27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
teJ JLI1I1IIHIMIIIIIIIIIIHIIIIIII CUMHURİYET 25 Mart 1962 DÜ3ÜNCELER ıııııııımiiiınınTTmTnınr j Nankör ve nankörlük Yazan: Hâlis ÖZGÜ I GONCN KONULARI I ıııı§ti!iııiHiıııııııııınriinıiFiııımfiııınııııııııııııiHiııııııııifiııııiiiııııııııııııııınıııi!iııuııııııııııı=ıııı Zaman olur, yammızdakilerden, mez. Eşinin üzerine düşmesini arPlân meaelejl tanıdıklanmızdan, yakınlarımı» zuladığı zaman böyle yapabilir. nin varlı|ıdır. Plâ^^^^^^ Yazan ; ^ ^ ^ ^ ^ hakkında tartışma dan, dostlarımızdan biri acı acı Eski günlerin özlemiyle böyle dav mn yüratülmesi Iar oluyor. Fakat dert yanar. Nankör bulduğu bir ranabüir. memurlarm, müumumt efkâr, hekişiden söz açar. Vaktiyle yardıtehassıslann, tücBununla beraber, bazı kimseler, nüz bu konunun mma koştuğu. bir dediğini iki yap istedikleri, bekledikleri yardımlacarın, müstahsinraâığı birinin, işi biter bitmez n görürken, gördükten sonra bir lin, Parlâmentonun karakterini lâyıkiy yardım görmek ihtiyacından kur rahatsızhk. huzursuzluk duyarlar. baları, yeni vergiler ve emisyon j ve işçilerin ahenkli işbirliği yap. le kavramış değtl. dur tulur kurîulmaz her şeyi unut Kendilerini, başkalarından ziyade. imalanna bağhdır. Sosyal disipliPlâncılık, güdümlü ekonomi men i n tuğunu. kendisini artık tanımıyorl yardıma muhtaç, bceriksiz. onemIktisadi hayatta. plâncıhğa hakikuvvetlı ve kültür hayatının todlarının en ileri bir saîhasıdır. siz er mus gibi davrandıeını yana yakıla ı degersjz insanlar gihi görürkaten ihtiyaç duyulabileeek durum ' ' * olduğu ortamlarda, idare e. Istanbul Bölge Sanayı Müduf Güdümlü ekonomi denilince, dev larla katşılaşılabiür. Teşebbüs er den v e edilen zümreler. bu işbir anlatır. Nankörlüğe örnek olarak ler. Kendilerine yardım edenlerîn letin bütün iktisad! faaliyet alan. göstedigi bu davranış karşısmda yanlarında küçüîdüklerini sanır lüğü ile Belediye îkti=adi Muraka larına kanşması anlaşılır. Güdüm babının âtıl. halkın geleneklere , liğinin icaplarmı az çok yerine ge be Müdürlüğü ekiplerı ayakkabı, duyduğu öfkeyi, acıları belirtmeğe lar. Bu yüzden, sonraları bilinç nihaî bağh ve istihsalin durgun olduğu ' tirebiliHer. Geri kalmış ekonomi . . , ^ , , ve orada deri ve kösele ımalâthanelerini ve .~ „ uğrasır, isyan eder. lyiliklerin altlarına sinen. yerleşen Fakat bünyelerde, iktisadi gelişme hare lerde ise, kazanç kifayetsizliğinkemlik yaratmpsır.ın sebebini bir sinsice faaliyetlerine devam eden satış yerlerinı sıkı bir kontrol al plâncılık taraftarlafrının çogunlu ketini hızlandırmak iizere hakh den ve pahalılıktan sıkıntı çeken bir türlü anhyamadığını bildirir. B a [ sıkıntı. acı ile karşılaşırlar. tında bulundurmaktadiTİar. olarak bir şeyler yapılmasım isti lerin yeni fedakârlık taleplerine ğu, Son 7 ay içinde 149 zan kendisini tehlikeli bir şüphe1 Yardımlariyle kendilerini gözleyenlet, kuvvetli bir cereyanı tem karşı pasif mukavemetleri kuvvet dar li olabilir. Bu takdirde, devlet yi ciliğe kaptırır. tnsan oğlundan her rinden düşürenlerden, önemsizles kabı fabrika, atölye ve mağaza eitmek istemediklerini söylerler. sil ederler. şey beklenebüeceğini söylemekten | tırenlerden, küçültenlerden soğur kontrol edilmis. 63 kundura mağa Onlar. benimsedikielri sistemin to Plâncılığm basarıh netice vere ne plânı yürütmekle beraber, tedza ve atdlyesiyle 7 den ve kösele kaçınmaz. Fazla yanık olduğu an; lar, nefret ederler. Onlardan avpografik mevkiini liberalizm ile bilmesi, muhtelif sartlara bağh. birlerin verimi düşük kahr. " ^ ^ Demokrasılerde, plâncılığm arzet m daha da ileri gider. "îyiîik f "Id.ktan sonra onlan bir daha an fabrikas. mahkemeye verilmiştir., ~ ; , ; • • ^ ^ dır. .. . tiği bir güçluk vardır. Halka siyasi yapan bir kimsenin ergeç kemlik mak, hatırlamak, onlarla karşılaş Çüfük kundura, deri ve kösele Bu şartlardan birinci?i. elde ge ile karşılaşacağını dü^ünür. Gü mak istemezllr. Onlan üzecek, kı imal etmek suçlarından öturü Ad. '1 Güdümlü ekonomilerin ampirik niş ve kifayetli istatistikler bulun hak ve hürriyetleri tanıyan bir renün birinde yaptığı ivilikten ötü racak şekilde hareket etmekten liyeye sevkolunan bu kurumlar sekillerinde, devlet müdahalesinin masıdır. Istatistiklerin kifayetsiz, jimde, iktisadi hürriyetlerin kısılrü pişmanlık duyacaSma inanır. Bu uzak kalamazlar. Onlan hatırla dan bir kısmı dâvaları karara bağ dozu günü gününe degişiS". Plân ' eksik ve yanlıs olması, urarnni bir ması kolay değildir. Halkın katlan ması gereken fedakârlık, oy kuvve, cılıkta ise, müdahaie sisterr.atik düşüneesini. inancını etrafa yay dıkları, onlarla yanyana geldikleri lanarak cezalandınlmıstıc , knrikterrtoriir Vmumî bir plânın plânın hazırlanmasını ve yürütül tinin rol oynadığı sahalarda, tepkimaktan çekinmez. lyi'ik yapmak zaman kendilerine sıkıntı veren tatbikına baslanmasiyle. iktisadî mesini imkânsızlaştınr. Rakam ha ler doğmasına sebebiyet vermektetan korkar, iyilik yapanlara acır. eski günleri yardıma muhtaç othayatın devletçe dösenmiş raylar talarmın plâncılıkta ciddi mahzur dir. Onların da yakın bir gelecekte dukları bütünlüklerijle yeni basPlâncıhk, yeni bir sistem degilI dışında her hangi bir güzergâh ta lara sebebiyet vetebileceğıne en tan yaşamağa başlarlar. kendi âkıbeti ile karşı karşıya gebasit örnek, millî gelir ve kalkın dir. Mısırda. sistemin ilk örneklekin etmesine imkân yoktur. tnsan. degersizligini belirten, orleceklerini sanır. t a v a Sefrbest piyasa nizamında iş a. ma hızı hesaplarıdır. Geri kalmıs rine Fıravunlar çağında ve KavalaGerçekten. insanlar vardır. Baş j atan, kendisini kendisine ve damlarının tecrübesi ve istihbara ekonomilerde, hakikate yakın mil lı zamanında raslanmıştır. Kazi rebaşkalarına degersiz, önemsiz bir lan sıkılmca baçkalarından yartı, iktisadî faalivçte istikamet ve. lî gelir tahminleri vaDabilmekteki jimi ve Rusya, iktisadi plâncılığm dım bekierler. t^tediklerini ken varlık halinde tanıtan kimseleri rir. Piyasa erbabından bir kısmı güçlük mâlumdur. Eğet millî ge en geniş tatbik sahası bulduğu üldilerine verebilecek. saglıyabilet daima kendisine benzetmek arzuAsker firarisi AH Osman Ço ı hesaolannda vanılırsa, diğerleri lir tahminleri şişkin ve mübalâga keler arasındadır. Hindistanda, cek durumda olanlann yanlanna sunu duyar. Onlarda varlığında a ban'ın, Sirkeci bir boş lı ise,, kalkınma hızı, ekonominin plânlama faaliyetine büyük ehem ) radığı, . ,, . ,. . koşarlar. Onların ilçilerini çekme v,,ı,, bulduğu kusurları arar ve vaeonu esrar tekkesi. haline soka nin isabetli görüşü duSrumu kurta kuvvet ve kapasitesine uynuyacak miyet verilmektedir. Batı demok.. . ... , , , , bulur. D Boylelıkle, onlarla arasında rak muhtelif sahıslara e*arh si rabilir. Plânlamada ise, iktisadî ğf, yakınhklarını kazanmağa çalıbir rakam arzedebilir. rasilerine gelince.. Oralarda da, faaliyet yalnız o günün şartlarına yüksek «ırlar. Dileklerini gprçekleştirebil mevcut olan, mevcut olduğuna gara içirttiği tesbit edilmiştir. i göre değil, gelecek bircnk yıllar Plân hedeflerinin iddiaJı olması plânlama meseleleri üzerinde dumek için çeşitli çarelere başvurur inandığı ve kendisi için bürük bir Kaçakçılık Bürosu memurları ieîn de, katı ve kolay değiştirilemi ço); defa enflisyonun büsbütün rulmaktadır. Ancak Batı demokra]ar. Karsıîastıkları zorlukları. g ü ç j ^ r a P kaynağı haline gelen eşit Sirkeci garındaki bütün boş va yecek formülleire baglanmaktadır. şiddetlenmesine, ihracatm tıkan silerindeki plânlar, daha ziyade. lükleri ağlamaklı bir dille. halle sizliği yok etmeğe ortadan kal gonları kontrol etmiş ve bu arada j EŞer masa başındaki uzmanlar mastna, döviz buhranının ağ*laş muayyen hedeflere ve sektörlere anlatırlar. Kendilerini acındmr dırmağa uğraşır. Barı insanlann Ali Osman ile birlikte j 1015 yıllık perspektivleri kapsıya masına ve halkın gittikçe artan münhasır ve ayrı metotlara dayalar. Yardımlarmı bekledikleri kim kendilerine iyilik yapanları kötüGenç ve Talip Kefeli isim, cak hesap, tahmin ve takdirlerin. mahrumiyetlerle karsılaşmasma nan süratli gelişme programları mahiyetindedir. İleri refah seviyesflerin iyiliklerinden söz açarlar. lemelerinin, çekistirmelerinin ıse li sanıklan yakalamıştır. Ali Os de yanılmamıs iseler, plâncılık hiç yol açabilir. sine erişmiş demokratik rejimlerOnları överler. göklere çıkarırlar, beplerinden birini burada aramak man, esrarları, sabıkah kaçakçı şüphesiz memlekete birçok avanBu sartlarm ikincisi, memleket de, entegral plânlama tipleri şımonlara karjı duydakları kuvvetli, mümkündür. lardan olup 7 yıl hapis yatan Fit|tajlar kazand*abilir. Bu hale en ziyade, türlü tebep nat Cihaner isimli kadından al | Plânlı ekonomide, müstehlik n te kaliteli bir idare teskilâtı ve diye kadar görülmemiştir. tonsuz baghlıklan belirtmeğe çaPlânlama tekniği, henüz tatminbalarlar. Bu bağlilığm Smürleri lerden ötürü kendilerini beğenmi dıgını sö vlemistir. Fitnafın K * a . ı n söylemiştir. Fitnat'ın Kafra nıfı da, karar re tercihlerinde «er ehliyetli uzmanlar ekipi bulunma ve ser kadar uzun olacağını, yajadıklan yen, kuçuk goren. onmnz. asagı g ü m r u k t e k i e v i n d e a r a m , y a p ı l . , best de«Idir. Istihsal ve d.ş tica sıdır. Plinlı ekonomilerde, dört du kâr bir tekâmül merhalesine erişbulan, yerinde deyışle • i t f i i i var arasına kapanıp projeler ha miş sayılamaz. llmi çalışmaların sürece kendilerine vapılsn iyilik bulan daha yennde bir deyişle, b u l u n a m a n n s > a n . • retin teferruatiyle tanzim edilme. leri bir an bile unutmıyacaklarını değer eksikliği duygusunun. aşa. ' s i ve ka>nakl«r.n uzun vâdeli zıtlamakla her sey olup bitmez. ilerlemesi ve elektronik cihazların m u s a d e r e e d i l m i ş t i r .Buffalo • maksatlara kullanılması. müstehli Plân, bütün vatan sathında istih kullanılması, istikbalde ekonomettaknarlamaktan usanmazlar, bık> ğıhk duygusunun etkilerini fazla a r a s l n c i a duyan kimselerde rastlamaktayız. sal ve istihlSk sartlarını değiştire rinin çok daha faydalı hale gelmemazlar. kin fedakarhğa )tatıanmaslna ve sine hizmet edecektir. Yannın plân Bu tipe giren insanlar kendileri , Aradan zaman geçer, bu insanlaj a n h a k k m d , kovusturtna , fiyatl.nn yükselmesine yol aça ceginden, mukavemetle karsılasa cıları, hiç şüphesiz, bugünkü mesr k a d bilir. Bu itibarla memur sınıfımn rın tamamiyle değişüklerini, eski ni sevmezler, daha doğrusu sev(bilir. (bilir , lektaşlarına kıyasla kendilerini dat l r li gibi düjünmediklerini, konuş mekte zorluk çekerler, sevemezler, öte yandan sabıkası bulunmıyan ! Güdümlü ekonomilerde, tasarru geçim sartlan ve kültür »eviyesi, hattâ kendilerinden nefret ederler. ve «Manyak Hüseyin» namiyie a ! f u n kullanıldıgı plâsman sahaları, plânın başajrısını tâyin edecek fak ha müsait bir durumda hissedecekö madıklannı görürüz. Daha düne . lerdir. kadar iyiliklerini dillerinden dü Kenrlilerini bejenmedikleri, *ev nılan Hüseyin Sevim, Lâlelide bir ı iktisadî hürriyet rejimlerinde ol törler arasındadır. Kararları ve medikleri için başkalannı da be muhallebici dükkânmda 100 lira , d u İ " kadar geniş degildir. Bu iti tedbirleri anhyarak ve benimsiye »ürmedikleri, gönüllerinde yer ver diklerini gürültülü bir şekilde an genmezler. Başkalarına karşı ya karşıhğında esrar sattığı sırada barla, plâncılık rejimleri, kaynak rek yülrütecek, israflan önliyecek latraağa çalıştıkları kimseleri bii kınlık gösteremezler, kendilerini suçüstü yakalanmıştıfr. I ların kifayetsizliğini karşılamak ve halkın nabzını ölçecek bir ida tün bütün unuttuklanna veya u başkalarında ararlar ve bulurlar. Manyak Hüseyin'in Aksarayda üzere, cebri tasarruftan çok ge re teskilâtı, plâncılık sisteminm Nüshası 25 Knruş nutmus gibi göründüklerine, hattâ Başkalarının da kendileri gibi ol Çukur Pazarındaki kulübesinde ' n i * ölçüde faydalanmaya mecbu. zaruri bir enfrastrüktürü addolusanırlar. Kendilerini bir bavul içinde iki buçuk kilo *&* duyarlar. Plâncılık rejiraleri nabiiür. daha da ileri gittiklerine, kendile duklarını Türkfy» Haricl U r ı Kr. U r a Kı. rine iyilikleri dokunmus olan kim üzmek, kırmak, hırpalamak ister daha esrar bulunmuştur. ! n i n e n verimli cebri tasarruf mem Cçüneü »art, bir »osyal dislpli»elere dil uzattıklanna sahit olu ler. Başkalarına karşı da aynı şeVehbi Knç radyoda Senelik T5.00 1SO.0O ruz. Onları iyi tanıyamadıklarını, kilde davranırlar. DavranmaK *o« ayhk 40.00 80.00 konuşacak enların tanıdıkları insan olmadık runluğu ile karşılajirlar. Kendi3 aylık 22.00 4400 larını, kendilerini gizledikîerini, lerinden kaçtıklan için başkalarıj Tanmmu iş adamlartmızdan Basan ve Yayan fakladıklarını, kendilerini ve baş nı kovalamaktan k?ndilerini sla Vehbi Koç, pazartesi gecesi saat Cumhuriyet Matbaacıhk ve kalarım aldattıklarını, çeşitli ek mazlar. Sürekli olarnk kendilerini 21.15 t» İstanbul Radyosunda bir Gazetecilik Türk Anonlm Sirketl kötülemek ihtiyaomı duyduklan, sikliklere, kusurlara sahip oldukyapjcaktır. Ca<aloflu Balkpvi Snksk No. 3041 kötülüklerini I larını belirtmeğe uğrajhklarını için başkalarının Sahibi Dört korsan yakalandı düşünmeden rahata kavuşan^arlar.| anlarır. NÂZÎME NADÎ tnsan, kendi kendine yapamıya Başkalarına. hattâ, kendÜPrıne • Sarjaha karşı 04 sıralarında Kı. Yazı ialerını flılen Idarp eden cağı isler, çöremiyeceji kişisel, ha iyilik yapmış olanlara zampn 7a zıltoprakta, Dere mevkiinde sahip Mesul Mudör yat, evren problemleri karşısında man acı yaratmadan çektikleri a siz olarak duran 250 metre uzuncılardan kurtulamazlar. Istırap luğunda çelik halat, sahile motöHe VECDİ KIZILDEMİR yardım görmek ıhtiyacını duyar. Diğer taraftan, kendisine yapılan kaynağı haline gelmiş buluran yanaşan korsanlar tarafından çayardım ile gösterilen ilgi, duyulan geçmişlerini hatırlafan her şeyden hnacağı sırada bekçibaşı Kemal ı Gazütemlze göndertlen yazılar konulsun, konulmasın lade edllmez yakınhk arasında bir münasebet ve herkesten uzak kalmaK arzusu Şen tarafından görülmüştür, Bekçibaşı, korsanlann arkasından iki tlânlardan mesuliyet kabul ohuunaz. nu duyarlar. bulundugunu düsünür. ! el ateş etmişse de sanıklaf motörle Küçücük bir çocuk yetnek yer' denize açılıp kaçmıjlardır. Abon» v« Ilân tşlerl (çln, zarfın ken, giyinirken veya diğer işlerinBu olayla ilgisi oldukları sanı. (Istüne tAbone» veya «tl&n Servlsi» de güçlüklerle karsılasır. AnnesiAtatürk ilketeri Işığında TÜLtN GEDtKOCl.U iaydının konmarı lâzundır. lan Salih Gülkaya, Rahmi Zeren, nin, babasının, yakınlarının, özelve Mehmet Yazıcı ve tslâm Deniz * likle önem verdiği kimselerin çu GÜNER SARISÖZEN isimli sabıkah korsanlar nezaret BU GAZffTE BASIN AHLAK veya bu şekilde kendisine yardım Nisanlandılar altına alınmışlardır. VASASINA UYMAY1 TAAHHÜT etmelerini bekler. Bekledigi yarYankesici bir çocuk yakalandı ! ETMİSTİR. dımı görünce »evinir, neşelenir, Kasımpaşada, yankesicilerin kaiçinde bulunduğu sık'.cı. güç jartNAOJR NADİ targâhı olarak bilinen Hacı Huslardan kurtulur. Kendisine yardım rev mahallesinde oturan 10 yaşlayapanlar taralmdan sevildiğini. Cumhuriyet 3613 rında Güler özgener isimli kız îsbeğenildi|ini düşünür. Hattâ, sırf kıtap istiyenler, bedelinı pul olarak gondermelıdırler. tiklâl caddesinde Viktorya Çaltı annesini, babasını, yakınlarını ken adındaki kadının çantasını açıp Cumhuriyet 3616 disiyle ilgilendirmek için yapabiM E V L İ T 130 lira parasını yankesicilik suleceği, kolayca üstesinden gelebiSevgili ve muhterem retiyle çahp kaçarken yakalanleceği işlerde bile yardım bekler. öğretmen mıst*. Dileğine kavuşamadığı, ulaşamaHURİYE ÖZEN'in 10 yaşlarındaki yankesicinin büdığı zaman kırılır, incinir, küser, vefatımn kırkıncı gQnQ olan tün sülâlesi sabıkalıdır. öfkelenir. tşini bırakır, yapamıya25 Mart 962 BugünkU pazar cağını bildirir. Bir genç kız, durup i gür.il öğle namazını mütaakıp dururken baş ağnsına tutulur, ra5590 sayılı Odalar Kanunu mucibince mart ayı sonuna kaAksaray V'alide Camiinde Hafiz MART 25 ŞEVVAL 18 t. Yazıcıgil. 1. Alyanak. H hatsızlanır, hastalanır. Yavukludar ödenmiyen yıllık aidatın °c 50 fazlasiyle tediyesi gerekmekGökdemir, K. özbakır ve diğer sunun, nişanlısınm yanına koşmatedir. e Ş S hafızların içtiraki İle Mevlit ve c c sını. yanından ayrılmamasını. eskl 5 M Kur'an kıraat edilecektir. Alca 5 Azamızın nunlı tabsile meydan bırakmamak üzere aidatını yakınhfını göstermesini böylelikle U O < raba. dost ve din karde«lerinin sağlamağa çalışır. Bir yetişkin göf mart ayı sonuna kadar ödemeleri rica olunur. teşrifleri rica olunur. rünürde bir sebep yokken kendini V 1 5.5512.20 :Ö 4« : t.2fi 9 53 4 12 Efl: Mazaffer ÖZEN bir üzüntüye. kedere kaptırır. tşE. 111.3PI 5.55 9.24 12.00 1.32i fl.4T (Basın 3480/3596) tahadan kesilir, yemek yemek isteîlâncıhk: 2669 35S7 Kundura ve deri imalâtceları sıkı bir şekîlde kontrol ediliyor Plâncılığm hususiyetleri Dr. Feridun Ergin NALINA MIHINA Dehşet verici üç tablo ^ \ ünkü gaıeteler, eençliğimlı heıabma denşet veriei birer 1 taVlo halinde idiler. rilM!İ8in(ien v e JS Bu tablolann evvelâ b i •» Jnemliginden bahsedelim.' ÇİJOr T r Vak'a Kade* vapnrnnda ge » >l> 1' m«rtı 18 aufta ka!e baftıyan yecedir. Kadeş, Çanak l d 3 n b ?«l»«tlerini anacsk jençlik o heyetini ve ziyaretçijeri l s ( a B b n ?**« götürmektedir. kl «Kadeş. skandallar frmisi Ka?lı ' «*iM>rtaJıııda Hür Vatan yar«n diyor ki: nü «Gemi 17 mart cumartesi g ü n a 's ı 1î'o'cularını almak üzere rıhtıma yanaştığı anda, nereden ve geldikleri bilinmiyen ve !ardan arka küpeşteye yanaşan k a m y o n »tlıyan 500 insanın isgaline u|ramıştı. n Bunlar, kamara kapmak içi ««»"'yl *>ir harb meydanı halie o ! a n b ü v k b r ne getirmişler, ellerinde dâvetiy ü ' «rupun yerlerini almıslardı. Karaniıkla beraber. gemi, ne r»ptık'arını bilmiyen sarhoş 1 b i r kimselerin yatağj olmuş, seyaha ' macera gezîsi sanan kızlı, İ leri erkekli topluluğun hareketleri 5 Çiğmndan çıkartmıştı. an an I Kamaralardan kahkahalara k ? Ç'S 'klar geliyor, kamara bulamıyan çiftler öbek öbek m erdiven altlarında anlatılmasınallvorlarcil dan hicap duyulacak âlemlere d Gecenin saat 02.00 arho 1 r sinde saygı ve ahlâk yoksunu s ? « kafilesinin azgınlıkları daha âleni bir şekle getirilmişti. Vakarh yolculara sataşmaya, v m a v a kızların çamaşırlarını çıkartıp s o baslanıldı. re Gemi büfesinin kapandığını gö' n yolcular, zorla büfeyi aç1 10 3 D t;rdilar. Içki dağıttılar. 20 yaşla ' '* 'r kız, «mahvoldum» diye sin çığhk çığlıya bağırıyor ve kendi ' mahveden adamın bulunmaen( r sını istiyordu. Kaptana «bizi ev' ^' » diye müracaat eden sarhoş çiftler vardı. lçki şişelerini testilere boşaltıp içen bir grup, başaltın, bir alkol fabrikası haline getirmişlerdi. Bir grup ögrenci i*e. kızlı erkekîi poker oynıyarak olup bitenlene ügisiz görünüyorlardı. in Bir genç kız ayakta durmak iÇ bütün gayretini sarfederek (Kaptan diyordu, ne olur bırak da kamaranın önünde striptease yapayım.) Süvari, gemisindeki »kandallar zincirinin bu sonuncu halkasını çatık kaşla süzüyor, personele kızı alıp uzaklastırmaları için isaret edıyordu.» Nasıl. «iı de benin d«yd«gnnı dehşeti duymadını* nu? Boynmn ikinci table: (Camhariyet) in Ksnya ıniıhabiri bildiriy*r: «Erkek arfeadaslariyle g««e geç vakte kadar efleaerek sarhoş bir şekilde okula dönen şehrlmizin bir yatılı okalanun dört kız ögrencisi okuldan azaklaştırılmışlardır.» tste bir baskası: Cnmhnriyet'in Sivas mnhahirinin bildirdijine gire ö|retmen Oknlnnda Adanalı ve Sivaslı diye iki rjrupa ayrılan öğreneiler birbirleriyle âdeta mnhlrcbeye girişmişler, neticede bunlardan 15 i baska jfhirlfre naklolnnmas, 12 li mavakkaten tardedilmı> tir. Bir tek fünün haberleri arasından ayırdıfım bn vak'alar bppimizi hakikalen üzecek ve derin derin düşündürecek ehemmiyettedin. Tek eümle ile hflkmümüzfl verebiliril. Gençliğimiı iyi yolda değildir. Bntön dflnya gençligi aynı halde. denecek... Bvet ama bizimkiler biraı daha başka... Daha a»ın... Daba ileride (Ne eldn coeaklanmııa?) tnali hepimizin kafasını kurealamalı, bn meselenin üzerine miIletçeeğümeli.vU. Evet, ne oldn çocaklanmıza? Geçenlerde p i ( bir hanıra eleftirmeci, eski Pari« Basın Atasesi Avdemlr Ralkan'ın hemsiresi, (Göç) komediıi için vasdıfi yazıda e«erin kahramanlan araıındaki genç tiplerin niçin iasvir ettijtim hale diştfiklerini anlatmamıs olmamı yeriyordu. Bence ba tanatkirın işi defil, ilim adamının i*idir. Sanatkâr cemiyete ayna tuUr. Hayalleri bn aynava aksedenlerin niçin Çirkin oldoklarını arayıp bulmak ilim adamlarına düs«n bir vaxifedir. S«8yol»glanmıcdan, psikologlarımızdaji. terbiyecüeriraizden (çocuklarımızın bn baline aebep ne?) iualinin cevabını istemeli •e on» göre acele tedbir alraalıyıc. TtTkiyenin yannım dtffintnek mevkiinde olanlar artık fc*rekete feçmeliâ'rt«Cevat Fehmi BAŞKVT HEM ! Esrar tekkesi haline getirüen boş bir vaeon basıldi CUMHURİYET fl mütaskıp RadyoLink tesisleriîıde çalıştırılmak üzere imtihanla Teknisyen alınacaktır. İsteldilerin Sanat Enstitüsü Radyo Elektrik. Motor Bölümü ve Lise Fen Kolu merunu ohnaları. askerliğini yapmıs ve 30 yaşuu geçmemiş bulunmalan, Memurin Kanunundaki şartlan haiz olmalan ve açılacak sınavda başarı göstermeleri şarttır. İmtihan 16 nisan 1962 günü saat 14.00 de PTT Genel Müdürlüğünde yapüacaktır. Taliplerin 16 nisan 1962 günü saat 12.00 ye kadar PTT Genel Müdürlüğü Eğitim Grup Müdürlüğüne müracaat etmeleri ilSn olunur. t UYARMAUR i (Basın 4154 A. 2290/3608) »...,v&P xzm İSTANBUL SANAYİ ODASINDAN OSMANLI Bankası 22 Mart çekilişi talihlilerî tmsak = CUMHURİYKT'in Tefrikası: « A^SACT « Biraz derimiz yüıüldü. Ama, gene de, ortalama olarak, saatte en aşağt kırk beş metre yol alıvorduk. Ama, bnnlar bir şey defil, dahası var Şimdi gösterdifim şu son bölgeyi $eçtikten sonra, benitn sersemliçim yüzünden, pasulamızı kaybettik, kuzeydeki o yüksek düzlüklerden, Kazar Çölu'ne düştuk. Çok kötü oldn bn... Dörtbir yanımız knm.. derin knm... tektük biriki bodur çalı... ranız bir bozkır... Sıcak bir yandan. knm fırtınası bir yandan... Göz gözü görmuyordu. Sayumuz da bitmişti. Halimiz haraptı... Bereket versin, üç Buşman'a rasladık, bizi alıp bir su basına eötürdüler... Kumların içinde kazılmış bir çamur çukuru^ Leonors, bilçiçlik tasladı : « Buşman dedikleriniz, hani şn, yüzleri kıllı, korknnç, cüce yerliler, değil mi?» diye sordu. \Villie, tatlı bir gülümseyişle: «Evet» dedi, «boyları biryirmi ancak vardı ama, hiç de korknnç değillerdi, çünkü o bir avnççuk sulanndan bize vermeselerdi ne ben sağ kalırdım. ne de arkadaşım. Pek de sağ kalrnadık ya. Bizim arkadaş kanlıbasnrdan yattı, Bküzlerin üçü oactalandı, öldü, ben de... evet, njmıbBeeklerinden, tlvrlıinekler den vüendnmm artık yara içinde kalmıstı... sıtmaya yakalandım. Bütün bnnlar yetmiyormnş gibi, arabamn zinciri de koptn, gidecefimi» yere, Knibn'ya ancak mncize kabilinden varabildik. Kuibn o bölgenin başhca köyü, Abatn kabilelerinin merkezi. Eski bir fotografi var bende, çitti|imizden az s«nra çekmiştim.» Bu renkli fotofrafı da perdede gösterdi, « Görüyorsnnnz ya, oraya bnraya serpişiirilmiş, iepesi sivri kerpiç knlübelerden meydana gelme bir köy. Knlübelerin damları hurma yapraklariyle kaplı. Ekili bir tek sey yok. Arkada, iskeiet gibi biriki sığır görüyorsnnnz... Açlıktan kadidi çıkmış hayvancıklar., fizerleri hep sinek doludnr kızgın toprağın üzerinde, ayaklannı sürüyerek, dolaşıp dumrlar. Neyse, ftlmiştik ya, halimizden memnnndnk. Derken, hiç nmmadığınuz bir şerle karşılastık. Abatu'ların başkanı beni köydeıı içeri sokmuyordn. tşte, resirade görüyorsunuz: Beni karsjilamaya gelirken, bastan asafı boyanmış.» Leonora, Willle'ye acıyarak firperdi : «Aman yarabbi! Ne korknnç kftfirU Wlllle ffllflmtedi : «Kimi vakit en mübarek insanlar en koyu kâfirlerden çıkar. Sonra göreceksiniz ya, Tşosa Baba meğer pek kötü insan değilmiş. Yalnız, başlangıçta bize pek ahbapça davranmadı. Bunun üzerine, biz de, pılıyı pırtıyı toplayıp biraz uzağa çekilmek zorunda kaldık. Köyün biraz yukarısına çıktık. Orada, bir öbek taknla agacı vardı, bir de kaynak. tik iş olarak, ufak bir kulübe kurmaya koyulduk. Kanter içinde kaldık. O boğucn sıcağa alışık değildim. Takula ağacı da pek sertti, baltam körlendi. Sonra, dama örtecek bir şeyimiz yoktn. Tiyeceğimiz de pek azalmıştı.» Madame Ludin burada söze karıştı : «Ben de onn soracaktım.. Ne yiyordnnuz? Evde, yemek içmek işleriyle bf.ı u|raştığım için, merak ediyorum.» «Baslıca yiyeceğimiz çorba gibi bir seydi. Çaydanlıkla su ısıtıyordum. sonra, bir kâsenin içine yulaf unu koyup bu suvu, kaynar kajııar, onun üzerine boşaltıyordum. Doyurmaz gibi göriinür ama, besleyici bir hkoç yeme|idir bu. bizi de idare etti.» Archıe: «Beni etmez!» diye, bir kahkaha attı. «Ben Iskoçların viskisini severim ancak!» \Villie de güldü. «Neyse, bir de bahçe yapmıştık, ark açıp kaynagın snyunn toprağa verdik. tyi sulanıne» otlar şasılacak kadar çabnk büyüdü, mısır yetiştirdik, patates yetistirdik, sıfırlanmız da semirmeye başladı. Kabile halkından kimse semtimize uğramıyordn; bizi görmeye aslanlar, sırtlanlar, aradabir de gergedanlar geliyordu, o kadar.» Lednora: «Aman yarabbi!..» diye haykırdı. «Vnrdnnuz n u hiç?» Willie'ye hayran hayran bakıyordu. Adamın acaipliji, boynunun sarsılışı. yüzünün o harikulâde tatlı ifadesi onn büyülemişti. Dumanlı kafasında bir düsünce dolasıyordu: Mademki oralarda av hayvanı vardı, Herman'ı alır, av seferine çıkar, Willie ile arkadaslannın arasına karışır, Heminçnay'ın kahramanları gibi bir macera hayatına atılırdı. VVillie, düsünceli bir tavırla: «Hayır» dedi. «Yanımızda hiç silâh bulundnrmuyorduk. Ha>vanlar tâ yanımıza kadar sokuluyorlardı ama, taş atıyordum, kaçıyorlardı.» «Ay! Korkmnyor mnydunuz?» Wil!ie «hayır» der gibi başını salladı. «Bence, korkmuyordnk, çünkü ikimiz de pek halsiz düsmüstük, ruhumuz uyuşmuştu, hele ya|mur mevsımi başlayınca. Boyuna çok gürlüyor, arkasından bir beyaz karınca âfetidir başlıyordu. Daniel de, ben de ateşler içinde yanıvorduk. Hele o öyle zayıf düşmüştü ki, yiyeceği ağıına kasıkla ben veriyordum. Ben de pek bir işe yaramıyordum. Tanrı bizden yüz çevirtniş gibiydi. Derken, tam vazgeçmek üze reydim, Tşosa, yerlilerin baskanı, çıkageldi. Arkasında da, ellerinde kargılan, en iyi savaşçılanndan bir tabar.. Onları RÖrünce korktnm doğrnsn, (sonnmnz geldi) diyordnm. Ama, korktnğnm gibi değilmiş. Hediye getirmiş bize.» VVillie, bnrada durnp, hafifçe gfilümsedi. «Ne getirmişti bilin bakalım.'» Kimse bir şey diyemiyordu. Talnız, bepsi raerakla bekliyordu. Willie: «Peki, söyliyeyim» dedi. «Bir kâse d*losu kanla süt. Abata'Iarın dostlnk hediyesiymiş bn. Aldım bn korknnç içkiyi içtim, içtim ama, ne zorlnkla! Bnnnn üzerinde, aramızda dostluk kuruldu. Benirn bahçe yapıp öteberi yetiştirmemı yakından gözlemisler, simdi benden onların kurak topraklarını da nasıl ekip biçeceklerini kendilerine göstermemi istiyorlarmış. l /atmıyalım, tarlalarını islemeye, ekip biçmeye başladık; buna karşılık da içlerinden birtakımını bizden yana kazandık. Bnnların çoğn kadındı, çünkü en zor isleri bu zavallıcıklar görüyordu. Onların yardımiyle. kerpiçten nfak bir kilise yaptık. tşte şu.» Perdenin üzerinde, damı sazlarla, pencereleri, kapısı çuvalla kaplı entipüften ufak bir kulübe göründü. «tik vaızlarıma burada baş ladım. Bu zavallı, yabanî insancıkların kafalanna Tanrı düşüııcesinin tohumlarını ekmeye çalıştım. Sonraları, sık sık, aralarına kanştım, hepsine, hele çocnklara. dinin ilkelerini anlatmak için nfraştım. Kolay olma dı elbet, çünkü her an kara cahillikle, köklesmis bos inanlarla karşılaşıyordum. (Arkası var) APARTMAN rşj^v Kızıltoprak'taki I nnmaralı <&££>' M Galaia İstanbul Şubesinde 65226€ numaralı hesap sahibi 100.000 Liralık ikramiyeyi AY R l C A ^ # i Kadıköy İstanbul Şubesinde 6S57S9 numaralı hesap sahibi dm 100 KİSİ 82 KİSİ 416 KİSİ 1000 er lira 700 er lira 200 er lira m& İlâncılık: 2733'3591 Kazanmışlardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle