Katalog

encere Tampon Partisi Sehir istanbufun kanaüzasyonu ile ilgili rapor hazırlandı GÜNCN KONULARI Halk Partisi Istanbul tl Kongresi, bu eıı eski partimizin sovat fikirler ortasında nasıl yalpaladığını bir daha ortaya koydu. Açıkca söylemeliyiz ki, Halk Partisinin bu şaşkınlığı yeni değiîdir. Halk Fartisi çeyrek yüzyıla yakın bir zamandan beri hem omuzlarına Atatürk ihtKâlinin yüklediği tarihî misyondan, hem de halktan gittikçe uzaklsşan bir siyasi teşekkül halinde gelişmektedir. Halk Partisi bu macerada önce halktan daha imtiyazlı bir «partili» sınıfı yaratma yoluna kaymıs ve sonra ba sevimsiz hüviyetiyle serbest seçim ortamına düşüverruiştir. Ve bu tarihi parti, cok partili rejimiıı başlangıcından bu yana, omuzlarına yüklenen tarihi soruraluluk ile oy tercihleri ara ' sında kaldığı zamanlar daitna oy tercihlerinin gerektirdiği tavizlere kaynrmtır. Artık busün, kurulnşunun sebepleri ve tüzügü ile taban tabana zıt bir yoluıı yolcusu olmak durumundadır. Halk Partili, asıl kudretini seçim sandıklarında toplanan oy sayısınua defil, kendi tarihi köklerinde. Atatürk ihtiülinde, Cumhoriyct Turkiyesinin kuruluş ilkelerinde anyabilirdi. Bu •rayışın yaralacaşı kudret, oy savı.şı ne olursa olsun, zinde ve aydın kuvvetleriıı destegini kazanacağı için daha müspet olacaktı. Ama sırf oy kampanyasına dayaııaıı ve oy sayısına tapan bir anlayısın güsterisinde seçimlere katılan Halk Partisi, hırslı bir iktidar mücadelesinde üstüste ağır yenilgilere uğraniıştır. Bu yenilçilerin yaııı sıra da verdigi tavizler yüıünden zinde kuvvetler gözüııdcki itibarını da hırpalamıştır. Daha az oy Daha az mületvcUili... Ama daha taze, daha ileri, daha Atatürkcü, daha atılgan muhalefet kuvveti Halk Partisi bu cüıel tutumiın ledakârlıçına hiçbir zaman katlanamadı. Ve bir ihtilâle dayanan köklerini sulayacak her türlü imkânı, her türlü tavizle aradı. Bu imkânlar Demokrat Partininkilerden başka türlü olamazdı. Gerçekte de bugün, AtatUrkün kurdugn parti. «açalık» gibi eskimis ve yok edilmesi gereken müessesclere boyun eğmek zorunda kalmıştır. Ve artık ilerici kuvvetlcrle gerici kuvvetler arasında bir tampon vazifesi görmektedir. Bu tamponun dayanma tücü ne kadar sürer? Bu sorunun cevabı tartışmalıdır. Bazı kimselere gore tampon devri çok uzun sürecek ve bu denge ortaminda devrim fikirleri eriyerek şcklî demokrasi çerçevesinde Türkiyeııin bugünkü düzeni devam edip gidecektir. Bazı kimselere göre ba tamponun gücü tsmet Paşanın ömrii ile kayıtlıdır. Bazı kimselere göre bu tampon hiç d.e işe. yaramıyacak ve bu tamponun siçortasında gittikçe yıgınaklaşan gerici kuvvetlerle ilerici kuvvetler arasındaki çatışma daha şiddetli bir çözüm yoluna baglanacaldır. Herhalde, bu konudaki fikirlerden hangisinin haklı oldugunu zaman gösterccektir. Buııunla beraber en yetkili agızlardan, isitilen sözlrr, aklı başında kişileri. Halk Partisi adına umutsuzluğa düşürmektedir. Meselâ İstanbul tl Kongresinde parti ileri gelenleri tarafından ilk günkü oturumda ortaya atılan bir parlak görüş şudur : Halk Partisi hem özel sermaye birikmrsinden yanadır .. Hem de sosyal adaletten yanadır... Ama bu iki şcyi birleştirecek bulunmaz formülü bilen bir iktisatçı var mıdır? Eger varsa ortaya çıkmalıdır ki. biz de kendisini Halk Partili liderlerle birlikte alkışlıyalım. Cesur tavır alamamak Dnrumn idare etmek.,. Kesin konusamamak... Hangi sınıfa dayanacağını bilememek... Halk Partisinin bueünkü calip vasıfları. Runun için böyle kaçamak konuşmaları liderlerin ağzından dinlemek zorundayız. Yeni Vergiler Dr. Feridun Ergin HEM NALINA MIHINA Bir genç kızın gözyaşiarı epimizin tanıdığımız, sevdifimiz eski bir arkadaşın kızı idi. Yazı tşlerl Müdürlüfü odasındaki büyük kanapeye oturmuş, hem konuşuyor, hem ağlıyordu. Biz niçin ağladıgını anlıyordnk ama o yine izah etmeyi liizumlu förüyordu: Işsiz kaldı|ıma yanıyor desilim. Seyyah ttreümanlığı yaparım. öfretmenlik yaparım. daha olmazsa ecnebi şirUetlerde memurluk yaparım. Ben bir türlü ap"am olmayışımıza, Şarklı kafajını tieŞiştiremeyişimize yanıyorum. Bunlar 8 senç kız imisler. Bir buçuk, iki sene kadar evvel imtihanla Denizcjlik Bankası l'mnm Müdürlüğü tarafından dış hatlara sefer yapan gemilere hostes olarak alınmışlar. Fakat her yenilik gibl bu da yadırganmış, evvelâ gemilerin personeli söylenmeye başlanııs'.ar. Efendim, Olur rezalet mi bu? Biz bu kadar senelik denizci olalım da şu kadar maaş alalım, sonra bu ktzlara bizim aldıfımızın iki misli para verilsin! Ne yapariar bunlar yaııi? Gemilerde bir aşaiı bir yukarı geıinip dururiar. Boyanırlar. süslenirler, güvcrtelerde, salonlarda kırıtırlar. lste o kadar! Bu yadırganış yavaş yavaş yayılmaya başlamış Mırıldanmalar, söylenmeler gemilerden tda reye geçmiş ve nihayet yayıla yayıla t i basına kadar intiKal etmiş Bu basındaki muhalefetin başlamasına da ilk önce garip bir hâdise scbep olmuş. Dış hatlara sefer yapan gemilcrden birinde yolcu olarak bulunan bir «azctfci bir akşam yemek salonuna göeüs bagır açık, gömlekle inmiş. Süvari de, bir ço|u yabancı olan yolcuların arasında yemek yiyormus. Sofralar arasında gezinen ve yolcuların ihtiyaçları ile meşgul olan hostesi çağırmış ve: Şu yolcunun yanına çidin ve kendisine yavasça akşam yemeklerine bu ktyafetle gelmesinin dogru olmadıjını söyleyin! demiş. Eh, Süvarinin emri bu. kızcagız ne yapsın, gidip söylemiş. Vay efendim. sen misin böyle konuşan, gazcteci açmış ağzını, yummuş gözünü, bağırmaya başlamış: Sen ne karışıyorsun bana? lstediîim kıyafctle gelirim. lstrrsem daha da soyunurum. Bu müdahaleye ben küstahlık, haddini bilmemezlik derim. Düpedüz rezaiet bu! Her kimse bu zat, seyahat biıip de fstanbula dönünce hiddeti hfilâ geçmemiş olacak ki gazetesinde ver yansın etmeye başlamış hosteslere! Halbuki zavallı kızlar bazan 24 saatin yirmisinde ayaküstü çalışıp duruvorlar, çok kere sabaha karşı, ecnebi yolcnların müşküllerini halletmek üzere tatlı uyknlarından uyandırılıyorlarmış. Bu bir buçuk, iki yıllık çalısma sırasında öyle gemiler !törmüş!er ki süvarileri dahil personel arasında lisan bilen tek insan yokmuş, buna mukabil bütün yolcular ecnebi imiş. Işte bu şekilde çalışıp dururlarken bir gün hepsinin birderı işlerine nihayet verilmiş, hiç hir sebep ileri sürülmeksizin, be? para tazmintt verilmeden kollarından tutup atmışlar, kendile rini... Pardon, hiç sebep gösterilmtraiş degil, Idare erkânından birj bunlardan birinin kulağına Sizi alan eski l'mum Müdürdü. Yeni gelen elbet bu kararı bozacaktı! demiş. Genç kızın anlattıklarının bu kadariyle iktifa edelim dc şimdi bizim kendi düşüncemizi söyliyelim: Bir idare ki ecnebi yolcu taşır, hattâ bazan bir yabancı li mandan diger bir yabancı limana sefer yapar, üstelik gemile rindeki personelin tamamı, yahut büyük çogunluğu lisan bil mez; 0 Idarenin hostes kullanması kadar tabii ve lüzumlu biı şey yoktur. Nitekim, aynı sularda sefer yapan yabancı yolcu ge milerinde de aynı şekilde hostes ler vardır. Bırakın bu yabanc lisan, yolcularla görüşebilmek, onların Ihtiyaçlarını anlamal meselesini canım, yabancı sularda, yabancı yoleulara karşı bun ları gösterip: Türk kadını siıin sandı£ımz gibi sokakta çarşafa bürü nen, evinde kafes arkasında oturan bir gulyabani değiîdir. lştı bakın Türk kızları tıpkı sizin gibi giyiniyor, sizin gibi çalışıyor lar! diyebilmek dahi hosteslere verdi|imiz maaşı kat kat ödiye cek başarıda bir propaganda hirmcti olur. Olur ama bizim idarecileriraizdeki kendinden evvel vücud ejptirilen, yahut başlanmı; olan Jbütün gürel işleri bozmak ille tlni'ne yapalım? ^ ,t . . . . . , Genç kız «ben issiz kalmaroa aglamıyornm, bir türlü adarr olmak istemeyişimize yanıyotum» demekte elbet yerden gojı kadar haklı idi. Cevat Fehmi BAŞKL'l Yatırımları beshAncak bu nisr>?m tm ^ Yazan: *^«^"* yecek mali kajnak tirr düşüklügünei îarı hazırlamak ürağmen. tahliller zere Maüye Bad e r inleştirildiğı kanhğının giriçlijii ni#pette, vasıtahazırhklar, ortasız vergilere yapılıkta hayii genış tepkılcre yol açtı. en tabıi netıccs;. tasarruf hasılaM lacak zamların bazı cıddi mahzurHalk arasında. daha şimdıden yeni nın ve sermayelerin fertler elinde lara yol açacağını düşünmek kabiibir zam sağnağı ile karşılaşılaca birikmesine yol açmasıdır. Dığer dir. Bu sefer de hususı sermaye teSinı söyliyenlere rasianmaktadıı. bir ifade ile. birinci altcrnatif, özel rakümünü ağırlaştırmak, özel ve lstanbulun umumî kanalizasyon Sürath bir kalkınma hamlesini Tesmi sektör aras.ndaki muvazeneJ isinin projesini hazırlamakta olan gerçekleştırmek mecburıyetinde o teşebbüs nizamının kuvvetlenme yi büsbütün bozmak ve yatırımlasine sebebivet verebilirdi. Oysa ki, Ord. Prof. D. Kehr. pis suların vi lan memleketlerde nasıl bir vergi düşüklük kaydetkoalisyon kabinelerinin maksadı, rın verıminde danjörlerle taşınıp boşaltılmasının poütikası takıp edilmesine ihtiVtK devlete gittikçe daha geniş iktisa mek ihtimaUeriyle karşılaşılacağı iktisadî olmadığı hakkında İstan bulunduğunu en iyi tahlil eden di faalıyet ve müdahale imkânı b; söylenebılir. bul Belediyesine bir rapor vermiş ilim adamiarından biri, ' Nicholas rakacak bir karma rejimin tcmel ' Bu sebepledir ki,. hükümet, asıl tir. Kaldor'dur. Kaldora göre, gelişme lerini kurmaktır. mali gayretini vasıtaiı mükellefi, yeî tiplerine teksif etmeyi, emisProf. Kehr raporunda kanalizas hızını artırabilmek için hükümel(2) tkinci alternatif, mükellefi yon musiuklarını açmayı ve iktiyonun hijenik bakıtndan tek çö lefin dört ayrı alternatif üzerinde yetin global ağırhğını değiştirmeîi I sadi devlet teşekkülleri fiyatlarını züm şekli ve ayrıca vidanjörlerle durmaları mümkündür. Kaldor'un belirttiği alternatıflerı. sizin vergilerin in'ikâsını iktisadi I vükseltmcyi karariaş'tırmıştır. Bun taşıma sistemine göre çok daha hayatta hareket yaratabilecek şe ; lar, muhtelif derecelerde enflâsyon ekonomik olduğunu belirtmekte müellıf tarafından takıp edilmiş sıkilde ayarlamsktır. Kuvvetli bir j tesirlerini kuvvetlendirici tedbirdir. Mecralarla yıllık isletme ms? rayı değiştirmek suretiyle, kısaca teknige ve esaslı bir iktisat bilgi J lerdir. Dorduncü alternatifin dığer I okuyucularıma anlatayım : rafının nüfus başına yalnız 31 li(1) Birinci alternatif, verşilerı sine ihtiyaç gösteren bu ikinci al imkânları da ıhmal etmemek surera olduğunu. buna karşılık vıdanterna'tif. hem güçtür ve h«m fazla tiyle hükümetce benimsenmis olan jörle . boşaltma sisteminin hijenik hafifletmek suretiyle. iktisadi ha muessir değiîdir. Meselâ Türkiyevariyantı dahi, gelişme temposunu | yaıın canlanmasını ve yatırımlabakımdan üzerinde düşünü'.meğe de. in'ikâs semasmda vergi yükünü azami hızına çıkartabıl.e'cek mahı; rın genişlemesını sağlamaktır. değer bir durum arzettiğini, yağ i İyi ayarlanmış vergi indirmele degiştirmeksir.in yapılacak isabetli yette değiîdir. Hükümetin projesı mur suyu problemini çözmediği I ri, umumiyetle ıstihlâk hacmi üze operasyonlar ancak bazı spekülâs yurürJuge konulduğu takdirde, fini. ayrıca halkı rahatsız etrnekte rinde müspet tesir husule getirir. yon cereyanlarını frenlemeye ve yatların yükselmesini ve ihracatın olduğu ve yıliık masraf olarak 231 Istihlâkin hararetlenmesi, iş adam varidatta yüz milyonu dahi bulmı biraz daha zorlaşmasını beklemek lira nüfus başıha ıhtiyaç bulundu larını yeni yatırımlara sevkeder. yacak bir fark sağlamaya yarıya lazımdır. ğunu tafsilâtlı şekilde açıklamak Yatırımların yeni iş sahaları ya bilir. Ingiüzler, Maliye Bakanlığı nıaiadır. ratması ve ge'.ir seviyesinin yük(3) Üçüncii aTternatif, devletin selmesi, tasarruf hareketlerinin de iç piyasadan büyuk istikrazlar kamma <Exchequer» derler. «Exmüsait bir yön almasını kolaylaş aktederek bizzat yatırımlara reh chequer» kelımcsi, satranç tahtası tırır. Sermaye piyasast, ihtiyaç berlik etmesidir. Fakat memleketi nıanasma gelır. Ferid Melen, «Exj duyduğu finansman fonlarını ta mizde. hükümetin haiktan borç pa chequer» masasına oturduğu vakit, sarruf erbabmdan daha az zorlul< ra toplamasına günün şartlan mü daha önce hükümet adına yapılmış beyanlaıdan sonra, Kaldor'un bila temin eder. Muamele hacminin sait değüdir. rinci ve ikinci alternatiflerini yeni genişlemesı neticesinde, devletin (4) Dördüncü alternatif, CEBRÎ bir siyaset çerçivesinde kombıne vergı yükünü haîıfletmekle kayJTASARRUF'tur. Vergi koyarak, etmeye esasen pek imkân kalmaTarlabaşı Sakızağacı caddçsi 41 bettiği hasılatı. randıman farkından kısmen veya fazlasiyle telâfı ] emisyon yaparak ve fiyatları yük mış bulunuyordu. İkinci koalisyonumarada oturan ve tercümanlık selterek halkın gelırinden fayda nun Ma|iy.e Bakanı, sadece KaldoT' yapan 30 yasındaki Kerim. Direysir etmesi çok defa mümkün olabilir. Erhard, Alman mucizesınde, aşa lanma imkânlannı daraltmaya ceb un dördüncü alternatıfıne bir vae?rar kaçakrıhğından yakalanmışTİyant açmaya muvaffak olmuştur. ğı yukarı bu prensipe paralel esas ri tasarruf denir. tır. Lâkin şimdı enflâsyon sathı maili i lar takıp etmisti. Kennedy de, ık Kaldor, Türkiyede cebrî tasarruİki yıl Amerikada kalmış olan. j tisadi durğunluğa karsı aynı polifun bilhassa irat ve servetlerı ver önümüze 'çıkmış bulunmaktadır. Ingılizce, Arapça ve Almanca bilen tıkanın iyi r.etice vereceğine ınagi lendırerek gerçekleştirılmesıne «Exchequer» üzerındeki refah ve Kerim'in sehrimizde bulunan ya nanlardandır. kalkınma maçmda, yirmj üç yümütemayildir. bancı personelle sık sık temas etdanberi daima düştüğümüz «enflâsVergi hasılatının artınlması ba yon açmazı» yine memleket ekonoKaldor, memleketimizm malî metiği v» bu şahıslara uyuçturucu j madde temin ettiği tesbit edilmiş selelerini inceliyen raporunda, bu his konusu olunca, memleketimiz Mısini tehdide başlamıştır. tir. Çok kurnaz olan Kerim'in ya birinci alternatifi niçın bünyemize de gözlerin derhal gelır ve kazanç' kalanmasr için polis iki gün önce uygun görmemıştir? Tanınmıs In lar arasındaki ahenksizliğe takılevinin civarında tertibat almış ve giliz iktisatçısının kalkınma ham ması, sebepsiz değiîdir. Istatistikdün saat 1 sıralarında evine mus lesine güzergâh çızen iktisadi mo leri kanştıranlaı, vasıtasız vergile2 deli dikkate aldığını ve memleket rin devlet gelirleri içinde Avusturluk tamircisi oiarak girmiştir. HÜLVA. YETtK şartlarını lâyıkiyle tanımadığını yada °^69, Amerikada oo63, IngilteKaçakrı basıldığını anlayınca ile düşünmek bir hata teskil etmese rerie "53, Belçikada 0o52, Fransada j K?0 pencereden atiamak istenıistir. Ev gerektir. Çünkü vergileri hafiflet c ERCAN SAYARI f48 ve Hindistanda c'o46 nispet arz | (g) do yapılan arama sırasında döseme mek suretiyle iktisadi hayatı caııc Evlendller tahtalan arasında 3 kilo satısa landırmayı ve yatırımları geni.şlet etmesine mukabil, Türkiyede o39 İstanbul 27 Eklm 1962 hasılat getirdığinı derhal farkethazır esrar bulunmuştur. Bir şebe meyi hedef tutacak bir siyasetin mektedirier. keye mensup olduğu tahmin olu 1 Yabancılara esrar satan bir şahıs yakalandı nan sanık nezaret altına alınmıs ve sor'isturmanın derinleştirilmesine baslanmı?tır. İstinılâk yolsuzluğıı sanıklan mahkum oldular 5 yıl önce şehrimizde yapılan iftimlakler sırasında Belediyede vu ku bulan 10 milyon 480 bin liralık jistimlâk yolsuıluğu . sanıkları dün Dördüncü Agır Ceza Mahkemesinde devam olunan duruçma sonunda mahkum olmuşlarriır. Yolsuzluk olayının vukutından bu yana 5 yıldır hapiste bulunan sahıklarrian Sedat Gürsel 30 yıl, O?man Geçim ise 13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılmışlardır. MEVLİT MARUF KOÇMAN ın ebediyete intikalinin (9) uncu dönüm yıh olan 2S '10 1962 bugünkü pazar günü ikindi namazındari sonra Şişli Camiinde aziz ruhuna ithafcn okunscak M*\lkii Şçrifte, merhumu »«venlerle arzu edenlehn huzurları rica olunnr. . KOÇMAN AİLESİ ZEREN lLDENtZ ile Güverte Yzb. |lL, AYDIN AKSAN Nı?anlandılar Ankara 27 Ekir.ı Cumhuriyet 14820 İlâncıhk: 7437/14836 Kalp 10 lira süren kalpazan 1 yıl hapis yatacak • Alo yerine Akfil hediyeli bir programdır. Fakat kazanmak için muayyen sualleri biimek veya kur'aya ıştirak etmek yoktur. • Kazanmak için evinizdeki, büronuzdaki veya herhangi bir yerdeki telefonur.uz çaldığında telefonu açarak karşınızdaki şahsa Alo demeden evvel Akfil demenrz kâfidir. Temsilcimizin ettiği telefona Alo derpeden Akfil derseniz kazanmış olacaksınız. Neler kazanacaksınız; tercih sizindir. AKFtL SÜPERPOLİN* kadm veya erkek trençkotluğu, AKFİL MERPOLİÎC kadın elbiseliği, AKFÎL MAKKO veya AKFtL MERPOLİN erkek için gömleklik veya AKFİL LÜKS SATEN. Kazandığınız takdirde hediyenizin gönderıleceği isim ve adresinizi lutfederseniz AKFİL'in mektubunu beklemekten başka yapacak bir işiniz yoktur. Telefon numaralarının ve kazananların takdir ve tesbiti münhasıran firmamıza aittir. Bol şanslar dileriz. (Reklâmcıhk: 4471/14830) Piyasaya külîiyetli miktarda kalp madenî 10 liralıklar süren kalpazan Sami özcan, dün Dördüncü Ağırceza Mahkemesinde devam olunan duruşması soııunda 1 yıl.3 ay 12 gün hapis ve 2.138 lira para cezasına mahkum o'.muştur 14 Kas'm 1 5 5 Aralık 1962 tarihleri arasında ROTTERW2 DAM, HAMBURG. BREMEN, ANVERS. LONDRA Lımanlarından Türkiye için ticarî eşya yükliveceVîtir. M/S MARMARİS G a 1 a t a , Bankalar Caddesi Bozkurt Ger.eral Har, Kat: 5 Telefon 44 26 63 49 56 70 Telgraf KOÇTUG İSTANBUL ÜLIUİ LOFÇALI ile ERKAN KILİÇ Nişatılandılar . Bur!« 27.10.1962 KOÇTUĞ DENİZCİLİK İŞLETMESİ Türk Alman Eğitim Merkezi Geçen yıl oku'.daVı evine dönmekte olan 15 yaşındaki A.K. adındaki kız çocuğunu Üsküdar iskelesi civarında kaçırarak Karacaahmet mez^rhğında tecavüz eden 2 ırz düsmanı dün Dördüncü Ağır Ceza mahkemesinde devam olunan duruşma sonuncfa mahkum olmuştur. 15 yasındaku kızın ağzını bağlamak suretiyle zorla ırzına geçen i ssnıklardan Mustafa Yıldız 6 yıl 6 ay. Hüsç vin Çoğulka ise 5. yıl hapis ce/.asına carp'!nlrr. stır. Irz düşmanları cezalarını gördüler (Reklâmcıhk: 4491/14826) TER\XENE Erkek Gömlekleri Ütülenmez Kolalanmaz Hakikî Alman yaka ve manşet bütün tuhafiyecilerden israrla arayınız. ' İstiklâ! Cad. No. 378 Terzi Han kat 4 Beyoğlu İstanbul (Tünele yakın) Telefon: 44 96 56) Reklâmcıhk 4414/14812) Defileleri ile hâdise yaratan ALMANCA DİL KURSLARI yeniden başlamaktadır. Müracaat: Cumartesi hariç, her gün 1619 Sekreterliğimize. Adres: Alman Lisesi K. 2 Beyoğlu, Tünelbaşı. Tel: 44 27 26 Reklâmcılık: 4330/14807 Ekirr ı 2 8 Cemaziyelevvel 2S ç .3 Ç) S U ZA N Beyoğlunda modern atelyeleri, en son kreasyonları kenlerivle hizmetinizde ve man 3 V. • E. } 1.11 O < 9.38 12.00 > 5 SUZAN DİKİŞ ATELYESİ i (Ş> Beyoğlu İstiklâl caddesi (Tünele doğru Şsrk Pazarı üstünde) Şark han kat 3, daire 5, İstanbul. TEL: 49 22 99 Reklâmcıl.k 4402/14806 1 7.24 12.58 15.51 13.11 19.43 R.45 1.31 5.41 11.2<> EHCUMHUKJYÜT» in Ü Ü E B İ TEFKİKASİ w Gök baKir tt oglu it, ölsün ve de bir ıvi cc gebersin. Bügün hava açık. Brlki kasa tıadakiler şeürler. Günlerden beri şü hava nasıl şitti! İUi adım ötcni çörernezsin. Her sey, her şey, hava bile oıa karçı, Taşbatla birlik. «Ulan herif çerçektcn ermis mi ne?» Hava açık oKaydı. kasabaya gider.ler coktan gelmiş olurlarriı. Onlar da adam mı. ortalık cehennem olsa bile. üç par mak öteni bile çöremesen. madem ki bir adamın yaşaması bir tek habere bajlı, insan ne yapar yapar da o haberi ulaştırır. Neyse, hepsinin alacağı olsun. % Içeriye çirdi, öteki odaya geç ti. Yatağa bir girse hemen uyuyacaktı. İçinde, viireçinin şu racığmda onu rahatsız eden, boğazını sıkan bir şeyler vardı. Bir şeylerden, görünmez bir seylerden korkuyor, ağır ağır tuhat bir korku işliyordu içine. Bu vuttuğu korku agısı kanına karısıjor, usu! usul iliklerine kadar işliyordu. Birden kendini toparladı. Taşbaştan hu kadar çok mu korkuyordu? Bunu kendi kendine söylemeye utaııdı. Belki «Çok şükür Allahıma, çok şü kür Allahıma,» dedi. «Bugünleri de*förecek, böyle hir aydınlığa çıkacak mıydım!.» Döndü. evinin duvarı dibine gelince çömeldi, sırtını davara dayadı. başını da elleri arasına aldı. «Çok şükür, çok şükür,» diyordu boyuna. «Yaratana çok şükür.» şimdi bile, istediği olsa, şu gişünürken, nedense içinden geç Kasabadan gelen Köy Tönedenler iyice br haberfe gelseti, basını kaldırdı, baktı. Gözle tim Kurulu üyeleri de ofıun ji ler, şimdi bile şu Taşbaşın önürine inanamadı. Ayağa kalktı, bi duvarin dibine çömelmişler, ne geçilirdi. Bu köylü milletisallandı. Heyecandan tıkaıııonun gibi başlarını elleri aranin sağı solu belli olmaz. Bayordu. Kasabaya giden Köy sına almışlardı. karsm ki Adil gelmiş, onlara i'önetim Kurulu üyeleri karşı Sefer bir süre böyle kaldıkiyi davranmış, onlar da ikinci sındaydı. Mutlu mutlu, yüzlerl tan sonra, yayına basıtmışcagün Taşbaşın ermişliji, Memisevinç içinde gülümsüyorlarsma sıçradı ayağa tırladı, irediğin hHiâyesiyle alay etmeğe dı. riye, Memidigin yattıjı odaya baslamıstır. Bunu düşününce Sefer onlara koşlu: eirdi. Memidik kendine gelbiraz rahatladı. Içi aydınlandı. «Söyleyin,» diye bajırdı. «ö«Nerdeee o günler. aaah, nezür dilemeyin. Neden geç kal miş. yatakta bir mutluluk irede o talih!» dığınızı biliyorum. İyi mi, kö çinde yatıyordu. Ve kendini Ümerin elinde n Seferin kurtardı Geııe karanlıja. umutsnzluğa tü mü?. Haber?» ğına inanıyordu, Dünyada çok düştii. Ne Adil gelecek, n e de Tıkanıyordu. iyi insan vardı ve Sefer bunköylü bu adamın arkasını bıra Zekeriya: lardan birisiydi. O olmasaydı, kacaktı. «İyi, çok çok iyi,» dedl, sonra ömer dedikleri canavar adam Şu kadınlar da hep ekmek ekledi. «Bu yılki bütün borçonun derisini yüzerdi de içine yapacak günü ters seçerler. Alar bağışlandı. Sen de köyde saman doldururdu. dam içerlye giremiyor ki... Du Adil Efendinin vekilisin. Köylü Sefer Memidigin Üstüne e'^il mandan deli oluyor. şimdi gidip Adil Efendiden isd!, şefkatle elini alnına koydu: tediği kadar mal alaMlccek. Is Duvarin güne gelen yanına «Memidigim. yavrum,» dedi, terlerse .Adil borç para da veoturdu. başını yere eğip diirecek. Adil dedi ki, bu dükkân scnin ateşin falan yok. lvilesşüncelere daldı. Sonunu düşü lar, benim ııeyim var, neyinı missin. Şimdi seni azat ediyoııüyordu. Taşbaşın bir eline dü yoksa Sefer Efendinin, Yalak şerse. Taşbaş onu bağışlar mıyrum. O köpek seni benim evimköylüsünün emrinde. tşte bak:» dı? Mümkünü yok bağışlamazde azıcık hırpalamışsa kusurıı. Sırtındakini indirdi. bohçayı dı. Ama iyi adamdı be! İyi ama kalma. Benim haberim olaçtı: «Biz aldık bile.» dedi. dam ama. yedi yıl uğrasıp da madı. Sen de çok nekeslifc rtelde ettiği hir eücü. üstünlülin, ama zararı yok. Simdi saSefer gözlcrini hohçadaki ğü insan melek de olsa kullan bezlere, basmalara dikti. Göz na söylüyorum. hugünrlfn tezi mazlık eder mi? lerini kırpmadan baktı. Baktık yok, git köye kırk hin tane ya Taşbaşın iyiliği üstüne. kfitü ça Rararıyor. baktıkça sararılan uydur. De ki, ben Tasiıaşı liiğü üstüne dönüp dönüp düyordu. Dudakları titriyerek: Tekee dajının basında ve dr 77 YAŞAR KEMAL1 YAZ4N: bilumum Toros dağlarında arkasında yetmiş bin güneşle do laşır gördüm de. «rene para etm n , Haydi. ujur ola. Ne ister ^ •tıı söyle. İki söıle bir kasaba = yı, bir köyü kurtarabilirdin. Ne ^ keslik ettin. Şimdi sana kimse ~ nin ihtiyacı kalmadı. Haydi, fti = le füle. Var git snana.» K»rısı = na döndü: «Giyinsin, hemen çı ~ kıp gitsin. Söyle ki o*a, anası S onu kadir gecesinde doğıır = muş. Yoksa. şimdiki haber sel E meseydi, ben onu Ömerin elin • ; • den alamazdım.» dedi. «Hemen ~ anasına gitsin Memidik.» = Köy Yönetim Kurulu daha r duvarin dibine çömelmis oturu 5 yordu. . = İ CUMHURİYET Nüshası 25 Kuruş Senelik 6 ayUk 3 aylık Türkiye Harict Lira Ki. Lira Kr. 75.00 150.00 40.00 80.00 22.00 44.00 Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonlm S'rketi Halkevi Sokak No. 3941 Sahibı NAZİME NADİ Y«zı iglerinı fiilen ıüare eden Mesul Müdür ANKARA BÜROSU : «Ağalar,» diye başladı. Bu = verdiğiniz muştu, muştuların C Atatürk Bulv»rı Yener Ap.Yenl$erıiı Telefon: 12 «5 44, 12 09 20, füzeli. Şu dünya. dunya olalı, E 12 W M. 17 57 35 şu insanoflu, insanotln olalı ^ berl hiç bir insan, ve de hiç 5 OOGt] İLLERİ BÜROSU : bir zaman böyle bir muştu olz Inönü Caddeai Içmen Ilaa Diyarbakır mamıştı. lpin altlnda. ve de E Telefon: 1061 asılmakta olan bir adama, sen ~ * • asılmayacaksın, var git evine ş GÜNET İLLERİ MERKEZ deselerdi, o adam şimdi benim E BtROSÜ : sevindi|im e'bi sevinemeıdi. S Küçükfgat Meydanı Edirne Hanı Var olun, sat olun... Ama arka Ş Adana Teleion: 4550 ' daşlar, size bir azıcık küskıi= nüm. İnsan böyle bir haberi a E Gazetemize gönderilen yazılar kolır da aynı ,?ece, ne yapıp a S nulıun, konulmasın iade edilnuez. Hânlardan mesuliyet kabul olunmaz. pıp da Seferine yetiştirmez = mf?» = Zekeriya: E Abone ve ilân ışleri İçin. zarfın «Amma velâkin,» dedi. «Am üıtüne «Abonc» veya «İlân Servisi» ma velâkin, kar yolları hrt ~ knjdının konması lazımdır. müş, kapamiştı. Tipiden ş;özüE •k nü açıp da iki adım öteyi çöre E BU GAZETE BAS1N AHLAK mezdin. (Uevamı var) ~ YASA^INA ÜVMAY1 TAAHHÜ'İ ıııııııııııııııııııııııııııa^ ETMİŞTİK, Sefer: .5 VECDİ KIZILDEMİR * ZAMAN HAZIR YEDEK PARÇA HİZMETE AMADE TEKNİK SERVİS İSTANBULDA SOBA SATIŞ FİATI: 33O Tl FABRİKA SATI$ YERİ İSTANBUL TAHTAKALE CAO. No. 13 TEL.22 66 Reklâmcıhk 4443/: Eleman Aranıyor Fabrikamızın , boya ve kimyevi madde etüdleri ve kıymet lendirilmesi mevzularında ve imalât takibi işlennde yetiştirıl mek üzere, tercihan tecrübeli ve kimya sahasında bilgili, Al manca, Fransızca veya İngilizce lisanlarından hirine yakıf asgari 25 yaşında, askerliğini yapmış bir eleman aranmaktadır Isteklilerin, Kazhçeşme'de kâin MENSLCAT SANTRAL T.A.Ş. Personel bizzat müracaatları rica olunur. (Cumhuriyet 148; Şefliğine