Katalog

CUMHUBİYirr 23ŞaI»tlSa UIIII1II1IIIIIIIIIİİIIIIIIIİIIIIIIIIIİIIIII1III1IIIII1IIIİ1IIIII1IIİIII1I1HIIIIİIİİİ1I tamamı müslüman, temizliğin de imandan olmasına ragmen Kuçükçekmecenin hamamı yoktur. Halkın bekâr ve işçi kısmı, bu ihtiyacını ya îstanbula, ya da Bakırköye giderek karşılamaktadır. Kışın soğuk havalarında bunun ne kadar tehlikeli bir ij olduğunu kolayca takdir edersiniz!. Buna bir çare bulmak mümkün değil midir? Üç yıldır sıra bekliyen CEVABIMIZ: bir sokak Bu çeşit hamamlar, belediyenin t sküdar'd3n Hüseyin i'anardağ çahşma sahasına giriyorsa, ilgilenmesini biz de rica ediyoruz. yazıyor; Erenköy . Sahrayıcedit mahal. lesi Üsküdar yolu tamamiyle bozulmuş vaziyette olup. çamurdan geçilemez hale gelmiştir. Defalarca Kadıköy Kaymakamhgına, Anadoiu Tamirat Müdürlüğüne baş vurduğumuz halde bir netice çıkmadı. Son müracaatımızda: (îstanbul Belediye Reisliğine başvurunuz, orası emir verirse yaparız) de^ıler. Bizi yolsuzluk derdinden kurtarmanızı rica ederiz. Şiıli'den Hüseyin Tnrfnt yazıyor: Yollar* konmuş olan yaya geçidi ifaretlerine, ne taksiler ne de oto küsler kat'iyen riayet etmiyorlar. Ya vasıtaların yaya geçitlerine riayetlerinin teminini, ya da yeraltı geçidi yapılmasını belediyemizden rica ederiz. Yaya geçltleril «Mecliste bir deli» * T. ', ve bir nükte Dışı seni, içi beni kalır Ya gerçekten boğulursan • YAZAN : . T $ er MSANIAR? Aılında, göt kamaştırıcı bir ihtişam içind* bfitün bcllibaşlı limanları dolaşan yfiztn larayın yüzlarc* yolcusu içinde, miadl ı n m doldurmuı iki Amtrikalı yıldız cskiıinden bafka dis* dokunur kim»« yoktu. Bu ıcbepten, ilgi çekici röportajlar yapnuk ümidiyle tâ Pire'ye kadar kojusan gazettcil»r«, feminin yüzmt yavuzu 11* televlzyonlu plâk makinesinl anlatmak düetü. G*mlyi karaılamak için YUD«nistan'a eiden fazeteciler arasında bulunan arkadaşımız Nadır Dayı, Pire çar»uını dolasırken bir şekerci dükkinında lördüğü güzel bir madenl çikoIata kutusunu latın almak istemişti. Ancak, bildiği bütün popüler diller, Nadir Dayı'nın dükkâncıya meramını ifade etmesine ve çikolatalan değil, fakat yalnız kutuyu iatediğini aniatmasına kifayet etmiyordu. Yanm gaat »üren bir gayrett^n sonra dükkâncıya derdini mlaCamıyacağını hisseden Dayı, »onunda kendi kendine: «Hey Allah. ne lâr anlamaz adam!» diye söylenerek tam kapıdan çıkacağı sırada, arkasından söyle seslenildiğini duydu ; « Vre pasam.. Şunu güzelim Turkçe ile soylemek varken..» kendisinden ne diy« ç«kic«c«klerini anlamadıklarını lUanı münaıiple anlattılar. fakat, Harbiyeliltri tanklarla çevirerek tehdit «tmı» elmakla, zemzem kuyuıuna kabahat yapma misali bir jöhret* cahip olmuş bulunan eski General, ısrar • dince, muhabirlerden biri namadı, «Paçam» dedi, <T» •ına takalım, bir sey değil lonra Jena söküyorlar, izi kahyor.» Nezle, grip Yazao: Dr. Saim Polat Bengi«erp Nedir bu nezle, sognk algmlı ğı, tnflaenza, Grip denilen haller? Ilekimlere sorarsanaz, «Bnnl»r, tairbirlerine karabebleri olan ve yine virüs deni. len ayrı ayrı mikropcuklann yaptıkları çeşitli birer bastalık tablolandır» diyeceklerdir. Halka bakarsanız: «Bnnlar, biraz hafifi ve biraz şiddetlisi olnıak üzere üşütme ve soğuklama çeşitleri..» Uakikatte ise soğnk ve üşütmekle ilgili ve mikrobik olan hastalık tabloları, hafif geçtiği, tek tük ve nibayet *blrçok kişilerde gözflktüğU, nâdiren epidemiler yaptığı samanlar (Soğnk Algınlığı), (Koriza) veya (Nezle) diye anıldığı halde, kitlelere bnla?tı|ı, epldemiler ve pendemilerle kıtalara yayıl dıjı ve siddetlendiği zamanIarda daha çok (Inflaenia) v« ya (Grip) diye adlandınlmak tadır. Bakteriyolojik olarak da Koriza ile înfluenz» virii» leri arasında bazı farklar bnlunmaktadır. .NEZLE, KORİZA VEYA SOGUK ALGINLIĞI: Çofn kere iişüten kimselerde görülen, üst solunnm yollarında yerleşen, çeşitli ve karışık bellrtiler gösteren bir hastalıkttr. Daha ziyade mnkavemeti kırılnıış bünyenin soğnğa karşı bir allerjisi, aşırı duyarhğı fibi kabul edilirse de bn işte bir virüsün de rolü oldnğn muhakkaktır. KULUÇKA DEVRESt: 1 S gün gibi kısadır. BULAŞMA: Hasta ile ya doğrudan doğrnya yakın temasla, aksınk ve öksürüğüne, hapşınğına mârnz kalmakla veya hastamn bnrnn . boğaz ifrazatının sürüldüğü mendil, havln vesaireyi bilniyerek knllanmakla olnr. BELÎRTÎLER: İlk günler vücutta bir kınklık, neşesiılik, iç eıintisi, halsizlik ve iştahsızhk belirir. Gitgide bnrun içi, geniz, boğaz veya gırt lak yanmaya; gıcıklanmsya başlar. Hapşırık, aksınk ve tıksınklarla ve ürpertilerle ba karsınız ateş çıkar. Bütün oynaklar, baş ve gövde döküIÜyor gibi ağrır. Bnrun iç «an şişer, geniz tıkanır, nefes alınmakta güçlük çekilir. Bazan geniz açılır, bol akıntı gelir, gözler çakmak çakmaktır. Nez le bazan gırtlağa ve göğüse iner, ses kısıklıkları ve Bksürükler peyda olnr. Kiml 1»manlar bn belirtilere mide bn lantıları ve öğünneler de eklenebilir. Hastahk, nezle v«ya mfnk slgınhğı İse, belirtiler bir ihtilat olmadığı takdir de birkao gün İçin de şifa ile ıon» ererler. Eğer Inflnenza veya frip ise, loğnk algınlığı veya Koriza'dan daha şiddetli ve nnın »üren bir enieksiyon tablosn gösterir. Belirtiler, biraz giddetli olmak üzere aşağı ynkan aynıdırlar. Grip'te ihtittt, soğnk algınlığından daha f»ıla görülür: Sinttıit, orta k«lak iltihabı, Menenjlt, Bronsit, Pnömoni, Hepatit (karaciğer iltihabı); Miyokardit (kalb adalesl iltihabı) gibi en eok ğın köttt sonoçlarıdır, Böyle başka bir organa atlama ve gıçrama olmazsa 45 cünde geçer. Nekahet, blrkaç jünden birkaç haftaya kadar sürebilir. KORUNMA: Gerek Grip için ve gerekse Nezle için aşılar hazırlanmıştır ama neticeleri emin ve yüz güldürücü değildir, En iyl kornnma, has taların mümkün mertebe Izolasyona ve hastalıklı kimselerle münasebetlerin azaltılmasıdır. İlk ve sonbahann saati saatine nymayan değişik havalarında kahve, sinema, ti yatro vesaire gibi yerlere bilhassa nezle, grip salgını varsa gitmemeli, toplnluklardan kaçınmalıdır. Otobüs, tünel, rapnr; tren vesaire çibi umumt vâsıtalarda bilhassa aksırıkh, hapşırıklı, öksürüklü kimselerden sakınmalı, insan kendlnde böyle bir hal sezerse, ba gibi toplun/uu balandnğn yerlere gitmemelidir. Bünye mukavemetinl kıncı yorgnnlnklar, uykusuzlnklar. •efalet ve snüstimallerden kaçınmalı, vitamin ve kalori bakımından uygnn ve çeşitH jfidalar yemelidir. Hava değişimliklerl nazan itibare ahnarak lhtlyatlı giyinmell, tedbir ve temkinsiz sokağa çıkmamalıdır. Hastahk üst teneffüs yollannda otnrduğa için bilhassa sık sık nezle olan çocuklarda burun bülmesi çarpıklığı. vejetasyon, iltihaplı bademcik ler gibi Vıfeksiyon mihrskları nın düzt4>ilmesi ve tedavisi çarelerine ba^rnrnlmalıdır. TEDAVİ: Spesifik, kendine has bir tedavi yoktnr. En iyi çare yatak istirahatidir. Bu anretle çeşitli belirtilere karşı bllinen ilâçlarla müdahale edCTek maayyen »üreyi ihtil&tau, fcazasız, belasız geçirmeye çabalamaktır. Baş ve vü eut ağnlanna karşı Kinln, Aspirin, Piramidon gibi hem ağrı giderici hem de ateş düşürücü ilâçlar ile vitaminlerden (bilhassa C) çok fayda görülür. Bnrnn, boğaz dezenfeksiyonu için damlalar, bnğnlar, agu ve boğaz temizliği için antiseptik pastil ve gargaralar, öksürük ve gıct^ için tes kin edici şurnp ve haplar knl lanıhr. Şayet bir ihtilât olnr•a ancak o zaman antibiyotik einsinden ilâçlara başvnrnlnr. Tabiatiyle bnnlan bir hekime danışarak tatbik etmekte fayda vardır. NELER YEMELİ? NELER YAPMAL1? Bu gibi hastalar, «ıcak tntnlmalı, bol saln gidalar ve hafif yemek yemeli, kabu kalmaktan aakınmalıdır lar. Bol limonlo çorbalar, yoğnrt, aüt ve »ütlüler; hoşaf ve h«oıpostolar, bütün meyva gnlMi, bol limonla çay ve ıhIMBHT tavgiye edüecek, ylyeoek ve içeceklerdir. Hasta İyl leştlkc* rejim açılarak tedrie«n >«nnal yiyeeeklere geçllir. Haatelık beUrttleri Umamen g*$tilrt«n sonra da blrkaç r ö n •vde taörahat etmek ve hemen sokağa çıkmamak ihtiyat lı T« aiullıca bir hareket olnr. Zira ba tedbir, nflksleri »n Aleme verır talkı nı Oraloğlu Tiyatrosunun öuü ^ müzdeki pazartesi gününden iti baren lahneye koyacajı «Lady S Chatterley'in Âşığı» oyunu şim E dıden büyük tartışmalara lebep oldu. Başrollerini L41» Oraloğ = lu Tt Yağız Tanlı'nın oynıyacak ^ lan bu piyesteki îngiltere'de z: büyük »kandala sebep olan a ^ çık lahnelerin kaldırılmasınjı is = tiyen asırı muhafazakârlann s sımdiden gala gecesi için en ön Ş «ıralarda yer ayırttıkları bildi riliyor.. ^ Bu asırlık dâva, ne zaman bitecek? Eyüpten Gavsl Sert yazıyor: Feriköy ile Kasımpaşa arasındaki genişçe bir araziyi, tstanbuİ Be lediyesi vaktiyle işgal edip mezarlık olarak kullanmış. Bugün bu civarda gecekondular vardır. Arazi sahipleri, kendi yerlerini Belediyeden geri almak için 20 ncj yüzyıl başlarında bir dâva açmışKüçükçekmeceliler lar.. Bu dâva bugün hâlâ devam etmpktedir. Yani 60 yıldanberi nehamam istiyor! ticelenmemis durumdadır, Evvelce Küçükçekmece'den Nnrettin A» bir kaç kişinin açtığı dâvayı. simkatürk yazıyor. di sıyıları bine varan varisleri Kuçükçekmecenin küçük bır ca devam ettiriyorlar. Bu gidişle onlarm torunlannın da neticeyi göTOÜ, üç fırını, üç sineması, bir yığwı kahvehanesi, meşhur etlerinl recekleri süpheli. Bu nasıl istir? : : Mtan kasapları, müşterilerinin ço Dünyanın neresinde görülmüştür? E junu hususi otomobil sahipleri Devirler değişti, hâkimler değişti, = teskil eden meşhur kebapçılan, dâvacılar değişti. Yığılan dosyalaengın ve durgun gölü, bu gölün n, dolaplar almaz oldu. Dâva hâ ~ kenannı süsliyen sıra sıra gazino lâ yerinde sayıyor. Bu ve bunun Ş£ larj olduğu halde, maalesef bir gibi işlere ne zaman bir son verile z: \tk hamamı yoktur. Evet, halkının eek? ^ S S ~ 2ZZ 440 ~ •j; | İ İMücahit Beşer I Bir gün önce A.P. li milletvekili\e »enatörler arasında büyiik çapta bir «bndama» yapılmış, Bnrhan Apaydını takiben 5 kişi bir çırpıda ihraç edil mişti. Meclis Gazinosnnda bunun tartışraası yapıIırken, A.P. IVİerkez Hakem Koraitesi Başkanı ve Tokat Milletvekili Sabahattin Baybnranın gözü, arkadaşlarındaa birinin okudnfu gazetenln başhgına takıldı: «Mecliste bir deli..» Babacan hareketleri dolayısiyl e h e r k e s tarafından «Efendi Ağabey» d i y e tanınan Baybura, arkadaşına dönerek, «Bak bakahm hangimizden bahsediyor?» d i y e s o r d u k t a n sonra ilâv* etti : « îhraç edilenlerden birinden bahsediyorsa mesele yok. Ama içerde kalanlardansa heroen atahm. Nası! olsa elimiz alıstı..» Ya gerçekien boğulursan = Jane Mansfield'in kocaıı ile birlikte bindiği landalla açık E denizde iırtınaya tutularak kay E bolması olayınm bir reklâm o yunu olup olmadığı münakaşa ediliyordu. Yıllardır sahneye E çıktığı halde bir türlü adını du = yuramıyan başarısız bir aktris, = «Vallahi, meşhur olmak irin ~ Izı kalır Dort kurucusundan üçü istiia etmiş, diğeri ise asker kaçağı olduğu için tevkii edilmij bulunan iki numaralı Demokrat Partinin Genel Başkanı, Trabzon Senatörü Yusuf Demirdağ, geçen hafta içinde Teras Otelinde tertiplediği basın toplantısına katılan gazetecilere âdeta (ikıstı: «Neden partimizin rozetini takmıyorsunuz? Yoksa korkuyor musunuz?» Toplantıya munakaşa etmek için değil, haber almak için geldiklerim hatırhyan gazeteciler, D.P. Genel Başkanına, aynı sıfatı, hem de «Başkanhk» yetkileri ile birlikte taşıyan selefinden bile korkmadıklan halde !•••••••••••••••••1^ bacaklarınız zerafetinlzin miyarıdır. İ 5 S Ş Ş S £; S = S 3 = E S ^ = E jj = ~ ^ ~ Dışı seni, içi beni «Bayatlamıs (.oiuetler gemın» Leonardo da Vinci'nin geçen hafta içinde lîmammıza yaptığı ziyaret, huzur kaçıran iç ve dıs olaylann yarattığı kasvet verici havanın bir nebze olsun dağılmasına yol açtı. Hele, bazı gazetelerin bu pek tabii turistik olayı, yakışıklı koca avına çıkan milyoner dulların maksatlı ziyareti halinde göstermeleri konuya biraz daha renk kattı ve saçlan biryantinli, gönülleri ümitli karayağız delikanhlann Dolmabahçe rıhtımına üşüşmelerine sebep oldu. Oysa, madalyonun birar dikkatli bakılınca derhal seziliveren ters yüzü, bunun açıkgöz bir Amerikalı is adamının başvurduğu ticart bir oyun olduğunu açıkça ortaya koyuyordu. «l.eonardo da Vinci» yolcularından Mrs. Rnth Cutten, maksat•» bir tnristti Komprimeier Çay saatinöe ve her zaman cazibenizden eminsiniz çünkü oacağı saran ve dayanıklı olon DİKİŞSİZ E D Y çorabını giyıyorsunuz. nıiMiıııımııımııımuııııııııııımıııııııı •k Ozdemir Asaf anlattı: Oscar Wilde Teksas'ta bir barın piyanosnna şöyle bir plakanın iliştirildiğini görmü;: «Piyaniste ateş etmeyin. elinden geleni yapıyor.» • Zeynep Birkan ile Erhan Erad'ın geçen hafta l'aasım Belediye gazinosunda yapı lan evlenme töreni, son aylann en muhteşem düğünü olarak, giinlerdenberi sosyetenin Jane Mansfield başlıca konusu halinde dillerde dolasıyor, • Bir gece içinde basılan 9 knmar knlübiinden birinin, başka çarem kalmadı. Ben de şebrimizin tahınmış bir politikacısına ait olduğn söylentileaynı usulden faydalanmayı düri, ilgililer tarafından yalanlandı. Bildirildiğine göre knlüp, şünüyorum» deyinee, îstanbul kısa bir zaman önce bir başka $ahs» devredilmiş... Radyosunun sevimli olduğu nis•k Gelirlerine el konuldnfcnnu öne sürerek devamlı şepette tok sözlü spikerlerinden kilde parasızlıktan şikâyet eden Tassıadazede bir aile, Ni Dürnev Tunaseli, «Vazgeç arkaşantaşında, aylıgı 2300 liradan apartman dairesi kiraladı. daşım» dedi, «kimse kurtarmağa gelmez, boğulduğunla kalır•• Sosyetemizin zarif simalarından Sonya Ebüzziyanın * sın..> dedi. gayretiyle knrnlan GenAr Kulübüniin ilk sanat hareketi olan reprodüksion sergisi ilgi jörüyor. • Şehir galerisinde açtığı sergi, büyük ragbet jören E ] | | | | | | l | l l l l l l l | | | | | | l | | | | | | | | | I I U I I I I I 11111(7 ressam Gencay Ataseven, 2 küçük kayıpla Italyaya donü " yor: Bademciklerini aldırdı. ıııııııııııî 13un(an kiliyr sabahtan akşama kadar en sadık dostunuzdur. Bir kfi^if Sudan'da, Siksuo'da, rankılar yapacak tabiî. Se» çıkdazlakları komplekslerinden knr mazsa tnnnt boşa gitti demektir. taracak sırrı bnlduğnna iddia e 15 gün, böyle bir müjde için nznn diyor. Yerlüer hayvanlann tüyle bir bekleyi» sayılmaz, bekliyelim rini, bazı bitkl köklerinden çıkar Hiç değilse dazlaklar kompleksle dıkları bir su ile parlatıyorlarmif. rinden knrtnlacaklar. Hattâ dökülen tüylerin yerine bn * * * »a «ürülünce yeniden tüyler çıkıvormnş. Kâsif bn bitkilerin ne ol Yere dokunmadan, bir hava yas iığmın üstünde yürüyan modern ..:kdi. . ii: oldu v:râ: • 0.4li' ! l Kodak İlÂncılık: 1952/2400 e hırla yol alan bh ^c}^ yerierat on a«$ feribot, suyun bir kaç kanş yu gün sonra saçlar çıkacaktır. Bn Ingiltere ile «mncize losyoıu olırmlu sonuç ve karısından giderek rlrse yakında dfinya basınında Fransa arasında sefer yapacak. AMATOR SINEMA TAKIMI Herkesin bütçesine uygun bir katnera ve projektör " Kodachrome" sinema filmi ile en tatlı habralannızı RENKLİ olarak tekrar tekrar canlandırabilirsiniz! TORKİYK DtSTRİBCTÖRO. BAY OSCAB: Perakendeci bayilerimizdcn isieyiniz. BURLA • İBAOCILO.r Üîncılık: 2010/2409 «¥££ PROF. NİMBÜS'ün MACERALARL =^r $&& DİKK A T DIKKAT Opera, Belediye Saraylar ve büyük köşkler icin Paris malı bakarm kristalı Louiı XVI ttilinde harika, «ynı bx>y v« »ynı cinj muhteşem avizeler. Gurmei için Fenerbahçe tramvay son durağında Heykelli Köşke. Müracaat için PORTAKAL MOBİLYA EVİ Telefon: 44 54 59 47 70 57 ÜâncıLk: 2110/2410 «Hiç de değil. Evvelâ yanına o CUMHURİTET'in turup. alçak fakat tesirli bir sesle konuşmakla işe başlarım. Şöyle ak'uma gelen, ünvan sahibi, soy] lu tanıdıklardan söz açmca tuzağa düştü demektir. Meselâ tesadüfnıüş gibi çıı serıin kuzenin, GlasEOW Dükiinden bir bahsettim mi. tamamdır.» İ YENİ 1İYAIBO: Her (•«• taat 11 de tYt 8AATTK OLSUNLAR Cumarteıi, Pazar 15.30, Mlr fttnler 18 de tÇÎMİZDEEİ ASLAN. Salı jttnler! temsil yoktur. TEPEBAÎI TtYATBO«D: ATLARLA rlLLKR. P*ra«mb« Cumarteai hariç. Her gün »aat II de. OPERADA: COSt FAN TÜTT1 Perjembe ve Cumarteai 21 de FATİH TlYATROSU: Her jece aaat 21 de ve Cumartesl. Pazar «aat l»J0 da MOK DEFTER P«rt1 günleri temsil yoktur. Tel: 23 01 71 KADIKÖY TÎYATROSÜ: Her gece 21 de ve Cumarteai Pazaı 15.80 da YEŞtL KCRBAĞA Petyeıube günlerf tem;ll yoktur. Teleion: Sfl 06 81. CSKÜDAR BÖLÜMÜ: Her «ün saat 21 de ve Cumarteai Pazaı 15.30 da »AHtLDEKİ KANAFI T« PTJSUDA Pazar günleri »aat 11 de çarşamba günlerl «aat 14J0 da MİLYONLUK YEĞEN <Ç°cuk Ti5ul cuma günleri tennail yoktur. İSTANBUL TtYATROSÜ Pazaıtesl hariç hergece 21.15 te, Çar?amba Cumartesl Pazar 15 t« CtCt BEY. Yalnız Pazartesi geceleri 11.15 te Salı hariç hergün 6 da KAPANAN DOSYA. SİTK TlYATROSU: GÖNtJl. AVCIS1 Her akşam aaat 21.15 te Çarşamba, Cumartesl. Pazar matine 13 de KCÇÜK SAHNE: Pazart««vl, Salı Çarşamba ?AlRlN MEKIUPLAR] Perjembe, Cuma. Cumart««i. Pazar OYUNCAKÇ1 DÜKKANI Matineler: Salı. Cuma, Cumarteai. Pazar 17 de KENT OYUNCÜLAR1 (Karaea Tiyatro) 44 66 66. 29.1.1a62 den ltibaren Suvare 21.15 BÜYÜK SEBASTİYANLAR. Matine 13 00 APTAL KIZ. Pazarte»i oyun yoktnr. OPBRA Aksaray: TEVHİT BttGE. KONGRE EGLENİYOR Gazanfer Ozcan. AMAÎT İDARE ET: pazartesi, salı. çarjamba suvare 11.19 matlne 16.15. Tel" 11 57 22 BDLVAB TlYATKOSÜ: Pazartesi hariç her gece 21.15 te B.ANA ÇİÇEK VOLLAMA Çars.amba Cumartesi, Pazar matine 16.15 de. AZAK TİYATROSTJ (Beyazjt): Muammer Karaca SEKATÜR. Her akçam 21.15. Matineler çarçamba, cumartesi, pazar 16.15 te Tel: 22 62 46 Resimli Bomam 116 M EL'ü N K I Z Çizen: YVES SAYOL Çeviren; Mazhar KUNT kadıalar Laeile'i ayıltmak için ellepnden gtleBi yapıyorlar, kollaruıı bacaklarını oğuyorlar ve sıcak bir şeyler içir mek istiyorlar. Fakat bu yolda ne yapsalar bostu. Kadının nefes aldığı bile bclli olmu yordn Edmond olcukça iyi durumda idı YavrucaU kocaman bir köpeğin koynuna sokulmuş mışıl mışıl uyuyorda. Kafjlenin bafinda palyaço ve arkadaşıııın yerini iki kişi aldr. Lncile'i ve çocnğunu bulanlar istirahat etmek üzere arabalara bindiler. Genç olanı hemen nyudu. Jerome Greluche isimli palyaço yattıgı yerde düşünüyordu: Bn kadın ve çocuk kim ola bilirlerdi? Gecenin bn saatinde yollarda ne işleıi vardı? Bu meseleyi aydınlatmak gerc kiyordn. Birden adamın aklına kadının yanında bulduğu çanta geldi. Onu acaba nereye koytnuştu? Karanlıkta köşeyj bucağı aradı ve ıııhayet buldu. Anahtarı da yanın^a idi. Hemen kilidini açarak elini içeri soktu. O ne? parmakları arasında bir şeyler hissediyordu. Sakııı altın olmasın?. (Arkası vaıj I sunuz bana?» «Hakikat de ondan... Sizi emin kıyılara bağlayan bütün bağları kopardınız. Artık geriye dönebileceğiniz de şüpheli.» Jacqueline çok hafif bir sesle, «Doğru...» dedi. Sonra başını geriye attı. «Her neyse . insan, yıldızı nere Çevirenler: Mete Ergin Gani Veııer ye gidetse gitsin onun peşinden «Aman ne prensipsiz insansın, ı gitmeli...» annelı j dini herkesten ayırruış olarak o[ tutuşuyordu bu yüzde. «Dikkat ediniz, Matmazel, bu Akşam yemeğinden sonraki oturmasına devam etti. Doyle'lar, ; «İyi geceler, Matmazel.» yıldız sahte olmasm...» '«ylar da onların bir mektepli ruAllerton'larla oturuyorlardı. Dr. Jacqueline de Bellefort güldü Jacqueline aceleyle, «İyi gecehuyla eğlenmelerine yardım etti. Bessner arkadaş olarafe Mr. Fant ler, Mösyö Poirot» dedi, sonra ilâ ve eşek sürücüsü çocuklar: taklid Sosyalist genç (adı Ferguson dihorp'u seçmişti. Jacqueline de I ve etti: ederek, v: geçen), üst güvertedeki seyir Bellefort ise eünde bir kitapla «Yıldız çok kötü, efendi! Bu yıl «Beni burada göirnıek sizi şaşırt salonunda toplanan yolcuları aşayalnız başına oturuyordu. Rosalie tı n ı ? . dız kayar...» iı görerek. sigara salonuna çekilOtterbourne ise huzursuzdu. Mrs. i «Şaşkınhğım, üzüntünı Hercule Poirot tam uykuya dal kadar mişti. Allerton bir kaç kere onunla kobüyük olmadı hiç de 0 kadar mak üzereyken dışardan gelen ba Miss Van Schuyler, gayet kuru, nuşup, onu da grupları içine alzı mırıltılarla uyandı. Simon'un buz gibi bir tavırla, Mrs. Otter mağa çalıştı, ama kız hiç de il büyük olmadı...» sesini duyuyoirdu; Simon, vapur Poirct düşünceli bir tavırla koborne'nun oturduğu masaya doğ tifatkâr davranmadı. Şellal'den ayrılırken söylediği ke nusmuştu. ru ilerlemiş, Mrs. Otterbourne de, limeleri tekrar ediyordu. Mr. »Iercule Poirot, bütün ge«Yani benim için mi üzülüyorAfı'ınızı dilerim, örgüm burada «Bu i.şi şimdi bitırnıemîz lazım.» kalmıştı da!» demiş ve Miss Van cesini. Mrs. Otterbourne'nun ya sunuz?» Hercule Poirot, kendi kendine, zarlığı hakkında anlattıklarını din Schuyler'in ipnotize eder gibi ba•Evet, sizin için. Tehlikeli bir «Evet,» dedi. «Bu işi şimdi bitirme Van gözler! altında yerinden kal lemekle geçirdi. yol seçtiniz kendinize, Matmazel.. miz lâzım.» O gece kamarasına dönerken, Nasıl bizler, bu vapurdakiler, bıir kıp çekilmişti. Miss Van SchuyPoirot'un huzufru kaçmıştı. ler ile refakatindekiler de oraya Jacqueline de Bellefort ile karşı [yolculuğa çıkmış bulunuyorsak. (Arkası var) verleşmişlerdi. Yanlarına oturan laştı. Kız küpeşteye dayanmıştı. siz de öyle kendi yolculuğunuza Mrs. Otterbourne'nun çeşitli sözle Başını çevirdigi zaman, yüzünde çıkmışsınız tehlikeii kayalar ara ri o kadar soğuk bir şekilde karşı ki acı ifade Hercule Poirot'nun i sında hızla akan ve cereyanlarının lanmıştı ki. kadın nihayet konuş çiiıe işiadi. Artık ne bu kayıtsızhk 1 hangi felâkete sürükleyeceği belli maktan vazj;eçti. Miss Van Schuy ne gara^'i bir meydan okuma var'otmayan bir nehirde...» ler de nnuzaffer bir eda ile kend:; ne de karanlık bir zafer alevi i «Bütün bunlalrı neye «öylüyor(.Basın 2667/2418) NiL CiNAYETi AGATHA CH&İSTIE Tefrikası: 26 Pizzi