Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
pencere İŞARETLER Çalısma Bakanımıı Bülent Ecevit'in verdiği bir konferanstan çok guzel bir cütnle kalmıs aklımda . Sayın dostumuz Ecevit demisti ki : Demokrasiyi toplum hayatınm her kesiraine nygulamalıyız. Bu sozün anlamı açıktır. Meselâ, siyasi hayatmdaki iktidar müeadelesinde demekrasi kavramını ağzından düşürmiyen bir lider kendi partisi içinde demir eldivenli bir nizam knrmussa ve bu nizamı elinden geldiğince yürütmek için çalısıyorsa, demokratik düzene gerçekten inandığı iddiası su götürür bir konndur. Demokrasiyi çesitli ihtiras gruplarının bos bir iktidar mücadelcsinden oteye çötüren anlaıısın görundüğü jerler belüdir. Meselâ Türkhede, demokrasinin bir toplum düzeni olarak gerçeklesebilmesi için, mubakkak ekonomik bayat kesimine uygulanması çerekır. Ancak bu sart Türk dcmokrasisini boş, anlamsız, hırçın bir çekisme halinden knrtaracaktır. Bu gerçefi simdiye kadar çok tekrarladık. Peki, ekonomik bayat kesimino nasıl u\çulanacak demokrasi? Bu konuda ve kanun çerçevcsinde her türlü fikri öne sıirebilmek temel sartı ile. Demokrasi önce fikirlerin korkusuzca ve serbestçe söylenebileeegi bir foruma muhtaçtır. Ru forumu yaratacak olan deviettir. Devlet nizamıdır. Ba foraman davarları o devletin karuınlarındaki maddelerden örülmüş saflam ve emin dovarlarla çevrilnaif olmalıdır. Ve nnntmıvalım ki, bir iktidar kanunlara ne kadar bağlı kalırsa, kanunları yürütmekte ne kadar titiz davranırsa deraokrasinin yürüraesini o ölçüde sağlamış olur. Bm, kannnların her çesidi için aynı ölçüierde değerli bir prensiptir. Meselâ Türkiyede, Atatörk ihtilâlinin getirdiği «Devrira» kannnları gereğince yürütülmezse, karanhk gittikçe koyulasir. Sonra da kalkıp ba karanlıkta en aydmlık rejim saydıfimıı derookrasiden nasıl söz sçarız? tktidarda kira bulunursa bnlnnsun, oy avcısı gruplatın ihtir u l t n n ı memleketin kannnlarını peşkes çekmeç> hakkı yoktur. Kanunların eignendiği ülkelerde demokrasi olraaz, ancak anarsi olnr. Ba lözlerimizl dah» lyl anlatabilmek İçin gdzlerimizi, çok dtğil birkaç yıl önceıine çevirelim. Çünkü bn birkaç yıl öncelinde, bir Geyikli olayı var... Bir Usak olayı var .. Bir Topkapı olayı var... Nedir bn olaylann fçyüıüT Ariık hepimiz biiiyoruz. Nedir b« olaylann özeti? Kııaea eevap verelim: Belli bir raerkezden etnir alan birtakım adamlar, sarhoş veya ayık, taş veya sopalar1» bir bsska partinin çalışmalarına ve tcmsilcilerine tecsvüz etmisler, cana ve mala karşı taarrnza girismislerdir. Sonra ne olmnştnr? Sonrs ne olduğunu gene hepimiz biliyornı. tsmet Pasanın o devirde söylediği heyecanlı nutuklar hepimizin kntaklarında nfaldamakta ve daha sonra Tüee Adalet Divanı oturumlannda Sayın Salim Basol'un olaylara ışık tntan çıkıslan hepimizin kulaklannda çınlamakta .. Bütün bnnları hiçblrlrniz henüz nnutmadık. An» bn olaylann h&tırslan gSzIer Snunde dururken, yeni kurulmakta olan Işçl Partisinln toplantılanna yapılsn flstüste tecavüzlere ne b^yralor? tşçl Fartisinin .»tumnnn beğenmek ve begenmemek bir baska i?tir. Hele bngün parlamentodaki partllerin, îsçl Partisinin tntnmunn befeneeeklerini hiç lanmıyoroz. Ama kannn çerçeveli İçinde dya^l fikirler söylemek imkânlarını her sivasi parti için yaratmak hem bn parlamentonnn, hem de daba dün Uşakta basına tas yemiş çok tecrübeli Hükümet Baskanının en basta gelen vazifeleridir. Demokrasiyi gerçekten yürütmek isteyip lstemedijimiz ane»k ba türlü davranışlarla belll olnr. Şehırdekı trafık tıkanıkiığını gıdermek amacı ile yapılan çalışma lalr de\ ara etmektedır. Zaman zaBwn alınan kararlar, tıkanıkhğı nıspeten hafıfletmekte; fakat tamamen ortadan kaldıramamaktadi1". Yapılan ıncelemelefr netıceler ıncelenmeden tıknıklığın giderılmesı ıçın 10 mılyon iıranın harcanması gerekmektedır. Yaban j cı ve yerlı uzmanlar tarafmdan bu konuda hazırlanan raporlar, ilgıh Bakanlıklara gondenlmıştır. Beledıye ve Vılâyet 1963 yıh büt çelerıne, trafık ıçın 50 şer bın hra koyacaklardır. | MEMLEKET DÂVALARI | Edebiyat ve Sanat Konuları ıııı=ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiiiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı=ıııı Şehir trafiginin halli için 10 milyona ihtiyaç var Plân ve idarî reîorm Yazan: Dr. İsmet Giritli «MiIIet, .. ancak dünya ülkelerde âmme idarelerinin umuihtiyaçlarından mülhem mivetle «jetersız» bir durum arzetve ibtiyacın değismesiyle tıği. yani geri kalmıi ve ıslahata mekanizmanın değisip gelismesi esas mııhtaç bir ıdari olan dünvevî bir idare «az gelismişlik» ın ayrılmaz bır unzihniyetini hayat düsturn suru olduğu gorulmektedir. saymıştır.» Idari Reform ve reorganizasyon AUtürk dan maksat: Meveut idarî teşkilâI tın corevlerini yerıne getirirken Plân hedeflerının gerçekleştiril sürat, kalite, ahenk ve ekonomi şekilde çahsabilmesi mesınde başan sağlamak için, sağlıyacak plânların uygulanmasında en rinem amaciyle bir düzenlemeye tâbi tuli araç olan Devlet Idarçsinin, ken tulmasıdır. dısinden beklpnenleri vapacak bir j Çağımızın git gide artan idarî duruma getirılmesı sarttır. mumkunun geçmış yüzyılların koh. Gerçekten bırakınız umumi plân nemış mekanizması İle yürütüleları, bir toprak reformu, lulama miyeceğı artık anlasılmış, âmme proçramı, saglık kampanyası veya idar°<u teçkilâ*mın bir amaç değıl, yeni okullann açılması ile ilgtli hizmetlerin islevı? veriminı artırbir plânlama «snasında bile, ama. mağa matuf bır araç olduğu tescına uygun bir teşkilât meveut ol lim edilmiştir. madıkça, gırisılen teşebbüsten basarılı bır sonuç elde etmek mümMemleketimizde Plânlı Kalkınma kun değildır. çalısmalarile birlikte Reform ve Fransanm îktısadi ve Sosval Ge Rporganira'yon zarureti bır ker» hsme Etudu Enstitu^u Profesorle. daha ortava çıkmıst'r. Zira Plânlı rınden F Gazıernın de ıfade ettıgı Kalkınma, gerek hazırlanısı ve gıbı; Az Gelişmiş Memleketlerde gerekse gerçekleştirılmesi itıbariytdareye, saghk, malive Eîıtim, ba Ie Devlet Teşkilât ve Kurumlan. vındırhk gibı şunluk ve normal nın suratle, ahenkli, kaliteli ve kamu hızmetlerımn yonetımıne ek verımli bir şekilde çalışmalarını olarak. Kalkmma Plânlarının ger gerektırmektedır çekl»stıriîme<;ı gibı bir takım gbNıtekim «Plân Hedefleri Straterevler du'îmekte, oysa az gelısmis iiBi» adlı Dokumanın 13 üncü bir teşkilât meydana gelmiştir. Bu sebeple Kalkınma P'ânı Tasarısında da ifade edıldığı gıbı: «Gerek Merkezi hukumet kuru. lu^unu, gerek Mahallî Idareleri. kalkmmakta olan bir ekonomının ihtiyaçlarını rasyonel bir şekilde ve süratle karsılıyabilecek duruma getırmek kaçınılmaz bir zarurettir.» (11 Bu amaçla, 1%2 yıh Plânlı Devreve gp^is programında, yeniden duzenleme konu«unun ele alınmasında, merkezî hukumet te^kilâtının durumuna oncelık tanınması kararlastırıldığını gdrüyoruz. Ancak. çağımız ünlu Amerikan Âmme Idaresı Leonardo D. White tın de dedifı gıbi: «Reor?anıza'yon ne kadar zarurî olursa olsun umu miyetle teşkilâtın moralini bozan bir ameliyedır » Bu itıbarla. gerek Kalkınma Plâ. nında, gereks e Plânlı Devrey» gee çi proeramında, yapılacak idarî reformda, ıdarede istikran ve guveni sar^mıjacak ve tasfıve korkusu vrmiyecek şekilde hareket edileceğmin ve reform ve reorçani. 7asvonda politık etkılerden sakımlacağının he'ırtılmıs olmasını çok yerınde buluyoruz. Kanaatimizce a<!il mçsele: kâeıt üzerınde gpvet guzel ve doğru bır pekılde ver almış olan bu esaslamaddesinde bu konu üzerinde ıs nn tatbikatta nasıl ve ne azman O o o o oo o o rarla durulmuş, Birinci B»ş Yıllık gerçekleştırileceSidir. Kalkınma Plânında Idarenin kendi. sind»n beklenenleri yapacak duru(1) Klkmma Plânı Tasarısı, S 54. ma getirilmesi için, idarede veniden düzenleme yapılacağı ifade NEVRA TTJNAKAN edilmiştir. T E Ş E K K Ü R Memleketimizdeki bugunkü kuru ATHAN CULUM luç, esas olarak Osmanlı împaraNışanlandılar. Sevg.ll fcnram, babam. kartorluğundan devralman sistemde deşım davımız ve enlştemiz 16/12/1962 vapılan değışikliklerle ortaya çıkZİYA ATAKUL'un rr.i"!. ancak bu deftısıkhkler b»hrh vef»tı ha>!Pblvle. hastalıgı müdılkelere davanmadıŞından, ış bö*°O oVo O O o c o O o V detınce kendJslnden yakln alâlumu ve koordınasyon bakımından Cumhurij et 17274 ; tamamen vetersiz ve guç çahşır kasmı eslrgemiyen I E. T. T Umum Müdürü Sayın Orhan llter'c. ccnazesıne iştlrak eden veva evımıze kadar gelen veya mektup. tclgraf ve telefonla acımızı paylasmak lutfunda bulunan dlgcr Müdür ve memur »rkadsşlariyle bütün dostlanmıza teşekkürlerımlzi arzeyleriz Atakul atlesi Alaca karanlıkta bir ışık: Şemsi Tebrizi Yazan: Rüşlir Şardağ Mevlâna Celâleddın Rumi ve o «Zahittim, sarkıcı yaptın, nunla ılgıli olarak nasılı, nedenı Aşk meclisinde bâdeyle donattın, çözulmemış, ne oldusu bıhnmemış Seccadede vakarla otururken, ıki goç var. Bıri; Orta Asyanın Çocukların eğlencesi yaptınj Horasan kesımı, Belh kentınde Sultan Veled Iranda Ikbal Kiyerleşmis olan buyuk Hunkarın taphanesmde tashıhh olarak basılbabası Husejın Hatıbî oğlu Mu mıs Veledname'sının, 197198 ınci hammed Behâeddının Nısabur, Bağ yapraklarında, «Nagehan Şernse dat, Şam. Halep ve Erzıncan yolu dın resid» dıye başlayan bolumunıle Konyaya goçuşu. Menkıbe ve de şoyle der: tezkire yazarlarına gore çeşıt çeşıt €İlirhde sondu, y«niden yazıldı oyorumlanan, ama Sultânuşşuara kula. Herkes ona dayanırdı, danın denn bılgınlığıne ve toplumda yandı Şems'ın koluna.» sağladığı sevgiye karşı dujulan Yıne, hep bılırsınız. Mevlâna dakıskançlık ve hasedın tahrıkı ap ha once şure ılgi gostermezken açıktır bu goçte. tkıncisi de Şem Şem« ten sonra Mir soyledı. Artık seddm Tebrizi denen ulu kı^inin medrese, vaaz, dersi bıraktı. Her Konya'da Mevlânamızı tutuştur j gece gun doğana dek âşık, Tanrı masını peşlıyen gunlerde duyul vısalıne ozlemlı, semâ musıki sesmuş kıskançlıklar ve onun da Kon lerı arasında feryatlara başladı. Bu yadan şu veya bu şekilde goçuşu. askm asıl saheser verisi, Şems'm Şems kımdır? Onun Konyaya ge gıdışınden sonra sdylenen «Dıvane Hşı üzerinde duran ve hemen ço Şemsulhakayık. adh kıtapta topğunu taradığımız kaynaklara go lanmış gazellerdır. Şem» ıkı defa, re «Gerçek, yuzde yuz budur!» de kıskançlık ve haset duygularına nilemez. Ama yıne de bu zatın bır dayanamıyarak Konyadan kaçmışyazara, hattâ ressama gore, ana tı. Ikınci gıdışınden sonra yıllar, çizgılerı ve belırgen özellıklerı ondan ne bır haber, ne bır rüzgâr meydana çıkabıhr. Soylenti ve ya getirdi. Ölumü ıle ılçılı haberlerın zaltı bıçımındekı bılgılerde şunlar doğruluğu da kesın değildır. O za\ar: «O Ismaılıyye mezhebının man MevlânA, «Şems» takma adını ıleri gelenlerındendır.» Eflâki'ye kullanarak her gazelinde ona sesgore, «Tebrızli Ergın bir tankat lendı ve o feryat, çoşkular denızı ulusu • Seyh Kırmanî gozunde dıvarmı yarattı. Artık kalb bır ya«Talıhın akıntısına kendı^ını kaptır na. Mevlâna obur yana; vaaz, ders, mış, garıp, şaskın ve oezbelı bır ilım bır yana: Aşk, coşku, feryat, :nsan » Rısaleye Ferıdun Ahmet raks ve musıkiden ıbaret bir yolSıpahsâlâr'm Tahranria basılan da, Şems'ın yuzunde Tannsal ışığa nushasının 123 uncu yaprağına go kosma obur yana. re: «Bır sene kadar Şamda kal«Buvuk Hunkâr'da ilım, Süfılık mıştır. Haftada bır hucresınden çı bılgısı, kultur, yabancı dıl, edebikıp bıraz kuzu kulağı ahr, yemek yat, fıkıh, mantık, hukuk, insanlık olarak onunla yetınırmış. Kendısı sevgısı sonsuzdu. Posta geçtığınde nı beslemeye teşebbus ettıklerını bır üusunsel kompozısyona ulaşgorunce bır daha donmemesiye şe mı^tı EkMk olan ıki çift kanatmıs, hırden ayrılmış.» onu da Şems'ın mujdesınden oğŞeyh Efdaleddın'in «Şemse Tebrizi» adı ıle Hındıstanda basılmış hal tercumesı kıtabında 25 incı yapraktaki bılgıye gore gunduz uyuyup gece uyanık kalan bır garıp adammış. Şam sokaklarında gunduz gozukmez, gece sabahlara dek ınıltı, feryat ve coşku içmde: «Kolların nerde, kolların nerde ya Rap!» dıye seslenırmış. Mecalıse Seb'anın 25 ınci yaprağına göre «30 >aşına geldiğınde Mevlâna Şama gttmıştı. Orada garip kılıklı bır adam gelıp ehnı opmuş ve «ev dunya sarrafı, beni tanı!.» demış. Molla Cami'ye gore, basıt bir dokumacıdır ki Horasan'dan Tebrize gelmiştir. Mıstık şâır Şeyh Kırmanı'ye gore de, bır gun aralarında şoyle bır konuşma geçmis. Şâır sormuş: Beni hizmetıne alır mısın? Cevap şu: Eğer Bağdat çarsmnda herkesın arasında benımle içkı ıçıp halka rezıl olursan, gel'> Fehim Efendinın Safinatuş şuara'sında, 83 uncu yaprakta şu yazılı: «Bır gun Şeyh Ruknettm, murıdi Şemse Tebrızı'ye: Rumda a = " k ateşıne tutulmuş bır kı^ı var. Gıt, onu tutuştur.» demış. Butun bu bılgılerın «mış», «mış» larını kaldırıp ışı gerçeğe bağlarsak Şems'e aıt ilk belırgen çizgılerı ısaretleyebılırız. Nereden geldığı kesın olarak bilınmiyen, Tebrız'de, Şam'da gbrülen, «ılık bır nıcelık altında, asıl guç ve yeteneğını gızlıyerek Tanrı yolunda erımış, maddece hiç, mânaca tam deli bır ruh tarhoşu, hem yandıracak, hem yanacak ortam peşinde. îlım ve metafızığın değışık açılardan kabul ettıkleri gıbı, normal ınsanın vakıt vakit otesıne uzanabılmiş bır garıp. Belki bir seye hasret. Bır yanık yanı var. Bır yoksunluğun peşi sıra böyle asü bir delılık ıçınde? Buyuk ve ilım erdemhğıni ıçıne gızlemıs, bır golge, bir hayal, bır du? gıbı 23 ekim 1244 te Konyaya çıkagelmış ve Şekerciler çarşısındaki hana yerlesmistir. Mevlânâ'nın Konyada ja medrese donüsu, ya hanın önunden geçerken Şems'e rastlaması, onun garıp ve esrar dolu lorularıyle karşılaşması, bır kac gün konuşmay» dalmaları, bundan «onra bir aşk ateşinın Mevlânâ'yı sarışı hep bıldığınız şeyler. Mevlâna Şemı'i tanıdıktan »onra ne hale duşmuşturî Bın kendısinden, bırı oğlu Sultan Veled'den ıki ornek vererek anlatahm: «Zâhid budem terane guyem ker di> dıye başlayan Rubaisindt, buyuk lâır vc bılge diyor ki: renerek butun bir dıvânıe Kebır boyunca uçtu. Tahranda basılan «Gazelıyyate Şemse Tebrizi» adlı eserın dorduncu baskısına bır on soz yazan Destı yı dınhyelim. «Ben uzun yıllar bu Dıvana her şeyı anlatan bır eser gozü ıle baktım. Barışta, savaşta, hapiste, hurluğume kavuştuğum zamanlar onu arkadaş buldum. Hasta ıken onun sohbetıyle iyıleştım. O, korkunç sükunu, buyuk heyecanlarıyle bir denızdır. Dalga, kopük ve rüzgârdır. Denız gıbı sonsuz guzellık ve renklerle doludur. Yeşıldır, mavıdir, menekşe ren^ındedır.nılüfer rengidır, denız gıbı yıldızlara ve goklere aynadır. Güneş ve ay ışınlarının yan sıdığı, gurup nakıılannın oynastığı bır ilemdır.» Işte şu satırlarda çuılen Dıvanın portresı ne ıse, Şemı o olmak, onlarla dolu bulunmak lâzımdır. «Nıçın bu kadar buyuk bır varlık Mevlânâ'ya yoneldı?» Boyle tatsız konuşanlar da yok değıl. Zararı yok, altının ayarı sert taşlar üzerinde anlaşılır. Hayatta içine donük, buyuk verımliliklerinı, «lç«k | gonullulukle gızlemıs başkasına omuı vermış, golge halınde kalmış, sılık dehalar yok mudur? Şems, en azından budur. Doitlugu, vefayı din halıne getirmiı inıanlar yok mudur? Şems'te, Hunkârımız, en azından bunu bulsa yetmez mıî Nıtekım 30 sene bu kaybolan dosta, vefaya ağlamadı mı? Mevlâna avuntuyu, Şems'ten «onra Konyalı Kuyumcu Salâhattin'de bulmuştur. O'nun cahil, fakat insanlık, vefa dolu kalbıne yaslanmıştı. O, dostluğu, bugün bile kavnyamıyanlardan biri yazıyor: «Niçin, kira olduğu bilınmiyen Şems'i Mevlân» zabıtaya haber vermedi?» dıye. Freni patlıyan bir kamyonet duvara çarptı, dört kişi yaralandı Şofor Hayrettin Efe ıdaresındekı 82527 sayılı kamyonet, Yenışeh* Akağalar sokağından ınerken fren lerı patlamış, bır duvara çarparak devrılmıştır. Bu sırada yaya kaldırımında bulunan Emıne Gunay, ümıt Gunay, Suna Ozturk, Cahıt Özturk ısımlerınde dort kışı muhtelıf yerlerınden yaralanmışlar, olay hakkında toruşturmaya baslanmıştır. n • Bir kadm kendisini gazla yaktı Dun saat 11 sıralarında Lâleli Fethıbey Caddesı 47 numarah evde oturan 55 yaşındakı Naüfe Hatun Acar, geçırdığı bır «ınır krızı sonunda ıntıhar etmıştır. Uzerıne ıspırto ve gazyağı doktukten sonra ateşleyen asabi kadın komut halıne gelerek. olmustur Kolacıda çıkan yangmda 1000 liralık görulek yandı Öncekı gun saat 12 sıraıarında, Beyoğlu Faık Paşa Caddesı 2 numarah kolacı dukkânında gazncağı patlamasından çıkan yanşın so nucunda muşterıletre aıt 1.000 lira değerındeki gomlek yanmıstır. Dukkân sahıbı Ibrahım Tathcıoğlunun oiayda kusuru ülup olma dığı hu>îusu tahkık edilmektedır. Cumhurtyet 17271 Elini makinaya kaptırdı Unkapanı manıfaturacılar ınşaatında amele olarak çalışan 13 jaşındakı Rıza Dalmaz, oncekı gun saat 16 sıralarında ehnı beton dok me makınasına kaptırmıştır. Sol eh kopan amele îlkyarcıım Hastahanesıne yatırılmıştır. j M E V L İ T EHR 15 4 MKV 3 Kontrol teçhizatı Telsiı «lıcı cıhazını, teyp makinesıni ve yazı makınesini muhtevı masa vefatının kırkıncı gününe te»adtH eden 19 Arallk 1962 çarfamba günü lkındl namazından sonr» Hacıbayram Camlınde Tahlr Kamgbz ve 35 klşıllk korosu İle tanınmı» Mevllthanlar tarafmdan Mevllt okunacatından akraba. do»t ve arzu buyuranların teşri/lerl rtc« olunur Atled Cumhurıyet 17Î7O SELİM UŞŞAKLI'nın Knrmetll kaybımız. oglumuı WANTED FOR TIRE FACTORY IN IZMIT PERSONNEL WITH THE FOLLOWlNG QUALlFlCATlONS ARE REQUlRED : ' TTı» ooale applicant ahould hava completed" tha Mllltary Service. Addraned to P.O3. 2 1ZM1T, or in pcnon to KAİÎABAŞ MAHALLESİ EMLAK SOKAK BLOK APT. No. 4/2 IZMIT Karşılıksız, örnek bir burs | «Mobıl Butsu» ıle Yuksek Tah ! sıl yapmakta olan oğrencılerın sa yısı bu yıl verılen II bursla bir ] lıkte 44 e yukselmiştır. 11 Burstan 4 u Istanbul Teknik Ünıversıtesıne, 2 sı Robert Koleje, 3 u îstanbul, Ankara ve Ege Unı j versıtelefrı Fen Fakultelerıne, 2 «ı ı Îstanbul ıle Ankara Üniversıtesı | Hukuk Fakultelerıne tahsis edil I mıştır. I Karşılıksız olan bu burslar öğ j rencınin ıaşe, ıbâte, yaz ve kış aylarında gıyım, kıtap cep hatçhğı ve senede ıkı defa sılaya gıdıp gelme masraflarını karşılayacak sekılde olup yjlda 4 500 lira tutarındadır PORTATİF FACSİMİLE Çugı ve metınlerden murekkep TELGRAF TEÇHİZATI desenlerin verılmesine ve alınmasma elverişlıdir. Sjyah beyaz desenlerin, evrakm, haritaların v.s. verilmesınde kullanüabılır. Çalışması sessizdır. Yarı otomatik ve transıstorlu modeldır. SHR 7 ENGLİSH SPEAKİNG İS REQUlRED PERSONNEL ASSISTANTS OR CLERKS EXPERIENCED With personnel matters. Administrative ability Approximate age 30 or 35 SECRETARIES with ability to typing in Enjlish and Turldsh with shorthand and »peedy wrlttinj{ experienced. TTPIST (English prefered) experieneed *ith «ccur»t and «peedy typing in English «nd TurJosh. T kanallı teyp cihazı Radyo transmisyon lâmbalan Verici cıhazlar Terefim* teçhizatı SIMULTOİV Daha fazla bug\ edınmek isteyenlerin derhal aşağıdaki adrese basvurmalan rıca olunur: Senelerden bprt mefluç olan M AU özlpekın son defa duçar olduğu ldrar zorlujun» *ebep olan çok büyük prostatını biıe son derere kolaylık gosterorek, amellvatını yapmayı kabul edıp muvaffakıyetle icra eden Havdarpas» Nümune Ha«tah"ir=ı BPVIIVC Ser\l«l Sefl TEŞEKKÜR ARALIK 17 RECEP 20 ı ELEKTROIMPEX Hungarian Tradipg Company for Telecommunicatioa and Precision Goods Budapest, V. Nador u. 21. HUNGARY Letters: Budapest 62. P.O B. 296 Cables: ELEKTRO BUDAPEST (Basuı 19896/17266) c V ] 8 18 13 10 15.29117 42 19 20 § o c m t «23 â Öâncüık: 8775/17252 E 1 2 37 7 28 9 43 12 00 1.39 12 47 CüMHURİYET'in Tefrikası: 8 YİIAN ELMA KADIN Safi yatah bir laat olmnstu. Her halde şimdi derin bir uyknya dalmıstı. Onun nasıl a.TDdninnn bilirdi.. t'ütelik nyku ılâcı da almıştı. Yavaşça banyoya geçti.. Elinde bir havluy» sarılı bir jeylerle çıktı, Safinin yattıgı odaya girdi. Helecanh idi. Eski kocasının uyku\a kolay dalıp, güç nyandığını bilirdi ama bu akşam \aziyet değisikti. Bir an durdn dinledi, çok geçmeden vaziyetin değisik olmadıjını anladı. Safinin keskin mnntazam nefes alıslarını tanıdı, artık kolay kolay nvanmazdı.. Tavasça ilerledi. Kösedeki ampnlıi açtı, olcnn bir ziva odayı bafifçe aydınlattı. Sedire do|rn ilerlerken birden yerinde mıhlanmıs eibi kaldı. Safi örtü}ü midesinin üstüne çekmis sırtüstü yatmıs nvuvordu. Coğsü .omuzları, kolları çıplaktı. Sanki ba genç adamdan ku\\et sıhhat tasıyordu. Bn adam bir gün ihtiyarlıyamaz, ölemezmis gibi bir bis veriyorda insana. Semra, Safinin artık knrumnş olan gür saçlarına bütün çenesini 3rten kıas sakalına ı n n nınn baktı. TapaeaÇı isten hiç de memnan degildi ama baska çare olmadığına da kanaat getirraişti. Bir an gözlerini adamdan çevirdi. Elindeki bavlaya baktı, yüzünde, yapacafı kabahatten ürken bir çocuk mânası \ardı. lçini çekti, ayaklarının ncuns basarak sedire dognı ilerledi. Kısa bir müddet aonra gene kendi yatak odasında, yalnızdı. Ama bn sefer yatağın ortasında oturmuyordn, karsısında durmuı dolgnn dolgnn bakıyordu. Ba geniş yatak eskiden onnnla yattıkları yataktı. Ayrıldıktan sonra bu yatakta onun varlığını ne kadar aramıstı. Sabahları uyandjğı laman gayriihtiyarî onun adaleli çıplak omuznnu tutmak için elini uzatır ve titriye rek uyanırdı. ¥alnız olduğana görmemek için bir müddet gözlerini açamazdı. Bu yalnızlıfın artık ömrünün sonuna kadar süreceğine inanmıstı. Tedavisi imkânsıı olan hastalıgına inanan, ahşan bir insan gibi, üraitsizliğin verdiği coskon aeıyı yavaş yavas olgnn bir sükânet 8rt müstü. Bunun yasamak olmadıfını bihyordu. Yasamaya da çahşmıyordu. Baska birini sevemiyecefine inancı vardı. Safiye duydufa sevgi herhaııgi bir kadının erkeğine doydağu sevgiye benzeraezdi. Onu daha doknz yaşında iken sevroeğe baslamıs> tı. Safinin babası ile kendi annesi kardeş çocukları idiler. Annesi ise îzmirli idi. Kocası 51ünce oflunu alıp tzmire ailesinin yanına gitmişti. Birkaç tene sonra da orada zengin bir tficcarla evlenmişti. Bonnn üıerine Safinin büyük babası, tornnunu bir üvey baba eline bırakmak istememiş ve yanına almıştı. tste iki çocuğun arkadaşlıkla rı ondan sonra başlıyordu. Semra biç unutmazdı, bir yaz günü idi. Büyük babası Safiyi onların Erenköydeki köşküne getirmişti. Safi ancak onbir yaşlarında kadardı. tlk gün çekingen, dorgnn bir hali vardı. Hattâ Semra «Kendini beğenmiş» diye dösün müstü. Çünkü çok güzel itina ile giyinmiş, terteraiz bir çocuktu. Ancak aksam çayından sonra, bahçede gezerlerken biraz açılmıs ve konasmağa başlamıstı. Semra dikkat etmisti. Hiç Izmirden anasından bahsetmiyordu. Sade gireceji mektebe, vereceği imtihanlara dair bazı şeyler sSylüyordn. Bu hal dokaz yaşmdaki kiiçük kıza acayip bir his vermis, babasını hattâ annesini de bir bakıma kaybeden iri oflandan kendini daha kuv\etli, daha büyük hissetmeğe baslamıstı. Ve iste böylece daha ilk günden onu himayesine alıvermişti. İlk samimiyetlerine vesile de Karagüzel olmustu. Bu sirin siyah bir Ruayel Kanişti. Peşinde üç yavrusu ile tuhur edince oğlan neşelenivermisti. Hayvanları pek seviyordu. Geç vakte kadar köpeklerle oynamış durmuslardı. Ve Safi giderken küçük kıza IÖI vermisti: Haftaya köpeklerin minyatürlerini tahtadan oyup getirecekti. Aynı zamanda üç yavruya isimler arıyacaktı. Ananın ismini beğenmemişti ama hayvan bir kere alısraıs olduğn için artık değistiremezlerdi. Fakat yavrulara karakterlerine uygun kısa isimler koymak lâzımdı, Ve ba mühim kararlar üzerine ayrılmıslardı. Kız günleri saymıs, oflan da sözünü tut rouştu. Bir bafta «onra büyük babasiyle köşke geldiklerinde biblolarda isimler de hazırdı. Semra ağaçtan oyulma küçük köpekleri hâlâ saklardı. 6raründe hiçbir hediyeye bu kadar sevinmemis, ha\ran olmamıstı. Oğlanın yavrular için buldağu isimleri de pek bejenmişti, Herkül, Merkür, Dian. Kendinee himayesine aldığı bu çocuk bir dabi idi. Kız o gün sade sevinç değil, üstelik jurur da daymusta. Annesine kogmnş, Karagüzelin yavrularına isim kondağanu, arkadaşlarına bir ziyafet vermek i^tediğini söylemişti. Semranın her istediği yapılırdı. Tek çocuktu, o ba ziyafeti asıl, öbür akraba çocaklarına, arkadaslarına, Safiyi göstermek için istemişti. Ba zivafet çocuklufunun en mesut, en efleneeli günlerinden biri olmuştu. Oynnda çocoklar onu kıraliçe, Safiyi de kıral seçmi&lerdi. Ve onları birbirlerine benzetmişlerdi. O günden sonra da Safi köşke daha sık gelmeğe başlamıştı, tlk yün örgüsünü de Safi için örmüstü. Ba tahta biblolara karşılık ördüğü bir boyun atkısı İdi. Semranın daima en hasretle düşündüğü (oeaklufn idi. Tıkır tıkır geçen tatlı, neşeli çocokluk günleri.. Birbirine bağlı büyüklü, küçüklü insanların toplandıfı sevgi, şefkat dolu koea köşk. Büyükler öldükten sonra, onların yerini kimse doldnramamıstı. Zaten onun kalbinde kimsenin yerini kimse alamazdı. (Arkan TMI) Ba?a«l«tsn Dr. TARIK DUM1.U, »sıstanlan Dr. Mahmut Gürsoy. Dr. Şefllt Aktug tervlı hem«treai Bayan Menekşe, pansumann Hallt Eren ve diğer iervts personellne tükenmez teçekkür ve memnunlyetlerimlzin bildlrtlmeslne gaıetenlzın delaletlnl ric» ederlz Ablası Necmiye Evzik Enl?tesi Hıvzı E\ilk Oglu Cemll özlpelc Cumhunyet 17Î7S Dr. Üroloğ . Operatör MUAMMER NURİ GÜNVER CUMHURIYET Baıan ve Yayan Cumhurıyet Matbaacılık T» G«z«t*eilik Türk Anonim ŞlrkeU Cajaloğlu Halkevl Sokak No. S941 Sahlbl Nüshası 25 Kuru; Şems'ın O'na; O'nun Şems'e dost luk ve vefatı... Doğunun yüz yıllardır eksiğıni. rtfndan yana gediğini kapatan bir »evdayı, iyice anhyalım ve Şemıi biz de övelim. Mevlânâ'nın lesiyle, bu yüce insana şukrtnla seslenelim. «Tebrizli Şems'ın tılsımı ile gariplikler evreninin hazinelerine gömulmuştuk. Ayrıldığındanben butun lezzetlerden uzak, mum gibi yandık. Baldan uzakta, ateşle kucalt kucağa idık. Yokluğu ıle ruhumuz, yıkılar içre tuneyen baykuşlara dondu. Senin yokluğunda Semâ bize haram olsun! Sen yokken musıkıyi şeytan taşlar gıbi taşlamak. Sensiz şıir bile yazılmaz. Ey Şam'ın, Ermenistan'ın ve Anadolu'nun kendısi ıle ovünduju Büyuk Şems! Gel! Gel de, aşknamemız nurunla sabaha donsun NAZİME NADİ üen ldar» Me«ul Müdür ANKARA ELEKTRİK, HAVAGAZI ve OTOBÜS İŞLETME MÜE SSESESİNDEN : VECDİ KIZILDEMİR • ANKARA BCROSÜ t Atatdrlc Bulvan Yener Ap.YeBİ4«hlr Telefon: 12 95 44. 11 0» 10, 12 09 86, 17 57 S» • DOCn İLLERİ BÜROSÜ t İB0nu Caddesi îfmen Ean DlTarbakıı Telefon: 1061 , • GÜNET lILERt MKRKSS BÜROSU : KtlçUksaat Meydanı Edlm« Haza Adan» Telefon: 4550 • Gazetemlıe gendertlen yazılar konulsun, knnulmasın iade edılmez. llânlardan mesulıyet kabul olunmaz. * Abone Te llâzt lşlert için, zarfın Ostüne «Abone> veya «îlân Serrl»» kaydının konmftsı lâzımdır. •k BU GAZETZ BASIN AHLAK YASASINA UYMAYI TAAHHÜT ETMİŞTİR. 10.000 Adet Elektrik Sayacı Satın Ahnacaktır 1 Müea»e«emi« jhtiyaeı için 10.000 adet 10 amper 220 Volt Monofaze Elektrik Sayaeı fennl sartname ve Sayaç Tablosu resmirw> gör* teklif alma usulü ile Türk Parası karsüığı vej'a ithâl yoluyla satm alınaeaktır. 2 Sartname ve retnm Müessesemiz Tiearet İşleri Müdürlttjttnd* gerülebilir. S Ügililer, jartnameye göre hazırlıyacaklan tekliflerini muvakkat teminat ile birlikte 4 1.1963 perşembe gunü saat 17.00 ye kadar Müessesemiz Umum Müdurluğune tevdı edeceklerdır. 4 Teklif mektuplarında teslım muddeti ve rruktar sarıh olarak bildirilecektir. 5 Kısmî sipariş yapılabilir. 6 Postada vâki olacak gecikme nazan itibare almmaz. T Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğıne yapmakta »erbesttir. ^JlllllillllliilllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllltUIIIIIIIIIIII llllllllllinillllHIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlMIMIIIIIIIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIllllllllllllllllllllH^ (Basın 20950/17259) Boyunca • •••«• ••••X 1111 «I 11• • • •• • ••• «f •••ı»ja MART ÇEKİLİŞINDE ve Zengin Para Ikramiyeleri SON PARA 5 OCAK YATIRMA TARIHI