Katalog

pencere I Vatandaşlık oyunu Gcçen halta pazar günü bn kösede eğlendirici ve dlnlendirici bir oyun oynamıştık. Adı «Kendimizi tamyalım» idi. Bu pazar bir başka ojun oynıyacağız. Bü seferkinih adı : Vatandaşlık Oyunu. Siz buna yurttaşlık oyunu da diyebitırsiniz. Esası şu : Vaşadığınız meraleketi tanıyor musunuz? Yoksa içiride yafadığınız ülkeden habersiz misiniz? Bazı kisiler vardır çok gezmişlerdir. Ömürteri Anadoİuyu dolaşmakla geçmistir. Bunlar : Biı bu memleketi karış karış biliri*... diye durmadan övünürler. • ' Vatandaşlık oyttnunu bıiBassa bunlarla o\na\ınız. Bakallm bü memleketi gerçekten tâdıydflar mı? ÇUtlkü bo memleketı bilmek Adananın Saat Kulesini, lzmirin Kordoııunu, Musuıı o\asını, Sililkenin köprüsünü, Antalyanın psrhıııı bilmek demek değildir. Dağlar, o\alar, gökler, nehirler, dereier, Kızılirmak, Yeşilırmak, Erehaş, Çukllrova, A|rı, fclgana Hepsi gUzel... Ama Bu sabnede bilij ot müsunuz hatlgi piyes tettısil ediliyor? Vâtandaşlik oyunu tlpkı «Bilen Katanıyor» glbi birtaklltl »orulardan ibaret. Her yerde oynanabılir. Meselâ soracaksımz : Türkiyenın nüfusu ne kadar? Tam olarak karşılık \erftıek zorunda değildir karşınızdaki. 30 milyon divtbilir. Stt tüılvsh dlyebiiir, istatistik rakamlttrına pek güven olıfladıgf Için gerçeklerı bozrnıyacak kadar yuvarlak rakattı •tnlemek daba lyidir. Şimdi başlıyoruz : I Türki\ede okulu olmıyan köylerin miktarı nedir? Cevap: 15.500 İ Türkıytde elektrik ısığından nıahrum yaşıyan vatandas saytsı nedir? Cevap : 22.000.000 3 Blr bastahe yatağtna düşen vatandas sayısl hedir? Cevap : 5.İ0O 4 Btttiin liirkiyede kaç şehirde kanalizasyon vardır? Cevap : 3 şebirde. 5 Köylünün ytllık kazancı kaç liradırV Cevap : 95« lira. « 55.000 köyün kaç lanesinde elektrik vardır? Cevap : 100 tanesinde. Şimdi buraya kadar sornlar pek dnerdli değildir. Çünkü Türkiyenin aç, fakir, geri bir ülke olduğü gerçeği çok şükür 27 Mayıstan sonra kabttl edilebildi. Ondan önce bu çeşit iddiaIar cvatanseverlikle kabili telif» gdrülmüyordu. Yani vatanseverlik ölçümüz Shaw'un tarifine tıpa tıp uyuyordu : « Vatanseverlik, içinde dofduğumuı ülkenin diger bUtün ülkelerden Ustün oldnğunu sanmaktır...» demiş Bemard Shaw. Bo taassup şimdi kısmen kırılmıştır. Ancak bu kadarı yetmiyor. Türkiyenin gerilifi içinde bir ikinei korkunç gerilifi daba var ki, vatandaşlık oyununu oynadıkça cıkacak. Devam edellm : 7 Gtlir vergisinin yülde 60 ını kim öderî Cevap: Maaş ve ücretliler... yanl emekçiltr. * Peki bunların milli gelirden aldıkları pay nedir? Cevap : lüzde 20 Hımmmm .. Işte Türkiyeyi gerçek çehreıiyle limdi tanıraa|a başladık. Kimdir efendiler, bu memlekette çalışmasına karşılık öniine yüıde 20 pay atılan, ama verflnin yüzde 60 ı sırtlarina yüklenen kimseler? Öfretmenler, meraarlar, aakerler, emekçiler... Devam edelim mi? 9 larım gelirinin yüzde 52 cini, tarım kesimirlde yaaıyanlardan yüıde kaçı illf? Cevap : Yüzde 10 u. II Geriye kalan yüzde 90 ı neyi paylaşır? Cevap : îâbii geriye kalan yüzde 48 i. II Peki, Türkiye tiraatini haraca bağlamış bn yüzde 1» ne vertJ vefirler? Cevap : Hemen hemen hiç vergi vermezler. Bunlar devlet bütçesine gelir sağlamazlar, ama siyasi partilere seçimlerde oy saglarlar. Bu vatandaşlık oyunu'nn istediğiniz kadar atatıp oynıyabi lirsiniz. Aneak bu luretle içinde yaşadı|ınız memleketin ne «Iduğnnn görebilmek mümkündür. Dağlar dereier güzeldir, gökler bulatlar güzeldir, nehirler ırmaklar güzeldir Ama bin vataif daşıı diye gögsümüzü gere gere dağları, dereleri, bulutları, ormanları geyrederken elin oflu cümle vatanı tekeline almış, Vatandaşlık oyunuou oynayınız. Ne kadar çok oynarsanız o kadar faydalı olur. Bu oyuna soru hazırlamak için kafanıu biraz yorduğunuz zaman «görülmemiş» manzaralar karsısında şaşıracaksınız. Meselâ bakınız lon bir sual daba : 12 195060 arasında gayrisâfi millî hasıla artmıştır. Bu artıga gflre memurların, Sgretmenlerin, askerlerln, bir kellme ile emekçilerin dnrumunda ne gibi bir değişîklik olmuştur? Cevap : KStüye giden bir degişiklik olmuştnr. Çünkn hıemurlann, askerlerta, Bgretmenleriâ, emekçilerin millî Hasılaâaki paylan ortalama yüıde 10 daba düşmüştür. ÎKT CUMHURIYET 12 A&usto» 1962 iMi^iııııııııııımıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııEıııı I DÜŞÜNCELE Ferit Melenın vergi yüküAün tâyeni gelir vergisı yıni, iktisadi reprojesine dair yap jimin özellikleri tığı açıklama, şidil« • birinCi dei>«detli tepkiler ucede aiâkalıdır. yandırmıştır. MaEvvetkl geee ve ak?ara üç kifi lıye Bakanı. plâncılann görüşleri, tazyikını hafifleterek varidatın özel teşebbüse genis faaliyet imdenizde boğulmuştur. ne aykırı hareket etmekle ve de arttırılması kabil olacagıfiı söyle kânlan tanımış karma ekonomiI Cağaloğlu Arifpaşa sokak 4 nu mode prensıplere bağlanmakla â mekle, Ferit Melenın aftik derfl& lerde, gelir ve kurumlar vergileri mnrada oturan 25 yaşmdaki Saki deta suçland:rılmı?tıf. { de olmu» bir ptensipe sapiandıgı nih ağırlasUrılması, yehl sanayi Contay, gec« saat 0.30 A* Akbıyık Kanaatitnce, cereyatı eden mü ileri «üfülmektedir. Hskikatte, şirketleH kurulmasını güçleştiregahilihde denize girmıştir. Karan nakasa, son derece alâka çekicidir. eshur «l'lthpöt tttC limpftt:, söıü cek te^irlpr doğurmaktadır. Millefc m lıkt« bulılndtıtu yeri tesbit edemi Iktisat sıyasetinın âhenksizlik ve 1899 ve 1913 yıllifı arasında Fran l«rarası Para Fonu «ziıtftnlatındaH yen Saki derıne gidtrek boğul metodsuzluğuhu bir defa daha or <: da Başbakanlık ve Maliye Ba ba/ıiarı, geri kalmış ekonornilerde a mustur. taya koyacak bir olayla kar;ıla;tl kanlığı mevkilerinı birkaç def« kazanç v* sermay#nin sınaî yatı» Gene evvelki aksam Huseyih pıfnıta şuphe yofctur. Hâdise, bir i^gal eden Jo»«t*b CaillHHt ya slt iıfhlara sırt çevirmek v* gayfl Turfut, Akbiyık sahilinde denize kaç cepheden oldukça derin mâna tır. Caillaux. Fran^ada gelir ver menkul spekülâsyonuna kaymak gırttıiş, fakat yuzme bümedi|inden lar taşımaktadır. | gisını ilk defa koyan ve tatbik e ıstidadında olduğunu dusünmektefatla sU yutmuştuf. Etraft«n ye» îlk dikkati çeken nokta, koalis den adamdır. Bu itibarla, Ferit dirler. Eğer iktisadi rejim karısık tışenler tarafmdan kurtarılan Hüdemecinde dayindığı karakterli olacaksâ Ve hususi yati> seyin, Samat\a Isçi Sigortaları yon rejiminın henüz bir ıdarl di» Melen'in siplin kuramamış olmasıdır. Bir prensıp, eskı ve denenmiş bir go rımların kalkınmâ hızını destek» Hastahanesıne yatırılmıçsa dâ ollemesı isteniyorsa, vergi yükünün hukuk devletinde, siyasi kuvvetin rü? mahsulüdüf. Fakat bir pren mutedil nispetierde ayarlanmasın* Ku/.guncuk Yakup sokak 4 nu ve idare teskilâtının salâhiyet ve sipin eskiligi, hiçbır vakit onun ihtiyaç fluyulabılir. marada oturan Ve kundufacılık fonksiyonlan daima kesin ve be doğruluğuna halel getırttlez. NiteEğer kalkınmamızda yabahcı »» = «• • yapan 35 yaşındaki Hımmet Sarı, lirli sınırlarla ayrıhr. Devletin i kim kalkınma mese'.e'.eri hakkıh mavenin seni1? ve faydalı rol oyntdari islerindeki görüş ayrılıkları dakj yeni etütler. gelir vergisi ile Beylerbeyı suhuınde denize gırm yacağına inanıvorsak. o vakit yine ve bir daha çıkhıamıştır. Hımmet da. teşkilat bünyesinde halledilir. kalkınma hızı arasmdaki rnünase »ermayenin mar.i'.nal veHmitıi yükEn demokratik rejimlerde bile, betin gelifme safhalarına göre de «ek tUtacaV tedbirlerle beraber, bütün aramalara raâmen buluna m«mı$ ve boiulduğuna kanaat ge memurun kabıne üıelerinı açıkça Si'ik karakterler alabileceğini ve vergilerde de yatırımları cazio kıtırılmistir. C'Rbedin aranmnsına baş tenkit etmesme ve onları tekzıp < Caillauı'nun sozüne uvan ve uy lacak bazı değişikliklefe gitrhek maksadiyle yayınlanmak uzere ba1 mıyandurumlara rastlanabileceği gerekec>»ktir lanrrılştır. sına vesikalar vermesine rastlan f nigöstermektedir. îleri dSvIetçi veya sosyâlist inmaz. Idarî veya tekfıik te?kilât Ürdün Ana Kıraliçesi Iktisadî gelısmeyi intıkal devffemensuplarının âmirlerile ve ka si. kalkınma hareketi veya olgun lavısa uygun bir zihniyetle yürugcliyor tülecek ıktisat siyasetınde ise, yeÜrdün Ana Kıraliçe«i t»r«nses bıne üyeleriyle her kanaat ayrılı I u k ç a ğ l g i b i m u htellf 'basamak ni bir hedefe rotanın yöneltileceği ?.eyn yarın uçakla Beymttan çeh ğında polemığe girişecekleri bir ! a r a a y l r m a k kabildir. Olgunluk tabiidir. O vakit vergiler, bilâkis rimize gelecektir. tstanbula mu memlekette. ergeç anarşiye sürük ç a g l n a e r i smis ekonomilerde, gelir hususi tescbbüsün cesaretini kıra[ vergisi nispetlerinin ağırlaştırıl cak ve onun yatırım imkânlarını tad ziyaretierinden birini yapmak lenmek tehlikesi vardır. Dikkati çekeh ikinei nokta, hüj ması, şirketleri az kâr dağıthigya dâlaltâcnk hükümlere dayanabilir. ta olan Ana Kıraliçe sehrimizde 2 hafta kadar kalacak ve Ortaköy kümet teşkilâtında âhenkli bir iş! ve kazançlannı yatımlarda kullan Vergi de, plân gibi, iktisat »id»ki bir hastahanede tedavi edilen birliği ve vazife taksimi yapmakjmaya se\ ketmektedir. Sanayi tev yasetinin vasıtası ve âletidir. Vergi üzere şimdiye kadar tedbir alın j kilâtını geliştirmiş, fakat müesPrens Tallal'ı ziytret edecektir. siyaseti hasılatı yükseHmek, iktimamıj olmasıdır. Bugün hangi işi ' seseleri henüz nihai büyüme hudu sadi gelişmeyi saglamak, istihlftki Stnirli bir g«nç 4 kişiyi plln dairesine sormak veya sorma duna va*mamış ekonomilerde, ayarlamak gibi muhtelif mak9atmak gerekeceğini gö«terebilmek ; ticari ve ?ınaî kazanç vergilerinin lara gdre şekillendirilebilir. Kuvbıçakladı fcvvelki gec« Tarlabasında 4 ki;i zordur. Bir tefsire veya karara ağırlığı, bir müddet kalkınma hı vetli maliyeciler, alacakları tedbirgöre, yeni bir fakülte binası insa zının artmasına yaramaktadır. lerle iktisadi hayatı terakkiye göbıçaklanmıstır. Bir eğlenceden dönmekte olan edebilmek için dahi. plânlama bü1 Fakat şimdi Amerikada görüldüğü türebilirler ve memleket bünyesini 1 Süreyya Sidel, eşi Hürriye ile mü rosuna ba$vurmak lâzımdir. Be S'bi, muayyen bir kademeye »ri ; değiştirebilirl^r. Hiç bir maksada n?kaşaya başlamışlardır. Karıkoca nim ne düsündüğüme gelince.. tikten sonra, sermayenin marjinal hizmet edemeksizin memleketi buarasındakl bu münakaşaya yanla tktisâü nayatın yiîktek akımla verimini yükseltebilmek için vergi naltmaktan başka netice vermemi» finda bulunan arkadaşları Hüsevin nnı dtttenlemekle vazifell bir tek1 yjikünü hsıifletmiye lüzum hi<;5 vergi sistemleri de vardır. Vergi meselesi hakkındaki müBulut ve Sadi Zirek müdahale et nik büro, faaliyet sahasını genis d ' lm Pl<tedir. mek istemıstir. Kavgayı gören lettiği ve ihtisası dışına vardığı Az getismis ekonomilerde ise, nakaşahın asıl alâka uyandıracak tarafı, bizatıhi maliyece hazırlahalk caddede birikince, Süreyya, nispette, başari jansını biraz danan tasarı değildir. Bu tasarımn • Karıkoca arasındaki kavgaya riz ha kaybedebilir. Bugün mall mühükütnleri ne ferahlatıcı ve ne de ne karışıyorsunuz? Dağılsanıza. esseseler, hayli önemlı müteaddit terbiyevi vasıftadır, Dâvanın asıl Utanmıyor muSunuz?» şeklinde ko ihtisas $ubelerine ayrılmış durumYILDIİ GEYfett meraklı cephesi, üç ayrı cereyanın nu$tna*a baslsmış, fakat bu sırada dadır ve mütehassıs eleman itibaİle bu vesile ile çatışmasıdır. Sosyakalabalığın arasından fırlıyan bir riyle Maliye Bakanlıfının kadroBELC1ER lizme baglananlar, özel teşebbüsü genç «Sen kabadsyı mısın? Sizih ları daha zengindir. i>\ Nlşa Nlşanlandılar tutanlar ve eski C.H.P. devletçiya«lflüzden millet rahat edmiye11.8 C: W Büyükada Dikkati çeken üçühcü Jıokta, liğine hâlâ sadakat besliyenler. bir cek mi?» diyerek bıçakla Süreyya müddettenberi meseleleri kendi yı, kansı Hürriye'yi, Hüseyin ve Ferit Melene yapılan hücumların dogmatik ve latbi bir hareket •araflanna çekmiye çalışmaktadırSadiyi yaralayıp kaçmıştır. Cumhuriyet 10169 lar. Ferit MeUn'in her taraftan hünoktasından hıa almasıdır. Vergı Yaralılann tedavileri llkyardım cuma uÇramasına sebep. bu cereHastahanesinde yapılmış polis kayanlardan ilk ikisinin karşılaştığı çalc gençi sramafa başlamıştır. bir girdabl yâkalanmasındandır. Boğuima vak'aları artıyor Vergi ve Plân " " Yazan: " ^ " ^ " ^ HEM Yaşar'ın korkusu fin sabah Bofaıda bir ifim vardı. Beflim fflinlminl arabayı garajıhdan çıkarifken arka eMndftn ono gOrdüm. Oarajın önünde dikiltnH duruyorda. Ooo, boş geldin... Sen eve gir, ben de geliyorum, dedin. Nereve gideeektin baba? (Babası yaşında değilina ama bana htp bSyic hitaa edef). Bofaza ama zararı yok. Sonra da giderim. Hâyif havır, prograniint batma babs, ben de sentnle geliyorum. Cevabımı beklemeden ktpıyl açtı ve yanıma kuruldu. Kollagun* bir klta» tikiftifnisd. T»l* »ıkafktn M/4lm. Medir SÎ AHİIttı Almanvaaa bir kitaf kulöBI, Alibancaiı nevCnt ollaide (tn«e Mtmet) i kendi âiaları için «kıâf ba»mı»tı. böyleee (Iriee Meflatt) n meltttekette tt kitap halinde yaylMİftnmıs olttyordtl, Kvel vftkıa vâktiyle •ntrii» ftirlikte kurduğumuz hayaller tahakkuk etmemişti, zengin otmamıştı ama paraya da hani pek metelik verdiği yoktu. Kitabı evirip çeviriyor, yeni bir oyuncağa kavnşmnî bir çocnk gibi ıcviniyordu. Bogaıa tellhceve kadar Bep o kOhustu, şimdi bir kısım memleketlerde (Teneke) adh eaeri bMılmakta idî. Ba ilk defa Almanyada cep kitabı «larak acttt (iyatla plyasaya çıkartlacaktı. Mer halde ç»k basArlardı değil mi, çok okanmasını istiyorda. Bofata |eldik tfimi gerfllffl. Ben bnrada kalayım! iedi. Sen bilirsin! eevabını vertrek «Iimi «Mttım. Hayır gitmiyordu, gidemtyordtt. Çünkü o bâna sabah tibab (tnce Memet) in ytni Almanca baskısını göstermek için felmemisti. Bir baska (öyliyeceği vardı. Buııu hissediyor ve ne oldnçunn da asağı ynkarı biliyordum. Nihayet baklayı ağzından çıkardı: tster mlsln, yeni fomanım (bngün ba$lıtan Htt flefnir, gök bakır'ı kastediyordu) tutmasın, okunmasın, baba? radyo ile, gazete ile bu kaiar da reitlab edildi. Dufdü. Kızafdı. öhflttt bakarak tlite ettl. Belki bana kızacaknnız. Tahmin etmlftlm, fttr hali» sanatklrın, dognrflat* *>er yeni eserden sonra yakalandıgı attma onu tekrar pençeıine almıstı, feminim kaç giindür uykttları bozulmuş, ittabı fla kaçıtlıştı. Ta lyi bir titt Vapamtdt ile, yfe eseri halkln koiuha |ltmezse? Her yeni ecer için kalemi eline aldıgı zaman kendine olan bütün itimidlnl kaybedlyor, esefi tamamlatınea bir tereddiit ve şüphe gayyasına düsüvordu. Benim 4e içlme btyle Iflğuyor Tasarl dedim. Okunmıyacak, yeni romanın... Rengi detisti. Bayagı sartrdı. Tapma be baba! fapmi»tim bir kef*.. HAUkt fikrini snlatıncaya ve anu Inatıdirıneaya kadar aklft kirAyı seçtia. tanigım «kfadım. Omuzuna vurdum, Mkala?tık. Ta»ar Kemal'den bahsettigimi her halde arllaiBi$sınızdır. Haftalardır zaman zaman bep aynı kanıtya dttstthttVarUm. Tasar Kemal'den başka berhangl bir yatafln (ben de dahil) bir eseri dı« dünyada ba siikseyi yapsaydl da 2Î memlekette H kitap halinde «ıkarılıaydı ve difer eserlerinin tab'ı için te$*bbüae gefilseydi aeaba enon gibi kalmaya iAavaffak elabilir mi idik? Ba kadar tnatevaıı, gururdan bn kaflar aıâk? Taptığı istett bo dereee habersiı |Hrilnmeyi onun kadar beeerebilir miydlk aeaba? Bu durumda balunsaydık, yeni bfr |itete, yeıti bir rdtnanımıta baslarken onon yarı müdürüne fidip (velev ki dostamaz olsan) en çoeukca endişeleriMiti aelkUr, içlfflizi dSker tni idik? 33 yıllık meslek hayatımdâ bir çok defersiz eserler için bir çok (sözde sanatkâr) ın agzınıh kokngOtid dinlcdlğim,bir çok mânasız kaprislerine katlandıfım için hiç Bifiniz Ifisar'ın ba halinin deferini benim kadar bilemezslniz. Teni bir eserinin (GaiHhoHyet) te tefrika edilmeye baslandıgı jtün en«n hakkınflaki düfilnceleriml paylaşaslnız, isterdim... Siıleri sıktı isem affedin! Cevat Fehmi BAŞKtT Dr. Feridun Ergln 1 Galata Yolcu Salontı otopark tarifesi tasdîk edildi Beledivere hazırlanan Galats Yolcu Salonu otopark ücret tarifesi tçfsleri âakartlifıhct tâsdik Taşıyalımmı? Kara biberim. CUMHURİYET NUshası 25 Kuruş TOfkly» Bartct Lira Kr. X.ira Kr. 7S.00 ıM.OO 40.00 66.00 22.00 44.00 Baean ve Yayan . Cumhuriyet Matbaacılık r« Gazetecilik Türk Anonim SirkrH Cafaloglu fialkevi Sokak Nd. SB41 Sahibi Beftelik * a>hk S aylllc CENTRAL GULF STEAMSHİP CORP. / C HDCCU DAV / O UlıCCIl D H l S Bıieanlerde yürürlüğe kotıacak tarifeye göre, otoparka girecek otomobil, kamyonet Ve motosikletlerden 2 saate kadar 100, 6 saate kadar 200, 15 saate kadar 400. saat 20 den ertesi »abah saat İ e kadar 250 kuruş ücret alınacaktır. Araçların otoparka giriş ve çıkıs. ları saat başları arasına tesadüf ed»r ve bu süre Jrarım saatten az olursa küsur nât«rı dikkate alınmı\acak, fazla olursa müfraakıp snate eklenectktir. Bçyoğlu Zambak çokağında Sevrar köftecilik yapan Kenan Suat Akdis'in esrar sattıgı polis tarâfından tesbit edilmiştir. Müsterilerine kofte ekmekle beraber uyuşturucu madd« satan Kenan yâkalanmış, tezgâhında ve üzerinae yapılan aramada yarım kiloyâ vakin esrar bulunmuştur. Bilhassa, gençleri uyuşturucu madde içmeğe alıştırdığı iddia olunan sânık hezaret altına ahnarak gerekli kanuni kovusturmayi basIanmıstır. Mentur ve Stajyer alınacak Akbank Umum MUdUrliitUnden Bankamızın latanbul ve taçrı t**ki!atında. lstlhdâm edılmek oztf* âskerlık ödeMnl yıftmı? Üniver«ite. Lise ve muadlllerl m*zunlan amsından müsabaka lmUhaniyle lhtlj*ç nUpitlnflâ (MfeffiUr) ve (Stajy*r> »lınaeaktır: j Mfmur olabllm*k kln daha evvil âlgfr bankalafda *n âz ikl »tnt çaliftnlt ve otut yasınl leçfhemlî. stajyer 61aBilm#k t«ln rlrmt Be» yaşını gnrmemi» olrhik »arttır. I tstekliier (Akbink Unı. Md. fe#yoflü P.K. Uİ) * d « « h e en geç 10.9.196Î akş«mına kadar yazılı olarak müracaat etmelldirler. Müracaat mektuplarında kıi* hal treettmeel. ««rih adre» «tle vizılmalı v* rriektüfcâ bir fotoğraf Ulştlrtlmelldir. i Taüplerin y»zıh sınavi girtneteri kararlaştırılanlara dıvetiye gönderllerek lmHhan yert ve tarihl bildlrilecektlr. 4 Yukzek tahıllll olup, diğer binkalardft *n az dört »ene çalifmıs. ttrk f M " " İ*çlhemlş 61anlardan mUessesemizin muhasebe. mu amele, tftfti? ve kontrol bfançlarıridâ çalısfnak l'tij'enlefin müracaatlan d» bu ve«lle İle kabul eldlfrrçk ihtlyaeımrta uygun talepier imtihân dıfcl incelenecSkttr. (TetkiSe tSBi tutttlan mü. racaat sahltJİerlyle temas temln olunacâktır.) t Fransııe*. Ingiliıce ve Almânei bilmek tercih îebebi olup fark'.ı ücrtt verilecektlr. I Imtlhah konulan İle maaş mtktsrı. ?osVal Yaröım ve Emeklllık v* salr usul ve mevzuatım'z hakkındaki malumat »ubelenmizden öğrenllebülr. Reklâmcıhk: 3447 10181 Ya«ı Ulennl fiilen ıdare rt*zı Mesul Müdtlr NÂZİME NADt Bir esrar satıcısı yakalandı VECDİ KIZILDEMİR gönüerilen yazılar konulıun, kohulfnasın iâde edilmez. tlânlardan mesuliyct kabul olunmaz. * Abone ve «an ıslert İçin. zârtın aitüne tAbone» veya «ftan Serviau kaydııiın konmatı lâzıfndır. BU GAZirra BAS1N AHLAK VASAŞINA UYMAYl TAAHHÜT ETMlSTtR. 14/8/962 İstanbuldan 16/8/962 İzmirden direk NEW TORK NETV ORLEANS ve bUtün diger Amerika Doğn ve Gulf timanlan için ticarî emtia kabul «der. Acentesi: C. MİLOVİCH ISTANBÜL Tel: 443428 İZMİR Tel: 34451 ISKENDERUN Tel: 1886 • Cumhuriyet 10172 CUMHURİYET | İDoktorOprEtemDönmez Cağaloğlundaki muayenehanesini, Lâleli, Koska caddesi, Azimkâr sokak No. 66 ya nakletmiştir. Tel: 22 47 86 Curnhuriyet 10183 ! Ağustos 12 Rebiülevvel 11 c a J V. t e c 5 03 X « • S »1 İ 7.35 | «O4Ü3.1<"17.1O.2O1? 21 S8 « 0 7 ] 9 50, 8 56 12.00 1.43 E. Adı..AğızTadı PİVAIE ÎLAN TAEİFESÎ B»|lık (Maktu) 1S0 TL. î34 üncü sahlfeler (santlml) S0 TL. Ss ncı sahlfeler (santlml) 15 TL. Nlıan. Nikâh, Kvlenme, Dogum (maktu) T5 TL. ölüm. Mevlit, Tesekkür (5 sfcntlflıe kadar maktu) 90 TL. Kayıp (10 kellmeye ka dar (maktu) 10 TL. İlâncüık 5445/10185 = «CURIHUMİYET» in EDEBÎ TEFRİKASI: çaklar •((aaz. dlnflp baktı. Lmmahanı görfcrürdü. 9a büyök adamlık ta* glstertuez? zı da kesilmişti. «Kıı,» dedi, «seni ayâğimın al mtdi. Bir esifin içinde kalmıs laması y»k mu, çatlatır insanı, Lmma&ahın gBzlerinin dsl««Hasan yumsadı : olacak. Disini sıkıp bekledi. GUTapmacık! Hasanın her huy* fana gördfi. Bir aeıdı ki kıza. «Haydi, yilrü Lramah»n kiM ttna almak gerektir ama, şükreyle. Ormana \annca > nes gittikçe kızdırıyor, boynaniyl de, iste ba bUyu çehllmez. Bfltfin sSyUdikleFine pişman dedi. «Ormana varınea...» Dndaklarını yaladı. dan, sırtından içeri okşar gibi Simdi kavga etse, artık çok çok oldu. Vardı, elini tuttu : Sesi, nsal asuî okşıyan, sıeak L'mmahan dayanattiadı, kardebir «ieiklik dtfltayvrda. böiühü oldu bu oğlan, yaa, kavga etse, «Sen benim güzel bacımsın, bir el gibi L'mmahanın tüm betifliri yanına glttl, elltiden tutbirkaç kere kırpıstırdı. Elini aliçinden öyle de bir kavga etmek can Batifisın,» deai. «O sStleri denini İtUMl. ia : nınâ ge'tüHlu, baktı. Karın songeçiyor ki, ama ormanda söylisana •Byİemfnim ki . Hie fle L'mmahan onuh yüziihe bİİC suzIaSfthda en küçtk Bir teke yeceği şeyi hiçbir zaman söylesana söylefnedim. Dedim ki kentSByle, knrbafı oldugum Habakmadı, Kızın yüıfine bakmabile yoktu. mez ki... Ya da dönse gitse! Sü di kendirae, bakâlini, i Mlleri Mh.» dedl. «örmatia tAHrtc* ne fflâSl HâSânı gettt kizdırd» : müklü, pis oğlan, işemikli... Ya ona söylemedi|imi «Ummahan, L'mmahan,» diye anlıyacak olacâk?» «Ormana vannca...» Dudaklatafına da iier. Yatafl da kokar. bağırdı. Sesi uzaktaki kayalıkmı? tste banun için söyledim.» ttasah bir âana dhdaklarını lar. O yüzden de ynrüyüşleri han arkasından zor yetişiyorrını ı n m Blt tadla yaladn «Or1 Dilinin ucuna gelmişti: iştıMikta yankılanır gibi «ldu. L'mmihan stvüıoi : bir tuhaf. du. Bir zaman, * hale geldi ki, mana fafınea . Öir viHhea! İlk te^ıtdattı. orman» dofra köşHasan önde Ummaban arkalill! Sonra büyglt kavga... «Nerede kaldın L'mmahan?» «Anlââım,» dedi, «bana »Byiemifa Bişladl. Deredeyse solağa taşıp\ oracıfa Daha meseliğe eok yel var. işim...» da nreşeliğe doğru usul usnl gîL'mmahandan iricecik bir ses Hasan tepinir gibi, öfke içinmedifini. Adam hiç bacısına oyikılıp kaİaeak. Sonra, gittikçe Hasan geriye döndü : Lrtımahari da arkasından : diyorlardı. Hasan ellerini koy. Limmahan sahiden bıkntıştı. çıktı, karın aklıŞında dağıldl : de ditndik darayar, arada da e rospu der mi? Bildim ki bana gtictt azalmağa, geride kalmağa «Baksana bana kız,» dedi sert«Ben selmiyörurn işte,» dedi. nuna sokmuş. öne doğru yumulNefeae;s« Halİiyâeakti, *ma, «Oeliyornm.» lirtdeki köçök balUnın âgiini setlemeain.» başladı. Hasansa yürByüsünü çe. ınnştu. Vmmahan hep ayaklarıHep MaSanıfl «oh gHnlerdeki ra «Ya dtırur beklersih, ya da bebasparmağını koynyor, çiküyor Hasan gerisin geri, ena dogru Hasahm acıması bir ânda öfhi$ bormnyor, gittikçe ârayı » • tmmahan : mcıı Buracıktan geri dSnerim. nın ucuna bakıvordu. hatsıı halleri geliyordu gözledu. Bu hal Lmmahanı deli eyürfidü. Bir tepenin üstüne çıkeye döndü. İçinden söylendi: çıyordu. L'mmahan, «azleık ya«Ne var?» diye yum$acık sorDe bir âdım daha ileri at!» Hiç konuşmuyorlardı. Ürkekrlhiri Bnfine. Gene aldırmadı, derdi, biliyordu. kınca durdu. L'mmahan aşağı«Senin gibi brospu batisı Slarvasla Hasan, arkandan yetişeHemCn geriye 8Brittp yürümetiler. Bir kus parlasa ödleri ko du. dan, kara bir böcek gibi yola sa bir adamın, orespıı da der, ınstu. Gene yaşhların tavrını takınmiyofürn,» diyemiyordu. GeriHasan : ğe başladı. pacak çibiydiler, tetikte. Gözleyabısmış geliyoran. fallik de der.» Hasan : dı, Kel Âşık gibi agır ağır elide kalırsa Hasanı gözden yitirir«Şu ormana varır varmaz...» ri kısılmıştı. Hasan Baktı ki Vmmanan |i«Ormana vannca,» diye yük*Gel kız. çâbuk gel, batasıca.» ni çeriesine ğBtUfdU : se başına gelecekleri biliyordu. Birden döndü : Sonra sustu. diyor. Hek başına meseli|e girOrtalık kar içindeydi. Kar delindi. Vmmahan ter içinde kaimısti. Arkasından k«şua|a başladı. «Yoldas olma namussuza, ar«Haydi, yetmedi mi? Soluk Ummahan : mekten, giHp »rada Bir zaman releri tepeleri silme doldurmusVar gücünü harcıyordu. Yanına Ummahan kızmafa baslıyerAııtık yakınlastı. Sonra yornlsıza. Âkıbet başına belâ getirir.» koymadın bepsini aldın.» «ormana vaHr Vâffflât?..» dikalmâktan korkdrdl. tu. Dünya yalnız bir aklıktı. Bu geldiğinde selnk soluğaydı. du. Şimdi söyler, diye düıünüdtt, gene ğeriae kaldı. Bunu öyle söyledi ki, hiç şaşÂynı hızla yürüdü. \e sordu. aklığın üstünde en küçük bir yordu. SSylemetse ratlar da «Kız,» dedi, «ne oldu sana?» «Haydi get.» Siye çagırdı. maz, l'mmahan mflmkünü yok L'mmahan »Bİü|anu toplamısGcce uyurken dişlerini gıcırHasan : leUe bile yoktu. Bir kus, bir sipatlar. L'mmahan : «Haydi ç*l.» kavga cıkarır. Ama bir tH»af. tı. Kar da ayaklarını yakıyardu. datıyordu. L'ykusunda sıçrayıp, «Söylemiyeceğim. Vazgeçtim. nek lekesi bile. Gökyüzü de apHasan geldi, tMa UlHfBafianın «Gelmerb, varıfım babama da «Soluğum taştı.» L'mraahan tınmıyor bile. Ya Hasanın ardına düştü. bağıfıvordu. Sonra da akşamlaVarır varmaz işte.» aktı. Talnızca uzakta. gUneyde karsısında dnrda. bir bir anlatıtıfh. Hepsini... Bir da tınmaz gözttküyor. Ne doHasan geriye döndü, gene ayra kadar ağzını bıçaklar açmıEpeyee gittikten sonra Hasan Torosun ormanlıtının üstünde L'mmahan : «Ormana varınea » dedi. bir.» muzdnr o, ne domuz! nı hızla yürüıflefe başladı. L'myor, somurtuyor. Bir beter oldurdu, arkasına baktı. öfke sıcacık, yeşile kaçan bir mavilik «Söylemeee...» diye nmarsaL'mmahan S6yle bir kaftıaz Hasan kızdı : mahan arkasından : «Yahnız git, ynldas olma yüzdd bu oçlan. Böyle hep düşüniçindeydi. öfkesini L'mmahanın balkıyordn. Bu duruluk sonsuz madı. «Sanki sö\Ieyince ne olakurnaz gülBmsedi : «Azıcık dursana güzel kardasüze .» «Git cehennemln dibine. Ba ceye dalmıs çocukların sonu >üzüne kusaeaktı. Bir yaklaşsm aklıçm üstüne serilmiş kiiçücük cakmıs \ani?» «Bana ne.» sım, soluğum bir iyice tastı.» Feki, su yalım gibi Lmmahaıı bamın zaten eanı slkılıyer. S5ykötfl. Bunları ince hastalık alır hele « klt. Bu sefer onun barbir mendile benziyordu. Bir de Hasan sert : Hasanın ttpesinin tası attı : Hasan durdu, onu bekledi. Bir bu kadar hakarete nasıl dayalersen, seni şu elimdeki baltayalır götürür. Bir çocuğun sanandan geleeek. GörsUn o. uzaktan Hasanla l'mmahana ba«Eaten,» dedi, «sen büyüytin«Ölüyün körü olur,» diye çıöfke gibi karın üstünde durunır? Baska bir zaman olsaydı. la keserim. Anam avradım olItahtan aksama kadar isi gücü kınca ynvadan düsmüs, yavarl'mtnahah yaklastı. Başına ee oronptt «Ucaksın.» kıştı. yor, gölçesi ayaklarının ucuna l'mmahan bütün bunları hiç snn keserim. Çabuk get!» düşünmek mi, yandı gitti. Eskilanan, nçmak için kanat çırpan, eeleceğl billydrdtt. Korka k«rHâsattlh fiiv b^klemediği bir L'mmahan baktı ki Hasan tam düsüvordu. yutar mıyflı? den Hasan kehdi kendine dur«oelmem.» çabalıyan kırlangıç yavmlarını ka adım atıyorân. Hasan da a sey dtdtt. Lrtımahan karşısına kavça arıyor, sustu. «Erkek olmıyanın yalanı eekL'mmahan yanına eelince : madah tOrkü sövlerdi. Şimdi «Bak, karışmam. Yanına gegörür gibi oluyordu insan. vına atıtmajs» hazırlanmış bir dlkildi : Hasan kesmedi : tur. «Bilsem seni getirmezdim,» hiç mi hiç söylemiyor. Hasan llrsem » çayiafa benzi.vordu. «OrtisBn «taeaiıtn bttyUyünee, tşte bu dfinyanın aklıgina Çn«Sana diyorum ki dlüyüıı kö knrumus bir ağaca benziyor. dedi. «Raricıfitan çıkma yola, Ekslk eteklerde hiç akıl y«k(Arkasi *afl Bir orospa olacatıfn ki... Bir Bıçak gibi bir sesle : kurova güneşi gibi bir de belârü olacâk. Anlatnadın mı dedibaşına getirir belâ.» tur.» orospu . Ne güzel!» «Hasan, kurban Olayıttt, acıeık «tmmahan kız,» dedi. Sonra Iı günes vurmus, karlann nstüğimi?» Btt sözieri söylerken sesini katste bu dldürfir onu, çılfliHlr. dursana gütel kardasım,» diVe Masah kaUklarırta inânâmadı, birflen durdtt, gHzteri Lmmaha ne öylesine bir de ipilti çökmiis, Lmmâban : İınlaştıfdı, yaşhlar sibi elini Bektedi. Gdzlerini ataylı atayGECENİN limmahan arkasından körka Bnce afattaaı. soAra kızdı, irinıııfj ayaklarına gitmisti. L'mmag5z açıp da bakamazsın. «Anladım kardasım, anladım. çenesine götürdü. Bu haliyle lı >üzüne dikti kızın. Ummahan kbrka seSlendi. O kadar usul den snu dBvrrfek ğeçti. OBtse banın kirdetı, kermedeti ü'tü Ne yapayım, söyleme.» Bastıkça, donmns, gıcılaşmıs boyu bir karıs, sakalı jedi kars gene sts çıkarmadı. talnızca UCUNDAKİ IŞIK sByledi ki, Hasan duymadı. |iaer babasıııa söylefdi. Baba pürtük pflrtük olup, kertenkele kar çatırdıyer. lîmmahanın da Hasan, daha da sert : masallarıfl köcâsına benziyoı icini çekti. romanımızı 7. sayfamıtda 9a baiunlerae B*t*r mi beter. sırtına âBrtmü» ayaklannda İHce • Söylemem,» diye bafırdı. ayağı yalın, Hasanın da ayagı du. «Orospüda Inian olmaz, din «Vâv fıkara kardasım, ugunup bnlacaksınız. Yanına yaklasılmıyor. Yalım titremeler, ürpertiler, seğirmeyalın. Ayakları kızarrnıs. KızGene önüne eğildi. Çabuk çagider.» Onun bn hali Lramahana her olraaz...» giBİ oifnuş adam kl, ajflnl Biler sezilivor gibiydi. Kıpkırmıgın demire basmıs gibi »luyorbuk yürümeğe basladı. L'mmaNeden gonra Hasan arkasına Bu da mı, bu da mı etkisini zaman dokunur, deliye döndü •iMiıınınıııııııııııiMiııınııııııı 111111111111111 ııııııııııtııııııııııııııtııııııııııııiMiııııııın t ı ı ı ı ı t ı t ı ı ı ı ı ı t ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı l l l l ı ı l ı l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l t l l l j l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l l t l l l l l l l i f l l l i l l l i î l f l l l l l i l l l l i l l i aSf^* 1 demir C ^ ökbakır