19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tKİ «ÜUMHUBÎYET 2 Anlık 1962 pencere Sehir 1 Cıgaranın dumanı Yurtlara girmek için 210 çocuk sıra bekliyor Adam öksürukten iki bükhim. Öksür ha, öksür... Bir gıcık, bir gıcık. İçme şu zıkkımı birader. Ne mümkün. Sabah karanlığuıda göz açar açmaz el yordamıyla aradığı teçhizat: tabaka, ağızlık, çakmak. Sabusız paımakların ucunda parlıyan bir ateg. Ve bir nefes: Ohhh... . Bir derginin yazdığına eöre Fransa'da on bes ile yirmi yaş arasındaki eıkek çocukların yüzde altmış dokuzu ve ayni yaştaki kız çocukların yüzde elli dördü sigara içmektedir. Biz ne âlemdcyiz, pek bilinmez. Ama okul hayatımızı yakından tamyanlaı yalmz sigaıanuı değil. içkinin de hatta delikanülığa ulaşmamış çocuklarımız arasıda pek revaçta olduğunu soylemektcdiılcr. Daha da otesine gidersek Anadolu okullaruıda sık sık yapılan tütün arama taramasının gençlerdeki sigara tiryakiliğine karşı açılmıs bir faydasız savas olduğunu görürüz. Ne yapmalı? Bize kalırsa. sağduyu sahipleri bu konuda tutulacak en doğru yolu tutmuşlardır. Çocuğun üzerine yapılacak baskı ile hiç bir seyin halledilemiyeceğini kabul etmişlerdir ouce... Zira bir taraftan «menuıu meyva,, ijtihası, bir taraftan büyükler gibi olmak heves ve sabırsızhğı, delikanlılığa ve genç kızlığa birkaç basamak kala çocukları ister istemez sigara tiryakiliğinin kollarına atmaktadır. Buna şaşmamak gerek. Hollywood yıldızlarından devlet adamlanna kadar elde sigara poz poz resim çektiren büyükler ortada dururken ııiçin küçükler taklit hevesine kapılmasınlar? Artık yeyüzünde bigaiA içimi öyle' bir hale gelmİ5tir ki dünyanın sayılı kişileri Zirve Konleraıısı için bir araya geldilerraiatom Kva$ını konujmadan önce birbirlerine tabaka uzatıyorlar: Yak birader bakalım bir tane.... Yok ben değistirmiyeyim daha iyi, öksürrüyor. Sinemanın seksanel kıraliçeJeri uzun ağızhklar ve sehhar tavırlarla perdede dolaşıyorlar. Hangi genç kız çantasından bir paket çıkarıp zarif bir eda ile ve §ık bir çakmakla sigarasıaı yâkmayı, sonra da ilk derin nefesin dnmanını tıpkı ablalan ve anneleri gibi edâlı bir tavırla tavaaa dojpu üflemeyi özlemez Bizim sert ve katı terbiyemizin hüküm sürdüğü yerlerde, oğul kırk yaşma da bassa babasmm yanında sigara içemez. Şoyle çok başı dönerse biraz avluya çıkıp bir iki nefes çekip döner. Okullarda yüz numaraların arahğmda başhyan kaçak sigara içme hikâyesi kendi evinde belki de hayatınuı sonuna kadar devam eder gider. Ba gizlilik duygwmtun körpe kafalarda yaptığı tahribat elbette sigara içmenin zararlarından kat kat fazladır. İşin en garibi bu hikâyenin babadan oğula devam edip gitmesidir. Hattâ denebilir ki «igaraya «n erken bajlıyanlar ve en koyu riryakiler, çocukların a karşı en müsamahasız olan lardır. Yasaklann da kabahatlann da en sık kucaklastiğı memleketlere Şark denir. Keyif verici maddelerin en çok kullanıldığı ve en fazla lânetlendiği Orta Doğu ve Güney Asya ülkelerine bakınız. Geçenterde gazetelerde bir baber gördnm. Bir köyümüzun halkı sigarayı topyekun boykot etmh. Belki ilk bakısta güzel bir sey... Ama bu kararı gerçeklestirebilecekler midir? Yani acaba köydeki bütün riryakiler sigaradan vazgeçebileeekler midir? Belki de köyün çoğunluğu böyle istemij ama tam bu noktada Bernard Shavv'un bir sözünü hatırbyoruz. Demis ki Shaw: « Sigara içmek yasaktır levhası bulunan bir otobüste tiryakilerle tiryaki olmıyan yolcular arasmda htirriyet eşitiiği joktur.» | DÜŞÜNCELER | ıııı=ıııumıııruıınnıııııınıııııııııiMiıııuıııııııııııııııiHiııııııııımııııııııııııııııııııi!iıııııuıııuıııı|ıııı Güven ve Istikror Dr. Feridun Ergin HEM NALINA MIH1NA Fctvalı sigorta şte »izlere dinin istisman ve yobaza müsamaha yolunda yakın mazide ektiğimiz tohnmların 27 Mayıs ile sonrasına rağmen nasıl yeşermeye devam ettiğini anlatan dehset verici bir vesika. Gecen ayın 14 öncö gitnü Konya postahaneıi, »ebir içine da> ğıtılacak bir takım matbu mektupları kabul etti. Bu mektnplan yalhyan sahıs, yabancı bir sigorta şirketinin Türk • olan Ksnva acentasi idi. Mektabana. nazaran acenta efendi bn isi üzerine alır almaz şehirde sigorta akitlerinin ser'an caiz olmadığı yolunda bir takım iddialar ve söylentilerle karşılaşmış ve bo pek mühim mesele üzerinde derhal tetkikat icraşına başlamıştı. öyle ya bir taraita hal kın menfaafi, diger tarafta şeriatin mümanaati mevcut olnnca başka ne yapılabilirdi ? Sözii uzatmıyalım, gâvnr şirketin tslâm temsilcisi bn yolda bir hayli çöznnra ve alınteri döküp dinî eserler, içtihatlar, v esikalar üzerinde aylarca ve «ylarca vakit harcadıktan sonra nihayet Konya Müftülütünün 13Î8 tarihli bir fetvasını ele ge çirmişti. Yarım astr evvelki bn fetvada Müftü Efendi kendisine yapılan bir mürseaate cevaben eğer siçorta şirketi, merkezi ya hancı diyarlarda bnlunan ecnebi bir şirket olursa onunla yapıla cak akitlerin şer'an caiz ve bn şirketten alınacak' paralann helfi I sayılacağını bildiriyorda. Hımmm... Şimdi neticeyi anlıyorsunuı ya? Acenta Efendinin knllandıği kelimelerle «bn fetvaname. durnmu tereddüde mahal bırakmıvacak şekilde aydınlatmaktadır. Sigorta akdini yapan sirket ecnebi menseli oldağu Ukdirde akit ve elde olonacak menfaatler helildir». Pekiii Konyada yabancı sirkvt alarak hangisi var? Tabif kendisinin temsilcisi bdlnndutn sirket... Ey dini büt4n Mvhtvmmet ümmeti, takın mnameleleriniz için Türk sigorta sirketlerine gideyim, deraeyin! Gönaha girip kabir fizabı çekmeyin ve ihiretiniıi berbat etmeyin! Fetvayı aklınızdan cıkarmıyarafc yabancı bir sigvrta sirketinin Konya temsilcisi olan rnektop sahibine keson! . 19CÎ yılının aralık ayındayız. Batı milletlert kiinatı fethebme yolond» yürüverlarfcen biz nelerle meşg«Uüz. Yalnız kara cahil yobaz dejil, bir sigorta sirketinin temçilcisi olan okumnş yazmış bazirgân da biçare halkı şeriat ile kork«t»p sSmürmek için bakın ne hilelere haşvornyor. Ve kannn kovvetleri kollarını kavaştarmvş ba faciayı şeyrediyorlar. Hatti devlet, kendi trskilitı ile mektaplan daCıtarak Türkiyeyi yarım asır evvelinin kcpazeliklerine gotfinneye savaşan bu oyuna yardım ediyor. Caııım biz çok zavallıyız, ç«k... Fransada cerevaffak olmuştur. Yazan: yan eden son hâdiEzilmis ve »efaseler, halk psikolete düşmüş bir lojisinin özellikleAlmanyanın birrini tahlile fırsat k»ç senede mesafeyi kapatarak siŞehrimizdeki korunmaya muh kazandıran dikkaGaulle'ü niçin bu derece destekle yasi ve iktisadi üstünlük sağla» taç çocuklar yurduna girebilmek te şayan bir tecrübedir. masını, Fransızlar kolay hezmedeFransa, bol siyaset adamı yetiş mektedirler?. için 210 çocuk sıra beklemekte tiren bir ülkedır. Partilerin çoğu, ; Zannediyorum ki, De Gaulle'Un miyorlardı. De Gaulle. yalnız dış dir. Kendisiyle görüştüğümüz ilgiii tanınmış liderlere ve kuvvetli teş kazandığı reylerin kaynağını. iki siyasette Fransanın agırlığını hisler, bu konuda illerce ödenmesi ge kilâta sahiptir. 87 yıl 'müddetle nesildenberi Fransanın bir türlü settirmekle kalmamıştır. Aynı zareken tahsisatm tam olarak öden J halk kütlelerinin siyasi mücadele çözemediği meseleleri müspet hal manda Fransız ekonomisinin yeni rr.ediğini, Istanbul ilinın geçen yıl I lerde tecrübeli liderleri tuttuğu, tarzına bağlamış olmasında ara ve süratli bir kalkınma devresine girmesini kolaylaştırmıştır. Müşteiçinde 4 rnilyon tahsis etmesi ge fakat hiç bir siyasî partiyi ezicı mak lâzımdır. rekirken, ancak 25 bin lira ödedî çoğunlukla desteklemediği görülPara rejimi, bu meselelerin ba rek Pazarın Fransız sanayiini sarf ini, şehrimiz yurtlannda kimse müştür. Orada Cleraeneeau, Jlerri şmda gelmektedir. Fransa, 1936 sacağından korkanlar, bilikıs ihrasiz çocuğu bulunan diğer illerin ot veya Keynand gibi kırk yıl ve 1958 arasında, müzmin bir enflâs catın arttığına ve gelir seviyesinin ise tahsisatım.hiç ödemedıklerini ya daha fazla mebusluk etmiş şah yon geçirmi.ştir. O derecedeki, 1936 yükseldiğine şahit olmuşlardır. Üç bildirmişlerdir. siyetler az değildir. Fakat tecrü da bir aileyi bütün bir ay geçindi yılda Fransız milli gelıri 182 milöte yandan, bu yıl îstanbul ili beli ve kıymetli devlet adamlarmı ren para ile 1958 de tek kişinin yar yeni franktan 215 milyar yeni nin kimsesiz çocuklar için 6 mil parlamentoya göndermeye ehem temiz bir lokantada iyi bir yemek franka çıkmıştır. Fransız dış ticayon ödemesi gerektiği ifade edil miyet veren bu millet, otuz yıl yemesine imkân kalmamıçtı. Para ret. hesaplan. normal zamanlarda danberi hiç bir siyasi partiye son kıymeti, bu uzun devre zarfında, ilk defa olarak yarım milyon dolar mektedir. seçimler hariç reylerin yüzde otu ' güneş hararetine maruz kalmış bir civarında ihracat fazlası ile bağzundan fazlasmı vermemiştir. j buz külçesi, gibi erimişti. Orta lanmıştır. Mümtaz Faik Fenik Yak:n zamanlara kadar sanılı halli kimseler, bankadaki hesaplaÜçüncü ve Dördüncü Gumhuriberaet etti yordu ki, Fransada tek bir parti rının ve ellerindeki tahvillerin fiili yet rejimlerinde nispî seçim »isHaksız mal iktisap ettikleri iddinin yalnız başına siyasete hâkim değerini tedrıcen kaybetmesınden teminin sebebiyet verdiği kabine ası ile 5 aydır Dörtlüncü Agır Ceza j olmamasma rağmen, bütün parti huzursuzluk duymakta idiler. Ça buhranları, partilerin karşılıklı Mahkemesinde yargılanan Sir.op I ler bir araya gelince ortaya daya lışan ve kazanan, fakat tasarrufu tâviz politikaları, adam seCerken milletvekili Muharrem Tansel ile nılmaz bir kuvvet çıkabilir. nu emniyete alabilmek imkânını sij'asî mülâhazalann rol oynaması Son Havadis gazetesi yazarisnnSon hâdiseler, bu tahmini yanlış bulamıyan Fransızlar, sağlam ve ve icraatta hükümetlerin kendi dan Mümtaz Faik Fenik, beraet çıkarmıştır. Geçen haftalarda ya kuvvetli bir paranın faydalarına kollarını âdeta bağll hissetmeleri, etmişlerdir. kayıtsız değillerdir. De Fransanın iktisadi durumunu kan j Haksız mal iktisapları olmadığı pılan referandum ve seçimlerde, karşı anlaşılan Muharrem Tansel ile siyasi partilerin elele vererek De Gamlle rejimi, daha önceki idare şık bir hale sokmuştu. De G*«lle Mümtaz Faik Fenik'in malları ü Ganlle rejimine karşı açtıkları lerin bir kördüğüme döndürdükleri ise, siyasi sahadaki kesin tutumlazerine konan tedbir kararı kal mücadele, kesin bir mağlubiyetle para siyasetini düzene sokmuştur. n ile bazı Fransızl«rın beğendikneticelenmiştir. Adları tarihe geç Altı ay içinde frane istikrara ka leri ve diğerlerinin tenkid ettikdınlrmşt'.r. miş ve Başbakanlık yapmış şahsi vuşturulmuş ve dolara nispetle leri inkişaflara yol açrrnştır. îktı2 yaşında bir çocuk haptan yetler bile, kendi intihap dairele prim yapmaya başlamıstır. sadi sahada ise, hizmete çağırdığı zehirlendi rınde De Gaulle tarafından destek j Fransız psikolojisinin kâbuslu Rpeff ve Banmgartner adlarındakı i Sütlüce Muhiban sokak 115 nu lenen meçhul ısımlerden çok az ; meselelerinden biri de, Almanya iki iktisatçı, devlet Reisinin hiç an | j n ı n yyasi veya iktisadi alanlarda lamadığını çekinmeksizin belirttiğı | marada oturan Hüseyi n Denizin 2 rey alabılmışlerdır. yaşındaki oğlu Mustafa. annesinin Bu netice nasıl izah olunabilir? ' ki rekabeti idi. Almanya, doksan kerısık meseleleri maharetle çczodada bulunmamasından faydala Kuvvetli adamlara karşı her vakit ] yılda 3 defa süratli gelişme şartları müşlerdir. narak masa üzerinde duran hap çekingen davranan Fransızlar, De I içinde Fransayı gölcelcmeye mu1962 yılmın Fransızları, 1789 dRn lardan içmiş ve zehirlenmistir. bu yana yaşamış kuşnklar derecesinde ferdi hak ve hürriyetlerine Mustafa. koma halinde Şisli Çocuk Hastahanesine yatmlmıçtır. btğlıdırlsr. De Gaalle rejimi, onlara eskisinden fazla kazanmak, Bir kaatil 24 yıla mahk^m sağlam bir paranın verdiği emnioldu yet havasında yaşamak, süratli Geçen yıl inşaatlarda çalışan kalkınma şartlanna kavusmak ve hemşehrisini balyozla öldüren bir Müşterek Pazarın yarattığı rekakaatil, dün Birinci Ağır Ceza Mah bet mücadelesinde başarı gösterkemesir.in kararı ile mahkum ol.mek imkânlarını hazırlamıştır. muştur. De Gaulie'ün başarı sırrı dış siCebindeki paralan almak amacı yasette Fransanın prestiiini kısile, Maltepedeki bir inşaatta uyu kançlıkla kcrurr.asından ve halka yan Ali Karaboğayı öîdüren Drriktisadi güven duygusu aşılamaksun Sonkaya, 24 yıl hapis cezasıtan ibaret sajıiabilir. na çarptınlmıştır. Ve derhal ilâve edebilifim ki, bütün milletler aşağı yukarı aynı Çocuk yüzünden kavga ihtiyacı duymakta ve aynı hasreti çıktı çekmektedir'.er. Talihin bir cilvesi Büyükada Çiçekci Yalı sokak 21 olarak muhteşem vaitlerle milletnumarada oturan Ümran Acaner lere refah ümidi veren politikactler ile, Oltacı sokakta oturan P«lar hep başarısızhğa uğramakta, kize Gıdık, dün sabah çocuk yü fakst »z konuşarak ve bilerek se«zünden kavga etmişlerdir. Ümran, sizce çalıçan rejimler bazan hayAcanerler, Pakizeyi yumrukla riöv ret uyandırabilecek neticeler elde müş ve komşusunun yaralanmaçıetmektedirler. na sebep olmuştur. tki kadın arasındaki kavsa. komşular tar^îınfian güçlükle bastınlmıştır. Cevat Fehmf BAŞKtT \ BİRBİRİNİ TAKİBEN 2 ÇEKİLİŞTE ASLANLIKORNİŞ S A NAY t İ Yaldızlı Korniş • Modern, klâsik v e reprod ü k s y o n tablo çerçevelerı fabrikası S*TIŞ MAfiAZASU: SİRKECİ HÜ04VENDİGÂR Cıd. « Ttl 574006 •f Geçen bsfta icinde Hnıanımıza gelen ithal malları Geçen hafta içinde limanımıza ffelen ithal malları arasında 55 ton cam, 12 ton bakaüt 32 ton alü minyum, 16 tnn lâstik, 433 ton kâğıt. 60 ton nal çivisi, 19 ton suni iplik, 27 ton he<ap makinesi, 72 ton traktör, 51 ton karbonat, 277 ton çelik saç. 21 ton buz dolabı. 119 ton ham kauçuk bulunmakta dır. İle Elek. Y. Müh GÜNGÖR GCRSEL Mî&nUndılar îımlr 1 Arelık 1962 Cumhurtyet 16541 SUNA İlâncdık: 8447/16580 Acar filmin büyük bir başansı daha i HODRi MEYDAN Yaratıcüan: Tanju GÜBSÜ Silvia PRENSES Aysel TANJU Avni DİLLİGİL Hayri ESEN AK ŞEN EŞREF VURAL Oğuz ARAL ve Enver ORHON Kimya Yüksek Mühendisi Aliye Atalay ile, eazeteci arkadasımız Hüsnü Zeki Söylemezoğlu'nun nikâh törenleri, dün Belediye Sara yındski Evlenme Salonunda y« pılmiştır. Hüsnü Zeki Sövicmezoğlu evlendi TURDPN BÜKET ve TILMAT BCKBT Bir kıılannın dünray» gcldlğlr.i saym dnst ve Hkrabnlann» müjdelerler. Zeynepkâmll 30.11.1862 ~^^«Cumhurlyet CUMHURIYET Nüshası 25 Kuruş Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık v* Gsıetecilik Türk Anonim ŞlrlceM Cağnloğlu Halkevl Soksk No. 3941 Sahlbl İ Senaryo Ali KAPTANOĞLÜ ve Aydın AKAKON Eeji: AYDIN ARAKON 12 aralıkta takdim edilecektir. nâncıhk: 8470 16S79 NAZİME NADt T E Ş E K K Ü R Ç r k eevdlğim eçimi ve kıy<> metli cfclumu bana ve ailnne kMandıran ve son?uz yakinlığını esirsemiyen Bugün matinelerden itibaren mevsimin en muhteşem ve muazzam filmi TECHİNİCOLOR TECHNİRAMA Yan lılerlni fiiirn idare edea Mesul Müdür VECDİ KIZILDEMÎR B Ü Y Ü K İ S Y A N SİLVANA MANGANO VAN HEFLİN VİVECA LİNDFORS GEOFFERY HORNE Seanslar: 12 14.15 16.30 1845 21.15 İlâncılık: 8477/16570 ve Clhangir Klinlğl sahibi Jin. Opr. Dr. Hamdl Özkan'a. AnPstezlst Dr. Necdet Terün ve Anestezlst Dr. Slmon Batmaz'a ve Kllnik personeline şükran ve mlnnetlerimin arzını bir boıç bilirim. KOÇO GURLAKİS llâncıhk: S469 1«577 Sayın Prof. Dr. KÂZIM ARISAN'a = ^CIJMHUKJYLT. in EÜEBI TtJFKÎKASL 111 ÖOferdemir tşte bu sıralar ona Vüzbaşı Şükrü, deliler damı, hapishaııe vızgeliyordu. Ama Yüzbaşıya söz vermisti. Vujiıne nasıl bakicalvtı? Sözünde durmamıştı. tnsan ermiş «l>a da. olmasa da insandı. İn>aıı dedı^in de sözünde dorurdu. Keıtı candarmaların 5nünJe yürüyor, hem de içindeki utanc» fittikçe büyüyordn. Viız tıası ijükrünün esmer, bıvıkiı yüzü hiç gözlerinin öniinden gitmiyordu. Vannca. Yüzh. | ı\a ne diyecekri? Ben hastalıra I akmadım. elimi eteeitni. ıy a tımı bptürmedim, üfürükıülük einıedim mi diyccehti? Dı\rmP7di. Bütün lıu yaptıklanıı.n •i?rsılı«ı olarak bir 'imdili tuzdan haşkaca bir şey .Ima. dım dî>ebıîirdi. Anıa Yüzbsşı diı'pr mi> di? DBğe (Jö|e öldürürdü Bo Sükrii Bey k'iiııa.a ı'lnıis en dayakcı >üzbıisıy dı. htral.ola çirip dı^ l a işe %n medcn çıkan hemen kimse yck lu. Tasbasojlu daviu yemeyi ı lmdıne yedireaı.vorriu. IJu K hale çelraiş, Allahın, kcyluıerin şöıünde bn mertîbeye yük seln.is bir kişinin davıık yemeei, üa>^ktan kan ışemsi, ayaklarınm morarmacı, yfirüyemez halıî gelmesi olacai şev miy di?. Işığı d» çörmüştü. Hem de evinin üstünde. Şimdi, «a anda ışıfı gördüğürıe kesinlikle inanıyordu. O gece, ondan sonraki günler, yatakta, ikircikliydi. Böyle bir adama Belki Yüz başıya da büyük bir kötüluk gelirdi. Ne bilsin adam? Işığı gördüğünü söylese inanmazdı. Köyden ba yana arkalanna kocaman, «an bir çoban kö'peği takılmı$tı. Onları bırakmıvordu. Taşbaş bu köpeği görünce scvinmişti. Kamşusa Kor Durmnşnn köpeğiydi bn ve Ta.ş baş bn köpeği çok severdi. Cumali, öteki candarmalar ıır birbirleriyle, ne de Taşbaşla, yol boyunca ağızlarını açıp bir tek söz etmeraişlerdi. Belli ki Cumali onbaşı da ondan çckiniyordu. Taşbaş onun kendisine bir hoş baktığını görüyor, buna da ayrıca sevitıiyordu. Karamuğun ormanına çeldiler. Ağaçların dalları, gövdesi karla sıvanmıştı. Orman ışıklı bir aklıktaydı. O baharın, yazııı karanlık ormanı şimdi gün ortasındaydı. Bir ışık harmanıvdı. Üstlerinden karanlık bulut gölgeleri geçmeye başlâdj. Ihk yel yine esti. Tekeç dağının başı karardıkça kararıvordu. Cumali onbaşı endişeliydi. Kar birdenhite tutacaktı. O, bu Toros eteklerini iyi bilirdi. 1çinden geçirdi, «Llan Taşbaş, ermiş bir ulu kişiysen, geçsene şu karın önüne.» Sonra şevgiyle bakıp gülümsedi. Ortalıkta hiç bir «ınlı yoktu. Xe kuş, ne hayvan, ne de bitki. Her şey bir aklıktı. Ortasından çeçtikleri orman usnldan hışırdıyor, yaprak döker gibi arada sırad», dallarındaki donrooş karları döküyordu. Parça parça. Daha ormanı çıkmaianna çok vardı. Bir korkudan kaçarcau na kaçıyorlardı. Birden, üstlerini Tekeç dağının bmlmtlan kara bir çadır gibi örttü, orialık alacakaranlık oldu. Yalnız ağaçların donmuş gövdelerinde donmas karların pırıltılan . Gök çatlarcasına gümbürdedi, Sonbahar gökleri gibi. Sağdan, soldan, ortadan, yandan, binbir yönden ılık, serin, donmnş yeller esiyordu. Ormanın dallarındaki karlar şavuluyordu. Bu arada da gıcılı bir kar sepelemeye başladı. Cumali onbaşı ilk olarak konuştu: «Yandık, bittik,» dedi. «Bu bo ran başladığı gibi sürerse... tşte o zaman » Köpek Taşbaşoğlunnn topuğuna basarcaşına tam ardından geliyordu. «Burada hiç mağara falan yok mu? Sen yerlisin, »en bilirsin, Memet dost^ dedi onbaşı Taşbaşa. Taşbaş içinden geçirdi, şu Kızılbaşlar gibi de sıcak kanlı insanlar yok bn dünyada,» dedi. «Hak dini, dostluk dini, sevgi dini... Bunlar her bir işlerini sevgi üstüne kurnyorlar. İnsnna tapıyoruz, ışığa tapıyoruz diyorlar ama yalanlar. Bunlar insaıı şevgisine, dünya sevgisine tapıyorlar. Dünyanın sevgisi de ışığı değil mi?» Korkusu büyüdükçe Cnmali onbaşı\a güveni artıyordu. Bir türlü yüzbaşının karşısına çıkmak iştemiyordn. Şimdi, Cuma li onbaşıya yalyarsa, beni bırak çurada, yiiıbaşîya gStürme dete, bırakır götürmezdi. «Kar başlayınca, «insaallah.» diye geçirmişti içinden. «tnşaallah kasabaya ulastırmaz bu boran beni. Kar altında kalırım ve de donar ölürüm.» Bunu yürekten iştemişti. «Var,» dedi, «can onbaşım, çekinme, var. Şu ilerde, Gökburun kayalığının arkasında Kör mağara derler bir mağara var. Kar altında kalmadan oraya yetişiriz.» Kar gittikçe hızlanıyor, ortalık gittikçe kararıyor, yeller gittikçe azginlaşıyordu. Ve yeller sağdan soldan, binbir yönden esiyordu. Kayalıkları ttrmanarak, soluk solnfa Kör mağaraya çıktılar. Hemen ateş yaktılar, ısındılar. Köpek de ateşin yanına, mağaranın t«nn> yatmıştı. Majara nın içi dumanîa dolu, Duman gözlerini yaşarttı. Cnmali •İyi ki di. Taşbaş «Bana nıuslar.» onbaşı: çok azığımız var,» degülümsedi: üç günlük azık koy • ANKARA BÜROSU : Atatürk Bulvarı Yener Ap.Yem?ehlı Telefon: 12 95 44. 12 09 20. 12 09 S«, 17 S7 35 LİRAL1K PARA İKRAMİYELERİ * DOCO tLLERİ BÜROSÜ : Inönü Caddesi l;m«ı Han Dly»rb»lcır Telefon: 1061 * «fe. GÜNEY tLLERİ MERKEZ BÜROSU: KOçüksaat Meydanı Edirne Bani Adana Telefon: 4550 S 12 ocakta yapılacak yılsonu büyük çekilişine, tasarruflarını E • ~ 12 kasımdan itibaren devamlı olarak Akbank'ta bulunduran ;• Guetemlze gönderllen yaıllar kolar katılacaklardır. . nulsun, knnulmasın l*d« •dilmez. Yeni yılın ilk büyük çekilifinin son para kabul tanhi 21 z IlSnlardın mesuliytt kıbul olunmaz. ocaktır. Ş • NİŞANTAŞI TOPAGACINDAKÎ fevkalâde apartman daire § Abone ve llân Içiert icin. larfın lerinden blrini kazanma sansır.ızı devam ettirmek için birikmiş E üsttme «Abone» vey» tîlân Servl«i> paralanmzı Akbank'ta mevcut hesabımzda veya yeniden açtı E kayrîımn konınası lâzımdır. E; racafınız bir hesapta toplayınız. • BU GAZETE BASIN AELÂK nıııHMiintnımımıııııımıımıııınııııııııııııııııııııımııııııiıııiıııııııııİT YASASINA UYMAYI TAAHHtîT Rek;âmcılık 501116553 ETMÎgTlR. 8OO.OOO AKBANK t iy at rosu Ses'de • Aralık Perşembeden itibaren SEVGİLİME GÖZ KULAK OL (Komedi S Perde) AYI MASALJ Son Temsiller NOT: Nahnlar 18.00 de devam etmektedir. Tel: 44 97 36 ! Bateş 305/16547 ACAR Fihnin ve Türk Filmciliğinm büyük bir zafcri olan VER ELINİ İSTANBUL TAKSİM İNCİ BULVAR ŞIK Kadıköy OPERA Balat MİLLİ Sintmalarında Büyük muvaffakiyetle devam ediyor. , m m Onbaşı: «Borada üç gün de kalabiliriz, beş gün de,» dedi. (Arkası var) ^ • ~ . ~ . ^ l ^ ^ ^ ^ ^ . « « ^ ^ ^ tâncıhk: 8471/16578
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle