18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Dencere İKT CUMHURÎYET IlinilllllllllllllllMIIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIUMinilllllllllllllllMllllllllllllllllIlUllilllllllllllllllllllllllEllll 7 Temmuz 196i IIHIIII1IIIIII11U1JI1IIIIIIIII Hür Cezayir I DÜŞÜNCELER 1 TETKİKLER İnsan ve üstünlük savaşı H»li« OZGÜ Cezayir üstüııe bir övgü yazraak istiyordum. Yıllardan beri gün gün, saat saat süren bir mücadelenin biriktirdiği kan ve gözyaşından mihraba dikilmis bir özgürlük bayragı... Kim böylesini selâmlayıp atkışlamak isiemez! Alkışlamak . Hem de ytirek4en alkışlamak . Hepimizin ödevi bn. Ama bu alkışlar, bizim için heniiz bitmenıiş bir konserin arayerinde duyulan coşkua alkışlar gibi alarafc. Cezayir kurluluş savaşı bitmemiştir. Kurtuluş savaşlarımn karşılıklı imzalardan sonra bitmediğini. bitemediğini kendi tarihinin yakın Bavfalannda beüemia bizim gibi bir millet, Cezayirin knrtnluş yolunda cn zor noktaya ulaştiipnı bilir. DAnya tnilletleri arasında \f kendi sınırları içinde ba|ımsız bir millet olarak yaşatna gücü göstereiilecek midir Cezayir? tste büttin mesele burada. Bütün mesele bursda. Cezayirin kaderine bundan sonra bâkim olacak liderler. mezarlannda artık çürümeye yüz tatmas ilk şehitlerin kafataslannı ellerine alıp donnk gözlerine Hanriet gibi baksalar veridir : Var olmak veya olmamak. Bn meseleyi nasıl çözebilecekler? Haritada kırmızı kalemle çizilmiş sımrlann ve Birleşmiş MiHeUerde ayrılmı* bir aandalyenin milletlerin kesin hürriyttlerüıi «ajlamak için yeimedifini bilenlerimiz gittikçe çogalmaktadır. Cezayirliler hiir inaanlar gibi yasıyabilmek için hazırlıklı mıdırlar? Bazan yaşamanın ölmekten çok zor olduğu yerler vardır. Vaşamak .. Hem de şehitlerin kanlarına ihanet etmeden yasamak .. tşte bağımsız Cezayirin önündfki büyşk dâva. Cezayir, kurtuluş savaşı şiiresinde karşısmda iki Batı ve iki Fransa bnldu. Bnnlardan biri Cezayirin yanıbasındaki Fransa idi. Aydınlarıııııı yüreği Cezayirlilerle beraber çarpan, Ceıayir' in kurtuluşunu savunan Fransa. . öteki, Cezayir'in karşısındaki Fransa idi. Cezayirin karşısındaki Fransa, Gisii Ordn denen tedhiş çetesinin kanlı elleriyle daha dün yüz Müslümana kıyan Fransadır. İki Batı ve iki Fransa . Cezayir bunlardan birini seçecektir. Çnnkü özgürlük savaşını baearnuş milletlere Baiıdao uza nan eller dairaa ikidir. Bıuüardan biri müstemlekeci Batının «işbirlikçi» ve menfaatçi eli. . öteki aydın ve ileri Batının jerçekçi ve hürriyetçi eli. Biz Cezayirin ileri \c hür diizenli bir iilkc olaca&na inanıyoruz. Cezayir daba savaş süresinde seçimini yapmış devrimci, halkçı, devletçi bir düzenin temellerini atmaya karar vermü>iir. Cezayir'in yiikselraesi, devletin temellerine konaeak bu taşlara baglıdır. KOMİLİ HUrka$ı haUupda Müüiv hülâsası 4 * muna getirmenin ancak dış sömurgenlere karsı bir tutumla gerçekleştırilebilecefi biçimin«te yorumlarsak, buruıu kaçınılmaz sonucu. içeride. dış sömürgenlerle işbirliği yapabileeek güclerİB ve k.vrumlafe alan plâjlar. 25 kurusluk birrak."açmağı gerettTsavdım rın temizlenmesi zorunu olur ki, 7am teklifinde buljnmuslardır. j Y ö n dergisı bu açıklâmada Kad bu da ancak toplumcu yöntemlerin Bu teklif Beledıyeee tetkık edıl ro'nun halkçılığım zayıf bulduğu uygulanması ile gerçekleştirilebi| mektedir Ayrıca. Istaobul'daki n u ve «sınıf mucadelesmi tasfiye» Hr. Işte bundan ötürü, milli kurtu; plâjlar, ghşap ve «ala.ş durumdaki ilkesmın, somurülenlerı susbırniak luş savaşlan, toplumcu bir tuturaplâjlar ve raazbut ka.binli beton aıriamına gelebilecegini brfirtiyor la tamamljLDabilir ve gene bundaa insaatlı plâjlar olmak üzere 2 si,du. Kadro'da »avunulan düşunce ötürü toplumcu dünya goruşuous nıfa ayrılmajctadır. Bİldirildiğine lerin, o £ünkü iktfüarı ne ölçüde ayrılmaz bir parçasıdır. Başka bir göre. bu yıl bütün plâj kabinleri baglıyacağını, başka bir devisle deyi^le, içercLeki sömürme duzeniaı anahtarh olacaktır. "' • Kurtuluş Savaşı'ndan sonra kokücden kazımıyan, kazıyamıyas yapılanların bır ilkeleştiriloıesi mı. bir milli kurtuluş savaşı, bıçım deyoksa tuuılması istenen y»|un biı ğıştıren dış sömürgenlerin egemenlıazırlığı mı oldufu konusunu şim liği altına düşmekten kolay kolay dilik bır yana bırakırsak, 1923 ile kurtvlamaz, böylece de başladığı Kadro'nun çıkmağa başladığı 1930 yere döner. îmdi Yön'de «bugünün yılları arasında, gerçek bir sınıîsız ihtıyaçları ve gerçekleri» diye detoplumun kuru^ması için gerekli yımlen^irilen durum bu iie, a&ıl ekonomik çarelere başvurulmadığı Kadro'nun tutumuna bir ayıiuılık Tetel tdaresi bira şişesi için aldı gerçeği, sanırım, uzun boylu tanıt getirilmiş oluyor; şoyle ki, sınıflar soyunaıuş ğı depozitoyu 25 kuruş artırmıjtır. ları gerektirmiyen bir gerçektir : çatışması kuramuıdan Bundan sonra 75 kuru* olsn depo Topjunjun mü'kiyet düzco» olduğu bir «smıfsız toplvm» ülkusü, bizı zito. 100 kuruş olacak, bira fiyat gibi bırakılmış ve bu düzen içinde bugünkü duruma gelmekten alıkolannda ise biçbir değişiklik yapıl ortaçağ kahntısı üretim ilişkileri yamamif ve gücumuıün «ıfltıyaç nin, kâr için üretim biçimine geç ve gerçeklerinn gene o gozle goxmıyacaktır. mesi kolaylaştınlnaıştır. Yeni ture menin yanlışiıgım ya da eski bir Çocuk felcini öniemek için yen yan köylü, yan kentli bir işle yanhşlığın sonucunu ortaya çıkaratedbirjejr tıcı sınıfın, ya da toprak ağalığı rak ters yonden yararlı olmuştur. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakan ozel teşebbüs ortaklığının, bir j Gerçekten de, yeryüzünde bir sure lığı, memleketimiıde çocuk felci sömürgeden yoksun ve ancak yok milli kurtuluş «ava»ları öncülügü yapmış olan ülkemizin, bugüa arhaRtalığının yayılmasını önlemek ı sul bir iç pazara dayanmak zorun tık sömürge, yan sömürge durud a maksadıyie ahnması eereken tedbulunuşu, gerçi birtakım aydın munda bulunan ülkeierle tömürgebirler konusunu inceliyecek kojterda, Batı ile clçerek, bizde tam likten yeni kurtulmuş ülkelere yol misyona katılscak temsilcilerini «nlamı ile çağdaş bir sınıflaşmasecmiç ve Kızılay Genel Ba?kan n ı n olmadığı kanısını uyandırmışsa İstanbul Bakırcılar Dernefi da, (sadece yoksul zengin ayrış! lığına bildirmiştir. ! takınılacak Umtuni Kongresi yapılmış, idare ı Temsilcüer, Sağlık İşleri Genel j ması karşısında bile bu beyetine Müdürlüğü mmanlanndan Dr. Z e . , d u r a â l n k k i Yon dergısınde, Şevket Sureyya Aydemir'le yapıa n Bazı plâjlarm kabin ücretleri ' konusmanm yanında duhuliye de almaları şi Bugunun ihtiyaç kâyet konusu olmaktadır. Dün ve gerçek lerini de Belediye iktisadi îsler Reis Mua aydmlataca|ı. gerekçesi ile yayımvini davet ettiği püj temsilcile lanmasını, geçen yazıraın sonunda, riyle göriişmüş kendilerini ikaz «büsbutün karı^ık. gördüğümü «öyedfrek gerekli tedbirleri almıştır. lemiştim. Bu görüşümü, gene o der son sayısında çıkan kısa açık doğru Plajcılar Âçıklığa ikaz edildi 1 r L Yazan: * ^ * ^ Melih Cevdet Anday Bira şişesi depozitosu 25 kuruş arttırıldı 1 ki Durusu. Dr. Sabri Sangöl v e l K aa l( i r n , r i . „ " ' , * „ . . . . „ . ! * >ro da savunulan «sınıf mücadeDr. Azmı Andır Komısyonun A n n e ! İ n i tegfi i l k M i n i 1 b Uİ1 E e mV Sltel n e s l c m Cstanbul Dördüncü İcra Memurluğundan : 962/3618 İstanbul Asliye 7. ci Ticaret Mahkemesinde, Esas: 959/113 ve Karar: ÖÖO'ISS sayılı ve dâvacı Necmi Komili Vekili Avukat Memduh Türkekul taıafından. dâvalı Salih Komili aleyhine ikame olunan, müvekkili Necmi Komili'ye ait Komili rnarkasınm, taklit veya benzerlerinin kullanmasından men'ine, mukallit marka taşıyan mamülleriniıı, ambalij ve etiketlerinin. imha