19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
pencere tKl 28 Ocak 1963 ııııEıııııııııııııııııııııııııııııııııı IIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIINIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIEIIII Bizim okuyucumuz DENİZCİLİK BANKASINDAN Ceza kanunumuile cemiyetin siYazan: zun 141 ve 142 nci yasî ve hukuki nimaddeleri basında zamlarında değimünakaşa konusu şiklik yapmağa ça açmış, leh ve aİışacaktır. Bu çalışma «zor» unsuleyhte yazılar göruna mukarin olmadıkça, elbette rülmekte bulunmuçtur. Herhangi cürüm sayılmamak iktiza eder. Akbir konunun leh ve aleyhinde koTrafık tıkanıklığı sebebi ile ta nuşulabilmesi, o konunun geçirmi? Komisyonu, bu maddelerin kabul si halde, partilerin gayelerine eşıtlar lazla yakıt tuketmektedır olduğu safhalann bılinmesine bağ şeklini şu suretle ızah etmektedir: rişmek ıçın normal kanun yollaler. Bu yüzden şehrimızde yıllık lıdır. Bu safhalar bilinmeden soy «141 ve 142 nci maddeler, memle rından, değıl yürümelerine. hattâ benzin tuketımı, 137 bin tondan lenecek sözler, tamnmıvle ındı kal ketin siyasi, içtimai, hukuki niza teşekküllerine bile imkân bırakıl160 bin tona yaklaşmıştır. Önu mağa, ilmî bir mahiyet gösterme» mını ve milli hissiyatın sağlamlı mamış olur.» (2). muzdeki yıllatrda, bu farkın daha meğe mahkum bulunmaktadırlar. ğını korumağa matuf ve mer'î CeDikkat edılecek olursa bu tâdilda yukseleceği belirtilmektedır. Bunun içindır ki. hiç bir munaka za kanununda mevcut olmıyan tamamiyle yeni hükümleri ihtiva et de «yıkıcı cemiyetler» le «cemiyeTrafık tıkanıklığı yuzunden faz şa konusu »çmadan hattâ leh ve »tin herhangi bir nizamını değişladan yakılan benzin ı paraya çev leyhteki fikırlere dahi temas etme mektedir. Bu hukümlerin memletirmek gayesıyle cemiyet kurulma rıldığı takdırde, 2 mılyon 6 Ö bin den, bu iki maddenm ceza kanu ket dahilinde kurulmasını veya faa 0 lıyette bulunmasını menettiği ce sı» birbirinden ayrılmış, ikincisine lira tutmaktadır. Şoforler Cemi numuzun yürürluğe gırdıği 1 mart «zorla» tahdıdi kaydı konulmuştur. yetı, Trafık Müdürluğüne müra 1926 tarihındenberi geçirmiş oldu miyetler, bilhassa komünist ve a* * * caat ederek tıkanıklığı gidermek ğu safhaları, kısaltmağa çalıçarak narşistlik gayelerini taşıyan siyasi Bu maddeler, 16 haziran 1949 cemiyetlerdir. Encümenimizce baıçın yardımcı olmak ıstediklerinı belirtmek istemekteyiz. zı değişiklıklerle kabul edilen bu da 5435 sayılı kanunla tekrar debelirtmişler, dolmuş duraklanmn Bizim kanunumuza 141 ve 142 maddeler metninç gore, bu gibi ğiştirilmiş bulunmaktadırlar. Bu yeniden ayarlanmasını, yüksek tonajdaki kamyonların sabah efken nci madde olarak alınan bu hü cemiyetlerin sadece kurulması da değişikliğin en önemli noktaları yükleme, boşaltma yapmalarının kümler, kanunumuzun mehazı c hi yasaKtır. Yani bunlar hiç bir şunlardır: a Yukarıda 4934 sayılı kanunlan 1889 tarihli Italyan kanunun faaliyette bulunmasalar dahi, mem sağlanmasını istemişlerdir. da «devletın emniyetine karşı cü leket dahilinde teessüs edemezler. la yapılan değışiklikte, yeni bir Adam dövmekten sanık bir rümler» adı altında, ikinci kitabın fıkra ilâve olunduğunu işaret etBunlan tesis etmek cürüm olduğu miş, Adalet Komisyonunun bu fık sabıkah sinemada birinci babını teşkil etmekte ve gibi. müesses, fakat faaliyet im ra için «memlekette müteaddit par yakalandı «vatan aleyhinde cürumler» faslın Kızıltoprakta muşterı olarak bin da bulunmaKtadır. Her iki madde kânından mahrum olan böyle bir tilere en lıberal, en demokratik ediğı 60674 plâkalı taksı şoforu Cen de, hükümetın tasvibi olmaksızın cemıyeti, faaliyette bulunacak hajI saslar dahilinde yer vermek için» giz Bıliri doven ve afabasım ala asker yazmağa veyahut hükümetin le getırmek, dıriltmek dahi cürüm bu fıkranın ilâve olunduğu mürak kaçan sabıkahlardan Cimbom tasvip etmediği hareketlerle dev dur. Bu roaksadı ifade içindir ki, talâasını eklemiştık. 5435 sayıh kaadı ile tanınan Ihsan Arıel dün leti karşılıklı misilleme tehlikesi «tesis eden», «teşkil eden», «sevk nun bu fıkrayı, yani partilere degece Süreyya sinemasında filim ne maruz bırakma hallerinden bah ve idare eden» ibareleri konulmuş mokratik esaslar dahilinde yer ver seyrederken yakalanmıştır. Polis setmekte, bizim bugünkü madde | tur. Bu iki maddenin muhtevi ol mek için konulmuş olan bendi katarafından izlenmekte olan Cim lerle uzak ve yakın bir alâkası bu duğu hükümler, devletin dayan nundan çıkarmış bulunmaktadır. dığı rejimin kat'i v e zaruri icap Bundan başka, «şiddet» kullanmak bom, yakalandığı zarnan kaçmak lunmamaktadır. larıdır.» (1). istemiştir. üzerind* yapılan arafıkrası da tamamiyle genışletılmiş, 1 Mart 1926 tarihli ve 765 sayılı mada 24 santim uzunluğunda sus ceza kanunumuzun ilk jeklinde bu hattâ genişletilmekle de kalmıya*** talı biir kama ile sahte 10 liralık iki madde a;ağı yukarı, aynen de141 ve 142 nci maddeler, 16 tem rak. tamamiyle müphem bir şekle lar bulunan sabıkah nezaret altı ğılse bile, mehaz kanununa yak muz 1938 tarih ve 3531 numaralı sokulmuş «yukarıdaki maksatlara na alınmıştır. lasmakta. casusluktan, askeri mın kanunla tekrar tâdil edılmiş, 141 varıimak içın, cemiyetlerce, her , ; Satıcılarm terazi ve gramları. takalardan, asker yazmak gibi suç1 ' n ci maddenin birinci ve ikinci. n e SUretle olursa olsun cebir, ?idfıkralarındaki şiddet unsuru kal1 d e t kullanmak veya her ne sureti nın damgaları kontrol ediliyor lardan bâhıs bulunmaktadır. 141 ve 142 nci maddelerin bugün dırılarak. 141 inci maddenin birin le olursa olsun, tehdit etmek vasıBazı satıcılarin kullandıkları te razi ve gramların damgasız olduk ku şeklinin ilk tezahürü. 23 hazi ci ve ikinci fıkralarda yazılı fül ta olarak kabul edılmiş ise veya lafrı, yapılan kontrollâr neticesinde ran 1938 tarih ve 3038 numaralı ka lerin şiddet kullanılmadan icrası bu cihet açıklanmamış olmakla b« j meydana çıkmıştır. Bilhassa pa nunlardır. Bu kanunda 141 ve 142 halleri de suç sayılmış, bu yeni raber, cebir, şiddet veya tehdit zar yerlerindeki satıcılarin bu le nci maddelerin «bap» ismi devle suç için, iki seneden beş seneye ka başarı için gerekli bulunmuş ise, kılde yaptıkları satışlarla, halkı tin emniyetine karşı cürumler i dar ağır hapis cezası tâyin olun cemiyeti tesis, teşkil, tanzim veya »ldattıkları belirtilmektedır. Önu ken «devletin şahsiyetine karşı cü muştur. Ancak, birinci ve ikinci sevk ve idare eden kimse...» şeklimuzdeki gunlerde damgasız terazi rümler» adını almış, ve vatan a fıkralardaki şiddet unsurudan büs ne konulmuştur. 142 nci maddenin medih ve istihve gtramlarla satış yapan satıcıla leyhinde cürumler başlığı da «dev bütün feragat edılmemiş, şiddet rin, çalışma ruhsatları iptâl edi letin arsı ulusal şahsiyetine karşı unsuru ayrı bir hüküm halinde san tâbiri de, kezalik tevsi edilgördüğünü lecektir. Durum Esnaf Dernekleri cürumler» suretinde değiştirilmiş yer alarak, maddeye «maksada vü miş, «öven veya iyi s u l iÇ'n îiddet kullanmak da istih söyliyen veyahut bu fıkraların ihBirliğıne Belediye tarafından du tir. Mehaz, yine ltalyan kanunu1 d a f dur. Ancak kanunumuzun mehazı' «dilmiş ise, verilecek ceza, tiva ettigi amaçlar için başkasına yurulmuştur. ve ikinci gösteherhangi bir fıil ve haGalata kulesinin tamirine bulunan 1889 tarihli îtalyan kanu birincihallerde beşfıkralarda on iki söz veyatelkinde bulunan kimse» seneden reketle nu olmayıp. 1930 tarihli ltalyan ka rilen başlanıyor nununun 270 inci maddesidir. Di seneye, üçüncü fıkrada ynzılan hal şekline sokulmuştur. Galata Kulesinin onarımına önü ğer tâdillere esas bu 3038 numara de ise. bir seneden üç seneye kaGörülüyor ki, 1938 danberi dört muzdeki aylarda başlanacaktır. h kanun teşkil ettiği için, bu iki drr ağrr hapistir» seklinde bir İİİ esaılı değişiklik geçiren bu iki | Uzun zamandan beri onarıma tâbi maddenin 3038 numaralı kanunda ve yapılmıştır, madde, 1936 tarihli 3038 numaralı j tutulmayan Galata Kulesinde yer ki şeklini aynen aktarmak faydakanunla konulan ilk şeklini dahi j yer çatlaklıklar görulmuştur. Çat h olacaktır. Bu iki maddenin üçüncü değişik tamamiyle, kaybetmiş bulunmaktalaklıklann buyumemesi ıçın kuleMadde: 141. ligi 4934 sayılı kanunla 18 haziran dır. Bu iki maddenin 11 ocak 1951 ye, 145 bin lira harcanacaktır. Bu 1 Memleket dahilinde içtimsl 1946 senesinde yapılmıştır. îki nu tarihinde yapılan ve bugün yürürkonuda hazıtlanan projeyi Beledibir zümrenin diğerleri üzerinde maralı fıkradaki «siyas! veya hu lükte bulunan son şekli daha enye Encümeni kabul etmıştir. tahakkümünü şiddet kullanmak kuki herhangi bir nizamı ortadan teresan manzaralar Rrzeimektedir. Öte yandan kulede bir turistik Yazarın bu konudaki ikinci malokantanın açılması düsünülmek suretiyle tesis etmeğe veya içti kaldırmak» yerine «devirmek» tâmai bir zümreyi şiddet kullanarak biri ikame edilmiş, birinci fıkra kalesi yarın yayınlanacaktır. Sayin UOktOf V» bcz f l r m a Belediyeye müracaatu bu ortadan' kaldırmağa veya memle daki «nizam» kelimcsi «temel nis (1) 3038 numaralı Ksnun hakkınket dahilinde teşekkül etmiş ikti ztımj» .îfilyıd.e tahdit edilerek, i ^ sadî veya içtimai nızarriları şid kinci fıkrada mutlak surette ifade da AdaTeT Komisyjriu ' râporü.' Hırsızlık yapan 15 yasında det (2) 4934 numaralı ksnun hakkındevtr.mege matuf edilmiş bulunan «cemiyetler» mef2 çocuk yakalandı cemiyetleri tesis oden, teşkil eden. humu «yıkıc! cemiyetler» seklinde da Adalet Komisyonu raporu. Kattal semtınde hırsızhk yapan tanzim eden veya ,'evk ve idare e kayıtlandırılmıştır. Dört numara15 yaşındaki iki çocuk yakalanmış den kimse beş seneden on iki sene lı bent, «gayesi Cumhuriyetçiliğe tır. Emin Tülü ile arkadaşı Mus ye kadar ağır hapis cezasiyle ce! aykırı veya milli hissiyatı sarsmatafa Ocak, bnceki gece Istasyon ğa veya zayıflatmaya matuf cemiCaddesindeki 12 sayılı dükkâna zalandırılır. Nüshası 25 Kuruş 2 Memleket dahilinde cemiye yetler» şekline konularak, 142 nci anshtar uydurup içeri girmişlerTürklye Hartcl dır. Devriyeler tarafından izlen tin siyasi ve hukuk! herhangi bir madde de buna mütenazır bir tuLira Kr. Lira Kr. mekte olan çocuklar, polisleirin dı nizamını şiddet kullanarak ortadan rette değistirilmiştir. Bu tâdilin en mühim noktası, şanda kurdukları tuzaktan haber kaldırmak g«yesiyle cemiyetler teORAJE 150 00 75.00 Sencllk siz çaldıkları eşya ile beraber dük sis eden, teşkil eden, tanzim eden maddeye tamamiyle yeni bir fıkra 80.00 40 00 8 aylık Piyasay» bol miktarda kândan çıkacakları sırada yakalan veya sevk ve idare syliyen kimse ilâve edilmis olmasıdır. O fıkra 44.00 2Z0O 3 aylık arzedilmiştir. ye de aynı ceza verilir. | şudur: «Memleket içinde cemiyetin mışlardır. Yapılan sofruşturma soBagan v e Vayan 3 Bu cemiyetlere ıştirak eden | siyasi veya hukukî herhangi bir Cumhuriyet Matbascılık ve nucunda iki kafadarın aynı semtte 12 eve girdiklerı bğrenilmiştir. kırrise bir seneden üç seneye kadar nizamını zorla değiştirmek gaye Gazetecilik Türk Anonim Şirketl orahiun ağır hapis cezasiyle cezalandırıhr. sıyle cemiyet tesis, teşkil, tanzim ; Caialoğlu Halke\1 Sokak No. 3941 300 şişe kan toplandı Sahlbl 4 Yukanki fıkrada gösterilen veya sevk ve idare eden kimse Kızılay mavi melekleri ve gezici NAZİME NADİ ekıpi, kan bapışı toplamaya de haller haricinde •nenıl''kette millî beş yıldan on iki yıla kadar ağır İlâncılık: 9582/1285 * vam etmektedir. îki gun içinde hissiyatı sarsmaya veya zayıflat hapis cezasiyle cezalandmlır.» Bü Yazı Işlerinı fiilen İdare eden ekipler şehtrimız ve civarında as maya matuf cemiyetleri tesis eden, I yuk Millet Meclisi Adalet KomisMesul MüdUr keri birlikleri ziyaret ederek, 300 teşkil eden, tanzim eden veya sevk yonu, bu fıkra için şu mütalâayı ve idare eden kimse, bir seneden serdetmektedir: «Cemiyetler kaVECDt KIZILDEMİR şişe kan baçı;ı toplamıslardır. üç seneye kadar ağır hapis ceza! nununun değiştirilmesinde güdü* 3 üncü Lâle Festivali ANKARA BtJKOSlJ : siyle cezalandırılır. | len amaç, memlekette müteaddit Emırgân Korusunda nısan ve 5 Mezkur cemiyetlcre iştirak I partilere en liberal, demokratik e Atatürk Bulvan Yener ApYenl?ehir mayıs aylannda düzenlenecek 3. Telefon: 12 95 44. 12 09 20, eden kimseye altı aydan iki sene1 saslar dahüinde yer vermektir Levent'te, Eczacıbaşı fabrıkası bitijiğinde, (Squib) fabrikası 12 09 66, 17 57 3S Lâle Festivali ile ilgili hazırlıklaye kadar hapis cezası vcrilır. Partilerin ise, memleket idaresinkarşısında, Büyükdere asfaltı üstünde, cephesi (43) metre olan * Ira başlanmıştır. Bu yıl tertiplenet Dağılma.ları emtetlilmiş o de, birbirinden farkh, muayyen (17,000) küsur metrekare arsa üzerindeki dört bloktan mürekcek festivalde, resimlerle, tarihî DOGU tLLERt MERKEZ cernıyttlerı noktai nazarları olacağı tabiîdir. elbiselerle, yerli ve yabancı eser lan yukarıda yazılı BÜBOSU: kep (1200) metrekare fabrika binalariyle birlikte aatılıktır. lerle çini, seramik eserleri ile L» sahte nam altında veya muvazaa Her parti memleket idaresinde *ok tnSntl Caddesl Işmen Han Dtyarbakıı leklinde olsa dahi, yeniden teşkil j tai nazarını tahakkuk ettirmek iHer sabah on ikiye kadar müıacaat. (44 93 93). Telefon: 1061 le «rgisi açılacaktır. Böylc e Holân• daya milyonlakca döviz kaiandı edenler hakkında Yerilfvek ceza, çin hiç şüphe yok, kanun yolları Cumhuriyet 1304 ran lâlenin memleketimizde yeni lar üçte birden eksik olmamak üO t N E t fLLERl MERKEZ BÜROSU : den canlandırılması sağlanâcak zere arttırılır. 142 nci maddenin birinci fıkrası, Kücüluaat Meydanı £dim« Banı tır. î 141 inci maddenin birinci fık.asıAdana Telefon: 4550 * aynı olup. aynı fiilin propaganOperatör Crolo| Or. OCAK 28 RAMAZAN 2 nın edilmesi şeklidir. Ce/ası bu seCazetemlze gönderllen yazılar koda Idrar Yollan ve Tenasül nulsun, konulmasın lade edilmez. neden beş seneye 'îsdar ağır haHastkhklan Mütehassuı 1000 metre 2 3'4" luk BEZLİ LÂSTİK HORTUM alrnacakÜânlardan mesullyet kabul olunmaz. pistir. Propaganda milH hi«siyatı Galatasaray Suterazi Sok. tır. En son teklif tarihi 142.1963 tür. Şartnamesi MALZEME * sarsmak veya zayıflatmat için y«No. 12 Uğur Apt. 10121419 Abone •• 11 an lşlerl İçin, zarfın MÜDÜRLÜĞÜ veznesinde satılmaktadır. pıldığı takdirde cezası, altı »ydan Tel: 44 14 36 üstüne «Abone» veya «îlân Servisi» V . ] 3 11 13 S7 lfi 04,13.20 19 35ı 8 2 8 iki seneye kadar haoistir. ktydının konması lâzımdır. E. ] 1.5'i 7.08 ü 45ı 12.00 1 35 12.09 * (Basın 1278/1297) Büyuk Millet Meclisınin Adalet İlâncılık: 9045/1288 Blr oknyucn barut gibi : Bu ne rezalettir, ne kepazeliktir... diye bağırıyordu. Su yok, elektrik yok, dolmuş yok, gaz yok, belediye yok, idare yok... Gcrçckten de bugunlerde herkes burnundan soluyor. Gazetelerde gözüme ilisti : Elektrik ve Sular Idareleri Müdürleri islerinden alınacaklarmış. Oh olsun! Millet öikeMiıe kelle arıyor. Doğrusunu ister misiniz, kaç günden beri bu konuda bana bir durguııluk geldi. Ne su, ne ışık, ne gaz, ne belediye . Hiçbirini yazmak islenıiyorum. Vazifen ne be adam! Bunları yazmak defil mi? Oylcec vazitcmiz bu. Ama düşunüyorum. Şöyle biraz miitevekkilâııe dervişânc .. Bu çerçevede kaç zamândır söyledigımız lalları, soıı fırtınanın yarattıgı tesirler ortasında bir daha duşiinüyoruro. Bizira okuyucumuz, kaba bir Usıüfle, iki gınıftır : Biri kodamanlar sınıtı Iş adamı, politikacı, milletvekili, aga, şu, bu Buulanıı islcri tıkırındadır. Suyun başını tutarlar. Onun için de her işin öyie pek (azla kurcalanmasından hoslanraazlar. Hele meselelcrin iklisadi yönlerini biraz karıştırdınız mı fena halde sinirlenirler. Buıılar Babıâlije, hükümet çevrelerine yakın dar ı e sayısı az bir gruptur. Size, dostlarınıza, meslektaşlannıza, patronlarınıza, şurada burada rasladıkça : Canım, bu kadar da olur mu ya! Blziro millet cabildir, sonra bu fikirler onları nereye götürür? dcrler. Çok bilmiş bir eda ile de kulaktan kulaga eğilirler : Fıs, fıs, fıs, fıs . yaaaa beycfendi! Buuların hoşlarına giden yazı çeşidi, «evmedikleri kişilere ve rakiplerine yüklenen dedikodu ve hiciv yazılarıdır. Çünkü siyasi parti dalaşmalarının post çekişmesinde işlerine yarar bu türlü yazılar... Ikinci sııııf okuyucumuza gelince... Bunlar, sayısı çok, dar gelirli okuyuculardır. Asıl geniş okuyucu kütlesini meydana getirirler. Askerler, memurlar, ögretmenler, esnaf, işçiler, öfrenciler... Hele Anadoluda yaşıyanlan, bayatın mihnelini ve meşakkatini iliklerinde duyduklarından, yazdıklarımızı az bile bulurlar. Türkiye gerçekleriyle yakından temas ettikleri için, fikrî seviyeleri ne olursa olsıın, ufuklan en geniş okuyucular bnnlardır. Yazara yol gösterici, uyarıcı mektuplar gönderen, canlı, kımıl kımıl bir kitledir bnnlar... Dert üstüne dertlidirler... Geçim derdi, çocuk derdi, doktor derdi, istikbal derdi ve daha bilmem ne derdi... Ama daba da ötesi var : Ne çare ki, bngün Türkiyede yazı yazan adam bu dar gelirli sınıfın da ö'tesinde, kendisini hiç okumayan, daba doğrusu hiç okuyamıyan valandasları ölçü alarak yazmak zorundadır. Bunlar okuma yaıma bilmiyen, mektep medreıe görmemiş, yarı aç vatandaşlardır. Bir vatandaşın ayda yedibuçuk lira gazete parası ayırması ne demek? Bunu yapacak kabadayı Türkiyede kaç kişidir? lşte bu çapraz, işte bu talihsizlik, Türkiyede yazar deneıı adaroın buçünkü çaprazı ve talibslzligidir. Kalem sahibi bir parça namuslu ise, bugün bu raemlekette kendini okuyanların karşısına, kendini okuyamıyan geniş halk kütlesinin temsilcisi olarak çıkmak zorunda .. Bu güç, ama çok keyifli bir vazifedir. Okuyucu kitlesinin çagnnlugu içinde bu vazifenln agırlığını paylaşan sagduyu ıahiplerinin sayısı fazla olmasa, zaten yürütülemez. Şu üç beş gün içinde tstanbnl susuzluktan ve yolıuzluktan, Anadoluya benzemeye baslayınca, feryatlar ayynka çıktı. Gazeteler ateş pilskUrüyor. Idarecilere yüklenen yaıılar insanın öfkesine yelpaze gibi geliyor... Apartmanlar susuz, yollar dolmuş«nı, fınnlar ekmeksiz, dükkanlar gazsız... Fırsatçılar aç kurtlar gibi pusuda . Nedense bu konuda geregi gibi yazmak hiç gelmedi içimden... Dostlar, okuyucular telefon edip : Şn halimize bak yabu .. diyorlar, bir kar fırtınasında gBçtfik. Demek halimizi anlamak için bir fırtına gerekmiı... Evet .. diyorum içimden. Evet .. Halimizi anlamak için bir fırtına gerekmiş .. Ama bizim şu halimizden bin beterini yaşıyan Anadolo halkının balini anlamak için acaba kaç fırtına gerek?.. Trafikte düzensizlik benzin sarfiyatını artırıyor =haberleri | Hukukî Bahisler | ıııı|ıııııııııııııııııııiHiııuıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııİıııı HEM 35 yıllık çazetecilik hayatımda gördüğüm en orijinal dergi, bn... Adı «Sesimiz», çıkaranlar, Bakırköy Akıl Hastahanesi ha*taları .. Dışarıdaki akıllılar tarafından çıkarılan dergilerden hiç bir farkı yok. 18 büyük sahifesini haberler, makaleler, siirler, fıkralar, hikâyeler, karikatürler, resimli romanla, bulmacalar doldurmuş. Bunlara göz gezdirirken önce bir hayret hissine kapılıyorsunuz. Sonra begendifiniz parçalar Ozerinde takdirle dtt. ruyorsunuz, Nihayet dergiyi ka pa tırken bir düsünceye takılıyorsunuz. Severek okuduklarınızdan kafanızda arta kalan lezzette bir burukluk, bir acılık var. Derginin imtiyaz sahibi ve neşriyat müdiirü gcrçi doktorlar ama haber, fıkra,siir ve makale, karikatür, rcsim kısmını idare edcnier, hattâ (eknik sekreter bile hep hastalar... Hastahane idarccilerinin böyle bir dergi çıkarmaktan makaatları, akıl hastalarının hastahaneye yatırılmaları ile birlikte kopan sosyal münasebetlerini tekrar kurmak... Bövlece bütün modern hastahanclerde olduğu gibi biyolojik tedaviler yanında sosyoterapi denilen yeni tedavi metodunu tatbik etmek.,. Bu izahattan sonra şimdi gelin «Sesimiz» dcrgisinin «ahifelerini berabercc karıştıralım: İşte şiirler arasında bir soıyal hiciv: Allah Muhafaza Zorba, kız kaçırır, Kamarot kurşun kaçınr Karaborsacı ddviz kaçırır Zengın hanım kurk kaçırır Ağa koyun kaçırır Orman eşkiyası kütük kaçırır Ve sonunda kaçırmak için bizlere Elbette akıl kalır. işte aşkı terennüm eden blc Çok yeni giirlerden daha güzel bir parça/ Aşkımı Düşürmüşüm Şarkı söyledım hece hece, Fazla içtim de dün gece. Caka yaparken sokaklara Aşkımı düşürmüşüm. Sabahleyin adım adım Yolları hep aradım Kahrolası çöpçüler Aşkımı süpürmuşler. Fakat ne zararı var Bir kopyası o kızda v»r. Hakkımı ararım yine Gıder Belediye Reisine Derım: Senin işgüzar çöpçüler Aşkımı süpürmuşler. Ve nihayet insanın içini bnrkan acı feryatlar: Tanrım Tanrım bana sabır veı Tahammülüm yok artık Gözüme bir perde ger Tahammülüm yok artık Bu delıler âlemi Büktü benim beliml Bu bitmiyen elemi Tanrım doldur çllemi Bir başkası. Mevsimim Koyu siyah bulutlar içimin gamı Yıldızlar tane tane gözyaşım rvalbimin feryadı rüzgâr Inim... lnim! Kara yazım, dertli başım benim. Bahar yeşerse de dallarda Bukalemun değil ki gdnlum Yash günler bitmiyen mevsimim tnim... înim! Kara yazım dertli başım benim. Ve nihayet güzel bir parça daha. Teselli Isterken Teselli isterken bu hajin sesten, Jleler dmlersin yorgun nefesten," Bülbül de bıkmıştır altın kafesten, Soralım Şirini Ferhada yolcu. Sabah mı, öglen mi, aksam mı bilmem? Bu aşk âlemi hayâl mi bilmem? Mendllin gelmezse gözürmi silmem, • •• , > • Sonra göz yaşım sel olur yolcu. Kafam mı, çilem mi, yoksa kaderim, Şansım olmazsa aklı nideyim, Avcı değilim ki ava gideyim, Çünkü talihim dargındır yolcu. Felek elinden ben de dertliyim, Bir gün gülmedim, ka rabahtlıyıra, Aşkın eünde hep kementliyim, Dertliyim. derdimi gel deşme yolcu. Bakırköy Akıl Hastahanesi doktor ve idarecilerinln, bn mflesseseyi Batıdaki örneklerine benzetmek için gösterdikleri gayret, yalnız böyle bir dergi çıkarmaktan ibaret değildir. Hepfini takdir ve tebrik ederim. Cevat Fehmi BAŞKL'T 141 ve 142 nci maddelerin hikâyesi BAHA ARIKAN Akıl Hastalarının Dergisi i Soğuk alğınlığı Romatizma ve bütün ağrılarda CUMHURİYET CENOKİN BÜYÜK FIRSAT VURUN KÂHPEYE Romanmfcahramauıgenç öğretmen Aliye, bilglslzlikle, gerüikle, taawpla!ve lutOmle »avaçan,\kalbi memleket ve çoeuk »evgigile yanao bir C»t«Oğretmen 'olarak gCnOlleriraizde dalma yaşiyacakiır. ^ llealege btslarken'içmiç oldağa^andı bir de tekrar!amak,isteriz. (Toprağınız toprağım; Evlniz «vitn; Burası İçin, buldlyarın i çocuklan için. bir ana, blr j ç ı k olacağım ve hiç blr çeydtn korkmryıcaöım ) HAÜDE.EDİP ADIVAR T 3 ! l f iatî*: '4^Llra^ REMZİfKİTABEVi! İlâncılık: 9722/129a Kemal Çağlar ^MiiiıııııııııııııııııiMi = CUMHUKİYET'in HiııııııııııııııiııııııııtıuıııııiMiııııııııııııııifiıııııııııııııııııııııuııiıııııııııiıııır iııııııııtııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııtıııııııııııııııııııı Tefrikası: 50 ıııııııuııııt r^, BU GAZETE BAS1H AHLAK YASASINA UYMAYI TAAHHÜT ETMİSTİR. BORNOVALIBATTANIYELER! Reklâmcılık 262/1279 KMUN re vurdu hiç ses yoktu, yavaşça açtı. Evveli kimseyi görmedi, etrafına bakındı. Birden ne fesi kesildi. Terde yüzü koyun bir kadın yatıyordu ve bu kadın Sara idi. Sırtına bir bıçak saplanmıştı. Hiç kıpırdamıyordu. Semra derhal onun ölmüş ol da|unu anladı buna rafcmen emin olmak istedi, belki bir ümid \ardı, yardım edebilirdi. tçinden kaçmak geliyordu, eılgınca bir korku içinde idi. Ama disinl sıktı, yerdeki kadına dof ru ilerledi. Daha yakından görünce büsbütün fena oldu. Yaradan kan akmıstı, kan donmaya baslamıştı. Saranın yüzü yandan biraz görünüyordu. Agzı da, yandan görfinen tek gözü de açık kalmıstı. Hiç bir ha reket yoktu. Artık nefes almadıfı belli idi. Semra dogrulamı yor bası dönüyordu. Kendi ken dine «Bayılmıvacağım burada bayılnıanıam lâzım» diyc düsün dü. Döndü kapıva dogru ilerledi. Hole rıkınca sokak kapısını açık bırakmi<< oldoîunn gördii. Zamaıı zaman boşulacak gibi oluyordu. Böyle büzülüp oturmakta de\am ederse çıldıracak tı. Birden yerinden fırladı. Kararlı bir hali \ardı. Yatak odasına doğru kosarkrn. «Ne olursa olsun Saraya gideceSim. Tam onun evinde dinlcndiği saatler» diyc düsünü^ordu. Çok ha reketli bir ha^at yasamasına rafmen tembcl yaradılıslı olan Sara günde birkaç saat muhak kak yatardı. Saat oidutuna EÖ re, Sara öçle yemeçini dısarıda yemiş dahi olsa ki bu pek ender olurdu ecnc dc üçte evinde olurdu. Bir iki saat yatar »oııra tekrar cıkmak üzcre süs lcııme^c baslardı. Semra beş dakikada hazırlandı acele fırladı ;arajdan otomnbili cıkardı. Saraııın oturduju apartmanın yoluııu tuttu. Telâslı ve hiddctli idi. Me olursa olsun Sa ra\ı konuüturacaktı. Haiuk'a fenalık yapmasına mâni olacak tı. tcap cderse tehdit rdecckti. Otomobili hızla sürüyordu apart mandan bİTaz uzakta durak y ap tı. Hızla dısarı fırladı. kosar gi bi apartmana doğru yollandı, aynı hızla kapıdan içeri tirdi. Ve hep aynı hızla merdivenleri çıktı onun kapısının önünt gelince derin bir nefes aldı ve zile bastı. Bekledi, tekrar bastı, tekrar, kapı açılmıyordu. Acaba evde degil miydi, yoksa mahsus mu açmıyordu?.. Muhakkak mahsus açmıyordu.. 1çinden kapıyı yumruklamak ge liyordu. Cmitsizlikle kapıya bakmaya başladı. O zaman gözüne acaip bir şey ilişti. Kapının arasına birkaç kat bilkülmüş bir kâgıt sıkıstırılmıstı. Ka pıyı itti, derhal açıldı ve birkaç kat bükülmtts kggıt parçası yere dilstü. Semra bir an sas kın olduğu yerde kaldı. Sonra korkarak yavaşça içeri girdi, dinledi hiç ses yoktu. «Sara!» diye birkaç kere batırdı. cevap alamadı, Tereddüt et.ti, geri mı dönmesl lâzımdı? Merak galip geldi, ilerledi, holU geçti, salonun kapısı kapalı idi, birkaç ke Korktn, bu korku onu birs* kendine fcetirdi. Patırdı eimemeye çalısarak gokak kapısına doğru koştt. Yerdeki kâgıt par çası göziine ilişti. O zaman bir den bunun ne demek olduğunu anladı. Kaatil kapıyı patırdısız c» kapıyarak sıvışmak istemisti. Efildi yerden kâfıdı aldı, dı ş»n çıktı. Kapıyı çekerken kiğıdı arasına sıkıstırdı gene, asa ğısını dinledi. Ses seda yoktu. Sâkin görünmefe çalısarak mfimkUn olduğu kadar ses çıkarmamaya gayret ederek asafi inmefe başladı. Sokafa çıktnca gene hep, başının dönmekte devam ettifinin farkına v»rdı. Gene kendi kendine «Ba yılmıyacagım, bayılmamam It «ım» diye düsttndü. Kendini sık tı, başını kaldırdı, karşıki apart manın kapıcısı ile göz g«Ze tel dl. ve an! bir kararla geri dönan. Saranın kapısının camını vurdu. Derhal kttçük camh ka pı açıldı. Semr» biraz hayret etmiş çibi sordu: Sara hanım sokağa mı çıkKıpıcı lâkayt: Gbrmedim. Dedİ. Zannetmem. Bu saatlerde evdedir. Evet biliyorum ama, kapı yı çaldım çaldım bekledim açan olmadı. Du\dum.. Canı açmak iste memi'îtir, uyuyordur jırmaz. Kapının arasına bir kart »ı kıstırmışlar. Galiba benden r\ vel de biri gelmif. öjtle üstü bir kıı çocnğu teldi ama zili çalınea kapt açıl dı. Sonra ne zaman gitti farkında değilim. Blraı dalmışım. O »ra başkası da geldi iıe bilmem, öyle ise Sara da gitti ise görmemişsindir.. Semra tatlı tatlı gülumıedi. Kapıeı da gülümsedi. Semra lâkayt saatine baktı: Her ne iıe >aten vaktim yok. Sara hanıma «f»*>t»M» söylersin. Semra saatine bakarken adam da duvardaki saate bir gö* atmiftı. Semranın uzattıjrı babşiıi tırıtarak aldı. Teşekkür etti kapısını kapadı. Semra bu sefer hiç etrafına bakmadan apartmandan umaklaştı. Ancak ot«mo biline binip oralardan vzaklaş tıktan sonra düşünmege başladı. Şimdi ne yapaeaktı? İşte simdi tam bir çıkmaza çirmis ti. Sarayı kim öldürmüştü? Kim? N'için? Saranın karnını okşayısı gSzünün öniine geldi. Çocujun babası kimdi? Sonra mineli koca saat gözünün 8nüne geldi. Saranın saatin Içlnden çaldıgı ne idi? Bunanla, çocuk meselesi arasında bir ba; varmıydı? Yoksa tamamiyle ay rı şe^Ier mivdi? Sarayı öldüren her halde Mineyi öldürendi. (Arkaaı var) GOODYEAR LASTiKLERi T.A.S. trtak jolarak iyi bir'yatmm ryapabihrsiniz izahat için Bateş 35.1303
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle