18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Ocak 1962 CUMHURÎYET L: BEŞ Memurlar ne alıyorlar ve | fiatlar nasıl yükseîiycr? TOPTAN FİYAT ENDEKSİ g Bugün olmasa da yarın bu davaya çare bulnıak lâzım! 1962 nin dügünü Prenses Sophse'nln gelinliği deviet sırrı gibi saklamyor 14 mayısta yapıiacak diiğün için Atina Saraymda hummalı bir hazırhk var; tspanyol Prensi Carlos ta, nişanlısı ile arasındski din farkı meselesini Papa ile g'ö rüştü Her halde şu anda Paris'in en meşgul moda yaratıcısı Jean Desses'dır. Zira sadece İlkbahai Kolleksiyonunu deâil. aynı zamanda 14 mayısta Atina'da. İspanyol Prensi Juan Carlos i!e evlenecek Y\ınan Prensesi Sophie'nin muhreşem çeyitini hazırlamakla meşgui. Desses. Kıraliee Frederika ile kızının çeyizi ve 8 nedimesinin elbiselerini seçmek üzere Yunanistana yaptığı ziyaretten ParisV hcnüz donmüstıjr. Yunan asılh moda yaratıcısı Paris'ten 50 krokı ile yola çıkmıs. bunlar arasında 31 »ane şahane baîo elbisesi beğ° nilmiştir. Desses'nîn Atina'nın 15 mil açığındaki Kıraüyet Sarayına yaptığı zıyaret, kendi tarifine bakılırsa. büyıik bîr aüe toplantısını sndirmıştır. Fevkalâde sevimlı ve saminıi Yunan Kıraliyet ailesının bütün fertleri. krokileri tetkik ve tavsıyelerde buîunabilmek için tcplanmışlardır. Desses şöyle demiştir : •Butün krokileri yere serdik ve nihaı karara varabilnıek için birçok saatler harcadık.» 1200 1100 1000 300 800 700 600 500 400 300 200 100 Toptan fiatlar ile net memur maaşlarının 1938 1961 yılları arasındaki seyrini gösterir grafik ,»^v •h Devle! sırrı Desses'nin ifadesine göre. Prenses Sophie'nin pelinligi hâH hir devlet sırndır. Fakat takacaçı dantel duvak. annesinin kendi dütününcie kullandıcı ol?caktır. Sadece moda yaratıcısı dante! duı*a£ı Paris'te bıra* günün modasına uydurmustur. Prenses geIrıliğini mıımkün olduğu kadar sadelestirmek istemiştir. «Fakat.» diyor Desses. »13.5 metrelik kuyruğu ile pek öyle sade olmıyacak.» Desses düC'ünü mütaakıp 2 balonun v»rileceğini tahmin etmekte vç Kıralice Frederika'nın da kendisı ve kızlan için ikişer »ece elbisesi seçtiçini söylemektedır. Prenses Sophie. üzeri tamamen gümüş sim ve mavi ipekle dalgalı sekilde işlenmiş bir mavi orsanza elbise intihap etmiştir. Kıraliçe is«> pırıltıh bir kreasyon üzerinde durmustur. Elbise bastanbasa altın ipek ve pullarla işlenmiş ve orasma burasına sarkan kristal taslar serpiştirilmiştir. Nedimelerin e'.bisfleri giimiis renginde tıılden hazırlanacaktır. Desses halen. Parisli ünlü şaokacı Paulette ile saç garnitürleri üzerinde istişr>r«ler yapmaktadır. Kendisi şapka. vualet veya eül istememektedir ve «Pauletteın parlak fıkirler ileri sürmesı lâzım gelmektedir. demekteiir. Prens Jo»n Carlos m * Kadınlar için * ^ \96l Memur maaşı zamlan, günün konusu olmakta devam ediyor. Zamlara taraftar olanlar, hayat pahalılığım dikkate almak ve kanunî müktesep haklara saygı göstermek gerektiğini söylüyorlar. Aleyhtar olanlar da, zaten açık olan bütçe denkliğinin büsbütün bozulacağını ileri sürüyorlar. İş adamlarımıza gelince : Onlar piyasa durgun giderken, memurlara zam yapılmasını başlangıçta ivi karşılamamışlardı. Fakat memur ve işci gelirlerindeki artışın piyasaya yaravabileceğini anlıyanlar, gittikçe çoğalmaktadır. Maaş zamlarının bir iktisadî adaletsizliği niçin kısmen düzelteceğini, bütçede böyle bir zammın nasıl tesir yaratacağım ve piyasada nasıl bir hareket vaımacağını tahlil edecek değiliz. Sadece, maaş durumu ve fiyat hareketleri hakkında okuyucularımıza bir fikir vermek istiyoruz. Yukarıdaki tablonun ve grafiğin meseleyi biraz aydmlatmaya yarayacağını düşünmekteyiz. M;*htelif yıllarda memurların barem derecelerine göre net ayhkları. T.L. amas dereeesi 1PS8 A>lî Rarem 1962 •• •• yuzu Açık alın Geylân Tatlı agız Tıpkı moda çibi ksdın güıelli$i, anlayışı da yıldan \ı la detişiyor. Hem o kadar d?|isiyor ki on. onbeş yıl ön cc ün salmış çflıellerin lototraflarma. bugünün tevki çercevesioden, biraı da sasarafc bakıyoru». Bo saclara. nu Kaş hiçimine. haUft bu çözlere nasıl ^iizel dermişiz g;ibilrrden. 1961 çüzeli de heme n hemen ıreçmis ıtüıelliklere karıstı. Yeni bir «62 yölii» karşımtzda. Her yıl gibi bunu da yaratan makyaj tabii. Gü min FII ünlü «vi»ajist»i (yüz Bzmanı) Larlta'ya yeni mak ya.iın sırlan sonıldn. O da acıMadı. Adı «Cevlau». o1:v cak. Çünkii şrczler ceylanlarınkJne beBzetilecek. Daha düne kadar beijenilen kuyruklu, nzun «öıler yerltrivâ iri, badem eoılere bırakacak lar. ü ksdın frözlcri rok bakım Iı olacak, Ama makyaj tatlı renklerle yapılacak. IPKI in sürmeli föüü tamamiı;: ortadan kalkacak. O, bir ri.ıha vazReçilmM sanılan siyah, koyu esmer göz kalemleri şimdi büyük bir ihtiyatla. belli etmeden kullanılacak. Üst ve att kirpiklerin diplerinç yine çlıgi çekilecek ama çok. çok hafif. Sonra bu iki çiljfi jtBz uçlarında birlrsip yukarıya dofcru nzanacak. Yine göz v farı kullanılacak. t st kapaİın biltiinü boyanacak. Göz uçlarında bu far bir santimelrelik bir üçgfnlr bitecek. Farııı rençi eümüş. ya da yaldızh yeşil olarak. Cilt bu ceylân bakişma uymak için eskipinden daha parlak görü necek. Ağıza daha yumuiak ve tatlı bir biçiın verilecek. Alın ve bütün yüz aeılacak. Deli, darmadagmık teller dolaşını yacak almda. Ynkan taranıp başı n üstünde (sahici ya <la yalaııcı) topuz gibi toplanmış saçlar çok beğenilecek. 1943 1947 1951 1954 193» 1961 İ 15 20 25 30 35 40 50 60 70 80 90 100 125 150 14 42 13 4« 12 61 67 11 10 78 9 85 8 98 7 125 6 158 5 191 4 214 3 294 1 362 429 55 66 81 91 106 120 139 164 193 237 275 360 442 525 129 143 160 178 194 228 261 294 342 389 436 510 581 651 150 170 189 209 228 268 306 343 398 454 509 599 685 775 186 212 238 264 288 340 389 438 511 584 657 776 890 1010 259 295 330 366 400 469 539 605 675 799 896 1061 1217 İ365 296 343 387 421 467 555 637 719 842 961 1089 1280 1476 1657 Seftali pembesi Prensesin veda elbisesi. şeftalı pembesinden bir takım olaoak<ır. Desses'ye ısmarianan kıyafetler. Prenses Sophie'yi bir dahaki sonbahara kadar idare edecck kadardır. Daha sonraki müstakbel kocasına kalmaktadır. Bunlar abiye olmıyan elbiseler. yaz kıyafetleri. aksesuarlar. çantalar ve iskarpinlerdir. Kıraliçe. mebsul miktardaki gece p'.bisplerinin Paris'te dikilmesınde ısrar etmektedir: fakat diçvr küçük roblar ve yazlık elbiseîer. Desses'nin Atinaria yeni nçtığı moda salonunda hazırlanacaktır. 22 yaşındalîi Prenses Sophie'nin moda görüşü hakkında sorulan bir suale Desses'nin cevabı su olmuştur : Cicili bicili stillerden VP komplıke modellerden netret ediyor. Fskat hanedan mensubu oldu£u için. gene de herhangi bir kadın gibi gıyinemez. Zira hanedan mensupları halk için giyinirler. Eger Kıraliçe fevkalâde şık. fakRt basit bir elbise giyerse, halk sukutu hayale ui;rar. Dolayısiyle. ?evk lıudutlnrı daîıilindc daima biraz fazlaca ğiylmîî oîmaiıdırîar." Protokol da. Prensese siyah ve. koyu cîbisfler giyrnesini menetmiştir. Kendisi açık mavi ve pembeye hayrar.dır. Dijer yandan Kıraliçe, daha canlı renkleri ve daha mübalâja'ı modelleri tercih etmektedir. Dessrş. Kıraliçe için. •Mümkün olduğu kadar car.ibeli görünmeğe çalışmaktadır» şeklinde konusmustur. lll Bir ynrt dışı üeyahatte qördnlılrriııı. işlttiklerim İr.kılâptan bir süre sonra serbilenler için bu miktar ilk gündert Trenle Avrupaya gitnienin meşakkatleri Ameıikada, bütün tabii mağarabest pasaport ve 200 dolar almıya itibaren 1600 1800 marktır. Buramüsaade edilmesinden bu yana, Türk'erden sucuk istiyen Yugoslav kondüktör da bir şef doktor 3000 4000 mark lar, eski maden ocaklan, raetroyurt dışına çıkanların miktarı her almaktadır. Lisan bilenler ise ilk lar yeniden sayılacaktır. Savunma Bakanlığı tarafından kurulan 700 Meyvelerde hastalık arıyan Bulgar memugün biraz daha artmaktadır. Sir6 ay içinde hastalan muayene edeekip bunları halkın kullanabilece keci Gümrük BaşroemuTİuğunun cek kadar Almancaya vakıf oldukru Almanyadaki Türk doktorlar ve pasaport kontrolü yapan nazik ları takdirde bu miktar derhal ği atom sığınakları haline koyacak polis memurumuzun belirttiğine 1600 marka yükseltilmektedir. Vel tır. 2.000 mimar bu işte çahşacak, Yazan; Sait Arıf Tenıoğlu göre. içerde ve dışarda kış bastırhasıl Almanyadaki Türk doktorlar 93 milyon dolar sarfedilecektir. Amasına raimen yurt dışına çıkankoruyabileAlman doktor ve tom şualarına karşı lar azalmamıstır. Sadece Sirkeci biliyorlardı. Hüsr.ü muamele gör oraya, tenine yapıştırdı. Heıhalde Almanlardan, sığvnaklar dük. tyi yolculuklar dileyerek bi sucuğun kokusunun dışarıdan du hastalan ria Türk doktorlardan eekleri tahmin edilen gümrüğünden günde vasatî 83 kişi bittiği ?aman 50 milyon insanı ba zi Bulearıstana. onların ügili me yulmasını istemiyordu. memnun. Karşılıkh anlayış içinde seçmektedir. Yalnız bunların yurt nndtrabileeektir. çalısıp didiniyorlar. Temas ettiğim Meyvalarda hastalık aravaıı dışına gidiş ve gelişleri bir hayli murlanna devrettiler. Bulsaıistan. ilk nazarda seri Bulear metnurr doktorlardan hemon hepsi burada. macerah oluyor. Yolun uzun süriiinsana haykırıyor. Trenimiz Bulgar hududuna ci Türkiyedeki kazançtan fazla ücret şü bir ıstırap. Gümrük KontroHİ kalmışlığını, Bu da faydalı ve ejlenceli son Yol boyunca kerpiç. yıkık harap relî birkaç dakika olmuştu. So almalarına rağmen Türkiyede icbir derttir bu yolcular için... binalar goze batıyor. Çamurlu yol iuk yüzlii. bezgin tavırlı. ayakka rai tababet etmemenin azabı icin buluvlardan biri: Kutu Eİbi ulacııapartımanlara esya sıidırmak bir Devlet Demiryolları İdaresi. Is larda sefalet beşiğ bılan çarr.urlu ve ıslak, bir kadın v : çrede imal edilen son sistem va çinde insanlar soğuğun keskin kır ; kompartımanımızın kapısmı çaldı. de kıvranıyor. Bir gün kendilerine mesele. Portatif mobilyalar bu işi gonlardan 6 sını geçen yıl satm a bacı altmda partal elbiselerine bi açtı. anlasılmaz bir lisanla ve boy geni.ş imkânlar sağlanması sureti epey kolaylaştırıyor ama simdi îe yine Türkiyeye dönecekleri ar.ı daha da pratik bir butuş v»r: «Şi!ıp Avrupa hattına tahsis etmiş. daha sarılıyorlar. nunu soia doğru bükerek bir şeybekliyorlar. İvi, güzel ve temi? vagonlar. Biri sirme iskemleler». Katlantp çekGümrükçülerinin. kondiiktörle ler söylsdi. Kompartımanda beş yurt dışına çıknrken diğeri içeri rinin yolculara ivi muamele etti kiçi idik.. İçimizde birkaç lisan bi1600 mark alan doktor asşari bin nıeceye konulabilen bir lSstik nıin giriyor. Günde 2 tren yurt dışına ğini söj'lemek yerinde olur. Kom . len vardı. Kadının ne demek iste markı tasarruf edebilmekte. 600 deri sişiriyorsunuz. Dört tane de ckıyor. Bunlarda restoran vok p a r t J m a r ı a g i r i ? ı e r i n d e ve çıkısla diğini an'.ıvamadık. Kimiıniz Al markı ı!e de rahat ve huzur için ayağı var. Yerlerine taktıııız mı. ur. Gidenler gelenler. bu sebep nnda «Selâm» ı eksık etmiyorlar. ' manca, kitrnraiz Ingilizce sorduk. de bir hayat yaşayabilmek imkâ \ tamam. Bir sandalve Ui canınız is]Q yiyecek ve içecekierini beraber Hele Türk olduğumuzu anlayınca, Anlafamadık velhasıl... I temedi mi sır oluverecek. Yanımız nına sahiptir. l'rnde götürmek mecburiyetinde «Biz sizinle komçu. biz sizinle dos da meyva olup olmadığını sorud'ler. tuz> diyorlar. Bu da bir nevi pro yordu. Ama, ne yapacaktı? Acaba. Bu trenleıde vabancılar da ay paganda tabii... Bulgar tren perso daha evvel jilet ve kalem isteyen nı şartlar îrinde seyahat ediyor neli treni Yugoslavlara teslim e Bulgar kondüktörü gibi bu da îar. Onlar da durıımu evveirien derken. teker teker kompartıman meyva mı istiyordu? Hepimiz çanöSrendiklerinrt?n yiyecek ve iceları doîaşıp. yoleuların elini pıkıp talanmı;can birer ikişer elma, por csklerini srpetlpr ve şişeîer içi"de ivi yolculuklpr dilediler. taka! çıkararak uzattık. Yine mikompartman.i verle«tiriyorlar. BuTürklerden sncuk istiyen safirperverlik duygulanmız şahni'n içindir ki kompartniBnlar Mis Yujroslav Kondüktörü j lanmıştı. Birbirimizle hamiyet yav r" 'un seyyar sstış k.Tiıyoıılarına Türkiyeden ayrılalı bir gün bir j rışına girışmiştik' Altnanca. Ingidöiüyor. gece olmuştu. Yugoslav hududuna | lizce ve Bulgarca karması bir dil Almanyaya sîricpek'er için bu girnıiş yol alıyorduk. Dışarda kojile bize meyvalarda hastaiık konspnbat 48 snat «süviivor. E^er Bul vu bir tipi vardı. Scguk va.çonlar! trolü yapan bir ziraatçi olduğunu da herkes paltolarına bürünmüş! ifade etti. Etti ama. biz de. o da. sebepterle treniniz rötar sabahın olmasını. bir Demirperde j bir hayli yorulduk. Meyvalarımızı rlSyen vnornaz ise. Yuin^'avvadan aeçiş gerisi ülkesini bir an evvel geçme! uzattık. Çantalardakini evirip çearı bir derttir Vason'arın sahan yi bekliyordu. Şişman. uzun boy j virip koatrol etti. Bereket versin lıkları, kompartmBniarı ve kori lu bir Yugoslav kondüktörü kom! hasta de|;I]ermiş... Derin bir «Oho rioıtan hıncnhınc insan yıSinlsrı partımana eirdi. Biraz Türkçe bi! çektikten sonra yerine koyduk. Bii!e rlol.ıvor. r " 1 " ' hpr rnman «»'»vab liyordu. Biletlerimizi kontro! etti.: raz sonra bir istasyonda riurduk. tadır. Sebebinl hansi miilftin tren Selâm verdi. gitti. Yolculardan bir' Burası bir sanayi bölgesi idi. Ayapsrsoneline snrai'sanız sorui'Jz kısmı o esnada memleketten gei gı çarıklı perişan işçiler dolaşıyortirdiei sucukları yiyordu, Kom j du. Aralannda davarlar vardı. Sokonriüktör tpvsp VPimrk HinJimı partımanı elbette ki nefis sucuk | ğ u k iliklerine işlemişti. Kar ve tinu dahi h i kokusu kaplamıştı. pi altında sefaletleri bir kat daha zin ve ne do sir ctıun diMtii an!aBir süre sonra aynı memur yine. artıyordj. Fakat. kompartımanlamTzsm'.z. kompartımsna girdi. «Buyur» edil1 r , dolaşan earip kılıklı ziraat meİşte betı rte srrpjı'prHp bir ak meden oturdu. Kendi deyimi i l e | uresi meyva hastalıklarına karşsm üzeri. <sat 1ŞOI> de Sirkecidpn çatpat. türkçe biliyordu. TürkI m, kontrol yapıyordu. Hayret değil böyle bir hsv<uiv icınde kalkan leri seviyordu. Bütün bunları söy! ? mi?... trenle A'marvnva sitnek fırsatı lerken kulagı kirişte. kapıvı dinliAlmaı vâdaki Türk doktorlar ııâur'.iyantaf. yordıı. nı buldum ' Hâlen Almanyada binlerce Türk pvinonlrr avasında aSIayanlar. Derken sözü Türk sucııklarına | dokioru ralışmaktadır. Bunların trenimİ7 vsıvnş vavn Avrupa'y» getirdi. Nefasetinden bahsetti. | bir çoğunu ufak ilçe hastanelerindciru yol aiHt Biz onun sucuk istemek için gel de bulmsk mümkündür. Almanyaİlk defa mdetileı yolculuüun u diğini anlamakta gecikmedik. daki Türk doktorlan büyük alâka p'sknti^i. giirnrük Kompartımanda iki de Iraklı ta görüyor. Çogu Tiirkiyedeki ihtisas7. ::ılugLn\ı. cür,ün h umursamıvor lebe vardı. Almanyada tahsile gi larını yeni tamamlamış. mütehaslardı. Çünk;i bilmivorlardı. Ama diyorlardı. Onlarm 'pastırma de sıs olmus. Bir kısmı da ordudan isbu yoldan hirkac dpfa gerenler, dikleri, bizim sucuğun eşi, geniş tifa etmiş genç hekimler. Bunlarfümrük mjaven?sinin yapsıacpfil çe basılmış sucuklan vardı. Onlar dan Köln civarındaki O!pe ilçesinar.ı ürpererek beklıyorlardı. Bu dan iki kilo kadar gelecek bir par de buluran bir Türk doktor ile taöyle bir br'T'evi^ ki. sormayın... t çayı arkadaşlardan biri kesti, bir nıştım. Hastanedeki durumunu yaçinde korkn heyeear». kâğıda sararak ismini bile öğrene kından skip ettim. îki ay evvel mediffimiz kondüktöre uzattı. îşte gelmiş. bu kadar kısa süre icir.de perti velhasıi her şey var... Moralimiz bozulmuştn. Yorgun bu an görülmeye değerdi.. Kon kendisin Fevdirmiş. Herkes önünluîun ve uykıısu/hıîıın tesiri Bİ ! düktör ne yapacağını şaşırmış bir de büyük bir hürmetle efiüiyor. tında sağa <=o!a dönerken, sabah j elindeki sucuğu sokacak Almar.yada Türk doktorlara işt oldu. Yunan sümrükcüleri yer aradı. S Sırtı ^ dayalı ola başladıkUrt andan itibaren ayda oldu. Yu l r t l kapıya y e r arad[ inin lisi trenimizi devraldılar. K ü ı K l a j r a k g ö ğ s ünü açtı. Gömleğini düg net 1000 mark maaş veriliyor. Yarı kıyafetleri güzeldı. Iyı Türkçej m e l e r i n i ç ö z d ü ; elindeki iri paketi tacakları yer temin ediliyor. Lisan «Nasıl buldunuz? Desses'nin anlattlklanna bakılırsa. Kıraliçe. kadınların ekseriyeti gibi terzisine tamamen itimad etmektedir. Desses onu son defa ekimde gordüğü zaman. Kıraliçe 4 kilo almıştı. Gcçjn hafta karşılaştıklarında. Kıraliçe. muzafferane. Beni nasıl buldunuz?. diye sormus ve söyle devam etmiştir : 'Elbiselerinizi zerafetle giyebilmek için. degH 4 kilo. 6 kilo verdim.Her ailede oldugu gibi. büyük kızın çeyizi bazı mali zorluklar yaratmıştır. Yunan Kırallan kızlarının gardroplarını kendi keseierinden kai"sılarlar. devlet kasasına dokunamazlar. Onun için Kıraliçenin Desses'ye sarfettigi son söz su olmuştur : Eğer trene (ortanca kızı) hemen evlenecek olursa. maalesef komhinezotıu ile evlenmck mecbum ctinıle kalncaktır.» Papa, juan Carlos'tı kabul etti Öte yandan Papa. Juan Caıiosu kabul etmiştir. Prensiıı ziyaıetinin, Yunan Prensesi Sophie ile evlenmesiyle alâkalı oldugu zannedümektedir. Bu ziyaret esnasında Juan Caıios'a babası Barselona Kontu ve İspanya Tahtının vârisi Prens Don Juan refakat etmiştir. Vatikan. ziyaret hakkında hiçbir açıklamada bulunmak is'eniemistir. Gazeteciîer ve foto muhabirleri de içeriye alınmamışli'rdı:. Vatikana yaktr. bir kaynak. ziyaretin. evlenme meselesi ile i'.gili olduğunu soylemiştır. Juan Carlos bir Katoliktir. Yunan Kırahr.ın kızı Prenses Sophie ı?e Ortodokstur. Vatikan kaynaklar: Prensesin evlenmek için Katolik olacağını söylemişlerdir. Yunan Kıraliyet Sarayı ise. nikâh töreninin Atinada önce bir Katolik Kihsesinde. sonra da Ortodoks Kiiisesinde yapıiacağını bildirmişti. Bu güze! haviuyu büyük bir ihtimaile kazanabilirsiniz. W Beğend^ğiniz renkten 2 adet enk'i ambaiâj kağıdını (meselâ 2 mavi veya 2 yeşil veya 2 pembe veyahut 2 beycz) açık adresinizle birlikte, PK. 950 Galaia'ya gönderiniz. .. 1962 yılının S0 Ocak, 15 Subat, 23 Şubat tarihlerinde dört renk crasında kur'a çekilecektir. Her cekiliste kazanacak olan renkten 2 ambalâj kâğıdı göndermiş olanların adresierine hemen bir güzel havlu postalanacaktir. günde Y LUX Dikkat! 15 Ocak 1962 tarihinde çekilen kur'ada kazanan renk '!HU dir. Tuvalet sabunu PİYANGOSU. İlâncıiık: 1105/803
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle