Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
pencere 999.999 Geçen yıl CENTO'nun davetllai olar«k birkaç gazeteci arkadasımızla beraber dost ve komşn Iranı beş on giin gezmek fırsatını bnlmustuk. llk fünlerle birlikte gördük ki nereye gitsek Türkçe konusnlnvor. Dükkâna gir . Türkçe. Lokantaya gir Türkçe. Gazinova gir Türkçe. Taksiye atla . Türkçe. Hattâ radyoyu aç .. Tttrkce. Göşsümüz kabardı. tranda aşağı vukarı altı yedi milyon ki«i Tttrkçe konusuvormus. Bizim mihmandar da tatlı bir Azeri Türkçesiyle gevejelikler eden neseü bir adamdı. Bir gün Tahran'ın büvflk Iokantalarından birinde yemek yiyecektik. Mihmandanınız : Ne arzn edersiniz? diye sordn. Secimi kendisine bıraktım. Garsonn ça&ırdi : Be^e, bir bukalemun eetir diye emretti. Aman vahn Ben bnkalemun yemem . diye telgşlanmışim. Bizim mihmandar : Telâs etmeyin, dedi, blzim burada hindiye bukalemnn denir. Allah, Allah.. Ta bnkalemnna ne denir? Makyavel sıfat denir. Ne? Makya\el «ıfat. Ve arkasından şövle bir açıkiama yaptı t Vaktivle bir poiitrkacı varmıs. Zamana lemine eöre renk" degistirirmis. Bakarsın sabab liberali«;t Bakarsın aksam sosyalist . Bakarsın gece komünist Adı Makvavel imiş. Bukalemnn da yerine göre renk degistirdiginden adına Makyavelsıfat denılsler« Bizim mihmandarın Makyaveli anlatış tarzı tarihe ve gerçeklere ujgun olmasa bile tranda bukalemunu ifade etmek için pek •Vfnn bir kclime hnldaklan mohakkaktı. Ben dil uzmanı de&ilim ama. hövle buluslara nzaktan hayran oluvornm. Bunun için bİEİm Türkçemizde de kelime firetimine taraftarım. Konuşup, vazarken sırf kendl dilimizle knnnsnp yazmağa çalısmak, yabaneı kelimeler yerlne yerlilerini koymaja fayret etmek pü«1 bir ?ey . Talnıı bn arada ean nkan bir nokta var. TliUrolre boyona yenl yenl yabancı kelimeler girlyor. Radyo, televityon, ffize, astronot, kozmanot, «tere«, «inerama, vlstavizion .. Ve ne bilelim, daha birçoklan.. Yagmnr gibi yatıyor. Hanjri biriyle basa çıkacajız? HerifçioİBİlan otnrmmt boynna yeni şeyler leat ediyorlar. Biz de otnrmnş boyuna yeni kelimeler icat etmeye çalınrernz. Türkçeciligimire, vatanseverlifclmize, dllciligimize btr diyecefcimiz rok. Ama ne yaparsınız ki tallhimit de yok. ötedeki herifler Allahın belisı. Boş durmuyorlar ki! Denek kl bn Igln temelinl knrcalar*ak kvsnr dillmizde dejH'. bizde Bizfm M ırelismiş Ulke olmamızda. Az fflismis filke «ldagnmntdan kelimelerimlz de az gelişmis. Mesel& »lın rakam tKİ Sehir= HEM =haberleri Universitelere rağbet DÜŞÜNCELER ıııı=ıımııııııiHiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı=ıiH Ünıversıtelere ler, en mütevaYazan: rağbet gıttıkçe arıi işlerden baflıyatıyor Amerika, Av rak zekâ ve şans rupa, Asya ve Af«ayesinde sına! rıkada, her yıl bır veya mall impaçok ılım muesseseratorluk ve prenslerı açıhyor Aralarında Turkne mesı, her şejden evvel, mali iktı likler kurabılıyordu. Zengınliğın nın de bulunduğu bazı memleket dar meselesıdir. Gelır kifajetsizlı sırrı, ders kıtaplarında yaîilı delerde, unıversıtelerın ihtıyaçları ğının ve havat pahalıhğının aılele ğildi ve yalnız hayat tecrubesiyle karşılama\a kâfı gelmedıkrtrı dık rı adeta çekıç ıle ors arasına sıkıj oğrenılebılırdı. Gençlerden çoğu, Istanbul Beleaıyesıne muracaat kate çarpıjor. tırdığı devrelerde, çocuklann er okulda geçırılecek yılları hayat eden sınemacılar, hem halk gunu, mucadele^ınde kaybedılmış zaman Ondokuzuncu juzyıla kadar, Avhem de halk matmelerı yapmak rupada bile, unıversıte tahsılı >a ken yasta ellerı ekmek tutar ha savarlardı le geimelerıne ehemmıyet verılır. istemediklerını bıldırmışlerdir. pabılenler bırer ıstısna teşkıl eder Fakat .tanınmış bır ıktisatçınm Sınemacıların ve beledıye ilgih dı. Bugun ıse, yenı yetışen bır so>ledığı gıbi, refah çağlarında, o Bugun ue, durum farklıdır. Kapıtalızmm oldukça monopolcü bir lerının yaptıkları toplantı sonucun gencm tahsilini universıtede ta kullar dolmskta ve kılıseler ış da varılan prensip anlaşmasının mamlaması, gayet tabıi bir netıce gunlerinde tenha bir manzara gos karakte'r alması ve iktisadi devlet mudahalesının gemşlemesi, »erbest şartları şunlardır: sayılmaktadır. Ders yılının başlan termektedır. rekabet ve ferdi teşebbus imkân1 Sınemacıların ıddıasına gö gıcında, lıse dıplomalanyle ünıtkinci faktör, lnsanların gittıkçe lannı ıon derece daraltmıştır. Ser versıtelere başvuranların sayısı ve re ka;ak öğrencıler ve i$sızlere bir best mesleklerde kendılerme yol y«tak vazıfesı goren 11 matmele nıspetı, butun memleketlerde baj gırginleşmeleri ve dı? çevre ıle daha kesıf temasa geçmelerıdir. Sey açmaya çalışanlar, kalabalıtc sehır rmin bundan bovle tenzılâtsız ol dondurucu sur'atle kabarmakta yahat ve gurbete çıkma, son Cı trafığmde tıkanmış vasıtalarla sey dır. ması, han Savaşlarına kadar, pek çok yahat edenler gıbı, guç ve geç me2 Buna mukabıl şımdıve kaUnıversıtelere rağbetın bılhassa kımseler tarafmdan hakıki bır ma safe almaya başlamışlardır Sıfırdar halk gunlerınde yuzde 25 olan son zamanlarda bırdenbıre artma cera addedılırdı. Ko\une kapanmış dan hareket ederek «endüstri basuare ve matıne tenzılâtının yüz sı, nasıl ızah olnnabilır? veya yaşadığı şehırden nadıren ronlukları» kurabılen «r.arıka ıs aOkuyucularım belkı yadırgaya avrılmış fertier çoktur. Cemi'etın damlannın» neslı tukenmiştır. Lide 50 ye çıkarılması, caklardır. Fakat kanaatımce, yuk11 mstınelennın yalnır Beyoğlu sek tah^il >apmak ıstnenlerın yıl kadrolan muhafa7akârdı ve dış â=e me7unları, artık ıstıkballermın dnemalannda rağbet gordü|ünu dan yıla çoğalmasına sebep, yal leme çekıngen gozlerle bakıhrdı. umıdıni işletme ıdarecılığı, .meTahsıl ıçm aıle ocağını bırakıp bıifarkeden Be'.edıve ilçılılen şımdı nız oğrenmek ıhtıyacı değıldır Bu yuk sehırlere gıtmejı arzulıyan murluk, avukatlık, hekımlık veva polıtıkacılık gıbı unıversıte dıplomecburî olan 11 matınelenn ileri Eunun gençlığı, okumak ve oğrçn lar, şımdıkınden azdı. j ma'inın fa;, dalı ve çok defa zarude serbest bırakılacağını da belirt mek için aynı ılım muesseselenne üçuncu bır faktor, nufus hare | rî olduğu sahalarda aramaktadırmışlerdır. Ayrıca halkm tatmın e vaktıyle devam etmıs olan kuşaklar. Vak'tijle asalet payelerınm dılmesi için tatıl ve bavram gunle lara kıyasla daha az zaman a%ır ketlemle alâka'ıdır îkt.sadî gel>arattıgı tesırı, şımdı akademık rınde matine saatlerının tahdide makta ve daha az gayret harca lısmeye paralel olarak, çehırler ka j unvanlar uyamdırmaktadır. uğramaması için de bir karar alın rr.aktadır Yırmırcı yuzyılın ıkıncı labahklaşmıçtır Halkm çehırlerde I Butun dun\ada, unıversıte oğtoplanma=ı, yenı yetışen nufustan mıştır. Bu karar gereğınce smema jarısmdakı unıversıtelıler umumı genış bır nı^petın hselere ve unırencılennın sa\ısı «ur'atle artmakyetle kendılerını fazla sıkmaktan cılar istedıkleri takd'.rde tatıl ve hoşlanmamakta, konuların derınlı versıtelere devam etmesını kolay tadır. Fakat talebe sayısının çoğal, bavram gunlsrmde her saatte fi Sıne ınmeğı luzumsuz saymakta ve laştırmiîtır. masına mukabıl, ka'.abalık sınıflar lım gösterebıleceklerdır. kalın kıtaplardan urkmektedırler. Üzerınde ehemmiyetle durulma da konulan derınlestırebılmek hoBu nesıl, universite ta'hsilinın ka sı gereken dığer bır faktor, iktısa calar hesabına gıttıkçe guçresmekGümrüklerde bekliyen malla zandıracağı kultur hazınesınden zı di sıstemlerın maruı kaldıklan de tedır. 1leri memleketlerdeki tecruberın banka teminat mektubu yade, hayat mucadelesınde temın rıfı bunye degışıklıklerıdır. edecejı maddi avantajları hesaplaOndokuzuncu yuzyıl, serbest ler, yenı doğmuş unıversıtelerın karşıhğı serbest bırakılmaktadır mesleklerın muteşebbıs insanlara kendılerme has cazıbe kanunlarıması istendi Ikıncı Cıhan Harbını takıp eden en genış ıstıkbal ufuklarını açtığı na tâbi olarak gehştıklerını gosFormalıte noksanhgından dolayı yıllarda. unıversıte tahsilinın bu bır çağdı. Devletın ıdari teşkılâtı termektedır. Kuruldukları bolgeEumruklerden çekilemiyen malla yuk rağbet gormesine zfmın ha ve ıktısadi rolu, bugunkunden dar lere ve kadrolarına çekebildıklerı rın banka teminat mektubu kar zırlıyan faktorler ve şartlar, şoyle dı. Fertier, kendı emeklerı, tasar şohretlere gore, yeni ılım ocaklan(ihfiında serbest bırakılması isten hulâsa edılebılır. rufları ve teşebbuslerıyle servet nın prestıjı değışmektedır. Zengın mektedır. Ilım, pahahdır. Bır aılenın ço ve mevkı yapabıleceklerıne ınanır ve ılen ulkelerde .yuksek tahsıl Şehrimiz tüccarları, bu konu lle cukiarına vuk^ek tah^il vaptırabıl lardı Bır Ford veya bır Roekfel y»pmıs elemanların ış sahalarında "massedılmesı de guç olmamaktallgili bir rapor hazırhyarak Gümdır. ruk, Tıcaret ve Sanayi ve Maliye Geçen yaz goruştuğum KahforBakanlıklarma gondermislerdır. niyalı bir profesor, Turkıyede baRaporda, malların gümrüklerde zı ılım kollarına yazılmıs oğrencıçürüdufü ileri surulmekte ve serlerın ılerıde ıhtısaslarıyle alâkalı best bırakıldıftı takdırde pivasada ıs sahalan bulamıyacaklarını soyferahhk yaratacaSı belirtilmektelem.ştı. Belkı doğrudur. Lâkın bu dir. Ayrıca yılbaşmda çıkarılacak muşahede doğru olsa bile, memleonuncu kotava konacak mallann, ketımızde, munevver fazlal'.ğı daıhir çojunun gumruklerde bulunma cahıl bolluğuna tercıh edılmeduîu rapora eklenmiştir. hdır. Bana kalırsa, bugun Turkıyenın asıl meselesı, buyuk merBelediye 17 arsasını okul yapLezlerdekı unıversıtelere muracamak iizere Vilâyete tahsis etti atlann her yıl tazyıkını ağırlaştırt>îtanbul Beledivesı 222 sayıh k«ması ve buyuk merkezler cıvarınnuna uvarak ilkokul insa edilmek da bunların kadrolanndan faydauzere bir kısım «rsalarını VilSvete lanacak bolge unıversıteleri fıkrıtahsis etmektedir. Son olarak 17 nin liyıkiyle benımsenmekte geç ar>;a ilkokul insası için Vilâyete kalınmasıdır. dpvredilmıstir. Bu arsa'.arın 2 sl Kadıköv, 5 i BesikUy, S ü Eyüp, S ü Bet«Sl«. dîJerlerı de Fatıh, Bakırkov, Beykoz Nüshası 25 Kuruş ve Sarıver ilçeleri dahılind» bulunBasan ve Yayan maktadır Cumhurıyet Matbaacıh* vm Gülhane Parkında yenilikler G»ıetecılık Türk Anonım S k Cagaloglu Halkevi Sokak No. 3941 Evlul ayı lçirtde Gulhane Parkını SahıbJ 67.1Î8. Yıldız Parkını 8.501, Emirgân Korusunu da 9 R O kisi zıvaret O NAZÎME NADİ etmı<;, Beledıye Park ve Bahçel?r Yazı ışlerınl fıılen ıdare eden Mudurluşunce zıvaretçıler ve çiçek Mesul Müdtlr satıslarından 87,139 lira gelir »*ğKAYHAN SAĞLAMER lanmıstır * ANKARA BÜROSU : Be1edi>e Park ve Bahçelr MüAtatürk Bulvan Yener ApYenlsehit dürluÇu halkımızın ilgisinl artırTelefon: 12 85 « . 12 09 20, mak için çeşitli te^phbü'lere giris12 CN b6, 17 57 SS mekte, bu arada Gulhane Parkın* da havurlu gul ve modern çocuk DOGU ILLERİ BÜROSU : tn6nQ Caddesı tşmen Han Dıyarbakır bahçeleri düren!»meye karar verTelefon: 1061 miş hulunmaktari'.r Havuzlu gül * ve modern çocuk bahçe«i önümü?G C N t l ÎLLERİ MERKEZ deki ilkbahar mevsiminde halkımıBÜROSU : •7in hizmetine açılaeaktır. Küçüksaat Meydanı Edirna Hanı Adan» Telclon: 4SS0 Kaymbabasını kardesiyle bir • olup dövdii G*zetemize gönderilen yanlar koZeytinburnunda Ye^iltepede sey nulsun, konulmasın ıade edllmez. Ilftnlardan mesuhyet kabul ohınmaz. yar kunduracıhk yapan Hüseyin • Durmus, ailevt bir m'eseleden ötüAbone ve llftn ışleri İçin, x»rfın rü damadı Husevin Ye'ütepe lle Ostune «Abone» veya «tlan Servısı» kardeşi Adem tarafmdan sopa ile k»ydının konm»sı lazımdır. dovulup başından yaralandıg'nı iddia etmiştir Sanıklardan HüseBO GAZETE BASIN AHLAK YASA5INA UYMAY1 TAAHHÜT vın valcalanmı«tır ETMtSTtR CUMHURÎYET 14Ekiml962 Ünce onu unuttuk Sinemalarda halk günleri tenzilâtı yüzde 50 ye çıkarıidı Dr. Feridun Ergin onyada «Akıncı ögretmen» l&imli »yhk bir egitim tesi çıkıyorj vak'ayı onda okudnm. Geçen derı yıhnda H merkeılnin en foıd» mekteplerinden birinln en göıde ogretmeninin başından jeçen hazln btr macera bn... Gttnfin birinde Sfrenel ' velilerinden birl mektep idaresine baçvnrarak 8gretmenin, o|lunu döğdüğönü, olayı raporla tevsik ettirdiğini, kendisinden dâvacı oldüğnnu ı6ylüyor. Derhal tahkikat ba?lıyor, Iş 1 kurulnna kadar 1 aksediyor. Knrnl resmen iddiayı ele alıyor. Fakat yaptıfı »ornşturma neticesinde iddianın asılsızlıfı »nlaşılıyor, ogretmen hakkında (ademi Ukip) kararı veriliyor. Veriiiyor ama Iş bnnunl» bitmiyor. Çünkü bgrenci velisi bir kere »ile efradı ve eş dost arasında.: Ben gösteririm o öğretmen olaeak herife! demiştir. Sonra elhak işgüzar adamdır o. Derhal Danıştaya muracaat edivor. Ne vapıyorsa yapıvor, il kurulunun kararını bozdurnyor Mesele böylece tazeleniyor ve öğretmene «ha^di bakalım, mahkeroeye, derdini hâkime anlatırsın» diyortar. Şimdl «avallı öğretmen işte bonnn kaycnsvnda Imiş.. BiHyornm, biliyorum, elay • izi fazla alâkadar etmedl. Çünkü bn ne ilk vak'adır, ne de «o nnncu olacaktır. Sonra mahkemeye verilen Sjretmen de bir şey mi, dün elleri öpfilen ögretmenler bagün Uşlanıyor, d6|ülü yor, hatti ölddrülüvor (Çnknrovadaki olayda tleri «ttrülen Id dla) giz de belk) baklısınız ama ben bütün bunlardan bir başka netice çıkarmak istivorum. Biz de çocuk olduk, raektep lerde yaramazlık ettik, hocılarımızdan dayak yedik Fakat bırakın babamızın öğretmeni raahkeme kapılarında lüründürmesini, biz 6ğretmenimizin bizi dögdügünfl aiiemize dnyurmaktan bile çekinirdik. Çünkü biliyorduk ki dnyursak bize sebep falan sormadan: Elbette hocan bakhdır, lyl ofmuş. Keşke daha fazla döğseydi! diveceklerdi. Niçin o gün 6yle Idi de hugün bövle? Çünkü .biz milletçe öîretmene olan saygımızı kaybettik. Çünkü okumaya, oğrenraeye ehemmiyet vermekten vaifeçtik. Son 50 senede kaybımız yal nız öğretmene »aygı değildir. Daha bir çok ksviplsnmıı oldn, işte onnnla banlar arasında bir münasebet kurmaya kalkarsam beni haksız bulraavınız. Siz ne derseniz devin, önce Sğretmen »aygısını unuttuk, biz, arkasından diterleri tökfin etii. Cerat Fehral BAŞKCT Unnın. . Bir, deyln. On, deyin. Yüt, deyin. Bin, on bln. vti» bin, beş TÖI bln. altı yöx bin, yedl yüı bin, «eklı yuı bln, dokaz yüz bin deyin .. Bvnl&nn hepgi Türkçe. Pekl tonra? Gelirsiniz, doknz yüz doknn d ı k ı ı bin doknı yflı dotaan dokazda kalırsınız. Türkçe bnrada biter işte. Gerçek bodur: Bizim kafamız $99.999 deyip dnrmnş. Devamı yok. Devamını biz çıkaramatnışız. Başkalan çıkarmif, bit ithal etmişiz. Dafmıonn isterseniz »u milyon kelimesinin Türkçe olmayısı bana çok deknıınyor. Milliyetçiliğimin ve Türkçeciligimin 999 bin 999 da stop etmesine üıülüyorum. Hani : Vatandaş Türkçe konns! dediğim zaman adam »ayı saymağs baslasa, 999,999 dan sonra ne yapacağıra? Biliyor musnnBi, bizim işlerimiz neden ters fidiyor? 999.999 dan büytik rakamıraız yok, ama on mılyarlık bütçemiz var. Bn ne garip enflâsvondar ki masraflarıraız kafamızın hndntlanm bile aşmış. KENT OYUNCULARI SES TIYATROSUNDA £vXv> vX;.vX 23 Ekim Paz«rtesınden itiba ren yalnız üç hafta için SANDALYELER ve DERS (Trajik Far») OYNITANLAR: Eugena îonesco (Komik Dram) YILDİZ KENTER MÜŞFİK KENTER GENCO ERKAL ALEV KORAL Oyun her gun 18 00 Pazartesi 21 15 Gişe yann 10.00 da açılacak ve uç hattalık bılet satıça çıkarılacaktır. tkinci oyun: NECATİ CUMALl'ıun CUMHURÎYET NALINLAR komedisi Tıvatro »everlerm arzusu uzerine yalnız dort hafta oynanacaktır. Bates 267HO50 TERZI SAADET Y 6 ay lüren PARÎS'teki tetkik teyahatınden dönerek 7 Sayın Muştenlerını kabule başladı. G Adres: Beyoğlu Ipek Sokak N«: «/S Tepedelen Apt. Ç Tel: 4453«S > (îlâncıhk: 7183 14071) SUBAY ve MEMpRLARA PEŞİN FİATtNA • Bir TALIHLIYE 200.000 Liro TALIHLIYE 100.000 llTB 50i)00liro PESINATSIZ TAKSITLE Tre*çkotPaUoPardesü Manto, ÇobanSüet ve Deri MantoElbiseKumaşCeket Pantalon Yağınurluk Çocuk ElbiseleriGOmlekPii&ma SaatAyaklubıTrikotaj v.»... fld. TAUMLlve I MİLYON LİRALIK PARA İKRAMİYELERİ ,Snlt.nh.m.m Hmcopulo hâa «Jtında^adde Qptü)35 Tel: 27 23 46 tlâncıhk 711314019 Z A R İ F G İ Y İ M EVİ Modern ve yenl vaîiyette büyuk kristal aynalı yatak odan takımı, yeni vaııyette bombe işlemeli knstallı ve aynalı nâdıde, vitrinli, cevızden yemek odası takımı knstalleri ile bır hkte ehven fiyatla «atıhktır. Tel: 48 10 08 (Sabah: 914 ak<am SATILIK Faa' • 6 ^ 2 ;}C,t4 NS5<7S^CS5CN5^CiÇ^5£> TÜRK TiCARET BANKASI 20 Ekiını 14 Cemaziyelevvel 15 c £? HCR ZAMAN HAZIR YEOEK PARÇA HtZMETE »MA0£ TEKNİK SERVIS ° H£B 60 Üa«Y4 KUB~a I 0 g *• a c VACES1Z 100 o 6 27 İSTANBUIDAPERAKEHDE SATIŞ Ft:^ SM TU V ] 7 10 n 00116 06 18 31! 20 021 5 27 112 J5 9 3" 12 00 1 T> 10 f A8BİU «AT15, TEBİ İSTAMUl TAHTAKAUCAO. K*.U TEL:22UM Reklâmcıhk: 4184 14074 E Reklamcılık. 4^41 14U75 VIL SONU CEKİI.İŞİNDB i sin» demis, gitmisti. Ağa, pamu£a köyün alanına kadar, evlerin avlularına, aralarına kadar ekmisti. Pamofu evlerin avlmlannda toplnyorlardı. Birden, köyden bir gürültö koptu. Gürültü değil, yüzlerce insanın çıflığıydı. Islerini bırakıp dog rnldalkr. Ağa, on adıro önde, kaçmaya uğrasıyor, arkasında belki üç yüz, beş yüz kadm onu tas yağmuruna tutmuslar, ona nlasmaya çalışıvorlar. Sonunda ulastılar. Kadın kalabalıgı birden Ağanın üstüne karUllar gıbi kapandı. Bir süre bötle kapanık kaldılar. Senra çığlık çığlığa, kapandıklan gi bi açıldılar. Her biri.bir yana kaçıyordu simdi. Sonra ortada inlesine bir sessizlik oldu ki, gınek kanadının sesi du>uluyordu. Vardılar baktılar ki, ne görsünler, Ağadan bir bacak, kan jçinde bir kol, bir de daha kanayıp dmran, katıı toza bulasan göfsSn yansı. öteki par çaları nerede? Mezara ko\mak İçin aradılar, aradılar da bulamadılar. İşte bu, Çukurovada bır kByde, bütün Talak köylüsünün önunde oldu. Sonradan haber geldi ki Ağavı öldüren kfivlü kadınlara üçer ay fün vermisler. Bu olay Koca Halill amma korkulmustn. Sefer de az kork mamıştı >a... Bu «la.tdan sonra Adıl bir daha kötlere çıkmamıstı. Sımdi ansılıvordu bnnu. Adil, Adıl kardesim?... «Llan, ulan, hunun, bunun 1 ctn korkup da gelmemis olma sın? Olur mu olur. Aradan çok uzun bir zaman geçti. Geçti ama, bo>lesi >üksek bir olayla n insanoğlu unutamaz. Ve de hiç ,bir vakit aklından çıkaraİki ay Çukurovada pamuk topladılar. îki av Ağanın kan sızan, toı ıçimjtki yanm gögsü gbzlerinin önünden gitmedi. Ağanın, gözlerinin önünde bBy le parça parça edilişini yıllarca unutamadılar. Vurgun Ahmet ne dedi, arkadaş dedi, senin ölümün Taşbaşın jüzunden olaeak, dedi. Divane sözü peygamber sözünden, ermis sözünden daha mak bul bir sözdür. Onun için önüne geçmek gerektir. rarçalanmamak. gerektir. Bu geoe ne olacaksa olaeak. Başka hiçbir çaremiz yoktur. Hiç hic yoktur. Kendini kandırma Seferl Muhkem ol, korkma Sefer! Ta Taşbaş senin tatlıca canını alacak, ya sen Tasbasın canını alacaksın. Is bu kerte>e geldi, davandı. Bunun başkaca yolu >oktur, arkadas. Ne olnrsa »lsnn, bn çete taarruz senin elinde. Adıl de hiçbir zaman gelemijeceğine görc, baska yolu yok. Allah kahretsin. peki bu titreme ne, bu yürek ezikliği ne? Afamn kan sızan ^arım gös sünü görunce ıçı bulanmıs, goz lerı kararıp bası dönmüs, kulakları uğu!damı>tı. Şimdi de o%le olnvordn. Bir de üstüne ustelik öyle bir kusaeafı geli>ordn ki... <Devamı var) TALIHLIYE = «CUMUL'WYET» in EDEB1 TEFRIKASl" Iferdemir Gök baRTr ne aldı. Şn adanıı öldhrmek ne biçim bir iş? Sıkacaksın boğazını sıkacaksın, sıkacaksın, gozleri dışanya pBrtleyecek. Sonra eli ayafı jerilecek, geri lecek. Çırpınacak, deli gibi çır pınacak. Sonra da birden çiziilü verecek. Baslıyacak soğvmaya. Sonra kaldırıp Körkuyuya atacaksın. Ne var bunda? ömer yığit, ömer gbzü pek oğlan. ömer yapar bn isi. Ama başkası yapamaz. Baskaca bn dünyada bn isi kimsecikler yapamaz. Bir tek ömer yapar. Vaz mı geçmeli bu işten? Gi dip Taşbaşa yalvarmalı mı? Sen benim canıma, malınıa, ır zıma, Muhtarh|ıma dokunma, bu ermislik isinde ben de sana vardım edeyim. Seni yedı cihanın ermisi yapajım, çıkayım. Çok inatçı bir mahlfıkattır. Kabnl etmez. Geçen seferki gibi insanı evinden k»çar. Kezil eder. rırlarsa Onu götürürken bir tanesi förürse... Sonra' mahpasâne .. Sonra ip de var işin ncunda . Vazgeçse ne icap eder ki? Varsın Tasbas yasasın. Ne cararı dokunur ki? Ne zararı mı doknnor? Ermis oldufunun daha ilk günü der ki ümmeUne: «Varın şu dinsiz Muhtarı parça layın da gelin.» Kövlü de felir, evden alırlar, çıkarırlar ki yün alartna, parça parça, nn ' ujak ederler. Kaç vıl oluyor? Sefer g5zünün önüne getirdi. Zaman pamuk zamanıydı. Belki on beş yıl oluyor. Bir kövde bir ağanın pamneunu topluyorlardı. Cukurovanın dağlara vakın yer lerinden birisi. Pamuk tarlası tam kövün lnyıcıtındavdı. Khy evlerinin tam dnvsrlanndan baslnordu taria. Bu k'îyfin ev Ieri, tası toprağı, her seyi ne varsa kdvde atanındı. Afea bu kö^dekıleri çıkarmak i«tivor, Kovunn knzoyn, inefi Sküko^Iuler de çıkmıyorlardı. Azü, kusn keçiyi. her bir yaratı ğı boÇazlıyorlar da tiivleri bi ğa\la kö\lü arasındaki cebelle kıpırdamıyor, bir insanı öl lesme iki yıldır sürüp çıdıjordürme\e gelince... Gene eli aya du. ğı titremeye, bütün bedeni çö Bütun köv bir ikindi üstü zülmeve başladı. Ta Körkuyupamuk toplu\orlardı. Az bnce dan Tasbasın cenazesini çıkaAğa gelmis, onlara, «kolay gel 63 500.000 1 TALIHLIVE 300.000 10O.OOO 4 10 Adet Adet 2 Adet «DeiSınl.» «\dam öldurmek kötü değil mi?» «îoook.» «Scn hiç adam öldürdün mü, ömcr?» «Öldurmedım. öldürmcdıra ama, ö> le öldurmek istiMrdnra ki! Tasbası oldürdükten beş altı jıl sonra onu öldürdüğürnü herkese söyleyebilirim, öy le de|il mi?» Sefer bafırdı: «Sen deli misin?» dedi. «Böy le bir sey kul olana söylenir mi? Tasbasın »krabaları kan davası gutmezler mi? Hükümet bizı yakalamaz mı? öyley se, sen af7i ^evçeklik yapacaksan, ben bu isten vazçeçtim.» Ömer: «Sakacıktan söyledim.* dedi. «Bir i> ıce sakacıktan. Bövle işler ölünceje kadar kimseciklere söylenmez.» • Scfer rahatladı: «Soj lenmez yavrnm,» dedi. «Ha>di git de tüfeklere bak, ben azıcık şuraia UM'im. Gece jarısı horozlan öterken, gel beni ınandır.» Sedire uzandı, gözlerini yum da. tçi içine «ıSmıyordu. Bır ara bütün bedenini bir. ürper 50.000 10.OOO SO Adet AYRICA 29952 talihltye zengin poro ikramiyel*ri t B a s ı n . 17334J '14Û77