23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 N'isan 1960 CUMHLKIYET UfcŞ 19591960 Üç temel şart Yazan: Dr. Doğan Aksan Dilimizin ğeçmişeki ve bugünkü durumu, onun yabancı dülerle kar şılaştırılması alanında karınca kararınca çalışan bir dilci olarak, şimdiye kadar edindiğim bilgileri, dil devrîmimizle elde edilen başarıları, giderilemiyen zorlukları göz den geçirdikten sonra, Türkçenin gelişmesi ve içinde bulunduğu durumdan kurtulmasının aşağıdaki üç temel şarta bağlı olduğuna inan dım ' : 1. Aydınların dilimize inancını, saygı ve czen göstermelerini sağlamak. 2. Dile «müdahalf» edilebileeeti bilimsel gerçeğini kabul ederek uzmanların, dilimizi zenginleştirmek için onun kendi kaynaklarından ve halk ağzından alaeakları, meydana getirecekleri örnekleri benimsemek ve kullanmak. 3. Hiikümetin bu dâvaya'inancını ve yardımını sağlamak. 1. Dünyada Türk kadar, yabancı boyunduruk altına girmek istemiyen ulus, Türkçe kadar da yabancı boyunduruğundan kurtulamı yan dil az bulunur. Bu aykırılıgın doŞmasında özelliHle aydınlarımızın yüzyıllar boyunca yabancı dillerin etkisinî önlememeleri, yabancı dillere hayranlıklan ve bu dillerdeki kavramları Türkçeye aktarmamakta direnmelerinin payı hüyüktür. Tanzimata kadar kültür ve din kanaliyle Arapça ve Farsçanın, Tanzimattan sonra Fransızcanin ve sori yıllarda îngilizcenin Türkçeye etkisi, bu yüzden bu kadar büyük izler bırakmıstır. Genel dilbiliminde, bir dilin, baska dillerin etkisl altında kalmadan yaşıyamıyacağı düşüncesi yerleşmiştir. Bununla birlikte, yabancı dillerin unsurlarına kapıları ardlna kadar açmamak, bilim, sanat alanında beliren yeni kavramlara karşılıklar bulup bunları yaymak gereklidir. Yabancı dillerle Türkçe arasında anlamlar ve kavramlar bakımın dan yaptığım karşılaştırmalar sonunda, Türkçenin özellikle tabiatla ilgili ve Somut (müşahhas) kavramlarda büyük bir anlatım zenBinliâine aahip olduğunu gördü ğüm halde, «oyut (mücerret) kavramlarda, özellikle bilimle ilgili muhtevaların açıklanması sırasında dilmizin her zaman ileri iürülen fakirliğini iuülerek kabul etmek zorunda kalmıştım. Türkçe, tabiatla ilgili ve aomut kavramları açıklıyan kelimelerde Franaızca, îngilizce, Almanca gibi dillerdekine eş anlam olaylan, anlara benzerlikleri vc genlslemelerine sahip bulunmaktaydı. örnek olarak bir <ba|> kelimemizin bu dillerdc ve Farsçadaki karşılıklarına paralel olan, bı>zısı onlarda görülmiyen altı kadar anlam olayına sahnt olduğu göze çarpmakta, buna karsılık bir ayçiçegi (heliantus annuus) bitklsinin. Türkçenin çeşitli lehçe ve ağızlarında on kadar karsılığına raslanmaktadır. Yü«yıllar boyunca her Arapça, Farsça kelimeyi oldugu gibi almamıs, J|tınlara Türkçeden karşılıklar aramış, yabancı kelimeleri kullanırken gurur duymamış, bir aruî ugruna edebiyat dilimize bu dillerin sözlüklerinin kıyısında • köşesinde kalmış kelimeleri sokmamış olsaydık, Türkçenin soyut kavramları anlatan kelimelerdeki eksikligi çoktan giderilmiş olacaktı. Osmalı aydını Fransızcada gördüğü «point de vue» kavramını Farsça ve Arapçadan aldığı nokta ve nazar kelimelerinden kurduğu ve bu dillerde kullarjılmıyan cnoktai nazar» tamlamasiyle karşılamıştır. «Opinion publique» için cefkârı umumiye» derken, Arapçada bu tamlamanın bulunmadıgımn farkına varmamıştır. «Chef djoeuvre* karşılığında Farsça «şah», Arapça «eser» kelimelerinden kurdugu «şaheser» tamlaması, .ne Arapçada, ne Farsçada vardır. Osmanlı aydınınm «validei muhtereme» si, «perîeri" zîşan» ı ölmemiş, cvefat», «irtihal» etmiştir. Bitkilerin ısığa doğ rulması olayını «teveccühi ilezzıyaiş şems» »eklinde öğrenmiş, öğretmiştir. Buna karsılık bugünkü «çüne doğrulum» a ne kusur bulunıbilir? «El yazısı» varken «hattl dest» denilmiş, «gözümün nuru» yerine «nuri aymm» kullanılmış, «Küçükçekmece», «Büyükçekmece» gibi özel adlar bile «Çekmece1 Sagir», «Çekmecei Kebir» e çevrilerek söylenilmistir. rumlarla karşılaşıyoruz. Büyük gürültüler çıkaran, birçok muarızlan olan Alman dil devrimi, yılmıyan gönüllülerinin, güclü yazarlarının çabasiyle bugünkü Alman dilini meydana koymuştur. Dil devrimimizden bu yana kaydedilen ilerlemeler, cuydurma» kelimelerin pekSlâ yerleşebilecegini. benimseneceğini ve zamanla eskilerini dilden atacağını göstermi»tir. Bugün TürkiyeJe «uçak» kelimesini anlamıyan, daha ileri gidersekkullanmıyan var mıdır? tlk ileri sürüldüklerinde begenilmiyen, alayla karşılanan •öğretmen», «okul» kelimelerinin dile mal olmadığını kim söyliyebilir? Gösteri, genel, özel, oturum, bütünleme. sözleşme.. gibi, dil devrimini benimsemiyenlerin bile kullandı|ı daha niceleri, bu gibi türetilmiş kelimelerin yerleşebileceğini göstermiştir. Dile tmüdahale» edilemiyeceğine inananlar, eski dili savunanlar, Osmanh aydınımn işledigi suçu işlemiş olacak, ömürleri varsa, yazdıkları sanat ve'bilim eserlerinin, değerli yazar HSlit Ziya'ya bi le kıyan dil eskiliği yüzünden obunmadığını göreceklerdir. En çabuk yapmağa zorunlu olduğumuz şey, Batı dillerinde anlatım bulan kavramlara Türkçeden karsılık bulup bunları genelleştirmektir. Bu yapılmadığı zaman, Osmanlı aydınımn düştüğü hataya düşülmüj olacaktır. Dilimizin öz kaynaklarına, ışlek eklerine, tamlama kurallarına başvurmak, hem onun göz kamaştıran zenginliğini meydana çı^ırarak aydmlarımızın güvensizliğini, aşağılık duygusunu ortadan kaldıracak, hem de b j kaynaklardan, soyut kavramların anlatımında çe kilen sıkıntıyı gidererek Türkçenin bir bilim ve sanat dili olmasına yol açacaktır. Atehi bakur yerine geçen erken bunama, haceri semavi yerine konulan göktaşı gibi tamlamalar ve Almanlayn yaptığı gibi bileşik kelimeler, bu amaca varmamızı koiaylaştıracaktır. Kaldı ki, halk ağızlarında birçok ilgi çekici karşılıklar vardır: Albeni (câzibe), gözenti (dâül merak), gökyolu, gökdere (kehkeşan), götürüm (tahammül), gözen (sympathique), özekes (ciddi), göster me parmağı (şahadet parmaŞO (bk.: D^rleme Dergisi). Harkesçe bilinen hastahkların bile kuruyel, yanma (romatizma). kirli paçavra (kolera) gibi adları bulunmaktadır. öte yandan kaynak yerli olunca, dilin «anlaşma aracı 'olmak» özelliği de bütiin anlamiyle belirmiş Oİacaktır. 3 Hükümetin bu dâvaya .inan cını ve yardımını sağlamak, dil yaramızın onulmasıfla yararlı olacak en önemli •çarelerden biridir. Bu konuda bizim için en iyi<ölçü, dil devrimimizin sonucu olmalıdır: En üst basamağından en alt basamağına kadar bütün devlet iş yerlerinde, bütün eğitim kurâmlannda uygulanan bir dil annması özleşmesi çabası, birçok yabancı unsurların atılmasını, yeni keHme lerin benimsenmesinı ögretim çağındaki gençlerimizin, bugün çoğu yerleşen yeni terimleri kullanmalarını sağlamıştır. Okul diyen gençlik, üniversiteye kadar gelmi^tir; ödev, başarı,. anıt, deprem, kurum, üye, yönetim, tüzük, vcrim, öğrenci, tasarı, savcı, yargıç, önem... kelimelerini yaşlılar bile kullanmaktadır. Daha öncekilerle değil; otuz yıl öncekilerle şimdiki gazetelerimizin dilini karşılaştırırsak, dil konusunda elle tutulacak bir baskı altında bulundurulmamıs olan gazete dilinde bile büyük değişiklik .olduğu, özleştirme yolunda atılan adımların küçümsenemiyeceği kendiliğinden be lirecektir. DİL T>AVAMIZ NADI Istanbul ve Ankaradaki hâdiseler uzerine dün bu 2 şehirde örfi idare ilân olundu Ba?1arafı 1 imel muftur. 2. Birincl Ordu Kumandam Orgeneral Fahri özdilek tstanbul örfi İdare Kumandanıdır. 3. 28. Nisan. 1960 günü îsttnbul vc Ankarada vukubulan hâdiselerin nefri ve fotoğraflarinın tabbı men edilmiştir. 4. Kapalı ve açık yerlerde her türlü toplantüar men edilmiştir. 5. Gece saat 21 den sabah iaat 5 e kadar sokağa çıkma yasağı kornılmuştur. 6. Kahvehane, birahane, meyhane, tiyatro, sinema, bar, gazino ve emsâli umuma âçık yerler ikinci bir tebliğe kadar kapatılmıştır. 7 Her türlü cemiyetlerin umumi heyet Ve idare heyeti toplantıları örfi tdare Kumandanının iznine bağlıdır. 8. Vatandaşlarımızın itidal lle hareketlerini ve Örfi idare Kumandanlığının tebliğlerine riayetlerini ve Örfi İdare Kumandacına yardımcı olmalarını rica ederim. Fahri özdilek Orgeneral örfi İdare Kumandam tstanbölds 2 nnmaralı teblig Istanbul Örfi İdare Kumandanlığı J numaralı tebliğ: Bazı şahısların idarehaneled dolaşarak çıkacak gazetelerin siyah başlıkl» tab'edilmesini telkin ettikleri öğrenilmiştir. Gazeteler, her zaman olduğu gibi normal başlıklariyle neşredilecek, aksine hareket edenler hakkında kanuni işlem yapılacak ve gaWpl4tt»rılac»ktır. Fahri özdilek Orgeneral Ittanbul örfi İdare Kumandam Ankara örfi tdare Komutanının ilk tebliği Ankara 28 (CumhuriyetTelek») Ankafa örfi İdare Komutanlığı bugün bir nuruaralı tebliğihi yayınlamıttır. Tebliğ »öyledir: • 1 28 nilan 1960 saat 18 ten itibaren Ankarada Örfi İdare Kumandanhğını deruhte etmiş bulunuyorum. Bu saatten itibaren her çeşit toplantı yasak edilmiştir. 2 Kanuoların. tesbit ettiği yasaklarâ riayet edilmesini ve bu hususta hassas davranılmasını, kanunlara aykırı hareketlerin derhal ve en şiddetli şekilde bertaraf edileceğini, bu . hususta bütün emniyet kuvvetlerine gereken emirleri vermış bulunuyorum. Zaruret halinde derhal yasaklar konacaktır. . 3 Sayın Ankara halkından nizam ve sükunun devam ettirilmesini chemmiyetle rica ederim. NAMIK ARGÜÇ Korgeneral örfi tdare Kumandam. Ankarada tkinei tebli| 2 numaralı tebliğ: ' Nizam re asayişin temini bakımındao Toplantı ve Gösteri Yürüyü«leri Kanununa aykırı hareketlerde bulunanlar hakkında »ıfatı ne olursa, olsun en şiddetli tedbirlere başvurulacaktır. Muhterem Ankara hâlkına bir kere daha tebliğ olunur. Ankara örfi İdare Kumandam Korgeneral Namık Argüç î ıınun imleri Bakanlar Kurulü bütün gün toplantı halinde idi Bastarafı 1 iııci sahitedü pu bugün saat 15 te toplanmı» ve toplantı bir saat kadar sürmüştür. D.P. Genel tdare Kurulu da öftle üzeri Başbakanlıkta, Başbakan Adnan Menderes'in başkanhğında bir toplantı yapmıştır. Baştarafı 1 inci sahifede Ankara, 28 (Hususi) D.P. Meclis Grupu yarın bir toplantı daha Meclis Genel Kurulunun tasviblne arzedilmesi ihtimal dahilindedir. yapacaktır Sabah saat 11 de aktedilecek top tlk Örfi İdare lantıda hugün Grupta müzakereleDiğer taraftan, bugüne kndar Türkiye'de üç defa Örfi İdare re konu teşkil eden meselelerin göilân edilmiştir. Birinci Örfi tdarenin ilânı ikinci dünya gavarüşülmesine devam edilecektir. şının cereyan ettjgi tarihe raslamiştır. Üc ve altı^ar aylık temC.H.P. Meclis Gropn Ankara, 28 (CumhuriyetTeleks) ditlerle 64 ay süren bu ilk Örfl İdare İstanbul, Edirne, Kırk C.H.P. Meclis Grupu bugün saat lareli, Tekirdağ ve Kocaeli illerinde tesis edilmiştir 10 dan 12 ye, öğleden sonra da 15 İkinci örfi tdare ten 17,30 a kadar süren iki toplanİkinci Örfi İdare 1953 yılında İstanbul, Aiıkara ve İrmlr'de tı yapmıştır. Bu toplantılarda günün hâdisele cereyan eden 6/7 eylul hfldiseleri üwrin« ilân edilmiftir. Bu ri görüşülmüs ve yarın B.M M. nde ilândan 6 gün sonra da Meclis tarafından Örfi İdare fnüddetiörfi idareyle ilgili takririn muhte nin 8 ay olması kararlaştınlmış, bu tnüddetin bitiminde Örfi melen görüşülmesi sırasında takip İdare Izmir ve Ankara'da kEİdınlmıs. yalnız İstanbul içln üç edilecek hattı hareket tâyin edil ay daha uzatılmıştır. miştir. Örfi idare kararı bu&fün Meclisin tasdikine sunulacak KORE A G L I T O R Kore'deki nümayişler nrasında polislerin açtıkları ateş neticesinde ölen talebeler için Seul'da büyük bir cenaze töreni yapılmıştır. Yukarıdaki ve yandaki resimlerde, törende dini kıyafetleri içinde evlâtlarının tabutlarını taşıyan babalar (yanda) ve ölen gençlerin ruhları için bir budist tapınağı önünde dağıtılan yiyecekleri gözyasları araaında seyraden analar (yukarıda) görülmektedir. İstanbul Üniversitesi ı Üçüncü Örfi İdare Bastarafı l ınct sabirede «Anayasa ve hukukun zaferl temin edildikçe memleket ayakta kalır» dedikten sonra takrirlere ara vermek kararında olduklarını Bastarafı I inel «ahlfede bildirmislerdir. Iran Şahı, CENTO toplantılarına Dersten sonra takrirlerinl neden katılan Bakanlara hoş geldiniz dedolayı kestiğini soran gazetecilere mi» ve CENTO'nun üç Müslüman Prof. Esen : âzasının, yani Türkiye, lran ve « Devlet idaresinin halen tâbi Pakistamn, Batılı müttefiklerini bulunduğu sistem * bu ve buna muhkem bir tarzda destekliyecebenzer kanunlarda beyanda bulun fini beyan etmiştir. mama mânidir» demiştir. Şahın mesajının' okunmasından Üçüncü Örfi idare ise bugün saat 15 t« Ankart ve bul'da ilân edilmiştir. İstan Cento Bakanlar Konseyi toplandı sonra alenl eelse on lkiy* t»e| kaTOL ORTASINDA i4TİN Manila sokaklan yeni bir hâdiseye şahit olmustur. Tenl mezheb» la son bulrauç, bundan «onra komensup olan bu çift, yortu günfl sokak ortasında yatarak dua etme ye baslamışlardır. Bu çift, hareket misyonlar hafi olarak çalıımalanlerinin kendilerinl cennete götüreceğıni iddia etmişlerdir. Duacılar âyin esnasında, ellerindeki kamısna başlamnlardır. larla üç saat devamlı olarak vücutlarına vurmuslardır. pesımde, tokak ortasında hsm dua «dip, hem Amerika. tngiltere, Pakistan Te de kendilerini döğen çift görülmeitedir. Tüfkive Dışijleri Bakanları altnî celsede bifer konusma rapmıslardır. Amerika Duis'leH Bakanı Cristlan'Herter. CEN'TO teskll»ti «zalarına hitaben rarımıs oldujju konusmada, A.B.D. t#$klUtm komünizme.karsı lttifakını Vuvvetie des teklemeye devam edecektir» <Jemistir. Herter: «AmeHV» Şirl*?ik T>evletlerinin CENTo ile dolayısivle o!an baSiarı. dünya sulhü lehin* j»vBm ederektir» demiştir. tn»iltere Dışişlcri Bnkânı T.loyd. «ilâh«t*lanmanın Batılıların ilk eavp«i oldu8unu ve bevnelmilel bir hnl «ekline «müe«ı«ir bir beynelmilel kontrol altında msntıkt ve vapıct bir silShsızlanmaya ynneien yo'ria müsahha? blr ba«lan?ıç, bev nelmilel bir kontrol altınrla nükIpar denempleri yaşak eden h\r anlasma, fiilen ve sözle büvük devletlerin riiŞcr devletlerin ic i«lerine hcrhansi bir tazyik ve tehditle karısmsmalan» ile vanlabi'ereSini acıklamıstır. PaVı>tRn Dısisleri Bakanı Manzur Kadir. komsu Afeanistana komünist »ızma tphlike«ine dikkatl eekmis ve komünist Cin tehdid'ni hatırlatmıs: «Kuzey ve Kusey Bâ ASTA VE 'AFRÎKALI TLÖRT LER Kahireyi ziyaret eden En donezya Cumhurbaşkanı Sukarno, tı sınırlannda vukua geVn son Nâsır tarafından son derece sami mi bir şekilde karşılanmıştır. Re simde, iki Devlet Başkanı Kahire inki'aflar istiklâlimizi mııhafa7a e* decek mukabil tfdbirlerle kontrol Devlet Operasında iki samimi poz içinde görülmektedir. altına alınmarlıŞı takdirde, eiddî ölrülere varabilir» demiştir. 1 Kore Başkan Yardımcısı Lee dün ailesi ile birlikte intihar ettı O i Devlet eliyle radyoya sıltı bir dil sansürü koymamız, bu güçlü yayın aracının an Türkçenin yayılmasına ve benimsenmesine en büyük yardımcı olmasını sağlıyacaktır. Uray, okay, ertik, dörütmen... gibi sevilmiyen, kulağa hoş gelmiyen kelimeler kendiliğinden düşecek, benimsenmiyecektir. Bunlardan korkulmamahdır. Bu üç temel şart yerine getirilince, Türkçenin gelişmesini olduğu kadar, bu konuda artık tehliAynı hatalara bugün olsun düş keli bir eğilim göstermemesini de rr.emeli, dilimize inanmalı, hiç de sağlıyacak kararlar alınmıs olaeilse yazarken. özen göstermeliyiz. caktır, Sanıyorum. Öteki aîanlarda değil, toplumun en çok ilgilendiği spor alanında bile cörülen acaiplikler ortadan kalk malı, maç filânca «skor» la bitmemeli, oyunu filânca chakem triosu» idare etmemelidir. 2. Bilim ve gözürftüzün önünde vülunan gerçekler ispat etmiştir; dile emüdahele» edilebilir. Bu konuda en iyi örnek, Norveç'te devlet 'dili olan Danca'yı atmak, Norvecçeyi geliştirmek uğrunda, taşlanmak pahasına çabahyan ve halk aSzından topladığı malzemeyle, yeni unsurlarla, ancak halk arasnda konuşulan bu dill bir bilim, bir edebiyat dili haline gefiren A\SEN'dir. Daha birçok dillerde de buna aşagıyukarı benziyen du Fatin Rüstü Zorlu. «bu nın zirve konferan«ı dünya meseieierinin finem'i bir lç?v»a»ı oldu*unu» belirtmistir. Zorlu: «Diinva eereinligini h«filfetmek ve mümkünse bunuksldırrnak hpnimi/in ümit ettiği bir gayedir» demiştir. Zorlnnon beranatı Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesi Umum Müdürü bir basın Ankara. İt (CumhuriyetTeleks^ toplantısı yaparak Konsey çahşmaları hakkında izahat verdi Tahrandaki Cento Basbakanlar top NATo Konseyinin 2 4 mayıı civannda yabancı misafirin gele lantı açılacak ve daha sonra gizli lantvüna katılmak üzere dün çece geç vakit ucakla Ankaradan ha tarihleri arasında tstanbul Bele ceği tahmin edilmektedir. toplantılara başlanacaktır. Gizli oreket eden Dısislerl Baksnı Fatin diye Sarayında yapacağı önemli Türkiye delegasyonu sözcüsünün turumlara 3 ve 4 mayıs günleri Rüstü Zorlu. Esenbo5s hava ala toplantılar münasebetiyle Türki bildirdiğine göre, toplantımn prog devam olunacaktır. Her gizli otuye delegasyonu sözcüsü, Dışişleri ramı şöyledir: nınd* v»rdi?i beyanatta: rumdan sonra NATO sözcüsü Mr Enformasyon Dairesi « CENTO'iıın bu seferki top Bakanlığj 1 mayıs pazar günü saat 12 de Key basına kısa izahatta bulunalantılan, NATo BaVanlar Konse Müdürü Ismail Soysal dün bir ba Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zor cak ve 4 mayıs akşamı bir tebliğ yinin îstanbulda yapacaŞı toplan sın toplantısı tertip ederek izahat lu ve saat 18 de NATO Genel Sek yayınlanacaktır. reteri M. Spaak birer basın toptı i!e zirve konferansına takaddiim ta bulunmuştur. Deiegeler şerefine Cumhurbaşka Berlin meselesi ve Almanyanın lantısı tertipliyeceklerdir. 2 mayıs nı, Başbakan, Dışişleri Bakanı taetmesi bakım'.ndan bir kat daha ehemıtHyet iVtisap etmiçtir» de Mrleşmesi. silâhsızlanma ve Do pazartesi günü saat 10.15 de Baş rafından ziyafetler verilecektir. Menderes ve mü Ayrıca toplantılardan sonra misaRU Batı münasebetleri gibi önem bakan Adnan mtştir. li konuların görüşü>eceği bu top taakıben Konseyin temsil başkanı firler için Ankara, Izmir ve Burlantı ile ilgili olarak Ismail Sos M. Lange'nin konuşmaları ile top sada geziler tertiplenecektir. yal şunları söylemiştir: « Bu. iştirak edeceklerin önetni. sayısı ve organizasyon bakımından Türkiyede yapılan beynelmüel çapta toplantıların en büyüğü olacaktır. Bilindiği gibi 1955 tenberi ilk defa olarak 19 mayısta 9 dSrt büvükler Pariste toplanacakZAYİ T C. Emekli Sandığından Baştarafı 1 inel Mhifede lardır. NATO Konieyinin yüksek aldffım 05 178 070 »»yılı (Nisan Aralık 1960 devreii) çekimi kaybetAldıgımıı bilgiye g6re, Balık ya kademe toplantısından iki hafta önee yapaçagt toplantıda NATO'tim. Yenipini alacağımdan rşkisini rın içtifaname5İni verecektir. hükmü ynktur. nuh bu konudaki görüşünü tesbit Ankara 28 (CumhuriyetTeScks) suretiyle intihar etmiştir. Bir süMuçteba Iştın ne diyorî Meryem Alboran etrnesi kuvi'etle muhtemeldir. Ay? Bir Emekli Albayın kansı sa re sonra eve dönen Emekli Albay, Fatih Deynekçi sokak No. 7 Ankara, 28 (CumhuriyetTeleks) rica, son iki yıldanberi Doğu ile l?tanbul döküp mutfakta ksrısının cesedini alev Dün, mületvekilliğinden ve De Batı arasındaki temaslarm artma balıa karşı, üzerine gaz mokrat Partiden istifa eden Müç sı, Cenevrede nüklear silâh dene yakmak suretiyle intihar etmiştir. ,1er içinde bulmuş ve yangın korn teba Iştin bugün evincle kendisiyle m='°rinin durdurulmuş buhınmaALTIN FİYATLARI Kurtuluş semtinde oturan Emek şuların da yardımiyle Eüçlükle sön jgörüşen gazetecilere. dün gece ya sı, Berlin ve Almanya meseleleri li Albay S E. nin 50 yaşlarmdaki dürülebilmiştir. Savcılık tahkikat 23 4 :1960 fpılan D P Meclis Grupu toplantı nin ilsi rekici bir Safhada olması. eşi M. E. sabaia tarşı kocasmı u Vapmaktadır. Cumhuriyet noooııoso 'smdan sonıa istifaya karar.verdıâi Dı.şişleri Bnkanları seviyesindcki 1420014300 R^şat yandırarak hastalandıgını snyleÖte yar.r'an. BAlâ kazasının Ka ! ni bildirmiştir. Müçteba Işıın. «e bu toplantlnın önemini artıfan =eHamit 1110011150 bep soran gazetecilere. «M?lum hppler «ra^ında gösterilebilir. Tnp miş, doktor getirmesini istemiştir. rahasanlı köyünden Yüksel admOulden 1010010200 TPleFo*o (Ct'MHURYFT A.P.) S^ul Lnndr» îstanbul İngiliz 1270012300 lantı mtjnaspbetivle 300 kadar rle Emekli Albay evden ayrıldıktan ria 30 yaşında bir kadın da kocasi" Mıintehir Kore Cumhurbaşkan Yardımcısı Lee Ki Poong (ortada) müstafi Cumhurbaşkanı Syng mese'.eler» demekle yetinmiştir. Degussa 16401645 man Rhee (solda) ile el sıkışırken. Resimde görülen genç subay ile uzun boylu şahıs Lee'nin oâiulları | Müçteba Istın bundan böyle hiç lege. 125 i daimi nekreterya men «onra bir sinfr krizi geçirdigi tah nm kendisini evden kovmasına üYerli 1640164B Lee Kan Suk ile Lee Kanuk; sağ başta görülen kadsn da Mrs. Lee'dir. Lee ailesinin bu reçimde gö bir surette »iyasetle meıgul olma üupları. 175 i gazeteci ve 200 il de min olunan kadın. mutfakta üzeri zülerek agıla gidip iple asmak su'mağa karar vermiştir. riilen bütün fertleri ölmüşlerdir. delegelerln t|leri olmak üzere 800 ne gaz yağı dökmek ve ateşlemek retiyle intihar etmiştir. Bastarafı 1 inel sahifede | Haklannda tevkif müzekkeresi saya göre kurulacak bir kabineye kesilen altı kişi arasmda eski Milyerini bırakmak olacaktır» demis li Emniyet Umum Müdürü de butır lunmaktadır. Baçkan ayrıca hükümetin en bü tçişleri Bakanı 19 nisandanberi yük vazifesinin uzun müddettenbe belli olmıyan bir yerde gizlenmiş ri birikmiş haksızlıklan. adaletsiz ve teyit edilmiyen bazı haberlere likleri ve muhtelif BakanlıHar ile göre Içişleri Bakanı memleketten idarenin diğer düzensizliklerini kaçmıştır. kaldırmak olacağını söylemiştir. Cnmhnrbaskan Tardımcıtı Huh, ayrıca, polisin siyasete nüfııve ailesi intihar etti zuna mâni olunacağını ve sert hareketlerinin tanzim e'düeceğini Seul, 28 (A.P ) Seul örfi idabildirmistir. re kumandanlığı tarafından bugün i bildirildiğine göre Cumhurbaşkan Synçman Rhee alkışlandı Seul, 28 (A.P.) Syngman Rhee, Muavinüğine seçimle gelmiş olan bugün saraymdan ayrılıp otomo Lee Ki Poong, karısı ve iki oğlu bil'e evine giderken kendisini Bas bu sabah intihar etmiştir. kanhktan düşüren nümayişleri ya Lee Ki Poong ve aile efradı, pan gençler tarafmdan alkışlan Cumhurbaşkanlığı binasına ait imıştır. kametglhında intihar etmiştir. Başkanı ve Avusturya doğumlu Kumandanlık, cesetlerin şehirdc karısını taşıyan Limuzin arabasınm önünde üç jip gitmekteydi. 10 ki askerî hastahaneye götürüldüsene evvel Koreyi komünist müs ğünü ve dördünün ölmüf buluntevlilere karşı müdafaa eden bu dukla^ının teyit edildiğini bildirinsana karşı halk tezahürat yap miştir. Korede bir haber ajansının. fçmıştır. Bu arada Huh kabinesi. eskl Iç işleri Bakanına atfen verdiğı haişleri Bakanı Kyu Ir'in tevkif bere göre, Syngmann Rhee'nin ay» nı zamanda evlâtlık edinmis oıdumüzekkeresini çıkarmıştır. Eski Içişleri Bakanı ve hakların ğu Lee'nin oğullarından biri evda tevkif müzekkeresi kesilen di velâ babasını, sonra annesini, miiğer altı kişinin seçim hiylelerinden taakıben küçük erkek kardeşini oldukları ileri sürülmekte öldürmüş ve sonunda intihar et NATO'nun toplantılannda neler müzakere edilecek? Hüseyin Balık da D.P. den istifa etti Ankarada bir emekli Âlbayın kansı kendini yakarak intihar etti n V . .5 •V.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle