Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
penc ere CUMHURÎYET I9G2ISGZ 28 Tenmın 1962 SfNIFSIZ TOPLUM l {KEMİCETİNE SÜKSİNAT? \ CARLO ERBA Tanzimat, Edebıolmsiarı, ozanlık Yazan: Mustafa Vasıf Ersoy Yazan: yatı Cedide ozanbakımmdan bir ba larınnı birbirlermı san sayılamaz. Bu I Ülkemiz az gelisrnistir. îkti ve bilincidir. Islâmjyet bile tepovmeleri, övulenlesözumden kadınla saden geri kalmıs ulkedir. Bunun lutncu bir dindir. Dınlerın hangısi rin de övüldükçe nn beğ«nileTİni belirtileri açıktır. Üretimimiz ye ferdiyetçidir ki? Cami, cetnaat, cubusbütün aşağıdan küçumsedıgim an tersızdir. Ulusal gelirimu eksıktır. ma, cemi • cümle... »özcüklerinın alarak gorulmemi^ alçak gonüllu sından çıkmaktadır. Şoyle ki, beğe lamı çıkanlmamalıdır. Toplam ulusal gelir fakirliğımizın toplumsalhk yaruıtan özellikleri luk örneklen vermeleri, bugünku nilmek, toplumdan ılgi gornıeV: ıçm Bakarsınız bir kadın, bir fiiri belgesidir. Bırey başına duşen ulu yoknnsanabilir mi? Zekât gibi bir kuşaklar îçın yadırgatıcı, anlaşıl kıvnm kıvnrn kıvranan, acılar ıçin çok beğenir de, o şiirıa yazanna sal gelır, yoksnlluğumuru daha da kurum tflamcı sosyaJizmin görünüması guç bir «edebiyat nezaketı» de yan;p tutuşan bifr takım sar.at âsık olmaz. Kısacası, kadınlan, be yüzumüze vururcasına acıdır. Ulu şünden baska nedır? Vâkıf da bir kisisel mülkiyetten çıkıp Şehnmizde temmuz başında seb dir. Gerçi yeni kuşaklar içinde de, çılar, amaçlanna bu kısa yoldan ğendıkleri şiirlsrın ozanlanna tu sal gelirimizin dağılışı ise yürek znalın ze ve meyve fiyatlafrında hissedi sen benı öv ben senı öveyım an varmayı denerler; ışlerıni, yaptık tulmaya zorlayamayız; ozgurdur* taşıyan, duyan ve duşünen her ın toplum yarartna Tannnın mülkulajması hıç de gorülmemış değillen dıişme, son günlerde daha da dir; ama eskilerın alçak gonüllu larını gerçekten öylesıne beğenme ler, ister âşık olurlar, ister olmaz sanı incitecek bir adaletsizlik ör ne geçiş dejil midir7 Kardeşlik, da•antşma, yardımlafma aıılamıyan hıılanmıştır ve bazı sebzelejde "•> luğıi, . yeni edebiyat piyasasından seler de beğenmiş gorunutrler, boy lar. Bundan ötüni de bir ozan, ka* nefidir. Hızla artan rrüfasunmz ile dıclar bana isık olmadı dıye umut yetmiyen üretim kaynak ve araç^ ı »emâ'rl bir din mi rardır? «thtiya20 ilâ 50 arasında düşme kaydedil büsbütun sılmmişe benzıyor. Bunu lece toplumu şaşırtıp onun ilgisi suzluğa dufmemelidir. Bir şiir, tniştir. Bilhsssa sivri biber, do yadırgamıyorum, gıderek kokten ni uyandırmak ısterler. Eskiden al gerçekten ıyi bir şiir, bir kadını lan arasındakı oransızlık bas don cınızdan fazlasını veriniz» diyen Kur'an değil midir? Ne var ki dınmates ve fasulye fiatlan en çokyanlif da bulmuyorum Neden der çak gonulluluk ( ama içten, ama de kendine bağlamaktan duyulacak dürücvdur. müeyyıdesine II Gelişmiş ülkelerle aramız lerin uhrevi olan duşenler arasmdaddr. Ilgıliler bu senız, b'utun davranışlar ıçm oldu ğıl ) moda idi; bugun kendini be mutluluğa benzemiyen, ayrı tür dakı uzaklık canımızı dışimize tak karşılık beşerî ve dünyevî sosyaenm nun Adana, îzmir ve Bursa bol ğu gıbı, alçak gonulluluğun de yap 2 e k ( ama ıçten, ama değıl ) mo den bir mutluluk verir ozanına. Bu maklığırnızı gerektirecek olçüde lam: aklın ve mantığın geometrik gesinden sonra yerli mahsulün çık macığı iyi bu şey degildır. Ama bu d a d l r Eskıden sanatçı, dvüldu mu, nun gıbı, o benzersız mutluluğa e çaba istemektedir. Batı dedığımız dözeninde sosyal «daletin ölçülü A m a n I ması ve bütün istihsal bölgelerin yargıyı, kendini beğenmışlık içın ' efendım, ben bu övgulere ren, erebılen ozanlar için, «kendi uygarlık duzejnnın geçmisine ba ve kesin sonuçlannı doğurucu bir ğş ç de hava sartlannın musait gitmesi d vermek gerekiyor. Şoyle kı,oo: i y ] k degılim » dedi; bugü ıse, ni begenme» de, «alçak gonüllu bnca k g yki Ş k degılim derdi; bugün de saptıyabıldığımız teneller onem 7e dejer ta^ır. Şy l k, sebebiyle mahsulün bol olmasın vuimeye Iâyık olmadığmı soylıyen • Benim gibısi yok • diyor. Bunla lük» de gereksiz, anlamsız duygu beHidir. Batı: Geçmııinden bugui V Ancak uygulanmış sosyayy k i dan ileri geidiğini bilditmektedir gibi, kendini öven de bizde çoğun H iikisi ddeb bir kapıya çıkar. Al lardır. ne lâyik duşünce, hümauizma, ro lizm örneklerinin başansız olanlaibi k d i i ?i k ler. Bu arada, önümüzdefci gjinler ınandıncı bir etkı yapmıyor. Baş çak gönüllülük de. ovünme de bir Ikide bir tartışmalara yol açan, nesans, antikitenin tukenraez esin rına bakıp verimlilikten uzaktır de bilhassa. sebzelerde, ucuzlama ka bir deyışle, kendini ovene, çoğu sanatçının gerçek yuzünâ jöster sanatçının kendı için rai, yoksa kaynakht», akılctlık, taHata döoö? drye îkrisadi Devlet Teşekküllençğ başkaları için mi yarattığı, yazdığı ve onu arayif çabalannm ortamın mizıs koz olarak knllanılması gene nın daha da aıtması beklenmek zaman iyı bir tanık gözu ıle baka , mez. i ç l i V tefebböscölenn duzenJermden tgâir. mıyoruz. Boylece de kanşılr bir 1J Ama ben « Kıyı » dergisinın soy » n n t ı da, samnm, bu Ironn ile da Irfurumortaya çıkıyor. lediklerini, bir az düşününce, do| ilgOidır. Şöyle ki, sanat çahşmala yılların sabrı ula«abilmi?tir. Vxan öturüdür. Sosyal mevzuatı gereBatı kapitafizmfnin öte yandan haher »Idığım"a g°' Sözgelisı, Ümit Yaşar Oğuzcan, ru bırimadığımı anladnn. Çıinku rından salt kendi övgüsune varmak binkmti gücunu dofurmujtnr. Ba ğınce uygulıyac devlet sektorüdur. a I t l n c l A I m a n y a y a kıtaana kadar Oğuzean'ın o sdzlerinde .kendini irtiyen ki«d, mutlulugonu baltalı tı anamalcıhğınm gelıjimmde «za Vergi kaçakçılıgı yapamryan Ikti'S<m ihrac b a n a yacak her hangi bir vergiyi önTe man» ögesi uzun ve taribsel bır sadı Devlet Teşekkülleridir. Adad a bulamadım. «Son satta . , k a d » n yoktur» demış. Mersın'de çı rimi altıncı kıtasına kadar okuyup mek amacı ile, «Ben kendım içın evrimın sürekJilik yanını göstenr. ma i? bolmak için hatır, gönöl, iltiyapan fırma hakkmda , kan «Kıyı» adlı edebiyat ve sanat da bana buyuk bür ozan demıye yszıyorum, kend'.m için yaratıyo Kapital, binkebümek için, zama mas ve siyasi nufuz sığınağı Devb?nımrıyeeek nın süzgecinden geçmiştir. Uzun Jet SektÖTÜdü. Ba halde elde ediC. açılması ıstenmitfir. Bu. dergisi, almış bu sözu, diyor kı, cek kişi yeryuzunde yoktur» desey rum » duşüncesır.i 'T«"« enm^tir. Bu . almıs ki, tır. Bunun gibi, ÖTunme5ini sak dönemlenn beklivebilme sabn ıç lemiyen, daha doğrusu eluik kal« sene de seftaH ihraç e «Nedense ümit Yasar Oguzcan bu d i , bakın ona .övünme. d ye lıyan da, «Benim yapıtım sizinb pazarların derebeylik burjuva mış basan devlet sektorunun yeril8y & k l d B Bencıl bılirdik. Benim yukarda sozunu et 1 1 k duygulardan ote, bıraz da şnre tiğim yeni moda övıinme, bunu ge dır, siz beSenirsenJz ben vanm.» devrimi • sınaı devrim tekelleşen mesinı değil övulmesini gerektirir. saygı duyalım. Kendısıne ovgu soy rektirirdi. Çıinkü kadmlann, o şıi dıvecektır okuruna. Oysa ba iki kapitaüzm sosyalist devrrm • ih Gerçı: reorgamzasyon devlet sekMinibiis fenç bir kızı ağır lıyenlerı değerlendırmeğı okurlara rı okuduktan sonra Oğuzcan'a âşık j davranısm birer gerçek oianı var Uyaca gore tuketim evrelerim a#a torunü bekler. Ama özel teşebbu* dır ki, onları, sanatçının kendinı rak ekonomık buyumelerın keha sü de ahlâk, durustluk, ticarı doğbırakıyoruz.» yaraladı \e çevresıni a^man diye adVandı netlerine bile yol açabilecek bir ruluk, ıyı bir tacir gibi olmak niÇnf T> ı. • m ' €lKıyı» dergisinın bu sozlerı, ilk ^ıyı» dergisinın bu sozlerı, ıiH rabılir, anlatabılınz. Artık o döözellik taşımasını düşfindürmuşttîr. telikleri bekler. Devletm iktısadı w ™ « ,, T o p c u Maresinde okuyuşta doğru gelıyor lnşiye; oremde yaratıcı, bilim adamlan Başka bir özellik: «sötnargeler» aianlara kanşmak zorunda kalışı V EFA T ta 77424 plakalı minibus, Maltepe, vunme, nedense, oldum olası >er.ınkıne benzer bir gerçek, deyim olmuştur. Büyuyebilmek için Batı ile özel teşebbüs ortadan kalkacak Koruma durağı kavşağmdan ge<rılmış bır davranışür. öyle ki, salt Dul Bayan Tlresya Konstanyennde ıse, bir sanat gerçeği ar kapitalizmı dış pazarlarm somurel mıdır? ŞimdiHk böyle bir sımr öçağıtlnldls'm sevgıll eşı, Bay Konsçerken, yol üzerinde bulunan 151 bunea yerıldiğı ıçın olacak, dına dusmuş olur. Bır Fransrz dü mesini Cemiyeti Akvam'a, Birteş zel tefebbusün devlet teşebbiisieri tantmos Konstantirldis ve nısaygı yaşında Nursen Gtirbüz adlı bir'mızda o davranışı yenıden sününi, Jean Wahl, «Sanatçı kendi mış MılletleT* karşın surdurebil ile rekabet edebılme gücüne baglı şanlısı ve Bay Angelos Konstan. kıza çarparak ağır surette yara'ıle, guvenle baştacı eden ozanlar, içın de yarmaz, baskalan ıçin de. miştir. Uzun süre ıle sömurge oîa kalarak kendiliginden çizilmiş olattnldis'm gevgllı babaları, Bajlanmasına sebebıyet vermiştir. Ya sanatçılar turemiş, üstelık bunlar, derken sanırım bunu »nlatmak is naklan ve Bayan Ermvlr» Konstantınlbuyuyen ekonotnüenn caktır. Hîzmetin kamuya, ralı kız, koma halinde hastahanel çevrelennde gerçekten bır hayran \ temektedır. O aşamadaki sanatçı. «kalkış» öncesi ve sonrasının yo halk yığınlarına ulaştınlabilmesini dıa ve çocuklan ve Bay ve ye kaldırımmıştır. j jar kümesı toplamağı başarmışlar j Bayan 'Vani Konstantır>ldl« ve gerrek bır savaşçıdır da. Çnnkı kunsanmaz gerçeklıklerini oluştur amaç edinen ve dürüst bir mnteöte yandan, Kartal ve BakırI dlr Neden dersenız, toplumlann j çocuklarının sevgıli kardeşlerı kcndı dısında olan için, bir inanç muştur. Gehfmış ekonomık tiitero şebbisın duıamık ruhunu azımsaz a y l f a n l a n ve amcrlan köy semtlerinde vukubulan iki I çabucak avlanabile• için, ne diye soylmenıeli, toplnrn lerın geçtikleri v»Har soaurgelik mtyan devletçi btr tatbıkat ile iktrafik kazasında, Celâl Akter ve c e k S o c u k s u > a n l a r l vardır. Bır ' ların yuksetmesine, injar.lann mı»t ten kurtulmuş az gelışmiş ya da tisadi ticari faaliyetlere girişecek ARMANDOS SanatÇ1 Ç l k d a evresl e Ben Hasan adlı iki kişi yaralanmıştır ' " S " ,« \ l yarıyacak bir doğru için geri kalmış tilkelerin de zonmlu devlet yanrnda kendi sennayesmin KONSTANTİNİDİS'in n vgu Ienm zl m l Samk şoförter yakalanm.s. hak.l"" , ° . , »»eklıyece;. > koşulları olarak gozukur mu? Zab reterliğin«e özel teşebbüs de büs(Sabık LEVER EROTHERS fablarında gerekli tahkikata başlan ğım? Sız kim oluyorsunuz, hangı rıkannın (Türklye) Ltd. Ştl j çırpmıytır, demektir. Sanat da, sa metlı bir zaman yolcaluğu ıle uto butün yasak edümıyebilir. Ve bu yeteneğinize guvenıyorsunuz da MüdürQ) mıştır. ' vas da, kısiden en başta, özgecılik pik bir sdmürgecılık araştınlır mt? sosyalizmin ılkelerioe aykın değilbenim başarımı olçmeye kalkıyorvefat ettıgi uerin teessürle bıldir. Sosyalizm karma bir ekonomıister çaoku. 24 saat içinde 5 yaralama sunuz? Size o dlçuyu verecek olan \ dırlllr. Oenaze merasimı bugün III Hiç kuşku yok: Hayır! As nin orgulanmasına engel değildir. nn yıla sığdınlması vecızesî Ata Iskandinav ulkeleri ornektir bucumartesı 28 Temmuz 1962 baat vak'ası da benim. Öyle ise herkesten önce. j İstanbıilelan yapılan 14 te Takstm'de Aya Triada turkçülüğumuzun vazgeçılmez il na. Az gelişmiş bır ulke olarak Şehrimızin muhtelif semtlerin yapıtımı ben beğenirim» derse, Rum kiJlsesınJe lcra olunaeakihracat kesı olarak değerinden yitırrais de Türkıyemiz de bu gün karma bır kendisine o gune yalancı saygı gos | tır. de, son 24 saat içinde 5 yaralama Ticaret Odasmdan venlen men ğildir bugun de.. Gelişmiş ülkeler ekonomık sistemin Devletten yaterilmesinden bıkmış olan toplum, vak'ası olmuştur. Bunlardan ikıIşbu İlân hususl davetlye yeşe şahadetnamelerıne gore son bir durmuyorlar. Bizı beklemıyorlar. nalıgı ağır basan orneğı durumunnne kaundir. si Samatyada cereyan etmış ve bu sozlerde bir doğruluk, bir yahafta ıçmde şehrimizden 3 nrilyon Yemlikler birıbirini kovahyor. A dadır. Bundan sonra da Devlete duvuzluk bulur ve «Yalancı saygılıy» Cenaze Levaııraatı ve Servte Abdurrahman Nalbantoğlu adın600 bin hralık mal ıhraç edılmiş man Turkiye gerıde kaldı. Beklıye şecek odevlerin çokluğu yüzunden Işleri ANGELİDÎS da bir hurdacı, çocuğunu doğduğu beğenmektense, bu doğru saygısızı lım de yetişsinler. Dıyen yok. Ko> daha da devletçi yanı agır basmağa beğenirim» dıye duşunur. tır. Tel 44 18 52 51 85 24 ıçm 18 yaşında Ismaıl KurtulmuJ l ş t e çağımızın yeni bir sahtecihgi Sevkedilen mallar arasında st şacağız. Hızımın artırdıkça artıra doğru yonelecektir. Çunku Anayaşu, keserle agır surette yarala, <je, toplumun bu mâsum kıyaslama ! rasıyle manganez, deri, taze balık, cağız. Hızla kalkmmanm en kes samız bunu gerektirmektedir. Anamıştır. | mercımek, tıftık bulunmaktadır. tirme yolunu seçeceğiz. Toplumca yasamızın Üçuncu Bölumunde yer kalkmabilmek için: Çabuk Den alan Sosyal ve Iktisadi Hak ve öCıbahde, elektnk cereyanmjn | geli Adaletli bir ortam anyaca devler Bolümu: uygulanmıya gekesılmesı. uzerıne çıkan munakasa ğız. BM ortBm: Bevletçilik olacak çıldikte Türkiye Cumhuriyeümızi sonunda, tbrahim Tunca, Ali vetır. Toplumculuk olacaktır. Sosya Hyik, millî, demokratik nitehklerıEmin Atlı kardeşler tarafından' hzm olacaktır. Neden? Nüshası 25 Knrnş nin yanmda sosyal niteliğe de kasışle yaralanmıştır. Mecidiyekoy. IV Çünkü özel teşebbüsun klâ vuştarmak ülküsünü gerçekleçtireTurklye Rarlel de. iki aıle arasında geçimsizlık Kr. JJra Kr. sik ve hrç değişmıyen motifi: Kâr cek bir çajdaşîık ve ilericîlik yapıMerhum Eczacı uztinden çıkan munakasada Gülıdır. Yazlz kazançrır. Sömuraektır. sındadır. zar Bakırcı, Sabrı Şahinı ekmek Senehk 75 00 Ezici ve baksrz rekabettir. Altta 150 00 bıçağı ile yaralamıştır. Yıne bu fi aylık 40 00 80 00 kalanın canrnı çıkaran özel teşebVI Sonuç: Türk ulusu tasada, arada, Beşıktaşta, çamaşır asrna 3 »ylık 22.00 44.» busçuluk: Yurt ve toplum kalkın kıvançta, kaderde ancak «sosyal» »zız ruhuna ithaf edılmek üzere 1 ağustos 1962 çarşamba gunü meselesinden kavga eden Hurem Basan ve Yayan mamıza değıl kendi doymak bılmez hukuk devletinin kurulması ve öğle namayim nriitaakjp Şişlı Camıinde okutulacak Mevlidi Özyığit adlı kadın, 70 yaşında Batutkulu iştıhasnun nude ve bagıı gerçekleşmesi ıle ortakhğa kavuşaCumhunyet Matbaacıhk ve kiye Ceylân tarafından. ekmek bıŞerifinde akraba, do6t ve din kardeşletinın teşrifleri. rica olunur. Gazetecilık Türk Anonım sak egemenlığıne onem verir. Ma bilir. Türk ulusumın bölüınnez buagı ile yaralanmıştır. ' Caialcjlu Balkevi Sokak No. W*l lıyefi duşürmek. Emekçmıa bakkı fânluğu ancak; toptan öğrentm, AİLESİ nı kısmak. Ahcrya fıyat yukseîtici sağlık, kotrcrt, iş, tam çah$ma, mulSahibi Dığer yaralama olayları ıse, Ye^ kombinezonlardan sonra mal sun kiyetin kamu yararma suurlandıdıkule ve Balatta cereyaa etmış NÂZİME NADf BATEŞ/231/9534 mak özel teçebbusân nlmaa, ıasanlık havsiyetine yaraki kişi bıçakla hafif surette yaYazı tyenni fıılen ıdare eden şır bir havat feviyesinin sağlanmaalanmıştır. j Mesui Mudtir ortak yanıdrr. SAYIN DOKTOR v e ECZACILAKA. Oysa Tarkıyeıaız bu çeşit ikrisa sı, tanau ve kooperatifçiliği eelışVECDİ KIZILDEMİR Yılda 5 milyon dolarlık döviz Aı nstcBnn tçutöe kalkınmak şoyie tirme, ozel teşebbusü kamulaştıratasarrofa fiazetemîze gondenlen yazılar ko durstm batmamak için kendini gâç bılmc gibi hak ve odevlerin yerine r nutsun, kooulmaaın ıade edılmez. kurtanr. Yabancı Sermayeyi Teşvik ve Mahallelerde yetişecek geUrilmesi ıle olanaklaşır. Bunun tiânlardan tnesuüyet kabul oluBmaz. müyojıerierın mahalleler üzerinde ıçın de devlet kısa ve uzun vâdeh Koruma Kanunundan istıfade ile * memleketiınizde yeni tesısler kuki asalakhkları demokratik ve sos plâalar hazırlar. tktisadi ve sosyal Abone ve Iî4n ışterf fein. Jfarfın rulmuş bulunraaktadır. I >al biT eşıtlığı sıfıra indirger. Kal kalkınmaiBizın koordinasyon duzöstüne «Abone» veva «İlân Servteu dı kı bizdeki uygulanmış ve uygu Ieminde devlet: plânlı bir ekonokajdının konmacı TAzımdır. Bu cıimleden olmak üzere şeh, lanmakta olan özel teşebbüs: hep minin yurt koşullanna uygun sis• runizde bir karbon kâğıdı ve ya' temini uygular. tTretiırrimiz artar. i (liyofilize edılmiî hidroaolübl en]"ekUbl kloramfenikol) BU GAZETE BASIN AHLAK devletın gölgesinde semîzlennriş, Ulnsal gelirimiz çoğalır. Ulnsal gezı makinesi şeridi fabrikası tesıs| g YASASINA UYMAVt TAAHHÜT semızlenmek ıstenriştir. ^ Ecza depolarma tevzl edümiştir. (Tayfun Reklâm) edilmistİT. | Kr adaletlice boluşâlür. KalkınmaETMISTtR Sanayı Kanunu Muvakkatı, Teş nm yıiku toplunran katlarma denFabrika senede 350 bin paketj vıkı Sanayi Kanunu, çeşıtli vergi gelice yansır. Çabuk, hızlı, adaletReklâmnlık 3235/9537 karbon kâğıdı ve 500 bın makıne j CUMHÜRİYET j bağışakhklan, kredi olanaklan... li, deogeH bir kalkınma plânı ile «eridi imal etmek suretıyle 51 özel teşebbusun çıkaruıa, millet Devlet Tbplura birliği yunir, gımilyon dolarlık doviz tasarrufu İLÂN TARİFESİ { zararına Devlet Babanın itici gıicü der. Ozel teşebbusün dayanma guTÜRKİYE SİGORTA sağlamış olacaktır. Baslık (Maktu) 150 TL. İ nu gerektırmıştir. Devlet gölgesin cü varsa devletin yanında topluma 234 ÜHCÜ sahlfeler Ş de yurüyen özel tesebbus kendı yararit olmağa, plân çerçevesinde, PRODÜKTÖRLERİ CEMÎYETİNDEN: (sanılml) 30 TL. S gölgesinde yüruduğunu sanmıştır. yöneltilir. Toplumculuğun egemenTEMMUZ 28 SAFER 26 28 AĞUSTOS 1962 salı eünü saat 10.00 da Sultanahmette 56 ncı sahifelet Ş Oysa: Toplumumuzun tanhsel ve liğtnde «kalkış» tan büyüyen ve otM (saattaıi) as TL. » geleneksel öaellıtı bııi Bevletçi a Ticart ve Iktisadi Dimler Akademisinde yapılacak Sigorta V t» e M gunlaşan bir ekonomik yapıya do•5 m c c Nlsan. Nlkah. Evlenme, J >*> Froduktörleri ımtihanına gırmek istiyenlerin giriş kartı almak m N o O >• Doğunı (maktu) 7S TL • yapmağa iteler. Devletten bekle nüşurüz boylece. Demokratik rejı•J < üzere Cemiyete müracaatlan ilân olunur. S Ölum, Mevllt, Tcjekkar ; mek, devlete mıllete zeval ver mimiz de sa jlara bir oz ve iç ile anAdres: Galata Bankalar Cad. ANKARA Han (5 santune kadar maktu} M TL. • memek, devlet baba... gibi deyişler lamlaşır. Soyutluk ve biçimlihk V. ] 5.50|13.20|17.17|20.30]22.21 .İ 4 3 toplumumuzun ıç ve tarıh ötelerı ıle yerılmekten kurtulur. Kayıp (10 kelımeye ka E. 1 9.101 4.49[ 8 46112 0O| 1.51J ne uzanan ittisadi felsefi inancı dar (maktu) Reklâmcılık 3244/9521 (Basın 11145/9540) Çalışma Bakanı Bulent Ecevit'in Rotary Klüpte verdiği konferansın basındaki özetioi biiyük bir zevkle oknduk. Hemen söyliyelim ki, ba kavrayışta ve derinlikte bir konuşmayı Ismet Paşa dahil, buşünkü kabine üyelerinden hiçbiri yapamaz. Yapmak iktidarında bolnnan bir kişi varsa da böyle konaşnnk çıkanna uygtın gelmez. Ba konaşmanın üsluba hakkında bir mibenk taşı olsan diye aşağıdaki satırları sunuyorum : * Demokrası sadece seçme ve seçilme hurriyeti ve devlet idaresı içııı seçılenleri denetleme hurriyeti şeklınde anlaşılır ve uygulanırsa, ıster ıstemez, sadece sıyaset alanmda ve sadece pohtıkacılar arasında oynanan topluma yararsrz, hattâ zamanla zararlı bir oyun halıne gelebilir. Memleketin hızla çozüm beklı>en meselelerınden gıtgıde uzak duşen soyut bir faalıyet şeklinı alabılır, Nitekım Turkıyede böyle olmuştur.» Ve Sayın Bakan «gerçek demokrasi» vi şdyle tartf ediyor : « Gerçek demokrasi, toplum hayatınm mumkun olduğu kadar çok kesımıne uygulanan, o arada bılhassa çalışma hayatına da uygulanan demokrasıdır. Ancak ba duruma geldıği vakıt, demokrası kokleşmiş ve yıkılamıyacak kadar guclenmış olur.» Bu fikirler Camhariyet okayucusanon yabancısı oldagu şeyler değildir. «Gerçek demokrasi», «ssyut demokrasi», «az şekerli demokrasi» tâbırlerine alışkın olan oknyucularımız, bir mükemmel üslüp ıçinde ve bir Bakan ağzından bn gercekleri bir daha daymaş oinyorlar. Ancak, daba başlangıçt» sevıyesini ve degerini teslim ettığimiz ba konferansın her noktasında degerli dostumuz Bulent Ecevitle bir fikirde oldağnmaza söyliyemeyiz. Ba fıkramızda bilhassa şu nokta üzerinde darmak ıstedik. Sayın Ecevit, Türkiycde bir sınıf aynlıgı şuunmun doğmanus, oldugnnu söyliyerek diyor ki : < Turkıyede komunızme elvenşli bir ortam hazırlamak istıyenler, Turkıyede sunı olarak bir sınıf aynlıgı şuuru yaratmağa çalışmaktadırlar. Eğer tedbırını zamanında almazsak, ıktiaadi gehşmemız hızlandıkça, sınıf aynlığı şuuru, hele bu sureklı tahrıkler alUnda gerçekten gelişebüir.» Bu fikre iki noktadaa itiraz ediyomz : 1 Bir kere «sınıfsız halk» ideali bnrjuva Batı demokrasilerinın değil, sosyalist lilkelenn bayrağıdır. Batı demokrasileri, sınrf şmırlannın parlâmentonun çatm altında ve serbest rırtışmı ortanunda çarpışmasından dsğan sUtemlerdir. Biz, Atatürk'ün tek partili devrinde : Imtiyazsız sınıfsız bir milletiz .. diye marşlar bile bestelemiştik. Ama çok partili rejime girdığimizden beri, sınıf şunru dojmamış bir ülkede «soyut demokrasi» nin «rararnz ve narta zamania zararlı» oynnn içine düşüverdik. Bnnon için sınıf şnnru doğmamış bir ulkede demokrasinin çalısma hayatına nasıl uygulanabıleceğtne, doğrosunu isterstniz, bir türlü akıl erdiremiyomz. 2 Meselenin bu yanını bırakıp bir başk» açıdan ele alalım. Atatürk'ten ba yan» «Halkçıhk, devleteüik, devrtmcilik» ten uzaklaşan iktidarlar, hepimizin bildifi ellerde «ımtiyazsız ıınıfsız» bir millet jolunda değıl bılâkis imtiyazh ve sınıflı bir millet yolnnda gayret narcamaktadır. Bugün de deiişmis. bir fcy y«k... Koalisyon iktidan vargücüyle özel tesebbüsçfilOfü teşvik etmek, yeni yeni imtiyazlar vermekle fününü giin ediyor. Ozel teşebbüs elinde aennsye bırikmesine yardım etmek de> roek, memleket içinde Batıdakine benzer bir isveren gınıfı yaratmaga bizmet etmek demektir. Bnnnn karşısında da isçi sınıfı büyüyecek ve genişliyecektir. Şu halde hem sınıf otocak, hem de sınıf şnnra olmıyacak . Hem sınıflaşmayı teşvik edeceğiz, hem de luuflasma şuurunnn uyanmaana karsı koyacafız . Bn »lacak bir i? gibj görünmüyor bize .. Bir kere hem çerçeklere aykırı, hem tehlikeli .. Çok partili rejimin kökleşmesi için nnıf çnuruna uyandınnak, ama ba uyanan şanrlara parlamanter rejim içinde haklannı aramak yolunn falık vermek daha demokratik bir çalışma gibi görünfiyor. Şuorsuz, disiplinsiı ve teşkilitsız kütlelerin siyui, iktbadi buhran anlarında Sayın Ecevit'in korktnğu komfinizm tenlikesini daha yakınlaştınnası mantığa nyjan değil midir? Sebze ve meyva fictlarındaki sürotleniyor =haberler ucuzlama 1 DÜŞÜNCELER | ıııı=ıııııııi[iııııııııııııııııııııiMiııııııııııııunınııııııııııi[iıııınııııiHiıııi!iıııııııııııııııııııııııııııııı=ıın Kendini aşmalı MAKALE YARISMASI r Toplumculuk Melih Cevdet Anday ^î" MEVLİT CUMHÜRİYET HÜSEYİN HÜSNÜ ARSAN'ın = aCUMHURÎYET ÎD Edebî Tefrikası: 56 îazan: PEBIDE CELAL Tavırlan alıp yayılıp ynvarlanıp karşısında naılanıp kıntmayışıma şaşıyor biraz galib», Kendini tntsmadığı zamanlar içini çeke çeke başlıyor söylen meve: Doğrusu, sen ne dersen de, öyle bir adamdır ki o! îîana yaptıklarını nnntur mayom sanıyorsnn! Senden habersız geldi, senden habersiz aldı apartmam, beni o bodrum katından kim kortardı, kim, sorartm sana! Romatizmadan ölüyordnm duvarları köf *utmnş odalarda. . Hem de öyle nâı , efendice yaptı k işleri» > «Si ı gibi bir hanımefendiye ba ıle lâyik değil .» derker*, t yn pnlln tasdikli elime ver 'n o saçla o mabçup halinl gBrseydin sen onnn... Ellerini yüzunden, gözlerinden geçiriyor, terliyor alnı, dadakla rının uzeri. Ağlayacak gibi bakıyor bana. Mınl mırıl söyleniyor: Allah var inkâr edemem, edemem! Sana ne yaptı, aranızd» ne geçti, ne oldu bilmem ama... Tekrarlıyor biteviye: Allah var, Allah!. Apavtmam edineli pek 6nemli tavırla.r alıyor. Şişinip böbiir leniyor. Şimdi Esbabcıbasıdan, babannın varhğından, sanın. dan sShretinden çok söz etmeye, gerine gerine •ffinmeye basladı. Yalnız benim yanmda eski masallan kapatıveriyor. Kiraetlanndan ds s5z etmiyor hiç. Apartman dedikodnlarını Hiis nft Beye, Handan'a. anlatıyor, kapı eşiklerinde eski komşnlanyla söyleşiyor. Parasını pala nn da göstermiyor bana. Yalnız çocnğam olacajını öğrendi ği zaman karşımda ezilip bnıü Ierek şöyle dedi : Zatten senden bîr sey istiyen yok! Apartman kiratanm, üç aylıklanm bir araya gelînee üçâmüz de gnl gibi yaşar gideriz. Sen rahatma, keyfine bak. Doğunn yapar yapmaz özel derslere başlıyacağımı, sonra Szel bir oknlda öfretmenlik aIacstımı, çalışmaya başlayınca da çocvga alıp ayn yere gidecefimi söyleyince pek şasırdı. Katı yfirekli, bağsız bir kadın! Böyle bnldognna saklamıyor beni. Çalşacağım yere yakın ol mak, hayatımı kendi bafima ye niden knnnak istediSmi söyledim. Aflamaya koyoldn. (>«ne de çocuk dunyaya geldifi zaman çok seylerin değişecejıne inanan bir hali var. Hattâ o zaman koeama döneceğimi de tasarlıyar, Handana anlainuş : « GSereeksin bak an» olson ne kadar değisir, ynmnsar, iyileşir, dünyayla dost olnr ! Kocasıyla banşır bakarsın, alır çocnğvna tstanbnl'a döoer..» dı yormuş. Handan da bir» Syle aüşiinâyor. Hep aynı nakarat : Çocoğa babasız bırakmaya hakkım yokmoş. Zınltı sebeplerle insaa evini yıkmazmış. Hele benim gibi kecasma delice âşık, rahata, lükse alısmış birinin tekrar işe sıfırdan başlama sı görnlmtts sey değilmiş. Yaşım da geemis sayılımuş. Zavallı yavraeagam, 5yle bir hati yapıyorsan ki ! Iki gün sonra. değtşiveriysr havası. Yalancıt bir neşeyle boynnma sanlıyor, omazlarımı sıvazhyor. Nasıl istersen öyle yap, keyfine bak Macidecigim! Üzme tatlı canını. Defet heri.'i. Kendini befenmisin biri zaten o. sana gvre değil, kafan ayn, ulkun ayn değil mi ama 5vle?. Cezmi'yi övmeye keyalayor. Onan insanhğını, çalışkanlığı nı, memleketini ne kadar sev diğini, gücünfl, aklını aniatıyor. Yeniden âşık belli. Kendi farkında değil pek. Belki de öy le görünmtk istiyar, matlahıgunu benden saklamaya, gözden saklamaya çabalıyor. Annemle ikisi, çocak haberlni yaydılar Ankara'ya. Yakında K&zım Işığa gidecek haber. Çok şaşıracak, herhalde. Scvineceğini de sanıyornm. Davranışı ne olacak bilmem. Bilm<"diğim için de korknyornm bir az. Annem yeniden sayıklamıya başladı. Riiyalannda babası ile konnşuyor, kocası ile konasuyor. « Nnrı, Nari » diye, bafıra bağıra uyanıyor. Çocağnn oğlan olacağında kararlı. Babaıının adını koyacakmıs ona, Es \apçıbası Nnri Bey gibi saltanat stirmesi, nznn ömürlü olması, yoklnk bılmemesi için ! Sonbahar iyice bastırdı. Havalar çok zaman balntln. Kestane ağaçlan kızıllastı tvin önıinde. Söğötler de öyle.. Yap raklan titreye titreye uçnyor havaya. Bos, rüzgârlı. karanlık sokağı severtmek, Handan'ın yeni sevdasını, annemv, Hiisnü Beyi, hep ayni sozleri din leraek hoş değil. Karnım enta rilerimi germeye başladı. Sebepsiz bas ağnlarım, bnlanlılarım sıklaştı. Kötülesiyornm çünden giine. Handan bir terzl adresi verdi. Gebe entarisi yap tırayım diye. Sık sık ojroyor akşamlan. Karvolamın üzerine atıyor kendini, anlatmıya koyulnyor. Cezmi'den baska bir şey konusmaz oldu artık. Beni oyalamak içioaaiş bütün anlattıkIarı. Böylece rahatça içini boşaltıvor. Evlenecekler bn ikisi. Handan daha açıklamıyor nedense. tş bozulnr diye mi korkuyor? Belki Rifat Bey, de dikodnalnmn dinmesini bekliyor. Açıkça alay ediyor eski sevdalısı ile şimdi. « Bn işte mntlu olmıyan bir Rifat Bey var..» diye gfilıiyor. Adam gerçekten aynlıyormos kannndan. «Beni bırakırsan «e ni de öldürürüm kendimi de!» dıye, raektaplar yasıyormiıs Handana. Pışttt! diyor Handan. Ka çan tavnk iri olar değil nn? Rifat Beyin, çalıştığı bankajı soyup ssğana çevirdiğini, ka rısına parası için baş eğdigini, sevşisinde bile hasis, bencil ol duğTinu, yalnız kendini öüşiırydüfünS anlatıyor. Neydt o halim benim f Dn manıtn başımdan çıkıyorda! Ha tırhyonrm da.. Rezalet, rezalet ! Meramı bana güç vermek, avatmak biraz da. Gördün mü şekerim! Her sey nasıl nnutnlnyor, nasıl geçlyor! Diisiin, benim a adamla basıma gelenleri. çektiklerimi! Nerdeyse babam evden atacaktı, cmetresi» oldnğtrm yayıldı Ankara'ya, karısı Ünıversite kapılanna dayandı., Ama şimdi. . $imdi elinden gelse ne kadar mntlu oldnğunu göstermek için davul znrna çalacak Handan. Değişti gerçekten, güzelleşti. Gözlcrine güven, baline bir bas ka olgnnluk çeldi. Kadının gerçek mutluluğa erisebilmesi, sağlığını, güzelliğini elde etme si için çok zaman erkeklere da \anısı eerekiyor. Ne kadar biltrili, aydın olursa olsun, erkeksız, sevdasız kadın, destekleri kaymıs guzel bir yapı gibi yı kıhveriyor., Böyle elmak istemiyornm benT Kendi keıtdhne dayanmak gâeunâ töstermeliyim, Bu da bir başka türlü Nareissime galiba. Erkeklenn gizlerinde kendimizi seyrede seyrede büyütmedikee inanea, nmtlnlağa ereraiyornr. Ne biz onlarsız, ne onlar bizsiz ola«ıyomzî diyar Handan. Şakalasıp, fnlnyor karşınv da. Giilüş&nde ntanç var bıraz. Tenildiğjııi, erkekcis yarmtlıgım saklamak ister gibi gözü dcğiştiriyor hemen : Hnsnâ B«ye bak, • bi.e!. Dedikodnya koynlvyvr : Gölseren'in â^ık »ld«|B defraymoş. Mabaliede «;enç btr marangaza tntalmaş. O^lan iyı kazaoıyormaş. lyiee âe föıel. Annesini göndermiş k«ı istesin diye. Kahkabalarla gâlnyor. Kız kırlarda nçnrtma nçnrarken götıülünü de oçamverraiş genç marangoza, brdm üstat bfilâ « çocnk • daha ! » diye, çırpımp darsan. Çocak bile dü şörmöş marançozdan divorlar. Dedikodn tabii, dedikoda ama ba kötü sözleri kapamak içm de yol açık değil mi? Evlendir iki sevdalıyı bitsin, hayır, hâlâ kararnz seninkü. Bal gibi âşık kıza canım!. Oyle guli ka paklı adam. . Ayıp bnlmsyor musnn kuı kendine sakalyıp kısmetiae ket varmasuıı? Ayıp görmüyorum hiç. Yîlnız sebepsiz bir keder düsâyar içiıae. Kstö dünya, köti insanlar ! Dedikodalan bnlandınyor içiDii. Handan'ın mutlulnçu ise acnz hayram sekerleri gibi, rengi de, tadı da aldatıcı biraz. Her »ey iasarladığjmız, umutlandıfc*mız zaman güzel, berşey slıs»caya, djmıinceye, anlayıneaya kadar tadnıda. Hayai ör&me kadar bir oyaİBnmadaH baska bir sey defil. Insanın ölöroüne kadar yalnız •iraij*a#, cevda deoea feyin etimizîn açlığından, geçiei bir istekten başka birşey olmadığım tekrarlayıp domyomm. Kendi kendime. Gene de son şünlerde nk sık rüyalanma giriy»r •. Aratmzda biçbir şey geçmemiş gibi sanlıyorom, tutnnny»ram, {filüsfip konvsnyonun. Çif tehavaılarda rörfiy«ram ktaMn i sık sık. Cinançir, Nadia, 9erra hepianiz beraberiz. fşm garibi, Nentfa Hanınua da bizin aramız«U rabatça gezip dola^ntası. Geeen aksam Nermin Hanım pembe sabaBİıfı ieinde b«yaz bir çiçek gibi taze ve gfzel rayalarnnııı karanlıgında parlayı verdi. Cihangire mnıyvrdam rtt yamda : « Hani o ölmüştii? » diye. Cihanpr baygın, dişi fülüşü ile gülfiyordn. « Tabiî ö!dü ! Biz Sldürdük ha tırlannyor mmsoa Kirpiciğim? » Boyırama sarıhp öptnek istiyordn beni Cihangir. Korkop kaçıyor, aglayıp bağınyordaın. Çok kosmoş, yomlnanş gjbi ter. li, earpındlı «yaadıın jeceyarısı. Bir başka sefer de ona gördiim. Büyük bir kapınuı önftadeydik. Elimize maskeler verdller. Dans ederken takttk maskeleri. Korknnçta Kâzutı Işıfm maakesi. Çıkarması için yatvarıy.rdam. Çıkardıkça altiBdan baska bir maske, bifka karknae bir yiiz görünüyordn, bir tflrlü •sıl yfiznnn, gözlerini bnlanuysr dam onun. TırnakUnmla kaıdım kazdım maskeleri. Tastığın yazfinfl parçalryorrnaşnm tırnak lanmla. Sonnna kadar da bulamadım maskelcrin geristndeki gerçek yüzfl. MektaBİann arkan kesildi artık. Keotisine yazdıfını, telef«n etüğini lâf ara»ında Hüsnü Bey sSyledi bir gfin. Çak efendi bir avukatı v»r, diyor, Hüsnfl Bey. Kizım Işıktaa eflür aldıfını, gâçluk çıkarmıyacaklannı yazdı bana. Sizin yflrefiniz de rahat eder artık sanınta Maeide Hanım kızıra^ KoUye» yola gelişine mâna veremedim. Bıktı ağraşmaktan benimle belki. Bir başkasına ta talnrastıır, çvrafa d* aldırdıfı yak, bir baskasında yapamıyacafc kadar yaşlı defil ya diye, an aeı eğlentyomm kendfanle. Beni kalayca anntmug, benden vazfeçmiş; olmasına içim kan ağ Iıyor, o da başka. Kendini nantacaksın Maeide nanm kıznn. Yaref me tas basıp oıro da nnatacaksın. Bundan sonra dönrada inandıjjn. doğru bildiğin ne varsa anlar için ya> şıyacaksın.. Ba nÇnrda taş gibi katılastp, çöl gibi knrnsan bile dedifinden şasma yok artık sana .. Sabırlı olmalıyım. Salann duraldafa gün gelecek nonanda. O zaman» kadar eocTtftı bekiryeeegTm, hatırararm kırıntıfanytav yaşıyaeafım. Onlar betrf bırakmıyor zaten. K&yalar da dyle ! Dün aksam çSniafüm rflya pek çariptir Villa Tsıfm nhtıanndaydıın. Ahmetfe berafter. (Arka«ı var ıınmıııı.ımııııııımınımmımıııııııııiııııııııııııııııımıııııımııımııııımı HiıııııııııııııınııııııumııııııııııııiHiıııiMiııııiHiııUHimıııımıııııııııııııımmııııııııımmııııııııııııııııııııııııııımıııııırt^