Katalog

Dönr S Nisan 1962 şjııııiiiııııııııııııııııııııııııııııırfmııiııııııııııııııııııııımııııııiHiriHfnmtmfUimrnıv Seppat Radar 4,5 Kgr. ağırhğındakl cihaz, bir mll uzakkğa kadar bütün hedeflerüı hareketini tesbit ediyor ve fotoğraf makinesi gibi kolaylıkla taşınabiliyor. Amerıkan ordusj geçen hafta, bır ınsanın kolaylıkla tasıyabileceğı 1 mıl uzakta hareket eden hedeflerın tâyımnde muvaffakıyetle kulUnılabılecek »eyyar bır radar cihazı ınkişaf ettirdiğını açıklamıştır. Seyyar radann mucıdı. Hı rold Tate ısminde 42 yasında bır elektrik mühenriısıdır. Haroid Tate, emrindski 6 diğer muhendisle birlıkte bu mmyatur radar üzerınde ıkı sene çalışmıştır. Cihazın ağırlığı 4,5 kılogram dır, ayrıca ikı kilogram agırlığında bataryaya sahiptır. Seyyar âlet, onünrteki raaar levhası ile battal hir fotoğraf makinesini andırmaktadır. Radar cihazının gazeteler için yapılan hususl gösterisinde makine, blnanın ppnceresine yerlestirilmia ve 300 M. ötedeki caddenin trafiği radar dalgalariyl» tesbit «dümlştlr. Ayrıc» hop»rl3r vasıtaslyle caddenin güriiltüsü olduğn gibl nakledilıristlr. Seyyar radar, btr Itmba gibi her türlü cisme karsı kullsnılabilmektedir. Ddnen blr tekerlek reya yatay blr zemindekl hartketUr de kolayhkla teabit •dilmektedir. Hattâ, orta kalınhkta bır Uhtanın arkaıındakl cisimlerin hareketi bile kaydedümekte, insanlarla vasıtaların hareketi birbirinien ayrılmaktadır. Ayrıca, tnühendis Tate'in Uadeslne göre, hoparlörden gelen Msler tr*flk vtııialanna alt oIan sesle, insana ait tesi ve gürülftüyü betfrtmsktedir. Bununla beraber, gazeteciler bu seılarf birbirfnden ayırt «tmeğ> muvaffak olamamıslardır. Mühendise göre, sesleri ayırma hassasiyetl iki haftalık bir »tâjla kazamlacak bir huıuatur. Seyyar radann sağhyacajı en büyük avantaj. «i»te ve geeeleyin muvaffalnyetle kullanılabllmesldlr. Amerikan ordusu ieyyar radardan bir çok yerler de Jstifade etmeyi tasarlamaktadır. Seyyar radann mucidi, yirml s'nedenberl Ameriian ordusun ds çalısan möhendis Tate. bir kamyon soförünün oğludur N. K. Kadınlarla iyi geçinme sanaiı Her kodın kocasından seni seviyorum •• • •• • sozunu işitmek ister j Nin BABA NUZHET Diinyada hayat arkadaşı ile iyi geçin* menin yolunu keşfetmiş erkek kadar mes'ut bir kimsc yok tur dersem, evlilerin büyük ekseriyetjnin benimle hemfikir olacaklarına eminim. Cünkii, ismine lâyık bir erkeği. evdeki anlaşmazlık kadar rahatsız eden, sinirini bozan ve belki dr bmriinü kısaltan hiç bir dert tasavvur edilemez. Kadınlarla, iyt geçınmek Içın oniarı anlamak jarttır. Bu konu, beser tarihindc bınlerce aene konusulmuş, münakaıa edilmiı ve çesitli tahlıllere tâbi tutu!mu»tur. Ben ise çok derin tahlillere gırısmeksizın esasen bu derın tahlillere girismeğe bilgım müsait degildır aade ve ba«.ıt bazı şeyler üzerinde duracağım. rrlenmemelıdır. Evlenen «rkek bekftrlıgm butun hallerinı bir tarafa bırakabilmelidir. Kansına, her zaman bir «evgilı muamelesi eden «rkek, çok akıllıea, hareket ediyor, demektır. aız«, roall kudrtinız dahillnde, senede bır, yahut altı ayda bır pahah bir hediye almakta bır mahzur yoktur. Fakat ikı uç gunde bır onun »evdiği se> lerden, uıeselâ, bırkaç gul, yahut yiyecek bir «ey alarak eve donelrsenız, emın olun kı ou hat:r!a>ış kadar eşınızı menı nun edecek bajka bir şey yok tur. S«vgııııu ya*ı bsçı yoktur. On besinden yetraişine kadar her kadın şefkat le sevçive muhtaçtır. Ba ilgiyi esinden bekler. E^ınizle birlikte katıldıgınız bir parti veva kokteyldr, esinizin \aııından avrılmamanız. ıçkinizi birlikte \ndamlamanız serekir. Hatts kını seye gustermeden e^iıır zin elini hnfıfçt tutar ve sevgiyle sıkarsınıı, bekIfnen en iyi harekrti j«p mış olursonnz. MAYONEZ Yazan: Raufî Manyas Evvdki vaiunjida vMettiğtmiz veçhile ba çok nefls salçanın târifıni bugün okuyacttlarımıza sunuyorum. Mayoncz aaa salçalar arasında ver alır. Salçalar baiısini tetkik ettiğinıiz zaman sna salçdarı izah edeoefiz. Mayonez yaptnak omlet yapmak gibi çok kolay •annedilen, (akat mavaffak ol m»k fçin çok dikkat ve tecrübe isteyeıı bir ameliyedlr, Ma vaffak olmak için üç esa«h kaide vardır: 1 Birçok kitaplarm, hattâ, nsiaların iddialarına ragraeıı so^uk, mayonezin düşmanıdır. Ba birinci kaide gere£ince yu murtalar, vaf, kap ve rantfak ılık olmalıdır. 2 Tumurtalar çok tâze olmalı ve beyazları ile tohunıu sarılarından tamamen çok dik k*tle ayrılmıs bolunmalıdjr. S Hâlis zeytin \ağı kullan mamalı, rafine \ağ ve hattâ tercihen sasanı veys rnı.iır ya f\ knlanmahdır. Mayonezin iptidaı maddeleri yumurta, yağ, sirke veya lirnon, tuz ve kara biberden iba rettir. Hardal tavsiye edenler \ardır, fakat ben tavsive etmenı. Tatar salçası yaparken hardal konabiilr. bunda da sırf sahsi ^evke %ort yer alır. Kvveiâ iki \umurtâiını sarı sını bır toprak kâse içine »lınu. Beyazların ve tobnmun tamamen trfriki ıçın önee yomurtaları bır çorba tabağı içine kınrıız ve içine hiç beyaz karışmamı; olduguna kanaat ?etirdikten sonra kâseye akıtınız. Sarıların üzerine sz bir mlktar girke veya limon saya dökrrek tabU kaııkU iyiee eziniz. Tahta kaşık yerine döfme teli de kullanabllirsiniz. Fakat döfme makinalarına, mixtare'lere hiç beveslenmcviniz. zira hareketlerin sey rini syarhyamazsmız. Tnmartoiar lyioe ««iliac« yagı damla damla akıtarak yavaş ysvaş dogünüz. İki üç kaşık miktarın da yağı içip koyn bir kıvama gelinre »rtık yagı çay ksşığı ile ilâve ederek dögmeye devam eder ve synı zamanda döğmeyi bızlandınnaya baçlar sınız. MALZEME MlKTARI VE NÎSPETLERÎ Normal bir galçalık için Z yn murta sansı, bir küçük limonon «nyo veya bir kasık «irke, bir tntam biber ve 78 grara tuz ile bir küçük rakı sisesi susam yağı. Mayonez koya lastıkça kuım kısım biklye sir ke veya limon saynnn İlâve eder^iniz. Taz ve blberi Ilk ön ce ynmnrta sarılanna kanftırmız. Tafı tamamen içiikten sonra arzn ettifiniz kıvamda mayonez olonca, yani kasıktan akırıca, yayılmayıp toplıı dornnea dllediğinlz şekllde kullanırtınıı. Şayet mayoıtezi niz kesillrse blr kiseye blr >nmnrta garuı koynp bozıı'an mayonezi tıpkı bsxptan ma yonez yapar gibi ba sanya llâ ve ederek ve döverefc jeâiriniz. SEBZE ÇORBA8I Nofnklar geçraeden sialere bir baska kış çorbaaı tirff ede cefim: 1 kllo pırsca, 1 bflyfik bas kereviz, yartm Mlo haVDÇ, üç büyâk boy paiategiayıklayıp yıka.yın». Ktçfik parçalar halinde do£ray»rak bol suda iyiee başlayın. Srivecek hale reldiklerinde kep çe ile SDİa IHID ••bıe defirmenine naJüedip en kflçftk (5 liinden r«Çİrinix. Pflre hallne gelen Mbzeierl tekrsr t«teereye koyar»k aekia h«re« veya çay fiacsnı w* İlâve «Mikten sonr» 5 nuurt *»rlhll ı*petcmizdeki meraaaaak Urifi veçhfle p<a«rip içiniz. Yaıan: lıusnasız her kadın, kocasından csenı (ok seviyorum» so zunu işıtmek ister. Bu, bır kadının ruhî gıdasıdır. Bır ÇOK erkekler tanırım ki, seneler boyunca, çok sevdıklenne, e mın olduğum eslirine bu «ozu söylemekten çekinmektedırler. Artık yasımızı başıraızı aldık, böyle çocukça şeyler bı ze yakısır mij gıbi yanlı; bır mantık takıp ederler Sevginın yası başı olurmus gıbı, 15 ınden, 70 ine kadar kadıntarın en muhtaç oldukları bu şef kath sozü zevcelerinden e^ırgı• enler. . KADININ İŞİTMEK İSTEDİĞİ SÖZ ŞEFKAT VE TAKDİR Kadınlar kocalafından sefkat ve takdır de beklerler. Şefkatin türlü tezahürleri var dır. Kadını sadece müdafaa vr muhafaza maksada klfayet et met. Hattâ ona bütün maddl hurur re istiaahat temini de yetmez. Kadın, kocasımn her zaman yanında ve onunla mt) gul olduğunu bilmek ister. Bu himaye ve sefkati ne zengin hediyeler, ne turistlk fezilerle gcstereblllrstırtı. Bence kan Eşımzın sevgı kadar muhtaı,' oldugu şey, hatırlanmaktn Hattâ, sayet evınizde telefon varsa, ona arasıra telefon ederek hatırını ve bir iste£i olup olmadığını aormak da onu çok memnun eder. Bırçok erkekler. yani bizler partıierde, davetlerde hele bırkaç tane parlattık mı esimızı unutarak, bajkalarıyle mesgul olmayı etıket ıcabı telâkki ederız. Bu da yetmiyormus gıbı, eşımızın etrafını erkekler aldı mı ustelık bır de kıskançhk sahnesı vaıatırız Partı ne kadar şaşaah olur. sa oiıun, etrafta ne kadar güzeller bulunursa bulunsun, top lantı devam ettıği müddetçe ara«ıra zevcenızın yanına gıderek bır arzuau olup olmadığını sormak. hattâ kiraseye göstermeden bıraz elını tutmak, eve İŞ YERİNİZDEN EStN'İZE ARASIRA TELEFON EDİNİZ PARTt VE TOPLANTILARDA ERKEK NİCİN EVLENİR? Erkek niçin evlenir? Esas sebep bence, kendi saadeti kadar, sevdiği kadını mes'ut e debiJmek kaygusu olmalıdır. Bu kayguyu kendinde hinet miyen, yahut •demiyen erkek nilllinillllllllllllllHllinnilllinilllllllllllllllUllllllirirrHUIIIIINUUIIIMIIiriMlimiflfllllirifllinilffllllllllllllllllüteriiUze gözâkmek. sık nk BAY OSCAB: duııuşie çuK rahat uyku uyumanızı sağlar. Partıierde birbırıni ihmal eden karı kocanır. âkıbetınden ben şahsım ıtıbarnle endı*e ederım PAZAR GÜNLERİ TRA9 OLMAYI İHMAL ETMEYÎNÎZ Psurlan trs« olmsmak, evııı içinde sapsal kıyafetle dolasmak, kadınlann kolay aifedemiyeeekJeri knsnrlardandır. Erkek ve kadına aynı derece »amil olmsk üzere her saaıajı nn hesap ederek e*inl*i anuıra yeme&e ve hiç olm&zsa haf tada bir sinemav» götörmeyi ihmal etmeyiniz,. Hayatının buvük bir kısmını evlnin içinde geçirdigi için onnn dış dünva ile alâkaıını siz temin etmelisiniz. Hem bütün kadınlar. anneniz de dahil dısanda yemek yemeyi çok severler. BEN DEGÎL, BİZ DİTE Son olarak bir tsvsiyem daha var: «Ben blç fevmem», «kocam şnndan biç hoslanmsz* gibi birblrinizden ayn **vklere sahip oldağnnnza belirteeek sözleri blr tarafa bırakarak, kendinize «biı» diye hltap edinl*. Çok sürmeden göreceksiniz ki birbirinize çok daha yaklasmıs çok daha kolay anlasma yolnna girmissiniz dir. Bütün banlar tatblki fuç seyler de?ildir. Hele blr «eerfl be ediniz! Çok daha mesnt yav sarsınıı. 3900 I M grMMfe ıJJagrfnfat İ | Devlet Üretme Çiftlfldtrî KOSV9VNVZ I: =yıksnmak ve bSyteee kendinl =koynvermi» hale dfismemek Sber kadtn ve erkefin baslıca Zvazifelerindendir. Saç sakala Ekansmıs kıyafetle dolafsn er^kekler, cemiyete karsı da raç ^işliyorlar demektir. = HAFTADA EN AZ BİR = DEFA SİNEMA = Ev lşlerinin kolay olmadıgı=nı, hattâ çok monotoo «ldngv 1 3000 ton H4Î «5 OraaOİ* TripU zarf usuliyle eksiltmey» koaulmufear. 2 Eksıltme 10/5/1962 perşombe günu » a t 18 te OOMI MMOrluk Yonetim Komiryonunda yapılacaJktır. Toklif ıııilıılaaılı rı bu saatten bir saat bnc* Idaroye Tetflaaif TOJ»« tm HH( kadar tie g*oac*k sckilde poatalanoa^ »looalUır, Povtvda vakı gecıkmeler kabul olsaac. İ Muvakkat teminat 70.000 linuhr. * Bu ise ait sartnameler Geaol MüduslMc Maoaoaoi «• ITaıfcl ma tslerı Müdürlügünden (Karaotîl Soksk No: M, tvl: 12 68 95) bedelsız olarak veritir reya göac«rit*bitlr. $ îdare, ihaleyi yapıp yapmataakta voya serbesttir. «Jfi A. M»/M17 rillllllllllllllMHIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIfllllllimillllllllUIMIIIMHIIir; OKURLARLA PROF. NİMBÜS'im MACERALARI: Filıtı Sansiir Heyetleri I.tanbuldan uır fılm prodüktoru l.ıri'],ı.,n kurulmasını teklif rum. \ azıyor: tdiyo JANE'İN KIZI 115 Resimii Roman: 153 MüL'UN KI Z Çizen: YVES SAYOL Çeviren Mazhar KUNT Parise gelir eelmez Kont dostu avukat Avukat: «Dur bakalım bele, dedi. Kvve Nestor'n evine davet etti ve Kenaud'nun lâ Vesonl'a cidip dâva evrakını gözden gcmacerasını anlattı. Avukat ilgi ile dinledi. cirmeliyim. Üç .çüne kadar seyahate çıkasonra Kont sordn: Bn mesele ile mesgul ol rım. Çok tesekkürler ederim dostum. Bu mavı kabnl ediyor musun? Adliye Vekiline isin iyi bir sekilde neticelenmesini arzuluverilmek fizere bsna mufassal bir istida ha vorum. Sen yine fazla ümit besleme. Azırla. Gnyane'daki Hapishane raüdürü bana ma benden yana emin olabiîirsin. Elimdeıı mahkum hakkında raükemmel bazı vesaik geleni yapacagim .. verdi. Ne dersiniz? Ümit v»r mı? \csoula giden avukat dâva dosyasını tetkik etti... Her sey yolunda idi. Jean Reııaad nun snçlalafa dosyaya göre mnhakkaktı. Avukat umitsizliğe kapılarak daba fazla arastırmada hulnnmıvaeaktı. Fakat birden bir husus dikkatini çekti: Renaud bu cinaveti neden islemisti? Sebep ne idi? (Arkası var) Oltu öğretnaenieri Tek partı devrınden kalma bir zıhnnetle çahsan film sansür hekitap istiyor!. yetlennin, günün icaplarını kavOltu öğretmenler Demeji y»ııramaktan uzak oldukları cYılanlayor: ruı öcü» örneğinden açıkça anl«Derneğımizin genel kurul topian jılmış bulunuyor. Olaylan dar bir tısında. üyelerin istegi üzortae, polıs zıhniyeti açısından gören bu çevremiz koylerindeki okumayazsansür heyetlerinin, verdıkleri an mı bilmiyen haikımızı okutmak, tidemokratık kararlarla, is basın okuryazar olan halkımıza da kida bulunan hukümetleri daima tap sevgisini asılamak ve oolan zor bir duruma düsüreeekleri asi okutmak amacı ile bır karar almkârdır. Mahkemeier sosyal veya dı. Bu karann gerçeklesmeai için politik mahiyet tajıyan dâvalarla halk eğitiminde gönüllü gorev ahatasız bir karara varmak ama lan öğretmen arkadaslanmua yar ciyle kurduklan bilirlrişi heyetle dım etmek üzere, Dernejimiz bir rini, polis zihnlyetli kimselerden kitap kampanyası açımıs bulunudeğü, bilim adamlanndan seçmek yor. Yardım sever yurttasl»rızaıtetiirler Bundan örnek alarak bu zın, gönderecekleri kitap, gaaeto sansür heyetlerinin de, çefitli re dergilerle, bizlere büyük yarbranslan temsil eden biHm adam dımlarda bulunmus ol»e«klarthr. ııııııııııııııııııııııııııııımıiMiıııııı Race. cEvveii, Mr. P«nninfVon, CUMHURtYET'i* Tefrft*«ı: dün gece hiç bir şey duydumız mu?» dedi «Hayır efendım, duydum diy«mem. Kamaram, tam Dr. Bessner*in kırK numaralı kamarasının blti sığindekı kılrkbir numaralı olandır; gece yarıgına doğru da bu kamara cıvarında bir takım gürül tuler işittim. Tabii o zaman ne ol duğunu anlavamamıçtım.» «Ba«ka hiç bir sey duymadıaız Mr. Peanington mı? Tabanca sesi filân?» Andrew Pennington b»»mı s«l SilT. «Matmazcl de BelUiorfuo, Maladı «Hay*. oyle blr ?ey duymadım > dam Doyle'u TurmMnm imkânsız oldugunu biliyoruz.» • Peki kaçta yattınız?» Durumu dikkatle U*h etti. P*n «Onbırden biraz sonra olmalı.» nington, anlatılanları kpbule pek öne efildı de istekh gotünmüyordu. «Gemide bir takım dedıkoduların • Görünüste anlattıUannu t«dolaştığını duymak sizce yeni bir mım gibi . ama su hastabaioeı t» şey olmaz sanırım. Şu Fransız kır dın var ya, onun bütün gece uya ması kız . Jacquellne de Belle nık kalmamış olduguna bahse gifort şüpheü bit seye benziyor. rerim. Mutlaka uyuyup kalmış, Linnet bana her seyi sö'ylemedi, kız da usulea dtsan çıkıp ylue gir ama ben de anadan do%m& kör ve mistir.» sağır değilim tabiî. Bir vakitler «Olmaz, Mosyo Pennington. Unut onunla Simon araiında bir mau maym ki kıza kuvvetli dozda uıa geçmı? olmalı değü mi? . Her yusturucu verildi. Sonlra hemsire ?eyde kadın patrna§ı aravın kaide lerin uykulan hafıftir, hastaları "îi . oldukça ernin bir kaidedir, ve uyanır uyanmaz onlar da uyanır; ov]e diyebilirım ki o zaman çok bu bir alifkanlık halme gelmişfazla soruşturmanıza hacet kal tit.» maz » «Pennıngton, «Butun bunlar ba Poirot. «vanı u? Madam Dov Ie'u na şuphelı gorunuyoı,» dıye fıkrı Jacquehne de Bellefort'un vurdu ni açıkladı. ğuna inarıdıfmızı mı fovlemek is Race. nazıkâne fakat otorıter trvolrsunuz?» dıye sordu bır şekılde, «Öyle sanıyorum kı du «Bana ovle selıyor Bır şey bildi rumu size benim anlatmam lazım, ğim vok tahıı» Mr Penpıngton» dedi. «Bütün im «Maaiese' bız bazı şeyler biliyo kânlat'in uzeırnde, ınceden inceye \KNI TİYATRO: Ber gece saat 21 de GÖÇ Cumarted, Poaar l t » , Salı gUnlerl temsil yoktur. Çarsamba »«at 1 TKPBBA9I TtTATBOSC: f O te«< harı«. Her gun saat 21 de. OPER4DA: MADAMK BUTTSMTLT Persaaıb* vc Cacnartaol II de FATİH TİYATHOSU: Her gece l*flt 21 de v» rıııııaıoaaıl, Manr fcAat 19 30 da OAETBCtDEH DOST Pgmaı twl (VnleTl temall /uktuı. Tel: » 01 71. KADIKOT TlYATEOSD: B«r fcc« « d« T» fMiıartoal • Faaaf İSJO da ATLAKLA FtLLER Pertecntm gttolori taamfl yoMar CSKCDAR BÖI.ÜMÜ: Her fün » a t 21 d* v CamurHat • P n ı l 13.30 da lYt 8AATTE OLSUVLAR cum» güu^Ml t m a l lyoütur. Pasat gunlerl laıt 11 de çarsaısb» gfMleıi >»»t HJ30 da MtLTOHttTK YVÛEN (Çocuk Tiyatromı) İ8TANBUL TlVATHOSl;. KMTMKSAN POK >ıaıl<l 1 pMd*. Ber (ec* tl.lS te de. Çaraamba. Cumartas, Pazate J«*0 da aaMta*. 8ITX T1TATRO8U: GÖMOL AVCISI Ber akfam u a t « J » U Çarsamba, Cmnartesl. Paıar roattne 18 de. KCÇÜK SAHNK: PiMrtai. Salı Çtjaaanb* BİR M m H A P«r•embe. Cum», Cumartesi, p » n r CtSAYKTtN m s t MaOİnloı: Salı. Cuma. Cunznartesl, Pazar 17 de. KFHT OTUNCULAEI (K«r»ra Tlyatro) 44 M 88. 2T M*rt İMJ Mİıd«n itibaren Her gun 18.00 de BÜTÜK 9BBASTÎYAVLAR komedt M Mart 1962 pazartesiden İtibaren hergec* 11,15 to KALJKLAR komedi 9EN9E8 0P8RETÎ: KAÇIKLAB Stur* 21 dc, Çarfamba, Cmnartesi P u ı r matine 15 te TeJ: 44 tt 69 OPKBA Aksaray: Her feoe J1.15 te Cuutfer ÖMae MATRAK GEÇMS KOMSERtM matlrra K.15. Tel: 21 S » . T BCLVAK TÎYATROSÜ: PazarteBl harlç her gace 21.19 te BANA ÇİÇIK VOIXAMA Çarsambı Cmnartesl, P u a t matine 16.15 de. AZAK TtTATMOStl Oeyızıt): Muamzaer Karaea İBKATCR Het •ks«m 21.15. Matbıeler çarsamba, cnmarteal, pasar 18.15 t« Tel: 23 «2 4f •••tnsıııtıifiıiMiMifimifiıiMiııııııııııııııııılıııııtiıııaııniHiifnııııııııiM NiL CiNAYETi CH(Zİ$TI€ : Mete Ergin Ganı lener dikİMtia du»duk. Socuç gayat kattdtr Madam Doyl»tu, Jaeqvaline de Ballefort vurmadı. Bu yüzden biz de arastınnalarımızı ba^ka noktalara ydneltmeye meebur kaldık. Sidn de blz* bu noktalarda faydslı olabileceginizi ümit ediyofruz.» Pennington sinirli bir ş«ktlde, «Ben mi?> •Ivot. Siz ölen hacımuı yakın arkadasıydınız. Koeaaı onu tanıyalı henüz bırkaç ay oldufurva g6 re, onun hayatı hakkında, her halü kârda kocasının sahip oldug^ıuıdan daha fazla bilgiye sahipsinizdir» Meselâ, ona karşı kini olan her hangi bif kimseyı tanıyabilir siniz. Beiki de onun ölümunü '"krte mesi için sebep bulunan bır kimseyı bilebilirsiniz.» Andrevv Pennington, dıhni kuruyan dudakları üzerinde gezdirdi. «Sızı tenıın ederım, hiç bir fıkrım yok. Bıl'yorsunuz, Lınnet îngılteıe'de buyudu. Onun çevresmdekıler. munasebetleri hakkında bıldıklerım pek az » Poirot dusuncelı bır tavırla, «Bununla berabaa» dedi, «gemide Ma 83 dam Doyle'un ortadan kaldırılma«nı lstiyen btri vardı. Daha once de yino burada, su kaya yuvarlandı^ında kıh kılına kurtulmuştu, hatırlarsanız, a! sahi, belki siz orada değıldmiı o sırada değil m:"> «Hayır, ben o sırada mabedm içindeydim. Tablf, daha sonra duvdum bunu. Epey güç atlatılmış. Ama bir kaza eaeri olması da mumknn ne dertirrt»T» Poriot omuzlanm sükti. «tnsanın aklma o zaman öyle geliyordu, ama simdi, acaba deniyor » «Evet. evet, tabü.» Pennington güzel bir ip«k mendille yüzunu slldi. Albay Race devam etti: «Mrs. Doyle, vapurda kin besliyen şahs*n kendine değil, ama ailesıne karsı kin besliyen birinin bulunduğundan bahsetzniş. Bunun kim olaMloceğini biliyor musunuz?» Penntngıon hakikaten hayret etrais gibiydl. «Hayır, bir flkrim yok.» «Sieeeleyi «4M anlatmamış m;ydı?» «Hayır.» «Babasmın yakın dostu ıdınız, acaba babasmın ış alanındaki rakiplerinden birinı mahva surüklıyebilecek herhangi biri işini hatırİıyabiliyor musunuz?» Pennington, caresız bır tavırla başını salladı. «Öyle mühim bir vaka yok. Bu gibi =evler, tabıi sık olurdu, ama tehdıt eden bır kımsevi hatırlamıyorum hayır. boyle bir ^ey vok » «Kısaca, Mr. Pemngton, deraek bize yardım edemiyorsunu??» (Arkası var)