25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•DÖUT Kesimti Koman 332 B A Ş K A S I N I N U Ü N A H I CUMHURfYET Cizeo : VVES SAYOL Çeviren » Mazhaı KUN'l 7 Mart 1961 111. KOY BAYhUKT tEvet...» «îmam efendi, her allahın günü, deli ırmakları bı!e uyutan sesiyle, bu kitapları okur okur. hepinizi uyutur tabü...» cYoooook, bak onu heç deme. Bızim imam adamı uyutmaz. Uyuduğunu bir görsün, uyudağuna uyuyacağına pişman eder. Cömaatin içinde öyle bir azarlar ki!. Emme arka sıralarda oturmuşsan pek gbr mez. O zaman birez uvursun.» • Peki, Meır.is kardaşlık, hazır kuşlar baFinızın üstüne konmusken, hiçbırınizin aklına bunların hesabını görmek gelmiyor mu? tçinizde bunu düşünen yok mu hiç?» «Böy'.e gelmis. böyle gidiyor... Tek tük kafa tutan çıkarsa da kulaSasma. Onlar da aiışırlar zamanla... Hattâ bu köyü bırakıp Danözü'ne, Beşikdüzü'ne doğru çekip eitmek istiyenler bile olur. Fakat Yaşarköy'ün suvunda. akma sakızı gibi yapışkan bir $ey var, bırakmıyor. Bir kisi bile buradan gitmeyi basaramıyor...» «Hiç olmazsa alana dizilip teslim clnıasanız?» «İmam diyor ki. ey benim din kardaşlarım! Bilrniş olun ki. bu ku*lan Allah yolhıyor. E»er ki tes lim olmayıp isvankârlıga tevessül edrrseniz, yokardan daha cesim felaketler gelir. Ey benim din kar daşlanm, vövmel kıyamette. ilelebet bas.nız üstünde dıkili kalmak istemıvorsanız, Allahm kuşlanna itaat edin! Ve de enselerinizdeıı dıllerinız alınır Ve de sırat köprüsünü gıçemezsiniz. Cenneti âlanın nimetler"fien de mahrum kalaraktan, Hun c / l a n n ı n sereceği eül kokutu patıska yataklarda yatamıyacagınız gibi. miskü anber kokuîannı da başkalarını sürünür, siz bakarsınız. Ve de derin vâdilor içinde, insan kanı kaynar, gövdesinden koparıimış kelleler, kollar bacaklar yüzer. ruhunuz döner, yaptıklarınıza n^nnn olursunuz, velâkin, f'inizdfn hir şey gelmiyeceŞi için, dünyanı/ı harabettiğinize göre, ö*e dünvanıı da mamur olamaz. Seller yangınlar, kıran ve kıtiiklar. bitler. uyuzlar, keller veremler, Hahi kuşpaUzı. basagrısı. sıtma hastahklan ve de kabakulak. kızamuk, dahi belpoguklugu illeti ..» , . «Ah.. ah...» diye basını ^alladı Demirci. «Ah. bir okulu.ız, bir de uyanık »oylu öğretmeıinlz olsavdı, bu dediklerinden hicbirinin gökle'rden gelmedigini size " ğ r « tirdi. .» «Hösne. durduğu yerde baMnı salladı: «Gökten gelmez de yerden mi gelir bunlar? Uyanık soy lu öğretmen bunu mu öğretırdı bize?» Usta güldü: «Ne yerden, ne gök ten! Yağmur çok yağarsa sel olur. Az yağarsa kuraklık.. Ateşi söndürmeden yatarsan yangın o. lur. Uyuzun sebebi pisliktir. Sıtmanın sebebi sivrisinek...» Hösne: «Hepsi Allahtan!» diye esnedi. «Nereden olursa olsun! Uyandırılmış ir^an toplulukları, bunları önliyebilir Nasıl önleneceğini de, insanlar daha küçük yaslarda o . kullarda öğrenirler Her şeyin yo lu yordamı var. Felâketlerle sava şm da yolu var.» Memiş de esnedi: «Şjmdi «en bana ne desen fayda sız? Benim kafama lâf girmez. Sen bunları bizira imama anlat. Daha başka akıldâne komşularımız var, onlara anlat. tnanırlarsa. ben de inanırım. Onlar intnmadan ben riçin inanayım? Ne zorum var sana inanmaya? Öyle değil mi yani? Bana demişler ki, Tanrı dan başka tanrı yoktur tapacak. Bakmışım ki, herkes böyle diyor, böyle inanıyor, ben de inanıyorum. Bu dünyada, üzüm üzüme baka baka kızarır. Bütün üzümler den ayrı bir şekilde, kendi basına kızarabilmiş bir üzürh gördün mü sen? Hemi de, herkes nerde, sen de orda! Sebebivetine gelince. sen orda olmasan bile. seni sürü. ye süriiye götürüp zorla orda yaparlar. Bar.a kalırsa bu işler böyle, Usta kardaşım...» «Aferim sana! Dersini çok iyi bellemişsin! Şimdi söyle bakalıro sen bsna: Bu «izin göz oyan kuş lar ne zaman geliyorlar?» «Bana sorarsan çok j'akındır. Çünkü. her yıl, harman kalktıktan üç hafta kadar sonra gelirler. Kuşlar gittikten iki hafta sonra da bizim ilk güzlükler ekilir. Ben bildim bileli bu böyledir. Onun için kuşiann gelmesi yakm diyorum. Zaten de bizim komşular ta salanıp duruyorlar Köyde tek kı şinin yüzü gülmüyor ..» «Ah.. benim sözümü dinlese. niz ..» «Sabah olsun da ben komşulara habar vereyim. Akıllı bir adam, akşam bana konuk geldi, sözünü dinleyin de sizi kuşlardan kurtarsm, deyim. Sen de ne hünerin varsa göster...» «Olur valla! Dinliyecek adam bul sen Bana. Sabahtan akşama kadar anlatırım. Usanmam. Koraşularla beraber »en de anlarsiD o zaman bu işi...» Memiş kesip attı: «Anlıyalım, pekey...» L'sta güldü: «Ne kızıyorsun ama? Doğru söyledim diye mi?» «Kızmadım. Kızmıyonım. Hem bunun neresl doğru?» • Neyse. yarın anlarsın...» Memiş, elini salladı: «Kalk a v . rat, kalk. Kalk da şuraya eyi kö tü bir yatak uydur. Nerdeyse sabah oiacak Usta'nın lâfı bitrr.iyecek ..» Hösne kalkıp yatak hazırlama. ya başladı... XLVII. Yaşarköy'ün insanları, kendil?rini «vola eetirecek» kusları b<=kJiyorlardı Yola gelecek ne halleri vardı halbuki? Küçük derenin içindeki bu çetin dünvaya avak bastı basah. «Aman günah olur, aman kabahat olur.» dive sakına sakına. gü'me^ ovnamaz kaleımaz k:pardaTna7 olmu'îlard!. ömürlerini, yasaklaria, günsh'a'tti çevri'i bir Yaşarlcöv'dp tük'tivcrlaTdı. KİTnsenin kimsev^ kötü söyler""di?i. kimsenin s K 5» ta>:stmad' s ı, kerlive. köneSe i; ke=Tr»d4?i. »Htessiz naTiazS duTTnadıS;. kim«çnin Allaha. devlete. rÜ7eSra kafa tutrr.adıSı halde, irram Fevzi pfpndinir her cuma, «Ynldan ciktın'7, ba«!nıza taş yağacak, kuşlar vptmiyor size, yılanlar çiyanlar vagacak. çarn'lacaV'inız!» dive, b=*larını vumruklavıp durmasi. bit'n tüken.nek bilmivordu ariam isine o kadar dü>=kündü ki, sankı Allah. Ya'srköv na bu insanları vprl»=tirirVen. hpr kesin öniinie, «B'iilar sana te«slim. hesaplarını senden ieter. eünahlarınT ?enden «orarım.» derr'sti o kadar gayretli. o kadar d:kkatli Idt. (Arkası var) Kapı ikinci defa çalındı. Sabık av bekçisi hiç Istifini bozmıyarak yelegiyle gömleği arasına bıçağını yerleştirdı ve murau yakarak yavaş yavaş aşağı indi, avludan geçti, kapıya geldiği zaman: «Kim o» diye bağırdı Dışandan Madam Joramienin sesi işitildi: «Benira, çabuk açın...» Vernier hayretle fürgüyü çekti ve kapıyı açtı. Raymonde ker.dını getiren arabacıya dönerek: «Burada bir kaç dakika kalacağım. Beni bekleyinız» dedi, sonra arkasından kapıyı kapayarak Vernier'yi beklemeden eve doğru yürüdü. Endışe etmeğe başlıyan av bekçisi arkasından gıtti. ... Ve Madam Joramie'ye kapının Bnünde yetişerek kendisini bir odaya aldı. O sırada kadının elindeki büyükçe rr.eşin çanta dikkatıni çekti: «Ne o? Sejahate mi çıkıyorsunuz? diye sordu. Evet, uzun bir seyahate çıkıyorum, ama gitmeden evvel size ne kadar alçak ve hain olduğunuzu haykırmak istedim... f Eski ıv bekçisi olduğu yerde irklldi: «Ne demek istediğinizi anlamıyorum, dedi. Bır adamı öldüıecektiniz, bunu yapacağınıza yeraın etmiştiniz, ne oldu? Raymonde, ben Broussel'i öldürdüm. Haydi haydi, alay etmeyin... Broussel'in hakikatte Kont Gaston olduğur.u anladınız ve öldürmediniz değil mi? (Arkası var) Beyoz Saroyın 30 yıllık sırlorı Bir oda hizmetçisi, 30 yıldır Beyaz Saraydan gelip geçmiş Amerika Cumhurbaşkanlarının içyüzleri için hâtıra defteri tutmuş Amerikalılar Beyaz Sarayın bü tün «ırlarını biliyorlar artık. Dört Cumhurbafkamna hızmet eden Mrs. «Lilian Rogers Parks» gördüklerini bir deftere yazmış. Şim di de «Beyaz Sarayda 30 yılım» adiyle, kitap oiarak yayınlamak ıstiyormuş. Eser. Başkan Kennedy'nin sekreterinin, bun.jan böyle Cumhur. başkanı ailesinin humetine girecek olar.ların gördüklerini açıkla mıyacaklarına ait sözle ve yazı tle yemin edeceklerini bildirmesi ıstüne meydar.a çıktı. Mrs Lilian Rogers Parks tanıdı ğı Başkanlardan musamahasız bir dille söz etmektedir. Oııca Roose velt cömert görünürmüş ama eli sıkı imiş. Hoover'in bir merakı varmış: Hizmetçileri ne görmek ne de duymak istermiş. Başkanın yolu üstünJe persone! ortada n *iliniverirmij. îçlerinde personel'in hiç bir şeyden yoksun ka'.maması nı en çok düşünen Trumanmış. Eisenhower iki kere Cumhurbaş ' kanı olmuşta hizmetini gorenîerin adlarını öğrenmek zahmetine katlanmamış. Trumanla Roosevelt de öyle imişler ya. Lilian Rogers Park'a göre «E;senhower üstelik çok huysuzmuş. Mammie'nin ödü koparmış birden parlayıverecek diye. CumhurbD?. ıı eşlerine gelince, Mrs Truman sarayın içişleri, ile iç ıdaresı ile çok meşgul olurmuş ama, e«kı oda hızmetçisinin öbür lerine karşı anlayışa hiç niyeti yok Mrs. Roosevelt kazara canını sıkan hizmetviyı. uşağı kapı dı;arı ediverirmış. Eısenhower'in eşi de çabucak sinirlenirmiş yalnız o, kovmaya kadar götürmezmiş işi. Hem or.un sinirliliği sıhhatinin bo zukluğundanrr.ış. İç kulağında has talık varmış da dengesi bozukmuş. Hattâ yürümekte güçlük çekiyormuş OKUYUCULARL Müşterek dert Ardannç'tan Mehmet Aytekin' da doktorlugun devletlestirilmesine dayanıyor. . yazıyor; Yerliierin «Unutulmuş ilçe» adını takt:kları, Artvin iline bağlı Ardanuç :lçesîn:n en büyük derdi. sağlık meselesıdir. llçemıze Rüyükada'lı bir okornmus yanik;de bir doktor gelir Geldiği za' yor. man. şahsma ait olmak üzere, bü ( Tahminen 3 4 yıl önce tel sıva yucek bir vekun tutan ilâç da ge| yapılacağı talebıvle, Büyükada. tirır. Doktorun geldiğini haber a Yalı mahallesi. Çiçekliyalı sokak ianlar, hasta hasta doktorun yanı 23 numaralı ev içyı ruhsatiye ana koşarlar Muayene olurlar ve lmarak koskoca bir apartıman ya kendileri dertlerini sövlerler. meydana geldi. Sorumlu mernurDoktor, artık ilâç satma zamanıj larının gözleri önünde. kaçak onın geldiğmi anlar. Hastaların j larak vamlan bu inşaat o kadar derdine derman olsun, olmasın, dedikoduyu cnueip oldu ki. mühür hayli para tutan ılâçları verir. Va ı lenerek inşaatı durdurmaktan baştandaşlar bunları kullanır. Bazı ka care kalmadı O zaman bu zaları iyı olayım derken büsbütün man. vıkıldı, vıkılacak dive mefena olur. Burada herkes, dokto: mur üstüne memur geldi. ölçülnın hastayı iyi etmek değil. ilâç dü. biçildi, derken bir müddet önlarını satmak. para kazanrr.ak kay ce muhürler «.öküldü tlâveler i!âgısında oldugunu çok iyi biîir. vesiyle ahş.an ev tııgla ve betnn olarak dairelere ayrıldı Gece CEVABIMIZ: gündüz. yağmur altında. hararetBu yalnız Ardanuç'ua değil, bir li hararetli çalışılıyor Herr.en takaç büyük şehir müstesna. bütün mamlanmak üzere olan (tamamTürkiyenin derdidir. Bu derde, lanmış olması muhtemelrtir. Cünyalnız bir Ardanuç'un degil, bükü mektup bir avlıktır Cıımhutün Ardanuç'ları içine alacak çariyetl hu bina. i«timlâk şebekp<u reler bulmak zorundayız!. Milll icindedir. Acaba bu istisnai muaBirlik Kojniteşinin doktorluğu dev me!e neden0 letleştirmek projesi bu dertle ilCEVABIMIZ gilidir. Tutalım ki, ilçeye gelen doktor. dünyanın en iyı, en bilşij Belediye tmar vey» F»n Müdür li doktorudur. Yine de. muayene lüğünün. Adalı okurumuzu olduettiŞİ bütün hastalan iyi etmesi1 ftu kadar bizl de aydınlatacaSını ne imkân yoktur. Röntgen cihazı | umııvoruz. olmadan kesin bir teshis konabilir mi? Lâboratuvarsız tahlil. tahlilsiz teşhis mümkün müî Ameliyatı gerektiren bir durum olsa. Ankara'lı bir öjretmen yazıyor ameliyathanesiz, âletsiz ameliyat 4489 sayılı kanunun 1 inci madolur mu? desinin (b) lıkrasına göre, bilgi, Bu istisnaî muamele neden ? Hoover Roosevelt Islanbııi Belediyesi TÎYATRO1.AR1 T»»T)ebası Tiyatrosu Opera SEVtL BFRBERt Sap1 51 fie Şahane dedikodu ve üzüntüler Prense» Margaret yint dertli lft başladığı ilk günden beri etlmış ama üzuntüsünü tatlı gülü rafındakı her güzelden onu kıska. şünün altında gızliyormuş. Sebep: nıyormuj. üzülen yalnız Margaret değil. Tony tabü. Genç adam hürriyetinl özlüyormuş. Margaret'in için* kıı I Tatlı gülüşler ardma gizlenen yal kançlık kurdu düşmüş. Tony'nin nız o degil. lran Kıraliçesi de gü lüyormus ama hiç içinden değil. Çünkü oğlu doğduğu gü n Şah kendisine taç giyeceğini müidele mişken şimdi «21 yıllık Kırahn daha yeni taç giymesi gülünç olur» demiş. Asıl sebep yıllar değil, içerdeki siyasî havanı n ger. gınligi. ttnlert Pprsomb» »• Cumarteei Cumartem • Parat \t dr Bu Meiek Satihk Değil BtR HALK DÜŞMAN1 5TENİ TtYATRO tKt EFENnÎNİN USAĞI Heı (rPf" tl rt» I Eski yunleri Millî Eğitim Bakanının dikkatine LÜTFEN Cş «Coeok PİTfsi) f»FTm PAN Salı »flnlni tınnnil vntrtur DOKIINMAYTN 14 30 «!a tSTANBlTT. BÖLÜMÜ HACIYATMAZ Yazsrr Cerat P«hml Baskut | yenilemeli Örgu, bir moda lalgını fibi yayılıyor. Eğlencell, ucuı, pratik olduğu Için kolay kolay gözden düşecği de beklenemeı. Yeni yünler alıp örmek mesele değil. Bugünün moda zevkiae uymayan, gdzümüzden düşmüs Brgüleri nasıl yenilemeli, değerlendirmeli. örgüyü dikkatle sökeceksiniı t«bil. Çıle yapacaksınız. Çileyi karışmaması için bir ucundan bağlıyacaksınız. Yünü örselemiyen bir •abunlu ılık suda köpürtoceksinlz. Çıleleri bu köpüklü luda yıkayacaksıaız. Ama çitilemiyeceksiniı. Az sabun kullanacaksımz. Sonra hemen ıhk duru sudajçileyi ikl einizle aça aça çalkalıyacaksımz. Sıkmadan, suları aka aka asacaksı nız. Ve aşağı gelen yerine bir ağırlık asacaksınız. Boylece örülüp sökülmüş yunun bütü.ı kırı»ıklan açılırf, yeni gibi olur. nasıl Şâhan» üıüntülerin üçüncüsü Belçika Kıraliçesi Fabiola'nın kal birtde. Baudouin'in sevgili eşinden söz açanlar: «Düğününün arkasın dan grevler çıktı, balayı dönüşü toprak kaydı, saraya yefrlesince uçak düştü. Hep ölüm, hep gözya şı.» diyorlar. «Partiyi kim kazan. dı, Fabiola mı, yoksa Paola mı?» di ye soruyorlar. Bu sorunun altına cevap yerine şu sözler ekli: «Kıraliçe Fabiola ölülerin basında hıçkıra dursun Prenses Paola Pariste modaevlerini geziyor.» Ve hükmü, okuyucuya bırakıyor. lar. llçeye gelen doktorun, beraberinde ilâç getirmesini de tabit karşıla.Tiak lâzımdır. Doktor, muayeneden sonra yalnız reçete yazmakla yetinse ilçede eczane bulun madığma göre bu ilâçlar nereden alınacak? Kıiçük bir ilçe blr çok serbest doktor besüyemiyecefine göre, is dönüp dolaşıp devlete, yani tam teşkilâtlı hastanelere, ya RADYO ISTANBUL Eisenhower Truman 7,27 Açılış ve program 7,30 îki marş 7.35 Karışık 3abah müziği 8,00 Haberler 8,15 T ü r k ü l e r 8,30 Saz eserleri 9,00 Karışık sololar 9^0 Ş a r k ı l a r 9,40 Dans müziği 10,00 Kapartış. 11,57 Açıhş ve program 12.00 Iki marş 12,05 Küçük Orkastra 12,30 Şarkılar (Tülun Korman) 13.00 Gordon Mac Rea ve Dean Martin 13,15 Haberler 13,30 Şarkılar (Necdet Cici) 14,00 A. Vivaldı «Mevsimler» 14,50 Esnaf ve s a n a t k â r ' a r saati 15,00 Şarkılar ve t ü r k ü l e r 15,30 B.B.C. stüdyolarından 16.00 Saz eserleri 16,15 Güney Amerikadan dang müziği 16,30 Yurttan sesler 17,00 Çay saati melodileri 17,30 Radyo Fasıl Heyeti 18,00 Ramazan konuşması 18,07 Iftar vakti 18.08 Saz eserleri 18.15 Türkçe tangolar ve operet melodileri 18,30 Şarkılar (Meliha Yalçın) 18.45 Haberler 19,00 Çeşitli stüdyolardan 19,30 Olaylar ve y a n k l U r ı 19,45 Ş a r k ı l a r (Rahmi Sönmezocak) 20,00 Şiir d ü n y a m ı ı 20,10 Beethoven «1. Keman ve piyano aonatı. 20,30 Şarkılar (Mediha Demirkıran) 21.00 Yassıada saati 22,00 Çeşitli stüdyolardan 22,30 Ayın getirdikleri 22,45 Caz şarkıları 23,00 Haberler 23,15 Müzik minyatürü 23.40 Gece melodileri 23,55 Program 24,00 Kapanış. arasında Değerli reııamlarımızdan Pertev Boyar mart ayı ıçinde Beyoğlu Beiediye Şehir Galerisinde bir resim sergısi a^acaktır. Uzun yıllar askerî okullarda resim öğretmenliği yapmış bulunan Selim Pertev Boyar albay rütbesinde iken ordudan ayrılmıştır. Güzel sanatlara o!an aşkı asker iken başlıyan Boyar, bu arada Güzel Sanatlar Akademisinde Çallı tbrahim Atelyesinden merun olmuştur. Pertev Boyar, bilhaısa yesile karşı olan sevgisiyle tanınmaktadır. Eserlerinde bol miktarda çeşitli yeşil kullanmaktadır. 16 mart günü açacağı serginin bu yıl da ilgi ile karşılanacağı sanıîmaktadır. •k JALE TASAN'ın resim sergisi 8 mart saat 17 de Beyoğlu Şehir Galerisinde açılacak ve 14 marta kadar devam edecektir. * SESLt ŞttR SERGtSt Behlül Dal'ın hazırladığı ikincı «Sesli Şiir Sergisi» Beyoğlu Olgunlaşma Enstitüsü Galerisinde açılmıştır. tlgiyle karşılanan bu orijinal sergi 13 marta kadar açıktır. • VEDAT MAVtTAN ı Izmirli lanatçılardan Vedat Mavitan'ın resim sergisi, Türk Alman Kültür Derneği'nin Beyoğlu Alyon Sokaktaki galerisinde açılmış ve ilgi uyandırmıştır. • NTJRULLAH BERK : Türk A'.Trıan Kültür Derneğinin Galerisinde tanınmış ressam Nurullah Berk tarafır.dan «Sanatta Ikisinin Ortası» konulu ve resimlerle açıklamalı bir konuşma yann saat 18 de yapılacaktır. y.\D t o ı j BtR ESER Alfred Mörer tarafından düzenleııen «Grammaire de la langue Turque (Fransızca i^ahlı Türkçe Gramer;» ajı altmdaki eser yayınlanmış, Haşet, tnkılâp Kitabevi ve başlıca kıtapçılara dağıtılmıstır. Orijinal temel prensiplerle hazırlanmış olan kitap, Türkçeyi kolaylıkla öğrenmek istiyenlerin isteğini karşılamak amaciyle düzenlenmiştir. Kitaptaki aynca birçok kelime örnek leri, canh bir sözlük faydasını da görmektedir. BtR ŞtİR KtTABI Ergin Sander'in «GÖZLERÎNDE GÖKYÜZÜ» adh şiir kitabı Yeditepe Yayınlarında çıkmıştır. Selmi ANDAK Şehir galerisi E S Ş 5 E E E E ZZ E Sanatçılanmızın güzel ve değerli eserleri uzun yıllar = ancak yabancı konsoloslukla ~ rın, ecnebi haber bürolar.nın ~ salonlannda umuma sunula ^ bildi. = Sanatçı bir tarafîan eser ya ^ rat.ua sancılan çekerken öte ^ yandan da açacağı sergiye yer bulup bulamıyacağı ü ^ ı. , . • •.: Uu • re '• = E görgü ve ihtisaslarını artırmak üzere aylıklı, dövizll, ödenek farklı ve yolluksuz olarak bir çok ÖSretmen yabancı memleketlere gitmek fırsatını bulmuıtu. Şunu hemen söyliyelim ki, düşük D P. ik tidarı zamanında, yani son 10 yıl içinde .yabancı memleketlere gitmek fırsatım bulan bu öğretmenlerin büyük bir çoîunluğu, D. P. ik'idarının yüksek, çevrelerinde dostları olan pistonlu kimselerdi. Kuyrukta binlerce öğretmen sıra bekierken, bunlardan bazıları üst üste iki . üç sefer gitoıek fırsatını bile bulmustu. Son defa bunlardan 50 kifiiik bir grup tam yabancı memleketlere gitmek üzere iken 27 Mayıs inkılâbı oldu. Böylece bu seyahat, 19 temmuz 1960 tarih ve 405 sayılı bir karar1», haklı olarak iptal edildi. tsin en dikkate şayan tarafı, bu 50 kisi içinde, bundan önce de bir yıl süre ile yabancı memleketlere gitmek fırsatmı bulmuş kimselerin bulunmasıdır. Şimdi bunlardan ba^ılarının, yeniden, belki ikinci, belki üçüncü deia, vabancı meml«ketlere gitmek imkânlannı aradıklarını işitiyoruz. bununla ilgili olarak Miİli Eğitim Bakanından rica ediyoruz: Bakanlık, 4489 sayılı kanuna göre, bilgi, görgü ve ihtisaslarını artırmak üzere yabancı memleketlere gidecek öğretmenleri seçerken, bir prensip kararı ile, bundan önce gitmiş olanları, kuyrukta sıra bekliyenler ve hiç gitmem ş olanlar tamamlanma dan, bir ikinci defa katiyen göndermemelidir. Bu dur^mun öjretmenler arasında büyük dpdikodular ve hoşnutsuzluklar yarattığını asla unutmamak lâzımdır. BÜYÜTK CINAR HPT Panı JS d« HJn 1* d» BAŞ SAYFA T U Z AK eünÎPrt tpmsfl TtTATRO PALAS Muunrrtfi Kareca TARKITM Nslıneıyıo. mlflnd» Het aksam «H ta Çarjamha. CumartPgl Mattn* \* d» T*\ 44 M M BCT.VAR TİYATRO8U GEVERMJN AŞK1 /Toreadorlsr valel) Suare 2115 Camamba. cumarte't. paıar mstirıe 1615 Tel: « 4S 92 Istanbul Tlyatro«u MtrHAtJF ODACI Her aksam 11 da. Carsamba tonziiatlt matine CumartfSİ Paıat 1«JC da Tel 4« î? S» Komedi 3 perde Saat 21 de Cuma, CumrateFİ, Pazar matine 17 de Tel: 44 02 78 KÜCÜK SAHNE G A Z E BO İsveç hekimlerl alarm veriyorlar • Hastahanelerin battaniyelerinde öylesine mikrop kaynamaktadır ki hiç bir antibiyotik basedemez.» Bu haberi veren l<=veç hekimleri orijinal bir çâre teklif et mekîedirler. Kat kat krep kâğıttan battaniye kadar yumuşak ve ısıtıcı örtüler yapmak, her hastanın frkasından örtüyü hemen yak mak. ZAYt Avusturya Lisesinden aldı^ım pasomu kaybettim. Hükümsi'Z'Jür. 1493 ömer Teoman ZAYt Siva? Trafik Md. lüğünden aldıgım Şoför ehliyetimi kaybcttim. Hükümsüzcîür. Ali îbuk ZAYt givas Erkrk Sanat Enstitü r ü 3 üncü sınıf.ndan alclısım tapcli'însmeyi kaybettim. Hüküınsüzcliir 489 Fikret Avan ZAYt Tfkirdağ Ortaokulu 1 inri Finıfından aldıgım t^sdiknaıneyi kay. bettim. HükümsUzdör. 134 Hayrettin Erdemir Makina, Elektrik ve Kimya Mühendisleri Alınacaktır Azol Sanayii T. A. Şirketinden: Şirketimizin Kütahya tesis lerinde çalışmak üzere tercihan askerliğini yapmış, beş sene lşletme tecrübesi olsn ve Alman. ca, tngilizce lisanlarından bi rine vâkıf Makine, Elektrik, Kim ya Mühendis ve Yüksek Mühendislerine ihtiyaç bulunmaktadır. Tâliplerin Ankara Hürriyet Meydanı Ziya Gökalp Caddesi fşkur Handaki Umum Müdür lügümüze 15 4 1961 tarihine ka. dar biizat veya mektupla müracaatlan rica olunur (10151) NOT: Y/azıh rr.üracaatlaramufassal tercümei hal ile bir fotoğrafin eklenmesi. E E = E E E E ~ E E E E Ş E = ~ E S E Ş ~ E E E ^ E 3 = E E ^ E E jjj E •^ = E E E E = ~ E = ihtiyacı olduğu takdir edildi = ve «Büyük Kulüp» ün asma s katındaki ikı küçük salon bi E raz tanzim edilerek bu işe ayrıldı. ^ Avrupanın büyük kentlerin = dekilerle değil, kasabaların E dakilerle bile boy ölçüşemi E yecek derecede mütevazi ol ^ duğu için: ~ Eh. diyorduk. burası her = halde geçicidir, yakında «mazruf» lara uygun bir zarf E yapılır! jŞ Diye düşündük ve bekledik. Ş Heyhat. senelerce dost. uzak ^ tan âşına sanatçılanmızın ^ zevk ve zekâ mahsullerini daha geniş ve muntazam bir yerde gönül ferahlığı içinde E seyretmekten mjhrum kaldık. Ş Eh, bize bu kadan da Ş yeter! ZZ Diyenlere karşılık ben de = bir sual sorayım: ^ Dış kapıdan girerken, iç E nıedhalde adım atarken, ve Ş merdivenleri çıkarken insan ~ bir galeriye girdiğinin far E kma vanyor ama. bir «sanat Ş galeri» sini aklına getiriyor s mu? Sonra tahta merdiven E lerdeki ayak sesleri «yangır» Ş tehlikesini hat'.rlıyan dımağ = larda bir alârm havası yarat E nv.yor mu? E Bunları, her zaman düşü ~ nürdüm ama, son defa Ner ^ min Faruki'nin «resim ve hey = kel sergisi» münasebetiyle bir E daha hatırladıoı. Ne ise san E atçının eserleri beni oyaladı. Ş Açıkça itiraf edeyim. Kendi ~ sini uzun yıllnrdanberi tanı E nm. Fırçayı da çelik kalem ~ derecesinde ustalıkla kullan dıgını bilmiyordum. E M ERIK AN TIP Btttınljt vt Hılılarla E»ljJ^I/i modarnUjtirln!/ KADİFE MENSUCAT A. Şehir Tiyatrosu, MUnlr Nurettin Selçuk ve Korotu, îlham Gençer, Küçük Sshne, Istanbul Tlyatrosu, Darvaş Orkestrası ve Tarla Kuçu Opereti Lutfullah Sururi Jübilesi Salı GeceM Sa»t Zl d» 7 MART ŞEHÎR KOMEDt TtTATROSÜ'nda Biletler «atışa çıkmıştır. Gişeden almabllir. RA¥ OSCAK: PROF. NtMBÜS'ön MACERALARk R. E %ııımııııımııııııııııııııııııııı^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle