10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 Kasıra 1962 rıklık, ınsanı hayatta başarısızlığa sfirfi Bu hastalık, dikkatin tek bir noktaya, «Acaba ne düşünüjJorlar?» sorusuna saplanıp kalmasından meydana gelir ve insana hayatta çok şey kaybettirir. Pısırık bir çocuğu, bu dertten kurtanp hayata hazırlamak ise, anne babanın en önemli ödevidir. Bazı insenlann «kışılik» leıi pısır.k olmaya istidathdır. Yalnız yaşıyanlar, kötümserier, dalgmlar, kibirliler ve... fazla çaiışaniar. Yainız yaşıyanlar: Sosyal münasebctlerde bulunmadık)an, insanlar arasma karışmadıkları ıçın onların yanında kapalı, beceriksiz, kaba, hoy rat olmaktan kurtulamazlar. Sonunda da pısırıkiaşırlar. Kötumserler; başkalarından gordukleri sempatiyi yüze gülü cu!ük, menfaat, göstenş, ıan iusılmaz şey» saydıklarından pısınkiaşırlar. Dalgınlar: Hep bir başka dünyada yaşadıklarıiçın insanlardan çekınirler. Fazla çalışanlara gelince, oni.ir gerçek. ya da hayal icadı bir aşağılık duygusunu parlak b^şarılarla maskelemek arzui'j ile işin üstüne düşmekte dırler. Maksath bir stratcji kullandıkları için başkaları ile nıünasebetlerinde hera onları, l'.cm de kendilerini sıkarlar, sonu pısırıklığa varır. Pısırıkların neler çektiğini hep biliriz: önlerine açılan fırsatları çekingenlikleri yüzün den kaçıra.kaçıra çetin, sevimsız, acı bir karakter alırlar. Pısırık kadınlar, önjerine çı kanla evlenirler. Çok defa kötıi evlilikler yaparlar. Pısırık frkeklerse mesleklerinde asla parlıyamazlar. Fakat pısırıktan pısırığa fark vsr. Hekimler ve psikiyatrlar, gclici, geçici pısmklıkla ınsa nın kcndinde olan pısırıklıgı tamamiyle biribirmden ayır msktadırlar. «GeJici jeçici» ye bir örnek verelim: Napolyon Ecnaparte önemli bir gün o kadar pısırıkîık duymu?tu ki, nutuk vermek dejil, bir tek 5öz söyliyememişti. Pısırıkîık krizi bütün incehğiyle tanınan bir olaydır: tnsanın elleri terler. bacaklan titrer, sesi söner, «özleri bulanır, hareketleri beceriksizle şir. Üstelik, nefesler de bozulur, ahenksizleşir. Işte, bunun için tedaviye nefes almayı düzeltmekle baslanır. l'k b'güt: Sabahlan, beç dakika bıldiğirnız nefes alma hareketlerini yapmak. Böyle ce nefesler düzene girer, ciğer lerin kabiliyeti artar. Ağır £ğır nefes almaya alışmak, si garayı azaltmak lâzım. Ikinci öğüt: «Sinirleri gtv şetme» yi öğrenmek. Pısırıklar, her zaman büzülmüş bir haldedirler. Arabada, maJada, misafirlikte, insanlann arasır.da kaslari gergin, tetikte dur maktan kurtulamazlar. «Sinirleri gevşetme» işte bu haliıı geçmesine yarar. Yapılacak sey kabataslak şu: Sessiz bir odada sırtüstü yatıp ellerini yanlara uzatmak, bacaklarmı bıtistirmek ve: uzuvlarından birinin, meselâ bir kolunun ağırlaştığını, çok ağırlaştığını dü şünmek. Baska düşüncelerii' hepsini unutmak. îlk gün beş dakika yeter. Sonra uzatılır En fazla on beş dakika. Artık otsmobilierîn kızak yapıp kaıaya sebeb ol'raaları d» önlennıi? çöriinüyor, Meşhar«Dnnlop» fabrikasının yaptıiı yeni bir lâstiğin don havalarda kaymak şöyle dursnn arkaya tzkılacak iki arabayı, hatta ııt yönde hareket etseler bile, çekebileceiti iddia ediüyor. Ba harika lâstiğin şeritine binlerce çelik tel parcası kırıstı | rıldıfı açıklanmaktadır. Görünüş | te kadifeyi andıran şcritin bir demir kadar sert cldujn söyleniyer. İddia dofrn çıkarsa araba kazalarının 'inrnıli bir sayıda azalacağı raahakkak. Sigaranın çok zararını dinledik. Ama bunu bilmiyofrduk. Amcrikan hekimlerir.in Los Ançeles'te yaptıkları son incelemeler t'ütünle iki kan hastahüı artışı arasmda yakın bir münasebet bulunduğupu ortaya çıkardı; biri anormal pro tein. bbürü kanda bazı kimy^sal ( maddeierin görülmesi. Pari» Operası'nda »osyeteye yeni tanıtılacak geno kibar kızlann şerefine verilecek balonnn iki »Srpriıi kulaktan kulağa sızdı: Biri balonnn programı. Bn proçram bir kilodan ıjah» a^ır. tkînrisi daha bo«.: Büyük ayakkabı modacılanndan biri tenc davrtliler için Ö7.el bir papnç ieat etti: Bfyaz kürktrn bir iükarpin. AmeJrika yeni bir oyunun heyecanı içinde: «Yıldızlar neye benziyorlaf? » Bir istatistik müessesesi bu soruyu 3.000 genç kıza sordu. Alınan cevaplara göre: Jane Mansfild karnaval kıraliçesine, Marlon Brando taksi şöförüne. Jawn Cjawford ressama. Frank Sinatra ebedî kollejliye, Ingrid Bergman mirebbiyeye benziyorlar. Oyunu siz de oynayabilirsiniz. Bakalım sonuçlar bunlara yakın mı yoksa tam tersi mi çıkacak?... Metro Goldwyn film şirketi geIecek kusaklar için saklamaya karar verdiği deierli filmlerini 25» mctre derinlifinde bir yere gömerek atom savaşına karşı koruyacak. Amerikanın bülön öhtir büyük film sirketleri dc aynı şcyi yapmaya hazırianıvorlar, Genç bir kızın pısırık olusu, hepsinden ımemüdir. Bir sual sorulunca kızarıp bozarır, soyliyeceğini söyleyemez, pârmaguiı dudağına götürüp düşünceye dalar. Bu gibilerin tahsi! lıayatı başaruızlıkla geçtiği gibi, e\ lilikleri de çok de[a kötü sonuçlar doğurur. ' bu yüzden çok şey kaybedebilırler. Başarılann önüne dikilen bu engeli yenmenin .tek çaresi «dikkati, bir nokta üstünde toplama» yı öğrenraektir. Kendiniz degi! de, çocuğunuz plsınksa, onu kurtarmak ödevi, tıpkı hastalıkl.irırriaki gibi, yine fize düşmektedir. Her şeyden önce şuna inanınız. Zamanla kendiliğinden geçecek şey değildir bu. Siz, yardım etTr.ezseni^, szalacağınn, Rİttikçe bastırır, çocuğa hâkim ' okır. Anne olarak, baba olarak, japacaâınız yardım ise şundan ibaret: Çotu;"i yüksek sesle okufnaya alıştırnıak, jimnastik yaprnaya teşvik etmek, elinizde ise, şan dersler: aldumak. Çunkü, bu hastalık, kendi kendini anlatamamak ve fizik durumuna güvenememekten doğar. Kollari kavuşturup işi zamana bırakmamak.çocuâu bu inatçı, ezici hastaliEjm pençe«ine bırakmak uerokir. Dr. Bro\vne adında bir âlim ortaya yepyeni bir nazariye att:: Dunyamızın bir dev atomun basit bir parçacıgından ibareîmiş. Bu dçv atom da kâinatm:?. Yeni nazariyc ••îzafct ro'atîvite» npzpvi'.'esinin tarn ter>idir. Gerçp^i 6™reTimek için beklemek gerekiyor. Yeni yeni hesaplar yeni na'ariyeleriyaratacak, msan oğlu durmadan «gerçek» i arayacak. Aşağılığın (duygusu değil) kendisi Tezâdîsîan Çskmadan girmek Düdiikle İedaviGizü kapakiı degii Mahkerae kararivle ald;gırnız tekziptir: SUKARNO DIKTATÖR DEĞİLDİR Miîletinin Kurtarıcısıdır. 1 tcmmnz 13f! tarihli «Cumhuriyet» szzetesinde «Ycdi Dakika:* siitununda Cumhurbaşkznımı/ Sukarno bakkında kullanılan ifade tarzı, Türkiye ile Endonezya arasında mevcnt dostane ır.üaascbetlcr ve milletlerarası bir teamül olarak Dcvlet Başkanİ2r:na çösterilen saysı ile k«bili telif değildir. Yatar.ını yiikieltmek ;ibı ulvî bir ?aye ile yapiıfi hüyük hizmcllcroen ötiirü hütiin Tiirk miî'.etinin. Bsbası ve Biiyük Lidcri Atatörk'e cn?ln ?»vsi ve .şükr»;ı f'uyguları iic bağlı bulunduçu sibi, Endcıi'zya halkının da kendi Büyük LidfTine; evrt. vatanını «yurtta barış. dışant'n barış* düsiuru dahilir.de siyasi, sosyal, iktisadi ve kültiirpl hakımlardaıı aynı şekilde yükseltmryf çal>ş=n miîletinin Kurtarıcsı Snkarnc'ya karsı aynı duyçnları taşımaMnı anlamaktan sayın yazar âeiz törüniivor. Kntsal bir inançla, Tiirkiyenin istikbaü için yapılmasını zaruri sördujü en inkılâpçı defişiklikleri yaptığı için Baykan Sukarno da şimdi aynı şeyleri yapmaktadır Atatürk'e diktatör denmeşindcn sayın yazar ve Tiirk milieti haklı olarak nasıl infia1 dnyarsa, Liderimize karşı yöncltilen bu tip hücumların bizde de aynı îepkiyi varattığınıp hilirımesini istiyaruz. «Cnmhuriyrt» eibi ciddiycti ile şöhret yapmış bir gazeteâc bir yazarın, niışanlar, ceketlcrin rengi v.s. gibi hiç de önemi elmıyan meıelelerle zaman ve sütun israf ftmesini anlamak bizim için hakikaten zordur. Saygıiarımla Misş A. L. Fanc»idaej Endonezva Bövnkeleiliti Basın Atasesi • lere hak vermek lâzım. Çünkü, herkesin, dilediği şekilde, okuyup yazmak imkânmı bulması bir demokrasinin en esaslı sartlarındandır. Burası böyle ama, kazm bir de başka türlü ayaîı var. Meselâ, öğrerıdiğiınize ısöre, Ankara Hukuk Fakültesinin birinei sınıfında seçen sene 4612 (maşallah!) talebe varmış. Bunİardan, bu scne (bir maşallah daha!) yalm?. 355 tanrsi ikinci sııııfa çeçmiş. Geri kilan 4??7 talebe, (maşallahlar! > tabiî. yine birinei sınıfta kayıtlı. Üstelik (maşallahların sonu gelmi yor!> hu sene. aynı fakülte>e. 1000 talebe daha alınmış. tmdiiiiiîii... kazm, bahsettiğimiz, ayağına. Bir tarihte, Deniz Yolları müdürlerinden biri, bu müessesenin katlandığı zararlan anlatırken bana dert yanmıştı. « Talebeler, demişti, adam bir fakülteye kavdını yıptırdı mı, alıyor pasoyu ve seneler sencsi, ünivcnitenin scmtine bile nğramadan, aşağı yukarı bedava seyahat edivor.» Ne dersini7 buna? Acaba. iki spne imtihaniannda muvaffak oiamıyanları, iiniversiteden çıkarm^k, ve böylcce. doğru düriist okuyacak olanlara yer acmak. demokrîsimize (yine maşallah!) pek mi aykırı düşcr? Düdiikle tedavi düdüğü (klâkson) deyip Meğer insan sağlığına yapmadığını bırak Otomobil da farkında dcğilmişız. şeçmeyin. mıyormus • Dikkati üstüne çekmek için Aşağılığın (duygusu değil) kendisi i devletlcriyle mukayeseden çoktaaaaan... vazşreçtik. fakat meselâ kapı komşumuz Ynnanistana bakın. Dünya gazetesinde çıkan bir yazıyı bHraya tafsilâtiyle almaya yer miisait değil. Yainız şu kadannı tekrarlıyayım: Son yedi sekiz senede Ynnanistanda her şey yüzde yüzden fazla artmiK. Millî gelirden, bankalara konan paralardan, her Yunanlının senelik kazancından tutun, c'evlet yatınmlarında bitirin. Her şey yüzde yüzden fazla artmış bu yedi, sekiz senede. Artmıyan bir tek saha var: Yiyecek, giyecek, içecck, yani, umnmi olarak «eşya» fiatları. Dostumıız Yünaııistanın tupr.ıiı bizimkiıı den verimslz. tlenizi bi'imkinden vcrimsİ7, nüfusu bizimkinden çok daha 32. Üsteük, bu altı yedi milyon insanın, başta Hükümct lîeisi Sayııı Karamanlis olrnak üzere, hiçbiri, göktcn zenbille inmiş, bir dâhi deŞil. O hnlde. nc ; apar bu Yunanistan ki, bu günün, Balkanlarda, âdcta. bir tsviçrcsi olur? Işba^mda bulnnan politikaciİJrımızdan, çok dejil. \alnız (.Mlah'm valnız) bir tsnesi kendi ktntine bu si'a'i sorsa, belki bizlcr de, az çok. rahata knvuşurduk. Hiç olmazsa. utanmazdıli .. *** değil sık sık, düşünüyorum da Bazan, bazanbüyüklüntanıyorum. Batı Avrupa kendi kcndimden Türkiyemizi, Amcrika ile, kürüklü Pısırıkların çektikleri Sinirlerini gevşetmeye alışaı. kimse, ilk adımı atrnıştır bi le. Artık pisınklık krizleri, t, eski şiddette gelemezler. Bu «ikınci öğüt» daha çok genç kızlarla delikanlılar içindir. Kaç genç insan, bu krizleri yenebilse mutluluğa ereı bilseniz. Pakat mesele bununla da bitmez. Pısırık ku dylerine, saçlarına, cildine büyük bir önem vermeli. On'.arın çok bakımlı olduklanna. güvenebilmeli. Dikkati üstüne çekmemek için Rİyinişi tabii clmaiı, modamn acayipliklerine heves etmeme lidir. Tedavinin bir de psikoloiik yönü var: A) Yanlışlık yapmak korkusunu akıldan çıkarmak. B) Kendine sık sık şu sözü tekrarlamak: «Hiç kimse dünyanın merkezi değildir.» Bu küçücük söz insanı, bütün dünyanın gözieri kendi üstünde imiş gibi ezici bir duygu nun baskısından kurtarır. Pısısıklık krizleri: kendiliğinden hafifler. Pısırıklık, dikkatin dağı'masına, daha doğrusu dikkatin yainız «acaba ne düşünüyor lar?. sorusuna sap.anıp kalmasma da sebep olur. Imtihanlara girenler. herhanei bir kontrol ve eîemeden geçenler. E«e Cniversitesi proff^orlerinden birinin hazırlayıp Izmir Trafik Müdürlüfüne verdiği rapora göre, bu hınzır düdük, bakın, nelere sebep oluyormuş: 1 Kalb çarpıntısı, 2 Nefes darlıfı, 3 Uykusazluk, 4 Baş ağnsı, 5 Bayç.nlık, 6 Mide ülseri. 7 Muhtelif deri hastalıklan. daha da var ama, ba kadan, yeter de artar bile. Sayın profesörün elbrtte bir takım tetkikatı, bir takım bildikleri var ki (ah. ba nSro loğlar! Bizim F.K.G. yı nnutmıyaiım) ba illetleri tcspit rtmis, üstelik üşenmeden bir de koraman rapor hazırlamış. Onnn için bu bahiste bizc lâf düşmez. Fakat, ya öteki düdüklpr"? Acaba onlar ne haltlar karıştırıvor insan vücodünde? öyle ya, bunnn burasında, tren düdüğü var, vapur düdüğü v»r. fabrika düdüğü var, hattâ siderek, trafik düdüğü var, bekçi düdüğü var. telefonlann, bitip tükenmek bilraiyen düdüğü var, velhanl. düdük mü dediniz, var oğlu var. Ha, tayret! Baska profesörler de, feri kalan, bu düdüklerle meşfnl olnrlana, işimiı istir. Artık. hprhançi bir hastahfa tntnlnp da yatağa düştiinüz mü, bir münasip düdüğü susturup, sapasağiam ayağa kalkarsınız. Dünyanın nıerkezi siz değilsiniz • Gizli kapakiı değil Sayjn Sabiha Deren Yeni Sabah gazetesi Fıııltı »ütmnu muharriri Çat orada Çat bnrada Itakkınız var. Politika öylesine içimize isledi ki. hirçokları gibi siz de, ayn ayrı fikirlerde buiunan. insanlann. kafa dinlendirmek için, biran, aynı masada oturup yemek yemelcrini yadırgıyorsunuz. Bundan dolayı, çeçen çünkü fıkramzda. Cemal Hüsnü Taray'ın, Yusuf Ziy3 Ortaç'ın. Çetin Altan'ın, F.rol Simavi'nin, Ahmet Yıldız'ın, Dr. Cihat Ahaoğiu'nan, hendenizin ve Uiğer dostların Abı'ullah'daki h'çle yemefimiz tuhafınıza çitmiş. «Onların orada işi ne?» di yorsnnuz. Xe olabilir ki? Nasıl, sizin yazı masası başındaki işiniz fıkra uydnrmakna, bizim de «radaki i^imiz yemek vemekti. Gevezelik etmekti. Sonra. bizim Ilhan Selçuk'tan da bahsedi yorsnnuz. Ilhan o sırada. yalnrz Abdallab lokantasınrta deîil. Istanbul'da da yckfu, Tür kiyec"r de yoktu. Kendi.ii hâlen Paristedir. sonra. ben viskivi «L'âviski» dıve ıs y marl.ımıı'ım. Viskinin olsun na^ıl güyleneceğini hildiğimden, zannederim. şüphe etraersiniz. Yalni7, o çiin Fenerbahçe ile Bnlgar Leviski takımının maçı vardı. Onu imâ ederek. tuhaflık olur zannı ile. srar5ona «la» değil, leviski dedim. Kn son «sonra» olarak şnnu ilâve edeyim: Biz, umumiyetle, masamıza kadın almıy»rU7. Ama size istisnaî bir muamele yaparız. Kaldı ki, siz, tam mânasiyle, kadın da sayılmazsınız. Ü«lflbnnnx erkekee. Tani bir tarafınız, az çok. erkefe benıiyor demektir. Teşrif buyurursani7. içimizde, belkî, mem nnn olanlar bulnnar. öyle değil mi ham'fendi? Pısırıkîık krizi Çocuklarda pısırıkîık Tezâdistan HAF Ilayat kimi zaman Salscakta bir lndos fırtınası flbi çalkantılı. kimi zaman bir gonbabar sababı gibi sisli ve dnrgnndnr. Adamına göre yerine före bnn iardan boşnnt olanlar, olmıyanlar vardır. Dün de gene mlskinliğim fistümde idi. Dünva yıkılmn da Mtında kalrnısım jibl bir bal.. I.odostan oloyor divorlar. Poyrazda oluror, Karayelde de, Kfsislemrde de! Demek kl rnrgir meseleıi değil.. keyif meselesi! Keyfin olmadı mı ne yapsan boş!. Ama keyfim yok diye de kirpi gibi büıülüp diUenlprinj dısan salmava Ifiznrn vnk!. Hani bnnlan lâf olsnn diye yazıyornm! tnsanın miskinligi üstüııde oldn mu, nkalâlıfı artar. Nespsi ek^ilir. N'e^cli adam nkalâ olmaz. Ne var ki nes'e sarhoşlnktan çelirse o baska lâkerda! O zaman sarhoş nkaISIıfı haşiar, Ona d> can davanmaz. tki dnbleden «onra bırskın Türkiveyi, dünyayı dfl7cMecck ahkâm yürütenler er( • i eün bnnn hatırlasalar, icki«« vp töbe ederler. Ve isle ben bn düşüncelerle, mr<«a"iın ö'iündc adamsiT bir canılalya eibi dnrnrken telelon onldı . Böyle anlards telefon sdsmın yürpginî oynatır. Ne"ien n\ nqtır? Orasırıı bılmem, sma oynatır işte! Türefim oy"üdı.. Hemen aldım telefonn, 1?1âsla knlak yerîni agzıma. aîıı vcrini knlağıms jötfir<*:im T<T?Î yerlerden sesler geldi.. V|T \1Z V17 V1ZÎ Sadosan Bereket, teleiona! Yazan: Bıırhan FELEK Temin ederim.. Madam.. Bana bir»z gSnderirsiniz?. Ginderemem Madam... Ben yakın otnruorum... Nerede otnrnyorsnnuz?^ Talaimade! Güle güîe oturuıı: Çok mersi! Avanos apartımanı . Kavanoz apartımanı mı? Tok knznm!. Avanos, Ava nos!. AÇnadın". Anladım . Beu Madam Mari'.. Tanımadınız.. Mari Bel mi?. Alay edoorsun! Mari Balmomcu.. Haa! Nasılsınız Madam. (Talan ha! tanımıdım!) Teşkürüm! Siz nasılsınız?. Eh hamdolsnn! Demek Ayvalık zeytinyağını «öndereceksin artık! Çok affedersiniz Madam.. gönderemiyeceğim.. Neden ç Çünkü bize lâzıra.. Size lâzım ne demek? Biz kendimiz yiyeceğiz! Evimizc lâzım. Orası Ankara b»kk»liye«i değil mi?. Hayır.. Ne bakkaliyesi?.. Bnrasaı bakkaliye değil madam.. aile apartımanı.. Alay idoorsnn benilen! Estağfurullah madam.. ne münasebet?. Ne diye önceden.. bakksl değil demedin?. Diyemedim ınadam.. beş dakika olsnn kendimi bakkal sanmak saadetinden knrtaramadım.. Ayıp şey!. Siz kimsiniz?. Ben gazeteci Barhan Felek. Ha! Affedersiniz.. ben sizi btkkal diye konnştam. Yine öyle konnşnn madam.. raemnnn olnrnm... Affedersiniz.. çok pardon.. Biraz kendime geldlm. tabii kadıncafız kızdı; ama ben azıcık silkinmek fırsatını ksçırmak istemedmi... Eh. hani bir çönlttk beylik. beyliktir. Derler a! On dakikalık, bakkallık bakkallıktır. diye aTnndnrn. Sonra o kâfir miskinlik yine bir vergi borca gibi üstüme yüklenirken telefon çaldı. hemen açtım.. Alof. Bir erkek «esi! Alo! Doktor!. Bnyarnn! tllçlara başladım.. Güzel.. nttice? Vallaha'.. Henüz tarn bir hüküm veremiyece^im.. Aciamın hastalığı ne oldoğonu bilsem.. «st tarafı kolay.. onırn icin sordum Araz devam edivor mu?.. Paha denemedim.. ama azalma var galiba!.. Hay Allah.. anlıyamadım .. * Nereden hiikmettiniz?.. EskUi, çibi kadınlara karşı alâkas'riık bi'sctmiyornm.. Haaa! Anlasıldı.. Ne verdikti:. Yani ne kadar verdikti... GSnde bir içnc.. iki de dil altı hapı. . H*pı üçe çıkarın!. Mersi doktor.. Snzî de hürmetler edivor.. Ben de hürmet ederim.. Orovar doktor.. Orovar... Kapandı... Hani doktor olmak da fena değil!.. Anlaşılan adanı.. iktidarsız.. zamane hastalığı, ilâcın dozunu artırmakta ta fayda var... Oooh!. Biraz açıldım be!. An. laşılan, insan hep oldnsnndan başka şey olıırsa rahat edivor, şimdi meslek meşrep değiştirenlerin derdini, anlıyornm.. mânevî hava teptili!.. Maddisini yapamıyornz. Bari mânevîsini... derken telefon!. Hay şrö. zünü seveyim telefon; Hani sen d e olmasan delireteğim yahn! Alo!... Bn seferki taiddetli bir adam.. Anadoia sivesiyle görüşüyor.. Ali Bey!..." Alon, Ali Bey! Bnynron! Sesin bir tnhaf geliyor... Nezleyim de... Ali Bey!. Tani cik öfkelendim.. Bn nıımnnın... Kim o?... Bu bizim mal sahibineV.. Boşver!... Ne boşver yahn! Herif pnrotegto çekmis!. Ne diye?... Üç aylık kirayı vermemisim!. E. adamın parasını.. ^'erecektim, verecektim y*]. Fnrotesto edisine öfkelendim.. vermiyeceğim. Dâva açar! Açsın nlan!.. SSzüm ona Ali Bey!.. Açsın!.. Siiründür çn herifi mahkemelerde... Tahliye karan alırsa... Alamaz.. »en varsın!. Peki! Ne yapalım?. Protestoyu yırtayım mı?. Yırt<. Yaşa l>e Ali Bcy! Güle güle Y'âsin Bey!.. Yâsin Bey de hapı yu'ttu.. oh!. aman ne iyi.. hani avukatlık da fena degilmiş.. ben zaten Hu kuk mektebine avukat olmak hevesivle çirmiştim.. sonra olamadım.. koiay değil.. gözünü kırpmadan borçlu bir adamın borcunu inkâr edeceksin!. Kolay iş mi bu! Amaaan.. galiba hr.va poyrazladı.. benim mis kinliğim üstümden jitti çibi... Hah!. Telefon.. kim icad ettiyse, Allah razı olsnn... Bir kadın sesi! Pes perdeden. E Sen misin hayatım!» E Aynı perdeden cevap veröim. = Benim hayatım!. E Nasılsın?.. = Şöyle böyle!.. Çok sıkılı = yorum.. Ben de öyle!. O namnssuz E herif hâlâ uyuyor.. horul ho ~ rul. " E Gebersin!. Inşallah!./ artık yüzdük = yüzdük. kuyruğuna çeldik.. S Ama benim sabrım tüken E di.. = Biraz daha sabret!.. Bugün = avukst istidayı veriyor. Ben ya E rın, evdeki esyalarımı alıp an> E neme gideceğim.. = Sonra?.. = Sonrası Allah kerim.. ha yatım.. beni seviyor mnsnn!. Ş Nasıl şeyler sornyorsun? E Ne yapayım?. Kıskanıyo rum. Ya ben?.. E Sen.. eminol.. ezer mahke mede işi halledemezsem.. ben = biliyornm ne yapacağımı.. E Ne vapacaksın!.. E Bir kutu uyku hapı!.. E Aman! canına yazık. Ne münasebet'.. ^z Yook! Kendime değil! O E domuz herife!.. E Haa! o başka!.. E Sus.. kalktı. Allaha ısmar E Iadık canım.. rat!. ^ Herif hapı ynttu. Kimbilir = hançi enayi!.. TJlan bırak su ~ karıyı da.. kim alacaksa alsın!. ş; Yokıa... Derken telefon!.. = Alo!.. = Burısı telefon idaresi., E Bnynrun! ' Beyefendi! Sizin dört fa = tnranız var. Mektup da yazdık.. E Eğer üç çün içinde.. boreunuzn E Veririm, veririm kızım!.. E Helâl olsun... Ama hep yanlış E çıkıyor da. . E Orasıoı hilmeyiı Beyefen = di... = Hakkııı var Peki peki!. :: Havat.. ne yalan şey! bir te lefon makinesi adamın «ahsivp tini. mevcudiyetini deiîiştiri E yor. Olur şey değil!.. Nered«?n İE evinizin duvarlarına kadile bir dekor sağlıyacak yeni bir DYÛ çeşididir meselesi etrafmdaki Millet Meclisi kürsüsüne ksdar sirayct ctti. Bir yandan. Türkiyc nütusu lıujünkü tempo ile artmaya devanı ederse. bilmem kaç senc sonrt, beslcnemez h:ı!f eelereğimizi. bir yandan d*. böyle bir *er balıis mevzuu olamıyacağını ileri sürenler var. Oıılar konıısa dursunlar, derken, ortaya yeni h'r fikir çıktı. Şehrimize gelrn tanınmış t?.rihçi Pr. Arnold Toynbee «Tiirkiye, nüfusu 600 milycns .vülvseliııce, ku\\ctli bir memleket olur» demesin mi? Hopnal.iaanaa... Iste şimdi iş iyicene çat3İlavtı. Biz. 4050 milyon ftlursak nasıl b»şı çıkarız? müiiakzşas'nı yaparken, üstad lâfı, <!nha az deîil, dipedüzfiOOmilyondan açıyor. Dcmck. nüfusu kontrol altına al, yani ço Kalır.asına nıâri ol. iyi besle. fakat zayıfla. Yahnt, knntrolü filân. hir iirafa hırak. alabüdiğine Hö ın. 50 nin sözü mü olur. 6 0 milyon D kadar) cnsın!. besliycme. fakat kuvvetlen! Bu acayip tezad içrnde. ulema takımı ne der. bilmem. Bana hiç sormayın, edecek lâkırdı hulamıyorum. Bir büyük ilim isidir. N iifusarp.uzun kontrolü münakaşalar, Büyük u Çıkmadan girmek nîversitclere «riremeyip de, şnrada, bnra da, sesli vcya se^siz. yürüvüs yapan çenç 7528/16201 SATIŞ İLÂNI Istanbnl 1 inei tcra Memnrln ğundan: 960/1379 Bir borçtan dolayı haciziı olup paraya çevrilmesıne karar verilen 1900 lıra kuruş muharr.men , kıymetli halı, masura makinesi, masa, 6 koltuk, 3 sehpa, taş kömürü sobası pikaphk. eşya, 2711962 Salı fiünü saat 10 11 kadar 4. Levent, 58 numarada açık arttırma suretiyle satılacaktır. Birir^cı arttırmada verilen bedel, kıymetin 3'üzde 75 ini bulmadığı takdirde ikinci arttırması, 2911962 Perşembe günü aynı yer ve saatte yapılacaktır. Alıcıların mahal!ind= bul'jnacak memura müracaatları i'.ân olunur. (Basın 2033316252) Frensada... TERGAL. İtalyads... TERITAL, Almanvada... TREVIRA Nerveç. Oanimarka, Avurturya. isviçre, BOZKURT PARDESC^OK K U M A Ş L A R I ntPEIUAL CHEmCAL IXDUSTRIES LEVOTED Firmasının Lâboratuoarlannda tesl edilerek tasvip ediimişür Portekiz, İNGİLTERE Anlaılık hatamızı., însanın I'ifısıni aıılama?! p > tatlı sey <k r'e'rildir: sma fardalı şeydir. Kmakına eihi. Cevirdik konnyi.. bir kadın sesi.. lencesiyle konoînvor.. Ainr.. Alo deornm! tslttnforsjıtcrs knl!,irür'P!i seslenmis nlacak.. t«=itivorTini Mşdam!.. *5n kaflar Vo^nsmak. flzerfmTiiskinliJin kalkmasına .. Ra^ka ttirlfl bir adam o! tsi<iorsanız neden al» demoorsnnnz? Affedersinir Madam.. bizim tplcfon birs7 sev olmnş da.. Kü7am.. sizâe Ayvaiık zeytin vardır?.. Bcn varı vermiştim.. Var Maaam.. Ama haliüdir! Sadosan tam buruşmaz ^ SADOSAN sabunlu su ile silinir ve daima pırıl pırıl halini muhalaza eder Toptan S*tt?: BOZKURT MENSUCAT SANAYİİ A. Ş. Fincancılar, Nâsır Han, Kat: 3, NTo. 507510, Te!.: 27 47 43 22 88 21 Toptan n PerakemJe Satjş: tsak Varon Mahdunılan. Aşirefendi Cad/97, Tel.: 22 95 21 ( F a a l : 7528/16267) l E Siinrnam! nereve! E rıiııiHiıııııııııııııınııııııniHiııııınııınniTnıımıııııııııınıııınfmıııııımiıımıııııııııımımıııııııııııııııiiiıııııııııııııınıııı ııııııınııııııııııı?. Faai 7554/1B2M
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle