27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
^JIIIllIllflIlllllllilllIIIIIIIIIIllIllllllllllIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIItlIIIIIIIIIIIIIllllllllIIIlIlllllIIIIIIllMllllltllllllllIilllllllllIIIIIIIIIIIIIIllllllllllIii RadyodaÇBüğürr İSTANBÜL 7.27 Açıhş 7.3ü Melodıden melodıye 8.00 Haberler 8.15 Şarkılar 8.30 Sabah konserı 9.00 Kapanış. 11.57 Açıhş ve program 12.00 Şarkılar 12.20 Sevilen melodiler 12.40 Küçük Orkestra .13.00 Radyo Bağlama Ekipınden oyun havaları 13.15 Haberler 13.30 Hafif müzık 13.40 Şarkılar 14.00 Konser saatı 15.00 Kapanış. 16.57 Açıhş 17.00 Beraber şarkılar 17.20 Hafif müzık 17.30 Türküler 17.50 Çesitli B U LM AC A Ğ muıık 18.15 Üskudar Muîikı Cemıyeü 18.45 Haberler 19.40 Şarkılar 2U.00 Hafif melodıler 20.15 Olaylar ve yankıları 20.30 Şarkılar 20.45 Sohbet saati 21.00 Ünlü Lâtin Amerika orkestraları 21.30 Şarkılar 21.50 Franco Scarıca Orkestrası 22.30 Plâk dolabından 22.45 Klâsık Turk musıkisı 23.00 Haberle: 23.15 Dans muzığı 24.00 Kapanış. İSTANBL'L İL RADYOSL 17.58 «îyı Akşamlar» 18.00 Dansa davet 18.45 Bale müzığı 19.15 Radyo ıle İngılızce 19.30 Yemek müzığı 20.00 Pıyano soloları 20\15 Plâklar arasında 20.45 Mevsımleı 21.30 Melodıler 22.00 Çağımızdan bir eser 22.20 Çeşitli müzik 24.00 «lyi Geceler». | 1957 de Atlantiğin ortasında sulara | gömülen yelkenli gemi ile ilgili yeni bir iddia I Pamir'i hayalet gemi batırmıştı Buııdan beş yıl önce, 21 eyliil 1957 de, bir Alman yelkenli gemisi korkunç «Carrie» fırtmasının elinden kurtulamanıış, Atlantik'in ortasında batmıştı. İçindekilerden seksen kişi dalgalar arasında can vermişti. Hepsi de genç genç denizcilerdi. «Panıir» gemisinin bu acıkh sonn biitün dünyada üzüntü ile karşılanmış ve çok ilgi uyandırmıştı. Olayın arkasından araştırmalar, soruşturmalar yapılmış fakat bir çok nokta aydınlatılamamıştı. Şimdi, işte, aradan beş yıl geçtikten sonra, bu eser hortlamış bulunuyor. «Pamir» mürettebatından biri bu güne kadar duyulmıyan bir sır açıkladı. Söylediği şeyler kolay kolay inanıhr cinsten değil ama facianın başka izahı da yok. Pamır'ın eski denizcisi Max Luetzov gemi batmadan çok az evvel ondan ayrılmıştı. Bir yıldan fazladır bu gemide çalışıyordu, onunla ikı defa Atlantiği geçmişti, bu geçişin haıika bir macera olduğunu söylüyordu. «Çok büyük bir gemıydi,» diye anlatıyor, «artık öyle yelkenliler yapılmaz oldu. Üç bin tonluktu, 1905 te yapılmıştı, yedi denizin fırtınasını yenmi^, her seferinde sapasağlam donmüştü. 1952 de okul gemisi olmuştu, Hamburg'dan Amerika limanlarına Alman harb okulu talebelerini ve gövdesine yerleştirilmiş büyük miktarda mah goturüyordu. Facianın sebebi anlaşıldı diyorlar, sözde Carrie fırtması yüzünden batmış Pamir. tnanmayınız buna, gerçek hiç de böyle değil. Aslında Pamir'i ne dalgalar batırdı ne de rüzgâr, bir hayalet gemiydi onu sulara gömen. Anlatırsam hak vereceksiniz : 55 ÖĞRENCİ, 33 MÜRETTEBAT VAKDI Pamir, Buenos Aires'ten mal ve insan yüklü kalkmıştı; Hamburg'a gidiyordu, içinde 55 talebe, 33 de mürettebat vardı. Yolculuk 21 eylül'e, kaza gününe kadar mükemmel gitmişti, gemi battığı zaman fırtına başhyalı bir hayli olmuştu. Ona göğüs gerebilmişti. Oysa S.O.S. çektıkten sonra hemen battı. Çok çok ondakika sonra.. Neden?.. Ne demekti bu?.. Yargıçlar Pamir'in her bakımdan dayanıklı, sağlam, dengeli, çok iyi yapılmış ve fırtınalara modern gemilerden daha fazla dayanacak kabiliyette olduğunu ilân ettiler. Gemi 1952 de baştan başa revizyondan geçirilmiş, modern bir hale konulmuştu. Her bakımdan güvenilebilecek bir gemi idi. Elli yılhk ömründe birkaç dünya turu yapmış, kaç kere yelkenliler yarışını kazanmıştı. Tâ Ingiltere'den Yeni Zelânda' ya, seksen günlük seyahati başarmıştı. Atlantik'i defalarca aşmıştı. Böyle bir gemi nasıl olur da rasgele bir fırtmada batardı?.. Bunları ben uydurmuyorum, bütün eski yelken ustaları söylediler. Kaptan Diebitsc o sıra boyuna şirketle telsiz alıp veriyordu. S.O.S. çekene kadar fırtına epey sürdüğü halde en ufak kaygı, bir telâş göstermedı? Hattâ fırtınayı karşılamak için fazla bir tedbire bile lüzum duymamıştı. Öyle ise?.. tınaya tutulan bir o değildi ki... Onunla eş. yapılmış «Passat» gemisi de tesadüfen aynı gunlerde aynı sularda idi. Aynı «Carrie» fırtınasına o da tutulmuştu. 120 kilometre hızla esen rüzgârla ve 12 metrelik dalgalarla boğuşmuştu. Onda da tıpkı Pamir'deki gibi ambar daki mallar yer değiştirmişti. Passati sol yanına doğru tehlikeli bir şekilde j'atmış, üst güvertesini sular yalayıp geçmişti ama, hiçbir şeycik olmamıştı. Hattâ gideceği yere gecikmemişti bile. hayalet gemilere inanan birçok gemici var. îçlerinde onları gördüklerini söyliyenler de az değil. Bundan kırk yıl önce bir tanesi bulundu da. Daha iyi ispatı mı olur?.. Geminin her yanını yosun, midye kaplamıştı. Üstünde ne bir ad ne de bir canlı izi vardı. Yalnız çanının üstünde kazılmış bir tarih. Bu tarihten, geminin tam 20 yildır denizleri dolaştığı anlaşıldı. Fakat hiçbir vakit esrarı çözülemedi. Kimse onun nenin nesi olduğunu, nereden gelip nereye gittiğini öğrenemedi. Pamir'e gelince, onun batışı da bir sırdır. öyle de kalacak. Belki de yalnız kaptanı biliyordu bu sırrı, «ma o da fırtınaya karşı koymak için kendini siren direğine bağlamıştı. Pamir'le birlikte Okyanus'un derinliklerine gömüldü.» Fotografm Yazan: Salâhattin GIZ ANKAKA 6.57 Açıhş 7.00 Gunaydın Î.20 Müzıkle jımnastık 7.30 Haberier 7.45 Türk müzığı 8.15 Solistler ve orkestralar 8.45 Âşık Veysel'den türküler 9.00 Ev kadınının not defteri 10.00 Devamı yarın sabah 10.20 Hafif müzik 10.30 Kapanış. 11.57 Açıhş 12.00 Çeşitli müzık 12.30 Şarkılar 13.00 Haberler 13.15 Küçük konser SOLDAN »AfiA: 1 Genel görünüş (milletlerarası 13.40 Fikret Kozinoğludan şarblr terim). 2 Her hangl blr »eyı kılar 14.00 Fransızca şarkılar düzenll olarsk almak lçin taahhüde 14.15 Turhan Toper'den şarkıgirmlş kimseier (çoğul). 3 Ortaçağ lar 14.30 Eddy Arnold ve GıAvrupa zenglnlerlnln kale biçimln. tarı 14.45 Nevın Guler'den şardekl oturma yeri. «sıcaklık derece kılar 15.00 Kapanış. fini yükselt.'s mânasına blr emlr. 16.57 Açıhş 17.00 İncesaz'dan 4 fHissolunur derecede sert» mâ Yegâh Faslı 17.30 Jerry Gray nasına iki kellme. 5 Avrupada vaktlyle kullanılmış ve bazan «imdl Orkestrası 17.50 Ulvi Taşkent' de kullanılmakta olan mlmart tarz. ten şarkılar 18.35 Yurttan seslardan. B Bir zaman parçası, poli ler 19.00 Haberler 19.15 Yatlka alanına «ade menfaatlnl sağla şadığımız günler 19.30 Yıldımak lçin glrmlş. klşi. 7 Gerl ver rım Gürses'ten şarkılar 13.45 me hareketi, llâv* olunan parça. 8 Silâhlı Kuvvetler Saati 20.00 Av vurmakta kullanılan silâhlardan Zeki Yılmazcan ve Arkadaşları ıçoğul). 9 Eziyet ve lçkence. bir 20.15 Olaylar ve yankıları klmseyl re?ml blr makama getlrme 20.30 Nesrin Sipahi'den şarkılar tekllfl. 20.50 Büyük Nutuk 21.00 YUKARIDAN AÎAĞIYA: 1 Boğazın Anadolu kıyisındaki Konser salonundan 21.30 Moblr lskele ve çevre»! (mürekkep ke. zaik 21.45 Ahmet Sezgın'den Ume). 2 Iranın en tanınmı? petrol türküler 22.00 T.B.M.M. saalhraç limanı. yerleçlp kalmış teslr. ti 22.15 Hafif melodıler 22.30 3 ReFml muamelelere hazırhk iş Gönül Akkor'dan şarkılar leriyle meşgul yan resmt blr şahsl 22.45 Haberler 23.00 Gece konyet, her hangi blr ödevi lcra. 4 seri 23.35 Geç yatanlar için «DUzlneden lkl eksik kendl kendlne müzik 00.30 Kapar.ıs. hareket eder maklnan mânasına lkl ANKARA İL RADYOSU kellme. 5 Nota, eia« lnanç veya 17.57 Açıhş 18.00 Radyo ile blr çesit »ekerS t 7 « 9 leme. 6 Blr Ingilizce 18.15 Ella Fitzgerald ctnı sptal. bu söylüyor 18.30 Sevdığiniz bir da aklını kay ses: «Johnny Ray» 18.45 Lawbetmiş dnsten. rence Welk çalıyor 19.00 Hadir. 7 VUcut fif müzik 19.30 «High Society» takl (drar top filminden melodiler 19.45 Solama yeri, bo listler ve melodıler 20.15 yutlardan. 8 Svend Asmussen'in «The Fidd«Tertemlz hale Dönkü h'ilmaeaniD getir!» karşılığı ling Viking» albümünden mühallniilmis $ekll blr emlr. yara zik 20.30 tzahlı opera saati lama hareketl. 9 Herhangl blr cins 23.00 Kapanış. ve türü temsil eder dunımda. • > • « ^ ^ ^ » ^» PAMİRİN BATIŞI BİR SIRDIR Pamir'i ne idi batıran?.. Biliyorum, «hayalet gemi» lere inamlmaz. Bir vakitler ben de inanmazdım, ama anlattıklarımı bir düşününüz. Artık inanmamak elde mi?.. Hem sonra 1820 de Fransız ISicephore Niepce tarafından çekilen ilk fotograf 5Fotograf, asrımızda müspet ilimlcrin bas yardımıcısı olmuştur. Tıpta, denizaltı araştırmalannda, fiziktr, kimyada, hattâ uzaym fethinde onun ba sarılan inkâr cdilemez. tkinci Uiinya Harbinde de fotograf, keııdisine düşen vazifelcri başarmış, hava ve deııiz savaşlarında kesin sonuçlar alınmasını saçlamıştır Bu sütunlarda sırası düştiikçe fotograf hakkında pratik bilçiler verecek, 30 küsur yıllık tecrübemize dayanarak fotoğraf sever okuyucularımıza faydalı olmaga çalısacagız. Ev velâ fotoğrafın iarihinden bahsetmfyi faydalı bulduk. Fotograf, karanlık odanın ni hayetinde bir şeklin meydana gelmesi keyliyetidir. Karanlık odanııı cephesinde basit bir delik veya bir merçek bulunabilir. Bu olay, Leonard de Yinci zamanında bilinmekte olup, vatandaşı Poria XVI. ncı asırda bu konuda önemli çalısmalar yapmıstır. 1802 yılında tngiliz VYedgnood «nitrate d'argent» la hassaslaştml mış satıhlarda şeffaf rcsimler elde etti. Fotograf tarihinde bu bir donüm noktasıdır. Fakat, maalesef bu resimleri sabitleştirmeğe muvaffak olama dı. 1820 1824 arası Fransız Nicephore Niepce, hassas satıhlarda elde ettiği resimleri sabitlestirmeğe muvaffak oldu. Niepce (bitume) mahlulü sü rülmüs bu madenî levha üzerinde resimlerini elde ediyordu. Niepce, bulusunu geliştirtirmek için 1829 da Daguerre adlı bir Fransız ressamla ortak oldu ve buldukları sisteme «daguerreotypio adını verdi«Datntrreotvpe» iodure d'arsent'la hassaslaştırılmış bir madeni levha idi ve devolapman civa buharı ile yapılıyor du. Bir tek resim almak için 15 ilâ 30 dakika poz vermek icabediyordu. Elde edilen resimler pozitif olup kopva çıkarmak imkânsızdır. Bu tarihten sonra fotograf alanındaki ilerlemeler birbirini takip etti. 1835 te tnçiliz kimyaeer Talbot şeffaf kâŞıt üzerinde hakikî nesatifler elde etti ve chlorure d'argent» la hassaslaştırılmış kâjıtlara temas suretiyle konyalar çıkarttı. Bu resimleri de mutfak tuzu ile »abitlestirdi. 1840 da mutfak tuzu yerine hyposülfit de sodium'u kullandı. 1847 de Nicephore Niepce'nin yeSeni Niepce de SaintVictor albüminli cam knllandı ve 1850 de bunun yerini collodion'lu cam aldı. 18*1 de Ingiliz amatörü doktor Maddox jeütinle kanşık sels d'arçent'dan ibaret bir formül buldu, Bu kum olup, hassasiyetini uzıın müddet mu hafaza edivordu. 1873 te Johnston ve Bolton gelâtin bromür karışımı kum neçatif plâk yapmağa muvaffak oldu. 1874 yılında ise Liverpool Dry Plate Co ilk kömiir • jelâtiııli kum plâklan piyasava çıkarıyor ve fotofraf pratik bir hale gelmis bulunuyordu. Amerikalı G. Castmanın bobin halinde film icadından son ra amatörlerin de kolayca re a sim çekmesi sağlandı. Bu tarihten sonra, optik sahada geniş ilerlemeler oldu, hassas ıilmler yapıldı, fakat negatif klisenin prensipi asla degişmedi. KAZADAN KURTARILAN 6 KİŞİ Kazadan kurtarılan altı kişi aydınlatıcı bir bilgı veremediler. Karmakarışık şeyler hatırhyabiliyorlardı. Mahkemede anlattıklarına göre gemi ambarlardaki mahn yer değiştirmesi yüzünden 35 derece yana yatmıştı ve birden bir sarsıntı duyulmuş, Pamir'in devrilmesi ile batması bir olmuştu. Oysa Pamir gibi sağlam, emin bir gemi parçalanmadıkça, ezilmedikçe böyle çabucak batıvermez. Derhal araştırmaya çıkan 19 uçakla 78 gemi pek, pek az kahntı buldular. Pamir nasıl olmuş da sırlara karışıvermişti?.. KURTULANLAR1N GÖRDÜĞÜ GARİP GEMİ Dahası var: Saxon şilepi bir tahta parçasına tutunmuş duran beş kazazedeyi kurtardığı vakit bunlar çok garip bir şey anlattılar: Kazadan hemen sonra 200 metreden daha yakından geçen büyük bir gemi görmüşlerdi hepsi de. Gelip kendilerini kurtarsın diye çok işaret vermişlerdi ama ne bir gören ne de bir duyan olmuştu. Gemide kimseeik'.er yoktu sanki. Çekip gıtmışti gemi. Kazazedelerin haykınşmaları da sisin içinde boğulup kaybolmuştu. Bütün bunlara ne mâna verebiliriz?.. Pamir'i rüzgârın alaşağı ettiği de söylenebilir ama o fır l Sankamış Askerî Sat. Al. Komisyonundan:! | Kapalı zarf suretiyle (90) ton Kuru Soğan satınalmacaktır. Muhammen bedeli (72.000) lira olup geçici teminatı 5750 liradır. İhalesi 5 ekim 1962 günü saat 10.00 dadır. Sartnamesi Erzurum ve Sankamış As. Sat. Al Kom. larında görülebilir. (1517 Basın 1562211873) ^r ^r ^m ^^ ^^ ^^ • ^ ^^ ^» ^«** ^^ '^if ^ı« ~^r ~^r ^i» ^ ^ ~^r ^ ^ ^^ ^ı*" ' ^ ^ r ^ ^ ^ ^ ^"* ' ^ ^ ~^r ^ ^^ ^ yr ^ ^ ÜIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIL: BAY OSCAK: DAlMA EN USTUN PROF. NIMBÜS'ÜN MACERALARI: PEK YAKINDA EN SON TRANSİSTOR RADYO MODELLERİLE TEKRAR PİYASAMIZDA İlâncılık: 6594/11S37 Tekel Nakliyat Şubesi Müdürlüğünden. ; JANE'L\ K1ZJ 265 1 1 adet rehtiye tezgâhı 2691962 Çarşamba günü saat 10 da Cibali'de Tekel Nakliyat Şubesi Müdürlüğünde kapalı zarf usulü ile satışa çıkarılacaktır. 2 Sartnamesi Tekel Nakliyat Şubesi Müdürlüğü Levazım Ambarından temin edilebüir. J J ^ ^ j f 3 Muhammen bedel 20OC lira olup; geçici teminat 150 l i radır. 4 İdare; ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine y a p » . ( Batışı ile ortaya yeni iddialar atılan yelkenli gemi Pamir IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIII1IIIIIIIIIIIIIMII makta serbesttir. •%^^^^^^%.^^. t 4 ÜIIIIIIMIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIMIIln (Basm 15434/11833) lllllllllllllillllllllllll I Roman: 320 M t f L ü N K I Z Cizen; ÎVES SAYOL ~ Cevirer Mazhar KUN1 A SUJVRE Lucien. arabacmın eteğine yapıştı ve facianın tek izi olarak salonda kan lekeleri açar açmaz heyecandan bağırdı. Karşısındıı zorla doğrularak: «Evet oraya kadar daya kalmıştı. Komiser kapınm önüne toplanan bir adanı, kanlar içinde olan Mösyö Lucibazılarını sorguya çekti. en'i ayakta tutmağa uğraşıyordu. Çok geçnırim. dedi. Beni hemen götürün ve kim meraklılardan seye söylemeyin. Hem siz bir şey görme Bunlar, silâh sesini işitmişler, nihayet yara meden delikanhnın babası. hemşiıesi geldidiniz . Bir şey bilmiyorsunuz. Buradan gi lı birinin araba ile uzaklastığmı görnıüş ler. Genç kız ağlıyarak: ıAman Allahım Babası delim ., Zavallı dleikanlı arabacıya daya lerdi. Fakat arabanın ne tarafa yöneldiği dedi Hangi alçak bu işi yaptı?...» da: "Hemen koşup doktoru çağırın diye bilintniyordu. narak ciiriükle arabaya kendini attı(Arkası var) Lucien'in kapısı çalındt. Hizmetçi kadın bağırdı... Polis. vaka mahalline geldiği zaman rak sevmenin tadı başka! Her konuda birleşiyoruz biz Cezmiyle. Bu yalnız ellerin, ayaklarm birleş mesi değil. anlıyor musun? Neden sesi değişiyor, neden çözlerimin içine bakıp içini çekiyor derin derin? Gizliden beni suçlandırıyor, yaptığım yanhş evlenmeye getiriyor sözü. Bakışlarında Rifat beyle seviştiği zamanlardaki yanıkhğı, tatlılığı boşuna arıyoBen de hatırivorum. Hatırla kendisinden kurtulması, hayatını zorlayan yalnız gelenekler değil rum. Sevdadan vazgeçeli bir şeymak istemediğim halde! Gece^er başkalarma adayıp, sevdikleri ile miş. Erkekten ayrı yaratıhşmda, ler değişti Handan'da. Kâzım Işık: «Kadınm bütün güdir Saim efendinin siyah büyük kaynayıp karışarak aramak güçlük'.ere, yapısının çürüklüğünde arabası tüyalarımın karanhk or re, karşı koyabilmesi, koSrkıiiuzıu ' gerekürmiş herşeyi. Okul sıraların zelliğini. gençh'ğini sürdüren aşkmanlan içinden uçup gidiyor. Ge ğu, gücü, yapıcıhğı üzerine büyük da beraberce yaptığımız çatışma tır» derdi. celerdir onun kollarının arasında ! sözler ediyor. Gözleri kapıda, rı lardaki gibi kadmın bir rahim, iki Evli bir adama sevdaldnmanın göklere çıkıp uçurumla!ra düşüyo ' şanhsının yolunu kolluyor bir yan yumurtalıktan, akılsız bir kafadan kötülüğü saymakla hitmez. Miîtrum. meydana gelmış aşağıhk bir yalra lu sayılmazdı Handan sevda^'n.id. '• dan. Bütün bunları Handana anlatma Onun birçok şeyletri beni örnek tık olmadığını, erkek olsun kadın Ama yaşamasma yaşıyordu. Gözle ya kalksam fırlayacak yeriııden. : tutarak yapıp yapmadığısu düşü olsun iki tarafın da mutluiuğu ri, yüzü, hattâ eli, ko!u sımsıcpkSen pişmansın sen hâlâ onu sevi nüyorum gizliden. Eskiden toplu yalnız eşit l : kte bulabileceklerini tı. Bütün evlenecek kadnl.ır g:bi yorsun! diye. bağırıp çağıracak. mun kurallarını, sıkıcı sınırİ3rını Handana karşı savunrrtaya kalkış kocası olacak adamı, yatağını. ör Oluîr is değil! diyor. însan öy devirip, yıkarak yaşama^tan, ka mara garip olacak. Gücüm de yok tülerini, yolculuğunu, rîüşünmeye lesine sevdalansın! Sonra da cafasının, yüjreğinin istediğini yap yeni kavgalara zaten. Kazım Işık koyulah o da h^r'îese ben/.edi. nım öyle istedi, öyle yaptım diye maktan hoşlandığını söylemezmiy çok eğlenirdi kadınları savunuşum Kendi mutluluğunu öi'e sürerek övur tekmeyi, gel buraya!.. Sen di? Üniversitedeki çalışma hayatı la. Handan da onun gibi benim £üt vermeye bile baş'.arlı başkaladelisin kızım! Deli değilsen bile ' nın kendine yettiğini, Rifat beyle yalnızca kendimi beğenmiş bir bizden gizlediğin bir ey var, pek ise işin cinsel yönünü .ıvarladığı bencil olduğumu söyler sonunda \ On beş gün kalmötı çiftehavuzönemli bir sır her halde... nı anlatıp öğünmezmiydi? Kondi diye ürküyorum. Hem güzel coş larda. Bu on beş gün. her şeyi gökunluğumu, umutlarını kırmak Susuyorum. Camdan sokağa, kurduğu ahlâk ölçülerine göre ya rüp anlamış bilgiç tavırlar almairüzgânn uçurduğu palto etekleri şamaktan çok mutlu yörünmez neden? Sevdadan da, özgürlükten ne. geçenlerin yorgun yüzlerine miydi? Şimdi ise boşanmanın kö de, her şeyden ü«tün tutuyor o sına yetiyor şimdi. ÇayhaneMcalabalıkİDşmaya bnşkanadının altına bakıyorum. Garsonun getirdiği sı tülüğünü, evlenmenin bir kadın şimdilik erkek fak şay bardağım avuçlanmda çe I için ne kadar gerekli olduSunu an girmeyi, bağlanıp kuluçkaya yat ladı. Handanın gözü kapıdn saativire çeviire ısıttım biraz. Içim ü?ü . latıyolr bana. O kötü yahiızlık duy makta gözü. Rifat beyden nefret ne bakıyor, Cezmi geç kaldığı iyor gene de. Sözü değiştirmek gusunu ancak, erkek yencrmiş ka ediyormuş, bunu anlatıyor bana. çin telâşlanıyor beHj. için annemin ördüğü yün pa<ikle dında. Kadınm kocasınclan aldığı Yüreğinin günden güne daha çok Ket.dimi oturduŞum koHııgî. bıri, oğlan olacak diye direnerek ma I güç başkaymış. Başka şeyleri de Cezmiye kaydığını açıkça görü rakmış. gülümsüyorum. Aklırrr.n vi iptkle çevrelediği oarmak ka tartışıyor Handan! Kadın milleti yormuş. Evlenmede aklın büyük nerelerde olduğunu sezmesin diye da!r zıbmları anlatıyorurn. Han ni en özgür, en inandığj volda gı payı varmış. Bir garip bakıyor zaman zaman başımı sallıvor, dm dan, tutanağın, dayarı:i£;rn cocuk derken bile bir yönden çokilmeye, gözlerime. ier görünüyorum ni<rıye'criTii. olduğunu söylüyor. Insanın kendi güçlü bir baskının altına giîrmeye Ah şekerim sayarak, anhya(Arkası var) • CUMHUKIYKT» ın Kdebî I'etrikası: 116
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle