Katalog

DORT CUMHURIYET |. ılııltııııııııııılllıııııııııtııııııııınıll 19 Hazirao 1962 Ettekleme çağındaki bebekleriıı yarışı jj| Ş 1.000 dolarlık mükâfatı kazanan 1962 şampiyonu Steven Getzoff 20 metre mesafeyi önde bitiren Steven Getzoff 1,000 doları kazandı ra açıktır. Ancak 1962 de jabancı memleketlerden katılan olmamış, sadece Amerıkanın içinden 90 sıhhatli ve cici bebek istirak etmiştir. Muazzam bir îlgi ile kars,ılanan, on binlerce heyecanlı ve neşeli seyirciye ilâveten radyo Ve televizyonl» vayıuia nan, avrıca gazetelerde genis. yer alan müsabaka, S0 a>aU (20 metre) azunlu£urulakı hir çimen yol ftzerinde yapılmak tadır. 1962 yılının şampiyonu, bah se konu mesafeyi 3 dakıka 6 saniyede kateden Nevv Yorklu ve 13 aylık acar Steven Getzofrtur. Müsabaka süre since ayağa kalkıp yürüyen çocuklar diskalifiye olmaktadırlar. Henüz akıllan erraedi Çı için gayesinı izah etmek ımkânsız olduğundan, anneter ellerinde çikolata, sekerleme .e yemişler, hattâ oyuncaklar v .s. olduğu halde yavrularını aiç dokunmadan en kısa yol lan finiş çizgisinr kadar emek •etmek için türlü çarelere ba« vurmaktadırlar. Eğer anne eşvik sırasında olnp buenler den bihaber çocn|una doku nursa, bebek gene müsabaka •hsı edilmektedir. 1962 yılının şampiyonu vuraurcak Steven Getzoffa, Pali sades Park'ın gahibi ve «Hi Mom» yarışlarının organizatö rü Jack Rosenthal tarafından Anneler, nıu^aDakadan once çocUMarmuı kaba dış kıAmerikan Hazinesinin 1.000 yafetlerini çıkaraıak emekleme suratlerini arttırmağa dolarlık ve yiizde 6 faizli Tasarruf Bonosu verilmistir calısıvorlar Daha ( kolay j ırım sindiri Sık sık duyar, okuraz: «Ye ; dıklerinizi iyi sındirmek için j ağır ağır, iyı çığneyinız, ye : mek saatlerinizı şaşırmayınız» : denır. Sindınm sağlığının a, b, ; c sidır bunlar. Yetmezler ki. \ Yapüacak daha başka şeyler : var: \ Birincısı, sofraya tath, sâkin : bir hava içınde oturmak. Eğer : yemek jerken sinırli, telftşh i • seniz, ne kadar çok çiğneseniz : nâfile. : Ikıncısr Hoşlanmadığınız se : \ı > emeye kendın'zi zorlama : mak. Tam tersine. içının çektı \ ğmı yemek. Iştahla yenen ye : mek çabucak sındirihr Sındı • rım, yalnız mıdede olmaz kı. • Daha ağızda ıken başlar bu. : Sevdığinız yemeğı gorunce ni : çm «ağzımm suvu aktı» diyo ; ruz? ; Anıa, yiyecekten yıyecege defark var. Kımisi ağızda guç : sındırıiır Örneğın. bu mevsım : lerde üstune çok duşülen ta • ze sebzenin liflerı kolay kolay ; hazmedılme7 Onu kolayla^tır Z mak, bize düser. Pı«erken içı : ne bır parça bıkarbonat do sud ; atmalı. Kuru sebzeler de daha : çabuk sındirihr hale konula ; bılir Mercımek, kuru fasulve, Ş nohut, doğrudan doğıuya pışı Z rılmez. Bır gun onceden suya E konulur 12 saat <.onra bir ta ; baga çıkarılır Üstu ıslak bir S bezle örtulür ve bir gun daha E bırakı'ır B'i «üre içinde ter ; kinlerindeVi un, yavas yavaş I «sekere doner. Se'.ter. kolayca E hazraed'l'r « Bi> «ev daha yapabıhrsınız : bu smdırım konusunda Hdfif ; ve sık vemek vemek Bır kez " buna alıstınız mı, zatcn vaz • geçemezs:nİ7 : .•••••••II Bahk ceııneti Yazan: Selçuk M. Kaskan Doktor Kölwel, otomobllin penceresinden, yolun kenarındaki yemyeşil çam ormanını takip ederek gürül gnrül akan dereye hasretle baktı ve : Burası çok güzel, iri Alabahk yapar, diye mınldandı. Bir amatör bahkçuun böyle bir durumds ne duydnğunn çok iyi bildiğim için ben de aynı tahassürle : Taa, dedim, keşke yanınıza olta takımlannızı alsaydınız! Tanımda, diye cevap verdi, kasık çizmelerime, kepçeme varıncaya kadar her şeyim yanımda. Otomobilin bagajınd» bepsi \ar. Yeminiz >ok o halde? l'em istemez. Kaşıkla, suni \emle tutalur onlar. Bir elini direksiyondan çekip, önümdeki gözü açtı ve içerisi suni >eroler, küçük kaşıklarla dolu olan şeffaf bir plâstik kutu çıkardı. Ben bemen atıluıııı, hevecanla : Duralıro ö>le>se Dr. Kol\\el, dedim. Hcmen duralım da su iri Alabalıklardan birkaç tane a\lıyalım. Alabalık nasıl tutulur hiç görmedim şimdiye kadar. Dr. Kölwel bıç aldırmıyor, avagını gazdan çekmivor, 100 kilometre>e yakın bir hızla yolumtıza devam ediyorduk. Dereye bır daha hazin hazin baktıktan sonra : Bahk avlıyama\ız burada, dedi. Ruhsatımız >ok.. Ne ruhsatı, diye sordum, mevsımi mi değil Alabalık a\ ınııı? Havır, me\simı, mevsimi ama, bu derede avianabilmek için ruhsatımız olması lâzını.. Sonra, anlamayıp, alık alık bakındığımı gorunce, ilâ\ e etti: Bu arazinin sahibinden ruhsat almam lâzım, bu derede bahk tntabilmem için.. Ben, pratik Şarkh zekâmla hemeıı çare buldnm : Bıraz sonra bunun arazisindeıı çıkınca a\ lamnz öyleyse, dedim. Doktor guldü : Bununkinden çıkınca baskasının arazisine girecegiz, dedı. Eh onunkinden çıkınca aılanırız. Gene baskasınınkine gireriz.. Gerıje donelım öyleyıe.. Biraz daha ynkarıya.. Tepe\e doğru.. Derenin üst yanına. Orası da başka birinin toprakları Artık dayanamadım : Tahu buraemlekette,Allahın dağı denilen, kimgenin olmıyan, ne bileyim, milletin malı. Emlikı Milliye arasisi yok mu? Doktor Kölwel guldü : Toktnr, dedi. Bütün arazi eşhasındır v e onlardan izln, rnh sat \esikanız olmadan bir tane bahk tatamazsınız. Hıraızlık sayılır.. Almanyanın güneyinde, Bavverada, iki tarafı yemyeçil tarlalar, ormanlar, akar snlarla dolu daglarda knrılarak giden güzel bir asfalt yolda ilerliyen Dr. Kölwelin arabasında, ka?Urım çatılmış, yüzüm düşüncelerle gölgelentniş, kendi ynrdumun, kimgenin malı olmıyan güzel denizini, Izinsiz, rnhsatsız, düşüncesiz, oltamızı rahatça her jerine atabileceğimiz, kıyılarını, ko\larını, boğazlarını, derelerini, göllerini düşündüm ve Dr. Kölwel'e acıdım. Fakat bir şey söylemedîm. Dr. Kölwel bu hissimi anlamıs gibi, gülümsedi ve bir eliyle, iç cebinden cüzdanını çı kardı. Bu, kabarık bir cüzdan dı : Şiskinliğine bakıp, beni zengin bir adam zannetmeyin, dedi, içinde paradan çok rnh satname var. Şu, Devletten a lınan av tezkeresi (ki imtihan la ahnır ve bu imtihana giren lerin ancak yüzde altmısı mu \affak olur). Şu bahk avı ruh satı (Her sene yenilenir, imtihansız fakat parayladır). Şun lar da bildik arazi sahiplerin den ahnan ruhsatnamelerle Devletten, Devlete ait büyük göllerde bahk tatabilmek için mevsimli^i, yani 5 aylıÇı (bizim paramızla) 200 liraya ahnan ruhsatnameler.. Içinu çektim : Alİ3h sabırlar %ersın, de dim. Benim memleketimde a tnatdr bahkçıhk bu kadar kaş da tâbi olsajdı, bizdeki ama törlerin \arısı bu istçn vazge çerlerdı. Bu esnada, Dr. KöİHel'in he kimi bulunduğu Kür evinin arazisine girmis bulunuyorduk Bu arazi de dağları, dereleri. ormanlari>le >aşlı bir düke a itti. Doktor Kölwel tekrar, fa kat bu sefer memnunlukla gii lümsedi ve : Artık avlanabıliriz, dedi, Dükten hem bahk, bem de a\ için ruhsatım var. Ve otomobili, derenin keım rına gıdcn yola saptırdı. Hakı katen >arım saat içinde üç tane alabalık tuttu. l'fak di\e ikisini tekrar su\a attı, üçüncüsü onlardan bir parçacık da ha bü>üktü ama, onu aldı ve bana, aksama bu bahgı yemek isteyip istemediğimi sordn. Te sekkür ederek istemediğimi sovledim. Daha evvel, Kür e\inin, toprak havuzlarında. bahçeye bağlanmıs köpekler gibi beslenip jetiştirilen alabalık lardan birkaç tanesini yemiş tim. Allah sahibine bagıslasm: Kıiçıksız, fakat lezzet ve tat namına ne varsa, hepsinden mahrum bir nesneydi. Tathsu halıjı ne olacak! Frenk'in bile uydurmasına Tathsu Frenk'ı dememisler mi? Bu vakadan bir av kadar soıı n, bir bahk cenneti olan >ur duma döndüm ve bizdeki bahk ların en suflisi olarak tanınan, mevsimi de geçmiit bulunan bir palamut tavası başında Dr. Kölwel'i hatırladım Cttzdanı ruhsatname dolu zavallı Dr. Kölvvel, vesika ile ekmek alıııır gibi bahk tutulan memleketinden kalk da, bir bahk cenneti olan yurdnma gel. Sana sıfhklannda taşları sayılan, sekiz kulaç snlannda dip görü nen, iyod ve yosun kokulu ber rak denizimde bir Utavrit çaparisi japtırayım ve akşam vaktl, garibanda eski bir ah?ap evin balkonunda, denize karsı, bir tabak istavrit tavası başında, bir rakı içireyim de, öl müşlerime, kendi dinince bir dua et Yaıımı bitirmeden şunu da ilâve edeyim ki: O tatsız Alabalık dıyarında ahdettim sevgili okuyucularım, hayırlısiyle memleketime dönünce, bir avuç deniz suyu içecegim, diye. Ennu denize girdigim bir gün hakkiyle yapabilmek için, ha vaların biraz daha ısınmasını bekliyorum. Belki de siz bu satırları okuduğunuz vakit, bu ahdımı verine getirmiş, bahk ve bahkçıhk cenneti yurdumun denizinden brr avuç değil kana kana birkaç avuç suyu içmis bulunacağım. Amerikada, New Jersey Eyaletinde Palisades Park adlı bir eğlence gitesi vardır. Burada her yıl, dünyada bir eşi daba bulunmayan yanşlar yapıhr. En önerali kusosiyeti yanşçıların yürümeye başlama mış, benüz emekleme devrmde bebekler oluşudur. <Hi Mom (Merhaba Anne>> adı verilen yarışlar, dünyanın her tarafındaki emekleme d«v rindekl k u ve erkek cocnkls 650X16 = j Kartipi Lâstiklerimiz gelmiştir tç Oıs Koınple 292 TL. 5t Tediyede kolayhk Tunel Cad. Transturk Han 18t Tel. 49 11 41 t ^ FAAI 3801/7628 Dima Ticaret T. A. Ş. •lAnnelar ellerinde çikolata, jekerleme ve yemişler ve hatta ojuncakJar olduğu = baglanfıç yerinde çocnklanm finişe doğru emeklemeğe teşvik ediyorlar halde Müsabakayı hudutsuz bir zevk ve heyecanla tâkip eden seyircüerden bir grup =* * E BAT OSCAB: ' . 7 , V VV ; . ' ; ' * , • / / iV. • % W' t /' PROF. IVtMBUS'un Maceralan: . JANE'LN KIZ1 181 7.27 Açılış ve program 7 30 Melodıden melodıye 8 00 HaANKARA berler 8.15 Sabtıh şarkıları 6.57 Açılış ve gunun program8.30 Operetlerden seçmeler ları 7.00 Gunaydın 7.20 Mu9.00 Kapanış. 11.57 Açılış ve program 12 00 zıkle jımnastık 7 30 Haberler Şarkılar (Saime Sınan) 12.20 7.45 Bu sabahın şarkıları Karışık sarkılar ve sevılen melo 8.00 Bugun ve yarın 8.15 Çeşıtdıler 13 00 Saz eserleri 13.15 lı hafıf melodıler 8.45 Karışık Haberler 13.30 Şarkılar (Ah şarkılar 9.15 Sabah muzığı met Çağan) 13 50 Çeşıtli mu 9.45 Beraber turkuler 10 00 zık 1410 Turkuler 14.25Kapanış. Konserto 15.00 Kapanış. 12.00 Çeşıtlı hafıf muzık 12.25 16 57 Açılış ve program 17.00 Kuçuk ılânlar 1230 Beraber ve solo şarkılar 13 00 Haberler Çav saatı 1730 Yurdun sesı 17 50 Konuşma 18 00 Piyano 13.15 Kuçuk konser 13 45 ıle hafıf melodıler 18.15 Rad Xe\ın Guler'den şarkılar 14 00 yo Karma Fash 18 45 Haberler Tno Los Panchos 14.15 Saz 19.00 Reklâmlar geçıdı 19.40 eserleri 14.30 Paul Anka soyŞarkılar (Nusret Ersoz) 20 00 luyor 14.45 Muazzez Turmg' Nejat Cendeli Caz Trıosu 20.15 ten turkuler 15 00 Kapanış. 16.57 A^ılış ve programlar Olaylar ve yankıları 20 30 Şarkılar (Zekı Muren) 20.45 17.00 Sevım Suer'den sarkılar Sılâhh Kuvvetlenn Sesı 21.00 17 15 Caz muzığl 17 30 Samye Fehmı Ege Tango Orkestrası Can'dan turkuler 17 45 Tarım 21 15 Şnr dunyamız 21.30 Şar konuşması 17 50 Bağlama Takılar (Mulkıye Ecevıt) 21.50 kımından oyun havaları 18 00 Eğıtım saatı 22 00 Reklâmlar Öğretmenm sesı 18 10 Kuçuk geçıdı 22 30 Konuşma 22 45 ılânlar 18 15 Reklam program Şarkılar 23 15 Piyano soloları ları 19 00 Haberler 19 15 23 35 Gece melodılerı 23.55 Yaşadığımız gunler 19.30 Muzehher Guyer'den şarkılar Program 24 00 Kapanış. 19.55 Kuçuk dınleyıcüere masa! ÎSTANBUL İL RADTOSU 17.58 Program 18.00 Unutul 20.00 Yasar Guvenır ve Arkamıyan melodıler 18^5 Rapso daşları 20.15 Olaylar ve yandıler 19.15 Radyo ıle Almanca kıları 20 25 Kuçuk ılânlar 19.30 Yemek muzığı 20.00 20.30 Klâsik Türk Muziği KoroLouıs Prıma ve Kerly Smith su 21.00 Mıkrofonda tıyatro 20.15 PlâKİar arasında 20.45 22.00 Türkiye Buyük Mıllet MecDanses de Parıs 21 00 Senfo lisi saati 22.15 Isteğinize göre nik müzık 21 25 Pıyanist Ro 22 45 Haberler 23.35 Çeşitli ger Wilhams ve Marty Gold Or melodıler 24.00 Kapanış. ISTANBUL kestraları 22.00 Çağdaş bestecıler 22.45 Çeşıtlı muzık 24 00 Kapanış Reklâmcıhk 24707650 RAYBANK T. A. Ş. Sirkeci Şubesi Telefonlan 18.6.1962 Pazartesİ gününden itibaren Çift hat ® ® Lavand Kolonyaları Ilâncüık 44007634 ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı 2,2 4 3 olarak değıştırılmıştır. Basm n27764L mımııııııııııımııııiiiııııını n ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııını ftesimli Roman: 227 M ü L ' ü N K I Z Cizen: YVES SAYOL Çeviren Mazhar KUN1 1 Bsbanız malöm degil mi? Peki ya anneniz? Onn da bilmiyor musunuz? Onu kaybettiğim saman henüz beş altı yaşlarımda idim. tsmini datai bilmiyonım » Bu garip hikâye Mardoche'nn tnerakını nyandırmıştı. Sordu: Peki ne diye bnralara geldiniz? Anlatayım: Annem Guay'a birkaç kilometre mesafede yolda soguktan kendinden geçmif ve beni bn dünyada yalnu bırakmıa. Delikanh birden bütün macerasını anlatmak ihtiyacını dnydn. Bu dilenci o kadar iyi bir insana benziyordn ki. Böylece çocukİBgnnuR acıklı hikâyesini nakletti: Seyyar oyuncnların kendisim bulduklarını ve Greluche'un müdahalesini anlattı. «Greluchr benim istismar edilmemi istemiyerek kaçjr mıs. Bereket ki bir miUlar param, on iki bin frankım varmıs . Ne parası? Annemin kolnnda asılı derıden bir çantada ımış. Bu para sayesın de Greluche beni tahsil ettirdi ve ıkimızı de geçindiren bir kukla tiyatrosu kurdu Hattâ ilk sermayeyi tekrar yerine kovma^a bile mavarfak oldu. Fakat paranın ne ehemmiyeti var! Ben annemi bulmak istıyordum. Ama bana sövlediklerine eöre biçare Gray hastahanesinde ölmüş. Görüyorsunoz ya artık biç bir ümidim kalmadı... \ar) 2 Nina Lueca'nın kalbıne gi CUMHUKİYET'in Tefrikasu 5 9 yalmz Prensesin kuilanmış olduğı ren kurşun uzak mesafeden atılnu söylüyor. Onu vurduktan s ~ o n mış olduğu için ölümüa intihar era silâhı kendi şakağma çevırmış seri olmasına itnkân yoktur. NinoBu faraziyeyi kabul edebılmemı n.ur. başka birı tarafından öldürül için, Ilona'nm birdenbire çıldırmı muş olduğu anlaşılıyor. olduğuna hukmetmemiz gerekıyot 3 Ölumün vuku bulduğu ıaa Bu da ilmin her zaman hak! YA2AN.MAURICE DEKOBRA (EVİZES: HAİfDI VARÛGL U te gelince, gece yarısından sonra olmadığmı gösterir. bırle iki arasmda olması icap e Şimdi size, ayn onemı olaı der. Her ıkı maktul de hemen he dan anlaşıldığına gore Prenses keu| desı. nume;sa:laniı, şoforun. hat men aynı saatte >"urulup öljıüş o di kendmı bldürmustür. Nino Luc tâ bızzat maktulün amcasının sdz bir noktayı hatırlatacağım Sofoıı ca da, uzakça bir mesafeden atı leri, Prensesle Nino arasında tam ikinci defa sorguya çektığım za lacaklar. bir âhenk bulunduğunu gösteri man Pren?esin bir küçük Herba=t Lâboratuvarın verdığı rapor d« lan bir kurşunla vurulmuştur. Böylece meselenin şekli deği' yor.Nmo'nun, Roma'da, gece bile hal 6,35 Brovnıg tabancası bulun ha ilgı verıci ıdı. Şoyle dıyordu. 1 Her iki maktul de, bir Smith siyor. Şımdı çifte intihar yerine, kalmadan Amalfi'ye donuşü, Pren duğunu. ıcabında bu tabaneayı «n VVesson 32 olan aynı tabanca kur karsımızda bir intiharla bir cina seste şüphe değil, ancak ıtımat u fore emanet ettiğini öğrendım B\ sılâh bazan otomobilde bulunur yandırmış olmahdır. şuniyle vurulup olmüştür. Kurşun yet var. ö t e yandan, Nino, aranılan muş, bazan Prensesin buduannda Doğru. Ama guçluk, lâboravivlerinin mikroskopla yapılan mu haber O gün, şoförle Nino. Roma'ya gı ayenesi bunu gostermektedir. De tuvarın raporuyla bashyor. Eğer Kontesin bulunamadığını mek oluyor kı Prensesl öldüren ta aynı tabancadan atılan İki kurşun vennek üzere Roma'dan donuyor derken, yanlarına, tabiî silâh alm. banca Nıno Locca'vı da oldünnüs hem Prensesi, hem Nino Lueco' muş. Demek ki Prenses, bu bakım mı^lar. Brovnig tabanca villâda ka yu öldurup ve tabancanm kabza dan da âşıkımn bir dalavere çevır mış, Prensesin Smith Wesso n ta tür 2 Tabanca uzerınde gorulen sında yalnız Prensesın parmak iz mekte olmasına ihtimal veremezdı. banca kullandığını hiç görüp goı Demek oluyor kı Nıno'yu, Ro mediklerim şoföre sordum. Böylı parmak ızlermm Prensesm par lerı varsa o zaman, bundan çıkamaklarıma ait olduğu gorülmuştür. nlacak mantıki hüküm şu olabilir. ma'dan dönüşünde Prensesin ölbir silâhın mevcudiyetinden bı haberi yok. Bu, varhgm Hattâ bunlar gayet belirli şekilde Dilber Ilona, bılmmiyen bır sebep I durmuş olması faraziyesi kabule le dan kimsenin haberi olmıyaı goruluyor. Prenses tabaneayı sağ le evvelâ aşıkını öldünmuş, sonra şayan deığldır. ehyle kullanmıştır. Silâhı başka da, bu hareketinin verdiği yeisle, Komiserle hâkim, bır muddet, böyle bir silâhın ortaya çık hıçbır el tutmamıştır Çünkü kab kendi beynine bir kurşun sıkmış şaşkm şaşkın babştılar. Bonellı ması size garip gelmiyor mu azı ne kadar sakinse, Palladio o ka zim? Memurlanmzdan birini vıl 'ada başka hıçbir parmak izi yok tır laya gönderdim. Öteki silâhı ara tur Bu mutalâa mantıklı görülü dar telâşlı idi. Kollarını havaya yıp bulmasını söyledim. Şimdi mı Hakımle komıser, raporlan ma yor, ama raporlar ilmî bakımdan kaldırdı, inler gibi bir aesle: sarın ustüne bırakmışlardı Hâ hakikate tıpa tıp uygun kabul e öyleyse Nino'yu seytanlar öl sele burada. Prenses, öteden ber yanında bulunan bir silâhı ne içir kim • dılse bile. manen ve histen yana dürdü, dedi. kullanmamıs da âşıkını öldürmel Azizım Palladio dedi Bu mu aklın kabul edebileceğı şeyler de Düşünelim, »zizim Palladio.. için başka bir silâh tedarik etmii ammayı çozebılecek mıj ız baka gıl. Ayaklanmız yerden kesilmesın. • lım. ama bu raporlardan bir netii Azızim, ben de size bunu »6y ÎHm bize, âşıkını iki metre mesa olsun? ce çıkarmağa çahşalım. Raporlar, lemek ıstıyordum. Şahitlerin ifa feden oldürmek için, tabaneayı] Arkası var V 80N MACERA