edilmesine ve karar bülâsasının Resmî Gazete, İstanbul ve Ayvalık Ticaret Odaları biiltenlerinde ve gazetelerinde ilânına tazminat Ue birlikte mesarifî mufaakemenin, dâvahdan tahsiline mütedair ikame olunan dâvanın kesinleşen mahkeme kararında: A Dâvalımn, badema mamiiHprinde, Komili ber ne suretle olursa olsun kullanmaktan men'ine, ibaresini i^"•» ^ 1 f ^ ," " U ü r ü l e n l e n n susturulması anlamt j Tıp Fakultelen ile Hacettepe Çoj n a geidiginj açıkça orta • k | ruk Sağlığı Klıniği temsilcileri ve j yor. O ilkenın, bugünün ihtiyaç ve ı Kızılay uzmanlannın katılmalan j gerçeklerini de aydınlatacaği soruI ile 16 temmuzda Kızılay Genel > nu, iste bundan ötürü anlaşılma&ı , Merkezinde çalışmalanna başlıyajgüç bir anlam taşıyor. Yön'ün gejy ge Genel Sekteterlığe Enver Ka| caktır. Komisyonun gündemi ve rekçesini, en iyi niyetle, da, Kurçalışma programı haztrlanmıştır. tuluş Savaşı'ndan sonra Milli toplu rabeyoğlu seçilmişleıoir. mumuzu sınıfsız bir toplum duruReklâmcıhk: 2979 8548 Karabük'ün demir ve çelik Hasan Akay Ahmet Ramnanoğlu Mehmet Ergur Sabri Baydar Fevzi Özdemir Celâl Küçük Kemal Bilge istihsali 3 misli artacak Haber verildiSinç göre, Karabüki | Demri ve Celik Tesislerinin tevsijj l| amaciyle yapılan çalışmalara 15 ' milyon dolarla katılmayı kabul ARANIYOE etmiş olaîi Ameırikan firmasının bir mümessili yakında Türkiyeye Yüksek Kimya Mühendisleri alınacaktu. Kauçuk, Ebonit ve geleoektir. kurşun işlerinde tecrübeli olanlar tercih ediür. Sahsen müraYapılacak oîan ilâvelerle Karacaat, Mutlu Akümülâtör Fabrikası KARTAL. biik Demir ve Celik Fabrikalan kapasite'i 3 misline yükselecek ve İlâncdık: 5160/8519 simdi 200 bin ton olan istihsal. 600 bin torrı ulaşacaktır. Yöksek Kımya Nühendisleri B Evvelce yapılmış olup kullanmak üzere bulunan etiket ve ambalâjlaran imhasına, C Salih Komili ibaresı altmda vâki tedbir mevzuu bulunan, imalâtın bu nam altmda satılmamak ve baska şekilde değişik bir Uim tahtmda piyasaya arz edilmek sartı ile gghibiae terk olunmasına, D Karar hülâsasuun Resmî Gazete. İstanbul ve Ayvalık Ticaret Odaları Bültenlerinde; gazetelerinde neşrolunmasına ve dâvacınm zararuıın tazminine karar verilmigtir. Keyfiyet; kesinlegen mahkeme kararı gereğince ü£n olunur. (Basm 10817/8497) Miljetlerarası Lâle Sergisuıe katılıyonız Holânda'da Amsterdam şehrinde <Lâle> ile ilgili bir milletlerarası sergi hazırlanmaktadır. Temmuz ayının 15 inden sonra açılacak clan milletlerarası sergiye Türkiye nin de iştiraki istemniş ve müzelerden Holanda'ya gönderilmek üzere aynlan eserlerin ambalâjlan tamatnlanmıştır. Bunlar. üzerlerin de lâle motifi bulunan çmi, kumaş, işleme gibi muhtelif yüzyılla ra ait eserlerdir. Sandıklara yerleştirilmiş olan eserler 9 temmuz 1962 pazartesi günü uçakla Amsterdam'a gönderilecektir İstanbul Defterdarhgından: Vergi Dairui MukelltfUrifldifi; ] 1 Nevzat Mengıi aleyhine 1955 yılı jrötürü ücret gelir vergisi hakkında müttehaz Temyiz Komısyonunun 14/5/1958 gün ve 1416 sayılı karannın, 2 Sureyya Sümbül aleyhine 1953 yılı götürü serbest meslek gelir vergisi hakkında müttehaz Temyiz Komısyonunun 13/11/1958 gün ve 4417 saydı karannın, 3 Mihran Kalıpçı aleyhine 1952 yılı esnaf vergisi hakkında müttehaz Temyiz ITfMpciy<^rif 'Ttvn 31/12/1957 gün ve 5158 sayılı karannm, 4 Arif Zeki Özkay aleyhine 1953 yılı esnaf vergisi hakkmda müttehaz Temyiz Komisyonıjnun 11/9/1958 gün ve 3222 sayılı karannm. 5 Karabet Özkalay aleyhine 1955 yılı esnaf vergjsi hakkında müttehaz Temyiz Kpmisyonunun 30/4/1959 gün ve 778 sayılı karannın, 6 Frangül Ulusev aleyhine 19531955 yılı esnaf vergisi hakkında müttehaz Temyiz Komisyonunun 23/2/1959 gün ve 6125 sayılı kararınm, Bozulması talebiyle açılan idarî dâvaya ait dilekçejerin dâvalüara tebhği, dilekçede gösterilen adresleri terkeylemeleri ve halihazır adrfisjfirinin de tesbit edilemeınesi sebebiyle mümkün oiamadığından bu hususta ilğn yoliyle tebligat yapılmasına Danıştay 4 üncü DaireEİnin sırasiyle 19'2/1962, 24/3/1962. 19/3/1962, 31/1/1962, 13/6/1S62, 28/5/1862 «ün ve 1958/6696, 1962/181, 1962/569, 1959/426, 1959/4872, 1962/1512 şayılı ksırarlariyle lüzum Rösterilmistir. Keyfiyet tebligat kanununun 28 ve 39 ncu maddelerine tevfikan ilânen tebliğ olunur. (Basın 10694/8491) İhracatçıya kolaylık sağlandı \ \ t t i \ ı| SANAYİ BAKANLIGINDAN İstanbul Yegil Siga ambarı limao i;sVpl*»!g'ni Hakanliğımıza adres olarak göstermiş olan İbrahirn Simai§ uhdesinde bulunan istanbul Vilâyetinin Silivri kazasuıa bağlı Yakacık köyü MJUTları içinde kâin demir madenine ait 32/136 tayılı ruhsatnameye tndsteniden işletme hakkı talebinde bulunulmuş ise de, 6309 sayıü Maden Kanununun 44 ür.cü maddesinde yazıL vesikalarm eklenmediği görüldüğünden rnezkur vesikaların tanzitn ve Bakanlığunıza tevdii için dokuz aylık ilk mebil verilmistir. İşletme hakkı talebi sahib! Ibrahim Simais adresinde bulunmadığuıdan ve yeni adresi de meçhul olduğundan keyfiyet 7201 sayılı Tebligat Kanununun 2830 uncu maddeleri gereğince Tebliğat yerine kaim olmak üzere ilân olunur. (Basm 10934/8541) Tatbikatına başlanmış olan yeni ihracat rejıminde fiyat tescil ve kontrol usulü kaldırılmıştır. Bu usul. ibraratta ilk defa tatbik edilmektedir. Dündenberi îstanbul Ticaret Odası hiçbir fiyat tescil ve kootrolu yapmamaktadır. Tescil ve kontrolun kaldınlmıs olması ihracatçıya eenis ölçüde kolaylık ^aSlamıstır. TEMMUZ 7 «î c t 4 4 4 4 İ c 11 ' SAFEB 5 Imaak Ş İnsan yeryüzünde göründüğü, tedi. Beğenmediği yanlannı, yetervar olduğu, insan bilinci ile de siıiikierini yeterliliğin, tamlığın ğerlendiği ilk günden bu yana ve bir kaynağı, yapıcı, yaratıcı erekaralıksız olarak, üstünlüğün özle ler haline getiraek a»usunu duygösterecek durum mini duydu. Kendisini bir yandan du. Yaradıhşında yer alan öz var^ daa çıkması ve kendısınden, diğer yandan da herlık bağhlığı duygusunun etkiler bu bayrağı baş kesten ve her şeyden daha önemli. den sıyrılpıağa, kendisini kurtarkalarına kaptırma yeterli. değerîi bir variık halin mağa çalıştı. Başkalarıng, evrensı milli kurtuluş sa de tanırnak, tanıtnaak istemiyle de yer alan nesnelere, enlaıdan vaşları soruniarı yaşamağa yön verdi. Kendisini sar daha çok yararlanabümek isteği, nı, «bugüaün ihtiyaç ve geıçekleri dece vg yalnız kendisi olarak gör ümidiyle, yakınlık duymağa kendurumuna getirmistir ki. Yön'ün meğe başlar başlamaz çevresinin disini zorlgdı. Gerçek bağhlığı ko gerekçesinden sdz ederken, «en iyi en çok beğenilen bir kisisi haline nusu Gİan dz varlığından, istemiaiyetli yorum» demekle bu gerçegi gelmek için savaşa girişti. Öz var ye istemiye, üzule üzüle, arada sısöylemek istemiştistı. lığı ile yarışmiya koyuldu. Her { rada, kısa veya uzun bir süre için, ¥ok, Yön drgisi, o gerekceşinde, şeyini. tüm ÜBaitlerini bu yarışa, uıaİEİasmavı göze aldı. Bunu bü bugünkü «gerçekleıin» de Kadro' bu yarışın sonucuna bağladı. Ya yük, önemli bir fedakârlık olarak nun gözü ile görulebileceği ve bu şamı boyunca bu çetin yarışmalar saydı. Zaman zaman yerini bir baş günku «ıhtiyaçların» da Kadro'da da elde ettiği başarılar, beslediği kasına veya başkalarına vermek savunulan düşüncelerle karşılana Ğmitler blçüsünde bir yaşam gü | sıkıntısına katlandı. Bu yoldan abilecegı görüşünu savunuyor ise. eünu kazandı. Bugününü ve gele . macına daha kolayhicla ulaşabilekarfisuıdaki duramunu, s*>ı. ceğini değerlendiren gelecek görü | ceğini sandı. Istediği, beklediği, öz sayısıcda yaptığı gibi. küçük bir şüne ulaştı. Alınyazısı anlamını ta I lediği kendisine daha rahat bir şekavuşabileceğine inandı. açıklama ile değil, Şevket Sureyya şıyan yaşam çizgisini ve bu çizgi kilde Ken^isini istiyen başkalarında göAydjemir'in özetlediği maddeien nin yönünü bu güçle çizdi. Bulun nı yalnız kendi başına ve ken«ıra ile ele alarak u,r*aya koynıahdır. Bundan sadece Yoacüier bakı duğu. bulunmadıgı her yerde yo disinin sayısnın çakluğu elçüsünrulmadan. dİBİeumeden varlıksız d« birliğini, bütünlüğünü g'erçektopiumcu en yönünden çatışan çeşitli görüşlerin olarak k disini aradı. Kendisini leştirebileceği kanısının etkilerini daima başkalarından ayn, üstün aydınlığa kavuşması bakımından süresınce içinde da yarar umul»ji yeridir. Şöyle ki, bir başkası gibi görmek, göster duydu. Yaşamı üikemızin durumu, toplumculuğun mek istedi. Çevresinde yaşıyan bulunduğu çevrede, bu çevredekiayrı yexlexde. o yerlerin ozeiiıkîe herkes tarafından beğenılmek. ber lerle ilgıjı deneyler^ndea keodısırine gore ayrı biçimler almasında ğenildiğini işitmek. tüm kisileria ni yalnız begendi başına ve kenolduğu gibi, ancak bir uygulayış saygılarını, yakınlıklarını kazan dısinin yardımı ile, dilediği gibi mak arzusunu duydu. Isteklerine bulanııyacağını anladı. Çevresini başfcahgım y<*ksa dupedüz goralmeaıiş bir duoya görösünü kavuşunca sevindi. Kendisini se ve baskalarını varlığınm bütünsüre leyicilerı. tamamlayıcıları gibi gör mu gerektırmektedir? «Yeni bir vmdirenleri seviodirdikleri Onlan mek zorunluğu ile karşılaştı. Ond ü n y a göruşü» s a v ı i l e o r t a y a ati ce sevındirmeğe uğraştı. lan K a d r o ' n u n d u r u m u , ö n ü m ü z d e övdü. Goklere çıkardı. Beğendi. lardan istiyerek aldı|l ve onların ö ğ r e t i c i b i r örnek o l a r a k durmak Onların herkes tarafından beğe istiyerek verdiklerine inandığı ötadır. B e l l i b i r k a d r o i ç i n d e topla iıilmesini sağlamağa çalıştı. Herğelerle varlığını yeni baştan ve n a c a k b i r azır.lığın, y u r t y ö n e t i m i n kes tarafından beğenilen kisilerce daha iyi bir şekilde yaratabileceği de özlenen değışıklık ve yenilikle beğenilebilecek bir insan olduğu ni öğrendi. Sevinebilmenin sütana n. benzeri gorülmemış kuram ve :;j duyurmak istedi. Sevinerek yayöntemlere uyarak topluma yukar şadığı yere bağlandı. Bu yerin tüm sı olan öz variık sevgisinin çevdan aşağı zorlaması ile, bugün «zin varlıklarına. nesnelerine ısındı. renin yakınhklariyle dujabileceğide kuvvetler» diye adlandırılan ış Bu varlıkları, nesneleri beğeadi. ni anladı. Başkalarına istedikleri j için yaklaştı. Kendisini kendisine çiler aydınlar birliğinin bilinçli gücüne dayasarak tarihin deneyim Beğendiği varlıklara, nesnelere ka daha aykın buldu. Başkalannın ya lerınden yararlanmak arasında bu rışmak arzusunu duydu. O yere kınlıklarını kazaniı. Kendisinden yük bir ayrım vardır. Buradaki ça varlığmdan bir şeyler kattı. Ver daha iyi bir kendisi olabileceğine tışnsa, artık bir yontejc çatışması di. Orada varhğının izleri. yansı inandı. değil. temelli bir sorun olarak kar maları ile karşılaştı. Oradan bir İnsan, üstünlük amacını güden, şımıza dikilır. Ayrıca, değişikiığı şeyler aldı. Varılğına kattı. Var daha doğrusu, üstünlüğe yönelen sadece bir aydın kadrodan bekle lığında yer alan yabancı, dış de savaş gucünü evren karşısında da mek duşüncesi, toplumumuzun ol ğerler ölçüsünde değerlenebilece denedi. Evrende yer aldığı ilk gün gunlaşmadığı, ona bu olgunluğu dı ğini sandı. Variı|ında o yerden denberi evrenle çeşitli yönlii müşardan aşılamak gerektiği inancını gelen nesnelere raştladı. |Eıvanç da içinde taşır ki, boyle bir davra duydu. Güvenliğe kavuştu. Bu nes nasebetler kurdu. Evrende değişik nı*, düsunüş gücünün toplumsal nelerle tamaralanabileceğini dü lıkler yapmak istedi. Gerçek dış koşullardan bağımsız sayıldığını şündü. Böylelikle daha tam birevrenini iç evrenine göre değerlendirdi. Orada aradıklarını bulgösterir ve uyandırma bakımından tamlığa erişebüeceğine inandı. onca yararına karşılık, eylem ola Yalnızlık duygusunun etkilerinden mağa çalıştı. Görmek istediklerini gormeğe uğraştı. İç variık yapısırak uzun bir süre verimsjz kalmak kurtuldu. na göre bir evren yaratmağa kotan yakasını kurtaramaz. Gerçekte yuldu. Daha yerinde ve uygun bir de bugün toplumun oncelikle geZaman oldu. Varlığında bölünrektirdiği durum, münazara değil, deyişle, evrene kendisinden. varmeler başgösterdi. Variığı ile çeveylemi etkilıyecek en geniş anlamhğından bir şeyler kattı. Evreni daki devrimci dayanışmadır. Bu da resi arasındakı anlaşmada anlaşa variığı ile zenginleştirmeğe. değer temel açılardaki birlikle sağlana mamazhklar ortaya çıktı. Çözül lendirmeğe kalkıştı. meler oldu. İnsan, kendisini çevbilir. öte yandan, insan, yasamını koresine, çevresini de kendisine yabancı buldu. Bunun sorumluluğu rumak, sürdürmek, yaradılısında nu hem kendisinde, hem de çevyer alan ve yaşam iç güdüsünün resinde aradı. Buldu. tstediği. di bir eseri olan saldırgsnlık eğilimıACI BİR KAYIP lediği ölçude istenmedi|i. beğenil ni doyurmak. gerçekleştirraek amediği için beklediği kadar isten maciyle evren üzerinde işledi. EvKaysertniıı tanınmış ailelenn. mediğini sandı. Çevresi tarafından renden gelen zoriukları, itehlikeleden H»cı şeyh zadc merhum Hacı Ahmet Beytn oglu ve arzu ettiği kadar istenmediği, aran ri karşılamağa çalıştj. Önceleri aHatlce Bürtingüzün e?i, Heflk madığı. beğenılmediği için kendi ğaç kovuklarına. mağaralara sıBürüngüz'ün kardeşi Kenan. sini beğenmedi. Üıüldü. Kendisi gtndı. Zamania bu banoaklan yeIsmail. Ruklye. Haklme Bürünne kırıldı. Küstü, öfkelendi. Acı terli bulmadı. Beğenmedi. Kendiguz'un ve Saflye Baykan. Aflçekti. Sıkıntıh, baskılı, gergin bir sine yakıçtıramadı. Bir yandan, fe Çağanın babalan. Lütfi Bayyaşamın ağırlığını duydu. Gelece varlığını daha iyi bir şekilde korukan ve Kasuh Çağanın kayınpederlerl. memleketimiıin ta. ğini güven içinde göremedi. Gele yabılecek barınaklar yapmsk. dınmmıs cam tücc»rlarından ceğin de bugune benziyebileceği ğer yandan da bu bannakian susni düşündü. Bugüne göre bir geîemek. güzelleştirm«k istedi. Bu MEHMET BÜRÜNGÜZ barmakları başkaları tarafından lecek tasarladı. 6 Temmuz cuma günü tabahı Bütün bunların verdiği sıkıntı da beğenilebilecek yerler haline Hakkın rahmetine kavuşmusGüzel evler, dan kurtulmapm yollarım aradı. getirmeğe uğraştı. tur. Naşı 7 Temmuz cumartesi Ifünü caat 9 da Erenköy ttemAydiBİığa ulaştıracak eıkış kapıla köşkler, villalar vaptı. Şöprüler fendi caddesl No. İJ'I deki lkazararsız rmı bulmağa uğraştı. Yakınlıkla kurdu. Hıfçın nehirleri ınetgAhından alınarat cenaze rını aradığı, kendilerinden bir şey bır duruma getirdi.. Tüneller açnaraazı öğle namazını müta»kıp ler beklediii kişilerin hoşlanna tı. Denizleri aştı. Uzak, pjltnmiyen Fatih Camlin4e eda olunarak gitmeğe çalıştı. Be|enmediği kişi ulkeler aradı, buldu. üralarda yeKo*lud»ki jB»kb*rl mahsusuna ler karşısında beğeniyormuş gibi nilmesi zor güçlüklerle Karşılaştı. tevdi olunacaktır. Mevlâ rahmet eylıye. davrandı. Sırf beiendiği için be çarpıştı. penizlcıin altma i^di. NOT: Çelenk gönderilmemesi ğenmek istemediği, beğenmekten Goklere tırmandı. Şimdi de, üzerica olunur. kaçındığı kişjleri pegen4iğini söy rinde yaşadığı düny.idan yüz bınBürüngüz ailesi bulunan lemeğe kendisini zorladı. Üstünlü lerce kilometre uzaita ğünü, onların zayıf yanlarından başka dünyalara, yıldızlara gitmek tlâncılık 5180 8515 yararlanarak sağlamağa koyuldu. için uğraşıyor. İnsan, tüm yaşamı boyunca >aZaman oldu. Bu çeşit üstünlüğe ulaşma çabasını. yücelme yolunu samak, iyi. rahat yaşamak, tehliyeterli bulmadı. Bu yolu bırak kelerden uzak kalmak için çahşır. mak, değiştirmek zorunluğunu Onun beşikten mezara r>eğin ve duydu. Varlığını çevresinin tuttu bütün çağlarda giriştıği üstünlük Nüshası 25 Kuruş ğu yeni değerlerle zenginleştirme savaşının ana amacı budur. ÜsTürkiye Baıicl tünlük duygusu, inancı yasamın Lira Kr. Lira Kr. ğe çalıştı. Yetersiz, eksik bulduğu | yanlarını bırakmağa uğraştı. Çev müjdecisidir. Üstünlükten yoksunresinin, başkalarının önemli say luk duygusu, inancı ise yaşam Seuelik • "00 3 30.00 dığı değer ögelerini kazanmak2Sj tehlikesinin habercısıdi^r. 6 ayhk 40.00 80.00 J CUMHURİYET V. 4^3 12.18} 16.19 19.43İ2 .441 2.14 £. ] 8 J0 4.35 8..15 i2.oo| : 01' 6.30 22.00 «.00 Ba»an ve Yjyan Cumhurlyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonim Sirketi Cağaloğlu Halkevi Sokak No. 3841 Sahibi 3 aylllc NÂZİME NADİ Yazı islerini fiilen idare eden Mesul Müdiir 14 temmU7.dan iübaren 6a»t II de = CLSMHURİYET» in Edebî Tetrikası: 35 Sigaramı yakıyor boşalan rum. Kâzım Işık omnzumu okkadebjmi ahyor, davardaki şuyor, beni pek be;endi|ini. çiçek resmioi nasıl buldagu Ahmedin taübine İBuendi|ini nıu sorByor, gönesten fcork aı,ıklıy»rdu. Efilip gfliywdu mazsam pancurları, teras kapıyüzüme. Kızaran yanaklarımla. tarını açabileceklerini söylüyor parlıyan gozlerimle eğleniyorlardı. Ne kadar dikkatli, nazikdn. tıroir içiüi anlatıyarda: Atiler! merikalılar bir haftadan beri yerinde yoklamalara, keşiflere « Öyle defil mi?» diyordu başlamıslardı. Onların yanına Kâzım Işık. «Biz bn değil migsnderdiği iki tenç mühendisjiz?» ten umutlu değildi. Ahmet yarHusnü beyin öfkcli yaslı sesidım edebilirdi kendisine. Pek ni duyuyordum. «Biz bu değiparlak sonuflsr verecekti ça)'V liz!» diyordu HÜSDÜ bey. Büyük malan. B»na bakıyor, güliiyorbir milletiz! Hırsızlan, yobazladu alayla : rı, geriliği yenecejiz, uyanacağız, uyanmamız gerekirl.» Kâ« Eger bu küçük hanım, bu zım Işığın sarı gözleri ofkeyle Kirpicik sabırlı «labilirse, scııi parlıyorda. Avnıpaiydi o, çalışbirkaç gün için bize bırakmayı kandı. Kendisini iş başına koy kabullenine...* mus olsalar, projelerini, kurduKarşılık beklemeden kendinJu tesisleri kösteklemeseler. ne ce yolana koyoyordu işleri. En ler yapardı! Dünyayı dflzenliye çok on günlük bir şeydi Izmircek gücü vardı. Kabve anarşisdeki araştırmalar. lstanbalda ti küçük dostlarımı. tanıdıfıın kalır beklerdim Abmedi. tımir ülkücü gençleri düşünüyordum dönüşü değru Ankaraya gider ben.. Sıfırdan başlamak, yeni evlenirdik. Alatnrkalıktan vazbir devrim açmak, birlik berageçmek, pratik olmak gerekti. berlik karmak. Bütün umutlar Ankarada kısa bir nikâb, ver esöııüyordu içimde. Kâzım Işığın lini tzmir! tşte yapaeağımız sesi sıcaktı, inandırıcıydı. Onun buydu bizim. Baraj işi kesinlesan gözlerine bakmaktan, onu şirse bir zaman için tzmire yerdinlemekten hoşlanıyordnm. leşmeyi bile göze almalıydık. Budala bir gülüş açılıyordu duAğabeysini dinlerken coşup dakiarımda. Vücudnm gibi isgülen Ahmedin sâf, mavi gözletekli, sıcak, yomnsak bir gülüş! rine bakıyerdum. Elimi tntnp nkıyordn yavastaıı. Onun sözNasıl, nerden sözü getirdiler lerinl tekrartıyordo: tki hafta nişan işine, pek batırlamıyo neydi ki! Göz açıp kapayıncaya fcadar geçerdi. BeklewektcD korkacak insantar mıydık bix? tstanbçida ya» uatımş elacaktım biraz. Nadia'nın pansiyonanda birkaç gün daba kalacak tım, Htm artık yalsız de^ildim ki! A|abevsi vardı, ytaftti, Ser ra vanij! u Söylesmeleriot, yorılmaUnna şaşıyardum içimden. Nasıl isterlerse öyle olacaktı. Ağabeysi bunn datıa iyi biliyordo. P#bat rabat fülüyordu karşımda. Tamşmamtzın, tzmir yolculnğnnun, nişanın şerefine içiyordnk. Kâzım I#|k bize düğün hediyesi, Amerika volculufnnan biletlerini vereeefini söylüyor, balayımızı Ahmedin pek sevdiği New York'ta geçirebilecefimizi müjdeliyorda. Amerikalılarla baraj işi yürürse orad» Ahmedin etüt yapması, birkaç ay kaUnası gerekeceğiai anlatıyordu. Ahmedin ayağa fırlayışını, « ValUbi mütbiş adamsınız a?abey!» diye, New York müjdesini sevincle, coşkun karşılayısını hatırlıyorum. Ağabeyşinin bazırUyıp ustaca gözlerimiıe serdifi güıel hayallerle joll»nmızın aynlmakta oldufunu nerden bilecekti o. Yola çıkmadan ayrılık başlıyerdn bizim için. Orada, o salonda başbaşa konuşnr, Kâzım Işığın ağına usulca kayıp düserken a çılma başlıyordu aranuda. Diuliyardum sniarı. Kendimi kaderiu eline bırakıyordam. Ahmrde bakıyordum. Elimi tutaa eline, gözlerime gülen göılerine Nadia'nın evinde iki haftayı dasünüyordum. Anneme yazacağım yeoi ınektubD knrnyorduın. Onlar iki kardeş tzmir yolculuğımon taıibiai kararlaştın»»^ lardı bile. tki jrnn içinde çitmeliydi Ahmet. Biletini aldırtmak i$in büroya, tcleton etmtsini söylüyordu Kâzım Işık. Konnjşmjuun bittigjni anlatn»»k ister gibi aya$a k»lkmıştı. « JJaydi çoeukl»r, .jelin gidelim atekilerin y»nın»..> diyoıiaİUmen mi? dcmek istiyordom •Dİara, bu kadar çabuk rçıu? Abmtt elini ozatıytfr kal^ırıyordB kadife kanapeiep beni. tkisinin ortasında çalışma odaAhmedin koluna girmiştim. Içimden ağlamak geliyordu. Bir şey bozulmnş, günlerdir kurdnfum, alıştığım bütün hayaller ters yüz olmuştu. Yorgundnm üstelik. Başım dönüyordu hafiften. Onları terasta bnldak. Kimi uzun hasır koltuklara uzanmıs, kimi ayakt» konusuyorUrdı. Bahçeye dağru açılan büyük SÜneşliğin altında yüzlerindeıı renkli ışık dalfaları akıyordu. tçki bardaklan vardı masaların üzerinde. Onlar da içmişlcrdi. Güıleri bir tpba; parlıyordu. Cikangjr, Suzan hanımın yan nzandığı şezlonçun yanında, ayak4a durayordu. Suzan haııımın açık bacaklarını, yayılmış vücudnna seyre dalmanın tadına kapılıp k*Pdini nnutmus bir hali vardı, B|zi gürünce de bozmadı durusunu. Gözleri Suzan hanımın çezlerinde : « Ah öyle nykum varki!» diyordu. «Serin bir yatak, gölge]i bir oda öyle güzel ayonurki şimdi...» Bizden tvvel ne kvnaşuyorlar dı bilmem. Serra kızmışa beıızivordıj. Sert bakıy»rda Ctbangire. « Odau yukarda, nedea gidip yatmıy»rsan?» diye, svrdsJunu duyduro yavaşça. Aldırmı yordu Cihaafir Pi*e bakıyordTi göz ucuyla. « Sizin üçlü kumpas ne mtyva verdi bakalım?.j» »i»vi (asleri y»n k»p»h t»z kap»klartıun altutda kain, alay. lı güiüyerda. « B u barda meyva veraiyen tohumlar ekiyomc hep!^> Q sesi nnntaçııyacafu»! Uepiınu tnu nantmss olmalıydık. Geride, azan kâltuklaru»a birinde başı pembe ipek bir yastjja dayalı urnklnyvrdu. Birdenbire kalktı. Birdenbire bafırdı : « Ama yeter, yeter artık!» Sıçradım korkuyla. Kâzım Işığın öfke kapladı yiilünü. Serra telâşlandı, Suzan hanım toparlanıverdi hemen. Cihançirc baktım. llçisiz. hatt| b>raz alaycı bakıyordu ytnjesine. Ahmedin eli sıkıca elime yapıştı. Biz ikimiz geriye çekildik Kâzım Işık kansının yanıpa yaklaşıp sovlcnfji : « Ne olnyorsun gene?» Elini uzattığını, sonra dokunmaktan iğrenmiş gibi geri çektiğini çördüm. Serra'ya emreder cesine : « Götür onu »dasına'.» dedi. Serra, bir şeyler söyledi yavaşça. Duymadını ne dediğini. Nermin hanıma bakıy«rdnm bep. Nermin hanım ellerini yüzüne kapamıştı. (Arkası var) VECDİ Gaıetenize gönderilen yaalar konulaun, konulmasın iade edümeı. ll|niardan mesuliyet kabul olunmaz. * Abone ve ilin işleri içın, zarfın u»tüne «Abone» veya «llîn Servisis kaydının konmuı lizundır. BU GAZPTE BASIN AHLAK YASASINA U¥MAYI TAAHHÜT ETMlŞTtR. ,'">W1M •• M iN M ı.||«Mf Rumelihisan Oyunlan CUMHURtYET İLÂN TARİFESÎ BasUk (Malttu) 1S0 TL. «34 üncü sahiieler (şamtünl) 30 TL. 61 B£i »ahifeler (santiınl) ü TL. £vlenme, Doğum (maktu) 7S ' Ölüm. Mevllt, Teçekkür {5 santime kadar maktu) 90 TL. Kayıp (10 kellmeye ka d«r (maktu) 18 TL. HAMLET MACBETH TARLA KUŞU Dram Tiyatrosu ve Kuınel^üsaıı g^scleıimiz açılmıstır. (Baiin 10891/8543) Reklâmcılık 2866,8549
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle