19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tKl CÜMHURIYET llll=lll!l!llllllllllllllllllllll!llllllllllllllllllllllllllllllilllllllllllltlHIHİIIIIIIIİIIIHIIIIlllllinilllllllHl|<lll 26 Şubat ltHMJ | İktisadî Konular | "İyi Saatte Olsunlar,, "Tepeden İıtme,, "Yılanların Öcü,, 90 troleybüs Yazan: Lutfi ÂY ıiM|ıııınıiMiıuıiHiıııııiMMiıııııni!iııımımıııııııiHnıııııınııııımıınıııııııııııtmmtfKtmmmııİıııı NALINA MIHINA Süreyya Şehir Tiya'rosu, Yeni Tiyatro I değil. De Fılippo zavalh Pasquale da, oynamıya başladığı «İyi Saat I yi kendisi canlandırdığı zaman bel te Olsunlar> komedisiyle ünlü ki bun a muvaffak olabilmiştir. îtalyan aktör . yazarı Eduardo de Ama, Ankarada olduğu gibi, îsFilippo'yu Istanbul seyifcisine ta tanbulda da seyirciye; yazarın du Î.E.T.T. tdaresinin Italyadan sanıtmış o!du. Aynı oyutı. 1958 şu yurmak istediŞinden pek bür şey tın aldığı troleybüslerden 16 sı da | fah üzerinde yaratabileceği menfî i yüzünün tenhalaşmıyacağına lüp dif kapital stokunun ve iktisabatında Ankarada. Üçüncü Tiyat duyurulabildiği, aktarılabildıği söy j ha gumrükten çıkarılmış oiup bu ' tesirleri şu cümlelerle anîatmaya ' he yoktur. Yakın zamanlara kadar di verimin gayet dikkatli ölçülerro sahnesinde: «Kiralık Bina» adıy lenemez. Pasquale'de, bu «musta gün şehrimizde 44 araba çalışmak ! çalışmıştır: «Mülkiyet nizamımn nüfus çoğalışına en mühim bsrajı, le inkişafını temin etmek lâzımdır. Bu gelişme sağlanamazsa, o la oynanmış, bunu. 1959 martında; rip ruh»ta, güldürücü tarafları ka tadır. Troleybüs hatlan için 22 kurulmuş olduğu bir dünyada do. hastaiıklar teşkil etmiştir. Fakat tıb ilminin kaydettiji vakit, muhtelif içtrcaî kuvvetler ajnı sahnede, «Evlât Evlâttır» ta dar inandmcı ve dckurnkh taraf km. havai hat ile 2 tâli merkez ğan hçr çocuk, yaşamasına zaruri kip etmişti. ları da olan kompozisyonuyla Re inşa edilmiştir. Mart ayındt çah olan vasıtaları ailesinden temin ilerlemeler neticesinde yaygın ve ve zümreler, ister istemez, kendi zaranna Eduardo de Filippo çağdaş Ital şit Gützap'tan daha uygun bir sa şan troleybüslerin sayısı 65 e çı edemez veya bizzat alın teri döke tehlikeli hastalıklann tahribatı za menfaatlerini umumun yıflamış ve ölüm nispetleri her tahripkâ* usullerle korumak yolu t rek kazanamazsa, yaşamak hakkıyan tiyatrosunun en önemli sanat natçı, Kapıcı'da, çizdiği canlı ve kaıılacaktır. nu tutabilirler. çılarmdan ve yazarlarından bîri renkli tiple; Neşet Berküren'dan Yapılması kararlaştırılan Levent na sahip olamaz. O, yeryü*ünde bir yerde azalmıştır. Medeniyet âledir. Pa"rise gidip, II. Milletlerarası daha issbetli bir Rafello, ölçülü Karaköy bağlantılarından sonra fazlalıktır. Onun tabiat sofrasında mi, dısarıya akıttığından çok faz Darlığın buhran yarattığı cemi Tiyatro Festivaline. kendi trupuy ifadeli oyunlarıyla Saltuk Kaplan Karaköy Beşiktaş Yıldız hatla yeri yoktur. Tabiat, böyle kimse la su alan bir havuz gibi. nüfusun yet tipleri, daima istikrarsızlık la katıldığından bu yana da ünü gı ile Özjün Alev'den daha sevim rı tesis ediîecek ve 90 troleybüs lerin yokolnrasını emreder. însan gittikçe ve görülmemiş hızla ka j tehlikesine mâruzdurlar. Piyasa bardığı bir devreye girmistir. lar, iradelerüıi kullanarak istihsal îtalyan sınırlarının dışma taşmış, li ve mahzun bir Gaston'la Maria daha servise girecektir. dufrgunluğu, huzursuzluk ve züm Türkiye de, nüfusun yıldan yıla re geçimsizliği gibi sebeplerle bir imkânlanna göre nüfusu ayarlahemen hemen bütün Avrupa sah j düşünülemiyecegi halde «TEPEDEN tNME* mazlarsa, tabiat kendiliğinden za. bâriz artışlar kaydettiği memle kaç yıl müteşebbis sınıfınm yaranelerinde oynanrnıya başlamıştır. •Adana», Hayfa Marsilya ketlerden biridir. Yıllık nüfus ar tıcı fonksiyonu felce uğrar ve üsGong Tiyatrosu, mevsimin ikinci lim bir hal çaresi bulacaktır.» Bizde. yukarıda saydıgımız, iki oseferinden döndü tışının Vo3 civarında olduğu söy telik bütçe israflariyle ağır zarar yunundan başkası henüz oynanma eseri olarak. tath bir Fransız koHayfa Marsilya hattının ilk «e! Malthus, nüfus nazariyesini ya lenmektedir. îstatistiklere göre, lar husule gelifrse, arada geçecek mıs olduğu için, pek fazla tanınma medisini sahneye koydu. Ahmet yınladığındanberi, 164 yıl geçmiş topraklarımızda yaşıyan insan saÜstel'in «Tepeden Inme» adiyle ferini yapan «Adana» yolcu gemi, zaman zarfındaki nüfus artışının maktadır. dilimize cevirdiği bu komedi (Edu si 53 yolcu ve 332 bin lira hasılat tir. Bilhassa son bir buçuk asır yısı, on yılda 21.6 milyondan 27,8 ihtiyaçlar bilânçosunda sebebiyet Kalabalık bir oyuncu ailesinin içinde, dünya nüfusu süratle art. milyona çıkmıştır. ı vereceği yeni ve munzam açığı ka çocugu olan de Filippo. 1900 de Na ardo de Filippo gibi'nem yazar nem la dün limanımıza dönmüştür. Mütehassıslara bakıhrsa, dünya patabilmek son derece güçleşebilir. Adana; Barselon . Marsilya ara j mıştır. Nüfus çoğalışı, artık bazı polide doğmuştur. Gefrçek adı aktör olan) Michel Andre'nin «Virginie» sidir. «Virginie», bütün va »nda dönüşte şiddetll bir fırtına memleketlerde, 1 No. lu iktisadî nüfusu aynı tempo iie artmaya Eğer bu iktisadi sıkıntı ve baskıJBrfuardo Passarelli'dir. Daha beş problem hnline gelmiştir. kanın içinde geçtiği «Ceviz kabu ya yakalanmıştır. devam etse bile, daha uzun yıl ya rağmen, politikacılar kendi çıytşında iken sahneye çıkmıs, on ğu» nun adıdır, Atlantik denizi ortstatistikler incelendiği vakit, nü lar umumi bir açlık faciası belir karlarını düşünefrek hastalığı teda Evini terkeden evli kadın blrinde Napoli ^ lehçesiyle^temsü j ta"sında" kend'ini 'Vüzgâfra "bıraikrnış fus çoğalısımn her memlekette ay mesine ihtimal yoktur. Çünkü yer visiz bırakırlarsa, durum büsbüaranıyor ler veren ünlü komedyen Eduardo bir küçük yelkenli... «Tepeden înaı tempoyu göstermediği dikkatç yüzü ve belki denizler, on milyar tün vehamet kazanabilir. | Scarpetti'nin trupunda önemli rol me> de, bu küçük yelkenlinin AtGece saat 23 sıralarında evini terj çarpmaktadır. Doğum nispetleri, larca insana gıda temin edebileler almaya başlamıstıir. Az sonra lantik ortasında düşen bir yolcu keden bir kadını polis aramaktaj muhtelif bölgelere göre değişmek cek kaynaklajra sahip bulunmakCemiyette fazlalık teşkil eden j •rkek kardeşiyle, kızkardeşi de bu uçagınrlan, kauçuk bir sandalla dır. | tedir. Son zamanlarda, doğumlann tadır. Fakat nüfus artışının doğur insanlar için, nimet sofrasında ken kumpanyaya girmi.ylerdir. Scarpet kurtardıgı, iki genç ve güzel kadınKumkapıda Şarapnel tokağında en yüksek ve en düşük nispetlîr duğu dert, sadece gıda maddeleri dilerine yer açabilmek için tek bir ta ölünce, kardeşleriyle beraber, dır. çafre vardır. Bu çare de, zor veya 6 sayılı evde oturan 26 yaşlarında Her bin kişi bu kumpanyadan ayfılmış, NapoHer bin kişl «Virginie» nin kaptanı genç bir ve bir çocuk anası Servinaz Çıhileye başvurarak başkalarının Memleketin adı lialn en önemlj revü tiyatrolann bilgindir, Atlantikteki nldir balık rak, henüz bilinmiyen bir »ebepaaısında yıllık arasında yıllık hakkını kendine mal etmekten iba ölüm sayısı rettir. Fakir ekonomilerde, en kor d« çalışroıçtır. Üç kardeşin bu çe lar üzerinde incelemeler yapmıya ten ötürü evini terketmiştir. Çodognm sayısı sit oyunlarda kazandıkları başarı çıkmış olan «ichtyologiste» Olivier cuğu ile ortada kalan esinin mükulacak ihtimallerden biri. herke a) En yüksek doğum nispetleri: o kadar büyük olmuştur ki, kendi Duval. Tek tayfası da gazeteci ar racaati üzerine, bir başka erkeğe se iş ve refah sağlanamıyacağı an Costa Rica 55.1 btslanna bir kumpanya kufmakta kadaşı Pierre Jezeau. iki gencin kaçtığı sanılan Servinaz aranmakS.6 laşılınca, içtimaî zümfelerin veGuatemala 50.0 gecikmeraişlerdir. Edkıardo de Fi küçük yelkenliye aldıklan «tepe tadır. 17.9 rimli çalışmalarla değil, birbirleVenezuela 46.9 Irppo'nun aktör, rejfeör, tiyatro den inme» lere gelinee. biri ünlü 8.8 riyle boğuşarak varlıklarını idaİki zorba 4 er yıl hapis Equador 45.9 y t z a n olarak gündenı güne geniş bir müyonerin dört koca deSiştir15.1 meye kalkışmalarıdır. Nüfus çoğa mig şımarık kızı Betty'dir. öbürü yatacak El Salvador 44.8 leyen sanat faaliyetij başına geç10.8 lışı ve istihsal kifayetsizliği bir b) En düşük doğum nispetleri: Üği bu aile kumpanyasiyle gelis de profesyonel sokak kızı Briıritte... İki şahsın zor kullanarak paraaraya gelince, açlık ve maddt »eYazar, Atlantik ortasında, küçük S8 Isveç 13.8 n»i«, ona önce bütün. Italyanm, ıını almaktan sanık, Miraç Aratır faletten çok önce, siyasi ve içtiMacaristan 14.6 tenra da yabancı mecnleketlefin bir yelkenlide bir araya getirdiği, ve önder Aknar'ın, Birinci Ağır10.1 mai huzufrsuzluklan müzminleştiapayn dünyaların insanlan olan, Lüksemburg 15.6 hayranlığını kazandırmıştır. 11.1 rici bir konjonktürün başladığı gö bu iki erkekle iki kadtna, »ürpriz ceza Mahkemesinde yapılan duruş Ç^coslovakya 15.9 9.2 riilmektedir. Tiyatro yazarlığı ise 1926 yılla lerle dolu gerçek bir macera yaşa maları dün, karara bağlanmıştır. Danimarka 16.7 9.1 nada baslamiftır. tlk denemelerl tıyor. Canlı, nükteli bir konu«ma Duruşma sonunda her iki sanık, Ingiltere 16.9 11.4 i lehçesiyle kaleroe alınmış içinde, yer yer eğlenceli, yer yer 4 er yıl 2 şer ay ağır hapse mahar7.ettiği 12 memleket sunlardır: I nin kifayetsizliğinden ibaret değil er perdelik küçük oyunlafdı. dokunakh durumlarla, seylrciyi *a kum olmuşlardır. TEŞEKKÜR Bu durum gösteriyor ki, dofum >dir. Si;langıçta bunlara büyük önem ran, eğlendiren ve bol bol güldü Üfürükçü Kel Hocanın tecil İS Şubıt 1963 tarihinde vefat ren bir macera. nispetlerinin en yüksek bulunduğu Bir memleketin umuml istihsal v«rmiyordu. Ama bir gün Italyaeden kıjmetll e;ün ve »evisteği kabul edilmedi ülkeler; ileri ekonomiler arasında gücündeki gelişme, nüfus farkını Yılmaz Gruda'nın sahne rlüzeni nm yetijtirdiği en büyük tiyatro gUi babam Edirnekapıda «Kel Hoca» na değildir. karşılayamazsa, refah standardının y»ıarı Luigi Pirandello kendisine, canlıdır. Ajna oyunun, her iki çift HÜSNÜ TAMERSOY'un «Teni Elbise» adh hikâyesinden için, öneml olan duygu tarafı, o miyle ün salmış Recep Metin aMalthus, nüfus aşırı derecede düşeceğine ve gittikçe ağılrlaşan cenaze meragimlne istirak edert, b«rabe*ce bir piyes çıkarmayı tek hareketli, hattâ gürültülii mizansen dındaki tanınmış üfürükçünün yar arttığı ve insanlar kendi iradele i şartlar belireceğine şüphe yoktur. çelenk gönderen ve evlmiıe lif edince. piyes yazarhgından ü içinde, bir haylı gölgede kalmıstır. gılanması, dün, karara bağlanmış; riyle bu temayülü durdurmadık1 Fakirleşen bir millet, er geç hakadar gelen: telgraf ve telefonmitlenmege başladı. Bu ortaklasa Öyle iken Betty'ye zarif ve çekici tir. Birinci Asliye Ceza Mahkeme; lan takdirde, tabiatin zalim bir yat kavgasının müzmin iç çekişme la taziyet etmek lutfunda buçalısma. ertesi yıl ana. Pirandel bir ifade kazandıran Lâle Belkis'le sinde yapılan dünkü duruşroada,; hal çaresi bulacağını söylerken lere ve huzursuzluklara yol açtığı lunan tesekkül, akraba ve dost lanmıu ayn ayrı teşekkure lo'nun <L!ola> adh piyesini; tek Brigitte'e çok tabiî. beşeri bir çeh sabıkalı üfürükçü 3 ay hapis ile j hastahklan, tabii afetleri ve harb bir devreye giTmek şanssızlığma imkân bulamadığımızdnn minbasına, yaratmak imkânını verdi. re vermekte güçlük çekmiyen Se 250 lira para cezasma mahkum ej leri kasdetmiştir. Açlık, deprem ve uğrayabüir. den Kızıltunç bu «duygu anları» net ve çükran hislerimiıin iblâllk büyük tiyatro başansını «Mil nı yine de değelendirmekten geri dilmiştir. Sanığın mahkümiyetten sel gibi felaketlerin kıracağı bir Nüfusu artan geri kalmış ekono ğına gazetenizin tavassutunu yoner Napoli» piyesiyfe kazanan kalmıyorlar. Olivier'de Pekcan Ko •onra yaptığı tecil talebi ise, mahi kaç yüz bin insan dolayısiyle, yer milerin en hayatî davası, iş hacmi riea ederiz. de Filippo, idaresi altında filme şar, kendi çizdiği dekor içinde, sa keme tarafmdan kabul edilmemişEsl vc Km de slınan, bu eseriyle 1950 de Mil ğa sola koşarak, çırpınarak, aşırı tir. Diğer taraftan Taşlıtarlada, genç. letlefrarssı Barı« armağanının bi mimiklerle sevimli olmıya çalışıCumhurlyet Î476 rineiliğini az bir farkla kaybetmis yor. Oysa bütün bunlara hiç lüzum kadın ve kızlara şirinlik muskası • tir. Bu tarihten «onra oyunları kalmadan, daha rahat ve tabii bir yazarken suçüstü yakalanan AIi biıçok dillere çevrilmeğe ve bü oyunla, pekâlâ sevimli, hattâ «câ Sade adlı üfürükçü de, Eyüp AsliRefikam tün Avrupada oynanmaya baslan zip» de olabilirdi. (Betty'nin kadın ye Ceza Mahkemesi tarafından tev mıstır. Bugtine kada<r otuza yakın lığını kullanarak kendisini baştan kif edilerek cezaevine gönderilmiş Nüshası 25 Kuruş oyun yazmı.f, «on yıllarda yeniden çıkardığı, sonra bunun kendisi için ! tir. Sanığın yargılanmasına. önüTurkiy» Harlel yaptırdığı Napolideki San Ferdi bir bahsi kaz&nmak için girişil i müzdeki günlerde aynı mahkemeVefaîi münasebetiyle bizzat telefon, telgraf ve mektopla taLira Kr. Lira Kr. nando tiyatrosuna yerleşmis ve bü miş bir «oyun» dan başka bir şey de başlanacaktır. ziyet lutfunda bulunan TÜRKİYE İŞ BANKASI Idare Meclisi ve Umum Müdürlük muhterem erkânı ile Banka camiası mentün oyunlarım kendi tiyatrosun olmadığını belirttiği sahneleri baş Bir esrar satıcısı, 8 yıl 4 aya S«l«lik 75 00 1S0 00 ka bir tutumla değerlendirerek.) suplarının, yine taziyet ve teselü lutfunda bulunan meslektasda, kendisi oynamıştır. 6 aylık 4000 80 00 mahkum oldu larım, diğer bankalar muhterem erkânı ile sair zevata ve akI «7hk 12.00 44.00 Bununla beraber »Tepeden İn«îyl Saatte Olsunlar», eaerleri me», kendisini rabalarımıza minnet ve teşekkürlerimi afiyet dilekleriyle arz Basan v« Yayân Esrar satmaktan sanık olarak, seyirciye d^rhal nin bi» çogunda olduğu gibi, dra Vabul ettiren neşeli, eğlenceli bir Üçüncü Afiırceza Mahkemesinde Cumhuriyet Matbaacılık ve ve iblâğ eylerim. Gazetecilik Türk Anonlm matik bir konunun komik unsur komedi olarak zevkle seyredile. yargılanan Mustafa Kandemir adlı CEVDET GÖLET Cagalogla HalkcT'1 S.">Jk No. larla işlendi|ti, fantastik bir kome c?k, mevsira sonunu rahat çıkara bir sahıs, dün yapılan duruşması Sahibi didir. Bir insanhk komedisi... Hiç caktır. sonunda, 8 yıl 4 ay ağır hapse bir işte dikiş tutturamamıs bir (Faal 1132/2504) NÂZİME NADt mahkum edilmiştir. Mahkeme sa«YILANLARIN ÖCÜ» adam, güzel blr Vadınm kocası, ni Tazı tslennl fiilen ıdare ed«n Fakir Baykurt'un romanından, nığa ayrıca, 2 yıl 6 aylık sürgün hayet pansiyon olarak işletmek ü genç sanatçı ve rejisör Ergin Or. ceza«ı da vermiştir. Mesul Müdür tere patastz bir ev kiralamiftır: bey'in çıkardığı «Yılanların Öcü» VECDİ K1ZILDEMİR Fitre miktarları açıklandı perili bir e v ! Bu perili evde «altın piyesinin temsili, tiyatromuzun • lstanbul Müftülüğü, fitre mikyumurtlayan bir tavuk» bulur: yakın geçmişte acısını çok çekRefikam Gazetemize gönderilen y«»)I»r koHer gelişind* kendisine avuç do miş, pençesinden zorlukla kurtu. tarlarını tesbit etmiştir. Müftülünuisun, konulmasın iarie edilmez. Iuıu para bırakan bir genç adam labilmiş olduğu «Sansür» ü hort ğün bildirdiğine göre bu yıl buğllânlardan mesuliyet kabul olunmaı. day 161, arpa en az 234, orta 241, hayaleti... A s i n d a bu «hayalet» latmak istidadındadır. * Ankara hastanesinde kaldığı müddetle müşfik alâkalarını bezyüksek 248, çekirdeksiz üzüm en az genç karısınm âşıkı Alflredo'dan Abon* T« llân Islerl Içln, sarfın Aslırîa bakarsanız «Sansür», 876, orta 905, yüksek 935, çekirdekleden başhekim sayın doktor Ostüne «Abone» veya «llân Senriai» başkası değildir" tabil. Ama zaval Basın.Yayın Genel Müdürlüğünün kaydmın konması lânmdır. lı Pasquale onun «tyi laatte ol şimdiki teşkilât kanunu çıkarken li üzüm en az 700, orta 876, yüksek ABİDİN ARA'ya • «unlar>dan biri oloîuğuna inanmak kaldırılmış olmakla beraber, kafa 993 kuruştur. BU GAZETE BASIN AHLAK teşekkürlerimi, merhumenin dört sene süren hastalığını engin rorundadır, inanır da.. Öylesine lardan hiçbir zaman tamamiyle YASASINA UYMAYI TAAHHtJT zekâsı ve ihtisas ve ehliyeti ve emsalsiz şefkat hisleriyle tedainanır ki, sonunda; karısıyla kaç çıkamamış, bir heyula gibi sahnele ŞUBAT 25 RAMAZAN 20 ETMÎŞTlR. viye çahşmış olan sayın Dr. ORHAN BALKAN'a minnet ve maya hazırlanan genç âşık, yarı rimizin üstüne kanat germeğe ve şükranımı, ve şeflerine imtisal en samimî alâka ve şefkatleriyle acıma, yarı utanma duygusuyla orada barmanlan ürkütm^ğe detedaviye çalışan doktor hanım ve beylerle, vazifelerini ihti düştüğü pişmanlık içinde, bütün vam etmiştir. «Sana rey veriyomam ve nezaketie ifa eden hemşirelere ve servis müstahdempafrasını masaya bırakıp gider. rum!» u güçlükle sahneye çıkaran, lerine de teşekkürlerimi arzederim. Fantastik bir komedi havası i «Yılanlar» ı, «Günün Adamı» nı CEVDET GÖLET V . ] 6 4 0 12.27 15.3li 17.55 19.26 4.39 hazırlanırken, masum çinde de Filippo'nun duyurmaya çıkmıya çalıştığı buruk, hattâ acı gerçeği • Godot» yu çıktıktan sonra sahne E. 112.41 6.30 9 . 3 7 1 2 . 0 0 1.31111.05 Arkası Sa. 7. Sfl. 3 te (Faal 1133/2503) seyirciye aktarabilmek kolay iş daha sefere sokulacak Hapai kavgasî " Yazan: ^•^•^•^ mektup 1766.1834 yılları arasında yaşamış îngiliz iktisatçısı Thomas Robert Malthus, nüfus artışının umumi re Dr. Feridim Ergin ni •• ••rimini mu ayyen bir hadden aşağı düşürmemek ihtiyacıdır. Diğer bir ifade ile, buralarda prodük (Avrupadan Notlır) mın dön sabah malum gaıetelerden birinde okuduk. Anladığımıza gSre bunlan Almanyadan yollamışsınıı. Türkiye ahvalinden malumat alamadıfınııdan uıon uzun •lUyet ediyorsunuz, Memleketteki dostlarınızın ıixi bu derece Ihmal etmelerine doğrusu pek »a»tık Te bu vazifeyi biz yerine getirelim, dcdik. An Süreyya hanımcığım, siı buradan gideliberi neler oldu... neler oldu... Durun, sırasiyle anlatalım: Hani sizinkiler siz daha burada iken işi azıtmaya başlamışlardı ya... Eftndim, işte on. lar, sonralan büsbütün çileden çıktılar. Evvelâ af diye tutturmuşlardı, karsılannda bir çatıkkaç, bir «sns» işareti falan görmeyince aeıldıkça açıldılar, Yüksek Adalet Divanına, Tt Mayısa kadar dil uzatanlar görüldü. Hattâ Atatürk devrimlerine el atanlar oldu. tçlerinden biri subay ailelerine sövmeye kadar vardı (tam da Avınpaya gideeek sırayı bnldunuz, bu müvekkil sizi kimbilir kaç defa aramıştır) derken efendim, Yassıadadan arta kalan «uçların Yüksek Adalet Divanmda muhakemesi mesele• bu cüretleri büibfltün azdırdı i Burada bulunsaydınız doğrusn takdir ederdiniz, sizinkiler İyi çahşıyorlardı. Bir taraftan bu çürültü ve patırtıyı sürdfirürken öbür taraftan sağcılarla elbirliği ediyorlar, malum gazetelerde hUkümet kadrolarından para alan bir «atm hükümetin başına sövflp sayan ifadeleri manşetler altında neşrolunuyordu. Yani sizinkilerin davranışlan tam mânasiyle korkusuzoa, tam mîna•iyle mantık, rauhakeme, iz'an ve insaf dışı idi. Bir rivayete göre asılacak iken yaşının ilerlemlş olması yüzünden ceıası mflebbet hapse çevrilmis bir zatın Avrupada tedavisi için hOkflmetten döviz iütemekte dahi mahzur görmSyorlardı. Böylece bardak taştı ve beklenen fırtına koptu. Yine talibleri varmış ki ucuz atlattılar. Adeta zorla dâvet ettikleri fırtına taş tas üstünde bırakmıyan bir tayfun da olabilirdi. işte Süreyya hanımcığim, biz şimdi bu fırtınayı takip eden gükunet devresindeyiz, Etrafa bakıp zararımız nedir diye anlamak istiyornz. Allaha şflkfir edip bn sükuneti aradığrmız huzurun bsşlangıcı baline getirmek raliba yine •isinkilerin elinde... tnşallah bu ilâhî ihtarı anlamış lardır. Hürmetler ederiz. Cevat Fehml BASKUT NOT Mektubunnzdaki bir parcadsn hiç mâna çıkaramadık, Bir Alman doıtnnuı «ize «Rnsy a bile Powers'i lerbest bıraktı, siz hilâ af İçin tartışıp duruyorsunnz» demiş. Powers Vus göklerinde uçarken düşfirülen bir Amerikan Istihbarat uçağının pilotudur. Dostunuı. her halde Yassıada mahkumlannı aynca casuslukla itharn etmiş olamıyacağına göre bizde af bekllyen Amerikan casususu bulunup bulunmadığını süratle bildirmeniz lâzırn geliyor. C. F. B. VEFAT Ruhsar Şesbes'in e»i Börtlen, Berna, Evin Şesbeş'in babaları Hakkı Nijad, Ferruh, Kenan, Turhan Şeşbeş'in kardesleri Hayal Neciboğlu, Selmin Basak, Nida Şeşbeç'in amcaları Galip Hamdi Tekyelinin kayınbiraderi, Dr. Saada Kâğıtçdar, Muammer Kâğıtçılar ve Gülfem İrenin cnişteleri, Cihat İren'in bacanağı Izmir'de EMison Müessesesi kunıcusu ve sahibi AFİF A. ŞEŞBEŞ müeseiı bir kaza neticesinde vefat etmiatir. Cenazesi İzmir'den tstanbula nakledilerek 25 subat 1962 (Bugünkü) pazar günü öğle namazını mütaakıp Şişli Camii Şerifinden kaldırılarak Feriköy kabristarundaki aile makberesine defnedilecektir. Cumhuriyet 2<74 << TEŞEKKÜR ŞADİYE GÖLET'in CUMHURİYET tıpanycl Yıldıslan AMPARO RENKEL PACO MED1NA ve Melnlka lı Orkertra TINO CONTRBRAS 1« 1> «MEn CREDI CHId 1 müjdeler Faal . 1111 »473 ıva/j Bu çarşa mba akçami ılL TEŞEKKÜR ŞADİYE GÖLET'in Komedi 3 Perde Oynıyanlar: Miinir ÖZKUL SadctÜn EKBİL Svoa SEUEN Ajrsel Gürel Senih ORKAN Bauf AJLAZAN Gürdal ONT7R Kunan KUMBU Birbahar KERİGAN Paıariaai hariç her eün tuare 21,15 de, çarsamba, eumartesi, pazar matme 16.15 de Tel: 21 35 76 Reklâmcılık 689/2477 Miinir Özkul ( Bana Ciçek BÜLVAR Tiyatrosu I Yollana 1 1 ^sııııııııııııııııifiıifiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuııııııııııııııııııııııııııııııııııuııııııııııı ICUMHURtyET'in Tefrikası: n ıifiıııııııııııi!fii!iııııııııııııııııııifiııııııııııııııııııırıııııtııııııifrtTrıiTTIT7TT7777r Ama, yagmnr ertesi gün de dinmedi. Gökyüıü kar» bulntlarla kaphydı. Talnız, David Moray arabayı otelin garajın • dan geri geri çıkanrken, sevinçli bir olaya hazırlanmanın verdiği neşe içindeydi. Biraz gonra, ıslak çitlerin arasından, Mar kinch'e doğru gidiyordu. David çeldiğinde Kathy bakımevindcki sabah işini yeni bitirmişti. Kara çantası elinde, geldi arabaya onun yanına otnrdu. David: «Günaydm:» dedL Kı*ı yeniden gördüğüne pek seTinmisti. cGünaydın diyorum ama, hiç de aydınhk bir gün değil, İyi lü bugün seni otomobilimle dolastıracafım. Bisikletle çczilecek hava değil.» Kathy. «Ha otomobil olmus, ha bisiklet, bence bir» dedi. «Yağmura falan da aldırmam ben» Kızm bnnları söyleyi«indeki tavıj David'i biraz şagırtmıstı ama, üzerinde durmadı. Yalnız: «Her neyse, bugün tamamiyle •enin emrindeyim» dedi. «Nereye gidiyoruz?» «Finden'e doğru. Güzel yer ler göreceksiniz diyemem size. Baştan başa çorak yerlerdir ora ları. Finden de fakir bir köydür, bir tuğla ocağının çevresine kurulmuştur; ocak da banidir kapalıydı, yeni açıldı.» David, işi alaya vurur gibi bir tavırla. «Vallahi, manzara seyredecek bir gün değil zaten» dedi. Nereden gideceklerini sorup öğrendikten sonda, köye doğru yola koyuldu. Yolda giderlerken kız hiç konuşmuyordu. David bunu pek yadırgadı, onun tavnnda da bir çekingenlik sezer gibi oldu. Soğuk duruyor diyemezdi pek ama. Edinbonrgh'daki o gün Kathy'de göıune çarpan o keyifli, eana yakın hali göremiyordn. O gün kızın bu halini gdrünce, aralannda için için bir yakınlık doğmıya basladığını sezmisti. Gözunün kuyrnğuyla ena bir kaç kere baktıktan sonra: «Yorgnn görünüyorsunuı» dedi. Ger çekten de kızda o her zamanki dinç hal yoktu. «Çok çahstın galibaj» «Çok çalıtmak hosama fiâera Kathy bunu gene • tahaf, çekingen haliyle söylemişti. «Baktığım hastalar arasında ağır durumda olanlar öyle de çok ki.> «lste bn da çok yorolduğaDa gösterir. Tfizün sapsarı.» Da vid burada biraı dnrdu. Sonra: «Tatilinin geri kalan kısmını kullanmanın vakti geldi ben. ee.» «Bn havada mı?» «öyle ya. Bu pis havadan kurtulmuş olurrun.» Kathy buna karsıhk bir sey «fiylemedi. Niye yüıflne bakmıyordu? David biraz bekledi, en fonunda sordu: «Ne var, Kathy? Bilmeden darılttım mı seni yoksa?» Kıı kıpkırmızı kesildi. O körpecik yüziinü baştan aşağı kan bürümflştü. «Yo, yo!» diye hemen atıldı. «Böyle düşünmeyin, n'olur! Hiç öyle bir »ey yok. Talnız.. ben biras acayip bir kızım belki.» Doğruydu bu ama, durumu açıkça anlatmaktan gene uzaktı. Yalnız, Edinbourgh'daki o günden sonra içine düştüğü ruh halini, buna karşı içinde ne derin bir tepki nyandırdığını ona nasıl «Byliyebilirdi ki? (Arkası varl * yAZAM;A.J.CRONİN . C£l/İJ?a':VAHDET ÛÜLTEKIN Orada vaktimi yarı hayallere dalarak, yarı gelip geçenlerin yüzlerini inceliyerek geçirivorum. «Mesut mu bu insanlar?» diye düşünüyorum. Çogu vakit, hiç de mesut olduklarını sanmıyorum. Hiç değilse, çocuk ken buraya annemle, babamla ilk geldiğimde rasladığım, ianıdıjım insanlardan çok farklı buluyorum onları. Bu düşünce beni üzüyor, kendimi hemen pavyona atıyorum. Orada İngilizlerin o üzümlü kekinden bir dilim yiyip çayımı içiyorum .. Ne yazık ki bu çay hiç de senin o Tninings çayın gibi nefis değil. Akşamlan gazinoya falan hiç gitmiyoıum, gözleri hırstan dön müş insanları cördükçe sinirime dokunuyor çünkü. Onun yerine, sevgili kitabımı alıyorum ben gene «Anna Karenina» yı okuyorunı odamın hep açık dnran penccresinin önüne çekiliyorum. Lâmbamın ışığına kinıi vakit bir pervane geliyor, ıhlamur ağaçlarımn altında ateşböcekleri pırıldıyor. Bakıyorum uykum geldi, senin Bay Pepys' in dedifi gibi, haydi yatağa. İşte, sevgili dostum, benim günlerim böyle geçiyor. Pek yavan, biraz da hazin, değil mi? Evet, hazin, çünkü seni, o hos arkadaşlığını çok görece|1m geldi. Sana akıl danışmaya da çok ihtiyacım var, çünkü Ba*le' li biri eeza işleriyle nfnsan bir sdam benim köşkfl almak istiyor. Sevgili evimden ayrıN msk istemiyontm, arannı »en de çok seversin, bilirim; ama, pek »ıkısık durumdayım. Onun için, bana derhal mektup yaz, ne zaman geleeegini bildir. Sen gelinceye kadar KufugBlü'ne dönmem için hiçbir sebep olmadıgına göre, senden cevap alıncaya kadar burada, Baden'de kalacağım. Sana karsı olan doygslsnmı açıkladığım için beni bagışla. Türekten selâmlarımla, Frida von Altishofer. David mektubu elinden nsulea bıraktı., teinden: «Gosel bir mektup* diyordu. Biraz özentili bir dille yazılmıştı ama, asîl, kibar bir kadının, ona son derece baglı bir kadının mektubny. du bu. Eskiden olsa, bu mektup ona pek dokunurdu ama, şimdi, belki de içinde bulunduğu ruh hali yfizünden, pek oralı olmamıştı. Frida'dan haber »ldığı için sevinmişti, kadının fföreceği geldlğini söylemesi de gumrunu okşamıştı elbette ama, onun ne yapıp ettiğine dair eskiden duyduğu ilçiyi şimdi içinde bir tfirltt dnyamıyordu. Sonra, Frida yalnız kaldıgım •Sylerken biraz da aşırı gitmiyot muydu ya? Daima misafir çağıran, misafirlerini çok iyi »ğırlıyan bir kadındı. Sonra, o MM5I: l & ) haflf tertip 5ğle yemeğine da inıanın pek inanaeafı gelmiyordu. David onun boğazına pek düşkün olduğunu gayet iyi bilirdi. Frida geçcn sefer Baden' d«n dönüşünde harikulâde bir kestane çorbası tarifi getirmişti. Her neyse, David biç de hemen o gün eevap yazmak niyetinde değildi. Seeburg köşkü bakkında ona akıl vereeekti ama, daha sonra. Şimdi onun kafasında daha başka şeyler vardı. Tataktan kalktığında aşağı yukarı öğle olmuştu. Tembel tembel giyinmeye başladı. Tağmur öğleden sonra da dinmedi. David otelde dolandı durdu, daha çok tskoçya'daki avlardan, tarımdan bahseden eski dergilerle oyalanmaya çalıştı. Sonra, içinde birdenbire bir istek uyandı: Arabaya atlayıp Markinch'e gideeekti. Yalnız, düşündü: Kathy o gün köyde değildi, Dalhaven'e gidecefini söylemişti. Olsun, hiç olmazsa penceresinin önünden geçerdi. Bu saçma düşünce üzerine toparlandı. Utanır gibi, birdenbire yüzü kızarmıştı. «Yarın görürüm» dedi. Bekliyecekti. Salonun buğulanmış pencerelerinden dışarısını esnsıkıntısı içinde fyrederken, hava düzc!ir inşallah, diye dua ediyordu. • VAKIFLAR (Basır? 2787, 2512) ^ *" ^llllllillllllllllinilllllllUUinilllllllllIllUIIIlllllHIİIİIIIIIIlllUnillllltlllllIllllHIIIIIUIIIP'HiıııııııııiMUIillluliiiııııııuıııiiiıııı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle