Katalog

21 Ekim 1962 CUMHURÎYET BFS Çocuğunuzun normal gelişmesini istiyorsanız, onu anlamıya çalışınız Boy ve kilosunda görülen dengesizlik, çocuğun vücudunda önemli aksakhklar ol duğunu haber verir. Aile ve okul çevresinin çocuğu anlaması, onun körpe vücudunun âhenkle gelişmesini sağlar. « Ah, ne yapayım da bü yüsün?... Akranlarından çok ufak kalan çocuğuna bakıp da bu •kaygıyı duyan anneyi tebrik etmek* gerekir. Çünkü çok yerinde bir endişeye çare arıyor. Keşki bütün anneler, babalar tam vaktinde, yâni daha büyürae umudn varken bunu duv lalar. Çocukta görülen boy gayri tabiliği, vücutta hatın sayılır aksaklıklar olduğunu haber verir. Hatın sayılır aıcsaklıklalr, yâni sindirim, sinir, bez düzensızlıkleri. Bütün bun lar vaktinde önlenilirse geçer. Ihmal ediiirlerse, tersine, vücutta organik bir dengesizliğin yerleşmesi ile de kaımaz, çocuğun geleceğinı göigeler, güçlükler yaratıHar ilerde. Yırmi yaşına geldiği hald» hâ lâ kısacıic. küçücük kaimış, ge lişememiş, kavruk bir genç kız bunun acısını yaşayışı böyunca çeker. Yalnız gelişemiyenler değil, fazla irüeşenler de. Kadın için iriiikte bır psikolojik engeldir. Çocuğun boyu normalden (510) santimetie kısa kaiır kalmaz düşündürücü, endişe verici bir hal almış demektir. Bu (510) santimctre faık da onun aileden aldığı isiidat gözönünde tutulmahdır. Uzun anne, babanin çocukları normalden daha uzun olmaya istidatlı (sadece istidatlı, kesin değil) olurlar. Ufak tefek anne babanin çocuklarında ufak kalmak eğilimi vard*. Kimi vakit çncuk birden bire boy atar. Altı ay geçmeden robları, pantolonları uzatmak zorunda kalır anneler. Kızlarda 1012, erkeklerde 1214 yaşlat arasmda Eörülen bir haldir bu. Çok tabiîdır. buluğ çağının yaklaştığın; haber verir. Endise için hic bir sebep yok tur. Fakat boyla birlikte kilo artmazsa, yine kaygılanmak çok yerinde olur. Çünkü' bu, gelişmenin vücuda pahahya mal trfdugunü onu fazla çaba ya zorladıgını gösterir. Zayıf>'k ve kanmlık köfrpe insanı her çeşit bulaşıcı hasUhk Varşısında müdafaasız bırakır. Ne yapmalı da, bu aşırı fa kat yetersiz serpilmenin za rarlarını önlemeli?.. Çocuğu ilkin. bir «besliyeı, (dikkat! besliyen sözü şişma. latmak mânâsına gelmez.) rt jime v e bir kuvvet küfrüm sokmahdır. Kuvvet kürünün kuvvet ilâçiarı verilerek yaj labileceği sanılıyor." Oysa bı yanlıştır. Örneğin kalsiyun her şekli ile her çocuğa ver: Ieme2. Her hangı bir çocuğu gelişi güzel vitamin dozu d: iyi geimez. Bu konuda hekı me danısmak gerekir Alerji konusu şu son zamanlarda öylesine aldı yürüdü ki artik yainıı inıanların değil, hayvanlann, hem de akıldan geçmez hayvanlann, alerjisi bile günün en meraklı buluşları arasında: örneğin, son «Pasıfik ilmi Araştırmalar Kongre»i» nde Dr. Clark, köpek bahklarının sarıya karşı alerjik olduklarım açıkladı. Havuzda özel olarak muhafaza edilen köpek balıklarma, t^rübe için, çeşiP çeşit renklerde hedefler gösterılmiş, sarı hedefi görür görmez hayvanlann birden taş, kesilmiş gibi yerlerinde kalakaldıkları görülmüştür. İş bu kadarla da bitmemış o korku içinde sudan fırlayan köpek balığı bir daha ağzına bir lokma şey koymaya yanaşmamış, acından ölmüştür. Bazan cenneüen çskmadır Maslahatı idare elmsk Boşuna masraj ProfesarieriiRİze yeni bir saha Bir yanhşı düzeltsHm İspatı meydanda Nasıl Trafik kazaları siironlcnemiyor.dikkat et önlenecek? Yavaş dersin, sürmez. Sagından git dersin, gıtmcz. \irajlara dersin, Boşuna masraf «Günün Ineisi», yahut «GüBazı gazetelerdebaşlıklı sütunlar var. Bunlanün Habcri» ra tuhaf ciimleleri. acayip haberieri koyuyor . Zürih şehri belediyesi meydanlardan birine, trafik gürültüsünü ölçen bir âlet yerleştirdi. Tam bir gürültü barometresi bu: Bir yanı!an vasıtalardan çıkan scsleri ölçerken bir yandan da bütün bu gürültülerin yarattığı sonuçları tesbit ediyor. Kuşların goç etmesi yalnız haik kütlelerinı değil, ilım adamlarını bile düşündüren, rrierakla saran bir konudur. Son günlerde bir kuş bu çok meraklı konuda bir de şaşırtıcı rekor kazandı. tngilterede, Skokolm'dan havalanan bu kuş bir yıl sonra tâ Avustralyanın Güney kıyılannda bulundu, bileğindeki halkadan tanındı. Son incelemeler garip bir şeyi meydana çıkardı: Meğer sinekleri çeken şcy insan nefesi imiş. «Vancouver» de, Dr. Kellog ve Wright bu konuda yaptıkları araştırmatarın sonucuııu yeni açıkladılar. Ru iki ilim adamı kesin olarak şunları belirttiler: Hareketsiz ve sıcak bir ci.smin elrafındalii hava akımına insan netesi karışsın, disi sineklcr hemen oraya toplanıyorlar. Bu toplar.manın da bir oranlısı var Sıcak cisim eğcr ncmli ise insan nefesinin bulunmadığı zamana nispetle 16 defa daha çok. Eğer kuru ise 51 misli. İnsan vücudu da hem sıcak hem de nefcsle karışık hir hava içinde hulunduğu için sinekleri çekiyor. Alimlerin bulup meydana çıkardıkları bundan ibaret. 1sin «neden» \ bir muamma. Mide ülserinı meydana çıkarmak için, bugüne kadar bilinmiyen bir metod bulundu. Operatör hastanın karnını açıyor Mıdenin arkasına, ya da doğrudan doğruya içıne kuvvetli ışık veren bir âlet yeıleştiriyor. Sonra mideye hava verilerek şisiriliyor. Şiştikçe incelen duvarlaıın iç yüzü o kuvvetli ışıkta açık açık görülüyor. Röntgendekinden çok daha kesin olarak. Bu şekilde orada ülser mi, yoksa bir tümör mü olduğu apaçık meydana çıkıyor. Şüphoye, tereddüde, yanlışhklara yer kalmıyor. Hekimler bu metodun barsak ve on iki parmak barsak ameliyatîarında da tatbik edilebileceğini tahmin ediyorlar. Yeni bulus kanser tedavisi ile uğraşan çevreîerde biLyük bir ilgi uyandırdı. • • ENDİŞE VERİCİ HAL Kuvveth yiyecekler vermek dinlendirraek. temiz hava almasına çalışmak şart. Ama bunlardan daha enerjik çare ler de yok njuV.. Şüphesiz, var: Hekime da nışmak ve hekim kontrolu şas tıyle vitamin tedavisi, mader' tuzlan, Hormon tedavisi. Vitamin tedavisi: A, C. E vı taminleri ile yapıhr, ama »t veriürse işe yaramaz, çok ku\ vetli dozlar zararlı olabilır ler. Ölçüsünü hekim tâyin edı biliA ancak. Kendi kendini? vrrmeye kalkışmamahsınız. Maden tuzlan: Bu tedavıcı kalsium, demir, manganez fo fnr, kükürt, silis kullanılr Tabii yine hekim tavsiyesino Hormon tedavisine gelince Burada problem daha karışıl Çünkü hekimlerin tedavi şr killeri değişiyor, hattâ böy!< bir tedavinin lüzumuna hepinanmıyor. Genel olarak a: rak şu durum ve şartla da ku lanıhyor: Çocuğun tiroid be zi iyi işlemediği için büyüye mediği açıkça anlaşılınca, bu de, ufak kalmak yüzünden çı cukta «aşağılık duygusu» b?ladıîı görülürse.... HEKİM KONTROLÜ ŞARTİYLE etmez. önundeki vasıtayı olur olmaz yerde geçme dersin, olur olmaz yerde çeçer. Ondan sonra da devamlı feryats Trafik kazaları onlenemiyor. Elbette önlenemiyecek. Nihayet, vatandaslar bu derdimize son bir çâre diişünmüşler: Kurban kesmek. Yani, basa çıkamadıgımız. bu ise de Ulu Tanrıdan medct istemek. Ve Şebremini'nde bir koyun kesrneii' U;tlkmı<>1arsa da polis mânı olmuş. Hu hahiste Istanbul Etnniyet Müdürü sa yın Necdet l'iur «Butün meselelerin muspet iîim metorilariyle hailedildıği bu devirde trafik kazalarının kurban kesmek suretiyle önlenemi\cce5:!ii düşündiık» dıvor. Elbette öyle. Yalnız sayın müdür, halkı daha iyi inandırmak için, hir şey daha söyliyehilirdi: Trafik kazaiarında o kadar çok fcurhan verdik ki, eğer kurban kesmekle kazaları onlemek mümkün olsaydı, bu mesele çoktan ortıdan kalUmıs olurdu. lar. Bir Fransız çazetesinden a1r"i»ım aşafıki yazıya, belki «Asrın Haberi» demek mümkündür. «Efendim, «Evlenmek için bir Isviçreli kadın satın al«mak istiyorum. Bu isteğımi, lutfen, gazete«nizrte ilân etmenizi rica ederim.» Bu kısa mektubn, Isviçre'nin Zürih şehnnde çıkan bir gazetrnin y!»7i işleri müdürü, hayretle, oködu. Mektnp " Nijerya'dan *e!iyordu. Yazan da 32 yaşında Peter Okvesa isimü bir amelrydi. Yazı işleri müdürü çüldri ve ilânı çazetcye koydu. Pek yalnız kaldıÇı anlaşılan geııç N'ijerralının, Isviçreli kadınlardan, bir cevap alıp almadığı biliıımiyor. Ancak bazı iyilik sever Isviçreliler kendi sine mektupla «kadıya verecegi parayı, iyi bir tsviçre bankasına koyarak, ömrünün sonuna kadar rahat ve sâkin yaşamasmı» tavsiye et mekten kendilerini alamadılar. îfc ^ % « Bazan Cennetten çıkmadır Oürd'in Pervari llkokulu başögretmeni tevkif ~ edilmis. Sebebi ne büiyor musunuz? 13 yaşında bir oglan, okulun ku öçrencilerine sataşıyormuş. Başu^rctmen bunu görınüş ve çocuğu tokatlamış: Vf, işte bundan dolayı da tevkif edilmıs. Daha 13 yaşında iken kızlara sarkıntılık yapaıı bir edepsize ne yapılır? Allahaskınıza söyleyin. Otuıup. uzun uzun, zabıt tutup, şahitler de Röstererek ınahkemeye mi verraeıi>d'V Bir defa piı; kurusuntm yaşı müsait degii. Kanıından kurtulur. Polise mi teslim elmcliydi? Polis ne vapacak? Karşısına çekip nasibat nu vermeliydi? Ama. bcivlelcrine nasihatin para etmiyeceğini hcpimiz çihi, elbette Pervari başögretmeni <:e bilir. O halde, ne kalıvor geriye? ToUat. Hattâ tokattan da fazlası kalıvor ya, haydi, küçük olduğu için, iki üç şamarla ııslanacaîını ümit edelim. Başöğretmcn de bunu vapmış. Dersini bğrenmiyen bir talebeşo. hunu, dayakla ötretmek olmaz, orasını anlüdık. Ama kızlara >at.»>an 13 la.şında hjr oflarıa, lıunu yapmaması. ancak dayakla öŞretilir. Çocuk terbivesi hahsinde davak ya^açının bir hududnnu çizmeli. Yuvarlak hesap «ılayak yasaktır» dcyip işin ieinden çıkılınaj!. * •;• • Profesörlerimize yeni bir saha ihracımızın de profesör ihraIşçi cımız oldngn yanısıra bir gören birçok Amemalumdur. Avrupa ve rika Üniversitelerinde vaıife Türk • • BOYLA BİRLİKTE KİLO Bütün bunlardan önce, her anneye düsen bir görev va*\ Sağlam, sağlığa uygun bir ço cukluğun, büyümenin en iyi, en kuvvetli garantisi olduğuna inanmak ve hekimden de, ilâçtan da önce buna ç^lışmak. So n elli yıl içinde Fran«n'da sağhk şartları düzelcliği için ortalama boy «5. santim HER ANNEYE DÜŞEN İLK GÖREV Maslahatı idare etmek Çetin Altan'a bir illet ârız oldu. DâO yetli olarak gitligi her yabancı meınleketten acı acı şîkâyet ediyor. Neredeyse, ve tabiati olsa, adamiara küfredecek. Gerçi, dostumuz. taınamivle haUsız de^il dir. Çok kere başınıc^an geçtiği için ben de bilirim. insanı sabah k.ıranlı^ı sokağa çıkarır'.ar geceyaıısı, tursu gibi, getirirler. O fabrika senin, bu fabrika benim, <ıerken »erseme dönmüşsünüzdür. ! Orası öyle, ama, hunu önlemcnin. başka türlü şekilleri var. Yor^unluğum ayyuka çıktı| ı zaman. kendi tatbik ettiklerfmtfenl birkaçım yazayım. Meseiâ, bir sabah saat 7.30 da fabrikalar gezisi ba.şhyacak. Siz 0 sabah 7.25 te tcltfoıı ed'ıp mihmandara basta oldo^nnazn. yataktan kalkamıvacağınızı hildirrceksiniz. Adam, öteki misafinerivle meş»ul olduğu için gclip sizi göremez. Bir doktor bclki. O da. tabii. bir *ey bulamaz. Bulamaz ama six o çunü atlıtmıssınızdır, Yahut, yine son dakikada, telefon edıp, gece bir telçraf alı'.ıtmızı ve o gün memlckettcn son derece mühim bir telefon beklemek zorunda bulunduğunuzdan. imkânı yok, otelden ayrılamıyacajınızı söylersiniz. Ahn size bir din lenme günü daha. Ye, bu böyle idare edilir. Yakından alâka dar olduğunuz tesisleri ve t3nımak istediklerinizle buluşulacak dâvctleri de artık, lutfen kaçırmaz, kalkar, gidersiniz. Voksa. hem rlin memleketine davefli jit, hem de, olur, sütun sütun v at. Olur mu ya? Hani misafir, önüne lıiç sevmediği bir yemek geldifi zaman, sevıtredifini söylenıez <Je, tam tersine «bayılırım ama, yazık ki, mideme dokunuyor» diye atlatır.» İşte öyle yapmalı. hoca var. Bunların mnvaffakıyetleriyle iliihar ediyoruz. Fakat, Türk muallimlerinin yüıdc yüz mnvaffak olacağı, bir mektepten yeni haberimiz oldu. Me$er Italys'ds, Sieilya adsnnın Katanva şehrinde, bir «Otomobil Çalma Mektobi» varmı«. Hâdise şn: KatanyaVa genç bir adam, bir otomobil çalmış. Bir müddet fiılemiş. Sonra hir haska renfce boyatmiü, ve satışa cıtîarnMŞ. Yatnız, yanlışlık veya dalgınlıkla, ot»m«bili, salmk icin, asıl sahibine çötürmiis. Böyleee işe el koyan Italyan polisl iıleye izleye nihayet «Otomobil Çalma» mektebini bclmııs. ve o sırada talebelere den TCnaekte olan iki profesörü (!) yakalami". Bu profesörlerin iyi talebe yetiçtinnedlkleri meydanda. Hiç, insan çaldıjı otomobili, götürnn. sahibine satmaya kalkar tnı? Halbuki bizde, kendi kendlni yettştirmiş, ne «otomobil çalma» mütehassıslan var. Bvn lar, şunun bunon detil. bizıat polîslerfn büe otomohiilfrini çaldılar da, yine de, gitti fider oldular. ESer bilivorlarsa, Italvan tatehelerinin ('•) buıiinlerc'e. biıden profMör (!> istiyeeek!erint hiç şiiphe yok. Cucuk, devamlı bakım ve Hikka* ister. Bu dikkat ve bakım ise, jüphesiz anue ve babaya düşmektedir. uzadı. Konunun »s;l bilinmcycn, şaşırtıcı bir psikolojik yonü vaı kı ilk anda manılm.ız gıbi görünecek. Fakat bütün ır.celeme. ve çahşmala* bunu açık açık gösterdi. Aile ve okul çev resinin çocuğu anlaması, psıbakımdan tanırtn?ı, ge 15' Bir yanhşı düzeltelim Sayın Doğan Nadi Cumhuriyet Gazetesi Ankara caddesi Istanbu! Muhterem çazetenizin 14.10.1PS2 tarihli nü=hasındaki «Yedi Dakika» sütununuzda «Bir Çavesiz Derde Düştük» başlıklı fıkranızı hay1 retl' okumuş bulunuyorupı. Zira, dış ticaret rejimimizde Avrupa Para Antaşması vı» Perbest Dövii MfcfifUM yapıla ?ak bilumum kon*erve ihracı ^SE?anlJ^r!e s e r " h»stt'r. thracat, Ticaret BakanifSfnİn herh>n?ı bir prşin iznine ihtiyac bulunmaksızjn, ilgilinin giimrüklere verecegi bir çıkış beyannamesine müsteniden yapılmaktadır. • Aynı sahalara «eytinyağı ihracı da ilffili birliklerin tesciline tabi olmakla beraber. kons^rvcier içindeki yağlar için böyte bir mecburiyet yoktur. Ancak, iki tarafh anlaşmamız bulunan memleketlere vâkj ihracat, bu memleketlerl? nlan ticarptimizin âyarlı bir tarzda yürütülebılmrsi icin Bakanlığımız lisansına tâbidir. Bu bakımdan size verilen malumat, haki kat«" uymamaktadır. Sayet, sfiz konusu ihracatçı, buna rağmen herhangi bir müşkülâtla karsılasmışsa. gerekli tetkikatı yapabilmemiz için. keyfiyeti bildirmenizi rica ederim. MTJHLÎS ETE Ticaret Bakanı RİTİm fıkrada bahsl zectn Çanakkaleli vatandsşa. ve eğer v?rsa, diîerlerine favdalı olmak için sayın Muhlis Ete'nin mcktubunu aynen nesrettik. Cst tarafı kcndilerinin bileceği lişmede enteresan bir, faktör oluyor. Bu iki çevre larafından anlaşıidığına inanan körpe irisan ahenkle büyüyor. Çocuğunuzun iyi gelişmesini mi istiyorsunuz, onu anlar.ıaya çalışınız. İşte modern tıbbın anne ve babalara, bu ko nudaki en ilginç tavsiycsi... Sahnelerimizde = | E E E E := E E = ~ E E E ~ E 3 E = ~ E ^ ^ E E E E = E E ~ E E ~ E = E ~ E E ~ E = ~ E Z ~ E Zl E E ~ ~ E = ^ ~ E = P;VAIE Şehirde modern Hamam ihtiyacı = E Alan Memnun..i Satan Memnon 19 Kt.NTEK'LER PEHDETt AÇITOR 1962 1 > 3 mcvsiminde BeyoğS6 Iuııda Scs Tiyatrosunda temsiller verecek olan Kent Oyuncuları yârın sece saat 21.15 te perdesini E. lonesco'nun «Sandalyeler ve Ders» adlı iki o.vnniyle açacaktır. Kent Oynncuları her 5ün saat 18 de ve pazartesı eeceleri 21.15 te oynvacakiardır. Resimde, Müşfik Kenter ve Yıldız Kr.ıf/ ~<üptlalvr!rr» iıı bir sahnesinde rnriiliivorîar . /; JT* Belediye, Iatanbulda erkek E ve kadın hamamları için ye E ni ücret tarıfesı uy^ularken, ^ Ankaradaki bir kadınlar top ş lantısında da haşkentte yı E kanma.ıhtiyacının tam kar«ı =• ianmadıgından şikâyet o Ş lundu. . 2 Bız, ötedenberı bu mesele • » üzerinde durduğumuz için = ışin günün mevzuu haline ~ geldığini görünce fikırieıimı 5 zi yeniden açiKİamayı fırsat E bildik. E Bugün muhakkak kı, «Ala ~ turka» djye anılan Şark usu . lünde tertibath hamamlar, Ş nüfusu beş misli artmış olan ~ tstanbul halkına bir kere E sayı bakımından kâfi gelme Ş mektedir. Çünkü ekseri ha ^ mamlar «Çift tedrisath okul E lar» gibi günün yarısında ka E dınlar, yarısında da erkek E ler için çalışmaktadırlar. Ö 2 te taraftan meşhur semtler E deki büyük hamamlar istis ~ na edilırse • kontrolları güç E ücra mahallerde işletilen ha E .mamların duru'mu nizam, in ^ tizam ve temizlik yönünden E ağlanacak haldedirler. Her E hangi bir hususi teşebbüs sa = hibi çıkip şehrimizde ayrı s: ayrı odalarda banyo tertiba E tına sahıp «modern hamam» E lar kursaydı, emin olun, hem = şehre ve şehir halkına bü yük hizmet etmiş, hem de E kendisi küçümsenemiyecek bir kazanç ve servet ele ge E çirmiş olurdu. E Komşumuz küçük Bulga E ristanm sade merkezinde de E • âil, belli başlı şehirlerinde dahi bu çeşıt modern hamam | lar, yarım asırdan fazla bir E: • müddettenberi mevcuttur. ~ Ama, modern hamamları ku E j rarken modern zihniyetle ^ hareket etmeği de ihmal et ~ • memek, personel, temizlik E ve intizam bakımından onla ^ n «Alaturka hamamlar» se ZZ • viyesine düşürmemek gerek E ı tir. =ı Hatlâ, bu arada turistik bir ~ j «Türk hamamı» »vücude ge Ei tirilmesini de teklif edeceğim.E Zira, yabancılar: « Bir Türk hamamı görelim!» d.e E ; dikleri zaman kendilerini yü E zümüz kızarmadan götüre cek bir yer bulalım! E Reel E MAKARNAS! TÜRKİYEOE İLK DEFA badedas VİTAMİNJLİ »e NEFİS ÇAM KOKULU BANYOSU BADEDAS A, E, F, H. B 3 n P vitamint ihtiva edip.... GÜZELLİĞİNIZİ TEMİN EDER Mesameleri açar, c.'Idi temizler ve canlandırır. YORGUNLUĞUNUZU GİDERİR Saçlan kuvvetlendirir ve rengini muhafaza eder BADEOAS il«,10 dakikalık zevkli bir banyo,size bütün gün için tazeük ve ferahlık verir. Ihtiva ettiği klorofil fena kokuları yok eder. TURKIYE YAKIFUR BANKASf (Basın 17335/14390) hK 15u mrvsinı Cühide Soııku (Irgat) ile Cabit Irgat'ııı kurmus olduhları tiyatro tnplnlu|n Site Tiyatrosunda «Dişi örümcek» ad!ı piyesi haşarivir tcmsil etmektedirler. Resim, «Cahitler Tiyatrosu» sanatcılarıııı şöstcıınektedir. MUTFAKGAZ Şirketinden: TRAKYA ve İstanbulun ANADOLU yakasmda LP.G. (BUTANGAZ) tevzi için SEMT BAYİLİK1.ERİ ihdas edileceginden merkezi yerlerde telefonlu dükkânları olan şa'.ısların bizzat sirket merkezine müracaat etmeleri rica olunur NOT: BURSA Bayiliği için müracaat kabul olunur. Adres: Br; ocîlu İstiklel cad. 465/42 (Tünel; Tel: 44 19 43 Üâncıhk: 7368/14437 ^ııııııııııııııııııııııııııııııııııın# SATILIK PALETLİ TRAKTÖR Oliver Cletrak marka 45 HP $j beşli pulluk ve kobili disk (A Müracaal: Büyükçekmece, (9 Tahsin Boral tamırhanesi Cumhuriyet 14413 lECZANELERDE ve LüKS PARFUMERI MAGAZALARINDA BULUNUR İlâncüık; 7266/14435 ? Hilton Oteli İlâve İnşaatı Şantiye Şefliğinden: Beyoğlu Emek ve Küçük Emek Sinemalarında Karartma Tesisatı yaptırüacaktır. İlgililerin çartname almak üzerç en geç 25/10/1962 gününe kadar Harbiyedeki Şantiye Şcflığine müracaatları ilân olunur. (Basın: 13103/14426) İnsaat Teknikeri Ahnaoaktır Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdiirîüs:ünden: : Muhtelif Fabrikalarımızdaki inşaat islermd» Eurevlenriirilmek üzere ücretli veya yevmiyeli olarak çaiışacak inşaat teknikerlerine ihtiyacımız vardır. 2 Talıplerin Ankara Mithat Paşa Caddeüi H Kr,. da.ki Genel Müdürlük bin?mızda înşaat Müdürlücüne sahsen miıracaatian rica olunur. (Basın: 18128 A. 11729/1442?»