Katalog

tHWKKH*tt<H*mHKH»OO«H«W*^^ OKURLARLA Osmanh Tatihînde Haı;dut Aşkları dıkse kadar gıtmiıti. Bu dmm sahnesıne 1839 İlt 1841 Meyhanenin üç nefer palabıyık arasında bir meyhane lrapısmdan haydut uşagı, üç nefer de tüysüı, gireceğiz. kaküllü perceıjıli, kaşı gözü yaGalatada en eski gedıkli roeyrind» Saku Mahbubu sâkisi, iki hanelerden Lavirentos, etrafındanefer de çubukçu ates oğlanı varki bir kaç bına ile son zamanlarda dı; iki nefer sazandasi, bir de yıkılmıştır, yerlerine halen Neea• Saçlı Panayot. adında namlı mey Hep ithal müsaadelerinin tibey caddesındeki ıkiz maliye bıhane köçeği vardı. naları vapılmıştır. Büyuk Afet, Kuçük Âlet, Sakızh (G) nüshası mı ? Temeli Cenevizlilerden kalma Tavşan Pandelı.. Tavşan Andon, Ankara'dan Dr. Rabmi Dirican idi, asırlar boyunca siması muhak Kıpti Yâsemin Ibrahim, MısırlıgüYaz: kak kı çok değişmış, yelkenli gea«lı Kıpti Şevki, Kipti. Lâtıf, SaSon aylarda, gazetelerde sık sık: miler dtvrinin sonuna kadar Lakızh Tavşan Hilâlkaş, AHıntop, «Merkez Bankaeından aldığımız ıt virentos'un değismiyen tarafı bir Rub'iye Altını, Tazefidan, Zernihal mubaadesinin (G) nushası kaysan, Ziba, Yıldız, Kanarya, Kız bolmuştur» şeklinde ılânlar gerul gemici mevhanesi oluşu idi. Gala Mehmet, Rum Alı, Sakızlı Tavşan kabadayı ve komektedır. Bır ıthal musaadesinın tanın kaldırım Yenidünya, Ahu, Fıstık Vasil, Eldaıma ve sadece (G) nushasmın pukları. elı bıçaklı hayatları ve onmaspâre, Kalitaryalı Kız îstavri. kaybolması, ithal müsaadelerinin ların kanatları altında bir süru Kalikratyah Mihal, Yahudi Kıvırgızlıce latıldığını işıttiğimiz şu gun uygunsuz pırpırı genç de müşterıcık, Ceylân, Afitap, Meht«p, Kıpti lerde aklıma şoyle bır sual geli leri arasında idi. Bu meyhanenin Filiz Ahmet, Kıpti Fidan îsraail, yor' Bu llân, kontrol sıstemındeki içinde en az konuşulan dil Turkçe Kıpti Bülbül Şakir, Gaıab, Pamuk. bazı açık kapılardan faydalanan idi. Ayak takımının beli bıçaklı Ablasındangüzel Todori, Tilki, Kubır kısım haksız kazanç duşkunle eli sakar boyundan kayıkçı, mavzu, Karagöz, Petek, klmi lakapları rının dalavereli bır ilânı olmasın?. nacı, salapuryacı Karadenizin yalı va kimi has isımleri İle o d*vrin usakları uğrardı, istisnasız büyük Derinkuyu, öğretmen ve meshur köçek oğlanları ki hemen çoğunluğu Rum, Italyan, Maltız. hep«i çağdasları kalandar şairler Fransız, Ingiliz, tspanyol gemicikitap bekliyor tarafından manzumelerle övulmu'Lavirentos bir Bâbil KuNevsehir, lerdir, fakat, parmakları kınalı ve Tıp Fakültesi ve sağlık Diril yazıyer. Derinkayadan Hasip leriydi; Meyhaneci ile a?çıları. çılesivdi. bilekleri halkalı ayaklarını La\ ır^ntos'un eşiğinden içarl atamaz1) Köyleriylt beraber nüfusu 15 rakları Rum, mahbub sâkileri de memurları Sakız Adasından sureti mahsuRalardı, korkarlardı. Bu gemici meyBursadan sağlık memuru bir o bini bulan Derinkuyu ilçesınin orhanesinin havasında garip bir vahtaokulu geçen yıl öğrctmensiz kal da getirtilmiş Rum civanları idi. kuramuz yazıyor: set vardı. Lavircntos'un köç«k oğZemini tas döseli alan gibi bir Geçen yıl fstanbul Tıp Fakulte mış, bu yüzden ilkokulu bitiren lanı Saçlı Panayot, on »«kız on yüılcrce yavrumuz ortaokula de yerdi. Kapıdan girilince sağda ovsinde sağlık memurları için 5 kidokuz yaşlarında, el ayak iri kıbulamamıslardır. malı. nakışlı, mermer sütunlu tez»ihk kontenjan ayırmıslardı. Mu vam Imkânını yım bir genç irislydi. Sınm gibi racaat eden 9 saglık memuru ve Binası ve her seyi mtvcut ortaokru gâh vardı: dip duvar boyunca da bir vücut yapısına sahipti, »ma bir bir teknisyenden ancak 5 kisi alın lumuzun ytniden çalıımalarına bis üstüste, ağız taraflarındaki çapı rakkastan arenan kıvrakhktan dı. Halbuki tstanbul Yıldız Tek lamaıı içln gerekli öğretmen ve bir adam boyunda dev fıçılar dimahrumdu. prevane gibi d&nüp rilmesinl bekliyoruz. zilmişti; öyle ki, rakı ve çeşit çeşit nik Okulu, kontenjanın ' ° 25 ini / uçmaz, levendâne yürürdü. Ama 2) îlçe merkeıinde 50 sandalyeli şarap dolu bu fıçılann kocaman teknikerlere ayırıyor. Tıp Fakülsesi pek guzeldi, dinliy^nlerin t»sinin 5 kişilik kontenjanı çok bir kltaphk açtık. Aynca, kdyler tahta lülerine boy boy merdivenyüregine isliyen çok tath dâvudt azdır. 600 kişilik kontenjandan • de de okula yakın \e koy ıjjnde lerle çıkılır ve rakı ile şarap ora« ' bir sesl vardı. Daima Ruraca. okurokuma odaları açıldı. Ancak kitap dan evvelâ tahta kova, çömçek10 üzerinden 50 60 kisi alınsa bir du, hafızasında Türkçe belki tek haksızlık olmaz sanmm. Biz sağlarımız yetersizdir. Kültür sever lerle alınır, sonra ibriklere. testi mı.tra bila yoktu. vatandafltrımuın kitaplıgunızın lere doldurulurdu. lık teknisyenlari ve sağlık memur Despina Kaptan Lavirentosda Bir gece son müsterisini da savları lise mezunlanndan farkh ve büyümMİne yardım edeeeklerim Masa yoktu Açılır kapanır bomıs, Lavirentos kapanmak üzere fazls olarak 2 3 yıl sağlık oku umar, kitap gbndereceklerm ki dur iskemleler üzerine kalath bü vardı. O odalar, yanına bir sine taplannı «Kitaphk memurluğu, yük bakır sinilerle sofra kuruiur korıdora açılan dort büyuk oda idi, meyhaneye iki nefer iri yan Derinkuyu, Ntvjehir» adreıine du. sofra basında da yine bodur bülbulu alıp agyar gozunden Yazan: R. E. Koçu çemicisi ile Despina Kaptan geldi pettalamaUrını riea ederiz. B U L M A C A Yaşı kırkın üstünde, fakat öraru iskemlelere oturulurdu. Laviren işret eden namlı zoıbaların, kormıhnetle geçmi', çok daha ya^lı Resiraliyen: S. Bozcall tos da sofrada kudurmak ve tek san kaptanların halvethâneleriydı 12 3 4 5 6 7 8 9 Feriköy mezarhğı gorunur, uzun boylu, iri komik'ı başına, vahut bir kaç ayakdaşla Arkada gizli bir koltuk kapıdan Bu konu ile ilgiii olarak gazete isret etmek her kisinin karı degil çıkarıld'. O odaların muşterileri erkek yapısına erkak esvabı gıvmiıin «Okurlarla Başbaşa» sutu di. dolgun kese, yahut zaglı bıçak her biri zehri kaati! fedaileriyle lardan bırme peşkeş çekmesi için mi>s, perisan kır saçlı, gözleri içkınunda çıkan bir yazı üzerine, îs snhibi olmak gerekti. den kan çanağı halinde, kocaMngelırler. meyhanenin iki sazendesi j alvarırdı. tanbul Belediyesi Basın ve Turizm Lavırentos'un bilhassa balık ve dan miras kalmış bir «perkende» Tezgâh üetünde. ayakta bir iki Müdürlüğünden aşajıdaki açıklaile deryada dolaşır esrarengiz bır tek içip gidecek olanlar için hazır ile bir namlı köçegi olduğu halde ] e t y » m e klennde usta aşçıları var kadındı. Girdiği yere, bir fırtınayıcı mektup ahnmıştır: dışarıdan beğendikleri çalgıcıları lanmış rakı kadehleri, şarap bar v« köçeklerı peyleyip getirirler. dı, meselâ mürekkep bahğından nın açtı*ı kapı gibi, dehaet hava.ı «Feriköy mezarhğmın gecekonı kapkara bır yahnının şohdulann kesif olduğu kısmındaki dakları, çannkları. içır.de fasulye tam haydut meşrebince içer egle I'..:: Napoli'ye, Marsilya'ya, K» iîe girerdi. retı eephesine ihata duvarı yapılması piyazı, lahana biber turçusu, lebnirlerdi. Yukarıdaki cünbüşün velhususunda gerekli kesif ve şartna lebi gibi mezeler bulunan tabakrnesi Belediye Fen Işleri Müdur lar dizilmis, dururdu. Tezgâhbası velesi alt kattaki tezgâh alanına luğünce hazırlanmakta olup kısa muşterileri henüz sofra kurduracak akseder. tezgâh başındakiler, «ğer bir zamanda iha'.eıi yapılacaktır. kadar tüyünu düzmemişler. v«ya meyhan'ci barbanın güvendiklpMezar üzerine bırakılan çiçekle bıçaklarına şohret verecek k«nı rınden ise, kasla gozle «yukarıdarin ahnmış olduğu hususuna gelin dokmemisler, çoğu da demir gulle ki kimdır"» dıye sordukları zaman, SOLDAK 8AĞA: 1 Bastıgı yere ugursuzluk getlr ce: Bayram gunlerınde binlerce topukiu, bâzulu pençeli, fakat bı barbadan: konsen 9.45 Beraber şaıkılaı İSTANBUL digıne inanılan kımselere boyle denı kişinin ziyarette bulunduğu bu me yıkları henuz duman duman terle Maltız Marko'.. 7.27 Açıhş v e program 7.3U 10.00 Devamı yarın sabah zarlıkta, Belediye Zabıtasından mis cçârebru», dort kaşlı denilen lır Imurekkep kellme). 2 Derdl Melodıden melodıye 8.00 Ha 10.20 Latın Amerıka melodılerı Manyalı Limiraki Kaptan!.. olanın lçlndekl. bir iskambll kâğıdı. takviye ahnmasına rağmen vazifeli taze bıçkın dehkanlılardı. berler 8 15 Sabah şarkıları 10 30 Kapanış •'' Kelıme veva zeka ovunu ıle personelın her bir ziyaretçiyi mu Delı Fransız!.. 11.57 Açılış ve programlar 8 30 Operetlerden seçmeler Süvlenilen z»rif cözler (e»ki usul rakabe etmesi mumkün olamamak j Tavanın ortası, tıpkı hamam ca12.00 Melodıier 12.25 Kuçuk çogul >. bir t»kı 4 Tersi «derınlık» tadır. Bununla beraber mezarhk mekânları sıbi açık, ve bu açık ' Gibi bir cevap alırdı; soran o 9.00 Kapanış. uânlar 12.30 îsmet Nedıra'den mânasınadır, Avnjpa Ile Asya ara. personelinin vazifelerinde daha kısmın etrafı fırdolayı bir tahta dsmir gulle topuklu, bazulu pen11.57 Açılış ve program 12.00 şarkılar 12.50 Saz eserlen sındakı sıra dagiann adı. 5 Terel dikkstli hareket etmeleri teşkılâta parmaklıkla çevrılmisti, tavanın o çeli taze bıçkınlardan biriyse MalŞarkılar 12.20 Sevılen melodı13.00 Haberler 13.15 Kuçuk karısık sebzelcr ile yapılan demek tamim edilmıştir. ler 13.00 Saz eserleri 13.15 açık kısmının ustü de camekânlı •tıy Markonun, Manyalı Limirakıtır. aezın duydugu zevk. 8 Bir konser 13 40 Ahmet Melik'ten Haberler 13.30 Şarkılar (Selbır çatı feneri ile örtulmüstu. Üst !nin. Deli Fransızın baldırı çıplak harfın okunusu. bagışlama hareketl. Yazıb cevap isteyiniz!. şarkılar 14.00 Karma muzık ma Ersoz) 13.50 Çeşıtli muzık katta, kapıları, o parmaklıkh kor haytaları arasına giremedığine ü7 Sayı veya mlktarca fazlmlaatırı 14.15 Osman Turen'den şarkıKsyıeri Bünyan, Sırgın öğ kulukla korunmuş çepçevr* balkon zulürdu, ve barbaya, kendısinı on 14.10 Turkuler 14.25 KonUn. 3 Bıkıp yaka ıılken. » lar 14 30 Johnny Mathis rctmeni yaııyor: serto 15.00 Kapanış. yccek bırşey bulamıyanın çektlgı. 14.45 Gonul Akkor'dan şarkılar 1^.1962 gunü, oğretmen olduğum iiicmn çntısı altına uğındıği. 16.57 Açılış ve program 17.0'J köyde, vaktiyle siyasi bir partinin YLKARIDAN AŞAĞIYA: Çay saatı 17.30 Yurdun Sesı 15 00 Kapanış. l «Yirmi dort saat bnceki atmos başkanı olan şahıs, sabahın erken (Erkekler Korosu) 17.50 Ko 16 57 Açılış ve programlar 17 00 İsmet Yazar'dan şarkılar fer durumu» mânasma ikl keilme z saatlerinde kiraladığım evime tenusma 18.00 Pıyano ıle hafıf Bug bozumu sırasında aalkım salkım cavüz ederek parmağımı kırdı. Çomelodıler 18 15 Radyo Karma 17.15 Metın Ersoy ve Kalıpso toplananlar (çoğul). 3 «Erkekler» cuklarımı, eşyamı kariar uzerıne Faslı 18 45 Haberler 19 00 Grupu 17.45 Tarım konuşmakarşılığı eski usul bir çogul, boylam attı. Sebep bir kadını benim oturReklamlar geçidı 19.40 Şarkı sı 17.50 Bağlama takımından çlzgılerlnın eskl adı. 4 Ter»i «ye. Turkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları lar (Rahmı Sonmezocak) 20.00 oyun havaları 18 00 öğretmemln» dır, cdüzlnenin dörtte blrl ka duğum eve bırakacakmış. Ilçeye gidip durumu bir dilekçe ıle savHafıf rnuzık 20.15 Olaylar ve nın Sesı 18.10 Kutlu Payasdar hararet>> mânasına iki kelLme. İşletmesinden: yankıları 20 30 Amatorler sa lı'dan şarkılar 18.30 Kuçuk 5 «Beyglr kıralama!» karşılığt cılığa bildirdim, dilekçemı jarı İşletmemiz Kâğıt Fabrikalarmda İşletme Mühendisi yetişbir emlr. tersi darmaya havale ettı. Hukumet taatı 20.45 Sılâhlı Kuvvetlerın ılânlar 18 35 Reklam programtırılmek üzere; askerliğini yapmı» iki erkek Kimya Yüksek " * kışın yagandır. bipligi de 10 günluk rapor verdi. Sesi 21 00 Dans muziği 21.15 ları 19.00 Haberler 19.15 Ya8 Slhlrh»zla Aradan 7 ay geçmeıine rağmen ne Seçtığımız mısralar 21.30 Şar şadığımız gunler 19 30 Sevım Mühendisi veya Kimya Mühendisi alınacaktırnn yaptıkları takibat yapıldı, ne de soruşturkılar (Incı Atalay) 21.50 Eğı Erdı'den şarkılar 19,50 İki meDurumu müsait görülen müracaat sahiplerine tâyinleri hanın yansı. tdl ma.. Bu durum karşısmda, ne yatım saatı 22.00 Reklamlar geçı lodı 19.55 Kuçuk dınleyıcılere mlsafirhane. 7 pacağımı bilerniyorum. linde; 7244 sayüı kanun hükümleri dahilinde aylık ücret ve dı 22.30 Ayın getirdıkleri masal 20 00 Nur Karapınar' En parlak devdan dans şarkıları 20.15 Olayayrıca yılda azamî iki aylıkları tutarında ikramiye verileceğı CEVABIMIZ: 22 45 Klâsık Turk musikısı lar ve yankıları 20.25 Kuçuk rlnl Perikles za. Savcılığa yeniden bir dilekçe ile gibi ikametlerine lojman tahsisi de mümkündür. manmda yaşı başvurarak, falan tarihte yaptığı23 00 Haberler 23 15 Konserto ılânlar 20.30 Güneri Tecer'den yan slte. 8 İstekhlerin bir dilekçe ile veya bizzat Izmit'te kâin Genel 23 55 Program 24.00 Kapa 5arkılar 20.50 Buyuk Nutuk nız şikâyetin sonucunu sorunuz ve Dıinku biılnacanın Tersi Avrupanış. Müdurlüğümüze müracaatları ilân olunur. 21.00 Kultur programı 22.00 yazılı bir cevap isteyiniz!. SorumhaJIedilınis tekll mn sıra dağlah Turkiye Buyuk Millet Meclısi lu makamlar dilekçenize yazılı ceANKAKA rındandır, bir soru edatı. 9 Nota. (Basın 14958 11224) vap vermek zorundadırlar. hllelı tuzak. 6.57 Açılış ve gunun program saati 22.15 îstediğiniz muzıkları 7.00 Gunaydın 7.20 Mu le dans 22.45 Haberler 23.00 zıkle jimnastık 7.30 Haberler Gece konseri 23.30 Oskestra 7.45 tstanbul ve Izmir'den ses lar ve melodıler 23.57 ÇarşamBAT OSCAB: ler 8.15 Hafıf melodıler ba'nın programları 24.00 Me8 45 Solıstlerımız 9.15 Sabah lodıler 00.30 Kapanış. Büyükdere'den Neemi Aldanejlu yastıyor: Buyukdere, çayır başında oturuyorum. Geçen pazar gunu iki Almaa turıstı bana tuvaletı sordular. Ne yapacağımı şaşırdım. Çun ku şahsıma aıt bır evım de yoktu. Olsaydı, tereddut etmeden onları evıme getururdum. Biraz duşundukten sonra denız kenarında 1 duran kayıkların bulunduğu yerı ! gestcrdım. Herhalde çok sıkısmış olacaklar ki, gulerek teşekkul ettıler ve hemen gosterdığım yere i koştular. Başkalarınm utanması I geıekirken onların hesabına ben I utandıra. Şayet Belediye bize bır I yer gostenrse, butun masrafı bıze ait olmak uzere onu yapardık. Ne kadar baş vurduysak bir netıce alamadık CEVABIMIZ: Evet, cuielım Boğazıçi ama. Tarabya ıie Buvukdereden ba^ka denıze gırıleeek bır yerı, en zaruri ıhtıyaçlarımızı karşılayacak bir tuvaleti oimıyan zavallı, bakım1 $1? Boğazıçi Güzelim Boğaziçi amma Kadın Korsan Despina ile Köçek Panayot I Galatada Lavirentos gemici meyhanesi lunda okumuş, yıllarca bu meılek te tecrube sahıbi olmus kimseleriz. tlgililerın haklarımızı kabul I ve kayıtlariTnızı kolaylıkla yapma | larını dileriz. Balıklar ve sebzeler Yazan: Raufî Manyas Turkiye, muhakkak dünyauın en nefis bahk ve sebıelerinin yetiştiği memlekettir. Fakat ne çare ki balıklarını bir taraftan tahrip eder, kökü nn kurutaruz, sebzeleri de en iptidai usullerle yetiştir«rek dejenere ederia. Bunları hep geldifc ilçililerden heoiiı bir işiMik n palı Bıırsaya geloıiş şunları Sİrmüs ve sormuş: Bı> snlar hep böyle akar? den»iş. Evet akar! desmisler siı de büvie yalnız bakar? demiş, evet bakar demişJer. Hâlâ da akmakta ve bakraaktayıı. Biz gelelim konumuja. Bu naevsinade i&korpit ve hani ba hğı v»r. tsJk»'|utin iricelerinden bir küa ajar»k ^ljkvıya tea»iıletioiz. Ziıa vurma&ı teh likelidir. Tıkayıp bir teaeereye kayıiR. Bir demet Uavaeu da kaajvıj» yıkavıp üstüne ko yuo, bir büyük baş soğaa S orta boy sttvulnauş patatesi kabukları çıkarılruvş yarua ki lo domates, iki çay ka^tğı tuz, üstlerini koplayacak kadar su ilâveşiyle ateşe oturtun. B.eş dakika kaynadıktan sonra bir kepte BMsır ya|t da kayarak yirmi dakika pisirin ve sicak olarak çorba kâsesine koyarak s«J»aya götüran. Çerba ta baklarına halık, havuç, patates ve saynndan taksim eder ve üzerine limon sıkarak lez zatle yersiniz. HAM BALIOI Hani balıgı, düz kırmuı renkte barhunvaya benzer bır hahktır haslaroasa ve bilbassa tavası çok nefîstir. Eti beyaa ve lezzetlidir. Orta büyUklüJvte hir kilo hani balıçını teraız le\ip \ıkadıktan sonra birer birer kurulayın ve bu kaideyi ihmal etmeyin: tava olacak her balığt yıkadıktaıı sonra te miz bir bezle kurutmak lâzım dır, sonra una batırın; fakat balıfrın ber tarafı nnlanmalı amma hiç bir yerinde topln mı •Imanaalt. Tavada mısır veya çiçek yağını kızdırarak sıkıüik olmavarak yan yana b4hkIarı dizin ve altları dilrdijinız derccede on dakika kadar kızarınca çe\irin, her iki taraf ları kızarınca tavadan yaÇlar» süzülerek çıkarın ve servis ta baeıns diıin. Afır elmakla beraber yaıın meae l e sebıe olarak severek y«ncn iki sakız kabagı tâıiii vereceSim. KABAK KIZARTMASI Kabak kızartması. Bir çorba tabağına iki üç kasık elenmis un koyun. 1nun biç pürtiigü bulunmasın. Unun içine boza halinc gelecek kadar su katarak tahta kaşikla iyiee ezerek karıştırın. Mutfagınızda daima bir kutn (Baking powder) tieuilrn toz nıaya bulunduruu. Bundan da bir çay kaşıfı ilâve ederek un hulamaaını karıştırın ve köpiık lü bir hale gelince bir kenara bırakı". öte taraftan sakıı kabaklarımn üst kabuklarını ka zıdıktan sonra yıkayın ve erta incelikte dilimler halinde dıün ve bütün dilimleri tnıUvaraK bir kap içinde meyilli olarak bir tarafa bir iki saat bıra kın. Sonra kabak dilimlerinın çıkmış olan sularını akıtın ve musluftun altında tuzlarmı gi dereeek kadar sudan geçirin ve temiz bir peşkir üzerine dizerek peşkirin yarısını üstlcrine örterek knrutun. Tavava çieck veya mısır yağı koyarak kızdınn ve dilimleri un bulamasına batırarak her tarafları bulanınca kızgın yağa yan yana sı kışık olmavarak dizin ve her iki taraflannı güıel pembr renkte kızartıp çatalla veya maşa ile çıkarıp servıs tabağı na sıralayıp sofraya götiirüıı. Zevkinize göre dilerseniı üzırine döğülmüş yofiırt yeya hı raz sırke dökebilirsin» battâ yofnrda veya sirkeye havanda döğülmöş sartmsak kariatırabilirsiniz. KABAK MÜCVEHİ Bir kilo sakız kaftağımn iıst ıarını kazıym ve yıkadıktan sonra bir kabın içine hepsini orta incelikte rendeley'n. Bır baş sofanı da rendeleyın. Bu demet tere otunu ayıklayıp kıvınız ve kabaklara kanştırın Iki çay kaşığı tuz, oır çay ka şıgı karabiber, üç v'orba kasısı un ve iki de yumurta kırarah bunların hepsrni bir bulama baline gelinceye kadar tahta kasıkla güzelce kanştırın vı> bir tarafa bırakın. Fakat faa la bekletmeye gelmez sulanır. Tavaya mısır veya çn«k vagı koyarak ateşe oturtun ve ya? kızınca bir çorba kasısı ıle kabaktan alarak tavaya vfcn yana koyun. Alt tarafları kızarınca çatalla çevirin ve her iki tarafı kızarınca sıcak olarak çerez veya sebze olarak sefraya götürün. Talnıı şu cibetl kavdedeyim ki bu son iki târif karaciğeri rahatsız olanlara tavslye edil raez ROZBtF Adalardan bir alle Israrla Rozbifin târifini istiyor. Henüz o safhaya çelmedik. hll hassa memleketimizde kasaplık sığır eti yoktur. Bizde artık işe varamıyan sıgırları ke serler. bunların etleri de çok sert olur. Garpta kasaplık bay vanlar is görmeı hattâ yorulup sinirleri ferilmesin dive mezbahaya dahi vaçon veya kamvonla tasınırlar. Bundan baska rozbif ençak bilşi ve tec rübe isteyen bir vemektir. Maamafih okuvucularımızı tatmin etmek için tatbiki en pratik olan bir târifl sunnyorum: Hozbifte muvarfaklvetin ilk sartı etin çok iyi elmasıdır. Sığırın çenç ve yumusak olması lâzımdır ve ancak filoto & tarafından olmak üzere en § mâruf bir kasaptan almaya g itina etmek gerekir. Filetonun ^ iııee uç tarafını keserek çıkarınız ve tabiatını iyice bildifiniz kızgın bir fırına ve orta tarafına ızgarasının üzerine yerlestirin. Fırının kapağını açık tutun ki tabahburat içeri de kalmasın zira bu rütubet etin leiMtini bozar. Hararet de yalnız üstten gelmeli. Ara sıra bir tavuk tüyü veya önce pasta fırçasiyle ete yağ sürmeli. Etin her tarafı sert bir kabak tutunca eti fınnda daha ileri sürmeli ve ateşi orta dereeeye getirmeli ve kızartmaya böylece devam etmeli ta ki ete bir igne batırdığıniz zaman pembe bir su çıkarsa et matlup derccede kızarraış demektir. Çok keskin bir bıçakla etin sathındaki kabugu tıraş edip çıkarrnalı ve etrafına dilediğiniz garnitürü koyarak sofraya götürmeli. Meshur üstadlar derler ki: «tnsan dikkatle aşçı olabilir, fakat kızartmacı doğmak lâzımdır.» Bu gibi kızartmala O rın tuzlanması etin biraz kı § zarmasından sonra yapılır, zi 5 ra tuz rütubeti tutar ve lezze § tini bozar. Ş RadyodâjBügUn Kimya Mühendisi Alınacak; 1KIIIIII Mlllllllllllll lllllllllllillllllllllltlll lllltlllllll>>> •IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIİIIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII «CUMHUK1YET. m Kdebt letrikası: 101 PROP NlMBUS'ıuı Macera^aru • Du>unme artık, kandini sevdaya bırak. Bır daha ne zaman bu ânı yaşıyabilırsın kı!» dıyordum kendi kendıme. Evet bır daha ne zaman! Ehm eline sarılıyordu farkına varmadan. Yureğimde tath bir çarpıntı, dünyanm hiç bir zaman o kadar güzel olmadığını, olamıyacağını dü şünüyordum. Deniz, gokyüzü, günes, ağaçlar hepsi bır başka güzellıkte parlamaya başlıyordu. Parmaklarımızın ucunda birbirimizi bulduğumuzu, tam bir mutlulukla kavuştuğumuzu duyup tıtriyordum. sını versin! Karımdan ayrılaeağım en kısa zamanda! İste asıl föyhyeceğim buydu sana!> Dunya doner gibi oldu bir. Grizlerımi kapadım yavasça. Keskin bir aydınlık sonra karanllk doldurdu aydınlık, Yusuf Efendi parmakiıklarda» e dan. Beyefendinin rıhtımda yemeğe beklediğini haber vermişti Yusuf efendi. Kapayıvermiştim > uzüne telelonu. Ahmedin mektubu! nu yazmıştım oturup. Ankaraya i döndüğümü, beni artık aframama' sı, sormaması gerektiğini karalayı ' vermiştim acele. Kısa, karışıfe bir mektuptu. öyle olması da umurumda değildi. Zarfı kapairken ağ üazan: PEKlDt CELAL lamıstım gene de biraz. Telefen çağırısı karşılıksız ka€ Doktora telefon edelim ister lınca garsonlardan birini gönder«en?» diye sordu Kâzım Işık. mişti. Çocuğun eline de bUr pusuÇıplak kollarından birini kaldı la tutuşturmuştum. Şöyle yazdıi n e n bir tutam saçı ar rı g o z u n e ğımı hatırlıyorum: k â t t ] N e ) r m i n h a n l m . Kemiğin« Sen bana söz ^venniştin: îsetlerin tediğim zaman tren biletim elim!an b e v a ö l m u ş Kesımb Koman: 305 MtfL'ÜN KIZ Cizen; YVES SAYOL CeTİrea1 Mazhar KUN1 Tehlike mi? Neden bahsediyorsuauı? Neden tehlikede olacakmışım? Feki siz ne diye bana sırrınızı söylemediniz? Sixe vardım edebilirdlm ve böylleikle Lucien'le evlenebiiirdiniz. Ay, demek biliyorsunuz. Tabiî. Lucien sizi daima seviyor. Oııuıı bu isde biç bir kabahati yok. . Ve Laure bunun üzerine Lneien'in bütıiıı sövlediklreini anlattı: «Babasının ken disine nasıl mâni olduğunu, nasıl Parisi terketmek zoruda kaldığını hep anlattı. Valentin: Anlıyorum, dedi. Fakat bütün bor.Iardan bana balısedebilirdi. Evet ama etnıemiş iste. Muhakkak ki sizi hiç bir zarnan unntmus değildir. Ümit ederim ki ona karsı besleditim hisleri kendisine anlatmadınız.» Yok canım öyle sev olur mu? Yalnız siz yaları »üylemesini bilmiyorsunuz. Lucien dün sizi karşısmda gördüfü zaman nasıl alt üst oldnğnnuzu anladı. Zaten tehlike burada. Biçare sizi deli gibi seviyor ve gözu bir sevleri jrörmüyor. Dün kendisini zorla 7aptettim.. Kimbllir belki de bir rezaletc sfbrıı olacaktı. Ama yarın ne vapar? bllemenı. gıbi bir ş e y , e r söylüyo, ^Emredersinız. ma.av. buraya bileti aldır. Gidiyorum ben.» kurahm efendım! diyordu. Hanım d u kocasına. Kazım Işık ıçını çek Sonlra hemen çantalarımı derleefendi rahats.z. yemeğe inemiye ti deirin derın. Şoyle mırıldandıyip toplamıştım. cek. Biraz odasına çıkmamzı rica İ'nı duydum: Aşağıda bekliyonnuı, çalışma edıyordu sızden.» « Ç°^ israr edersen, dayanamı « Buraya kur masayı, dedi Kâ yacak gıbıysen ne yapalım! Bulu odasının önünde. c Gelmez misin biraz!» dedi. Işık. Barın janına. Biraz ruz, buldururum, çaresine bakaYukarıda yemek gongu vurmaya zım Kanı çekilmiştl yüzflnün. Uşa1/basladığı zaman kalktık oturduğu çerez falan hazırlat, şimdi gelıriz.» rım bugun...» Koluma gırıverdi. O bakışı, o yalvaran, acılı bakı ların, Nafia hammm, Yusuf efenmuz yerden. « Sen de gel, beraber çıkalım. şı unutamıyacağım. Gözlefriyle dinin merakh bakaşlsn altında ka « Yemek vakti gelmis!» diye Rıca ederim gel. Yalnız kalmak is tutmak istıyordu kocasını. Bir şey, pıyı nâzikçe açtı önümde. îçerde. soylendi. temıyorum onunla. Bıktım sikayet başka bır şey istiyordu ondan. masasının önünde öfkeli durujunu Ayrılık vaktı! dıye duşundüm. lerini dinlemekten.» Belki de yaşamak için umut, yok hatırlıyorum. Seslnl dnyalr gibi• Yemekten sonra çıkalım, doBeraber çıktık yukan. Böyltce ı u | u n ı karanlığın kuyusuna düş yim: laşalım senjnle, dedi. Nermin siyasete çekılır nasıl olsa. Hem sana koşkun en buyuk, en füzel odası m e m e l c İ Ç I n uzatmasını bekliyorc Seni yukan, onun yanma çıanlatacak ciddi seylerim var Bir nı gormuş oldum. du. Dinlemek, durmak ijtemiyor karmakla fena ettim. Halini görSarısınlara mavi yak.şır derler. d u o b u r u A g l a m ba.ladığını meni, bana hak venneni Istiyorsabah başbasa kalabildık, onu da Bunu düşunerek mı renklerı seçmış . . . . . %T • . ,kavgayla kaçırdık!» . , ., ? „ , . ,ı gotdum Nermin hanımın. Kapıya dum. Sen bana aeıyBesğına ona ti bilmem. Duvarların gulkurusu "..l m , .. . , z. t t Elımi tutmuştu, çekeliyordu. Mer pembeliği içinde her şev m.viydi " kendımı, k.çarea.ına cıkt.m acıyorsun anlaşılan! Boşuna telâşın. Iğnesini yaptılar, kendisi çok dıvenleri çıkarken. orada. Halı.ına, giydiği geeeliie d l »"» Arkamdan geldı Kâz.m daha iyi. Yemek bile yedl, kitap « Ahmet ısi yoluna girdi diye, kadar! Yatağın ayak ucundaki o I ? l k N a ' I a h a n ı m Ptfindeydı. okuyofr yatağında. Inanmazsan git, haber verdi. Orada kalmasına kaguzel küçuk masaya süsliyen mavi • Ağlasın, açılır, dedi, Kâzım Nafia hanıma sor.» rar verdık Amerikahlarla. Malzeorkıdeleri yapma sanmıştım. Kar 1$»^. Ben birazdan istediğini bulme sevkıni o yapacak. Fabrika kuSesimin titTatrtcmesitje calışayolanın onündeki ipek tüylü beyaz dururum onun. Gaceye rahat eruluncaya kadar. En aşağı bir sene rak: kurkten ayak halılarına basıp boz de*\.» surer. Bu arada bir mektup yazar, « Bilet İçin söz vermiştin demaktan ürkerek geride kapının ya « Hiç böyle olmamıştı! diye, anlatırsın vazıyeti ona » nmda kalmıstım. Nafia Hanım ora sdylendi'Nafia hanım. Doktora te | dim. Pansiyona dönflyorum, orada Gozlennı gozlerimden kaçırmak daydı. Bize bakıyordu merakla. lefon ettim, o bile bulup buluştu ı bekleyeceğim.» için başını çevirdığıni gordum. Kâzım Işık yaklasmış karyola run bir iğne yapın dedi. Ne oldu Sarı gözlari kızgın parladı. Yü« Yazarım hemen. » dedım. nın ayak ucunda dufmuş, ilgisiz. bu son. günlerde ona bilmem!» zü kajrıştı. Yuzu rahatlayıverdı. Elini elim| Kadın sözünü bitirmeden ikmci « Hazırmışın gitmeye!» den çekıp, one geçmem için yol sıkıntılı bekliyordu « Gene başın mı ağrıyor?» di koridora açılan kapıya doğru yuBiraz daha kızar, direnir, konu \ erdi ! rüdüm. Ajrkama bakmadan koşma : çursa boyun eğeeeğimi, çantaları « Bu s olup bitsin!» diye soy ye. sorduğunu duydum. « Küçuğü de getirmişm!» de , ya başladım. Soluk soluga odama yukan gonderip kalacağımı biliıcndığıni duydum arkamda. di, yavaşça Nermin hanım gitme1 attım kendimi. yolrdum. Gözlerini görmemek için € Bu ış olur bıter.» dedim. Ne oldu, ne yaptım odada yapa dondum sırtımı. Allahaısmaf'adılc « Bu kadar değıl soyliyeceğım.» ye davrandığımı gorünce eliyle işa « Xe yalnız hatırlamıyorum. Bir garip demeden, bir şey soylemeder. ; üsovle. bitır ret etti. « Gitmryin, kahn lıica erierim! titremem vardı. Ba?ım ^ğrıyor rurlum kapıya. Acıdart aklım kty Y ı m ı f Efe'Triının b c \ H 3 c p k e t ı n i g n Suıtı ıkınızı de rahatsız ettim. tam du. tki aspürin almtstrm ustöste. hetTvvtin. l~ıraz galiba, eçikte fel u y o n ' m a^acların aıa^ında.» ; « Y u s u f Efenrilnın Allah hslâ vpmpk vı veppktinıiî! »