Katalog

İKİ CÜMHÜBIYET IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlll 2 Mart 1962 l RUHI BAHISLER tllllllllflllllllllllllllllltllt Aüşverişin psikolojisi Yazan: Hâlis ÖZGÜ Kürtürün, geniş anlamj ile, sosyal zamanlarda alış veriş yaparken uçevrelerin etkileriyle. çeşitli insan zun uzun pazarlık yapmak zorunEvet gerçekle am topluluklanna mensup olan kişi luluğunu duyar. Kendisine gösterinun ne kadar teh ~ Yazan :^^ ramız açık. Bu deler bir çok bakımlardan birbirle len şeyleri kolay kolay beğenmez, likeli olduğunu göt mektir ki dünya rinden ayrılırlar. Bazı konularda, beğenemez. Yaptığı alış verişte, mek mümkün olur ile aramız açık. aynı şekilde düşünmezler. Duy kârh olduğu hallerde bile, aldandu. Türkiyede pa Her gün biraz damazlar, davranmazlar. Buna kar dığına inanır. tilerin kuruluşu ve ha ondan uzaklaşılık, yeryüzünde yaşıyan bütün Ticaret hayatında aşırıhğa kaiktidar ihtirası, tec şıyoruz. Bir takım klişelerin, bir olmaz dendi; çünkü örneği yok | rübe ve gerçeklerimizden insanlarda rastlanan ve evrensel çan reklâmlar da insanda bir çeşit uzak lik kazanan bir takım benzerlikler şüphe, güvensizlik yaratır. Gertakım kalıpların ıçindeyiz. Onla dendi; tek dereceli s e ç i m l e r lâzım J t u t u l m a s a y d ı , e l b e t t e ki h a v a d a Tahsili yarıda kalmış veya hiç n kırarak dışarı çıkamıyoruz. Bu dedik yaptık. Ocak bucak kurarak vardır. Bu benzerliklerden biri çekten, insan gerek kendisinden, bir takım kalıplar affanmazdı. de, dünyarun her tarafında bulu gerekse kendisine ait olan şeyler okula gitmemış okul çağındaki ço kalıplar bizı ıçimizden bağlıyor. memleketi iki husumet sınıfına bö Şimdi bu s i s t e m d e n de ümıtlericukları meslek, sanat sahibi yap Bağhyan ı«ter bukağı, isterse aldük. İşte demokrasi budur, dedik nan insanların güleryüzlü, tatlı den çok bahseden, bu şeyleri fazni k e s e n l e r y e n i b i r kalıp anyorsözlü kimselere karşı bir yakın la öven kimselere, olağanüstü de mak üzere şehrrmizde bir okul a tın kelepçe olsun hepsi bir.. DeOlmadı. 27 Mayıstan önce, memlelar. Hayır a r a m ı y o r l a r ; bulmuşçılmasına karar verilmiş ve bu ko ğil mi ki tutukluyuz. Iık duymaLarıdır. ketin sosyal, iktisadi ve politik ğer verilen şeylere karşı az vel a r : S o s y a l i z m . Madem ki b u n l a r nudaki ön çalışmalara başlanmışhastalığı bütün dehşetiyle ortada tnsan, Jung'un ortaya attığı kol ya çok bir güvensizlik duyar. Bugün de gerçek peşinde değ: olmadı, T ü r k i y e y i kurtaracak Sostır. idi. Demek hastalık belli idi. Haslektif bilinçaltı nazariyesini bir İnsan. kendilerini ve kendileriAmenkan hüfcümeti ile Türk hü liz. Fizik tabiatte gerçeğe ihane talık belli olduğu için Türk Silâh yalizm'dir, diyorlar. Yine kalıp a tarafa bıraksa bile. hayatın ilk yıl ne ait bulunan şeyleri fazla övenonu umursamamak bir felâkettir raştırılıyor. Ve sanılıyor ki suç ka larından, öz varlık bilincine ulaş ler karşısında bir huzursıızlukla kümetinin hirlikze açacaklan okul Fakat gerçeğe aykırı hareket. sos lı Kuvvetleri, Türk milleti adına lıptadır. I n g i l t e r e n i n monarşik bir kısa devreli olaaak ve memleketiharekete gecti; mevcut sistemi or tığı sndan itibaren, güleryüzün, karşılaşır. Aldatılmak istcrdiğıni yal tabiatta, kendisini birden his. b ü n y e içinde S o s y a l i z m i nasıl batatlı sözün ifade ettiği anlamı kav sanır. Fazla övmenin, birşpyi ve mizin büyük bir ihtivacını karşılı settirmiyor. Bu yüzden topluım tadan kaldırdı. Sağduyu emreder şarılı bir ş e k i l d e tatbik ettiği gözyacaktır. di ki bu önemli olaydan sonra ger ramağa başlar. Güleryüzün, tatlı ya bazı şeyleri olduklanmlan çok meselelerinde bir takım eğreti ka çeklere dönelim; halk iradesinin den kaçıyor. Çünkü gerçek peşinsözün, sevginin bir eseri olduğu iyi bir şekilde göstermek, övülen lıplara bel bağhyoruz. Tedbirleri halk hâkimiyetinin bu memlekette de değiliz. Çünkü kalıpların bizi nu daha önceki hayatında edindi şeylerin kusurlarını gizlemek, sak Gelir vergisi beyannameleri miz daima yanlış oluyor. Gerçeğin kurtaracağına inanıyoruz. Çünkü nasıl gerçekleşebileceğini düşüneği tecrübelerle bilir. Çocuk, güler lamak ne dediğini, neye yöneldiğini bi lim F'ze mahsus bir sistem bula t o p l u m u n ihtiyaçlarından, ıstırapverilmiye başladı ihtiyacından doğduğunu yüzle yanına yaklaşan, tatlı bir düşünür. meden, bilmeye lüzum görmeden lım. Bize mahsus bir sistem olur larından, iktisadi sefaletinden hadille kendisiyle konuşan annestnin,. Gelir vergisi mükelleflcrinin bej onun önüne bir takım bentler kur mu imiş. Demokrasinin batıdaki reket e t m i y o r u z . Istihsal kaynakOnu. bu çeşit düşünceye götü yanname vermeleri dünden babasınJn kendisini sevdiği, sevdij i''ba( maya çalışıyoruz. Sosyal olayla^ tatbikat örneği var. İnsan haklan larını, insan e m e ğ i n i hesaplamak ği için bu şekilde hareket ettiğini ren, dolaştıran en önemli sebep ren baslamıştır da Orta çağ metodlarını kullanı nın batıda mecellesi var. «Hürri n i y e t i n d e değiliz. S e r m a y e v e serBu yıl ilk defa olarak esnaf ve vetin anormal birikmesindeki âgörür, anlar. Onların yanında gü lerden biri de onun geçmişte başkalariyle kurduğu münasebetler küçük esnaf. sanayi ve ticaret er yoruz. Topluma bir eşya muame yet. in batıda bir takım hukuk ka m i l l e r i bilmiyoruz. S o s y a l i z m önven içimde yaşar. Onların yanınde edindiği, kazandığı tec.jbeler babı da götürü vergi ödiyecekler lesi yapıvoruz. Çünkü toplumu ra: lıplan var; onların dışına çıkmak, ce bir plân v e proğram, sonra kad dan ayrtknak istemez. Onları seyonel bi!r varlık sanıyoruz. Oysa memleketin gerçeklerine uygun bir vindirmeğe çalışır. Tersine ola dir. önetnlerine inanmıyan kim dir. Ancak bunların, izdihama mey ki toplum düşünmez, düşünen yal şekil araştırmak, ilme ve hakika rodur. Ve bu kadro Türk içtimai selerin şu veya bu iekilde, sçık dan vermemeleri maksadiyle 15 mar rak, asık \vüzlü çatık kaşlı, hırnız insandır. Toplumun kendisin te aykırı olur. Hiç bir vakit aklı gerçeklerini araştırarak, istihsal çın, sert, lcıncı annesinden, baba veya kapalı bir tarztda değerlerın ta kadar vergi dairelerine müri ait bir takım vasıfları, karakterle mıza örnek arayacağımız yerde ör istihlâk imkânlarını ölçerek kensından uzaU kalmağa uğraşır. Uğ arltırmak için çeşitli çarelere baş caat etmeleri tavsiye edilmektedir. ri vardır. Onları bulmak, onlar nek olmak gelmedi. Halbuki Mus disine u y g u n s i s t e m e gidecektir. Bu ay otomobil, kamyon vesaire araştırmak ve ancak bu yoldan tafa Kemal, gerçek duygusunu yi Biz imza i l e , m e k t u p l a kadro kuraşır; çünkj'i, onların bu davranış vurduklarım görmesi, önemsiz islarının acı sonuçlarını tecrübele lerini büyük başarılar gibi tanıt plâka vergileri de ödenecektir. topluma yön vermek mümkün ol tirmedigi için, bir müddet Türkiye rulacağını sanıyoruz. Hâlâ gerçekmağa çalıştıklanna şahit olması Türkiyenin Gelir vergisi mart, haziran, ey duğuna inanmak gerek. Biz top Atatürk'ün adı altında bütün Or l e y ü z y ü z e değiliz. riyle bilir. eksik, kusurlu taraftannı tam lül olmak üzere 3 taksitte ödene lum kanunlarını hiçe sayarak başgerçekleri nelerdir bilmiyoruz. Fa tadoğuya örnek olmuştu, inkılâpDiğer taratftan, insan, her yaşta mükemmel bir halde güstermeğe cektir. Kurumlar verpisi nisan ve ka toplumlarda, başka şartlar i kat bir gerçek v a r ki ağır ağır geları ile, düşünüş tarzı ile.. Demek başkalarının güleryüzleri ve tatlı uğraştığına defalarca rastlamas iki taksitte tediye oİunaj Jnde meydânâgeîenfikiVlVri ve ki örneği bizde olan bir demokra l i y o r ; o da, b u g ü n e k m e ğ i m i z e dasözleriyle ketadi değeri arasında bu arada sayılabilir. hi sahip olamadığımız v e hayatıcaktır. sonuçları, bilmek lüzumunu duy siye gitmek mümkündü ve mümbir münasebeft bulunduğunu düşü Alış verişte rol ojTiıyan en ke Bina ve arazi vergisiyle' tanzifat, madığımız, kendi toplumumuza kündür. Ama bunun için memle mızın ödünç bir hale g e l m e s i . E v e t nür. Kendisini beğesndikleri için sin, önemli faktörlenien biri rV gerçeğe y ö n e l m e k y e t m e z ; gerçeğe tatbik etmek istiyoruz. Ve sonra ketin gerçeklerine eğilmek gerek. inanmak, o n u savunmak gerek. O kendisine karşı bu şskilde hareket tatıcının, dükkân. mağaza sahibi' tenvirat mayısta ödenecefctir. Ama bu, ahşılmış eğreti fikirleri ettiklerini sanır. Değıerine inanan nin doğruluğu, dürü.stlüğüdür. Gazocağının Ustiine düişerek da olmayınca kabahati kendimizde rahatsız eder. Elbette o yola gidi bizi n e r e y e götürürse oraya gidecearayacak yerde topluma yüklüyogiz. ları, dolayısiyle, kendisini sevinyaralandı İnsan, zaman zaman çu veya bu ruz. Bütün bunlar gerçek dışı bir lemezdi. Bir Demokrasi mecellesi direnleri üzmekten, knrmaktan saBeykoz Yanıkevler mevkiinde o takım davranışlardır. Hâlâ bu ger âzımdı. Batı batı memleketlerinşekilde, başkalarım aldatmak arGerçeği baskı altına almak ona kınır. turan Müftiye Doğuer adlı blr ka çek dışı davranışlarda israr edi de ne vardı: İkinci Meclis.. O hal yenilmektir... Bütün bunlar, alış •erişte güler zusunu duyabilir. Aldatmak imde bu İkinci Meclisi kurarsak her umnn şeytanca dın; yanmîkta olan gazocağının yoruz. Nedir bu gerçek dışı davrayüzlülüğün, tatlı sözlüUüğün oyna kânını buldugu üzerine düşerek, muhtelif yerlerin nış? Son günlerde buna bir yenisi âzımdı. Bazı batı memleketlerindıkları rolleri açık olarak belirt bir hazza, zevke ulaşabilir, sevinebilir, neşelenebilir. Aldatabilmesi den yanmıjtır. Yanan kadın Nümu eklendi. 27 Mayıs hareketi aley rinde ne vardı; Nispi seçim.. Tamekte, güleryüzlü, tatlı sözlü inne hattâhanesine kafdırılmış, olay hinde ima yollu söz söyletneyi da mam, bu nispî seçim sistemini de \ Ü. Yayınlan Sunar: sanlann, satıcılann, diikkân, ma üstünlügünün, dehasının bir işarealdık mı belli bir siyasî partinin ti, eseri gibi degerlendirebilir. Bu la ilgili tahkikata Haşlanmıstır. hi yasak eden bir «Huzur kanu diktatoryası ortadan kalkar. Hüküğaza sahiplerinin başarıflarının en na karşılık, yine osikolojik fnktö Çamaşır asarken nu (!)» çıkanlacağını gazeetlerde mete, parti liderlerine boyun eğbalkondan bnemli sırlanndan birini gösterrün etkisi ile, başkaları tarafından okuduk. Bu kadar gerçek dışı ve miyen »ağlam bir Meclis kurulur. mektedirler. düştü M1In . l L I l . . Otl.U.1 ' aldatılmaktan ürker, korkar. Alkendi içinden çelişik bir davranış ünkü bütün bu fikirler savunuMetin Eloğlo'non Şiirleri Bundan başka, dükkânlarda, ma dandığını, aldatıldığmı görünc? ü Kasımpaşa Değirmenarkası ÇIKTI ğ so olabilir mi? Zaten 27 Mayıstan urken memleket meseleleri değil, gazalarda yer alan eşyalann ter zülür. Aldandıgına, aldatıldığına Genel Dağıtımı sonra, öyle olmıyacak şeyler oldu, kipleri, dükkânların. mağazalann inandıSı zaman bir başkasının da kak 26 numaralı evde oturan Sai öyle çıkarılmıyacak kanunlar çı iiyasi partilerin muvazene ve ikme Şak adlı bir kadın, balkonda idara tırmanma metodları düşünütemizlikleri; büyüklükleri de alı doğrusu, kendisini aldattığını F. BOZKURT ha karıldı, öyle yapılmıyacak şeyler cı üzerinde önemli etkiler yapar sandığı kimsenin Kendisinden da çamaşır asarken, muvazenesini kay yapıldı ki bunların tümü gerçek ürdü. 27 Mayısa takaddüm eden bederek, üç metre yükseklikten aatmosfen hatırlayacak olursak bular. ha kurnaz, zeki, jstün oldujunu lerimize aykırı idi. Oysa ki biz 27 P.K. 1275 Istanbul Genel olarak, insan, düzen karşı düşünür. Bu yüzden sinirlenir Bir şağıya düşmüştür. Ağır surette ya Mayısı gerçeğe yönelme, memlekeralanan kadın, İlk Yardım Hassında bir rahatlık duyar. Güvene tin ana dâvalarını ele alma hareulaşır. Dağınıkhktan, karışıklık taraftan kendisine içerler, kızar. tahanesine kaldırılmış, olayda ka keti diye alkışladık. Akla şöyle bir Kendisini eksik, ıca^urlu, yetersi^ sit olup olmadığının araştınlmatan hoşlanmaz. Dağınıklık, karısoru geliyor: 27 Mayıs hareketini şıklık insanda huzursuzluğa yol bulur. Diğer taraftau da. kendi sına başlanmıştır. TESEKKÜR Karaborsacılarla mücadele dejenere edenler acaba kimlerdi? açar. tnsan, düzene, tertibe önem sini aldatanı önemsizle^tirm'îije Sevgili varlığımız Bu soruya c«vap aranmış olsayBelediye zabıtası, sinema bileti veren dükkân, mağaza sahibinin kötüleştirmeğe çah'jır. Onu hiledı, bugün de aranabilir, gerçek or AFİF Ş E Ş B E Ş ' l n titiz olduğuna inanır. Sattığı şey kâr bir varlık halinde tanıtır. Bu karaborsacılariyle mücadelede p o taya çıkardı. 27 Mayısı ilk yıkanleri iyi seçtiğini düşünür. Onun suretle, kendisini nldntanları çev. lisle işbirliği yapmaktadır. ufuli dolayısiyle, cenazesini teşyi, telefon, telgrai ve mektupla lar ona karşı olanlar değildi. Onu doğruluğundan, dürüstlüğünden relerinin gözlerind^n düjürmppe Salı günü genel bir arama yapan alkışlayanlar, onu kendi menfaattaziyet suretiyle acılarunızı paylaşmak ve cenazesine çelenk şüphe etmez. Dükkânı, mağazası gayret eder. Aldanmasiyle ortava polis ekipleri. Nuruosmaniyedeki leri hesabına kullanmak isteyengöndermek lutfunda bulunan dost, akraba ve yakınlarımıza çıkan değer eşitsizıi>>i duygusunun kahvelerden birinde yakaladıkları dağınık, karışık olan, kıyafetine, f ayrı ayn teşekkürü derin teessürümüz dolayısiyle yapamadıgıbaskılarından, acılarınnan kurtul bir şahsın üzerinde 75 adet sinema lerdi. Öu 'bır ' gerçektlr. ^anunu giyinişine önem vermiyen satıcıher, derde devâ sanmak, kanunla mızdan, kendilerine kalbimizin en derinliğinden âlenen tesekkür nın, dükkân, mağaza sahibinin işi maga çabalar. Onun kt*ndî!=ini al bileti bulunmuştur. Yakalanan bu her şeyin düzeleceğine inanmak f ederiz. Eşi, Evlâtlan ve Kardeşleri bi ni rastgele yaptığım. dükkâmna, datanlara üfkelenm^'inin «ebebi, karaborsacı Eminönü Merkez Mekl ötedenberi sanıldıjı gibi sadece murluğuna teslim edilmiş ve g e jyüzünden değil midir ki gerçeklemağazasına koyduğu şeyleri seir e bakmıya tenezzül etmiyoruz. Cumhuriyet 2660 çerken gereken dlkkati gösterme fazla para ödemesi deŞpldır. Eir rekli işlem yapılmıştır | Kafalarımızda raf raf sıralanmış diğini sanır. Ona güvenmekte, inan başkasının üstünHi'iünü hahul et9. kota h a z i r l l k l a n Iparlak fikirler var. Bu fikirlerin makta zorluk çeker. Bu yüzden, mek zorunda kalm.i^ı da burada 1962 ithalât programı ikinci dev bizimle ilgisi kitabın, kitap dobu çeşit yerlere uğramaz. Uğradı önemli bir ver tutar. a b l İ I e Alış verişte sosyal, ekonomik resini teşkil eden 9. kota çalışma' ldolabınaüg'S* nevinden. Bir kitap ğı veya uğramak zorunda kaldığı Rousseau'nun «içtimai durumlar, alıcı ile satıcının yaş arına şehrimiz Ticaret Odasında mukavele>si konmakla dolap ne ları da rol oynarlar. Bu konuda başlanmıştır. Bu maksatla, Ticaret, Sanayi O bilgin ve ne de ihtilâlci olur. Ama yapılan araştırmalar, incelemeler. dalar, ve Ticaret Borsası temsilci biz, çoğu zaman, sosyal ve politik sosyal, ekonomik rlurumlan eiveiştirakiyle bir komisyon hayatımızda böyle bir nıh hafiflirişli olan kadınlann dnha ziyade erinin ğine düşüyoruz da farkında olmuNüshası 25 Kuruş yalnız haşlarına alış v°r<t yaptık kurularak çalısmalara başlamıştır. yoruz. Şu Cumhuriyet kuruldu kuTürkly» Rariel larını, tersine olarsıt, sosyal, eko Çalışmalar 30 marta kadar de rulalı hep bir takım fikirleri deLira Kr. Lira Kr. nomik durumlan elverişli olmıyan vam edecek ve hazırlanan rapor nedik. Tek parti sistemi olmaz, Senelik 73.00 150.00 kadınlann ise eşleriyle reraber sCumhuriyete yaraşmaz dedik; par 8 »ylık 40.00 80.00 lış veriş yapmağı t^rrıh ettikleritiler kuruldu, partisiz Demokrasi 3 aylık 22.00 44.00 ni, bu tip alış verişlerin ^enel oŞüpheli bir ölüm Basan ve Yayan larak memur ailelerindertahaçok Cumhuriyet Matbaacılık ve Şişli, Arapsuyu sokak 12 numagörüldüğünü meydana çıkarmıştGazetecilik TUrk Anonim Sirketl ralı apartımanda kapıcılık yapan Cağaloglu Balkcvt Snlr.sk No. 3941 lardır. Yine aynı araştırmalar ve Mehmet Kara adlı bir şahıs. evvelM EVLİ T incelemeler, genç kadınlann genç Sahibi ki gece evinde ölü oulunTnjştur. kadın satıcılarla alış veriş yapNÂZtME NADİ Eşim. kardeçlmiz ve bahamıı Ölümü şüpheli görülen kapıcının maktan. genç kadın satıcılann da Yazı UİPrinl fiilen tdare eden cesedi muhafaza altın alınmıştır. CEMİL BECEKtKLİ'nin genç kadın müşterilerle karşılaşMesul MUdUr Olayl* ilgili tahkikata devm edilölumUnun 52 nci gUnüne mUsamaktan hoşlandıklannı göstermişVECDİ KIZILDEMİR mektedir. dif 3 Mart cumartesi günü lerdir. • akşamı teravih namazından Gazetemlze gönderllen yazılaı kosonra Sultanahmet Mehmet Paşa MART 2 RAMAZAN 25 nulsun, konulmasın lade edilmez. Camilnde Mevlithan Hacı Hafız tîânlardan mesuliypt kabul olunmaz. Bir esrar satıcısı yakalandı Raif Bahriyeli ve arkadaşlan v> Galata Zürafa sokağında şüphe £ m * 01 5 a tarafından ruhuna okunacak c v> Yağcı Abone ve tlân tşierl İçin. »arfın üzerire yakalanan îsmet n a Mevlide merhumu tanıyan ve M üstünr fAbone» veya «tlân Servisi» adlı bir şahsın üzerinde, 18 santim < bütün dln kardeşlerlmizin te«kaydıniD konmasi lâzıındır. a lik bir kama ile 540 gram esrar rlflnl rica ederiz. * bulunmuştur. Kamalı esrarcı, ne V. ] 6.32[12.26jl5.34>18.01|19.31| 4.51 Becerlkll ailesl BU GAZETE BASIN AHLAK zaret altına almarak gerekli tahE. 712.331 6.271 935'12.OOl 1.3O:iO52 YASASINA UYMAY1 TAAHHÜT kikata başlanmıştır. ETMlSTtH Cumhuriyet 2675 Tahsili kaian çocuklar için okul açılıyor «•« rleri yarıda Memleket Dâvaları Getçeh üstüne Cahit Tanyol HEM NALINA MIHINA Salgıu bir hastalık cayip insanlar oldok. Oldnk diyorum, çünkü bahsetmek istediğim şeyin mazisi ancak bir kaç senelikten ibaret. Değdom doğalı içinde yaşadıtım ba toplumun fertlerini, hiç bir yaşımda, birbirine karşı, dış jöriinüş itibariyle bu kadar muhabbetli, ba kadar içli dışlı, ba kadar övür olmuş görmedim. Bazan, acaba ba bir psikolojik hâdise olmasın diye dfişünüyorum da tüylerim ürperiyor. Hani derler ya, fare ısınrken bir yandan da üflermiş, tek, ısırığın acısı duyulmasın diye. tnsanlarda eski dostluklardan, eski vefalardan, eski feragat> Ierden ve yakın aiakalardan eser göremediğim için, son senelerde dillerden hiç düsmiyen o «canım» «şekerim» gibi iltifat tâblrlerini, difleyen farenin üflemesine bemetiyomm. Dışarıdan gelip hakkımızda hüköm vermeğe yetecek kadar bir zaman içimizde yaşıyan yabancılann ba tatamamaz bakkında ne düşündüklerini pek merak ediyorum. Şotörâtn müsteriye, müşteriden esnafa, hattâ memardan iş sahibine kadar sari bir lâübalilik derecesindeki muhabbet gösterişini dünyanın hiç bir cemiyetinde görmeğe imkân olmadıfı için, yabancılann kendi toplnmlarma kıyasla bizimki hakkında edinecekleri fikir ba bakımdan değerli olabilir. Ama pırıltısı yaldızdan ibaret ba madalyanın bir de öbür yüzü var ki neuzübillâh! Nadan insanları tarif ederken kallandığımız dil persenklerinden biri fodor: «Canım diyene canın çıksın derj. Dilinden «canım» ı «sekerimt i eksik etmiyenlerin çoğunnn içyüzlerini okayabilsek, disleri a rasından ba «canın çıksın> ı fısıltı halinde işihnek mümkün olacaktır. Babıâlide uınn geneler dfikkan isletmiş, şöhret yapmıs, hattâ gariptir, kendini sevdirmiş biri vardı. Şimdi hayatta olmadığı için ismi büsbütün lâzım değil. Takınları ba zatın huyunn bildikleri için, baalalan hakkındaki fikirlerini hep ihtiyatla karşılarlardı. Dükkinına giren her ahbabı, tix perdeden ve dört elif miktan bir: «Vaaa, efendim!» le karşılar, yüzüne karşı en mübalağalı iltifatlan savarar, çaylar, kahveler, (igarslar ikrant eder, yine yüzüne karşı onun koln kSIesl olurdu. Misafir kapıdan çıkar çıkmaz arkasından, dişlerini tıkarak, en ağiza alınmıyacak küfürleri savurduğunu isitenler, dükkandan (ikma sırası kendilerine gelinee, aynı gıyabi iltifatlara boğulacaklarınt bildikleri için, ba pohpohlayıcı sözleri tüyleri flrpererek, ama dudaklannda alaycı bir tebessfimle dinlerlerdi. Toplum içinde gitgide yaygin hale gelmeğe baslıysn ba iltifatlan ben bir sari bastalık fibi görüyorum. Hamdi VAROÛLt) î V E F AT Huriye Yığın'ın damadı, Seniha Özsan'ın kıymetli zevci, Muhittin Özsan ve Hikmet Özsan'ın ağabeyi, Sevgi Ustaoğlu, Tanju Dallı ve Vedat Ozsan'm sevgili babalan, Muhterem Ulutekin'in «Doktor Babas sı, Hilmi Ustaoğlu, Erol Dallı, Hanefi Ulutekin ve Yıldız Özsan'ın kayınpederleri, Ahmet Ulutekin, Oya Ustaoğlu, Ash Dallı ve Murat Özsan'ın dedeleri şehrimizin tanınmıs doktorlarından Düdüklü Tencere n çektiği amansız hastalıktan kurtulamıyarak 1/3/1962 perşembe günü Hakkm rahmetine kavusmusturCenazesi 2/3/1962 cuma günü öğle namazını mütaakıp Şişli Camii Şerifinden kaldınlarak Zincirlikuyu Asri Mezarlığına defnedilecektir. Ailesi ve Evlâtları Cumhuriyet 2688 Dr. Ur. Op. KEMAL ÖZSAN S A T I LI K 1 958 CHEVROLET Station Wagon düz vites 4 kapılı radyolu pikaph çok temiz. 2 KALORİÎTER KAZANI Amerikan Power Master yeni (MazoÜu) EMLAKÇI İRTAN 22 63 09 •^^•^.•^%.%^%^ •^^%^»^*^*'^' Cumhuriyet 2673 CÜMHURİYET 1962»»*» Kapak Yıldızlarını eçiyor tkındı ^ıııııııııııııııııııı 111111 ıı ııııj m i ı • • M 111111111 M 11111111111111111 f 1111111111111 j 111111 j 11111111111111111111111111111111 f 111111111 f 111,11, |,,, j,,, 17M l n 11! ri^Z E CUMHURÎYET'İn Tefrikasi: 62 B unun uzerine, sigarasını sön = ~ dürdö, hemen maraa baıtı, a S rabasını hııla geri çevirdi, Mar E kinch'e doğnı yola koynldn. Pa S pazın evine fidiyordu. Şj * Seçilecek yıldızlaro/ memleketimizin en büyük filim şirketlerinden Birsel Film ve BeYa Film, 50.000 lira karşılığında.ikişer filim çevirtmeyigaranti ediyorlar. * Bu filimlerde ba§arı gösterenlerle beşer yıllık kontrat yapılacaktır. * Bundan başka, "Kapak Yıldızı" seçilenlerin dışında, f inale kalanlara aa en iyi şartlarla filim i çevirtme imkânları sağlanacaktır. *** E Vajnıur dınmiitı. lskoçya ha vası ınsaola slay etmesini sever Herkesi iliklerine kadar ıslattıktan sonra, ertesi gün ba vanın eünlük, rünesük olacağına dair insanı kandırıverir. O akşam da, «öz kesiminde aydınlık bir çizgi belirmisti. Yalnız, ba çelip geçici aydınlık David'in kevfini pck yerine getiremedi. Motörii kapatıp ara basını yolun kenarına çekti, diişünmeye ba«ladı. tvet çoU can sıkıcı bir durumla karşılaşmiştı. Hem de ba öyle nic beklemedigi bir şevdl ki! Kimin aklına gelirdi! Güzel sevlmll bir kız kendini yfl. zii «öıii boyalı bir alay yabaDin.*n arasına atsın öyle yabaniler ki onun yapacagi iyiliklerin de^erini bilemezlerdi. tıp kı Şey eibi David'in köşkünde calışma odasında asılı dnran şu çüzelim Bonnard*in de^erini bilemiyecekleri çibi. Altın çakmağinı çakıp siga» rasından derin derin bir nefes çekerken. öfkeden eli titriyordu. Evet, ba gibi olağanüsta hareketleri duymus, kitaplarda okumuşta. Geçenlerde, acayip bir doktorla birlikte, yalmı mazla Uarın do.ynrmak fizere, Brezilysnın balta girmemi» ormsnlanna çeUilmemis miydi? sonra hastabakıcı olarak orala^ rs çiden rahibeler de vardı ama, ba onların biraz ds iyleri sayılırdi. Miıyonerierin k»nlan da, bona kendilerine görev sayarlarsa, kocalariyle birlikte o gibi yerlere pekâli cidebilirlerdi. Kathy'nln doramn ise bunların biç biri değildi: Ne yaşıdıfı bayattan bıkmıçtı, ne de onu buna zorlıyan maddi, mânevi bir «ebep vardı. Onmn b* yaptığı, David'e, her bakımdan mânasız, boş bir şey gibi görünüvordu. Ne vapabilirdi acaba buna karşı? Mesele iste boradaydı. Her şeyi ölçülü bir adamdı, üst fiste sigrara içmek hiçfidetideğildi ama, slmdi, sigaranın birini söndtirfip birini yakıyor, buna düşüna.yorda. Kendini bir »eyin üzerine böylesine verebilmesi içio de dnydufu öfkedendl tşin en kestinne yoln, bütün tasarladıklanndan vazgeçmek, başına yeni tasalar açmaktansa, kalkıp köşküne dönmvkti elbette ama, hayır hayır, bnnn yapamazdı. Bu düsüncevi heroen kafasından uzaklaştırdı. Kıza, kar»ı da kendine karşı da gizliee verdifi sfiz bir yana, «a da vardı ki, Kathy'eifi pek leviyordu. Ona bir daha görememek düşiincesi bile ona öylesine perifan ediyor, korkoyordo ki bunn aklına getirmek istemjyordn. Düsündükçe daha iyi akJı yat tı: Kathy'yi kafasma koydofn o dfişfinceden vazgeçirmenin en iyi yoln ona sağlıyabilecefi hayatın gnsellifini, zenginliğini, birazıcık da olsa göstermekti. Katby çok dar bir çerçeve icinde, tek ba»ına, afafı yvkan dünyadan uzak hüvümüjtü: Da vid'in ona neler sağlıyabilecefini gözünnn önüne getiremezdi. David oou aljp Avropaya bir geçirebilse, kendisinin pek yakından bildlfı o büyük jehirlerin güzelliğini, zenginliğini bir gösterebilseydi! Paris, Roma, Viyana... Oralardaki sanat galerileri, tarihî yapılar, ünlü anıtlar, kiliseler, o giizel lokantalar, gazinolar, oteller . Köşkündeki rahatlık Kathy bonIarı gördükten sonra elbette aklı başına gelir, Afrikaya gitmekten vazgeçerdi. Bütün iş bunn Kathyve kabul ettirebilmekteydi. Evet, ama. nasıl? David, ba işte kendisine bir yardımcı, dayanılacak birini ararken, birdenbire, aklına tam aradığı gibi bir geldi. Be? d a k i k a sonra oradaydı. E Arabayı bir k e n a r a ç e k i p bı E raktj, b a h ç e kapısından i ç e r i E girdi. Başını k a l d ı n p bakınea, ŞŞ kulenin ö s t kısmına k a m l m u ş Ç i s k e l e g ö z ü n e ilişti, içeriden d e E F o t h e r i n g a y ' ı n e m i r v t r i r gibi E bağırması d n y n l u y o r d u . Biltön ^ bunlar g ö s t e r i y o r d a ki çanı, t a ^ m i r e t t i r m e k için, r e r i n d e n »ö = küyorlardı. Ş Talnız, David'in hiç d e papaz ^ la kar?ılaşmaya o n u n tekrar = t e k r a r t e s e k k ü r edişini dinle = m e y e n i y e t i y o k t n . B o y a gitmif E defnelerin y a m n d a n peçerken, ^ Bn. F o t h e r i n g a y ' i g ö r ü n c e s e ş vindi. = P a p a n n k a n s ı evin yanında Ş ki sebze b a h ç e s i n d e y d i . D a v i d ^ ona d o f r u gitti. Kadının başın = da eski p ü s k ü bir erkek ş a p = k a n , a r k a n n d a l e k e içinde e» E ki bir k a m s e l e , a y a f ı n d a kaba E ralı ağır k u n d u r a l a r vardı, e l i n E de de b a h ç e makası. ~ David'i göriince, o n a güler E y ü z l e o l m a k l a beraber biraz da E canı s ı k ı l m ı ş gibi b i r t a v ı r l a ^ karşıladı. ^ « Beni p e k ömür h a l d e ya = kaladınız!» d i y e haykırdı. « S ü ^ m ü k l ü b ö c e k l e r i n kökünji kurut makla afraşıyordnm. Yagmur = dan sonra karnabaharlarıma ö y E le bir s a l d ı r ı y o r l a r k i ! Ama, ç o E ğunun işini bitirdim. B u v r n n içe S ri.» = D a v i d bir d u r a l a d ı : = « Sizce bir m a h z n r u yoksa, = burada da konuşabiliriz.» E (Arkası v a r ) E Ayrıeaz Okuyucusunu gönderiyoruz Genç, üıtiyar,'kadın, crkek kim olursanız olunuz; ister Kars'ta, ister Antalya'da, Türkiye'nin neresinde bulunursanız bulununuz; Ses Mecmuası'nın ftalya'ya gön» dereceği biri kadın, biri erkek iki okuyucusundan biri de siz olabilirsiniz. Müsabakaya katılacak okuyucular arasında hiçbir fark gözetmeden kur'a çekilecek, kazanan iki okuyucu,"'bütün masrafları Ses Mecmuası'na ait olmak üzere Roma'ya gönderilcccktir. Okuyucularımız, Roma mümessilimizle birlikte İtalya filim ülkesi Cinecittâ'yı gezecek, meşhur yıldızları görecekJerdir. Bu yarışmaya katılmak için sadece "Ses" okuyucusıı olmak kâfidir. Fazla bilgi için yarın bir al ıni7 ^ııııiHiıııiiiıııııiHiıııııııııııııınııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuııııııııııı ııııııııııııııııııııııııımııııııııııııııııınıııımıııııııuıııınıııjjiiıım^