18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHÜRİYET SO Temmuı 1962 llllllililliUitlllllllllIIIIIIIIIÜ Askerlikle ilgUİ bir Akşehir'den Erkek Ilkoğretmen | de hızmet gören biz ücretli me Okulu Oğrenci Teşkilâtı Başkan , rr.urlar, amirlerimizden devamlı 0" Iığından: larak hakaret görmekteyiz. Bütün 97 sayılı kanunun hükümlerine suçumuz ücretli memur oluşumuz göre, bir yıidanberi öğretmen o dur. Diğer baremli arkadaşlarımızkulu, sanat okulu ve dengi okul la aynı işi gördüğümüz halde, di lardan mezun olanlar. askerlıkle ğer Emniyet mensuplanna verilrini er olarak yapmaktadırlar. Bu mekte olan fazla mesai ücretinden arkadaşlarımız askerliğe intibak e ve tayın bedelinden yoksunuz. Me dememekte ve her an ıçın durum mur olduğumuzu ispata yarıyacak îarından şıkâyetçı olmaktadırlar. i bir kimlik cüzdanından dahi mahBugünkü lise, öğretmen okulu ve rumuz. Artık bu eşitsizlik kalkmadengı okul mezujılarının çokluğu hdır. karşısında, yedek sııbay olarak hız CEVABIMIZ: met gormemizin mürakün olamı Bugun memleketimizde çahşa yacağı anlaşılmaktadır. Ancak, rak hayatım kazananlar arasında bu insan gücünün israfına meydan en mağaur olanlar, ücretli memurvermemek için şu tekliflerde bu lardır. Bunlar ne işçüerin, ne de lunuyoruz: barem ıçi meraurların haklarından 1) Bu okul mezunları, her gün faydalanmaktadır. Ya bu ücretli biraz daha motörize olan ordunun memur müessesesi kaldırümalı, ya topçu, muhabere, uçak, tank, şo da bunlara öteki memurlara tanıförlük. füze birlikleri gibi fen sı nan bütün haklar tanınmahdır. mflannda çahştırılmalıdır. 2) Şu Sebze ve yemişler, fahiş fiyatla sa belerdeki erler yerine veya kıt'a tılmaktadır. lardakı büro işlerinde (ayrı bir Tehlikeli bir yol merkezde aynı şekilde eğitime tâBakırköy'den Metin San yaz: bı tutularak) gorevlendiriltnelidir. Biz, Bakırköy'ün Dikilıtaş sâkin3) Yedek assubaylık müessesesi ih dası suretiyle bu arkadaşlarımız leri için sokağa çıkmak buyük bir yedek assubay olarak çahştırılma mesele haline geldi. Hiç bir hafta lıdır. 4) Öğretmen okulu mezunu yoktur ki kara olmasın ve en aşa! öğretmenlerin ise, askerlik görev ğı bir insan ölmesin! Fren çığiıklannı dınlemek lerini, öğretmene fazla ihtiyaç dolayısiyle. 10 yıl aıüddetle, kışm ten âdeta sınır hastası olduk. Se öğretmen olarak, yaz tatillerinde bebi de, Bakırköyü, Londra asfalde askerî eğitime tâbi tutulmak tına bağlıyan yolun, dar ve çift issuretiyle, askerlik görevlerini yap tikametli oluşudur. Cıttiık bu yomalarının yerinde olacağı düşün lun yaya kaldınmı da yoktur. Bu cesindeyiz! Bu arada bize, onbaşı yola paralel hastahane ve okul yol ve çavuşlar tarafından değil, tah lan hiç kullanılmamaktadır. Atasil süresi bizden üstün clan subay köy açıldıktan sonra tehlike daha Iar tarafından eğitim ve öğretim da artmıştır. Trafik Müdürlüğü gösterilmesinin daha olumlu bir nün dikkatini çekeriz. sonuç vereceğini de ayrıca belirt Emekli ikramiyesi iıek isteriı. Ankara'dan Fazıl önol yaz: Ankara'dan Halime Sur yaz: 24 yılhk devlet memuruyum. Hatınma, memleketimizin iktisa Yas haddi dolayısiyle bir yıl daha dl dunımu ile ilgiü bir teklif gel hizmet görmeden emekliye ayrıl di. 70 yaşımın tesiriyle hata edi mak zorundayım. 25 ve daha yu yorsam, b«ni affedin! Meselfi be karı hizmet yılmı dolduranlara benim gibi eytam ve eramil dahil, lirli bir jkramiye verildiği halde, sayın Cumhurbaşkanımızdan müı 25 yıldan eksik çalışan görevlile tahdemin»dek, hepimiı, kaıancımı re.hiçbir ikramiye hakkı tanınmazın yüzde 1 kurusunu, münhasıran maktadır. 25 yıldan az hizmet e Amerikaya olan borcumuza karşı denlere de, bir nisbet dahiünde bir lık, karınca kararınca devletle hi ikramiy« verilmesi sosyal adalet be etaek, meselâ yüı lokmada bir ilkeıinin bir icabı değil midir? Bu lokma eksik yesek, bu; biıim gı itibaTİa, bir veya iki yıl fark yüdamuı eksiltmez. Buna karşılık zünden, 24 yıl kesilen prim karşı devletimizin yükünü bir hayli ha lıgı ikramiyeden yoksun bırakıl fifletir, maneviyatımız yükselir, e mamızın sağ duyu ile bağdaştırılnerjimiz artar. Düsüncemi sağa ması imkânsızdır. sola söyledim, kimse itiraz etmeCEVABEMIZ: di. Bizim hizmetçi kadm bile, buHastahk hali hariç, 20 hizmet yınu memnunlukla vereceğini açık ladı. Teklifimi uygua bulursanız lından aşağısı için zaten emeklilik hakkı tanmmamaktadır. Bu duyayınlamanızı rica ederim. ruma göre, ikramiyeden mahrum Selmanpâk caddesinin edilenler, 2025 yılhk bir hizmet ten sonra, çoğu yaş haddi veya raa hali lulen, emekliye ayrı'anlardır. Tür Ü«küdardan blr olrurumuz yazı kiye ölçüsünde bunlann sayısı çok yor: ; mahduttur. Onun için bunlara da, hiç değilse belli bir ölçü içinde. Üısküdar Scfcnanpâk eaddesi.: ikramiye verilmesi gerçekten de dörtbeş semt sâkinlerinin gidip i çok yerinde bir davranış olacak seldikleri önemli bir cadde cldu '• tır. ğu gibi. Şileye kadar olan köy ve İpra gaz çok pahalıdır ugraklann da vasıta güıergâhıdır. Bu derece islek olan bu caddenin îstanbnl'dan Memdob KabramanŞeyh camii civarına teıadüf eden oglu yazıyor: kısmının yaya kaldiTimları, sadeTesis masrafı olan 400 lirayı vece kenar taşlarından ibaret olup j rerek 16.4.1962 de bir tüp îpra gaharap bir haldedir. Ustelik bu cad | zı aldım. Tüp 1.5.1962 de, yani 15 de üzerinde bir de ilkokul var günde bitti. Bayie başvurdum, bir dır. Her gün bu okula devam e tüpun en aşafı bir ay gitmesi geden küçüklerin çektiklerini de an j rektiğini, bir doldurma hatası ocak Allah bilir. Hele yağmurlu labileceğini ileri sürcrek bedava havalarda çamur deryası haline bir tüp gaz verdiler. Her seferingelen bu kaldırunlar üzerinden yü de emniyet supaplarını kapadığım bu tüp de 15 günde bitti. 30 lira verünemediği için her tehlike göze rerek aldığıra yeni tüp 18 gün gitalınarak caddenin ortasından yü ti. Hulâsa bir çok tecrübelerden rünmektedir. Bu yüzden şimdiye sonra, bir tüpün ortalama ancak kadar birisi okul öğrencisi olmak 20 gün dayandığını öğrendim. Dejzere, üç kişi vasıtaların sadmej mek ki günlük masraf 130 kuruş sine maruz kalmıştır. llgililerin a ediyor. Halbuki biz aynı işi yarım lâka ve insafını rica ederiz. litre fazla, yani 30 kuruşa görüyoruz. Havagazı kullananlann ayÜcretli memurlarıu lık havagazı masrafı 15 lira, yani günlük masrafları 50 kuruştur. Bu çilesi duruma göre îpra gazn bugünkü Ankara'd»n bir oknrnmaz ysz: fiyatla fakir halka bir kolaylık Emniyet Genel Müdürlüğü teş teşkil etmediğine inandım. kilâtı, ona bağlı bazı raüesseseler Büyiik Ato'nııı örnek dilek olarak gösterdiği köy Cumhuriyet köyü sâkinleri, Atatürk'e hediye etmek iizere ayırdıklan 6 dönümlük arsaya moteller inşa ettirerek turizme faydalı olmak istiyorlar Röportajı yapan: Alâeddin Bilgi Ihlamur ağaçlarınm göl£esinde demli çaylarımızı içerken. cCumhuriyet» köyünün kuruculanndan Kadir Ağanın (Tunalımn) Atatür ke ait hâtıralarını tath taUı dinlıyorduk: • Bugün. Atatürkün köyümüze gelişinin 25 inci yıîdönümüdür» d: yordu. «O'nun köymüze gelişinde 26 yaşında bir delîkanhydim.. A tatürk beyaz pantalon üzerine, kısa kollu beyaz bir gömlek giymişti. Şu karşıki meşe agaçlarının ai tında oturmuş. köy! lerle sohbet etmişti. Yanında devrin îçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve milletvekilleri vardı.. Gelişinden gidişine kadar yanından bir an ayrılmaKadir Ağa bir aralık durdu. Göz leri sabit bir noktaya takıhp kalmıstı.. Dalgınlıgı, hayalen o günleri yaşamasındandı.. Tekrar konuşmaya başladı: «ÖKÜZ TERtNE BETGİR KOŞUNUZ!..» « Meşe ağaçîarının a'tında, köylülerle sohbet ederken Atatürkün ilk suali, (Sapanlarınıza ne koşuyorsunuz?) olmuştu. Kendisine, (Mar.da öküz kosuyoruz Paçam!) diye cevap verilince de. (Hayır hayır.. Beygir koşunuz!..) dedi. Daha sonra. köyün plânlı bir şekilde kurulmuş olduğuna bakarak (Bu köyün plânını kim yaptı?) diye sordu. Babamı gösterdiler ve (Feyzi Ağa yaptı..) dediier. Bunun üzerine Atatürk, babamı tebrik ettikten sonra. Şükrü Kayaya taraf döndü ve, (Şükrü Bey. sana 500 bin lira versem. böyle bir köy yaptırabilir raisin?) dedi. (Yaparım Paşam!) diye cevap verince de. (Yok canım kuramazsın!.. Bu adamlar buraya çok parayla gelmişler) dedi. ATATÜRKÜN KÖT tMAMI İLE KONLSMASI Atatürkün, köylülerle yaptığı sohbet esnasında, Imam Abdullah ta hazır bulunuyordu. Bir aralık dikkatini çekti ve (Sen köyün imamı mısm?) diye sordu. (Evet Paşam!) deyince de. (Medresede mi okudun?) diye ikinci sualini sordu. îmam, buna da (Evet) cevabını verdi. Arkasmdan tmama tKulhuvallahi» suresini okuyarak mânasını türkçe açıklamasını istedi. Fakat îmam. nedense cevap veremeyince. Atatürk bir an durakladı. Garibine gitmişti. kaşları çatılmıştı. Hepimiz soru ne olacak diye meraklanvyorduk. Fakat bu sırada Şükrü Kaya vetişti ve; (Hocam, sen «Nasafra yansuruokudun mu?) diyerek sordu. Buna da îmam (Hayrr okumadım!..) deyince, Şükrü Kava. gülerek (Öy levse paçanı kurtardın!..) dedi Sohbetin bu anında Atatürkün cözüne. meydanın ortasma dikilen 10 metre yüksekligindeld direk takıldı. Bu acayip merdivenli bir direkti. (Bu nedir?) diyerek sordu. (Minaremizdir Pasam) şeklinde cevap veren köylülere babacan bir tavırla. (Böyle imama, böyle minare çok bile) dedi. Kanaatimizce. Atatürk, imama böyle sual sormasımn sebebi, Bulgaristandan gelen bir imamın med rese tahsili yapmasma imkân o!madığını bildirmekti. Zira Îmam. medresede okuduğunu söyliyerek Atatürkün yanır.da cahillik yapmıştı.» «TIPKI SELÂNÎKTEKÎ EVÎM GtBt» Bir koylünün ağzından. Atadım.j = =ISTANBULDAN i Al gözüm, seyreyle!. E S Çoeukluğumuzda sokaklarda E E gezdirirlerdi. O vakit «inema, E E televizyon, hattâ tiyatro geliş E «§ memis olduğu için büyükçe bir £j E kutu içinde döndürüle döndü = E tüle gösterilen ve ayrı ayrı d e ş E liklerden iki göze hitap eden ş E resimleri gündelikelrimizd»n a E E yırdığımız birkaç para il« ta E maşaya can atardık. Adam bir E E tafraftan eliyle manivelâyı çe = ~ virip manzara veya şajııs fotog z: E raflarını degiştirirken öte yan 3 E dan da diğer küçük müşterileri ~ heveslendirmek için bağıtırdı : E E Al gözüm seyreyle, Afrika E ZZ vahşilerinin tamtam çalıp dans Ş E eylemelerini, al gözüm seyrey = E l e dünya güzelinin geceligini 5 E g'yip yataga uzanmasını ! E ~ Gecen gün < MısırÇarşısı » S E nın yan kapısından çıkıp «Tah = E kale» çevresini dolaştığım, «on ~ 3 ra da « Rızspaşa Yokuşu » na E ZZ tıirmandığım sırada 0 epeyce u E 3 zak çocukluk hâtırası birden E E bire gözlerimin önünde canlan = E dı v e kutuyu gezdiren adamın E s e si beynimde ayr.ı kuvvetle E Ş yankılar uyandırdı. Her an her E S dakika tablo değişiyor ve ku E E laklafrıma bağırılıp duruyordu: E E Al gözüm seyreyle, iki bu E çuk metire geni;Iiğindeki, bir so E S kaktan yan yana bir yük ara~ ZZ basiyle bir taksinin birlikte E E geçtiğinil... O n l a r gelrçekten E S kenardaki yüzlerce isportacmın Ş E sepetlerini kapıp dükkân kap> Z E larından içeriye nasıl can attık ~ E larını.. Al göıüm seyreyle, her E köşede sıü'tları fıçılı dört bes E seyyar şerbetçinin yol kesme E r: lerini.. Al gozüm seyreyle, önü E E nüze birdenbire çıkan ve omıız = E ları üstüne dizilmiş dort bcş ^ E sandalyeyi gelip geçenlerin baş 3 E larına dışuTüp yarrjak pahası ^ na cîa olsa. hokkabaz gibi taşıE E yanları.. Kaldırım üstundeki ^ E dört bacaklı mir.ik çapta ham ^ E karpuz, çürük şeftali sergüeri^ E ni.. Al gozüm seyreyle, bütün ~ bu mahçıeri kalabalık ofrtasında Ş E sağdan toldan itilip kakılıp muş Ş E ta yedikleri hald e ağızları b i r S E karış vitrinleri gözleyen avalre Sleri.. Al gözüm seyreyle. taksi, ZZ yük arabası, yükçü esnaf, işporE ~ tacı. şerbetçi, hây ve huyu için Ş E de perende atar bir ustalıkla = E iurmadan çiğnenmek. ba.«ı gö E îü yarılmak tehlikesiyle kar^ı E ZS karşıya, dakikada birkaç mili E ~ metre ilerilemeye çalışan yaya E E ları!. = E Tavsiye etîetim hemşehrüe E "im, siz de arasıra «Tahtakale» Z «Rızapa;a Yokuşu» civarını ge ~ ziniz! Oraları gördükten sonra E ~ güzel sehirmizin. bazı cadde ve E E semtlerinde n e detin bir mede = E ni ve beledi intizam ve ne dü ŞTzenli bir trafik kaidesi hüküm E S sürdüğü hülyası ruhunuza fe E verir. Ş Reel = ULCÜLUH4 Sporla ilgili damgahr Yazan : Tfımatik (ropnna dahil keleksiyan çeşitlerinden spor pullanm ele alarak Türkiyede spor ile alâkalı pul ve ctiketIerlnl izah etmiştik. Bagünkü yazımızda bu kısmın sonu olan spor damgalannı göfden çeçirecegiz. 1. î hasiran 1949 V. ei Avmpa Serbest Gürrş Birincilikleri: V. ei Avrupa Serbest Güres Birineillklerinin devamınca tstanbal'da Spor ve Serçi Sarayında kurnlan muvakkat posta gişesinde tarihi ber gün değişen bir özel damsa knllanılmıştır. Damgada «V. Avmpa Serbest Güres Müsabakalan • Îstanbul Spor ve Sergi Sarayı» ibaresi bulnnraaktadır. 3 . 2 »fustos 1953 Diinya III. cii Beden Ejitimi Kongresi: Dünya III. cu Beden Eiitimi Kongresi münasebttiyle, kongrenin toplandıfı Şale Köşkünde açılan muvakkat posta gişesinde «Dünya Beden Eğitimi III. cü Kongresi tstanbul» ibareli bir özel damga kullanılmıstır. Konjrenin devamınca bu damganın taribi ber fün desiştirilmiştir. 3. 20 eylü. 1954 Milletlerarası Havacılık Federasyonu 47. ci Kongresi: 20 VI eylül 1954 tarihleri arasında Şale Köşkünde faaliyette bnlonan muvakkat posta gişesinde «Milletlerarası Havacılık Federasvonu Ksnferansı Îstanbul» ibareli taribi her gün değişen bir özel damga kullanılmıstır. 4. 25 kasım 1955 Beynelmilel Basketbol Tnrnovası: 25 kasım 1955 tarihinde Istanbal* da Spor ve Serji Sarayında tertiplenen Beynelmilel Basketbol Turnuva&ı münasebetiyle 25 kasım 1955 çünü Spor ve Sergi Sarayında açılan raovakkat posta gişesinde «Beynelmi)el Basketbol Turnuvası Îstanbul» ibareli bir özel darnga tedavülde bulunroustur. 5. 19 mayıs 195« Ankara Gençlik Parkı Serjisi: 19 mayıs 1 «C tarihiade Ankara'da <5 Gençlîk Parkında açılan Serji münasebetiyle. parktaki köprü\ü ve bir yelkenlinın resmini tasvir eden bir spor damgası 19 eylül 1956 tarihine kadar sergi maballindeki muvakkat posta gisesinde kullanılmıstır. 6. 25 mavıs 1956 Dünya Kupası I. ci Serbest Güreş Şampiyonası: 25 ilâ 31 mayıs 195C tarihleri arasında Istanbul'da Mithatpaşa Stadyumunda tertiplenen I. Serbest Güreş Şampiyonası münasebetiyle Mithatpaşa Stadında açılan muvakkat posta gişesinde «Dünya Kupası G. Romen ve Serbest Güres Şampiyonası tstanbul» ibareli her gün tarihi değişen bir Ö7fl damga knllanılmıştır. 7. g haziran 1956 Kırkpınar Göresleri: 1956 yıünda yapılan Kırkpınar güreşleri münasebetiyle «Kırkpınar Göreşleri Edirne» ibareli ve Edirne Selimiye Camünin silüetini taşıyan bir damga güresler devamınca kullanılmıstır. 8. 1 naart 1957 Dünya Demiryolları Serbest Güres Şampiyonası: Dünya Demiryolları Serbest Güreş Şampiyonası nıünasebetiyle 1 ilâ 3 mart KAV 1957 tarihleri arasında taribi her gün değişen «Avrupa Demiryolları Serbest Güreş Şampiyonası» ibareli özel bir damga kullanılmıştır. 9. 31 mart 1957 Beynelmilel 3. cü Vludag Şampiyonası: 31 raart ve 1 nisan 1957 tarihlerinde Bursa'da Uludağ'da yapılan Beynelmilel 3. cü Ski Şampiyonası münasebetiyle «3. Enternasyona! Uludağ Kupası Bursa» ibareli bir özel damga knllanılmıştır. 10. 1 Haziran 1957 Dün>a Serbest Güreş Şampiyonası: 1 ilâ 3 Haıiran 1931 tarihleri arasında rstanbul'da Mithatpaşa stadmda yapılan Dünya Serbest Güreş şampiyonasında «Dünya Serbest Güreş Şampiyonası Îstanbul» ibareli ve iki güreşçiyi tasvir eden bir damga kullanılmıstır. 11. 7 Haziran 1957 Kırıkpınar Güreşleri: 1957 yıIında Kırıkpınar güreşleri münasebeti ile 1356 yılında kullanılan damga, 1957 yılında da şampiyona devammca kullanılmıstır. 12. 5 Aralık 1957 Türk Hava Kurumunun XV. Koııgresi: Türk Hava Ktırumunun XV. Kongresi münasebeti ile Kurum hususî bir damgayı 5 Aralık 1957 günil Kongre lokalinde kullanmıştır. Damga «Türk Hava Kommn XV. Büyük Kongresi 5 Aralık 1957» iharesini ve ortasında bir plânör siluetini tasımaktadır. 13. 6 Haziran 1958 Kırkpınar Güreşleri: 1958 Kırkpınar çüreşleri raünasebcti ile «Edirne Kırkpınar Güreşleri» ibareli ve çimende güreştn iki ş;üreşçivi tasvir eden bir damga güreşler devamında tarihi her gün degiştirilmek sureti ilr tedavülde bulnndn. 14. 21 Mayıs 1959 XI. Avmpa ve Akdeniz MemİPketleri Rasketbal Şampiyonası: 21 Mayıs 1959 da başlavıp 31 Mayıs 1959 da sona eren XI. Avrupa ve Akdeniı Memloketleri Basketbol Şampiyonası münasebeti ile her gün mevzuları defisen on mubtelif damga kullanılmıstır. 15. îî Temmnz 196Î Türk tzciliginin 50. Tılı: Türk Izcilisinin 50. Tılı münasebeti İle yalnız 23 Temmns 19Ö tarihinde özel bir damga knllanılmıstır. Bu damca ile yalnız Türk fzcili|ini n 50. Tılı münasebeti ile tedavöle çıkanlan pullar damgalanmntır. Xot: Türk Spor pullan ile alikalı 2 Temmaz 1962 günlü vazımızın 14 cü sırasına 22 Temmuz 196! tarihinde tedavüle çıkanlan üç pnldan miiteşekkil Türk tzciliginin 50. yılı serisini ve Türkiyede Spor ile ilgili etiketler hakkındaki 16 Temmaz 19C3 günlü yazımızın 15 ei sırasına, 21 Mayıs 1959 tarihinde XI. Avrupa ve Akdeniz Memleketleri Basketbol Şampiyonası münasebeti ile, Tertip Komitesince tedavüle çıkanlan biri dantelli diğeri dantelsiz ayni kompozisvonıı taşıyan iki etiketi ilâve etmek lâzımdır. Kadir ve Enver Afa, Atatürk'e ait hâtıralarını arkadaşımıza anlatıyerlar. Ortada çorülen genç kız, bu köy ile il?ili bir rapor hazırlıyan sasyal taemşirelerden Ayten Üner'dir. türk'e ait hâtıraları iik dela dinliyorduk. Kidir Ağa, yukarıdaki hatıraiarı. 25 inci j'ildonümü münasebetiyie bize anlatırken, kahveci Enver Erdem de arada bir konuşmalsra tatılıyor, eksik tarafları tamamlıyordu. Çünkü o da, 27 temmuz 1938 tarimnde Atatürk'ü karşılıyanlar arasındaydı. Üstelik Ata, bir aralık. «Kahveniz var mı?» çiiyerek sorduğunda, önünde oturduğumuz kahveyi kendisine göstermişler. Ata. kahvenin önünden geçerken pencereden, kendi resmini gcrmüş Ve bunun üzerine de, «Paşam, şimdiye kadar hep resmine bakar dururduk. Allah bize si/i göstermeyi nasip etti.> diyer«k sevinçlerini belirtmişler. Enver Aga'nın, Kadir Ağanın anlattıkları bitecek gibi değildi. Hele, kövlüîefrin Atatürk'ün vanı kompostosuna, kırmızı kordelâh karpuza varıncaya kadar, herseyi tek tek anlatıyorîardı. ÖRVEK KÖT Ve jnutamadıkları bir husus daha var ki, 0 da; Atatürk. •Cumhuriyet» köyünü terkederken, «Da ha çok geleceğim buraya !.• demesi ve o gece Florya Köşkür.de verilen ziyafette, ilk kadehleri «Cum hurjyet köyünün şerefine» kaldırmış olmasıdır. Nitekim köylüler, Atatürk ge!ecek diyerek. köyün en güzel yerinde. 6 dönümjük bir arsayı kentiisine ayırmışlar. Fakat ömrü vefa etmen~.iş, bu arsa hâlen öyle duruyor. Bulgaristanın Rusçuk ve Şumnu illerinden goç etmiş 3 zengin ailenin paralariyle satın alarak 1929 yılmda kurdukları 91 hanelik «Cumhuriyet» köyü. îstanbula 50 Kİlcmetre mesafede.. Polenez köyü yolu üzerinde, yemyeşil, cennet gibi bir yer.. Ayda 100 ton süt, günde 3.0OO yumurta îstanbula sevkediliyor bu köyden.. însanlan misafirperver ve çelışkan.. Köyün 4 K. Grupu ve Istanbul Verem Şavaş Derneği ile işbirliğr yaparak köyü turistik bir yer haline şetirmeye çahşıyorlar.. Şimdiden Atatürkle ilgili köyde mevcut bütün eşya ve yerler, iyi bir şekilde muhafaza edilmeye baslanmış.. Köylüler tarafından Atatürke verilen 6 dönümlük arsaya moteller yaparak, turizme faydalı olmak istiyorlar. Güzel bir teklif üzerine Beykoı'un Cumhuriyet küyunde Atstürk için arnlan ve hâlâ boş duran arsanın bir kısraı r.a sokulmalarına mâni oîmak is tiyen polislere bizzat Ata'nın, «Do kunmayin onlara.. îstedikleri gibi konuşsunlar!..> demiş olması, göğüslerini kabartmış. Ata'nın Enver Erdemlerin evinde 20 dakikalık istirahati esnasında yattığı yatağa, duvardaki şömineye bakarak «Bunlar Şelânik'teki evimde bulu nanlarm aynısı. Çok hoşlandım bundan. Bütün köyllüer böyie yaşamalı» demiş olması da ayrı bir kıvanç vesilesi olmuş.. Artık. vediği Hafızali kotuğundan, ema Födyodâ # Büğürî 721 Açılış ve prcgram 7.30 Melodiden melodiye 8.00 Haberler 8.15 Şaz eserleri 8.30 Sabah konseri 9.00 Kapanış. 11.57 Açılış ve program 12.00 Şark.lar (Süheylâ Gürses) 12.20 Sevilen melodüer 13.00 Şaz eserleri 13.15 Haberler 13.30 Dans müzıği 13.40 Şarkılar (Rahmi Sonmezocak) 14.00 Konser saati 14.30 Klâsik Türk musikisi 15.00 Kapanış. 16.57 Açılış ve program 17.00 Beraber şarkılar 17.20 Esnaf ve sanatkârlar konuşuyor 17.30 Yurdun Sesi (Kadınlar Korosu) 17.50 Plâk dünyasından 18.00 Yusuf Eehiç Günseli Orkestrası 18.15 Fasıl topluiuğu 18.45 Haberler 19.00 Reklâmlar geçıdi 19.40 Şarkılar (înci Atalay) 20.00 Hafıf müzik 20.15 Olaylar ve yankıları 20.30 Şevilen melodiler 20.45 Saz eserleri 21.00 Viyolonsel soloları 21.15 Ekonomi ve Ticaret Dünyamızdan 21.S0 Klâsik eserler (Kâni Karaca) 21^0 Dıni aalâki sohbet 22.00 Reklâmlar geçidi 22.30 Radyo Şenfoni Orkestratı 23.00 Haberier 23.15 Dans müziği ve hafıf melodiler 23.55 Program 24.00 Kapanış. İSTANBUL BAY OSCAR: PROF NlMBCJS'un Macera'an: ANKARA 6.57 Açıîış ve günün programları 7.00 Günaydın 120 Müzikie jirr.nastık 7.30 Haberler 7.45 Neşeli hafif müzik 8.15 îstanbul ve İzrair'den sesler 8.45 Eddie Calvert ve tronıpeti 9.00 Ev kadınının not defteri 10.00 Devamı yarın sabah 10.2Ü Karışık melodüer 10.30 Kapanış. 11.57 Açılış ve program!," 12.00 Çeşitli müzik 12.25 Küçük ilanlar 12.30 Beraber ve solo şarkılar 13.00 Haberler 13.15 Küçük konser 13.45 Aliye Akkıhç'tan türküler 14.00 Orkestralardan müzik Î4.30 Semahat Ergökmen'den şarkılar 14.45 Kfrnal Karasüleymanoğlu uan türküler 15.00 Kapanış. 16.57 Açıiı.ş ve programlar 17.00 Incesaz'dan Nişabürek Fash 17.30 Çeşitli rtüzik 18.00 Şarkılar 18.15 Dans müziği 18.30 Küçük ilanlar 18.35 Yurttan sesler 19.00 Haberler 19.15 Yaşadığımız günler 19.30 îsmet Nedim'den şarkılar 19.55 Küçük dinleyicilere masal 20.00 Cemıl Başargan Orkestrau 20.15 Olaylar ve yankıları 2OJ25 Küçük ilanlar 2030 Neşe Can'dan şarkılar 20.50 Büyük Nutuk 21.00 Türk ezgileri 21.15 Türk basını bu hafta ne düşünüyor 21.35 Klâsik Türk Müziği Korosu 22.00 Serfaest saat 22.15 Çeşitli melodiler 22.45 Haberler 23.00 Gece konseri 23.30 G»ç yatanlar için müzik 23.57 Salı'nın programları 24.00 Geç yatanlar için müziğin devamı 00.30 Kapanış. BUZ OOLABLARI ve ÇAMAŞIR MAKİNELERİ TOPTAN SATIŞ YERİ fstanbul FmdıkçılarCamPomleohın asmı kıt Tel: 274247 Ilâncılık 548«»6i.13 'VILDIZJColl. Şti. Nensubumuz Sanaykilere 9 uncu sanayici kotasının 73 ve 74 sıra numaıalaruıda kajrrth maddeler» ait tahsislerin tamamı AİD (İCA) fonlanndan karşılanacağından bu kotaiara ait taleplerin en geç 4 Ağustos 1962 günü saat 13 • kadar Odamızın Sanayi Şubesine yapilması önemle teblif olvmur. İSTANBUL TİCARET ODASI (Basın 126539612) «CUMHURİYET» in ZABITA ROMANI: 9 YAZAN: H.Mc CUTCHEON CfVİREN: B • D Cizeıu YVES SAYOL Çeriren1 Mazhar KUN1 Fenelope Mered;th içirîden, «Ne iyi insandır şu Bill,» diye düşündü. Onun hatırı için Londradaki işlerini yüzüstü bırakmış, bir an bi!e tereddüt etmeden ona bu seyahatte refakat etmişti. Şimdi o yamnda olrr.asa idi bu musibet şehirde hali nice olacaktı... Polis Müdüriyetinin içerisi nizpeten serindi. Gayet nazik ve yardımsever bir memur onları Meredith hâdisesinir. tahkikine memur polis müfettişi Hamdusi'nin odasına götürdü. Polis müfettisi Hamduşi, balık etinde yakışıkh bir insandı. Ayrıca gayet selis îngilizce konuşuyordu. Amerikan polis teskilâtında birkaç sene çahşıp staj gördüğüm için îngılizcemi az çok orada ilerlettim. Fakat orada öğrendikîerimin burada maalesef bana büyük bir faidesi olmadı. Onlar kendi muhitlerine uyan bambaşka bir metodla çahşırlar. Halbuki burada, bizımkiler Amerikan gangsterlerinin yanında birer çocuk mesabesiade kalıriar. Aralarmda bazı azgınları da yok değildir. Fakat bunlarla bile mücadele Amerikadakinden çok daha basittir. Mamafi bunları da yola getumek zanned.ilaigi kadar kolay clmuyar. H«x s«yde zaman ve sabır lftzım.. Yazıhanenin arkasındaki «tajerde duran fesi ile güneş goılüğünü ahrken genç kadma sordu : . Zevcinizin taarruza uğradıgı yeri görmek istediğinizi »öylüyornuz. Buyrun madam, isterseniz sizi bizzat oraya götüreyim. Polis arabası, dar ve kalabalık sokaklardan ilerliyebilmek için durmadan klâkson çalmak zorunda kalıyordu. Bir arabanıa girrnejine imkân bırakmıyacak kadar dar bir sokağın önünde otomobilden indiler. Hamduşi bu sokağın içerisinde sarkık bir tahta kapıyı açmağa uğraşırken bir taraftan da etraflarına toplanan bir sürü mahai'e çocujunu dağıtmağa çalışıyordu. Işte burası madam, buyrun içeri girelim. Girdıkleri avlunun zemini gayrimuntazam bir şekilde parke taşı kaplanmıştı. Duvarlarda senelerin biriktirdiği t i r toz ve kir tabakası yarısı dükülmüş sıvalarm üzerinı kaplamıştı. Polis Mütettişi dipteki ahşap bir merdivenin dördüncü basonıaâını isaret ederek : Onu burada, başasağı bir vazıyette bıılduk. dedi. Tahminimiîe gore daha yukarıda taarruza uğradıktan sonra buraya kadar y\ıvarlanmıç olaeak.. ' Ağır ağır meniivenlerden yukan çıkmağa basladılar. Penny her adımda ürperdiğini, sırtmı soğuk bir ter tabakasının kapiadığmı hissediyordu. Demek ne oldu ise burada olmuştu... Kocasının kafasına indirilen darbe biraz daha kuvveth olsa idi pek muhtemel ki hayatına bile mal olabiürdi. Hamduşi merdivenin üst sahanlığtna çıktıkiarı aırada hemen kar»ılanna gelen kapıyı itip açmıştı. Oda bomboştu. Kapının karşısma isabet eden pencereden, karşıki evin kiremitsiz damı üzerinden Akdenizin raavi »uları gorüluyordu. Bill, Polis Müfettişine fgilerek, Penny'ye işittirmiyecek bir sesle: Burası mı idi? diye sordu. Halbuki benim aklıma bambaşka şeyler gelmişti.. Genç kadın ellerini pencerenin ait pervazır.a dayamış, gözleri denıze doğru dalmıştı. Açık camdan odaya dolan hafif bir meltem rüzgârı keten tayyörünün p'ise eteklerini uçuşturup dururken Bill orrjn çenesinin titrediğini fark etti. Penny etrafındakilere belli etmemege çalısıyor fakat kendini tutamadığı ıcın aglıyordu. Ke>ımlı Koman: 26S M ü L ' U N K I Z Fremicourt kılîıcsi saat dokuzu ç a 1 d ı. Edmond o aftşam tam bu saattc Mardoch'la bulustu. Delikanlı ıhlıvara : «Çabuk gidelirn, dedi. Civry'de sakladıçm vesikaları bulm^k için sabırsızlanıyorum » . « Olur. hemen sideriz, fakat isimiz pek kolav olmıyacak. Demin ben oralara gittim. eördüm. Bir feııerlc küsküye ihtivcaımız olacak. Ne ise yola cıkalım. bakalım...» Ve yolda koııuşmaya devam etti : « Sevilc loıı ciftlİEİndeıı geçeeefiz. Bu saatte erada herkes uyur. Fakat çobanııı kulübcsinde âletler vardır. Şimdi oratia kimse bulunmadışından arka taraftan çireriz. Böylesi daha isabet olnr. Çünkü bizi birlikte görmelerini arzulamıyorum ». tki adam, abırların yanına kadar çclmişlrrdi ki birden birisi arkalanndan : « Imdat » diye bafırdı. Bir saniye sonra da saçiarı karmakarışık bir kadm göriindü ve : « Kaçtılar. kaçtılar, diye hafırdı Aman Kouvenat'.vı kurtarın » . .Mardoche ürpertîi ; Bu sesi evvelce de duymuştu. Kadm : « Kuyuya koşun » dedi ve^onra kaçıp gitti. ( Arkası var ) Hamduşi, avukata bakıp ba?;nı salladı. Evet, işte gördüjünüz gibi yalnız bir manzaradan ibaret. Bunu seyretmek için de buraya gelrneüe I değmezdi. Tahmin ederim ki, arkaj daşmızı buraya başka birtakım vaI adlerle getirmiş olacaklardır. Turistleri soymak için hemen her y rde tatbik edilen klâsik bir usuldur bu. O da yine birçokları gibi bu hileye kurban gitmis olacak. Sizden bilhassa rica ederim sayın müfett:?, bu mevzuda karısına izahata girişmiyelim. Aman ne münasebet efendım. Çocuk muyum ben... Bu sırada Penny de yanlarına sokulmuştu. Teessürünü yendiğı halinden belli cluyordu. Kocamı buraya gelmeğe sevkeden sebepleri merak ediyorum doğrusu. Müfettiş Hamduşi eilerini havaya kaldırdı: Orasını yalnız Allah bilir madam, fakat bana kalırsa kendısnıe buranın manzarası methediimiş olacaktır. Yoksa herhalde şu boş odaya başka bir sebeple getirilmiş olamaz. Öyle ya, bayıltıp parasını çalabilraek için buradan daha tenha bir yer bulunamazdı. Hakhsınız madam. Vakadan sonra kocanızın üzerinde bulunan eşyayı Müdüriyette muhafaza altına almış bulunuyoruz. Eğer benimle birlikte oraya dönersenız bunları size teslim ederdik. . (Arkası var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle