Katalog

DÖBT CtTMHURIYET ^Miuıuııuıuuuıınuııuıııııııiı^ ı QEL\SI OUZEV 1= ": ISTANBULDAN | 1 ™ I I KOTLAR I I 1 İstanbul Miinih Bır dosturnia muşterek bır | Fizik tedavi Yaıanı Hamdi Varoglu Tarih, zindanlardan kaçan matv kumSarın maceralanyle doludur Kımi mahkum yıllarca ugraşır. iğne ile kuyu kazar gibi duvarlar dtfler,yer altında dehlizler açar, İ3re gibi süriine <ürüne kaçar: kitnı, yatak çarşaf'annı bük<? hüke ip vapar, yıne aylarca. ha'tâ senelerce didınır gardıyanlar tarafından görülüp bir kurşunda yere serilme tehlıkejinı göze alır. «1 »yak çekildıâi. ortahkta in cin top ojnadığı saatte kedı gibi damdan = s Hayvanlar da, insanlar yaşama hakkına sahiptirler Son yıllarda, bütün memleketlerde hayvanlan koruyan ve onlann iyiliğine çalışaıı cemiyetler kurulmuştur. Bu hareketlerde esas ülkü, zulüm görenlere karşı merhamet, âcizlere yardrnı, Allahm yarattığı bütün mahluklara karşı saygıdır. 1955 tarihınde kaleme alınan €Dünya Hayvanları Koruma Kanunu» nun gerekçesıiide s,u cümleye rasthyoruz: «Dünya Hayvanları Koruma Kanunu, hayvanlann iyiligine hizmet edeceği gibi, ahlâki. kültürel ve ekonomik sahalarda da faydah olacaktır... Hayvanları Koruma Mılleı lerarası Hukuku, hayvanlara yapılacak insanî muamelenin asgarî fartlarını tesbit edecektir. Halbuki ınsanlann canh yaratıklara karşı saygı göstermeği bilmeleri ve onlara karşı olan vaziîe duygulandır ki hayvanlann mukadderatını iyiye doğru götürebilir. Bu milletierarası kanun kadar önemli olan asıl, insanlarm hayvanları koruma epilimi ile yeti; tirilmelerıdır Hayvanlara in sanlar taralından yapılan xulümler ve işkenceıer. ancak bu çekilds onlenebilir. Bir de aiie yuvalannda. küçüklere, okullarda gençlere bu duyguyu a^ılamak suretiyle elde edilebilir. Kanunlardan beklen^n Kayelere, ancak irşat yoliyle varmak mümkün olur. 1954 yılında, Londradaki • Dunya Hayvanları Koruma» kongresinde kaleme alınan «Hayvan Hakları Beyannamesi» nde şovle denilmektedir: «Tabiatte hayvanlar, yaşama hakkına mal'.ktirler ve aneak r%ruri nallcrde, kendilerinden faydalanılmak üzere öldürülebilirler.» Aynı beyannamenin beşinci maddesinde de hayvanlara karşı sevgınin, her rnemlekette, aile ocağında okullarda ve dini müesseselerde oğretilmesi lüzumu ilerı sürüimektedır. 1954 senesı Dünya Hayvanları Koruma Kongresinde, bütün i'.gili hükümetlerdir, dini müesseseleri. bu gayenin gerçekleştirılmesinde hizmete çaSirtnaları istenmiş, hayvanlara karşı merhametl: olmanın, inlardaki iyi huyların gelişme sine yardım edeceji behrtil miştir. Kmstmpait Yazan : Mevlut Baysal « Bahçe Miman Sonbahar ve kış aylarının zârif bir sembolü olan kriıantem mtvsimint »iriyorm. Kıv rım kıvrım süslü şfkillcri, çe kiei renîileri ile gn/leri ve gö nülleri tcshir eden ve (Sonba har Kıraliçcsi) adı ile dc anı lan bu (,içpk; Utş mevsimlcrinin açış törcnini yanar. ilriıantcmler, giiz aylarınd* sevinci. takdir ve tîziycyi ifade için knllanılırUr. Bundan 40Stt yıl önce bu çicfklere pek at kıymet verilirdi. O lamanlar hrr hanfi bir dıtÇ;üne kri/antem gondcrmek alay ve tahkir yerine çeçerdi ve yalıııı yas çiçeŞl olarak kullanılırdı. Cinsleri islah edilerek, biivük çiçekli ve tatlı renkli Uri/.antetnler elde edilmeye başlayınca. layik olduklan deSeri kaıanarak şalonlara ve kibar cemiyetlrre sçirmek ve ştötürulmek tâlihinc kavuştular. Yur.an fctinıolojisinde (Altun çiçek) diye anılan kriıantem, (Krusos, anthcmön) kelimeierinden rneydana gelmistir. Anavatanı olan Çin ve ,1aponyada bin yıllık bir bitkidir. tsâdsn 500 yıl ötıcesi (Cnn tucius) taTafından tanıtılm»ş olan bn bitki, kiîallık tn^ra ve armaları ile silâhlar iiıerinde bîr semboi olarak göıe çarpıyordn, 1T89 yılmd» Fransaya, ilk deta olarak Marsilyalı bir denizci olan .(Pierre Blancard) tarafından çetirilmiştir. İK", de kaptan (Bernet) hu çiçegi (Tonlouse) şehrinde yaymış v e ço£altmıştiT. Krizantem adaları denmeye lâyık olan .laponyada oldu^u kadar kuvvetli bir sevçiyi; dünyanın hiç bir verinde göremiyen krizantem; Japonların bn »evira li (Kikn)su, Imparatorluk çiçeiii ve mi\lî cîçek ol»rak ltlbar ıçörmektedir. Altı yapraklı bir krİ7intem, Imparatorlu ğun mühür ve armasıdır. Çinliler de asırlardan beri Krizantem ytti^tirirlerse de, i*pon bahçıvanmın maharetine a«la erisememişlerdir. Kritantem her Japon tarafından sevilir, fakat en makbal nevtleri Imparatoron ve kibarların süraylsrına» yetistirllir. • Haşmetli Japon tmparatoru, ; seneılt iki bayram yapar. Bnn lardan biri, ilkbaharda <Kiraı çiçeîi bayramı), di^tri de son b3harda (Krizantem bsvramı) dır, Çok tantanalı surette vapılan bn bayarolar, Japonyanın mavi seması altınd» pek zensrin sahneler yaratır, Güıel renklerle bezenmlf kriıantem çiçekleri; bn bayramların başlıca ziynetidlr. 3» ponyada krizantem yetiştirlclliEİ o l;3dar mükemniel bir ba le »etirilmis ve o derece çeşit lendirilmiştir ki, Avntpalının buna yttişebilmesl miirakün de£ildir. Avrnpada da her ne kadar zenıin krizantem ç« sitlerine tesadüf edilirse de, Japon bahçıvanının krizanteme yaptıSı dikkat ve gayret, takdir ve hayranlıkla t t m v şa>a deger, Japon bahcivf.ni bü yük bir a?k ve »abırla her d»U vc her çiçeği teker teUer desteklere baflsr, bir kök üstünde gayet büyük bir çiçek bır»kır ve bunu tel halkalarîa ba£ lar. Bu çiçek, bir porselen tabak kadar büyük olabilir. Brök sel sersçisinde, 26 sm. kntrunda bir çiçek, sahibine altın rnadal V3 kazandırmıştır. Böyle tnerakla yetistirilmiş krizantemlerin, yaprakları arasına sn girıp çürütmernesi ve kuru kalması için iizerleri, parşömen kâl&h larla ürtülür. Krizantemin çeşit bakımmdan 1000 rakamını bnldntn »8v lenirse de, baiit renk nüansls ö süzülür, sıvışıp gider. Koyduns» bul Bıçare o kadar çahşmış, o kadar yorulmuş, öylesıne canmı dişıne takmıştır kı âdeta hürrıyetım »1nının teriyle kazanmıştır. Böylesine, insanın »ferin dıyeceğı gelir, hak ettj dıyeceğı geür. Zaten bu türlü firar maceralannı amatırken tarih de, satırlar arasına bu »ferini sıkıştırmı? gibidir. Tanhte okuduğum meşhur firar vak'alarım teker teker rihnimdetv geçirmeğe ç&bştım. Bu işte en ko layhkla başan kazananlar, kadın kıhgma girıp kaçanlar o!mu$. On lar bile kimbiîir, na5i! ter dbkmüş ler, ne yürek çarpıntıları geçirmi» lerdir. Ams Yunaniıtana sıgman bizim tnüebbet hapis mahkumunun tere yağtndan kıl çeker gibi sütülüp gidi?ine benzer bir rahat, alabildiğine rahat firar olayım. yanılmıyorsam, tarih bile kaydetmiyor. Firar olayımn saati saatine kaydedilen tafsilatını okuyanlann par mağı ağzında kalnuj olmalı. O ne gidiştir o! Hastahane içinde açagıdan yukanya kadsr piyasalardan, hastahane kapısında ?oför!e pazarhktan tutun da, köy kahvesinde saatlerce yârenîiğe kadar her şey var. Otomobüler, trenler, uçaklar piîot lar, kondükturler emre âmade. Buna firar değü, âdeta Kâ^ıth tıe safasına çıkış rierler. MeşhuT görünmez adam içirnbde yaşıyormus da biz farkında degilmişiz gibi bir şey. Onun bile hiç olmazsa elbisesi, şapkası. piposu (ilân gözükür de kendi gorünürde yoktur B'.zimki, hürriyete kavuîmanın zevkinden haska, ü<telik, yıkılan devirden ka'ma iktidar anının fendili|inl de yaşadı. Efendi, nereye gidiyorsun? diye bir soran bile çıkmayı$ıria şaşarken. hastahane personelinirı kapı önüne toplanıp bu emsalsiz gidise aîkış tutmayışlarma ayrıca «ükretmek lâzım! Bu arada Ankara Hastahaneşini de gös'?rdı6ı başandan dnlayı tebrık etmek verinde olur. O ne tetımiz sirlı fizik tedavı ımış meger! Hazrefın ayaklarr öyle bir kuvvet ka gun yazıyı okudum ve pek = hakh buldum. Çünkü ıkı ay = zanmış ki hir 'içravsta Yunsnis s once refikam ve çocuklarım tam hrıylartı ' ~ La birlıkte baş altı Avrupa = Asıl meşhurlar IE meınleketını araba ile dolaş = ölçüvü 'saçırmamak gerçekten ı ~ uk UraUrda turıstlere &ös ş de büyük hünerrtır ( «• tenlen kolaylıklarla bizde ~ misafırlerımizin maru? kal = Ri/.rie bu hüner olrium oiası ek1 S aıkları güçlüklerı mukayese r , sik Vur deyince öldürürüz îîratla | s: ye bu seyahat pek iyi bır ve ~ tefnt arasınds bocaiamaktan harap j s sile teşkil etti• haideviz Denî'eiHk Bankasmm se1 s Bakm su« bir mısal vere s bep olduSu su meşhurlar maeera j yım: Münih şehrıne gece geç = sı bu nlç,ü*üz!üsiimü?.e bir örnek. | ~ vakıt girdık Turızm bürosu = Başta, bir takım meşhur k i m s e ) ^ na uğradık Bütün memurlar Ç: lenn. şöhretlennı vavrnak için ls i S vazife başmda idıler. Bize bir ^ tan.bula RPİmeEe ıMivaçları oldujŞ: olel temin etmelerim rica et •£ guna hükmetmek. nnların kendi, tik. Bir memur telefonu eli = şrihrptlennı o;r tarafa bırakıp bİ7.i| ne aldı, yedi sekiz otel» ay = meşhur kıtmaga unraşacak'.arına ! ~ rı a y n konuştu. Ancak so ş inanm?.k kadar büyük safdüük. nuncunun bizi kabul edebi «! leceğmi anladık. • Sonra. yarı suda. v a n karada ya ~ Üç mark vereceksır.ız'.. rz şar deniz kızına benziven Der.izcij ~ Dedi ve makbuzu kesip eli • lik Bankasının, durup d u r u r k e n ı ^ mize tutuşturdu. Memurun ~ bır de turizm alanına dalması, daı tarif ettığı otele geldik, iyi = ha şsşılacak ı$ i ^ bir kabui gördük ve hayret Hep ters tarafından ışlenen »u etmeyin.. Ve «Buyurun üç = markımzı makbuzu lutfe = turizm mevzuu hakalım başımıza din!» hitabına maruz kaldık. daha ne işleT açacak Biz, üç markı Turizm büro = Adam, kulübe Rİbi bina kurusunun masraflannı sağlamı ş: yor .adı turistik otel. Aşçı dükkaya karşılık alınmış sanmıştık nı, t u m t i k lokanta Tersine her Meğer, şayet yolda cayıp baş Ş» tertbir turistik. Meşhurları dâvet ka yere gidersek bu üç msr Ş meselesi de turistik maksatla yakımız yanacakmış. Aksi tak ş pı'mıj. Turistik gemi ile turistik dirde müşterı bulması bakı seîere çıkıhp Hıriftik tstanbul zimından o üç markı otel Tu = yaret edüeeek ve turistik bir barızm büroîuna komisyon o r; «arı kazanılacak larak veriyormuş.. z: Kazanıldı da Bı/ım b'lçüye »öBizde rr.i. bizde Turızm bü = re turistik masraflara boğulduk, rosu Evkafın Müsakkafat ka Ş lemi gibi tatil günleri dışın = da yarım yamalak çalışır ^ j ~ Gayeye erışmekten degıl, ilk ^ H basamaja ayak atmış olmak ^ »an daha çnk uzaktayız = Reel = ^muıııııııııııımıııııııııııııııtn\^ Müzayede tehiri Antalya'da tasfiye halinde Mehmet Bileydi ve Kardeşle ri ve Evlâtlan Kollektif Şirketi emvalinden Mallıca ÇiftHgınde kurulu Ç?ltik Fabrikasmın 82.000, lira muharnmen bedelli müzayedesi l'J.H). 1962 Cumartesi Bünü saat 15. şo bırakılmıştır Tasfıve Mrmnrlan Heyeti Cumhuriyet 13572 meşhurlar tnemleket'.erine döndük leri zaman, b'ui birbinmize katan, dillere destan olan ou maceralannı e?e dosta anlatıp hem kendileri bir kat daha meşhur olacaklar, hpm nafile hovarrialıâımi'in ;öhre tinı etrafa yayacaklar. Tesisat Mühondisi Aranıyor [ Tarabya Oteli inşaatumzda çalı^rrak uzere, sıhhî tesisat işlerinde asgari beş sene şanüye tecriihesi olan Makine Yüksek Mühendisine ihtiyaç vardır. Alâkahların müracaatları rica olunur. EMT/K İMŞAA.T A.Ş. Tarabya Oteli İnşaatı Şar;iye Şefüği Hayvanlarda yaşama hakkına iahipürler anıa. resimtle görüldüğu gibi çoğu laman bu haktaa gereği kadar faydalanamazlar Dünyaca meşhur, büyük ölHayvanları koruma fikrini çüde i?im yapmış pedagog ve savunan ilk Avrupa cerniyeti, psikoloSlar, hayvan korumasiy1825 senesinde Ingılterede ku le, iyi insan yetiştirme arasmruimuş, «Kıraliyet Cerniyeti» daki ilgi ve rabıtayı kabul etadını taşıyan bu teşekkül, Kımiş ve bu terbiye sisteminin yaralıçe Vıctoria'nın koruyucu pılmasmı tavsiye etmışlerbaşkanhğı, ele aldığı devirde, olağanüstü bir gelişme gösdır. Büyük ins«n ve büyük terdi. Bugün bu cemiyetin 3000 hayvan dostu olarak ün sslmi} şubesi vardır. Bundan başka, Dr. Sacitzer, dünyadaki bü yüzlerce, ıztırapsız imha mertün canlı yaratıklara karşı kezi» bütün memleketi dola merhamet ve ilgi gösterilme şan üniformalı yüzlerce mü sinin, insanlar ve mtlletler afettişi ve muazzam gelir kay rasmda dostane ve iyi münanakları vardır. sebetler kurulmasınm ilk ?arîngiltereden sonra bütün tı olarak görmüştür. Hayvanmemleketlerde, hayvanları koları koruma mevzuunun kül ruyan ve onlann iyiliğine çalıtürlü ve iyi insan yetiştirmekjan cemiyetler kurulmuş, bu teki önemli rolünü takdir eden konu ile yüz senedenberi meşDünya Hayvanları Koruma gul olarak hayvan koruma e Cemiyetleri, gençlik kolları güimi yapmağa çalı?mı*lardır. teşkil etmişler ve bunları ce Bu hareketlerde esas ülkü, zumiyetlere bağlamışlardır. Gençlüm görenlere karçı merha lik kulüpleri, tecrübeli cemimet, âcizlere yardım, Allahm yet âzaları tarafmdan yetiştiyarattığı bütün mahluklara rümekte ve bilhassa münferit karşı saygıdır. ve pratik sahada çalışmalar Ingiltere, Amerika, Almanya yapılmaktadır. Mesela kuşlar gibi memleketlerde, insan oliçin yuva ve yem kutuları, kasun, hayvan olsun bütün ranlı zaya uğramış hayvanlara ilk yaratıklara karşı saygı gösteyardım vesaire gibi hususlar rilmefi bir prensip olarak kaders olarak gösterilmekte, bu bul edilmiştir. Meselâ, Amerikollardan ciddi müsbet sonuçkada insan hak ve vazifeleriylar alınmaktadır. Bazı memle ilgili bir cemiyet, Hayvanleketlerde, meselâ, Almanya lan Koruma Cemiyetleri ile da, müstakil gençlik kolları ve işbirliji halindedir. okul cemiyetleri kurulmu?, lyilik ve fenalık alışkanlıkbunlara hükümet tarafından da ları çocuklarda, küçük yaşlaryardım edilmiştir. da başlar. Çocuk o çekilde işHayvan korumanın millt ıklenmelidir ki, acizlere yardım tisadiyata dayanan taratları da ve bütün yaratıklara karşı çok önemlidir. Ehli ve {ay merhamet, hissı, onun manevi dah hayvanlar, memleket seTcihazı olsun. Bunun için çovetleri aTasmda milyarları cuğu hayvanlara yaklaçttrmak, temjil ederler. Onun için, bu çocuk kalblerinde hayvanlara sermayenin itina ile korunması ktrşı sevgi, iyilik, merhamet; zaruridir. Hayvanlardan bekduygularını uyandırmak lâlenen tam ranc'.ıman ancak hazımdır. Çocuğun ruhunda bu kımlı ve korunan hayvanlarhis kokleştiâi takdirde, ileride dan alınabilir. Millî »ervetin cemiyet içine karıştığı zaman. idamesine ve artırmasma bilîül hemc'nslerine karşı davranışyardım eden hayvan koruma larında bu his ona bir rehber mevzuu, işte burada. büyük ve bir ışık olacaktır. Kendisibir rol oynamaktadır. Hay ni, bütün yaratıklarla eslt govan koruması ile, memleket ren bir kimse, kuvvtt ve kudiktisadiyatımn ne derecede biretini hiç bir zaman kötüye ribirine bağH olduklannı sayıkullanmaz, zayıfları himaye etMZ miîallerle göstermek ka meği ahüki bir borç bilir, bildır. Bu mevzuda en önemli nokHayvanlan korumanın, Türk ta; küçüklerin hayvanlara etoplum ve şuurunda ezeldenzıyet etmeleri ile savaşmaktır. beri yerleşmiş bir h»»let olduÇocukta, çuur dışı, zayıf bir ğunu, burada ziketmek bir r.ulüm temayülü vardır. Hayvazifedir. Dünya yüzünde invanlara eziyetten insanlara esan hakları diye bır mefhum ziyet etmeğe geçiş arasmda bile bulunmadığı deviılerde çok kısa bir mesafe mevcuttur. Türklerde hayvan koruma müCürüm istatistikleri, mahkeme esseselerinin ve hayvanlan ve ıslahhane dosyaları, bize şu koruyucu kanunların mcvcut gerçeği göstermiştir ki, en mütbulunduğu, bin seneye kadar hiş câniler, çocukluğunda hayuzanan tarihî vesikalardan snvanlara işkence etmiş kimselerlaşılmaktadır. Tindan husule tteltn müb&laça lı bir rakam oldujunda şüphe yoktnr. Krizsntem; çok enneş ten, çok sıcaktan hoşlanmaı. Kumsal, hün. •isüi topraklan spver. Kıştan ve sa&uktan kork maı aynı yerde hiç Uaybolmadan senelerce yaşayabilir. Kök piçlerindcn aynlan fideler; ni«an ayında *0 S111 a r 3 ' lıkla ha«)ca yerlere v?ya sak Bi'ara dikilirler. Saksilarda krizantem vetiştirmek için: Orta büyUUUUtcki saksılara yarı çüriimıis püt re, yarı bahçe tapraSından >'. pılmıs harç doldurulur vc heı saksıya bir fide rMkilere't \i bit agaç eöl^esinde veya bi çardak altınd» tntup yerl»! meleri ve kuvvetlcnınMeri t e lenir. Bundan sonra bn s»k« lar yan bellerine kadar topı ğa s&mülürler, ve fldelerin ı bine yarılmış kartılardan d tekler soknlnr, Fidelerin bo: kaçmamalan tçin ara »ır» t kaç gö» üstünden bndsnsr hulı büyümeleri Trenlenlr, TARLADA KRtZANTErV YETİŞTtRMEK Evvelâ fidanları bmtlsrr fızere, üzüm baglannda ol gn gibi bir hizaya dikil kazıklar arasma 23 sıra çekilmeli ve bu tel istika leri boynnca 30»0 Sm. ars la tideler »ıralanm»lıdır. tün yaz, bu fidanlann dı nıp çalı hsllne gelmemele çin, »r» sıra nç kırtrak lannın 1 metreyl geçmeı ne dikkat edilir ve her h Sıftml S dal beilenir ve bi l»r vnmaşsk rafyalarla gfln bir »ekilde teltere t nırlar, Eylül »onnnd» v< kim baslannds tomnrc kendinl g5stermeye baş ca, yapılacak en miihim rakılan bn 3 dalın kol rınd3 hâsıl olan »ürgi kırm&k ve her dal üstr butün tomnrcnklan Ui* koparıp aneak bir teklni maktır. Ba hiımeti, haftada bi bıkmadan nsanmad»n y sarttır, Fidanlar toı baglamadsn evvel, heı bir çay ka«ı|ı (Nltrotos (SüUat damonynm) gib yevi gübreler serpmeli nca her 15 günde hlr « resi ile şerbetlenlrler, ler açmaya başlayınca yük düîman olan yaj dan kirnmak Içln e^ flsta ya ha«rla, ya n catn çerçevelerle kap« çiçekler knru bir hal lur. Ba takdirde k»r ya kadar çiçek fcesm kün olur. Seralara alınan sal çlçekleri daha Ux\s mek ve son turtanda mek kabildir. ÛBP/&N BÖİLS OLU/Z1. , «l'l'MHl'RTYKT. ın Edebî Tehikıısr 131 Eüerının arasmda yüzümü sağa mm olümünden torkuyordum. Sısola çevırıp bakıyor, vnceden mce raselvılere sık sık gelmeye ba.şhye alay ediyordu duygului>ı|um yan Cihangirın kötü, alaycı gülüş lerle gözlecim) arayan mavi gözla « Bu hâdise senı oerbat eltı. lerınden korkuyordum. Evlenmek ışığı sönmüş lâmbaya donriun! Bu | ten korkuyordum en çok! Uykula ajlayıp karıaır çabuk evlenebılecegımuı bıl rımda sıçrıyor, rüyamda mnordum, ışiert başka türlü tutar korkuvl» uvanıyordum Böylç ködım bilmiş olsam.. Seni alıp g!t tü geeeleriroden bürinde öîkeyle mek. havanı değiştirmek lâ/\m.. yakalayıp, sarsarak şöyle hagırdı £mı hatırlıyorum: Lâzım am»1...» « N e var, ne oluyorsun! Bir Hiç b\r şey olmamış eıbl venıe|inı ıştahla yiyor benı her zaman morfınman, ümıtsiz bir hasta okinded ateşü seviyuı. toDl^r.tı'.vrt nun ıçın mı ağlayacağıı geceleri 1 na koşuyor. Mecdı b?ve nirentıî oiırui; B12 öldürmedik ya onu!» Morfinman olduğunu ben de bi ler vefrip, sekreterınden '••İIIOPVUlarını alıyoı, eve getirdığı nosya liyordum. Dahs korkuncunu, Cilart yatmadan evvel okuyııo uy hangırle olan şeyı de biliyordum. « Doktorların ancak iki yıl dakusunda bile çahşıvor. çok sevinçha dayanır dediklerini biliyor mu li sörünüvordu Yalniî şu sönen lâmba tşı vartlı sun sen onun ıçin?» « Ben aranua girmesem iki yıl Beni kendi hızınria. :(>Akunluâvnda aörmedıgı tcin «İ7lirl»n fifkrıe daha vaşardı demek?> Umutsuz bırakıvermişti omuzlaniyordu Aksilik etmpmrton ber şevi bozmsmdan korkuvordu Be rımı nim de korkularım vardı; Vill» l« Sen kendine belâ anyorsun 5.,™ \'f.rmii hanı kızım! Eşiyorsun, eşiyocsun bir doldurduğu apartmanda benıra ra hat edemiyeceğimi söylemiş, bövle ce yaz kış Villâ Işık'ta otuımam'i kararlaşmıştı Uykuda yürüysn bı ri gibi ne ısterse onu yapıyor, ppş lerinden gidiyordum. Kısa da olsa bir zaman için tstanbuldsn uzaklaşmarrr.zdan çok hoşlanan Ser ra oldu Daha köşkte boyala'r tamamlanmamıştı, hem benim doğişik havaya çıkmam, dedikodMlar\atan: la çalkalanan şehirden kıs a da ol fenalık çıkarmadan yapamıyor sa bir ?üre uzaklaşmam gerekiyor sun Berbat edeceksin bu yüzden du. Safihğırm. sinirlerimi savunher şeyı...» du Serra Mecdi bey dosy;ü^rla öfkesini yatıştırmak, bir daha Sıraselvilere taşmdı duirdu, rikâb Nermın hanım knnusuna gele«ni tan evvel işler düzenlendi, uçak yecefiımfc sönen lâmbanın teitrET biletlen ahndı ve birdenbire yol ısıklanacaâma inandırmak ıçm gül culuk sevinci parlayıverdi Kâ;:ım mek. konuşmak, yalancı uy'iiuar Işıjın gözlerinrie. ia kt.ntrmda uyumak görekr.u;ti. Kışın ortasmda evlendik onur.la YıPaıca beraber yaşadıfeı bir Çok sade geçti her şey. Hcmen yo Kedını çabucak unutması, Ka<g'i la çıkacaSımız için annerni Anka!,U7İa?ıı da benı başka türlü vuvu radan getirtmemiştik Kâzım Işık. yordıı. Kendimı Nermm hantmdan sev evlenmemİ2e karşı gelen Zübeyde damı vıkaı/Mk kuşkulardan koJ hanımefendiyi nikâha çağırmadı UIBVM çabahyordum Sonundn h«ı Serra ile Cihangir yaptüar tanıkşnrdım da bunvı aaliba Hiç olr"a5 lıgımızı tçimızde en kaygusuz, keyifli EİÎ s< rtuvEulalrım» a't iamayı oğr^ ı rünen Cihangirdi Kikâhın kıyılv d.rr" e t ' i r hanımın Kaıü..; Kiyı caâı ndava girerken yakasından çı gül^ıek 3 vuvnn ötüsü bulunuı lut.ıi kardıcı beyaz karanfıli, la nıkâh tplâşına riüştn •Ç.i'im mantoma iüneleyıvermiştı K'.ıtnnk lılerının en cıvcivli '.am«nı lık cünün ıçinde mavi gözleri seoUtihunu »öyliivurrtu tîwn> d~ vlnçlı parbyordu O da öbürlerı bik»ç hafta için 'stanbuldan k;v; gihi ölpnı unııtmuş görürtüyorda. Kazadan sonra: mayı o isterii Şehirden bıkt'ğım, Kermin hanımm antika eşyalarla (Arkası var) rası» (T) K. P»r». Uksiz Aşıklar> ıT) M. Nur, I. Kaan. ALKMDAR 22 36 83 1 Tiyatrotjar KONAK 4S 16 0R «7 «Çapkm Kumarbaz.». S Hârika Çocuk» (F) Ruth «Fez* yolcuçt» J. Lewls. Lrıuverlck. AY8U 21 19 17 1 . L\1.F, 44 S5 93 «Eddie 'Şfthret ve Mahmuz» (T). İSTANBUL YoBmalar Bekçlsi» (F) Ed; «Slhlrll Yüzük» 'Hlnt. dle Constantine (Suareçe çarkılı). ŞEHİR TİYATROLARI: de). ANKARA BVLVAR 21 S5 ^ «Çöp FATİH 22 01 71 »Tarık» LCK9 44 03 80 «rAteşÇatan» (T). E. Kolçak. i=5at 21 de. Matine Pazar 11 Kan^ tT). Gönül Yazar. ÇEMBERLtTAŞ 22 25 13Df.VLET TİYATROLARI: irj.30. (Pazart??l tatil). Ö. ÇeHk. 1 . «Ağır Suç» O. de Ha. Bt'YtK TİYATRO <T>vKADIKOi" 3$ 06 82 SARAY 44 16 56 . «CeviUand. 2 . «Kanlı Kerlet Operafl) . "îl Trova!Soiviz Kadın» saat 21 clp herınpm Ateşt Kulübü» (1) van» S. Hayw'ard. tore» saat 20.30 da. Mntine Cumartç?l, Pszar K. Mlchell. Kl/ÇÜK TtYATRO «Mor !M\RM\RA 22 38 «) 1"Î.3O (Perşembe tatil). StTE 47 77 62 . «Eclrtl? Deftprs ıa»t 20.30 da (PaeHa?.rcti SUleytnan ve SaTEPEBAŞ1 44 21 57 Yonmslar Eokçi?i» ıF; Edzartesl tatil). h^ MP'.Uesl» Y. Brenntr. "Macbethi faat 21 de dt» Conrtf •ı.Hnp. YENİ SAHNE «WoyMatine Pazar 15.30. (PcrG. Loüobriglda (Türkçe). 1 9AN 48 67 92 «iKısmctln z^ck . Lcnn?e llf Ler.avı srmbr. Cumartesi Opfr.n Ş1K 22 35 42 «Çöp. cn güzeliT (T). F. Glrik saat 2O.?.O da (Cum» tatUI. Ü9KÜDAR «Mum SöııTAN 4B 07 40 . 1 . «Son Ç.>tar» (Tl. ODA TİYAROSU «Ame dü» saat 21 de. Matine PaH?.tıra» (ti E. Taylor. 2 . YENt 22 53 32 . 1 . «Arikan Rüyası» ve «Karga7.ar 15.30 da. (Cuma ta*i:' «Klnt Mezarıa (1). P. Haw ğır Suç". 2 «Kanît Kcrlar» saat 13 de (Pazartesl YF.Nt TtYATRO 44 M 09 klns. van. tatil). 'iÇalıkuşu» f»at 21 (Salı ÜNA1. 44 93 6fi «TorYENİ (Bakırköy) 71 63 21? tatil). CÇÜNCO T. «RoBe Bf rnd» pıaolrtT Hücumda» G. Ford 1 . «Yaban Gülü» <T) G. ŞF.HİR OPERASI 442157 »a»t 20.30 da (Cuma tatil). (Tüıkçe). Arsoy. 2 «Rıfat diye blrl . «RÎGOLETTO» saat 21 BVRSA 'Abıv.ot Vcfi'v Pa. YAVfZ 49 rîfî 7g 1 . tÇll (T) A. Işsk. de. (Perşembe ve Cumarça T.) «Göç» naat 21 <le. gın Aşk» (T) M. >'.ur. 2 OPERA 36 08 21 «Çbp Matine P»zar 15 te. iPa«Doğmadan ölenler» (T). Catan» (T). zartesl tatil). «ZEL •mATROLAR: G. G:.;zcy. RVNAR 36 03 69 . «Ku. ALPAGO 21 57 22 cHa İZMİR «Ağiçlar Ayakta YENt ATt 44 28 51 «SPr der Yolcusu» (T). ölür» *aat 20.30 da. Matiyat Tatlıdır» saat 21.15 te. »eıi Şövalye» V. Mayo SÜREYYA 3fi «6 M . 1 ne Pazar 15 te. Matine Çarşamba, Cumar(Türkçe). «Gece Yansı» (t) Kim Notefl, Pazar 16.15 te. (PazarÖZEL TtYATROLAR: vak, (Suarede). YENİ ATLAS 43 « P2 . tesl tatli). MEYDAN SAHNESİ <;Kısın"tln En Güzrü» (T). YURT 36 97 63 . «Kısme«Aceleci Kalb» Suarc saAZAK 22 <2 46 «Uy;m S T. Glrik, T. Hakan. tin En Gür.rll» (T). at 21.15 te. Matine hcı Süleymanv. sa:ıt 21.15 te YEN't MF.LEK 44 42 89 gün tftlâ vc Püzar ;;t?. Matitıc Çarşamba, CUKH'ANKARA «Toy Bir Dclikanlı» ıF) te«i. Pazar 16.15 t". ciaJ. P. Belmondo C. Car. zartesi tatil). dtnale. DORMEN «Ayı Masalı» ANKARA «Suc Klmln» YEVt TAKSİM 44 31 31 Saat 21.15 te Matinff Çaı(î) A. Guiness. «Mctellkslz Aşıklar» (T). ^ambft. CumaTtc?l. Paz&r Bt3Y*K «SeflUer» J. GaM. Nur. ı. Kaan. 15 tc.(Pazartesi tattl). bln (F). YILD1Z 47 fi3 42 . 1 GöLBVŞl «Gönülden tSTANBUL 44 22 «Prcn'csin Açkı» 5. Lor?n. Gönüle» (T) M. Tema. «Canbazoğlu» saat 21 2 «Toza Canavnrlana T. ATLAS 44 03 M r.ENKLÎ «Ağır SUÇ» (î) Matine Carşamba. Taylor. 1 Ri. tanın M»skcsiv> (î) OUvla fle Havilland. mArtc.«L Pazar 15 te. Z\FF.R 44 93 Ofi . 1 cardson. 1 TLÜB «Hazıeti ıtCanbaz Kızm Açkı» (T). KÜÇÜK SAHNE 4<J 56 52 1 İNCİ 43 45 93 . «Mt>teman ve Saba Melikeslı E. Efekan. 2 «Kalb Ya«Tütün Yolu» matine 13 vt suare 21.15 t«. (Paratxe»l t»tü). ORALOCLU 49 49 35 «Karanlığm tçlnden» saat 18 ve 21.15 te. Matine Cum&rtesi. Pazar 13 te {pazartesl tatil) . Y. Brenner, ( da. Kıtaltmalar: ml. (F) Fran gUlzce, (It) 1 AKKtoLO.) 22 40 93 . î zartesi dışıı at y.30 . ı : A5İYAN «369 8B) 1 ıie un. a de kapalıd ATATtRK Her gün 14.17. (H kapalıdır) AYASOFY 22 17 50) çır.c'.a her ESKİ ŞAI Paıartesl S. 9.3013 MOZAYİ 22 09 89) sınoa he TOPKAI 22 45 34) gün saaJ atRK ' LERt 22 13 8F çında b oğ'.u) 1 ları il£ nıuzda ear.atç