Katalog

DÖRT ^MIIMIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII/A. . £UMHURÎYET 1962 Güzel 7.30 Hafif Muzik 7.45 Mef7.30 Açılış 7.35 Melodiden haret Yıldırım'dan Şarkılar Melodiye 8.00 Oyun Havaları 8.00 Haberler 8.10 Çeşitli Türk 8.20 Haberler 8.30 Ünlü So Müzigi 8.35 Orkestralar 9.00 listler 9.00 Şarkılar (Mülkiye Ev Kadınının Not Defteri Ecevit) 9.20 Seçilmiş Hikâye 10.00 Kspanış. 11.57 Açılıs 12.02 Hafif Meloler 9.30 Hollyv.ood Studio Ordtler 12.30 Şarkılar 13.00 kestrası 10.00 Kapanış. Haberler 13.10 Ögle Konser 12.00 Açılış 12.10 Şarkılar 12.30 Sevilen Melodiler 13.00 13.40 Turharı Toper'den ŞarŞarkılar (Melâhat Pars) 13.2ı) kılar 14.00 Bir Plâk Albümü Hzberler 13.3n Ariantin Melo 14.30 Nevin Akol'rian Türküdıleri 13.45 Türküler 14.01) ler 14.45 Nevzat Güyer'den Konser Saati 14.4.5 Sacha Dis Şarkılar 15.00 Ks.Danış. 16.57 Açıl'.s 17.02 Orhan Setel 15.00 Kapants. 17.00 Açılış 17.05 Yurdun Se zener Orkestrası 17.30 Incesa7si 17.30 Enzo Callo ve Van risn Suriiak Faslı 18.30 YurtWood Kuartetleri 1750 tlerı tan Sesler 19.00 Haberler. YoTürk Musikisi Konservatuarı rumlsr. Günlük Olaylar 193». 19.00 Haberîer Yoruralar Gün Neşe Can'rian ŞarkıUr 19.50 lük Olaylar 19.30 Hafif Müzık Sılâhh Kuvvetîer Saati 20.00 Sevim Erdı'den Şarkıîar 20.20 19.40 Şarkıtar 'Salih Dizer) Büyük Nutuk 20.30 Kutlu Pa20.00 Kahramanlar Saati 20.15 yaslı'dan Şarkıîar 20.55 UykuŞarkılar <Gülizar Ersel) 20.30 dan Önce 21.02 Mikrofor. 13 Gıtarist Carlos Montoya 20.45 21.30 Sevim Süer'den Şarkılar Sohbet Saati 21.00 Şarkılar 21.4.5 Dünya Dans edıyor 22.00 (Rıza Rit) 21.20 tl Saati T. B. M . ' M . Saati 22.15 Ca? 21.30 Rariyo Oda Orkestrası Sevenlcr için 22.45 Haberler 22.30 Caz Müziği 23.00 Haberler 23.10 Dans Müziği 24.00 22.55 Konser Salnnurdan 23.40 Hafif Müzik 24.00 KapaKapams. nış. tSTANBUL İL RADTOSU ANKARA İL RADTOSL' 17.58 Açı'.ış 18.00 Akşam Mü16.57 Açılış 17.00 tnci Dİ7.İziği 18.30 Çeşitli Dans Orkes5İ 17.30 Norrie Paramor Ortraları 19.15 Radyo ile tngikestrasiyle Sonbahar 17.45 lizce 19.30 Plâk Dünvasından The Dımara Sisters Söylüyor 20.00 Yemek Müziği ' 20.30 18.00 Bethoven'in Bütun SinfonıHaftanın Bestecisi 21.00 Seçleri 4 19,00 Radvo '.'.e tngiliztijiniz Eserler 22.00 Piyano ce (44. ders) 19.15 Pat BooneSoloları 22.40 Çeşitli Müzik lı 15 dakıka 19.30 Melodiler ANKARA 20.00 Barok Müzik 21.00 Çe6.27 Açılıs 6.30 Günsydın şitli Melodiler 22.00 Kapanıs. ÎSTANHUL Ebe: 5 = Tanrı sağlık versin, = E fakat... 5 t Kolluk, Ağakapısı, Müftülük, Sa ray ve her birinde şu kadar yeniçeri, kapıcı, hademe, uşak, kavas, E Kış içintie miyiz? îlkbahar ~ mübaşır, kâtip, evrakı alan, veren, jş da mıyız? Yoksa yaz mevsi Ş okuyan, yazaı> ve dedikodusunu E minde miyiz? Ne idi o 20 kasım ~ yapanlar.. Tımarhane vakası halk ağzına düştü. Mahmut Çorbacının E salı günkü hava... Dökülmeye s mâsume ve mağdure dediği Güzel •^ imkân bulamamış ağaç yap Ş Ebe artık doğumlara çağınlmaz E raklan tekrar yeşillenmek is E oldu. Hattâ önceden peyleyip ken= ter gibi bir genç'.eşme heve ~ disinden söz alanlar dahi.çağırmadılar; Hacer Dudu kendi merak = sinde... Bahçedeki güKer sağ = edip de: cYolcumuzdan haber yok E dan, soldan, alttan, tepeden, mu?.» dıye sorduğunda: «Yolcu= her taraftan açmış... Güneşın 5 muz habersiz geJdi*, seni çaSnamaE ılılc ışınları nemli topraktan E dık!.» dive kapıdan savuldu. Evde oldukl'arını hildiŞı halde E hoş kokulu bir bahar püskürr Ş kaptlarını çaldığı komşuları kapı E tüyor. Kim bılir Boğaziçi ve E açmariı, ve hepsı ayaklarını kpndı E onun Ar.adolu, Rumeli yakası S eşiğinden kestiler. Evine kapan= »ıe kadar güzeldir? E mak zorunda kalan Güzel Ebe. Bur E Evde durulur mu hiç! He E fadaki teyzesinın yanına giderek orada yerleşmeye karar verdi. Yal men dışarıya fırladım. Dol £ nız yerleşmeye de değıl, orada ilk Z E muş, vapur, otobüs ne rast ge çıkacak kısmeti ile evlenmeye de E ürse sıra ile hepsine atladım. karar verdi. Eşyasını hazırladı, can jŞ önce Köprüden Anadolu ya = yoldaşı ve sırdaşı dul kadını da E kasma geçtını. Haydarpaşa ş beraber cotürecekti. İmamı çaSırtE dan Üsküdara, oradan Kanlı E tı, ağlaya ağlaya kararını bi'.dirdi, E caya uzandım. Kanhcadan E Ş giderken anahtarını teslim edecegı mirgâna süzüldüm. Benzerine : : evinin satılmasım ve tutar bedeliE daha aylarca hasret kalacağı nin Bursaya yollanmasını ona siE mız o tath ışıklı, pürüzsüz de E pariş etti. Imam efendi: Ş nizli günü böyle hoş bir açık s Senin bir günahın yok ama Z: hava âvâreliği yolculuğunun E zevki içinde geçirdim. Belki E namus mese'esi nâzikt'r, elif çekiE işlert ve zamanları müsait E lince nokta koyan çok olur, BurS olan bir kısım hemşerıler de s saya hicretin çok münasiptir, artık 3 böyle yaptı. Çünkü beni taşı E Istanbulda sana rahat yoktur kıE yan nakliye vasıtaları hiç de E zım!, dedi. E tenha değildi. E 1818 yılı agu?tosunun dordüncü E Ne yazık ki, Üsküdarın içer E sah günü sabahı kalkacak MudanE lek Ve kuytu semtleri insanla E ya kayığı ile Istanbuldan aynla rının neşesizliği, evierınin ba ~ caktı. Güzel Ebe Istanbuldan kaçıyorS kımsızlığı, sokaklarının kaldı S nereye E rımsızhğı ruhumda neşeye E du, fakat «Güzelebeoğlu» E doğru kanatlanan ferahlığı E kaçacaktı? Dok'iz yı'.dar.beri anasır.ı Rörmi5 baltaladı. Zaten daha Köprü E E den ayrıhrken üzüntüm başla E yen, o kadını tamamen unutmuş E mıştı. Haydarpaşaya tam saat E olan Yenıçeri Süleyman. Istanbul~ 16 da hareket etmesi gereken = da r.ereye gitse, dillere destan olE vapur. iskele kapıları kapar.ıp ~ muş. kazınmaz bir şöhret lâkabı E bütün kalkış hazırhkları ya E ile Tımarhane vakasını hatırlaİES pıldıgı halde bir türlü yerin E caktı. Onun içindir ki vakadan son~ den kıpırdayamıyordu. Nıha S ra bir müddet, iki ay kadar divaE yet bir çeyrek gecikme ile E ne gibi dolaştı. Süleyman. müıâE fayrap etti. Merakhlar sorup E hiklik çağmda 51. Orta Çorbacısı 7Z öğrendiler. Vapurun kaptanı ~ Mehmet Ağanın sine bülbulü ol. E sık sık bayıhrmış. O sırada ~ muştu. Şimdi kolunda şâhini. eli bıçakh bıçkını idi, itlık, haytalık E J'ine rahatsızlanmış. Bereket E yollarında kosar erâzildendi; büsE versin, bir tesadüf eseri Idare E bütün azdı. Bir şün de Fatih KolS ye zıyaretçi olarak bir başka luğu çorbacısı Mahmut Ağaya gıtS kaptan gelmiş. Sefere o zatı ti; ve yüksekten konuştu: E çıkarmışlar. E Ağa;. Bu namus meselesidir, S Tanrı keyifsiz denizcimize ~ E sağlık versin ama, ya bayılma E nereye varsam, bana kahpeoğlu gisen bana değruyu olayı deniz ortasında cereyan E bi bakarlar, ^ etseydi, yeni bir tzmit körfezi söyle, yok?a benim burnuma kan E faciasiyle karşılaşmaktan kur E kokuları gelir, namusumu temiz tulur muyduk, acaba?. E lemek için ben anam olacak o kaE REEL = rıyı keserim'.. .dedi. Mahmut Çorbacı her doğru ve ^/JiııııııımıııııııııııııııııııııııiN^ nâmusliu adam gibi tok sözlüydü: Tadı. Ben senin ananın nâmusuna kefilim.. sen o mağdureden elini \ PİRİNÇ KÖŞEBENT j çek dç şakağına koy, kendi ahvatâncılık: 8323/16364 lini düşün'.. Senin onunla utanaALINACAKTIR t cak yüzün yoktur. o biçare hatun senin gibi oğlu olduğuna utansın!. Takriben 20X20 m/m 151.00 dedi. Mt. tul 12X42 m/m 331.00 Mt. En müthiş tokattan ağır bu hatul pirinç köşebent alınacak f tır. Taliplerın teklif vermek 4 karet karşısında sendeleyen Sü'.ey lngilizce bilen muhasebe üzere en geç 29.11.1962 per i man kendisinden, beklenmiyen bir şembe günü saat 10.00 a ka i şey yaptı, Mahmut Çorbacının eMemurlan anyor dar Hilton Oteli Şantiye sef f lini öptü: Ağa'.. Acı söyledin ama doğ4 liğıne müracaatları. Büyükder* C«d. 75 Meeidiyeköy İstanbul ru söyledin!. dedi. Bir it nümayişi ile girdiği Fatih İlâneılık: 8339/16365 (Basın 20433/16375) Kolluğundan başı önüne düşük Geceyarısı Bogaz Kesen Kalesinden bir top atıldı POZ SURESI Yazan: Selâ hattin GİZ tyi bir negatif elde edilmeti, yani negatifin muhtelif kıiirnİarının parlaklık ve koyulu£u konuya saöık, çölgelerin detaylı olması için, hassas tabakanm «filmin» muayyen* miktarda ışık alması lâzımdır. Bu hale «Işıklanma» denir. Işık miktarı kâfi isç, poz sü re*i doğru, yâni tamdır. Şayet fiiriıin aldığı ışık aı ise, zayıf poz (sous • exposition). e|er ışık çok ise knvvetli poz (surexposition) denir. Yeııi filimler şâyet hassas olduklanııdan bir hadde kadar poz süresinde yapılacak hataları kaybcttirirler. Poz süresini teşkil eden elemanlar muhteliftir. Belîi baş lılarını açagıya derccdiyoruz: A KILLAMLAN Ftl^ MİN HASSASİTETİ: Poz süresi her şeyden evvel fi'ımin hassasiyetine bajiıdır. llatta filmin ciıısi de gözönünde tutulmalidır. Meselâ. aynı ha«sasiyptc sahip bir ortochromatik filimle kırmızı rcııçin hâkim olduğu bir konunuıı rcsmi çckilirken poz sürfsi, aynı şartlarda kullanılacak bir pankromatik filimde verilecck süreden biraz fazla olmalıdır. B IŞIGIN CİNSİ VE KESAFETİ: Poı süresi konunun aldıeı ve aksettirdigi ısıjın mlktanna bağlıdır. Bn miktar aşa^ıdaki faktörlere göre degişir. Parlak güneş veya bulutlarin altında {üneş: Konu gölsede veya guneşte olıırsa, Mevsim (güneş ışınları yazın daha kfuftir. Çünkü kış CÜncsinin ışınları ufkidir.) Kesmin çpkildi|i saat (öirle «üııeşi sabah günesinden daha knvvetlidir.) Isığın ke.a[eüni de unutma mak lâzımdır. İnsan jözü ışık kesafetinde ekseriya aldanır. Meselâ. bulutsuz mavi bir gök te çiines ışınları çok parlak, beyaz hulutiarın arasından sü ziUen ışmlar ise daha az parlak cibi corünür. Halbuki buncn tamamiyle aksidir. C KONLNVN HAKtM RENGİ: Açık renkli bir konu ısınları fatla al\ettirdijinden, koyu renkli bir konu için kul lanılan poz sürcsinden daha az bir süre ister. Bu husus ekseri zaman ihmal edilir. En te kimül etmiş pozometreler bile lâyikiyle bu farkı göster. mezler. Resim çeken dalma ko nnnnn açıkhğını ve koyulnju nn gözönünde tntraak ve pozometrenin verdigi rakaroları pratifine cöre düzeltmelidir. D DtYAFRAM AÇIKLIGl: Poz süresinin esash fak. törlerinden biri de, ısıfın mik tarım avarlamaşı bakımından diyaframdır. Diyafram kısıldıkca pnz süresi artar, açıldık ça azalır. Poz sürcsinin tespitinde obtüratörün mühim rolünü nnutmamalıyız. Obtüratörlerin sürati nfC'ren dojrudur. Uzun bir siire knllanılmamıg ve y» kış dolayısiyle obtüratörün hareketi afırlaşır fotoğraf çekenin içinde böyle b>r şüphe olduju takdirde resim çekmeye çıkmadan evvel makineyi birka^ kere boşta knrup dcklânşöre basmalı ve hattâ kışın sıcak bir odada ya rım saat kadar makineyi bırakmalıdır. OBTÜRATÖRÜN SÜIîATt DlTAFRAMIN İLGÎSt Poz süresinin tesbitindc optiiratörün süratiyle divaframın açık hk ayarı bir birinft bajlıdır. Aynı miktarda ışıij! muhafaza edebilmek için diyaframı Kıstıkça obtüratörün süratini azaltmak veya aksine diyaframı açtıkça artırmak iâzımdır. Sieselâ. Obtüratörün sürati 1/100 ve diyafram açıklıŞı F 5, 6 ise 1 5!) de divafram açıklıtı F 8 1 23 de diyafram açıklıÇı F 11 olmalıdır. POZ SÜREStNlN HESAPLANMASI: Pozometre ile yapılır. Bunların çok çeşitleri vardır. Bazı model makinclerin üstünde sabittir. Otomatik olarak obtüratörün süratini ve diyafram açıklığını gösterir. POZ CETVELLERİ: Filmin hassasiyetine çöre tâyin edilmiş cetvellerdir. Filmin jprospektüsünde vardır. Bir fikir verebümek ve yeni başlayanlara kolaylık olur amacı ile iki ayn poz retvelini aşağıya dercediyornz: SOFRADA ÂHENK: Süleyman çıktı. Mahmut Çorbacı ile Samatyada Büyük Kuleli Meyhanesinde buluşmaya sözlü olduğu halde doğruca kışlaya gitti. Çorbacısı ile yattıklan odaya girince üsküfünü çıkarıp yere çaldı, başına bir keçe külâh geçirdi, bir kaç dakika içinde, Cezayir Kesimi şatafatlı esvabı ile îstanbulun en şık gençlerinden biri olan Süleyman yalın ayak, baldırı çıplak bir tulumbacı oldu, ve kışladan çıktı, kaçtı. O akşam kendisini tanımıyan bir muhite gidecek, bir meyhanede kör kütük sarhoş o'.uncaya ka.dar içecek. ve oradan anasına gidecekti, kadının • ayaklarına kapanacak: «Kaçalım anacığım Istanbuldan!. Kaçalım, kendimizi unutturahm... îşte beni sokaktan aldıkları iffıhkta sana dönüyorum.. sen bana bakmadın, ama ben hamallık yapar sana bakarım... Kaçalım anacığım. kaçalım.» diyecekti. tan Süleyman da ısrar edince kalk tüar. Timajhane vakasını tafsilâtı ile biliyorlardı, evveli bir fener tedarik ettiler, indikleri iskeleden bir kayığa atiayıp karşıya geçtiler. Süleyman kararlıydı. Anası gelmediği takdirde iki kalyoncuyu evlerinin kapısmda yere serecekti. Sarhoştu ama bileğine ve bıçağına güveniyordu. Kadın gelirse, başından Timarhane vakası geçmiş o kadın geürse götürdükleri yerde anasını kesecekti, orada «Ben bu kannın oğlııyum!.» diye bağırması iki kalyoncuyu kaçırmak için kâfi idi. Karıyı nereye gotüreceklerini: «Ağalar.. ben o se'mti karıs karış bilirim..» diyen Süleyman üzerine aldı. • N'OT: a) Hava açık fakat sü neşli deiilse poz süresini iki misli artırınız. Misâl: 1/100 yerine 1/50. b) Hava güneşli olmayıp kapalı ise poz süresini dört misli artırınız. Misâl: 1,100 ye rine 1/25. maı. SjjgA• vc ı A Goodyear Lâstikleri T. A. Ş. 1 I BAY OSCAB: JANETN KB9 3SS Salı sabahı Fatih Kolluğundan içeriye genç bir tulumbacmın girdığir.i gören Mahmut Çorbacı delikanlımn ellerinin kanlı oldugunu fark edince yuzüne tekrar d:kAğustosun üçüncü pazartesi gü katle baktı ve onun Güzelebeoğlu nü akşaroı idi, Kalyoncu Kollu Süleyman olduğunu fark etti, ana ğuna gitti. bir meyhaneye girdi. kaatili bir kaç saat içinde o kadar çökmüştü. Süleyman: Adını belki işitmişlcrdi ama yüzü Ağa!. Dün bana çok acı söyherkesin meçhulü idi, hıncahınç dolu meyhanede izin istedi, iki kal ledin.. anamm namusuna da kefil yoncu neîerinin sofrasma otur^lu. oldun.. ben artık ölüm eriyiml. Kalyoncular da o tarafm itleriy Şurada seni de depelerdim ama di. Göz kamaştıran güzellikte bu fayda ne?. dedi. Ve kuşağındar. kanlı bir b:çak pırpırı tulumbacı belli ki uygunsuz güruhundan bir gençti. Süley çıkarıp bir kenara attı, ayakları manın yalın ayaklarına bakarak gövdesini artık taşıyamadı, çöktü, koynunda dolu bir kesesi olacağı yüzünü elleriyle kapayarak ağlanı asla düşünmediler: «îç delikan maya baslad:. lı.. bizdenl.» diyerek efkârlı genci Süleymanın târif ettiği yerde rakı sağanağma tuttular. Süley Güzel Ebenin sekız yerinden bıman böyle iltifatlara alışıktı, za çaklanmış cesedini buldular, miımanı gelince fırlayacak, kaçacak hut iskemle de o viranenin bir kotı. Fakat kösteklendi. Kalyoncu şesine atılmıstı. Elleri bağlı olarak Fatıh Kollulardan biri ayakdaçma: ğundan Fener iskelesine indirilen Ulan H'.dır!. dedi, haydi bu Süleyman oradan kayıkla Boğaz gece Güzel Ebeyi kaldıralım'.. MiKesen kalesi zindanma gönderild;. safirimiz şu delıkanlı ile beraber Geceyarısı kaleden bir top atılodamızda bir âlem yapalım!. dı. Bir yeniçerinin idam edildiği Hıdır önce ayak diredi, «Bu gece böyle ilân olunurdu. misaürimizi odamıza götürelim de TARIN: Mekkizade kızı Lebibe o âlemi yarın daha hazırlıklı ysparız!.» dedi, fakat kendini zor tu Hanım ile Vâsıf kızı Zeliha Hanım KONULAR İ;, DENİZ, % VE tCABPA GRuf» İMS4N RESİMLPRf R5,6 &8 m hlt kCV'J slALAt:. ĞOUâCCB t i&o %»y< iua TASKO BIRLIK TÜRKİYENİN EN BÜYÜK ŞARAP KOOPERATİFİDİR. R«kl6mcılık: 4848 16395 İSTANBUL Tiyalrolar TU.\ rKUl.AKl: FATİH 22 01 71 Her gün saat 21 de ve Pazar 15.30 d» «Çakkuşu». (Pazartesi tatll). Her çarşarr.ba 14.30 da ve Pszaı ı : de Çocuk Temsl'.lerl. KADIKİJif 3S 06 82 «Sekiz Kadın» saat 21 de Matine Cumartesl. Pazaı 15.30. (Perşembe tatil). TEPEBAS1 44 21 57 «Biraz Gellr mlelnlî?» (Pa zartesi, Salı. Çarşamba, Curr.a saat 21 de ve Pazar 15.30 da. ÜSKÜDAR «Mum Sc.ndüi) saat 21 de. Matine P«zar 15.30 da (Cuma tatil! Her Çarşamba 14.30 da Çocuk temsillerl. YF.Nİ TtYATRO 44 04 09 29 Kasımdan 10 Aralığa kadar «Yunan' Tlyatrosu» teır.silleri. ŞEHtR OPERASl 442157 (Tepebası Tly^trosunda) «Blgotettoi Perşembe, Cumartesl ve Pa«ar 21 de. ÖZİ"L TİYATRO^.AR: ARENA 44 07 04 Matine 18, Suare 21.15 te (Salı tattl). «ÜBÜ». AZAK 22 62 4S . «Dolnıuşj» saat 21.15 te. Matine Çarşamba. Cumartesi, Pazar 16.15 te. BVLVAR 21 35 76 ıGal soniyer» saat 21.15 te. Çarşamba, Cumartesi. Pa. zar mütine 1S.15 te. (Pazartesi tatll). nORMEN «Ayı Masall» Saat 21.15 te Matine Çaîş&mba, Cumartesl. Pazaı !3 te.(Pazartesi tatll). İSTANBUL 44 22 3fi «Canbazoglu» Pazartesi, Salı harlç dlg^r gcceleı 21.13 te (Matine Çarşamh.ı. Cumartesi, Pazar 15 te). « OTUNLARI tSıhn Alpag'i trupu) • !!)»; Tattıdır» Her pün 13*de Pazarttsi ve Sall 21 13 te. KAflACA 44 1^ hfi • ctLL'KS HAV.Vl'» Her ge. bilmedin!...» Kapkaranhk her yanım. Ölü dalgalarıh üzerinde sallanır gibiyim. Hiç kimse böylesine korkulu, umutsuz, gecenin ortasında titrememiştir. Kerkesin felâket payı kendine göre ağır olmalı. Bir şeylerden kaçmak, kurtulmak istiyorum U3'kunun karanlık dört duvarı arasmda. Arkama bakmadan yürümek gerek biliyorum. Yüzüm gene Yazan: PEBlÜt CELAL de kaçmaya çabaladığırn yöne döZavailı Nermin hanım'! Onu en | leıds. Ahmet ağa don yapacak to| Çalışmaktan başka birşey düşün nüyor. Onun gölgesi takılmış peaz tanıyan da, e n çok hatırlayan ; murcuklar yanacak diye her sabah miyen, kendine çizdiği düz.'yorucu şime. Hem korkuyorum. hem seda bendim! Bir eşitlik bile buldu |korkuvla ııyandığmı söylüyordu. yolda nereye olduğunu pek bilme viniyorum bu kaçıp kovalamacağum zamanlar olurdu aramızda. : Küçük çıraklarını salmıştı parkm den başim almış giden çetin. kuru Mademki aynı adam hayatımıza İ içıne. Her ağacın alh ayrı onarı bir yürek!. Bir zamanlar. karşısın, olanlardan sonra? Başımı olıyor, taprak yer yer eşiliyor, uy da somurtup sızlanırken, çevreme ı radan oraya çeviriyorum, kapana girmişti! kusundan çekilip uyandınlıyordu. öfkeyle saldırırken beni bbyle gör girmiş, tuza*a düşmüş • çırpmıyoÇok zaman beraberdim ir.ce, güHü'înü beyin mektupları umut müş olmalıydı. Mektuplarından rum örtü'erin arasında. zel hayaliyle kadının. Kapıların doluydu. Baharm yaklaşmasına o birini hatırhyorum: Sonund'a yol açılır gibi oldu. Bir gerisinde yumuşak adımlarının seda henımle beraber seviniyordu. «Yüreğiniz karanlıkta susmuş yer aydmlandı uzaklarda. Denizin, sini duyar gibi olıırdum. L'zun volculugun hayslini beraber bekliyordu Macide hanım kmm. toprağın, ağaçiarm üzerine ışıklar kilitleyip eşyalariyle tozlanmaya isliyorduk. Fîoran=a'da görmem B İ T l ş l i î s l z d l o r a y a . Kamaştmız yağmaya başladı. Gözlerim kamaşbıraktıklari odasmm kaç kereler gercken .salerilerin. müzelerin, sa birdenbire bu ışıkla. Herşeyin yal tı güneş ışığında. Her şey çok gükapısına kadar gidip dönmüşümbil göndçr| r l z s = öd raylarm. listelcrini olduğunu sandınız bel zeldi, yeıli yerindeydi. Rıhtıma indür. mişti bana. kayar gibi merdivenlerden. | ki. Mr.tluluğa ermek için sevdamn dim Bahar çeldi kafam bir şarip sar, Buluştugumuzda. o mektupları. | yeterlİEİne inandmız. Kamaşma Güneş denizin üzerinde sapsarı ho^l.ık içindeydi. Bahçelerde. o j i s l e r i r ı i n v o l u n a ^ eireceğir.e . . bitmise benziyor şimdi içinizde parhyovdu. Bir zamanlar beraber pek bnyük salrnlarda yururken kahn, i n a n m a d a n açıklamıştı. Durulmus yürefiinizin yepyeni ay dolaştıj;ımız kırmızı motor iskeley a z d !fimı nin ucundp, her zamanki yerindeyyumıışak. bir şeylcrc batar gömü O n u n l n a n d , g , , e k ş e y , y e n i haya( dınlıcında scrçeklcri görnîiye 1 di. Daha uzaklarda kuçücük bir lur glbıvdım. Kanım yoraunlaş t n ı , ı n h c n i degıtirmış. olguniuga! ladıgınızı seziyorum uzaktan.... mı=tı damarlaıımda. Daha çocuğum • erdirryj^ çcvremi gnr, O bu mrktuplan yazarken bir)i 3 ne başı aibi sallanan dubanın o!acag:nı bilmiyordum nıeye, az\ çekmeyp alıştırrmş olibaşkası karşımda san gözleri of'; çevrcsinde yüzen, oynaşan insanTub«rosj!ar. donuk inci renkle. masıydi. Açıkça «övlemese bile keylp atpşü baŞırıyordu: ları vardı. Gülüşleıi bana kadar riyle katrrıer katmer salon'.arı dol. iaderimden memn'inriu biraz. Ken. « Herkesle dost arkadaş olma. gelıyordu. Oradakilerin Serra, Sudurmaya başlamışlardı tekrardan. di kendisiyle «Daha insanlaşmış» isını bildim, Serra ile bile!.. Sen' zan hanım, Sümbüller açıyordu renk renk ser' buluyordu beni. 'yalnız beni anlamadın, anlamasınıl (Arkan var, ırUMHURtYET» in Edebl lefrikası: 187 İMtMuOLMH «• 21JÎ0 ıÇarş.ımba, Cumartfsl. Paz.ir Matine 18 KENT OYfNCVLARI (Ses Tlyatrosunda) «Nalınlam Pazartesi 18 ve 21.15 te, diğer güııler 18 de lCarşsmba tstlU. KÜÇÜK OPERA 21 57 22 Mür.lr Özkul topluluğu «Ger.eralin Aşkıs. 21.15 te. Matine Çarşamba, Cu. martesi, Paznr 16.15 te. KÜÇÜK SAHNE 48 56 52 Salı, Çarşamba, Persembe 11 ve 21.15 te «TÜTüN YOLU». Cuma, Cumartesi, Pazar 18 ve 21.15 te «ÇlKOLATA SEVGtLÎM» SİTE 47 69 47 Cahltler topluluğu «OCAK» Her gün 21.15 te (Çarşamba, Cumartesl. Pazar matine 18 de) Pazartesi tatil. ORALOĞLU 49 49 35 Her gece 21.15 te. Cumartesl ve Pazar matine 15 te «Valancı Büia. Pazartesi dışında her gün 13 de üKaranlığin tçirden. ATL/VS 44 08 33 «Jerry Lewls Korede» (t) J. Lewls. İNCt 48 45 95 . «Ver Ellni tstanbul» Leylâ Sayar. KONAK 47 26 06 «Mon tekarloda Bir Gece» E. Constantlne. LÂLE 44 35 95 «Egede Tatll» A. Vuyuklaki. LÜKS 44 03 80 «Küçük Beyefendi» G. Arsoy. LEVENT «Kaybclan Ülke, (Atlantis) A. Hael (1). SARAY 44 16 5R . ?Mcnt"karlo"da Bir Gece» E. Constantine. SİTE 47 77 62 «Yusuf île Züicyha» Belinda Lçe, Geoffrey Hnrne. ŞAV 43 67 92 «Küçük Bf.vcfendis G. Arsoy. TAKSİM 44 31 91 «Ver Fliüt İstanbul» Leylâ Sayar. TAS 48 07 40 «Kızım Uğruaa» E. Constantine. İ1NAL 4i S3 Ce . 1 l f YI'RT 36 97 68 «Kızın Uğruna» £• ConsBeyefendi» G. Arsoy. tantine. 2 «K^rkunç ANKARA Kun.panya» S. Loren. YAVrZ 49 36 78 1 ıKurşun Yağmuru» Eçref Tiyalrolar Koiçak. 2 «Kaderin Önüne Geçilmez» T. Soray. DhVLET TİVATKOLAKİI YENİ AR 44 23 51 BCYÜK TİYATRO Saat «Yentlmez Gladyatör» Rl20.30 da «Vişne Bahçefl». chard Harrtson, KtÇÜK TİYATRO <cMol YENl MELEK 44 42 Vi Defter» »aat 20.30 da Pa«Dadının Şansı» Sorhia zar matine 15 te (Pazartesl Loren, Cary Grant (1). tatil). YILDIZ 47 63 »2 ıHaYENl SAHNE «Woy\^,t Bazan Tat'.ıdır» Zekl zeck Leonse İle Lena» Müren, Belgin Doru^. saat 20.30 da. Pazaı MaUZAFF.R 44 93 06 1 ne 16 te. (Cuma tatil). ODA TtYATROSU «Arre «AHah Sevlniz Dediı A. rikan RÜyasıs ve «KargaIşık. 2 «DertH Irmak» lar» sast 18 de (PazarF. Hakan. tesl tatll). ALIMDAR 52 36 »3 ÜÇt'VCÜ^ T. Saat 2fl."0 «KüçUk Beyefendi» Gökda sÇard'aş Fürstin» opesel Arsoy. rcti. AYSU 21 19 17 1 ÖZEL TIYATROLAR: «Gece Kuşu» E. Koiçak. MEVDAN 8ARNESI 2 «Bir Demet Yasemen» Saat 18.15 te «Acelecl G. Arsoy. Kalb», Saat 21.15 te sFare BUI.VAR 21 35 73 . «Ver kapani» (Çarşamba tatil). Elinl İstanbul» L. Sayar. ÇFMBERLİTAŞ 22 25 23 (Tahliye öolayıslyle kapanmıştır) K U L t P 22 71 83 «KüALEMDAR «Korkunç çük Beyefendi» G. Arsoy. Kumpanya» S. Loren. A. MARMARA 22 38 60 Quinr.. «Yenilmez Gladyatör» R. Harrison, 1. Corey. ANKARA «Cehennem MELEK (Eyüp) 21 58 76 Ateşi Kulübüi C. Michel. A. Corri. 1 «Çam Sakızı» N. Köksal. 2 «Zavailı Necdet» BÜYÜK «Sevil BerberiG. Arsoy. nin Maceralan» L. Mariano. giK 22 35 42 . oVer EUGÖLBAŞI îAşka Karsı nl Istanbul» L. Sayar. Geliumez» B. Donık, G. YENl 22 58 92 1 Arsoy. • * «Büyük Hakikat». 2 «Kay eusuzlar». RF.NKI.t (iSensiz Yaşayamam)> R. Schneidcr. YEVI (Bakırköy) 71 B8 2R • ULVS «İki Yüzlü Dok«Küçük Beyefendi» G. Artor» P. Masçie, D. Addams. s^y. OPERA «Ver Elini İsİZMİR tanbul» L. Sayar. ÖZEN 36 99 94 «Aşktrm da Üstün» A. İşık. S Tiyalrolar Gül. Ü'JVAR 35 03 «9 «Affedllmiyen» Burt Lancaster. DEVLEl 8ÜREVYA ifi <> P2 " «A|dgiaı Ay.akia Öljr» «Kan ve Gül» Mell Fersaat ruîO <Ja Matine Parer, A. Vsdlm. zar 15 te (PazartP5l tatil) BÜVÜK 1 . «Güneş Doğmasm» G. Arsoy. 2 «Kısmetin En Güzc',1» F. Hakan. ELHAMRA «ıMaceralm Yolunda» Yul Brvnner d ) İKBAL «Tesalya Savaşlaıı» L. Carrey. KCLÜP «Hayat Bazau Tatlıdırn Z. Müren. TAYYARE dBüyük Hakikat» Stewart Granger. BURSA AHMEl Vl.HK HASA Her gece 2O.;:0 da (Pazartesi tatü). üDurr.aniıria Telâkl Vf.r: Dtl.EK 1 «Romada A5kü M. Demongeot. £ Martinelll fT). 2 . fMasistin Ir.tikamı» G. Scott, Y. Tonj (T.) TAYYARE 1 «Plâid;ı Buluşalım» D Modugno. 2 fiAzrar.i Kandıran Adam» A. Diffrent (T.) ADANA Tiyarrpjâr ŞF.HİR TİY\li:O,SL" Hct gun 20.30 da «TuzaU»' Her Cumartesi İS cic eCfphcdc \ Piknik Pusuda» (Pazartesi tatil). ı Al.SAKAY '• l ilpapag.ır. Barı» M. Rfkk. ERCİYEŞ "5:u'r,!> T LoUİse. I.t'KS 1 'ZfiOiiun tça rctı> G. \Vi:ha:rî. 2 . ı:Sah te Ajan» T. Curtıs.