Katalog

penc ere Aman leylekler Ismet Pasa istifa edince hepiroizin korku ve endişeden dodafı uçukladı. Adamlar görüyornm, ellerini uğnstnrnp : Eyvah . diyorlar, e.Avah ! Eyvah ki eyvah . Biz her isı kendimize göre kantara vardngnmnıdan eok üzülmekte çok haklıyız. Eger yeni bir koalisyona gidilemezse ne olaeağını kim biliyer? Sonra çok kisinin dedigi gibi : Maaıallah karanlık giinler gelir. Karanlık güııler gelirse ne yaparız? Elektrikler arada bir kesildiği zaman bile karanlıkta kalmak bize çok zor geldiği için karanlıktan korUmakta haklıyız. Bir kısım vatandaslar karanlıktan çok korku\ orlar. Elektrikler kesildiği ısman siııirlenip : Ailab kahretsin ! diyorlar, yine karanlıkta kaidık. Bir kısım \alandaşlar ise karanlıktan hiç korkmuvorlar. Çüıı kü onların zaten evlerinde elektrik bile yok kı kesilsin. Ben bizim nüfusn iki}e ayırdım : Bir yanda elektrikli vatandaslar var. Bunlar koalisyonun boznlmasından ve karanlık devirlerin gelmesinden çok korkuyorlar. ö t e yanda elektriksiz va tandaşlar var. Bnnlar koalisyonun bozulmasmdan ve karanlık devirleriu gelmesinden biç korkmuvorlar. • Kendimizi teselli etmek için diyelim ki : Bu koalisvon nasıl olsa bozulacaktı. Çünkü af taleplerinın her gün bir yenisi, her gün bir yenisi zaten çok zor durunıda olan tsmet Paşavı, Halk Partisinia itibarını her gün bir parça daba feda etmek yoluna sokmuştu. Olacak olan olmustur. Üzülmeyi bir yana bırakıp bir fıkra anlatalım : Rivayet olunur ki, vaktiyle güvercinin biri, gökyüzüne uzanmış eski bir hurma ağacının tepesine, ugraşıp didinip bir yava kurmuş. Ağacın yüksekliği yüzünden burada yuva kurmak hayli zor bir is imis. Ama güvercin bunca yılın tecrübeli güvercini. Her türlü fedakârlığı \e zorluğu göze.alıyor. Yumurtluyor, yavrnlarını vetistirmeğe çalısıyor. Ama bir mnsibet, bir knrnaz tilki sık sık ağacın dibine dayanırmıs : Eğer yavrularından birini bana atmazsan, afacın tepesine tırmanır hepinizin icabına bakarıro .. dermiş. Güvercin bütün tecrübesine ragmen yutarmış bn santajı. Yuvanın hepsi bozulmasın diye yavralardan birini atarmıs. Bu üzücü hal sürüp giderken bir gün hacı leylek, giivereini çok üzgün \e bitkin bulmns : Niçin 4BU kadar Uzgün ve kederliıin? diye sormuş. lıin esasını anlayınea da : Tilki bir daha gelirse sakın yüz verme . diye sıkı sıkıya tenbihlemiş. Ve uçup nehrin kenarına konraus. Gerçekten de tilki bir daha geüp tehdit ettiği saman bizim güverein : Bana bak tilki ! Bnndan sonra zırnık yek. E | e r kendine güveniyorsan tırman ağaea ! diye eevap vermiş. Tilkide bir saşkııılık . bir saşkınlık : Kim sana bn aklı ögretti? Leylek. Tilki aramış aramıs bakmif kl leylek nehir kenannda : Merhaba leylek... diye söze baslamıs. Merhaba ! Ey leylek, rüıjâr sagından estigi zaraan baaını nerty* ç«virirsin? Solnma. Solnndan eserse? Sagıma. Peki rüzgar her yandan eserse? Baaımı kanatlanmın altına alırım. Canım hiç bnna imkân var mı? Nasıl alıraın? Leylek : îste boyle... diye basını kanstlarının altına aoknp, karanlıkta kalraıs. Ve gözleri hiçbir şey görmez olmnş. Bunn yapar yapmaı .. tilki atılmıs, bir bamlede boynnnn kınnıs leylefin .. Aman leylekler... Zinhar basınızı kanadınızın altına sokayım demeyin. tKİ CUMUÜR1YET 2 Haziran 1962 | 5 ayda 4,254 işçimiz Batı Âlmanyaya giüi Istanbul İş ve İşçı Bulma ÂJiumu Müdürlügunden verilen bilgi ye göre, mayıs 1962 sonuna kariar geçen 5 aylık zaman zarfında Almanyaya 4145 i erkek ve 109 ıı aa kadın olmak üzere ceman 4254 kı si gönderilmistir Öte yandan ni san sonuna kadar geçen 4 ny zrr fında da İş ve Işçi Bulma Kurumu Istanbul şubelerıne 13,137 kişi muh telif işler için muracaat etmış ve bunlardan 5 217 si, durumlanaa jöe, işlere yerlestirilmiştir. DÜŞÜNCELER 1 I Askerlik Bahjsleri | ıııı|ııııııııııııııımıııııııııııııııııiiiıırrfiıııııııııııııııııııııııııııııımııııııııııımmıııımıııııııııııııııİıııı Çağın ve halkın gerisinde Şimdı Fransa'da bulunan bir arkadaş, bufadaki bir ressama yazdığı mektupta, fıguratıf re«im yapması * İ f Roket Biografisi Yazan: Amiral Afif Büyıklığral Roketlenn ieat edılmesıni tahnk eden sebepler hiç de askeri değıldi. tki dunya harbi arasında bazı memleketlerde ve bu meyanda Almanya'da Ay'a gitmek arzusu belirmiş ve bu maksatla, gereken feza araştırmalarını yapmak üzere, hususi cemıyetler kurulmuçtu. Fa kat muhım bir mali kudrete ihtı yaç gostermesmden otürü >cemiyetlerin çalışmaları müsbet bir netiee ıla nıhayet bulamamıstı. Cemıyetler, ismen yaşamış; bır faaliyet gös terememiştı. Ikinci Dunya Harbinde Alman Ha va Kuvvetlerınin, zamanın Hava Kuvvetlerı Komutanı Mareşal Goring'ın bol bol propogandasını yapmasına rağmen, Ingıltere anavatan adalarına tesır edememesı roket ça. hştnalannı s m l sektorden alıp askerî sektöre soktu. Almaniar Baltık denızindekt Peenamunde mevkiinde gizli bir tesıs kurup çalışmatarına başladılar. Aldıkları ılk neticeden de memnundular. Fakat tecrube maktadiyle at tıkları bir roket Danımarka adala nnda Ingıhzlerin elıne düsmüş ve dolayısiyle fen sahasında Almanların vapacağı baskının ortadan kalkmasına sebep olmuştu. Üslerını ellerine geçirdıler ve bu su retle ailâhın büyuk tesirinden kur tuldular. Roketler 1944 senesınde uçaklar ve gemıler tarafmdan da kullanılmaya başladı. Bir Alman uçağı, ro ketlerle, îtalyanların Roma isimlı yepyeni bir zırhlısına taarruî edıp iki dakikada gemiyi yok etmiştı Bu na mukabi) Amerikan hucumbotları, çıkarmalar esnasında, roketlerle kara mevzilerine taarruz edip yuksek netiee almıslardı. Pasıfık adalarının iş^ahnda roket bol miktarda kullanıldı. Melih Cevdet Anday j sim sanatı bugun, objet'yi oldujju I gibi vermek istiyen ressamların an i layışından aynlmakla Ortaçağ'ın insan anlayışına donmüs, :insanı ve doğayı yoksamaya kalkmış değildir. Tersine olarak, yeni resmi» kurueuları, »oyut ya da nonfiguratif adları ile anılan çeşıtlı nitelikteki yeni resımlerin, gerçekte insana ve doğaya yöneldiğini ileri sürüyor, ınsanın ve doğamp go rünuştekı gerçeğini değıl, öadeki gerçegini eradığım seylüyorlar. Buna inanıhr ya d a inanılmaz, o başka şeydir. Ama bir ressatiıin bu kanıUr» gelip d» Paris'te b a v ka bir resmi, burada btşka bır resmi »avunmssı ya da bu kanıla ra inanmadan soyut resim yapma sı kolav anlaşılır bir tutum olmasa gerektir Buradan Paîris, uçak hızı ile bilemediniz iki saat çeker; iki saatlık bir yolculuktan sOBra bir ««""'"'nm fisuratif an•«tan nonfiguratif aelayi'a ai laması, saatinı iki s«at jeri alma sın» benzer ki. bu durum sanat gorüslerinin enl»m. boyl^m dairelerine göre değistiği inancından baska bir Inanca dayandırılamaz. Ovs» sanatın toplumsal cortvi, eğıtimsel yararı gibi kenulalr. c o | rafva ba^kısına bu kerte baglı değildir. Burada figuratif resim yaparken bir ara Fran«a'va gider» bir resfam tandığırrı da oradan soyut resim savunueusu olarak döntiij ve artık hep soyut resim yaptı Dernek o ressam Paris'le tstanbul ara^ında deği^memişti. Simdi hap gi'ini doğru volda sayacağızT Kiypfim figuratif resimle nonfi gtıratif resim arasında bir karşılastırma yapmak, bu anlayıslar) değer yargılarına vura*ak doğrusu hançisi ise onu bulmak değil, Ger çekte boşuna bir çaba olurdu bu. Her ressam nası! isterse öyle resim vapsın.. Beni ilgilendiren söz lerdir. davranışlann tutarh olııp otmaması sorunuduf Bur"faya göre sanat ile, batı ile afbaşı giden ygnat anîayışîan ara sında kolay bağdaştınlamaz bir uvi'şmazlık var gibi görümiyo'. Gefçektep de, hele dile baglı olmayan sanatlar ele al^ıınca, bir sanatçımızın batı ile atbası g:tmek îstegi kolay kolay kücümsenemer. Batı ölçülerini kendi ölçü leri bilen bir sanatçı, bir süre lçin «nlasılmasa, farip karMİmsa da, salt o yeni anlayıslan getirme si yüzündtn Jıendini toplumumuza yararlı sayabilir; bunun gibi. batı Ölçülerine körü körüne saplanmıyan, butrada bir takım yeni olçü nıı, batıya kendini sevdirebilir Ama bu olçülerden birini tutup da ötekine göre ij vetrnek büsbu • nı oğutlüyormuş.. Oysa kendisi nonfiguratif resim yapmaktadır. Bu durum, beni çok ılgilendırdı; Parıs'tekı arkadaşımı görsem, nıçın boyle düşünduğunü, daha dogrusu, niçin boyle düşunüp başka türlü resım yaptıfını kendisin den oğrenmek isterdım. Işitiyorum, bugün artık oralarda figuratif resıııı pek gecmiyormuş, pıyasa nonfifuratif re«im istiyor muş. E, bu durumda, bir ressamm, genel isteğe uyması gerekır elbet. Dahası da var, bakarsınız, bizim erssam afkadas, non • figuratif r n m ı Fransa için uygun bulur da Türkıye için uygun bul m u . Nasıl olur derstnız, ben pek savunamam o düşuneeyi, sadece anlamaya çalışırım. Ne bileyım, Frans a ileri gitmiş bır ulkedır, nonfiguratif resım de ancak ileri ülkelere uygun düşer denecektir; oysa Türkiye daha resim sanatmda yenidir, bizim geçmişımizde mınyatür, tas basması kitap rej mı. kahve re<;imlerı vardır (Ressam Mâlik Aksel'ın bu konuda çok güzel bir kıtabı var); bundan otüru de, resmin eğıtimsel yanına, toplumsal gorevine savgı bes iyen bir Turk sanatçısı da, insanı, doğayı oldugu gıbi canlandıran biçimdeki batı resmini getir' mekle yurduna yararlı olabili^. ^ünkü Ortaçağ mistik anlayışına, nsanın yeryüzündeki yasamım hor gören anlayışa karşı Renai* sance resmi, insana ve doğaya say gıyı anlstan, insanı ve doğavı ol duğu gıbi benimsiyen bir gorüşen alır gücünü Bilmiyorum, bu ya da buna ben zer düşünceler, burada çalışun bir Türk ressamının niçin figuraif resım yapması gerektiğinı iyice açıklar mı, kandınr, dovurur mu kişiyi? Neden derseniz, yeni re Hasan Giide'yi Çocuk Dostlan himayesine aldı Bir hafta kadar önee, Iskenclerundan okuroak için çehrimUe ce !en Ha'sn Gude 'bminde 13 vasıtnndakı çocuğu, Çocuk Di.tı?ıi PetrneBi himavesine almıştır. Kasın. nurarta imtihanlara hazırltn lacak vt tednsat başiadığı 'tm: ı da yatılı bit okula verilecektir. Kerdınne okuma imkânı temin »di'diği içm son dersce sevinen Hasan. Emniyet MüdürlüŞ'in'ieki Po'.is Seflerine veda edefrken »ğia ıcıştır. tün baçkadır. Konu, sanat anlayış lan i!e sanat çahşmalan »rasında uytrlık arama konusudur. En yeni batılı yontemler ve görüşlerle çahşan, batıda bir taknn »rmaâdnlar kazanmış bir taitım ressarr ve yontueu arfeadaslanmm. 27 Mayıs devrimi gunlerınde «Eiz yanlış yolda imisiz'» diye ya kındıklarını bılırım O soylu kaidırma olayını başaran insanla rımız'. gorünce, sanat «serlerinın »nc»k sanatt&n anlıyor sayılan ya da f.nhvin bir azınlık içınde k.ıl dsgırta bakıp üîülen bu sanatçılsr, bır pun içinde yeni sanat inançî»tını jıtıre kodulardı. Artık toplumumuza yabsncı gelen sanat an la>ı^ltıını bir yana b*akmafc fedakât'ıgını göstermenin, bu tıalka goıe. bu halkın anlıyacağı sanat yapıtlsrı yaratmanın gereği ileri su:u:u}ordu. • • Marmara» 171 yolcu ile döndii Y«z programınin ilk Airiyatik «eferini yapan «Mafrmara» yolcu ?emisi gidiş ve gelişte Brendizi'y» uğradıktan sonra dün ak?am 171 yolcu ile limanımıza dJnmüs tür «Marmara», gelecek sefe.inde Brendizi'den 72 Amerikah t'Jtnt g^tirecektir. Elindeki büyük taşla evlere saldırdı Fatihte Knnh Medrese semtınde S»b»n Uiudağ isminde bir şahıs, (jeee geç »aatlerde sarhos ve elmde büyük bir ta? oldugu haidf *vIei(i lıücum etmiştir. Bu arada 3 ev i!e bi* aparimamn kapı ve pen cerelerini tahrip eden Şab^n, DOlıs ekİDİ tarafmdan yakulanm ' ve güçiükle zarar veremiyeceK ha I* E'tinlmiştir. Sabah Emniyet Müdürlügünde gece «aptı^h) Mlerden hiç birini hatırlamadıgım söyiiyen Şaban, bir müdd«ttir iş sir. rlduğunu ve 3 aydan beri de ev kirası veermediâini, ürüntü do layısiyle içti|ini ifade •tmiftir. Cahit Güler ismindeki şofor, ida resindeki 54843 plâkalı taksiyle Çubukluria Beledıye Gız Depola rının bulunduğu vürajı dönerken fı*nleri patlamı? ve voku? ««aîı suratle ir.miş ve karşıdan .gelen Suf.î M\ıh taksiye butun hı/ıvla bi"ıdırmı?tir H»r iki vâsıta ajır htıara üğtamı««a da y ı r t l a n t n oinıarnıstır. Sahaha kar^ı saat 2.45 siralarnda Beyoglundaki bir pavyondaıt çılcıp evine gitmekte olan îbrahim Güneşe, önüne cıkan Ali i)urın ile Oğuz Bavraktaroğlu, kadın meselesinden hucum etmisierdir. Bu arada Kemal Baysan İ5mindeki bir şahıs da araya girmij ve kendisini polis oîarak tanıtm'jtır. Po!i«ler, sanıkları yakalıyarsk haklarında koğu$turmı açmışlardır. YOL YOL YOL YOL MODA HUZUR YENiKÖY ıııııııııııııııııııııınıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı Fr*nl*ri patladı ĞAZiNOSUND/Cl Türkiyenin En Beğenilen Müzik Topluluğu Cok cepheli bir olay PANSİYONU SAYIN MÜŞTERİLERİNE! Pansiyonumuz 15 haziranda açılıyor. 10 hazirana kadar vasyonlar kabul edîlecektir. Tel: 36 16 72. Mektep sokak No. 8 Moda K. Köy Cumhuriyet 6799 Dolruiu b e n bu duygnsal • yı de iyice anlıyam«mıştıı«. JJeıUn tngilizler bir taraftan koruma çaderıeni», bu düşüncedeki sanntçı re ve silâhlan ararken; dığer taraf Ur benee bir fırsat kaçırmı^lardı. tan da Alman çalışma ve ıstıhsalinı Orların 27 Mayısı duçunerek ar durdurmak ıçın kesıf hareketlerı tık halka yardımcı resım, yontu tertıp edıp Peenamunde'yı yakalayapmak niyetleri, ihtılplden once mışlardı. 18 Ağustos 1943 gunü bu kı doıısme daha yakışırd!; bir ta mevkre yapıjan çok şıddetjı bir tnni.t(,:nm. halkı, dıyelim 27 Mavısa gilız hava taarruzu hem teslelerı, hazırıvması baska, 27 Mayısın rr hem de Alman ılım adamlarını yok d:m t?kılması başkadır Şoyle cie etti. Eğer bu taarruz olmasaydı Aldiyebililriz, bir sanatçınm 27 Ma manlar roketlerı 1943 kış aylannda vıs cıcı bir başkaldırma olayuıı kullanmaya başlıyacak ve hakıkagöıaiıkten sonra sanat »nlayıjU ten »ararlı olacaklardı. Fakat Almanlar bu taarruzdan ev nnı yeniden gâzden geçirmıve kalkmasında övülecek bir yan v t r vel Fransa, Holanda ve Belçika top sa da, gerçekte onun bu go/.rierı raklarında roket usleri kurarak bır geçırmeyi ihtılâlden once yapma kısım süâhları buralara nakletmlşdemek ki ıhtilâl sılrasında po lerdi. • rüp tanıdığı insanları bir az d»ha Ingıltere adasına kar.«ı ilk roket önceden tanıması; yok, sanat ile taarruzu 13 Haziran 1944 de başlgdı. toplum arasında bfcylesine vıkın Atılan roketlenn ısmi « V I » hede bir i!g: gormuyor idi ise t 27 Ma\ıs fı de Londra sehrı idi. Aynı senetjn sonra da bildiği gibi çahşma=ı nin Eylul ayına kadar Londra'ya daha dejru olurdu. 2258 roket atıldı. Ingıliz av tayya releri, radarların Alman roket taBiz halkımıza, ancak halkımız «Ben vetım!» dedıği zaman ba«a arruzunu haber verraes;yle beraber bihyoruz; böylece de halkçılı^ı havalanıp roketlerin yamndan «uratle geçiyorlar, bu suretle Alman m u halkm gerisinde kalıyor. iilâhlarının syarları bozuluyordu. Aesb» çajdas olma çabamız da, Ingılızlsrın buldukları antı rokettıpkı böyle çağımuın jensınde er de çok muessır oldu. Bundan do katmasın? layı atılan Alman roketlerınden yuzde 39 u Londraya duştu. 825 tanesı yolunu şaşırdı, yuzde 46 sı da düstü. Buna rağmen Londrada, 5845 insan olmui, 40371 insan yara D OĞ U M anmıs ve 33.000 ev yıkılmıştı. Salamı. BWKAI. katlanan ev mıktarı da mılyonu bu ıle luyordu. OBHUN BAYKAL • Bir kızlan oldufunu dost ve tanıdıklanna müjdeAlmanlar çareyı seda suratınden | lerler. daha hızlı gıden roketler de buldular. « V 2 • ısmını verdıklçn bu Colorado . Jert Colllns 34 S.1962 roketler 950 kılo barut taşıyordu, Ilk hedef AngloAmerıkan ı^galındeki Anvera sehrıne oldu. 13 dakıkada bir atılan bu roketler sehirde Cumhuriyet 6788 büyük hasar meydana getirdi. Bu roketlere k»r«ı mudafaa sekli ve aı ahı bulunmak da kabil olamamif tı. Bereket Avrupa topraklannda TÜLAT ICAKIK ( İ Z » ) ® | lerliyen müttefık orduları, roket OKTAY F. Evlendller Istanbul Rusların roketten haberleri yoktu Ingılızlerın buyuk bır ıhmah olmasaydı; daha da haberleri olmıyacaktı Fakat tngıliz orduları, Rujlardan evvel davranarak, Stalin Roosevelt < Churchil anlaş• magının Avrupada Ruslara ayırdığı topraklara glrınce komutana yeraltı tesislerinin bir tanesinde acayip bir eşya dolu oldugu haberi verildi Kemutan bu ihbar üzerine durmadı. Ordulannı tekrar asıl ara hattına geri çekti. Bu acavip eşya Alman roketleri ve roket yapan makineleri ve roketlerin teknik plânlan idi. Sonradan bu «ghayı Rus orduları i?gal edince tekmil bu mühim malyeme Rıısların ellerine eecn Ruslar sadece makine ve plân değil, roket vagan Alman mühendı^ı ve isçilerinı de toplayıp hendi sanayl bölgelprine naklettiler. Atomun yalnı* Amerikanın elinde bulunması, Batılıları teseüi etmişti. Çünkü Rus roketlerinin âdi olmasına mukabil Amerikan roketleri atomlu olacak ve bu suretle üstünlük Batılılarda kalacak tı. Fakat atom sırrının Rusyaya eeç mesi bu umitleri de söndürdü. Briv lelikle iki taraf arasında bır roket atom silâhı mücadelesi başladı. Bu müeadele sadece tekrık sahada kalmadı Çünkü silâh, harb sevk ve idaresinin ana temellerini değiştirecek bir mahivet almıştı. Süâhın vapılması da çok masrallı ve milletler topluluŞunun mall ımkânlan dışında idi. • Bugün roket, bir taraftan medenivetın varlıgını ortadan kalrii''Hcak bir tehlike te;kil ederken: riiğer taraftan da feza araştırma ve çalıstırması ?ibi ın«anlı|a yepveni medeni K'r Imkân çıkarmıştır. Roketlerin en nıodern sekli sıır'î peyk olunea pek yakında büyü'ic yeniliklerle karsı karşıya kalarağız. Feza enerji kaynakları; cıın'î mevsimler bu yeniliklerin başmda gelmektedir. Dünys nüfusunun arttığı nısuette feza telsiz ııtrtsvoiları, tolefon merkeclerj, televİ7yon tekâmüHeri, aeyahat siirati zöeŞımiz yenilihler meyanında>aayılabillr. Allah, buldugu silah ve v»'i*a nispetinti», dunyayı idare tden devlat ariamlarma tkıl ihtan edeolursa, roke» medeniyet* huyuk imkânUr hazıtlıyaeak; akıl vcrmeıte Rt«deniy*U yolı k tlr. ORKESTRA 6 Her • İt • * 1 « 9«2 akşam F ORU HAZİRAN ü SERİ DAKTİLO YAZAN Tıcaret Lisesl mezunu e!e man ahnacaktır. Şahsen mu racaatleri. Mutln Akümülâtör KARTAL 1962 VAKKO PLAJ KlYAFETLERÎ DEFILESI NE DAVETLİ KIYMETLİ MÜŞTERİLERİMİZE A, 5 ve 6 haziran pazartesi, aalı ve çarsamha mağazamızda saat 14 de yapılaeak eJan «VAJCKO PLÂJ KIYAFETLERİ DEFÖ^SİNİN» a.^ı gunhrde saat 16,30 a alıneîıtını anederiz. VAKKO BUTİKBçyoğlu 3447 '676:» NEFİS YEMEKLER MÜKEMMEL SEBVİS FİATLABDA % 15 TENZİLÂT HAZIRAıN' 2 ZİLHÎCCE 29 « ı Rezervasyon: 62 40 01/125 (Basuı 8361/6807) V. c a • J * C a c a •V < m m 1 Ş»LCU"LlTt VE ONBEŞ TAMA»nM FORUM^d^ ıiıııımıııııımıııııııııııııiHiıııııiMiııııııııııııııııııııııııııııııııııııımıııı Büyükada 23 Nisan»Cad., 35 No. iki cepheli, iki dükkânh dorder oda v e hollü 4 katlı kârgir Ap. senelik geliri 22 bin. 46 Pazartesi saat 15 te Büyükada Sulh Mahkemesinde. Cumhuriyet 6792 \ 4 £©11212' 1«.11U9^5 21.34| !.12 Cumhuriyet 6811 • • 4 Fırsaf Salılık Salılık ARSA Kartal Pendik artsı sahil \ yoluna v e denize 45 er metre \ cepheli, beheri 5000 M2 lik | iki adet arsa aatıhktır. Müracaat: T e l : 44 04 M İ SÜREYYA PLAJ Tesisleri işletmesinden 1 haziran cuma gününden itibaren muhterem halkımızın hiznıetiae gimüş bulunmaktadır. YOL İlâncılık: 4334/6781 Üâncılık: 4367/6779 YOL YOL YOL Cumhuriyet #,790 İrUMHUKIYET'in Tefrikası: 44 1 YAZANIMAURICE DEKOBRA ÇEVIZEHIHAMDİ VARO'GLU şüphelenebilir? Augusto, ne bu kadını tamr, ne onunla bir ttk defa olsun konuşmnştur. Ne de ortada çalınan bir scy vardır. İz bırakmıvan cinayet budur, çünKii gebepsiı işlcnm'ftir. Ne diye seni snçlasınlar da, ne diye Napolili veya Aroalıiii başka herhangi bir kinıseyi suçlamagınlar. Augusto eevap vermiyordu. Tonio'non teklifi karfiia'inda nut kn tutulmuştu. B'r zaman jns tn sonra: Tabiî, dedi, prensip itiba . r<yle bakkınız var, ama burast ne Chicago'dnr, :ıe de Los An felos. ttalya «ioı küçük bir memlekette insan, Knzey Amerikada oldnğu gibi kolayca gözden kaybolamaz! Oğlum, sana, nrtadan kaybolup da, bir daha adı bile isitilmiyen insanla^n sayısını fcöy Iersem, ağzın açık kalır. Bu kaybolanların içinde yüzde yir mi besinin katledilerek ölmiis olduğunn söylerscm yine ivim ser davranmış olurum. Snnra, prenses ölecek olnrsa, oıın or tadan kaldıracak kimsenin Irhine kaydedilecek baska bir nokta riaha var. Macar karısının rezil mazisini uııutnvor musnn? Budapeste'ıle çe>;irdişi fnhus hayatını biliror musun? O genelev sabipliği devrinde ona kimbilır kımler ne dıs bılemi?. tir. Aklını knllan Angnsto. f o lis, tlona'yı villâsındı» «ldürülmüs bulnr, diyelim. Derhal Nino'dan süphele necektir. Şaka mı ediyorsnn? O, öldü ğü gün, Nino, çok BzaUIarda bn lnnacak. Villâda bnlunmadıfı nı inkâr kabnl etmez sekilde, ispat edecek. Demek ki, ko«a karının jîgolosn »8z konnsu olmıyacak. ö l e n i n karmakarısık mazisini öğreninee, polisin n a sıl bir çıkmaza ginniş elacafı nı tahmin edebiliyor mu*un? Ga «etelere, 8yle bir is çıkacak ki! Rakockzy Nica'nın sabık genelev sahibi zengin Prenseı Bod vanyi hakkında sütnnlar doln su yazılar yazacaklar. Manşet lerini şimdiden jöriir gibi olu yorum.» Budapeşteli Mesalin öldürüldü.» gibi, yahut «Binbir maceralı prensesin esrarlı ölümü» S'bi bir seyler. Prensesin, mücevherlerine, banknotlarına, knmetli etıyasına el sürülraiyceeği için, detektifler, malum oJan (erasctlcriyle. a«k y&zünden cinayet dryip çıkacaklardır. A. sığının meıhul bir rakihi. k ı s kançlık \üzünden öldürniüs kanaatine varacaklardır. Sonra, Interpo). ise r) konra'v tlon»nır eski âsıklarını aramaya kalfeışarak Bnnlarıı çotn da de \ MACERA Kumandaıui] «sen» derken gosterdiği süknnet, bayret ve reeek bir şeydi. Angusto, To nio'nun saka etmediğini anlı yordu. Vaşı ilerledikçe evliya lasmağa baslıyan bn eski hay dudun mazisi hakkmda çok sey bildiği için, işin ciddiliçine büs bütün kanaat getirmişti. Ama, yine de işi lâtifeye dökmek i s . tedi: Prensesi ölâürece|im pat ron? dedi. Ama ben birini öl dürmeğe kalksam kanunun ben den yana olaeağı bir durum seçerim. Meselâ beni aldatan nikâhlı karım varsa, onu öldürürüm, hâkimler de bana bak ve rirler. Oinle, Augusto. Hatırlarsın. cumartesi akşamı seanslanmızda, bir çok defalar, iz bı rakmadan işlenen maksadsız cinayetler üzerinde tartısmalar yapardık. Sizin bepinize o za man öğretmiştim, siz de sözle. rimi son dereoe tnantıki bulmus tnnuz. tz bırakmıvan cinayette maktulü ortadan kaldırmakta zerre kadar menfaati olmıyan kimsenin i»lediği cinayettir. Tamam mı? Evet. Devam ediyornm. Farccdelim ki. prenscs öldü. TDrizm knnıpanvasında rehber olan Sinyor Augusto Lippi'den kim mir perde gerisinde bulundu «nsto'nnn yukarı Napoll'dekl ğn için tahkikat nzıyacak, bel kfiçfik odaaında yaptığı nefis kı b»« sene sürıoe^, sonra da mücadeleıi yanmda çocuk otitıı bir fiyasko ile. bitecek. Söy yuncağı gibi kahrdı. ledıklerim makul dcîiı mi AuAnfngte, cnma gecesi Antogusto? nio ile yaptıği konuşmadanbe Evet... Prensip itibariyle ri, nykn nyvyamıyordn. Düpe maknt dii» hayallcr gBrüyor, dolnya Hayır, preusip itibariyle kayayar aldıramıyor, bosnna drfıl, hakikatte uh n\lr. Rilmiş koynyor, doldnramıyordn. Kâh ol ki, en iyi talebem, sen zar atıp büyük bir parti kazanoldnjnn için senı sectinı. i'u ı n ı v gibi, hükömete hiç vergi roaıtesiden cumartesiye bnraya \ermeden cebe indireceği bir Stien, kendilerini birer Han«\milyon iki y ü ı elli bin lireti dü re eanavan, yahut doktor Petioı farzeden ÇOIUK çocuk takımı^ sünüp seviniyor, kâh ceza mab113 boyle bir isten babsedemeıkemesinin suçlnlara mahsus dım. tabiî. Ama, :ıce'c etme. Dii parmaklıklı bSlmesini, mnebsiin tasın, kararıın övle vrr.. bet kürek cezaıını aklına getiL'ıı kaç eün sonra srelır. btni s ö riyor, kara kara düşüncelere riîrsün. Meselâ, <e!eceK salı gü dalıyordn. nü. \erece§in karari eöre b a Kazanılacak paranın çokluğn reket ederiz. nn hesapladıkça, yapılacak igin Antonis. müstakbel kaatili ka başarı derecesini ölçflp biçiyorpjy? kadar gotüriu. Babcrde, dn. Vykusnz {eçirdiği geceler, l'K^nı kaldırıp yıldızlari bak hep düşünüyordu. Hattâ Tonio'tı: nnn iltri liirdiiiü faraziyeler Güzel bir çe<;<" değil mi fizerinde kendi kendine » 6 t a Auşusto? lâalar yürütfiycr, tenkidlerde Evet, güzel, patron, Sonra el sikıştıl.f. Anton>o, bulnnnyordn. 5n<mli bir gey a n a t m t s srıbi Hiç münakaşa kabnl etlıırdenbire yavas sesle ilâve mez bir gerçek diye ileri süretti: düğü fey, benim bn kadını 81 Sahi, söylemeçe unuttum, dürmekte bir menfaatim olmabiliyorsnn, Amerika^an biraı ması meselesl. Onnnla hiç kopara ile çeldim. Benim irjn canuşnudım, hiç bir münasebelısmağı kabul edprsen sana küçük bir hediye vcr^hilirim. tim olmadı, benden şüphelenSonra bu vaadiııi siiyle ta melerine ihtimal yok. Ama bumamladı: nun Için, knsursnz bir nstalık Bir tahtada iki hin dolar... la iş ggrmek, Tonio gibi bir Bir buçnk milyon lirete yakın. teknitye 1 1 '" bilgilerinden fayNe dersinf dalanmak lâzım Girilecek ıshAngrnsto, knlaklarına jnanamete değer elbet. mıyordu. Frtesl eece, en kara katürnXXII serlije gömülyor, hu sefer de S»înt Ato/ne'ın, Vnkan Mısırda, şeytana uvmamak icin söyle mırıldanıyordu. nefsiyle vaptıîı müeadele «An( Arkası vaı CUMHURİYET Niishası 25 Koruş TörKİ7« Harlel Lira Kr. U r a Kr. 75.00 150,00 40.00 «0.00 «00 4400 Bssan v» Yayan Cumhunyet Matbvacıhk ve Gateteeilik Türk Anonim Etrlcetl C»(»lo|Ju HalVevt SnifJİI No. 3141 Sahlbl Sen*lık a ayhk S aylılt TIB nazetemıze gündertlen y«xılar konulsun. konultpasm Ude edılmez, I.'ânlardan mesullyet kabul olunmaz * Aboa* ve llan ışltH tçln. zartın OrHJr.» «Abon» veya «t)ân ServUi» kaydıoıo knnması Itamdır. * BU GAZETE BASIN AHLAK YASAUYMAY1 TAAHHÜT ETMİSTİB KAYHAN SAĞLAMER * ıslcnnı (ıılen ıdarc eden Mtnıl MUrtüı NAZÎME NADİ CUMHURİYET'in Ankara Bürosu tı»n vereeek okuyiiculannın hiîmetta» 8!rmi6tır, Jîâniar eu» nü gününe telefon veya teleks ile tst^nbula nakledllmekiMİff ANKARA BÜROMUZ: AtatUrk Bulvnrı No 7U'3. Yene: Apt Kat 1 Daıre 3 Tel'fon: | j g* «4 12 A» 6t 12 M 30 17 S7 35 ^ ^ » • 11 • 11111 r i • 11 f • ı • 11111111 • 111111111111111111111111111111111111111111111111111 u 11111111111111111 j i j 1111 j i; 111111111 j 1111111111111111 M ı J 11111 • ııtıı ıııııııı ıı u ı ııııı ı ıifiıııı ııı ııııııı ııı ıı ııııııı^ Hâncılık: 4296/67Ö7