Katalog

DOB1 9 Tenunuz 1962 *= Berlin Festivali sonuçları üzerine Kediler gib Yorgunluk, yüzyıiınızuı sinsi ve müthiş bir hastahğıdır. Bütün vücudu saran, benliliğinizi sarsan bir hastalık. Sonunda insanı sinir çöküntüsüne kadar götürür. Dinlenme, bu hastalığm en güzel ilâcıdn. tasune kadar goturur Vucut denılen makıne iyi bakılmadıgı. rev»zyon gormedığı ıçin ıslemez olur. durur Sınır yoıgunluğunun bır cesıt nedenlerı vardır Durmadan yenıliklere ayak uydurmaya zorlıyön sehır hayatının rıtmi. gurultu alkol. ı>i beslenmemek, uzun!uler. heyecanlar. kaygılaı.. Hepımiz tutulabiliriz buna Memur da. isçı de. ev kadını da, avukat da. Relaks hem beder., hem ruh bakımından dıniendiren bir metoddur. Çunku vucutta butün kaslar gevşeyınce bir sinir ve moral dinlenme başlar. insanda hislilik artar, olaylara bağlı olmıyan b'.r ferahlık. bir saadet duygusu doğar, çahşma>ı aksatan bır gevşeme değüdir bu. Tam teı• ı e işe daha iyi şartlarla sarıl n mak için bir moladır. S i Fransızlar hayal »» 1 kırıklığı yarattı * i Bir Festival daha kapandı . Cannes'dan sonra Berlin Uluslararası Fılm Festıvalının rte sonuçları alındı. XII. Berlin Film Festıvalının «Altın Ayı» armağanın.1 uzun raetraj filımlerde îngıltere'nın «A Kind Of Loving» (Aşkın bır başka çeşidi) adlı füminin kazanması pek hayret le katşılanmadı. Çünku bu fılmin genç erjisörü John Schlesinger çağımazda gençlerin düştükleri çıkmaz bir konuyu hem getçekçi bir açıdan işlemesini bilmiş hem de Ingiliz sinemasını son yı!lar içine düştüğü verimsizlikten kıurtarabilmişti. Bu filmde konu olarak: «Sarlece cinsel yönden bağlanan ve, çocuk sahibi olmanın kaçınılmaz sonucu karşısında kalıp saşırarak evlenmek zorunda kalan gençlerin, birbirlerıni lyı anlamamaları sonucu umutsuzluğa düşmeleTi» belirtilmektedır. Ingiliz sinemasının bir süre önce »Room at the top» ayarında birkaç filmle HoHywood'a kafa tuttuğu hatırlanacak olursa, Berlin Festivalinde «A Kind Of Lovıng» filmiyle tekrar aynı ptestiii elde ettiği kolayca anlaşılır. Bu yılki Berlin Festivalinde en büyüfe hayal kınkhğını Fransızlar yarattılar. Festivalin açılış gecesi gösterilen «L'Amour a vingt Ans» (Yîrmi yaşında aşk) adlı fiimin döfrt bölümünü ayrı ayn çeviren François Truffaut, Andrzej Vajda, Renzo Rosselini, Şintaro Işihara, ve Marcel Ophuls gibi değerli Fransız, Polonyalı ve Italyan rejisö*lerin bilgileri ve çabaları bek lenen sonucu sağlayamadı. Fakat Fransızları asıl büyük hayal kınklığına düşüren olay, usta rejisör Jean Renoıfr'in «Le Caporal Epingle» (Yakayı ele veren onbaşı) adlı lılmi oldu. îtalyaya gellnce, Festivale her zamanki gibi haklı olarak iddialı girmişti. Üstelik genç rejisör Francesco Rossi eline aldığı çok göç bir konuyu: Sicilyalı haydut Giuliano'nun hayat hıkâyesini, tam bir tarafsızlık, hiçbır yapraacık ve aşırılığa kaçmadan ve ttalyan yeni kuşak yönetıcüerinın sıcak v e ıçten anlatış üslubuna uyarak, ayni zamanda yeni bir sinema dilinı deneyerek ışleraesini bildi. Diğer ttalyan fılmleri olan Alberto Lattuada'nın çevirdıği «La Steppa (Step)» başrolde Marina Vlady'nin cazibesı ve Charles Vanel'in gülü oyunu yanında fazla bir şey getirmemiş. Berlin Festivaiinde büyük gürultüye sebep olan Gina Lollobrigida'nın başrolü oynadığı «La Belleza d'lppolita» (tpolita Guzeli) adlı fılm, rejısokii Gian Carlo Zagni'ye bir şey kazandırmadı. Böylece Berlinde «en ıyı sahneye koyuş antıağanı» nı Francesco Rossi'nın «Salvatore Giuliano> filmiyle kazanışı, İtalyanlara biraz ferahlatıcı su serpmiş oldu. «En iyi uzun metfajh dokumanter» armağanının Hollanda'nın «Ressam Karel Appel» adlı filmine verilişi rejisör Jan Vrijman'ın ünlü ressam Karel AppeFi lyi incelemiş olduğunu ve dokümanterMe bışatı kazaodığını gösteriyor. B. Amerlka'nın Festivale sürdüğü «Mr. Hobbs Takes A Vacation (Mr. Hobbs tatilde) adlı film, başrolu oynayan James Stevvart'a «En iyi aktör armağanı» nı kazandırmak tan öteye geçemedı. «En iyi Çocuk oyuncu» armağanını Güney Kofre filmı «To the last Day» deki Kson Yung Sun'ın kazanması ılgi çekicı bir olay sayılıyor. «En iyi kadın oyuncu» armağanını Arjantin fılmi «Ko Exit» teki Viveca Lindfors ve Rita Gam beraberce paylaşmışlar. Buenos Ailres'te erjisor Tad Danielewski'nin J. P. Sartre'm «Huis Clos (Gizü oturum). piyesi üzerine çeviıdiği bu filmin Amerikan varsıyonu Bftlin'de «No Exit» (Çıkış Yok) adı altında gösterilmiş. Brezilya'nın Cannes Festivaiinde «Büyük armağanı. kazandıktan sonra Berlin'de bir varlık gösterememesi. bir surpfiz sayılmıyor Selmi A.VDAK = E Ş 3 Ş ^ •£ t 5 t = t | i Deniz mevsiıttinde neler yapabiliriz? Hazırhyanlar : Seba v e Şeref Öztürk «Hiç düşundünuz mu kaıunuz kaç kilodur? 4 5 A < m« bu ağırhğa bylesine alışığız kı duymayız» diyordu uzman. Sırtüstü bır şılteye uzanmış*ım, üstum sıcacık örtülü ıd:, (en ufak serinlik relax'ın sihrı ^ S Ş = E 3 nı kaçırıyor) gozlerım kapai'. Bütün düşünceleri bir jana atmıştım. «Yalnız sağ kolunuzu duşünunuz» dıye ekledı uzman Ağırlığını larkedince, gittikçe daha çok, daha çok ağırlaştığır.ı düşününüz. İ = ~ = r: E « Z 5 = ~ S Ş ZS S KOLUM SANKİ İRİLEŞMİŞ, AĞIRLAŞMIŞTI Sahıden de kolum bana ırılesip ağırlaşmış gibi gelıyordu. Bir gevşeklik çbktu içime, butün canlılığım o kola akar gibi idi. Bileğimin, omuzumun oynak yerleri çözulur gibi oldu, kolum sanki oralardan ayrılmış da şilteye gömüldükçe gömülüyordu. Yirmi dakika oylece, yalnız kolunu duşünup uzanmak... Başka vakitler fark bile etmediğım kolumu... Bılmezsinız r.e d ı n l e n d i r ı c ı şev var bunda EX İYİ RELAKS ÖĞRETMENİ: KEDİ Relaks'ı en ıyı beceıen k;mdır bilır mısmız? Kedı. Sız onun kımıldamşlarındaki şa^mazlığa. onun esnekliğıne. o :ahatlığına hiç dıkkat ettinız mı* Butün bunlara boyuna dın lenmesı sayesinde ulaşıyor. Daha açık bir deyışle. kedi eneru ekonomısinı bilıyor. Enenıvı bırıktinp birıktırip canı ıstediği yerde harcıyor. l«te reiaks. kedınin doşuştan bıldığıni ınsana sonradan öğretivor. \e kas sıstemınızde bır geıgııılık vardır. Bu deyamlı gerginlığı relaks azaltacaktır. Azalınca da ele kendilığınden hatırı «ayılır olçüde, enerıı geçecektır S E kıp gerer, sonra bırakırsanız S gene eskı halıne doner. tlkin ~ hangi kaslannızı gerdiğınizı a E rastıracaksımz. Şu anda alnını ~ 7i hafıfçe kırıştırıyorsunuz di = yelim. farkedince isteye iste\e ^ daha fazla kırıştıracaksınıı ve = ne duyduğunuza dikkat edecek z sıniz Birkaç denemeden sonra ^ en hafıf kırışığı bıle sezebile= ceksiniz. Artık gidermek elinız ^ dedir. Bile bıle kırıstırın, son • » la kendi halıne bırakın, kaslar kendihklerinden gevçiyecekler dır o zaman. Birer birer vücuttakı butun kasları buna alıştırdıktan sonra. tam bır relaks baslıyor. S ^ S ~ | IZ S 3 = X Ş ~ ~ ~ GABIP BİR RAHATLIK Hepimız varlığımızın derınlenne dalmadan yaşarız, dıkkatimız dışarda olup bitenlere donuktur. Bu dıkkatı bir kolun ustünde toplamakla noımal gıdişınden ayırıyoruz. Garıp bir rahatlık yaratıyor bu. Kendi kaynağına dönmek. kendı dünyasına girmek, kendı merkezıne yerleşmek gibi bır hıs başhyor. DİKKATİ HAREKETE GEÇİRMEK Bugun lelaks dedığimu se;, ın köku çok eski zamanlara dayanıyor. Binlerce yıl evvel Hındıstan'da onu bilir ve yapaıiardı. Ama ılim gözu ile ıncelenmesi ve bir metod hahnde ortaya çıkması çok yeni. Modern relaks metodları uç okula ayrılıyoı Fızık. psişık, fızyoterapık. Bununla beraber bır noktada hepsı birleşıyoılar: Dikkatı harekete geçırmek. Üçunde de hıçbır kımıldanıı? yok kı. makıne gıbı vapılsın. Başından sonuna kadar butun dınlenmeye he.m vucut hem zekâ katılıyor. ÇABALARIMIZ EN'ERJİ İSTER Tuılu turlü çabalarımız eneıjı ıster. Sızde bu vardır ama. bos yere akıtmadasınız. Tıpkı bır depoda açılan delıkten sı/an su gıbı. Enerji her şeyden once luzumsuz gergınlikler yu?ünden harcanır. Kaslarını çatmış, kasları gergın yurüyen bır ınsanın frenlerını sıkıp yuıvıyen bır arabadan farkı yoktur. Relaks'ın ilk safhası lıangı kaiları sıktığını dikkat edıp gevşek bırakmaktır. Sessizlık ıçınde uzandığınızı hayal edınız. Relaks yoluna girdıniz bıle. Fakat yine de ilk emirde lıarekete geçmeğe hazır sinir İ | ZZ Ş S ~ ~ Ş Z: E 5 ~ ~ E •£ = BÎR ŞİLTE VE SADECE YARIM SAATCIK O yapmış da sız neden yapamıyasmız? Neden gunlerın gıttıkçe artan yorgunluklarından sıyrılmıyasmız' tstenilen ne kı? Bir şilte ve koca bir günden çalınacak yanm saatçık. Relaks. sinır yorgunluğunun en güzel ilâcı. Yüzyılımızın hastahğı denılen bu yorgunluğun, bir uyku ile duzelıveren vücut yorgunluğu ile ilişiğı yoktur. Sinsi. bütün vücudu saran, sarsan bir yorgunluktur bu. Sonunda insanı sinir çökun PSİŞİK METOD Doktor Schulz'un metodu : (pısışık metod) bunun tam aksı. Vucut duruyor, zekâ işlıyoı. Relaks'ı hayalinizde canlandırarak dınleniyorsunuz. Daha doğrusu kendinıze telkin | S Şj ~ S 7Z ailama * yeri Bu derlemenin okuyucularunızm pek çoğu için ilginç olacağını ve sevindireceğini düşündük. Deniıin tadını çıkannak biraz da bunlarla olabilir. Yapılabilecek pek çok şey gelebilir akla. Basit bir iki resinı ve ölçünün yardımıyla bunları gerçekleştirebüiısiniz. Eski oto iç lâstiklerindei! neler yapılabilir Bir, iki3 üç, ddıt lâstik tek tek, yan yana. üst uste getirilerek değisik biçimde, degişik işlere yarayan şeyler \apılabilir. Burada verilen resimler dikkatle izlenirse giiçliik çekmeden hepsi başarılabilir. Yalnu; gerekli olan lâştiklerle tahtaları bulmağa kalıyor iş. Kullanüaıı tahtaların sivri koselerini tek tek elden geçirip; yuvarlaklaştırmalıdır. Bir de; gerek lâstikleri gerek lâştiklerle tahtaları birbirinp bağlayan bağlar suda çürümeyecek. parçalanmıyacak malzemeden yapılmalıdır. Bu ij için en eherişli malıeme yine lâstik. Baglama sırasında lâstiklerın supaplarını kelay bulunur yerlerde bırakmalıdır. TAM RELAKS Arnerlkalı fızıkçı Jacobson' un roetodu (fızık metod) ya> esasına dayanıyor. Bir yayı çe edıyorsunuz. Ilık, sessız. jarı karanlık bır odaya çekıldiğinı71. vucudunuzun yer yer ağırlaştığını duşüneceksınız Rahat lık, bır gevşeme başlıyacak. ~ ~ ^ • BAY OSCAB: «s* OKURLARLA Halkın derdi bu .. PROF. NÎMBUS'un Maceralan: l»tanbul'dan Cemil Namık Tabakoğlu yazıyor : Geçen gun iki arkadaş. Kapalıçarşıdakı tostçulardan bırıne uğradık. Çılek şerbetı ıstedik. Mübalâga etmıyorum. sayıca on taneyi geç mıyen çılek ile ıkıkaşık seker koy du Maknıe ile karıstırdı. Normal boyda ıki bardağa boşalttı. 2.5 lira aldı. Halbukı piyasada en iyi çıleğin kılosu 2 lıradan satılıyor Bun larsa en ıyı çılek şoyle dursun, en kotusünu ve en ucuzunu kullanıyorlar. Boylece. sermayesı 50 kuru su bulmıyan şerbetı yuzde 200 kar la 2,5 liradan satıyorlar.. Başka bır mısal : Sun'i derı, ince ve karınaltı koselesiyle yapılmış. yapıştırma bır çocuk kundura^ı 35 lira.. Gidıp pazarlık edıyorsunuz, 20 lıraya kadar iniyorlar.. Pazarlık edemiyenlere. 35 liraya yutturuyorlar. Boy] lece. sermayesı 10 Iırayı bulmıyan j bır kunduradan 25 lira kazanıyor ' lar . Bu memlekette ne esnaf var, ne ınsafl.. Kanun tatbikçileri ka; nunlar kadar zayıf. Is ahlâkı sıfır. | Işte bızim derdımız bu... Yabancı okullan ve sınavlar ltmit'ten Safa AJlarcı >azıyor : Bugun tahsıl formasyonunu tamamlayıp meslek edınmiş birçoklsrımız, bır yabancı okulunda otu yamamanın ozlemi ıçındedır. Bundan oturu de, çocuklarımızı bu nımetten mahrum etmek istemememiz pek tabıi gorülmehdır. Ama, gelin gorun kı jabancı okulların koyduk ları bazı test ımtıhanları neticesinde, taıiplerin ancak onda biri bu emellerıne erişebilıyor. Evde test sorularını pek guzel beceren çocuklarımız o sınav havası ve yabancı kadro ıçınde bıldiklerinı de şa şirıyorlar. Acaba bu okuıların kad rolarını bıraz daha genişletmelerı 1 mumkün değıl mı Cevabunız : Suçu, yalnız yabancı okulların kadro darlığmda aramıyalım!. Bugun butun yabancı okulların uygulamakta oldukları test usulunun resmî okullarca da uyaulanması eğılimi gittikçe kuvvetlenmektedir. £llerini kollannı sallıyarak orta okullara gıren çocuklarımızdan bu yuk bir coğunluğun, daha orta okulun ilk sınıflarında saoır sapır ddkülmeleri, boyle bir girıs sınavı tarafhlannı gittikçe çoğaltmaktadır. Orta okullan ve liseleri, kafa formasyonları orta ve yüksek dereceli öğrenıme elverişli olmıyan çocukların istilâsındran kurtarmanın biricik yolu da bu olsa gerek. Yabancı okulların kadrolannı dar tut malan sıkı sıkıya bununla ilgilidır. RadyodâjfBLglin ISTANBUL 7 27 Açılış ve program 7 30 Melodıden melodiye 8.00 Haberler 8.15 Saz eserlerı 8 30 Sabah konserı 9.00 Kapanış. 11.37 Açıhs ve prograro 12.00 Sarkılar (Sadı Hoşses) 12 20 Kanşık sarkılar ve sevilen melodiler 13.00 Saz eserleri 13.13 Haberler 13.30 Dans muzığı 13.40 Şarkılar (Gulizar Ersel) 14.00 Konser saatı 14.30 Klâsik Turk müziği 15 00 Kapanış. 16^7 Âçıh? ve program 17 00 Beraber şarkılar 17^0 Esnaf ve sanatkârlar konuşuyor 17.30 Yurdun sesi 17 50 Plak dunyasından 18.15 Radyo Erkekler Faslı 18.45 Haberler 19.00 Reklâmlar geçidi 19.40 Sark'.lar (Sami Goğus) 20 00 Plâklar arasmda 20.15 Ola.\lar ve yankıları 20.30 Çeşitlı muzık 20.45 Şarkılar (Meral Armağan) 21.00 Pıyano soloları 21.15 Komısma 21 30 K J çuk Koro 22 00 Reklâmlar geçıdi 22.30 Ayın konserı 23.00 Haberler 23.15 Dans muziğı ve karışık şarkılar 23.55 Program 24.00 KapaniftSTANBlL İL RADfOSU 17 58 Program 18.00 Unutulmıyan melodiler 18.28 Meşhur virtüozlar 19.15 Radyo ile Ingilızce 19 30 Yemek müziği 20.00 Les Baxter 20 15 Plâklar arasında 20.45 Sevilen operalar 21.45 îzahlı Klâsik Batı Müziği 22.30 Çeşitlı muzik 24 00 Kapanış. nın not defterı 10.00 Devamı yarın sabah 10.20 Melodiler 10.30 Kapanış. 11.57 Açılış ve programUr 12.00 Çesith melodiler ve dan? muziğı 12.25 Küçük ilânlar 12.30 Beraber %e solo şarkılar 13.00 Haberler 13.15 Küçuk konser 13.45 Yıldırım Gurses' ten sarkılar 14.00 Orkestralar ve solistler 14.30 Turhan Karabulut tan turkuler 14.45 Se^ ım Sutçu'den şarkılar 15.00 Kapanış. 16.57 Açılıs ve programlar 17.00 Fıkret Kozınoğlu'dan şar^ıiar 17.30 Trafiğe dikkat 17.3; Ceşitli melodıler 18.00 Reklam programları 18.30 Küçuk liânlar 18.35 Yurttan sesler 19.00 Haberler 19.15 Yaşdıgımız günler 19.30 Turhan Toper'den şarkılar 19.55 Küçuk dınleyıcılere masal 20.00 Orlıan Sezener Dans Orkestrası 20.15 Olajlar ve yankıları 2U.25 Kuçük ılânlar 20.30 Eseıı Altan'dan şarkılar 20^0 Buyuk Nutuk 21 00 Pıyano sololaıı 21 15 Turk basını bu hafta ne duşunuyor 21.35 Rad.\) Erkekler Topluluğu 22.00 Turkiye Buyük Millet Meclisı saatı 22.15 Hafıf muzik 22.45 Haberler 23.00 Gece konserı 23.40 Geç yatanlar için muzik 1 23.57 Saiı'nın programları 24.0 ! Geç yatanlar için muzığın de\ amı 00.30 Kapanış. ANKARA ÎL RADIOSU 17.57 Açılış ve programlar 18.00 Radyo ile Ingilızce 18.lo Perez prado ve Orkestrası 18.45 îtalyan şarkıları 19.00 Yemek müziği 19.30 Solistler geçidi 20.00 Bu akşamın konserı 21.00 Caz 21.30 Hafıf muzik 22.00 Gece konseri 23.00 Kapanış. JANEIK luZi 200 Bakırköy traf iği Bakırköy'den A. Sedat yazıyor : Bakırköy'de îstasyon caddesi trafıği, son haftalar içinde tam bir SOI.DAN SAĞA: kesmekeş halinı almıştır. Mahalli 1 Tunus Devlet Başkanı. 2 zabıtaya yaptıfımız muhtelif şifahi ^ un \eya Damuk bukup iplik yapnıaraak. • Eski Bizans ve Yunan muracaatlar da neticesiz kalmıştır. > " kurallarijle ılgılı, Tuna'nm esas kıs llgılılerın dikkatini çekeriz. raı ile Belgradda blrieçen kolu. 4 Her hangl bir sebeple toptan işlennı Beyoğla'dan Sovva P«l«ıU y»oırakmıs ışçiler (çoğul). 5 Yaban. ci, muayyen zanıaniarda alınan veya zıyor : verilen paralar (eski usul çoğul). 6 Bundan bir sure once onarılan Eir zaman parçasının tersi. dişi de eskı Tophane binası. ilgisizlik yugil. 7 Blr edat. blr çeşit su TO!U. zunden bugun bir serseri yatağı ha 8 «Alkollü içkl halıne gettrilrms lini almıştır. Rıhtıma yakın olmaüzum suyuna benzer sekılde» mânası dolayıeiyle turistlerin uğrağı bir sına ıkı kelime. 9 «Birdenblre kazıp altüst eden» karşılığı iki kelime yer olan Tophane binası, milli dâvamız olan turizm için çok kötu YUKAR1DAN AŞAĞIYA: 1 îskandlnavya devletlerinden bir mtıba bırakmaktadır. Bu binabırmde blr çehlr. 2 Birt yola çı. nin Defterdar Yokuşu tarafmda okarken onu belirlı bır noktaya ka lan bahçesı. bir mikrop yuvası hadar geçiren. 3 Çevrilince «komut» I linde olup resmen kumar oynayan, olur. Hlnt Avrupa ırkı mensubu. 4 •arasıra gelip geçenleri rahatsız eVakti.vle Kıbnsta Yunanlı Terorcü j den insanlarla doludur. lerln başkanı idi. isirn. : Blr no> tanın tersı bir sıfat takısı. gebelenn kurtancısı. 6 DOKTOR Kaz glbl yedirılip içirillp kımıldamaz hale sokulmuş durum da. bır h»rfin Oeri Sac ve Zührevl nkunuju 7 ' Haitalıklar Müteha»sııı 'Korleıe \ azlfe'ı mânaFina [<;lıklâl Cdd H. ıkı keiime 8 \o hb l e l 44 IU 73 Ddlkavuklarııı llıııkn »ıılnidi'Hrı her pöze Var^ııCumhurıyet: 8669) lık scylerliklerl ccvrilınce •>Bnlului' ınanasına gılen bır eskı terim bph"'0.r03 komür karnemı rtr q Gplır getıren bin ı. u tarla k».\buttlm Hükümsuzdur. <la ne kadar bol olurs,, o mejnlekeıFatma Songül te ekmek o derece ucuz olur. Cumhuı.yet 8664 ANKARA Kesimlı Koman: 247 M«L'DN K I Z Çizea: YVES SAYOL Cevireo Mazhar KUN1 Serseri yatağı 8.57 Açılış ve günun programları 7.00 Gunaydın 7.20 Muzıkle jımnastık 7.30 Haberler 7.45 Melodiler 8.15 îstanbul ve lzmir'den sesler 8.45 îtalvân melodileri 9 00 Ev kadını Izmir Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığından: Asistan Alınacak Ege Üniversitesi Fen Fakültesinde mevcut Fızik. Kımya, Matematık, Astronomi, Jeoloji bilim dallanna asUtan alınacaktır. İsteklilerin Dekanlığa dilekçe ile müracaatları ilân olunur. (Basın 10841 I. 2542/8652) Mellier'nin gözleri yine parladı. Hiddetini şüç zaptedivordn. Boğuk bir sesle: «Beni dinlevin François dedi, ben bir insana itimat pttim mi ederim. Roavenat itimadıma lâyıktır. Bu vıftlikte o istediğini yapar. Onun bu işde bir kabahati olmaş: Sizı yakanızdan tutup kapı dışarı edecekti. Sizin gıbilere böyle rauamelf edilir...» Bu sözler üzerine François bir adım eerilemekten kendini alamadı. Mellier: «Slz yalnız fena bir akraba değil, aynı zamanda bir sefil. bir alçaksınız. Blanche bakkında o söylediklerinizi nereden öfrendiniz? Herhalde o muhterera pederinizden olacak. Ve utaıimadan bn raasamnn kalbini kırdınız, saadtini mahvettiniz. Bir de onu sevdiğinizi iddia ediyorsunuz. Iğrenç valancı, onun gözyaşlanns nmnl daysndınız?. îhtiyar ileriiyerek delikanlıyı kolundan yakaladı: «Demin sizi işittira. Rouvenat va kafa tutuyor. burada yalnız benim rmrimin geçeceğini sövlüyordunuz. Üyle ise i^(e sizı kovuyorum Hemen bir gaaie kadar buradan defolunoı.» François bu cmri tekrar «Uirmedi. Kapıya do|ru kostu. fakat rtısarı cıkmadan evvel dönerek: Yaptı^ınua pi$nun olacaksınız» diye bir tehdit savurdu. (ArtCdM vaıj Tarsb Zîya Kırbakanİ \ Samsun Belediye Reisliginden: Belediyerrdze bağlı Hektrik ve Su Santrallan enerji mühendisi olarak 65 lira yevmiyeli kadroda istihdam edilmek üzere juksek makina mühendisi veya mühendis alınacaktır. Ücretleri yevmiyeli personel talimatnamesine göre ödeneceğinden, taliplilerin 1/8/1962 tarihine kadar hâl tercümelerini ekliyecekleri dılekçelerile birlikte Belediye Reisliğine müracaatları ilân olunur. (Basın 10824 '8660')