25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 Nisan 1962 CUMHURÎYET BEŞ Doktartenn itedeain* yorgvntatnmnıun aaıl sebebi, saman pcik«]«,liktir. F u l t çalışma, rinlrtilik, i f münuebetleri, biıi takatıiz derteede yorgan duşurmekte, bernlmiz çalışamaz hale mektedir. îşt e ba snda lttsan koltağa çökmekte, ba$ı elleri araaında, 6ylee e kaJmaktadır. Çocuklar eskisinden daha çabuk büyüyor Bugun artık okul çağındaki çocuklar eskisinden çok daha çabuk büyüyor, analarını, babalarını geçiyorlar. «Ana ve babalarını geçiyorlar» dediğımiz zaman kasdettiğimız sey, 20 incı yuzyıl neslinın eski nes le nazaran hem vucut bakımından daha çabuK olgunlaştığı, hem de «boyca» daha çabuk büyuduğudur Bu duruma çeşitli sebepler gosterilmişse de, tam bir izah vapılamamaştır. Yine geç kaldık Hele bir deneyelim Ne mümkün geri dönmek... Bir af talebi de benden Teseüi babında Otomobil tebriki Yavaş yavaş Yine geç kaldık L übnan'da yeni bir siyasî k»nun çıkarmışiar. Gözüme çnrpan iki maddesini asafıy» alıyermn: degmesin. hepsinin göbeği kemerlerinin ncnndaki son deliğe selmis. davanmış. * * * Teselli bâbında memleketlerden gelen bazı Yabancı«Aman.da, bavagıDesıek onlardahaberlere bakıyorum seviniyorum, kendi kendime ne iyi. da var YORGUNLU Yorgan kalmamak icin beş çare tavsiye eden doktorlar, yorgunluğa karşı en iyî îlâcın gülnek olduğunu da tavsiyelerine ilâve ediyorlar Okul çağındaki çocuklarm çabuk gelismelerınin sebeplerı hakkında bilgınler tarafından çeşitli teoriler ilerı sürülmuştur Bir grup bilgin ısık tesırlerı üzerinde durmuştur. Bu bilgınlere gore gençlerin vücut bakımından çabuk olgunl&şmaJarı kuvveth ışıgın tesiridır Çünkü ışık gelişmeyi ayarlıyan hormonlara tesir eme ve işitme duyguları en çok » Ş der. Diğer bir grup bilginlere kullanılan duygular olduğu i j ^ gore de çocukların çabuk boyçin göz ve tulaklarınızı bil • £ bnmaları, aldıkları gıdanın hasıa sık sık muaytne ettirin. 5 eskisıne nazaran daha iyi olGÖBÜNÜŞÜNÜZE VE İ masından ileri gelir. Harb yıllarında büvüme çafında buluDURUŞUNUZA DİKKAT= nan çocukların gıdasızlııc yüEDtNİZ = zünden fazla gelisememi} olBir koltuğun üstünde ıırtı £ maları bu fförüşü deıtekienızı kamburlastırarak kendi •; mektedir nizi bırakm. Ne kadar yorgun 5 olduğunuzu hayretl* hissede 3 Fakat bilgin ve pedagoglac«ktiniz. Şimdi dik oturun. A S rın ıgenel olarak «çocukların taletiniz derhal kaybolacaK 5 yüzyılı» diye andıklan 20 inci tır. Bu giyime de tatbik edile £ yüzyılda hususi bir durum dabllmektedir. Meselâ pejmürde ~ ha kendini göstermektedir: bir kıyafetteki insan kendini 5 halkm devamlı sekilde köyleriyi hissetm«di|i halde, tımiz S den büyük tehirlcre akını raogiyimli olduğunuz vakit kendi S dern insanın daha hareketli kendinize telkin yapıp ener s olduğunu ortaya koymaktajiniz de ona göre artmaktadır S dır. Fikir basımından haredet geçince, ellerini bırakacak HAREKETLERtNtZE = ketliliğin vücut bakımından derecede yorulmaktadır. HalDtKKAT EDİN = çabuk olgunlaşmayla ilgili bubuki o insanın altına asid dolu lunduğu hususu ispat edilemi bir jcüp konsa, veya daha fazHer zaman her şeyi yapabil S yorsa da, fikir gelisiminde gela asılı kglması için bir para diğinizi v« kuvvetli oldufunu s ri kalısın bedenen gelişimdeki meblftğı teklif edilse, o zaman zu kendi kendinize telkin edin. ~ yavaşhkla ilgili olduğu muyorgunluk dahi hitsetmeden Bir seyi yapamam dedinlz mi. Şj hakkaktır. Unutulmaması gebu müddeti bir kaç dakik» ionu hakikaten yapamazsınız. =: reken bir faktor daha vardır. çın uzatabilecektir. Halbuki «niye yapamıyayım, E Bu da, zamanımızm modern KENDİ KENDİNE btnim başıcalarındfin ne far ~ taşıt vasıtalandır Bu tasıtlar kım var» derseniz. bahsi ka E TELKİN ınsanları birbirine yaklaştırzanmıj olursunuz. ^ Insanlar ekseriyetle istenmemıs, birbirıyle kayna;malanna diklerini hissettikleri zaman, GÜNÜNÜZÜ PROGRAMİ yol açınıştır. Bu karsılasma korktukları zaman, veya kızLAYIN | da gençlerin çabuk geîismeleri dıkları zaman kendilerini eni desteklemektedir. Yalnız bu programlarda yek E nerji sarfetmeden dahi miitHer zaman çabuk yorgunluk hisseden bir Gençlerin çabuK olgunlasmanasaklıga yer vermemeğe dik ş his yorgun hissederler. Bu taları hıkkmda lon zamanlgrda insan mısınız? En son araştırmalar neticesinde kat ıtmelisiniz. Oününüzü ev Ş mamiyle psikolojik bir yorvelden plânladığınız takdirde, ortaya atılan yeni bir teori sim yorgunluğu yenmenin zannedildiği kadar zor gunluıc olup, insanı normal bir diye kadarki görüçlerden taher bakımdan enerji tasarrufu n vorgunluktan daha fazla tahbir şey olmadığı keşfedilmiştir. Herkesin içinde, mamen ayrılır. Ebeveyn ve yapmıs olursunuz. S rip eder. Bu yorgunluğu insavarhğmdan haberdar dahi bulunnıadığı bir çok nın kendi kendini telkinle, veHEDEFİNtZt BİI.İN | doktorlan telâşa düsüren^ bu enerj! kaynağı mevcuttur. İlim adatnları yorteori okul çağındaki çocuklava yorgunluğun hissi sebepleHayatta hedefinl ve gayesirıi H rm çabuk büyümelerinde sulagunluğu yenmenin beş çaresi olduğunu söylerıni bulmakla tedavi etmesi bilen insan, her bakımda psi ŞZ rın gittikce daha çok klrlenmektedirler. mümkündür. kolojik yorgunluktan iendiıi g mesinin rol oynadığını İleri süğinlz zaman kandaki kımyevı Psikologlar bize psikolojik arada btx« çok yardım edeni kurtarmasını bilen insandır. ~ rer. Bir çok bilginlerin kanaamaddelerin verdiği sinyal, dı vorgunluğu tedavi etmek için e«k 5 nsslhat vermektedirler: Teımbellik ve atalet kadar hiç E tince nehir ve göl sularından ğeri ise tamamiyle hissivatını tatbiki gayet kolay olan ve bu EJtr çok çabuk yorulan bir bir sey insanı yormaz. Ve bü £ filtre Üe içme suyu elde edilir za bağlı olan sınyaldir. IkinciSAĞLlClNIZI KONTROl tün bunlann yanında en mü Ş intanıamı, belki «ize lâıım k«n insan vücudünden ayrılsi normal sıhhatil bir yorALTINDA TUTUNUZ himi, gülmesini bilmenizdir E olan ytgâne şey vitamin hapmış olan bir çok hormonlar sugunluk değil, fakat sizi mânen Doktorlar yorgunluğa karşı en E Hakikaten sıhhatte olduğulandır. Fakat belki de elinizda kalıp. tekrar insan vücudüyorgun gdsteren ve sinirleriniiyi üacın gülmec olduğunu ş mızu bilmek size, çok daha dtkl «nerjlden mümkün oldune girmekte, böylece içme zi yoran bir yorgunluktur. Buiddia etmektedirlır. E fazla hayatiyet verecektir. Oör ğu kadar irtlfad» «tmesini hesuyu, gelişmenin hızlanmasına nun için enerji bile sarfetmek ^ nüz öğrenmemissinizdir. lâzım gelmemektedir ^tllllllllllllllllllllMlllllllllllimillllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllilllr: ygrdım etmektedir. 1 Feshedilen bir siyasi partinin »zası, beş sene müddetle, bir başka si>asi partiye giremez. 2 Partisinden ibraç olunao bir üve, b«* sene müddetle, bir baska siyasi partive alınaroaz. Ne dersiniz? Bizim için de hiçilmis luftan degil mi? Eğer, Anavasamızuı bır kösesine, buna benzer, bir iki maddecik yerleştirilseydi, bogünkü Meclisin tesekkülü, hiç şüphesiz, bambaşka olurdn. tstikrarlı bir hUkümet kurmak, yine hiç şüphesiz, çok daha kolaylaşırdı. Zaten, her şeyden evvel, basit bir nuuıtık icabıydı bu. ö y l e >a Mabkeme bir partinin feshine karar versin, ve hemen arkasındao, o partinin mensupları toplanıp, haşka bir parti kursunlar. Bnna «partiyi feshetmek» demneı, «partioin adıuı değiştirmek» denir. Evet, hepsi öyle de, ah şn aklı uxır»4an gelmek. Çahşma düzenimizi altüst eden problem * * * Hele bir deneyelim lâkırdısının, türlü, H nzar afdan,«artları birHuzarunarkacı .gelmiyor. Uuzarun zamanı Huzur mu af mı huznrdan çtkar Vethasıl söyle, babam, söyle. Günlerimizi, hsftalannuzı, aylanmızı, bu buzar lâfınjn getirdifi huzarsuzluk içinde geçirip gidiyoruı. Bir gazete bu babiste anket açmıs. Verilen cevaplardan bir tanesi cidden pek hoş. Bir okuyucu «Hnzurun ilk şartı haznrdan bahsetmemektir» diyor. Zaraanımıza ve mernleketimJıe çok nygun bir fikir değil mi? Su huzurdan artık konu&masak. Hattâ bu keJimeyi, yalnız gazete sauifelerinden deiil, kitaplardan, iugatlardao da çıkarıp atsak, belki rahatlarız. Herhalde bir tecritbeye defer gibi geliyor. * * * mıs» '"•onım. Meselâ emeline nail olamayınca hem kızı, hem aııa&ını, hem de babasını bıçakladı. Oh, oh demek onlarda da oluyormnı. Tahut: Dört maskeli falan bankanın kamyonunu soyup şu kadar milyon frangı alarak kaçtı. Aman, ne âlâ. Demek onlarda da yapılıyormus. Daha yahut: Bir papaz fismekân kilisesinde bir genç kıza saldırdı. Ne mükemmel sey, dejil mi? Demek onlar da böyieymis. Nihayet, geçen gün, bir yenisi çıkageldi: New¥ork'to kasaplar büyük enjekt6rl*rde «tlerin içine so sıkıyor, böylece kilosanu arttırarak, halkı dolandırıyorlarmıs. Yalnız haberde bir nokta tuhafıma gjtti. Amerikan kasaplarının bn marifetinden «Şeytanın bile aklına gelmiye«ek> diye baJuediliyor. Şeytan da ne kelime? Biz ODO senelerce evvel, ete değil ama, portakala boya sıkmak, veya, limonun (uyonn çeiunek snretiyle tatbik ettik. Ne de olsa yine iyi. Demek onlarda da akıllıiar (!) varmı». Nasıl sevinmeEsinis! cOnlar* dedifira memleketlere başka türlü benziyecegimiz yok. Hiç değilse bn bakımlardan benziyornz ya Bu da bir geydir. * * * Otomobil tebriki önnnde, Geçenlerde, Divan otelininküçük birbir otomobilin etrafuıı cevirmis, kalabalık gördüm. Tine trafik kacası oldo zanniyle ben Ne mümkün geri dönmek... icaret Tkiraları,Odasının bildirdigine göre, Izmir'de ev 1940 senesine kıyaala, ortalama, yüıde 1634 artmış. Vah, vah! Ne yapsak şimdi ac«ba? Avrupa iktisatcıları, Ikinci Dünya Harbi baslamasının bir sene evveli olan 19J8 i ele alırlar, fiyat artıslannı ona göre kıyaslarlardı. Fakat, gitgide, bu usul, zannederim, köbnele$ti. Şimdi, daba ziyade, geçen aen seneye bakıyorlar. Fiyat artısları olmuşsa ıcbeplerini anyorlar, tedbirlerini almıya çalısıyorlar. Galiba doğrnsu da bn. Meselâ, Iımir Tucaret Odasının yaptığı gibi, kiralann 1940 a nazaran 1600 şu kadar defa artmasuu tesblt etmenin faydası ne? Aradan geçen kocaman zaman parçası içinde paranın kıymeti değismiş, kazançlar degişml*, çalısma, battâ, yaşama şekiüeri değişmiş . Onan için, eğer bir fayda umulnyorea, bir sene evveline göz atmak, elbette, daha yerinde olnr. Fakat tedbir alınmıyacak, çare bnlunamıyacaksa, ki elbette öyle olacaktır, hiç bir sene İle ngraşmamalı daha iyi. Çocuklagumazda «Geçmişe n u l derler» yahat «Havada bulut, sen bunu unnt» jibi tekerlemeler vardı. * * * de •okuldnm. Bir de baktım, ndamlann srannds, bizim Çetin A 1tan ds var. Meseleyi anlamak kolay oldn. Mtfer Çetin bir otomobil satın alacakmış, komisyoneular, sahipler, soförler, teklif ettikleri arabayı kendisine göstermeğe getirmisler. Nitekim aldı. Lâeivert renkli, sipşirin, küçük bir otomobil yavrmsn. Güle gfile knllansın. Knllansın ama naeıl kullanacak? Ebliyeti yok. Şimdi onn almıya çalısıyor. Tablî, ba yalunlarda, herkes gibi o da alır. Fakat ba »rada vakit kaybetmiyor. Her gün garaja gidip «cici» sinl uzun nznn seyrediyor. Ona ufak tefek hediyeler götnriiyor. Rivayete göre, bir defasında çiçek de çötürmüş, süslemiş. Hani neredeyse, Abdnllah Efendi'den iki dğün yemek de yollayıp besliyecek. Her yaşın bir sevgilisi vardır, derler. Çetin Altan'ın yası da, anlasılan, şimdi otomobil sevgisinde. Bir de felaefesi var. Bir jrün, yanında antrenörüyle, dirakıiyon idmanı yapıyormoa. Bir ketenhelvacıyı iki santim aralıkla zor •ıyırmif. Adam farkında bile değil «Helva a a a a...» diye bağırmakta. «tnsaniar böyledir, diyor Çetin, bnmnİMinın dibinden geçen felâketlerden habersiz yasarlar.» * * * Yavaş yavaş hemen tamamiyle hlçe sayarak MeclUi, bemen evvel. Cezayir işi için bir refeFransa'yı idareye baslıyan General De Gaalle, iki hafta Bir af talebi de benden esbur «Kemerleri sıkıo» politlkasında biraz değişiklik yapmamız l&nm gibi geliyor. Çünkü bazı vatandaalar var ki kemerlerini katlyen sıkamazlar. Meselâ Adapazarlı Cevat Bey, Armatör Hilmi Ooregenli, Galatasaraylı Japon Ahmet, bizim Cihat Baban gibi. Hep yüx kilonun üstünde. tyi niyetlerinden kimsenin şüphesi olmıyan bu dostlar, hükümetin tavsiyesine nyup da kemerlerini, velev bir delik olsa, sıkmıya kalksalar, maazallah, infilâk ederler. Onlara karsi mösamabakâr olmak zorandayız. Onnn için parolayı lkiye bSlmell. Bir kısım vatandaşlara «Kemerlerinizi sıkın» derken diğer bir kısmına «Siz de lütfen artık daha fazla gevsetmeyin» demeli. Hoş, zaten gevfetemezlcr galiba. Zira, natar M BEYNtNtZE GELEN SİNYALLER Bugün ilim adamları yorgun luk hakkında bir çok yenilikler keşfetmiş bulunmaıctadırlar. İlim «damları yorulduğunuzu zannettiginiz zaman vücudunuzun değil fakat sadece beyninizin «yoruldum» dediğini iddia etmektedirler Beynınize bu sinyaller iki yoldan çıtmektedir Bunlardan biri, ^»kıkaten çok enerıı sarfet'ı Amerikanın Masaçusets seh : rinde bu hususta bir ÇOK araştırmalar yapan doktorlar. ınsanda yorgunluk halinin ekseriyetle psikolojik sebeplerden ileri geldiğini belirtmiştir. Me : selâ bir insanın elleri ile bir ; vere ne kadar asılı kalabildi i ği çok ilgi çekici bir sualdır 5 Normal olarak insan elleri ile ^ bir yere bir dakikadan fazla = abilı kalamanıakta ve bu mud = PStKOLOJİK SEBEPLER = Ordu ve orman Yazan: Mevlud Baysal Türkiyenin bir kaç büyük meselesinden biri de, hiç şüphesiz orman dâvasıdır. Yurdumuzun, insan eli ve insan giicü ile ornıanların yeşil bir örtü ile kaplanması; halkımızı ve devlet adamlarırmzı, yıllardır dUşündürmüş, meşgul etmiştir. Şoselerimizde görülen levhalar, bizi uyarmakta, vazifeye çağırmaktadır. Okullarda ve kltaplarda yapılan telkinler sayesinde, ormanın lürumunu bilmiyen kalmamıştır. Ancak, bu dev cüsseli dâva; böyle bir orman edebiyatı ile, yenilmek şöyle dursun; yerinden bile kunıldamaz. Çünki her mesele, kendi büyüklüğüne göre tedbir ister. Bu tedbirler içinde, onnaniama gayretlerini plânhyaeak elemanların yetiftirilmesi gibi, sabra ve zamaıra muhtaç kısmı, hamdolsun tahakkuk etmis sayılabilir. Çünki ormancılık ılminde salâhiyetli âlimler yetişmiş, değerli orman mühendişlerimiz coğalmıştır. Onlarır, vücude getirdikleri, tesisler ve fidanlıklar, hizmete hazır vaziyette ve göğüs kabartacak "îahiyettedir. Memleketin ağaçlanması uğrunda, neler yapılacağı nasıl .apılacağı da artık malum ve muayyen bir hale girmiştir tnsan güeüne taalluk eden ıcraat v e tatbikat kısmı yerinde saymaktadır. Uzaklara gitmeden söyliyeım: Antara'da atılan her apartıman temeline mukabil civardaki tepelere bir tek, evet fazla değil bir tek ağaç riikilseydi. şimdi Ankara'va iier tarafından ormanlar için. den geçilerek girilebilirdi. Ormanlama işini, kanunl biı mükellefiyet halinde tatbika çahşmak yolu, bugünün modern hukuk sistemine görp kapanmıştır. Bu muazzam iş ise, büyük bir hamleye, bir orman seferberlifine ve bir orman harbine muhtaçtır. Disiplinli bir ıdare ile ancak tahakkuku kabil olan bu işin, gerekli şart'arını, oskerlik sanatinin dı. ^ında aramak, beyhude yere •akit geçirmektedir. Bu hizmeti. ordunun himmeMnde aramak vehl«ten garip gdrünebilirse de, her yıl bir vilâyetin münbit toprağı, denizlere «ürüklenen Türkiyenin basvurabileceği başka bir çarasi kalmsmııtır. Ona; yine ordusu vafa edecektir. Ormanlama işinin askert bir mahiyet almasım icap ettiren mucip sebepler esasen mev. cuttur. Müstahkem mevkilerin ağaçlanması; uzun zamandanberi askeri bir vazife haline girmiştir. Ancak, çıplak bir vatan sathında, bazı muayyen verlerin, mücerret olarak ağaçlanması, bir davetname mahzurunu tasıyabilir Düşman tîrassutlarını şüphe ve tered. düt içinde bırakıp şaşırtmak için, daha geniş ölçüde bir ağaç İama, elbette müraccahtır. Ve hele Devlet Kara Yolları. nın, ketif ağaçlamalar.a yeşıl birer dehlîz haline sokulmaları stratejik aktarmaları, düşman uçaklannın takip v« tacizmden masun kılabilir. îşte biitün bunlar ağacın, bir rnüda. faa silâhı olduğu hatcikatinı ıspata yeter. Bütün bunları bir tarafa iterek en kuvvetli olan mucip sebebi ele alahm: Meyilli ve çıplak araziye ya£an ve taşı toprağı sürüp götüren yağmurlar; d^re ve ne. hir yataklarım; doldurup, tıkayarak sel ve tuğyanlara sebebiyet verir. Ve yine ziraat edile edile olgun, yumuşak ve faydalıbir hale giren üst toprak tabaka. sını; bir taraftan da rüzgâ"lar, sinsi . «insi uçurup taşıvarak tarlaları fakirlestirir. Üst toprak tabakalarının aşınma ve taşınması mânaıına gelip ormancılarımızın «Erozyon» diye kısalttıkları bu hâdise; â?ikâr olarak gösteriyor ki, vatanımız; her gün blraz daha eriyip ufalmakta ve milletimiz, yarım asır sonra mutlak bir açlığın korkunçluğu içine girmektedirölüm sembolü bir iskelet kafası gibi sıntarak bizi tehdit eden bu tehlike karsıgında 16kayt kalmak, kollarımızı ka. vuşturup beklemck iazla bir sofukkanlılık olur! Büyük yangınlar, seylip, zel?ele gibi felâketlerde yıldırım süratiyle imdada kosan ordumuzun; tepyekun eriyip . ufa. lan v~3tan karsısında hareketsiz kalmaaı, tasavvur dahi edi lemez. Kadı ki bu, orduyu daimi surette meıgul edecek onu vazifesinden uzaklaştıra. cak mahiyette bir savnş değil dir. Ağaç dikimi mevsimindr kabul edilen bir yüzdeye gb re, bazı birliklerin evvelâ bu lundukları sahalarda\ müsait tepeleri ve dağları ağaçlama ları ile işe başlanarak; alınan neticeler ve edinilen teerüb«]F re göre tedricen ve itidalle teşmili cihetine gidilecek biı istir. Esas mesel bu fikrin ele ahnması. tetkik ve münakasaya konulmasıdır. Orman isletmeciliğinin, sivil ormancılık emrinde bulunması ne kadar tabii ise, yeniden orman yetiş. tirmenin de. ihdas edi!e«k askerî bir sınıfa, ödev olarak verılmesi o derece tabitdir. Böyle bir usulün baıka m«m leketlerde benzeri olup olma dığı konusu, bizi alâkadar bile etmemelidir. Her insan nasıl kendi ölçüsüne göre elbise giyerse, her devlet de kendi =artlarına uygun tedbirler alabilir. Kaldı ki, bazı memleketlerde tam askeri değilse bile, resml üniformalı orman teskilâtı da vardır. Fakat ne hacet, biz bize benzeriz vecizesine uyarak, biz, bize benzer tedbirler alabili. riz. Son söz olarak diyebilirim ki, savaşasavaşa, kanını akıtaakıta 14 günde îzmire inen şanh Türk ordusu, bu defa: ağaç dikedike 25 yılda Izmir' den Karsa dönüp yeşil bir Türkiye yaratabilir. Bizim niyazımız; her TÜTk evlâdının kalbinde yanan vatan aşkının masum çarpıntısı. dır. randıım yapmıstı. Neticeyi, biliyorsnnnz, büyük çoğunlukla kazandı. Bunun üzerinr, kendisini ziyarete giden, Rasya'nın Paris Büyükelçisi Vlnogradof: Tebrik ederim ekselfins, dedi, reylerin yüıde 74 ünü kazandınız. Bilhassa siz Rnslar için bonnn ne ehemmiyeti var, dedi De Ganlle, sizler Rusya'da reylerin bazan yüzde yüzden de fazİMim alıyorsunuz. Beriki gayet sakin: Sabırlı olon Generaljm, sabırlı olnn. Onnn da sırası gelir. (France Soir'den) rıllllllllllllHIIIIIIIIIIIİIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIItlllllllllllllllllllllllllllllllllllr Deniz Motorları • DIŞTAN TAKMA AMERJKAN DENIZ MOTORLABI • I ^ İSVEÇ Teknik patenileri ile imâl edilen ü 1 Komple Direksiyon Tertibath 40 HP 2 Elle Kumandalı 25 HP 3 Elle Kumandalı 12 HP TIPLERİ »İEVCUTTLR. * * Deniz suyuna karşı mukavim yegâne motorötır. Derhal teslim ve tediyede azamî kolaylık. = Aküferinden Şaşmaymız g HÜSEIrtN YELTEPE ve Ort. Koll. Şti. Şışh Hâlâskârgazi Caddesi No. 321 Tel: 48 31 24 KAMKRA REKLÂM Reklâmcıhk 1776'5194 SATIS MAĞAZALARİNDA YENİ QE$İTLER Ilkbahar ve vaziık yenı çeşıtlerımız mutenevvı ve gayet nafiıde desenlerle Sumerbank mağazalarında satısa arzedilmek tedıı Bılhassa yenı tıpler meyanında tzmır Basma Sanayıi Müesse^esnın Serj Dosemehk ve Fantazi Emprimelerını. Merinos ve Hfreke'nın Gabardinlerını ve yazlık kumaşlarını mutlaka pö'"unuz SUMERBANK ALİM VE SATIM MÜESSESESİ (Basın 6339/5215) EAS Ebonrt »• Akumülaför Sanayıi A$ Yakacık Kartal Tel 534346 534320 491811 (îlancıhk: 3577/5200)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle