Katalog

İKI CUMHURIYET llllEllllllllMlllllllllliinillllllllMllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllMIIMIIIIIIIIIMIIIlEllll 13 INisan 1966 Memleket Meseleleri < 111:111.llı llı l< min büyük mahzurunu ancak ıaman içindeki mesaiyi yakından kontrol suretiyle önlemek mümkündür ve bunun içindir ki (zaman ücreti sisteminde kontrol •lenanları ve kontrol usulleri büyük önem taşırlar. Yine bu vadi Cek heyeti ile görüşmeler de en büyuk mesele. kontrol mas devam ediyor. Yeni anlaşma bugünlerde imzalanacak Inşaat bir havh devam etti Ci raflanvle kontroldan dolayı meyvardaki komşular her sahah saat dana gelen verim artışları arasın(7) de, hatta 6,30 da taşçıların çe daki nispetı dikkatle takip etmek, Önümüzdeki günlerde Çekoslokiç sesleriyle uvandılar. Aksam kontrol merhalelerini hatt» art vakya ile yeni bir ticaret anlaşmasular kararıncaya kadar kısa bir tırmak suretivle bu unsuru daha sının imzalanacağı bildırilmekteyemek f^sıls^ı hariç bu sesleri müessır kılmak ve neticede kon dır. îki memleket arasında yapılatrol masraflanyle verım artışiarı diniedilfr İ«i <"H has'armı kalcak tıcaret anlaşması hacminin dırdıkları yok O koca kaya par arasmda sonuncu lehıne bir du 40 50 milyon dolar kadar olaçalanna eüzel şekil'er vermek rum elde etmektir. cagı tahmın edilmektedır. İçin ellerinde metreler. gönveler I Bızde (zaman ücreti) sijtemi iş Bır kaç gündür memleketimizde | hayatımızın doğuşundanberi t«tmütemadiyen çalıstılar Müteahhit hesabına çalısan '^çüer ise tama bik edilegelen en maruf. hattâ bulunan Çekoslovak ticaret heyemen aksine. Sabah 7,30 • 8 de iş tek maruf sistemdır. Umumiyetle tı halen bu konuda gdrüşmelere baçı ediyorlar. Evvelâ bir muhab bu siütemde (kontrol cihazı)na e devam etmektedir. Heyet mensupbet faslı başlıyor. Bu fasıl taşçı hemmivet vermediğimiz, yani ça ları Türkiyeye daha fazla mal ihlara iki taş götürdükten sonra de lıçan elemanları ?ıkı bir nezaret raç etmek hususundaki ısrarlariyimzasını geciktirvam ediyor Saçlar taranıvor, ge altına almadığımız ve rıihayet le anlaşmanın len geçen seyrediliyor. ö g l e pay bu sistemde verim için bir kısta mektedirler. Yapılacak anıaşma ile Çekoslodosu 1,30 saatten asaSı dü=müvor. sımız da olmadıSı içindir ki (zaVelhisıl herjimize malum olan ça man ücreti) sistemi biıdt çalışanı, vakyadan ıthal edecegımiz elektrik lışma usulü ile guya bunlar çalı elemanı, işçiyi rehavete, lâkaydi malzemesi, cam porselen ve«air«ye ve nihayet tenbelliğe götür ye karşıhk tütun pamuk, demir şıyorlar. müştür. cevherı ve muhtelif ham maddeCivardak! bir ecnebi merak etler ihraç edeceğimiz bildirilmekteGntürü ?isteme gelince: miş, bana sordu: Buradaki işçiiBlhassa hususi teşebbüs erbabı dir. lerin bir kı=mı durmadan calışıyor. Günde 10 11 saat en aŞır i«i nın ve kısmen de devlet sektörüyapıyor. Digerleri ise doğru dü nün tatbik ettigi bu sistem, (tarüst (3) §aat y» çahşıyor, ya çalış manlın deŞil (verim)in satın ahnmıyor. Bu ne biçim mesai şekli? ması şekli olduğu ve bedel (veKonuyu ben ilk gün merak ede rim) b'Içüsiyle ölçüldüğü için (sây) rek sorup Ö8rendi5im için kendi in, kontrolü mevzuubahis degildir. sine izah ettim. Adam hayretler Çalıçanı en çüzel tesvik ve kontrol Şehrimiz Ticaret Odasınm yapeden (netıce)dir. Böylece (netice) içinde kaldı... en kuvvetli müeyyide halinde ken tığı hesaplara göre toptan eşya fi? R Durum hakikaten hayret ve hat diliğinden işçiyi tahrik etmekte atlan endeksleri, 1M yüz itibar tl ibret vericidir. ötedenberi biz dir. Yukarıda verriiğimiz misalde edilmek şartiyle, 1959 yılı yedinci de (işçi)nin kâfi derecede çaltşma bizım (ts^çOların baçlarını kaldır ayında şu rakamlan göstermektedığından, verim vermediğinden, madan çalısmaları bu müeyyide dirhatta tenbel olduğndan bahseder, nin kuvet ve kudretini gösterir. Gıda maddeleri endeksi 232 ye, maddeler 268 e. mensucat dururur. Yukarıda zikrettiğim miBu sistemde de mühim mahıur ham sal ve buna benzer bir çok misal (Verimin kalitesi) nin zedelenme 238 e. iç piyasa maddeleri 265 e, ]»r umumiyetle (i«çi çalışkanlığı mesidir. Yani i.şçinin daha çok ve> ihracat maddeleri 191 e, ithalât veya tenbelliğl) hakıknda götürü rim elde ederken isin. mamulün maddeleri 322 ye çıkmıştır. Umubfr karar vermenin doğru olmadı evsafına dikkat etmeme«i. düsük mî endeks sayısı 257 dir. ğını gösterir. Filhakik» meselâ mamul meydana eetirmesidir. Anmaddelerinparça baıına evinde çalışan kun cak diger sistemde zaman İçinde Manıul yiyecek den mense' şahadetnamesi ki çalısmamak, zamanın akıp (fitdura işçileri, el tezgâhiyle evinde istenmiyecek çalışan veya parça başına fabri mesiyle ortava bir iz bırakmadığı kalarda çalışan işçiler vardır ki halde cf'türü si^temindeki (vasıf Piya«aya pelen bir habere göre çalışmanın bitmt bundan boyle pirinç, un, mskarna, bunlardan evlerinde çalısanlar düsüklügü) gece yanlarına kadar, fabrikalar slyle ortadan kalkmamakta, vasıf baharat ve hurma gibi kısmen vedakiler ise iş saatleri dısmda, ye kontrolü mesai bittikten sonra da y« tamamen mamul vivecek madmek saatleri esnasında da çalış yapılabilmektedir. Bunun içindir delerinden aranmakta olan menşe maktadırlar. Buna mukabil yevmi ki işçi götürü sistemde daha çok şah»detname»i ve saSlık sertifikaye!l işçilerin misallerinl ise he verim verme yanında çalısması 6i artık istenmiyecektir. men her yerde, yol, elektrik, IU nın kalitesine de itina göstermeye îthalâtta bu gibi mallar karantamiratlarında hele toplu elarak önem vermektedir. Ve bu sistem tina teskilâtı tarafından muayene de kurulacak olan bir (evsafı konçahşılan her iş verinde pekâli trol) cihazı daha kolay, daha az edilerek bulaşık hastalıksız ve ragörmek mümkündür. masrafh ve hele daha müesMr ça rarsız olduğu tesbit edilerek yurda tokulabilecektir. Bu müşahedelerden sonra mev lısabilen bir verim unsururîtır. zuu ücret sistemleri za%iyesinden Bunun içindir ki, götürü sistem 2 Türk genci NATO tetkik ve mütalâa etmek lâzıra geliyor: (îşçi) yi çalışmaya. bnşını kaldıraraştırma bursunu Malum olduğu üzere işçi üücret madan. gece yarıi'r^na kadar, yekazandılar sistemleri 1) Zaman ücret esasına, mek saatlerinde dahi çalısmaya 2) Gotürü esasına göre iki ana sevk eder. 19601961 yılı NATO Tetkik ve grupta toplanır. (Zaman ücreti) Demek oluyor ki (işçi) sınılınL Araştırma bursunu memleketimizyani (yevmiye) dedığimiz ve mu çalışkan veya tenbel yapan biraı deri E. Akurgal ile tstanbul Üniayyen bir zaman süresi esnasmda da, hatta birçok da çalışma sis versitesi Hukuk Fakultesi Devletki (sây) in satın ahnması şeklin temlerimiz, bu sistem'.erimizin bü ler Umumi Hukuku Doçenti Edip deki pek maruf sistem, bedel, ya tün çarklarının kurulmuş olup ol Çelik kazanmıştır. ni ücret tayinl bakımından çok mama keyfiyetleridir. Müsabakaya yüz küsur kişi iştiEğer biz kolay, fakat verim b»kımından bir iş şebekesi kurarken bunun rak etmiş ve ancak 18 kişi kazahemen tamamen çahşamn iş ah evevlâ bütün gediklerini hesaplar, nabilmiştir. Bursiyeler 1 sene müd lâkma bağlı kalan, dolayısiyle şebeke unsurlarının nihai netice detle NATO'ya dahil memleketlermahzurlu bir sistemdir. Bu siste üzerindeki müessiriyetlerini mas de seçtikleri konular üzerinde araf ve gelirleriyle iyice hesaplar raştırma yapacak ve hazırladıkları ve ona Bore İMmizi âyarlarsak raporları. ilgililere vereceklerdir. hem verımli netice almış, hem de çalışan insan gücünun de cilısma •.İznıir» yolcu remisinde büOLUM şevkini. ahlâkını iyiye götürmüş, KıziTnız, kardeim v» aM.>Tnjz yük tadilât yapıldı çalışan da bir (iş vicdanı) yaratBİLKÂY ÖKSÜZCÜ Denizcilik Bankasmın y»ni satın mıs oluruz. Kanaatimizce en bü12 4 1960 salı sabahi vofat etrnişyük kazancımız da bu sonuncusu aldığı Norveç bandıralı «Marosa» tir. Cenazest 13 4.1960 çarsamba No'veç olur. Bunun içindir ki, gerek kol şilepı. önümüzdeki hafta günü Altunizade Camiinde öğle gerek fikir isçilerine «çalışkan» ve tezgâhlarmdan torenle denize innamazı kllındıktan sonra Ksrâya «tembel» sıfatını izafe ederken dirilecektir. caahmet »ile kabristanın» dofnedileeektir. bunun vebalinin bir kısmının da Gelecek hafta seyir tecrübesi ya Altunizade allesi bizim gereken is cihazı yaratama pılacak olan Marosa şilepine töMuhteşem ök^ıızru v» mış olmarmzd'an ileri geldiçini renle Türk bayrağı çeküecektir. Kardeşlri mutlaka hesaba katmamız gerekir. D : ğer taraftan A'man tezgâhlarında yeniden tâmir edil?n «tzmir» gemisinde buyük tâdilâtlar yapılmıştır. tzmir, önümüzdeki hafta sonunda Hamburgdan yola çıkaeaktır. Oturduğumuz apartmanın karşısında bir duvar inşaatı var. Duvarm taşlan yontularak güzel bir hale konuyor. Ve duvar bu taşlarlar örülüyor. Taş!arı yontan işçiler kendi hesaplarına çalışıyorlar. Diger işçiler de bir müteahhit hesabına. İşci ücret sistemleriıtıiziıt çalışma ttzerindeki tesirleri Çekoslovakya Yazan: T. Y. ile ticaret aniaşması =haberler | TARÎHÎ BAHÎSLER | Barbaros Hayrettin Toulon'da Yazan Fransızların rieniz mecmuası Neptunia'nın 1D59 yaz nushasmıia Loınmandant E. Davin tarafından Meşiıur Türk amirali Hayrettin goruşmelerde Fransızların herhan Barbaros Tulor.da) isimli bir ma gi bir plânları olmadığı anlaşılkale neçredılmiştir. mış ve sefir Polin bu hususta Kıvmetli malumatı ihtıva eden François I. den talimat almak übu makalede Barbarosun bu son zere Parise gönderilmişti (2). seferinde uğradığı guçlüklere pek (François I., imparatorun büyük temas edılmemiş, Fran=ızlardan o kuvvetlerine karşı açık ve katî lan şıkâyetleri i«e meskut geçil harekâttan çekiniyordu Nihayet mıştır François bin teredriütle Nis şehriŞarlken'e karşı Kanuni Sultan nin bombardımanını emretti. BarSüleymandan yardım istiyen baros hemen demir alarak ttalyaFrançoi I., 1541 yılında Istanbula, nın kapısı olan bu mevkie doğaslmda bir bahriyeli olan Polin'i ruldu. Yanındaki Fransız donansefir olarik göndermişti. Polin va ması o kadar fena teçhiz edılmiş zifesini muvaffakiyetle başarmış ve intizamı o kadar muhtel idi ve François I.,e yardım etmek ü • ki, Barbaros, Fransızları bu huzere Barbaros kumandasındaki susta şedıden tekdire mecbur olTürk donanması 15 mart 1543 de muş ve biraz sonra Fransızların Fransa sularına hareket etmişti. barutlarınm bittiğini görünce: Donanma 174 parça kadırfa. çek Ne güzel askerler, demlsti tiri vesaireden ve otuz bin asker Gemiierini şarap fıçılariyle dolden mürekkep bulunuyordu. Türk donanması uzun bir leyir durarak barut varillerini geride den sonra 11 temmu?da Toulon'a bırakmışlar, Nis bombardıman edilip zıptodemirlemişti Bu sırada Barbarosu karşılamak üzere", Fransa Kıralı lunduktan sonra avdet edılmiş (3), tarafınrian gönderılen Enghien ve Osmanlı donanması için Toukontu François de Bourbon 26 ka lon limanı kıslalc tayin olunmusdırga, 3 çektırı vesair gemilerle tu (41 Barbaros dnnsnma'i 29 evlul 1543 den mart 1544 sonuna kaMarsilyada bulunuyordu. dar Toulon'da kdmıştı Barbaros donanmasının Toulon'a Fransız yazan Uyor ki: (Bu tademirlediği öğrenilinoe iki kadırea gönderilip kendisı Toulon'a dâ rihte Toulon'da beş bin kisi ve Bununla beraber vet olunmuştu. Bunun üzerine 637 ev vardı Barbaros donanmasiyle Marıilya gayet sıkı tei'oirler alındı. Evleya hareket etmiş ve şehirde bü rin büvük bir kısmı. ihtiyarlar, yuk bir merasimle karşılanmıstı. kadınlar ve çocuklar tahliye oYerleştirilen müslüman Turk donanması limana girince lundu. bütün Fransız gemileri Türk bay kıtalar sehri soyup goğana çevirdiler. Kale surlarına ait toprakları çekmişlerdi (Pasa şehre lar, kıraliyet kalesinde tahtı emvusul bulunca içinde bulunan ü niyete alındı (5). mera istikbale çıkıp envai |enlikBizim muasır tarihlerlmizde İse, ler ve sadiliklerle karşıladılar. FranErtesi sabah »ehrin âyanı pasayı donanmamızın masarifine, tâzim ve ikramla berayı ziyafet sız maliyesinin tahammül edemeşehre dâvet eylediler. Şehrin ha digi yazılıdır (6). vası güzel, etrafı bahçelerle müBarbaros Fransada bulundugu zeyyen idi. Büyük ve yüksek bir bu müddet zarfında devamlı olakasırda hidematı zivafet ve mera rak Salih ve Sınan Reis kumansimi tâzim ifa edildi.) (1). dalarındaki filolarla tspanya saBu merasim günlerinden •onra hillerıni yakıp yıkmıştır. Türk donanmasının kışladığı ayBarbaros Fransanın plânını ve kendisinin hangi tarafa hücum et lar zarfında Toulon lehri büyük me=unin istenildiğini ögrenmek is bir donanmayı beslemek mecburitemişti. Bunun üzerine yapılan I yetinde kalmıştı. Türkler mütte U 1 7 M NALINA l l C ı l 1 MIHINA Detilere Dair lar. elinin tarınni, insanlar, delilik beşeriyete musallat olduğu tarihtenberi yapmış durmuşlardır. Delili|in ilmî tarifini yapmışlar, tıbbî tarifini yapmışlar, ruhî tarifini yapmışlar. Delilik ve deliler üzerine koea koca ciltler yazmışAma bence, deliyi en güxel, en 3zlö şekilde tarif eden yine bizim Nasrettin Hoca olmuş. Fıkra meşhurdur; Hoca, degirmene, Sfütmek için buğday »ötürmüş. Bakmış, görünürde kimse yok. Tenbalıktan istifade, oradaki dolu çuvallardan birini çözüne kestirmiş, kendi çuvalına bugday aktarmağa başlamış. Defirmenci o sırada çıkagelmiş, hocayı suçüstü bastırmış: Nedir o yaptığın? diye çıkışıııca, Hoca şu cevabı vermiş: A canım, ben deli dolu bir herifim. aldırma! Deli isen kendi çuvalından ötekine aktarsana! Hoca bu mantıklı söz karşısında sasalamamış, onun da cevabını vermiş. Dcli>ım dedimse o kadar da değil! Yolda rastladıgı çocuğu kaçırmağa teşebbüs eden adamın ıleri sürdüğü cevabı gazetelerde okumuşsunuzdur. Öldürmek için kaçın>ordum, demis. Deli lâfına da beuziyor, akı llı lâfına da. Deli lâfı ise. bunu Adli I ı p elbette meydana çıkarır. Ama akıllı tertibi bir lâfsa, deli desinler de yakamı bıraksınlar diye uydurulmuş olduguna göre «mademki delisin, altındaki bisiklet necilik?» sualine, bu bisikletli deli belki de şöyle bir cevap bazırlamış olabilir. Deli olmasına deliyim ama, yaya yürüyüp kaçarken yakayı ele verecek kadar da defil! Biri fıkra icabı, öteki hayal mahsulü bu iki «o kadar da defil» cevabı *on harbte, Musaollni'nin diktatörlüçü ile alay etmek ifin uyduriılmnş bir deli fıkrasını akla getiriyor. Mussolıni blr timarhaneyi gezmege karar vermi». Timarhane bashekimi hemen hazırlığa başlamış, saja sola emirler vermiş. delilere, ellerini ileri uzatıp «Viva il Duçe» diye bafrma talimi yaptırmışlar. Mussolini gelmiş. Deliler avluda dizili. Gardiyanları da başlarında. Duçe gözükünce hep bir afızdan bir «viva!» yayRarası kopmuş. Duçe bakmış, bütttn akıl hastaları kendisine çok yaşa dedikleri halde gardiyan put gibi duruyor. Gardiyanın bu cüretine şaşmış, öfke ile sormuş. Sen niçin lelim durmadın? Ben deli degilim, efendim! O zamanın »artlarına göre asıl delinin «viva» diye bağımıı yan gardiyan olmaiı Uzım. Ama dünva yaratılalıberi kim çerçekten deii, kim dörtbaşı mamur akıllı, belli olmamış. Hele. a daletin eline yakayı kaptırınca birdenbire aklını kaçırıvereıılerin bu kadar çoçaldığı bu devirde, iş büsbütün arapsaçına dönmUftür. Bütün suçluların. yakayı kurtarmak için işi deliliğe döktükleri lon yıllarda, ruh doktorlarını çözülmez muammalar karçısında bırakan yirminci asır komplekslerini de. daha o eeçmiş zamanlarda, yine biıirn Hoca Nasrettin kesfetmiş, siz ona bakın. Hamdi VAROGLV Haluk Y. Şehsuvaroğlu fiklerine karsı ıyı davranmışlar ve Toulondan bir dost olarak ayrılmışlardı Yine aynı Fransız mu harrır (Hakikat buduı ki Türkleı Toulon'dan hiç bır esir gotürmiyerek ayrılmışıaıdır.) aemektedir. Şehir konsü'leri B&rbaros donan masının Fransaya yardımı hâtıra • sını ebedileştirmek üzere bu donanmayı Toulon'da gösteren bır tablo yaptırmışlardı. Fransa ıhtilâlinde kaybolan bu resmin sonradan bir kopyjsı yapıimıştır. Orijinal tablonun altında bulunan dnrt kıtadan bir'*ı sö^le ımiş; (Ne bo» gelivor pupa yelken Sıra ııra Türkler ile bn donanma Barbaros ve orUnso Hep birden kosnyor bize yardıma) Avni ti.'ih e'c'« uı?ım muasır bir tarihcimız de Toulon seferini şu muralarla tesbit etmişti (Toulonda çün Adalet eyleyip Gelip etraftan Döküldü kfm Toptan esya îiyatlarına dair endeks karar eyledi aıker serdarı safder niraeti firavan yok idi haddi pâvan.) Bu kıta Barbarosun Toulonda tamamen dostluk hiileriyle hareket ettiğini ve Toulonluların da | büyük mısafirlermi ağırlamak j için elden gelen gayreti esirgeme ! diklerini açıkça ifade etmektedir Barbaros, Fransadan iyi hâtıralar bırakarak ayrılmıştı. Fransa hukümeti donanmanın tekrar tstanbula girinciye kadar lüzum gösterdiği masrafları vermiş, ellerindeki dört yüz müslüman kadırga esirini kurtarıp paşay» takdim etmisti, bundan başka gerek padisah namına gerek kendisine bir çok mücevherat ile deŞerli hediyeler sunulmuştu. Barbaros bu son seferinden yirmi sekiz ay sonra 4 temmuz 1546 da Istanbulda vefat etmis ve Beşiktastaki konağının yakınında yaptırdıgı lürbesine gömülmüştür. (1) Fetihnamei Estergon ve e«toni Belgrad. (2) Ali Rıza Seyfi, Barbaros Hay rettin. (3) Nis muharebesine Barbarosla beraber katılan Fransız kuvvetlerinin bir çok noksanları gorülmüştü. Bir yabancı gözü ile müverrih Hammer bu mevzuda şöyle demektedir; (Hayrettin, ihmallerinden ve bütün bu teşebbüsün idaresinde gösterdikleri hiffetten dolayı kendilerini tâyip ile. padışahm donanmasının parlak işler nörmiye alnmıs oldugunu ve Nis'in zaptı gibi neticesi ehemmiyetsiz şeyler İçin »erefini tehlikeye koymak Utemediğini be yan eyledi. (4) Ali Haydar. Türkl«rin deniz muharebeleri. (5) E. Davln. Neptunla sayı 55. («> Ali Rıza Seyfi, Barbaros Hayrettin. Aii Haydar, Deniz muharebeleri. IV uncü kota listesinde 21ö sıra numarası ile yer alan sana>i makineleri için müracaatta bulunamamii sanayicılerımize mahsjsen talepnamelerın kabul müddeti, görülen luzum uzerıne 15 4 '1960 tarihine kadar temdit edilmıştir. Keyfiyet, alâkalılara tebliğ olunur. İSTANBUL SANAYİ ODASI Akbaba YARINKİ SAYISINDA: \ $ f E»ün Hatlce Cevirgenln hamilelik devrinde, büyük yardımları dokunan İşçi Sigortalan totanbul HastahanMİ Klinilc Şeflerindon Snyın Dr. NÎHAT BAYDUR v Srnın Dr. ERTUĞRU1, BAŞStPAHÎ ile dnjumu msharetle yaparak bize bir kız evlât knzandımn Sayın Dr. TEŞEKKUR NEJAT KURANEL Sjıın Dr. SPOR TOTO Renkli kapak Büyük panorama *** En gü?el siyasî başyazı: ULUDAG BUYUK Otel Karlarm erimesi sebebiyle kısmen bozulan dağ yolunun tamir edilerek trafiğe açıldığını sayın müsterilerine müjdeler. NİSAN 13 ŞEVVAL 16 9 c £ SİNİR Yusuf SAVASI! Ziya Ortac Ebe DENtZ AYLA SİRMEN>. yardımlannı eeirgemiyen klinık başhemsire«i Suitan Baj Hanıraı, hemjire Şehban Uruk Hanıms. hastabakıcı Güler Demirbilek'e Ay?e GUIer'e. 1E!if Kuzu'ya, Fatma Yılgın *, Ayte Ifik'» ve hastahanenin dieer p»monflir»> «lrni tPsPkkülierimizin bıldirilmeBine gazeteniıin tavassutunu rica ederiz. Hatice ve Kemal Çevirgen HALÜK GÖKMEN ve Rezervasyon telefonları. İst: 44 16 58, Ank: 27628, Bursa: 5 O V. ] 5 24 12 15 15.58 118 47 i 20 22 3.38 E. J10.38I 5.29j 8.12 12.00] 1.36] 8.52 CUMHURİYET Nüshan 25 Kurus Rartd Turklyt Llra Kr Ltra Kr 150 00 75 00 an no 40 00 »4 00 52 00 Basan r jraynn Cumhunyet Hatbatcıhk Gazctecüik TOrls Annrıim Sirketl Cağaloglu Halkevl enUak No 394] Sahibl Akbaba Evinizin Nesesidir! Kadının gözleri jene büyüdü. Biraz da memnun. Sâhiii? dedi. Sâhi tabî. Öyleyse dul alıyor. Alsın, cam cehenneme.. öyle değil mi? Genç adanıın kıllı kocaman elini yakaladı. Genç adara iyice kızıştırmak için cekti elini. Kadın hırslanmıştı: Niçin? Niçin çekiyorsun? Çiinkü, arkadaşıraın .. Hayır hayır, ben artık onun sevjilisi filân değilim. Sev miyorum onu, ondan nefret ediyorum. Anlt^'n mı? Nefret edivorum ondan: Ele tekrar atıldı. Genç adam şakadan tekrar kEoırdı. Kadın tekrar. Karyolanın üstüne yıkıldılar. Kaçırma, kaçırma diyorom sana! Domuz. Kendini sun değil mi? çekiyorErkek zıplayıp yere atladı karyoladan. Kadın hâlâ bakıyor da.' Ne gülüyorsun? Aynava baksana aynaya! Nolmuş? Kalktı, gitti. Dnvardaki küçük el aynasını aldı. baktı. Kadının rüjuyla yer yer kırmızı kırmızı lekeli yüz, dudaklar! Avnayı verine asarken Bunun sabitini kullamrlar! dedi. Kadın ciddilesti. Aceleye geldi sekerim. Genç adam kıllı. çıplak koluyla boyaları şöyle bir »ildiyse de bu, büsbütün «vaıtırmaktan başka işe yaramadı. Bunu gören kadın, karyoladan atladı, peşkiri aldı. Silip temizliyecekti genç adamın yer yer ruj IeVeleri içindeki yüzünü. Genç adam koluvla itti: Bırak. istemez! Kadın asıldı: Niçin? Istemet de onun için! Yıka bari .. Ivi ki söyledin! Bayılıyordn delikanlının »n aksi hallerine. tstiyordu ki, kız sın, itip kakgın, tokatlasın. Üsteledi: Hayır silecem, i'.Ukl silecem! Peskiri e!' ien çekti aldı, bir köseve fırlattı: ( Sildirmiyecem iste! Pis: »c SIZE FAYDALı OLAN ADRESI LOTFEN NOT EDİNÎZ Fabrika, resmi daire. bankalar, okullar, iktisadî devlet teşekkülleri, büyük şirketler, muhasebeciler ve talebelerin nazarı dikkatine: Kırtasiye ve hüro levazımatı ihtiyaclarınız için müessesemize ugramanız ve fiyat teklifi istemeniz menfaatıniz icabıdır. Kırtasiye ve Büro Leva zımatı Dsposu İ «CUMHURİYET» in EDEBÎ ROMAN1: «* Scnelik 6 aylık 3 aylık Yazı işlerını fıilen tdare eden M«ol MUrtüı NÂZİME NADİ ŞAHİM PEBESE Gııetımız* göndmlen evrak ve y»Lilar nefredilnn edilmcsin lade tlinlardan tnesullynt kabul Büyük Postahane caddesi Tel: 22 96 24 FAHRİ KOÇER VE OĞULLARI ; No: 5 1 Istanbul Niçin mi? Gizli yanlarınızın herkesin içinde açıklanmasına siz kızmaz mııınız? Kiduı çömeldiği yerde kımıldadı: A ... Nefret ederim bSyle erkeklerden! Ben de. Isterse gözümün bebegi olsun, sevdigim erke^in bu tarafını öğrendim mi, her. şey biter benim için! Edip taşı gediğine koydn: O halde Erdaldan nefret etmeniz lâzıra. Halbuki siz, seller gibi gözyaşı döljtünüz! Kadın dehşetle yerinden fırladı. Belinde elleri, cüzlerinden ates ga<"?r3k çenç adamın karşısına diküdi Yani Erdal henimîe olan mün3sebetinden mi bahsetti? Genç adam si?arpsından sakin sakin duman aldı Evet. Kadının jBzleri öfkeyle kısıldı. Alçak. dedi. Rezil çocuk... Ben onu Sözünü kesti. Suç onun değil ki: Kimin ya? Sııın. Neden? tnsan ağzı gfit koksnlarla •evişir mi? Biıim fakültedeki kızlar bile biliyor sizin yatak halinizi! Ciddf mi söylüyorsunm? Tabiî ciddî söylüyorum. Hattâ kendisini sizden kurtaracak birini bile aradı sizin için de, ben payladım. Sebep de. Filiz. Yeni tanıştığı kız. Çahstığı mağazanın sahibinin kızı! Kadin donmnş gibl bakıyordu. Yüzünün kırmızısı dalga dalga uçtu Sdeta. Kireç kesilmişti. Sonra fene dalça dalsa kızardı. Denıek payladınıı? Vazifemdi. tsterse tan'madığım olgun, bir kadının şerefi ayaklar altına ahnmanılı! Kadın parmakları arasındaki sittarayı çıplak. kirli tahtalara çarptı: Lânet olsun, Iânet olsun böyle erktklere! O erkek değil kl.. N'edir ya? Henüz çocuk! Kadını bırakıp kalktı. Gaz ocağının flstttndeki tavada so fan kavruluvor, yanıyordu. Tahta kaşıkla hızlı bızlı kanştırdı. Kadın yanına çömelerek tavamn sapıyla tahta kaşıfı elinden aldı. Kocasıymış gibi. onu itti, kendi karıştırmaga başladr Donıates suyu var mı? O'.acalîtı.. Getir. Küıük bir kâseyle domates suvuM getirdi. Kadın yağlı sıcak kasıjın fcyrnnvla salçadan alAı, kavruîan soganlara karıştırdı. Çıtırdıyan bir cızırtı başlamıştı. Yağ sıçrıyordu. Az geri çekildi. Seviyor mu? Edibin kafatındakiler silindi: Kim? Erdal. Kimi? O kızı. Hcnı de nasıl! Kızı değil, babasının servetini ieviyordur. Onunla vaptıklarını da »nUtıyor n n ? Erdal bn, anlatmaz mı? Ne vapıvorlarmıs? Seninle yaptıklarını! Kız ama o? Evet, anasının kızı! Çekiyorsun, çekiyorsun Birden açık oda kapısı gözüne çarptı, hırsla gitti, çarparak kapayıp dehşetle döndti. Teniden bir boçuşma. Erkeğin kaçmayı uzatışı çıldırtıyordu. Seviyorum seni. seni taa llk gordüğüm zaman levmi»tim. Ben artık seninim. Seninim dlyortım, senin'im diyonım olan! Ve eenr adamin ytizünde >ak lıvan bir tokat! Bir anda her şey dejiıti. • . • Ben mivim? Sensin tabî! (Arkaıı var) : ; renkte, muktelil detende WMI\MM^JLJL v/er muçambalart yuvanızm aaadetini tan\a.mlar. Fafarika: Kartol, Maltep*. t*l. SİIJM M « MMeıı: Te«ı Pcnlahanr C. t«nı Volde Han No. 44. Trl: 7274 0$