Katalog

CUMHURÎYET BEî? | UlltlllllllHIIIIIIIIIİIIIIIIIIIIIMIMIIUIHHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIINIMMIIIIIIIIIIU BBC tevap | 5 Ş. Bastarafı 1 inci sahifede 5 şam üzeri Muharrem Ihsan Kızıl• oğlu, Mecit Tokcan ve Namık Ar» nasebetiyle üç g ü n l ü k boykot Ş güç'ün toplandıklarını, iki generakararını protestodan doğmuş 3 lin hazırladığı raporu Argüç'e vertur. Binaenaleyh, hareketi esas 5 diklerini söylemiştir. noktasından u z a k l a ş t ı n p mese Ş Bu arada Topkapıda bazı D.P. lileyi bir ücret ve menfaat dâva Z lerin yaralanması ve hırpalanması sı haline getirmek samimiyetle Zj üzerine Namık Argüç'ün kendisine, kabili telif değildir. = «Reisicumhur söyledi. D.P. lileri Son olarak ş u n u ifade edelim Ş hırpalıyan subayları arıyoruz» deki, biz fikir işçileri. 27 Mayıs 2 digini nakletmiştir devriminin yaratıcısı M.B.K Z Daha sonra bazı kimselerden genin çalışan hakiki gazeteciye ~ len mektuplar okunmuştur. Bunlatanımış olduğu sosyal garantı 55 rın içinde bir emekli başkomiser, yi s a v u n m a k t a n bir an gerı 3 Topkapıda, Parmakkapı Vatan Cep kalmıyacağız. 3 hesi Ocağı Başkanı Arap Tevfik'in Saygılarımızla. a kardeşinin üzerinde şiş ve bıçakla lstanbul yakalandı|ını ve resmi kayıtlarda Gazeteciler Sendikası z olması icap ettiğini bildirmiştir. Yönetim K u r u l n ± Bu arada sanıklardan Seza Girgi» rin içinden 9 tanesınin bu hizner, Divanm kendisine re'sen bir FillllllllllllllllllllMllltlllilUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIItlllllMIIIIIIIIIIIİIIII^ avukat tâyinini istemiştir. Yüksek Adalet Divanı bu isteği reddetmiş tir. Bundan sonra söz alan Başsavcı, Topkapı olaylarmı izah eden bir konuşma yapmış ve şöyle demiştir : «Sanıklardan bir kısmı Inönü'yü öldücmeğe azmettirmekten, diğer kısmı nakıs derecede teşebbüsten, Bastarafı 1 inci sahifede bir kısmı da tecavüz etmekten, bu Bastarafı I inri sahifede küçük komisyon olarak çahşmış ğum yapmak için dün sabah «ön azmettirme ve tahrik neticesinde der» motörü ile Kadıköye götürül fiilen tecavüze katılmaktan sanık. tır. Genel ve temel haklar, yürütme müş ve oradan da Zeynep Kâmil Huzurunuzda beş düzine sanık var. Bu düzineler devlet kademelerinde ve yasama, mali, iktisadi ve içtimai Doğumevine nsklolunmuştur. Tekinel, doğumu yaptıktan son hiçbir mesuliyet payı olmıyan ve işler, yargı ve anayasa mahkemesi konuları ile evvelce tefrik edilmiş ra tekrar Yassıada'ya nakledile baştaki idarecilere maşahk etmiş olan bu komisyonları Anayasa ön cek ve tam teşekküllü hastahane ve tamamı cemiyetin ilk kademeprojesinin kendilerine ait bölümle olduğu için doğacak çocuğa da sindeki insanlardır. Bunlar cemiyet için faydalı olabilirler. Son ri üzerinde müzakereye devam et orada bakılacaktır. derece iğrenç bir işte kullanılmış mektedirler. Düşük miUetvekili doğum ya ve şerre âlet edilmişlerdir. KadeBölümlere ait maddelerin bir kıs pıp Adaya getirüdikten »onra, rin sevkiyle devleti eline geçirmış mı üzerindeki çalısmalar tamam Yassıada'nın kadrosu bir kişi da olan Celâl Bayar. günün birinde lanmıa bulunmaktadır. ha artmış olacaktır. öte yandan, demokrasi yohında taşıdığı bayraKomisyonlar müzakerelerini en kanunda bulunan 22 gün nezaret ğı bile unutmuştur. Şimdi bu mugeç 17 ocak salı günii tamamlıya altında evinde istirahat edebilir halefet liderinin elindedir. Basit caklar ve komisyon genel kurulu kaydının, Tekinel'e tatbik edilip bir mantık. bunları înönü'nün hana raporlarını tevdi edeceklerdir. edilmiyeceği bilinmemektedir. Ha yatını ıfnada birleştirmiştir. Bu tırlarda olduğu üzere Tekinel tev mantık şudur: Gün geçtikçe şiddet kif edilip Yassıada'ya getirildiği lenen demokrasi mücadelesinden zaman iki aylık hâmile bulunmak rahatsız olmaktadırlar. Bunun için muhalefet liderini yok ettikleri tak taydı. dirde, muhalefeti de yok etmiş olacaklarını biliyorlar.» Baştarafı 1 inci sahifede Egesel. daha sonra, «Dağ başmdetiyle devam etmektedir. Meteoda yol kesen eşkiyalarm sokaklarolojiden bildirildiğine göre, şehri Bastarafı 1 ineî »ahifede ra döküldüğünü» ifade ettikten son mizdt sulu kar yağışı fasılalı olara, Topkapı olayları dâvasının Ahesaplara dahil edilmiştir.' rak devam edecektir. Biz, bu notumuzda yapılan he nayasayı thlâl dâvası ile birleştiril Karabük'te Karabük, 14 (Telefonla) Bu sap v« tahminlerin doğru çıkması mesini, iddianame ile sanık ve vemevsimd» bugüne kadar Karabük nı yürekten temenni ederken, 5 o killerinin savunmalannı Anayasav« civannda bir bahar havası de cak günü kabul edilen bir kanunla nın ihlâli dâvasında yapmalarını vam ctmekte iken bu sabah birden 1 marttan itibaren tatbikına başla istemiştir. Divan 10 dakika kadar süren bir bire hava değişmış ve kar yağma nacak olan yeni sistemin üzerinde müzakere yapmış, bilâhare sanıkğa başlamıştır. Karabük, Safranbo kısaca durmak istiyoruz. Bu yeni sistem, mecburi tasarruf ların tahliye istidaları ahnarak o)u, Araç, Gerede ve civarlarında kunmuştur. Sanıklardan Ferdane devamlı tipi halinde kar yağmak yahut mecburi istikrazdır. Mecburi tasarrufu ihdas eden ka Polat, ya kendisinin veya kocası ta v« yollann kapanma tehlikesi nun ise yatırımlar finansman fonu ] Hasan Polat'ın tahliyesini, zira meydana gelmektedir. îzmir'de ! teşkili ve tasarruf bonoları ihracı dört çocuğunun evde perişan olduğunu söylemiştir. Bunun üzerine îzmir, 14 (Telefonla) Mevsim j hakkındaki kanundur. Kanuna göre, yatınmların finans Başol da: «O zaman da öyle yapbaşından beri çok mutedii geçmekte olan havalar bugün birdenbire manına muayyen ölçülerden yuka saydınız. Topkapıya ikiniz birden soğumuş ve kıı bütün şiddetiyle rı geliri olan herkes, tasarruf bo değil, biriniz gitseydiniz» demi» ve rıastınnıştır. Suhunet 2 dereceye noları almak suretiyle iştirak ede alkışlanmıştır. Bundan sonra Divan, Başsavcının kadar düşmüş bulunmaktadır. Kuv cek. Bazı memleketlerde tatbikatı vetli bir poyraz «oğuğun şiddetini yapılmış ve bunlardan bazılarında talebi ile sanıkların tahliye istekartırmaktadır. Meteoroloji tstasyo müspet sonuç vermiş olan mecbu leri hakkında gelecek oturumda rıu önümüzdeki günlerde termomet rî tasarrufun memleketimizde de bir karar verilmesini istemiş, durenin daha da düşeceğini bildirmek lüzumlu tedbirler beraberce alındı ruşmayı 19.1.1961 perşembe günü ğı ve şartlar yerine getirildiği tak saat 9.30 a bırakmıştır. tedir. dirde, aynı sonucu vermemesi için özer ÖZTEP Bclu'da Bolu, 14 (Telefonla) Şehrimiz sebep yoktur. Ancak, hemen ilâve ve çevreşinde kar, 25 saatten beri edelim ki, bütün bunlar bir mec147 ler için yeni bir devamlı olarak yağmaktadır. Bolu buri kemerleri «ıkma devresinin lüzumlu tedbirleri ve şartlandır. dağlannda kann kalınhğı bazı yer müracaat yapılıyor lerd» yarım metreyi bulmuştur. Biz, özlediğimiz siyasî sistem içinde bu gibi tedbirler tatbikatının Bastarafı 1 inci sahifede Zindrsiz yollara çıkan vasıtalar, patinaj yaptıklarından, bazı yollar hayli güç ve yıpratıcı olduğu inan Vehbi Göksel, Prof. Rauf Adam'ın cındayız. Medeni alemle temasın traflge kapatılmıştır. bu kadar arttığı ve bir kaç sene iştirak ettikleri 12 kişilik Üniverönce lüks sayılabilen maddelerin sitelerarası hususî kurul dün Tekxarurl ihtiyaç maddeleri haline gel nik Üniversitede ikinci toplantısıdiği bir devrede, bütün gelirler ve nı yaparak 147 ler meselesini gö(3 inctt sablfedn devam) intikallerin muayyen bir kısmının rüsmüştür. İki buçuk saat süren toplantı soned*>nlerf anlamıya çahşıyorum. mecburi tasarrufla ahnması müsTek bir neden bulunmasını istiyor tehlikin son eünlerrie zptcn a"T • nunda hususi kurul 147 ler meseYa»»r Kemal, Ben tek bir neden lasmış olan yükünü bir derece da lesinin hak ve hukuk prensipleri ha arttıracak ve bu ajırhğın tabiî değil de, bir çok nedenler olduğu neticesi olan huıursuzluk gelecek ve üniversite muhtariyeti içinde kanısma ulaştım. Işte o nedenler teki siyasî hayahmızda büyük et ele ahnarak bir an evvel gerekli düzeltmenin yapılması için bir den biri de Ya»ar Kemal'i kızdır kiler yapacaktır. muhtıra ile Devlet ve Hükümet dı. Başkanı Orgeneral Cemal Gürsel'e Ecvet Güresin Tatunmıı lanatçılana adlannı ve Millî ESİtim Bakanı Prof. Turanarak loruyor: han Feyzioğlu'na müracaat etmiye «Bnnlar mı, bn toplnra tormnların» değinen sanateılar mı goğutn Ernest Brognine'in karısı karar vermiştir. Bu hususu belirten müşterek ycrtar geaçleri? Soğut«yorlar da mukabil dâva açıyor tebliğde şöyle denilmektedir: haşka yollara kaçraaianna yardıra Santa Monica, 14 (A.P.l E. cll4 sa>%lı kanunun üniversiteleediyvrlar?» lı bu noktaya vannca, sanatçı Brognirie'in karısının avukatı, Katy rimizde ihdas eylemiş bulunduğu adları «nılarak, «Bunlarmı?» diye Jurado'nun Brognine ile şiddetle üzücü durum henüz beklenen müsmücadele edeceğini ve bir mukasorulunea, rerilecek cevabın bir bil dâva açmaya hazırlandığını söy pet hal çaresine bağlanamamıştır. Üniversite muhtariyetini zedelemiş kaç aatıra nğmıyacak kadar geniş lemiştir. ve öğretim üyeleri teminatım da lediği, güçlestiği bir gerçek. Bu Avukat, Brognine'in Katy Jura durumda bana düşen, «Toplum so do aleyhinde boşanma dâvası a ç ! sarsmış bulunan, memleket ve dün runlarına değinen sanatın başarıstz masının kadına bir şok tesiri yap ya umumî efkârmdaki tepkileri lıkları» şözüyle ne demek istedi tığını söyliyerek, ellerinde bir çok devam eden ve üniversitelerimizde ğimi açıklamak adı anılan sanat deliller bulunduğunu ve Brogni derin bir huzursuzluk yaratraış olan bahis konusu kanunla ortaya çılara o açıdan bakarak düşüncelerimi söylemek, savunmaktır sa Başıboş köpeklerle mücadele çıkan durumun düzeltilmesi, üniBeiediye Temizlik îşleri Müdür versitelerimizin devamlı meselelenınm. Başka yazılara... lüğü ekipleri, şehirde sahipsiz ve rinden biri olmuştur. Memet Fnat başıboş köpeklerle mücadeleye de14/1/1961 tarihinde îstanbulda vam etmektedir. Aralık ayı içinde şehirde tehlikeli 2948 kcpek itlâf Teknik Üniversitede toplanmış buolunmuş, canlı yakalanabilen 161 lunan bütün ilgili ünivresiteierin Daktilo Aranıyor köpek de Hayvanları Koruma Der temsilcileri, meselenin hak ve huFıansızca veya almanca lisakuk prensipleri ve evvelc vâdolun neğine teslim edilmiştir. nına bihakkın vâkıf, seri dakmuş bulunduğu üzere. üniversite Dün 5 trafik kazası oldu. tilo yazan ve 30 yaşını aşmaŞehrimizde dün, 1 kişinin ölümü, mutariyeti anlayışı içinde ele alımış bir memura ihtiyaç var3 kişinin de yaralanmasiyle sonuç narak gerekli düzeltmenin yapıldır. Taliplerin hal tercümeleması için bir defa daha ilgili malanan 5 trafik kazası olmuştur. rini posta kutusu 1010 SirkeÖlümle neticelenen kaza, Siliv kamlara müracaat etmeğe ve bu ci lstanbul adresine gönderrikapı asfaltında vuku bulmuştur. maksadı teminen hazırlamış bufc'*^^^^ meleri Şoför Hayrettin Dinç idareaindeki lunduklan bir muhtırayı da bu 10290 plâkah Belediye çöp kamyo makamlara sunmaya karar vermişZayi lstanbul Trafik Müdür nu, yol üzerinde bulunan 30 35 lerdir.» lüğünden aldığım 8852 sicil No: ln yaşlannda bir kadına çarparak ölü Öğrnediğimiz egöre. bu muhtıraehliyetimi kaybettim. Hükümsüz müne sebep olmuştur. ölen kadıda 147 probleminin halli için herdür. nin hüviyeti tesbit edilememiştir. hangi bir formül ileri sürülmemiş. Mehmet ve Şoför yakalanmış. kaza ile ilgili sadece meselenin bir an önce ele Mustafa Çağlar tahkikata başlanmıştır. alınması istenmiştir. Baştaratı 1 ıncı sanılede Ş «M.B.K. nin sayın üyelerine de kanun tasarıiarı görüşülürken S takdim ettiğimiz noktai nazar ~ broşürümüzdeki listede belirt^ tiğimiz gibi» demekle kendı = kendinizle bir tezada düştüğüS nüz açıkça ortaya çıkmaktadır. E S Tebliğinizde, çalışan gazeteci;; nin büyük paralar aldığını id~ dia etmcktesiniz. Hususi şartlar S gösteren bir meslek kolunu ka nunî teminat altında bulunan E devlet sektöründe çahşanlarla S mukaycse ctmek abestir. Esa^ sen fikir işçilerinin asıl dâva :Z ve gayesi, onlar gibi kanuni teS minat altına girmektir Kaldı »; ki. son durumun sebebi ne üc= ret ne simit meselesi idi. Bir S âmme hizmeti gören gazetele met aıuayıştnı bıı yana Oırakarak yine basında çalışanlarm haklarını teminat altına alan bir kanunun kabul edilmesi mü Topkapı dâvasında Savcı dün mütalaasını serdetti Türk hemşireliğinin t numaralı siması Bastarafı 1 inci sahifede tinin kontrolu ve teşkilâtlanmasıleğini seven ve kendini mesleğine ı nı istedim. Teftisten gayecn onlaadayan bir insanın oıeslek haya ra yardımcı olmak içindi. Olmatına bu şekilde son verileceğini dı Vazifede bulunduğum müddet hiç düşünmemiştia.» içerisinde Anadoludaki okullardan Bu sözleri bana Türk hemşire bir ikisine gönderildim. Hepsi bu Hğinin Florence Nightengale'lerin kadar.» diye bahsetti. den biri olan Esma Deniz söylü«Memleketimizde hemşirelik dâyordu. vası halledilmiş midir?» sorusuna Esma Deniz'in Balmumcudaki «Hayır» diye cevap veren Deniz; evindeyim. Sark ve garp tezyina «Memleketimizde hemşirelik hiatına göre döşenmiş basit bir otur metinin geç anlaşılmış bulunduma odasmdaki sedire iliştim. Seh ğunu ve bu işe bizde geç başlanpaya oturtulmuş büyük bir bakır dığını ifade etti. Memleketitepsinin biraz ilerisindeki Ameri mizde hemşirelik hizmetinin iste kan tipi koltuklardan birine pa nilen seviyeye ulastınlması için muklaşTiış saçlarmı arkada top halen lüzumlu tedbirlerin ele alıyan Esma'nım çöküverdi Yaşına lınmadnğını söyliyen Deniz; «Yegöre dinç sayıl.rdı ama 20 gün ni bir hemşirelik kanunu hazırlan önce çok sevdiği mesleğinden bir mahdır, bugünkü kanun tatmin edenbire ayrılması gerektiği bildi dici değildir, kanun yeniden ele rilmişti Bu kolay bir iş değildi. alınmah ye bugünün ihtiyaçlarına Sağlık Müdürlüğünde: emri Esma cevap verir hale getirilmelidir. Deniz'e tebliğ edecek kimse bulu dedi. namamış. en sonunda bu isi gene Memlekete bu kadar eneği geçSağlık Müdürü Dr. Muhit Tümer miş bir insanın istikbali ile ilgikan yapmak zorunda kalmıştı. Ha lenmeyi her şeyden önce bir inlen Türk He.nşireler Dernegı Bas •anlık vazifesi bilerek konuşmakanı bulunan Esma Deniz'in hera mızm başma döndüm. Sorulanma şirelik murakiplığı vazifesinden yerilen cevaplar bir hayli ilgi çeaynlması tamamen teknik bir ame kici idi. liye neticesi idi. Ücretini almakta Esma'nım, bir devlet memuru olduğu (E) cetveli kadrosu ekoolarak devamlı vazife almadığınıza nomik düşüncelerle ortadan kalgöre bir emeklilik maaş:nız?... d;rılmıştı. O (E) cetvelinin eko Inandığıcn fikirlerin memleke. nomik düşüncelerle kaldınldığını biliyordu. Ve memleketimizde eko te tatbiki için devamlı ve maaşlı nomik tasarruflara gidilmesi lüzu bir memuriyet düşünmedim. Her muna inanmıştı. «Sağlık olmaymca şeye boyun eğen bir devlet memueğitim olur mu?» diyen ve me.nle ru olmak için değil. ideal için çaketin sağlık hizmetine hayatını ko. lıştım. Gayem genç kız ve kadmyan Esma Deniz memleketimizin larımıza hemşirelik hizmetini aşıiktisadi kalkınması için her kara lamak ve lüzumlu bilgiyi vermekra candan iştirak ediyordu. Bu ko ti. Vazifemi yaptığımı sanıyorum. Şimdilik maddî ihtiyacim yok. nudaki hiü?iyat:ıi! .memleketin ekononik selâmeti için hükümetin ama bir müddet sonra kendime aldığı bütün kararlarla beraberim» bir iş bulacağım. Henüz çahşacak cümlesi ile ifade ederken kendi yaştayım. Belki bir hemşire, belsine tatbik edilen karar için «Na ki bir büro memuru olarak. Hayatta kimseniz var mı? zik olmadı» demekten kendini a Seksen yaşında hasta bir anlamadı. nem var. Bir de kızkardeşim. Yar Çamhca Kız Lisesini bitiren Es bay erkek kardeşimiz de sizlere öma Deniz, 1924 senesinde Ameri mür. Ben kimseye sıkıntı olmak kan Hemşirelik Okulundan mezun istemem. Ev kirası... demeden Bn. Deolmuştu. Aynı hastahanede üç yıl müddetle öğretim üyesi ve i niz cevap veriyor: Çok jükür kiracı değilim dareci olarak çalıştıktan sonra Geri kendi hesabına Columbia Üniver Bir miktaruıı vermiştim. sitesine gitmişti. Columbia Üniver kalanı b«ş sene içinde faizsiz taködemeyr gayret edeceitesindeki riört yıllık bir tahsil sitlerle den sonra 1931 y.lmda memleketi ğim. Bir nevi kirt veriyoruaa »amize üniversite mezunu hemşire yılır. olarak dönmüştü. lhtisası yüksek Esma Deniz'in Balmumcudaki hemçirelik ve ana . çocuk saglığı mütevazı evinden ayrılırken göidi. Memleketine avdetinde Kızıl züm parmagındaki 27 Mayıs inkıav Hemsire Okulunda boş kadro lâp hareketini sembozile eden alolmadığı için Maarif Cemiyetinin yansına ilişti. okuîunda öğretmen olarak vazife Kendlsini memleketine Teralmak mecburiyetinde kal.nıştı. O miş bilgili, zeki, idealist insan sornun esas gayesi hemşirelikti. Bir madan izahat verdi: fırsatını bulup kendi idealine dön Siz gazeteciler her şeyi 8|mek istiyordu. Bir gün bu fırsat renmek istersiniz. Bu hâtıra haleline geçmişti. Hemşirelik için a kası senelerdir sakladiğım bir alçılan 3 aylık bir staja iştirak edip yansın karşılığıdr. devlet imtihanlarını verdikten «on Ziya NEBİOCLU ra Kızılay Hemşire Okuluna öğretmen olmustu. Sekiz yıl emek verdiği bu müesseseye 1945 yılın Şehrimizde vuku bulan zehirlenme vak'alan sonunda da ecnebi miitehassnlar getirtildi ğinde yerini bunlara bırakarakj bir kişi öldü ayrlmıştı. ı Samatya, Hekimoğlu Alipaşa cad desi 237 numarada oturan Rifat ErAltı ay sonra, Sağlık Bakanlığı; dene adlı bir şahıs, odasında yakkendisinden Îstanbulda bir heoı| tığı mangal kömüründen zehirlenjire okulu açmasını istediği za miş ve kaldınldığı hastanede ölman bu vazifeye koşarak gelmif müştür. Ancak bu şahsın ölümü ti. Bu suretle 1946 yılının mayıs şüpheli görüldüğünden, cesedi ayında Haydarpaşa Hemşirelik O Morga kaldırılmıştır. Tahkikata, kulunu kurmustu. Kurduğu mü Savcılık el koymuştur. essesede iki yıl müdürlük yaptıkÖte yandan dört zehirlenme vatan sonra 1948 yılında kendi yetiş kası daha olmuştur. Kasımpaşa'da tiği Amerikan Hemşire Okuluna Havva Tekelli adlı bir kadın ile döndü. 1955 yılında Sağlık Bakan 9 yaşındaki kızı Aysel yedikleri lığınca Şişli Hemşire okulunu kur. pilâvdan zehirlenmişler ve yapılan maya memur edildi. Ve okul mü| tıbbi müdahale ile kurtanlmışlardürü olarak en güç sartlarda va j dır. Yeldeğirmeninde Şakir Önjifesine devam etmekten yılmadı.| der'in 7 yaşındaki kızı Ayşe önZira inandığı dâvanin tatblkini is der, büfe üzerinde unutulan uyku tiyordu. 1957 yılında okulun An haplarını yutarak zehirlenmiştir. karaya nakledilmesi karşısında Nümune hastanesine kaldırılan hasta olan annesini Îstanbulda ya! Ayşe, kurtanlmıştır. nız bırakamıyacağı fçin istifa etSon iki vak'a ise Eminönünde me|e mecbur olmuştu. Son olarak olmuş ve 51 yaşında Fevzi Bindağ lstanbul Sağlık Müdürlüğünde uyku hapından, 30 yaşında Ali Tek(E) cetveline bağh kütüphane kad keser ise fatla uyuşturucu madde rosunda hemşirelik murakıplığı kullandığından zehirlenmişlerdir. vazifesine getirümiçti. Esma Dersiz son vazifesinden •istediŞim şeKayıp Emniyet Sandığmdan kilde faal degildi. Müteaddit de aldığım 17511 No. lu ' cüzdanımı falar Saflık Bakanlığı Müsteşariy kaybettim. Hükümsüzdür. le temas ederek hemşirelik hizmeKâmil Özaksov Ya ifrat, ya tefrit Ateş ve baca Acele minganez Yapma kızınij etme kızım çare? Kader. Ya ifrat, ya tefrit vatandaş kuruSıvaslı bir Yanihattâ o (ki orada futbolün Ajanlacularından, bölgeııin Futbol rındanmış. nıütehassıs) Spor • Toto tahHikfiye pek meşhnrdur ama şırası. Ağa, fevkaiâde zekl ve hamarat oldugunu söyliye söyliye bitiremediği, uşağını yakın bir yere yollar. Güya çabuk gidip gelmesiyle iftihar edecek. Epey bir zaman sonra kapıda bir tıkırtı duyulur. Hayli geç ama. ağa yine memnun bağırır: Geldin mi Memet? Dışarıdan Mehmed'in sesi: Hayır, efendim, daha pabuçlanmı giyiyorum. Bizim posta işleri de. gelen mektuplardan anladığıma göre, bana benziyor. Gitti mi mektup? Hayır, efendim. daha pullannı yapıştırıyoruz. minine giımiş ve 13 maçtan hiç birinin neticesini tuUuramamış. Kendisine teselli olarak bir tepsi baklava hediye etmislcr, Bu vatandaşımız, futbol hakkında, hiç şüphesiz çok şey biliyordu. Taşı müsait iken futbol da oynamıştı. Sonra kulüplerarası teskilâtı kurmuş, daha sonra bil?isine binaen, resmen Sıvas Bölgesi Futbol Ajanı olmaştu. Elbette takımlara dair kesin fikirleri vardı. Muhtemelen oyunculan bile, kabiliyetleri ve acemilikleriyle, teker teker tanıyordu. Ama, nidelim ki, günün birinde, işte, koskoca Spor Toto'nun tek bir maçının dahi neticesinı doğru dürüst Uestiremedi. Çok bilen çok yanılır, demisler. Bu söz biraz tefsire muhtaç. Daha yerinde olarak, «çok bildifini zanneden, hiç yanılmadıjını da zanneder» demeli. Gelin, Sıvas'taki küçük hâdiseden, kendimize göre bir felsefe çıkaralım: sıkmtılarımızın pek büyük kısmı «çok şey bilenler» ile «hiç bir şey bilmiyenler» arasında bir muvazene kuramamaktan ileri geliyor. Aksi çibi de, etrafımız ya çok bilenler, ya da hiç bilmiyenlerle dolu oldu. Bir türlü ortasını bulamıyoruz. * * * Seçim Alt komisyonu Doğum için hastanispî lemsil sislemini neye kaldırılan düsiik milletvekili kabul etti Yapma kızım, etme kızım D i z , oldum olasıya, nasihata büyük ehemmi** yet vermişizdir. Ata şözlerimiz ' arasında «Bir musibet bin nasihatten yeğdir» gibi vecizelere çok rastlanır. Edebiyatımızda da nasihatin büyük yeri vardır. Meşhur Ziya Paşanın şu beytini sık sık tekrarlar dururuz Nush ile yola gelmiyeni etmeli tekdir, Tekdir ile uslanmıyanın hakkı kötektir Evet. nasihati. pek kulak asmasak, pek aldırmasak da, severiz. Ekseriya boş verir geçeriz ama, bir biçimine getirdik mi, yine de yerine göre, bazan söylemekten. bazan da dinlemekten. ideta kendimizi alamayız. Bnraya kadar lyi. Fakat nasihatin şöylesini hic duymadımdı: Vilâyette toplanmakta olan Fuhuşla Mücadele Komisyonu yeni bir usul tatbik etmeğe karar vermiş. Giıli «yuva» larda yakalıvacağı kadm'.arı, bundan böyle, nasihat vermek suretivle doiru yola eetireeekmiş . Fuhşun içtimai, iktisadî, hattâ tıbbi, bünyevî bir takım crsitli şebepleri olduğunu bep I bilivoruz. Bütün bnnların, nasıl olup da nasihatle ortadan kalkacağı, doğrusu, meraka de Ateş ve baca ^ ürkçemizin iki ve Türkçe bilmiyenler. «bilenler» Tlenlerkoııuşmayı esas dâvası var:BuTttrkçe biderken kasdediyorum. Galiba, Ttirk Karakıs bütün yurdu kapladı Ankara notları çe konuşanlar ve konuşmıyanlar, konuşamıyanlar, demek daha doğru olaeak. Aklınıza hemen, lstanbnldaki azlıklar, veya, şuraya buraya dağılmış levantinier geldi, değil mi? Onlan bırakın. O halde memleket doğusundaki Kürtçe, diyorsnnnz. Onu da bırakın. Cenuptaki Arapça ıpı? Hayır, o da degil. Bunlar, zaten malum. Siz gelin de şu küçük haberi gazeteden beraber okuyalım: «İzmir, 8 (Ocak) Türkiye'nin üçüncü büyük şehri olan Izmir'e 30 kilometre mesafedeki 5 köyde ahalinin yüzde »ekseninin türkçe bilmediği ve Pomakça konuştuğu tesbit edildi.» Gördünüz mü işi? tzmlr bn. Talnu büyüklüfii ile değil, aydınlan, çazeteleri, kitapları ve matbaalariyle de, okulları, liseleri ve tjniversitesiyle de Türkiyenin üçüncü şehri. Ve onın ladeee 30 kilometre uzakeıguıda, halkı Türkçe bilmiyen, beş köy. Ustelik, bu halk memlekete dün gelmiş değil. Bulgaristandan göç edip oralara yerleşeli tam 80 sene olmuş. Türkçe öğrenmek istemiyorlar mı, bunlar? Ne münasebet. «Taşı, çakılı, knmo bize ait. soraya bir mektep yaptırın» diye hokümete müracaat da etmlşler. Ne demeli? Biz, dilimizi yayalım derken, Türkçe olmıvan her şey, bizi knşatıyor gibi bir his eeldi içime. Onu, bunu biltnem. Ne yapılacaksa, ne pahaaına yapılacaksa çabnk yapılmalıdır. Korkarım, bu gidişle, muharebede taarruz inisyativin< elden kaçırıp, müdafaaya çekllme zornnda kalan birliklere dönecefiz. Askerler bilir. Hiç de iyi bir alâmet değildir. fer. Blr parça, üfürükle kan*er tedavişine benliyor. Maamafih ko«a tilosof Naşreddin Hoea bile göle yogurt mayaşı tutturmaya kalkışmış. Ümit dünyaşı bn. Fuhus denilen. Cemiyetin asırlardır kapatılamıyan, yarasını nasihat merhemi korntaeak olurşa Işimiz istir. Bütün dünyaya nam salarız. * * * Ne çâre? Kader. ' T • * * Acele minganez bu F.T.T. ğından şikâyet eden, bir fıkraya dalr pek Geçen haftageldi. sütunlarda, mevzu, nin ağırlıçok raektup Meğer bu bir d»ku Bu Pazar nulup bin ah dinlenen bir «kâseifagfnr» mu». Tip • nümune olarak bir tanesini hulâsa edeyim: Belki istemez düşüncesiyle ismint yazmıyacağım bir okuyucu, geçen ayın 27 sinde Merke* Postanesine, Ankara'ya çönderilraek üzere (ladeli taahhütlü) bir mektup vermiş. Beklemiş, beklemiş. Mektubunun yerine verildiğine dair makbuzu yok. Bu ayın 9 unda (yani aradan 14 gün grçtikten sonra) postaneye basvnrmuş. Kendisine ne cevap verilse heğeniminlı? 15 gün sonra Posta kalemine başvurun da bir bakalım. demisler. " ek'el îdareşl imal ettiği, içkileri halka tanıtmak maksadiyle büyük bir broşür hazırlıyormuş. Bu broşürde likör, veya, vermut gibi içkilerin içinde neler bulundugu, bunların içilme tarw (!) v» faideleri (!î) hakkında mıistebliklere bilgi verilecekmiş. Şimdiden teşekkür ederiz. Müşerref olduk. Tok efendim o şeref bize ait. Aman efendim, estağfuruliah, iltifat buyuruyorsunnz . Dedikten şonra. bakalım, nasıl tanıtılaeakmış içkilerimiz? Gazetede okudnfiımBza göre «Meş«lâ, diyor bir Tekel idartyisi, vatandaşlar bir şişe çilek liköründe «50 gram (ilek bnlnnduğnnu bilmemektedirler.» Elbette bilmezler. Şimdiye kadar bir şöyliyen çıkmadı ki bilsinler. Bu broşürle, nlhayet, bir ölçüye kavuşacağız demektir. Artık büıv yeleri 325 gram çileğe tahammüi edenler yarım şişe, 975 grama kadar dayananlar blr bnçuk şişe içerler ve, bSylece. klmse rabatsız olmaz. Mnz, k i r u filfin da, broşürde berbalde bn şekilde tanıtılaeaktır. Gelin cörün ki bizim Tekel, adı fiştünde, «Tek el» dir. Hani, davete erken gelmlş tek bir misaflrin bulunduğn salona bir ikineisi girince, ev şabibinin tanıtmasına lüzum kalraadan, »turup birbirleriyle konuşurlar ya, ena benziyor. A benira canım efendim, bir şişe biraya ne kadar arpa, bir şise rakıya ne kadar üztim, bir şişe liköre ne kadar nane knyarsan koy. Daha aziyle veya daha çoğnyla yapılmış, daha haflfi veya daha keskini. yani kısaeası, bir başkası var mı ki?. KİRÂLIK RIHTIMLIDEPO Haliç. Defterdar vapur iskelesi yanında, deniz kenarında r.hf.mlı, kârgir. müstakil. takribi 1000 M2 lık 2 katlı depo: Müracaat: DOĞU İŞ T.A.Ş. Sirkeci, Hamidiye caddesi: Doğubank İş Hanı No. 104 Saym Doktor ve Eczacılara V IT A T A N B825 ° M G R KOMPRLME (Vitamine B6 250 mgr.) İmâl edilmi.j vfc satışa arzedilmljtir. TAN MÜSTAHZARAT LÂBORATUARl ««^^^. Cağaloğlu İstanbul Tel: 22 25 37 »~»^«v TÜRKÎYE ¥AKIFLAR BÂNKÂSI UMÜM MÜDÜRLÜGÜ Tevdiat müşterilerinin 1961 Yılı Cep Defterlerini almak üzere Hesapları ha!unan şnbelere uğramalarını rica eder. Teklif îsteıne İlânı Fabrikalanmız hastahane ve revirleri için ilâç sattn almacaktır. Alâkahların lüzumlu malumatı almak üzere lstanbul (Âşirefendi caddesi Şeker Har.daki) büromuza müracaatleri rica olunur. (1345) TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARl A.Ş. DENİZCİLİK BANKASI T. A. O. Denizyolları İşletmesinden: 19 ocak 1961 perşembe gün ü saat 12.00 de Simalî Akdeniz postasına kalkacak «ADANA> vapuru ilâveten BARSELOMA'ya da uğrayacaktır. Yolcu ve yük sahiplerinin acenteliğimize müracaatleri rica olunur. (1990) TÜRKIYE VAKIFLAR BANKAS! UMUM MÜDÜRLÜGÜ Satılık Plâk Fabrikası DÖRT PRESLİ, TAM KOMPLE, YENİ Müracaat : DOĞU İŞ T.A.Ş. Sirkeci, Hamichye cacirîesi: Doğubank İş Hanı No: 104 Bastarafı 1 inci sahifede letten ithaiât için l.C.A. yardımlarını kullanamıvacaktır. Bu 19 devlet şunlardır: Avustralya, Avusturya, Belçika, Kanada. Fransa, Almanya, Hong Kong. Italya, Japonya, İngHtere, Lüksemburg, Monako, Holânda. Yeni Zelânda. Norveç, Güney Afrika. Isveç, Isviçre. Amerika'nın verdiği bu kota karşı, Türkiye Amerikahlara geçenlerde bir memorandum tevdi etmiş ve böyle bir tahdidin mahzurları bu memorandurnda ifade edilmiştir. Verilen bilgide. Türkiye'nin itha lat ve ihracatmda bilhassa gerek ahşılagelmiş, iktisadi münasebetler, gerekse coğrafi şartlann büyük rol oynadığı ve 19 memleketten yapılan ithalatın, genel ithalat hacmine yüzde 30 a yakın yer tuttuğu belirtildikten sonra. bir kısım malların sadece Amerikadan getirtilmesinin. ithal maddelerinin pahalıya malolması neticesini vereceği bildirilmektedir. Bu arada memorandum bilhassa petrol üzerinde de durarak, tek memleketten ithalin bu memleketteki fiyat yüksekliği dolayısiyle Î.C.A. yardımlarının büyük kısmını kaybettireceğine içaret ettikten sonra, bu vaziyette yardımm artırılmasının gerekeceği açıklanmaktadır. Memorandum. öğrendiğimize göre halen Washington'da tetkik edil mektedir ve Amerikalılar henüz Partinin sözcüsü 15 gün içinde buna cevap vermemişlerdir. toplanacak olan ön kongrede program ve tüzüğiin tetkik edilip gözden geçirileceğıni ve işler normal giderse mayıs ayma kadar da il ve ilce teşkilâtının tamamlanabileceğini söylemiştir. Partinin kurucuları arasında 16 Bastarafı 1 inci sahifede eski miUetvekili, 15 tabip, 27 huyüzde otuzluk nispetinden feragat kukçu, 15 maliyeci, 12 yüksek müetmelerini ve ayrıca belediyelerin hendis, 5 eski vali, 12 asker, 10 tataksimi gerektiği takdirde silâhlı ne de muhtelif meslek erbabı bumücadeleye girecekierini bir teb lunmaktadır. Kesin olarak açıklan mamakla beraber kuruculann araliğ ile bildirmişlerdir. Türk mebuslar ansvasadaki hak sında Temsilciler Meclisi üyelerinlarını elde etmek için gereken gay den bazılarının da bulunduğu söyreti göstermektedirler. Bundan do lenmektedir. Partinin programı hakkında bir açıklama yapılmamış. layı malî bütçeyi üç ay için tasvip ancak, iktisadi görüşü hakkında şu etmişlerdir. Eğer bu üç ay so kısa izahat verilmiştir : nunda anayasanm vermiş olduğu «•Iktisadi hürriyete dayanıyoruz. haklar Türklere verilmezse bütceDemokratik rejimin kabul ettiği yi imzalamıyacaklarnı bildirmiş vüs"atte sosyal adalete dayanıyolerdir. Türk mebuslsr bütceyi im ruz.> zalamadıkları takdirde bütçe yüBugün müteşebbislcre muhtelif rürlüğe girmiyecek, böylece yeni sualler sorulmuştur. Bu arada Enbir ihtüâf ortaya çıkmış olacak ver Adakan'm kurmak üzere butır. lunduğu parti ile dün akşam temas Amerikaya momerandum vsrdik Ankara'da siyasî Ankara, 14 (CumhuriyetTeleks) Evvelce haber verilenden başka yeni bir partinin kurulması için bugün 7 imzalı bir dilekçe ile fiilen Ankara Valiliğine müracaat edilmiştir. Kurulması için uzun zamandan beri çalışılan ve isminin tesbiti için de bir hayli tartısmalar yapılan bu partinin adı «Cumhuriyetçi Memleketçi Parti» olacaktır. Bugün saat 13 te Valiliğe verilen dilekçede, partinin tüzük ve programının hazırlanması ile 120 kişi olması istenen kurucularının tesbiti için yapıl ması tasavvur edilen bir «ön kongre» ye müsaade edilmesi talep olunmaktadır. Cumhuriyetçi Memleketçi Partinin müteşebbisleri şu zevattan müteşekkildir : Yüksek Harb Akademisi hocalarından emekli Kurmay Albay Naci Bozkurt, eski Yargıtay Başsavcısı Hakkı Ketenoğlu, eski Vali Akif İyidoğan, Talât Akdoğan, Şakir Zorluoğlu, Nedret Pınar, General Necip Akyıldız. Partinin kurucuları bu akşam geç vakit bir basın toplantısı yaparak izahat vermişlerdir. Bu izahata göre, 7 kişilik heyet 120 kişilik temsilci adma imzaladık ları istida ile Vilâyete müracaat etmişlerdir. Partinin 21 kişilîk genel idare kurulu, 27 kişilik yüksek adalet meclisi, 5 kişilik yüksek ilmi istişare kurulu, 67 il tem?i!cisi bulunacak, bunlar 120 kişilik kurucuları teşkil edeceklerdir. ! faaliyet hızlandı ettiği tesbit edilen yeni partinin müteşebbislerinden Hava Emekli Generali Necmi Akyıldız şunları söylemiştir : « Beni oraya çağırdılar. Gittim konuştum. Ama kabul etmedim. Oraya giderken gazetecilerle karsılaşacağımı ummuyordum. Şahsım adına temaslarda bulundum.» Yeni partinin kongresi 1 şubata kadar yapılmış ve kurucuları tesbit edilmiş olacaktır. Ankara 14 (Cumhuryiet Teleks) Üçüncü parti olmak gayretiyl» çalışan ve dördüncü olacağı anlaşılan henüz adı tesbit edilmemiş * partinin müteşebbisleri bugün de Selânik Cfddesiadeki toplantı mahallerinde bir araya gelerek fikir teatisiıde bulunmuşlardır. Ancak, dünkü toplantılarında müteşebbisler, bugün behemehal, partinin kurucularının. tüzüğü ile programının tesbiti için bir (ön konsr° nin toplanmasma müsaade edilmesi yohında valiliğe müracaat eHecekleriıi bildirmislerdir. Dünkü trpîantıda rrüracaat diİpkçesine imzalarını atacaklarm kimler olacağı yohında uzun uzun çahşılmış, bu arada, Genel Başkan olması ihtimali kuvvetli bulunan Ekrem Alican da mÜ7akere lere bir süre katılmıştır. Fakat, imza sahiplerinin 5 mi 7 mi. 9 mu olması knrnra baö'la.Tam.amıştır. ScvelndiŞine göre. ön safta bu!unan müt^şebbislerden bir kısmı aralarına mutlaka eirmek istiynn bir kaç kişiyi tasfiye etmenin ;irelerini aramaktadırla. Anlasmazlık da bundan doğmustur. Bu rakam teshit eriilememis. dilekce son şeküni alamadığı icin de buîıiı vi'Svete mı';rscsat yanılamamışt'r. Dün de hildirdiŞimiz eibi. miite sebbislerden Eiver Arlakan. Dr. trfan Aksu, Avukat Ksat ÇaSa ile Mahmut Yalay'm hazırlamış bulunduSu mıiracaat dilekçesi elde beklempkfedir. Busün de sabahtan ögleye kad.ır miif*sebbîsler arasında yer alması mntlaVa i>t^nen^erle avrı a\^ı isü sarelerde bulunulmus. illerden rn koigreye pelmesi beklen»n sahıslar ıizerinrle etüdler yapılmıstır. 1'ıizügü. prorramı hazırlanmıs bulunan yeni partinin urun bir ad a'ması ve sra=ında mntlaka bir «•Demnkrst> kr'ime^inin bulunmnsına bilhassa itina edilmekte ve çalışmalar bu yöne teksif edilmiş bulunmaktadır. Önümüzdeki gü.ılerde vilâyete müracaat edilecektir. Kıbrıs'ta siyasî hava yeniden bozuluyor