Katalog

CUMHURÎTET î Temmuı 1962 Ele gecen yeni vesikalarm ısığtnda Levent'lilerin çilesi devam ediyor Istanbul'dan H. Ank yazıyor: Levcnt okuyucuiarından şikâyet konusu ile ıigili olsrak bu sutunlarda çıkan bir mektup üzerine. tstanbul Belediyesı Basın ve Turızm Müdürlüğunden asağıdakı açıklayıcı yazı ahnmıştflr: «Levent Tunel hattında 8 dakıka aralıkla 8 araba çalıştırılrnaktndjr, Elde olmıyan sebeplerden dolayı ârıza vukuunda seîerl«rde bazan gecıkmeler olmaktadır. Bi'.hassa sabah ve akşam izdiham saatlennde. Şişliden Tünele kadar kesıf trafik tıkamkhğı başgöstermektedir. Bu yüzden gecıkmeler vukubulmaktadır.» tstanbul Belediyesinin bu açıklamasını hiç de ır.andıncı bulmadık. Bahis konusu tıkanıkhk, neden yalnız Levent Tunel otobüslerinde görülüyor da vaktiyle aynı hatta işliyen Şişti Tünel otobüsîetrinde görülmüyordu. Veya şimdi aynı hatt a ijüyen Çişlî Tunel troleybüslerinde yor. gbrülmü «Çek karakola!» Bu konu ıle ilgili olarak «Okurlarla Başbaşa» sütununda çıkan bir şıkâyet yazısı üzerine tstanbul Belediyesı Basın ve Turizm Mu dürlüğünden aşağıdaki açıklayıcı 1 2 mektup alınmıştır : ı~ «Yanlış biletle otobüste haksız seyahate devam etmek istiyen yol cu, otobüs karakolun yanından geçerken, biletçi tarafından durdurulmuş ve kanunî muamele yap tınlmıştır. Biletçide suç görülmemiş olmakla beraber kendisine icap eden nasihat verilmiştir. Cevabımız .Otobüs tdaresinin bedava seyahat lere karşı engelleyici tedbirler alması kadar tabii birşey olamaz!. Ancak bu tedbirlerin, halkın raha tını bozacak cinsten olmamaları lâ zımdır. Biletçilerin. en küçük bir olnyda bile, otobüsleri en sapa yer lerdeki kartkollsnn onüne çektir dikleri, burada saatlçrce münakaça edildiği, yalanlanması imkânsu bir gerçektir. Otobüs Idaresinin bir kişiye verilmesi gereken cezayı bü tün otobüs halkına çektirmemesi. bu gibi olaylarda daha pratik blr yol tutması gerekriğini samyoruz. Sansür, ilânlara, tramvay biletlerine dahi el atmıştı Üzerinde «Sultan Mahmut» ibaresi bulunan tramvay biletleri, Abdülhamfd'in Sansür Heyeti tarafından kullanılmaktan menedilmiş ve bu ibare yerine Çemberlitaş kelimesinin kullamlması istenmişti »•• Y a z a n : Sardalya bahğı Yazan: Selçuk M. Kaskan g oknyacnianı», hasiraa ayı ve temmlı bafları amatör balıkçılığın ölfl mevsimidir. Havalann ısınmasiyle, amatörlerin büyük ekseriyeiinin hevMle denice s»lAırdıktan bu yaz başlangicı devresi, Hikraeti Httdâ, balıklann j*me saldırmağa nazlandıklan bir zamana rasgelir.. Bnnn gözönünde bolondnrarak, ba «tevreye raslıyan yanlariMda (geçen Tmnmda da •Mrnjn gibi) Aniktör balıkçıhiın teh* «İTBde Mhbet kınunı ilgileadiren kenslannı ele alaeağim.. t&t b« SÜB de »maUtr »alık a\cılı|ı bafeımmdan büyik bir •nemi «Imıyan, daba do|ms> bel lamanınd» keyifli ve v«rimli almakla beraber 4 • S wnedir merakUlarının yuaünü güldürraiyen sardalya balıjı çapariciliğinden bahsedeceğim. Sardalya, büyük iktisadi kıyraeti olan bir ağ balıjıdır. Kışı dağımk olarak derin snlarda geçirip, yaz başlannda suların ısınmasiyle beslenmek ve üremek nzere, sürüler halinde toplanarak kıyılara yaklaşan bu btlıgın, biihüssa geceleri ışıkla tutnlman ve b« ififın, kuvvetli biiyük lüks lâmbalarının taammümünden evvel, » e f*le ile «ertin edilmesi, b« balı|» «at«k batıfı» isminin veHl mesine seb«p »lmuştnr. Çok natik \ e IrMttli bir balık olan sardalya balıKı, ynkstda da zikrettiğim gibi aaaatörler ve oltacılarca çapari ile de avlanır. Sarüalya çaparisinin âlğet ç«9»rilerden farkı, köstek ve beden kısımlarının 0^0 m/m kalmlığinda lnce najlottdan yapıİRiıç «Iması, iğnelerinin, iri izmarit ifnesi büyiiklii^üııde, bey»z ufak iğneler ve tüylerinin de ufak beyaı tüyler •!•»»sından ibarettir.. Sardalva çaparisi, bahğın bol •Idufta İMr yerde yapılmakla beraber, t«tanbnl «alarınAa. Sar»ybmr«n ile Ortak6y arasuıdaki aaksd*. bilhassa Beşiktss •nlerinde nrabzaldür. Ba sene sardaly» balı|ının mevsiminden evvel b«Ilaşlıgına ve busünlerde köprü altında kolyoz vonwrtMi U« beraber çapariye gelmeye ba#ladıgına bakarak, bu işin neraklıları. temmnz ortalanndan itUmren gene eski berekete kavn?aeaklanna inanmaktadıriar. Sevgili okuyucularım, büyük Frtnsıı mütefekkiri La Brayere, «Karakterler» isimli kitabında, passion. yani tntkn'lu adamı târif ederken (M bu knvvetli amatSr tiplnden bm«ka bir şey defildir) ne«el& çok meraklı bir kuş amatSrünün, işi, rüyasında kendini kmş olarak görmeyc kadar varfırdıfını söylemektedir. B*ndeniz de sizlere bn balıkçılık atnatSrlüğfi yazılannı bazırtarken, tutumnmn mestrnr filozofun bn knralı üzerine Otnrtmaya çalışıyor ve balık yemeklerini bu yüzden yazılanma ilâve «(KyftTtrm. Çünkb Iruvvetli bir amaftür, bir roeraklı, balıfın tutulraasınâan pisrrilinesiıve kadar bütün safhalarının kendi elindeu geçmcsinden zevk alan kirasedir. lşte bnnu gözönüne alarak bu bafta da sizlere degişik bir sardalya yemeği tarıTı yapaca I I Hasan Âli Ediz Bundan önceki yazılarımızda Abdülhamit sansürünün, yurt dıçmdan gelen yabancı kitaplarla, yurt içinde bastırılmak istenen kitaplara karçı nasıl davrandığını görmüştük Bu ya zımızda ise, aynı sansür heyçtinin yetkisini nerelere kadar çenişlettiğini ibretle okuyacağız!.. Teftis ve Muayene Encümeninin 12 nisan 1893 tarih ve 119 sayılı karannda çunları okuyoruz: «Tramvay arabasiyle Sultan Mahmut Türbesine kadar gelecek yolculara mahsus Şirketı mezkurece tertip i!e Aramyan matbaasında tab'olunagelen bi îetlerde valnız fSuitan Mahrıufl namı ?ikredilmekte ve meykur biletler kestiril'.p almdıktan «onra diŞer bir memura iade«i lâzım gelmediğinden mü?teriler tarafından öteve be riye atilıp ayak aîtlannda kal mak gıbi bir riayetsizlise maz har oldufiu görülmekte bulunduğundan i=mi celi'i mezkurun bervechı maruz rıayetsizlik^en muhafazaten tebdilivle yerine Çenberlitaş yahut diğer müna«ıp bir isim vaz'ı reyi âlıi cenabı nezaretpenahıleridır. Olbapta.. Simdi buna benzer bir yazı daha okuyacağız. Teftiç ve Muayene Encümeninin emrinde çalışan matbaa müfettişlerınden birinin verıne getirdiai Encümen kararlarından btriyle ilgili olarak bağ'ı bulund'ugu Maarif Nezaretine yazdıği 27 aralık 1892 tarih ve 70 «ayıh yazıda şöyle denilmektedir B U L MA CA 1 2 8 4 5 6 7 8 9 retpenahıleri iktizasından bu lunmuş olmakla bu bapta icr; kılınan takıbat ve taharriya; neticesinde dünkü cumarte^ı akşamı evrakı mezkureden bin nüsha ele geçirilip bilmu ^adere harık ve imha edilmek uzere Encümene teslim kılmmış olduğu berayı malutnat maruzdur • Yine matbaa rnufettişlerir den birinin. bağlı bulunduğu Maarif Nezaretine hitaben yazdığı, U mart 1893 tarihli ve 106 savılı yazıda «oyle denil mektedir: Mesken buhramnm sebeplerinden bazıları Istanbal'dan Zarif Peremeei yazıyor : Istanbulu şöyle biraz dolaşsanız, şehrin içinde ve dolaylarında, ya inşaatı yanda kalmış, ya da Ş inşaatı tamamiyle bittigi halde Ş iskan edilmemi? yüzlerce, hattâ binleree bina ile karîilasırsınız'.. Bunlann çoğu blok apartnnan, veya mahalleler halinde uzayıp giden Kooperatif evleridir. Neden yarıda kaldıklarını veya niçin iskân edilmediklerini sorarsamz, ya paralatı bitügini, bankanı n para vermekte güçlük çıkairdığım, ya da, aralanpda Belediye ^ ile bir anlaşmazlık olduğunu, su. 1 2 elektrik alamadıklannı söyliye j 2 ceklerdir. Bugün çehrimizde cid 1 2 di bit mesken buhranı var. Bu | S buhranı önlemek ıçin çeşitli çarelere baş vururken, yarıda kalmış bu binaları bitırmenin, iskân edilmiyenleri iskân etmenin yollarını aframalıyız'. «OLDAK 8AĞA: 1 MU.letlera.raKi tesekkflller bize beç yılda bu kadar mtlyon dolar ödunç verecekler. 2 «Başkana nıahsus hücre» karşılığı ikl kelime. 3 Kuzeydoğu Anadolumuzda blr dag. kanatlı hayv&nlardan bazıları. na nmhsm apsrtıman. * Blr zaman parçası. HlndistarKİa yağmurlu blr bMge. 5 1919 Mayısında At«rürk ün ayak bastifı Anadolu limanı. ocakçılarra pudrası. 6 General Kmsım" ın dlktatör olduğu memleketln halkindatı. hir çeslt Içkinln yansı. 7 Blzde yeni doffan çocukUra kuıaklarına ezan okunarak takılan. bir bez clnsl. S 'iGüç yapılan saygı harp. ketl» mânasnr.a ikl kelime. 9 Pek doğerll olmıyan yüztik taşlanndan. YfKARIDAN AŞACIVA: ! «Geri taraft vey» dayonacak l<tm<<esi fktla değll» mânasına ikl krltme. 2 Mona Liza tablosunun repEimınm birlnoi adı. 3 Her hangl blr cins ve çeşldın örneil olarak yanılmış olan. sgeçml?» in yansv nota. 4 Sahlp. vatan knruyncusu. S Faklr ve ımıhtaç Mrasf. uzun kulaklımn okurtren ertcaı»dlgı seslerden d Çevrllinee <<dışl lnsanm ye ni dogan çocu. guna emztrdiği» belirtr (ikl kelime). 7 Anib»l ordasuyla OünkO bulmacanın Romalılar arasekl' smda yapılan »avaslardsn blrtnin yerl, herkes böy. le olsa dflnya cennet clurdu. 8 Haflfçe et ve yag bagtemak. 9 Sesste yerierde böyle blr ses d»hi duyulmaz, bir erkck adı. Beyoglunda Lekler matbsaiinda baMİdıSı ve Hacı tarafından sonyak =;işelerine tâlik suretıyle ne?rolunduğu görülup keyfıyet bâ mürekkere arz ve i^tizan kılınması üzerine derdeFi ve müsaderesi. ıradei âliyyei cenabı nezaTetpenahi ik tipa^mdan bulunsn Erdek konvağı etiketlerinden 2000 kıtası bu kere e!e seçirilmiş ve emsaiı mısüllü harik ve imha olunmak üzere Encümene teslim kılmmış oidugu tnaruıdur. Olbapta..» Tranıvav bıletleriyle konyâk •sışesi etiketlerıne. (Maşallah ne ucuzlukH levhalarına bile el atan bir san«ür heyetinin ba lo dâvetneleriyle de ilg.leneceŞi pek tabiidir 9 aralık 1892 tsrih ve 76 savılı bir va7ida sunları okbmak tavı?: KONYAK ŞİŞESİ ETİKETLERt tMHA EDİLİYOB Bir nıağaza>a ait ilân varakasmdaki Maşallah ne ucuz ibaresini mahzurlu Hularak. ilânların imbası cibetİBe gnten SMsiir Hevrtinin kararı lerının işi nereleie kadar vardırdıklarını anlamak için 16 şubat 1892 tarihli ve 93 sayılı (jurnal) a bir goz atalım: «Selânık mektebı idadisi heyeti idare ve talimıyesinin ademi ihtimam ve takyitlerinden nâşi bu aralık mektepte mevcut sakirdanm rübu derecesinde bir tniktarı mektebi terketmiş ve bazılarımn dahi terketmek üfere otduklan, Çarşıi Kebirde mukim tüccardan Abdi Ragıp Efendi namına pederi tarafından mevrut bir kıta mektup mütalâsından anlaîilmıj olmakla berayi malumat arrolunur.» melhuz iduğü ve zalen malumu âli buyurulacağı cihetle tebaa Iraniyeden bu bapta çeKİIen müşkulât iie duçar olunan tahkiratı târızden mustağni olduğu ve berveçhi meşru yolsuzluklarm önü alınmak bizce mümkün olamıyacağı. bunlann ıslâhı kuvvei cebriye ıstirnaline vâbeste bulunaca^ S Ş Ş S ;• S 8 Ş S 6' ' İ Emet köylüleri afyon eksperlerinden şikâyetçi Emetfin Tenice kSyünden Ha S san Kurt yazıyor: E Ziraat Bakanhğı Toprak Mah = sulleti Ofisince afyon ekımı için . 2 Emet ilçesine göndenlen afyon ı S eksperleri fakir halka ve köylü 1 2 ye bin bir zorluk çıkarmaktadır | 2 lar. Şöyle ki: bir köylü vatandas ' 2 300 gtam afyon için 34 gün ilçe S de kalmakta, satacağı afyon pa I •; rasını yiyip köyüne borçlu don Ş mektedir. Teşkilâât mensuplalrı sa tıcılara kanunsu? davranmakta. 2 günlerce beklenmekte. netice ola 2 rak köylü bu halden çok zarar ve şikâyetçi olmakta [ 2 dır. " ' . • Galataria Yük'ckkaldırımda vâki 36 numaralı m»t>ıaada tab'o'unup emsali misüllü pul tâlikiyle neşıedilen >Osoley) n»m esvapçı mağazasına mahsus ilân varakalannın bir cihetınde makamı taaccüpte ıstimal olunduğu anlaşılan ve fakat lâf/ai celâli havi bulunan (Maşa'lah ne ucuz!) cümlesi mevcut olup bunun mahalli müna«be vazoluntnadığı ve binaena'eyh müsaderesi lâzım geteceği Encümence kararla'tırıt na«ı ve nl vechile icravi irabı ıradei âlıyyei cenabı ne?a ESVAPCI MAĞAZASININ P AN VABAKASINDAKt İBARE «Bu aralık ha^bel mevsim BevoŞ'.u matbaalarının ekserisı balo dâvetname?! ve ona müteallik biletler tertip ve tab'iyle me?™ul bulunmakta ol masına ve bu kabil evrakın bi!â ruhsat tabı muhalifi nizam ise de bu cihete nasılsa matbaacılarca ötedenberî eheffımi vet verilmemekte bulunduğu tahkikat netıeesinde anlaşılma pına mebni dünkü cumartesi günü saat 8 den gece saat 2.30 a kadar mezkur matbaal»rın ek^erisi hizzat devir ve teftiş edılmiş ve filvâki 1ab ve ikrr.al olunmu« veya derdesti tabı envai bılet ve dâvetname varakalarına tesadüf edilmekle teberriyatı lâzime icra kılınmış olup yapılacak fnuamelenin emir ve iş'an..» Bu sansür hevetlerinin ve bLİtılara baglı mHtbaa müfettiç BFYOĞLUNDAKİ MATBAALARA BASKIN Bu mektup bir çok bakımlar dan dikkate «ayandır rlâdise. Seiânik okuliarından birinde değil de, bir başka şehirde olsaydı. üzerinde bu kadar önem le durultnıyacağı pek tabiidir Atna o tarihlerde Selânik şehn. islibdat idaresine karşı ySneltılen hareketlerin idare edildiği bir merkezdir. Abdülhamidin bu şehirle ilgili her olay üzerinde titizlikle durdu ğu da biünen bir gerçektir. Jurna! sahibi. bu durumdan geniş ölçiide favdalanmasını ıb mal etmemiştir. Sonra aynı jurnal sahibirurı, küçücük bir çıkan ıçin, dostu olduğu anlaMİan tüccar Abdi Ragıp Efendinin ve babasınm başm\ derde iokmaktan zerre kadar çekinmediğı de dikkate şayandır. Kendı halkına karşı bu kadar sert davranan istibdat idaresinin yabancı devlet uvrukIijlarına karşı. hattâ bu devlet 2kendi^inden zayıf bile olsa. ;tıe kadar çekingen davrandığı 2Teftiş ve Muayene Encümeni= nin 16 şubat 1892 tarih ve 94 2sayılı şu yazısından açıkça an ^laşılmaktadır ABDÜLHAMİD HER OLAY ÜZERİNDE TİTİZLİKLE DURUYOR KULLAMLMASI YASAK 5 EDİLEN KELİMELER = Abdülhamit sansurunün bir S kelime yüzünden bir cok eser = lerm baskısını yasak ettiği, ya 2 da evvelce baskısınn i?in veril 5 miş bir çok eserleri. şu veya g bu kelime ile ilgili bir ihbar S uzerine toplattığı sık «ık rast 2 Ianan olaylardandır. Abdülha Ş mlt sansurunun kullanılmasını ~ vasak ettiği kelimeler arasın 5 da: Suika?t. ıhtilâl, anar?i. = grev, sosyaüzm dinamit, infi2 lâk. karışıklık hal', kıtal. ka 2 nunu esasi. hürriyet, vatan. 2 müsavat, BosnaHersek. Girit, S Makedonya, Kıbrıs Yıldız, = murat kelimeleri başta gelmek 2 tedir. 5 Yine Abdülhamit «ansürü 2 nün, «kötü yonımlanma|8 el 3 verişlı» oldukları kaydiyle bir ~ çok eserlerin baskısını yasak jjj ettigi de yine bu vesikalardan Ş anlaşılmaktadır. t.şte, Teftiş 2 ve Muayene Encümeninin 16 a 2 ralik 1893 tarihli ve 1695 sayılı 2 kararı bunlardan biridir: ~ 1 «Metni arzuhalde tab ve neş 2 rıne ruhsat itası talep olunan 2 (Şafak Sadalanl namı Iritabın 2 münderecatı kabili sui tevil 2 oldufundan tabi caiz olmadığı 2 anlaşılmaktadır.» S Yıllar boyunca duşünce ha S yatımızı felce uğratan bu ya 2 sak kararlan hiç şüphe yok ki 2 bu kadar değildir. Biz ancak 2 binlercesinden bir kaç örnek s vermekle yetiniyoruı. 2 Hac\ Tahir Efendinin, bir ba Ş; 'ina. istibdat idaresinin başına S bir belâ kesildiği bu rapordan S açıkça anlaşılmaktadır. = tzinsiz olarak bastığı kitap 2 ları, baska kitapçılarda oldu S Ju gibi toplamağa kalksalar, E « . Hafizenallahi taalâ mucibi Ş tehlike. ahval> çıkmasından Z korkuluyor. Bu yüzden çeki SZ len zorluklar, uğranılan hakas retler anlatılamıyacak kadar 5 buyıik. Buna rağmen hiç bir şey yapmak mümkun deâll A Ş camı yola getirmek. ancak zor Ş kullanrr.ağa bağlı.. İstibdat ida s resinin bunlara karçı zbr kul 3 lanmak cesaretini göstereme ^ diği, çeşitli yazışmelardan an Ş laşılıyor. Bu bize o devirde S memlekette yürürlukte olan 2 kapitüllsyon reiimirıin ne de 2 rin kökler ^aldığını açıkça Ş gtjsHriyor. 5 Kutn sardalyası tertibinde taze sardalya : (1^ kilo itfbariyle) B« «suMeki balığı pişirebilraek için, saplı ve derince bîr kevgire ihtiyaç vardır, Balıklar füzelee temizlenip yıkanır. Ancak bu usulde balık pişirebilmek için, balıklann hırpalantnamıs oimasına soıı derece dtkkat etmek ve pullan dahi incrtmeden, hafiiçe clle snırmak lâzımdır. Balıklar bu • c •' kilde taazırlandıktan sonra, anrtıkiı ve gevşek «hnak üzere kevgire istif edilir ve bir 4a ra(a bırakılır.. Oifer teraftan, kevgiri ralıaı ça içi»ıe atabitecek, orta bü>üklâkte bir teneerenin içine aldlgı kadar sv, 30 adet top kaTabiber (yoksa iki kahve feaçıgı toz karafeiber), bir miMar toz, 45 adet de defne yaprafı atılarak ka.vnamaya bırakılır. Bu sn kaytuunaya başladıktan sonra 5 dakika kadar kaynatma ya devam edilir ve bu esnada kevgirde dvrsn balıkları gttırip kevgiri ile beraber, tenceredefci sm, balıkları örtnek şartiyle, teneertıriıı içine oturtutar. Ba şekilde orta bararetrc hrr ateşte 2ı dakik» kadar balıklar pişfrilir. Bafaklar pisince kevgiri Snzoürerek, tenceredtn çıkannalı ve azani 5 dakika kadar, bafîfçe soğvmak üzere bir tarafa bırakmah. Bu esnada masanın nzerine bfiyfikçe bir kuru bez hazıriayrp hafifçe ılınan balıkları bkrer birer btnnın üzerine dizneli ve bez, degdiği yanlannın snyunu çeker çekmez de diğer taraflannı çevirerek, bezin ıslanmıyan yerterine fetuek nzere, tekTar ditmefi ve b« «uretie balıklar knraynnea, altı düz ve derin bir taba£a veya emaye yah«t plâstik bir kaba, bir sıra balık, bir sıra birkaç defne yapr»|ı, biraz toz, biraz karabiber ve birkaç ince faalka limon olmak üzere, gfizelee haçvarî istif etmeli. lstif işi bittikten sonra da balıklann uzeri örtfilene kadar, zeytinya| ı doldanaalı. Bu balıklar «ç Cfin dsrd«kt»n sonr* yesfltbllir. Daba ziyade yazın, yaflı zamanında yspılacafından, bnt dolabında tnuhsfaza ediline, on gttn kadar dnntrsa da bnt dolabı olmadı|ı takdirde beş günü geçirmemeli. Rüyalarınuda kendiniıi balık olarak görmenizi temenni ederitn sevgili amatörlcr. e BAY OSCAR: = YABANCILARA YAPI= LA\ DEĞİŞİK MUA= MELE 2 «Tebai Iraniyeden olup Val= de hanında matbaa sahibi Ta2 hir Efendinin ötedenberi ken2 d i namına ve gerek namı âha; r a mesahif ve eczai şerife tab Sre neşretmekte olduğu tarafı2mızdan görülmesı üzerine muSgayiri usul ve nizam olan bu SJhareketinin men'i zımmında mu ğmaileyhe mükerreren müraScaatle beyanı hal olnnmu? ise 2de aslâ havaleı sem ve itibar 2etmiyeceğini ve tabından geri Skalmıyacağım musirren beyan 5ve ityan etmektedir. Bunlann Sdoğrudan doğruya meni tabı2na ve müsaderesine kalkışılaScak olursa hafizenallahi taalâ Smucibi tehlike ahvalin zuhuru 1ANEİN KIZİ 194 7.27 Açılıs ve program 7.30 Melodıden melodiye 8.00 Haberler 8.15 Sabah şarkıları 8.30 Operetlerden seçmeler 9.00 Kapanış. 11.57 Açılış ve program 12.00 M. Kovancı'dan şarkılar 12.20 Sevilen melodüer 13.00 Saz eserlerı 13.15 Haberler 13.30 Sevım Tanürek'ten şarkılar 13.50 Çeşitli müzik 14.10 Türkuler 14.25 Konserto 15.00 Kapanış. 16.57 Âçıhş ve program 17.00 Çay saati 17.30 Yttrdun sesi 17.50 Konuşma 18.00 Hafıf melodiler 18.15 Radyo Karma Faslı 18.45 Haberler 19.00 Reklâmlar geçidı 19.40 Afitab Karacan'dan şarkılar 20.00 N. Cendeli Caz Triosu 20.15 Olaylar ve yankıları 20.30 Amatörler saati 20.45 Silâhh Kuvvetlerin Sesi 21.00 Fehmi Ege Tango Orkestrası 21.15 Şiir dünyamız 21.30 M. Birtan' dan şarkıla* 2150 Bğitim saatı 22.00 Reklâmlar geçidi 22.30 Aym getirdikleri 22.45 Klâsik Türk musikisi 23.00 Haberler 23.15 Klâsik eserler 23.40 Gece melodileri 23.55 Program 24.00 Kapanış. İSTANBUL nllHIIIIIIIIIIIIIUIIIIIHUIHIIUIIIIIIIMIIIIIIIUIIIIIIIIIIIIHinillllillHIHIUR ANKARA hstlerimizden ikisi 9.15 Sabah konserı 9.45 Hasan Sözeri'den Karadeniz türkuleri 10.00 Devamı yarın sabah 10.20 Lâtin Amerika müzığı 10.30 Kapanış. 11.57 Açılış ve programlar 12.00 Sevim Erdi'den şarkılar 12.25 Kuçük ilânlar 12.30 Melodıler 13.00 Haberler 13.15 Küçük konseı 14.00 Kemal Karasuleymanoğlu'dan turküler 14.15 Yüksel Kip'ten şarkılar 14.30 Melodiden melodiye 15.00 Kapanış. 16.57 Açılış ve programlar 17.00 Nat «King. Cole. Caterina Valente \e Carles Trened'den iarkılar 17.30 Nurettın Çamlıdağ'dan türküler 17.45 Tanm konuşmaM 17.50 Bağlama Ta kımından oyun havalaıı 18.00 Öğretmenın besı 18.10 Kuçuk ılânlar 18.15 Reklam programları 19.00 Haberler 19.15 Ya şadığımız gunler 19.30 Ne?e Can'dan şarkılar 19.55 Kuçük dmlejicılere masal 20.01) Eroı Pekcan Caz Topluiuğu U . J U1 Olayiar ve yankıları 2U.2.Î Ku çuk ılânlar 20.30 tsnıet Nedüıı den şarkılar 20.50 Buyuk Nu tuk 21.00 2 ncı Yu/yıl U 22.00 Türkiye Büyük Millet Mec hsi ş;.ati 22.15 îsteğinize goıt 22.45 Haberler 23 00 Gece konseri 23.35 Geç yatanlar ıçin muzik 23.57 Çarşamba'nın programları 24.00 Geç yatan lar için müzığın devamı 00 'MKapanış. » d a h a i v i d i r !... (İLÂNCHJK: 5059 8340) Lippi, bir takıtn feci tesadüflerin günahsız kurbanıdır, ki 0 zaman da vîcdammz, siri, ancak beraet karanna sevkedecektir. tyi düşünün... Bu biçare turist rehberi, hiç bir sebep yokken niçin adam öldürsün? Prensesin mücevherlerini çalmak için mi? Mücevherlerin hepsi yerli yerinde duruyor. Sevdiği kadımn kalbindeki yerini bir rakibi mi almıştır? Lippi bu Macar prensesini tammazdı bile. Augusto Lippi düpedüz deli olmah ki böyle bir cinayeti işleyebilsin. Ken disini muayene eden ruh mütehassısları, onu yüzde yüs normal buldular. O haldeT O halde, Augusto Lippi hakkında beraet kararı vermenizi, narauslu adam olarak bütün inancımla rica ediyorum.. Yaşadığmız muddetçe, vicdanmızı müthiş bir azaba mahkum etmemeniz, her gecenizi, korkunç kâbuslarla geçirmemeniz için bu kararı vermek lüzumuna sizin de kanl olacağınıza inanıyorum. Avukat, alnının terlerini silerek oturmuştu. Jüri heyeti üç saat muzakereden sonra hiç beklenmedik, hiç umulmadık bir karara varmıştı. Augusto'yu suçlu kabul ediyor, fakat suçunda hafifleticı sebepler de buluyordu. Bu uzun muzakereden sonra verilen karar yedi sene kürck cezası olmuştu. Çunkü jüri âzaları ikıye aynlmıştı. Augusto'yu katil sayan, onu 6.57 A(,ılış ve gunün programları 7.00 Gür.aydın 7.20 Muzikle jimnastik 7.30 Haberler 7.45 Çeşitli Türk müziği 8.15 Sohstler geçidi 8.45 So CUMHUKİYET'ÜJ Kı<>ınıh Kımıan: 241 MüL'UN KI Z Cizen: FVES SAYOL Çeviren^ Mazhar KUN1 l . MNJRICE DEKOBRA (tvieBt: HAMOI VAROfo U beraet ettirmek istemiyenler vardı. Onun suçsuzluğuna inananlar da vardı, fakat o kadar emin deJillerdi. Bu yiizden vanlan karar bbyle bir melez karar olmuştu. Âshr.da, bu ceza tnantıksız, hayret uyandıran bir karardı. Akla ve sağduyuya aykın bir şeydi. Şüphe içinde bocalayan her jürinin kararı gibi, her şüpyeli karar gibi saşırtıcı idi. Eğer jürinin nazarında Augusto katil idiyse, yedi sene kürek cezası, daha ziyade bir mükâfata benziyordu. Eğer bu adam kimseyi öldürmemişse ve kötü tesaduflerin kurbanı ise onu yedi sene kürek cezasına çarptırmtk, insafsızlığın son haddi idi. Ağır Cera mahkemesinde dinleyicilerin, kararı protestolarla karşılamaları. umumi efkarın tatmin edilmemiş olduğunu gösteriyordu. Yalancı şahitlikle mshkemeye verilen Tonio'ya gelince o da, ttalyan Ceza Kanunu gereğince üç a y dan üç seneye kadar hapis ctzasına çarptırılması icap ederken, on sekiz ay hapisle yakayı sıyırmıştı. Eger mazısi kirli bir adam olmasajdı belki de cezanın asgarî haddi ıle kurtulacaktı. • T:na, her ikı dâvayı da büyuk bir ilgi ve endışe ile tâkip etmışti. Sevgilisinin jandarma muhafazasında mahkemeden çıktığını görünce, Matilda'nın kolları arasında bayılacak gibi oldu. Ikisi birlitte villâya döndüklerr laman orası Tina'ya ürpertiler veren bir boşluk içinde göründü. Bırdenbire, yuvadan düşmüş bir yavru ktışa dönmüştü. Tonio dönünceye kadar kendisini yalnız bırakmaması için Matilda'ya yalvardı. Avukat, kumandanı on sekiz aydan daha da evvel tahliye ettireceğini vaad etmişti. İki gün sonra Tina, sevgilisinl ziyaret etmek için hapishaneye gitti. Daha düne kadar mükellef kostümler için caka satan bu kibar yapılı, yakışıkh adamı, şimdi mahpuslara giydirllen cinsten çizgili esvaplarla görünce yiireği burkul* du. Tonio ise, durumu kalenderct karşılıyordu. Yava; sesle, metTMİne: SON MACERA Tefrikası: 72 Beni dinle, sevgılım, dedı. Haber aldığıma göre Augusto yedi sene yemiş. ziyaretçi kabul etmesine izin verildiği zaman deTİıal git, kendisini gör. De ki kendisini daima düşünüyorum. Bu arada, ona verecek olduğum 1500 dolar para gelmiştir. Şunu da ilâve et kı, tahliye edilir edilmez, bu para bankada benim namıma bloke edilecek, fakat onun hesabına işlıyecektir. Amerikada arkada^lar var, onlarla bir takım kombınezonlar hazırlıyorum. Öyle tahnıırv ediyorum kı, iyi halinden dola>ı kendisini beş seneye kadar tahliye edeceklerdir. Hap'sten çıktığı zaman, bankadaki parasının çoğalmıs olduğunu görecektir. Boylece. bu benim tarafımdan bir nevi telâfi olacaktır. Dâva sırasındaki davranışından do!ayı kendisine minnettarım. Söylenm. Tonio, ama sen de mahpus l^ajdığın muddetçe uslu uslu otur da belki on sekiz ayın dolmadan serbest bırakırlar. Elbette sevgilim. O sırada gardiyanın sesi duyuldu. Avazı çıktığı kadar bağirıyordu: On beş dakikanız doldu. sinyorina. Çıkış kapısı burada!. Tina içini çekti, gardiyanın peşi sıra yürüdü. BİTTÎ Endise>e kapılan RoUvenat, hemen kııvn odasına çıktı ve hafifçe kapıyı vurdu. Bir müddet sonra kapı açıldı ve kızcağız araltkta enriindâ. Biçare, sapsan idı. Zorla avakta d«ırabildi|i halindfn belli idi. Hev\enat'vı ırörünce tekrar af!ama|a başladı. Ueriıı bir üzüntüye kapılan kâhya, kızı kol larına aldı ve: Ne aldn? Ne vaptılar sana diye lordu. Fakat kı» cevap veremlyor, ağlıyordu. Birkaç dakika sonra kız, birat siikun baldu ve kendini tophyarak llouvenat'a 6edi ki: Sen, bakikaten benim vaftiz bnbam mısın?» Roavenat, kıza hayretle baktı: Ne garip snal? Bnnn bana sormaya neden lü zum çördün? Bilmivornm. Bilemivorum... Artık her şeyden şüphe ediyornm. Valan hangisi, doğrn nerede? Allahaskına söylt benim hakikî vaftiı babam ınısm? Elbette kızıra, yemin ederira. Sana ismini, koyan benim. Seni ben vaftız ettir • dim, seni daima himaye etmeye bcn yemin ettim. Zannedersem sözümde de durdoro. Evet haklısın, şimdi de lutfen söyler misin, hakikî babam kimdir?» O sırada yıldırıro düşseydi, Rouvenat bu derece müteessir olmıyacaktı. Pcrişan bir halde çeriledi. Blanche da: Görüyorsun ya, dcdi, ismini söylemeyi bile istemiyorsun. Ah ne miithiş şey! (Arkası var)