18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ÎKÎ CUMHUBÎYET 4 Ocak 1962 SON OSMANLI HÜKÜMDARININ FJRARI .HALUK .Y* Sehir Sinema biSeti karaborsasının önü ahnamıyor Günün Meseleleri UtTM niH I Bir milletvekiüne açık mektup syın mllletvekfli, . N a tabahki gssetelere nararan errelid gün Meelise sreJlrJken caddede gazete mnhabirleriyle karşılasmıs, ıam meselfsinde tnrtnğn yoldan dolsyı bssına dnydnŞnnnz hıncı kendilerinden çıkarmaya çalısmışsınız. Bize komünist demişsinu, utinnıaz demişsiniz, yaptıklarım ızı kepazellk diye tavsif buy»rma$sanuz. Bize komünist diyen lerin ilki değilsiniz. Sırasında bu memleketteki hakiki fcomünlstlerin bile aynı itbam ile hüeumlanna maruz kalmı* Inaanlanz. Siı v n gelirsiaiz. öteki köfürlere çellnce malüm y» hakaret mohayyerdir, iade oiunnr. Bunlar da nmurumuzda defil. Yalnıs bir iki isnadmıs var td anlann flzerinde uıeık daralım hele! «Sizde vatan MTgisi y»k rnn% deml^siniz. Siz vatan değilsiniz. Biz vatanımızı severiz, fakat slzi sevmeylz. MPclisin itibarım sıfıra indiriyorsunnz, d emissiniz. Siz Meclis de değilsiniz. Mecliste bir mebassunuz. O Mecliste vaktiyle Atatnrk'ü öldürmek istiyenler bile çıktı. Büyük Millet Mecüsinln itibarına halel mi jeldi? Yooo, kelimeleri bilerek, yerinde knllanalım Te Isi füröltftye getlrmeye çslışmıyalmı. Fakat biz bonlar uıerinde de daracak de|Uls de Mil şn se» lerinizi teşrib ve tsklil etmek istiyomı: Ben meınieketinıde 30 bin lira hareamıştim. Bttün arkadaslar böyle... Bedava mı çahsalım, istiyersvna». Kaeak dolusa hareadığımız paralar ne olacakî derniflsinl». Affedersiniz, anlıyamadık, bunlar ne paralan böyle? Her ha!de sizi mebns yapan reyleri paranızla satın aldıfınızı söylemek istemivorsuuazdur. Biz sizi milîetin mcnfaat mukabili değil, bizmet edeceğinize inanarak seçfiğini sanıyoruz. Yine de öyle sanıyornı. O halde, ba kucak da lusu para ne ola? Seçim mficadeleainde yaptıfınıı masraf mı? Ta çok mübalajtacı, yahnt pek çok müsrifsiniz. Paralarımzı avaç avnç dökfip «açmıssınız. Peki simdi hnnlan milletin kcsennden feri mi almak istiyorsann»? O halde milletreklUl^ni millete hinnet değil, tiesrtt nyıyorsannz. Dikkat edin, Mecüsin itibarivle asıl siz hem de feci çekilde oynuyorsnrnz. Türkiye Cnmhmri ycti tariîünde ^ahsına mahsns pslitik yatınmlan millete ödetmeye kalkan ve bana açıkça sövlemekten rekinmiycn ilk ve tek milletvekili oldnŞnnnzn rarketmiyor musunnz? Hayır, bSyle konuşmnş olamazJHnız. Oisa olsa ancak şahal bir düşmanınız sizin kıhğinıza girerek ba sözleri sarfedebllir. Arele polise başvurup ba garazkSr herifi yakslattmn ve bize de bemen bir tekzip yollayın! Saygılanmızls. Cevat Fehmi Saym Mehmet Ali Arıkan Mardln milletvekili Ankara Horrington'a gönderilen mektup 5 Bir çarıamba günü Korgeneral Hartings. Mc Hardy ve Anderson ile yemekte iken SulUnın yaverinin geldiğini bildirdiler. Bir yaver göndererek öğrendim ki gelen Mıııka Kumandarn kniş. Kendisi Sultanla senelerce beraber bulunmuş olan doktoru dahil bütün saray halkının aleyhe döndüğünü ve Sultaa da cuma selâmlığına çık tığı zaroan öldürüleceğini lannettiğinden hayatmı kurtarmam için bana habcr yolladığım bildirdi. Bittabi Sultanı kaçırmakla itham edilmek istemediğim için bu tale, bin yazı ile yapılmasını istcmek' zorunda kaldım ve önümde şimdi! cski Sultan tarafından kendi el j yazısiyle yazılmıj ve kendi mührü ile mühürlenmiş olan iki fevkalâde vesika durmaktadır. Bunları çerçevelettjm. Birincisinin meali' föyledir: | Mabcyin kitibi ise lir»r hadisel sini daha tafsilâtiyle yöyle anlat! makUdır: (. Telgrainame meseleî sı berveçhi muharrer suya düşüpi bertaraf olduktan on, on beş güa| sonra bir gün Zatı Şahane abdij ahkari emir buyurduğu ve kendileri kiiçük mabeyiri dairesinin iç Beyoğlu sinemalarında bılet ka odalarının birinde bulunduklan haber verildi, hemen gıttim. Bu raborsası bütün çiddetiyle devam defa hilifı mutat biraz raeks etmektedir. Bu arada biıhass» Atve ârâm kaidesi terkedilerek dai las sinernasındaki bir filmi fırsat rei mezkure dış kapısında munta bilen karaborsacılar. sabahın erzır bulunan nöbetçi musahip ağa ken saatinden ittbaren numaralı lardan birisi âcizi ıç koridorun ya biletleri çekmekte ve eiselerde binındaki odalardan birinin kapısı let bittikten sonra da sinemanın önüne isâl etti. Anm delâleti ile holünde karaborsaya başlamaktaodaya girdiğimde Zatı Sahar.enin dırlar. odanın tol tarafındaki kSsede o Bu arada bilet kaTaborsasmı Sn turmakta olduklaruu ve sağ köje lemek tnakssdiv!» görevierdirilde bendegânı kadîmesinden Kü mis ola rewıi e'ıbiseli Belediye n çük îbrahim Bey denilen zatın Zâbıta^ı memurlarınm da yanında büyük bir çanta örerinde kuud çekinmeden bilet satan karaborsa etmi» ve yanında diğer bir çanta (Dersaadet îşgal Kuvvetleri Baj •da haıırlanmı? olduğunu (ördünı cılara hiç kirr.sp mani olamamakkurnandanı General Sir Harlngton i Zatı Şahane her ne kadar izhar ladır. EvvelH gece Atlas sinemasında Cenaplarına. | etmpk istemiyor ise de kendisinin EÖrevli BelerHye Zâbıtası memuIstanbulda hayatımı tehlikede dalgm ve telâşlı olduğu hisaedili ru, karaborsacıiarı ^ikâyet eden bir gördüğümden lngiltere devleti yordıı. Mumaileyh tbrahim Beyin vatandtja aynen şoyle demiştir: fahimesine iltica ve bir an ewel dalgın ve valihane bana bakmasın «Harbde bile iki husns gn* 8miîstanbuldan mahalli âhare naklini ; dan o zatın da hayret içinde bu nr slınır. Ya müdafaa. yahut hütalep ederim efendim. ! lunduğu isüdial olundu. Bu vazı cum. SiHhımız olmsdıŞı icin ben 16 Tesrinisani 1922 j hal ve hazırlanmıj çantalar ne bunlan yakaîarsam benimle mii^2^ i Halifei Müslimin oluyor diye lakir de hayretler i cadele edecekler. tyisi mi müda' .T Mehmet Vahidettin çinde kaldım. Odaya girdiğira sı faaya çekiliyoruz.» rada Zatı Şahane bana znuhteriza i (*) ne bir naıar atfettikten tonra bü! Bu buhAnlı günlerde tngiliz Se yük kerime de zevci Tevfik Paşa' Ticaret Odasmın yeni yıl faretlnin, ıcn Osmanlı Hükümdarı zade Ismail Hakkı Beyden iftirak çahsma programı ile yaptığı temaslan ve firar hâ edecek imij. Defteri mahsusunda disestni Sefaret Baştercümanı Mr mukayyet talâknamelerden bir Şehrimiz Ticaret Odası 1962 çaRyr.e de «öyle nakletmektedir: suretini istiyonnu?, biliyorsun ki lı?ma proeTamının tatbikine baş... Sultan evvelce söylenmiş ol defter Murtaza Beydedir. Söyle lamıstır. Bu maksatla kendlsiyle duğu gibi, halâ sarayındaydı. görüjtüÇümüz Oda erkânından bir Rumbold'u ıon bir defı huzura ça zat ezcümle demiştir ki: ğırdı. Beraber gittik ve Tesrifat hemen bir mretini yazsın, bugün Bu yıl içinde Marmara ve mazrufen gönder, emrinl verdiler. Nazmnın kendisini terketml» olup Trakya bölgeleri Oda ve Borsaları Bu yolda bir irade telakkisi daha sadece maiyetinden bir kaç kisi ile sıkı i? birligi yapılacaktır. ile kalmış olduğunu gördük. Bizi ziyade nazan dikkatimi celbetti. Ayrıca Imar ve îskân Bölge Ka! iki buçuk saat kadar ahkoyarak Fakir, malumu jahaneniz bu ta kmma Dairesi ve Istanbul Beledilâknameler iki turlüdür. BirbiRumbold ile durumu (örfistü ve yesl Turizm dairesiyle yapacağıbeni tercüman olarak kullandı. rinden hikmetçe farklıdır. Hangi mız müşterek çahşraalara bu yıl si ferman buyuruluyor, dedim, caFevkalide temkinll ve agırbaslı hız veTİlecektir. ldi. Bu çok fizücü bir görüsme ol nım neme lazıtn hangisini istiyor Kiiçük sanayinin kalkındırılmalarsa kendinden sor. bir suremustu. Benim için de son derece sı konusunda yeni brosürler hayorucu. Sefarete geldiğimizde ora tini yazdır, gönderiver, demeleri zırlanacak, yeni bir adres kitabı larsa kendinden sor, bir suretini fim tiyasl mültecllerle dolu bulyapılacak, radycda tücearlann saduk. Bunlann çoğu Ankaranın ga demeleri bütün bütün dikkat ve ati yaymlanacak ve vergi reforzabından kaçan Türklerdi. Kısa hayretimi istilzam eyledi. Ferman mu iizerinde çalışmalar» devam bir laman İçin kendilerinln bahçe buyurulur efendimiz. deyip çık edilecektir. de bir kulübede bannmalan ieap tım. Hini avdetimde yanında kimse 7. Kota, 3. devre kota etti. Bunlar kendilerini koruma yoktu. Geldiğim yoldan geçerken ( bclgeleri raın ilk istiyenler degildi. Takat kapı tarafmdaki odalardan biri. hâdiseler artık öyle bir süratle i sinin kapısı hemen hemen yanya! Yedinci Kotanın hususi »ektör lerliyor idi ki mülteeilerl ne yap kadar açjkü, ıçerisindeki maaanin sanayiinin âcil ihtivaçiarı için aytığımıza dair sahsen hemen he yanında bir hanımefendi dirsekle rılan tahpislerden ? üncü devreye men hiç blr şey hatırlannyonan. rini masaya dayamış ve elleriyl» ait Kot» belgeleti Türkiye Odalar îhtimal bazılan cesaretlerini top başmı tutmus gayet dalgın düsii Birliğince tardik cdilerek çehriIıyarak e\'lerine döndüler. Bazıla nüyor oldujıınu göz ucuyla gör. miz Ticaret Odasına gelmisti». TahFİ«t!erin da»!tılmasına Odaca rı da h81ft îngiliz işeali altmda bu düm.Bu hanım, hangi kadınefendi îunan Türk kıslalarında muvakka idi. kim idi, ne için böyle derin başlanmışt:r. ten yerleştirildiler. Kısa bir za derin düşünce halinde idi. Bu eaBir trafik knr^sında 5 kişi man içlnde bir çoklan da. yüksek rip haller neden icabediyordu. Bir yaralandı ır.âna verefnedîm ve daha ziyade komisyonla askerî salShiyetlerin Kadıköye gelmekte olan sofcr mayterek yardımlan iîe memleket çajtım. Acaba ne oluyor. diycrek ten dısen çıkanldılar. Çünkü bu odama avdet ettim. Bermucibi i Hvıseyin Surîu idarefinde'ki 20283 kornisyon daha o zaman bn müra radei seniyye icabeden suret yaz rlâkah Belediye otobüsü BostanMehmet caatçıları gemilere bindirerek yol dırılıp gönderildi. Artık ! vakit da cı Caddesi kavşağmda lıyabüeeek kadar «5zü geçfyorda. W ak?am oltnstia fâri« f*h^fr»tre Özturkün kullandığı 7S410 sayılı me avdet ettim. Ve bir faka bas otomobil ile çaıpışmıştır. Mir?adeRutnboM, Lord Gürzon ile Lo mıyalım havfiyle bu garip halle me sonunda şoîör Mehmet ile yol landa tam salâhiyetle ralışmak ü rin neden neş'et etfiğini sorup an culardan îsmet Kiiçük muhtelif zere seçilmi<ti. Maiyetinden bir ki laroaya cür'et edemedim. Bu ga yerlerinden ağır, Do^an Erkmen, îiyi de bersberinrie jtötürme sali raip perşembe fünü ikindiden Erdoğan Sökmen. Celâl Şen de ha hlyeti verildiğinden kendisi beni sonra cereyan ediyordu. Erteîi cu fif surette yaralanmışlardır. 01ageçtl. Kanm, ben, kendirf ve ma günü âlessabah çedit bir yag ya Savcıhkça el konuîmuş. yaralıLadv Rumbold ile birlikte 15 ka mur yağmakta idi. Selâmhk resmi lar tedavi alt:na almmıştır. sımda yola çıktık. âlisinin icrası zamanı takarriip et j Garip bir olay Sultanla son müükattan «onra tiği hald? yağmur yine jiddetie • Dün Ramide garip bir kaza olgeçen kısa zaman zarfında saray devam ediyordu. Evden çıkıp cad muştur. !a temasraydım re Sultanm sefa dede beklemekte olan arabaya atÇoför Y:!maz Toprakkarıştıran rrt ve askerî erkânla emin bir yol Udım, Dolmabahçe meydanma çet 75S92 plâkalı kaptıkaçtı ile Rami diğimiz zaman Gnzhane yclundan dan muhabere etmesi hususunda Kışla Caddesinden geçerken yol mutabık kalmıstık. Bizim aynldı Tevfik Paîa zatîe y3\erandan Ali kenarmdaki elektrik dirçgine bin olduğunu ertesi günü General Ha Nuri Beyin gelmekte dirmiîtir. Çarpısma neticesinde K d a n vardim ister ve o da gördüm ve fazlaca ıslanmı? oldu e'ektrik telleri kepmuş ve muhitŞundan kendisini arabaya dâvet kendisini 17 kasım günü sabah erte heyecan yaratmıçfır. Bu sırsda | k»n saraydan aldırarak oraya ya ettim. at üzerinden gide n *" yaşlanndakın bir rıhtımdan îngiliz Maîaya (Arkası v»r) ki Vahap Yağmur, atı ile birükte ?<»mlsine binmesi için tertibat alır. cereyana kapılrmştır. Bu gemi kendisini Maltaya götüAt kömür haline gelerek derhal (•1 Falih Rıfkı Atay «19 Mayıs» ?ür ve bir zaman sonra da Sultan, eserinde bu hususta genis tnalumat ölmüş, Vahap da muhtelif yerle Hieaıa gider, fakat bundan az vermektedir. rinden yaralanmifttr. Yakaîanan nonra Rivierr.'da yerleşir. sanıfe hakkmda koğuşturma açılSonradaıv Sultanın kaçışınm Remıştır. fet Paçayı hiddetlcndirdiŞi rivavet edılmişti. O zamanki şahsî intibaOCAK 4 RECEP 27 im ise Sultanın kaçrr.a niyetinden Kemali=tlerin habersiz olmıyacaf Yenl adresi ğı1 ı ve gitmesine göz yummaları Atatürk Bulvan No. 78 daha ijlerine geldiği mahiyetinde t Yener Apt. kat 1, daire 3 idi. Sultanın gittiğinin ertesi gü î nıi Büyük Millet Mecüsi kendisi I Tel: 12SM4 130M«6 12092» ne halef olarak kuzeni AbdülraeE. 1 Z.?.2[ 7.26ı 9.43.12.00ı 1.3S, 12.3 cit EfendÇi H.ılife seçti. Milletvekili ödenekleri Eski iktidar devYazan: rinde uıunea bir zaman halk efkârını ve Millet Meolisini ugal eden mesele, bugüa yine tartışma konusudur. Hem de; pat etraek lüzumunu duyduk: daha ciddi olarak. Çünkü bugün • a. «Aylık» ke'imeai, «maaş» tâmesele, sadece halkın mümessille: birinin Türkçe karjılı|ı olarak kul rine verilmek istenilen ödeneğin. lanılmıştır. Anayasanın her madhalkın yasayış seviyesi ve mem desmde titizlikle uygulanan Türkîeket takatinin çok üstünde o!ma ceieşürme ameliyesinin bir sonucu sı ve böylece adalet hislerini zede olarak, «maaf» yerir.e caylık» terlemesinden ibaret değildır. Yeni cih edîlmiştir. Anayasamızm 82 Anayatamızın 82 nci maddesinde nci maddesinin aslını te?kil eden bu ödeneklerin sınırı tesbit ediidi îstanbui Anayasa Komisyonunun gi içindir ki, aynı zamanda Ana hazırladıjı on projede yer alan yasjya aykırı kanun çıkannak da «üyelerin Sdenekleri, eo yüksek bahis konusudur. Hem de Anaya dereceli devlet memurunun aldıgı sayı, milletvekillerinin bizzat ken maası. yollukları da. bir yıllık örli menfaatieri için hiçe saymalanj denekler tutarının cb40 ısı asamaz* gibi, hukukî yönden olduğu ka yolundaki hüküm, Temsilciler Mec dur ahlâki yönden de sakatfcirIlisi Anayasa Komisyonunea prendjvranı; kar;ı.sındayu. ! sip Itibariyîe benimsenmîş, ancak Bu konııda iki görüş çarpışıyor:! yolluklann tavanı vükseltilmis ve Birinci teze pöre. Anayasanın açık t redaksiyon bakımından düzeltilmiş i hükmü kaîşısında tnilletvekilleri tir. Ger.el kurul da, Anayasa Kone ancsk birinci ^er^ce, yani 150 misyonunun tektifir.i birinci gölira maaşı olan memurun aldığı rüsmede kabul etmis; ikinci gökadro maaşı <ayhgı). yoiluk ola rüşmede ise. 77 im^alı Aksal. Kurak da bu mebliâın yarısı veri! rutluoğlu ve arkadaslannın önerlebilir. | ftesini kabul tderek. yotluklan tkinci tere gore ise, Anyasada i ayhklann yansı seviyesine indirnnır o!arsk cbirinci derecede ma1 miştir. aj. formülü kul!anılmamı?, .bi«Aylık» tâbirinin, sadece «maaş» rinci derecede devlet memıtnınım mânasında kullanıldıgı hususunda ayhgı> denmiştir. «Aylık» roefhu' hiç bir şüphe yokîur. Nitekim bu muna, tazminat, temsil tahsisatı | maddenin ikinci göıüşülmesinde Agibi adlarla »lınan paralar da gı nayasa Komisyonu »özcülügünü ya rer. Bu sebeple milletvekillerjnin j pan Muammer Aksoy, birinci deödenekleri. devletten «yda her ne, recedeki memurun aylığı tâbirinnam altında olurs» olsun, en çok! den bahsederken, kah aylık, kâh para alan tek memurun maası se maas tibirini kullanmıstır. Meseli viyesine kadar yükseltilebilir. Yol 59 uncu birleşim tutanağı sahife luk clarak da. bunun yin?ı ekle 548 de aynen şöyle demektedir: «Önecektır Şimdi, bu görüjlerden denekler, birinci derecede merour hangİ5İnir ve ne nisnette hakh ol j maaşmdan yukarı olamaz». Keza Meclia müzakerelerinde bu hal suduğuru göstermeye çalısahm: retini savunan diğer hatipler de, 1. HnkuUi bakımdao: kâh maaş, kâh aylık tibirini kulTürkiye Büyük Millet Meclisi ü lanmıslardır. Meselt Resat Tardu, yeıerinin öâenekieri hakkında ka Şahap Kitapçı (49 uncu blrleşim fc"1 •i'îecek kanunuD, her jeyden tutanajı, sahife 451), Cemil Saıt onee dii p r bütün kanunlar gibi. Barlas (sahife 546), «birinci dereAnayasaya uygun olması şarttır. cede memur maası» demektedirler. Mtlletvekilleri için Anayananın Şefik înan da, bu iki kelime aramüsaade ettiği ödenek, hayat smda hiç bir fark gözetmemiştir: asgarisinin aUmda bile oisa, «Milletvekilinin alacağı ödenek, 1 Anayasa değiştirilmedıkçe onun inci derecede memur maasını geççizdiğ» siBirm ötesine gidile miyecektir. Bunda bir ihtilaf yok.» mez. Çu ha'.de meseleyi önee Ana demektedir (sahife 453). yasa bakımıadan ele almak zorun Görülüyor ki, «artırıcı» ların, Adayız. nayasada «maas» tâbirinin değil de Yasama Meclisleri üyelerinin a <aylık« tâbirinin kullanılmış olmalacaklan ödenekler, muhakkak su smdan bir takım esrarengiz mânarette Anayasalarda düzenlcnmez. lar çıkarmağa kalkısmalan, luni Eskı ve yeni bir çok anayasalarda, bir yorumlama yoluna sapmaktan, yasama meeîisleri üyelerinin cde kelimeleri ve hükmü arzuları istineklerine ilijirm hiç bir hüküm kametinde zorlamaktan başka bir yoktur. Mesela en yeni anaya<a1ar mahiyet ar» etmemektedir. da Frannz, ttalyan ve Jıpon ab) Kaldı ki, Kurucu Mecliste, 82 nayasalarında \e daha düzinelerle anyasada durum böyledjr. Eu nci madde etrafmda yapılan göna karjıhk bazı anayasalarda mil rüşmelerde birinci derecedeki aylıktan ne kasdedıldiği her türlü letvekillerinin ödeneklerinden bah iupheden uxak aurette, rakamla sedilmİ5tir. Misal olarak eski Ara belirtilmistir: Komisyonun formüyasamızı (Mad. 18). yeni Aîman lü lehir.de konuşarak, verilecek ö(Mad. 48). Israel (Mad. 37), Yu deneğin çok olmadığmı savunannanistan fMad. 75). Danimarka lar, birirci derece memur aylığı (Mad. 53). Uruguay (Mad.115), Suri olarak. ele hep «brüt 2700» lirayı ye fMsd. 31). Bezilva (Mad. 47). almışlardı. Komisyonun tesbit etHindistan (Mad. 106), Paraguay tiği ayhğın fazla ulduğunu iddia (Mad. 75). anayasaîarını kavdede ederek onu şiddetle tenkid edenler biliriz. dahi, yine rakam olarak sadece «brüt 2700 lira» ya dayanmışiar ve Fakat bunlardan hiç birisinde, i hesaplannı hep buna göre yapmışamt bir hâd, bir tavan konulma lardır. Bu görüşmelerde ne Komismıjtır. Bu memleketlerde " parla yondan ve ne de Genel Kuruldan mento üyelerinin ödeneklerini de tek üye, 2700 liranın hareket nokğisen ihtiyaçlara göre ayarlamak, tası olarak alınmasınm yanlıs cısadece siyasî bir mesele mahiyeti duğunu iddia etmemiştir. Meselâ arzeder. Anayasamız ise, bu fakir maddenin birinci defa görüsülmemilletin mümessillerinin, vaktiyle, stnde Komisyon sözcüsü olan Tuhalkın geçim seviyesinin pek üs ran Günes (48 inci birleşim tutatünde ödenekler altnırn hâdisesi nağı, sahife 449) 2700 lirayı ele alnin tesiri altında, Yasama Meclls dığı gibi, mületvekülerine ödenek îeri üyelerinin ödeneklerini sımr ve yoiluk olarak verilecek meblâlamak yoluna gitmi?tir. Bunun i ğın çok olduğu tezini savunan Rıza çindir ki. onun koyduğu tavanın Işıtan (sahife 449), Hızır Cengiz yukansına çıkmağa hukukan im (sahife 450), Reşat Tardu da (sahife 450), açıkça ve sadece 2700 liradan kân yoktur. bahsetmiş ve asla özel durumları Anayasanın kullandığı ölçünün icabı temsil tahsisatı vesaıve alan mânasına gelince: Aslmda bu, mü birinci derecede memurlann eline nakaşaya dahi yer bırakmıyacak geçen paraları hesaba katmamışkadar açıktır. Fakat «arttırma» ta lardır. raftarları, kelime oyunlarına hila devam ettikleri içindir ki, «birinci c) Dahası van Halen Anayasaderecedeki devlet memurunun ay am 82 nci maddesinin bugünkü iığı» tâbirinin, «birinci derecede şekline temel teşkil eden 77 imzah memurun kadro maası olan brüt önergeyi verenler, bu formülleri2700 lira* dan baska bir mânaya ni savunurlarken, üeride bazı teS.ilmediğini, yolluklann da bunun reddütlere yer kalmaması için. yansı olacağını kesin deliüerle is «birinci derecede memur aylığı > Mummer Aksoy | Ankara Boromuzun =CUMHURİYET'in Telrikası: A^SACI O bir öbek insanın ortasıııda, hepsinden oldukça dcğişik biri \ardı: Leonora Schntz Spengler. Onlara doğra yaklasırlarken, Frida, alayb bir tavırla fısıldadı: «Lconora'n.n avda başından çeçenlcii şımdi nznn nzadıya dinliyeceğiz.» Leonora, onları görmfiş. anlatmasım keserek, parlak bir gülümseyişle onlara seîâm vermişti. Almanya'nın Tessin bölgesinden, ufaktefek, canlı bir rsmerdi. Hep kahkaha atar çibi kıpkırmızı dudakları, çok düzçün dişleri, insanı kavrayıveren gözleri vardı. Bunlarla. lıirkaç yıl önce. Herman Schu'.z ı n günlüne girmişti. Hermsıı Schntz îsviçre'nin dışanya pey nir satan cn zengin fabrikatörüydü. Şişman, kalantor bir adamdı. ama, yüzü sanmtrak tı; sanki o da fabrikasındaki pe>nirlerden yapılmıştı. Ama, Leonora sevimli bir Ua dındı. Baska bir yönden olma sa bile, köşUünde düzenledifi o harikulâde. hoş cğlentiler için bile sevilmeye değerdi. Şehre yukarıdan bakan tepedeki köşkünün yaıunda, kırmızı boyalı, tahta bir bina v»rdı, eğlentiler bnrada yapılırdı. îçerisi garoelaniarla aydınlatılrrdı. Dnvarlarda bornlmus boymızlar T«rdı, banlar mum ısığında pınl pınl yanardı, aralarında da bir alay Dndnknşu nçuşar. oradan oraya konar. ötfişüp darurdu. Ba arada, Leonora, basında kâSit bir şapka, misafirlerine bol bol sebze çorbası, kavan çcrbası, jjrnlas, havyar, peynir, 6rdek eti, Porto «.arabında pişmiş mantar daha türlü çeşit. yabancı yemekler ikram ederdi. O inanılmaz yaban hayvanı avları gibi, banlar da hep onun kafasınm aydormalanydı. David Moray ba kadının saçmasapan hikâyelerine pek kulak asmazdı; şimdi de, Leonora kocasıyla birlikte yaptıkları son seyahati, Fransızca olarak, uzun nzun anlatırken, onun aklından başka çeyler ıreçiyordu. Yalnız, yanmjamalak işitmisti: galiba Macaristajı'ıla. bir av köşkü tntuyormus. Bu adam da, ömrflnfin şn son yıUarmda. amma ihtiras sahibi olnntştu ya! tvet David pek can kulağıy (a dinleraiyordn ama, Leonora, co$muş, boyana anlattıkça onun da knlağına bir takım cum lcler gelmiye başladı. David şimdi, sinirleri birden gerilmiş, dikkatle dinlîyordn. Leonora, Maeariıtan'ı defil. tskoçya yaylâlannı anlatıyerdn. . Hem de, kendislne birdenbire pek tanıdık gclen adlarla. Olacak şey değildi: Yanılmıştı herbalde. Hayır, Leonora anlattıkça anlatıyordu. BUHUB Szerine, David'in zorla tattnğn knşknları büsbütün ar«ı. Leonora, simdi ırmagıa af • nndan yamaca doğnı çıkan yolu, tepeden aşajıdaki çayırların gcrünüşüııü, yarlann dibiııdcn ırmağııı göle dofru nasıl aktığını, hepsinin üstünde dağm nasıl yükseldiğini. anlatıyordu. David birdenbire titrediğini bissetti. Kalbi altSst olmnş, hızh hızlı atmıya başlamıştı. Amaıı yarabbi! Hiç beklemedi| i bir anda birdenbire çerîyc döneceği aklına gelir miydi! Ama. bülün geçrniş David'in ırözleri önünc yeniden serilmişti i«te. Çünkü Leonara darı. ırr mai ı, koeasırun kiraladığı çayırı adıvlasanıvla anlatmıştı. Bir daha işitccegi hiç aklma çclmiveıı bu adlar da David'in irini baştan başa, acı bir utanr sarsmtısıyla, hir korkuyla kap lamıştı. Leonora'ya bıri sordu «O cehennemin bucağıup nasıl çittfniz?. «Dnnyanın *n hoş demiryoluyla... Dar blr hat. çünde flç posta kalkıyor... Çok slrln, kficük bir istasyonu var... Adt da pek hoş... Ne diyarlar, bakayım...» David ba adı dsymaya gelemezdi ama, dnydn. Onu d»ynn ca da kaçındığı en son ad da. açıkça söylenrnemiş elmakla beraber, aklına geldi. Ağiının içinde, özör diler gibi, bir sey mınldanarak. döndü, oradan uzaklastı. Yalnız, sonra bir de baktı Stench, eksik olmann, kolnnvn dibinde. «Ne o, gidiysr mmsun. aıizim? Toksa masallan dlnliyemiyor mnsun artık?» David, bir kolayını bnldu, ondan da sıynldı. Taslığa çıkıp da vüznne serin bir bava çarpınca kendine geldi, kafannın kanşıklıÇı blraz dnzeldi. Böyle. birdenbire çekiün gitmek olmazdı: Frida'yı tek başına geri dönmek zorunda bırakma sı doğru değildi. Daha <cnha bir yer bnlup, orada beklemeliydi. îşte şnrada, kapıya yakm su sütnnun yanında bekliyebilir di. Içinden: «tnşallah Frida da, çok kalmaz, çıkar» diyorda. Öyle oldu: David daha o «.iitunun yanına varmadan, Frida yaıııbaşındaydı. «Ne oldu. hasta mısın? drvordn. Pek merak etmiş «ibi bir hali vardı. «Baktım birdenbire rengin uçtu.» David: «Bir tuhaflık hissettim knıdimde» dedi. Zorla tiüümse>niye çalıştı. «tçerisi müthiş sıcak da.> Fıida. kesiıı bir tavırla: «öy. 'eysc, hemen sicilım» dpdi. Ilavid önce «olmar» dettıck is '«•.ii ama, sonra v Dışarda. Artaro. durmuş. baş ka soförlerle konusuvordu. Bindüer. yola koynldıılar. Frida doğru David'in köşküne Amerika, Avrup3, Asya vera' rasında iyi bir isbirügi yapmamn Afrikanın herhangi bir xaratında : kaabil olduğu lannediliyordu. Lâçıkması muhtemel silâh'ı mücade kin kara ordusu emrinde bulunan lelere derhal müdahale edebilmek parasütçü birlikler, hava kuvvetiçin, kıt'asında bir ordu ve bir de lerinin bu sahadaki eğitimine ititaktik hava kuvvetini hazır tut mat etmediler. Hattâ harb vazifemakta idi. Taktik hava kuvveti lerinds hava kuvvetlerinden tayhem bu orduyu, ihtiyaç olan yere yare istemek yerine sivil tayyare en kısa . zamanda ta;ıyacak, hem sirketlerinden uçak kiralamağa ka de mücadele sahasında aynı ordu dar gittiler (•). * nun mücadelesini destekliyecekti. •• Gerek ordunun gerekse hava kuvSavunma Nazınnın teklifi üzerivetinin ayrı ayn kumandanlan ne Kurmay Bajkınlan Komitesi vardı. Geçen eylül ayında bu kuvbu meseleyi ehemmiyetle ele aldı. vetler tek bir komutanın emrine Hedef deniz kuvvetlerinde olduğu verildi. gibi kara kuvvetlerinde de taktik Amerikada hava kuvvetlerine hava kuvvetlerini kara ordusurmn istiklâl 1947 senesinde verildi. Bun emrina vermek çarelerini araştırdan evvel Amerikanm hava kuvmaktı. vetleri, kara ve deniz kuvvetleri Tejkil edilen tek komutanlık emrinde bulunan iki ayrı tesekküldü. Müstakil hava kuvvetleri emrine 82. ve 101. parasütçü tümekurmak fikri Amerikada mevcut ni ile 4. piyada tümeni ve taktik değildi. Müstakil hava kuvvetleri hava kuvvetlerinden nakliye ukurulduktan sonra kara kuvvetle çaklari, kejif uçaklan, «F 100» ve rinin emrinde. gerek nakliyat, ge «F 105» av bombardıman uçakrekse tnuharebe için tek bir tay lannı almaktadır. Denizasın zaru yare bile kalmadı. Her iki kuvvet rt haller meydana çıktığı zaman de ikinci Düynya Harbinin kan uzun menzilli nakliye tayyareleri larla yazılmıs derslerini unutmus de bu komutanlığın emrine verilardı. İlk evvelâ harb vazifelerin lecektir. * de hava ve kara komutanlıklan aYapılan h«aaplara före bu ıistem Amerikan kuvvetîerlnin silâhlı mücadele tahasına yetisme ramanını üçte iki nispeünde kıs&lta caktır. 1.800 partsütçü 15.000 kiloMEVLIT metre mesafedeki bir hedefe 2.5 günde ulaîacaktar. Üstelik aynı b!z7ere ornılmu »cılar tsttıran kıymetll ve nnumüddet içinde kendilerini destektamadıîımız eşim ve annemiz llyecek av bombardımanlar da aynı yerde bulunacaktır. NİMET OĞUZtın Yent komutanlığa herhangi bir hâtırasım tsziz İçin 4 ocak 19(!2 Pcrjerrbe günil (bugfln) lklndl isim verilmerait; Hkin makama namaz'.ndan sonra Vallde ezGeneral Paul D. Adams tayin emMnci* okunarsk Mevlid! Şerlfe dilmiştir. Bu zat çöhretli bir para»kraba. dost ve din kard«j)eriîütçü olup 1958 de Lübnan olayımizin ge'melerini r!ca ederiz. Ali Cğu» v« çccuklan na müdahale eden Amerik&n kıt'alanna kumanda etmiştir. Kara ve taktik hava kuvvetlerinin ayn ayCumhuriyet 173 rı komutanlıklara bağlı olduğu zaman çeküen müsküllerl ve verilen büyük kayıplan yakından gögidip onu bırakmak istiyordB tına gellyorda. Orada sık görü • = [ ren bir komutandır. ama, David, nezaketten çok, yal len fırtmalardan biri, gene kop * nıx kalmak için daydyvğa bftmak fizereydl. Bn birdenbire = Bu durum bize sunu anlatmak. yük blr ihtiyaçtan dalayı, Snee gelen, ştmşekli, gökçürülrtln fır = tadır: Amerika yavaf yavaj ana Seeborg'a, Frida'nın köşköne tınalar basladı mı, David he = teşkilltım değiştirecek; hava kuvgitmeleri için ayak dlredi. men Artaro'ya seslenir, pikapa ~ vetleri deyince yalnız stratejik Oraya gellnee, Frida: «Gel ibir Berlio» koydvrtor, derin blr E sahada çalışan uçaklarla, kıt'adan ceri, bir sey İç» dedi. «Hem de, has icinde, bir yandan difanst kıt'aya atılan roketler ve feza siben sana, şöyle, hakiki bir içki m teyrederken, bir yandan da = lâhlan anlasılacak; muharebe saveririra. Berlloz'aa parçasını dinlerdi. = halarında çalısacak taktik uçaklar David bana da yanaşmadı: Yalnıı, şimdi, darmoa, birden = ise doğrudan doğruya cephe komu «Gideyira evime, dlnleneblre taparlanıp ReUbers D»ğı'= tanlannın emrinde olacaktır. Deyinr dedi. nın üzerine doğnı yürüyen kos E mek oluyor ki Amerika, 1947 seneBnnan üzerine, Frida, yalvakoe» kara bulutu aadece keyU E sinden bu yana yaptığı tecrübelerde nr gibl bir tavır aldı: 1962 yümın ilk zengin Ii keyifli «eyredivordn. Havada = taktik hava kuvvetlerini Hava «Kendine iyi bak, doatum.» bir öiöra dnrranlnfn. mkıntılı E celcilifine katüabflmek için Kuvvetleri Komutanlığına beğladedi. «Yann sana teiefon edebir sesslılik vardı; ışıklar mea E rim bekle.» faon para yattrma tarihi maktan nedamet duymuştur. «Hayip bir hal almıs, lnsana gam E vada uçan her vasıtanın Hava 5 OCAK Cuma günOdür. * veren toprak lansı bir renge Kuvvetleri Komutanhğı emrinde biirünmüsta. E David Moray, eve gellnee, blr 7 Marttaı olması lâznndır> tezinin doğru olsaat kadar yattı. Kendi kendiDcrktn, ozaktan n a ğ a blr iç = madığım anlamıştır. Kanaatleri» APARTMAN DAİRESİ ne öğüt vermiye çalışıyorda: O çekme gibi, haflf bir «es dn E mize göre de doğru bir iş görmüş2 AOET 100.000 LİRA kadar titizlîkle kurdnğu sa s»ynlda. Yapraklar titredi. *;5!6n E tür. kin yaşayısı çelişiçfiMİ işittiği 50 AOET 5.000 LİRA pârüısnr vfizSnde bfr kanşık E bir söz üzerine, bir tesadüf yübelirdi. Gök yavaş yavaş karar = ÎO0 ADET 1.000 LİRA (*) Time meemuasından. zünden bozmamalıydı. dı, koyn, kaskatı bir knrşnn ha E ve 10.0O0 talihüye Ama, eelişigüzel işitilmiş bir line geldi, da£ görtinmez oldn. 3 çeşitli para ikramiyeleri söz değildi ki bu. Yıllardan be birdenbire. görünmczliklerden = ri hafızasının derinliklerinde masmavi bir çatal ışık çıktı, ar Bsan w Yayan korknnç hir dev şibi yatan, • kasından ilk gümbürtü koptu. E Cnmhuriyet Matbaacıhk ve na boyuna sürukliyen bir şeySonra birdenbire rüzgâr çıktı... E Gazetecilik Tüık Anontm Sirtcetl di. David omıııla boynna çarkamçı jribi savrulan, kasıp ka E Cagaloglu Balkevi Snkak No 3941 pışmak, alt rtiip bilincaltının ka rnran bir rüztrâr, Banıın altın E Sahibi ranlıklarına itmek zorundaydı da> ağaçlar, ürpererek. bcl bfik = NÂZİME NADİ ama. bnno yapamıyordu. Dfltüler. yerlere eğildiler, kepek E süncelerinin zorlanmasına karşı Yazı tşlerinl flllen ldare eden savrnlur gibi yapraklar doknl = zihnini mühürleyip kapatamıMeyul MOdOr dü. Bahçenin öbür ucunda o up yordu. uzun çifte söeütler yerleri sü E VECDİ KIZILDEMİR Akşam yemeğinde. ypr «ibi pürdüler. Göl allakbuTIak ol E vaptı anıa. hiçbir şey yiyemedi. maş, kopürmii».. çılgına ılönmüs E Gazetemlze gördertlen yanlnr koOndaki üzgünlük e\e de sindi: tfı; dalgalar n küçük iskeleyi = nulsun, konulmann iade edilmez. Oaklara bile durşrutı bir hal dörflyor, sarı bayrak çöklere uE tlânlardan mesuliyet Uabul dunmaz. crlcii. Ktfndilerindc hiı cörıneluvordu. dikleri bu haldr krndileriııi de i'ırilt'ndiren bir sey varmış giŞimşekler simdi durmadan ca = Abone r« 1'Sn ı?len tctn ıırfın bi srpliyordu onlara. kıyor. jtökgürültüleri daglann = üstüne «Abone» veya «t'an Ser\isı» cizli tepelerinde üst ftate yankı E Ycmekten sonra. Uavid oturkaydının kcnması lazıradır. lar mtydana getlrlyorda. Derma odasına ceçti, taraçaya ba= tttikbMÜnizin emniyeti ken, yağmar basladı. E kan pencerenin önüne geçip aBO GAZETE BASIN (Arkası var) = yakta durdu. Dı;arı baktı: FırYASASINA UYMAY1 TAAHHOI tibirini, ne minada kullandıklannı ve ne mânada kullanmadıkiarını da, açıkça belirtmı;lerdir Ve demislerdir ki, kullanılan formul ile ifade edilmek istenilen, baremin birinci derecesindeki memur maasıdır. Yoksa bir takım temsil tshsisatı vesaire ile olağanüstü para alan Geneikurmay Bajkanı gibi özel durumdaki memurlann ayda eiine geçen meblâğ değildir. Meselâ bu önergedeki görüşü daha birinci görüşmede s/avunan Cengiz Hızır, 77 imzalı önergeyi izah ederken şöyle demiştir: «Memuriyetlerin hususiyetîerir.e göre, baremin birinci derecesindeki bir memurun aldığı para, tazminat vesair adlarla verilen paralar'a değişebilir. önergeierimiz buna müteallik değildir. 3656 sajılı kanuna göre baremin birinci derecesindeki memur eskiden bürüt olarak 1000 lira alırdı, sonra 2000 o'.du, "^ 35 nmlarla bu aylık 2700 liraya kadar yükselecek. Areettiğim aıarnl rakam, buna mütealüktir... Bugün Genelkurmay Baskam, baremin birinci derecesinden maaş ahr. Bunun tutarı 2700 liradır. * sene bir derecede kaldığında 200 lira ayrıca tazminat alacaktır. Kabul edilen bir kanunla 750 lira temsil tahsisatı, er zammı olarak 200, er tayını olarak da 165 lira ki, cem'an 5015 l i n eder. Yoiluk. ödene^in yüzde ellisini aşamaz derken. bu miktarı nazara alarak tekliî etmiş değiiiz. yanhş ar.laşılmasın.» f59 nncu birleşim tutanajı sahife 549 > 77 imzalı önergeyi Ismail Rüstü Aksal ile birlikte başta imzalıy^n Sahir Kurutluoglu da, formul ile kasdedilenin, alelide kadro maaşı oldufunu su cümlelerle belirtmiştir: «Bizim teklifimizj n«dir? Memur maaşlan, hangi maaş? Kadro maası olabilir. % 60 a kadar tazminat değil. Memura memur olarak verilecek kadro maaşı zait * 80 bu itibarla kadro maası rait % 50...» Nihayet sözlerini su ciim'.e ile bitiriyor: «Teklif sahibi olarak, kddro maaşı, zait t 50 nin kabu! edilmeaini rica ediyorum» (59 uncu birleşim tutanagı sahife 548). Artîk bu durum karşısmda «maa?» başka, «aylık» başka tiiverek hükmü tersine çevirmeğe teşebbüs etmek. mugalatanm ta kendısinden başka bir şey değildir. Gülünv kelime oyunlan arkasına sığınarak Anayasanın hükmün^ aykırı kanun çıkarmak. Anayasaya olsn saygının yeniden yıpranmasına yol açmaktaa, Anayasayı ciddiye almama yolunda zaten kendisini gostermiş. olan tehlikeli temayüle hız v*rnıketen başka bir sonuç doğuramaz. Milletin mümessilleri, unutn»malıdsrlar ki, sıfatlarını o Anayasa sayesir.de kazanmışlardır. Ker.dilerini milletvekili haline getiren Anayasayı hiçe saymak ve hele bir üyenin yeltendigi gibl o Anayasanın meşruluğu hakkında şüphe'.er jaratmak. her şeyden önee kendi îifatlarını tehlikeye düşürür. Bazı hakları v e yetkileri olduğunu iddia edersler, fert ile rievlet mür.asebetlerinde haklarm ve yetkilerin baş kaynağı olan 'ır.ayasava tam saygı göstermeje mecb'jrdur'ar. Aksi yoldan gidis. kendilerini olduğu gibi mület ve devleti de yine karanlık günlere «ürükler. 1 ınımnntnn.nı.nımııın Askerlik Bahisleri | Amerikoda kuruSan yeni bir komutcnlık Yazan : Amiıal Atıl BDY0K1UGRUL 2 Gün Kaldı CÜMRÎJRIYET ııııııııınıııııııııııııııııııı^ FaaJ U3/1S7 1 ETMİŞTİR.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle