Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Dencere Değişen. Olaylar Öyle bir hızla gelisiyor kl, düşündüğümüzün de ötesinde ,.*Kaç aydan heri şu sütunlarda davul çaldık : Bir dönüm noktasmdayız .. Bir döniitn ııoktasındayız . Bir dönüm noktasındayız... Evet... Dünya politikasında bir dönüm noktasındayız. Dünya politikasmda bir dönüm noktasında olmak ne demektir bilir misiniz? Türkiyenin iç politikasında bir dönüm noktasında olmak demektir. Bu konuyu eselemeden önce bir küçük parantez açalım : Türkiyede bazı kör çevreler dışarıdan çok açık işaretler gelmeden bazı konuları ele alamazlar. Ele almak istiyenleri de lekeleyip susturmağa çalışırlar. Şöyle hakçasına bir düşünelira : Bun dan, çok değil üç ay önce, kim çıkıp da Türkiyedeki füıe üsleri konusunda bir cift lâf edebilirdl? Hiç kimse. Taassubun tükrügünde boğarlardı adamı. Vaktaki bir Amerikan çazetesinde Amerikan resmî çevrelerlnin etkisiyle yazılması çok miimkün bir makale çıktı. Başladık biz Türk basını da (iize üsleridir, rampalarıdır. yeni gelişınelerdir, yeni durumlardır diye bir sürü hikâyeye... Yok efendim Amerika Jüpiteri çekecekmiş de, Polaris verecekmiş.. Kime vermiş Amerika bu Polarisi şimdiye kadar? tngiltereye bile 1970 üzerinden bir havada söz verdi Polaris yerine... Amerika bize füze vermez. Biz ona füze rampası, yanl memIeket topraklarından arsa veririz veya kiralam. Batının ortak savunması şimdiye kadar böyle yapılmıştır. Bundan sonra Ise başka şekilde yapılacaktır. Mesele bundan ibaret. Gelelim fıkramızın asıl konusuna : Dünya politikasında bir dönüm noktasına varmak, Türk iç politikasında da bir dönüm noktasına varmaktır, dedik. Doğrudur. Türkiyede Tanzimattan beri bütün siyasi defcişmelerin meşhnr tâbiriyle • kökü dışarıdadır. Yalnız Atatürk ihtilâli müstesna Tanıimatın gerçek sebeplerini siyasi tarihe biraz meraklı olanlar bilirler. Dış tazyiklerin Gülhane Hattı Hümayununda ne kadar etkill oldugu açıktır. «Gâvura gâvur dcnmiyecek», azınlıkların hakları teminat altına alınacak diye zavallı Anadolu halkı da httkukî teminatın kendisini degil »ma rttyasını gördü biraz. Dış politikanın rüzgârlan, Türkiyedeki ıslahat hareketlerinin çoğunu yaratan sebeplerin en kuvvetlileridir. Dış politikanın îkinci Dünya Savaşı sonuna kadar en büyük etkenlerini de bütün dünyada yüzlerce yıldan beri Anglosakson âlemi yaratmıştır. Bu alanda Britanya Imparatorluğu. liderlik kUrsüsünü bir hayli zamandır Amerika Birleşik Devletlerine bırakmış bulunuyor. Bîzim yakın tarihimizde en büyük kilometre taşlarından biri 1916 demokrasi denemesidir. Bu siyasi davranışı bir halk hareketi sayanlara tamamen hak vermek imkânsızdır. Biz 1946 da San Fransisko Konferansından sonra dünyanın genis bölgelerini saran bir büyük cereyanın tesirlerine kapıldık. Daha önceki bütün benzerleri çibi. tepeden inme bir kararla tatbik edilmeğe baslanan bu akımdır ki, iç politikamızın on yedi yıllık karakterini tâyin etmiştir. Bu süre içinde klmin arabasına blnmiş isek eöılerimizi kapayıp onun düdüfünü çaldık. Bu araba mutaassıp Foster Dulles'ın arabası idi. Ancak artık görtilüyor ki o araba devrllmiştir. Talnız blzde değil Amerikada da devrilmiştir. Bunuıı yanı sıra, dünya siyasi konjonktürünü tâyin eden çok tesirli Anflosakson hâkimiyeti yanında bir de Komünist Blokun borusu Ötmege başlamıslır. Çin denilen altı yüz milyonluk devin bu dünyanın liderliğine namzetliğini koyması h&diselerin seyrini çok batka biçimlere ve Rusyayı da Batı Blokuna doğru itmektedir. Burada bir noktaya daha isaret edelim : Anglosakson karaktcri, yaşayışında, devlet idaresinde, politikasında pratik bir karakterdir. Yani olayların değişimlne paralel bir degişim Içinde tekâmül eden bir dttsttnceyi rahatlıkla yürütür. Bir çeşlt «Pragmacılık» tır Anglosaksonların yaşayış felsefelerlniıı temellerini tutan zihnivet... lngiltere ve Amerikadaki demokrasiler, yüzlerce yıldan beri bubransız gelişen eski kanunlu yeni çehreli demokrasilerdir. Lâtin âleminde böyle şey çörUlmez. Ve bn hasletltri sayesinde tngüizler koskoca bir imparatorluftu sızıltısız. sarsıntısız tasfiye etmişler; daba dogrusu, zamanın icaplanna bftglsyıvermislerdir. Aynı ilkeler içinde Amerika siyasetinde de bir değişim meydana geldifini görmemek imkânsızdır. Hele sinıdi. ber şey, Rusya ile Amerikanın yepyeni bir anlaşma düşünceni içinde girdiklerini gösteriyor. TÜrkiyede bazı çevreler böyle bir hâdiseyi anlamaga katiyen hazırlıklı değildir. KörlüğümUz, cehaletimiz, anlayışsızlığımız, memleket umumi efkârının gözlerine bir kara perde çekmiştir. Bir ülkede dış politika konuları konnşulmayınca dünyanın nasıl bir yöne kaydıgı bilinmeı... Dünyanın nasıl bir Ttttte kar&dıgl bilinmMse, Türkiye, yaşadıgı çafcın.,.veui istU, kametlerini nasıl bulacak? Bumın ioin tıiİYÜk oym, gene bizim dışımızda ve biz. farkında olmadan oynanmıştır. Gene bu oyunun kaidelerini kavranıaga hazırlıklı değiliz. Olaylar yürümektedir. Hem de çok hızlı yürümektedir. Kennedy politikasının felecek yıllarda nerelere kadar uzanabileceğini şimdiden tahmin etmek çok zordur. Bunnnla beraber büyük işaretler vardır. Amerika, Türkiyenin kalkınmasmı artık Avrupadaki bir konsorsiyuma emanet ederken, Avrupalı da, Başbakanın açıkladığı gibi : Vergi reformunu yapmazsanız, size yardım etmem diyor. Aklımıza hemen başka düşünceler gelmesln. Dostlarımız birdenbire akşamdan sabaha Türkiyedeki reformistleri. sosyalistleri, devrimeüeri tııtacaktır demek istemiyoruz. Ne kapitalizm... ve ne de sosyalizm Batıh. artık Türkiyede realiteyi tutmak rorandadır. Hayallerle ortaklık edilmez. Türkiyenin realitesi neyi icabettiriyorsa Türkiyenin yolu odur. Biz mezhep tasasuplarina benzer düşüııcpler İçinde kendimize iskambilden şatolar yaparkcn, Batı, yarısı işsiz otuz milyonu beslemekten aciz kalmıştır. Ve şu ilâhî komediye bakınız : Bir ülke ki, kendinden geçmiş birtakım adamlar : Ta Amerika bizc Polaris vermczse?.. diye kaygıya düşmusler. Kimscnin çıkıp da : Ya Amerika bize buğday göndermezse diye bir endişeye düştüğü var mı? Hangisi daha çok hayat memat meselesi? Gerginlik politikasının kazıklarınd» millet «oymayı düşünenler, plânlarım gerçekleştirecek kozların ellerinden kaçacagını düşünerek hayıflanmalıdırlar. Türkiyede tutulacak yolun yeni yönlerini artık hesaplamak zorundadırlar. Ne yazık kl, bu yolİann de|iştiğini, tıpkı TanzimatUki gibi, dışarıdan gelen rüzgârlardan öğreniyoruz. Bizim için asıl acı olan da bu... tKt CUMHURÎYET ını=ıiMinuuıımuuıııııııuuııııııııııııııııııııııııııııııııırmıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiiiıı|ıııı I9G2I9G3 29 Ocak 1963 | Hukukî Bahisler | VMhS UM)\ armağam MAKALE YARIŞMASI 63 ~" ıııı=ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtııııııııııııııı€ıııı • Bu maddeler hak tutan cemiyetler Yazan: kındaki son değiibaresiyle diktaşiklik, 5844 numatötlük ve diktaYazan: Yus"f Bıyık ralı kanunla 11 atörlüğü tesise mürallk 1952 tarihinde teveccih birleşi yapılmıştır. Madmelerin teessüsü Özellikle 27 Mayıs Devrim hare ı k f tlerle mi, neyle ve nasıl?.. Kim ne derse desin, özel sermadeler, 1936 daki çekillerini tamaı II suç haline sokulmuştur^ tarzmda keti ile başlıyan çeşitli akımlar miyle kaybetmiş, büsbütün yeni] 142 nci maddenin birinci bendi. ifade olunmuştur. Yine bu fıkraya içinde şurası muhakkak ki, en oyenin biricik gayesi kârdır. 1950 1960 yıllarının enîlâsyonist gidişi bir şekil alarak. sekiz bent üzeri141 inci maddenin yukarıya metni ait gerekçe, «fert» i diktatör ola lumlusu Atatürkçülük yönünde ge bunu olduğundan fazla ispat etmişne tesis edilmişlerdir Hükümlelişenidir. Atatürkün «imtiyazsız sıçıkarılmış ve izahı yapılmış olan rak telâkki ettiği gibi, «zümre» yi tir. Bu oluşun aksini iddia ve İsparin iyi anlaşılmasını temin için, j de aynı şekilde telâkki etmiştir, nıfsız kaynaşmış bir kitle yaratılher bendj ayrı olarak ele almak, j birinci bendıne nıütenazır olup, bu Gerekçe bu hususta tîiyor ki: «De ması» ile başlıyan kurtuluş parola ta kimsenin kudreti yetmiyecektir. Elinde un bulunduğu halde ekfiillerin propaganda edilmesine Konuyu toparlamak gerekirse, gamek çıkarmıyarak sıkıntı yaratan ve kanun gerekçesinin bu bentler. mütedairdir. Ceza kaır.ınumuz pro mokratik rejimde, devletin idare sı dün olduğu kadar bugün ve hat yesi kâr olan bir kurumdan topdört fırıncı hakkında koğuşturma hakkındaki mütalâasmı ayrı ola' pagandayı 153 üncü ns'lJe.sinde ta sinde partiler esastır. Bu itibarla tâ gelecek günlerde de Ülkemizin gerçek kurtuluş parolası olacaktır. lum yararına bir çaba göstermesiaçılnr Bu arada bazı fırıncıla rak zikretmek lâzımdır. rif etmiştir. Buna göre propagan partilerin zümre suretiıvle telâkki Bu katıksız parolaya gönülden ina n j ya da sayısız fedakârlıklarda bu141 inci madde, birinci bent: rın tit>. ııalkın fırınların önünde biedilemiyeceği tabiidir. Burada nanlar artık göreve davet edilmek l nmasını beklemek hayal âlemine u Sosyal bir sınıfın diğer sosyal | da, liilin matbuat vvııtaeiyle vtya zümreden oıaksat, küçük bir klirikmesımlen faydalanarak eksik sınıflar üzerinde ,tahakkümünü te umuma ajık bir ınahalde vo bir ğin veya topluluğun pir araya ge tedir. Büyük kurtancının «Ey Türk dglmak olmaz mı? gramajh ve mayasız ekmek çıkarGençliği» diye başlıyan ölmez MYukarıdan beri işaret etmeye çadıkları tesbit edilmiştir. sis etmeğe veya sosyal bir sınıfı den ziyade kimseler huıurunda ic lerek, gayri hukuki vasıt&laıla tabesi Türk gençliğine ve onu tem hştığımız toplum dâva ve dertleriHaihuki, bu öte yandan euyun akmaması se ortadan kaldırmaya veya memle ra olunrnasıdır.(2). devlet idaresini ele geçirmesini is sil eden zinde kuvvetlere bu gün ne el atacak özel sermaye bu güne bebiyle meydana gelen ekmek dar. ket içinde müessjs iktisadl veya bendin {erekçesınie propaganda, tihdaf eden gruplardır.» (i). ler için söylenmiştir. Türkiyemiz degin ülkemizde görülmemiştir. Eu lığını ortadan kaldırmak için fırın sosyal temel nizamlardan herhan büsbütün başka mânaıla telâkki 141 inci maddenin dördüncü ben için bu günden daha kritik bir dev gidişle bundan böyle de görüleceların fazla ekmek çıkarmaları is gi birini devirmağe matuf cemiyet edilmis ve: «Propj^a.'ida ıınsuıure olamaz. Bu devre tarih boyun ğini kim taahhüt edebiür? Esasen tenmiştir. Bu arada fırınların az leri her ne suret ve nam altında nun takakkuku için umumiyetle di: «Anayasanın tanıdığı kamu hak ca bzgür yaşamış bir ulusun tüm boyle bir özel sermaye onların anbulunduğu bölgelerde pide imaline olursa olsun kurmaya tevessül e anlaşılan mânada rrpsclâ fiiliıı ularını ırk mülâhazasiyle kısmen varolma ya da yokolma çabasının layışına göre varlığını derhal yitiizin verilmemektedir. denler veya kuranlar, veya bunla mumi bir mahalde iş'fnmosi vtya | son günleridir. Zinde kuvvetler bu recektir. Oysa günde keyfî arzuloyapılması gibi' veya tamamen kald*mayı hedef fırsatı da kaçırdıkları an, ülkemi n ı n tatmini yolunda bilmem şu rın faalıyetlerini tanzim veya sevk yayın rasıtasiyle tutan veya milli duyguları yok et n Geçen ay İ. E. T. T. taşıtlarm. ve idare edenler veya bu hususlar bir âleniyete ihtiyaç yoktur. Her meye veya zayıflatmaya mâtuf ce zin kurtuluş hareketi en az bir kadar bin lirayı gözünü kırpmadan da yol gösterenler. sekiz yıldan on j ne suretle olursa olsun düşünce| yüzyıl geriye itilmiş olacaktır. ssırfetmeye alışmış bir özel sermada 12.932.587 kişi seyahat miyetleri kurmaya tevessül edenbeş yıla kadar ajır hapis cezasiyi lerin «irden fazla şahıslara ulaşGerçek kurt^ıluş çabamızın hare ye sahibi, ya da onun mirasyedisi ler veya kuranlar veya bunların etti le cezalandırıhr. Bu kabil cemiyet tırılmssı halinde propaganda unket noktasını böylece işaret ettik senin, benim ya da vasat bir vatanl.E.T.T. Idaresi taşıtlarında seya ( lerin bir kaçını veya hepsini sevk surün» tahakkuk eylemış sayrp'ik faaliyetlerini tanzim ve idare e ten sonra esas konumuza geçebili daşın yaşama şartlarma gönlü razı hat edenlerin sayısı her geçen gün ve idare edenler hakkında ölüm lâzımdır» şeklinde açıklanmıştır. denler veyahut bu hususlarda yol olacak mıdır? Bütün bunlar birkaç z. gösterenle*, bir yıldan üç yıla ka artmaktadır. Geçen ay taşıtlarla cezası hükmolunur.» (1). Oldum olasıya ilkel düşünceli sermayedarm çevresinin etkisi ile dar ağır hapis cezası ile cezalandı12.932.587 yolcu seyahat etmiş ve bir kısım çıkarcının isteğine uyu ve defi belâ kabilinden birkaç oGetekçenin bu açılılamasına gö rılırlar.» İdare 4.739.280 lira gelir temin etmiştir. Yolculardan 9.206.153 ü oto Bu birinci bent hakkında gerek re. «vinizde çoluk çocnğunuzla | Bu hususur propaganda edilmesi larak kalkınma ve kurtuluş hare kul, çeşme ve yurt yaptırarak, beşbüsle, 982.352 si tramvayla, 478.274 ü çe. sosyal sımfı tarif etmekte, şu yaptığınız bir aile >ohbetinin dahi, de ayrıca 142 nci maddenin üçün ketimizi bir an için organize bir oıı fakirin karnmı doyurmasiy.le Tünelle, 2.265.808 i troleybüsle se izahatı vermektedir: Iktisadî men propaganda mefhumu içerisıne gi cü bendinde cezalandırılmış bulun devletçilik yerine. özel sermayenin halledilecek dâvalar mıdır? 28 milisterlerine göre yönetilen bir ida vonun derdi böylesine minyatür faatleri geniş hatları ile müşterek recegi anlaşılmaktadır. yahat etmiştir. maktadır. reye bıraktığımızı düşünelim. Bu yardırn ve yapımlarla deva bulabıkitleleri, bir içtimaî l.E.T.T. Idaresi yolcu sayısının olan nüfus Bu hususta kanunun gerekçesi: takdirde ne olacaktır? 1 e 22 bin Ur mi? Bütün bunlar devede kulâk 141 inci maddenin ikinci bendi: artması üzerine hatlardaki taşıt sa kategori teşkil ederler. Bu katego«Devletin siyasi ve hukuki ni • Irkçılığı tecrim eden bu metnin oranında fazla kazanç sağlıyanlar, sayılmaz. riyi diğerlerinden tefrik eden müş yısını artırmıştır. kanunlarımız arasında bulunmayıBenim özlemim. milyonları bir terek hatlar ve hususiyetler mev zamlarını topyekun yok etmek ga şı memleketimiz hayat ve emniye bu derece dengesiz bir gidişten vaz Avrupadan av eti talep cut bulunur. Işte burnda içtimat yesini güden cemiyetleri her ne ti bakımından hakikaten tehlikeli geçip sosyal adalet ilkelerine uy başka sloganla kölelığe ya da svigun bir gelir dağılımına müsaade riileştirmeye çalışan komünist ülI ediliyor sınıf tâbiri, içtimai kategori tâbi suret ve nam altında olursa clsun Belçikadan bir firma lstanbul riyle müteradif olarak istimal e kurmağa tevessül î'ienler veya bo sayılmakta idi.» mütalâasını zik edecekler midir?. Değişik bir de lcelerin. insan haysiyet ve şerefini Ticaret Odasina müracaat ederek dilmektedir. İçtimai sınıflar sosyo zaalar veya bunlarm faahyetleri rettikten sonra metindeki fikri: yimle sosyal adaletsizliğin sembo hiçe sayan bayağı metodları değil. domuz yavrusu, yabanî domuz et lojik bir hâdisedir. Ve bu insan ni tanzim ve sevk ve ıdare etlen «Türk demokrasisi, Türk vatanına lü olarak her geçen gün biraz da Tüm fertlerine insanca yaşama orve çulluk satın almak ıstedijini toplulukları da tabii olarak, ken ler veya bu hususlîrda yol göste vatandaşlık rabıtasiyle merbut bu ha devleşen vergi ve toprak reform tâmı hazırlama çabası ile tutuşan lunan herkesin müsavi vatandaş ları ile eğitim, orman, tarım, sağbildirmiştir. diliğinden, sosyolojik kanunlar ica r«ıler. sekiz yıldan on beş yıla ka lık haklatından istifade eylemesi lık, yol, su. mesken, iş ve ekmek îngiltere'nin, Isveç'in ve Israel'in Demokraük Sosyalizmidilr. DeğiAyrıca Italyadan bir firma da bı teşekkül ederler.» (1). dır ağır hapis cezasiyle ceîalandıni bir ana prensip olarak kabul ey dâvalarımıza el atma cüretini ken şik bir deyimle herkese ış ve ekkeklik, tavşan ve canlı av hayvarılır.» diîerinde bulabüecekler midir? lemiş bulunmaktadır suretinde aFıkradaki «müesses iktisadî venı istemektedir. özel sermayenin hâki mek, başını sokacağı bir barınak, herkese özgürlük, kanun ve hukuk Evinin basıldığını iddia eden ya sosyal temel nizam. mefhumu Gerekçe bu hususta şu rcıüta'.âa çıklamaktadır. Gerekçe. milli duy Türkiyedeözenenler : yı ileri «Anaışizm.ı gular bahsıne de temas etmekte miyetine eşitliği. Büyük Önderimizin deyıbir şahıs polise başvurdu nu da gerekçe, şu şekilde anlamak aihilizm sürmektedir: linasını bü ve: «gayet tabii olarak kanunun 1 Okuma yaşındakilerle daha mi ile «imtiyazsız sınıfsız bir kitgibi'cemiy^t Cihangir Somuncu sokak 9 sata ve açıklamaktadır: «îktisadi ve ileri yaştakilerden °o6O ı okur ya le» yaratılması olanağıdır. Öyle ki yıda oturan Kadem Sarılmış dün siyasi nizam tâbirleri. çok geniş tünü ile yıkmayı htihılıf ?den ve \ himaye ettiği milli duygu. her tür zar dahi olmıyanlann en azından Taksim polis merkezine müracaat bir mânayı ihtiva eylemeleri do •bunun yerine nizatnsnlık ve teş1 lü fefrdi ve partici ifratlardan u bir ilk eğitimden geçirilmesini. bü herkesin hak ve hüSTİyetlennin etmiş ve biri silâhh olan 15 kişı layısiyle, her türlü bozucu ve kilatsızhğı ikame eylcmek istiyen j zak olan ve megalomani ve şoven yük çoğunluğu mağara kovukları korunduğu; işçinin patrona, metarafından evinin basıldığını, 500 bozguncu faaliyetleri ihtiva eyle bozguncu cereyanldrın tecrim ve j liğe gitmiyen ve fakat sadece dev ile toprak damlarda ve 1,200 mil murun âmire Vtul ve köle olmadılira para ile mücevherlerin gasbe me maksadiyle istimal edilmişler' tecziyesini istihdaf eylomektedir. I letin çahşabilmesi ve müşterek ha yonu gecekondularda, keza üç bü ğı, herkesin yarınından emin, dü| dildiğini iddia etmiştir. dir. Bu itibarla meselâ iktUadi ni Bu mak«adı daha iyi ifade edebill yatı idame edebilmesi için vatan yük şehrimizdekı 3,5 milyon nüfus rüst ve nâmuslu çahştığı sürece Yapılan tahkikat sırasında Ka zam, ferdv rmilkiyete mütedair ni: mek için, fıkıaya topyekun tâbirle i da«|arın beklemek mecburiyetinde tan °.3O unu bir tek odada yaşa işinden, yerinden ve ekmeğindcn demin, eski sabıkah'.ardan papel* i zam olduğu gibi, muhtevası ikti rin ilâvesi muvafık «.ayılmıştır. i olduğu itimat unsurunu ifade eden maktan kurtarıp insanların barına edilemediği; beş yüz yıl önceki ci Cemal Onar ile aralarının bir. sadî olan bütün hukuki münasel Fıkradaki siyasi ve hukukî r.ıısm ; bir histir» denilmektedir. bileceği meskenlere kavuşturacak metodlarla hareket eden, insan sevk ve idatesinden anlamıyan ilkadın meselesinden açık olduğu,. betler nizamım da ifade eder. Ka j e devleti teskil eden si1, Maddenin beşinci bendi, zikrolu lar mıdır? •! kel düşünceli kimselerin söz ve nunlarca tanzim edilmis bulu^aı j ve hukuki müesie^clerin tüj 2 Kışın kavurucu soğuğu, ya kudret sahibi olamadıSı. Diğer a• I «anayi, ziraat ve ticaret nizamlan kasdolunmuştur.» (1). zın bunaltıcı sıcağında 12 ay durup lanlarda ağahğın, beyliğin yaricıtesbit edilmiştir. Emniyet Müdür da keza, iktisadi nizam çerçevesine nın işlemeleri 141 inci maddenin üçüncü bendi: cezaları, yedinci bendi ise, böyle dinlenmeden çahştığı halde yıllık lığtn, madrabazlığın bire bin kalüğüne de ayrıca müracaat eden dahildir.» (1). «Amacı cumhuriyetçiliğe aykırı cemiyetlere gürenlerin hükümete gelir ortalamasını 950 liranın üstü zanma ihtirasının yok edildiği; nâ Kadem, durumu savcılığa da bilne çıkaramıyan binlerce çiftçi ailedirmiştir. Olayla ilgili soruşturveya demokr^si prcn.«ip'eri ihbarları halinde, cezadan icra olu nvus ve şereflerin bir lokma ekMüesses iktisadt nizam, gerekmayı 2. şube ağır suç masası yap çede bu suretle açıklandıktan son i ne aykırı olarak devletin tek bir nacak eksiltmeyi göstermektedir. sini mısır, çavdar ve dan yemekten mek ya da beş on para için satılılcurtaTata'k iıökKİTeformlara el amağa başlamıştır. ğa çıkaSrılamadığı bir toplum düra, bu fıkra ile neyin yasak edildi fert veyahut bir zümre tarafından Sekizînci bent, yukarıda izah olun tabilecekler midir? zeninde yaşamak istiyorum.' * idare edilmesini hîdef tutan ce duğu Şusuzluk yüziind,e.Q hamaruda gi huıusi} da şu sıjretle ifade olun miyetleri kurmaya tevessül eden ftkrayı gibi. cemiyetin tarifine ait 3 Köylerinin oo53 ü ile kasaba ^Gdrülüyorki. Uer şeyinbaçı.Ata teskil etmektedir. maktadır: «^lüesses nizama komülannın "b55 ini içme suyuna, fezakavga çıktı organize b'tfr ler veya kuranlar veya bunlîırın Millî Birlik Idaresi bu iki mad ya gidilen bu çağÜa eleTttrik ışığın türkçülük yoluyla =. • Susuzluk, yüzünden önpelci,, g«.çenüm ..tgmamiyle aykuıdır. M«rk faaliyetlerini tanzim «eya sevK ve sist siyasi doktrinin esası tahakdeyi, 6 Haziran 1960 tarih ve 15 nu dan yoksun vasatî 18 milyon Türk devletçilik sistemine dayanmaktebir hamamda kavga çıkmıştır. Sirifcıre edenler veya bu hususta yol maralı Kanunla «vatana hiyanet» vatandaşını kandil ve isli çıra ışı dır. Bu sistemde tüm vatandaş, kecideki Hocapaşa hamamına gi kümdür, yani diktatörlüktür. Tahür ve mesut olacaktır. Oysa çark den Fikret Tekin ile Selâhattin hakküm ihe hürriyet bir aîada tnü göeterenler, seki« yıld*n X'n beş suçları arasına sokmuş bulunmak ğından kurtanp aydınlığa kavustu lar toplum yatanna dönecek, her rabilecekler midir? Kurtuldu hamamda su olmadıgı talâa edilemiyeceğine göre Mark yıla kadar ağır hapis cczasiyle ce tadır, Işte 141 ve 142 nci maddelerin ge4 En ilkel şekildeki sağhk ka mahallede birkaç milyoner yaratileri sürülerek içeri alınmamışlar sist siyast akidenin de gerçek de zalandınhrlar.» çirmiş olduğu safhalar. hülâsa ola ide ve araçlarından yoksun olarak ma parolası hayal olacak herkes kuruladır. Fakat müşteriler içeri girmiş mokrasi ile münasebeti Gerekçede cumhuııyetçılije aynâmuslu kazanacak, zenginse nârak. bunlardan ibarettir. Üzerinde ler ve soyunma kabineleri yanın maz. Bilâkis Marksist siyasî telâk kırılık ile demokrasiye aykırılık durmak istediğimiz en önemli nok ahırda ineğiyle birlikte doğum ya muslu zengin olacak, bir başka panlarla toplam nüfusa göre bir da tellâklarla döğüşmeğe başla kiyi gerçek demokrasinin zıddı o yekdiğerinden aynhnıs, cumhurisömÜTmeye mışlardır. Ka%'gaya. Kâzım Yıl* larak mütalâa etmekte fayda var yetçiliğe aykırılık «cumhuriyetçili ta, bugünkü metnin suç unsurları yılda 1 miiyona yakın doğan çocuk deyimle başkalarını nı tereddütlere yol açmıyacak şe tan aynı yıl içinde 165 bini ölen yeltenemiyecek, alın terine saygı maz, Osman Çelik, Mehmet Çat ve dır. (1). ğe aykırı olan birleşnelerden mak kilde kesin bir şekilde açıklama yavruların yaşatılmasınt sağlıya ve hürmet besliyecek, ilmin. ve tek Şükrü Akdenizin de katılması haMetinle cak hamlelere Kanun vazıı fıkradaki •cemiyet» sat, devlet başkanlıŞmı tek seçim mış olması keyfiyetidir. başvurabılecekler niğin önünde diz çökecek. Konumamdaki kavganın büyümesine yol açmıştır. Olay polisin müdaha mefhumunu da. ilk anda hatıra ge ypluyla ve halkın ıradesiyle degil, gerekçeler okunduğu zaman, bu midir? Şayet bunları yapabilecek muzu tek cümle ile bağlamak gelebilen «cemiyet» m&nasından büs fakat veraset yoluyla ve kaydı ha hal, açık bir şekilde göze çarpmak lerse meydan bzel sermayenin ol rekitse bu ülkede yaşıyan 28 mil lesiyle bastırılmıştır. V ~ malıdır. Ama ne i!e, hangi olumlu yon vatandaşa insanca bir yaşama bütürr başka türlü'telâicki etmîş ve yat şartTyle henrfahıslarâ' aTl bu tadır. " Kaynar suda haşlandı Milli bünyeyi sarsacak yıkıcı ce davranışla. 1 e 22 bin fazla kazanç ortamı kazandırılmasıdır parolaErenköy İstasyon caddesi 1 2 bu maddenin sekiz numaralı ben lunmasını tahakkuk er.irmek ga miyetlerin ve bu cemiyetlerin şid la mı, devlet kudretini kendi kese mız. Q sayıda oturan Adnan Boranm 3 ya dinde bu hususu açıkça ifade ede yesini güden birleşmelerdir.» açık det kullanmak suretiyle vaki ola lerinin dolmasına yöneltecek hareşındaki oğlu Tuncer sobanın üze rek, «bu maddede yazılı olan ce lanmış, demokrasiye jykınlık ise, cak fiili hareketlerinin menedilmerinde kaynayan tencereyi üzerine miyet, iki veya daha ziyade kim kezalik gerekçede «demokrasi pren si. şüphe yok ki, bir zarurettir. Andevlptin devirmiştir. Kaynar su ile muhte selerin aym amaç etrafında birleş siplerine aykırı olarak cak bu yapılırken. Anayasa ile telif yerlerinden yanarak yaralanan meleri ile vücut bulur» hükmünü tek bir fert yahut belli bir zümre minat altında bulunan fikir hürriI Tuncer koma halinde Haydarpaşa vazetmiştir. tarafından idare edilmesıni hedef yetinin zedelenmemesi lâzımdır. ] Numune Hastahanesıne yatırılmış141 ve 142 nci maddelerin üzerine. : tır. işte bu bakımlardan eğilmek, bir Zonguldak Hususî Muhasebe Müdürlüğünden emekli zarurettir. Ticaret Odasının fakirlere yapmıyan 4 fırın için takibat Unu bulunduğu halde ekmek açılıyor 141 ve 142 nci maddelerin hikayesi r Elbette Sosyalizm BAHA ARIKAN ÇOK ACI BİR ÛLÜM I 1™ R K ivcuManmıı. Tmlnıı ] turttlt im.t t4ilir. 4 u c u KL A 51 / i Bu sene şiddetli kış hüküm sür| mesi dolayısiyle lstanbul Ticaret • Odası Meclisinin aldığı karar gereğince fakirlere 100 bin lira tutarında odun, mangal kömürü ve gazyağı tevzi edilecektir. Tevziat için Ticaret Odası idarecileri Kaymakamlarla temasa geçerek bolgelerindeki fakir halkın listeleri istenmektedir. Yakacak maddelerinin dağıtılmasma bugünlerde başlanacaktır. yardımı TEŞEKKÜR 22 ocak 1963 günü ânî ölümü ile bizleri nihayetsiz bir acı ve keder içinde bırakan sevgili oğlumuz, Oruçgazi İlkokulu ikinci sımf öğrencilerinden (1) 1/12/1950 Meclis Tutanak Dergisi. Sayı: 264 (2) Seçimlerde propaganda. Cumhuriyet. 24/8/1961. Baha Arıkan ŞAHAP DEMRGN ALi üiKER'in OCAK 29 RAMAZAN 3 tkimil * • cenazesine bizzat iştirak ile soğuk ve tipiye rağmen kabrine kadar zahmet eden, ziyarel, telgraf ve telefonla büyük acımızı paylaşıp bizi teselliye çalışan akraba, dost ve yakınlarımıza en derin minnet ve şükranlanmızı arzederiz. Ülker ailesi namına babası Ülker bisküi fabrikası sahibi SABRİ ÜLKER Cumhuriyet 1326 yollarda biraı yürttyebilirdi de. Sara ne yazmıstı? Muhakkak anlamah idi.. Hikmete dük kânı târif etti. Adam hemen anladı ve yarım saat sonra buluşmak flzere sözleştiler. Semra dükkândan içeri girdiginde Hikmet daha gelmemişti. Biraz acele etmlşti bir kadının kendine baktıgını gördü. tki küçük. siyah füz tecessüsle, inadla ona bakıyordn. Ralın bir ses: Buyurunuz hanımefendi., dedi. Bir arzunuz mu var.? Semra gayri ihtiyari: Şamdan dedi, sizde gümttş şandanlar varmış. Nagıl gümüş şamdan? Heykelli. Evet anladım.. Onlar çoktan satıldı etendim. Eşleri yok mu? Hayır, sade bir çiftti. Ama başka güzel şamdanlarımız var. Hayır onnn eşini istiyordum. Çok begendim de. Nerede gördünüz? Semra birden şaşaladı, böyle bir sual beklemiyordu. Tabiî Minenin evinde diyemezdi. Biraz sonra Hikmet gelecekti tamam sırası idi onun alıp alma dığını anlardı: Antika roeraklısı bir beyin evinde. dedi. Lâkayt görünmeğe çalışarak etrafına bakınmaya başladı ve ilâve etti: Madem eşleri yok, lahmet olmazsa, ötekllerl bir gösterin. Belki işime yarıyacak bir şey bulurum. Kadın ortaya çıktı. Semra hayretle kadımn yttıünttn çok renkli oldugunu fördü. Adeta mora çalan bir kırmızıhkta idi. Halbuki dükkâna girdifî zaman çok soUun bir yüz görmüş tü.. Kadın ufacık çelimsiz bir şeydi. Sade başınm arkasındaki İTİ topuz Semraya Sarayı hatırlattı, şinirlerini büsbfitün gerdl. Semra. önüne dizilen birkaç çift tamdana görmiyen gözlerle bakarken Hikmet de kapıdan içeri jirdi. Semra blrden kendine geldi ve bütün dikkati ile bir Hikmete, bir de kadına baktt. (Hayır birbirlerini ta mmıyorlardı.) Etrafına baktı. Köşedeki adama, ortad» dolaşan gence. (Hayır kimse Hikmeti tanımıyordu. Demek şanı danı alan Hikmet de|ildi. Mineye parasını vermiş olabilirdi, belki Mine gelmiş almıştı. Minenin eüne o miktar para geçince acaba bir şamdana verir miydi?. Hikmet bey sablrsızlanıyordu. Semra kadına tereddüt et tigini, sonra gelip tekrar baka cafını söyledi. çıktılar. Kapıdan çıkar çıkmaz Hikmet Semrayı bileçinden yakalıyarak âdeta koştnrmaya başladı. Bir taraftan da: ( Arkan var) PİRJT Demir madeni alınacaktır. Müracaat: MUTLU AKÜMÜLATÖR FABRİKASI KARTAL l l â n c ı h k 9739 1319 2811963 günü Hakkıv\ rrhmetine kavuşmuştur. Cenazesi 2911963 Salı günü öğle namazını müteakıp Şişli camiinden kaldırılarak Zincirlikuyu, Aari nıezarlıktaki aile kabristanına defnedilecektir. DEMREN. TAMER, DEMİRER aileleri Beklâmcılık 4151338 ACI KAYIBIMIZ R O V. E. s M n •< Kafun kuyr»|un«»(ı Otomttik M»kln«l«H« v* f«ınt Tvlalon J17I11 1«1|'»1 • Nunlı StKuk '. lltınbul . ] .3.13 13.2" 16.03 13.21 9.56 1 1.5S 7.07 9.45 12.00 6.2& 1.34 12,07 GUMHURİYET Nüshası 25 Kuruş Türkiye Harlcl Llra Kr. Lira Kr. Senellk S ayUlt 3 aylıVs 75.00 40.00 22.00 150.00 80.00 44.00 = CUMHUKİYET'in Telrikası: Merhume Mürşide Fişekçinin aziz eşi, Ayten Yeniscy, Gü :t: nay Dikencik ve Ayhan Fişekçinin çok sevgili babalan, Leylâ ' ve Selim Yenisey, Reşide vt Mehmet Dikencik, Ahmet Fişekçi • nin dedeleri, Asaf Yenisey, Ali Dikencik'in kaympederlcri, merhum Atıf Günter, merhume Aliye Coşkun'un kardeşleri, Hâmit ve Halit Günter'in amcaları, Erdem ve Nurten Coşkun"un dayıları, Burhanettin Yenisey ve merhurr. İbrahim Dikencik'in dünürleri, Rafet Özel'in eniştesi Şehrimiz tütün tüccarlarından • SAFFET FİŞEKÇİ 28 ocak 1963 günü Hakkır. rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 29 ocak 1963 Salı bugün) Öğ\e namazını müteakıp Kadıköy Osmanağa camiinden kaldırılarak Karacaahmetteki ebedî istirahatgâhına tevdi olxjnacaktır. Not Merhumun arzusu üzerine çelenk gönderilmemesi rica olunur. ^İLESİ Cumhuriyet 1342 Basan ve Vayan Cumhuriyet Matbaactlık ve Gazetecilik Türk Anonim Şlrketl Cag»loğlu Halltevl Sokak No. 3941 Sahtbl Kapıcılar kcndinı gürmüşlerdi, söyliycceklcrdi. ünu muhak kak arıyacaklardı. Hikmct Giiziniıı artrcsini biliyordu, Şimdi tie yapmalı idi? Gene «ayri ihtiyari evine dönüyordu. Başka tıi'rfye nidehiürdi? Kimc ne an latabilirdi? (Jene Safinin telefonunu bekliyecekti? Ona da bir şey ler olmuştu. Son koııuşusunda ne kadar hırçındı. Zaten Safi ne yapabilirdi. Peki kim ne yapabilirdi? Kafası duracak şibi oluyordu. Duracak çibi deçil âdeta durmuştu. Otomohili nasıl çaraja koydusuııuıı nasıl içeri sirdijinin farkında bile deşildi. Ancak telefonıtn zili çalmava haşlayınca kcııdine geldi. Her zamankinden fazla bir helecanla ahizeye sarıldı. «Allo» diye âdeta ba tırdı. Cevap veren Güzinih sesi idi. Semra, sen misin, dcdl. Se ni arıyorlar.. Semra dondu kaldı. Demek onu aramaya başlamıslardı. bi le. Bu kadar cabuk.. Güzin de vam etti: Hikmet bey diye biri seni arıyor. Muhakkak senl görmesl lâzımmış. Hemen ona telefon etmeli imissin.. Güzin daha neler söyledl. Semra ne cevaplar verdi farkında bile de*Udi. Telelonu kapayınca içini acı tan derin bir nefes aldı ve Hik met beyin telefon nunıaralarını çevirmeye başladı. Hikmet. Semranın sesini duyar duy maz helecanla: i Lâle banım »izi muhakkak görmek istiyorum. Bana gelir misiniz? dedl. Hayır Semra ons gidemezdi. lîıı cesareti gösteremezdi. Vakıa Hikmetin kötü bir niyeti olsa resmen Güzine telefon edip onu ça|ırmazdı. B8yle dttşttntne slne ra|men cesaret edemiyecektt. Nasıl peki ama onu gör mesi lâzımdı. başka nerede g'â rebilirdi onu.. Hikmetin sesi devam ediyordu: Lfile bana çelmek istemi yorsanız kulüptc buluşahm. Hayır, kulübe de gidemezdi artık: Hayir dedi. hayır.. Arkasını setiremedi. Hikmet âdeta yalvarıyordu. Lâle rica ederim bir yerde buluşahm.. Telefonda anlatamam. Saradan mektup aldım. çok acaip, çok acaip bir mektup.. Tabii kendisine sormak isterdim. tmkânsız Sarayı bula mıyorum.. öyle öyle şeylef yazmış ki, çok merak ediyorum.. Hem eğer ona bir şey oIursa bazı şeyleri size söyleme mi istemiş mektnpta.. BUtün bunlar ne demek? Rica ederim Lâle... Semra lahn arkasını dinleme di bile: Peki buluşahm, diye ideta bağırdı. Ama nerede? Birdnn aklına gümüş şamdanın alındığı antikacı dükkânı geldi. Oraya arka yollardan da gidebilirdi. Orada onu aramak kimsenin aklına gclrr.cîdi. Hattâ çıUıp arka Yan lşlerinı fiilen ldar» eden Mesul Müdür NAZİME NADİ * VECDÎ KIZILDEMIR \ Millî Eğitim Bakanhğından f \ 1 Meslekî ve Teknik Öğretim Okulları için 1963 mali yuı içinde, 6246 sayılı kanun g gereğince ve tesbit edüen esaslar dahiiçnde, 6 y linde APA ve anlaşnıalı nıemleketlerden çeşitli teçhizatm pazarlıkla mübayaası düşünülmtktedir. 2 Satın alınack teçhizatla ilgili fennî şartnamekr, mesleki ve Teknik Öğretim Müsieşarlığı Teknik Büro Müdürlüğünden ve İstanbul Akşam Erkek Sana: Okulu Müdürlüğünden temin olunabilir. 3 İsteklilerin, teklif edecekleri teçhizatın FOB ve C.F. fiatt ile teslim şartlarmı belirten orijinal proforma faturalarından 5 nüshasını, kaUİog ve r . r « P e k t u s l e r i y î e birlikte (varsa fabrikalarınm imalâtiyle ilgili gene! kataloglarının da) en geç 28 şubat 1963 tarihinde Başkanlığımızda bulunacak şekilde göndermeleri gerekmektedir. 4 Teçhizatın fiatlarmda yapılacak okul tenzüâtı tekliflerde belirtilmelidir. 5 Teklifler, mütehassıs komisyonumuz tarafından incele necek, evsaf ve fiat bakımından okularımızın ihtiyacına uyguı görülenlerin akreditifltri, Bakanlığımızca açılacak ve keyfiye ilgili ürmalara duyurukcaktır. (Basın 12161337) ANKARA BÜUOSÜ : Atatürk Bulvarı Yener Ap.Yenlşehlr Telefon: 12 95 44, 12 09 20, 12 09 66, * 17 57 35 DOGü ÎLLERt MERKEZ BtROSU: Inönü Caddesi Işmen Han Dlyarbakır Telefon: 1061 * İM.ERİ MERKEZ BÜROSU : Küçüksaat Meydanı Edime Hanı Adan» Telefon; 4550 * Gazetemlze gcndertlen yazılar konulsun, knnulmasm lade edilmez. llânlardan mesuliyet kabul olunmaz. Abone ve llân tşleri fçin. zarfm I üstüne «Abone» veya «llân Servisis kaydının konması lâzımdır. i BU GAZETE BA.S1N AH1.AK I V.\SAS1NA UVMAY1 TAAHHÜI GÜNE* %lnUmüUUlUllUIUllllUllilllillllllilllllUllllillllllllimilllllllUlltllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllll