Katalog

DTTRT Cü u 26 Mayıs 19«2 um.rnmrmi.nmt ııııııııııııııııııııııu Yokluk içinde varlıklı tstanbal'dan bir skuyucumuz ya birçok okullarını görmek, kultürel Eiyor : kalkınmamızı gerçekleştirecek olan Çektiğımiz acıların, mılletçe gerı bu ışık yuvalarının çalışmalanm kalışımızdan ileri geldiğini, kurtu ıncelemek fırsatını buldum. Övülluşumuzun, iktisatça kalkmmamız ! rneğe zaten ihtıyaçları olmıyan zen kadar kultürel kalkmmamıza bağlı gın Bursa'mn llennos ılkokulunolduğunu, bunun da, topyekun eği dan. varlıklı Bahkesirin, eşi İstantim dâvasını bir an once çbzmemız bulda bıle bulunmıyan örnek Atale ılgıli bulunduğuna artık bilme turk ilkokulundan soz bı!e etmıj yenimız kalmamıstır sanırım. Buna yeceğırn. B<nı şaşırtan bunlar derağmen, bu konuda hâlâ, uereden ğıl, Ar.adolunun koşe bucağında, işe başlamak lâzım geldığinde te sessız, sadasız çalışan, yokluk ıçmreddut edenler varsa, onlara, Ana de ınanılmıvacak kadar buyuk badoluyu şöyle bir dola^malarını tav şarılar sağlayan beş bin nufuslu siye edeceğıra. Bayram tatılincen Acıpayam'm Curnhuriyet ilkokulu faydalanarak Efes, Bergama, Pa gıbı, Kızıihısar bucağının Şair Eşmukkale gibi eski uygarlık mer ref ilkokulu gıbı okullar oldu. Sikezlerini görmek istedim. Bır oku nemadan, tıyatrodan. kıtaptan, bir lun tertiplediği turıstik geziye ka kelime ile butun mederu ıhtıyaçlar tılarak bu yerleri dolaştım. Bu gezi dan yoksun, bayram günlerını bile sırasmda Anadolunun, irili ufaklı okullarda geçıren buralardaki oğ retınenlerin bu feragatli ve başarılı çahşmalarını gordukten sonra, devlet babanın bunları nasıl olup B U L M A C A da hâlâ ıhmal ettiğine. ir.tıbak ve kadro kanunlarının nasıl olup da 1 2 3 4 5 6 7 89 hâlâ çıkmadığma bir türlü aklım ermedi. VARO(QLU Atomun bir marifeti daha Alman kimyagerleri. atom enerjisi sayesinde, yiyecekleri muhafaza için yepyeni bir usul bulmuşlar. Ne dondurarak, ne de herhangi bir ambalai kullanarak. Yeni usulde, yıyecek maddelen ebediyen bozulmadan muhafaza edıliyor. Atomun bir marifeti daha Müziksever çiçek Karaya vvuran füze Bir Başbakan Alkol ölçüsü Kanser mikrobu te ve uçuş sırasmda herhangi bır tehlike arzederlerse, yine tele usulü ile birdenbire denize daldınlmaktadırlar. Geçen haita ıçinde boyle bir fuze yolunu şaşırdı ve korkunç bır ıslık sesi çıkararak Toulon civarında bır plâja düştü. Bır buçuk metre uzunluğunda, saatte sekız yuz kilometre suratle uçan bu füze, uçurulduktan sonra, birdenbire. butun kontrol tertibatıyle ilgıslnı keserek basını alıp aklının estiğı istıkamete gıttı. nenerede olduğu anlaşılmaz oldu. Her zamanki gibi. açık denıze doğru yol alacak şekılde uçurulduğu halde. bir muddet gittikten sonra sahile doğru yoneldiği anlaşıldı. Anlaşıldı ama, dediğimiz gibi. karaya vurduktan sonra. f?.rkını verırım diye duşünerek birincı mevkide seyahat etT.ıs. Faka1 gıdeceyı yere ka V J, Sultanahmet camiinin etrafı turistik bir hale getirilemez mi?. tstanbul'dan Avdın BeztilKi yaııyor : Okuîum olan Yuksek Ticarete gıdip gelirken her zaman rastladığım Kanser mikrobu çirkın manzaralar beni çok uzmektedır. Sultanahmet, Istanbula geProfesor Ludvvık Gross ismıSOLDAN SAĞA: len her yabancının uğrayıp tarihi lı bır Amenkalı bılgın. geçen1 «Vartdatı fazla» mAnanna İki eserlerimızi hayran hayran seyMüziksever çiçek lerde Pasteur Enstıtjsunde ketlnne. 2 «Dıı%ar ılaıu yapıştınuı» rettiği bir yerdır. Buradaki manza On senedenberı bu füze tecHavay botanıstleri, gunde meslektaşlarına hıtaben bır karşıUğı ıkl kelira*. 3 Ceh*nnemln ra şdyledir : Parkm kenarmda bır rubelerı yapüdığı ha'.de, bır 25 dakıka lceman dınietileıı bır konuşma yaptı, losemı ve ur korkunç gardiyanları fçoğul). • yığın boyacı, onun karşısında bır tek defa bile boyle bir hâciise mımozamn daha çabuk ge)i;tı«Kalburdan geçlrır» mânasına blr kahve ve önünde nargıle içıp tesarastırmaları. Bu araştırmalar k.'vdedümedığını söylıyen ılğını, yuzde otuz beş nıspetınde fül, hesap ve bütçe lşlerlylc ılglü 5 I netıce'iinde. urların ve lo«emıgılıler, şimdı bu hatânın neBlr yabancı parası. gökteki ay (pfkl [ bih çekerek vakit geçıren bir işfazla dıken verdığıni, ve mulerin vırusten ılerı geldığını nında. bütün kontrollerden uzaK den ilert geldi®ını araştırmakterim). 8 Y»yU fırtatılan »Uâhı | zıkten mahrum aynı cins bitbu âhm, inkâr kabul etraez la me^guüer Ö»e yandan, kakullanarak. 7 İnsirüann en hassas ' siz alayı vardır. Bu kahverin yakılerden daha uzun dallar kobır şekılde ispat ediyor. tell. 8 Herhangi bir şeyln nlhayet ' bir lokanta, yıne aynı tarıhi bınazanın vuku bulduğu plâja yayuverdığıni iddıa edıyoılar. noktası, «icarla tutl» mânasma blr lara bitışık bır ev. bir de berber kın yerdeki bır otel sahibı, emir. 9 Avuç tçıni lncellverek mâ ı dükkânı. Bu saydığımız yerler, hep durmadan damağmı bastırn» çıkaran (bir çeşlt falcı). ' Sultanahrnet camiımn tarihi yapıla makla meşgul. Verılmiş sadaYTKARID^N AŞAĞITA: | nna yerleşmiştir. Acaba bu bmalar kamız varmış dıyor. ya denız 1 cEllnl yanaisna koyarak bir |yerine tunstlerin favdalanacaffı temevsimı. onunla beraber tuAlkol ölçüsü çeşit şarkıyı bangır bangır bağıra, sisler kurulamaz rti!''. Meseîâ : Urızm mevsimı de başlamış o!rak söyle!» Icarşüığı mUrekkep blr ı cuz ve temız bır turistık lokanta, 0 = Avu=tralyanm Vıctorıa şehri saydı, bu Fransız bahriyesinm cmlr. 2 Bir çeşlt. kabadayılık. blr tnristin oturacağı Şark ştıli bir kah zabıtası. son zamanlarda, otogönderdigi tepeden inme felâharfln okunuşu. 3 Politlka ve flk | mobil kullananların içkılı orlyat bakımmdan serbest düşünür [ ve, bir enformasyon yürıik. ketın sebep olacağı ölçüîüz duramda (Avrupa memleketlerinde lun olnıaciıklarını muayene katliâmın hesabını kim vereb« adla parrller kuruhadur). 4 Par ıçin, Amerıkan icadı portatif Mektuplaruuz cektı' jnakia gösierme veya Ozerine rauaybır âlet kullanmağa baslamışyen blr şeldl koytoa i?l, blr çe&lt hay çokuzun tır. Bir Başbakan Konferans sonunda, âlıme, v»nın yansı. 5 Pasteur Enstitusunun guıcu^ Dıres»i>on başında bulunan Çevrillncc blr ye Istanbuldan Fahrettin Kıhç, Mımozanın en fazla hoşlanEskı Fransız Başbıkanı M.kımseden şuphe ettı mıvdı, pomadalyasını verdıler. Doktor mif clur. doktor. Karstan Coşkun Şahin; Polatlıdığı muzık, çiğan muziğı, chel Debre'nın ne bıçım adam 6 Gramerde dan Veli Gung<~>r; Samsun Terlıs. hemen yanına yaklaMyor, Gross'un dayandığı esas şu : Brahms'm Macar danfları ve blr bahls, ter«l olduğunu anlatan bır mısal aletı uzatıvor: «Şunun içıne • Ku^larda gorulen butun kanStrauss'un valsleri imış. me'den M. Doğan adlı okurla «bulmaya çabaISU3ll!d 3CT gosterıyorlar: ufler mı<;in!z> dıyor. Aletin ser tumorlerınin sebebı bır T\viçt'e gelınce. bu yeni halar> mâm'ma rımızın mektuptarı çok uzun oliçınde bır kuçuk hazne, haznevırüstür. Farelerde ve sıçanDt.h'.c henui Devlvt Şüra^ı va. mımozayı 'olduruyormuş. bir fîlldir. 7 duğundan yayımlanmalarına ımnın ıçinde de bir asit var. E larda bütun kanserler, yıne uyesi ıken bır gün tıkhm tıkHıraulık suretly kân görülememiştir. Mektupları ğer otjmobilcının ıçinde de alKaraya viiran füze hm dolu bir trene bınmiş. Pavırüs eseıidır. Açık konuşale aşıramamak. nın yayımlanmaîarını istiyej okur kol varsa, bu alkol o asitle ris cıvarında bir kasabaya gılım, ınsana gelınce, tabıat bu Fransız bahrıyesı, teîe usuDunkO bnlmaeanm 8 cıDilzınedrn larımızın, şikâyetlerini 15 20 sakarısıiıca, bızım tâbırle, şisedecek. Biletı ikincı mevki. AU5ulünü değıştırmıştır de, hallpdllmlt fekll iki ek£lk ince de tır içme ?ığdırmalannı ve okunak lu ile ıdare edıien paraşütlü nın ıçinde durduğu gibi durma kalabalık yjzunden ücıncılikll kalbtır» mânasına Ikl kellme, lı yazı ile yazmalarmı, adreslerıinsandaki kanserin sebeplenfuzeler uçuruyor. Bunlarm umuyor hafıf bır elektrik cerenota. 9 Yek (eski terlm), lnsan ve de oturacak yer bulamayınca. nı başka mı yaratmıstır?. çuşları radarla takip edılmekhavvanlann btrlikte kaldıUan ml ni ve adlarını yazmayı unutmamalannı onemle rica ederiz. •aflrhane. rîtlIIIMIIIIIIIIIIIIffllllltllliailllitllfllllllllIlllfllllllllllllllliillllflllllfIHII lllllKIIIIMIIlllllllIIIIMIIIIIIIIIlllfllllllIIIIIIIIIIIIIIIIIIfllllllllUIItllllllllllllIiT Edilıyor ama, bu usulün bır mahzuru varmış. Et mavi bır renk alıyor, bahk yeşil oluyur, sebzeler de morarıyor. Yiyecek maddelerinin bu acayıp renklerine alışılır mı? Biraz güç alışılır herhalde ama alışılır, dıyorlar. Nimet külfet mukabilidır, derler. Haydı külfete katlanılsın, bu mide bulandıncı renklere ahşılmağa uğraşılsın ama, hangı nimet mukabılinde? Ebediyen muhafaza edilmi?, üstelik de rengı atmış şeyler yemenin nimet demleeek neresı var* Su atom da bazan, lâf aramızda hayh atmasyon işlere burnunu sokuyor yanı' dar bir tek kontrol memuru gelıp bıletmı scrmamış. tabıi fark da ıstıyen olmamış. Debre. trenden ınınce dosdoğdoğru gar şeiının yanına gıtmiş, hâdiseyı anlatmış «bılet farkını sıze vereyıra» demiş. Araan bayım. demış gar sefı, benim şimdı yapacak başka ışlenm var. ikinci mevki biletıyle birincıde seyahat etmişsinız, olur ya, canınız sağ olsun. Güle gule gıdın. Debre Parise dönunce. Demır Yollar Umum Müdürune bır mektup yazmış. bu sefer de meşp'ıeyi ona anlatmış. Umum Mudür, mektuba gayet nazü bır cevap vermiş, o da gar şefı gibi. mevki farkı almağa lüzum olmadıaını anlatmış. Arr.a Debre bu. Nuh demış peygamber dememış, ılle de sırr.endıfer ıdaresıne borcunu odeyecek. Duşunup tasınmıs, kolayını bulmu». Aynı ıstasyona kadar bır tren seyahatı daha yaprnif, ama bir kere ağzı yandı ya, bu defa birınci mevki bilet almıs ve. îkınci mevki ile gitnvs!. yanı yapıyor, bir ibre hareketc geçiyor. Bu ibre yalnız alkol var mı, yok muyu değil, alkolun mıktarını da gösterıyor. Yuzde şu kadar alkol tehlike işaretı, yüzde bu kadarı sadece nizama aykırılık. Bundan üç ay evvel Batı Al manyada da buna benzer bır âletin tecrübeleri yapılmıç, fakat gösterdiği rakarnların kanunî değeri hâlâ münakaşa edıliyor. Profesor \V. Beck, hayvanlar üzermde bır takım denemeler yapmış. Bir insanır. alkol almasına hacet kalmadan da kanında bir mıktar alkolün her zaman mevcut bulundugu neticesine varmış. Fazla kan kaybeden bir'insanın kanındaki alkolün nispetı çok fazla artarmış. Bunun aksine, kan verilen bir kimsenın kanında da, aîkol miktarı çoğalıyormus. Profesör Beck, Renk tercih işaretleri Yazan: Haluk Eratak Müdafaamn ellerindeki az çok yüksek kâğıtlan lüzumsuz yere işaret vermek için kuilanmaması prensibi benimsenince, aynı prensipi başka şckilde işaretler vermek için tatbik etmemeye sebep kalmaz. Hattâ ortağın çıktığı reu gi oynarnasına devam etmesı için, kanaatiraizee knsurlu olmasına rağmen, yüksek kâgıt ları oynuyanlar bile, aşağıda izah edeceğimiz renk tercih işaretlerlni kolayhkla kullanabilirler. Yerli yersiz kullanılmamaları şartiyle, müdafaa oyunlarında yapılmış olan en ileri hamleleıden biri muhak kak ki bu tercih işaretleridir. Eski şekılde, ortağınmn veya deklaraııın oynamakta olduğu bır renkten elinizde kal maz ve başka bir renkten kâğıt vermeniz icap ederse, el tuttuju zaman ortagımzın çık masını ariu ettiginiz rengi an latmak için bu renkte yüksekçe bir kiğıt vermeniz icap ederdi. Bu oyun tarzı, rengi göstenr, (akat arada sırada bir leve kaybına sebep olurdu. Muhtelil oyuncular başka başka diyarlarda, aynı şeyi düşünmüş oldukları için, lııçilterede MacKenny, Amerikada Levinthal diye anılan bır usul, bn mahzuru gidermektedir. Oynanmagını istedığiniz renkten ileridc kıymetli olabilecek bir kâğıt kaçmaktansa. oj ııaıımasını l*.iç istemediğinij bir renkten bır kâğıt kaçabilirsiniz. Bu suretle, oynanınakta olan renk ile kâğıdını kaçmış olduğunuz rengi ıgtemediğiniı raeydana çıkar. Kaç tığınız kâçıt çok alçaksa, geri\c kalan iki renkten alçak derecelısini, çok yüksek ıse, yüksek derecelisinı istedifiııiz bö;. lecc ortaya çıkar. Bu sek lin aiğer bir faydası da, işareti \crmek için seçilebilecek iki renk bulunmasıdır. Haneisindfn zarar görmiyecefinizi tahmin ederseniı onu knllanabilirsniz. Oynaıımış bir el ile bu isarete misâl verelim: Pık.: 6 4 Kör: R 6 2 Ka.: R D 10 5 3 Tr.: A D 7 Pık: A 10 9 3 Pık: D V 5 Kor: 10 4 3 Kör: D V 8 7 5 Ka.: 9 4 Ka.: A 8 2 Tr.: 9 6 4 3 Tr.: 10 5 Pık: R 8 7 2 Kor: A 9 Ka.: V 7 6 Tr.: R V 8 2 Kuzey 1 Kaor ile başlamış. Po£u 1 Kor ile arava gırtnis, Güney 2 SA, Batı Pas, Knzey 3 SA üeklare etmişlrr ve artır ma üç Pasla kapanmıştı. Ratı tiçlii onörden alç3fı oUn Kör 3 ile başladı. Kuzeyden 2, Do^udan V ve Günevden As scldi. Kontratını yapmak irin Karolardan istifade etmek nıecburiyetinde olan Güne\ Karo oynamaya basladı. Dofu. ortaitının kabilse bir işaret verebilmesi için, ilk iki Karo lc\ esine As oynamadı ve üçüncii leveyi alırken Batı Tr. 9 kaçtı. Bu jiiksek kâfıt. Tretl istemedi|ini anlatıyordu. Aynı za mantfa Kör ile Pik arasında Pik oynanmasırM tertth ettiğini de göstermişti. Do|u Treflde leve alamıyacağına göre, Kürleri sağiasa bile, kontratı batıramazdı. Ortağının isaretine uyar3k Pik D ile devam etti. Günty rsngi bloke edebileceğı ümidi ile ilk leveye Pik 2, Batı, alçak kâğıtla çagırmak usulünü kul landıfı için Pik 3 verdüer. Pik V ile devam edilince müdafaa daha üç leve alarab kontratı bir leve batırdı. Bu işaret yalnız elde mevcu da bulanmayan bir renge kâğıt kaçarken verilmez. Bazen ortağın çıktığı bir kâğıda aynı renkten verirken, bazen de bir renge çıkış yaparken de kullanılması kabildir. Bir müsabakada gelen aşagıdaki el bu işaretin bn yolda knllanılısını göstennektedir. Pik: D X Kör: 10 8 XXX Ka.: 9 X Tr.: D V XX Pik: V X Pik: AR9XXX Kör: R V9 XX Kör: A X Ka.: D X Ka.: V X Tr.: A 10 XX Tf.: R XX Pik: 10 XX Kör: D Ka: AR 10 XXXX Tr.: XX. İki taraf da ikinci manşta iken Dofu 1 Pik ile baslamıstı. Güneyin 2 Karosuna Batı 2 Kür ile mukabele etmis, Kuzey Pas çeçince, Doâu 3 Pikle kuvvetini belirtmişti. Güney 4 Ka roda israr etti ve Batı 4 Pi ke yükseldi. tki Pastan son ra, Batıdaki Pikleri, kanaati mizce haksız olarak üclü addeden Güney, 5 Karo ile barai j yaptı. Batı, çok az oyuncumuzun me\cudivetinden haberdar olduğu bir usul kullaıu rak, Pas çeçti. Bu suretle. 5 Pike vükselmek veya Kontre etmek vazifesini DoğTiya .ut lıi\ı,rdu. Dogn da, üç leve ka» bettirebilirse alacağı 800 snvı nın 5 Pikle yazacagı S50 sa\ ı dan yüksek oldujtunu b"sap lıyarâk Kontnı tercih etti. Batı Pik V ile açtı ve Pı > l' iizerine R oynayarak Doüıı ilk leveyi kazandı. Her ne lca cUt Piklerin ortağında W= ( a olması ihtimali mevcutsa £». yoksu Batı 2 Karoya derhal Pik ile mukabele edeoilirdi Kfcr As çeterek durumu ar.'v tırmayı tercih etti. Giinevden D ve Batıdan V gelince, »an nın Körleri istemediği, 'akit. kozlar ile Körler haricinde Ka lan iki renkten yükseçinin r» nanmasını talep ettiği an'a şıldı. Pık As ile üçüncü le»ı ahndıktan sonra, Güneyin h'. sekilde yükselmesi için «lin de Tr. As bulunması ihtima lini göz önünde tutan Do^u Piki kestiji laman Trefl çıkıl mamasını temin kastı ile, | Pik 9 oynadı. Mevcut eu >ük sek Piki oynaması, orta|ınd»n, koz ve Pikler hâriç, diğer iki renkten yükseğ^ni talep ediyordu. Batı Karo D ile kesti ve Kör R oynadı. Güney daha iki Trefl levesi viererek dört leve battı, yâni UM sayı ceıa ödedi. Trefl As Güneyde olsay dı, bu oyun tarzı üç levelik bir kayıp, yâni 80» sayı ceza ile netieelenmiş olurdu ki. 650 sayıhk manştan iyi idi. Bu işaretleri yerinde kul lan mak lânmdır. Bise faidesi, süpheli yerlerde kullanıldıkla rı »arnan deklarana verdikleri biljri ekseriya oyun tarıını defiştirerek daha az kaybetmesı ve hattâ kontratını yapması ile neticelenebüir. Hele bu işa reti her oynanan kâğıtU ara mak doğru bir hareket olmaz. Oynanan kâğıttan evvel, bu kâğıdın oynanmasında ber hangi bir maksat bulunup bulun&mıyaca|ını da düsünmek lâzımdır. Adli Tıp servislerini uyarmış, bır yandan da bu garibenın sırrını çozmeğe uğraşıycr. BAY OSCAR: 1STANBUL 7.27 Açılış ve program 7.30 Melodiden melodıye. 8.00 Haberler ve hava dıırumu. 8.15 Oyun havaları 8 30 Sabah konserı. 9.00 Kapanış. 11.57 Açılıs ve program 12.00 Sarkılar. 12.30 Karışık şarkılar ve sevilen melodıler. 12.50 Arjantın melodileri. 13.00 Saz eserlerı. 13.15 Haberler ve hava durumu. 13.30 Hafıf müzik. 13 40 Şarkılar. 14.00 Populer eserler. 14.40 Turkuler. 15 00 Gençier içın 15.25 Kayıp mektupları. 15.30 Beraber şarkılar. 15.50 Mantovanı orkeftrası. 16.00 Saz sanati. 16.30 Şarkılar ve saz eserlen. 17.00 Dans muziğı. 17.15 Bir varmış bir yokmus. 17.30 Yurdun sesi korosu. 17.50 Plâklar arasında 18.05 Hafif muzık. 18.15 Radyo karma faslı 18.45 Haberler ve hava durumu. 19 00 Reklâmlar geçidi. 19.40 Şarkılar. 20.00 Mancıni Orkestrası. 20.15 Olaylar ve yankıları 20.30 H e r zaman sevilen plâklar. 20.45 Konuşma. 21.00 Ş a r kılar. 21.20 Cumartesi gecesi için müzik. 22.00 Reklâmlar geçidi 22.30 Neveser Kokteş'ten şarkılar. 22.45 Hafif melodiler. 23.00 Haberler. 23.15 Tatil geeesi. 23.40 Lâtin Amerıka ritmı. 23.55 Program. 24.00 Kapanış. 23.30 Caz muzıgi. 24.00 Pazar'ın programları ve «lyı Geceler» ANKARA PKOF NÎMBÜS'ÜB MACERALARJ JANEIN KİZI 159 6.57 Açılıs ve gur.un programları. 7.00 Guna>dın. 7.20 Dinç olahm, dınç kalalım. 7 30 Haberler ve hava durumu. 7 45 Bu ^abahın sarkılan. 8.C0 Bugun ve yarın. 8.15 Çeşitli hafif melodiler. 8.45 Kemal Öncan'dan sarkılar. 9.00 Saz eserlen. 9.15 Sabah müziği. 9.45 Turkuler. 10.00 kapanış 11.57 Aoıhş ve programlar 12.00 Hafıf yemek muziğı. 12.25 Küçük ılânlar. 12 30 Nevzat Güyer'den şarkılar. 13.00 Haberler ve hava durumu. 13.15 Bır plâk albümün den seçraeier 13.30 Radyo Kadınlar topluluğu. 14.00 Kayıp ara nıjor. 14.15 Reklâm programları 14.45 Bağlama takırmndan oyun havalan. 15.00 Cumhurbaşkanhğı Armonı Mızıkası. 15.30 Dundar Blakan"dan şarkılar. 16.00 Neşelı Melodiler. 16 15 Kemal Karasuleymanoğlu'dan turkuler. 16.30 Gençlik diyor ki... 16.45 Ankara Radyosunun öŞrencı orkestrası. 17.00 Çocuk saati. 18.00 Spor sayfası. 18.10 Küçuk ılânlar. 18.15 Reklâm programları. 19.00 Haberler ve hava durumu. 19.15 Ya şadığımız eünler. 19.30 Mustafa Sağyaşar'dan şarkılar. 19.55 Küçuk dinleyıcilere masal. 20.00 Or han Sezener Orkestrası. 20.15 OİSTANBVL İ L R A D Î O S U 17.58 «lyi Akşamlar» ve prog laylar ve yankıları. 20.25 Küçük ilânlar. 20 30 Cevdet Bolvadınramlar. 18.00 Sevilen melodiler. den şarkılar. 21.00 Onbeş günde 18.45 Operetlerden seçmeler 19.15 bir onbeş dakika. 21.15 OrkestraRadyo ile Fransızca 19.30 Yemek lar geçidi. 22.00 Saz eserleri. müziği. 20.00 Cugat Orkestrası. 22.15 Hafta sonunda dans. 22.45 20.15 P l â k l a r arasında. 20.45 Çi Haberler. 23.00 Sizinle yarım sagan melodileri. 21.00 Ünlü beste at. 23.30 Dans ve caz müziği. ciler. 21.30 Al Goodman v e Per 24.00 Pazarın programları ve iyi cy Faith O r k e s t r a l a n . 22.00 Meş geceler. hurlar geçidi. 22.43 Dans müziği. Bayındırlık Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğünden: 1 Tahmini bedeli 70.000.. geçici teminatı 4750. lira olan 2 adet derin kuyu su pompası alımı işi kapalı zarf usulü ile eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme ve ihale 9,'6'19S2 cvmıartesi günü saat 11 de Merkezde Malzeme Şubesi Müdürlüğünde yapılacaktır. 2 Şartnamesi ayni yerden bedelsiz temin edilir. Taliplorin usulüne göre hazırlıyacakları zarflarına diğer belgeler rneyanında Ticarst veya Sanayi Odası belgesini de koyma'sr: ve zarüaruıı ihale saatinden bir saat önce aynı yerdeki Komisyon Başkanlığına vermeleri, postadaki şecikmelerın kabul edilemiyeceği bildirüir(Basın 7668 A. 4535'fiSAI) • IIII II1IIIIIMCIII!11II JV54 Kesımlı Knman: 204 MıîL'üN KI Z Çizen: YVES SAYOL Çeviren Mazhar KUNî : Blanche geldiği zaman herkesi böyle bir arada görmekten dnydB|n hayreti gizlemedi. Söze Kjovenat başladı: «Blanche. Evlenmen bahis konnsu. Mösyö Parisel seni oğluna lstiyor.» Kızcafız sarardı. Rouvenat devam etti": Karar senindir yavrarn. Konuş.» Fakat kız: Istemiyorum... dedi. Ben evlenmek istemiyornm ki.: Bunlan söyliyerek Rouvenat'ya dofcnı koştu ve boynuna atıldı. Gozlerinde yaşlar vardı. Kâhya kıza sarılarak: «Mösyö Parisel, dedi, dunımu anladınız. Artık ısrara hacet kalmadı değjl mi?» Sonra kııı kapıya doğru götürerek: «Müsterih ol yavrum, dedi. Soracağımız bundan ibarettij Kulağına da sunları söyledi: Merak etme. Ben varımj» Ku gidince Kouvenat bu sefer Parisele döndü: «Ben de gidivorum \e sizi Mösyö Mellier ile yalnız bırakıyorum. Belkı görüsecek meseleleriniz vardır» dedi ve çıktı Parisel hiddetinden boŞulacak sribi ıdi. Açıkça istiskal edilmişti. Ne diye Kouvenat kızı evlendirmek istemiyordu? Bu isde bir kurt yeniji vardı ama bu kadarla kalmıva caktı. Bunu Rouvenaf>a pahalna mal edecekti. Arkası var «Memnun oKtuğum tek taraf iji I riTMHURtYET'» Tefrikası: 110 i den gu^umseyerek, «Yılduımın | t ! şinde gıtmem lâzım dedığım »niü benim yapmağa mecbur olmayışım i I nı hatırlıyor musunuz 0 Siz. 1 udı. Yapatnazdım! O uyurken serin ' nun sahte bır yıldız olabıiececnıi kanhlıkla gidip vuramazdım onu! . söylemıştinız Ben de onun çck kj Anlıyorsunuz ya, onu affetmiş de' ; tu bır yıldız oldvığuru kay.p gıt ğildim, yuz yüze bulunduğumuz tiğıni söylemıştim» deciı bir anda vurabilirdim zanr.ediyorum. ama öbür şekilde değil... , Poirot, Jacquehne'ın kahkth^sı «Her şeyi dikkatle plânladık.' hâlâ kulaklarmda çınlıyarak cuBuna rağmen Simon kalkıp duvaÇevtıenler: Mete t r g m Cianı lener verteye çıktı ra kanla koca bir J harfi yazdı, Shellal'a şafak vaktı. erkerden Jacqueline başını salladı. hiç yapılmaması gereken melodra le emniyette idik. Bulup buluştugeîdiler. rvajalar nehrın kenanna rabıldığimız butun parayı kıza gö «Evet, böylesi onun içır. daha doğru keskın bır şekılde ın;;.ordu raatik. saçma bir iş. Tam onun düşünebıleceği cinsten bir işti bu! A türdum. Karşısmda ezilip büzülür iyi olurdu.» Poııot mırıldandı: «Xe vahşı gibi yaptım, sonra parayı sayar1 «Ben boyle düşünüyordum.» ma yine de işe yaradı, pekâlâ.» ken, yaptım o işi! Çok kolay ol Jacqueline onun yuzündekı cidaı nıanzara » Poirot başıyla tasdik etti. Race yanında duru;,ordu »Eh,» «Evet. O gece Louise Bourgef du. Bu işin bu kadar müthiş, müt yete baktı. hiş son derece korkunç olan ta Hafif bir sesle, «Benim için bu [ dedi, «ışimızi bıtırdık. Kara\a once nın uyuyamamış olması sizin ka rafı da bu... însana dehşet verekadar uzülmeyinlz, Mösyö Poirot.» j Richettı'nin çıkarılması ıçirı tenıbahatiniz değ.: • Peki sonra, Mat cek kadar kolay... • dedi. «Nihayet, benim bütün ha bat aldtrdım. Onu ele geçırdıgimazel?» «Ama yine de emniyette değil yatım zaten güçlükler içerisinde mize çok raernnunum. Tutulması Kız dimdik Poirot'nun gdzleri dik. Mrs. Otterboume beni gör geçmiştir, biliyorsunuz. Eğe!r ba çok güç bir herifti, emın ol Pek nin içine bakıyordu. müştü. Sizi ve Albay Race'i araya şarsaydık, her halde çok, pek çok çok defa elimizin altından sıyrılıp «Evet.> dedi. «cok muthiş. değil rak. güverteden doğru, muzaffer mesut olup. heı şeyden kâm al kaçmasm! bılmiştir.» mı? Adeta bu ısı benim benim yap bır eda ile geliyordu. Uzun boylu maya bakacak ve belki de hiç piş Devam ettı: «Doyle içın DIT sedve tığıma ınanamıyorum ! Şimdi anlı düşunmeğe vaktim yoktu. Yıldıbulmamız lâzım. Na^ıl da henıon < yorum. sizin. «kalbinde kötüluğe rım gibi hareket ettım. Çok he manlık duymayacaktım. Böyle pes ediverdi, hayret edılecek v<?>» ! her neyse, her şeyin bir sonu varyer verme.» demekle ne kasdettığı yecan verici olmuştu bu iş. Bu de«Pek o kadar hayret edılerek bir nızı .. Bu ışın nasıl olduğunu iyi fa bır ölum kalım meselesi oldu j dır.» sey değil,» dedi. •Böyle çocuk tıpli ce biliyorsunuz siz. Louise. Sımo ğunu biliyordum ijin. Bu da daha | Sonra ilâve etti: «Her halde, ka caniler ekseriya son dercc; kıbırli na bıldığini belli etmişti. Bırhkte kolaylaştırdı. . dın kamarot, kitaplardaki gibi olurlar. Kendine olan guvcr.lfnm vaimz kalır kalrr.az, Simon bana ben de kendimi asmayayım veya bir defa kırdın mı. bittiler demckTekrar sustu.. )lanl.>rı anlattı. Ne yapmam ge«Daha sonra kamarama gelişinızı mucizevi bir asid prusik kapsülü tır! Bır çocuk gıbı mânen 'ir'ça rektigını söyledi. En ufak bir deh hatırlıyor musunuz? Neden geldı yutmayayım diye bekliyor. Kork parça olurlar.» ~etı» kapılmariım O derece korku finizi iyice bilmedlginizi soylemış manıza lüzum yok' Böyle bir şey Race, «Asılmayı hak ettı.» cedi. vorrium kı. knrkudan ölüyordum tıniz. Muthıs uzulmus korkmus yapmam. Simon'un yanında dur«Serin kanlı bır cani. Ben kı? ıçin âde'.a İ»te (inajet ınsana böyle tum. Simon olecek zannetmıştım.» mam ona güç vefrir.» üzülüyorum, ama yapılabılecek bır tesir ediyor Sımonla ikimiz şu • Ben de • öyle umuyordum,» dePoirot kalktı. Jacqueline de o şey yok.» sefıi Franbiz kızı harıç tamamı> di Poırot. nunla beraber kalktı. Sonra bir(Arkası var) NiL CiKAYETi AGATHA CH&İStl€