Katalog

İK1 CUMHURİYET 17 Hazran 1960 Yıldızlar Mahanesinde Komisenflm AMIB1İIİH HAT1BALABJ Yıldız olma 18 =haberleri Yeni Hükümetin heveslileri Yaztn: CLÎNTON ANDERSON MEMLEKET MESELELER1 HEM NALINA M1HINA Beverly Hills lokantalarında, bir rağbet görmesl, bir başka çejayhanelerinde hizmet eden biri ?it çocukgenç kaçak akınına «ebırınden guzel kızların pek çoğu b?n oldu Run'.arm derrh vı d Z L hakiki güzel.ik kırahçeleridır. Şu olmak degil de kılık kıvafetlerini veya bu müsabakanın tacı başla en ufak teferrüatına ködar taklıt rına yerleştırıld;k:en sonra, kimısi ettikleri tkahraman» larını vakıngerçekten dâvet edılerek, kımı=i dan görmek, onlara dokurjTiak. on kışkırtılarak ama hepsi de buyuk ların e'indPtı çıkt^fiinı ^nzlerivie hayallere kap..arak Hollywood'a erirdükleri bir ım»a koparmak. gelen bu guze:ier pek kısa zaman Tınkı söhretü aktorün =alnnundada acı hakikati oğrenmışler sine ki kan^pede haslıyan uvkusuru ma başşehrınde güze'.in bini bir ve Hollywood'daki tck gecesını paraya olduğunu, ancak müstesna kfrakolda tamamlıvan yııkarıda kabihyetli bir kaç kışının aradan sıyrılabildiğıni anlamışlardır. tç so7Ünü ettiğİTi penç kız ?ibi. boylerınden pek buyük bir çoâunluk, leleriri topar'.pmak an.i's'i baVabu acı hakikati dolayısiyle ka ları gelip alana. ya d? masraf'abı'.iyetsizligi ve mağlubıyeti ka rını gcnderinceve kaUr «iza' ve bul edip yerlenne yurtlanna dön ikram etmek» bizim vazıfemi^... mektense, geçımlerıni saâ. vacak Nâdir de olsa ')evaz perdede, herhangi bir işe razı olmakta ve televizyon ekranında «drdüklerine aılelerine denemelerden, yetiştirıl âşık olup «bizrat» evlsnme teklimekten, dıksiyon. dans, şarkı ders finde bulunmak "ı^.ere bnralara lerinden demvuran masallarla do kadar eelenler de fksik olmaz lu mektuplar yazarak avunup gıt Çnk şükür, böylelerinin büvük ço mekte, fırsat buldukça yeni baş fiunluŞuna bizim müdahale çtmetan ıtüdyo kapılarmda eşik aşın ırize ihtiyaç kalmıyor. red cevabıdırmaktadır. nı alınca pek çoîu «iiklum pükKökü guzelikte, gösterişte olan lüm geri dnnmesini bıllyorlar. yıldızlık umıtleri sadece cınsi lâ Benim, bu konuda asıl korkum, tife h»s değıidir. Cıdden yakışıklı televizyonda yirmi otuz tene evbir delıkanlı bilirım kı kendısıne velisinin SPSIİ »es?iî filmlerinın müstakbel bir Robert Taylor ol eosterilmekte oluşunun, geçmijteduğu İrıanciyle karısını ve çocuk ki çeşitli «bombaıların yenl gölarını doğuda bırakıp Hol!ywood a nüller yakmalarına «ebep olmalagelmifti. Butün ıtudyo kapıları n ihtimali. Bugünkü sinema hay«uratına kapanan bu ger.ç gunün ranı neslin adını belkl duyduklabırind» parasının da tuıcenmekte n Clara Bow'un binlerce kilometoldugunu fark edınce, nereden re ötedeki havran ve âjıklarından bulduysa, bir sâbıkalı ile işbiriıği az çekmemiştik o devirlerde... kurmuı v* toygunculuğa çıkmış, tabi»tiyl» de, ilk denemesir.de so(Arkası var) luğu Beverly Hiils karakolunda almiftı. Yıldızhk ümitleriyle Hollywood't gelip d« ancak televızyon temsıllerinde figüranhk bulaTEŞEKKUR bilen bir güzellik kıraliçesi ise, Uzun zamandanberi müstarip bu »eyrek işler arasında, tutmuş bulunduğum Abse ve Fistül eldugu şâhâne apartmanda yıldızhastalıgımı baçanlı bir amellyat sonunda tamamiyle lylleşlara lâyık lukı hayatını idame ettiren Parıs Tıp Fakultesi Certirebilmek içın ikide bir biner dolarhk (9000 Ura) karşılıksız çek i rahi. Agre Prof Dr Orr. bozdurmakla idi. Kendısını tevkıf HAYRt SEYLÂN etügımiı zaman, muhayyelesi guHaydarpaça Nümune Haftahazeliiğin* denk olan şan, sohret, ne=l 3 ünrü Haricive Sor\'U Sefi Muavint Opr öm#r Sami jatafat delisi genç. kız, çok zengın Akpulat. asıstan Dr. Kerim Varbir ij adamının kendisıne evlenme teklif ettiğıni ve evlenir ev ' dal. Dr. îhsan DrUncur>ğlu, Dr. Ruhl Kalc'.i. T.ilât özssnlenmeı çeklerın karşılığını bancak. Dr Muzaffer Ünal. Aneskaya yatıracağını taahhut etmı; tezi mütPhasstsı Dr. Evronoı bu de muhayyel is adamını çok Toptnp. Dr. Abduüah Kpnanoğlu. snestozist Dr Abdülkadir beklemiştik. Evvelâ Jackie Coogan ın, daha lonra da Shirley Temple'in *ohretlt birhkte buyıik servet kazanmaları uzerıne radyoda, pısapta duyduğu bir şarkıyı doğru yanlış mırıldanabilen çocuklarm annelerinin mâsum yavrucdklan kaptiklan gibi «oluğu Hollywoou'da almalan »tudyolar kadar emnıyet müdürlüğunun d« buyuk derüennden biridir. . Her çocuğun bir Shirley Temple ya da bir Margaret O'Brien o!amıyacağını bir turlü kabut etmiyen bu anneler »nahdut parscıklarını tüketince âdeta degişnıez bir kaideyt ıyarak karşılıksız çek yazmıya başlarlar. Bu annelerden bir tanesi tam altı r>efa tevkif edildikten, ner defasında zav&lh aile reisi borç harç bulduğu paravı telliyerek çekleri karşıladıktMi lonra nihayet ığrhi doğrusuna rastlamış küçük kızın yıldızı parlayıvermişti. Ancak çocukluk çağına inhisar eden bu yıldız parlayışı çekilen dertlere, mfvkuf geçen günlere, aile seref ve haysiyetiyle oynamıya rieğer tnı? Bir de başlarına buyruk olanlar var. Çoeuklukls gençhk arasıidaki bu asın sinerrn dPİÜeri yemez içmez, hafta'.ık mı bıriKt.nrler? Evierinden bir şey mi çahp satarlar? Her nasıl yaparlars? v ıi parasını uydurdular mı Hollywood'a damlayıveriyorlar. Sonra bakıyorsunuı meseiâ Harold Lloyd'ın gerçekten muazzam mâlikânesinin koruloeunrîa. rv kosec.kte yıldızlar altında kıvnlıp yatsn bir yıldızhk heveslisi.. böylelerir.in cüret ve tahammüllerinin dfc pek hududu olmuyor. İclerinden bıf tanesini henüz yirmisine basmamış bir genç kızı eşiyle birlikte bir dâvetten dönen şohretli b:r aktörün, salondaki kanapeve sere serpe uzanmış, uyur halde bulduğunu hiç unutamam. Son senelerde, televizyonda kovboy filmlermin yeniden buyük Erengüi. hemsire Şeref Duru. soy, Kadrıye Kaya ve buKln haFtrıhane personoline poncuz rrinnet ve şükranlanmı arzedenm. Talât Uluçay T E Ş E K K U R Ar.i ufulü ile bizlpri »orjuz j acılar garkeden kıjTnetli cşım sevetli bat»amız • *' ' ccr\ ıze mT.ıSİmine İştirak «sden j teigraf. ^eiefon; mehtup ve ı evımıze k^dar zahmet edip dinmıyen acıımızı paylaçmalc lutfıında bu T uran akraba. dnst ve meplekdaşlanna bizzat teşfkküre büyük acımız mâni olduğundan gazetenizin tavaesutunu rica edoriz. Eşi Evlâtlsn FETHİ ÇEKtÇ'in Tfirk toplulngaYazan : bul eden ve lknu, içinden nasıl tidar devreslnin »lyrıUcağını kesti t kısa olmasını teremediği korkunç menni ettiğini tekve uzun bir kâbus rardan şeri durtan kurtaran millî mıyan bir idarenin hareketin kurduğu hiikümet, işe laştırma Bakanlarının demeçle ozun vâdeli icraata girisemiyeceği Şehrimizdeki bazı bankalar. battlıyalı pek az zaman oldu. Bu kı riııde de bu ehemmnetli nokta tabiidir. Bu itibarla eski devrin şerektirdiği yolsuzluklarını süratle tesbit edebir banka hariç, Ankaradan sa müddet. durumuııtedbirlerin a üzerinde durulmaktadır. gecikme kabul etmez tKTİSADt PL\N MESELESİ rek mesullerini me\dana çıkartalimat gelm»diğini ileri li'imasına bile yetemeıdi. HusnYirminci asrın ortasında pro^ m.ık ve devamı zaruri olan durum sürerek dün de kasalarını sijle on yıl süren ölcüsüt bir ida ram ve plân fikrine, bilgi ve ih iara son vermek eih gecikme karenin içinden çıkılmaz hale ^etir tisasa kıymet vermemek gibi an bul etmeı işlerin yanında semekapalı tuttıılar diği iklisadi ve sosyal meselelere cak ortaçağiara yarasır bir zihni resi uzun zamanda alınacak teşebo Bankalardaki mevduat, kiralık el atmıya vakit bulunamazdı. Bu jet, münderis olduktan sonradır büslere girişmesı yeni hükümetkasalar ve her türlü muamele ile na rağmen daha önce Ticaret Ba ki plân fikri ve ihtisasa sayçı ten beklenemez. Fakat hayat paileüi olarak 9 haziran tarihli Re= kanının ve bugünlerde Sanayi ve fikri bu memlekette de lâvık ol halılığı meselesi, gecikme kabul mi Ga^etede neşredilen tebliğin lljştırraa Bakanlarının verdikleri dueu yeri hemen bulmuştur. Ger eden mevzulardan olmadığı için yurürlükten kaldırılması üzerre dpmeclerden anlı.^oruz ki, iktisadi çekten Ticaret Vekilinin demecine bükümetin bu husustaki görüşüdün bankalsr mevduat hesapları alanda da zararlı islerin durdurul göre türlii müstacel ve zaruri iş nü ve tedbirlerini tesbit etmesıni nı tamamen ierbest bırakmış'ar | ması ihmal edilmemiş ve her sa leri arasında >eni hiikümet, bır beklemek yertiı görülemez. Bizre dır. | hada durumun bakkiyle teıbiti iktisadi kalkınma plânı bazırlığı şahsan bir Vekil, iktisadi alanda Ancak klralık ka«alar bahsinrie yapılarak üzerıııde durulmıya ve na da el ko\ muştur. Gerçi plânın liberal görüşlere sahip olabilir bazırlanması zamana mütevakkıf fakat günümüzün telâkkilerine ve dün ya'nız Vakıflar Bankaîinca teb ' dıisUnüimive başlanmıştır. ÜSe uyarak bunlann açılma«ına | Ticaret Bakanının demecine gö olduîu çibi, uzun vâdeli bir teşeb memleketimizin durumuna göre müsaade edilmis, diğer bankalar. , re. de\let icraatında âmrne, hiz büsün tatbikine geçilmesi husu gpçim zorluğu çeken refahsız ziımAnkaradan avrıca tslimat eelmpdi ' mct fikri ve âmme menfaati mak sunda da, intikal de\resi hükü relerin geçimini kolaylastırmak ğini i'.eri sürerek kasalan kapa!] §adı, her düşiincenin üstünde tu nıetince karar alınamıyacağı için maksadiyle sosyal müdahalelertuiarak isler ona göre viirütüle hjslanan is. hazırlık safhasmda, den kaçınmak mümkün olamıyatutmuşlardır. Hattâ merkezleri Ankarada bu eektir. En iptidai zihniyetli ida kalacak demektir. Bövl e olsa da | cası için. hayat ucuzlatmak bablunan bankalar dahi aynı sekilde recüerin bile ka\radıkları bn ba 1/,,/ırlığa simdiden baslanması. za sinde. iktisadi tedbirlerin vanınhareket etmişler ve müşterılerinin sit bakikati. dıişen iktidar anla nıan kazaııdıracık ve çok eeciken' da, şimdiye kadar aslâ mücssir mak istemiyordu. Onun içın parti nu işin gerçekleşmesini bızlandıra bir sekil alamamış olan fiat konItirazlariyle karsılafmışlardır trolüne de yer vermek dofru oDiğer taraftan, dun hesapların menfaati, seçiın raenfaati her tür caktır. lur. ktisadi tutumu liberal olan dan para çekenler her günkü gibi lü vatan scverce dıisünce ve mak DEVLET İKTtSVDt satlarm üstünde ıdi. Hattâ. her Fransada, fiatları tutrnak için alınormal olmuş ve herhanei fevkalâ TEŞEKKCLI.ERÎ se>den üstün tutulan şev. parti de bir hal görulmemiştir. Tine Ticaret Vekilinin demecine nan müdahale tedbirleri, ve bu menfaati de de£ildi. Daha ziyade memlekette fiatların \ükselmesıni partive hukmedpn zatın iııdi dü gnre istikrar politikasına devam. Snlemek için Basvekiıleriıı dahi tcra ve İflâs Kanununun şüncelen ve kevfî emirleri idi. edilecektir; devlet iktisadi tesek1 bizzat uğraşmaları, bizim için de küllerinin ıslahı careleri düsünül Bu vüzdendir ki memlekelle on tadiii bir örnek teşkil edebilir. Yeni hü, yıldanberi hir çittlik idaresi. bir lecektir. Sanayi Vckili de. bu te kunıet. ihtivaç maddeleri fiatları Alacak tahsilini çok eüçlestiren çadır idaresi hükiirn sekkülleriıı kendi Vekâletine b»6sürmüştür. ve bu vuzden tiiccarın sonsıız tdarenın hasında bulunan zat, en lı kısımlarının. vaııi Siimerbank ile istigalı. basta gelen vazilolerı müşkıillere uSramasına sebebiyet mâkul düsüncflere. en haklı en ve Etibankın ve Şeker Şirketinın arasıııa almakla. sosval görüsü veren İcra ve fflâs Kanununun ta riişlere dahi iltifat etmez \e ken borçlan ve durumları hakkında pek dar olan, refahsız balk zümdili hususunda sehrımız Ticaret di bildi^ınden sasmazdı. Kendi bileı verdi;i vırada bu ıslâh nok relerinin rızkından kopanlmış yük sek kazançlar sayesinde milyonerOdasınca yapılan çalışmalara hi7 deıırlerinde memleUet. Amerikan tasına lemas etnvstir. ler türemesinden iftihar duyan ve verınek üzere bir komısvon kurul yardımı savesinde eınis mali imOevlet sanavîi, bu memleketin bu zümrelerden zivade tüccar ve muştur. kânlarj ka\ ıı^mustıı Bu imkân iktisadi kalkınmasında örnek ve esııaf gibi mutavassıtları düşündü Komisyon. kısa zamanda tetkik lardan rasynnel bir plân dahilin kıİ3vu7 va7ife*ini ştnrmek üzere Jü. kâr hadleri tesbitinde tuttugu lerini tamamhyarak netıreyi alâ de ve teknik ve ıhtisasın icapları knrulmu; tesekküllerd'r. Fakat hareket hattı ile de sabit olan sâkalı makamiara lunacaktır. dairesinde favdalanılmı; olsaydı, ne va/ık ki esasetı ıslaha muhtaç bık idareve esaslı bir noktada da15 gün icinde limanımızdan «gorıilnıcmi!. kalkınma efsanesi» nokta'arı hulunan bu müesseseier. ha üstünlüğünü ispat etmi; olacak helki kısmen bakikat olabilirdı. dii>.en iktidar d»vresinde çıjıdın tır. yanılan ilıracat Fakat memlekete ciddi hizmetten dan çıkmış, tasarrufa, ihtisasa alSon 15 gün zarfında limanımız ziyade gösterişli es^r kurma. oy dırış edilmemesi, partive intisap; dan yapılan ihracatm kıymet tu aviama ve sahsi fikirleri yürüt tan başka bir mezneti bulunmıtarı 7 milyon 364 bin liradır. me gavreti hâkim olduiu için bü yan elemanların ise alınması yü; Sevkedilen mallar arasında t f ] yük bir fırsat kacınlmışlır. Yeni tiinden kurulus maksadına aslâ M E V L IT tik bir milyon 81R bin I'.ra ile baş hükümetin Ticaret. Sanayi ve l hi/met edcmez hâle çetirilmistir. Ç\ k kıymetlı ta gelmektedir. Bunu bir milyon Gerçekten devletin resmî daireleNÜVEYRE CEL.4L 764 bin lira ile tü'ün. bir milvon rindcıı farklı statüleri bulunan bu SAHİR'in 274 bin lira ile kristal şeker takip teşekküllerde partizanları besle.cfrftmın on ıkinci yılı münaetmoktedir me eavreti daha elverişli bir saha sebctıvle mubarek ruhuna ithai NUR DOKAS Ayrıca miihim rrvV'arda iç fın GS bulmus, israf'ar ve kötüye kulPdılmck üzre (17 hazır^n 9S0 d:k, kuzu deri;i. afyon, keten to $ lanmalar. haddini asmıstır. İle cjrr.a^ gürü ikindı namazını humu, kepek, küspe. manganez, ır.ütaakıp ı.Ayasofya, YerPbatanı Bizce bu tcşekkülleri ıslab etGJ ŞEMSETTtN BİTLİS balmumu da ibraç edilmistir. ı'Hmii 'jprifınde mevlit kıraat mok ve çalışmalarını rasyonelleş^k Nikâhlandılar ediloceginden akriba. dost VP tirmek için her teşekkülün bünKahve fiyatiarı p.rzu edenlerin teşrifieri rıpa yesine uyçun ve vabancı mütpbas' Piya=ada kahve fivatlannın in % İstanbul 16.6.960 % sıs'arla verli uzmanlardan nıürek ! olunur Aılesi dirileceğı hakkında bazı söylentikep heyetler kurmıva âcil ve kati lerin dolaşması üzerıne görüştügüihtiyaç vardır. l laştırma Bakanınfü* kMlve tacirleri, bunun1 âslı nın durumlarını açıkladığı Devlet olmasına ihtimal vermemektedirM E V L İ T Demirvollan, Devlet Hava Yol1 ler. G İ L S İ N A N OMAY & ları ile Denizcilik RaııUasıınn.! Aramızdan ebe Umumi kanaate gore hazinem'n. diyen aynlirak İle R Posta ve Teleraf \e Telefon j nakrle ihtiyacı oîduğu şu sırada zabizlfri scnsuz İLHAN OMAY ig tdaresinin de avtıi şekilde kuruderın acıiara rııri bir maride olmıyan kahve lacak rasyonelleştirme heyetleri garkeden kıyEvler.diler § fıyatının ındır.'.mesi beklenmeme sj marifetiyle durumiarının tesbit ve metlı oğlum. elidir. ıslahına girişilmesi gerekmektesirn ve babaınız 16 Haziran 1960 p dir. nerhum PAHAI.ILIR MESEI.ESİ 4 iincü kotaya ait bildiri P1\a^a Aîb.ıvı Kendisinin geçici olduğunu kamektupları Bankalardaki kiralık kasalar iktisadî hedefleri Ağlama Duvarı Esat Tekeii erçekler vardır, hayal zannederslniz. Hayale o kadar yakındırlar. Bir hakiki hayat tablosn billrlm, ©kuyanları mutlaka aglatmak isteyen blr romaneının başarılı blr tasviri kadar eanlı olarak, senelerden beri hafızamda yaşar. Bu tabloyu, Aksaray yangın yerindeki bir arsada görraüştüm. Yanmış bir evin boş arsası. Her gün, ortalık kararırken, roe mur oldugu halinden belli, temlz pak gtyinmlş, orta yaşlı bir adam, ağır adımlarla yüruyereb gelir, bu yangın yerind» bir taşın üstüne otururdu. Dalgın gözlerle, arsayı «znn « a n «eyreder. lonra, eebinden çıkardıgı bir küçük rakı şişesini afzına diker, lcmege başlardı. Bu, belki bir saat. bir buçuk gaat devam ederdi. Adam, son yudumları da içtikten sonra boş şişeyi cebine sokar, başı önünde, aynı aheste adımlarla azaklaşır, giderdi. Merak edip soruşturmuş. ögrenmistim. Zavallı blr adamdı. O arsa, vaktiyle, onun evinin, tek mütevazı varlıJh olan evinln bolunduîu arsavdı Bir sevgilinin mezarını ziyaret eder gibi her aksam. dairesinden çıktıktan sonra orava gelivor. simdi artık bir hâtıradan ibaret kalan eski yuvasını. eski mesut günlerini ana rak. oravı boş gözlerle tavaf ediyordu. tstanbulda istimlâk faaliyeti alıp yürüdükten. yıkıcı kazma fa kir mahallelere sokulduktan sonra bn aeıklı tablo sık ıık gözümün öniine gelmege basladı. Üç beş gün icinde, zorla, alelacele bosaltılan, sakinleri sokab ortasınd» bırakılan evciklerln arsala nnda, Al.saravdaki yangın yerind e mazivi anmağa gelen biçâre adam gibi. simdi kimbilir kaç zavallı kan ağlıyordn. İmar elbette güzel seydir. Istanbulan, imara elbette İhtiyacı vardı. Hattâ yıkılanların yerine, şlmdilık yalnız güzel caddeler açmaktan iharet bir imar bile, gerçek imara dogru atılmış bir adımdı. Ama düne kadar. çoluju çocufu ile. kendi halinde, mesut bir havat yasayan aileleri kollarından tutup sokaga atarak, yuvalarını vıkıp onları perişan ederek imar yaptıgım sanmak ancak hainlik olurdu. Kanunları çiğneyerek. insan haklarını Inkâr ederek, en ipti dai insaf duvgusundan bile mahrum. hanumanlar söndürerek yapılan iş. olsa olsa. «elbette olur ev yıkanın banesi viran» lözünün doğruluğunu ispat için eirişilmis. alevhte bir eayretten baska bir sev deîildi. Istanbulu imar bahanesiyle yapılan yıkıntılar bak ve adalet prensipleri dairesinde yap ılsavdı elbette takdir toplardı. Ama övle olmadı. âdeta sadist bir zevkin tatmini içinmiş hissini veren bu yıkma işlerinde. dağılan her fakir ynvaya indirilen her ka7madan. duvmasını bilen kulaklar. bir lânet feryadı işUtiler tstanbul hir ajlama riuvarı h aline geldi. Ama Hürriyet Kah ramanı genclerin elleri. Beyazıt meydaıundakf kanlı günde. sakıt iktidara atılan ilk taşlan istimlâ k yıkıntılarından toplamıslardı. Hamdi VAROĞLl KURTULUŞ ŞUBESi Sayın Halkımızın HUmetinderJir. 3O.OOO i L YENİ ÇUBELER HUSUSİ KEŞlOESlNel GÖZTEPE'DE IŞTIRAK HAKKI. 1O apartman dairesi İle TI. para Ikramiyelerlntf 3 7 5 .OOO BUÛDAY BANKASI M. M. V. 1 No: h Sat: Al. Kom. Bşk. hğmdan Ankara: 300 ton domates satın alınacaktır. Tahm'ni tutarı (180,000) lira olup geçici teminatı (10250) liradır. ihalesi 21/6/1960 günü saat 11 de kapalı zarf usulü ile yapılacaktır. 150 şer tonluk partiler halinde ayrı ayrı lsteklilere ihala edilebilir. tsteklilerin belirtilen gün ve saatten bir saat evveline kadar teklif mektuplarını Komisyon Başkanlığına vermelerl evsaf ve şarnameler her gün Komisyonda ve İstanbul Levazım Âmirlıği üân kısmında Rörülebilir ilân olunur. (56528785) Merkez Bankası çevrelerinden haber aldığımı/a göre dördüncu VEF AT kotanın valnız ÎCA yardımından VFtrumcalı Zıhr.i Beyin kızı. 7ıt yapılacak ithalât k"=mıyle lıberasnat Yurdikul'ıın karde^i. Züheyde yona dahil bazı maddeleri işlemek Karan'ın teyzeFİ tedir. İSMET RAPAL Bu kotaya ait bildiri mektupları vefat etmiîtir Cenazesl 17 haziran cuma eünü ikindl namazını rr.ütaakıp henüz ithalâtçılara gondenlmemı? Sişll Camil Şerifinden kaldınlacak tir. Bunlann gonderilmeğe b a ş l a i tır. AlHh rahmet ması için feshPdilmis hulunîn K'iordinasyon Hevetı vprıne hir tetkık heyetinin gelmesi gerekmek tedir. Dul Bayan Slranuj Murady»n 'Pirif), Bay ve Bayan Orhan tsim benzerliği Sa'.tcan ve evlâdı. Bay ve BaDün Kadıköy Knrdon oteli »ayan îlhan Baçaran ve evlâdı, hıbi Gbnuklü Bayındır'dan aldıgıevlâtlan, anneleri ve bOyükanmız bir mektupra. Demokrat Parn.'lpri i 1MGİUZCE KONUŞMA KAMPI: Ayda l.îO ciers, 150 lira. Yatılısı da vardır. OR1IAN ERCEM İHSAN KO3KMAZ idaresinde. Temmuz A*u?tos aylarında her seviyedekilere gruplar halınde verilecektır: Müracaat: ÖZEL İSTANBUL KOLEJI ÇAPA Tcl: 21 34 9!) Sirküler isteyıniz. A f f t { \ clümünün btrinci srneİ drvriyepi münaspbetiyle 18 haziran 19^0 yannki cum^rt(ıı=i eiinü ikindi namazinı mütnakıp Şi?li Camiî Şerıfmde okunacak Mrviidi Şerife dn=t. ak^dha ve arkariaşl.ınnın te«nfl<" rini cdrd?n rıca edrriz H AKKI PEKÇE'nin ÖLÜ M TÜRKİYE TURİZM BANKASI CÜMHIIHÎYET Nüshası 25 Kurus Turkıve Ltra K ı Scntlik fl d\ ıık 3 ayhk 7SO0 4(1 (« 22 (»0 Harlcl Llfd Kr 15H00 80 00 «4 00 15 HAZİRANDAN İTİBAREN •/. 15 TENZİLATLI TARiFE Dul Bayan NIVART MURADOĞLirnıın vefat ettiğini teesstlrle bildirlrlpr. Cenaze meraslrnl yarınki cumartesi gflnü 18 haziran 960 saat 15 te Beyoğlu. Balıkpazn Üç Horan Ermenl kiltsosinde icra olunacağı U4n olunur. Irbu ilân davetjye yerine kaimdır. Cenaze Işleri Servial BEClDYAN Tel: 44 12 29 48 09 »8 tive baSıslar li'tesinde ismi yayınlanan (Hılmi Bayındırlı) ile hiç bir alâkası olmadığı bildirılmektedir. Haziran 17 Zilhicce 22 a | Cumlıun.vct MnthaHCilık ve G:izrtıcılık rürlt Anonım Şırketi Cağalnglu Balkı vı «nkak No Ja41 Sahlbı tes I s l a r l n l n BdSan re vayan UIUDAG B Ü Y U K OTEL s O O E. V. ] 4.28 12.15116.16:19.43|21 47 2 07 ] 8.45 4.32 8.33J12 0OI 2 04 6 24 g 3 < M NÂZİME NAüt Yarı ını fıllen lOür** edı*n Mcsul MüdUı gnnatriltn evtHK «e yaıı > a m 18 HAZİRAN 1960 CUMARTESi Hazine emrine tahsis etmiştir J Bunun göşüsleri .» Gazinoda fazla kalmadılar. Nebahat mııhiti heîenmemisti: Cumarte<i, pazar günleri biç sevmem bövle vrrlere gelmeyi . Fena bir kalahalık oluvor. Şurava. şu hale bakın Bu önflmüzdekiler bakkal cıraSı mıdır. nedir? Yanlarında da isçl kadınlar. Zaten kendisini bilen lerin hepsi .kulüplerde toplanıjorlar Kızı da annesinin fikrine Iştirak edivor; ikisi de, nasılsa halk arasına karısmıs kıraliçe tavırları takınıvorlardı. Kalktılar. Melda son bir defa daha esmer delikanlıva baktıktan sonra. avnada. uzun uzun prova ederek benimsediği o zıplava zıplaya yürüvüşü ile oradan çık ti. GÜNÜNE AİT BÜTÜN HASILATINI VECDİ KIZILDEİMİR İSTANBUL: 44 16 58 • ANKARA : 21213 İZMİR : 2 7 7 2 9 Itlânlardan anppulivet kahu) edılmez ler, mevsimler daha süratle ge çiyor gibi geliyor, dedi; öğle yemegini yiyip biraz yatıyorum, kalkıyorum, giyinlyorum, derken aksam oluvor. Sanki daha dün yaz başlamıstı. değil mi? Ne çabuk ağustosun sonuna geldik! Pansiyon sahibesi içini çekti Artık yavas yavaş bizim burası da boşalır. Arif beyler haftaya inecekler. Onlann arkasından Grishti'ler. Daha şim diden başladı bile: Bu sabah Orhan bey gitti. Aynurun annesi bir tokat vemiş gibi sarsıldı. Denıek gitmişti! Demek bitmişti artık her şey. Zaten biliyordu, anlanııştı bövle olacağını... Kus madamı hayret etti: Çok iyi, nâzik bir çocuktu. Hiç birimize Alahaısmarladık demeden buradan ayrılmış olmasına şastım, doğrusn... Dürnev hanım artık bn değişmiyen kaderine igyan edivor; Niçin bütün ümitleri boşa çıkıyordu daima? Demek yine süklüm püklüm «S» e dönecekler; ve hayat eskisi gibi devam edecek. Hep ayni. Bir gün de biraz yenilik, bir saadet getirmeden... İki defa ıztırap çekiyordu: Bir kendisi için, bir de evlâdı üzüldüğa için. Kimbilir ne kadar hayal snkutuna uçramıştı o da... Biraz sonra, Aynur vemege hazırlanmak için odasına çıkınca, annesi de arkasından gitti. «Hiç blr sey açmamalıyım. Konuşmamak, yarasını büsbütün deşmemek lâzıms diye düşünüyordu. Baktı Kızı a^nanın karşısına geçmiş, süslenıvordu. Pudralanıvor, dudaklarını boyuyor, gözlerini kalemle uzatıyor, bir taraftan da şarkı mırıldanıyor. tçi gızlıyarak kendi kendisine: «Bana ro! yapıyor» dedi. Aynur birden döndü: Aman ne memnun oldum şu Orhanın huradan gittiğine! Her karşılasımızda övle surat asıyordu ki. artık canım sıkmıya baslamıstı. Kadın irkildl: Niye surat asıyordu? öteki böbürlenerek giildfl: Kendinl bir şey sanıp benimle evlenmek istivordu. Ben razı olmavınca kızdı, tablü... Bütün oda sanki Dürnev hanımın etrafında döndü Ne dedin? Seninle evlenmek mi istedi? Bunu açıkça söyledi mi? Elbette! ... Alay etti. Dekor, deniz kenarı. Ağaçlar. . Mehtap .. Kız lezlonkta oturmuş. Erkek onun yanında. Evvelâ bir mukaddeme: Roman tik bisler .. Aşıkane sözler. . Ve nihayet Izdivaç teklif. Her şey tamam. Anne çılgm gibi tekrarlıyordu Seninle evlenmek İstedi. ve sen «olmaz» dedin «havır» dedin. övle mi? Bunu niçin VaP tın? Nasıl yapabilirıin? Niye bana haber vermedin... Hylemedin?... Sana ne olnvor knznm? «Dur anneme sorayım da övle cevap verevim» mi deseydim? Bana ait bir mesele bu. Sen ne karışıyorsun? Bir talibl befenmem. reddederim. Buna da mı hakkım yok?! Kadın: Hayır yok! Diye batırdı. Kendinle beraber beni de mabvetmiye hakkın yok! Bütttn hayallerimi kırmıya hakkın yok!... Aglıyordu. Bugfine kadar hep dertlerini kalbine tömmüş, göz yaslarını içine akıtmıçtı. Fakat fimdi artık kendisini tutamıyor. hırstan, ömitsizlikten ağlıyordn. XI Knlttp bn akıara çok kalabalık. Mfizik başlıyordv. Evvelft plyanistle davulcu yerlerlnl aldılar. Sonra ötekl müzisyenler de geldiler. Yakudun sevgiligi Konrad önde. ayakta duruyor. Mikrofona tyarlamakla raeşgul. Bir taraftan da gelip geçen hanımlara gülümsfiyor. Avnur etrafına baktı. 4deta göz kamaştırıcı bir sıklık var. Süslü güzel kadınlar, renk renk tuvaletler, kıymetli kürk ler. ağır ipeklerden mantolar; elmaslar .. Perran tevzesi ile eniştesi tanınmış fabrikatör Asaf hfvin arasında son moda yeni organza esvıhı. nırlanta taklidi küpeleri ile kendisi de bu zengin muhite aitmiş gibi bir hiı dayuyor. (Arkası var) İ CUMHURÎTET'in Edebî Romanı: M îazaıı; KİKKA1 KÖRNAR zamanki gibi keyifli değil. Bu arsa yüzünden iki kardeşin arasına bir soŞukluk girmişti. Ne kadar belli etmemeğe gayret etseler olmuyor. Nebahat Deniz kenarında bir yerd>> otarup bir şey içelim, diye teklif etti. Büyük bir gazinonun kapısında arabadan indiler. Dürnev Hanım önünde vürüven Meldaya baktı. kendi kendisine: «Ne kadar kırıtıvor dedi. tçeride, ortalarda bir masa buldular. Nebahat düzenliyor: Siz şöyle geçin... Kadri sen burava . Melda da karşıya Bir salonda, sofrada, voîda. baskalarının da bulundugu her yerde, bir cok kaideİTİni vanlış beMedi*i jıT'dUola d?hsetli riavet ed"ı<ii \> huııu al.ifrangalıtın hiri'^ci Ş3rtı sa^ardı. Saf sol mese!?leri onun için gavet nıühim«1i. Melda bir tü"1fl sandalvesfne yerleşemiyor, Kalkıyor oturu Yolda Kadri konusuvor, şaka yor, kendi etrıfında dönfiyor, lar edivor, neseli görünmeçe eüva daha bnlerde DOS ver var çalısnordu. Ama yine de her mı diye egilip »rastmvor . K» labalıkta kendisini. esvabını gös termeğe. herkesin dikkatini 6stüne çekmege uğraşıyordu. Dürnev Hanım kendi kendisine itiraf etti: Bu kızdan, öz kardesinin evlâdından nefret edivordu. Mükemmel bir eençle evlenmek üzere olan. cıhaz haz:rlıklan yapılan talihli yejjenine karşı tâ içinden derin hİT düsmanlık duyuyor. O da bedbaht olsun istiyordu. Biraz da onun annesi, biraz da Nebahat Ü7'Msün. Halbuki. daha 2 hafta evvel, Avnurla Orhanın deniz kenarında EÜIüştüklerini hayaller kurarak penceresinden sevrederken, o bu kinlerden ne kadar uzaktı. Kendi çocugunun da vakında saadete kavucaragını umumyor. kimse\i kıskanmıvor dıı o Tatnan. Dü^ü'vlü Acaha birdenbir» ne o'du? Orhsnla nicin bozııstular? Aralarınd» ne uecti? Avnur her sabah nereye g'diyor? Tanrının günü degistirilen ipek camaşırlar, süsler. itinalar kimin için? Korkuyordu.. Titriyordn. Kızını bir inisin başında görüyor. «Allahım, dedi. Allahım, bana acı. evlâdıma yolunn şaşırtma. Basına bir şey gelirse ıstırabını ben çekerim » Kadri Bev garsonu çagırdı. ö te beri ısmsrladı. Biralar, mezeler geldi. MÜ7İk çalıyor, ortada çiftler dans edivor. Bir iki defa Melda da baba«ı ile kalktı. Oturduğu zamanlar da bir kus gibi cıvıldjyor «Ça ça çî» dansına bayılınnıs. Falan şarkı şimdi çok modn imiş. Mavili kızın elbisesi ne kadar zevksizmis . Arada, karsıdaki masada kendisi ile alâkalanan siyah saçlı bir erkeğe mânalı mânalı göz süzüyor, sonra yine eülerek, yüzüne çeşitli ifadeler vererek tekrar buna benzer sozler söylüvordu. Kadri Bey. içinden. etraftaki kadınlar arasında bir güzellik müsahakası ^apmakla mesgul. >Şunun bacakları fena degil... Kadri Bevler Dürnev Hanımı tekrar Modaya götürüp bıraktılar. Kendileri evlerine dönmek üzere yollarına devam ettiler. Hilmi Beyin karısı. nihayet kendisini pansiyonda yalnız bnlunca rahatladı. Kardesi ve Nehahatla aralarında o kadar az sami>ni.vet vardı ki, onlann meclisinde yoruluyor. sıkılıyordu. Sanki avrı avrı dünyaların insanları idilpr. Alâkaları. zevk leri, her şevleri başka. Odasında bir müddet istirahat etti. " \e dojru asajıya indi. Kapının önünde pansivon sahibe?i ile Madam Tatiana oturuyorlardı. O da kızını beklemek içıin onlann yanında bir koltuğa geçti. Biraz öteden b»riden konuştular. Kus kadını onl.>ra tarihten vakalar anlattı. Hele Fransa Kıralı 14 üncü Louis'nin bütün ailesini, kendi akrabaları imiş gibi tanıyordn. Saat 7.5 fa vaklaşınca Dürnev Hanım biraz durgunlastı; Her zaman bu vakitte dönmüş olurdu Aynnr... Madam Tatiana hikSvelerine devam ediyordu. Hayır, ne söylerseler s5y. le«inler, lııgiliz Prensesi Hen • riette'i kocası. yani 14 üncö Louis'nin kardeşi zehirlcmemis tir. Onun vakın dostlarının belki bu isde parmağı olabilir. Meseiâ Lorraine diikasından şüphe ederim. Ama kendisinin bundan katiyen haberi yoktu, eminim. «Monsieur» gibi hassas. iyi kalbli bir insan aslâ bövle bir şey vapamaz .. Dürnev hanım belki onuncu defa: Aynur daha gelmedi, dedi: hiç bir zaman bn kadar kalmazdı . Nihayet, iste! Hem de eanlı, memnun bir hali var. Daha B zaktan ncse ile «Bonsuar!» diye seslendi. Sonra o da bir sandalye alarak oturdu. Annesine sordu: Ne var ne yok? Dayınlar geldiler. Birlikte biraz gezdik. Gazinoya gittik. Sana çok selâm söylediler. Melda da beraber miydi? Şık mı idi? Ne eiymisti? Görmek Uterdim doârusu .. Hava kararıyordu. Madam Tatiana. Taslandıkça, insana gtin