21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
pencere Sağdan... Soldan. Tam bize, bizim memlekete nygnn blr formüle rastladım. KBttt kUtü düşünenlere bir çeşit mfisekkin. Mneidi Andre Maurolg... diyor ki: «Dün'ü lânetlemişseniz, yarm'dan endişe ediyorsanız, bugün mesutsunuz demektir.» Koalisyon: tkili, üçlü, dörtlü... Af: Kademeli, kademesiı... Toplantı: Mantıkh, mantıksız... Ve sabrımız: Koca işten dönmüş. Hanım, Fransızcaya merak »armış. Çalışıyor. Adam Kancığını, demiş, bans da anlat bakayrm, ne kadar ilerlemişsin? Kadın oknmnş, tercüme etraiş: «Madame du Barry, 14 üncü Louis'nin metresiydi.» Adam Karıcıgım, demiş, bir yanlışlık olaeak. Madame dn Barry, 15 inci Louisnin metresiydi. Kadın Bizim lektür öyle yazdırdı. Sen daha mı iyl bileceksin? Adam Karıcığım, demiş, ona lektür demezler, lektör derler. Kadın Hadi, hadi saçmalama! O senin dediğin lektör, eski bir Ynnan kahramanıdır. Adam Karıcığım, demiş, ona lektör demezler, Hektor derler. Kadın Aman sen de! Ne kara cahilmişsin. O senin dediğin Yunan mitolojisinde geçen bir serbetin adıdır. Adam Karıcığım, demiş, o şerbete Hektor denmez, nektar denlr. Kadın Ayo! zırvalama! Nektar şerbet degildir, bir yüz Blçümfi birimidir. Adam gerisini Ağır Ceza Mahkemesi önünde anlatmts: Reis bey! demiş, bana bak kadın, o senin dediğin nektar değil, hektardır, dedim. Gerisini hatırlıyamıyornm. Ve Reis dayanamayıp reyini ihsas etmis: Gene de iyi. Ben olsam ancak Hektor'a kadar dayanabilirdim. Koalisyon kurulunca ne olaeak? Her taraf güllük gülistanlık olaeak! Adamın biri vitrinde gördüğiî barometreyi alıp evinin en gflzel kBşesine astıktan sonra, karşısına geçip düşüneeye dalmıs: Tnh Allah kahretsin! Dfikkâncıya »ormsyı nnnttnm, acaba İyi hava isteyinee ibreyi nereye getirmek lSzımdı? Zamaıı lamaıı eski fıkraların yeni baskılan sürülür piyasaya. Meşhur karga ile tilkinin üç, dört tane modern «baskı» sı vardır. Meselâ: Tilki. karganın ötmesini isteyinee Lafonten'i okumuş olan bilgiç karga, peyniri petıçesine alıp «gak» diye Stmüş. Şimdi de bunlara benıer bir Nasrettin Hoca dillerde dolasıror. Hoca eamide vaız verecekmiş. Dflşün dnştin aklına blr sey gelmez. Ey cemaat, bir vaız verecektim, »klıma bir gey gelmiyor. Cemaatten biri atılmıs: Aklına Nasrettin Hoca fıkrası da mı {elmlyor Hoca? * Meşhnr Klemanso'nnn blr nfiktesi: «Her vatandaşın kendisini politik meseleler karşısında ayarlaması gerekir. Parti liderleri ba konada meydan saati vazifesi gSrürler.» ŞOphesiz bizim parti liderleri de aynı vazifeyi görflyorlar. Ama ne yapalım ki bizim liderler de bizim meydan saatleri gibi. Tani cofn ayarmz. • Bazı lâflar vardır. Çok kolay sSylenir: Bi» demokrasinin bekçisiyiz, biı devrimlerin bekçisiyiz, biı parlâmentonnn bekçisiyiz, biz n Mayısın bekçisiyiz, biz çok partill rejimin bekçisiyiz, biz hürriyetlerin bekçisiyiz. Bnnları sadece beklemekle artık bn işin yürfimediği anlasıldı. Ama hâlâ beklemekten bir tfirlfi vazgeçmiş deglliz. Bu hevesten olaeak, memleketi memleket defil koskoea bir bekleme »alonnna döndfirdük. Bizim demokraslnirt blr yeni tarifl: Turklyede demokrasi balk oyn'nn halk eynnn haline sokmaktır. Bizim trafik'ln blr yeni tarviri: Turklyede yannın otomobilleri, dfinan insanları tarafından bvgünün yollartnda knilanılmaktadır. iKt Sehir H tıaberleri 147 lerin dönüşü GÜNÜN KONULARI CUMHURİYET 6 Haziran 1962 CİLAS'IX YENİDEN «* HAPSİNE SEBEP OLAN KİTAP 1 Stalin'le Konuşmalar • Şehir Halları Yaz Tarifesi 15 haziranda laibik edilecek Sofrada sohbet ] Son y ı l l a r m h s l k efkârını en fazla alâkadar eden hâdisesi, ş ü p h e yok ki 147 Ü n i v e r s i t e öğretim üyesinin • Yazan: * ^ ^ ^ Haluk Y. Şehsuvaroglu olması, yeni bir huzıırsuziuk havası yaratmıştır. Ünlü hocaları, tasfîye ettirenler elbet dönüşlerine karşı da bazı tertipler almak ve bir takım hâdiseler yaratmak istiyeceklerdi. Fakat 147 ler bütün bu ihtimallerî gnz önünde tutarak, her türlü tahrike karşı soğukkanlı bir hattı haıeket takibine önceden karar »!rM$ oldukları için yapılmak istenen menfi hareketler muvaffak olamamiştır. Bazı çevrelerimizde, çalışkan, dürüst ve iş başaran şöhret sshjbi şahsiyetlere duyulan husumetin bir an evvel tedavi edilme«i ne kadar hayırlı bir hareket olardu. Bu memlekette â*abiye hekimliği sahasında isim yapmış üç hocayı birden tasfiye etmiştik. Halbuki bütün âısabî rahatsızlıklardan mustarip insanlar onlara kojsrlar ve onlardan şifa beklerler. Kalb hastahkları sahasında yıllardanbe ri yetişmiş bir profesörümüzü üniversite dışmda btrakmıştık. Yine büyiik bilgi ve jjöhret sahibi bir dahiliye mütehassımız da garazkâr talebelerinin oyununa gel Ş^hir HatHrı Işletmesi yaz programma, 15 haziran cuma günün den itibaren başlıyacaktır. Sirkecide halen inşa halinde olan 3 iskelenin müsaadeleri Belediyeden alınmıştır ve ağustos ayı içinde işletmçye açüacaktır. Şehir Hatları Işletmesi yaz programını tam olarak tatbik edebıl mek için, bütün gemilerini reviz. yona sokmuştur. Eldeki 81 gemi. den 63 ü çahsır vaziyette, geri kalan 18 i ise ihtiyat kadroda b«k letilmektedir Diğer taraftan Şehir Hatlan tşletmesi 1963 yılından itibaren Eoğaz hariç bütün hatlar da turnike tatbik edecektir. Haydarpasadaki turnikeler ise ay ba şından itibaren çaliîmaya başlıya. caktır. tasfiyesi olmuştur. O l a y m ü z ü c ü tarafı, tasfiye hareketinin ü n i v e r s i t e içinden g e l m i ş olmasıdır. Bazı genç elemanlar kendileTİni yetiştİTen şöhret sahibi hocalarını asılsız ıhbarlarla, ırüdafaalarını bile aldırtmadan üniv e r s i t e kadroları dışına çıkartmıslardır. T ü r k i y e d e yeni başlıyan devir, ılme, ilim adamlarına v e m ü n e v v e re d u y u l a n alâkayı her v e s i l s ile belirtmiş ve Türkiyenin muasır m e d e n i y e t s e v i y e s i n d e n geri kalmış olması, hakikî ilim adamlarından yoksun bulunması sebebine baglanmıştır. Fakat diğer taraftan, uzun seneler çetin çalışmalar şonunda, ilml kariyerin en üst k a d e m e l e r i n e çıkm ı ş olanlar tasfiye edilmiştir. S e ç i m d e n sonra işbaşına gelen hüküm e t i n ilk icraatını bu hareketin tashihi teşkil e t m i ş ve 147 ler ün i v e r s i t e l e r e dönmüşlerdir. tlk h ü k ü m e t tasarısmda 147 lerin ç ı k a r ı l d ı k l a n gibi otomatikman y e r l e r i n e d ö n m e l e r i derpiş ed i l m i ş iken, ü n i v e r s i t e l e r i n muhtarıyeti mucip sehebi ile sonradan bu dönüşlerin statülere bırakılmış • Belediye Başkanı cuma günü Atinaya gidiyor Istanbul Belçdiye Başkanı Prof. Kâmuran Görgün cuma günü Avrupa konseyi Belediye Baskan1arı toplantisına iştirak etmek üzere Atinaya gidecektir. Atina'da bir hafta kalacak olan Prof Görgün, aynca Yunanistanda Belediye çalışnralan üzerinde tetkiklerde bulunacaktır. Uluslararası Çahşms Teşkilâtı Genel Kurul toplantısına katılacak olan Türkîş Başkanı Seyfi Demirsoy, Müskirat Federasyonu Başlranı İbrahim Denizcier ve Zonguldak Maden Işrileri Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Doğrucandan müteşekkil heyet dün saat 8.15 te uçakla Cenevre'ye h^reket etmişlerdir. Seyfi Demirsoy, bu arada B»rlinde toDİanacak olan «Hür Dünya tsçi Sendikaları» konfederasyonu kongresine de katılacTiktır. 3 isçi temsilcisi Cenevreye gitti mişti. İki büyük " operatörü m ü z ü n yerlerini de kendi talebelerinin ta lebeleri almışlar dı. Bu misalleri çoğaltmak mümkiin dür. Ve bn şöhretler. muhbirlerin iddiaları gibi birer hayal değil, birer gerçektir. Üniversiteler Türk fikriyatmın merkezidir. Ve halkın bütün dikkati, alâkası bu mühim ilim mer kezleri üzerinde toplanmıştır. Oralardan gelen seslere bütün kulaklar açıktır ve tiniversite hareketleri bir der«, bir işaret halinde seyredilmektedir. Türkiyenin en eski ilim müe: sesesinin tıp fakültesinde cereyan eden hâdiselerin akisleri tahminlerden büyüktür. Gazetelere aloseden haberlerden vatandaşların eza duymus oldukları süphesizdir Üniversitelerimiz, davranışlarîyle bütün memlekete iyi örnekler vermelidir. Oralarda ihbarlann. iftiralann değil sevgi. vefa ve hür metin yeri vaıdır. Her müessesemizden daha fazla olarak üniversi telerimizde hocalar birbirlerini tutmah, birbirierine hürmet etme li ve yetiştirdikleTİ yeni kuşakiara ilimleriyle olduğu k»dar ahlâk ve faziletlerilye de ders vermelidir. Üniversiteler Türk fikriyatımn ve ahlâkmın teminahdır. Türk mil letinin hocalara büyük bir saygısı vardır. Bu saygı, darbı mesellerimize islenmiştr. Milletin bu hisleri rencide edilmemeli ve üniversiteler her vakit olduğu gibi gönüUeTdeki müstesna yerlerini muhafaaz etmelidir. 147 lerin eski yerlerine dönü?lerini büyük bir memnuniyet ve sevinçle karşıhyoruz. • Törkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketiıtden Şirketimizce ithal edilmek kaydile % 20 21 azot ihtiva eden 25.000 ton amonyum sülfat sun'î gübresi için teklif ahnacaktır. İlgili firmalarm Ankara'da Genel Müdürlük Ticaret Servisi ile Istanbul Büromuzdan şartname temin ederek 28/6/1962 perşembe günü saat 17,30 a kadar tekliflerini kapalı ve mühürlü olarak Genel Müdürlüğümüz Muhaberat Servisine tevdi ve kaydetttrmeleri ilân olunur. 4 yasindaki bir cocuk evvelki fiece Esentepe'de, Emekli Subay Evleri inşatının ici su do!u kireç kuyusurta düserek boğulmuşturAksaravda oturan sağır ve dilsiz Nevzat Yangın yanına esini v* 4 yaşmdaki çocueu Mıırafı alarak Esentepeye mi^afirli*e gitmis, t;ocuk da insaat sahasında oynam^k için bırakilmıştır. Bir müddet »onra aramalarına raŞrrien Mui'at bulunamayinca olavdan pulis h«. berdar edilmi'îtir. tnsaat sahannda yaplan aramada Muratn içi su dolu İS metrç boyunda, 4 metre genisliğinde ve iki metre derinliSindeki kireç kuyusuna düşerek boğulmuş oiduŞu anlasılmıstırDiger taraftan Üsküdarda Sultan tepe'de oturan 14 yaslarındaki Ethem Ongan, evlerinin bahçesinde bulunan dut aSscına çıkmış, başı döndüğü için yere düsmüştür. Ayak lan kırıİ3n ve vücudunun muhtelif yerterinden yaralanan Ethem Haydarpaşa Nümune Hastahanesine kaldınlmıştır. 4 yaşında bir çocuk kireç kuyusunda boğuldn Bir sarhos sıçara ile yataçını yaktı Beşiktaşta Akmazçeşme sokağm. da 48 sayılı evde oturan Hüseyin özgen, sabaha karsı 02 sıralarmda «arhoş olarak evine gelmiş, elinŞirketimiz 2490 sayıh kanuna tâbi olmadığmdan aiparişi de sig3ra oldugu halde yatağa kısmen veya tamamen verip vermemekte vcya dilediğine veryatmıştır. Uyuduğu için sigara mekte serbesttir. lzmariti yatağa düşmüş, yatak ve yorgan yanmı?, yetişenler tarafın(Basm 8485 A. 5053^6999) dan yangın genişlemeden söndürülmüstür. ÇAKIL • MANTAR yerine P E R L İ K U M ~ ] ile HAFİF BETONU Wç bir makine ve klmyevi madde kullanmadan herkes ve her yerde kolayhkla yapabüir. Ayni »manda ısı, *e* tecrid» kendiliğlnden olur. Mufassal izahMme isteyiniz. 44 4 2 » htmtBl: amt» Kamnftı Cı«eH a». Ti TEVFİR KMMMTOT T«: 3 8 2 6 8 Üâncıhk: 4417/6991 Haziran 6 Muahrrem 3 V !S «» c E ir> n 03 • J V. E. 1 4.27 | Şimdi İstanbuido satılmaktadır. VI3O Gener&l Skorski'yi bir uçakta öldürmek istiyen adamlar çıktı düpedüz, uçağı da düşürduler. Ne şahidi bulundu, ne ispatı. Konuşmamız müddetince, Stalin bu uyarmaları durmadan tekrarladı. Dönüşümde bunları Tito'ya tekrarladım. Sonra Stalin, Yugoslav Kraliyet Hükümetiyle olan münasebetlerimizden söz açtı. Kıralın yeni temsilcisi Dr. Ivan Subaçiç'ti. Tito ile olan münasebetleri düzenlemeyi ve Millî Kurtuluş Ordusunu, işgal kuvvetlerine karşı mücadelede başlıca kuvvet olarak tanımasmı vaad etmişti Stalin bu bahiste şöyle ısrar etti: Subaçiç'le görüşmekten ne sebepîe olursa olsun çekinmevin. Du rup dururken ona hücum ermeyin önce ne istediğini anlaym. Kendisiyle konuşun. Derhal tanınacak değilsiniz. Bir intikal şekli bulunması lâzımdır. Kendisiyle konuşun, sövle veya böyle bir uzlaşma zemini bulmaga çalışın. Bütün bunları Tito'ya ve Merkez Komitesi üvelerine anlattım Beltci dc Stslin'in bu husnstaki ısrarlan. meşhur Tito Subaçiç anla?ma";ının yapılmasmda faydalı ol muştur. Stalin, bizleri yemeğe dâvet etti. Holde, bir dünva haritası karşısında durduk. Bu haritada Sovyet topraklan kırmızıya boyanmıştı. Bu renk. Rusyayı olduğun dan daha büyük gösteriyordu. Sta lin, eüni harita üzerinde eezdirdi. Biraz evvel îneüizlerle Amerikahlar aleyhinde söylediği sözleri ha tırlıyarak: Bu kadar büyük bir sahanın kırmızı renkte olmasını asla kabul etmiyeceklerdir, dedi Asla, asla! Dikkat ettim, haritanm üzerinde. Stalingrad böleesinin batı tarafı mavi kalemle bir yarım daire içine alınmıştı. Besbelli bu mavi işaret Stalingrad muharebesi sırasında çizilmişti. Stalin bu dikkatimi farketti ve buna memnun TEŞEKKÜR muş gibi gördüm. Bununla beraber, memnuniyetini belli etmedi. Artf Aktün'ün eçl, Maide Idllin O zaman, sebebini bilmiyorum kardesi, Sengül. Senay, Halilln ama, şu mülâhazavı ileri sürdüm: sevgill anneleri Sovyetler Birligi efter sanaviCAHİDE AKTÜN leştirilmiş olmasaydı, ne kendini 2.8.19S2 günü \*fat etmlştlr. savunabilir, ne de bu harbi idare Teda\i»lnde gösterdtkleri »efedebilirdi. kat ve alâkadan dolayı OpersStalin sadece su cevabı verdi: tör Doçent Doktor Sermet AVgün'e. Doktor Varan Ber Bizde Trojki ve Buharin'le tan'a, alle doktorvnrraz Bahattm tam da bu mesele üzerinde kavgaDincer'e. Eczacı Kadlr Mühürlar etmiştik. daroğlu'na, AH Can'a, cenaze Hasımları hakkmda. kendisinden meraslmlnde büyük yardımı isittiğim sözler bunlardan ibaret Man Cevat Yaman'a. Turgut kaldı. Onlarla sadece kavga etmiş Bllge'ye. acımızı paylaçan akti. r»b« ve dostlanmıza derin şükYemek salonuna bizden evvel ranlanmızı araederlz. gelmiş, bizi bekliyen yüksek İdare Esi: Arlf Aktün adamlarmdan bir kaç kişl vardı. Cumhuriyet 7024 Molotof'tan başka Politbüro'dan kimse bulunmamasına rağmen ayakta idiler. Yemeğin devammca BÜTÜK hep sustular. Churchill, hâtıralar kitabında. Kremlinde Stallnle birlikte hususl .blr hazırlık yapılmadan yedigi Tamamlandı bir yemegi. çok canlı şekilde anBeher eildi 40 T. U latır. Ama Stalinl'e beraber de aneak bu türlü yemek yenilebiürdi. Her fiç cildmin baglıca Zarif görünfişlö olmakla berafatıa rerleri: ber sevimsiz. geniş bir yemek saloKanaat ve İnkılâp nuna uzun bir sofra kumlmuştu. Sofranm bir ucunda, büyük tabafc Kitabevlerl lar içinde çen.t çeşit yemekler, içkiler, boş tabaklar duruyordu. Cumhuriyet 6993 Herkes yiyeceginl kendisi alıyor, sofranm boş tarafmda istediSi yere oturxiyoT(3u. Stalin hic bir zaNişantaşında mutena bir i man sofranm başköşesinde oturmu semtinde lüks bir apartıma (' yor, hep sol uçtaki sandalyeye onın, iki odalı, banyo, mutfak, ( • turuyordu. çok modern, telefonlu,. zevkle I1 Yiyecek ve içecek. çeşltll Te boldöşenmiş du. Etler ve alkollü içkiler en bol olanlardı. Fakat teşrifatsız yeKOMPLE MÖBLE nip içiliyordu. Stalin zile basıp ça kaloriferli, müstakil katı sahigırdıkça gelen bir tek hizmetkirbi eli ile pazarhksız (100) bin dan başka. hlzmet gören hiç kimse liraya satıhktır. Derhal tesyoktu. O akşam, bir tek defa. beni lim olunur. 48 15 19 a gündüz. bira istedigim zaman hizmetk&n leri müracaat. çağırdı. Herkes canıntn istediğini yiyordu. Cumhuriyet 7002 Bu türlfl bir yemek, genel olarak altı saat, hatta daha fazla, «kşamın onundan sabahm dördüne beşine kadar jörüyordu. Konuşa konuşa, hikâyeler, fıtralar anlatı 1 Felsefe Lagati BÜTİJN 1 larak, yahut gayet cidd! bahisler konuşularak. Siyas!, hattâ felsefî konulara temas edilerek yavaş ya vaş yeniüp içiliyordu. Sovyet siyasetinin büyük bir kısmı, gayrl resmî şekilde, ba yemekleT esnasında konuşuluyordo. Bu toplan tılar, aynca, Stalin'in hayatmda sık sık tekrarlanan tek eglence ve tek lükstü. Bunun dışında onun yaşayış tarzı çok dümdüz ve çok kasvetliydi. Stalin'in mesai arkadaşlan bu şekilde çahşmaga ve yaşamağa her halde ahşmış olacaklar ki akşamları yemekte onunla beraber yemek yiyorlar, öŞleden evvel işe gitmiyorlar, akşam çok gec vakitlere kadar çalışıyorlardı. Bu usul yüksek idare mevkilerinin çalışma lannı çok güçleştiriyor. çok kanşık hale getiriyordu. Fakat sonunda buna alışılmıştı. Politbüro ile temaslan olan kordiplomatik de alışmıştı. Stalin'in bu akşam yemekierine katılsn idare âmirleri ve yüksek devlet memurlan için öneeden tes bit edilmiş usuller yoktu. Genel olarak, bu yemeklerde bulunanlar, şeref misafirinin faaliyetine muvazi faaliyette bulunan yahut aktüel meselelerrte ihtisas sahibi olan kim?elerdi. Bununla beraber bunlar küçük bir çevre teşki! ediyorlardı ve böyle bir yemeğe dâvet edilmek ise apayn bir seref sayıhyordu. Yemeklerin ve içküerln bolluÇu, sıcak, samim!, mahrem bir atmosfer yarstıyordu. Ahşık olmıyan bir misafir, Stalfn'le ötelriler arasmda bir fark bulmakta çok güçlük çekerdi. Halbuld.bu fark mev cuttu. Stalin ne zaman konuşacak olsa ileri sürdüğü mütalâa dikkatle kale alınıyordu. Hiç kimse. velev itidalli şekilde de olsa onun dediğinin aksini söylemiyordu. Stalin, kendisinden daha şişman, daha iri yan bir kimse için bile çok fazla sayılscak kadar yemek yiyordu. Et yemeklerine düşkünlüğü dağlı olduğunu gösteriyordu. Çeşitli ıklimleri olan memleketinin muhtelif bölgelerine hâs usul lerde pişmiş yemekleri de geviyordu. Ama yemek seçtiğini göımedim. Kırmızı şaraba votka katarak, küçük kadehlerde, itidalle içiyordu. Sarhoş olduğunu hiç görrnedira. Molotof böyle değildi. Hele Beria mükemmel ayyastı. Uçsuz bucaknz Rus topraklannın, yeni ele feçirllen »razlnin ve geniş Slçüde ftdemoglanun mnkadderatı bu yemeklerde tâyin edillpdi. Güney Slavlarlylt Ruıya trasındaki eski bağlan hıtırhysrık Stalin'e »öyle dedim: Rus çarları, güner SltTİannın emellerini anlıyamadılar. Onla n ügilendiren emperyallst yayılma idl. halbukl biz daha ziyade kendi kurtuluşumuzu düşünüyorduk. Stalin bu görflsünıtt haklı bnldu, fakat başka bir açıdan gSrerek su mütalâayı 1leri «ördü: Evet, Rus çarları geni» trfubtan mahrumdular. Stalin'in Yugo«lavytya karsı göı terdigl ilgi, diger Moskova idarecilrininklnden farklı Idi. Onun rihninl kurcalıyan şey bizira fedakSrlıklanmız yahut o|radıgımız yıkıntılar degil, lsyan hareketlnin gerçek kuvveti idl. Buna daİT bilgilerl, dognıdan dogruya iualler sorarak değil, konuşma firasmda alıyordu. Bir arahk, Arnavutluklt llgilendi: Arnavutlukta olup blten lşlerin lçyflzü nedirî Amavutlar ne biçim insanlardır? dedl. îzah ettim: Arnavutlukta olup biten islet hemen hemen Yugoslavyadakllerin aynıdır. Arnavutlar, Balkanların en eski milletidir. Slâvlardan, hattâ eski Yunanlılardan da eskldlrler. Tarın: ÎKt TELGRAF 2.12H6.12İ19.37İ21.38| 2.08 1 8 51i 4 361 8 36i 12 001 2.011 5.32 İlâncılık: 4442/6994 ^ ı m , III1IIIIIII MninHllllllllMllllllimiimilllllHllllllllllllllllllllllllimillllllllllllimiHIHIIimillHIIIIIMMIIIIHIIIIIIIIIIIIH Edebî Tefrikası: 4 karşısında. Bnnn anlamıyacak adam değildi. Anladığım göstermiyecek kadar da anlayışhy dı. Yorgnn, sinirli bir gfinSmdfl Bankadada. Masamoa otnrmnş pencereden gökyfizfina «eyrediyordam. Annemin knrn k3fteleri önümde soğnk dnrnyordn. Hüsnü bey, üstü kapalı ya nhanesinin Snfinde, yütflnfin y«nsı kapagın arkasında kaybolmaş istahlı, dnrgnn yemefi nl yiyordn. Odanın İçi, biraz errel elektrik eeagında ısıttıfı pırasa koknsn ile doiaydn. Pırasadan nefret edeTdim. öf kemi evirip çeviriyor, yediçi pırasanın hıncmi çıkarmak için fırsat kollnyordnm. Çoenkiagum, babamm lâfı nerden nanl açıldı hatırlamıyornm. Anlatmaya koynldnm, birdenbire: « Üstadım. peneerenin 8nflnde dnrmnşrnm. Babamm ta bntnnn eski bir şala sarmı» çı karıyorlardı. Annemi ilSola nyntmosiardı. Evin içi se'îsizdi. Ben tabnta bakarak «Ne de tnhaf sarmışlar «nn..» dive dü sönÜTordnm. Yüreçimin rnktınında bnyök bir hayret hnslu fn hepsi e kadar! «B'lki lise yi bırakırım artık» divorflrım kendi kendime. «Paramız olmı yaeak. üniversite havaline de paydos» diye. çizliden seviniyerdnm. Kapıdan eıkan «eyle btraber evdfki ilSç şlseieri. iniltiler, kötülükler çidiyordıı. Bfiyök bir yük kalkmıştı omuz larımdan. Kara bıvıklı, Iıııvsuz. hasta adam!.. Buvdu baham, bnyda kapıdan çıkarılan tabntnn içindeki!..» Çelimsizliğinden, ynrnuşak, si lik gösterişinden nmnlmıyacak kadar knvyetli adamdır Hüsnü beyciğim benim. Şöyle kaşları nın altından tatlı çocuk gözleriyle bir baktı bana. « Çok gençtiniz Macide ha nım kızım, dedi. Gençler acımazlar. Kime, neye acıyacaklanm pek bilmezler. Şimdi ba kın kalbinize, şimdi ölmüg ol «a aeımıyacak mıydınu acaba?» Benimle terbiyell terblyeli alay ediyordn. Sözünfl bitirdik ten sonra tabağna egilip pıragalannı yemeye koyuluşn akhmdan çıkmaz. Hüsnü beyin bir lamanlar karşımda yediği pırasaları, yıl larca evvel göçüp gitmrş baba mı otnrnp düşünmek gülıinç, biliyornm. Gene de hâtıralar, Istemeden beklemeden küçük dalgalar halinde vnruyor kıyıla rıma. Acı bir dnygn yayılıp yerleşiyor içime. «önemli değil bnnlar!» avunmaya çabalıyornm. Kâzm Işık, «önemli olan tek şey, bizim böylesine, böyle gü zel, böyle hırsla, zevkle sevişmemizdir. Birbirine yapışan el Ierimiz, vücudumuz, bn harikulâde ateşi birbirinde bulan delir mis gözlerimizdir» derdi. Ba sözleri söylerken sevdamızın gü nün birinde, hem de ne kadar çabuk sona ereceğini, o güzel ateşin stfniip, küle. çamura çev rileceğini düsünmüs mödür aca ba? Kabullenemiyoram bu kada rını ! (Arkası vaı = E«CUMHURtYET» in Yazan: PERİDE CELÂL hil kahntılarından blr SraekAnkaraya çeldiğiriıde işte ben tir annem. Dünyadan habersiz Handanı böyle birine sevdalı bir Osmanlı hanımı! Handana buldum. Metresi olup olmadıgelinee beni ondan nzak tntan ğını hiç bir zaman söylemedi irkilmenin sebebini daha çok bana. îalnız sık sık yaptıkları sosyal dnrnmlarımızın fsrklı araba gezintilerini. geceleri kuy olnşnnda, kendimi karşısmda tn sokaklarda kapı içlerinde hep daha aşağı, yoksnl gGrsevdalastıklannı biliyornm. memde aramah. «Varlıklı, güzel, neşeli, üstelik bir meslek sahibi, bn yaşta Annem çok kızdığı camanlar üniversiteye hoca olmuş kız!» yfizüme bir tokat gibi gakladiye. havran kalıp, Handanı gö iır: «Sen babanm ölömfinde bi rür görmez kabnllendi annem, le ağlamadın, öyle katı yflrek Belki de bende bnlamadıgı bir lisin!^ cok sevleri onda bulnyordn. Babamm ölömfinde lisenin Sonralan nsuldan beni çekiş son sımflarındaydım. Bir knrtirmeye koynldn ona, Böylece tnlnş gibi görnndn bana göçöp ikisi de biraz bınçlarını alıysr gidişi. Toksnl insanlann basta lardı. Iıjh eiiç olnyor. Sövle döştindü ğiimü hatırlıyornm: «tniltileri Handan «Kızım sen kendinni dnymayacağim, adım atışıden başka kimseyi sevmezsin ma kızan kızgm gözlerini gör zaten» der dorur. Belki de doğ miyeceçim ve eczahaneye borç rudur. kendime dönük yüreğim lanmıyacağiz artık!» benım, başkalarını sevmesini beceremiyor.» Bn daygnma Hösnö beye de Kâzını (sıfın dediği gibi anlatmıstım bir gün, Bankanm «sevse de fena seriyor.» o alçak tavanh köçük oda«ınna dostluŞümuz vavaş yavas kayAnnemi başka evlâtların ana namaya. baslamıstı. Artık ralarına gö.sterdikleri kör, bilinç hatça. gözgöze konnsabiliyorsiz bir sevgiyle sevmediğim dnk. Bana, Gülsereni, evini, dojrudnr. Çocnklnk yıllarımsardnnyalannı, Sarman aiiesi da duydnfum öfke kıskançhk, ni, Cıcıkkızlan, o çirkin ve sâ zamanla eriyip gitti. Ne var ki dık sarı köpeği Tosnn'o tanıt knsnrlannı görmekten hiç bir mıştı çoktan. zaman vazgeçmedim. Benim için eski devrin saf, tasasız, ca EUisini geçklndi HBsnü bey %uıııuuıııuıuııııııııııııuıiHiıııııuııııııııııııııııııııiHiııııııııııııuıııııııııııııııııuııııııııııııııııııııııııııııııııım Hiç evlenmemişti. Anası baban arabs kazasmda 81en kfieük eTİStlıgı, Gfilserenle yaşardı. Dedikodnlara bakıhrga btraz da Sşıktı kıza. Kitap dflskfintty dn, nysal, geeimli, flstelik de çok iyi avnkattı. Benlm şeflm di bankada. «Koca bir hnknk mfişaviri!.. Hiç belli defil, der di, annem. O fltfisSz pantolon, • kırbae kravat, bilmesen eline beş knroş ver, gee adamın.» Sevmez Hösna beyi pek. Gfll«eren dedikodnsnnn ilk ortaya çıkaran da annemdir. Çok şey BÇrendim ben Hfisnfi beyden. tlk defa bir dost edindim kendime göre. Zavallı adam o kocaman kaplı kitap lardaki kannnlan açıp çözmesinl Bgrenebilmem. hnknk dilinln bir çeşit edebivatını. «evmem için masamın önünde asa fı ynkarı gidip gelerek s&' ço enk eözleriyle «ya böyle iste Mapide hanım kızım» diye ken di bllâiklcrini kafama sokm3 T.I çabaladı durdn yıllarca. Hem de ne sabırla! Hayahmı. ailemi. yakın in<an1arımı kimseye sörlemiyecegim bir cnk olayları hep o küçük ndada. parea paroa anlatmısımdır o na. toimi olduîn ğibi açıp yal Hüsnü beye bakıyar. pırasanızlıjımın korkunç sessizîitinlann bogazma tıkanaca|ı ânı den knrtnlmaya «avasıvo'dtım sevinçle bekllyBrdnm. 1 Eksiltmeye konulan iş: Sâzığ IX. Bölge mmtıkasında bulunan (Malatya Kemek Hidroelektrik re Tesislerl tnşaatı) olup, santral binası inşaatı, cebn Bates 1637025 # paklar ve Hgaralardan ibaret olan işüı muhammen kesrf f 680000. llradır. i 2 Eksiltme 25/6/1962 pazartesi günü saat 15.00 de Ankara } Bakanlddar Bestekâr «okak No. 25 de DSİ. Barajlar ve Hıdroelektrik Santrallar Dairesi Reisliği binası içinde toplanacak Niishasi 25 Koruş olan komisyon tarafından kapalı zarf usulü ile yapılacaktrr. Türkiy» Harlel Llr» Kr. Ura Kr S Eksfltme tasansı ve ekleri 50 lira bedel mukabüinde DSİ. Barajlar ve Hidroelektrik Santrallar Dairesinden temin Senelik 79.00 6 »yllk 40.00 80.00 edilebllrr. S aylık 22.00 «4.00 4 Eksiltmeye girmek isteyen şahıs veya şirketlerin DSİ. Baaan re Yajan Genel Müdürlüğüne (30.950) liralik geçici teminat vermeleri ve Ctnnhurtyet Matbaacılık Gazetecilik Türlc Anonim 20/6/1962 çarsamba günü saat 17.00 ye kadar dilekçe ile DSİ. Caialoglu Balkpvi Snksk No. 3941 Barajlar ve Hidroelektrik Santrallar Dairesi Reisliğine müraSahibi caat ederek ihaleye iştirak belgesi istemeleri lâzımdır. İş bu taNAZİME NADt rihten evvel eksiltme tasansı ve eklerini almamış olanlara belge Yan tslerlnl iıılen İdare eden verilmez. İstekliler iştirak belgesi alıp almadıklarım 22/6/1962 Mesu) Müdür cuma günü sabahından itibaren DSİ. Barajlar ve Hidroelektrik Santrallar Dairesi Reisliğine müracaat ederek öğrenebilirler. KAYHAN SAĞLAMER 5 İsteklilerin idareden alarak dolduracaklan «Teknik * Personel Beyannamesi», «Makina ve Teçhizat Beyannamesi», Gazeteınize gönderllen yazılaı konulsun, konulmasın lade edilmez taahhütleri altındaki işleri bildirir «Taahhüt BeyannamesİT» ile llâniardan mesuliyet kabul olunmaz Bayındırlık Bakanlığmdan alınmış müteahhitlik karnelerini Abone ve llan işlerl İçin, lartın iştirak belgesi almak üzere verecekleri dilekçeye eklemeleri üatüne tAbone» veya «İlân Servisi» şarttır. Bu işe müracaat edecek müteahhitlerin karnelerinin kaydının konması lâzımdır. * «B» sınıfmdan en az 750.000 liralik olması lâztmdır. BO GAZETE BASIN AHLAK YASA6 İsteklilerin 3 adet 5 tonluk kamvon bir adet 500 litreSINA UYMAYI TAAHHÜT ETMÎSTlB lık betoniyer, 3 adet vibratörü temin edeceklerini tevsik eden belge ile bu makineleri 1'9'1962 tarihinde çahşır vazij'ette ve CUMHURİYET'in iş programma uygun olarak hazır bulunduracaklarına dair usulü veçhile tanzim edilm:ş \ıir taahhütnameyi iştirak belAnkara Bürosu gesi almak üzere verecekleri dilekçeye eklemeleri şarttır. ilân verecek okuvvıculannın hizmetine girmiştir. tlânlar gü7 İsteklilerin eksiltme evrakını 2. madede yazüı saatten nü gunüne telefon veya teleks 15 dakika evveline kadar yine aynı maddede zikrolunan adresile tftanbula nakledilmektpdir teki eksiltme Komisyonu Başkanlığına makbuz mukabilinde ANKARA BÜROMUZ: teslim etmeleri şarttır. Atatürk Bulvan No. 79/3, Yenıı Apt. Kat 1 Daire S Postada vâki gecikmeler kabul edilmez. Böbrekler: Usta kimyagerlerimiz, Iğne batırarak teda•i yollan, Horlamak başa be(' 18, Londrayı kurtaran adam, (' 10.000 metrede çılgın bir at (' la boğuştum ve 30 dan faz < la enteresan yazılarla \ ÇIKTI 5 Bayındırhk Bakanhsı DSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNOEN CUMHURİYET TpKfon: = lî 95 44 12 09 6« 12 (M 30 17 57 35 (Basın 8629 A. 5148/7015)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle