17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET ııııııııııııımiHiııtımııııı 24 Mart 1962 Vergi Meseleleri Vergi hâklmlerinde ne gibi vasıfiar bulunmalı? Vaıaıı; ESAT TEKELİ ınıııınııııııııınmııııııııı Zl Şehir iMt=iiunıınıuu{iHi(iıuuıınıuiiiııuırıııi[iııiinıuıııifnıııııııııııııııııııııi)iııııııııııııııııııııııııııı=ıııı lujçulujjun kütu bir fey olduğunu belirtıyor ve yakında hakkmdan geleceğinı soylüyordu. Ben anlıyakanık maddecilık denüen bir fel nın felsefe alanında da kıyasıya ] rr.adım ne demek îitedığıni . Çünsefe temelıne davaııır. Bunun gi surüp gıttığıni hıç bilmez. Ama i ku varoluşguluğun bızde gerçeki bı, sosyahzmın felsefe temeli de çinde bulunduğu koşuiların itme ten bilindifeini sanmıyorum, bilidıyalektik maddeciliktır. Imdi bız j si i!e daha iyi bir dıiıenin özlemi nebileceğine Jr.anmıyorum. Bu yüz şurada elli yüdır denıokresıyi mi ı duyan birey. durumunun biliniden de onun hakkindan" gelniek öz'üyoruj, demokrasınin dayandı cıne varmadıkça da özlemini ger için gereken bilginin kimsede bui ğı felsefeyı çoktan bilmemız ge çekleştıremez. İşte «iyasal gdrüş lunmadığı ka.ıısındayım. Nasıl o rekırdı. Qysa mekanık maddecılik lerin temelinde duran felsefeler lur, nerden bıliyorsun, demeyin: j gdruşu, bize şöyle boyle gıımıştir. bu iji görürler, «kendiliğinden» Sartre ile boğuşacak bır kafa araı Bu 3 üzden de demokrasinın bilım sanılanı «bıtinçlı» kılarlar. mızda belki vardır, ama biz okur sel bır savunusu bır turlü yapıŞımdihk demokrasiyi. sosyaliz lar o kafanın yapacağı savaşı izhlamamıçtır. Demokrasi yolunun. mi bır yana bırakırsak, bizde ge1 ö r e n ; m i yemeyiz, ızliyemıyeceğimiz ıçin de D«nı»t«yı» yetkileri duzenlenirken ! ;;rde«eVlerî lne"aIıİ''fatu«Urından , * . * * « e « Ö M S«n«yl d e üstlerine böyle bir gorev du'mek nel olarak felsefe eğıtimi yerlejvergi kaza mercilrınm durumum.n I « e r I e r n e a l " , fatuıaUrından k a n l l g l d , , r u m u I n c e l e m l ş v e boyie bir felsefe çatışması ister bir kı«.mının bedelını vanîışlıkla te olan duşunurlerı. ancak duyguIıranın tahsİMm rnemıştir. Bilindiği gibi, medrese, istemez, gerek?ız kalır, çunku geuygun düşür.ulınesi uygun ü!ur. , ASİITZT m v u i e bır^den i ^HJV^^I^T^L ec t k ' n t l ^ » ^ t a a k ^ n ' Eneni^ sal temellere dayanmakla kaldık «Aristo der ki » yönîemi ile, anne dönüp dolgşıp kabalaîtırmalakurulacaftı | ları ıçın acındırma ya da korkut cak yorum ya da aktarma yapmış ra. kalın çızgilere dayanır, gerçek ayrı olarak, idarî bir kaza. bır i faturası bedellnin eksık kaydı. ma m u m Miidürlüğunun liyetın nok=an geçırılnıesı demek g o z o n u n e alınarak nara tasaıjma yontemine baş vurmu<=lardır. tır, kaynağa gıtmemiştir. Lıselere. duşünce niteliğinı j ıtirip duyguverji veya mahye kazası >aratsürülmüs gıbi yanıtmıyoraam, Mejrutiyetten son sallaşıverir. Dahası ve en dnemlirnağa lüzum var mıdır'' îdari ka?a cir. Maliyetı eksık gdstermrk ıe, halindeki bu mıidiirluca verilmok I Bilım adına İleri «GidLşe ra konulan feisefe derslerinde ise. prensipini în^ıltero. Reiçıka gıbi j kâıı kabartan bir şeydir. Kâr. ka u z e r e bloke edilmMır Bu durum gösîerüen tek düsiince, si, gere|ınce izlenemiyen bır felbjzı memlckeüer kubu.1 etniPmışi bank olunca da vergı. fazla verıl karsısmri?. İstanlııılj I^fiS yılında karşı konulamaz, sonuç kendılığin o yol gene bırakılmamış, sözgelışi sefe kavgası, daha ıyi bir duzen tir, Fak«t Fransa bu tsa=ı kabul He?el j a da Kant okutulmamıs, özieminin temelinde bulunmak go ettiği gibi bu maksatla kı:rulmjş da bıhmsel bır niteliği yoktur. anlatılmıştır. Eflâtun'un mağa revini yerine gctirmemiş olur. çun < c bır malın bedelı seksen lıra dıve lıkîara h?slamı<;tır olan mUe es°lenni yhştnmekteSımdi sosyalızme ahşıyoruz; ra orneğıni öğretmenin ağzından j kü devinimle ilgisini kuramaz. N'ikaydedilse ve bu mal 130 lıraya 9 tiir. Gerçpkten bir nrofesörün de. dofrusu buna ne denlı sevinsek ne bız anîardık, ne de bize anla tekim. bu güçlüğü yenmeyı göze kâr hakıkatte 20 )ıciği gibi Fransa'da adlî bi yaşmda bir kızı kaçırmak yerıdır. Topluma umacı gıbı gös tan oğretmen bildirdi. Mıllî Eğı alamadıgımızdan olacak, özlemlekayda göre 40 üra oynı zamanda m e d e i i hukuku, terılmiş olan bu terim. sadeee ko tim Bakanlığı klâsikleri arasında rimizi bir «gercksınme», bir «kenistediler ?a hukukunu, devletler arası hj görünür. Ve bunun üzerinden verj çevirileri de yer alınca, diliğindenlik» olarak gdstermekle Eyübün Kemerburga/ bucağın nuşulabilir duruma gelmekle kal E'lâtun susi hukuku, hukuk ve cesa mu gı verilir. Bu sebeple fatura bedeliran eK da 14 yaşlannda bir k u , iki kişi mamış, toplumun tek umudu sa magara örneğini. öğretmenler de, yetiniyoruz. hakenı«!»ri usuüerHi. t mülkı sık kaydı hazınenın aleyhine de, tarafından kaçırılmak ister.mıştir. yılmağa başlanmıştır. Ama sosya dğrenciler de, bir arada, oğrendıBöyle soylediğim içın, büyük yet mefelelerini mechur g'ldir. Lehınedır. Bu durumdan 1 Saat 22 sıralarında, Terkosta bir lizmin felsefe temeli üzerınde du ler. duşünürler yetijtirmeden bir topo i â u i u için idare hukukuıvlaki uturu de eksık kayıddan dolayı ık! .»irkette ?oför olarak cnlısan MT'Z rulduğunu j»jpmüyoru7; dıyalektik Diyeceğim kı, yabancı bir ülke lunıun dcğiştırılemıyeceği kanısmbilgisini derınlestirmeğe irnkân malen vergi tarhı icap etmez. Fahar Kavaklı, vanında erkek kar maddeciliğin sdzu edilmiyor. Sos de felsefe eğıtimi gdrmemış olan da olduğura sanılmaim. Yoksa söbulamadığı gıbi (1) b u d c de ad'.i kat verg» dairesı avdın bir yurttaşımız, mürgehkten yeni kurtulan geri fatuıayı eksik desi Ali olduğu halde. kuçüK kızın yalizm adı altında. ya duygusal herhangi hâkitnter jerek idTri m,ev£ul«.rı. kaydedılmiş diye ikmalen vergi oturduğu eve sirerek taçırmak is bir takım davranı«lar takınılıyor. bugun. herhangi bir felsefe kita kalmış Afrıka toplumlarmda. hiç Rcrek.se raalî mevzuları hakkivle tarh etmiştır. Mesele, ttiraz v e j ya da «plân» gibi teknik bir işle bını okuyacak yetenekte değildir, bir umut verici gelişme olmaması temişlerdir. cğrenmeğe, hele vergi ihtilâflarmın Temyız Komisyonlarından da geçolamaz. Biz şimdi felsefeleri ka gerekirdi. Oysa durum bunun terEv sakinlerinin bagırmaları üzo. yetiniliyor. hallinde mühim rolü olan ticaret mıs, yalnız Devlet Şuıası, bu haPeki demokra^ı ıçın olsun, sos bala?tırma, kalın çizgileri ile bel sini gösteriyor; toplumsal üretirirıe emellerine muvaffak olamıyan mtrfıas*bcsi bilgisi edinmeğe vıkit tâdan dolayı değil de baska bır iki karde.4 kaçmışlardır. Jandarma yalizm ıçin olsun, ılle bir felsefe, leme dönemini yaşıyoruz; sözgeli min prati|i, dünyanın genel gidibuJtımaınnktadırlar Vergi ihtiiif noktadan kararı bozmuştur. Şayet ıki sanığın yakalanması ıçin h3re tutarlı bir temel görüş gerekli mi şi rr.addecilik ideacılıga karşıdır şinden yararlanarak, geri kalmış ları deyip de geçmemeli. Vergi vergı kaza merciierinde munanebe kete gecrr.iştir. dir? Bu olmazsa, demokrası ya da diyoruz ve bunlardan birini iyi, ulkeierin belli kalkınma ve kurtumev^ularına nüfuz edememi? olan ıhtisasına ehemmıyet verılmis olbirini kötü sayıyoruz; kaynaklar H:s ilkeleri çevresinde savaşmasısosyalizm gerçekleşemez mi? v.nsurlların, vergi ihtiiâflarının hal saydı bir hatâ vâki olamazdı. Sürgünden kacan bir sabıkalı İçinde bulunduğu kojulların it la ilişkiye geçemediğimiz için ay nı sağlama.va yetmektedir. Çunlinde buyuk güçluî;? ugradıkİTn yakalandı Bu misallerı daha da çogaltmak me«i ile, daha iyi bır düzenin oz rımların inceliklerini anhyamıyo kü, gerçekte, bilmem hangi üeri gönıJraektedir. Denebılir ki îiciret mumkundür. Bu sebeple vergi kaörfi tdare MThkemesı tarafından lenıini duymaya bRçhyan bır bı ruz. gıtmiş ülkenin büyuk duşünurleoâvalaKmda da muhasebe zası ayrı v e müstakil olduktan baş O y h a n ' a sürgun edilen ve bura rey, felsefenin kendisine ne gıbi Geçende bır yazarımız, Fransız rince yürütülen duşünce savaşı, var. Arîlf kaza bu işlere bakmıvc. ka vergi hâkimlerinde iki çeşit bildan kac'P şehrimize geldiği içın bir yararı olacağını, hele başlan varoluşçularından birinin önemli ister istemez, bütün ülkeleri etkımu? VaSua bakıyor. Takat bu mev finin aranması da lâzım ve ^arttır. ; hir m iddet dnce vakalanıp po gıçta kolay kolay anhyamaz: hele bır kitabını riılimıze çevirdi ve bir ler. bilirkisılerdcn faydsl?n Bunlardan bıtıncisi hukuki bilgi lisin elinden kacan azıh kabadavıAma bu durum aydınlar alanınonun kavrasm.T benzer bir kavr? A* önsöz vazdı: bu ön^özde varomakJa Hpraber her ; a m ı n ^»raflı ve anlayıj, ikincisi muhasebe bilgL lardan İdris özbllir, tekrar yaka. riaki bir buyük eksıklikten, baska «urette n»ıfu«z «ttıâi ileri surıile si. Bu anlayı? vp bilsüers »ahip lannmfır. bır deyişle, aydınlara düşen göremez. Su arzodecrfirti hir ikı mi^>I. olmıyan versı hâkimlerinin sc'.âvın gereğince >apılmadığmdan Hicıkadın hanı.ıbu hufUFtaki.tereddutlerin r^k vpr met vc i>;abetle ^•azifelerıni gormesnz etmemıze engel olamaz. Çunmmda vıkanırken. Aynı hamama lerı beklenemcz. »iz olmadrgujı Rostprm<>kt«4ıp kl »ydmlarm kendilerine duşeni pplpn bir ekip mfrauru Hra/ınBilmdît'i s3bi 7 ey!u; 1946 karir. Halbukı vergi kaza nıercılerınin yapamamaları toplumsal gidıçin dyn c'irulen tdris, yine kaçm^k Jtıriyle Türk rarasının vabancı bucunku bunyeıı, bu mrrcileri bır çoğu raraan başı boş kalmaıını, ya ancak haniam önündp terparalara niapetle olan kıymoti .«raya getiren unsurlardan da savaş alanında eski, kohnc katibat alan nolis ekıpi tarnfın(*an düşürülaıeden evvel bir prim usü değildir. Gerçi muvazzaf vergı ıtınıların rahatça at oynatmasını soraz komisyonlarının ve Temyiz Ko yak.ilanmıst'r. lii vardı, Meıtkez Bankasının satın nuçiar. Halkın uyanması ile aydın Japon Ticaret Hcyetinin aldığı yabaacı dovizlçri, re^mi misyonunun hunyesinde 5655 nuların yetışmesi ya da kendüerini fiyat üzeriıwi«n verilroezdi. Bu fi maralı kanunla bazı deci;ıklik!er temasları yetıştirmeleri arasında sıkı bir iyatın üstünde yüzde kırk elli de yapılmış olmakla beraber bu, kâfi lişki olmalıdır. Biknç gündür şehrimi^de buludefildi*. Arzettiğimiz pıbı vergi 1 recesinde fazln bir para, bir prı m n 7 ki'ilik Janon Ticnret Heye' . Son zamanlarda, çeviri alanınalınmak suretiyie doviz satılırdı. itiraz v e temviz komisyonlariyle dıın S'IPİ ! ' rie Tic^ret üda^ına pcDevlet Şurasında vergi İ^Ieriyte da gdrülen onemli gelişmeler, bu Ithalâtçıdan resmî liyata öâve ile bir müduğraşan hâkimlerden teşekkül e Irrek Oda erkânı bakımdan çok sevindiricidir. Gerolarak yüzde kırk, elli prim alden vergı kaza mercılerini hem det pörü«tükten sonr» Japonva ıle çi batının duşünce urünleri yurmak, Türk Darasının vabancı pa hukuki anlayışı kuvvetli. hem de iş vppan tacırler toplantısnda budumuza biraz gelişigüzel giriyor, rasına nispetle olan kıymetini yüz muhasebeden anhj'an un<;urlarla lunm'içlard'r. oradan ne bulsak alıyoruz, ayrımde kırk, elli duşük kabul etmek daha aıyade kuvvetlendirmek lâAtatürk ifkeleri Iştğinda Hpvet haşkanı rTUahuro Okav:ı<;u larui incelıklerıne de gereğince demekti. Içte böyle bir usulun ca zımdır. Ir.trnbuld^ bes gün kalar?.k muh. varamıyoruz .. Ama bunu olağan rt olduğu bir sırada, yabancı bir aaymalıyız. Durulma, derine inme. Yalnız yuksek bır mektepten, t^iif te«ir!eri gezeckel^rini söylefirma, Türkiyede bazı tesisler kur dı'Vten »onrs bu ziysretin 2 memayıklama, ara renkler üzerınde tar mak üzere bir devlet müessesesi lktisat ve Siyasal Bilgiler Fakültelerinden veya Yuksek Ticaret leket gra^ı tiearî münasebetlerin tı?ma donemi de gelecektir elbet. ne karşı taaJbhüde girmişti. Bu taJfektpbindett mezun oloıak. bu aınn bir ba$lan;ıç olması !e. Apna şımdilik, az bilgi ile her ahhute »it mukavele gereğince, NAOÎR NADİ ranılan va'iflan mutlaka temin ende bulunmuştur için üstesinden gelebileceğimizı devlet müessesesi. dışarıdan geti demez. tktısat. muhasebe, hukuk sanmıyalım. rilecek malzeme v e âletlerin ithal bilgi«i veren müesse^elere ehemKadtn yüzünden yaralama bedellerini primle birlikte ödiye miyet verilmekle v e bunlardan Hvvelki gece saat 20 sıralanndn Tek nuap .ti°.uıı puı cekti. Bu taahhüttten sonra 7 E.v mezun olaraklann hizmetlerıncîen hadın meselesınden çıkan hir müCumhuriyet 3581 lül 1946 kararlan çıktı. Bu karar istifade edilmekle beraber bunls rakaşada Vılmaz Altjnok isimli 27 NE DİYORLAR la Türfc parasmın yabancı parala rın arasından en ehliyetlilerini jm yEŞİanndrki RPne. 14 santimlik bı. ra nispetle olan kıymeti yüzde tihanla ^eçmeğe ihtiyaç oldujrı da çafiyle tsmail Günaydın ve TeÖLÜM kırk değil, yüzde 112 nispetinde aşikârdır. cdos Apostolidis adh sahısları kar Merhum Hertekli Mehmet Ali Paşa ve merhume Mahinur SEMRA GOllAN düşürüldü v e bu karar prim usunınt'an bıçakla yaralamıştır. I ÖâtCNC • ÇANAKKALİ I lıanımın oğlu merhum sefirlerden Galip Kemâli Söylemezoğlu' lünü de kaldırdı Çürtkü bu karara Yaralılar îlkyariım hastancsinı; ObuUo yobano dil (11 Marcel Waline îdare Huku. nun damadı, Lâmia Gerede'nin sevgili eşi Şehit Faruk Gerede, gdre yabancı parasına yüzde kırk kTİdırılmi';. =anık hakkında kodertl«fiMd«ki bofonm* ku Sah. 43 Doktor Selçuk Gerede'nin babaları Nil Gerede'nin kayınpederi, değil, yüzde 112 aispetinde prim vu^turma açılmı^tır. Eıulitfiniu* i. bo>(luyuaı. Mehmet Ali Yataganın ağabeyi, Adnan Berkay, Mehmet Ali verilmiş oluyordu. Başka bir deTntihara teşebbüs etti Berkay, Em. Korgcneral Danya) Yudatapaa, Danende Daime yimle 7 Bylul kararlariyle kabul Bakırkovde oturan 51 yaşlannda edilen düşürroe nispeti, eskiden Nazikîoğlu'nun dayüarı, Vedia Bayman Refia Sezen. Rıdvan, YÜCEL re BÜLEVI CLL'C Mustafa Tune, henuz »esbit edıleverilen primi ihtiva ettikten başGalip, Nafiz Tozan'ın amcaları. Aliye Başoğlu'nun halazadesi, MKHMETln miyen bir sebflpte.n fazla miktarda ka fazla olarak yüzde yetmi? prim Söylemezoğlu, Solak. Şarper, Mehmet Kavala, Türkkan ailelecîoğunıunu akraba ve dostlarına GOLTEKİN }AFAK uyku hapı almak suretiyle intihadaha veriyordu. Bu durumda yarinin enişteleri ATATÜRKÜN en yakın silâh arkadaşlarından, . Tolip .nıgmn mtied ra teşebbüs etmiş ve Yedikule has müjdelerler. bancı firmaya 1 Eylül kararlarmMüdaiayı Hukuk ve Birinci Büyük Millet Meclisi azası emekli h v l u ı gıM b«ni 4» taneainde tedavi altına alınmiî. dan sonra bu yüzde 112 prime ek 21 Mart 1962 Büyük B c i tıı. nMinnun eHH«ktWlr. Vaolarak bir de eski prim nispeti o T Anayaîar.ın 140 ıncı maddesi gej de zam vermek, fâhiş bir haksızrefinee Danıştayın varRilama ui lık olıırdu. Fakat ne jazıls ki tlsulüylc Danıştay mensuplarmı.ı [ caret mahkemesi heyeti bu hakıtâyin v 3 terfıi hususiarı ıçin özel i kati takdir edemedi ve devlet mübir kanun yapılma'i düsunüld iğü essesesını kıyrnetı düşürulmü? pave bu arada vergi hâkımlıği ıl? ra üzerinden ayrıca prım de odeverfii kaaâsı hakkında da mahke meğe ve bövleee deviet müessesemelerm bafımsızlığı v e haKİmlık sini yüz oın'erce üra tediyesine temina'ı c a ^ p r ı n a ^'ore bazı e.as mâhkum ettı. Şayet mahkeme bu lar kanulmak istendiyi aaber alın beigede baıt oian maü meseleye Bihndığı gıbı, İ. E. T. T. Umum mıştır. j nüfuz etmıs olsaydi böyle isabetu Sanayı Bakanlığına bır Bizde vergi kazası ıtiraz ve tem. ı bir karar veremezdi. Demek m ç k t u p 3 i , z a r a k , Istanbulun elek. yiz kenıışyonları wkhr>de, trik durumunu bildırmiş ve bu kazanın bır parçası olarak fulei Şehrekısıtlı cereyan verilmesi kat'ileşti =hafaerleri | DÜŞÜNCELER f Bugün bizım demokrasi diye andığımız düzen, Fransız Büyük Devrimı'nın ürunudur; o devrim ıse me Âristo der ki B • • • NIALINA MIHINA İngiliz dostlarııtiiza ne oldu böyle? Yazan:1 L Melih Cevdet Anday undan birkaç gün önce Ankaradan şöyle bir mektup aldım: • 15 şubat ve 17 mart tarıbli Cumhuriyet gazetesınde (Hem nalına, hem mıhın a) sutununda ve diğer «utunlar daki yazılarınızın doğruluğunu Hade etmek isterim. Geçen sene Londrada bulunduğum sıralarda B.B.C. den bana da bir dâvetıye geldı. Orada bulurıan butun Turklerle bu vesıle ıle tanışHk. Netice'ie konuşm alar başladı v e bir kaç arkada; konuştuktan sonra gazetede ism i geçen ve fotoğrafı gdrülen, tarıf ediidiği eibi elinde tesbıh, sakailı ve perışan kılıklı genç söze karıstı, ağza ahnrnıyacak ku furlerle beraber Ataturk hakkında gazetede bah^edilen şekılde konuştu. Orada bulunan bu Turklerden hıç birimız cev<ip veremedık. fakat hepımızın yüzu kızardı, bazılsrımız araya sözler karıştırdılar ve o gencin kım oldugunu dahı tahkıke ımkân bu lamadık. Durunüu bilgınıze arzederken, adresımın yazılmamasını, malumat istedığinizde tenvır edeceğimi arzeder, hurmetlerımi sunar, ellerınizden operım.» 17.3.82 Güner Aydtnb Bu mektup üzerine, Ankara büromuıun faaliyete gecvcsinj istediğimi tahmin edersıniz. Fil hakika Ankaradaki arkadaşlar derlıal mcktupta gösterilen adrcse gittiler ve bir hemşire olan Güner Aydınlı'vı buldular. Aldıgım mektubun, takma bir isimle yazılrnadıfi böylece me\ dana çıktı. Bu mülâkatta Güner Aydınİrnın geçen >ıl, temin ettiği bir burs ile Londraya (ziyaretçi hemşire) kuralarına gittiği, kursu tâkip ederken Londrada bulunan Türk doktor ve hemsireler ferefine B.B.C. de verilen kokteyle dâvet oluııcuğu, mektubunda \azdıklariyle bu dâvette karsılastısı da anlaşıldı. Yine bu görttşme sırasında meydana çıktı ki Güner A>dınlı'nın müşahadeleri yalnız onun şahsına da raiinhasır dpjildir. Bu dâvette bulunan bütün Türk doktor v e hemsireleri aynı seyleri duynıu»lar ve görmüflerdir. Tani. ieabında teker teker ifaı'elerine müracaat edilebilir. B.B.C. Radvosu idarecilerinin. Cumhuriyet'in neşriyatını yaIanlamak kasdivie yaptıkları vayın ile pek tarafgirane ve vakıs.ksıı bir harekette buluııdııklarını ispat etmek için, bilmeyi» artık söıii utatmafa mâna var mı? tngiliz dostlarımıza ııc cldu böyle? Bütün dünyaya hitap edeıı koskoca bir radyo idaresinin, orta^a çıkan bir hâcüse karsısında, önce serinkanlılıkla uzun uzun tahkikat v e tetkikat yapması lâıım eclirkcn. taraf tntup bu dereee fevrî, akıl dısı davranışlara kalkısması için, işiıı içinde bizim bilmediğimiz bir seyler bulunsa gerek. Bu hi^dcte. bu şiddete ııc lüzum Var? B.B.C. de bir kaç Atatürk düşmanı bulunmuş, ne çıkar? Bizde d : yığınla Loid Corç, Gürron, hatti Mütareke günlerinl hatırlıvanlar içinde dofrudan doğruya Injiliz düsmanı var. B.B.C. deki Atatürk düşmanl.innın Türk oluslanna jelince. bu da onlan değil, dofru dan do|ru\a bizi ilgilendirir. Şinirlerimiıe hikim olalım. Sükunet, mıntık, muhakeme ve akıl yoludur. C«vat Fehmi BAŞKUT JİNOL MEYVA TUZU HAZIMSIZLIK VE İNATÇI KABIZLIKTA Bütün Eczanelerden arayınız VAYIN REKLÂM Reklâmcılık 1211358C SITE TIYATROSU < U L V İ U RAZ „ • SON TEMSİLLEK \ , Jf \ ÜYARMALAR L AVCISI \ İlâncılık: 2743/3548 HaJı, Biblo, egya, Aviza vs. vt. nin EMSALSÎZ MÜZAYEDESİ 25 mart 1962 pazar güniı saat 10 da NİŞANTAŞ Rumeli caddesi 12 No. lu BELLE Apt Daire 2 (Nişantaş Ounanbey arasındaki eadde üzerinde) 11 parçadan ibaret stilize tckmili o y ma vitrini ile beraber. Yemek odası takımı, Erar ağacı tekmili oyma son model 8 parçadan ibaret yatak odası takımı, berjerleriyle beraber üstleri Avrupa kumas kaplı salon takımı, kristal bakara su takımı, şekerlikler, pay tabakları ve yemislikleri, Hesent çay takımı, Saks Viyana biblolar. Naim, Buhara, Selli, Kayseri ipek halı ve seecadeler, galon maaaları, kadın yazıhanesi kaşpolar, tül ve perdeler. Paris malı Louis sülinde bronz ve bakara kristalı avizeler. Modemo Milân harika yatak odası takımı, 12 ayak Norge buz dolabı. Westinghause son model Elek. süpürgesi, otomatik çamaşır makinesi, Mixter mutfak takımı, Paris malı tekmili altın harika salon takımı, gümüş şekerlikler, şamdanlar, pay tabakları, Şevket Dağ ve tanınmış ressamların tablolan. v e Herkese lüzumlu eşya. PORTAKAL Telefon: 44 54 59 İlâncüık: 2751/3551 lan yüzde kırk veya elH nispetin Cumhuriyet SS51 MART 24 o c a O V. , 5..V 12.20 t» ŞEVVAL 17 •5 R HÜSREV . GEREDE s AT i L i ^r S ELNA Dikiş Makinesi (Kullanılmamış). ELECTROLUX Elektrik Süpürgesi T 48 79 45 Js o. ya miirncaat. c a M < 3 Vr 3 > ı . 15 48 ' 3 . 2 3 !9.57 4 14 <ı: ı : • ıx. Hakkın rahmetıne kavuşmuştur. Cenazesi 24 mart 1962 bugünkü eumartesi günü Emlâk caddesi Demirağ apartmanından alınarak Teşvikiye Camiinde öğle namazını mütaakıp Edirnskapı Şehiüiğindeki ebedî istirahatgâhına tevdi edilecektir. Arzusu üzerine çelenk gönderilmemesi rica olunur. üâncıhk: 2757/3545 " Snüne getirdi. O anda, ba toprak rengi soluk elbiseli zayıf, çelimsiz adama karşı içini derin bir sevgi, sevgiden de üstün bir duygu kapladı. Elinin tersiy le masauın üzerine vurdu. Konusmalar birdenbire kesildi, başlar nazik bir tavırla uzandı. «Bayanlar, baylar, daha doğrusu, bütün arkadaşlar, nim di sayın arkadasım Willie Douglas konusacak. Ondan sonra, ben de sizlere bir iki şey söyliyeceğim.» Willie dinleyicilerinin karşısında biraz eaşkm bir tavırla duruyordu. Biliyordu ki bunların çofu merak dolayısiylc Selmifti, sapkssından tavşan çıkaran hokkabaa falan gibi, sa rip hünerler gösterecck birini seyredip eğleneceklerini umuyorlardı. H'illie'nin kolları 0 düsiik omuzlarından aşağı sarkmıstı, boynu da eskisiııden daha şiddetli sarsılıyordu. Yalnız, gülümsüyordu; görünüşündeki bü tün acayiplifi giderip ona sevimli bir insan hali veren hos. sâkiıı bir gülümseyişti bu. Tatlı bir sesle: «Merak etme vin*. dedi, «size vaiz verecek de ğilim; konferans da lermiveceSim, onu sorarsanız. Yalnız, Or ta Afrikanm vaban ülkclerinde, kuvtu bir kösede. Tanrının yardımiyle. medrnî iıır toplııluk nasıl kuruldu, size onu .111latacağım. 'îu 'İ3. si/i ilırilendirir sanırım. Soncij;ı»ız l'ir sev olursa, iyi anlataroazıam. lutfen cekinmtvin, söziimü kesip sorun. Işıça dosru afldi. nksürereli scsini actı; sonra, ahbapca Uonuşıır eibi bir fa\<rlı. an'ıtına ia bas'adı «Once oraAa nasıl ona anlatayım. Kolay olnutdı; düşünün, bundan yirmı yıl önce. Bizim Melopo'daki merkezden çevreye hep iki, üç arkadaş birlikte giderdi. Ama, bu sefcr ona irakân yoktu, Renim yanıma vere vere yerlilerden birini verdiler. Çok hoş adamdı, Daniel adını »Imıştı.. ^iimdi reımini göıtereeeiim aiae, Neyse, Knibu'ya doğnı yola çıktık. Kuibu, tâ kuz»v doğuda, Antfola ile Kongo arasındaki sınırın en korkunç yerlerinden biri. «Yanımuda sığır götürmek istiyordnk, ülkenin yolları da pek sarp, kayalıktı; onun için, kamyen yerine, eski bir öküz arabasiyle gitmeye karar verdik. İyi ki öyle yapmısız. yokta gidece|imix vere bir türlu varamazdık. Oraları görüp bilgi edinmek, yerli dillerini öğrenmek için Mepolo dolaylarıııı daha önce dolaşmıstım ama, bu seferkinin yanmda bütün gördüklerim hiç kalıyordu. Gertiğimiz yerlcr hakkında size bir fikir vermek islerim. Yalnız. bu fotoğraflar da, daha birçokları da, sonradan çekilmiştir.» Perdenin üzerinde. arka arka>a. birçok renkli fotoşraf gösterdi: Koca koca kayalarla cı kanmış, derin. kuru dere yatakları, girift sarı çalılarla kaplı. keskin kayalar arasında uçurumlar, dikenli çalılar birbirine girmiş sık korular . hele bunlar öyle korkunçtu ki, se^ redenlcr aralarında fısıldaşma\a başladılar. Archie ötckilcrin de duygularını dile getirerek: «N'asıl gtv tiniz buntarııı arasından, a/i zim?» diye sordu. «Yarabcrc ııinde kalmı^sınııdır.» \\illie gülümsedi : v;ır) bonci dile hev.sli büHJn ma stzi lovıiye Sad«ce yukarıda R«sim!»ri «• mtktuplırından birer parça tulunan şahıtlar # ı | i l binlire» Türk münıvvıriııin MÜKEMMEL dedi^l C o r r c s p o n d o n c t Instituto Metoduflmıîz de TDrkry«nrn her yerrnd* lcendİ ttendın'ie FO N O Cumhupiyet 3555 ^^ DAF KAMYON SAHİPLERİNİN DİKKATİNE = CUMHUBİYErin Tefrikası: " İNGİLİZCE ALMAHCA • FRANSIZCA Oıllerinden bıcuıi öflf«r\«bılıf>ınij. Izaklı brofütDmOsti isttylniı. ©KQU\ftN A^SACI = 5 ^ = ~ ~ ~ ^ 3 =; ~ 5 ~ 2 « ^ E S E ^ 2 S S 2 ~ 5 = = E S 2 E = = S S En »onunda da, «acaba gelmıyecek mi?» diye hayli üzücü bir bekieyişten sonra, Frıda von Artishofer. Davidin hazırlattığı nefis yiyeceklerden yenilip, enfes sampanyadan içüdikee toplantının zevki eittikçe artıyordu. Leonora pek keyifliydi, kahkahaları koyuveriyordu. Archie, kadeh elinde, eradan oraya dolaşıyor, boyuna: «Enfes, birader! Hakikaten enfes!» diyordu. Gallie'cik de, çantası elinin altında, kütük fibi sağırlara öı, o. halinden memnun. giıli gülüsüy. le, kendi kendine gülüp duruyordu. Ludinler dıırgıın intanlardı, onlardan bövle bır levinç <i hal beklenemezdl ama, simdi onlar bile ortadaki sevinçli bek leyiş havasına uvmuslardı. David pek memnundu. Belki Archie gene hos durmamıs, otekilere bir iki sey eıtlatnnştı ama, «inşallah. en »onunda ve»eeefim o şa$ırtıcı haberin kcv fini kaeıraoak kadar bosboğaz lık etmcmiştir» diyordu. Frida o tüıel yiyeceklerden ara sıra çimteniyordu. David bir iki kere ona rö« attı. «Acaba kararımı anladı mı?» dive merak ediyordu. tçinde tubaf bir kanaat belirdi: Frida, nasıl öfrenmisti, David bunu kestireraiyordn ama, biliyordu! Tal 11111111111 FONO B*yoğ!u iîlcnbul R e k l â m c ı l ı k 1118/3S'Î2 CUMHURİYET Nüshası 25 Kuruş Senelik 6 aylık 3 aylılc TürkJye Haricl Lira Kr. U r a Kr. 1SM 150.00 40.00 80.00 22.00 44.00 Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacıl'.k ve Gazetecıllk Türk Anoniro Sirketl Cagaloğiu Ealkevl Sokak No. 3941 Sahıbl Yaıı ıderinı fulen ıdare aden Mesul Müdür KAMYONLARININ BOL MİKTARDA \w 1 (• üunyaca maruf Hollanda mer.şeli DAF imalâtı • Kamyonlar • Treylerler • Otobüsler ve şasileri • Özel karoserıli. vasıtalar YEDEKPARÇAS1GELMÎŞTİR nız, neştli, ahbapca davranışın dan, hele Kattay'ye karsı pek SÜler yüz. gösterişinden anlaşıIıyorda ki t e n derece rahattı:; hiç de David'in umduğu gibi üzülmüşe benzemiyordu, David onun ruhundaki asalete çüveniyor, arkadftşlıkUrının hâtıra larının daima hiç bozalmadan ya«ıyacağını umuyordo. David'i en çok sevindiren de. evdeki iki misafirin onu küçük düşürmeyişleri oldu. Bu, onlars lâyık bir davranıştı ama, doj rusu, David pek ummamıştı. Hele Kathy Talmz, David onun biraz daha teltıtsıı, biraz daha çirçin olmasını isierdi. ö y l e v k e n , gene de Madame Lndin de. eanlı bir kadın olan Ieonora da onunla epey ahbap lık ettiler. Her «eyin altından çıkıveren Archie d^ boyuna etratta dönüp dnruyor, «akalaSiyor, iltifatlar yağdırıvordu. Wil|ie, ba«lansıçta, hic de papaıa bentemiyen kı.vafetinden dolayı, biraa yadırganmıştı ama, sonradan herkesin ilgisini çekivermifti. David onların lUisıııi seyret tikce. içinde tırak bir »rkada.ş lık duygusu uyandı. Kendini hiç hu kadar mesut bivsettiğini bilmiyerdu Ders vıluıın sornı na jelmis. tatile cıkmal; iizere çocufa henzivordo. Şu son üç gün ne sevtnel], f lerisi için ne gâıel bekleyişlerle geçmisti! Başbasa gtçtn lamimî günlerdi l.uıılar. l >un uzun Uonnşmuşlar, ilrrisi için tasarılar kurmuşlar, tıkı isbırli ği içinde birhlrieriyle bğür olmuşlardı. Kathv'vi yaııı başında (örmenin verdiği tatlı dnygular, «beni seviyor» düsüneesînin seviııci, Willie'ııin yanı basla.rında bulunraasiyie bir kat daha artmıstı. U i l l i e ile beraber oimak ona artık kendisinin de katılacağı ışin drğcrini daha iyi anlamasma yardım edivordu. Evet. \Villie hayata, insanlara karsı yakınlık duyan nesesiyle, battâ konusmadığı zaman lar bile, onun üzerinde. bu kadar kısa hir zamanda. saşılacak kadar büyük bir tesir varatmıstı. David, içindeıı gelen bir çoskunlnkla, kendi kendine: «Böyle, dışarıdan içi çorünecek kadar s.if, ama, cok sağlanı, aynı zamaml.i çok i\i knlbii bir in«anla havatımı birleştirdiâim için çok mfnırtunnm» divordu. Nedense. \\illie'nin \anmda hu iuıturkeıı. onım hıifüıı ıısaıılaH sevdiçini hiss'dn crdunıız. Artık sıra. Uillie'ıvn konuy masına aelnıisti. David. gitti. onu kolıından tutııp. oturanla rın çfM'rdı'51 varını çemherinin NÂZİME NADÎ Oazetemize sönaerllen yazılar ko. nulgun, konulmasın iade edilmeı. llânlardan mesulıyet kabul olunmaz. Abone ve iiân ışleıi Için, zarfın Oıtüne «Abone» veya «Üân Servisi* kaydıms konması Uzımdır. * BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYMAYI TAAHHÜT ETMI5TIR. tk VECDİ K1ZILDEMIR * • Tankerler • Dizel ve Benzirn' motorları • Binek arabaları : CUMHURİYET İlân Tarifesi Başlık ı.Maktu) 150 TL. i'34 Uncü 6ahifeler Cantimi) 30 TL. 5fi ıncı sahifeler (•antimi) 25 TL. Nışan, NikSh, E\!enme. Doğum (Maktu) 73 TL. dlum. Mevlıt. Teçtkkür (i santinıp kıdar maUtu) 90 TL Usyıp (10 kelimeye kadar makıu) 10 TL. ISTANBUL: bü\iik(iere Cad 14 î ^ l ı Tel: 47 48 30 AOANA : Ilava »\au\ kırşiM No. 41t> Tet 2723 1427 ANKARA : K:/[la\ Hagıp So\vy| jpart>maru İZMİR : GB'I Buharı 12A*B T; 2Ü5T ÇUKUROVA İTHALÂT ve İHRACAT T. A. Ş TÜRKİYE UMUMİ MÜMESİLİ »'""»'"»"""""'»•••"iıııııııiiiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiHiıııiHiı,,,!,,,,,,, ııııııııııııııııııııııııııııııııifiıııııııııııııııııı ıııııı ııı^ İlâncılık: 2690, 3550
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle