19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DOKT 22 Nisan 1962 tstanbuldan blr insaat Y. muhendisi yazıyOT: Yaz gelinct Batı memleketlerinden blr çoğunda uygulanmakta o lan yaz laati, bir kaç yıldır bizde, nedense, unutulmuş bulunuyor. Oysaki bunun, bir kaç yönden büyÜK faydalan vardır: 1) Akşamları saat 19 a veya 21 e kadar çalışmak zorunda olan müessese ve is yerlerinin çoğu. saat 18 den sonra elektrık yakmak zorundadırlar. Yaz saati uygulandığı takdirde, ortahk bir saat geç kararacağına gore elektrik enerjisınden, en asağı birer saat tasarruf edilmis olacaktır. 2) Saat 17 de paydos eden bürolarla devlet daireleri personeli, yaz saati uygulandığı takdirde, islerinden bir Yoz soatlnin faydaları ( ' saat önce çıkmıs olacaklarından, yazın sıcak günlerinde denizden, bahçelerden bol bol faydalanmak imKânlannı bulacaklardır 3) Bu faydalarına karşılık, yaz saatinin, ne mali. ne de ıktisadi bakımdan hiç bir külfetı veya mahzuru yoktur. Sanayi. Ticaret ve tçişleri Bakanhklannm nnemle dıkka*lerine arzolunur E ^ = E ^ Ş Ş ^ B U L M A CA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN «AĞA: 1 Inssnlan Hak dlnlne davct yotanda baç rolü oynıyan klmıe. 1 Blr kjzla blr deUkanlıyı baatfdz etme hareketl, pederin T«nu. S Terrt «üzertne atlayıp oturur» n i namn» blr fiildir, vurulan tokatta vaztfe gören uzvun blr adı da tbu mlktarda kardeş> dır 4 Eskiden lnsanlar onu yakıp dertlerine yanarlarmış, alesta ve emrp hazır durumdm. 9 Yamvassı edlp pestlle çevirenler (çogult. 6 ÇevrSHnce mavi meleklerin toplayıp d«po rtttklert bellrlr, blr yere takıp lallandınş h»reketl. 7 Bir renk, blr mDeaantnln baska bir yerdekl temailclsine v«rilen adiardan. 8 Atejj. lnlltl. » Yesereeek tanelerı tarlaya »tan TlTK%Rn><\X AŞAĞITA: 1 Hanımltnn gaçlanna usun blr •Orc dı»vam etmek üzere yaptıklanndan z »Hsneye hlç de yakın dfJU» rnânagın» lkl kellme. göz* «rörünnüven Oçüncü aahı*. 3 Ügtün v« gallp gelmek, kendlslnl çok rahatta hlsnedenln çıkardıgı *es. 4 B'r renk döiman (Dlvan Edehiyatmrta = • Batı eşyanın hususl gekllde pakrtlenme«J t?l 8 Bir hayvanm bajırtısı. vtteutta ldrar | toplanmamna msh «us yer T Blr çejlt tı£ınma ?eL rt. 8 Sonu jfelI mlyeeek zaman. bir rdatın kı«a!Dflnlrfl mrlmacanıntılmiii. 9 Blr h»!lmt11mt« tvblf Jgtnevt kmdınının adı. •îbtaentn berannn nrmran iç tarsfı. Hilmi Beyefendi! Siae hayra nım.. Um şehir uşağı.. de^il mi beyefendi.. siz hiç konsclos eıir mediniz.. başka görmedi|inİ7 sey yok mu? Yılan hikâyesine dönen E Vaı beyefendi.. ben fil de sormedim.. sade resmini jör bir kanun E düm.. efendime söyleyim., sev tımirden ömer Yalvın jaa: = oe görmedim... (Ahroede bakaHakları kaybolmuş oğretmenle 3 rak) ejderha da görmedim.. rın bu durumunu düzeltmfk içm Konsolos gülmeye başladı.. bir tntıbak Kanunurıun ha^ıriana ^ Fevkalâde Hariknlâde ral; Mechse sunulduçunu oğren ~ Konsolos görmediniz Fil s o r " mış. pek sevınna'.ştık Arada.ı ay • ~ mediniz ve ejderha da görme lar geçtıji halde bu <anur.dan he E diniz.. Hilmi Beyefendi ours nüz bir haber çıkmadı. Tasan bir J Ş blane, yani, beyaz avı fördünuz gün Meclise gelir ve müzakere e Ş mü? dilırse. şu noktalann dıkkate alın ~ Görmedim kontolo» b«y. masını rica ederim: 1) Avnı Mİda ben bir defa, o da Çocuk lken mezun olmuş, birlikte başarılı ra Ş deve gördüm,. bir defa da bir por almış oğretmenlerden bızıla kaplan gördüm.. taaaa eskiden rı, ya kadrosuzluk yüzünden, ya de raaymnn jörmüstüm.. da. aylarin hesabını doğrıı yapmı E Konsolos katılıyorda gülmekyan âmır ve memurlaım hataları = ten.. yüzünden zamanında terfi edeme ~ Rahmi, Ahmede baktı: mişlerdir. 21 öğretmenlerin, uzun E Ağabey! Lâfını kes de ko~ bir süre çeşitli maaş dsrecpleriyle ^ nusayan'. Ne olursun? diye mı15e baîlamalan, eski öŞretmenlerle ~ rıldandı. yeni öğretmenler arasında kıdem E Ahmet «özlcrini açtı.. Rahrtıi farkını ortadan kaldırmı?, böylece, Ş de boynunu büktü. 30 yılhk bir ögretmenle, 35 yıllık = Konsolos ba«Iadı: bir ogTetmen, «ynı maajı alır du E Ambasador nedlr Hilmi ruma düşmüşlerdir. 3) Gazi Efitim 3 Beyefendi? Enstitüsü, ya da bir baska yüksek = meslek okuluna giden oğretmen ~ Bilemivorum konsolos bey! ler, bu tâhsil yıllarında geçirdik E Ambasatfttr, bftyük elçi leri yıl kadar kıdemlerinden mah dir... rum olmuşlar ve emsallerlnden = Rahrai: geri kalmıslardır. Yalnız ööretmen E Oyle söylesenize konsolos lere hâs olan bütün bu pürüzler, Ş bey! •ncak bir întibak Kanunu >'e dü E Yaa! demek büTÖk elçiyl zelebil'r E bilirsiniz! CEVABIMIZ: = Nc kadar olsa. büyük bir Sayısı 90 bım bulan, ağzı lâf e sev oldutunu anlıvonım be\eden, eli kalem tutan bu dinamik E fendi! Elci\i de iMtmisIigim \»r kadroyu ihmal etmemelerinı partı E ama. simdi hirdenhire aklıma lere nSçızane tavsiye ederiz. L'elmedi.. Tamam! ö\le ı«e mutlaka Hak yerini bulurken E dikkatü dinleyın Kadıköyden Refin Duruca yazı E Recep seslendi: yor: = Dalça geçme de dinle!. Askerliklerini er olarak yapan ~ Rahmi içeriledi: Sen öjretmen misin be? memurların askerlikte geçen hiz 3 dinlivornz iste!. Bn yavtan met »ürelerinin, borçlanmak stıre = sonra mektep çocnfcn oldnk.. tiyle emekliliklerine sayılacaS'na (konsolosa) sİ7 bnyurnn kondair kanun teklifi bızlerı son dere E solos bey.. (Recebe> sen tebesir ce sevindırdı. Ancak bizi düşündü E hesabına bak!. Tövbe Tarabbi ren, bir nokta var: Acaba asker = (Konsolosa) siz bnvnmn bevelikte geçen bu üç yıl, bizlere bir = fendi.. üst derece maaş farkı sağhyacak ~ Buynrayım ama Hilmi bemı? Eğer bovle olmayıp da sadece E vefendi! Siz etrafa lâkırdı yeüç yıl once emekh ılnids hakkını E tistirmekten kendinizi alaoııyor verıyorsa, dâvam:z kazanılmış ve ^j sunuz ki.. kinıe konuşayıra!. hak yerini bulmuş sayılmaz' Biı = Nuri, o sıra iceri «irmisti... ler erkek o.mayıp askere gitmese ~ Merbaba! Merhaba!.. dedi.. idık. bugun bızden bır üst derece E Rabmiye de: maas alan kız arkadaşlarımızm E Sen ne dlyordnn? Enayi mi aldığı parayı altnıyacak mı idik?.. E dedün? Tok'.. Senin letn atylemeŞu halde butun suçumuz er!<ek o ^ dira... lup omrümüzün en güzel yıllarını = (Nuri) ben enayl mlyim?. vatan hizmetıne jakfetmekliğimız E Mahallenden Uhklkat et!. midir? Bu hizmetin >ubayı, eri ol E maz .TllllllllIIIIiriIIIllIIIIflIIItlllllIIIIIIIItilIlllllllllllllltlftllllllllllfllllMllIIII*'£= Aradan kaç jün geçmlşti.. konsolos oldağn gtbl nnnt mnştn. Onnn için Hahminin konDstnasından bir şey snlıysmadı. Konsolos kahveye tirer gir mez: Aman Recep Efendi! Bana bir aspirin bnlnr musonoz? Ba çün bfnim romatizBaalarım (,ok arttı.. ilkbaharda hep böyle 0 luyor. (tskemleye otararak> ay.. av.. ohh.. (eczacı beve) be>e fcndi sa derde çare balamadı nız.. Eczacı bev narsilesini çeke rek: Mirim! Bunun ilâcı mı lum.. asit salsilik. Tanl aspirin.. Favda etmiyor.. Eder beyefendi, eder. \ aktınde tniktarında olmak sartiyle.. Recep. 0 arada seslendi. Konsolos bey, Rahmi, «i zin sızılarınızı simdi dindirir. Konsolos bey. otnrdn. Rahmi yanına geldi.. Ne verirsiniz konsolos bey? Konsolos birdenblre: Sabahleyin, size ancak selâm verebilirim. Hilmi beyefendi. Talnız selâm.. ve size de aynı şekilde hareket etmpnizi ricm edebtllrim.. (eczaeı beye) ne buvurnlnr bevefendl? Eczacı güldil.. lltifatınızı bekliyor, mirim!. Rahmi: Çıkta beyefendi, çıktı Konsolos sinlrlendt. Ne çıktı Hilmi Bey?. Tnrfanda salatalık mı?. Çilek mi?.. Ne çıktı. Çıkiı ne demek. Yirml yas dlşiniz mi çıktı? Rahmi birdenbire: Konsolos bey, siz' de adaraı, ama da tersliyorsunu».. Hilmi Beyefendi: estâfurullah.. ben öyle kabalık et mem.. ama, zatıâliniz zemin ve zamana münasip eörünmek.. Vatandas Ahmet Efendi, lâfa karıstı: Konsolos bey! kusnruna bakmayın! Rahmi, babacan 1,0cnkfnr.. gizi, hani kendi müdurü imiş gil>i sanyor d».. ondan dolayı.. Konsolos Ahmet Efendiye: Bonjnr, Ahmet Bevefen di! Nasılsınız?. Tesekkür ederim heyefendi.. saj olun iyiyim hümdolsım.. Rahmi de* Lâfımı afııma tıktınız kon >olos bev!. Ben size fenn bir sty sö\livecek dcgildim ki.. Şüphesiz, siiphesiz.. ama. Hilmi Beyefendi! Romatizma dan muztarip olanlur. hiraz sinirli olurlar. De*il mi eczacı beyefendi?. Siz de bana gelir gelmez.. Konsolos bey, mttsaade etmediniz kl, sintrlerinivi yatıştıralım.. Konsoloı güldO: Ne kadar açık kklblisinlz TÜTTÜ... Yazaıi . Bvrhan Felek Bana sorma!.. (Konsoloıa) bavur konsolos, boyor beyefendi! Yoksa bu gidisle lâfa baslıya mazsın! Konsolos, biraz kızarmıştı: Ne zaman boyle san fason uldnk Hilmi Beyefendî? Vallaha bilmem konsolos bey!. Yani ben size hiç bir M man ıen diye hitap etmedtm siz bana sen dlye hitap ediyorSDIIUZ. Savuar vivr. u Ahmet, cebinden bir kutu C " > kardı. tçinden bir aspirin aldı. se gttlerek konsolosa verdı: Konsolos da gfildB: Dezespere olanlara aıplrln'. Hayret Ahmet Beyefendi!. Vatandas Ahmet Efendi! Konsolos bey!. Affedeni niz! Yerlne göre konnçarsanız ne dezespere olnrsnnnz.. ne n e zenpere! Lâkln Ahmet Beyefendi: Ben hurada akademik blr konferans vermis değnim yalnıı, büyük elçi ve honsoloron ne oldutunu. bana evlâdı manevi 0larak lutfettiğiniz Hilmi Beye anlataeagım.. müsaade eder nıi siniz? Hay bay, beyefendi. Mü saade zatınızın.. yalnız onnn da size anlatacaŞı vardı da, çocu 4un lâfı jırtlaŞhnda kaldı.. Ne münasebet! O da an latsın efendim.. lâkin a tnr d6 rol, «ıra ile de&il mi efendi»? Bnyurun bevefendü. dlnliyornz.. (Rahmi kendi kendlne) nereden sordnm.. dive mırıldandı.. Ambasadür.. büyük elçi, devletin mümessilidir.. efen dim".' Konsolos d<indü.. Affedersiniı.. acaha biraz «ıı kebilir mlvim''.. Rahmi: îcersiniz beyefendi: Simdi hürrivet var... Recep, bir bardak sn jetir konsolos beve.. bevefendı! Sim di bana müsaadç var roı?.. (Gülerek) Hilmi Bevefendü Siz. harikulâde bir adamsınız.. beni ri<1ikt'''i7e etmek icin neler bnlnyorsnnuz. Rahmi. Ahmede baktı. An met, çözönü kırptt.. Rahmi: Vallaha konsolos bev, ben size bir sev söyliyevim mü. Ben sizi ne vaptıfırr.m farkında değiliro.. siz, kendi keııdinize eikârlanıyorsunaz.. öfkeleniyor snnuz.. lonra ban» bir veyler söylüyorsnnnz.. ben, hiç bir ?eyin şeyinde de|ilira.. hanl doS rusunu söyleyim de.. lyi kStti.. benden bilmeyln! Yani, bfitün bo espriler.. bötnn bo hazıreevaplılık.. Recep seslendi: Ooohoo! Konsolos bey!O, dalga reçer. Nerede 8yle şe? ler Rahmi a{ab«T de.. «na adı nı sorsan çitç sövler.. Rahmi çok içeriledi.. Sen kendine baksana be!.. Sana da ne olavor yani.. Biz, burada ahbap ahbap görüşüyornz.. konsolos bey, benim ba bam desil mi beyefendi! Verin elinizi öpeyim... fdiyerek aldı. öptü) konsolos, biraz çekindi... ama. eli, Rahminin dndajı Ue ıslandı.. Fstâfurullah.. diyerek çekti.. sonra mendili ile sildi.. eczacı bey, cebinden blr küçük 1 BAY OSCAR: J \v « ^ >)'' ^aT s!JL . s yaaaı sişe çüurdı. = Mirim, blraa k*J«ar« •• E v» tekdim •dcyim. E Konsolo*: ~ Tesekkür odcrim! diy« cl E lerinl açtı T« •fmatardm Sen = r»I Hilmi Beyefendi.. dedifim E (lbl büyük elçller, devleti t«m = ail ederler. Kon»olo«larv hük = meti.. bize harlc ez memleket ~ hakkı vermeıler.. E Hükümata rafiraoaat ediu = beyefendi! = Ahmet afabey.. bir annhal E yazdır konsolos beye de» ooa ^ d» veninler. Sizcien iyisine mi E v»recekler. derken koruolos E gülüyordu, gülüyordu.. Ş Eyy beyefendi kon*olo«luk Ş kolay mı?. Öüfünün, dilşüntin! E Rica ederim Uilml Boy!. E E ğer beni biraz seviyarsamz yormayın.. (ünkü yalnız.. diıle H rim.. ve omunum tekrar ağnma ya başladı.. eosacı beyefendi. n Hlç ginirlenmeye gelmiyor.. E Do|rndar beyefendi.. sinir E lenmevin efendim.. bakınız ben = denize.. (Nargileyi (,ekip üfle diU E Ahmet lâia karıstı: E Rahtni, ne diyeceksen de jz de! Konsolos beyi yorma!« Konsolos bey.. blz geçen = salı tizinle bir sey oyn»dıktı hani:. E Ben sizinle bir oynn oyna ^ dığımı hatırlamıyorum.. bana = da pek imkân yok liı biriç = bilmezsiniz. Ben de baska oynn ^ oynamam.. ^ Konsolos bey.. hani yan yarıya bir şey aldıktı.. E Konsolos: ^ Ciddî söyluyornm hatırım da de^ıl Hilmi Bey! E Konsolos bey.. sizinle yarı = yarıya Spor Toto almadık mıy dı.. E Haaa! Hatırladım.. Eveet! = Hani siz, yarısını doldurdn ~ nuz. ben yarısını doldurdum = du... = Evet, evet!.. E Konsolos bey 12 hUmisiz.. = Bize 882 lira çıktı.. Yarısı size, = yarısı hana.. Ne eder Ahmet a E Jabey:. Ş Dört yüz kırk birer lira... E Nasıl konsolos bey?. E Konsolos, bu haberden pek ~ nrranuıı olda. Rahmi hemen e E ünı uz:ttı: E loka edelim: Konsolos bey!... Havbeden 440 llr» <ena E mı?. = Anlamadım.. kim u haybe E dedıgimz... 3 Gördünüz mü konsolos ~ bey!. Siz de bilemediniz.. Hav E be cemek, beleş demek.. hava E dan demek... Konsoloa: ^ Pardon! Bu kelımevi bırin = ci defa isitiyorum.. güzel bir E ekspresvon olabilir.. Haybe.. tki sillab... (derken hirdenbire nerede 440 lira Hilmi Bey! E Geleoek!.. Hııe mektnp ge E Hr.. gider pankadan alırız, 0 = rasma siz karısmavın.. E Nuri.. birdenbire: Biıe bir k u n çevirmeliti E niz.. defîl mi Ehmet Bey!. Here = de Hidirillezde... = Rahrai bemen: E Sakın konsolos bey!. Buna E ben ne zaman ikram ettimse u = <nr gelmedi.. Nene lâzım. Biz alırız parjmızı.. Kuzu çevirmeW E istiyen Silivriye çitsin.. degil = mi konsolos bej !. Biz, simdi = konsolo> beyle ortağız, o rtak!.. = diye tii'"stüler.. Konsolos çok Tavukçulukta yetiştirme hastaiığı: Puilorun Yazan: Ferlt Kuran Her yerden ve herkeıten damızlık ynmurta veya günlfik civciv almak ve yetlstirmek dofrn bir hareket değildir Tavnkçulufu llerlemis ve teşkllâtlanmıı diğer memleketlerde oldugu gibl bizde de damızlık sürü yetiatinnek, kulnçkalık ynmurta veya giinlük civeiv tatmak muayyen sart ve esaslara baHanmısfır Ta»T>kçulukta en korkunç yeMftirme h.ı^;.ın!;! tr*u:loruav oiroİTİerin beyaı iıhali) dlr. Bu hastalık anaç tavuklarda haricen hiç bir belirti göstermediği halde, yumurtalıklarında zamanla ilerllyen tahribat yapar, yumurta veriral azalır ve ynraortaları da hastalık mikroplannı taşır. Kuluçka makinesine veya kuluçka ta vufnn altına konulan bu yurntrrtalardan meydana gelen civclvler; umumiyetle kısa /amanda telef olmakla beraraber diğer »ağlam civciviere de genis ölçüde hastalıgın yavılmasına sebep olurlar. Hastalığa sonradan yakalanan civcivlerin çogu bir iki hafta içinde telef olur. Kurfulanlar da ömürlerinin lonuna kadar portorlük yaparak hastalı ğın yaygın hale gelmesine sebep olurlar. ' Ba hastalıgı ası veya il&çla önlemek imkânsızdır. Her zaman her sürüde hastatıklı tavuk ve horoz bulunabilir. Onun İçin damızlık yumurta satan veya kuluçka makineal çalıstıran bütfîn yetlftiricilerin veteriner teşkilâtına müracaat ederek kuluçka mevtimln den evvel damızlıga ayırdığı bütün tavuk ve horozlannı Pullorum testine tâbi tutturarak kendilerine verilen talimata göre hareket etmeleri lâzımdır. Her yıl yapılan kan muayenelerl neticesine göre yeteriner teskilâtı, damızlık yumurta ve çünlük civciv latabilecek durumda olan yetlştlrlciIerin listesini çıkarır ve Isteklilere gereken bllgiyi verirler. Damızlık yumurta ve günlük civciv ancak bn şekilde resmî müsaade verilen yetiştlricilerden alınmalıdır. NE KADAR CtVCÎV ALMALI? Evinizde veya çiftlltiaisde beılemeyl tasarladıfcınıs ynmurtlayan genç tavnk •»yıatnın Z.5 miıli gfinlfik elveİT almahsınız. Meseli İM tane ynmnrtlayan genç tavnfa ihilyacınız vana 250 adet cİTeİTİe bn kadroyu temln edebillninir. Çünkü Î50 adet gflnlttk civciv, ibtimamlı bir şekilde beslenir \e yetistirillrse, yumurt'.ama çagına gelineiye kadar 'ıZO oranında 61ü ve ıskarta verebllecejine g»re ellnizde ije \arayabllecek 200 plliç kalır. Genel olarak ynmurtadan çıkan eivcivlerln yansı horoz olduğuna göre ancak 100 yumurta tavuğu kalır. Satın alınan eiveivleri delikll mukavva kutularla taşımak, nakil esnasında bu teliklerl zararlı hava cerevanına imkân vermiyecek şekilde açmak lâzımdır Kutuların içerisiııde en fazla (3025)) oiveiv taşınır. Kutn yüksekse içlne çapı 25 cm. den fazla olmıyan daire veya altıgen şekiinde mukavvadan bir davar koymak nakil esnasında civeivlerin fistüste vıfılıp telef olmalarını önler. CİVCİV BAKIMI Evvelki yazımızda da hellrttlfimiı gibi civeivlere gerekli ısıvı temin ederek barındıran araçlara ana raakinesi denil raektedir Ana mahineleri ısı menbaları, *ekil ve böyüklök leri bakımından çok çeşitli dir. Elektrik veya kaloriferle ısınan kapalı tek veya katlı ana makinelerinin idareıi di gerlerine nazaran daha kolaydır. Bunlar tek veya çtft taraflı olurlar. Çift taraflı olanlarda ısıtıcılar ortada elnp her ikl .arafında gezinti yerleri, yemlik ve »uluklan mevcuttur. Gezlntl yerlerl CITCITlerin ayak ve parmaklann» larar vermiyecek tekilde heıapianmış dört köşe arahklı tel kafeslerdlr. Civciv bn ana makinelerlne konulmazdan evvel sıcakhk 35'C a g8re ayarlanır ve tel kafeslerin üzerine kAfıt aerllerek tlk yemleri kâfrtların üzerine terpilir. tki flç gfln sonra kfifıtlar kaldınlarak m ı klnenin özel yemllklerlnden yemlemeye devam edlllr. Bunlann apartıman tarnnda olanlan fazla tayıda eİTelr yetlstlrenler lçtn işçlllk T * CİTCIT sağlıgının dflzenll gltmesl bakımından Istifadelidir. Çlft hdlmeli ve altı katlı bir eirclv büyfltme apartımaoımn ver katına 1*0200 eiycİT konulmak »artiyle 0 S4y2A0 metre yer işgal eden ba maklnelerde ilk günü 10001200 eİTOİT banndınlır. Bn makinelerde cİTclvlerin t hafta kalacafrm joıonnnde tntarak •'•<• noksanıyla eiveİT koymak daha lyl olnr. Bn maklnelerde elveİTİer tel kafe» uıerinde ymasdıklan içln plılikleri dalma alttakl tablalar flıerine dSktlttr ve bn tablalar nk nk temlılenmek nretİTİe (Ceertdloans) haatalıgına m^da» verilrnemif ol»r. ClreİTİerin makfoe leind«ki dnrnmlannı kentrol jok kelay oldnîu İçln baata, etltf r» ölnleri ayıklamak çok k»lay olnr. Flatlannm yükıek el«fa *e civcivlerin ( « ) haftadan f»«U bn makinelerde banmnlM)»*lan mahsnrln taraflandır. memnundnM J* [1 PBOF. NİMBÜS'Un MACERALAKI " ^* ^ rıiııııııııııııııııııııııııııııuıııııııııııııııııııııııuıımııııııııııııııııııııııııııı?. Eczacı beye: E Beyefendi âdeta ajrılarım hafifledi. diyerek göz kırptı= E Muhasebe Şef Muavini ve Memur Aranıyor En az lise tahsilini bltirmiş, «skerliğini yapmış, yası otuzdan yukan olmayan, erkek memurlara ihtiyaç vardır. İngilizce bılenler tercih olunur. 1 Namzetlerden biri, muhasebe se{ muavinlığmde ç«lışacağmdan muhasebe işlerinı ve Ingılizce muhabereyi iyi bılmelıdir. 2 Dığer namzetler, bir müddet staja tabi tutulduktan sonra, Istanbul veya taşra teşkilâtımızda aktii seryiste calıştırılacaklardır. TÜRKİYE KIZILAY CEMİYETİ f UMUM! MERKEZİNDEN: : ^ <| Turkiye Kızüay Cemiyetinm 1962 yılı Umuml KongrMİ 25 4 962 çarsamba günu saat onda Ankara'da Umamt Merkedmiz binasında toplanacakrtrr. Kongrenin Gündemi t 1 Yoklamayı mtitaakıp vmumt keogre lUtm, ReitnrekllaıHi •• kâtiplerinin seçilmeai. 2 Hesap, düekler ve «*as Bİaunname tadllâtı için «m çok onbirer kişilik Oç konüayon seçilme»!, S Hesap ve dilek komisytmlantun raporlan üzerlne umuml merkez raporları, bilânço T» katl hesabiyle murakıplar raporunun incelenerek Umumt Merkez Heyetinin lbrası, 4 1962 bütçe teklifinin tetkü ve tasdiki; 5 Dilek komisyonunca incelenerçk kongreye runulacak şube dilekleri hakkındaki raporu ile delegelerin ileri sürecekleri eerbest dileklerin ve Umumf Merkezee yapılacak tekliflerin karara bağlanmaaı, 6 Esas nizamname tadilâtı hakkındaki komisyon reporunun rrıüzakeresi, T Umuml Merkez Heyetinden çıkacak öyelerin yerine yenilerinin ve yedeklerinin seçilmesi, 8 Üç kişilik murakıplar heyetiyle yedeklerinin »eçilmesi. f ^ f t t f ^ JANE'IN KİZI 132 El yazısı ile yazılmış, okuldan itibaren hal tercümesinden bahseden açık adresli dilekçesi ve bir adet vesika fotoğrafı İle her gün saat 911 arasında Galata, Yolcu Salonu karşısında Merkezimize müracaat edilmesi rica oluntır. Singer Dikis Makînası Kumpanyası Umum Müdürtüğii Reklâmcılık 1614/4881 Cumhuriyet 4870 ıııımııııııııımııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınııiHiııııııııınıııımıııııınıiM ımıııımınıııııımmımııımııımııııııııııııınııııııııııııııııııtuıı .Gördüğü »eyin ne oidugu beiii, | zannederim,» dedi, Poirot. € D gece Linnet < Doyle'un kabinine birinin giirip çıktığını görmüş.» Kulakları kirışte olan Poirot, De rin bir nefes alındığını ve bir çift gözkapağımn kırpıstırıldığını fark ettı. Rosalie Ottefbourne, tam Poirot'nun tahmin ettiği reaktiyonu göstermişti. «Gorduğu şahsın kım olduğunu »öyledi mı?» diye sordu, Rosalie. Poirot hafifçe ve üzüntüyle hey hat der gibi başını salladı. Güvertede adım sesleri duyuldu Gelen Cornelıa Robson'du. Gözle«i korku ile yuvarlarından fırlamıatı lanki. «Oh, Jacqueline,» diye bagırdı, «korkunç bir sey oldu! Korkunç bir şey daha'» Jacqueline ona döndü. Her ikiıi bir iki adım ilen yürüdüler. Poirot ile Roselie de hemen hemen hareketlerinin farkında olma dan, beıaberce aksi ntıkamete yütüriukr. hır*h bır şekilde sordu: «ÎS'eye bana bakıyor<;unuz'.' Aklınız dan geçen neciır» «Bnrıa ıkı sual birden sordunuz Buna mukabıl ben size bir tek sual ioracağım. Neden gerçeğı Mnj so''lfimvorsunuz, Matmazel?» «Ne demek ıstedıçınızı anlıyamı \ orum Sı/e her şeyı soyledim bn sa'j..lı > CITMHURÎYET'İK NiL CiNAYETi ya.ia,n: AGATHA CHR.İSTIE V^virenier: Mete t r K ı n lianı lener yonunuz.» «Çünku bana hakikati sftylemenizi istiyorum.» «Peki hakikat nedir? Gorunüşe göre benden daha iyi biliyorsunuz liz.» Poirot, konuştu: «Gordüğünüz aeyin ne olduğunu soylememi roi igtiyorsunuz? Eğef haklı isem, hak lı olduğumu kabul edecek mısinİ7? Söyleyeyim size aklıma gelen şeyi, bakm. öyle zannediyorum ki geminin kıç tarafına dönduğünüz •ırada, istemiye istemiye durdunuz, asağı yukarı guvertenin tam yarı yolu üzerinde bulunan bir kamafradan bir adamm çıktığını gördünü? yani ertesi gün anladığınız gibi Linnet Doyle'un kaınarasından, Adamın dısarı çıktığını, kapıyı kapadığını ve guvertenin öbur tarafına doğru sizden uzaklsşlıŞını ve belki de uçtakı iki kamarndan birine gi^diğıni K;)rdıınüz. S u halde, şimdı ben h:>klı uıı > yım, Matmazel?» K>i cevap vermedi Poirot, «Belki konuşmamamn daha akılhlık olacağını dü.juntiunü?. Belki de konuşursanız sizi *e oldflrürler dlye korkuyordu Tefrikası: 81 Çizen: YVES SAYOL Çeviren Mazhar KUN1 : Gra> 'da miılıim bir bayvanat pazarı \ardi. Bu sehrin panayırları meshurdu. Ve bunlar sayesinde bir çok yabaneı orayı zivaret ederdi. Fakat o Til halkı son derece ılgileııdiren bir de atraksyon vardı: Crogue<er tiyatro kumpanvasında o güne kadar eö'rülmemis bir numara gösteriyordu: Vabşi kadın Aynı gün Greluehe ve Edmond Kukla tiyatrolarını kurmak üzere Gray'a do?ru jol alıyorlardı. Seuilloıı çiftliğinde de Gravdaki panavırdaıı bahsediliyordu. lîouvenat riftlikte kalan buğdaj 1 satmak için bu panavırı fırsat savıvordu. Oııun içiıı s,eee saat birde vola ııkılmasıııı Uararlastırdı. Bö\lelikle saat 10 dan evvel p.»naMrıl;ı olun» caktı. Fakat Rouvenat arabalarla sıtmivecekti. O saat dörtte yola çıkacak \e yine de buü daM nakledenlerden bir saat ev%el orada olarak \erlerini temin edecekti. Belki dc oıılar selinee\e Uadar busda\ları satmıs o lacaklı. Blanche çok se\ inn ordıı. Yeknasa! h.n.ıtııuia hıı panaMr hir pjlenee lıır renl Ua\ııa;ı olacaktı.Onun iıın Gra>'d şitmeU üzere Romeııat ile gorüsmeji kararlaştır dı .. (Arkası vaı ) «lîasır, band soylemecıığıniz şey ler va>dı Meselâ bana. çantar.ızda sedef kabzalı ufak bir tabanca faşıdığmiidan bahsetmedınlz. Geçen gece bütün gördöklerini»! anletma dınız.» Roıalie kıpkırmııı oldu. Sonra hıfsla, «Bu hiç de dogru değıl. Be nim revolverim yok.» •Ben revolver demedim. Çantanızda taşıdıgtnıı ufaeık bir tab*nea dedim.» Kız topuklan üserinde hızla dö nüp, hısımia odasın» girdi T< bir an sonra çıkatak, gri deri çantaıını ıert bir hareketle Poirot'nun ellerın* tutusturdu. «Stçmalıyorsunuz. lıiersenit b«kın, işte.» Poirot çantayı açtı. îçlnde tabanca yoktu. Çantayı kıza iade edelrken, onun mu:affer ve aşagılayıcı gülumsemesiyle karşılaştı. Tath bir şekilde. «Evet,» dedi. «Tabanca yok burda.» «Görüyorsunuz ya, Mosyö Poirot, her zaman siz haklı değılsiniz. ; Sö> edigıniz öteki saçma şeyde de > aı 'lı\ orMmuz.» • Iljyıı. sanmıyotunı.» «Siz çıldırmışsınız!» Rosalie aıa ğını ofkeyle yere vulrdu. «Akimıza bir fıkir geliyor, sonra hep 0 fikir ttzeriode dıaruyor, duruyor, duru nuz » Bı* an İçin kızm zayıf tarafını ytLaiadığmı; onun cesaret=i:''i .•> den hahsetmenin ince mant < nyunlanndan daha tesırli olacajırı zannetti Kmn dudakları aralandı • tıı:edı sonra, «Kimseyi gormedm, ben » dedi. Rosalie Otterboutne. Mıss Bowetrs Dr. Bessner'in kımarasından kol yenlerini biîe ;'.ıriv'e düzelterek çıktı. Jacquelıne âniden Cornelia'rT yanmdan ayrıldı ve hemsırenm yanına yaklaşarak ona hitaben, «Simon nasıl?» diye sordu. Tam hemşire cevap ve*ırk»n Poirot da çıkageldi. Miss Bo\vers biraz endişeii gorünüyordu. «îşler 0 kadar da fena rieğıl» ,":<;. dı. Jacqueline bağırdı: «Yari e<!• isinden daha mı kötü dpmek ı=;tiyorsunuz?» «Vallahi. ancak bilr hastahan.e ulaşarak, bacağın'n röntgeriini rekip, ameliyatla •'•arayı temi'Kciık ten sonra içim tam mânâ«ıyie 1?hat edecek. Shellal'a ne zam'ın '.a rırız dersinız, M.ısyo Poirot?» «Yarın sabah.» Miss Bo'.vna dudaklarını bu'iıp, başını sallaciı. «Cok \azık Bİ7 ehmizcien ,;elcni yi'pıvoıuz, ama hrr 7;,man ıçın bir septısemı tehlike<ı v;ırit.» Jacquelıpe. Mı^1 Bow er..'ıiı l:oluım tutarak sarstı «Ölecek mı? Ölecek mı?» var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle