Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 Sfart 1969 Mesken buhranı îstanbuldan Faik Şeren yazıyor: emsalini dikkate almamastadırKira kanunu, 1953 kiralarını don lar. Bu böyle olunca, sanuna bodurdu. Bu tarihten sonra yapılan yun eğen ev sahipleri âdeta mağ j E binalar için de, 1953 kiralarına kı dur oîmakta. kanunu hjçe sayanj E yasla kira takdirini esas tuîtu. A lar ise mü'kâfatlandırılmış olmak» a tatbikat. hiç de kanunun âmir tadır. Bu «daletsizli«i ortadan ka) Bulunduğu hükümlere güre cere dırmak için ya mesken kiralarını yan etmiyor. Sövle ki: 1) 1953 ki büsbütün serbest bır.jkmak ya da | = raları sözde kalıyor. Ev ve apar kira kanununu bugüi'in »artlan! 5 tıman sahiplerinin • 80 i çeşitli na göre, muvazaaya ver kalmıya!E / » vesile'erle, binada tadilât yap cak şekiide tâdil etmen lâzımdır mak, binayı satmak gibi çeşstli baCEVABIMIZ. hanelerle kiracıları tazyık ederek j Kiraların serbest bn akılması. ! 5» Kralan arttırmaktadırlar. 2) Ye yüz binlerce yurttaşın sokağa a j E Bi binalara gelince, buniann sa tılması demektir. Bu yapılarmtz. ' E hipleri, bina maliye'ini gözönünde tşin en kestirme, en doğru çözüm [ E tutarak. diledikleri sirayı istemek yolu. plânh bir mesken politikası tedirler. Pek seyrek ılarak kıra ile. dünyanın lıer yerinde yapılt«kdiri cihetine gidilse bile. Tak dığı gibi. düşük malıyetü b'lok dir makamları coğu îaman 1953 inşaata girişmek, böylece mesken buhranına en kısa zamanda son vermektir. Mesken buhranı ön!eB U LM AC A j nirse, kira tahditleri. kira kanun] ları kendiiiginden hükümsüz bir 2 34 56 7 8 / ! j hale gelir. Atatürk, bir gece knkatum Makbule Atadan'ı tevkîf ettirmiştî Röportaj : SAİT ÂRİF TERZİOĞLU Atatürk. kanunlaıa ve nizamlara son derece riayetkâr idi. Kendi işlerine karışılnıasına. son derece mütehammil bir insan olmasına rağmen bazı ahvalde hiç de müsamaha etmiyen bir insandı. İ.şte bunun bariz misalini. hadısenin şahidi \'' tatbikatçısı olan Saym Devlet Adanıı, Âtatiirk"ün yakın mesai arkadaşlanndan Şükrü Sökmensüer'den dinliyelim. ^ Şökmensüer, hâlen Bahçelievierdeki mütevazı e vinde, geçmiş yılların acı tatlı hâtıraları ile başbaşa kalarak hâtıralarım kâğıt üzerine sıralamağa çalışmaktadır. Atatürk hakkmda hâtıralarım dinle mek üzere evinde ziyaret ettiğim zaman, çalışma masasının başında buldum. Hâtıraiarını kaleme almakla meşguldü. Buyur etti, oturdum. Bir acı kahvesini içmemi istedi. Bu sırada hâtıralarından bir an için sıyrılmış bulunan sayın Şükrü Sökmensüere sordum: < Atatürk, kızkardeşi Makbule Atadanı. bir gece, zannederim, Cürmümeşhut Kanunuryjn mer'iycte girdiği ilk günJerde tevkif ettirmiş Bu nasıl oldu?» mekligimı» söylüyordu. Derhal giyindim. Gitmemek ol mazdı. Karpıç'e gittim. Yemek salonu bomboş idi. Kapıdan girince «alonun sol nihayetinde ıızunca bir masada Atatürk, arkadaşlarından bazıları ile oturmakta idi. Aralarında, Kılıç Ali, Müştak Bey gibi zevat da vardı. îçiyor ve günün aktıiel siyasi ve gayrisiyasi konuları üzerinde tartışıyorlardı. Ben de yanlarına sokularak geldiğimi arzettim Bir iskemleye oturdum. Atanın sağında kızkaıdeşı Makbule Hanım (Rahmetli Atadan) oturuyordu. Atatürk, bir ara konuşma konusunu Hataya intikal ettirdi. Bir aralık bana dönerek: c Şükrü Kaya nerede?» diye sordu. OTOMOBH Yazan: Fİ K » İ KARCSŞ Her oto kaUatMn, viraj teblikelerinden komnabHmek Için ı n n yıUarln direteİTon pratiğine mnhtaçfar. Edmond Dujardin, viraj konnsunda ŞÖT le söze ba?Iıyor. Sayııız ve vifit dü^manlanmudan blriıl olan virajlar, koTfhnlıln rt otomobilcilik pmnnmıııuıı, her an cüretl» ve çok kere başarı ile k»r»ı kevmasiyle za rarsıı hale fetirilmektedlr. Btaömr de Saanier, otomoblli iyi kvllanmak aanatı adlı ki tabmın bir »ayfasında; büyük ve kavvetli bir elin, bir otoyn virajın dışına doğru devirmek istiyen resmi altında şn »atırl s n oknyornz: Merkezkaç kuv vetle oynamak dofrn dejildir, bu oynn bir gün bendekte sona erer. tyi soför büyük fizik kanunlarına «aygı gösterir Ataturkün yakın mesai arkada,ı ^ükrü Soknıeıısüer, ınuharriıimize hâtıralarım naklederken bir soru daha sordum: ^ « Peki. Makbule Hanım. ~ Cezaey,ine götürülürken hiç bir ~ direnişte bulunmadı mı?» • Hayır, hiç bir hareKet ~ A4OTOR. \ Virâjlarm tehlrkesi Lâsttkier aderans jrücftnnrı bfivŞk bir kısmını «ırtı fiıerin deki tırnaklardan alır, tırnak lan »ilik lâstiklerle viraj geçmek çok tehlikelidir. VtRAJ NASIL GEÇİLİR? Bunun izahı çüçtür, rakam verflemez, çünkü her virâj 6yTe yerii bir problemdir ki, birbirinin benzeri iki oto bile aynı tepkilerle karşılaşâfnaz. Her viraja uyacak süratlice gü lel yürüyüşü ânide fahmin etmek bir (içe doğma) mesele•idir. Bnnu elde etmek iki metoda bağlıdır. 1 Uznn yılların pratiğind«n doğan meleke ve nstalık, î Bir kaç aylık dikkat ve otoyu daha İyi kullanmak bevesi. lkincisini leçtiğinize göre tecrübe için, çıkışlarınızda (eçtiğiniz virajlardan bahsede lim: Işte önünnzde 50 kilometre •üratle yaklaştığınız bir viraj. Bugün de her gün yaptığınız ribi 50 kilometre, çok dikkat! Incelemelerinizl not edinix, felecek defa aynı virajı, çok süratli olmamak sartiyle, biraz daha süratli döneeeksiniz ve bugönkü manevralannızla evvelkileri kıvaslıvacaksınız. Virajda çizmek istedifinrz kavis iyi oldu mo, yoksa biraz yana mı kaçırdınız? Lâstikleriniz ses yapıyorlar mı? (Yapmamalı). Direkjiyon simidi, elleriniz arasında az çok bir direnç vapıyor mu? Süratiniz viraja girerken vtrajın ortasında, virajdan çıkarken nedir? Gaz pedalmı iyiee ayarladınıı mı? Hulı viraj almasını ojrenmek faydalı ve heyecanlı bir ekıersiz ise de virajlarda a»ırı hıx için bir zaman tavsiye edilemez. Viraj konuaunda »8yle söyli•«nler de var: Her oto knllanan, sfiratHce. viraj geçmeyi bilmelidlr. Mübalijah bir süratle degil, kafl süratle ve direkslyon tuta•a otonun itaat etmesi şartiyIt. E$«r «to knllanan her sahu, «•Mr veya amatSr, hızlı virm.j afananm bihnis olsaydı, virajlar daha »ararsıı hale eerlrileeekti. <Ho kullananların en korka{1 T « en tedblrlisi bile gtnfin MTİBde bir virajda «or dnrtıma «flsebllir. Sls de bir gfln meaeli bir virajın kavstni iyi gftMtneınis olmaktan , yolun MUBieHIğinizden facla kaygan ahnasından hıyrete duşersiniı. HER ŞETDEN EVVEL DtKKAT ZARTTRtDÎR Bir virajın tıeler gizledigi hiç belli olraaz, uyanık bnln•on«> ve direksiyon simidini İki eUnlzle sınuıkı tutnnuz. DS nemeoln devamınca, serbest oldBfnnu jtöremedikçe, bir USkMn isareti vermeyl unutmavmıa, bn Snemlidir. | Ankara Belediyesinin yaptığı zamlar hoş görülmüyor!. MERKEZKAÇ KHVVET VE ADERANS (Aderans: LSstikli tekerlekIerin yere vapışma hassan demektir.) Herkesçe bilinen bir fizik olayı var: Dar bir karai hızhcs dönmek istiyen bir oto, kavsin dısına doğrn favmlnr, içindekl volcular da ba n v rulmayı hisseâerler. Şn halde virajda merkezkaç kuvvet, otovn çizdiği kavsin difina iter. Aynı kuvvetin viraj kavsinin geni? veya darlıgı lle 6nemi artar Otonnn afırhÇı ve bir saniyedeki hızı Yere basan lâstik sırtının gantım karesi Bu sırtın tırnaklı veya aşınmıj olması Buniann dışındaki faktörlere felinc*: Tolnn kaplaması, tablatl, foıenin meyli, rüzgânn istikameti ve çiicü v j . bnnların hepıi aderans üzerine teslr yaparlar. Kısacası Viraj geçen her oto iki tetir altındadır, birisi merkezksç kovvet, öteki bn kuvveta kaı^ şı koyan aderans. Eğer merkezkaç kuvvet, otonun aderansını yenerse, oto savmlnr, takibi istenen çizgiden uzaklasır. Arabanın daha süratll v« d»ba afır ve siklet merkeıinin yüksekliği dolayısiyle merkezkaç kuvvet şiddetini arttırırsa savrnlan araba biras d v b» farlf/siyle kayar, devrilir. Otobüslerin afırlık merkea Ierini' yükselten, eatın *»tflndeki çok kere pek ajfır b»saj esyasının, hızlı geçilen vira}larda bir tehlike olaeagı >nittalmamalıdır. Otonun ağirhğı ad*raosa müspet tegir yapır dedlktca sonra, aynı a£ır va*ıtaıun vtrajda merkezkaç knvT«tl arttıracağını yaımak, birbtrine nymuTor»» da, gax vermek •toyn yere yapıştırmakla b»raber, ı'urati ve merkeıkaç knT veti de arttırmaktadır. tsi« bu merkezkaç knvveti Iftrtlklerin belirli bir Slçfide emm«si ve bn mrada burök bir eabalama ile yere kenetleıun«ri ve ânide seklini detiftt" 11 *siyle lâstikler, merkezkaç knv vete kar?ı korlar. Lâsilkler tçln bu is en «ert çalısm»oir. Sökmensüer. her Türk gibi, YUKARJDAN ASAGlYA: Atatürkle ilgili konularda son Ben derhal telefonun bulun1 Herhangi ifi kendisine haral« derece titiz davranan bir in duğu mahalle giderek, Içişleri cdcrsen et mutlaka basan ile netttstanbuldan Ahmet Eroğlu yasan, çjevabı almak zor oldu. Bakanı Şükrü Kayayı, Ata celendlren kimselere böyle denilir. Söyliyeceklerini aynen not azıyor: türk'ün aradığından haberdar 2 Vukua gelememe ifi. 3 Hafii lır ve neşredersem bu husus îstanbulun en eski tarihî amtların ettım. O da, derhal Karpiç'e ve tatlı rOzgâr, Avrupanın nehirletaki hâtırasını vereceğini bilgeldi. Kısa bir zamanda, onun rlnden. 4 VUcudumuzda köse tej dan biri olan Kariye camii çevredırdi. Ben de söz verdim. Kengelişine kadar olan konuşmalcil eden kısımlardan, alıs verts ari «i, ihmal ve bakımsızlık yüzünden disinı temin ettim. Kabul eteı. 5 Yar Ue gerdege girme halir gecekondularla dolu bir çöplük ve ları kendisine naklettim. Atati, ve anlattı: ,bir edat 6 Geharabe haline gelmiş buîunuyor. türk'ün sol gerisinde 10 daki1.1. « » I I I ) cekondunun düzka kadar oturdu. Bir ara, renBir kaç yıl önce, yabancı bir Cum « Hatay mücadelesinin degünü ve büvtigü, ginin sapsarı olduğunu gördük. hurbaşkanının tstanbulu ziyareti vam ettiği bır gün, saat 23,00 «hayvan ve instın Atatürk'e hissettirmemek için sıralarında 39 derece ateşle lann blrllkte kal. arifesinde bu anıtın çevresi istitnbüyük bir dikkat sarfederek yatmakta buJunuyordum. Bir dıklan mlsafirh» lâk edilerek yıktırılmağa bajlanŞükrü Kayayı oradan uzaklaşara Cumhurbaşkanı Başyaveri ne binasının cep mış ise de, ancak bir ev yıkılarak tırdık Büyük yejnek salonu Celâl Beyin, beni telefonla ahe kısmı» mâna istimlâk durudurulmuş, yıkılan ikl kelime. yerin toprak enkazı kaldırılmıyaradığını söylediler. Güç hal ile nun solundaki küçük b i r sa £ l | | | | | | Habeçlstan telefona kadar gittim. Telefonlona naklettik. V e i s k e m l e l e rak cami çevresi tam bir çöplük DünKO bulmaeamn Idban ve asüzadaki ses: rin üzerine yatırdık. Enfarktüs 3 haiine gelmiş, sokak da molozlarhalledllzais şekll desi. bir sırn ageçiriyordu. Derhal g e l e n d o k S • Atatürk'ün beni Karpiçla kapanmıştır. Turistlerin uğrağı çıga vurma işi. S Hedef tuttugu torlar, g e r e k e n tedbirleri aldı ŞŞ te beklediğini ve çok acele gelnoktaya vasıl olamarna iji. » T>inl olan bu semtin. bir an önce temiz ]enmesini rica ederim. inanca kuvvetle baglı. nilllllllMmilMIIIIIIIIIIIHIiniHDIIIMIIIIIIIIIIIIHIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIı" «mlr. Ankaradan llyas Eti yazıyor: Gazetenizde, Ankara Belediyesinin suya % 80 nispetinde bir zam yaptığı, bunun Ankarahlar tarafından hiç de hoş karşılanmadığı yazılmaktadır. Iş bununla da bitmiyor. Ankarada( ayda 125 kuruş olan bekçi ücretlerî de 350 kuruşa yükseltilıniş buîunuyor. AnkaraSOLDAJT SAĞ.4: 1 «Vadell ticarl senet ita eden» lıların bunıı da hiç iyi karşılamaminuına iki kellme. 2 «Kederi dıklannı çekbımeden yazabilirsimeveut» karsılığl lkl kellme.3 Bu niz. lvmduğu memleketin askerl v# siyaCEVABIMIZ: sf sırlannı SgTenmeğe çalısan ya i tstikrar politikası ileri sürül»bancı düsman, pümUs. 4 Tersi blr kadın adıdır, bir i^aret sıfatı. rek, memurlann kanuniaşmış olan * Tesllm olma halL «lâkırdı '/> 15 zamları geri bırakıhrken, ha sflyle!» manasına mürekkep bir emlr. yat pahalılıgım kamçılaması pek 6 Bir soru takıaınm tersl, mek tabiî olan bu çeşit zamlara gidiltup. 7 tSiyah yatata» karşılıgı iki mesınin ne derece yanhş bir davkelime. 8 Nispet nota. 9 Yok ranıj olduğunu söylemeğe biletm* yolun* gitme hareketl, «çiftleçtirme yoluyla çogalt!» karşılıgı blr mem lüzum var mıdır? Kariye camii çevresinin yürekler acısı hali lar. Bız yerımıze döndük. Rahmetlınin, durumun Atatürk'e duyuruımaması ricası kulak larımıza geldı. Ziyaretıne gittim. Dönüşümde, hâlâ Hatayia ilgili konuşmalara devam edıldiğini gördüm. Bu hal, sabaha kadar böylece devam etti. Ve tartışıldı. Şafak söker kerı birden ayağa fırlıyan Atav türk'ün kızkardeşi Makbule Atadan: « Hatayda evlâtlarımız ecnebi işgalı altında ve ıztırap içmde kıvranırken. sızin bu rada ne işiniz var ağabey?» Dıye bağırdı. Ve aynı zamanda çantasmdan çıkardığı ta bancası ile kapı ıstıkametinde ve tavana doğru üç el ateş etti. Bu sırada, Makbule Hanı mın bu taşkın hareketine si nırlenen Atatürk, bir eliyle masaya vurarak: 1 Burada polis yok mu?» diyerek bağırdı ve yüzüme baktı. Emniyet Genel Müdürü sıfatı ile bu ihtar bana ait idi. Derhal vakınlarda bir yerde bulunan o zamanki Ankara Emniyet Müdürü Sadri Akayı çağırdım. Ve hâdiseyi anlata rak kanuni vazifesini yapmasını tebliğ ettim. Bunun üzerine faalıyete geçen Polıs Müdürü, derhal bir otomobille Makbule Hanımı Ankara Cezaevıne götürdü.. Bd Bura.da. Şükrü S ö k m e n s ü e r e yapmadı. Sadri Aka ile birlik ^ te yanımızdan ayrıldı» dedi ve ilâve etti: « Makbule Hanım polis ^ salâhiyet ve vazife kanunun 3 8 incı maddesine göre tevkif e dılmiş, cezaevine götürülmüş ^ tü. = Atatürk'ün sohbetinde hiç , ~ bir değışiklık olmadı. geç vak ^ te kadar devam etti. Şafak 3 soktükten sonra, Atatürk, yi Z Z ne beraberinde arkadaşları ols dıjgu halde c e z a e v i n e giderek ^ hemşıresini ziyaret etti. V e bu = k a d a r h k m e v k u f i y e t i kâfi gör ~ düğünden t a h l i y e ettirdi. Be ^ rabeıce Çankayaya döndü. = Makbule Atadanın infialinin ~ sebepl^ri hakkında S o k m e n s ü ^ er s u izahatı v e r d i : = « Fransızlar, Hatayı ışgal E altında b u l u n d u r d u ğ u müd E detçe, Türkleri iktisaden za ^ yıf d ü ş ü r m e y o l u n a gitmişler di. T ü r k l e r e ait geniş arazi E ipotek y o l u i l e F r a n s ı z l a n n e ^ line geçmişti. Halbuki, b u n u n yanında T ü r k t e n gayrı unsur E lar, geniş ölçüde h i m a y e Körü ^ yordu.» Sökmensüeri, hâtıraları ile E başbaşa bırakarak yanından 2 ayrıldım. ~ MllllllllinffllllllllllllltlllllllllllllMIMüriMUÜIÜIİİIIIItüllllU TOPTANCI TÜCCARLARIN NAZARI DİKKATİNE BENZERLERINDEN SAKININIZ BAY OSCAR: 9 TRANSİSTORLU 1 PEOF. NİMBÜS'ira MACERALARI: i ÇANTA RADYOLARI „,„„„ ııııııııııııııııııııııınınıııımnımıııiııııııııııımıııııııı; Türkıye Genei Acenteıl 1 Eliacıklar KOLLEKTIF JIRKET< YENI TIVATRO: Her gece »aat 21 de GÖÇ Cumartesı, Paıar 1S.SÜ, S*lı günlerl temsil yoktur. Çarşaınba eaat 14.30. TEPEBAŞI TİYATROStJ: SATICININ ÖLÜMÜ Perşembe . Cum*rte»1 hariç. Her gün saat î l de. OPER4DA: MADAME BUTTBRFLV Perçembe ve Cumartesı 21 de F\TİH TIYATROSU: Her gece »sat 21 de ve Cumartesl, Pazaı >>at 15.30 da SAHtLDEKl KANAPB PTJSUDA Pazartesi günleri tpmsii yoktur. Tel: 22 01 71. KADIKÖY TİYATROSTJ: Heı gece 21 de ve Cumartesl • Paıa! 15 30 da ATLASLA FtLLER Perşembe günteri temsil yoktur 15 10 da ÎYt 8AATTE OLSUNLAR cuma günlerî temsi 'yoktur. Pazar günleri saat 11 de çarşamba gflnleri »sat 14.30 da MÎLYONLL'K YEĞEN (Çocuk Tiyatrosu) t8XANBUL TİYATROSTJ Paıartesı hanç hergece 21.15 te, Çarçamba Cumartesl Pazar 15 te CtCJ BEY. Yalnız Pazartesj g~:e]er) Î1.15 ta Salı hartç hergün 8 da PtÇ KURCSTJ. 8İTE TİYATROSTJ: GÖNtJl. AVC1S1 Heı aksaro «aat Î1.1S te Çareamba, Cumartesl. Paıar mattne 58 de KtJÇCK 8AHNE: Pazartesl. Sall Çarşamba BİR YA8TIKTA Persembe, Cuma. Cumartesi. Pazar CtNAYETtN SESt Matineler: Salı. Cuma. Cunmartesl. Pazar 17 de. KUNT OYTJHCULARI (Ksraca Tlyatro^ 44 66 66 27 Mart 19S2 ea!ıdan itibaren Her gün 18.00 de BÜYtK SEBASTİYANLAK komedi 2« Mart 3982 pazartesiden Itibaren hergece 2115 te SALTNLAU ko»n«lı ŞKNSB9 OPKRETİ: KAÇIKLAR Suare ?\ de, Çarşamba. CumartPsı Pazar matine 15 te Tel: 44 93 69 OPKRA Aksaray: Her gece 21.15 te Gazanfer Ozcan MATM K OEÇME KOMSERtM matine 16.15. Tel: 21 57 22. BÜL.VAB TİVATRO8O: Pazartesl hi.nç htı gece 21 15 te BANA ÇİÇBK TOLLAHA Ç»r?amb« Cumartesl. Pazaı matine lfi.15 * akşam 21.15. Matineler çarşamba, cumartesl. pazar 1«.15 tp Tel • 55fi?< f AZAK TİTATROSTJ (Beyazıt): Muammer Karaca S E N A T O R Heı VJSKÜDAR BÖLÜMC: Her gün »aat 2 de vr Cumarteni . pRza7 1 JANEİN KÎZI m.epoft, » w » « m.cvM • EUAÇtKLAS fSTA)MWA Reklâmcılık 1288/3801 LÂLE Bngün Suareden Itibaren SİNEMASINDA Hayatlarını hiçe gayan havacdarın görülmemiş kahramanlıklan... (KAMİKAZE) İNTİHAB UÇAKLARI İİ (Renkli, Sinemaakop) Tel: 44 35 95 ^ IIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIflllllllllllllllllllıllllıııııııııııııiiiıııııııııııııııııııııııııııııııııııiMllllllllllltllllllHlllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllII*!' atkının üzerindeki kenarları yanık, «Ama beîti de sizi uyandıran CUMHURÎYET'b. Tefrikası: 58 bir takım küçük delikleri jiösterlej tabanca sesi olmug olabilir?» mişti. «Cani, sesi kessin diye bunu Miss Van Schuyler, bir tiîkinintabancanın üzerine sarmıs.» kine benziyen kafasını bir tarafa Miss Van Schuyler, «Münasebeteğip, sual üzerinde düşündü. sizlik!» diye tersledi. Soluk çehreAdeta jstemiyerek, «cOlabllir» sine kan hücum etmişti. dedi. Race, «Eğer Mrs. Doyle iie ev«Peki. şlap sesinin sebebi hakvelki tanışıkiığınızm derecesi hakkmda fikriniz» verirsemz, Vevirenler: Mete Ergin Ciani Sener kmda bize bir fikir • Hiç bir fikrim yok, gayet iyi memnun olurum, Miss Van Schuybiliyorum.» ler» dedi. Albay Race hızla doğruldu. bir çıkın vardı. «Bulduk, Albayım.» | mahal olmadığı anlaşıhyor.» «Evvelki tanışıkhk diye bir şey «Biliyor musunuz> Race paketi aldı, kat kat sanl | Miss Van Schuyler mânalı bir şe yok.» «Tabiî. Etraftaki doiaşmalardan mış ıslak kadifeyi açtı; ıçinden, ! kılde öksürdü. ; «Peki benim atkımın işı ne ora «Ama onun hakkında bir şeyler rahatsız olmuştum. Kalkıp kama sedef saph ufak bir tabancaya sabiliyordunuz, değil mi?» ramın kapısını açtım. Miss Otter t rılı, üzerinde pembe renkli hafif da?» «Kim olduğunu bilıvordum, tabourne, küpeşteden eğiliyordu. Bir | ] e k e l e r bulunan âdi bir mendil «Atkınız mı. Matmazel?» saniye önce suya bir şey armıştı.» çıktı. jEvet. Orada duran kadife «tkı biî.» Race, gerçekten de şaşırmış bir «Aiîece tanışmıyor muydunuz?» Race, Poirofy», içinde m u u t i e r benimdir.» ' I halde «Miss Otterbourne mu?» di bir ilade okunan, muzipçe bir naj Race suiar sızan atkıyı aldj. <B5yle bir tanışıkhğtn olmamaye sordu. j zarla baktı. j «Yani bu sizin mi, Miss Van sından dolayı, ailece daima gurur «Evet». duymuşuzdur, Albay Race. Serveti i «Görüyor musun » dedi, «ben | Schuyler?» ibaret olan «Miss Oterbourne olduğuna j hakhymışım. Tabanca suya atıl i <Tabiî benim!» diye tersledi lh dışmda bir hiçten re emin misiniz?» tiyar kadın. «Dün gece kaybettim Hartz ailesinden herhar.gı bir Jeıtmış.» «Yüzünü iyice gördüm.» onu. Herkese, görüp görmedikleri le ahbaplık etmek sevgiii annemin Tabancayı avcuna aldı. akhnın köşesinden bile geçmemiş«O sizi görmedi mi?» «Ne dersiniz, Mösyö Poirot? O ni sordum.» «Sanmiyorum.» Poirot, Race'e sorar gibi baktı, tir.» gece Cataract otelinde gördüğuntrz Resimli Roman: 149 MEL'UN KI Z Çizen: YVES SAYOL Çeviren: Mazhar KUNT NiL CiNAYETi GATHA CHfZl STl€ Kont: «Durmadan seyahat etmek suretiyle maziyi unutmağa çalıştım. . Bir kutnptan di^erine gittim. Fakat nafile. Bütün hayBtımı zehirliyen bir üzüntüden seyahat etmekle kurtulamıyacağınıı anladım. Onnn irin artıh memîeketimden aynlmamağa karar verdim. Peki Kontesten haber var mı? Acaha yine Nivernais malîkânesinde mî yasıyor? Ku karı kocada ne kadar garip bir hayat yaşamı.şlardı! Kont de Bussieres iie karısı ayrı ysşamakta idiler. Kontesin taarat tarzı pek tasvip edîlecek cinsten değildi. Bu karı kocanın iki çocokları olmnştu. Büyük o*Ianı babası yetiştirmişti lkincisi do*o\n dan wı sonra feci şartlar stltında ortadan kaybolmnştn. O zmnandanbeTİ de Kontes yasıvordu Kırk senedir doğduğu şatoyu terketme nıişti. Kontes ne kadar anlaşılmaz bir kadındı. Bütün hunları Kontnn anlatması iizerine avukat: «Belki de günahının kefaretini ödemek için bn hayata katlanmıstır, dedi. Günahı mı? Ben şimdi onnn Rtinahkâr ol dnğnndan artık emin değilim. Bn süphe beni deli ediyor. Canım bu meselenin üzerinden seneler geçti. Bir oğltrn var. Artık maziyi unat . (Arkası var) Poirot öne doğru eğildı. o da başıyla haiiıçe bir kabul isatabanca bu muydu?» «Bütün söyliyecekleriniz bu ka«Peki. yüzü nasıldı, Matma/.el?» Poirot tabancayı dikkatle gözden reti yaptı. dar mı, Miss Van Schuyler?» «Çok heyecanlı görünüyordu.» «Son defa bunu nerede gjjrnjüşgeçirdi. sonra alçak bir sesle: «E«Size söylediklerime ilâve edeRace ile Poirot acele bakıştılar. vet.» dedi. «Tâ kendisi. Üzerinde tünüz, Miss Van Schuyler?» cek bir şeyim yok. Linnet RidgeRace acele ile sordu: «Peki son şark işi süslemeler ve J. B. baş «Dün akşam salonda yanımdaydı.! w a y îngilterede büyümüş. fakat harfleri var. Lüks bir tabanca. Yatmaga gitmek için kalktığnnda I onu bu vapura binene kadar hıç «Miss Otterbourne vapurun kı Tam bir kadına göre, ama yine de bulamadım.» görmedim.» çından dolaşıp gö^deıı kavboldu, öldürücü bir silâh. Sace sâkm bır sesle sordu: Ihti'yar kız ayağa kalktı. Poirot ben. de yatağıma döndüm.» i Race. «Yirmi ikilik» diye mırıl • Ne is için kullanıldığını anhyor kapıyı açtı ve.Miss Van Schuyler Kapı vuruldıı ve içeri direktör ] dandı. Şarjörü çıkardı. «iki kurşun sunuz, değil mi?» dışarı çıktı, Bunu söylerken parm«gtyl«, I ;irdi. Eiinde, içinden su damlayan i atılmış. Evet bunda şüpheye pek (Arkası var>