Katalog

•ÖRr lllllllllllllllllllllllllllllllllll 1962 Âksak Ermenek'ten Mehmet Pekçetin T«z: Harcirah Kanununun 3 üncü mad desinin (d) fıkrası, aile <"fradından kimlere hascirah verüeceğıni •öy!e tarif etmektedir. Mcrr.ur ve hİ2metlinin, harcirah verilmesi gerektiren hâdıse sırasmda, evlilik bağı Ue bağlı olduğu eşı ile ysirdım etmemesi halınde zarurete düşecek olan usul ve furuu ve erkek ve kız kardeşlerı. Bu du'ruma göre, Medenî Kanun gereğince •vlât edıniıen evlâtlıkiar bu tariftn dışmda bırakılmışlaırdır. Öte yandan, emeklilik haklunda, çocuk zammında. gelir vergisince, •n az geçım ındinminde bu çocuklar aile efradı içine girmektedir kanun ler. Birbltiyle çeliaen bu durumun, bütün resml islemlere şamil olmak üzere düzeltilmesint rica ederim. CKVABIMIZ: Yanılmıyorsak, Medeni Kanun gereğince evlât edinilmiş oianlar, miı*as hakkına sahip bulunmaktadırlar, Harcirah Kanununda, aile efradı ds^ında bırakılmalan gerçekten de çok garıptir. | Tabiatin nimetlerini i = nasıl tepiyoruz? ! Z 1 î E î Z ; : ; E E E : E 2 : : ; : ! • ! : • : : • : • ; : : ! î « r i aehenoem ol.uu, Ikia • ei Dünya Sava»ını knndaklı • yan ve kendi oezasını, kendi ) eliyle veren Nazi şeflerinden : Goebels, blr vakitler bizim • için kötü cibilliyetini göste | rir küıtahça bir lâf etmişti: : «Yan medenî bir millet yet • miş türlü meyva viyor!» di • Ayakkabı secerken dihhatti olunuz. Daha öııceleri de, o zaman : da çok şükür biz, y a n me • deni millet değildlk ama, : Radyomuza yeni spiker gerçekten yetmiş türlü «Cen : net yemişi» sayılacak nefiı ; alınırken ve Iezzetli meyvalar yetişti • îstanbuldan Mürsel Güngör yariyor, ve »onsuz bir iştiha ile : zıyor: disleyip raideye göçürüyor ; Bugünlerde radyolarımıza alınaduk. t st kabuğu zar gibi, E rengi, t>evgili yanağını andı Z cak yeni »pikerlerin imtihanı yaran, eksiıi tatlısı kıvamında, E pıldı. Spikerlerde ne gibi vasıflar iğne ile dokunsanız suyu fıs ; arandığını, bunların hangi konukıracak şeftaliler, dıs kısmı ; lardan imtihan edildiğini bilmiyoB U L MA CA Havvayı, Cennetten kovdu ; rum. Bildiğim bir sey varsa, geraoak derecede cazip, içi da ; rek spikerlerimizin, gerek radyomağa ve dimaga sarhoşluk I larımızda sarkı okuyanlardan çoverecek taımda Amasya r ğunun Türkçe bilmedigidir. Buna Nigde elmaları.. ZUmrüdü = misal mi ıstersiniz? Içte, radyolakıakandıracak kadar yeşil, : zımızda (ikramiye) yoktur, (ıkrapırıl pırıl bir cara parçasını = miye) vardır. (tkametgâh) yoktur aratmıyacak şeffafhkta, a* : (igâhmetgâh) vardır Rumca (pite) sa atıldığı zaman, hemen çat = kelimesinden bozma (pide) yoktur lıyan, fakat aynı lamanda E (piiide) vardır. (ıkbal) yoktur. kütür kütür Çavus üzümleri.. (ikbal) vardır, (terakkı) yoktur, ilâh.... = (terakki) vardır, (vilâyet erkftm) Hani nerede onlar.. Ne ol E yoktur (vilâyet erkanı) vardır. dular? Şeftalller, mânasız bir E Hul&ıa, Türkçe yoktur. Ne idüğü : aeı an yuvarlağı, çlmalar ha = bellrıiz blr dll vardır. îste radyo tır hatır küçük blr kttsbe.. = ıplkerlerinden aradıgımız birlcik portakallar, ya donup knrn E: şey, dogru dürüst blr Türkçedir : mus, yahat küçük bir kuyu E: »OLDAN «AÖA: suyu ko1 Azncrlkalı »on feza yolcuau Azınhk okulları ve i calak. hazinesi. Limonlar her E l latmıvalım. Ya, E üünyanın etraiında bu kad»r mudtasarruf bonoları i her birinin içimi cana can E det sürealnce üç defa rtöndü (ikl katan o «memba >,ula = keMme). 2 Şöhret k?zanan (îkl latanbul'dan bir Bğretnten T»ı. | rı». Taşdelen, Karakulak, S I telime), bir çeşit Hlnt hükUmdanAzınhk olrullanndan birinde 6ğ : Çırçır, Kanlıca, falân fi = mn yann. 3 Rütubet kaparak (ild fcellmel. 4 Mevnimlerden biri, retmenim. Her ay maaşlarımızdan ; lân.. Şueuiarda elde edll = fc«r hangi blr hareketl lcrs. 5 U tasarruf bono.u parası kesildigi • mesi ve nakli kolay, üçüncü E mın ve parlak dlller »eklinde bellrtl halde blzlere aylardanberidir. ta • derecede sulardan baskası E E l*r cıkannadan yanan «teçe böyle •arruf bonoıu verilmemektedir. '• bulnnmuyor.. «Hey Tannm.. = «tcnllir. « Iç üzüntüsü. kuvvetli Reaml okullardaki arkadaslanmız. : Amerikalılar, Pasifik kıyı •ajımin. 7 Başlıca ffıdamızın iptlmemurlar. : sında, Kaliforniyanın Point E: daJ rajiddeFİ, dünya yuvarlagımn iç devlet dairelerindeki l.ona mevkiinde deniz suyu E: tabakalarından biri. 8 «Küçük günü gününe tasarruf bonolannı ; beş dakikada en haflf =: fcısımlara aynlmasını aağlıyacak ha aldıkları halde bizlere verilme • nu reket yap!» mânasına bir emir. 9 meainin lebebini bir türlü anhya " içecek su hallne getiriyorlar. Hergeyi herkesten lyl blldigini iddia madık'. • Biz, tabiatin hediyesi olan E E •den kimse, bir millet. yemlşleriıı Sağlık Bankası j yornz, gürül cinslerini bozu = VUKARIDAN AŞACIYA: gürül akan kay E 1 Amerikalı havaoının dört uatkurulmıyacak mı? \ nakların mahsulünü halka n =• Mk »üre Içinde üç deia yaptıgı (iki ta*lin>e>. 2 Arkada bulunan blrBe.vi Ankara'dan Dr. Anm Cangoren : laştırmayı blr lahmet sayı = yortıı. REEL E ksldınp üerlye koyan (iki kelime) * Eski Mısır firavunlaıınaan biri. Yaz: Sağlık Bakanlıgının 7/3/l»58 ta•alnt Pierre kilinesinin yanındaki »•rayda cturanın yarısı. 4 Tcrri Tİh T » 17S layüı genelgetiyU ku KAYIP Ş*b»kemi kaybettinı. «»rağı kısım» mânasmadır. Orta çajT fulacağı bildırilen Sağhk Banka. I'ükUmsUıdUr. Oya Günizi •d barı eövalyelerln ldarl durumu sına ortak olmak üzere Etibankın Cumhuriyet 4186 5 CçüncU (er, Ankara şubesindeki 44127 sayılı ki teritn), tersi hesaba. 28/4/1958 tarihinde 125 liHint Avrupa ırkı Kartal Noterliğinde. 9.3.1960 mensubudur. 6 ra gönderdim. Sağlık Bankası butarih ve 1750 No. ile umumi t Vahde. ısrarla ra güne kadar kurulmadı. Paramızı vekil tâyin ettigim Çe"tin t hatsız etme. 7 gerl Istedik, vermediler. Ya banEven'ı yine aynı Noterliğin, t Muvafakat g.'is kanın kurulmasını, ya da paramı4.4.1962 tarih, 3551 No. lı ev * termek'r (çoğ^ıil. zın gerl verilmesini lstiyoruz. rakı ile aılettim. Keyflyet 1 t S Efkj Türk Şu veya bu sebeple adı geçen kabilelerinden hilân olunur. t banka kurulmıyabilir. Ya paranın DOaka rinin ferdi, bir »Mffin Kv*o i halledilKlf t«klf »ıfât takisv 9 ortaklata geri verilmesi, ya da Oewy»n kaltod olan. Afrtkadaki durumun açıklanmaıı gerekmez l»lâm drrieü»rtnd«rı Mri minT. Cumhuriyet 4185 Ayaklarınızm rahat edebilmeai için, viicut ağırlığının ayaklara krokide KÖrüldügü şekilde yayılması gerekmektedir Tek ayağınız rahat etsin diye yumusacık derili ayakkabılar seçiyorsunuı. Aya*ınıza nymasına dikkat edivorsunuz, övle pek yükseU nkçe de giymiyorsnnuz. Bütün bu itinalardan sonr a yi ne de rahat değilsiniı. Biraz vürüdünüz mü, bir yorgunluktur, bir rahatsızlıktır başlıyor. Neden? Bır noktayı unutmadığınızdan emın misiniz? Ayak taba. nınızın kemerini, yâni tabanınızın çukur yerini? Bunun çalresi yok değil, ayak kabı seyerten topukia burun arasındaki kemerin ayağınıza tıpatıp uymasma bakacaksınız. Seçtiğiniz ayakkabı ne büyük, ne küçük, tam size gö re olabilir, ama kemer yerirı .turmazsa faydası/. ökçenln durumu Bu bakımdan iyi sayılacak dyakkabının ökçesi yere dikey •jlmaz. Hafif içeriye doğru mer. ökçenin yete bastığı nok ta, topuğun ayakkabı içinde dayandığı nokta ile bir hizada olacaktır Çok önemlidir bu. çünkü vücudun ağırlığınıı, en iyi şekilde yayılması gere kir. Bir »rn«ğini g«li«i yadi aantlmaitt yüksak igindt ökçed» rücut ağırhgının *>. 33 ü tabana, Vı 67 ai iıe ayak parmakiarı İle ön kııma dayanmahdır. tfte, ayakkabı kemeri bıçlmli ve yerinde olmaı da ökçe tam yerini bulmazsa (ya çok önde, ya gok geride) ayafc kayar re yorulutr. Birinci durumda vücudun agırhğı ön« gider, bu yüzden parmaklarda naurlar olur. 1kinci durumda ağırlık topukta kahr ve onu yotar. Genel yorgnnluk Bu kadarla kalsa yine neyıe. üıtüne üstelik belkemiği de anormal çabalara zoTİanır ve arka kaslannın birçoğu, baeak kaslalrı vücudun dengesini lağ iamaya çabalarlar, bu da genel bir yorgunluk yaratır. Birkaç daklkacık içinde bir ayakkabının kemerinin heıaplı oyulup oyulmadığım, ayağı nıza göre yapılmış oldugunu fatk etmek güçtür tabiî, bundan emin olabilmek için bakınız ayakkabının naııl daneyeceksiniz; yere koyun onu, v ı dikkat ediniz taglamca duruyor mu, yoksa sallanır gibi mi oluyor. Sallanıyor gibi iae almaya yanaşmayınız. Sonra ayakkabıları giyiniz ve dimdik ayakta bir iki dakika durunuz, eğe* öy !e kımıldamadan dururken aya gınızın o •öyledijimiz yerinde hiç bir büzüşme filân gibi rahatsızlık olmuyorsa mesele vok. Satıcı sizi ho? göreeektir Bir şey daha var, azıcık yü ruyünüz, ayağınız belli belirsiz öne kayıyor, ya da arkaya yaslanıyorsa, adım attıkç a iki yanları esniyorsa taban kemeri bozuk, topuk yerinde değil demektir. Hiç bir vakit sağa sola birkaç adım yürümeden bir ayakkabı için karar vermeyiniz. Satıcı bu kadarını .s ter istemez hoş güfecektir ve siz sağlığınızı buna borçlusunuz. Besinler ve sağlıgımız Yazan: Dr. Salm Polat Bengiserp ı,,r »Trelkl (Zlyafetlerin »aglıgımııa etklleri) yanmııda bol Tt çeşitli yemeklerle, ikramda zorlamanın sağlıgımıı bakımından hofa gitmiyecek neticeler doğvrabtlecegtne dokunmuş, her şeyde oldugn gibi yemekte de ifrattan kaçınmayı ve itldali tevsiye etmiştim. Haklkaten midedeki bir hazımsıılık, safra kaaestndeki bir kramp, bağırsaklardakl bir gazden gelen işaret ve tenbih, evvelce nSrovejetatif diye tari fini yaptıgunız bir sinlr »istemlnin isbirligi ve reflekı yoliyle kalbi beıliyen, onu blr taç gibi laran koroner damarlarına aktanlarak orada blr büzülme dogurablllr. Herhan£i bir «ekilde kalb krizi geçlrrai« bir kimsenin ıonradan midesinde blr ülıer, fafra keıesinde bir iltlhap veya tag var mı? diye arastırmamız; lebebi bulmak İçin olduğu glbl, evvelee göğiis anjini geçirmiş bir kimsenin mideılndekl 01serinin veya safra keseılndeki ta;ı Ue bagırsafındakl gazının tıbbî ve cerrahî yoldan tedavi edilmesi İle bn dertten kurtulu;unun sebebl de bunun Içindedir. Bu muhakeme ve dflşfinflı tarzını~ beyin damarlanmız için de pekâlâ yürflterek lnme ile yemek arasında da blr münasebet kurabillrlz. Yemek yiyerek beslenmemiz. vücudumnzun en kflçflk canlı yarlıSı olan hüerenin besleınnesi. va$aması ve nihayet milyarlarca höcrelerin blr araya çelmesinden meydana gelrn bir yaratık olan inıanın canlı kalabilmesi lçindir. Canlı kalabilmek lçln be»lenmeve, beslenmek için de hayatın esası olan au ile ceSİtli besinlere ihtlyacımız vardır Vücudun • 70 80 1 fndnr, « hüerenin 5Udan başka protoinlere. karbonhldratlara, yaglara. madenî tuzlara ve vltaminlere de ihtiyacı vardır, Proteinlerle madenî tazlar ve su. hüerenin yapı maddeleridir. Hücre bunlarla gelisir, yıpranmalannı tamir eder Karbon hidratlarla yatlar. yanarak enerjimlzi gaglarlar. Mlneraller ile su ve vltamimler ise hilcrelerimlzin beslenme ahş verişinde kinıyasal Islemleri düzenlerler. tnsan yaşamak lçln bol değil, uygun ve yeter ölçöde besin almalıdır. Çeşitli demekle her venıekte protelnli, ıckerll, yaglı, mineralli, vitaminli grdalann ve snyun bulunmacı gerektigini kasdediyornm. Bnnlann yalnıi biri veya bir kaçı ile tek taraflı beclenmelerde karans hastalıkları dedigimi* bir takım beslenme bornklukları meydana çıkar. Meselâ protein karansı vereme istidat kazandırdıfı gibi... Uygun deyince de, bu çesitII gıdaların vücndumuzdaki hayatî dengeyi, gerekli enerji ve kaioriyi lâyıkiyle sajlama sı için muavyen nispetlerde a lınması gerektiğini belirtmek istiyorum. Normalde insanın 34 saatlik ihtiyacı olarak; meselâ, proteinlerden kilo başı na 1.1 gr., yağlardan 1.1 gr., hidrat dö karhonlardan ise ki Io haşına 4.5 ST. a ibtiyacımız vardır. Madenî tuzlara olan ihtiyacımız ise 24 saatte kilo başına 0,25 çr. kadardır. Çeşitli vitaminlere ihtiyacımız da belli ünitelerle tespit edllmiştlr KJer aldığımız besinlerdeki bu nispeti asınr ve teraziyl elden kaçırırsak bunlar arasındakl denşe boznlarak organtzma patalojik yollara sapar. çeşitli metabolfzma hastalıkları tebelleş olur. Yeter ölçüde besin alınmasına eelince, bunlarla da İnsanın çürılük kalori ihtlyacını saglayanından ekslk veya fazlasını almaması gerektifinl anlatmak istiyorom. Yetişkin insanın günlfik kalori ihtiyacı; kafuını veya vücudunu çalıştırmasına veya her ikisini birden çalıştırmajına söre 1500 3500 kalori arasıııda değişir. Yeter ölçüde kalori sağlıyacak beain alınmazsa veya alınışta olçü asırılırsa 0 zaman da insanın b&sına gelecek ya sıskalık ya da şişman lıktır. Bu ikisi de basa belâ. Bu bakımlardan insan yasamak için bol bol değil, çeşitli uygun ve yeter ölçüde gıda almalıdır dedim. Oburluğa kadar giden fazla boğazını severlik yani ifrat. saglık içln ne kadar zararlı ise tek taraflı besin ve yeteri kadar alamamak ta yani beslenmede tefrit de o 1 adar zararlıdır. ttidal herseyde iyidir diye bunun içln iöylemistim. tnsan dünyaya yalnız yemek için gelmez, varlığım idame edebilmek için yer. Aziı okuyucalantn. Sıfır, aıfır, aıfır, aıfır Sen de göniyonun ja baba, na aıkıa t*7 yu çaiıaaMk? AMASYA ŞEKER FABRİKASI A.Ş. den 1 Amasya ilinin Ferhat Arası mevkündeki fabrikamıaın kendi ruhcatuu haiz taşocaklarımızdan 12,500 ton kireçtaşı çıkarıhp, naklettirme i}irun 16/4/1962 pazartesi günü saat 15.00 d* kapalı rarf usulü ile ihaJesi fabrikamucia yapılacaktır. 2 Ocakların (abrikaya olan mesaiesi 34 kilometredir. S İ»in geçici teminat akçesi TL. 10.000, (Onbin toth), katt teminat akçasi TL. 20000, (Ylrmibin lira) dır. 4 Şartnameyi görmek ve daha fazla bilgi edınm«k Utiyenlerin fabrikamız Ticaret Servisine müracaatları. 5 Fabrikamız 2490 aayüı kanuna tâbi olmadığından ihaieyi yapıp yapmamakta veyahut işi dilediğine vermekte ierbesttir. AMASYA ŞEKER FABRİKASI A.Ş. (Basın 4729/4175) Buzdolabı imalâtçılarına THOMSON HOUSTON'nun, JANE'İN KİZI 118 GENERAL ELECTRIC patentiyle iraal ettiği yüksek randımanlı, 5 sene garantili komple ev soğutma ünitelen satışa arzedilmiştir. VENİ 1'1\ATKO: Hn gece eaat 21 de OÖÇ Cumarteal, Salı günleri temsil yoktur. Çarşamba saat 14.30. TKPEBASI TİYATROSU: 8\TiriNIN ÖLÜMÜ Perıcınb* . Cumtrtesi [rLrıv Fleı gün saat 21 dt1 OPKRADA: MAUAME BUTTEKFLV Perçembe v« CmmrtMl Jl d€ K\TİH TIVATROSU: Her gece aaat 21 de ve Cırmartesl, Pazar h«at 15 :ÎO da GArTFClT)EN DOST Pazartesi giinleri temsll yoktur. Tel: 22 0! 71 . KMIIKHI TİVATKOSU: Het ^eoe 21 de v« Cumartul • Pacaı 15 30 ria ATLARLA FİLLER Perşembe günleri temsll yoktur (SKt'DAR nöI.CMÜ: Her gün »aat 21 d« v» Cumartnı . Pax»ı 15.30 CIH tvt SAATTE OLSUNLAR ruma gUnlerl temal lyoktur. Pa«ar gtlnlerı vıat 11 de çarçamba günleri faat 14.30 d» MÎLYONLUK YEĞEN (Çotuk Tiyatrosu) İSTANBUL TİVATROSU: ENTERESAN' POZ komedl 3 perde. Her g«ce 21,15 le de. Cargamba. Cumartes, Pazair 16.30 da matlne. SITfc TİYATROSU: GÖNCL AVCIS1 HKT ak?am ıaat 21J5 te Çarşamba. Cuınarteal Pasar matine 18 de KÜÇCK 8AHNE: Pa*artwl. Salı Çartamba BİR TASTIKTA Perşembe. Cuma. Cumartesi. Pazar CÎNAYETÎN «BSt Matlneler: Salı. Cuma. Cunmartesl. Pazar 17 de. KENT OYTJNCTJLARI (Karaca Tiyatro) 44 66 66. 27 Mart 1962 »alıdan itiharen Her gün 18.00 de BÜYÜK SEBASTİYANLAR komedi. 2« Mart 1962 pazarteslden itibaren hergec« 11,13 te NALINLAR komedl ŞEN9ES OPERETlt KAÇIKLAR Suare II de, Çargamba, Cumarteei Paıar matfne 15 te Tel: 44 »3 69 OPERA Aksaray: Her gece 31.15 te Gazanfer Oıcan MATRAK GCt'ME KOM9ERÎM matlne 16.1». Tel: 11 87 22. BULVAR TİYATROSU: Pazartesl hariç heı gece 11.15 ta BANA ÇİÇEK YOLLAMA Çarşamba Cumarte«l, Pazar matlne 18.16 d«. AZAK TİYATROSTJ (Beyazıt): Muammer Karaca gBNATÜR. Heı akşam 21.15 Matineler çarçamba, cumarteai. pazar 1(1.15 te Tel: 22 82 4f Türk Hava Kurumu Eşya Piyangosu; 16 Şubat 1962 gunu çekilışı yapılan «Türk Hava Kurumu f Kşya Piyangosu» nun ikramiye listeleri Türk Hava Kurumu Şu f belerine ve bayilerine dağıtıldığı halde liste için müracaatlar f devam etmektedir. Ikramiye dağıtılması süresi 16 Nisanda sona ereceğinden, henüz listeyi görmemis olan bilet sahiplerinin Kurum Genel Merkezinden, şubelerden veya bayilerden alacakl « n listeleri gözden geçirmeleri rica olunur. (Basuı 4541 A. 2590/4171) TURKELİ TiCARET A.Ş. Bankalar Caddvti Yanıkkapı Sokak 1 3 6 T*L: 44 46 2 1 2 3 4 Faal 2182/4198 Aradaki on dakıkalık zaman i,ınde tabancayı herhangi bir kim^e almıs olabilir. Cinayetin muhtemel görünen •«:kleri: Andrew Pennington: Bu zat ü erinde tahminler, onun sahtekâr ık yapmı» olabileceği faraziyesine '.ayanmaktadır. Bu faraziyeyi doğ i ulıyacak bır çok ıpuçları bulun raakla beraber hakkında dâva i kamesine yeterîi delil bulunama maktadır. Eğer, kayayı yuvarhyan o idiyse, eline geçen fırsatı kul lanan bir adam demektir. Cinayetin özellikle, önceden tasarlanmadığı açıktır. Dün geceki tabanca olayı, mükemmel bir fırsattır. Pennington'un suçlu olabilece ğine itirazlar: Tabanca J.B. a l e y hine mükemmel bir delil teşkil ettiği halde, niçin attı onu? Fleetwood: Saik: întikam. Fleetvvood, kendini Linnet Doyle tarafından zarar görmüş addediyordu. Sahneyi görmüş ve tabancanm yerine dikkat etmiş olabilir. Tabancayı, auçu J. B. üzerine atmaktan çok, bu alışık olduğu bir silâh olduğu için almış olabilir. Bu ise; tabancanın suya atılısına uygun dü şer. Fakat eğer vaka böyle olduysa, .duvara niçin kocaman bir J. harfi yazsın? riTMHURİYET'i*. NiL CİNAYETİ 4GATHA CH&ÎİTHE çevirenler: Mete Ergın (ianı iener buldu? Eğer öyle olsa, atkı arandığı zaman neden bulunmadı? Yoksa Miss Van Schuyler atkıyı hiç kaybetmedi mi? Yani: Linnet Doyle'u Miss Van Schuyler mi öldürdü? Rosalie hakkında, bile bile yalan mı söyledi? Eğer o öldürdüyse saik nedir? Diğer ihtimaller : Saik olarak soygunculuk: înciler kaybolduğuna ve Linnet Doyle bunları dün gece takmıs olduğuna göre mümkündür. Ridgeway ailesine birinin kinli olması: Mümkün ama delil yok. Gemide tehlikeli birinin bir kaatilin bulunduğunu biliyoruz. Elimizde bir kaatil ve bir ceset bulunmaktadır. tkisi arasında bir münasebet olamaz mı? Ama Linnet Doyle'un bu adam hakkında, onun için tehlikeli olabilecek bilgiye sahip bulunduğundan emin olmalıyız. Sonuçlar: Gemideki şahısları iki grupa ayırabiliriz Cinayeti işlemeleri için bir saik bulunabilen veya aleyhlerine delil oianlar ve şu anki bilgimize göre şüpheden uzak oianlar. I. Grup : Andrew Pennington, Fleetwood, Tefrikası: 65 Kesimli Roman: 156 ME L ' U N KIZ Ç«en: YVES SAYOL Çeviren Mazhar KUNT Hâkim devam etti: Belki Renaud, kasden hareket etmemiştir. Ama, kurfunu, oııun attığı muhakkak. Masnm olmasını çok ısterdim. fakat bu şartlar içinde imkân sız... Evet, o yabancıyı öldüren, onun kur sunudur... Hem 24 saatte eşine nğramamış... Nihayet, gece yarısından sonra Renaud'yu St. trun'daki otelden çıkarken gören var. ... Anlaşılan delikanlının eşyalannı ka rıştınp kıymetll blr şeyler bnlursa alacakNestor, yine düşünceye dalcı: Eski sulh tı. Hayır Mösyö Destor, bu adamın böy hukimi, dâvavı mükemmelen tahlil etmiş le bir harekette bulunması imkânsızdı. Ba ti. Fakat isin aslını öğrendikten sonra ma na kalırsa Renaud, Mellier'nin emriyle bu cera, onun görüşünden büsbütün başka biı cinayeti işlemiş.. Sonra da otele giderek mahiyet alıvordu. Artık Renaud'un masum Lncile'in mektuplarını yakmıs olacak. O nlduguna kanaat getirmisti. Hemen ertesi rakta yanmış bir sürü kâ*ıdın küllrri bu uünü Parise dönerek kanaatini konta söylandu. Renand bilâhare kendini müdafaa liyecekti. etmevl de reddetti... ( Arkası \ ar) kak ve bu "ttılan şeyin kadiîe at kıya sanlı bir tabanea olması çok muhtemel. Dikkat edilecek noktalar : Rosa lie'nin cinayeti işlemesi için bir saik var mıydı? Linnet Doyle'u sev memij hattâ onu kııkanmış ola bilir, ama bu bir cinayet «aikı olarak, çok sudan görünüyor. Onun aleyhindeki iddia, ancak yeterli bir saik bulduğumuz zaman inan dırıcı bir hale gelecektir. Şu ankl, bilgimize göre, Linnet Doyle ile Rosalie Otterbourne, birbirlerini daha önceden tanımıyorlardı, ve aralarında bir münasebet yoktu. Miss Van Schuyler: Tabancanın sanlı oiduğu kadife atkı, Miss Van Schuyler'e aittir. Onun kendi ifadesine göre, MİES Van Schuyler bu atkıyı sonjiefa seyir salonunda gör müş. Akşamleyin atkının kayboluşuna dikkat çekmiş ve yapılan a Dikkat: Tabancayla birlikte bu rama başarısızhkla sonuçlanmış. .unan mendil, zengin yolculardan Atkı X'in eline nasıl geçti? X atçok, Fleetvvood gibi birine yakışır kıyı akşamleyin daha evvel mi çalbir mendüdir. dı? Eğer öyle ise, neden? Kimse, Rosalie Otterbourne: Mlss Van daha evvelden Jacqueline ile Siijchuyler'in iddiasını mı, yoksa Ro mon arasında böyle bir hâdisenin sr.Iie'nin inkârını mı hakikat k a geçeceğini kestiremezdi. X atkıyı, bul edeceğiz? O sırada gemiden su tabancayı kanepenin altından alya bir şey atılmış olduğu muhak i msk İçin salona girdiği zaman mı Rosalie Otterbourne, Miss Van Schuyler, Louse Bourget (Soygunculuk), Ferguson (Siyasi). II. Grup : Cornelia Robson, Miss Bowers, Dr. Bessner, Senyör Richetti, Mrs. Otterbourne, James Fanthorp, Mrs Allerton, Tim Allerton. Poirot kâğıtları gerive itti. «Buraya yazdıklarınız tamamiyle doğru, tamamiyle kesin.» «Hemfikir misiniz?» «Evet.» «Peki, sizin bunlara ilâve ede cekleriniz?» Poirot g^akta dimdik durdu. «Ben,» dedi, «Ben kendi kendime bir suşl soruyorum: Tabanra niçin gemiden asağı atıldı?» «Hepsi bu kadar mı?» «Şimdilik evet. Bu suale tatrr.ır.kâr bir cevap veremedikçe hiç bir şey bir mâna lfade etmiyor. Yani, bir başlangıç noktası iâzım. Dikkat ediyor musunuz dostum, »imdiki durumumuzun bu yaptığınız öze tinde bu noktaya cevap vermeğe hiç teşebbüs etmemişsiniz.» Race, omuzlarım silkti. • Korku.» Poirot düşünceli bir .şekilde basını salladı. Islak kadife atkıyı aldı ve masanın üzerine yaydı. Parmaklarını kumaştaki yanık izlerlye etrafı kavrulmuş delikler üzerinde dolaştırdı. Aniden: «Söyle bana dostum» dedi. «^en atesli silâhlara benden daha al:şıksın. Bir tabancayn sarılan böyle bir atkı. sesi boğmak bakımmdan fazla bir şey farkettirir mi?» (Arkası var)