Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
pencere I tKt 20 Ağustos 1962 Halk gerici mi ? diyor DÜŞÜNCELER Suiarın kesilmesi halkı müşkül duruma soktu HEM Bir genç kadının ifşaatı I üneyli genç kadın anlatmaya devara ediyerdn: N'ihayet aksam oldu. Ortalık kararınca malum milaıirier birer, ikiıer gelmeğe ba«ladılar. Gelenler afagı bodrum katına indiriliyorlardı. Zaten bir kısmı da gündüzden gelmislerdi. Bnnlar uzak yerlerden yellara dökülenlerdi. He^beler \e çuvallar dolusu hediyeleri ile günfln mubtelif saatlerinde kapıyı çalmışlar \e >ine mflriilerden elan tetrifat(ılar tarafından karsılanarak bodruma indirilip yerlegtirilmişlerdi Gcce de erada kalaeaklar, kadınerkck bir arada koyun kojuna yatacaklardı. Sonradan öğrendjğime göre bu hedhe faslı Efendi hazretlerinin bellibafU CfUr kaynagı idi. Köylerden, katabalardan akın eden müritler daha çok yiyecek getiriyorlar, sehlrliler ise diger ihtivacları temin ediyorlardı. Mesclâ Efendi hazretlerine bir ev yapılması, yapılan c\in döşenmesi, ev halkının giydirilmesi \csaire bu diğer ihtiyaçlar arasında idi. Yemekten sonra efimle birlikte biz de bodruma indik. Burası evin altını boydan boya kaplıyan böyük bir şaton haline getirilmisti Bir tek peneeresi dahi yoktn. Fakat alınan tedbirlerle rotubetin önttne geçilmiiti. Yalnıx içerisini dolduranların nefesleri ile havaaı hayli agırlasmiftı Bir tarafta bir rakt lofratı kurulmıis hazır bekliyordu. Onun yanına biiyiıkçe bir rad\o yerlestirilmisti. Radyonun orad» bulunuş gebcbini birai sonra ivin başla\ınca anladım Âyinle beraber rad\o da sonuna kadar açıldı, bbılece müritlerin fer>atlarının dışarıdan duyulması önlenmi« oldu. Fakat rakı sofrasına kimse el sürmedi. Sonradan öğrcndiğimc gore o ara sıra lâzım oluvormuş. Bir ihbar neticcsi polis bakkııı japınc» müritler lofra.^a oturu^or ve Efendi bazrttleri ktııun adamUrına. «MUafirlerimle bir arada otarup cglennoruz. Yoksa bu da mı \asak?, dijormuş. Bu pek basit hhlc sayeslnde zabıta, Efendi bazretlerini bugüne kadar yakalıyamamış. O akvanı bodrumda \irmi kadar nıürit toplanmıştı. Kadın, erkek hepsi >ere oturup halka olmuslar, birbirlerinin ellerini tutmuşlardı. Efendi hazretleri bu balkadan hgriç bir yerde yüksekçe bir sedir üstünde elde tesbih bağdaş kurup otarmuştu. Onun işareti ile zikir başladı. Herkes, tabii bu arada eşimle ben de, iki tarafımıza sallanarak hafif hafif mırıldanıyorduk. Birai senra radvo açıldı ve sesUr yükicldi, yükseldi, nihayet kulak tırmaUyıcı birer (eryat haline gcldi Biitün müritler, tabiî ben hariç, birer sar'a nöbetme yakalandılar. Derken içlcrinden biri ayaga fırladı. D8ğönme\e. çırpınmaya, bafinı yerlere, duvarUra vurraaya başladı. Kafatasının tas ve betona çarpmahindan çıkan tok sesi duyu\or \e (adam »imıli bejin kanam.ıaındaıı düşüp Slecek) diye endişeleniyordum. Fakat bir şey olmadı. Adant nöbetin en azıtmı; safhasında Efendi bazretlerinin önüne gitti ve ayaklarına kapandı. O da eliyle bu müridin omuzunu okfadı. Adam »âkinledi. gitti, eski \erlne çöktü Bunun üzerine bir ha»kası halkadan fırladı ve onu birer birer diğerleri takip ettiler. Herkes bir başka türlü coşuyordu. Meselâ kadınlardan çırpına çırpına anadan doğma sojunanlar vardı. Coşup ayaga fırlamak sırası bana geliııce ben de bir şevler >aptım ve sonunda Efendi hazretlerlnin ayağına kapandım. Fakat çoktan makaralan kovuvermlstim. Kcndimi tutamı>or, miitemadiyen gülüyordum. Efim bana fena sinirl«nd.i. Uereket Elendi hazretleri araya girdi. Ookunma! diye emretti, Insan denilen mahlük gülerek de ibadct edebilir. Sonra bana döııdü: Gelin hanım (bana böyle bitap ederdi) dedi, sen \ar git lltlrahat e>le! tşte böylece âyinden kovııldum v« müteakip geeelerde artık bir daha bodruma alınmadını. Alınmadırn ama Efendi bazretlerinin evinde misafir kaldığımız müddet. esimin kendisine inanılmaz bir askla bağlanmasına kâfi geldi. Bulunduğumuz sehre ve evimize dbnünce artık bir daha yataja girmez oldu. Sırtında bir battani\e, elinde tesbih, sabahlara kadar sallanıvor, döğüniiyor \t gtizlerini bir dakika kırpmıyordu. O Efendi hazretlerinj bir âhlr zaman peygamberi olarak bilir, ben ise bir maskara, düzenbaz diye tanırkm tykfî bir arada yaııyaraaıdık. Stntunda ayrıln\»yjı l«wr verdMı Ben Efendi hazretlerinin^sahtekârlığını besfetmekl* yalniiim fanıyordum. Megef bendTbn evvel karısı bnnu ant»ıfrnf*ve Efewli baıretltriniıı mdritlerinden bir yakışıklı gençle kaçmış imii ..» tşte Güneyli genç kadının anlattıkları . Biz tekkeleri, zavlyeleri kapattık, şe\hligi, dervisllği, nıüritlifi ilga ettik diye istedifimiz kadar öğüne dnralım, Güney illerini haraca kesen Efendi hazretleri ve yurdun diirt bir köşesinde mevcudiyetleri muhakkak olan benıerleri ispat ediyorlar ki bamam eski bamam, yalnı» tellâklar degişmif. Türk vatandaşlannı ba daUletlerden kaıiaracaklar, »üpbesiz ki a\dın din adamlarımızdır. Onların da 60,600 taneıinden 55,000 tanesinin ilkoknl tahsili dabi bulnnmadığını bükümet adamları söylüyorlar. Ne olacak halimizT Cevat Febmi BAŞKtT Ne ya»alıaa halkımıı gerici... Halk böyle Istiyor Halkımıı gerici elauaz. Halkımız geri olabilir, amı gerici olamaz. Geriliji, sözüm•aa okamuş idareei sınıfının »uçu. Kendisinin defil Gericiliği İse yalan ve iftira. Halkın gericilife taviz vermesi, gerieilerin elinde oyuncak haline getirilmesiatjendir. Ekmek, gerici bir teşkilâtm elindeyse ve h»lk, karşısında kudret sahibi olarak gerici bir «ınıfı bulnyorsa elbette ena ey vereeck. Ama halk geriei olamaz. Halk yol ister, bactane ister, iş ister, elektrik ister, su ister, oknl ister... Aydınlanmak, ilerlemek, refaha kavusnak itter. Halk bir Anayasaya oy vermiştir. Bu Anayasamn tartısmalarını hatırlıyanlar, bu metnleketin kürsülerinde söz sahibi olanların, bu Anayasayı hazırlıyanlara kenVınistlik suçnnu b«Iaştır. raaya ealıstıklarım 4a hatırlıyaeaklardır. Çok defil, dah» bir buçuk yıl önce : Sosyal devlet, sesyal adalct . deyınce en aydın en bilgili gcçincn, Avrnpads okamuş yasraış klfilerin bile tüyleri ttrperiyordu. Türkiyede sosyal adalet »yle mi? Türklyede sosyal devlet ne demek? Halk, iste bn Anayasaya oy vermiştir. Bugün bile sosyal adalet kavramını hazmedememiş oknmoş, yacHJş taksil terbiye gk'rrnüş kişilere raslıyeruz. tşte aydınları bn blçüler içinde bulunan bir ülkede, Anayasa halkın oyBna sunulnmş ı t halk bu Anayasayı kabal ctmiştir. B« Anayasada ne yok? Halk mntaassıptır diyenler için, lâyiklik hiikmü var. Halk devrimden hoşlanmaz diyenler için, Î7 Mayısçı hükiiraIer \ar. Halk dıişiik iktidarı tutar diyenler için, diisijk iktid»n ınçlıyan hükümler var. Halk sosvaliıt fikirlcrden botlanmaı diyenler için, aocyal adalet ve sos\al gınenlik getirici bükumler \ar. Halk ağaları tutar diyenler için, htçbir aileye vc tttmreye ımtiyaz tanımıyan hükümler var. Halk plândan hoşlanmaz diyenler için, plânlamayı getiren bükümler var. Halk devletçiliği tutraaz diyenler için, devletçllitin tatbikatuu saglıyan hükümler var. Halk orman kaatillerini tntar diyenler için, erman •uçlanmn affedilmiyeceğine dair hükümler var. Halk kalkınmaya katıimac diyenler Içln, halkın kalkınmaya katılmaunı saglıyaeak hükümler var. Işte bir narauslu idarenin hanrladıgı kanun ., ve halkın eevabı. Deaek ki türlü dalavere ile ey teplayıp karfimua çıkan . Ve : Halk şöyle istiyor, halk böyle iıtiyor . diyenler birtakım profeıy»nel bezirgânlardır. Halk .Anayaıaya «y vermlştlr. Biz bu Anayasayı bütfin lâfziyle ve ruhiyle tatbik edebilsek caten mesele kalmaz. Aslında bugtinkü ve dünkü politfkacılar, de\rim idarMİnin halkla elele vererek kendilerine kabul ettirdlğl bu Auyasanın ruhuna aykırı bir yoln gereekleştirmek için bin derefen sa getirmektedirler. Halk gerici degildir. Ama bir memlekette «0 bin din adsmından S5 bini «kuraa yazma bilmezse ve halk yönetimi ba adamlarla elbirliği etmis ağa teşkilitının elinde kalırsa Işte o memlekette idare gerieidir. Her köyde bir ağa ve bir okumamış yazmamıs imam. Bu eehaletin ipleri kasabanın ve sehrin kodamanlannda. Seçim günu yaklaştı mı bin tfirlti madrabazlık ayrıca politika esnafında . Ve bn siyasi ve iktisadi teşkilât, balktan oy keparmak için nilyarlarca lirayı su gibi harcamıştır simdiye kadar... Halk ekmegini elinde tntanlara çareıiz oy vermiştir. Ama sonra da : Halk geriei . Halk böyle istiyor... Haydi efendim. Toplum ve Sanat Yazan: «Sanatsız kalan bir mil letin h»\at damarlarmdan biri koprauş demektir.» ATATÜBK Dr. İsmet Ciritli r •«' ^•«»^•«F ^•f ^ f f r ^««* •^•r ^•«ç' ^««' ^ ı r KIRALIK ^«f ^ v ^B• ^ ^ ^"" r ~^r ^ ^ ^»" ^ ^ ^^ Yazılı her şöz, insanm ve toplumun «Inanmam sen bızden değilsın. Duş butun ortamlannda yankılar uyan manlarımızdansın. Çerkeasın sen,.. dırmazsa hiç bir anlami yoktur. Yedi buçuk mıllet jçinde tek adaBır çağın edebiyatı. edebiyatm ıçi ma benzer mıllet biz. ötekintn ke» ne sığdırdığı çağın kendisıdir. kafgsını. Bızler en saf, en temız kan, en ırkı butun milletiz,,. Bi II I ıımkıler yukselecek her geylere el Şehrımiz su şebekesinın onanîşte, .Genç Oyuncular» tarafın atacak, herkeslert doğrayacak.Batının bulduğu çağdaşça özgür mı ile Ufillı olarak dun İstanbul üsüneeyi, çağını yaşamak kaygu dan vücude getirılen ve yeni yacıhet; ile Anadolu yakatındaki ba sunu âdeta bir doktrın halıne gc (>ınlanan «Vatandaş O>unu» adlı Kafasının olçusü bizimkıne uvraı. Z! semtlere su verilmeraesi yüzun tırmış olan ve bu bakımdan cDar 1 orta oyunu şeklındeki tıyatro ese yani asacak, kesecek bızımkıler den htlkımız müfkul durum» düç kafalarına, budalaca mantıklarına ı rınde, yukarıda ozetlemeye çalış tek kalacak." Bunun gıbi aynı eserde başarı ile muştür. | asırı derecede guvenlp dunyanın tığımız eıa»ları ve «Sanat benim karıkaturize edılen Nıhılıst ruhlu ! ve toplumların selâmetim yalnız jçın tek başına tadı çıkarılan bır yıkıcı Anarşist üpınin duşunc#lerı Dun şehrımızın Fatıh, Beyazıt, Emmonu Fensr sçnjtlerı ile Ana kendilerinin basa geçmesıne ve baş şey dejildir Sanat b«nce, en bıl de gayet karakteristik: •Benim dolu yakaıındakı Acıbadem ve Ko kalarının boyun eğmeıine bağlı gö yük sayıda ınsanı. ortık acılar ve meslegim meılektizlik. tşim i?«izşuyolu cıhetlerıne ıkşama kadar ren« çağımız Asırı Sağ ve Aşırı Sol sevinçlerle coşturacak görüntüleri, lik Hiç bir «eye inanmam Kendisu verılmemıştır. Bılhassa pazar ıdeolojilenn ve taraftarların hü biçımleri bulmaktır» diyen Albert me de ınanmam. Kafayı çekmeden gunü sulann kesilmış olması v« cumlarına uğrayan J. P Sartre'ın Camusnün duşuncesme uyan va ya^ıyamam, konusamam, dolaşadeyımiyle; Yazar, cağının adamımam... Yıkacaksın, ezeceksin, mahtandaşların umumi çeşmeler onün I dır .. Yazar toplumun dı^ma çıka sıflar gormek mumktindür. Esasen «orta oyunuı dedığimız vedeeeksin.. Ne i« derdi var, ne pade uzun kuyruklar meydana getır maz, o halde çağına İMce larılsm; tıyatro nevının ozelhklerınden b> ra derdi. Ne hastalık korkusu. ne mesıne yol açmıştır. tek çıkar vol budur O çağın, çağı rı de; var olduğu andakı olayları, olum korkusu. ne polıs ne jandaronun malıdır. tlgılilerm ı(»desıne göre I.E.T.T. tıplerı. kısilerı ele alması, bunlara ma, ne kanun ne hâkım. tstedıgın tnuhavvivle merkezindeki revizYıne avnı du^unure gore; «Bı? takılması. tas atması ve bu tıp ve haltı yapacaksın. Milletın sinirlerı c yon, bazı bolgelere su verılme zamanımırd» hiç bir şey kaçırmak olayları biraz karılcaturle tırmesı tel tel gerilecek, evlere tas atın ve mubalâgaUndırması değıl mı1 camlannı kıracajjız, otomobillerın mesıne sebep olmuştur. istemiyoruz. Belkı daha guzel zamanlar vardır, ama bızımkı budur: dır' lâstiklerıni patlatacağız .. Sonra bızım yaşıyacak olduğumuz ha>at' Sehırlılerın bir taşlaması olan mıllette ne huzur kalacak, ne nese. Çay bardajı yere düşünce bu savaşın, belki bu devrimin or | • Vatandat Oyunu» toplumumuzun Mllıefi ikıye, uçe ayıraca|ız, birtasındaki bir hayattır. Yazar ne >a | onemli aksaklık ve eksıkliklerini birine dusman edeçeğiz.» kavga ettiler Hakıkaten bir duşunurun de deöncekı gun şehrımızın muhtelif parsa yapsın, ne kadar kenara çe ıyansıtmakta, otobustekı kalabalıksemtlerinde 4 yaralama oUyı vu kilirse çekjlsin kavgaya karışma ( tan, yolların bozukluğundan, ça diği gibi; «Soylu yazarlık sanatı ku bulmuş ve 4 kişi muhtelif yer ya, damgalanrr.aya, lekelenmeve murdın, iş gordürmek için gittıği korunması güç olan şu iki ödeve mahkumdur . Bız çağdaşlarımız memurdan, hastahane kapılarında baglı kalacaktır; bile bile \alan lerinden yaralanmıştır. ıçın yazıyoruz: zamanımıza, dun sıra beklemekten şikâyeti ve ıstı sövlememek ve insanın Insanı ezSaat 20.30 sıralarında tçerenTtöy yamıza geleceğin gözleriyle bak rabı olan kişileri ve çeşitli «apık mesine karşı koymak..» s Cami sokaktaki bir kahvehanede mak istemiyoruz. Kendimizi. kendi ve yıkıcı dusunce duzenlerine kaîşte «Vatandaş Oyunu. bir tarafçay bardağını yere düşüren Hakkı ölümlü gözlerimızle gdrmek isti pılmış Façist ve Anarşist ruhlu za tan çağımızın toplumu ile ilgiH Apaydın ile' kahveci Mehmet Er yoruz.» gerçekleri üzerine cesaretle eğildtvallılan onumuze sermektedir. dınç arasında çıkan münakaşa sogi, djğer taraftan ise bugünun hem Edebiyatı sadece sorumsuzluga Oyunda yer alan gerici ve ırkçı etken. hem aktor olan insanını sahnunda Hakkı, kahveci Mehmedi indınrsenız durduğu yerde kurur. bir tıpin şu duşuncelerine bakın: nede gosterd'ği için kanaatımizee bıçakla sol böğründen ağır suretçağımızın ve toplumumuzun bute yaralamıştır. Yaralı koma hagıinkü tipleıinl aksettiren bir tilınde Haydarpaş» Numune HastaTürkiyede Satış yatro oyunudur. I hanesine kaldınlmıştır. rekorunu k ı r a n öte yandan saat 23 sıralarında (1) Genç oyuncular. Vatgndaş OTaşlıtarla Bağ sokak 76 numarah yunu, hlem Yayınları. evde oturan Hüıeyin Ödemis, aynt evde misafireten oturan Azmi Şoförler müşterilcrjndcn Büyukbası, alacatc meselesinden pikap zammı istiyorlar çıkan münakaşa sonunda bıçakla ağır surette yaralamıştır. I Pıkaplı taksilerin bazı açıkgöz soforlerı son zamanlarda müşteriTerkedilen l.S yaşıııdaki lerinden, çaldıkları pikaplar için çocuğun annesi aramyor munzam ücret talep etmeğe basönceki gün saat 12.30 sıralarınIamışlardır. Açıkgoz şoförler arada, Zeynepkâmil Hastahanesı Çobalanna binen müşterilerine plâk cuk Pavyonu bekleme salonu öçalmakta ve sonra da taksi ucretı nünde henüz huviyeti tesbıt edüedısınd» munzam plik üereti istemiyen bir kadın tarafından terkemektndirler. Halkın bu soforlerdilen 1,5 yaşlarında bir erkek çoden şikâyetlerıni gdzönunde tutan cuğu bulunmuştur, tstanbul Trafık Şubesi. plâk zammı ıstıyen şoforlerl» roueadeleye Gayri meşru olduğu tahmin egiriftiği gibi Vılâvqt Trafilc Kodılen küçük yavruya Kâmil Domisyonuna da başvurarak taksiler ' lan ısmi vevrilmi?tir. Ayrıca yade pıkapın yasak edılmetini itta . pılan muayene sonucunda çocuğun miştir. hasta olduğu anlasıldığından teda. vj maksadiyle Zeynepkâmil Hastahanesınin çocuk kliniğine yatırılnjıştır. Çocuğu terkeden annenin TEŞEKKÜR fesbit edflmesi ile ilgili tahkikata ^Jzlert derln acılara gark başlanmıçtır. KAÇMAZ ÇORAPURINDAN SONRA ŞİMDİ OE Sirkeci, Hamidiye caddeginde DOĞUBANK İŞ HANINDA telefoalu kaloriferli, parkeli ve asansörlü bürolar kiralıktır. Yüzerken başı kayaya çarptı önceki gün saat 11 sıralarında Kartal civarmda denize giren 11 yaımdakı bir çocuk başını ka\alara çarparak ağır surette yaralan rfliltır. Kartaltepsdekı «vlerinin önünden denize gıren Erol Neşe, yuzerken denizde bulunan kayalara çarpmııtır. Ağır »urette batından varalanan Erol, Haydarpaşa Nümu ne Hastahanesıne yatınlmıştır. Htiracaat: DİKİŞSİZHERİV KAÇMAZ Kadın çorapları PEK YAKINDA Türkiyede e^erek aranıızd»n ebedlyen »yrılan çok kıymetil varlıgımıı Değubank U Hanı, Doğu İş Tıcaret ve Sanayl T.A.Ş. No. 408 Telefon: 2a 57 75 (Basın 14093/10574) ÇayUr küf kokuyor PARİS LE CENTRE D ETUDES ET DE REALISATIONS URBAINES Bureau d'Erudes Teehnlques dX'rbanJsm« (21. Bue Cambon Paris ler) Şekır ımarcılığı Meaken üniteleri Fabrikalar Laboratuarlar alanında ihtisas sahibidır. İşlerini Geliştirme İsteği Duyduğundan Her türlü Etüd veya Koordinaıyon işlerini yapmağa; Önemli programların tahakkuku için, FRANSA'da ve Türkiyede işbirliği hususunda her türlü teklifi incelemeğe âmadedir. G m l Müdiirümüz 1» ilâ 22 8.1962 (arlhleri arasında İstanbula uğrıyacaktırJ. C. DESTIEVAJS Hilton Otcli İSTANBUL adresine yazılı olarak müracaat edilmesi mercudur. (Basın 13515/10571) Tekelın çay fabrikaUrınd» imal îdilen çaylar, yeteri kadar kuruulmadan yaş yas piyasaya surülüğü için son lamanlarda kuf kok mağg bajlamıştır. Fabrikalar her geçen gun istihlâkj artan çay taebini kartüıyabilmelc ve piyasaa buhran yaralmamak için çayarı gerektıği kadar kurumadan pi asaya sürrnektedır. Fakat küf ko:an çaylar daimi surette halkın ıkâvetlerine yol açmaktadır. İLK PİYASAYA ARZEDİLECEKTİR. Agustos 20 Rebiiilevvel 19 cenaze meratımtne bizzat ıştlrak elmck. çelenk gondermek. mfktup, telgraf, telcfonla buvük aeımızı p»vla«m»k lutiunda hulunan Sa.vın lzmit Vall ve •rledlye Reisıne, İS incl Kol. ordu Kumandan ve Karargâhıııa. Ordu Kumandanına, Ordu tstihkâm Kumandanlığına. Kâğıt Fabrtkalan Genel MüdürUnc. 2 nci Piyade Tümenl. 2 ncl Zırhlı Tugay mensuplarına. tstihkâm Okulu ve Piyade OWu!u Kumandanlarına ve h»stalıgı müddetlnce en >»kın alâkalarını «ırgemiyen tımıt AtWer! Haılahaneaı Dnktoru Ce. mal Akbtı ve eiğer doktorları ve perıoneltne, p»of. Dr. Sabahattln Kerımoğlu ve Dr. Saım BoftaDcıoglu'na. azız arkadaşlanna. doet ve akrabalanmızü. sutunlarındi >cr vermek suretlyle ruhür.u çad cden kıymetü tzmlt gazçt^lcrıne en dertn teşekkur ve minnet duygulanmızı »rzederiı. Dclterman ve Tonguç allesi Cumhunyet 10580 tstihkâm Yarbşyı HÜSEYİN Deliorman'ın f Doğubank iş Hanı İdare Amirliğinden Doğubank İf Haruna telefon santralı tesis edılmekte olduğundan İş Hanında bulunan buro sahiplerinm telefon ihtiyaçlarını 31,8.1962 gününe kadar İdareye bildirmeleri rica olunurMürgcaat: Doğubank İş Hanı 408 ^ (Basın 14100/10573) V. ] 6 12 13 17 17 05 20 01.21 41 10 091 5 141 9 08 12 00 4 19 CÜMHÜRIYET tİâncılık 3980 10381 1 40 «16 Nüshası 25 Kuruş Senehk 4 aylık I aylık Turkly» Rarlcl Lira Kr. Lira Kr. = «CUMHURİYET» in EDEBÎ TEFRİKASI: tatlıea canıma kom^ular. Bn yıl •iıi pamuga geç götürmem. Bn seferlik bagıslayın beni» diyorVAZAHi du ki, kendine feldi. Ne olu>or da? KaUbalıkUn alaylı, kahkabalarla karısık sözler geliyor, her biri Keca Halil'in göğsüne hançer gibi saplanıvordu. «Senl çig çif » •Clt çig yiyecek kövlıi.» diyecektim ki...» dedi, ladılar. Fatraa: ışık nereden geliyor?» «Koea Halil, Koea Halil.» sustu. «Kapıyı ae Haeı,» dedi. «Pencereden baba.» «Meryemce de geldi, Meryem«Ne diycoektin baba?» Koea Halil ambardan bağır ce de...» «Var kapaat!.» .Hani . » Kapı açıktı. Haeı kapıyı ka dı. «Kurtar sakalını elinden, Ha Haeı: pattı, gerl açtı. «Açma açma, knrban olam Ha lil Emmi.» «Ooof, sen de! Söyle, ne di>e«Sağol ama, sümüklü Haeı, eı. Ogol degil miain canım?» «Çık dışarı, Halil Emmi.» cektin?» Hoca Halili kandırma. Varıp Bak babanı öldürecekler. AçÇocuklar işi daha da azıttıKoca Halil yatagından söyle da kapatıp açtığin kapıvı bir ma Haeı. O avradın olaeak olar. Sözleri türkttleştirdiler. bir dikeldi. sakalını tutamladı: iyice kapat.» Sonra delicesine, ro.pu getirdi başıma bu işi, aç«Halil Emmi, alıl Emmi «Sümüklü Haeı, sümüklü Ha avaıı çıktığı kadar bagırdı: «Ge ma. Baban aana kurban Haeı, Çukurovaya piden mi » cı, adam mı eldun da bana çemliyorlaaaar!... Sen imdat eyle açma. Kul olam sana, açma. Bu Hep bir agızdan sciylüyorlarkiriyorsnn? Daha sen dünku Koea Muhammet. Tatlı canım yıl Çnkurovaya inersem, sana dı. çeeuksnn, düdüğüm. Hani diye san emanet koca Allahım. Beni be« adam kadar pamak topla«Halil Emmııi, cektim ki, bir hal mi var başı sefaatindrn esirgeme, çölün çirım. Hiç eigara da içmem. AçKuyruğu tellni ..» nızda?» çeji. Tüm günahlarımı bafışla. ma Haeı.» «Y»k baba, ne hal olsun? NeBir zaman sonra hiç bir söyBen sana demedim mi?» Ben sa Haeı kapıya gitti. den olsun? Tüm köyiin başındaledikleri anla«ılmaı oldu. Öyna demedim mi derken, seti se«Ne istiyorsun Fatma, neden ki hal bizim de başımızda.» lesine coskun bir gülme^e kapvinç içindeydi. «Ben sana, ben açayım kapıyı? Bu kalabalık «Hani diyecektim ki ..» tırmıslardı ki kendileriııi, dur sana demedim mi, bn köylü be ne?» «Vallahi ne dediğini anlamıdurak bilmiyorlardı. ni parça parça eder. Kapat kayorum baba.» Fatma usulca. Gömleksizofln: Knca Halil için için gülerek : pıyı. Kapat. Sürmele kapıyı. Ar «Aç hele aç sen» dedi. «**dama iyilik etmeğe mi, yok kaıına tasları yıj. Daymnyor «Hacım, yavmm,» dedi, bir Koea Halil ambardan fırladı: sa onu taşkalaya almafa mı gel musun ayak leslerini? Belki bin süre dnrdn. «Hani dedim ki...» «Açma oğul,» j*di, ama o ıa dik? Susun bakalım.» diye öfBir süre daha durdu. Sonra bir kişi geliyor. Duymuyor nmıun? mana kadar H«cı ıvapıyı acmıy keyle bağırdı. Gömleksızoflu den söyledi: «Hani bugün ge Çoluk çocuk, genç yaılı, stıyla tı. Koca Halil kocaman bir ka çok ciddiydi. Herkes sustu. linlen dövüşmediniz de, başınız itiyle tüm köylü beni parçalalabalığın karşısında, bol ışığın Gömleksizoğlu aŞır atır içerida büyük bir hal mi var dedim, maga geliyor. Geliyorlar ba . ortasında bir an kalakaldı. Bir ve girdi, ambara ellerini da?ameraklandım.» Yetiş, yetiş imdadıma koea Mu kaç kere gözlerini kirpiştirdi, dı. Haeı güldü: hammet! Boz atlı hızır baba, sonra toparlanıp, hoop diye am«Yok baba,» dedi. «Fırsat bn«Halil Ağa,» dedi, «hiç korko yetişmezse cen yetiş.» Birden barın içine atladı, yataga girdi, lamadık. Daha gün dofmadan ma Senin korkun bosuııa. Köysesi kesildi. Torganı basına çek yorganı basına çekti, bir topak çekmiş de gitmis.» lü seni öldürmez. Seni se\er. ti. «Oouuuvvvv!» yapıyordu oldu. Birden Koc» Halil bir çığlık Sen köylü hakkında çok janlış beynna. attı: Arkasından koskocaman bir düşünüyorsun. Bu kö}lıj hep Derken Haeı tesler, çığlıklar, «Kapı, kapı! Kapıyı kapat^ kalabalığın köyü çınlatan kah sipahi soyudur. Çık oradan. Sen gâlmeler dnydu. Eve dogm bir Haeı mahsastan: kahası ksptu. K»c« Halil buna çıkmazsan, ben çelir seni dı»a«Kapı kapalı baba,» dedi. kalabalıfın geldifi belliydi. bir iyiee şasırdı. rıya köylünün ıçine çıkannm. «Tok, y«)k. Iıtk gelİTnr. O Aı tonra kapıyı vnrmafa baş «Etmeytn, etmerin, kıvmayın Çık, Halil Ağam.* """I »"'»»»»•»»••••»»••«»"••"""«•••••U»I..IIUUI...........I......,,M,,,., , 9 Gök bakır YASAR KEMAL] Söyledi, iövledi, Koca Halil çıkmadı. En sonnnda Gömleksiz oğlu ambarın içine atladı, Koca Halilin iistünü açtı. Koca Halil büzülmüs büzülmüs hir topacık kalmıştı. Gömleksizoğlu bu bir topacık adamı kucağına aldı. Koca Halil kucağında çırpını>ordu. Getirdi, dısarıya karın üstüne koydu. Koca Halil bir süre orada, karın üstünde hiç kıpırdamadan kaldı. Sonra kuskulu, ölçülü nsul aınl kıpırdamağa basladı. önee sağ elini kara dayadı, azıcık doğruldu Sonra sol elini dajadı, bir kaç kere sagına soluna bakıpdı, son m avağa kalktı. Bir süre ayakta, kalabalıfm üstünde gözlerini kirpiştirerek dolaştırdı. Da ha, kalabalıktan bir hareket, hiç olmazsa dö\melerini bekli>ordu. Hiç bir »ey yapmıyaciklarını artık iyice biliyordu ama, gene de bekliyerdn. Bir umut . Koca Halil k.labalığın ortasında böyle beklerken, Gömlek sizoğlu geldi koluna girdi. «Bak Halil Ala Emmi, itte eördün. Köylü tam burada, tek mil (.oluk çocuk burada. Gözünle gördün, sana bir «ey yapmadılar. Ve de ben sag iken «ana hiç kimse bir fiske vuramaz. Ve de bir söz diyemez. Gözün üstünde de kasın var diyemez.^ Oşlunu çağırdı. «Oğlam Ahmet, gel de Halil dedeyin elini öp.» Çocuk koşarak geldi, tuttu Koca Halilin elini öptü. «Gel Haeı, sen de öp bakajın elini.» Haeı da öptü. (Arkan ......III1IIII1I1UIIII1IJII1II1IIIIIIIII# 75 00 150 00 40 00 80 00 12 00 44.00 Baıan ve Yayan Cumhunyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim S'rketi Cağaloglu Balkevl Sokak No. 3941 Sahibi Kiralık veya Saiılık Sarmçlı Vagonlar 77 adet sarnıçlı vagon satılacak veya uzun vade ile kıra'.a verıleeektır. Sarnıçlı vagonlar 50 M3 26,5 M3 24 M3 hacmindedırler. Alâkadar olanların yazı ile, posta kutusu 281 Beyoglu • İstanbul adresme muracaatları rıca olunur. Reklâmcüık 3526 10562 NAZİME NADİ Yaaı iflerini fıilen idare edeg MMUI MüdUr VECDİ KIZILDEMİR Gasetemt** fonderılen yaıılaı konuleun, kpnulmasm |ade pdilınes, tlinlardan mesuliyet kabul olunmaz. Abone v« llâp i|lert İçin, »arfın U»tünt tAbone» veya «Ö4n ServisU kaydının kanmaıı Itgımdir. BU GAZETE BASIN AHLAK VASA?INA UYMAY1 TAAHHÜT ETMtSTtB. * Makine Yüksek Mühendisi Alınacaktır Ankarada büyük bir şirkette istihdam edılmek üzere askcrliğini yapmış, iyi infilizce bilir ve en az üç senelik tecrübesı bulunan bir Makine Yüksek Mühendisi alınacaktır. Ücret tatminkârdır. İgteklilerin, Posta kutusu: 246 Yenişehir Ankara adresine müracaatlan rica olunur. f Basın 33755 A. 8709 10589 > \ Sayın Dok'to'rlara : IEKIENMEKTE V£ ÇOKTANBERİ TERRAMY ECZANEIERDE SATIŞA {VİTAMİNLİ OXYTETRACYCÜNE KAPSULHRI) AR2EDİLMİŞTIR ci ARANMAKTA OIAN N S F mg Pcrakend« Satış Fıatı 1 6 ;^250 rL v • PFİZER İLÂÇLARI A Ş Ort.k Reklâmcüık 3518/10563