19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHÜRIYET iKffififiiiffifiııııiffiınfrrt HllElllllllllllllllllIlllllllllllllllllllllIllllIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlllllllIIIIIIIIUIIIIIIIIIHIllllIlllllİlin 28 Şubat DÜNYA POLİTİKASINDA BİR HAFTA | GÜNÜN KONULARI | Hürriyet içinde disiplin Yazan: İfarahim Çamlı Tam on defa koca atlas roketinin duvarında yukselen asansore boşuna bindi, roketın tepesindekı onu fezada dolastıraeak ufacık kap süle boşuna yelrleşti Tam on defa bu feza yolculuŞu tehır edildi Bır kerecik bile olsun vuzundeki o geniş tebessumu. insanlann bir şe hirden diğer bır şehire giderken dahi sshıp olamadıkları o rahatlığı kaybolmadı Bılr defasında 27 ocak tarıhli tesebbüste, kapsulün içinde beş saat 13 dâkika bekledi Gene bozulmadı Ve nihayet 11. te şebbüs sonunda Dünva'nın etrafında 3 kere dnnup indıkten sonra da, golleri ile takımına galibiyet kazandıran bır futbol yıldızından daha heyecansız, daha az gu rurluydu Bu ne disiclındir! Yalnız o mu? Bütün dünyanın, dost ve düşmanın gozu önünde bir birini takıp eden tehılr kararlarını bir an bile tereddüt etmeden vere bilen Mercury Ekipinin medeni ce sareti az mı havranlık uvandıracak şeydir' Dogurduğu prestıi vıplranmalarma aldırmadan, her defasınd3 boşuna kurulan televizyon makine leri önünde soğukkanlıhkla, sabırla, ilim titizliği ve her şeyden evvel insan hayatını koruma kay gusu içinde verilen o tehiJr karar lan aynı şahane disiplinin ilim adamı ve idarecideki tecellisi degil midir? Bu disiplin, kendi kendlne olan dısiplindir. Bakkal dük. kânından, feza istasyonuna kadar Batı'yı Batı yapan dısiplindir. E«si> baçıragıılık savs'i Cezayir milleti 7 sene 3 ay dur madan savaştıktan, Akdenizden Atlas dağlalrına, Atlas dağlarından Büyük Sahra'ya kadar uçsuz bucaksız memleket topraklan üze rine nüfusunun •> 10 una yakın < ' «ehit serptikten sonra nihayet ge çen hafta onu bağımsızlığa çıkaracak olan formaliteler merdivenlnin ilk basamağına ayağını attı. Muhakkak Cezayir Hükümeti temsilcileti ile Fransa'nın Cezayir îşleri Bakanı Louis Joxe arannda Fransa'nın îsviçre hududunda adı gizli tutulan bir yerde 10 «ubat'da başlıyan ateş kes müzakereleri, Cezayir bağımsızlıgiTiın an a hatlanm ihtiva eden bir an laşma ile sona efrdi. Son konuşmalar FLN (Milll Kur tulus Cephesi) ile Fransızları karşı karşıya getiren dördüncü teşeb büstür. Birincisi daha başlamadan akamete uğrayan 1960 yılmdaki Melun (Paris civafrında) konuşma lan idi. tkinci teşebbüs geçen yaz Evian'da oldu. Bu konuşmalar ulun çekişmelerden sonra kesildi ve frısa bir müddet sonra tekrar tsvıçre hududunda Ligrun'da bj;ladı. I'akat gene netice almrr.adan tâtil edildi. Cezavr me'elesi ne en son temas ettiğimiz an (Curr huriyet 7 ağustos 1961) budur. Bundan sonra Cezayirlile^e Frün sı/lar «rasrnda Tuntıs Te Faslılaıın a'tbuluculuğu ile ka<>ılıklı sond?jlar, münferit buluşmalar ol du. Bunlat, bir taraftan Fransa'da nıahpus olan Ce?ayir Başbakan Yardimcısı Ben Bella v« arksdaş laı mr. daha rahat bir hapishar.eye rsklini temın ederken, diğer taraftan iki hevetin son ve kdtî mü/iateıe'pr ıc;n karsı karşıva ftelmeİPrini mumkun kılan zemini hı"irladı Varılsn ates kes anla^masının bnslıCd hukürrleri (bun'aıa Cezayir b^'msızlığını ve bu ba3ım<!iz lığa giden yolu tâyin ed?n şartlar demek daha doğru olu!r) şunlardır: tntıkal devresi hükümleri: Ateş kes'İT hemen akabinde, vazifesi idareyi en kısa zamanda FLN'e devretmek olacak olan muvakkat bir icra komıtesı teşkıl edilecektır Ateş kes'in kontrolü "o 80 inını Müslümanlann teşkil edeceSi bir Force Locale (mahallî kuvvet) ta ra'ından vapılacaktır. Referandum: Bağımsızlık prensibi halk oyu'na «Fransa ile işbirli ği yapacak baSınrîiz bir Cezav're taraftaf mısınız'» suali olarak arzeriilecektir. Sahra: Fransıziar Cezayir'lilerin Sahra üzerindeki hükümranlı ğını tanıyacaklalrdır. Buna mukabil Cezayir"liler Fransızlann Sah ra'daki petrol imtiyazlanna hürmet edeceklerdir. Azınlık: Fransız tabiiyetini muhafaza etmek isteyen Cezayir'deki Fransı? azınlığına «îmtiyazlı yabancı» muamelesi yapılacaktır. Bu anlaşma sah günü Tunusdaki Muvakkat Cezayir Hükümeti çarşamba günü de Fransız Kabinesi tarafından tasdik edilmistir. Bu satırlarm yazıldığı anda Libya'nın bir şehrinde Milli Kurtulus Cephesi'nin teşrit otrganı olan 60 kisilik CNRA (Cezayir thtilâli Kon seyi) tarafmdan müzakere edilmektedir. Anlaşma CNRA tarafın dan da tasdik edildiği takdirde, Cezayır bağımsızhgı artık bir ger çek sayılabilecektir. Yalnız bi* handikap vardır: Cezayir'deki Fransız azınlığı ve General Salan'ın Gizli Ordu Teşkilâtı. Cezayirdeki Fransız Faşizm'i Anavatanda *ağ cenahtaki müttefikleri ile beraber son kofkunç saldırışları içindedir. Bu Faşizm Fransada, Paris'de, bir günlük grevlerle eehrin bütün elektrikleri kesl)», buıun servisleri dururken, »00 (>00 rnur.e\ver, işçi ve buriuvan.i, Dün yan ıı en namlı mııharnrleiri v e Basvtlrıllerinin kolko'a; 3<M0 kisilfc sıralar halinde y<t»tıkları n.irl 15 yürüyüşlere gereken CP\,,bır almıştır. Fakst Cezayir'de ne ırtıfr' Dünyaj ıkı mevtnıt faşis>t yıvhlanndan ip'ni koparıp ma F e?ine düşen sö«ün ona antikomünist ne kada psikopat varsa hepsi OAS dedir. Bunlann kaybe deceklcri hiç bir şev yoktvr Blr milyon Kolon da aynı batbar ruh haleti içindedir. Bunlar rinn»>tlerini sonuna kadar cötürmek ni}ej tindedir. Acaba Fransi". askeıleri ysnn gerektijfi takiir.i* MJ«lımr.nia.la aynı safa »ııerek gozu ırkdaslarıua ales «çabi:e mi? ııifpıııııifiıifiıiffiııııııifiıııifiııııifiıııırffrııııııifiıifiınfirııııifirııııııifiıırfiıırııifiıııifnifrrHiıifiifSfiıı HEM NALINA MIHINA istanbulda 745,000 kişiye çiçek aşısı yapıldı Sağlık Müdürlüğüne dür 125,000 kisilik bir parti çiçek aşısı daha geldi Şehrımızde bugüne kadar 745 bın kış; çiçek aşısı olmuştur. Sağlık Müdürluğune dün 125 bin kişi lik bİJ partı çiçek a?ısı daha gelmiş ve bunun 80 bın kişılik kısmı hükümet tabibliklerıne dafıtılmıştır. Piyasa Tesbit ve Tahkik Müesseseleri Herhangi bir ticari ve sınai faa liyette, »ermaye darlar için gaye (kâr) dır. Toplum bakımından ise (kâr) bir vasıta, gaye (memleket kalkınması) dır. Böylece daha kuruluşta toplum ile hususi şahsın, yanı sermayedann, goruşlerı arasında bır fark belırmekte; sermayedar gayesıne en geniş »ekilde kavuşmaya, dığer bır deyimle âzamî kâr etmiye, cemıyet ise kârı kalkınmaya faydalı hadler ve sar larla bağlamaya çalışmaktadır. Bu durum yuzyıllarca evvel cemıyet hayatında çozulmesı zor problemlerden biri olmuş, ıktisat kanunları bugunkü kadar tekemmul etmediği için, sermayedann a şırı kâr hırsı ve talebıni hukumran kuvvet (devlet) zamanın telikkilerine uygun olarak beden! ezalar, para cezaları gıbi bir takım tedbirlerle frenlemeye ve önlemeye çahsmıştır. Çizmeden yukan Yazan : * ^ " ^ Suat Aray Atatürk Müzesi Cumartesi günü halkın ziyaretine açılıyor Bundan bir müddet evvel yangın tehlıkesı geçıren Şışhdeki Atatürk tnkılâp Muzesinın tamıri ve yenıden tanzimı Belediyece tamamlanmıştır. Atatürk Muzesı önümuzdeki cumartest gunu saat 14 te torenle balkın ziyaretıne açılacaktır. Tedavüldeki parada eksilme kaydedildi Merkez Bankasının son bültenine göre tedavüldeki para miktarı 4^29,493,365 liradır. Geçen haftaya göre emisyonda 63 milyon lira eksilme vardır. Dün 194 ton balık ihraç edildi Ticaret Odasından dun verilen menşe şahadetnamelenne gbre dün limanımızdan Yunanıstana 171 ve Bulgaristana 23 bin liralık taze balık ihraç edilmistir. Belediye Zabıtası bir hafta içinde 7542 yeri kontrol etti Belediye Zabıtası tarafından son bır hafta içinde 7542 kontrol yapılmış, temızhk kurallarına uymayıp şehrın kırlenmesıne sebebıyet verenler, sağlığa zararlı şekilde açık ta gıda maddesı satanlar cezalandırılmıştır. 2750 esnaf ve muessese ise normal gorülmüştür. Kârın normal hadlerde tekevvun derecesı, iktisadi faalıyetijı, içinde cer^yan ettıği cemiyetin medeniyet ve iktisadî inkiaaf seviyesı ile ölçülu olarak gelişir. Daha açık bir deyimle geri kalmış ve iktisadi cihazlan tekemmül etmemiş memleketlerde aşırı kâr talepleri daha kolayhkla neşvü nema bulur; ileri memleketlerın ılerı pıyasalarında ise bu talepler lurum ve sermaye devir endiseleriyle frenlenir. Bundan da büyük müstehlik kütlesı faydalanır, iştirS Bu cihazlan kendilığınden tesis kabiliyeti artar, hayat standardı yükselir. Ve böylece cemiyetin edecek seviye kifayetinde olmıyan bekledigi gay» (kalkınma) nin ta geri piyasalarda ise devletin resmî cihazlan veya müesseseieıı bu huhakkuku kolaylaşır Umuml olarak denilebilir ki ik sustaki vazifeleri ifaya çalışırlar. (Piya*a tesbit ve tahkik muessetisadi faaliyetlerin ilk defa harekete geçtiği devirlerde müteşeb ieleri) nelerdir? Bunlardan A Devletçe veya bislerin (sahsi kalkınma) sı şeklindeki gaye zamanla (cemiyetin kal belediyelerce kurulan veya faalıkınma) n durumuna gelmektedir. yetleri nizamlanmış olanları bilı Günümüzün ileri iktisadf haya hassa sunlardır: tında aşırı kâr talepleri btlhassa iki türlii önlenmektedir: 1 Bizzat iktisadi cihazın kendi bünyesi içinde; 2 Hükümran kuvvetin intizamı âmme tedbirleriyle; En maruf, makbul ve bilhassa en müessir şekıl iktuadi cihazın, yanı piyasalann kendi bünyeleri içinde ve rekabef yolu ile a»m karlan makul hadlere irca etmesi ve bu hadlerde tutmasıdır. Çünku rekabet sadece kâr hadlerinı frenlemekle kalmaz. mataın evsafının ıslahı, mataa müstehlik zaviyesınden yenılıkler, faydalılıklar getirilmesi gibi bir jok hususlann tahakkukuna da yol açar. Pıyasaların bu olgunluğa varamadıfı memleketlerde frenleme mevzuu hükümran devletin evvelâ sert tedbirlerıyle sağlanmaya çalışıhr Satış fiatları tesbıti (narhlar), kâr hadlerinin tesbitı gıbi. Bazan da devletin bılfiıl piyasalarda muvazene unsuru olarak faaliyete geçmesiyle tnevzua hal çaresi aranır. Meselâ imalâtçı müesseseler kurmak veya, mutavassıtların kâr hisselerini veya satıcıların aşırı kârlarını bertaraf edecek, satış teşkilâtı kurmak şekılleriyle. Bunlar doğrudan doğruya (fiat) unsuru üzennde çalışmalardır. Bunun haricinde ve fakat fiata müessir olan satış mataının (evsaf, ambalaj, garanti gıbi) müstehlik bakımından büyük önem arzeden dığer unsurlarının da mevcudiyetinı sağlamak için çalışmalar yapmak lâzımdır. 1leri piyasalarda malların mustehlıki alâkadar eden bütün unsurlarının (tesbit ve tahkiki) için bir takım cihazlar teessüs etmiştir. 1 Fiat tetbit ve tahkik cihazlan olarak: a) Fiat murakabe te«kılâtı, b) Borsalar, c) Haller. 2 Evsaf tesbit ve tahkik cihazlan olarak <Ja: a) Resmi dairelerce konmuş standardiar, b) Normlar, c) Lâboratuvarlar, d) Mezbahalar, e) (Bilhassa yıyecek maddelerınde) belediye murakabe teşkilâtı. B Serbest piyasa bünyesi içinde kurulanlar ise: 1 Fiat murakabesi yapan (gayrimüşahhas) rekabet cihazı; 2 Evsaf murakabesi yapan: a) tandard ve norm tesbit mutj'îseseleri, b) Evsaf kontrolü yapan muesseseler (Lloydlar, lâboratuvarlar gibi), c) Hesabi ve ilmi kontrol yapan müesseler (yeminli tnurakıpları.) 3 Nihayet, devlet ticaret ni zamlarını çiğneyen ve netıcede, memlekette ve müstehlike zararlı olan iktisadî faaliyet erbabı hakkında bızde pek vârıt olmadığı üzere zecri tedbırler alan mesleki teşekkullerin haysiyet divanlan. Butun bu müesseselerde d?vlete ait olanlar ciddiyetleri ve objektif hareketleri ile; piyara bünyesmdekiler ise, mevcudiyetlerini idamenin ilk şartı olan buyük durustluk ve mahremıyet vasıflariyle (Loydlar gıbi) uzun omre sahıp olarak, satıcı ve alıcı arasında en mutemed ve ehlıyetli murakabe unsuru halinde yaşamaktadırlar. Bu kabıl muesseselerın adetlennın ve çalışma sahalarının genişliğı nispetinde iınalâtçı ve satıcı durusthi£e bağlı olmak mecburiyetini duyar ve müstehlik de büyuk bir emniyetle butun vasıflan tatmın edıci olan raamuller ve matalara sahıp olmak imkânına kavuşur. Böyle bir düzcn ise yazımızın başında ışaret ettığimiz (toplumun kalkınması) gayesini tahakkuk ettirir. • demiıler: Kift n«ksaııını Mlaıek gibl irtan »lmac. Şimdiye kadar «Sylenmemi» bile «IM, baUnnp Mylenmesi gereken, «dylenmesiode büyük fayda olan bu hikmete insanlar el birlifiyle knl»k verseler, kişinin, noksamnı bilmemek yüzünden etrafa verdiği rabatoısüklar ortadao kalkardı... «Ne iş yaparsın?» snaline «ne iş olıa yapanm» cevabını ve ren bir tip vardır ya. Iste, içinde yaşadıfı toplnmu en faıla tedirgin eden tiplerden biri de badvr. Söylendiğine kendîsi de inamr, hazret. Hele bir de karşısındakini inandırdı da işin başına Çfçiverdimiydl, elini neye atsa berbad eder, tamir kabnl etmez hale getirip bırakır. Mahalle bakkalhğından ı'evlet memurlujnna ksdar ba, böyledir. Bir kalb hastanoa iğnt yapmag» giden l|neeinin, bastaya ait elektrokardiyogramı okmynp hastalığının mahiyetinl, bilir bilmez tarife kalkiftığını nnlattılar da, bş^ çayretkeslikten Mtını bastanın ve ailesinin ne hale geldiğini, evin nasıl bir matem haneye döndfigünü gözümün dnüne getirdim, tüylerim firperdi. Bir de bnnun tersi var. YüklendiH vazifeyi, betenmediğinden ml, şanına yakıstıramadıgından mı nedir, bir türlfl benimseyc meyip ba^kalarına havale eden tip. Bir coktor ahbabımdan dinledim: Çolak çocnk sinemaya çittikleri Mr aksam, arabasını, her n manki gibi sinema kapısı onftnde bırakac»tı nrada, kapı 5nün de, mntadın dışında bir faaliyet görmüş. Fazla layıda trafik memam ve bir trafik snbesi araban. Ne olnr ne olmaı, belki yeni bir kararla park yeri değiştir'lmiştir., dnrnp dnrurken para cezasma earptırılmıyalım diye meseleyi tahkik etmek istemi*. Bakınmıs, «radakl trafik memnrlannın ba^ında bir trafik komiserl var. Eh, mevkiin en yetkili adamı elbette ba ânrfr. Yaklasmış, sormnş, acaba bir fevkalâdelik mi var, arabamı, her »amanki gibi bvrada bırakabilir tniyim, yoksa park yeri değişti mi, diye.... Al^ıfı pfirhlddet eevap jw: Efendi. beni vazife başinda me«gvl etntefe ne hakkın var senin? Kâhyaya sorsana! Bir trafik komiterinin, trafik le doğrndan dogrnya ilgili bir •ııale cevap vermesi de vazife oldnğnna fire, T««lfeyi benirouememenin parlak bir örnegi. Bllne bir dfidük geçiren her insanın, arabacı kihyaaı olablldi^i su garip sehirde, bir trafik komiserinin, kendi vazifeleri arasına giren bir hnsıua, hiç bir resmî sıfatı bninnmıyan bir »datna hem de ne ha>in tanda h»T»le etmesindekl garabet ve lâübaiilik de ayn. tfneei, kendi kendine ehtmedeo ynkan çıknus, trafik komi»eri de kendi vazifesini r»<rtrele bir sornmsvz kâhyaya yukliyerek ona omoz verip çizmeden ynkarı çikamış. Hcrkesin her l?i yapabilecegine inandıtı b« raemlekette, bnna da şaşmamaü™ HAMDf YAROCM7 ANAOOLU BANKASI'hın 300.000 LİRALIK İKRAMİYE S Marta kadar h«s«p açtırınız. ANADOLU B A N K A S I A . S . İŞOC EMNİYET VE SOR'AT Reklâmcılık (735/2610) Cclen c4dam Renklı çâheseri Reklâmcılık 759/2609 1962 VILf İCK KEŞİDEŞİN^ QON KALDI Apartman Dalresl. Cem'an Üniversite ve Yüksek okullar yann açüıyor ÇOK ACI BİR ÖLÜM Bay ve Bayan Arşavir Tersakyan ve evlâtian. Bay ve Bayan Garbl» Toroeyan ve evlAtlan, çok sevfili babalan ve büyükbabalan BAY Dınlenme tâtilleri bu?ün sona erecek Üniversite ve Yüksek Okul lar yatın açılacaktır. öte yandan Üniversite subat evre1;! imtihanları da bu akşam bıtmıkte ve bilgısıne basvurduğumuz ilgililer muvaffakiyet nispeti nin yüksek olduğunu ifade etmek tedırier. Bu akşarokl cMERCBKDt CHICl 1 müjdeler lapanyol Ylldızlan AMFARO HKNKEL PACO MEDINA ve Mekalkalı OrlnsUa TINO CONTHIRAS. SürprUler v« Totnbala vaq ılL MIGIRDIÇ Tersakyan'ın Mithat Dülgenin duruşması Samsun Birinci İcra Tetkik Mercîj tlhami Yılmazer adh bir tüccara, 2 milyon 450 bın liralık usul suz kredı vermek ve bankadan verdiği bu kredi karşılığmda da bır apartıman daıresını patasız olarak almak iddıasından tanık, eski Ziraat Bankası Genel Müdüru Mithat Dülge'nin yargılanmasına, dün Dördüncü Ağır Ceza Mah kemesinde devam edilmiştir. Yapılan duruşmada kendısini ta vunan Dulge, hakkındaki iddialan tamamen teddettikten sonra, « tlhami Yılmazer bankamızın devamlı müsterilerındendı ve ken disi bu krediye lâyik bi rinsandı» Cumhuriyet 2598 demiş ve bu şahsa ait apartıman katım da, 150 bın liraya kızı için latın aldığını bıldirmistir. Bu arada soz alan sanık avukatı da, esasen dâvanın usulsüz olarak açılmıs olduğunu iddiayla, ilk tah kikatla ilgili evrakda imza eklikliği olduğunu söylemi»tir. DuEsas No. 961/238 ruşma, bazı hususlann tetkiki ,„„ &.oilektıf Şırketinin konkordato talebi üzerine mah için başka bir gune bırakılmıştır. ketnemizden 5/12/1961 tarihir.de konkordato talebinin kabulüne iki ay mühlete ve avukat Turgut ASSAN'm komiser tayinine karar v e ŞUBAT 28 RAMAZAN 23 rilmiş olduğu halde bu defa komiser tarafından 3/2/1962 tarihli dilekçe ile şirketin işlerinin çok fazJa olması hasebiyle bu işlenn ik6 mali için iki ay daha mühletin uzatılması talep edilmiş olduğundan C talep yerinde gorüldüğünderı mühletin iki av daha uzatılmasına ve a O 5/2/19(52 tarihinden itibaren mühle tin verilmesine ve keyfiyetin icra daireleri, tapu sıcil muhafızlığı, Ticaret Odası başkanlığı ve Belediye V. ] 6.35 12.26J15 33j 17.5Ö[ 19^9j 4.S4 Reisliğine bildirilmesinin temıni ıl an olunur. 11238' 6J9| 9J6U2.00J 1J1I10.57 (Basın 2865/2605) (Çakmakçılarda ElbUe TUccan) kısa bir bastalı^ı mütaakıp vefatını teeMÜrle bildirtrler. Cenaze merasimi çarşamba 28 Şubat 962 günü saat J5 30 da Beyoğlu Balıkpazan Üç Horın Ermeni kiIUeslnde icra olunaca ktır. tşbu U4n hosusl davetiye yerine kalmdır. Cenaze Servfsi N Şapcıyan Cumhuriyet 2597 1* Mart, 1962 28 Mart, 1962 tarıhleri arasında ROTTERDAM, BREMEN, HAMBUKG, LONDRA, ANVERS limanlanndan Türkiye için tıcari eçya yiıkleyecektir. M/S " r»»ı ııts NM Denîzcilik Bankası T.A.O. Dıs piyasadan 19600 Kg. muhtelif eb'atta düz galvanizli saç satın alınacaktır. Teklifler, 17/3/1962 akşamına kadar kapatılmıs zarflarla Müdurlüğümüz teklif kutusuna atılacaktır. Şartnamesi veznemizde «atılmaktadır. (Basın SM9/M06) MALZEME MÜDÜRLÜÛÜNDEH: KOÇTUĞ DENİZCİLİK İŞLETMESİ Reklâmcılık 736/2»! 9Mart ouma (Bayramın ikinci günü) akşanıı saat 21 den sabaha kadar SporveSergiSarayınd) B i l e t l e r Yeni T i y a t r o d a Satılıyor. CUMHURİYET Nüsha» 25 Kuruş Scoelık a aylık t ayhk Torkly» Barld U n Kr. Ura Kr. T3ÜO 1».OO 40.00 80i» 22.00 UM Basan re Yayan CumhuriTet Matbaacıhk ve Gaıetetfllk TOrk Anontm Sirketl Cagaloglu Halkevt SnV^k No. 3841 Sahibl V«n lslcrlnl liilen ldarp eden Mesu] Müdflr GalaU, Bankalar caddesi Bozkurt G«neral Han kat 5 Telefon: *4 26 63 49 56 70, Telgraf: KOÇTUĞ İstanbtıl ATLAS REKLAM) BAYRAM EĞLENCELERİ 3 CİLTLİK BİR HAZİNE NAZLME NADf İLKOKUL RENKLİ tkındı s < ş J Gazetemlze gönderüen yazılar konulsnn, konulmasın lade «jilmez tlanlardan mesuliyet kabal olunmaz * Abone ve llan lşleıi İçin, rarfın flstOne «Abone* veya cllân Servnij) kaydının konması lâzundır. * BU GAZETE BASIN AHLAK TASASOJA ÜTKAYI TAAHBÜT VECDÎ KIZILDEMİR * ANSİKLOPEDİSİ BAŞAKt ÇOK TEMİZ KÂĞIT, BOL RENKLİ, NEFİS RESİMLERLE OFSET VE TİFDRUK TEKNİĞİLE BASILMIŞ OIMASI. * KONUlARfNSURUKLEYrCl. TEMİZ BİR TURKÇE İLE VE SORU, RAŞTIRMA.İNCEIEMELERLE VERİLMESİ. * 'ESttİM İLKOKUl # ,PROGRAMIMA YGUN OLARAK, SELÂHİYETÜ KİMSEIER 'TARAFINDAN HAZ1RLANMASI. T A^ACI «Yo, canun sıiulnuu. Niye hiç doktorlnk etntediniz, ÖSrenmek istiyarBnu David Morsy bafifçe omnrnnu silkti «fyi dereeeyle de olsa, okuldan yeni çıkmıs fokir bir delikanlıydım. Bâyök bır crzs fabrikasının lâborataannda çalışmak fırsatı çıktı. tşte mesele bandan ibsret, yavrum.» Kathy ona tam bir dakika merakU sfizdü. Sonra. «Ama, yazık... Çok y» zık!» dedi David Moray: «Arastırmalar yapıyordum» diye, isi biraz ynmuşatmaya çalıştı. Sonra, haplar, koknlar fizerindeki uğraşmalarnıı daha bof kaçacak bir biçime sokarak, an Uttı. Kathy, düşüncesinde ayak direr gibi bir tavırla: «Yo, başkalan için çok iyi hir iş bn benee amap» dedi, «sizin jcibi, baskalarından çok ayrı » Rurada kızardı ama, kendini zorlıya rak, sözünün arlcasmı getirdi. «Evet, sizin şibi, östfin yaradıh$lı bir kimse için, insanlara yardım etmek, bastaların, acı çekenlerin yardımına kosmak fırsatı kaçınlmaz... Hekimliğin »sıl gayesi budnr çfinkfi. Ta» k etmîşsiniz gibi getiyor bana.» Bvrsda, sklına olr şey gel « . , . « f~j » mis jibi, birdenbire durdiL. «Bn fmatı yenidea ele geçirmeyi biç dflşnndfinfiı mü?» David: «Bu yaşta mı!» dedi. Sonra, düşiinmeden ««yledifi bn söılerin kııın ftzerinde kfitü bir etki yaratmasından korkank, hemen dâzeltti: «Kırkb«şime yakl»«tım.» «OUnn! Dinçsiniz, «afUmn n u ; kayatın daha bsşlaogıeında sayılırsınız. Evet, genç görönen bir adamsınız. ASJI işinize niye dönmnyors«nnz? Diri diri gömülmöş kabiliyetlere dair Kntsal Kitap'ın anlattıklarını nnntmayın^ David: «Benim kabiliyetlerim öyle kfiflendi ki temizleraek için hayli ufrafmak ferekecck» dedi. Katay'nin, renç röründBffinü söylemesi pek hoşuna gitmis, öyle tatlı çülümsemisti ki, kız da ona karşı bir yakınlık duyarak giilümsemek lorund* kaldı. «Hiç olmazsa benim fa çiçek derdimi hallettiniz ya. Ben de kalktım size oylnk dâmarındao bahsetmeye. Ne apiaihk'.» Bir ara sessiz geçti. Odaya yavaş yavas süzülen karanlık içinde, ocaktaki »levlerin ışıltısı o canlı, körpe yüzânde oynaştıkça Kathy öyle tatlı bir hal almıştı bi. David'in içinde komyoca btr sevgi, pek defilse de birazıeık babaea bir dnygn ne oırazıciK oaoaca Dlr anygn nyandı. «Dur sana bir kase dab» çorb» retirteyim» diye, doğrnldn. Kathy: «Hayır, teşekkfir ederim» dedi. «Çok güseldi, bana iyi geldi ama, istetaem... Konaşalım daha iyi.» David Moray, alaylı alaylı kaşlarını kaldırarak: «Bakayorum pek sardı bu konn seni, ha?» diye sordu. «A, evet, evet. Benim hayat görüşüm budnr: İnsanlara yardım etmek. Dünyaya biz bunnn için gelmıisizdir: Birbirimize elimizden gelen iyiliği yapacağız. En böyük iyilik de fakirlere yardımdır. Ben bu inançla yetistim. Onnn için hastabakıcı ld Kızın bn «özierinden, işîne mânevi bir bağla bağlı olduğunu gösteriyor, David'in biraz cesaretini kırıyordn ama, aldırmadı. Sonra, azimli bir tavırla konnştu : «Hariknlâde bir bastabakıcısın, Kathy Nasıl çahştıgını gcirmedim mi! Hayramm sana, yaptığın ise de saygı duynyorum. Yalnız, açıkça sSyliyeyim, seni bu iş için hiç de yeteri kadar kuvvetli gormüyorum. Onu da bırak; bana sorarsan, sen kabiliyetlerini baska bir alanda, daha yüksek bir alanda, daha geni* bir ölçüde knllanabilirha geni» bir ölçüde knllanabiiir ^ ^llllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllimillllllllllllMllllinilllllllllll lllll!IIUIIIIIItlllIlllllIIIHIUIIİlllililllinilllllliilllIlllllllllllllilllli# •In, daha da verimli sanaç alırnn.> Kathy bmrada »nmn söziinü kesmek ister gibi olmuştu, David: «Yo, yok, dvr bir dakika* diye, tailıhkla ennn k*nn«flaa«nı önledi. «Tanıştıgımızdan beri, senden «akladıfım bir şey var, Mahsns söylemedim, çünkü benden sırf meıiyetlerimden dolayı hoşlanmanı iatedim, eğer mesiyetim varsa.^ Gilfim•edi. «Hoşlanıyerrandnr benden, naıanm?» Kathy, lçten gelen bir coşknn lnkla: «Çok h«flanıy*mm» dedi. «Üzerimde bn kadar.. bn kadar iyi bir intiba btrakan kim«eye raslamadım..» «Teşekkir ederim, Kathy' eigim. öyleyse, artık sana açıkça söyliyebilirim: övünmek gibi olmastn ama, ben zengin bir adamım. Kusara bakma, belki biraz çiğ düştü ama, baska türln de söyliyemem, çünkü korkonç dereeede, asırı derecede zenginim. Bundan dolayı da sim diki kadar biçbir zaman sevinmedim; simdi ise, sana yardım edebiiecefim için ba zençinlığimden dolayı seviniyorum.» David burada gene elini kaldırdı : «Yo, rica ederim, bırak sösiimi bitireyim,» dedi. Biraz dardnktan sanra, daha ciddî bir tavır takınarak anlatmaya bafladı: «Yalnız bir adamım ben, Kathy. Evlilik hayatım bedbaht geçti . Evet, daha açıkça söyliyebilirim: Facia oldu. Zavallı karım yıllarea akıl hastanesinde kaldı, sonnnda da orada öldü. Çocufum yok, ilgilenebileceğim senin gibi hiçbir kimsem yok. ömrüm boyunca çok çalıstım. Şimdi, oldukça erken bir yasta, isten elimi eteğimi çekmiş bnlnnuyorum. (Arkam varl (Arkaaı varl • NEFİS 3 İLÂVEYİ PARASIZ VERMESİ, BUTUN BUNLARA RAĞMEN GORÜLMEMİŞ UCUZLUK. HAFTADA EİR.250 KURUŞ. SİZİ ONİKİ FASİKULDE 3 CİLTLİK SAHİP KILAR. ARKIN KİTABEVİ. ANKARA CAO. 7« İ8TANBUL E BİR HAZİNE Y IM C IKIVOK 5 x Beklâmcıhk 743/280*
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle