18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRî CTJMHUBIYET 29 Eylul 1962 Turiznt anlayışımız Bitlis'ten Faik Tanmcıofln yazı da kalıyoruz Jtı, Kopruden Boğaza yor: gıden yolculardan bır mıslı fazla Geçenlerde, biri kadın ötekisi para ödemış oluyoruz. Bunun onu erkek, ıki Avsuturyalı turist na ne geçmek içın ya Kabatasa Bo sılsa şehrımııe gelmişlerdi. Tabiî. ğaz vapurlarının uğratılması, ya da hemen dıkkatı çekiıler. Bır kısım Boğaza gıdeceklere, Kabataştan ak halkın yüz kızartıcı sevgı (!) gos tarmah bilet verılmesının sağlan terıleri arasında, kor zıhmyetm masını rıca edıvoruz. pençesi yakalarma yapışmakta ge Sokaklarda top oynamak cikmedi. Bir sıvıl, turistlerı zorla Kadıköyden Hâdi Erkmen yaz: motosikletlermden ındırdi, kar« kola goturdu. Orada kâğıt, pasa | Sokaklarda top oynamak, genel port, hulâsa dıdıklenmedık bır sey ve tehlıkeh bır hal aldı Her so kalmadı. Sonradan oğrendığıme go kakta bırkaç grupun top oynadığı r e bunlar Bıtlıs . Mus Ağrı yolu gorulmektedır Bu yüzden bir çok il? Irana gideceklermış. Onları bir kavgalar çıkmakta, luzumsuz ye daha Türkiyeye ayak basmamağa re kırılan pencereler, dolayısiyle, yemın ettıren tutumumuzu orta avuç dolusu paralarımız sokağa aya kovan bir sey oldu: Polis, eda ! tılmaktadır Geçen gun, belkı yır üe, dil iie harita uzerınde, bağıra j minci defa olarak arkasında her za | man ınsan bulunan bır pencere bağıra Bitlisten Musa gitmenın ya mizin camı, top ısabetıyle tuz buz fak oldugunu anlatmağa çahşıyor oldu. Bereket versın, o sırada cadu. Bir Ingilizce bılen aradılar. mın arkasında kımse bulunmuyor Gittim. Durumu öğrenince utan riu. Yoksa, durum fecı olacak dım, yerin dibine geçtim. Çat pat tı. Bu munasebetle bır teklıfım Ingılizcem ile durumu anlattım. var: Madem kı, polıs bunun onüne adam isyan ediyor: «Yasak, ama ceçemıyor, barı halk, polıse varneye yasak?» diye direniyordu. dımcı olsun: Kapısı onunde top Ben sebebinı soyliyemedim. Delr oynanan kımseler, topu ahp karaken lise müdürümüz geldi. Valiye kola teslım etsın! Boylece, açılatelefon ettiler. cak genel bır mucadele ile belki Tabiî cevap menfi oldu. Turist bu işm onune geçilebılır. CEVABIMIZ: kadm yalvarıyordu: «Bizi, kendi Böyle bir durum. topu alanın do arabamzla götürün!. Hattâ, üstü kapalı bir arabada gidelim ki, hiç vülmesı, evınin taşlanması, ilâh gibir yeri görmiyelim!» Tabiî bu yal bi, daha feci ve korkunç sonuçlar varmalardan da bir sonuç çıkma doğurabilir.. Polisin daha sıkı izdı. Nıhayet, Diyarbakır Bıneöl lemesi ve topları müsadereM ile Muş yolundan gitmelerini tavsiye bu işin pekâlâ önüne geçilebılır. ettik. Çarü nâçâr kabul ettiler ve Züğürdün çenesi gittiler. Giderken de bu n» biçim Taksim'den mektup yazan oku «government» demekten kendileri rumuza: ni alamadılar. Malatyada onlara : Bır emekh, resmi bır gorev ahr«Diyarbakır Biths Muş üzerın sa, o resmi gorevi süresince emekden gidersiniz!» demişltr. Onlar da li maaşı alamaz! Ama, ır.ektubu bu sözlere uyarak >ola çıkmışlar.. nuzda bahis konusu ett:gın;z ar Bunlar; bir daha bize gelir mi? kadasınız özel bır bankada ç>.lı<t'Eşlerine, dostlarına, Türkiyeye uğ £ı ıçin, babasından kalma emek'i ramağı tavsiye eder mi?.. Adamlar maaşını almasında kanuni hiç bir giderken hakh olarak: «Türkiye sakınca ve engel yoktur. Kaldı ki. demek, yasak!, demek!» diye bi bu işin bile bazı istisnaları vardır. zimle alay etmekten kendılerini a Meselâ , mılletvekilliğıne seçilen ! lamadılar!.. bır emekli, hem emekli maaşını, hem de milletvekili ödeneğini a Levent fınnından labilir.. VAZAUi AMİRAL Turk donanmasının batı Akdenizde kendini gostermesi Papa Üçüncü Pohl kadar ts panya Kıralı Beşinci Charl ve Fransa Kıralı Birinci Francois'yı telâşa düşurmuştü. Çünkü Akdenizde beliren bu dehşetli kuv vet sağlam sahil şehri, yüzen tüccar gemisi bırakmıyordu. Türk ticaret gemilerinin sulhta vaşamasına rağmen Venedik filoları tarafmdan ya kalanması Kaptan Pa şayı daha buyük ölçüde misilleme hareketine mecbur etmişti. AFİF BÜYÜKTUGKUL RESİMLEMMUNIF FBHIhl Preveze için yapılan büyük hazırlıklar BOSANMA Yazan : Av. Bir yazımızda evlenmenln butlanından bahsetmiş ve boşanma konusunu başka bir yazıya bırakmıştık, Bu sebeple bugün boşanmadan bahsedeceEvvelki yazımızda da söylediğimiz gibi evlenme, kadın ve erkeğin karşılıklı iradeleriyle olursa da, sona erdirmek için iradr yetmez. Her iki taraf da, boşanmayı isteseler bile gene de hâkimin kararma ihtivaç \ardır. Ve hâkim kararını ve rırken bu karşılıklı iradelerle lıağlı defildir. Karı koca isteseler bile, hâkim evliliğin devamında fayda görür, boşanmayı gerektiren hususları \arit bulmazsa hoşanma talebini reddeder. Yukarıda söyiediğimiz gibi Türk Medenî Kanunu serbest irade sistemini kabul etmemistir. Diğer taraftan bosan mavı imkânsız kılan sistemi de reddetmektedir. Meselâ ttalyaıı kanunu boşanmaya cevaz verm n Kanunumuz bunu da reddederek ortalama bir gorüsü benimsemiştir. l'ani boşanma mevcuttur, ancak bazı şartların tahakkuku halinde. Bu sartlar da, kanunumuzda talıd'dî olan boşanma sebeplerini teşkil etmektedir. BUNLAR BIR UMUMI VE BES HUSUSÎ SEBEPTEN MÜTESEKKILDIR: UMUMİ SEBEP: GEÇİMStZ LtKTÎR. Geçimsizlik, müşterek hayatın devamını, telâfisi mümkün olmıyacak sekilde imkânsız hale çetiren bir durumdur. Bu durumları evvelden tahdit ve sıralamak mümkün değildir. Her hâdisede ayrı ayrı hâkim tarafından takdir ve boşanmayı mucip olup olmadığı tâyin edilecektir. Maamafih, müşterek hayatın devamını imkânsız hale getirecek geçimsizlik misalleri pek çoktur: Cinsî âhenksizlik, iktidarsızlık, sefkat ve ilgisizlik, ailevi vazifelerin ihmali, kavgacılık, kötü muamele, vesaire. Normal olarak geçimsizlik sebebiyle boşanmaya hükmedebilmek için taraflardan birinin suçlu olması gerekmez. Ancak, suçsuzu himaye maksadi\le kanun, suçlu olanın boşanma talebinde bulunamı>acağı şartını c!erpiş etmiştir. Mrselâ karısına kötü muamele eden adam, veya kavgaya daima haksız olarak sebebiyet \eren kadın mağdur olan eşinden bu sebeplerle bosanmavı talep edemez. Fakat diğerl edebilir. Ancak boşanmayı talep eden sahsın kusurlu olup olmadığını hâkim resen arastıramaz. Dâvalının talep ve müdafaasını isbatı haljndedir ki hâkim boşanma talebini reddedecektir. BOŞANMANIN HL'SUSl SEBEPLERINE GELİNCE: Bunlar, zina; cana kast ve pek fena muameleler: cürüm ve haysiyetsizlik; terk; dimağ hastalığı. Bu sebeplerin mevcudiveti ı> müşterek hayatı çekilmez hale çetirir, ve umumî eeçimsizlik sebebine irca edilebilir. Zira bu son hallerin, hayatı tahammül edilmez hale getirdiğini hasbelkanun kabul etmek ve ayrıca ispata Iüzum yoktur. Hâkimin takdir hakkı bu hallerde büyük çapta tahdit edilmiştir. Hâkim ancak bu hallerin mevcudiyetini tahkik ve ispatını istiyebilir. Yoksa ayrıca, meselâ zinanın müşterek hayatın devamını imkânsız bale sokup sokmadığını araştırmıyacaktır. Şimdi bu hususi sebeplerin hususiyetlerini kısaca görelim: 1. ZİNA. Zinanın boşanmaya sebep olabilmesi için, zina yapan s»bsın serbest iradesiyle icra edilmiş olması gerekir. Yani, zorla ırza geçme, uyusturucu madde veya içki içirtmek suretiyle iradesini selbetme veya histeri gibi marazi ve tedavi gerektiren hallerde vuku bulan zina boşanmayı mümkün kılmaz. Ayda DÜZ Buna mukabil zina sebebiyle boşanma talep eden esin de zinadan suçlu olması, boşanmava mâni değildir. Zina>.i zımnen veya sarahaten evve!dcn veya sonra müsaade vcva af edilmesi boşanma ta'fp eımek hakkını selbeder" Z na febebiyle boşanma talebi, i'\ıınnın öğrenildiği tarih'.e.i itiİjirtn altı ay ve her halde ziıınnın vukuundan itibaren beş sene geçmekle müruruzamana uğrar. 2 CANA KAST. PEK FE.\A MUAMELELER Cana kast ciddi surette arzu edilmiş olmalıdır. Münhasıran ni yet kâfi değildir. Basit ve\a bir sinirlilik ânında ifade ecilcn tehdit de kâfi dejildir. Taralama, döğme, açır hal»a. nt gibi haller ise pek ferıa muameleleri teşkil rder. Halif maddî ve>a lisaneıı tecavüzler boşanmayı mucip degıldir. Müruruzaman aynıdır. Ktza sarih veya zımnı af da boçaıımaya mânidir. 3 CÜRÜM VE HAİStYET Sİ/LİK Bunların bosaıım.1 yı mucip olması için, terzil edici veya müşterek hayatı te kilmez hale koyacak derecede olması gerekir. Tarzil edici olmak için cürüm veya hav sivetsizliğin ağır olması sart drğildir. Buna mukabil pek a fcır bir cürüm, siyasi sııclar. kazaen cinayet veya yaralama gıbi haller ise boşanmayı mucin değildir. Ceza kararı \erümesi şart olmayıp beraet kararına rağmen boşanmnyı mucip hal olabilir, Hâkimin burada gene geniş bir takdir salâhiyeti bulunmaktadır. Daimi sarhoşluk, muhabbet tellâllığı, kumarbazlık, homoseksüalite vesaire katî boşanma sebepleridir. Bu hallerde kanun müruruzaman müddrti lâ yin etmemiş hattâ aksine bu sebeplerle her zaman boşanma dâvası açılabileceğini derpiş etmiştir. Ancak hâkim uzun zaman geçmiş olması halinde, terzil edici veya müşterek hayatı çekilmez hale ko yucu olmak vasfının noksan ' Iığından boşanma talebini red edebilecektir. 4 TERK Terk kasten ve evliliğin icap ettirdiği vazifelerl ifa etmemek gayesiyle üç aydan fazla blr zaman . sürdüğü takdirde boşanmayı muciptir. Harbte esir olmak, gemicilik, gezicl satıcılık gibi meslekler, veya diğer eş ta rafından müsaade edilen avrılıklar boşanmayı mucip değildir. Eşlerden hiç biri (hattâ kocaıının tâyin ettıği yer de oturması gereken kadın dahi) diğerinin akrabaları ile müşterek oturmaya mecbur olmayıp, bu halde cvden ay. rılması terk sayılmaz ve bosanmayı mucip değildir. Terk sebebiyle boşanma dâvasımn sartı, terk eden ese bir ay zarfında müşterek yuvaya avdet husır>undaki lhtard r. Boşanma ihtarın semeresiz kalması halinde mümkün olacak tır 5 Dımağ hastaliKlır. l'.u hastalıkların boşanmayı mucip olabilmeleri İçin üç şart gerekmektedir: a) Devamlılık; hastalık en az üç seneden beri devam ede gelmelidir. b) tyileşmezlik: f ç seneden çok daha uzun da olsa hastalık tedavisi mtimkiin ise boşanmayı mucip değildir. Zira eşler iyi ve kötü günlerde bir birlerlne sadakat ve yardım borçludurlar. Bu sebepledır ki müşterek hayatın feHlmez hale gelmesi burada da aranmamaktadır. c) Tahammülsüzlük: Tehlike li delilik, veya bir h.nst.iharede devamlı bakıma ınuhtav ol mak gibi haller müsterek hayatı tahammül edilmez hale koymuş addedilir. şikâyet Leventte otarmnlar adına y»zılıyor: Biz Levent'liler, Levent'te ftrın oldugu halde pijkin ve beyaz fran cala ekmeği yemeğe hasretiz. Yakınımızda bulunan Gültepe fırınında çıkan francalalar, bizimkilerden kat kat üıtündür. Buna, biricik sebep, herhalde burada tek fırın olmasıdır. Bunu önlemek içın, Şiş lide, Pangaltıda olduğu gıbi burada da bir francala satıs şubesi a çılmasını rica ediyoruz. Ancak bu sayede, buradaki fınnın daha iyi ekmek çıkaracagım tabmin ediyoruz. B U L M A C A 12 1 f) 3 4 5 6 8 9 Beykozlulann bir dileği Beykoıd'an blrkaç lmza lle y«xılıyor: Yeniköy Beykoz arası vapur seferleri, 10 yıl öne« ne ise bugün de aynı durumdadır. 19 ile 20,45 arası. Bu en kalabalık dönüş caatlerinde 1 laat 45 dakika müddetle Beykoza vapur yoktur. 19,38 te, son iskeleıi olarak Yeniköy? geleıı vapur. çoğu zaman bağ!sma'< ıçin Beykoza gider, ama yolcu almaz. Biz Beykozlular Için bu da ayrı bir çıledir. Bu mağduriyetımize bir ça re olmak üzere Şehir Hatları Iş letmesinden, Yenıköyden Beyko za 19,50, 22,20 ve 01,00 de olmak üzere 3 «efer koymasını rica edl yoruz. Kabataşlılann hakh bir dileği Kabataş'tan Mehraet R. Tarean yaz: Denlzcilik Bankasının Kabataş iskelesine Boğaz vapurları uğrat maması, Kabataştan araba vapurlarına aktarma bilet vermemesi yü zünden, Kabataşta oturan bizler, vapurla Boğaza gitmek için araba vapurlarına 60 kuruş ödemek suretiyle Üsküdara, yahut otobüsle ya Köprüye, ya da Beşiktaşa j i t mek için 50 kurus ödemek zorun SOLDAN SAGA: 1 «Tenbel ve daima hareketslz kalman huy edlnmiş validp'i mâna. •ına ikl kelime. 2 Zevkle seyrrtme hareketlerl (çefull. 3 Evllyaya vadedllmlş çey, Asvadakl büyt.k akar sulardan. 4 Bır kadın adı S Gelir gctlren blna, kınlmaz şlffaf maddelerden fi Tersi vucuttakl j kırmızı hayat Buyudur. iskambllde bizde «clokum» denilen kâğıt seri>=lnin adı. 7 Blr emir. eskiden maden suyu çıkan bölgelerlmlzden biri. nln adı. 8 «Entlpüften» karsılığı bir başka argo. 9 Gönül »enlendlrmek l(ln yapılanın İki başı, zaman parçası. YUKARIDAN AŞ\GIYA: 1 «Hlcap duyan kıraliçen karşılıfrı iki kelime 2 «thtiyat üye» mânasına mürekkep kelime. 3 Ümit etme «ureılyle. hlr edat. 4 Blr erkek adı, bir devır süresi. 5 Blr lşaret sıfatmın terEi, bir clns • i 3 ı 5 t 7 • » toprak. 6 Yunanlstandaki zeytln mahsulü ile tanınmış blr çevre V «GızH olmıyarak ve herkesln önünde yapılan yalvarı» hareketl» kar«ıIığı İki keli. halledllmls »ekll me. 8 Ekmek Dunkti btılmacanın <<=ski dllde). kulüplerde lskambü kâğıtlarlyle oynanılan blr çeşit kumar. 9 Tasıtlardan, teslr mahsulü. = Ü zt LL i i1 3 4 5 C 7 8 9 U BAY OSCAB: <sı ff: Barbaros İstanbulda kendi görüş ve düşaniişüne göre yegyeni bir donanma hazırlatıyordu toplar koydurmuş; bunun için de [ muta edilen bir teşekkül olduğu denize açılahm! büyük gemiler yapmıştı. Büyük | nu zannetmişti. Kürekçi toplamak ve bilhassa Amiral «Büyük gemi Büyuk Salıh Reis o kadar kuvvetli ko onları büyük gemide kürek çektop» nazariyesini burada kura , nuşmuştu ki; bu ifadeden Cene meğe alıştırmak bir zaman mesecak ve bu nazariye zamanımıza ı vızli denizcinin Girit sularında, lesi idi. Kaptan Paşa Andrea Dokadar denız harbi esaslarının te Türk donanmasına karşı, âdeta | ria'nın Turk sahil ve ticaret gemimelini teşkil edecekti. tuzak ku'duğu mânası çıkarılmış, lerine zarar vermesinden endişe adası, tam da [ ediyordu. Karar ve emir vermekBarbaros'un karşısjnda en büv tı. Çünkü Girit yük mucadele vasıtası zamanın Türk donanmasının geçecegi bir te tereddüt etmedi: Başvekılı Ibrahim Paşa olmuştu. denız geçidıne hâkim yerde du Ben kırk gemi ile derhal AnPargalı bir gemici yamağından ruyordu. drea Doria'nın üzerine gidiyorum. Sadrâzatnhğa kadar yükselen bu Barbaros maiyeti ile günün me Sen en kısa zamanda kalan dokzat, aslında Venedikli olması do selelerni konuşmaktan zevk alan san gemiyi hazırla ve Girit sulalayısiyle, Barbaros'un deniz hazır bir Amiraldi. Galata Kethüdası nnda bana yetiş! lığmdan pek hoşlanmamıştı (•). îbrahim Beye sordu: Mütemadiyen: (*) 350 sayılı Deniz Mecmuası: Ne dersin? Kürekçilerimizi tamamlayıp Barbaros Havrettin Preveze. Ne luzum var? diyordu. Barbaros bu soruya hiddetlenmiş ve açık konuşmaktan çekinmemisti. Asıl senin bu suali sormana ne Iüzum var? Kudretli Amiral Sadrâzamm ce vabını beklemeden devam etti: Venedıklilerin, bizimle barış zığı 8 15 Karışık hafif muzık ISTANBUL halinde yaşamalarına rağmen, Mı7.27 Açılı? 7.30 Melodiden 8.45 Solıstlerimizden ikisı sırdaki gemilerimize saldırmalarımelodıye 8.00 Haberler 8.15 9.15 Sabah konseri 9.45 Berana göz yumdun... Buğday almak Oyun havaları 8.30 Sabah kon ber şarkılar 10.00 Devamı yarın sabah 10.20 Frank Sınatra üzere Adriyatiğe giden iki gemiseri 9.00 Kapanış. mizin Venedikliler tarafından ya11 57 Açılış 12.00 Şarkılar 10.30 Kapanış. kalanıp goturulmelerine de aldır12 20 Piyanıst Peter Kreuder 11.57 Açılış 12.00 Fılim mü12.30 Kuçuk Orkestra 12.50 zikleri 12.30 Ulviye Taşkent' madm... Lâtin Amerıka müziği 13.00 ten sarkılar 12.50 Saz eserleBarbaros Sadrâzamı, hükümdaSaz eserleri 13.15 Haberler ri 13.00 Haberler 13.15 Cha ra sikâyet etmis. ve onun verdiği 13.30 Hans Conzelmann Orkes cha'lar 13.30 Radyo Kadınlar büyük yetki ile donanmasını Hatrası 13.40 Şarkılar 14.00 Topluluğu 14.00 Gençliğin köliçten çıkarmıştı. Fakat Sadrâzam. Sevılen eserler 14.40 Türkuler şesi 14.10 Kayıp mektupları bu sefer de Barbaros'a istediği 14.40 içın Türk donanmasının hazırlıği; kudretli kürekçıleri vermiyordu. 15.00 Gençler 15.30 15.25 Ka 14.15 Çeşitli melodiler şarkılar yıp mektupları Şarkılar Mustafa Sağyaşar'dan Hıristiyanlar bu suretle ittifak Kürekçi, o devirde gemilere ha 15.50 Hafif müzik 16.00 Caz 15.00 Orkestralar ve solistler hazırlarken Büyük Amiral Barba reket ve manevra kabıliyeti veren sanatı 16.30 Şarkılar 17.00 15.30 Ayten lyigungör'den şarros tstanbulda kendi görüy ve en büyük kudretti. Bugünün makiDans müziği 17.15 Bir varmıs kılar 15.45 Aliye Akkıhç'tan nesi ne ise o zamanın kürekçisi o düîünüşlerine gbre yepyeni bir bır yokmuş 17.30 Türkuler turküler 16.00 Radyo kitaplıdonanma hazırlamakla mejguldu. idi. 17.50 Çeşitli muzik 18.15 Rad ğı 16.20 Ismet Nedim'den şaryo Karma Faslı 18.45 Haber kılar 16.40 Radyo öğrenci OrKaptanlannı denize çıkaiarak MıF»rbaros kudretli kurekçi sağlaİ e r 19.40 Şarkılar 20.00 Dans kestrası 17.00 Çocuk saati sıra ticaret malı götüren Türk ti mak için Sadrâzam ile mucadele müziği 20.15 Olaylar ve yan 18.00 Spor sayfası 19.00 Habercaret gemilerini. yabancı korsan ederken, Mısıra giden ticaret gemikılan 20.30 Her zaman sevi ler 19.15 Yaşadığımız günler lara karşı himaye ı»ttırirken. ken lerini filosuyla himaye eden Salih len plâklar 20.45 Ana dilimiz 19.30 Turhan Toper'den şarkıdisi de bizzat inşa ulunan gemile Reis tstanbula dondü. Salıh Reis, 21.00 Şarkılar 21.20 Caz mu lar 19.55 Küçük dınleyicilere rin başmda bulunuvor; donanma Gırit sularında rastladığı yabancı ziğı 21.30 Orhan Boran ve haf masal 20.00 Yaşar Güvenir ve nın çabuk hazırlanması ıçin sabır bir filoyu gozetlemiş ve bu fılotanın plâkları 22.30 Saz eser Arkadaçlan 20.15 Olaylar ve sızlanıyordu. Gemilerine büyük nun Andrea Doria tarafından koleri 22.45 Hafif melodıler yankıları 20.30 Aylâ Büyüka23 00 Haberler 23.15 Tatil ge taman'dan şarkılar 20.50 Bucesı 23.40 Lâtin Amerika rit yük Nutuk 21.00 Çeşıth meİstanbul Taksim. Sıraselviler 86. Tel: 44 11 59 lodıler 21.30 Çocukların gomı 24.00 Kapanış. Çok saatli ziyle 21.45 Necdet TokatlıoğISTANBUL 1L RADTOSU Az mevcutlu VCilİ V • C H | | I A IL E J Ü F ! 17.58 «İyi Akşamlar» 18.00 lu'dan şarkılar 22.15 Dans muLisan Kursu Sınıflar Dansa çağrı 18.45 Operetler ziğı 22.45 Haberler 23.00 Ilk, Orta ve Lise (Edeb. Fen) Şubelerine yatılı yatısız daha den seçmeler 19.15 Dario Mo Dans ve caz müziği 00.30 Kareno 19.30 Yemek müziği panış. onar öğrenci alınacak. Küçükler için otobüs servisi ve tenzilât t 20.00 Karışık iololar 20.15 PlakANKARA İL RADTOSU var. Cumhuriyet 13346 t lar arasında 20.45 Franck 17.57 Açılış 18.00 Sevilen mePourcel Orkestrası 21.00 Hafta sonu konseri 22.00 Caz dün lodiler 18.15 Nat «King» Cole yasından 22.30 Fılim şarkıları 18.30 Dans müziği 19.00 Italyan melodıleri 19.30 Orkestra 22.45 Çeşitli müzik 24.00 lar ve «olistler geçidi 20.00 Bu «îyi Geceler». akşamın konseri 20.30 Çcsitli müzik 21.00 Lâtin Amerika' ANKARA 6.57 Açılış 7.00 Gunaydın dan müzik 21.30 Haftanın so7.20 Muzikle jımnastik 7.30 listi 22.00 Gece konseri 23.00 Haberler 7.45 Çeşitli Türk mü Kapanış. Müşterek tehlıke, Hıristiyan devletlerin kolaylıkla Papanın dâ vetine koşmalarını sağladı. Fakat Türk donanmasının Avrupa devletlerine saldığı korku içinde. açık bir politika anlasması yapmak mümkün görülmedi. Papa, gızli gizli îspanya ve Fran sa Kırallan ile temasa geliyor ve ittifak esasları hazırlıyordu. Papa, Türk hükümdarından nasıl korkmazdı. Türklerin yakın bir mazide Italyan yarımadasının güneyine gelip de Puglia eyaletindeki kaleleri yıkması ve Napoli'ye kadar ilerlemesi hâla ak lında idi. Türkler bir defa da Napoli şehrinin kuzeyindeki Gaeta kasabasma baskın yaparak buranın servet ve prenlerini ahp götürmüştü. Bugün dahi Gaeta kasabasma giden meraklı turistler Tıirk denizcisinin bu bölgeye saldığı dehşet ve korkunun izlerini görmektedirler. Yine îtalyanlar tarafmdan yaratılan efsaneye göre Türkler bura ya çıktıklan zaman Gaeta dağı, ilâhi bir kuvvetle Türkleri mahvetmek üzere evvelâ ikiye ayrılmış ve sonra da kapanarak içerdeki Türk denizcilerini mahvetmek istemiştır. Fakat kudretli Turk eli, dağm her iki kanadını iterek denizcilerin imha olunmasını önlemiştir. Bu elin izleri, seyvahlara, bugün dahi gösterilntektedir. Müşterek korku îspanya, Fransa, Papa. Venedik ve küçük ttalyan devletlerini kolaylıkla bir araya getirdi. Îspanya ve Fransa Kırallan, kendi aralarmdaki mücadeleyi on sene tnüddetle mütarekeye bağhyarak, Türklere karsı cephe aldılar. Artık Türk donanmasının Akdenizdeki satvetine karsı tarihin en büyük suikasdı h.vırlanıyordu, RadyodâSBüğUh «CUMHUKIYET» ın Edebl letrikası: 126 PROF. NIMBÜS'ÜN MACE RALARI: Yazan: PERIDE CELÂL Kendi yakıştırmalarına gore celerde her zamankindan daha çok başkalarına da pejkes çektiletr, eli boyanırdım. N«di« en yeni «lbise zılli bir orospu olduğumu söyledi sini giyerdi, Serra hiç yapmıyacaler. Nadia'nın evi Atinanın ran gı şeyleri yapar, kocası ile mutdevu evinden daha beter nam sal faktan yiyecek taşırdı masaya. Nadı. Goğüslerimden kirpiklerime, dia'nın silyokka dediği büyük sar eliyle açıp gulüsümden bakısıma kadar her delyeleri hamufcunu şevin takma olduğu söylentıleri yaptığı proskilerini yerdik. Rusya çıktı ortaya. Nadia geçetdi karşı sından, gençliğinden açıp coşardı Nadia. Yalnız astlleri, kendi gibi mıza: « Ya Cicikızı; ya hanımefen leri, çarını severdi. Annesind«n ba dum! Bakmıyor o kendi, söyler, basından çok çar, çarlç« için ağlar saymaz, soyler hep!. «Yok, ben artık çalış dı. Mujikleri insandan ma, ben gelmez siz de, çok çok kendi zamanmda Rusyada fakir ol çok ayıp madam!» dedim. Masaj madığını söyler, hepimizi jüldüne lâzım ona! «Siz biliyonuz be rürdü. Bolşeviklere gelince o günim ev nasıl ev, öyle şey olur zel büyük evini, ipek buluzlarını, ama!» dedim. Karı pis, güler yal elmaslarını, anasını, babasını, karnız! Ben giderim sabah o daha ya dejlerini, her şeyi yok eden onlar takta! öyle çıplak! Oma kolye değil miydiî var, yüzük parmakta.. Nah böyle « Ama ne rezil ne rtzil onlar!» emrodlat onda, ama kendi kötü, diye şıp sıp çıplak göğsüne sürüpervenu dedikodu çok, edepsizlik len yaşlatla ağlamaya koyulur, çok onda! Değil öyle ama, benim biraz sonra Serranın oynadığı, koev randevu yeri! Ben söyler söy mik, garip kazaskaya hepımizden ler, sonra ağladım vallayı Cicikı çok o gülerdi. Halıların üzerine oturur onun söyleyip bize de zı!» Tekrar ağlamaya koyulduğunu öğretmeye çahştığı acı içli Rus gorunce Kâzım Işık ofkesini unu şarkıları ile coşatdık. tur, lâfı değiştirmeye bakardı. « Bohem hayatı yaşıyoruz!» di « Biz bütün o süptüntülerin ye, sevinirdi Serra. Şakit, Nadia'dedikodularına aldıracak olsak!» nın saçma sapan hikâyeleriyle eğNadia'ya aglamayı, pis dedikodu lenmedijini yüksuk gıbi kadehlerlaıı bırakmasını. sofravı hazırla de ıçtığimiz votkayı sevmedığını masını Rus votkasını çıkarmasını postermemek içın yalancı nâzık gü Miylerdı. Serrayı, Şakirı çağırırdı I luşuyle sıkılır dururdu aramızda. teiefonla hemcn Sairhoş olmak. En hoşumuza gıden de onun Nasaygılı, unutmak, fırtınayı atlatmak için I dia'nın önünde eğılerek masanın başına geçerdık, öyle ge [ çıt kırıldım el opuşü ve öbürunün aldığı kontes tavıtrlarıydı. Başka bir gun Serra teyzesinin, kendi kaymak takımının sıçrattık ları çamurlu sözlerden birini kaçı rıverirdi ağzından. Benden çok Kâzım Işığa çarpardı dedikodulat. Beraber çıkmak ıçin dayatır. bir koluna beni, bir koluna Serrayı ahp şehrin bilinen. seçkin yerlerinden birine sürüklerdi bizi. En parlak, eğlenceli masanın bi zim masa olmasını isterdi. Dedıko lara, kaymak takıma katşı koyma ya, onların yaklaşmak yanımıza gelmek, tanışmak için nasıl heves lenip kıvrandıklarını bana göster meye bayılırdı. Daha ayrılmamış tı kansmdan. Ama benı nişanhm diye tanıtmaktan pek hoşlamrdı herkese. « Çok gez dolaş keyfine bak, anlasınlar keretalar seninle evleneceğimi, seni sevdığimi, işin s?ğ lam olduğunu! Yakmda ot tıkana cak bofulanna, gorecek bu dedıko ducu edepsizler! Canlarına okuya cağım hepsinin..» Nadia da Serra da onun dfkesinden ürkerek bır daha bize hiç bir şey anlatmamaya yemin ederler, sonra gıziıden bana yetiştürirlerdi soylentıleri. Kâzım Işığın isteklerine boyan e?ıp Serra ile yalnız çıktığım da olurdu. İki genç kadın büyü's siyah arabaya, camın arkasıra kurulurGuk Beyoğlundan ncçerk'în yayalar camlara doğjru egilip bi?e bakarlardı. Serra pek hjşıanırdı # <? lANE'IN KİZJ 275 bakılmaktan. Gençliğinın, g\ı?flliğinin, varlığının öbür kadıııların yüzüne bir kırbaç g'b;. ir.rresi sevindirijrdi onu. Alış verişten hoşlanmayışım^ sa şardı. ö n ü m e serilen ne vasa <»iımi uzatsam alabileceğimi bıimek garibime giderdi benim. « Ben senin yerinde oHım!» derdi Serra. Kış yaklaştığı halde nas;l clup da kürk almayı, yeni elbieler 15matlamayı düşünmediğimi sorar. 0 kötü eski yağmurluğumla dnlsş mamı gülünç bulurdu. « Şekerim, derdi ağb«r. ımm 15 başmdan aşkm, düşünempz ki; ^cn isteyeceksin, sen seçecek<in, scn hatırlatacaksm!.» Bir baskasının parasmı vemcve alışık olmadığımı, ağbevsi brnı .>v lece eski yağmurlucum efkı c'bi selerimle sevdikçe hiç bir şey almadan da mutlu olabilecfîimi an latamazdım ona.! Serranın bavııdı ğı şeydi dükkân dukkân dola^mak. Arabadan inelrken bakıvoflarnı ın sana. Satıcılar en yalan"i, asagılık yaltaklanmalarla dolar.ıvnUr dı peşimizde. Bütün huıılaman nefret ettiğimi soyleyince îi7ardı Serra. « îki dükkân gezmerion hemfn yorulursun, suratını asaTsn! Val lahi kadınhğm ek>:ik «er.in kedi'i ğim! Böyle gider?e sana bır '»v alamıyacağız. Biraz dolasmiık. nra mak lâzım. Seni bu e?ki vajrrnr luktan, elbiselerden kurtarrı.ı^ !â zım!.» Söylenirken söylenirken b n i i ] mı sairılıverirdi. « Benim demir gibi sağ'am, baldan tatlı sevgilim..» Ağbeysinin coçkunlugunu. se=ini, sözlerini taklit etmekten, takıl maktan pek ho?lanı!rdı. Kıpkanır mıydı sevdamızı bilmem. Biln:ğim. 0 sıralarda onun da yeni b'.r sevda peşinde koştuğuvdu. (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle