Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÖRT Baaa ÛMIIIIIIMlllli" CUMHURÎYET 7 Haziran 1962 Bu yaz dinlendirici bir tâtil geçirmek istiyorsanız OTOMOBIL Tobiî yasayısınızın tom tersini yopınız h. Sinirler zorlanmayınca rahatlar, evinizden dışarı adım atmadığınız gün büe zorakj bir gezmeden çok daha neşeIı duyabilirsiniz kendinizi. e.) Yeni şeylerle ilgilenını^ Başka vakitler biteviye yaşı • yorsanız, yazın bilmediğiniz olaylarla, tetkiklerle, konular la alâkalanınız. Yaşayışımızı zenginleştirmek, renklendir mek istiyorsak, küçük küçük arzularımızı yerine getirme miz gerekır Bunların belki farkındayız, belki değiliz. Yazın hür günlerinde araştırıp gerçekleştirebiliriz. Otonun savrulması Yazan: Fikri T. Kardeş Otonun savrulma halleri çok deŞisik, korunma çareleri çeşitlidir. Tecrâbesiz şoför savrulma baslançıcını geç sezer ve bunu önleyemer. Tecrübeli sofir, s»vralınaya karsı koyacak sayısız formülleri ezberlemiş de «lsa olayın kritik ânında, işine yarıyacağı hemen seçemez veya hatırlıyamaz, Bnndsn başka «lıştlan bir sav rulms, sırasına göre, bambaşka, ters bir manevra ile atlatılabilir. Otonun ön veya ark» kısraınııı savrulması, yerin saflam veya kayganlığı, otonun önden çekişli veya arkadan itişli olması bir araya gelir. ttaatsiz bir otoyu yola getirmenin bir çok manevra şekillerini kavra mak için, isteyerek savrulma tâlimleri vapmavı, yalnıı yarış pilotlan gerekli bulmuş ve her sahada denemişlerdir. Burada tecrübeli soförlerimi zin çok iyi bildikleri genel prensipleri tekrar edelim; Her cins nakll vâsıtalannda ve bütün savrulma şekillerinde: Sert firen yapıimaz, Kovvetli %*.% verilmez, Direksiyon simidi, sert bir darbe ile d6ndfirfilmez. Derhal karşı hamleye geçilir. Şayrt tehlike yafcın ve bizi duruma hâkim olmak için ace le harekete mecbur ediyorsa: davranışımız, canlı, âni, fakat itidalli olmalıdır. İyi pilotlar küçük savrulmalarla mücadeleye çirişmeıler. savrolmayı başlamasiyle yok ederler. ARKA TEKERLEKLERİN SAVRt'LMASI Bu çok olan ve kolsy düzeltilen bir savnıl madır. Direksiyon simidiniti derbal arabanın savrulduğo ta rafa dendürünüz. Bir savrulma olayının kötü âkibeti ile henüz karşılaşmamış bir acemi, şaşırarak direk sivon simidini aksi tarafa dön dfirür. Bnrada yol mihverine göre, otonnn dunımonn düzelt mek maksadiyle bn manevra yapılmsktadır. Arabanııın arka kısmı sa£a dogru savrulur ken, farz ediniı ki, kendi iste ğinizle otonnz sola dönmeye başladı, bundan birdenbire vaz geçerek düz yürüyfiş hattınıza feçmek istiyorsnnnz ve tabiatiyle direksiyonanuzu safa dönddrflyorsnnuz. Bn manevra, savrulma kendini belli edince pek çabak ya pılmalıdır. Ama pek kavvetli de£il, çünku düzelttiğiniz sav runtu ikinci bir ssvmntuya sebep olabilir. Çok kere bu tâ rif edilen bir tek direksiyon darbesi, gazi kesmeseniz de, durumu knrtarır. E|er gazı kesmiş bulunuyorsmnız, tekrar verebilirsiniz. BÜYÜK BİR SAVRUNTU BtR TEK DARBE İLE ÖNLE NEMEZ Eğer otonuz geniş bir açı derecesiyle savrnlmuş, yol mihverine egri bir dnrnma girmiş ise, bunu bir tek direk siyon dsrbesiyle dofraltmaya girişmeyiniz, den^enizi büsbötün kaybedeceksiniz. Bu halde direksiyon simidinizi iki eliniz arssında birbiri ardınca birçok kereler sağa ve sola çevirerek ve gittikçe bu hareketleri yavaşJatarak otonuzu dfîz bir çiz gi istikametine getirebilirsiniz. Bir otonun arkası savrulurken, debreyaj mı yapraalı? Firen mi yapmah? Yoksa gaz mı vermeli? Bu değişir. Ba konuda yaplacak münakaşalar çok uzar. Lzmanlann kabul ettikIerine şflre: Bir virmjda, «deranslı bir yolda, yüksek bir hı za varılmamış durumda, kfiçük, çabuk fakat belirsiz bir gaz darbesinin otonnn itaat altı na ahnmasına yardımı olur: O esnada şasinin bir kısım yükü arkaya intikal eder, arka tekerleklerin aderansını artırır, aynı zamanda motris 4ekerlek iere verilen itme etkisi otoya yeni bir taamle saflar. Bnnnn aksine, savrulma yüksek hız4arda meydana gelirse, gaz vermeye kimse cesaret edemez, arkadan itişli bir oto için, deb reyaj yapmaksızın, tedbirli te maslarla. iyi sonuçlanıyorsa, pedala biraz daha basarak firen kullanılahilir. önden çekiş li bir oto için, firenden evvel debreyaj yapmak gerekir. Hangi cins nakil vâsıtası oInna olsun, kayçan bir şosede, savrulma sırasında gaz ver mek, çofunlukla motris tekerleklere patinaj yaptırır, gazı keserseniz, aynı tekerlekler, fi renlenmiş olacaklanndan, kay gan yolda aderanslannı tamamen kaybederler. Burada, yapılan bütün hesaplars ztjre en iyisi, debreyaj yapmak ve ara ba serbest yürüyüşüne devam ederken, direksiyon yardımiyle durumunu doğrultmaktır. Bir iiren darb»sinden sonra meydana gelen savmlmada, her halde hemen fireni bırakımz, kendinizi daha iyi ko ruvacaksınız. DÖRT TEKERLEĞtN SAVRULMASI Debreyaj yapınız ve sonunn bekleyiniz, Otonuz 4 tekerlefi üstüdde kaydı i\ müddetçe hemen hiç bir şey yapamıyacaksınız. Gaz vermek, firen darbesi, (efer debreyaj yapmıyorsanız) motorun tabiî freni, bunlar darumu daha fazla karıştırır. E|er debreyaj yaparsanız, hiç olmaısa 4 tekerlekte eşit bir aderans (veya aderans'sızlık) saflamış olarsunuı. Fırsat bekleyiniz, yoiun daha az kayçan bir parçasından tam geçeceginiz gırada sıkı bir firen yapınız. Sosenin yan kenarlarrçok kere pürüzlü, kum Iu bazan çakıllıdır, efer yolun bu kısmına yaklaşabilirseniz, tutunabilirsiniz. Orada yapaca ğınız sert bir firen veya direksiyon manevrası ve belki duruma göre gaz vermek, guçlüğü halleder. KAYGAN BOMBE YOL Sosenin tamamen sağına yaklaşmış olarak iniyorsunue, oto nuzu bir türlü yolun ortasma alamıyorsunuz. tşte o zaman, yukarıda sözü geçen, büyük savruntu sırasında iki el ile yapılan direksiyon manevrası na başvuracaksınız, Karar verilerek tatbikine geçilecek bir seri küçük savurma manevralariyle otonuzu sosenin ortasına alabilirsiniz. BAŞUCA SAVKULMA SEBEPLERl Aşmmış lâstikler • İyi ayarlanmamıs firenler Eşit basmçla şişirilmemiş lâstikler Direksiyon jeoraetrisi ayarsız ön tekerlekler Sert firen darbeleri Mekanik bir ânza sebebiyle kilitleniveren bir tekerlek Bir viraj girişinde yüksek sürat Yarı çapı daralan vir»j Ters tmrafı yfik sek viraj. (Bn wm iki sebep, oto İçin knnılmvş korkiınç Mrer tuzak tır.) YOL ÜEERtNDG BÜLCNAN ÇEŞITU MADDELER Tâze zift, yaf, petrol, mazet, efer ?«se üzerinde büy^k bir leke g^rflrseniz dikkat etHniz. Karn yapraklar, ve afaç dalciklan, hele yafmvr yafarsa, aderansi borar. Hal civannda lâhana yapraklan, meyve döküntâleri, karpnz kavun kabukları, etosn ile Avrapa seya hatma çıkacafclar için, Paris'in afaç parke kaldınmlan her za man kaydınndır. Bir virajda tesad&f edilen veya fizerinden geçerken, sıkı bir fîren darbe si gereken manda tezekleri de büyük savrulma tehlikeleri yarahr. BOZTJK HAVALAR Yagm«r başlanrıcında güven kslkar. İlk yafmnr damlalan toz la kanşır, inee yagiı bir tabaka halinde şoseleri 6rter, bu kanşım, yağmurnn artarak yol lan iyice yıkamasına kadar, kayçan tehlikeli bir tabaka teş kil eder. YağtnHT kimi makadam yol kaplamalarını çok kaygan hale getirir. Çamar, eri miş kar da boyledir. Ba gibi yollarda, vites küçttlterek, bir fcamtumbaga yürtiyüsü üzerinde inatla dnrmaktan başka ça re yoktur. Dört yol kavşağı, dönemeç v^. gibi gflç geçitlerde küçük bir vitese başvumlmalıdır. TRAMVAY RAYLARI, Savrulmaya sebep olursa onu derhal doğrultunuı. Kalın kar tabakası üstünde tedbirle yürünebilir. Karın kendisi büyük savruntalara karşı kor, fa kat karın üstünden geçilmiş kısımlanndan sakınmalıdır. Ka rın buz halini almıs olması son derece teklikelidir. BUZLU BİR VtRAJDA 4 te kerlefi üzerinde kayıp savru lan bir otonun direksiyonu, ön tekerleklerini. sanki krikoya almışsınız gibi, serbest döner, gaz vermek, firen yapmak, debreyaj yapmak durumu kur tarmaz, bu savrulma bazen fe na bir akibetle biter, bazan da az çok ağır bir kaza ile neticelenebilir. Eğer savrulan oto nuzdan etrafınızdaki yayalar veya öteki vâsıtalar tedbirsiz liğinizin kurbanı olmamışlar sa bahtiyarsınız. Kış boyunca sayıklar, dururuz, oyaz gelsin, yaz gelsin» diye Yaz geldi, işte. Ne yapılır bizim sehirlerde... Kendine güvenen yazhğa çıkar. Çoğunluk yeıinde kalır. Hafta sonunu bekler gezip eğlenmek için. Kimi de yazdan bir kaç güzel gün çalacaktır. Bizde daha dağ sevgisi başlamış sayılmaz. Büyük kıyı şehirlerinde bir deniz hevcsi kıpırdanır. Arada bir de, ju veya bu kıyı ilçelerinde bir görünmeler... Moda gibi esip geçer. Sonra kır gezmeleri... nuz: Bu sefer muhakkak bir AÇFK PENCEREDEN değışıkiik yapmak. Başka yazGİREN PÜFÜR PÜFÜR lar evcek deniz yakınında bir HAVA yazhğa mı gidiyordunuz? Bu Ne de olsa, yaz yazdır. Balyaı, meselâ, memleketi dolaşkonun, açık pencerenin pütür maya çıkınız. Her yaz dağa mı püfür havasında bile kışın kagıderdiniz? Bu yıl deniz kenaranhğından, ağırhğından, parına ininiz. Kısacası mutlaka sından bütün bütün sıyrılmak bir değişiklik arayıp bulunuz. umudu eser sanki. Ama bir de Bir program hazırlarken şu beş bakarsınız, yaz bitmiş. Ne vüşeyi gözönünde tutunuz: cudunuzda kış boyunca hayal SAATSİZ, ZAMANSIZ ettiğiniz o dinlenme, ne sinirTATİL lerinizde o rahathk. ne de içia) Dakikası dakikasına harenizde yeni bir yaşama aydın ket edilen tatillerin tuzağına lığı. Peki ama neden?... î.şte düşmekten sakınınız. Normal yazdı, denize, kırlara gitmis hayatınızda sıkı çalışıyorsanız. tiniz. Bahçenizde dinlenmiştiya da bir büroda ister istemez niz. Belki de yazlık sefası sürsaatlere bağlanıyorsanız, tatilmüştünüz. Sonbahar basında de zaman denilen şeyi unutmahâlâ neden bep aynı yorgunya bakınız. Bir «saatsiz tatil» luk, durgunluk, jsteksizlik?.. geçiriniz. Canınızın istediği saYILIN EN ÇETİN atte kalkınız. Yemek saatleriniz, keyfinize göre aksasın, ve DEVRESİ geceleri istediğiniz saatte ya Dünya Sağhk Federasyonu tımz. Dinlenme fikri ile "bü başkanı Dr. George Steventün bunlar arasında bir çelişson, son günlerde, bu önemii me var gibi görünürse de, assorunun cevabını bir yazısında lında sıkı bir programın esaaçıkladı: retinden kurtulmak, saatlerle «Korkarım bu yaz sonu, siz zincirlenmemek en güzel bir de milyonlarca benzeriniz gidinlendirici olabilir. bi kendinizi yaz başından daha yorgun, duyacaksınız. O çok YENİ TANIŞIKLIKLARdeğerli tatiliniz bitmiş, vücut DAN UZAK DURUNTJZ ve ruh sağlığımza yarıyacak b) Tatilinizi yakınlannızııı devre sona erraiştir. Oysa siz, arasında geçiriniz. Eğer mestazeleşmek, dirilmek, kuvvetleğiniz, işiniz, gücünüz sizi yıl lenmek nerede, yılın belki de boyunca başkalan ile boy ölen çetin devresindesiniz, ş^mdi. YAŞAYIŞ1 ZENGİNLEŞ TİRMEK VE RENKLENDİRMEK Tatilinizi boşuna harcamak acmscak seyriır Hple bu kıss TATİLİ BOŞUNA HARCAMAK ACINACAK ŞEYDİR Dünya Sağlık Federasyonu Başkanı Dr. George Stevenson'un tavsiyesine gore. bu yaz «lışkanlıklarımızdan kurtulmanız lâzım. Meselâ geçen yaz dağa mı çıktmız. bu yaz mutlaka d«niz kıyısına ininiz ve kendinizi denizin dinlendirici. serinletici kuca^ına bırakınız. * i'lllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllHIIIIIIIII 1 1 1 *= 1 1 1" E = E OKURLARLA Demokraiik kanunlar =: E = E E = E E E E ~ E E E E E E ^ E ^ S E E E ^ ZZ Vaz (atıiınde yeni şeylerie oyalanmak, bilmediğiniz konuları E tetkik etmek, tabiatla başbaşa kalnıak da sizi dinlendirecektir. E dinlenme devresinin bize birçok iyilikler gizliyebileceğini düşününce acının acısıdır bu. Yeni ufuklar keşfetmeyi bi lirseniz bir yaz başına kadar varlığı akhnıza bile gelmiyen bir dünya açılabilir önünüze, yeni yeni kaabiliyetler elde edebilir, yeni dostluklara ula sabilirsiniz.» IIUIIII? Istanbul'daıı Avukat bir okuru muz Yaz: Çok partiii hayata girdiğimiz den, yani aşağı yukarı 16*jıldanbcri, antidemokratik kanunların kaldınlacağı vaadiyle avunup duruyoruz. Oysa ki bu konuda arpa boyu ilerlenmiş değildir. Ne 19451950 yılları arasında. ne de on yıllık D.P iktidarı sırasında ,«antidemokratik» ?dı verilen bu kanunlardan hiç birine el sürülmedi. Işin cn kötüsü. bu kanunlann, kötü niyetli kişilerden çok namuslu insanları zarara sokmasıdır. Meselâ, bir çok suçlularm kolayca pasaport aldıkları, ya da aynı kolaylıkla yurt dışına kaçtıkları göz. ör.üne 3İınırsa, Pasaport Kanununun, namuslu kişileri zorluğa sok mak için yapıldıkları kolayca meydana çıkar. Bütün antidemokrptik kanunlarımız az çok bu durumdadır Yurtta gerçek bir demokrasi kurmak iddiasında isek, seçimler sırasında oy avcılığı, seçimlerden sonra da bir tazyik vasıtası olarak kullandığımız antidemokratik kanunları bir an önce kaldıralım:. Hiç bir ışe yaramadığı örnekleriyle ortaya çıkan bugünkü Pasaport Kanunumuzun. Osmanlı İmparatorluğu zamanın. daki Pasaport Kanunundan daha geri, daha antidemokratik olduğunu söylersek. bu bakımdan ne durumda olduğumuz kolayca anlaşılır. BİZLER ALIŞKANLIĞIN ESİRIYİZ «Nasıl olur bu? Mümkün mü? Ben bir psikiatrim, sizin gibi benim de tatil yaptığım zamanlar oluyor. Bu işi ince ledim, ve gördüm ki, biz hepimiz az çok alışkanhğın esıriyiz. Hastalanmın çoğunu tetkik ettim, yazın tatil vaktı de, bütün yıl yaptıkları şeyieri tekrarladıklannı gördüm. Oyle insanlar tanıdım ki, on yıl ardarda hep aynı yerde yaz ratilı geçirmeğe gittiier, hep aynı yerde denize girdiler, sonra da can sıkıntısından bunalmış, geri döndüler. Kendi kendilerine, neden bir türlü dinlenemediklerini, neden böylesine yorgun olduklarım sorup durdular. Yaz sonunu onlar gibi getinnemek için size şimdiden bu konuyu düçünmenizi öğütliyeceğim. Tatilinizi nasıl geçireceğinizi hesaplarken, aklınıza muhakkak şunu koyu çüşmek zorunda bırakıyursa, bu yaz bir rekabeti hatırlatan sporlardan bile kaçınız. Daha ziyade ailenizin arasında kal:nız, yeni tanışıklıklardan uzak durunu?. Banka evleri tstanbuldan bir ok:ırumuz vaııyor: Bankalar, ikramiye evierini şehir dışıııda yaparak yeni mahalleler kuruyorlar. Böylece şehrin gittikçe yayılmasına sebep oluyorlar. Bu yüzden Belediye hizmçtleri gittikçe zorlaşıyor Kendilerine ikramiye çıkan bir çok kimseler de bu evleri kabul etmeyıp bedelini alıyorlar. Bunun tabii neticesi olarak da bu çeşit ev. ler yıllarca boş kaisrak harap oluyor. Milli servet akıp gidivor. Halbuki bankalar bu evleri şehir içinde yapsalar hem sehrin imarına hizmet etmiş olurlar. hem de evler boş kalıp harap olmaktan kurtulurlar. TABİİ YASAYISINIZIN TAM TERSİNİ YAPINIZ e> Tabii yasayısınızın tam tersini yapınız. Yılın öbür mevsimlerinde yolculıık edi vorsanız, ömrünüz yollarda goçiyorsa, ya?ın en durgun bir köşeye çekiliniz. Başka mev simteri hareketsiz geçiriyorsanız. yazın yolculuk fırsatı a rayınız. SİNtRLER GERGİN İSE d) Her şeyi olurur.a bırakınız. însanı bir yazlıüa çıkmak bile yorabilir. Sinirler gerginken eğlenceye hazırlanmak bile bir angarye, bir çaba gibi gelebilir. lyisi mi, gezmeden de, yazlıktan da vazçeç meli, evinde kalmalı, canı istediği gün veya giinler gezme RadyodâfBügün 6.57 Açılış ve programlar 7.00 Günaydın. 7.20 Hafif müzik. 7.30 Haberler ve hava durumu 7.45 Bu sabahın şarkıları. 8.00 Bugün ve yarın. 8.15 Çeşitü Orkestralardan hafif müzik. 8.45 Karışık şarkılar. 9.00 Saz eserleri. 9.15 Sabah konseri. 9.45 Bağlama takımından türküler. 10.00 Öğle yayınının programları ve kapanış. 11.57 Açılış ve programlar 12.00 Müzikle öğle tatili. 12.25 Küçük ilânlar. 12.30 Hüseyin Gökmen'den şarkılar. 13.00 Haberler ve hava durumu. 13.15 Küçük konser. 13.45 Yıldız Ayhan'dan türküler. 14.00 Sevdiğiniz bir solist. 14.15 Şarkılar. 14.30 Rose Mary Clooney ve HILo's Grupu. 14.45 Saz eserleri. 15.00 Akşam yayınının programları ve kapanış. 16'57 Açılış ve programlar 17.00 Dündar Balkan'dan şarkılar 17.30 Hafif müzik. 17.45 Turhan Karabulut'tan türküler. 18.00 Küçük ilânlar. 18.05 Reklâm programları. 19.00 Haberler ve hava durumu 19.15 Yaşadığımız günler. 19.30 Müzeyyen Yıldızdoğan'dan şarkılar. 19.45 Din ve ahlâk üzerine konuşma. 19.55 Küçük dinleyicilere masal. 20.00 Cemil Başargan Orkestrası. 20.15 Olaylar ve yankıları. 20.25 Küçük ilânlar. 20.30 Radyo sanatçıları bir arada 21.15 Şafaktaki hikâyeler. 21.35 Mantovani Orkestrası çalıyor. 22.00 Türkiye Büyük Millet Meclisi saati. 22.15 Elvis Presley Boby Darin ve Paul Anka'dan melodiler. 22.45 Haberler. 23.00 Bir besteci ve eseri. 23.30 Dans rflIlfinilllllflIfiTillIIIIIIllMlflIIIIIIIIIIIIlllllllllllIIIIIIinflIIIlllllllılııııniııııııııiMllIMIIIUIİIIIMNIIllIllllllIIIIIillllllllııııııifiılınııııtllll 1STANBUL müziği. 24.00 Cuma'nın programları ve iyi geceler. 7.27 Açılış ve program. 7.30 Melodiden melodiye 8.00 Haberler ve hava durumu 8.15 Sabah şarkı ları 8.30 Solodan Orkestraya 9.00 Kapanış. 11.57 Açılış ve program 12.00 Şarkılar. 12.20 Karışık şarkılar ve sevilen melodiler 13.00 Saz eserleri 13.15 Haberler ve hava du rumu 13.30 Valsler 13.40 Şarkılar. 14.00 Dans Müziği 14.30 Kadın saati. 14.40 Hafif müzik 15.00 Kapanış. 16.57 Açılış ve program 17.00 Diskotekten mikrofona 17.20 Okul saati. 17.30 Yurdun sefi 17.90 Mantovani Orkestrası 18.15 Radyo Erkekler Faslı 18.45 Haberler ve hava durumu 19.00 Reklâmiar geçidi 19.40 Radyo Salon Orkestrası 20.00 Saz eserleri 20.15 Olaylar ve yankıları 20.30 Şarkılar. 20.45 Hukuk sohbetleri 21.00 Radyo Tiyatrosu 22.00 Reklâmlar geçidi. 22.30 Oda müziği. 23.00 Ha berler 23.15 Dans ve caz müziği. 23.55 Program 24.00 Kapanış. İSTANBUL İL RADYOSU 17.58 « İyi Akşamlar » ve programlar 18.00 Sevilen sesler 18.45 Piyano Resitali. 19.15 Radyo ile Fransızca. 19.30 Yemek müziği. 20.00 Stah Kenton Orkestrası. 20.15 Plâklar arasında 20*45 Ağız armonikası ile melodiler. 21.00 Senfonik müzik. 21.35 Bela Sanders ve Paul Weston Orkestraları. 22.00 Org soloları 22.17 Çeşitli müzik. 24.00 Cumanın programları ve « îyi Geceler » . PROF. NİMBUS'un Maceralan: ANKARA JANE'IN KÎZI 170 Kcsımlı Knman: 215 M U f ü N K 1 Z Çizen: YVES SAYOL Çeviren: Mazhar KUNT r Bir an için Edmond saadetinin altuıda ezilir gibi oldu. En olmıyacak gibi sandığı hayal'.eri hakikat olmak yolunda idi. Mardoche'ün tavsiyelerini artık unurmuştu. Kıza: Teşekkür ederim Blanche; dedi. Madem ki beni reddetmiyorsuııuz, bizi ayıran bütün mâniaları asacağım. Bir haftaya kadar Parise diinerek tahsilime devam edeceğim. Bundan böyle hayatımda tek gaye sizsiniz. Blanche: «Bu akşamdan tezi yok. Sizden babama ve Rouvenat'a bahsedeceğim. Öyle sanıyorum ki, yarın buraya gelebilirsiniz. Muhakkak ki; sizinle tanışmak istiyecekler dedi. Bundan nasıl emin olabilirim? Yarın öğle üzeri Mardoche'ü Fremicourt'ta bulıırsunuz. Size gereken haberi verir Teşekkiir ederim. Artık yanna kadar saatleri sayacağım... GençJer, Gableuse çayı üzerindeki köprüyü ıceçnıişlerdi. Bir an için yaklaştılar, sonra ayrıldılar. Blanche yoluna devam etti. Edmond da onu hakışlariyletâkip etti. Onu gözden kaybettikten sonra o da St. İrun'ün yolumı tuttu. Fakat hirden irkildi. Ağaçların arasından fırlıyan birisi yolunıı kesiyordu (Arkası var) Bir hangarın gerisınde bulustular. Yabana kulaklardan uzakta glzllce konuştular. Augusto, Niso'nun kırmızı araba ile geçtiğini ftördüm. Yanına bir de valiz almıştı. Roma istikametine gidiyordu. Demek oluyor ki bu cihetten emin bulunuyoruz. Gece serbestsin. Tabanca ile susturucuyu aldın. Maymuncuğun da var. Bu akşam, saat sekizde evine gidersin. Ev sahibine. çok yorgun olduğun için erkenden yatacağını söylersin, yarın sabah saat sekizde seni uyandırmasını tenbih edersin. O saatte yatakta bulunduğunu gör sün. Ona gözükmeden, saat yirmi bir sularında evden çıkabileceğine emin misin? Tabii, ev sahibim, her akşam yemekten sonra Lloyd Adriatica kumyanyasına gider, kalem odalarını silip süpürür. Onun için, o işine gidince ben de evden, gözükmeden çıkabilirim. Pekâlâ. Ama yine de öyle bir zamanı intihap et ki, merdivenden inen başka bir kiracı seni görmesin. Bir de. gece yarısını bekle de, işini öyle gör. Hattâ gece yarısından da sonra olursa daha iyi. Hizmetkârların ilk uykusu daha ağır olur. Bahçe kenarındaki küçük koya yanaşmakta hiç tehlike yok, gece karanlığında senin motörünü kimse göremez. İş bittikten sonra ne yapacağım? Karanlıkta dönersin. Villâdan CUMHUKİYET'in Tefrikası: YAZAN:AfAl/R/CeoEKOBRA ayrılır ayrılmaz motörünü işietme meğe bilhassa dikkat et. Motör sesini duyan olabilir. Bir kilometre kadar açılmayı bekle, Napoliye doğru dümen kır, denizde kimse bulunmamasına dikkat et, motörü o zaman işlet. Herhalde saat 4 e kadar işin bitmis olur, eve dönebilirsin. Eve aynı ihtiyatlı şekilde gir. Saat sekizde ev sahibi kadın seni uyandıracaktır. Bırak, içeri girsin ki seni yarı uykulu görsün. Her noktayı düşünmek lâzım, icabında bu ev sahibi kadının mahkemede vereceği ifade işimize yarıyabilir. İşte böyle. Ben gidiyorum. Ha, az daha unutuyordum. Eve dönmeden evvel, gece yarısı merkez postahanesine uğra, bana bir telefon et. telefonda söyliyeceğin şey şu cümle olacak: Teşekkür ederim doktor, kızım çok daha iyidir. Bunu söyler söylemez telefonu kapa. Böylece, işlerin yolunda gittiğini anlarım. Gazetta di Napoli'nin öğle sayısı çıktıktan sonra, yarın saat üç sularında yine görüşürüz. Gazeteyi al, bana getir. SON MACERA :HAMDI VAROĞTÎT Augusto. Sinyora Tovaglıa'nın oturduğu apartımanda bir oda kiralamıştı. Bu kadın, kocasından ayrıldığı tarihtenberi, Vomera yamaçlarında eski bir binada oturuyordu. Kendisi çok kıskanç, kocası da çok hovarda olduğu için geçınememişler, ayrılmışlardı. Angelo Tivaglia, eski karısina ufak bir nafaka bağlamıştı. Kadın, bu para ile geçinemediği için Lloyd Adriatica Kumpanyasmda bir iş bulmuş, akşamları tatil saatinden sonra, saat sekizde oraya gjdiyor, odaları silip süpürüyor, on birde evine dönüyordu. O akşam, Augusto, eve saat yedide geldi. Bir kaç gece uykusuz kaldığı için çok yorgun olduğunu söylüyordu. Sinyora Tovaglia, uyku ilâcı almasını tavsiye etti. Ken disinde bir tüp vardı. Onu verdi: Buyurun. dedi. Bu ilâçtan iki komprime alırsanız, horul horul uyursunuz. Teşekkür ederim, Sinyora. Nasihatinizi tutacağım, hemen de yatacağım. Gece döndüğünüz zaman fazla gürültü etmeyin, beni yarın 48 saat sekiz sulannda uyandırırsınız. Peki, Augusto, yarm sabah görüşürüz. Augusto odasına girdi, kapısını kilitledi. Tüpten dört komprime çıkardı, sonra denize atmak üzere cebine koydu. Eldivenlerini giydı, kilitli bavulundan, Tonio'nun verdiği tabanca ile susturucuvu çıkardı. Tabancaya altı kurşun sürdü. Üzerinde herhangi bir parmak izi kalmaması için sılahı bir bezle adamakıllı sildi. Saat yedi buçuk olmuştu. Augus to lâmbayı söndürdü, ev sahibi kadını, pencereden gözetlemeğe başladı. Sinyor Tovaglia, saat tam yediyi kırk beş geçe evden çıktı, karanlık sokaklara dalıp gözden kay boldu. Augusto kırk beş dakika daha bekledi, sonra sekiz buçuğa doğru kimseye rast gelmemek için etrafı kollayarak, iki kat merdivenden indi. Telâşlı adımlarla şehre doğı ru inerken, bir tanıdığa tesadüf etmemek için dua ediyordu. Ortalık iyiden iyiye kararmıştı. Rıhtıma vardığı zaman karanİık daha da artmıştı. Augusto deniz motörüne atladı, açıldı... Yanm saat sonra açık dsnizde idi. Henüz iş işten geçmiş değildi, geri dönebilir, yatağına yatabilir, (Arkası var)