar bu zahiri hareketin sebepleri ni izah edebiliyoruz. Arz kendi mihveri etrafında hakikl bir devir yapıyor ve biz günesi zahiren ha reket eder gibi görüyoruz. Bu tahakkuk eden hareket bir çok neticeler meydana gstiriyor. llkin vehmedilği gibi dünyada tek bir sabah yoktur. Güneş her dakika arzın bir tarafından doğar gibi görünür. Arzı aydınla'.an güneşin ısınları her zaman aynı istikamette gelmez. Arz eğer yalnız kendi mihveri etrafında dönmüş olsaydı bu ıjınlar sabit 'leticeier mey. dana getirecekti. Bir de güneş çevresinde dönmesi mesçlenin izahını bira? müşkül vaziyete sokar. Arzın mihveri günes ışınlarına karjı dik bir şekiMe degıldir. 23 derece 27 dakika eğridir. Güneş çevresinde döndügü îamana göre bu eğrilik mütemidiyen değişmek tedir. Bu hususiyet atideki neticeleri meydana getirir. 21 martt» güneş tamamiyle Ekvatör üzerinde gözükür. O gün arzın her tarıfınd» gece ve gündüz on ikişer saattir. Arzımız güneş etrafında devrini icra eder iken 21 hazirana kadar yarım kuzey küresinde gündüzler mütemadiyen uzamağa, geceler kısalmağa başlar. Bu degişme Ekvatöre yakın ve uzak olduğuna göre muayyen nispetler dahllindedir. Ekvatör yakınlarında gece gündüz nispeti az, uzaklarında çoktur. 6« derece 33 dakika enlem dairesine kadar gündüzler en yüksek derecesine kadar çıkar. Bu enlemden sonra güneşi yirmi dört saat içinde ufukta görebiliriz. Daha ^v*^*^^%^^ Bir yılda ne yapıldı? Yazan: Mazhar Kunt Tam bir yıl evvel idi. Başbakan nün en küçük ihtiyaçlanm karçıIsmet Inönü Ticaret Bakanı Ihsan layacak mdlları dahi bizzat ithal Gürsan ve Gümrük, Tekel Bakanı ! etmek yoluna gitmesidir. Şevket Budakoğlu ile şehrimize I Bu yüzden fiyat yüksekliği, kaligelerek ticaret ve sanayi âlemini | t° düşüklüğü doğmaktadır. İthalât ilgilendiren konular üzerinde dura ' da tecrübe ve bilgi işi olduğuna rak iktisat alanma ârız olan buh göre resmi sektörün bu sevdadan ranın ortadan kalkması için gere vazgeçmesi istenmişti. ken bir çok tedbirlerin ahnmasını O da olmadı. lüzumlu bulan Ticaret Odası, SaToplantıda servet beyanı dâvası nayi Odası ve Ticaret Borsası erna da dokunularak bunun mevcut kânına şu teminatı vermişlerdi: durgunluk ve istikrarsızhktaki yı«Iktisadî hayatın intikal ve ne kıcı t»sirleri sayılmıştı. Iddiaya kahat devrinden geçiyoruz. Yeni göre servet vergisi endişesiyle nok tedbirler ve ıslahat peşindeyiz. san beyan edilen sermayeler harePlânlama devrine giriyoruz. Dur ketsiı^kalıyor, bir kısım sermayegunluk ve darlıktan şikâyetçiyiz... nin yurt dışına çıkarılmasına yol Bir geçit devrinin bütün ıstırap . açılmış oluyor, bankalara noksan verici unsurlarını selâmetle geçiş I yatırım yapıhyor ve nihayet yatirmek yolundayız. Bunun için me bancı sermaye ürkek davranıyorsul hükümet ve iktisadi hayatın du. kıymetli uzuvları olan sizler, işçiBu hususta hâlâ kcsin bir karar ler ve sade vatandaş olarak sarsılmaz bir güvenle el ele çalışmalı «lınmış değildir. Meclis servet beyız.. Hükümet yanınızdadır, yar yanlarının geri verilerek yerleridımcınızdır. Hükümet kuvv»tlidir ne yenilerinin alınmasını muvafık gördü. Senato Komisyonu ise bunve sağlamdır.» O toplantıda memleketin kalkın ların iadesini fakat yerlerine yeniması ve mevcut krizin izalesi için lerinin alınmamasını münasip buliktisadi organlar tarafından ne gi du.. Bakalım ne olacak. bi tedbirler •ahnması isteniyordu? Başbakan îsmet Inönü Belediye Kısica bir göz atalım: Sarayındaki nutkunda deviet müEvvelâ gerçek iş adamlarının bir bayaalarının özel scktör kanaliyle kısım faalivetlerde bulunabilmele yapılmasının hem piyasaya canlırine engel teşkil eden sebeplerden lık vereceği, hem de daha ucuza biri olan İcra ve Iflâs Kanunırnun iyi kaliteli mal teminini mümkün tamamen kötü niyt e Mhibi borçlu kılacağı yolundaki mülâhazaları ı himaye eden hükümlerinin tâ da yerinde bulduğunu açıkça söydili isteniyordu. Esasen bu ist°k lemişlerdi. Buna rağmen âlem yisenelerdir iieri »ürülmekte idi. Ge ne ol âlem... yıl bizzat Başbakan, buhususYalnız insaflı olarak kablıl «tta şunları söylemişti: mek lâzımdır ki iktisadi hayatta «îcra ve Iflâs Kanunu için söy. istikrar için özel sektörde çalıjan ediklerinui haklı ve yerinde bu iş adamlarıyle hükümet mıkamlauyorum. Bu kmıuda iyi niyet sa rı arasında yakın bir münasebet hiplerini koruyacak istikamette v âhenkü bir irtibatın bulunmae çalışp.cağımızı temin ederim...» sına hakikaten ehemmiyet verilAradan tam bir yı! seçti. Piyasa miş ve Maliye. Ticaret, Sanayi, da itimadı eağlıyacak olan bu ba Gümrük ve Çalışma Bakanlarınsit kanun tâdili hâlâ yapılmadı. dan mürekkep hir heyetin asgari • üç ayda bir iş adamları ve sanayilstekler arasında. bazan iktisadi cilerle temas etmesine itina edilselışnıeyi engeliiyen, bazan sosyal mi.ştir. adaleti yaralıyan vergi şekillerinin Bu temasların dördüncüsü şubabir reforma tâbi tutulması ve bu tın yedisindo yapılacaktır. nun bir an önce renlize edilmesi Lâkin biz bu kadarını kâfi bulemenniöi vardı. muyoruz. Evet iş adamları, sanayiBaşbakan butemenniye dair «cid1 ciler, iktisat organlarının temsilcidi bir vergi reformu için hazırlık leri Ankaraya sidip hükümet erarın ikmal edilmek üzere» o'.du kâniyle görüşüyor, fikir teatisinde ğıınu beyan buyurmuşlardı. Ama bulunuyorlar. Neye yarar ki bühâlâ bir şey yok. tün bu konuşmalar İcra ve Iflâs Geçen sene 30 Ocakla 1 Şubat a Kanununda bile en ufak bir tâdili rası yapılan toplantılarda üzerinde henüz sağlayabilmiş dçğildir. durulan bir konu da turizm olmuşu. Yabancı sermayeyi teşvik kanununun tatbiki de bu arada zikDenizde bir ceset bulundu redilebilir. Önceki gece Sirkecide feribotlaGelir ve Kurumlar vergileri, ümrük vergileri, vergi cezaları rın demirli bulunduğu yerde henın affı hep bu meyanda görüşül nüz kimliği tesbit olunamıyan bir dü. Tüccar ve sanayici bilhassa erkek cesedi bulunmuştur. Üzeresmi sektörün ithalât yapması dâ rinde elbise v e ayakkabıları buluv*sı üzerinde durarak bunu tica nan ve bir hafta kadai" önce deniret ileminin âcilen halli gereken ze düştüğü tahmin edilen bilinme porblemleri olarak vasıflnndırmış yen ada|turı cesedi ürerinde bazı ı. Çünkü hakikaten bugün piya süpheti izTer görülmüştür. AdK*Ta tada hareketsizliğin Bnemli s^bep bip tarafından muayene edilen.ee erinden biri de Deviet sektörü sed, kimlîgi ve ölüm sebebiniri "l'eg biti için morga kaldırılmıştır. llllllllllllllll llllllllllllllll Yazan: * Emin Âli Çavlı kuzeye gidince güneşi görm« müddeti çoğalır. Kutup noktalarında altı ay gece, altı ay gündüzdür. 21 hazirandan 22 eylüle kadar gece, gündüz nispetler kuzey küresinde azalır ve bu tarihte dünyanın her tarafında gece, gündüz on ikişer saat olur. Gece ve gündüzütnür bir yıl içinde bu kadar nispetsiz azahp ço ğaldığına, medeni münasebetlerin bu kadar fazlalaştığına bakıhnca itibari bir surette saat tanzim edilmek zarureti hasıl olur. Bunun için Londradaki Greenwich rasathanesinden geçen boylam dairesi esas ittihaz edilmiş ve dünya on beşer derecelik dairelere ayrılmıştır. Orta Avrupa saatleri. Ingiltere ve Fransa saatlerine göre bir saat ileridir. Biz ise 30 boylam dairesi doğuda oldugumuz için iki saatlik bir fark ile mtlerimizi tan zim ediyoruz. Otuzuncu boylam dairesi Izmit eivarından geçer. Ve en doğru saatin tzmitte olması icabeder. lmparatorluğumuz devam ettiği müd detçe Izmit ortalama bir mevkie j maiik idi. Şimdi ise memleketimizin batısında bir yerdir. Ingilizler ve Fransızlar ortalama bir mevkii başlangıç yaptıkl»rı halde biî kenar bir mevkiimize bu vazifeyi veriyoru». Memleketimiz yirmi derecelik bir enleme malik oldugu için Errurumdı güneş, tstanbuldan bir saat önce doğmaktadır. Bu vaziyet karşısında hükümet yaz, kış saatleri meselesinde mü, tehayyir bir vaziyette kalmaktadır. Yar ve kış saatleri ışığın az veya çok kullanılması meselesinden tekevvün etmiştir. • Belediye Park ve Bahçelef Miidürlüğü şiddetli yağış ve fırtınalardan park ve bahçelerde meydana gelen zararları gidermek için çalışmalara başlarmştır. özellikle büyük bit kısmı bataklık hale ge len Kadıköy iskele parkına kum dökülmüştür. Bahçeler Müdürlüğü, iyi hava lardan faydalanarak ağaç dikim ve nakil i.şlerine başlıyacaktır. Bu meyanda Ahrampaşa korusuna genç ağaç dikmek amacı ile 300 çu kur açılmış, Sirkeci sahil yolu ağaçlandıTılmış, Dolmabahçe Caddesine de besten ligüstrumları diBahçeler Müdürlüğü ekiplerj, ağaçlı ana caddelerde faaliyet gös tererek fırtına yüzünden kazıklarından kurtulan ağaçlatını düzelt meğe önümüzdeki günlerde başlıyacaktır. Bu arada, hayatiyetini kaybeden ağaçlar çıkarılarak yeni leri dikilecektir. Bizde yaz saatinin tatbiki milyonlarca kâr temin ettiğinden bah sedildi. Eğer bu kâr hakiki bir miktarı ifade ediyorsa sırf itibar bir saat meselesinden dolayı bu havadan gelen kârı küçümsememek Iâzım gelir. Biz iddia edilen kârın pek hayalî olduğu fikrindeyiz. Bir kere sokakların aydınlatılması bu itibari saatle hiç bir surette alâkası yoktur. Her hangi saatin kabu edileceği ilân edlise yine karanlık başladımı lâmbalar yanacak, aydın lık başladımı sönecektir. Mesele yal nız fabrikalar ve hususi mebaniye kalıyor. Halbuki memleketin yan tarafı olan Izmit saatlerimiz için taşlangıç olduğundan sabah karan lığını akşama nakletmekten başka hiç bir ameli fayda temin edemeyiz. Hükümetimiz bu meseleyi zeoriz bir surette halletmek istiyorsa derhal memleketimizin ortamı demek olan Ankara civanna başlangıç hattını nakletmesi icap eder. 37,5 böylem dairesi Ankara yakınlarından gççer. Ankara hükümet merkezi seçilirken bir çok siyasl ve idarî düşünceler arasında coğrafi mevkii de göz önüne alınmıştı. Bu prensipi ikmal etmek için derhal böylem hattını tzmit ci%farınt)an c»kmeli ve Ankara civanna Ketirmelidir. Böyle yapınca tam merkezi bir hat temin edilmiş olacak ve memleket kısa ynza enre *aat değiştirmeden kurtulacaktır. Röyle bir tashih milletlerarası münasebetlerimizde de bir intizam temin edecek, vakitli vakitsiz saat deâiştirmemize mâni olacaktır. Kaloriferlerini yakmıyan sine malar hakkında takibata geçildi Belediye Makine Müdürlüğü kaloriferlerini iyi yakmayan dött si nema sahibi hakkında koğuşturma açmıştır. Bu arada, 648 fabrıka, İmalathane ve «tölyenm fenni muayenesi yapılmıştır. 92 iabrika ve atölyeye noksanlannın giderümesi için ihtarlatda bulunulmuiftur. 10. Kotaya müracaat süresi 19 subatta sona etecektir. Bu yüzden tahsis talepleri son günlerde artmıştır. Diğer taraftan Ticaret ve Sanayi odaları temsilcilerinin iştirakiy le kurulan bir komisyon Dış Ticatet rejimiyle Kotaları incelemeye başlamıştır. Bu çahşmalar, Kotalarda görülen bazı aksakhkların bertaraf edilmesi için yapılmaktartır. 10. kota için müracaat süresi 4 şubatta sona eriyor ^Vf> ÇAMAŞIRL ARI Reklâmcılık: 273 1396 ZARIF KAOININ SIRRI Bir Taksim Nane Sokafe 1/2 »yıda gömlekçilik yapan Vangel Pamukmurat ile Amelrikalı George Demoss soyulduklarını iddia etraişlerdir. Olay şöyle olmuştur: Amerikalı Georges 450 dolarını bozdurmak için yanında Naci Beksan olduğu halde gömlekçiye gitmistir. Amerikalı parayı çıkafmif, k«rşıhğı olan 4500 TL. nı almak is temiştir Fakat Naci hem dolarla rı hem de Türlr parasını ahp kaç mıştır. Gömlekçi ile Amerikalı Na cinin bu hareketine şaşıtmışlar ve hetnen arkasından kojmuşlarsa da sanığı bulamamışlardır. Olaym polise habef verilmesi üzerine tahkikata el konulmuş, kapkaççının aranmasına ba;lanmıştır. Amerikalının 450 dolan çalındı GÜNSELt SÜTEKÎN (BİROL) ile ÖZDEMÎR SÜTEKtN Nikâhlandılar «911963 Beyoglu Cumhuriyet 1402 ELLER Jean . Paul Sartre'in en başarılı plyeıl Sababattin Kyüboglu'nun bir önsözü ile Kıtapçılarda arayınız. Odemelı olarak Cumhuriyet Matbaasından ıstenebılir. Fiatı: 5 Lira Cumhuriyet 1400 İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları YENİ TİYATR0DA • * * " j«e*?<*rr,* ** her üun 2i de pa^ar.4&3d da MEVLİT MELİHA TAŞDELEN'in Çok kıymetli aile rüknümüz, kâmil insan, biricik ablamız aziz ruhuna ithafen, vefatınm 40. gününe müsadif 3 şubat 1963 pazar gunü, öğle namazını mütaakıp AJcsaray Valde Camünde kıraat olunacak Kur'anı Kerim ve Mevlidi Şerüe bütün akraba, dost ve yakınlanmırın, arkadaşlarının ve arzu eden ihvanı dinin teşriflerini rica ederiz. Kardeşleri Saime Taşdelen Saliha Yuttsever Cumhuriyet 1399 Göztepe Kayışdağı Caddesi 101 sayıda oturan 18 yaşındaki Hasan Türedı dün akşam ağabeysine ait briket imalâthanesine gittiği sılrada bilinmeyen bir şahsın tecavüzüne uğramıştır. tmalâthaneye önceden gizlenmiş olan bıçaklı adam, Hasanın içeri girmesi ile yerinden çıkıp saldırmıştır. Ney> uğ radığını anlayamıyan Hasan yaralı olarak imalâthaneden dısatı çı karken bir çukurun içine düşmü? tür. Kimliği bilinmeyen bıçaklı adam, olaydan sonra kaçmıştır. Po lis Hasanı öldürmek için pusu kuran adamı aramaktadır. Yarah Haydafrpaşa Nümune Hastahanesinc yatırılmıştır. Bilinmiyen bir şahsın hücumuna uğradı PÂYDOS Sahneye Koyan: Yasfi Rıza Zobu Dekor: N. Perof Biletler bugünden itibaren satısa arzedilmiştir. (Basm 142S 1400) Komedi 3 Perde Gevat Fehmi Başkut'un Merhum Ahmet Kapanrt torunu. merhum Ahmet Methi v« Emlne K»p»ncı kızı, merhum Reşat Methl Erkâm. Neflse Malta. Mehmet KajTnakoğlu'nun kırdesleri AH Malta'nın baldızı. Mehmet Günıy'ın çok levfill «1 an! olar»k rkhmetl rahmana kavuşmuîtur. Cenazesi 31.1.1963 Perşembe günü öğle namazını mütaakıp Şlşli camlinden kaldınlarak A»rt meıarlıg» defnedllecpktir. Merhıımeye tannd»n mafflret dilerlz. AÎLESÎ Cumhuiyet 1403 V EFA T NtHAL GÜNAY Yapı ve Kredi Bankası Büyük İkramiyeler Cekilisi CUNHURIYET Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gaıetecilik Türk Anonim Şlrketl C»g»lo41u Hılkevl Sokak No. 3941 Sıhlbl Merhum Tütün Tüccarı Hacı Hasan Kozluca ve Fatma Kozlucanın kızı, Sezai Göksel'in eşi, Ali Ahmet Göksel'in biricik anneleri, Hatice Akdıımanın kardeşi, Şevket Koıluca ve Saffet Kozlura'nın ablalan O L UM \ 30/1/1963 çarşamba gunü vefet etmiştir. Cenazesi 31/1/1963 bugünkü perşembe günü öğle namazını mütaakıp Kadıköy Osmanağa Camiinden kaldınlarak Karae»ahmet Mezarhğındaki Aile Kabristanına defnedilecektir. Allah rahmet evlesin AİLESİ Uâncüık: 97941418 Ayşe Ortadoğu ülkelerine yaptıkları seferlerin kapasitesini azaltmak ve maliyeti düşürmek amaciyle Avusturya Hava Yollsrı (AUA) ve tskandinav Hava Yolları (SAS) şirketlefri birleşmişlerdir. Bundan böyle AUA ve SAS uçakları Vıyana ile Ortadoğu şehirleri arasında müşterek seferler yapacaktır. İki Hava Şirketi OrtaDoğu sefcrlerinde birleştiler 3 ŞUBAT 1963 PAZAR GÜIVÜ Spor ve Sergi sarayında yapılacaktır. 27 Ocak tarihi için verilmiş olan dâvetiye sahiplerinin öniimüzdeki pazar günü aynı sa atte bu çekilişe gelmeleri rica olunur. j Yazı lşlertnı fiilen ldare eden Meıul Müdür NAZİME NADÎ * ANKARA BÜKOSE: | Atatürk Bulvarı Yener Ap.Yenlf«hlt | Telefon: 12 »5 44. 12 09 20, 12 09 «6, 17 57 3S : DOGü tLLERİ MERKEZ BÜROSD: în»nü Caddesi Içmen Ha» CHyarbakıı Teieion: 1061 * GÜNES tLLERİ MERKEZ BÜROSÜ : Küçüksaat Meydanı Edime Ham Adaas Telefon: 4550 * GazaUmlze Rönderllen yazılar konulsun, konulmasın iade edilmu. tlânlardan mesuliyet kabul olmunaz. * Abone ve İlân Işleri içln, zarfın Oıtüne «Abone» vey» «İlân Serviıi» kaydının konmaıı lazımdır. * BU GAZETX BASIN AHLÂK YASASINA UYMAYI TAAHHÜT ETMİŞTİR. VECDt KIZILDEMİR * makinesine güvenebilirsiniz! Zira Faeit tekmil hesap iflerinizi en rahat, en sessiz. en •eri ve en basit bir i şekild haUeder. cüde Evet bir« Facit aiınız. OCAK 31 • RAMAZAN 5 V. E. ] o j 13.27 16.07|18.24 19 .58 8.11 1 143 ı 7.05 s S u *« O S % 9.44 ; 2 oo 1 K R >• YAPI VE KREDİ BANKASI Reklâmcılık 431/1414 mak, adamdan uzaklaştırmak için. Zavallı Sara, her halde adamın havasmdan ayrılamıyor, başka kadınlara flört etse bile beraber olmaktan zevk alıyor, belki de tevekkülle çağırılacağı günü bekliyor. Tuhaf herkes kendine göre se viyordu bu dünyada. Bir tek kelimenin, (sevmenin) ne çok bölümleri vardı. Bunu düşününce Semra gayri ihtiyari kızardı. Hayır Haluk'u düşünmek istemiyordu. Çok ac> idi artık bu düşünce. Kararsız, zavallı bir hale geliveriyordu o adam aklına gelince, o, adam ki sofukkanlılıkla iki kadın öldürmüştü. Birden kapı çalınmaya başladı. Bu saatte kim olabilirdi. Güzin bir şey mi duymuştu da gelmişti? Safi mi? Yoksa polis mi? Açmak istemiyordu.. tçinde fena bir helecan vardı. Fakat kapı israrla çalınmakta devam ediyordu. Her tarafta elektrik yakmış, nnutup bırakmıştı. Ha yır kapıyı açmamasma imkân yoktu. Birden koştu, kapıyı açtı ve olduğu yerde kaldı. Kapının önünde Halfık duruvordu. Gözlerine inanamıyo''du Semra.. Haluk. fcrt zamankinden pek nt öeicink. biraz mahcup bir tebessnmle kendine bakıyordu. Kadmın tereddüt ettiğini görünce bakısı gibi tatlı, biraz müstehzi, biraz da mab cup bir sesle: Korkmayın Semra hanım, dedi. Size kötülük etmek için gelmedim. Semra bfisbütün şaşırdı! tsmi ni de öğrenmişti demek. övle ya evinin adresini bildikten son ra bunda şaşacak ne vardı? Fa kat nasıl, kimden ötrenmişti? Niçin gelmişti oraya? Semra bunları düfünürken adam devam ediyordu sözünde Size bazı şeyler anlatmam Iâzım.. Müsaade etmiyecek misiniı biraı içerl gireylm.. Tabi! bana inanmıyorınnuı, hili kor kuyorıunuz. Korkmuyorum, dedi. Senıra, giriniz... Kapının önünden çekildi, adama yol gösterdi. Bütün vflcudü titriyordu. Salonda karsılıklı dordular. Adam ona uzun uzun, bakarak, üzfinttt içinde yitvarır gibi ı8y. lendi: Korkuyorsunoı Semra.. Benı mazur görün... Semra adamın »özânü keserek bir kere daha: Korkmayın! dedi. Adam onu duymamış gibi devam etti: (ArUası var) ^ E E E = "Z. ^ Z = E E E = Z = E S S E E S E E E = E E E = = E S E "^k ^ î ^ ^kStsSf r ' 1 P^tf 6 28 12.04 •14 TU 1850. = CUMHURİYET'in Tefrikası: 53 EliBurla YHAN,EllV..EKIDM S E S S ^ = E S E Ş 3 ^ = ~ E E = ~ E E E = E E E Bu ne kokusu idi. Semra pek kavrayamıyordu ama artık suna emindi. Minenın evinde §aatte her ne sakh ise onları da ele geçirdikten sonra Sara şan taja başlamıştı. Tolise bu kadar bildirmek kâ fi idi. Nasıl olsa arkasını o, bulur çıkarırdı. Kendi bildiremediğine göre kim bildirebilirdi? Her şeyin ortaya çıkması lâzımdı, başka türlü olamazdı. Bir an gözlerini kapadı. Halukuıı gözlerini görür gibi oldu. Gülümsüyordu bu gözler, tatlı biraz müstehzi ve dikkat edilirse biraz mahsun bir giilümseyişti bu. Hayır, hayır, bu kadar değil, sevgi dolu idi. Ona, kendine candan bir hayranIıkla. sevgi ile bakmıştı bu göz ler. Gene de öyl e görüyordu. Hcp öyle görecekti bu gözleri. Bu ince. zârif, his dolu adam. Nasıl ham bir canavar gibi ka dınları öldürüyordu? Akiı alrmyordu inanmak istemiyordu, ama işte her sey ortada idi arSafi telefon etmişti. Safiye de söyleyememisti. Sadece: (Ta kında her şey ortaya çıkacak, simdilik saklan) demişti. Semra birden havanın büsbü tün karardığmı gördü. Zaten epey zamandır karanlıkta otu rııyordu. Yerinden fırladı, elek trikleri yaktı. Sır sıklam terlemiş olduğunu hissetti. (Çıldıracağım, diye düşündü, çıldı racagım ben.) Yatak odasına koştu •^jnnda. Bol kolonya ile oğundu, tekrar giyindi. Canı bir şey yemek iıtemiyordu. İki gündür âdeta aç ve havasız yaşıyordu. Bir ara pen cereleri açıyor, sonM telâşla kapıyordu. Muhakkak ki, iki kadım öldüren, üçüncüyü öldürmekten çekinmezdi. Fakat onu bn sekilde yaşamaya sürükliyen kor ku degildi. Hayır ölmekten korkmuyordu. Sadece yaşayan lardan kaçıyordu. Kendi kahıı&u içine çekilmek, büzülmek, uyosmak istiyordu. Şimdi Sarayı çok iyi anlıyor du. Yapayalmz, kendi didişen, her gün bir şeyini, bir ümidini kaybeden bir kadın. Dünyada böylece yaghlıgın yolunu tutmuş kim bilir ne kadar çok kadın vardı? Ama Sara isyankârdı. Her şeye tevekküle boyun eğecek bir yaratık değildi. Garip sadece bir şeye tevekkülle boynn eğmişti. Aşka... Sevdifi adama hiç isyan etmemişti. O başka kadınlardan hoşlanmış, Saranın gözünlin önünde başkalariyle sevişmişti de o, sessizce seyirci kalmıştı. Birden otomobilde kediyi çiğnedifini bahane ederek Sara'nın Hikmete attığı tokat gözii nün önüne geldi. Nasıl toplan ını» bir hırs vardı, o tokatta.. Kedi bahane idi. Muhakkak kedi hikâyesi de nydurma veya mübalâga idi. Her halde »arhoşkcn veya dalgmlıkla adam bir kedi czmişti. Ama bu igrenç bir his sekline girmiş hir şey degildi. Sara onu olduğun dan fazla Visyö. iğrenç göster mek istemisti, Semrayı korkut ve Ortakları 4917 66 Üâncılık: 9190 1399 Memleketimizin, çeşitli yassı hadde mamulleri» Jstihsal edecek en büyük sanayi teşebbüsü EREĞLİ î)EMlFf VE ÇELÎK FABRİKALARI T. A. Ş, HISSE TAAHHÜTLERİNİN 3 c ü %15' LİK TAKSİDİNİN f^Ö'ŞUBAT 1963 TARİHLERİ ARASINDA ÖDENMESİNE' ŞİRKET İDARE MECLİSİNCE KARAR VERİLMİŞTİR. Bu taksitlerin ilgililer tarafından, Türkiye İş Bankasından satın alınan hisseler için bu bankanın herhangi bir şııbesine; başka bankalardan alınan hisseler için tısatışı yapan banka şubesine masrafsız olarak yatmlması gerekmektedir. Şirket hissedarlarına arzolunur. NOT: Keyfiyet, hissedarlarımızın adreslerine taahhütlü mektupla ayrıca bildirilmiştir. E tık.. (Basm Ml/1404)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle