13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
pencere • tKt CUMHURÎYET I1IIIIUIIIIIII1II1II 8 Ağustos 1962 P.ânlı Menderes Politikası! Her gün yer değiştlren kumarhaneler türedi İ Averoff'un memUkttimiıi ziyartti mün asebeliyle 1 = I IIIIEIIMIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIillll TARiHt BAHİSLER Edirnede altı yüz yıl Yazan: Haluk Y> Şehsuvaroğlu Altı yuz yıl evvel bir temmuz mektuplarını şu cümle ile bitirmis gununde Edırne'yı almıştık. Osman tir: (Ben bütün ilmi ile bir hak h İmpaTatorluğu daha kuruluş yıl NeVtbh ölmsktânsa bütun cehalelarında bu beldeyi hedefleri arası ti ile zengm bir efendı olmayı ter na koymus Ve fetihten sonra pa cih ederim). Osmanlı ımparatorluğunun ikin yıtahtı Bursa'dan buraya nakletmekle Avrupa siyasetinde oVnıya ci pâyitahti Enitne, tstanbul'dan cağı muhım rolu behrtmiştı. BıT sonra mimari eserlerinin zenginliasır senra tstanbulun üa fle *eçi ğtyle basta gelen bir şehrimizdir. rılmesiyle bu sivasette en kuvvetll Bu şehir. basta tnüstesna bir kusöz ve hak sahibi bir devlet hüvi ruluçta bulunan hukümdar sârayı ve zengin semtleriyle. içinden geyetını kazanmıştık. Turklerm fethınden en son du^; çen nehirler ustündeki koprüleriy Bıan istilâlarlha kadâr Kdıfne'de İe, camiler, kerVansaraylar ve han kUrulan medehiyfet hakikâteh gıit lariyle pek calip btr maftiaraydı. Öürel kumaflar. kokular, kama.ştıran bir ıhtişamdaydı. Bu ince medenıyet biiçok yaban maddelerı ve Edime isi denilen ct seyyahın «serlefihde uzun tari harikulâde tahta sanatiyle tne$hur fini bulmuştur. Buhlardan bifi 18. dU. Ve eskl aslrlarda zengin feır asırda Edırne'yı görmuş Lady Mon ticaret merkezi halinde bulunuyor tegü Edirne den şoyle bahsetmek , du. tedır : (Butun Bdirne toprağı bah I Edirne i?leri, sanatimizin hasidolu. BahçS kenarİarına katen müstesna birer eseriydtler. Rıeyvt ağâçları dikıltnlş. altların» Sdirne boyalanndaki âhenkli tatlı 3a her akiâRl klbar takımları e | ' hgı hiçbif Vakit temin edemedik. lenıyOf. Onlarca gezıflti, eğlehce »a j Kvler bu tatlı rtnklt boyalarla bir Jrlİmıyor. Çayırlatda, gblgelik }erjp e ri masalındaki hayal kljaneleri lerde halkavari toplani>orlar, y ffttandırıfdı. Tahtayı bu kâflar infe bir kilifrt »eriyotlar, üzerinde o» c e bir zevkle oyâh ve boyayâh saturuyorlar. Bır taraftan hizmetkâr j natkârlar, her çeşit ev eşyasında lardan bıirı saz çalıyor, obür taraf buyük bir ustalık göstermişlerdı. tan onlar da kahve içiyorlar. BoyJ N a z l ı Edirne, iki Rus, bir Bulgarv İe suların zem^emesini dinlıyerek | V e bir Yunan istılâsına da maruz eğlenen ufak ufak meclisler her kalmıştı. tarafta gbrülüyof. l. Dünya Harbınden sohra Vuhan Tuirkıyede bu zevk o kadar umu lılair bu şehri de hak iddia etmişmi kı bahçıvanlara kadar sirayet lerdi. Bır defa daha bahsettiğim etrni?. çok defa'.aa birçoğunu gör» gibi Lotan Konferatı^ında bir gun düm. Çocuklaııyle beraber nehir I m u h t e r e m Reşit Saffet Atabinen, kenarına oturmuşlar, bi^de ekserı Venizelos'la beraber Lord Gürzon' va tasvir edileh eski daVUllajra ben un yanında buiufıurkeH, Venizelos zer bir köy çaigisı çalıyorlar. Bir Edirne üzerindeki Yunan taleplebirine müsavi birkaç kamıttan te rini tekrarlayınca tngiliz rekküp eden bu âlet de gayet sade rahhası ciddi bir tâvıfla (hayır, fakat, lâtif ve hoş. demisti. Edirne Tütklerindir. Cün(... Burada bizdekt gibi çiçek kti orada Türklerin tapu sehetleri parterleri yoktur. Bahçelere lâtif dört mizrakla yer* raptedilrhiç bu gölgeler ve nice zarif bir manzara lunmaktsdır). vücude getiren yüksekçe ağaçlar Diplomat bu gözleriyle Selimidikilmistir. Bahçenin ortasında yeyi kasdediyordu. Sarlece Selimikö?k vardır. Kö«k büyük bir o ye gibi ölrnez bir abide bir sehri dadan ibarettir. Ortasında umu ebedtyyen Türk bırakmaya kâfimiyetle bir fıskiye vardır. Bu oda dir. ya dokuz on ayak merdivehle çıkıSimdi gönlümde Selimiyedeki lır, duvafrları yaldulı pancurlar Hühkâr mahfelini süsliven bçıverdan ibaret, etraflarında birbirleti sii çinilerin serinliği var. Ve Edirne sarılmıt asmalar yaseminler ve neyi o çinilerin güzelliiinden «eyhanıtnelleri görülür. Hepsi de yük re dalıyorum. Harap, yıklk fedirsek ağaçlarla muhattır. Radınlar nede son asırlârın ıstirabını «öyhemen bütün günü burada çalg» lüyor, onu bu hüzünlü tnanzarasın ile, nakışla geçirirler. Keza umu dan bir an evvel kurtarmak ve »a mî bahçelerde de kendi evlerinde, rihimizdeki yerine vükseltmek baş köşk yaptıramıyanlar için kbfkler ) l c a vazifelerimızden biri olmalıvar. Burada kahve ve serbet içi dır. liyor. Maamafih Türkiyede bütün Edirne'den BÖZ edince Dr. Rifat binalar gayet sağlam yapılıyor. Ca Osman Beyin hâtırasını şükTan ve miler hep yontma taştatı. hahlar hürmetle yâdetrnemiye imkân yok gavet zarif. Birçok hanlar var ki tur. O ıstırap yıllarında Edirne'de büyük bir dört köse i»gal ediyor. yaçıyan bu deg>rli münfV\vr, çclıEtrafları taş kemerler altında dük rin tarihi üzerinde en güzel çalışkânlarla çevrili. Buralara sanat maları >apmış ve bize kıymetli ekârların fakirleri yerleştiriliyor. serler bırakmıştır. Bu hanlar daima cimilerin clvann Son yıllarda Edirne üzerinç eser da. Han bınasi gayet güzel. t)ç, veren iki ilim &dâmımızi da «m400 kısı alabilecek buyuk bır sajmavı bır vazıfe bılirim. Bunlar lon, avlu gayet geniş, etrafı üstü Profesör Tayyıb Gökbilgin ve Okörtıilü galerilerle çevrili. Bizim ko tay AstanapaMır. lejlere oldukça benziyor. Size îti • Bir Fraasız profesör ömru^ujn raf ederım, ben bu müesseseleri • birçok yıllanm Bursa'da tetkiklermanastırlardan daha istifadeli bu İe geçirdikten jonra uç sene kadar luyorum) evvel Bursa isimlı nefis bir eser »Lady Montegü, Şark Mektupla yayınladı. Bu Fransızca eserde rı Ahmet Refık Bey tercümesi » . Bursa'nın bütün âbideleri bir araSeyyahın hâtıralarında Edirne' ya toplanmıs ve güzel Burs» bir de bazı Türk evlerini ziyareti ge defa daha ebedile?miştir. nis bir yer almaktadır. Muharrir Gönül çok isterdi ki Profesör oralarda gördüğü güzellikleri, Inj Gabriyel'in bu eseri gibi bir eser celrkleri bütün teferruatiylt tas de biz Edirne için çıkarsaydık. vir etmektedir. 600. fetıh yıldonumünde Millt EEdirne ve tstanbul'daki medeni ğitim Bakanlığı böyle bir kitap seviye üstünlügünü hayranlıkla verebilmis olsaydı Edırne'nin bumüsahede eden seyyah. Türklerin gunkü manzarasından duyduğuttıuz fendiliğıni çok takdir etmi; ve huzun biraz hafiflemiş olurdu. IIİIİHIIIİIİIIIIIHIIIIIIIIMII Basımızda biraz seçimle, blraz da seçim dışı bir takım itelemelerle koltnğa oturmus bir iktidar var. Bir bubran devresi ıçindeyiz. Ve fsrhet PaŞa gibı bıi riiemleketin tarihinde yer tutmuş bir sahsiyet Basbakandır. Hiç bir aklı başında vatandaş, basımızdaki oriak kabinenin başarısızlığına dua etıncz. Bngün herkes bilmektedir ki, ortak kabinenin basarısı TUrklyenin saâdeti \e şiirenlifi içın iyi olacaktır. Menderes iktidarı da kalkınma bamlelerinde basarı saflasaydı, süphesiz flzülritek değil seViıımek gerekirdi. Ama Meııdcres ihtidarı başarı sağln amamlstır. Ve bu basafısızlığı siddet yelutia saparak, hürriyetlerİ kısitlıraraU öritnt>fe çallŞltti», sOHunda gatrimesrtt bir hale düşmüştiif. Menderes politikası bir cürrtle özetiylp «Mer mahallede Öİr milyoner» politikası idi. lflâs ftrriistlr bu fiöiitiha Çünkfl fikirler ülke>sinde, devlet eliyle zenginler yaratarak kalkınma hem sosyal adalet du\ gularına aykırıdır, hem de demokratik bürrlyeller içinde yürümesi irflkânsız bir usuldür. BH flsül. stıilstiHiallefl, ttütüı tirar*tlerirtl, hırsızlıkları da vei edef. hefahırt ttiuayye*n ellerde tdplahması, ayanrHafa baslıyan demskratik iuuru raHatsiz eder. flir atınhjtlıı elİnfle Sefahat ve lflks bayfağı, ce"frilyeiin muTazenesini bd*ar. Bnnlar bilinen seylerdir. Tecriibe edilmis seyierdif. rfenderes politiUası dediğimiz sey bu tecrübeniıı tahtasıdır. Fakir Bir halkı zeııginler yaratarak kalhlııdırma metodunun dünyanın faiç bir yerinde demokratik ıllalierle basarı kazandığmı batırlamıvoruf. feuriları vâktiyle yazdık. Trçkrar tekraf yazmakti fayda Târ. Aroâ İ96S ffirhiVeslHde Menderes (Jftlltikasınıh ayiiert uv. gnlanacaği artık kgsiri Ölarak «rtâya flkmâkladır. Mallye" Ba kanı Melen'in dün açıkladığı vergi dejisikliklerinln çizgilerinde, milyonerleri himaye eden, ama fakirlerin omuzlarına yeni yükler bindiren bir politikanın plânını görmemek için k5r olraak İHiifldır. Siz kalkıhız fakir fcaikın HefeS atamadıiı bir Uiküde, dar çelirlilere biraz s«lnk aldıracak asgari geçim indirimini iki yıl sdrirsya atınız . Ve siı hatkınıl g«lir vergisini *h t»k yüksek kazançlarda hafifletiniz. Siz kalkınız, ziraî getirİer vergisini neredeyse nane rnhu jibi koktanacak hale getlriniz. Siz kalkınız arazi ve bina vergilerinin gelir vergisinden mahsubunu kabni ederek mülk sahiplerine Imtivaclar tanıyınıı Yahrım imiirlıfı!, âmsrtisnian kdUylığı, değer artıslarının verglden mnafiyeti, şu, bu .. Vesaire. B B »ineiri nzatmakti bir mâna yok. Dar gelirli vatandaş bu dnrnm kirsisınaa ne yapsın?.. Bo tntBm zaten lavallt halkımızın ahn yazısı olmnş. ömer Seyfettinin Efrnı Beyindeki gibi öyle bir mektep ki biıim mekiebi siyaset, lengin çoeufu kabahal yaptıkça yatır fahir çocılklannı döv... Cümle âleme ders olsnn. însaf edin baylar! Bn dar gelirli vatanda?ın ne kabahaı, var? N'için kalkmmanın yükünfi layıf omnzlarına yalnıı basına Tükleruin? Hele bnndan sonra da Başbakanımız kalkıp: Sosyal adalet içinde kalkınaeafıı... demlyor mn, işte on» tntolnyorBm. Çiinka tam bir Menderes usnlü kalkınmanın yolnna girmekteyiz. Ama bn seferkinin farkı plânlı olması. Bu da bir görüştür. Ve saygıra değer. Bilindiği gibi dem»krasilerde kannn içi her görüs »ayçıya değer. Ancak ortada bir gerçek var ki « da şu: Sosyal adalet prensipi içinde hızh kalkınma plânlı da ol sa Menderes poiitikası ile yürürtıez. Plânlama Dairesindeki elemanların neredeyse istifaya kadar gidecekleri kulağımıza geiiyor. tsmet Pasa, milyonerler politikasına tam bir teslimivet halindedir. Ne diyelim, inaallah biz yanılıyornz. Inşallah Plân knsa db'ndürUlmeden çıkacak. ie kaynaklar gerefl gibi harekete getiriiebilecek ve kalkınma roluna girilecek. Halk omnzlarına aldıjîı afır yükü sessiz sedasıı çekecek. Mllyonerlerirhiz Tfirkiyenin kalkınmasında kus «ib! Bafif, yeni nfnklara dojtm yol alacaklar. T«nl 199» • 1960 hikâyesi .. Sil baştan başlıyalım. TürkYunan Dostluğuna birbakış sulü olduğu için üîeıihd^ ısraılft durulacak bir ko k nuduf C " siva. nı memnuPi;. et» tır ki. iki anlamak ve bu dâi'ayl bu açı için ket ilk defa turizm rr.eselesi.ıı de berabetce ele âtmışlârdlr. Yufıade tetkik eJffiek ıcap eder. Dusmanlık kolijfdır, zor olan nıstan tufizfhini çok ın«i;ıf cttirdostluğu kuyumcM gibi ıslemektir. miş olan bir me"m)ekettir. TürkiBostlUğU Ölf çiçek |lbi bakarak ye' de bU yolda çftbalamalaf yap» yetiştirrnek. ohu sert ruzgâı!ar thaktsdır. Türk turizrnihin ihkişadan, ketrl göilerden. tahrıkierden fı hiçbir tamin YünaH menfaatl«korllmakttr Bir bu dostluğun Kıb rın# «ıd değildir. BUnu iddİ» edenrl» davâsında bırdeft blre nasıl sa ler. kendilefini küçük hesapıara rarıp solduğunu gördüğümüz ıçm kaptırnıış olanlardır. Dünyanın bu bu konuda cidden hassas bulunu bölgesine ne kadar fazlâ* turist ge yoruz. Bu sebeptea dolayı dî bu lirse Yunanistan bun j ın o £a dostluğu daha g"enış tomeüeıe da istifade Bİtceği ıçin Fürkive'rın yandırmak ıçırt Jralnız hÜK'ımet a bu imkânlftrını gelıştifmeoini e!be âamİannırl değil, mılletlerln nc hu Islef. Ankira'ya | e l t h heyeı bu ko Uğürda lilimet etmel^ri teap etti nudâki kftrıaatini nçık,a ve sarhl |ine kaniiz. Bu esertft gelişrrrefin i Bil olarak izhar etmi»*ır. lurı/rnifl de bu sebepteh dolâyı. Baiına tu I bir ba^ka ybnü daha vardır. İnsan yük |orevierin düjtüğü kanaatıni I lar btrbirlirini tanıyarak sevmesi «amımıvetle iddıa pdiyoruz. Hal ni öğrendikleri için turizm bir ba kın basıt duygularım tahnn ede rış ve yaklaşma faktörüdür. I=te rek satış imkânlarını aramak için Türkiye ve Yunanistan turızTden nefreti bir ticaret vasıtası lıalîne hem kendi afâlarında, dostluğı getirmek istiyenlerin, sulh 'lâvası halka rrtal etmenın tn kuvvetlı va na hizmet etmernekte oldUkUrırtı sıta^ı olarak istifade etmeyi düsoylemekten bu sebepıen dolayı çe şunmekte, hem de Isarşılıklı kal kınmanın zarurt bir unsuru oîarak kinmiyoruz. bu dumanstz endustfiye friorite ta Sayın Averoff'un basın toplantı«ımanın çarelermi aramaktadırlar 'tndâ bu nokta üzeri'irle ısraria Tebliğ. Kıbrı« meselesine de te durması sebepsız değildir; ve yine mas etmiştir. Hef iki memleket bu sebepten dolayıdır ki evvelki bu tebüğde Londra ve Zürich an» sene Rodos'ta başlıyan basın telaşmalarına sımsıkı bağlı olduklâmasları bu yıl içinde Bur=a'da derırıı sbvlemektedirler. Buııaa şupvam edecektir. Hemen ilâve et'eyeft voktur. Ancak. Kıbri'i bıt sü» lim ki gayeye erişmck :çin bu tekunet diyarı haline eetirtnek i;ın maslar da kâfi değildir. Gr\rx feciLondra ve Zürich atıi'.aşmnUnna lerimizin karşılıkh olarak birbürlesarılmanın kâfi olmarliKinı da s riyle dost olmalarında efkârı umulemek mecburiyetin Jcyi^. Nüfum miyeyi temsil edenlerin birbitlerigittikçe artan bu ar:a kuraknğıh ni ve memleketlerini olduğu gibi tesiri altında ekonjmik ynnrien bir tanıtmalarında büyük fayda vardır. turlu gelışememekte ve milli J.âslr Yıne garetecilerimizin mus»e ek ide Isnın taksimi içitıin tor olma^ı do alleri tâhakkuk »ttirmek msk?a» layısiyle iç geçimsiThkler daıma diyle ayni gayeleri güden dern°k artmaktadır. Bu buhran. komiınist ve toplumların •;mde birleşmeieAKEL partisıni ku 7/;''enoirrn»krinde de büyuk 'azilot herkttçe tedir. Yâni Jiğer bir i+fJe üe kabul edilmektçdir. Türk ve ftum unsurl<rln'.n 1.sında İki memleketi birbirine yaklas Kıbri'i Doğuya surıı'<]crn»K i«'.etıracak ve yine milleterarası banşı yen üçüncu bir kuVv^t, Kıbrs Hev sağlamlaştıracak buyük bfr unsur letine el koyrftak isternektedir. Her da iki memleket arasındaki eko iki hükumet bu c«rvr£tıı yskınnomik münasebetlerin paralel men dan takip etmeli ve Ak<"l e km\et faat ölçulerı içinde ele alınarak. veren sebepleri bertır;>f etmenin rekabetlerin. anlaşmılar haline ge çarelerini, Zürich Ve Londra antırılmesidir. Ortak Pazar bu bera laşmaları üzerinde tutulav.'a'î bir ber çalışmayı kolaylaştıracak bir gorüşlç bulmahdirl.tr. unsurdur. Yine iki m»rnleket arasında insan mübadel?si yapnıak da dostluk fikrini, hükujıetler.i.;n hal Türkiye ve Yühânîstâh bfthirka dojfru yaymanın en pratik u lerinin do^tluğunu fcuvvetlendirir Ekseians Averoff'un Ankara'yı ziyareti munasebetıy İe neşredilen teblığ. iki memleket arasmda ihtilâfİI konu'.ann mevcut olmadığmi i=pa ta yanyan bir vesika ftıanlvetihdedır. Bunun boyle dtduğunu. sayın Yunan Dışişlen Bakanı, tebliği tamamlıyatt basın kontitahslyEuınıvet Mudurluğu ekipleri. uiun müddettenberl ygptıkları nıü" le de teyid etmiş bulunmaktadır. türkiye ile Yuhânistan'ıh dostcadelelere rağmen Beyazıttaki kuItıarhaflelen te~miEtıy§mernektedir. luğu vatıyana yaşamaktan llerı ge8ur6dâ büluhsh kumarhaneler ba leri, ve ijri hiyetteh doğah beylik Sıhp fnuhürlenrnekte, fâkat evlei dostluklardan değıldır. Türkiye iie fin arâlânndaki bahçelefde yeni j Yunanistan kaderin kendilerine yenı «açık hava kumarhanelerı» gosterdıği yola uzun mücadele ve açılmaktadır. j tecrübe senelerinden sonra ulaşSoh olaraK Kimyager D*rvlş Pa. mışlardır. tkı memleketin arasınşâ Sokağıriöâki 30 sayılt ev ile Pâtj da harbler vârdır. Barış iamarilna rbnâ Haliİ fcarnamıhın araslhda hâs rekabetler mevcuttUr. Oîada kftlan avluda kuhıar oynahdiğıni [ ve burada kalan tıkatıfhl? arzülateiSii edefı pdlis ekipi burâSıfll! rın gerı tepmelerın, îaman zattian basmış ve 15 kuraartıyı suçüstü [ topluttılari kitfilıkh olarak rahat yakalamıştır. i siz ettiği olmustur. Malk kitleleAvlunun bir kenarında Kenan rinın, dini etkilerden kendılerıni Tuncay, Adil Kılıç. Alı Inandık, ' sıyıtamadıkları devrelere hâlâ şaHacı Akça. TalSt Ayan, Mustafa hit olmaktayız. Moyan, Mustafa Akkaya, Garbıs Eski boiuşmaların olıımsuz hâAyvazo|lü, ÎSmaıl Uçan, Esat Se7er, N'azm) Kabata>i ve Su7an Gü, tıralanmn teSai yoluyla kafaları ler adındaki tahıslar barbut atar, zorladığı gunler de olur. Fakat, larken, diğer bir tarafta da May. akıl, mantık ve ola)Iar, her iki rettin Yılmaz, Celâl Yılmaz ve Sa, tarafı, bütun maniaları aşarak. sım dık Çömlek ismindeki kumarcılar sıkı uyuşmaya ve anlaşmaya doğ26 tâbir edilen oyunu oynarken ru goturduğü de bir vakıadır. suçüstü olmuşlardır. ' Tarihin bu devrinde Vunanistan235 lira ktHHar parası müsadere , da bu dâvayı derinliğine anlarhış edilmiş. suç âleti olan zar ve kâ • olan Karamanlıs hükumetinin ışğıtlar alınmış, sanıklar hakkında ı basında bulunması ve sayın Avekovuşturma âçılmıştır. I roff'un Dışişlerini ışgal etmesi Tur klye için nasıl bir sanssa. yıne Türkıye'nin ınkılâplar ertesi duDevlet müesseseleri deniı ı rulma devrinde Atatürk'ün polıtivasıtalarını Türk tezgâh j kasını başmdan itıbaren yürütmüş lannda yaptıracaklar olan sayın tnönu'nün işbaşında ol Ahnan yeni bir kararla devlet' ması. ve bu polıtikayı Ferıdun Cemüesseseleri bütün deniz vasıtala ' mal Erkin gıbı mahir bir dıploma1 rını Denizcilik Bankası tersanele tın yürütmesi Yunanistan için öy rinde yaptıracaklardır. Bu cümle lesıne iyi bir talih eseri olmustur. den olarak ilk defa İstanbul Güm ' Turk Yunan dostluğunun etkileTük Muhafaza Müdürlüğü Camialtt ' , rı, yalntz iki memleketi sarlhaz. bu tersanesine dört vasıta ısmarla, mıstır. Ismarlanan dört vasıta İS •dostluiuh çümulü butun hürriyet ! mil süratinde olacak, yılbaşına ' cephesinın bünyesinı ilgılendırir, • kadar servise alınacaklardır. ' Balkantarın, Orta Doğunun Akdenizin ve Afrıkanın esetıliği olduGümrük Muhafaza Idaresi mo• torların teslim almmasından son1 ğü gibi, Türk Yunan mihverinin • ra karakçılığı önlemek için daha sağlam olmasına bağlıdır. Bu itibarla iki memleket arasındaki yasık kontrollar yapacaktır. kınlığı kuranlar ve buna hizmet j Diğer taraftan Hatiç tersanesinedenler, yalnız karşılıkh kendi | de yapılmakta olan yeni araba vapurunun tekne insaatı bitmek Ü7e memleketlerıne değil, aynı zamanredır. Tekne eylül basında denize da dünyanın medenıyet ve hurrıyet dâvasına da hizmet etmekteind;rilecektır. dirler. Bunu böyle görmek, böyle Cihad BABAN 3 Fuhuş yaptıran bir otel kapatıldı TEŞEKK11R 61 mcı (Karşıyaka ADANA Subemizin) açlhfi münasebetiyle izhar olunan umumî sempati tezahürlerine ve bilhassa muhterem halkımızın ve sayın müşterilerimizin kıyrnetli alâkalanna teşekkürlerimizi sunar, her türlü bankacüık hizmetlerine âmade bulunduğumuzu bu vesile ile de arzederiz. Geçenlerde cinayet islenen Tat rabya sırtlarındaki Bülbül Yuvasıl oteli, Ahlâk Zabıtası memurları taı rafından basılmı.ştır. Otelde kon| trol yapan poljsler bir odada fuhuş yapan bir çifti suçüstü yakalamışlardır. Boğa^ıfı'turistik bölfelerinde <*aliyette bulunan bu gibi yerlerin kontroluna hemen her gece devam edilecektir. Fuhuşla Mücadele Komisyonu, Bülbül Yuvası otelinin kâpatılmasına karar vermi«tir. ken N'ATO'daki mev'<ibriii tshkim etmekte olduklirım unutmamaktadırlar. Aynı zunsnda fla,,ya bârı^ına da fıizmet ettikleri için nür dunyada iti:)sna r ı yülfselmektedir. Turkiy.ie Atstink'un, Vunânistan'da Venızplos'ıın yo lundan giden siya^.'t ve devlet sdamları bu anlayıs :çı:ıde> m°rn;eketlerine çok büyÜK hizmet et)mek yolundadırlar. Bu hızmetın Averoff ve Erkin'e isabEt eden kısımlarının hçm kendi ii':tnl«ketlerin«, hem de kendilerine seref vereceğinden eminiz. Ticaret Sarayının temeli bugün atılıyor tstanbul Ticaret Odasının Eminönünde yaptıracağı ticaret Sarayının temeli yarın saat 11 30 da atılacafttır. 2t20 metre karelık arsaya ayrıca yaptirılan 28 zahire tacirine aıt yenı dukkânlar da kendilerine <cslim edilecektır Bu munasebetle yapılacak merasirade Tıcaret %e Sanayi Odalariyle Bersa ve basın mensupUrı hazır buluilacaktır. AKBANK IIMUM MÜDÜRLÜÛÜ Reklâmcılık 3393/10009 ACI BlR KAYlP Mrrhum Hacı Ahmet Pa?a ve mrrhume N«cive Sultah'ın levrU ftarra Eldem'ln babft§ı. Büyük Elçi Sayın Sadi Eldemln ka. yınbabası. Mahpeyker Ürgüb. TBrkân Mayatepeç ve Ali Enteı'lu amcaları. Ha«eno Killieıl v* Medlha Orbar'ın kardeçleri K&zım Orbar'ın kayınblrad»ri. Elektrtk ve Maktne Yüksek Mührt AZMİ TIGRÂK AKÜ PLÂK FABkİKASl Plâklarunız Sülyensiz; Saf Rurşun to^iyiedir. Fiat: Müsbet, menfi 250 kurustur. Adres: Aksaray Küçük Lânga, Pervane Dede So. No. 8 İstanbul. Tel: 21 40 35 Cumhuriyet 9987 1 Siimerbank seramik fabrikasının temeli atılıyor Siimerbank 2. seramik tabrikasınm temeli bugünlerde yarımcada atılacafctır. Fabrika 90 milyona mal olâcak, 1300 işçiye is sağlıyacaktır. 125. J. Alayı Subay Yapı Koop. Bşk. lığından : İnşaatı tamamlanmak üzere olan 93 dairenin 24 Ağustos 1962 Cuma günü Balmumcuda, noter huzurunda kur'alan çekilecektir. Ortahlarımızın elds mevcut adreslerine tebligat gönderilmiştir. Adres değişikliğinden tebligatı alamıyanlar 15 Ağustos 1962 gününe kadar telle bildireceklerdir. Arzu edenlerin kur'a günü gelmeleri ilân olunur. Cumhuriyet 100Î3 Ağustos 8 Rebiülevvel 7 c 3. V Ji u> M «" vefit ttmlştir. Cenazcsi S Afrujtof bu^ünku çar?amba günü Şisli C»miinden öğle ramaîinı mütaakıp kaldırılacak ve Yalıyaffendi haziresinde ebedl i«ti. rahat yerıne te\'di edilecektır. Çeîenk gonderilmemefi rica olunur. Aiittl llâncılık 5772 9993 MEttMET KÂMİL KİLLİGİL :s fll tmsak • c r £ 6 PARANIZ KIYMETUDIR ÇARÇUR. EDECEĞİNİ2 | ı= 00 n . 1 9 1 7 12 SO 18 22 03 E. ] 9 41[ 5.0(V 8.53 12 00 1 45 1 4 00 7 41 Ilâacılık 3S81/9996 ^umııııııııııııııiMiııııııııııııııııiMiHiıııııııııiııımıılıiııııııııııııııııılumıııımııııııınıııııııııııııııımııın^ 2CUIMHLKIYET. ın Edebî Tetrikası: 87 rüyor muydu bilmem.. Gülümsüyordu tatlı tatlı. Beyaz, küçük eli, ince bir kuş kanadı gibi alnının BVerindert gtçiyordu. KehUİ kcndine iöyleniyordu: « Sarhoş mu oldum nedir, Sylfe yorgnhnm ki!» Serra gülüyordu. « Sıkıldınız, kaçmak için baharte arıyfcrsttnuz yfen;e!> Yusuf efehdinin dvldurdağn bardağını küçük vodumlarla yarılıyordn Nermin hanım. Cihangire bakıyordn, Süzan hanıma bakıyordn. Bana bakıyordu. Tasalı tasalı mınidanıyordu : * Ne yapalım, bilmem ki ne yapalım!» tyice sarhos olmalıydı. Ama sarhoslngB bile baskaydı. Ev sahipliğini yürütüyordu pek güzel. Dimdik oturuyordu koltuğunda. Beyaz, büyük inciler göğsünün üzerinde parlıyordu. Saçları tptkten çileler gibi .boynuna doğru sallamyordu. Güzelliti de baskaydı. Bir yabancıydk aramızda. Kendi ruyasında yasıyan biri! ÖlAmüıı kapısına çoktan varmıs »lmalı\dı. Hiçbirimizin bilmediğimiz. gö'rmedifimiz bir karanlıŞın eşiğinde, uzaktan bize bakıyorflu. O bakıstan korktnğumu, du> gulartlltğımı, onu sevdiğimi. nedeıı oldnğunu bilmedeıı ona acıdığınıı hatırlıyorum. « Daha HHtalarım bile hazır değil!» diyordu Ahmet. Buz gibi pAfmaklartmt elinin arasına alıp yâvâsça slkivordu. Bir kulüpten söz edi>orlardı. Cihangir afabevsine kaliiptt iiireyelt cıvıt cıvıl kttlardan, düsür mesi kolay paçozlardan söz cdiyor, Nermin hanım : « Cicim, aman cicim!» diye, ittnlenmeve başlıyordu. Sözfi edilen kalüpde ovun o\nayıp yflz bin lira kaybeden «mabvolılnm!» diye, abdcshane aratinda ftflıysn namtı bir is adattiı ile alay ediyordu Süran hanım. Süran hammın gögsünde lümriitler parlıyordu. Egiltnis onu aînleyen Nedlme hântroın gözlerinde zümriitlerin akislerini, kötü kıskançlığın gizli ışıltılarını görüyordum. Nedime hanımın büyük bir hükîırnet adamı olan kocası, Ankarada ikiyüz bin lira kaybedip kılı kıpırdamadan arkadaslarını iskembe çorbası içmeye, Süreyya' va gütüırn bir baska is adamını anlatıverdu. « Sizin Bttüyacafıniz,» diyordu Serra, «piyasada sıkıntıdan, islerin i>i gitmediğinden, memleketin iflâsa sürüklendiğinden söz edenlere inanmamalı! Zaten söyle bir etrafınıza bakııı yeter.. Hele bizim kutüpte yok. yok vallahi! Ne sıklık ne ştüzellik görülecek sey!. Hâni Avrupaya seyahat yasak, Aİviz kıt falan filân diyorlar ya, palavra! Herkesin sırtında vizonlar, model elbiseler.. MendiIindeıı çorâbına kadar, yerll bir şey göremezsiıı orada vallahi!» « Ya siz küçük hanım!» diyordu. Nedime hinımın koca>ı, «Ya siz!..» Serranın açık gerdanını s6murüyordu bakısları, yılısık yllisık gülU\ordtt. Bana gelince, sabırla bekliverdum. Öeklerktn avuıımak içi» sarhos eluvordunı. bana böyle baknıasuı, gitsin. titsin artık! dlVordum. kendi keııdime. Ntfret ediv»rdnm ku mar hikâyelerinden. Serranın tdrpsiz kahkahalarından, Ci hangirin baUlslatılıdalı. sonra her se\i unutup gülüyordam on larla beraber! Hiçbir seye sasa mıyacak kadar sarhos olmalıydım. (Arkası var BEDAAT ÖZGİL LBED.4AT CELAL Alnıgrniç oldu Bejnoflu Oıttihüriytt 9938 CUMHURÎYET Nüshası 25 Kuruş tirkiy» Rarlel Lira Kf. Llra Kr. 40.00 80.00 22 00 44.00 Basan ve YaySn Cumhuriyct Matbaacıhk ve Gazetecılik Türk Anonira S'rketi Cagalöglu Halki?vl Sökak No. 3»41 Sahibi Serrelik * aylık İ aylık T5.8Ö Kendi dejisine göre ne yapıyorsa bulunmaz bir Zümrütanka kusunuıı pesinden köştnğu için yapıvordu. Adamını arıvordu her erkekte. Önüne gelenle düsüp kalkısına üstün bir mâna vermekten hoslanırdı. Kâzım Isık gibi bir âdarnın, Nermin hammın Cihangire olan delice tutkunluğunu sermeyisi şaşılacak bir olaydı. Serra bunun da karşılığını veriyordu : « En sonra kocalar öğrenir cicim bilmez misin sen! Hem Kâzım ağabeyim gibi kendini beğenmis bir adamın aklından geçer mi aldatıldıgı!» Coşup savunurdu ağabeysini: « Kendi kardesi. ellerinde büyümüş bir çocuk bn Cihangir!. Evlendikleri zaman kısa pantolonluydu vallahi!.. Hatırlanm pek iyi, yengem Mayere elbise almaya ikimizi elimizden tutup beraber götürmüstü. O zaman bülün küçük kızlar gibi ben de Cihangirin gUzelliğiııe tutkundum. Tavan arasınds evlilik oyunu oynar, bol bol öpüşürdük » Hayasızca anlatır, güler, gülerken durgunlaşıp, yalancı yaşlarını silerdi güzlerinin. « Bu oğlan alıstırdı yengemi o kStü şeye, bn oğlan öldürdü onu, sen bana inan Kirpiciİim..» Cihangire gelince, yüzüne gü ler, ates püskürürdü Serra'nın arkasından : k Marsık gibi kipkara bir kız! Çocnkken «püşüp. büyii>ünce yatmadığım için arkamdan konuşur!.» Sesini dnyar gibi oluyorum : « Sen o mektubu ara, 0 roektubn bnl, yengenii kimin öldürdügüttü anlâniâk istiyorsân!.» Ürperiyornm. Çıplak kollarımı sıvazlayıp büzülüyorunı yatağın içinde. Cihangirin sesinden nefret ediyorum. O sese uydn|um için mutluluğumu, sevdamı, her şeyi kaybetmedim mi zaten! Masanın ucunda otüruyordn. Tüzü bembeyaz. tnce gfizel omuzlarından dSsen, kellarını saklıyan elbisesi bembeyaz, yesil soluk gozleri bomboş. dttdaklarında her zamanki nazik, iğreti gülüş!. Garsonlar dört dünüyordu salonda. Yusuf efendi beyaz eldivenlerini takmıMı. Misafirlere içki yetiştiriyordn. Ahmet sarhoştu, omuznma yaslanıyordu. Kâzım Işık kayboluyordu sık sık ortadan. Yüztt çatkın, gözleri ateş saçıyordn. Serrâ; afabeysinin slkısmıs bir adama benzediğini, telefona değil, daha çok tuvalete gitmcsinden kusknlandıfını sBylüyordn. Kâzım Işığın boş iskemlesine bakıp gülüşenler vardı. * Aman cicim, aman cicim!» diyordn Nermin hanım. Serra' nın sakasını kaba boldnganu bakışlârı ile anlatmaya çabalıyor, önfindeki bardağı doldnrmasını işaret ediyordu Ynsuf efendiye. Aldıran yoktn ona. Açık saçık hikSyeler anlatıvordu Cihangir yüksek sesle. Ahmet gülüyordu. Ben de giilüynrdum. « Yarın gidiyorum!» diyordu, Ahmet. Bulutlanmıs, kaymıs mavi gözlerini gözlerime dikiyor, bir şey bekler gibi bakıynrdU. « Havdi bahçeye, sefe fidin, sicin zamanınız geldi çoktan!» diye, masanın ucundan sesleniyordu biri. t Fısıldıyordu kulağıma Ahmet : « Tuberosaları g5rmek ister misin sekprim?i> Nefret ediyordum ondan' Onnnla sere gitmekten, öpüsmekten nefret edivordum. Oyunu oraya kadar götüremiyeceğimi biliyordum. Baflrlp kacmak, aflamak gelivor9u içinıden. « L'yUusuzum,» diyordum, «yorgah«km!o diroHittm. Cihâh gir gülüyordu edcpsİRe. * Haydi öyleyse nişanlılarııı hazin avnlısı serefine içelim:» diye, bağınyordu. Nermin hammın yesil (röılcri bana dönüyorda. Utancimı gö 15«.00 NÂZİMfc NAÖİ Yazı işlennı fıilett lâar% töen Mesu] Btüdür Gatetemlze göndenlen yazılaı konulSun, konulmasıh iade edilmez. llânlardan mesuliyet kabu] olunnaaz. • Abohe ve Ilân içlerl lçir), zarfm Oıtüne «Abone» veya «İlân Servısu kaydının konması lâzımdır. * EU C GAZETE BASIN AHLAk YASA INA UYMAY1 TAAHHÜT ETMİŞTİR. KAYHAN SAĞLAMER * BANKAMIZDA DEĞERLENDİRİNİZ | CUMMURİYET İLÂN TARİFESİ : : Jll Esçlık (Maktul 1S0 YL. > 234 üncü sahlfeler 30 TL. (Sdntimi) 5fi ncı sahıfelet I (s.ntiml) 2» TL E Mşan. Nikâh, Evlenme, | P"gum rtnaktu) 75 İTi • Olun. Mevllt, Te?ekküT İ (5 «antıme kadar maktu) »0 TL. ; Kayıp (10 kellmeye ka S dar (maktu) 10 TL ; IIHtllMIUIIMIIIItlMIMHniHlllllrf TÜRKİYE EMLAK KREDİ BANKASI SAVAŞ REKLAM Basuı 10027/10002 TEL : 11 95 65
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle