25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
UUMHlJIUIJ »•;:'.:.:>.i ;*•»••'. M"Efc3m 1961 ""KZSfiTA .:«• jSTANBUL TAglHINDEM ııınııııııiMMiıııtııııııııııuııııııııııııııııuııııiHHMnmiiimııffiıııuiHiHUiııuııııımuıuıııııııı^ Assıye =haberleri Başgil'in, Tabanca ile işlenen suçlar Türk devrimi 1%956 yıfında "inkilâpla'rı yüriit. mfiş ,.' olan parti iktrdardan düş. • tükt©fs;" sonra, rey aj avcılığr gayesi ile irticâa tâvizler verilnieye başlandı. tşte bundan cesaret âlıp, irtjca hareketinin bayrağı olmak.isteyen Başgil, hiç bir aydımn kaleme ala mıyacağı ve kendisinin daha önce. ki yazıları ile karşılaştırılınca insanı dehşet içinde bırakan bir yazı yaymladı. Bu yazı, el ilânı şek. linde çoğaltılarak bütün yurda dağıtıldı ve memleket kara ufuk lara doğru itilmek için büyük gay ret sarfedildi. Caçgil'in bu yazıda kullandıgı kcrkunç tâbirler, Türk devrimlenne karşı açıkça savrulan çamur. lardıı. 27 seneyi yâni Atatürk devrini dahi, bir «esaret devri» ve in. kilâpları dindar vatandaşlara kar şı reva görülen bir czulüm» olarak görmeye ve göstermeye çalı Arkası Sa. S, Sü. 3 te Biı* doktor Hpi T>. oktorlar arasında arkadaslsajm,'.: dostlanm," akrabalaiıd» ' 11 vardır. Hattâ kardeşlerimden. biri doktordar, 35 seneye vaJ/ ran çalışma hayatımda ilmî kıymetlerine ve başanlarin*1 gıpta ettiğim, insanlıklarnüş/'hayıatt oldnjum. pek çok doktor tanıdım. Fakat Mitfln bnnlsTa r»fnxm 35 sejienk çalışma hayatımda yine de doktorJarı hicv Te terıtiâ: eflen ajır yazılar, hattâ eserler yazdıfım olmaatnr. Meselâ'«Sana rey veriyornm» adrt piyesim bunlardan biridlr. Bu hartketimfn husnsf bir tçbebi, bir (niçin) i yjır mıdirî. Şüphe yok ki vardır. Anlataymtt öyle meılekler mevcnttu* ki rcinde namoslu, namussuz, >e'. »eflirjereffiz, karakterli,. kataktfTsiz İuSr türlü insan görürurve âmme vicdanı bnnlar ftzerinde pek dnrmaz. Ama yine öyle mes•lekîer vardır ki rratnoslu ve şereflisinden gayrisine tahammfU edjtemez. Hattâ meselâ flsktorlok ve hocalık bn vasıflarla dahi' yetinmiyerek daha başkalaıinı da istiyen meslekler olarak tebarfiz ederler. Bilfarz bir doktorun yalnız namnslu ve şerefli olması kâfi değildir. Doktor bunlann yanına daha bir çok meziyetler ekllyecek, tam mânasiyle bir insan olacaktır. Menfaatperest bir tüecar dendiği zaman ba tipi gayet tabiî karşılarken çıkanna düşkün bir doktordan bahsedilince irkilmemiz işte bn yüzdendir. Bu baslangıçtan sonra limdi size yeni dnyduğnm bir vak'adan bahsedeceğim: Dostlanmdan biri, bundan bir iki ay Bnce bir gece ağır bir kriz geçiriyor. Vaktin geç olusu ve vak'anın müstaceliyeti dolayısiyle en yakın bir doktor çağırılıyor. Ba bir dahiliye mütehassısıdır. Odaya girer rirmez hastanın nabzını yokluyor, dndaklannı büküyor, kaşlarını kaldırıyor. gözlerini açıyor, başını sal lıyor. Bnndan anlaşıhyor ki durum vahimdir. Derken kalbi dinlemeye sıra geliyor. Doktorun yüzündeki dehşet ifadesi korknnç denecek şekilde derinleşiyor. Odadakilerden biri bu sırada «Doktor, haıtanın eskidenberi şöyle bir derdi de vardır» diyecek oluyor, doktor ba lâkırdılan zavallının ağzına tıkıyarak bağırıyor: »3ırakın efendim bnnları, kalb rnühim, krdb... Derhal ve en büyük ehemmiyeti vererek kalb ile meşgnl olmamız lâzımj» Fil vâfti meşgnl de oln<*r. Avrupadan gon sistem bir elektrokardiyoğram getirtmlştir. Kendisine çok da pahlıya mal olmnştnr. Kabili nakil olan bn âlet derhal getiriliyor ve filim alınıyor. Doktorun ücretinden baıfca tabiî bu iş için de ayrıca yfiksek bir, ücret ödeniyor. Bahsi kısa keselim, bugfln hastanın bir kalb hastası değil, bir sinir hastası oldafn tahakkak etmiştir. Avrıca basta, kriz üıerinde elektrokardivosram yapılamıyacağını da öğrenmiştir. Ama ilk muayenenin tesirinden bir türlü kurtulamamakta, en büyük mütehassısların teşhislerine rağmen kalb hastası olmadıgıııa bir türlü inanmamaktadır. Belki senelerce de inahmıyacaktır. Bnna rağmen o bile: Verdiğim paranın çoklofnna yanmıyorum, fakat doktorun geçirdisim krizin kalb krizi, hem de vahim bir kalb krizi olduğunu anlatmak uzere takındığı tavrı, yaptığı mimikleri affedemlyorom. Bnnlar beni o dakika da öldürtbilirlerdi. O bunları yapmadan da ben elektrokardiyogramın evime getirtilmesine razı olurdum» diyor. Doktordan bu kadar yakını, dostn, arkadaşı bnlunan ben elbette doktor düşmanı değilim. Ama doktorluğu. o ilâhi mesleği bu derece kepaze eden doktoı tipinin daima düşmanıyım ve öyle kalacağım. Cevat Fehmi BA$KUT verdller) metropolid: • Oğlum; «Asslye . bV"fciristiy'anÇjAraj>tı* Henüz onyedi yaşında' slrrisiyAh r.|°:be*den nijin kaçtın, hırsızlığının Siyasi alanda, za m0 saçlı, kömür gözlü,. tatlı esmer b r" 1 Hesaî>}ni senj sevmiş olan bir ada Y? Yazari: jnana ve'heveslerikızdı.'. Onu genç ve yakışıklı uşa fna vermek TıakkındV iyi olacaktr, ğ'ımın sâyesinde tanıdım. Ondokuz şirndi mukaddes gayeleY' için topr '. Son günlerde şehrimizde tabanca ne gpre"'î&âh «otor yaşında ola n bu oğlan bir zango. lanmış bir paranın nefsâniarzulâr ile iştehen:'s*jçlar artmıştir. Bilhas fîter»^':; kah «asıri;. çun oğlu olduğu halde mektepten yolunda heba olmasımn cezasına sa seçim sonrası fazlalaşan bu o hjjjrnyeîçi»,' . :kâft;; teftraf • kaçmış, sanat öğrenmek için usta katlanman lâzım diyordu. laylar üzerinde örfi Idare ma «Kirilosdan çaldığım 750 Macar kamları hassasiyetle durmaktadır. demokrasici» yanında durmamış, kahveci ve ve sonunda1" yine meyhaneci çırakhğı yapmıştı. Ya altınının nerelere sarf edildiğini Gece yarısından sonra, Kumka «hürriyetçi» olmağa karar veren ve Türk devletinin knrncusnnnn sana ve fada o körpe yaşına rağmen bil gösteren mufassal bir defter tan. pıda içkili olarak yanındaki üç ar yann ne olacağını kimsenin mediği, girip görmediği yer yok zim ettim, bu para ile ne gibi eş kadaşı ile birlikte taksiye binen hattâ kendisinin de bilemiyeceği emanet ettiği ve hedefi «Türk mil ya satm almıştım, bu eşyayı ne hazır elbiseci Mustafa Eryaman. Başgil'in, Türk devrimleri karşı letini, medenî cihanda, lâyık oldu tu. sındaki tutumu da, aynı zikzakla ğn mevkie isal etmek» olan hükü «Yafada hayatlan kadınsız ge relerde ve kimlerin elinde bırak içki tesiriyle üzerinde taşıdığı ta rı ve aynı kaypakhğı göstermekte met, işte bn halkçı Cumhuriyettir.. Ondoknznncu ve Yirminci Asırlaçen keşişlerin gizli eğlenceleri mıştım, ve paranın ne kadarım çar bancasını ateşlemeğe başlarnıştır. dir. Kumkapıda sahil yolunda 57623 nn bn en büyük hareketi olan taalk için evler vardı, bu evlerin he. çur edip harcamıştım, hepsini yaz dım. Üstümdeki parayı aldılar, bin sayılı taksi içinde iki defa ŞehzaAtatürk ve tnönü'nün Cumhur çılık, nihayet Tflrkiyemizde de men hepsini Yahudiler işletirdi, küsur kuruştu. Defteri verince oda debaşında Beyazıt Başkomiserliği başkanhğı devirlerinde «koyu inkı dogmnş ve büyük Türk inkılâbının en devamlı müşterileri de Kudüs nin yanında da üç defa havaya a lâpçı», 1950 den sonra «inkılâp düşdeki Rus papasları idi. Çalgı, rak hapsinden çıkıp göz hapsine alın. teş eden Mustafanın peşine polis manı» olan Profesör, ihtilâlden hem başlangıcı ve temeli, hem de dım, bu hürriyet benim için kâfi bir zübdesi ve neticesi olmuştur...» kas, rakkase, kız, mahbub, içki, ekipleri takılmıştır. Bir buçuk sa sonra kâh inkılâplan ve Atatürk'ü kumar her şey vardı. Bu evlerden geldi, 0 gün Filibeden kaçtım, doğ at süren bir takipten sonra polisler açıkça gölgeliyen sözler sarfetmiş, (Başgil, Hükukun Ana Mesele ve birinde gördüğüm Assiye beni öy ru Kıricimaya gittim, manastır baş taksiyi çevirmeğe muvaffak olmuş kâh karşısına inkılâp düşmanı di Müesseseleri, Istanbul 1946, s. 9). Başgil'in Arabistan çölü yerine, lesine büyüledi ki rakkaseyi ev keşişinde on altınım vardı, onu def lardır. Tabanca müsadere edilmiş ye çıkıldığı zaman da bir ihtiyat yönelmekten velâ üç günlük bedelini ödeyerek terde çarçur edilmiş paralar ara ve Mustafa hakkında kovusturma tedbiri olarak «inkılâpçı ve Ata Batı medeniyetine kapattım. Kız da bana karşı vah sında göstermiştim. Adı Sarafim açılmıştır. türkçü olduğunu bildirmek» yolu bahseden şu cümleleri de, bugün ibretle okunacak mahiyettedir : şet göstermedi, hattâ bilâkis çok olan başkeşiş hâlime acıdı, beş altı nu tutmuştur. «Türkiyeyi yeni baştan yapıp yoyaklaştı, bana, koca olarak tahay ninı verdi. Parayı ahnca manastır. a) Tek parti devrinde lnkıMpla gnnnak için de, yine bir Atatürk Evini gözetlîyen genci yül ettiği güzel ve kuvvetll erkek dan ayrıldım, tabana kuvvet, dağ nn doktrincisi olan ve Atatürk'ü gerekti. Türk'ün, asırlarca orta zayaraladı oldufumu söyledi: Bir keşiş ol lardan, ormanlar arasından Vidin ilâhlastıran Başgil : manlara akan gönlünü, Arabistan masaydın senden hiç aynlmazdım.! civarında Vıraca kasabasında KarBeyazıt'ta, Zeynepkâmil fokağınlıkoğlu Manastmna gittim. Orada Başgil'jn, C.H.P. nin inkılâpçılık çöllerine bakan gözlerini medenidedi. da oturan Ferit Birkan, birkaç gün umdesiyle ve 27 senelik devrede yete, asra ve istikbale çeviren Ataaltı ay keşişlik yaptım, sonra tek «ScİTİ Manastınndaki KÖM Pet rar Aynaroza gittim ve Rusko Ma denberi geceleri evinin yatok oda yapılan inkılâplarla ilgili sahifeler türk olmuştur. Yeni nesle, kendine sını gözetliyen Kenan Buharlı is dolusu methiyelerinden, sadece güven telkin eden, millî şeref ve rofu hatırladım, Assiycye o müt nastmna girdim. mindeki 27 yaşlanndaki penci sagurur doygnsn veren O olmuştur. hiş flhişeyi anlattım, kendisini yjnbşyy öaz şzğöâç vbgküj jj at 23.30 da yakalamıstır. Kenan ile bir iki cümle : bir dayak, tüysüz keşlş uşagı oğ. «Kemalist inkılâbın esasını, mem Millet, büyük hizmet edieilerine «Aynarozda bir gün Zograf Ma aralarında münakaşa çıktığı »ıra lan kıhgında Aylo. Nlk«laos Ma. i.:ı> .,ma uğradım. Bir lamanlar da Ferit, bıçakla evini gözetliyen leketin mânevi hayatının mihveri minnettardır^ (Başgil, Esas Teşkinaıtınna pek ftli sokabilirdim. Ni Nişde ıcvcem Gano Hanım diye genci yaralamıştır ni değiştirme fikri teşkil etmiştir: lât Hukuku, îstanbul 1935, cilt 2, s. 286). takim aynı manastırda çok güzel yanımda kadın kıyafetinde dolaş. Olay; Ferit tarafından polise bil Devrini yaşamış ve bngünkü ihtiBu sözleri, Başgil'in biraz »onra bir tüysüz keşiş görmüştüm, bir tırdığım keşiş Teofilosu yine ora dirilmiş. yaralı hastahaneye yatı yaçlara artık cevap veremez hale gelmiş olan eski müesseseler, te nakledeceğimiz 1951 de yayınladısabah pcncere önünde saçlanm ta da buldum. Delikanh serpilmiş, rılmıştır. lâkki ve kanaatler değiştirilmif ve ğı tahrik yazısı ile mukayese eden rarken kız lannetmiftim. Ogren. karanfil bıyık ve zârif bir sakal dlm kl bu güzel küçük kesiş ya ile pek dilber bir delikanh olmuş 7. Kota bildiri mektuplannın yenileri kurulmuştur. Bn hnsnşts her şahsın, «bir insanın aynı hâditakip olanan metot, tamamiyle teo se hakkında bu derece birbirine magı bir Rus Grandükunfin oğlu tu, altmışlık, yetmişlik ak sakalh tevzii" rübî olmuştur. O siıretle ki, hariç zıt kjymet hükümleri vermesinin, imiş, T* adı Konstantin lmiş, baba keşişler, despotlar Teofilosa bir Son günlerdte 7 hci kota bildiri ten dahile, itlyatlardan ve görenek, nasıl'mümkün olabileceği» sorususmın arzuıu hilftfına bir uşağı ile put gibi tapıyorlardı. mektuplannın tevziatına ait faali lerden zihniyet ve kanaatlere gidil na c'erap bulmaktan âciz duruma buraya kaçmıt. «Rusko Manastırında tam onbir yet bir hayh artmiftır. mis; önce yapılan icraatın yerin dü?eçeği şüphesizdir. «Aısiye incc bir Arap kızı idi. sene kaldım. Bu onbir yılın içinde îlgililerin" söyîediklerîne göre Baigil vakfrjle,' inkılâplann yaHenüz tam gelişmemiş g6|sfl İle beni aıftkadar eden tek vaka genç şimdiye kadar 7 rici kota bildiri deliğini iyice görmeden yenisine rueudu, körpe bir delikanh vücu. ve güzel Teofüosun esrârengiz mektuplarıridan,. yansı tevzi edil • girişilmemiştir. Bn sayede, hare ratıclsı Atatü/k'ten bahsederken, ket ve icraat birbirine bağlanmış kul için d«ğU"Allâh için kullandı.dondan farksızdı. Teklifimi âdeta ölümü oldu, bir yardan yuvarlana mis bulunmaktadır. . ve inkılâp lojik blr silsile takip et ğıtaız «Ülni (ekber) lâbirini hiç »rvinçle karşıltdı. 1 rak parçaianmıştı. Ben de vaktiy miştir.» (Başgil, Hükukun Ana Me eksik etmiyordu. (Meselâ, faukuTicai;«t Odası , adre« ,. «Bu gizli tvlerin bütün a*rk rl le Zleni Mjcastınnda böyle bir sele ve Müesseseleri, îstanhul, 1946, lfuri Ana Mesele ve Müesseseleri, ı sstalan savalhlar bir «dreiden ölümle tehdit edilmiştim. Keşişler reht>eı i:banrlıyor • .'V »..5051). ••. • •s. 9 ve 30 abakımzr «Tarihimizin farksıı muhabbet simsarlanmn arasında sapık münasebetler yü Haber aidığımte4'.gpre «ehrimfz Başgil'in inkıiftplan mefheden Ulu' siması'"Gazi>, «Ulu Ata» gibi). pcneelerinde idi. Asslye, ve çok zünden öyle menfur kinler, inti Ticaret Odası bjr adreS kijabı hai Her fırsatta Atatürk'e yazı ile zeki oğlan olan ufagımla sunu ka cam duygulan vardır ki, bunu on zırlamak üzere ç'ah'roatara başla başka bir yazyından :' • ..'. . İnkılâp yolunda Comhurtyet Hü tazim ve h.ürmetlerini sunan Bajrarlaştırdık: Arap kuı bir sabah arm arasında yaşamayanlar bile m ı ş t ı r . •'.•. • ' • • . . » • •.'• • gil'in, seflerden de bahseden su erkenden ktçacak re kendigini tâ merler, anlayamazlar. Bu maksat}a Odâ mensuplanna kümetinin hedefi, Türk hayahnı cümleleri pek enteresandır: «Halkyeni baştan kurmak;' bnnnn içfn çı Cnmhuriyet rejimlnin devam ve yin ettiğimiz bir sokak basında peyderpey anket üşlert gönderilde, mânasını ve hikmeti vficadnnn muvaffakiyeti, «Ruskodan Dalmaçyaya geçtim, mektedir. , bekleyen uşağımlt başka blr Ys' . • : her şeyden evvel kaybetmiş olan blrtakım orta za •efleri seçme ve şeflere itlmat verhudi «vindı kesiş cübbesi ve s«r. blrbuçuk sene de oralarda dolaş. Kızılay iaftası manlı müesseseleri kaldirmak ol me faaliyetinin muvaffakiyetle yütım, sonra tstanbula geldim. Patpuşu ile tebdill kıyafet ederck ml Kızılay Haftatı önümüzdeki pa mnştDT.'Btt^yoldaki ieraatı kan*nni rümesine saflr kaldığım hana gelecektl, re rikhine beni Karadeniz sâhilinde bağlıdır. . Üniversite derhal Kudüse doğru 70la eıka Msura Manastınna başkeşiş tayin zar günü baflıyacak ve 4 kasım gü leştirmek üzere 19» Teşkilât Ka gençligi! Halkçı Cumhuriyeti ku' nttnu zaman sunın tâdil. tdihniş ran ve bn ngurda dlen millet «e?. etti, dört sene de orada kaldım. nüne kadar devam edecektir. fief caktık. «r. ••. • hltleriyle onların, daha, birçok.hiz«Arap km ktşiş o|l»n talığın. Manastır hesaplanm vermek üze yıl olduğu gibi, bu yıl 6ti >ehrin 10 nisan 1923 tftdill: Lâyikllfin meUer görmek için yaşıyan tüyük Istanbula geldiğimde 12.000 ku muhtelif büyük müesseseleri vit da geldi, tam o sırada KudusteH rinlerini Kızılaym yardım ve laaAyios Nikolaos Manastm başkc rus açıgım çıktı. Patrikhânede on liyetlerini sembolize ede'r lekİlcte resmîleştirilmesi mahİyetlnde '>a Kamandanına karşı hürmet ve pılan ba tAdiI ile, 2 hçl maddede» mlnnet hâiırası saklaman vazlfenbeş giln kadar hapsedildim, fakat şfşinden bir mektup aldım, başke «Türkiye Devletinin dini, Islârn' dir.». (Başgil, HükukunAna Mesebu parayı benden alamadılar, yal. hazırhyacaklardır. ?iş, patrik vekili Kirilos bu sabah ve Mdeşses'eieri, "s. 1011). dinidir» fıkrssiylC) 2t ncı matfdeBeyruttan buraya geldi, sizinle nız başpapashğımı aldılar. Bir tlk okull.ara yardım den «Ahkâmı şer'iyenin (enfizi* bir hemen görüşmek lstiyor, derhal «ün patrikhane mutfağında Bu münasebetle belirtrrtek îs\eKızılay, Eminönü çevretfndeki cümlesl kaldınlmış; 16 ve 38 •iaci Kudüse geliniz diye yazmış. Üs yangın çıktı, o telâş arasınd» kac ilkokullarda bulunan yoksul öğ maddelerde Cumhurreisi ile me riz ki, Başgil, zamanın'.Başvekili nzerinden Kayseriye gi tnönü'ye karşı beslediği '«takdir tümden bir teneke kaynar su dörencilere önlükTe yaka dağıtma bosların intihaplannda Mecliste hislerini» dile getirmek için de, külmüş gibi oldum, mâşukaml» derek bu kasabaya dört saat mesal ya karar vermijÖr. Bu münasebet ettikleri yeminlerdeki «VaHahi. uşağıma: Siz beni az bekleyin, fede Yanartaş Manastırında ikibn. le Kızılay mehsuplan, dün ilko yerine «Namusnm üzerihe söz vV hiçbir tırsatı kaçırmamış.tır. Bakır acele bir Işim çıktı.. dedim, ve çuk sene keşişlik yaptım. Kendimi kulları gezerek tesbitlere başla ririm» ibaresi konulmdçtur> (Baş nız, Jnönü'nün, «Anş.yasa hükukutıa'.aokulabilmesi, normal bir mumektubu getiren keşişe de: Gö o kada remin bir insan bildirdlm mışlardır. gil, Türkiye Esas Tjsjkilât Kanun hateme ile imkânsız olan alelâde rüyorsun, araba kapıda, zaten geli ki bu manastmn zenginliği meşhur ları Tarihçesi, Hükukun Ana Me bir cümlesi», Başgil'in ehnde, naBalık Ihmcatı yordum, hep beraber gideriı, sen hazinesinin anahtarlannı bana tes sele ve Müesseseleri, s. 32). iorlâ Anayasa hukukunun bir z uşaklarımla biraz otur, bir yerde lim ettiler. Balık ihracatı günden gflne artBaşgil, zamanımızın gereklerine hikmeti haline gctirilivermiştir : emanet akçam v«r, onu alıp gele «Bir mahzen ki içi gümüş vr al maktadır. Geçen halta içinde 150 uyarak, ortaçağ rbhunu kovan inBu prensiplerden bir kısmı da, yim.. dedim. tın haçlar, kimi elmash, kimt >s bin lira değerinde taze ve tuzlu kılâplar için vaktiyle meselâ şöyle hayatı, eemiyeti ve ferdî" alış y« kutlu, zümrütlü; gümüa ve altm balık ihraç edilmiştir. demişti : «Bütün eşytmı, s*ndıgımdakl görüş preıisipleridir. Bu ikincijerBunun 126 bin lirahgı İtalyaya yüzlerce altını handa bırakıp üs tepılltr. şarap kupalan, âyir.lerde « Diğer safha hareketleri Ise, den biıini ve belki başta galenini se vkedilmisti r. rümdeki paramla ki ne kadar ol metn.polidlerin, despotlann gagüs tereddi etmiş bir Osmanlı tmpara Başvekilimiz tsmet Paşa, Ankara duğunu bilmiyordum, limana koş lerine tsktıklan diskopotri dedik torlnğn nizamınm temsil ve idame leri mücevherli nişanlar, altın ve Ekim 26 CemaziyePevvel 16 ettiği otokrasiye, kozmopolitliğe, Halkevindeki inkılâp derslerinde tum ve kalkmak üzere olan bir güzel bir formül ile ifade etmiş. güraüş Simdanlar, kandiiler, ka. gemiye atladım, geminin Gelibo. orta lamanlıhk ruh ve felsefesine tir: »Hayat, sevilecek, kornnacak luya gittiğini de ancak yolda ög şıklar, ve tarihi hâtıralar taşıyan karşı bir isyan mahiyetinde doğdn. ve yaşanacak bir şeydirj. yığın yığı n giranbaha eşya hırsu rendim. Neticede bu nizam yıkılarak, yeri(Başgil, Hükukun Ana Mesele ne millilik ve asrilik esasları üze«Bu firanm ile de büyük blr ha Mitrokanın ellne teslim edilmişH. «Bir gün manastınn başkeşişi rine müstenit yeni bir devlet niza ve Müesseseleri S. 10) tâ işlediğimi yıllarca sonra anla. V. | 6.24 11.58.14.53117.14118.A71 4.45 b) 1950 den sonra inkilâpların artinoz, Arap rakkase Assiyeye mı, halkçı Cumhuriyet hükümeti dım, Kirilos'un beni bir hırsız giE. ] 1.09' 6.44! 9.?9 12.00 1.3211.30 ve Atatürk'ün korkunç hasrm olan benzettiğim Eftim adında Bodrum kuruldu. bi ele vermiyeceğini bilmeli idim, Münevver Türk Gençliği! Yeni ' Başgil: zira kasdı beni yakalatmak olsay lu esmer güzeli bir genç keşişi ok dı, Ayios Nikolaos Manastırında şayıp öptüğüm için bana bir toizimi bulunca ulu ort a dâvet et kat attı. Bu tokatın intikamı, Ya. mez, zabtiye vâsıtası ile tutturur nartaş Manastm hazinesinin fecl du, ama ben yılgındım. Balaban bir şekilde talaru oldu. Yann: Yanartaş hasinesi soyHaydutun hayali zaman zaman göz lerimin önüne gelir, yalın ayak gnnn. larımın bileklerinde taşıdığım zin cirin şakırtısını da işitirdim. «Bundan sonraki maceram ba? ARSA ARANIYOR döndürür. Geliboludan Filibeye Kuzguncuk ile Beykoz aragittim, evvelce bir müddet keşişsında ve sahilde 2500 mS den lik yaptığım Kıricima Manastmn. fazla arsası olup satmak istida üy ay kaldım. Orada bir sabah yenlerin Galata Posta Kutusu odamı basarak yakaladılar, Fili813 numaraya, sahipleri tara • beye götürülüp despot konağında ^ fından tafsilâtlı mektupla mühapsedildim. Bana Kirilosun kır. racaatları. 11^9418/6374 mızı mumla mühürlü bir mektubu Faal 2877/6368 rt L Muammer Âksoy I EDİNİ2 Şeker hastasmm rehberi ve koruyucusu TÜRK DİABETİKLER CEMİYETİ İ Mfe«caat: Harbiye, Orduevi karşısı Meyva sok. No: 10 ^ T e L • • ^? 5 1 2 ° cGnleri: Pazartesi, çarsamba, eumartesi Cumhuriyet 6405 1. Kittr* Yaşadıkço her yıl gellr (Wa plânıno göre yılda pe;ln 6000 IX no kadar) 1. K» ) e Lüks apartman dairesi i rr (Ankara Çiftlllt afaltı Uzerlnde) Oeğerl *8 000 T. L 1. KWT. f 0.000 T. L. L. AYRICA İWKIŞ(YE ÇEŞ1TU VE 2ENGİN TÜRKİYE ACELE EO/N/2 OGRETMENLER EUt. VAOESİZ HER BANKASI NUMARALARINlZl VADELİ HER JTÜZ LİRAYA BİR KURA NUMARASI VERİUR. KEŞİDEDEN ON BEŞ GÜN BULUNDUÖU EVVEL KURA MESAB1N1ZIN JUBEDEN ÖĞRENEBİLİRSJNİZ Reklimcıhk 2041/6384 EDEBÎ ROMAN1MIZ: 12 Birden zarit, bej bir Opel araba gözüne ilişerek ciddileşti. Ağasının hanımefendisiriin de böyle bir Opeli vardı. Arasıra sebze haline geürler, sonra gene giderlerdi. Dikkat etti, direksiyonda kart bir herif. Demek bu Opel hanımefendinin defil. bir başkasmın Opel'iydi. Plâvıyla zerdesini cabucak kaşıklayıp, boşları nzattı: Al bakalım pilâvcı! Pilâvci boşları aldı: Mangırlar unutulmasın, dedi. Hem hadi bakalım fazla kalabalık ettiniz. Kayıntısını yapan alsın voltasını! Veli bayıhyordn bn sn katılmamıs tstanbul coenğunun şa. kalarına. Gülerek parayı nzattı sonra tnttu hal'in volunu. Gafur oradaydı. Dükkânın önüne iskemlesini atmış, parmak larının arasında cigara, bacak bacak üstünde . Veli'nin tepesi attı, !tpne» diye geçirdi. «Gören de dükkânın sahabı beller. Ac it. Okuma yazma bilirmiş de dükkân kendininmiş. Fıkara Sler/medi sepetledigin değil. Aga sorsun da bak!» Yanma yaklaşınca, Gafnr: Eyi bir yere yerleşdireydin bâri.. dedi. Veli sinirli sinirli; Vaktiyle senin yerleatigin Hacı Emminin yanına yerleştlr. dim, dedi. Ne demek istedin yâni Ne demek istiyecem? Demek istedigim meydanda. Yann 0 da senin gibi okuma yazma beller, kabzımallık kazanır! Gafnr her şeyi anlamıştı. Uzatmanın faydası yoktu, kısa kesmek için; Yaa! dedi. Veli aldınş etmedi. Kâtibe: Ben iskeleye iniyom! Kâtibin başı defterden kalkmadı: tyi ya. Gafur, Velinin ardından hınç la baktı. Kendisine değil de mızmız kâtibe baber veriyordn gidecefi yeri. Demek tflâhsızın Memmede de anlatmıştı? Kimbiiir, belki de O'na dırnaksız Gafnr dirler» de demisti. «Asıl dırnafcsız sensin, ac it. Boynn kısca, lâkin enli olmasan bilirim sana yapacağımı ya, enlisin. Eşsek gibi de knvvath. Güç mü yeter? Seni bnrdan attırmazsam, ıcn beni attıracan, aklım keati gayri, eyiee kesU!» Cigaranndan dnman aldı. Hflseyin bey dükkâna geldi mi, tatavacılığı artardı Hamal Veli'nin. «Goze girmek için elinden geleni ardına komaz. Va cibi. Ağa, ağa. Ulan ağa ağa diye dolansan ne ütecen? Belli ki istemeden çay, kayfe söyledin, ağa anlar mi öyle şeyden? Beni çıkarıp yerinıe seni mi kor? Akıl işte. Veli akb it akh!» Kâtibin kocaman siyah kaplı defteri gürültüyle kapamasına döndü. Adam nfacık, sıska mı sıska, lâkin içinden pazarlıklı, mızmızın biriydi. Defterlerden birini kapamıs, öbürünü açmış, çokluk olduğu gibi, başını gene defterine indirmişti. Bn nuzmıza da kızmıyor değildi hani. Elinden gelse yalnız Veli'yi değil, bunu da dükkândan attınr, yerlne yenisini, daha açıkcası onu sayacak, ondan çekinecek, avantasına ortak edebileceği birini getirirdi. Lâkin olmazdı. Mal sahibi öyle bağlanmıştı ki, bir değil birkaç Gafnr bir araya gelse yerinden oynatamazlardı. Çünkü yıllar yılı kabzımal kâtipliklerinde piştiği için, tstanbnl yakınlarıyla, Adana, Mersin'den gelen tnrfandalann hesaba geçirilislerinde kabzımal çıkanna nasıl çalıgılacajını gayet iyi biliyordn. Çift defter tntuyordu her şey den önee. Sağdan toldan gelen malları llk 8nee eski harflerle kocaman bir deftere doğrn dosdoğrn geçiriyor, borçlanılacaklara dükkânı gerçeklere nygnn biçimde borçlandınyor, mal Mtılıp da fatnraların ödenmesine sıra gelince, ırn namusn torbays koyup çalıyordu satm. Posta posta gelen malların hiçbiri sağlam değildi her şeyden önce. Taze bamyalar çokluk kapalı vagonlarda yamyor, sonra da denize dökülüyordu, Tnrfandalar Beyoğlu, Harbiye, Nişantaşı, Maçka, Şisli, Adalar'da ateş pahasına satıldığı halde, deftere «Çüriimüştür. Belediye emriyle denize dökfildfi!» diye kayıt düşüluyordn' Anadolu'lu kornisyoncu ne kadar kızarsa kızsın, postayı kesemez, «Madem Belediye emriyle denize döküldü, nerde tanzim edilen zabıt varakası?» diyemezdi. Derse, kabzımala karşı olan gtt vensizliğini açığa vnrmnş olnrdn ki, bnnu büyük bir hakaret sayan kabzımal, bütün hesabın üstüne yatıverirdi. Sonunda mahkeme, mahkeme... Vız gelirdi. Dâva aylarca nzar, sonnn da komisyoncn kazansa bile, üç sefer temiz hakkı, ondan sonra da Allah kerimdi. Zaten çoğu sefer komisyoncu posta posta gönderdiği mallara bağlı parasını kabzımal'd» takılıp kalması yuzfinden sıfırı tüketir, iflâs eder, dâva açmak için gerekli harçlarla avnkat masrafını kar şılayamıyacağı İçin, dâva bile açamazdı. İşte ba nfak tefek, ba içinden pazarlıklı, ba mızmız kitip yıllar yılı ba işlerin kardn olmaşta. Mal sahibi dükkâna gelen malları hemen hemen hiç bilmezdi. Ne gelir, tstanbnl esnafına ne satılır, kactan satıhr hep kâtibin bildiği, bileceği işlerdi, Hele kabzımal Hüseyin efendilikten çıkıp Möteahhit Hüseyin Beyefendi olalıberi, dükkânla ipi büsbütün koparmış, Ste yandan da mavi boncuklarını Gafnra, kâtibe, Hamal Veli'ye dafıtmıştı: «Mavi boncuğum kimdeyse gönlüm onda!» Gafnr, o sıra oradan geçmekte olan kahveci çırağına: Bize iki çay getir, dedi. Maksadı kâtiple konaşmaktı. Konnşmaktı ama, Veli'yle boğnşan hamal, dükkânın gerisinde, elinde kurşnn kalemi, ambalâj kâğıtlanmn fizerine bir şeyler karalayıp daruyordu. Ba san benizli, solucan yapılı oğlanın Veli'nin adamı olduğunu bildiğinden, hiç gevmezdi. Git Veli ağanın yanında dnr, dedi. Hamalın canma minnet, dükkândan çıktı gitti. Yalnız kalmışlardı kâtiple. Kalmışlardı ya, lâfa neresinden başlasaydı acaba? Ne dedin şn Veli'nin dırnak sızlığına? dedi. Kâtip Hilmi efendi hiçbir seyin farkında değilmiş de kendlni işine kaptırmışların dalgın lığıyla başım defterden kaldırdı: (Devamı var) = = = ~ = = = = E = = = = E 3 E E = ~ = ~ E E E E = ~ E E = E E = E E = = E = TEKEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN: BOyOk Senesonn çeklll<in« katılabllmek İçin §on para yatınna tarihi 28 Eküa Cumarte«1 gOnfldOr. Ba çekillşte TOrkiye tş Bnnkası: 1 TAIİH1İYB S DAİRELİ APARTMANIN TAMAM M TALİHLİYB M APARTMAN DAİRESİ 4 ADET 100.000 LİRA 100 ADET 5.000 LİRA 150 ADET 1.000 LİRA VE 18J00 ADET ÇEŞtTLİ PARA İKRAMİYELERİ verlyor. . Tekel Genel Müdürlüğü Paşabahçe îspirto Fabrikasında 9) Karbondioksit gazından kuru buz imal ederek piyasaya verilecektir. Bu itibarla, bahis konusu kuru buz ile ilgililerin istedikleri günlük v« senelik miktarlan, herhangi bir taahhüdü tazammun etmemek üzere, bir dilekçe ile 1.1.1962 tarihine kadar Tekel Genel Müdürlüğü Işletme Grupu Müdürlüğüne bildirmeleri ilân olunur. (Basm: 9162 6392) (i CUMHURİYET Nüshası 25 Kuruş Türkiye Baria Lir» Kr Ura Ki 7500 190.00 40.00 B0.00 22.» MO0 Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Guetecllik Türk Anonim Şirketl Cafaloglu Halkevl Sokak No. 3941 Sahibi SeneO* 6 ayllk S aylık ALENI TEŞEKKUR Istıraplanna 1ahammü!ü imkânsız mesane, böbrek ve prostat hastalıklarımı zamanında teşhisle en tehlikeli ameliyatlanmı ömür Kliniğinde muvaffakiyetle bitirerek beni eski hayatıma ka\uşturan dpğPTİi Sayin Operatbr ve yakm mesai arkadaşları Mellh Özen, Birsen Türkben ve Yüksel Dermanlı'ya engin minnet ve şükranlanmm arztna ve başhemşire Necîâ ile diğer vazifelilerin rnüFfik mesailfrinden dolayı teşekkürlerimin iblâğına muhterem gazetenizin tavassutunu rica ederim.^ Büyükada Plâj oteli sahibi Remzi Akdağ Cumhuriyet 6403 GIYAS KORKUT NAZİME NADt Yazı islerinl fiilen ldare eden Mesul Müdüı VECDt K1ZELDEMİR Gazetemiıe gönderilen yazılar konulsun, konulmasın iade edilmez. tlanlardan mesuliyet kabul olunmaz Abone rm lUn lslert İçin. zarfın üstüne «Abone» veya «İlân Servisi» kaydının konması lâzımdır. paranızm ... tstlkbalintzın emntyeti Faal 3506/6370 BTJ OAZETK BASIN AHLAK VASASINA UYMAY1 TAAHHÜT İiTMİŞTtB. TOPAGACINDA SATıLıK KATLAR 45 odalı yeni daireler Nişantası Ihlamur Cad. 42 Tel: 47 64 54 İL . 9535/6373
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle