18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IKt CUMHURtYBt ıııiEiııııııınıııııııııııııııııııııııııııııuıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiHiııtıııııııııEııu 20 Mart 1960 İsrael'de Bir Hafta KUDÜSE Dag kısmmdaki asfalttan, kalabalık merkezın denıze kuş bakışı tur almış bir tepesinde güzelce kurulmuş bir Sion otelı \ar (Hayfa Tabipler Odası) heyeti bız* s k ş a m y e m e ğ ı n d e mülâkı ola*»k ılmi. ıdarî hususları beraber münazara etmek içın mısafırlerinin burada y e r l e ş t ı r ı l m e l e r ı n i istemiştir. Yazan: Ord. Prof. Kâzım İsmail Gürkan DOGRU =haberleri Kcedi Çekoslovakya bizden 2200 ton seker aldı 9 v~ v | İKTİSADÎ BAHİSLER | HEM ünkü şında Geçen henüı NAUNA MIHINA siyaseti 1 îâr »rttirılrfiası döşünfllüyoTmuş. Deıriek olnyor ki, kredi darlığı hakkmdaki sikâyetler, nihayet temenni edilen akisleri uyandırmif, Dört Afustoı kararlanndan bir buçuk yıl geçtikten ve dördüncü kota çıktıkian sonra.. Ticari bayatın istikrar politikası denilen gidişe az çok alıştıgı ve sıkıntılardan bfiyuk kıgimnı atlattı|ı bir sırada.. Teni teJbirleri, bu bakıradan geç kalmıs bir karar alarak rasıftandırtnak mümkfindür. Hazırlanan tedbirlerin fsideli oInp olmıyacagına gelince Su an da piyasada satın ılma eücfintin kifayetsfzlitine delâlet eden emareler eksik def lldir. önümüzde de, dordüncO kotariın gerekttrecefi mühim tediyeler vardır. Dördüncü kotava ıit transferlerin tarihi bas langıç addedilmek suretiyle beş veya altı ay müddetle kredi hacminin "blraz daha tenfş tntnlmssı, pivasaya arzn edrlen seyyaTfyeti kazandırabilir. Fskat 195558 arasında olduğu ;ibi, yent kred! enjeksiyonlan aşfn dozlarla yapılırsa, spekülâsyon temarflllerinin nüksetmesi daima gScSnfinde tutnlacak btr ihtimaldh. Kredi hacminin mnvazene seviyesi nasıl teshis edilebilir? Bu hnsnsun tayininde. fazla bir zorlngnn bahis mevznu olamıyacafı dSşfinfilebilir. Kredi faılalıfınm piyasadaki tepkilerî malflmdnr. Altın fiyaflarının yfikselmeğe baslaması, ihracatın dnrçunlasması, gaynmenknl möbayaalannın hararctlenmesi çibi spekfliâsyon temsyfltlerinin barometresi mahivetinde kırktan faıta müşTr vardır. Bo mfis'irlere bakarak kredi hacminîn hançi noktada mtıvaıene neviyesinden asajı düştfiğfinn ve?a yükan çıktiğını oldnkça isabetle antamak kabildir. ınuza göre, Dört Ağustos rfararla • fıfcfn yarattıgı sıkıntıları hafifletmek maksadiyle kredinin bir mik Uxun Ömrün Sırn C u m h u n > e t ' t e iki resim çıktı. Biri 137. öteki 115 yaiki vatandasın resımleri. asırda dogrnnşlar, Allah gecinden versin. bu asırda b a y a t t a l a r . Ax k l m s e y e nasip olur sey, dofrusu. Fâni hayatlarının b ü y ü k bir kısmını, i n s a n l a n n bir eli y a | da, bir eli balda denilecek kadar b o l l u k ; serâzadlık denilecek kadar rahatlık içinde g e ç i r d i k t e n sonra, dünyanın, içine düstüğü b d g n n k ü timarhane havasına a l ı ş m a k t a kimbilir ne kadar güç.lük çekmışlerdir. Bir bakıma, e l l i vıi önce ölüp de simdi diriliveren blr insanın a ğ r ı y a c a g ı saşkınlıkla, o n l a n n çektikleri bu intibak z o r l u g u arasında b e n z e r l i k bulabiliriz. Nej'se, m e s e l e orada değil d e , bu iki vatandasın, uzun ömüı sırrını kendilerince izah edisleri üzerinde durulmağa değer biı keyfivet. Malflm ya, can boğazdan j e l i r , sonra boğazdan da gider, derler. Onun için. uzun ömrü, i n s a n l a r hep boğaza bağlarlar. Bizim b u asırdideler de açık açık bir ş e y demiyorlar ama, biri su yerine hep cay içtifini. üzfim, yogurt ve bal y e d i | i n i söyli yerek bu s a v e d e fazla yaşadığını anlatmak istemiş. Gülmek de insanın ö m r ü n a uzatır. d e m i ş . Uzun ömürlü öbür \atanda? da çok pilâv ve karpuz yediğını s ö v l e m i ş . Uzun ö m ü r l ü ınsan yalnız bizde değil ya, dünyanın başka taraflarında da, zaman zaman, bir asrın başından. uzun atlama ile, öteki asra ulaçanlar g ö r ü l ü y o r . Bu adamlarla konuşup bn kadar nzun y a ş a m a l a n m n sırrı s o r a l d n ğ n zaman karşınıza hep bir y e m e k l i s t c s i y l e çıkıyorlar. Kimi, bol p a t a t e s yerim, onun için b ö y l e bir asır yasadmı, der. Kimi soğan sarımsak sayesinde vüz yirmisine bastım der. T e m e k t e çok sn içerim, bir asır ya ş a m a m ı n hikmetl b n d u r ; hiç su içmem de onnn için çok yaşa dım çibi tezatlar t ü m e n t ü m e n d i r . Îngiliz edibi Bernard Shaw, ömrü boyunca, fzına hayvani gıda k o y m a m ı ş adamdı. Doksan kiisnr yıl dipdiri vaşamış olma sı bundandır, dediler. Ama öte yanda, etini de, sütünü de, ya ğını da v e m e k t e n vazgeçmediği halde yüz yıl yaşıyanlar bili yoruz. î s i n dogrusu, «ecel geldi c i h a n e , b a ; ağrısı bahane» ye inarv mak galiba. «Kırk yıl kıran o l m n ş , eceli gelen ölmüş» söz<nü de yabana a t m a m a l ı . Şu fıkra ne güzeldir, degil mi? Bir uçak çeçi.Tormus. S o k a k t a iki kişi, başları ha\ada, ba uçafı s e y r e d e r k e n biri ötekine Uçağa bir türlü b i n e m i y o r u m , demiş. Düşerse diye korkuyorum. D ü ş e r s e ne olur, d e m i ş ö t e k i . Ecel g e l m e d i y s e bir şey ol mazsın. D o f r u . ama ya t a y y a r e c i n i n eceli geldiyse? Yognrttu, pilâvdı, çaydı, b u n l a r boş lSf. H e l e bn asırdan wrmi birinci asra, yüz ya?ını g e ç m i ş adam devretmek, bence artık muhal bir hayaldir. Çfinkfi e f e r çayın, y o f u r d u n , piiâvın hattâ gırtlak işini bir tarafa bırakın. ırülmenin Smrü uzattıgı doğru ise, artık bütün ö m ü r l e r i n güdük k a l a c a f ı n â emin olabi liriz. Zira artık yogiırtlar hep «mogurt», pilâvlar h e p «milâv» çayiar da «mav» olmuştnr. G ö l m e n i n adı da «mülme» oldnğu gibi. de guç durumdadır denılebılır Gerek h a s t a h a n e y i baştan basa gezerken g e r e k s e ö ğ l e y e m e y i esnasında değışik yeni m e v z u l a r ustunde yapılan goriışmeler, hekım v e cerrahların g ü n ü m u z ü n meseleleri üzerinde t a m a m e n aydın bul u n d u k l a r ı m gösterdi Burada vazife almış bulunan tstanbullu genç doktorların hastahanede, akmaslahatgüzarımrz Nejat BeSabahın saat birine kadar suren şam bu goruşmeden aldığım intiba v e yın toplantısında ve akşam yemenotlara g o r e ; bu m e m l e k e t t e hu ğır.de bİ7e gosterdikleri çok yakın, kıimete, b e l e d ı y e y e ve hususi te çok ıçten ilgi diyebilirim ki hocaş e k k ü l l e r e ait bulunan hastahane lık hayatında zaman zaraan e l d e ler s e v i y e l ı bir hekım kadrosuna e d ı l e n s e ç m e mukâfatlardan birisahiptirler ve iyi ç a h ş a b i l m e k t e ni teşkil etmiştir. tsrail seyahatidirler. Hastahanelerinde (araştır. mizin mtıbaları arasında hissî v e kıymeti ile sakhyacağımız m a ) ya hususi bir yer ve k ı y m e t fıkri verilmiştir. H e k i m l e r , şimdıki hal en değerli bir iz de buduf. K n d ü s e dogrn d* büyük şehirlerde sayılarının biraz fazia olduğunu ileri suruyorT e l â v ı v ı n kenar mahallelerinde l»r, bir de m ü t e e a n i s değillerdir, y u k s e l e r e k şehri alabildiğine ge«ira her biri bir başka diyardan nışleten çok katlı, modern blok bıgelmiştir. tstanbul Tıp F a k ü l t e s i naların arasından s ı y n l a n bir y o l mezunlarından otuz beş kadarının doğuya t e v e c c u h edince otuz kıloTeM*iv*de y e r l e s m i ş b u l u n d u ğ u n u m e t r e kadar d ü z l u k t e gideceğiniT « Wzî l ı e y e c a n l a b e k l e m e k t e ol zin farkında olursunuz. Şu kadar duklarını s o y l i y e n m u h a t a b ı m , Al ki burası jimdi korkulacak bir manya, Fransa, Amerikada g e ç m i ş kum deryası değil, iki tarafında yiHarının hatıralarmdan da dem üçer sıra ağaç dizilmiş güzel bir Bir »ra M e ş r u t i y e t e tekad asfaltın ıkiye ayırdığı ekılmı? bir düm eden gunlerde S e l â n i k ordu sahadır. Zir« Israil bugün, deresuocta r a t i f e gördüğunü de açık den, kuyudan.. her s e y d e n fs<ydaj i T ü r k ç e y e d ö k u v e r d i k ! lanarak ( s u raeselesi) ni halletmişT«J»ip Odası Bs$.kamnın tabiriy1» htfclm ırviye^ini, h e k i m l i k »nl a y ı ş v ı ı "b» k o n n o p o l i t h a l d e n kurhM*»bHjnek içn hSieı, K u d ü s t e bulnnan Tıp Faktiltesfni genişlettnek, b « l H T e l â v i v ' d e bir Ikincisini aom a k T » h e k i m l e r i b ü y ü k şehirlerin dıaına y s y m a k lazımdır. Bu m ü s a h e d e bize, bazı m e m l e k e t l e r d» d«rtl*rin hep aynı e i m T « neYiden o l d u j u n u tir. Şehırden çıktıkça s e y r e l e n köy v e kasabalarda sık sık fabrika bacalarına, müstakil çiftliklere rastlanıyor. Israil, e k o n o m i k alanda herhangi bir parçasının değeri o lan her cins hayvanı y e t i ş t i r m e y e de b u y ü k bir ö n e m vermiştir. Dün Tıberyazdan v a d ı y e inince (Ürdun) ırmağının kuçücuk bır kavsinin kenarında hususi bir çiftlikte ( m i n k ) yetiştirildiğini bile görmüstük. Yakın i s t i k b a l d e k i m b i l i r hangi h»nıjıefendinin omuzlarına binlerce lira m u k a b i l i n d e revnak v e r e c e k olan mink denen'bu h a y v a n ı n çırkınlığıne bır misal v e r m e k l i ğ i m e ihtimal y o k t u r ! Son haftalar içinde tiftik ihracatında artış kaydedildi Ticaret Odasından verılen bılgıye göre dış m e m l e k e t l e r e şeker ihracına devam e d i l m e k t e d i r Son olarak Ç e k o s l o v a k v a y a 2200 ton şeker s e v k e d i l m i ş t i r Ayrıca son haftalar içinde b ü y ü k bir artış kaydeden tiftik ihraeatı m e v c u t stokları eritmiş b u l u n m a k tadır. Ihraç e d i l m e k uzere ancak 250 ton stok kalmıştır. Bu arada piyasada temaslarda bulunan bır kısım Ingıhz fırmala., ni '•ne's'îilleri 150 ton tiftik mu bayaa e t m i ş l e r v e bunun ilk parti 544 bin' liralık kısmı sevkedilmiştir Gümrük Muhafaza teskilâti seri motorlar yaptırıyor Gumruk Muhafaza Denız Teşkılâtı, e l i n d e m e v c u t takip vasıtalarının, b u g u n k ü ihtiyacı karşılamadıgını ılerı surerek, modern ve süratli m o t ö r l e r inşası içın teşebbüse geçmiştir. Yeniden inşa ettirilecek olan 4 motorun boyu 15 metre ve sürati 16 mil olacaktır. Ayrıca bu tekn e l e r d e küçuk toplar da bulunacaktır rin lâtin harflerijrte yazılabılmesinîn de mümkfln oldoğunu soylüyordu. tsrail hudndu içinde kalmıs olan Araplara dinî tatbikatfa her türlü serbestîyi tanımış olan hükümet bu hoca efendinin iki zevcesini de makbul tutuyordu, müftl dört kadın mevzuunda inat etti, lüzumunu bize ispat için bir hayli dc htiküm tsrailkı Bellinson ha«tahana«i dosta düşmana ş e k i n m e d e n gösterebıleceği eidden raükemmel bir tesisdir v e b u g ü n için m e m l e k e t içinde d t bir n u m a r a h s ı d ı r Geniş bir bahçe içinde, y e p y e n i t e k b l o k ! Polikliniği, hasta odaları, ameliyathaneleri, b u t ö n »pesiyaliteler için e n yeni tesisleri, kütüphane6İ, arşîvi... Hâsılı b u g ü n bütün düny a d a k i e m s a l i n d e ne varsa hepsin î ' h a i z v e s e v i y e l i bir h e k i m kadfosiyle çalıjmakta bulunan bu hastahane, halkın müracaatına hattâ hücumuna karşı beîki il* muhaberemiz derhal flç mille n i ş l i k t e şehre gırdi. î l k anda uzub tin ilgilendiği zemin üstü&t g«ldk Te kıvırcık siyah sakallı, serpuşlu, îsrailli doktor Poli G a m i ' n i c ka •tesbihli dinî kısvell i n s a n l a n n çok nunla kaldırılmış v e m o d e n ail» l u ğ u dikkati çekiyor, ö y l e ki sanh u k u k u n n n k n r u l m u ş olmasından (tki = bird7nbire'etT"arMusâ"' taklîtYememmındu, hattâ Ahdi Atık v e r i l e d o l m u ş t u B e r e k e t versin Ku Ahdi Cedit, dahil, bütün telifle düsün kenar m a h a l l e l e r i n d e k i bu Agaç, bn ülkanin b'aabea »ergiMBİdîr! Tabipler Odam binasının küç8cük bahçMİnc her uğnyan miıafirin «liyl» bir ağaç dikilmiş •• bunltr adlandınlmıştır. Tevek ktü mavi Akdenirle kınnın kumarasına yaktiyl* bir kül yığını haD ü z l ü k bitip alçak dağlar mınta lindt ııkışmif olan (tâbık Hayfa) B U ysrind» simdi beyaz kârgir bi kasına g e l i n c e K u d ü s e yaklaşıyornalannı top top ayıran yeeillikle sunuz. Yine kül rengt; üzerlerinde riyle yeni bir Hayfa kurulmamış! muharebe zamanından kalnıâ t a h rip edilmiş r a s ı t a l a r ı n bakiyeteri Tiberya yol« üstünde yine te bulunan sevimsiz virajlı bir kısmı ferruatına kadar förerügumüz geçtıkten sonra t e p e l e r ü j t ö n » dabir sağlık merkezinde çoeuğunu g ı l m ı s olan K u d ü s e tedrieen g i n baktırmak üzere geımiş airar A Jf lıyor. rap köylerinden birinin müftisi Yol dar, fakat güzeldi, ayni ge Yazan : Kredı »ıjaselı, fskiden beri h ü k ü metleri iki ates arasında bırakmaktadır. Bankalar ikrazatı kıstıkları mal getîMeb : 'vncfi. v vakit, piyasada para sıkıntısı baş ] etmek göstermektedir. Kredi b o l l u ğ u ise, [ ö d e m e k ve bonoları idare enflâsyonn tahrik e t m e k t e v e pa h s k i k i birer m e s e l e halini almıshalılık cerevanını hızlandırmakta ' tır. Alacakların tahsil edileraemeI si vv sürümün tıkanması, bir »radir. istihsal s a h a l a n n a Son' beş >ıl esnasında. kredi si lık sıkıntının yaseti birbirine zıd karakterli iki da siravetine s e b e b i v e t vermiîtir*. Kotalann yürürlüğe girdi^i v e avrı safha çeçirmistir. : htVd'»ı sünlerde Birinci safha, 1955 nısanından rtı' ,'<.inı 'c 1958 ağustosuna kadar uzavan 41 kredinin dondurulması, hiç şüphea y l ı k devredir. Bu de\re zarfında s'r beklenmiven bir hareketti. Çün milvarlara vükselen dış ticaret daralmış ve bîrçok mad liı vekfınu delerin tedariki s ü c l e s m i ş t i r . Mal kota. esvasının kolay tedavülfi için arzı daralınca, kredilerin azaltıl daha fazla krcdive ihtiyaç duyulaca ması en tabiî bir iktisat kaidesi fı asikSrdı. Enflâsyon yıllarında basiiratle ilerliyen kredi dir. Halbuki o tarihlerde, bilâkis yır a«ağı kredi plâfonlarını devamlı s u r e t t e siyasetinin Dört Afustog kararlay ü k s e l t m e k cihetine gidilmiştir. Ti rivle düzlüSe kavusnea fren yapcarî ikrazat v e k u n n 3 milvar T76 ması. klâsik kaidelere pek uymım i l y o n d a n 6 milvar 828 milvon li v«n bir hareket teşkil etmiştir. Devaliiasyon ve kotalarla beraber veraya çıkartılnııstır. Mal stokları eriyen ve kâfi nis nı krediler actırmakA spekülâtif ıcrmayelepette v e n i l e n m i v e n bir piyasada, maksatlara l'îfıaıımış kredi bollasınca ne olur? B o sna rin para\a fevnmegini kölâylaşlin cevabı, kimsenin m e ç h n l ü de tırmnk re i'halât hacmini dfkksfe ğildir. Kredi nıuvazenesizliŞinin alarak ticari ikrazata hudnt çizkaçınılmaz neticesi, enflâsyon v e mek gerekirdi. Dört Afnstos kararları, piyasa spekülâsyoıı t e m a v ü l l e r i n i n knvvetlenmesidir. Nitekim ithalâtın şartlannda iki mühim dejişiklije değişiklik, daraidıgı bir zamanda kredi hac yol acmıştır. Birinci minin kabarması. valnız m e v c u t primli knrlar dolayısiyle ithalSt ticaret e s v a s m a d e g ü . a y n ı zaman eşyasııun memlekete pahalıya msl da altın ve g a y n m e n k u l e raŞbeti olmasıdır. tkincisi ise. kredinin don azamî derecede tahrik etmistir. th | durulması neticesinde. satın alma * tivaç sahipleri, satın aldıkları bazı gücünün zavıflamasıdır. BD iki deistihlâk m a d d e l e r i n e normalin çok Jisiklik. arz ve talep mSnasebetüstünde fivatlar ö d e m e ğ e m e c b u r lerini âdetâ bir kutuptan digerlne kalmışlardır. Arsa v e binaların sürüklemistir. 195558 devresinde', m ü b a l â î a l ı fivatlarla el değiştirdi bir verde mal bulundufn dnvulunği eörülmüştür. Reşat altını, 63 li ra hemen aiicılar nzun knyruklar radan !10 lirava kadar vükselmiş yaptıkları halde, bnçün vitrinlerde bekliven mallara anormal sayılatir. Dr. Feridun Erşin Pariste açılacak tekstil pazarına sanayiciler davet edildiler 2 4 3 0 hazıran 1960 tarihleri arasmda Pariste açılacak olan Mılletlerarası Tekstil pazarına sanayi cilerimız de dâvet edılmış bulunmaktadır. B ü t ü n Avrupa m e m l e k e t l e r i i l e O E . C E . uyelerınin katılabilecekleri pazara yalnız m e n s u c a t üzerinde çalışan i l g ı l ı l e r girebılecektir. Iplik, halı, battaniye, dokuma v e apre »anayi m a m u l l e r i n i n teşhir e d i l e c e ğ i bu pazarda perakende satış y a p ı l m a y ı p sipariçler alınıp verilebilecektır Kredinin piyasa d u r u m u n a uygun n i s p e t l e r d e âvarlanmaması v ö z ü n d e n pahalılık, y o k l u k v e spe k ü l â s y o n 41 ay m ü d d e t l e bütün iktisadî faalivpt sahalarında tesirini hissettirmistir. tkinci safha. Dört AJustos kararlariyle baslamıstır. Dört Ağustos kararları. önüne ç e ç i l m e z eibi görünen o müzmin enflâsvon cereyanını birdenbire durdurmuftur. F a k a t süratle giden bir soförün var k u v v e t i y l e frene basma»ı fibi, ticaret hayatını sarsıntılara tnaruz bırakacak ş e k i l d e Paralarım mal. altın ve gaynmenk n l e bağlamış bulunanlar, kredilerin dondurulması üzerine buhranlı bir daruma düşmüşlerdir. M i l v o n l u k m ü e s s e s e l e r v e sahıslar, elli bin liralık bono ödeyebilmek v e y a üç yüz bin liralık kota siparisi v e r e b i l m e k için bir hayli ter dökmüşlerdir. Kotalara yazıl eak kadar az müşteri çıkmaktadır. Dört AŞustos kararlanndan Bnceki ölçüsfiz istihlâk hnmması. yerini geçici bir siirtim tıkamklııfna bırakmıstır. l Hamdi VAROGLU Bu itibarla, Dört Afustos kararlarını takip eden aylarda tfieeann kredi kifavetsizliğindra sikâyet etmesini haklı çörmek kabildir. ' Simdi. üçflncâ ve yeni bir safhaya girmek fizere bulundngnmm anlaüilmaktadir. Cumhnriyetin 18 mart tarihli nüshasında okndnğa TÜRK1YE CUMHURIYET Nüshası 25 Kurus ^%,r~v\ Senellk 0 aylık Tıırkfve Ltra Kt 75 60 40 00 Harid Llra Kr. 1506© 80 00 GARANTİ BANKASI A. S. Idare Meclisinden: 1959 yılı u m u m ! h e y e t toplantısı sonunda yüzde 100. his«e s e n e t l e n y l e , y ü z d e 25 t e d i y e l i geçici h i s s e s e n e t l e r i n e brüt yüzde 12 hesabile 22 mart 1960 tarihinden itibaren t e m e t t u dağıtılmasına karar verilmiştir. Sayın h i s s e d a r l a n m ı z a arz ve ilân olunur a NIRTEN TALÇINALP ile 1 ayhk Joolog ÎSMAfL KAFESCtOGLU Nisanlandılar l1» ? 19fiO Yunus Cumhırrlyet Matbaacılık ve GazeteclUk TOrk Anontm Şlrketl Calalngiu Balkı>vı sokafe No 3941 »00 Basan ve yayan 44 00 ,„,,„„„ i ç e r i girdikçe d e v a m e t Roma Sergisinde turistik eşya teşhir edilecek Haber v e r ı l d ı ğ ı n e gbre pek yakırida açılacak olan Roma S a n a y i Sergisinde m e m l e k e t i m i z d e imâl e d i l e n turistik eşva teşhir e d i l m e k üzere h a r e k e t e geçmîştir. T ş e b b ü s t e n maksat, Türkiyede muhtelif sanayi kollarını*ve turistik eşya yapan branşları birer doz endüstrisi haline getirmektir. Roma S e r g i s i n d e feşhir edildikten sonra e ş y a l a r A v r u p a n ı n diğer şehirlerinde açılacak sergi ve fuarlara da gonderilecektir NÂZtME NADt Yazı Wf>lnl f1Mpn td^re mlPn MFSUI Müdür Gazıt^mıze gonafrılen « ı a » vt yjzı lar npşredilsin edilmesın lade pdılmez llanlardan raesuliypt kabnl di Sahibi M E V L I T FERİHA EMRE ! miyor, yeni K u d ü s Tnodefn ' stilde, t e m i z binalariyle, b ü y ö k b i r kaç oteli, kütfiphane, meclisi, tlyatros i y l t çok daha baska. .' S ı h h i y e N â z ı n m v e F a k ü l t e Dekanı Rachmilenitz'i z i y a f e t t e n sonra K u d u s Tip F a k ü l t e s i n i n bugün muvakkaten yerleşmiş bulunduğu dağınık bir kaç h a s t a h a n e y i ve enstitüleri gordük. Hastahaneler îngiliz v e A l m a n l a r ı n bıraktıkları, b u g ü n k ü ihtiyaca hiç y e t m i y e n küçük şehir hastahâneleridir, bunlarda bir ü n i v e r s ı t e klinigi kurmanın imkânsızlığını v e izdıhamı goren h ü k ü m e t kararını çoktan vermiş, sehrin dışında boş v e geniş bir saha seçerek bütün fakülte klinik ve enstitülerini y e n i d e n v e birden inşaya başlamıştır. î ş t e çok defa hayahni, rüyasını gördüğüm b ö y l e ayrı, yeni v e tam bir fakülte v e y a ü n i v e r s i t e ki dünyada misali çoktur Kudüste fışkırıy o r ! Burası ö'ğleden sonra gördüğümüz (AyniKerem Tıp M e r k e z i ) dir. İLHAN BARDAKÇ1 Ord prhf Dr. F. tt. Sâyıofn Doç Dr. s. Krman Doç. Dr. W. K Elblr H a l e n b u y ü k bîr şirketin ticaret ve AÎmanca muhaberat servıs şefhğını deruhte e t m e k t e olan her nev'i banka ,v« . (iış , ticaret m u a m e l â t t n a vakıf bir elernan m u k â v e l e ile v e y a sermaye ıştırakıyle ış aramaktadır Muracaat T e l : 21 43 34 Tiirk İctihatlar Ktilliyatı 13. Cilt Çıktı 19oO TİLİNDA TASARRUF SAHİPLERİNE Peşin para cezasına çarptmlanlar B e l e d ı y e zabıtası dun ı\ı pide çıkarmıyan 5 fırıncı hakkında ceza zaptı t u t m u ş t u r Bu arada sinemalarda sıgara içen 16 seyirciden, vapurlarda bağırarak satış yapan 12 satıcıdan peşin para cezası alınmıstır 1419 Karar 1044 sahife Fiatı 60 Lira N O 1959; daki cildi mek T : 11 inci cilt (1956) basılmaktadır. Bu yıl içinde 1956 ve g e l e c e k s e n e 1957 ve 1960 kararları \ e r i l m e k s u r e t i y l e araboşluk doldurulacaktır. 1 den 10 a kadar c i l t l e r l e 13 üncü 10399 sahifede 14021 kararlık k o l l e k s i \ o n olarak t e m i n etistiyenlerin müracaatları rica olunur. BtR MAHALLEYE BEDEL İKRAMİYE İ S M A İ L A K G Ü N Matbaacılık veKitapçılık Müesseseleri Merkez: Cağaloğlu Senolimestit Sok.24 Istanbul • Tel. 220968 H A K KİTABEVİ (BabıİIT) Anksra Cad. 4 fstao. Van.k»»r»y«T Sok. 18 t f n b i K | T f l B E V l Vatan caddesindeki Kültür Park açılıyor VefattyU bM»rl derin »e«iM» ' gsrfcfeden eşkn. aniMtslz rtln vefatmm 40 ıncı gününe mü»<Hf îltnitO PazartMrt gtinü bg)• »aoıaztııı mütaatap Bakırkoy KartBlteps Camilnde kıraat olunaesk Kur'an.ı Kerim ve Mevlidl 3wlf! sayın akraba, dost Te k«ndfsuu. s©vwılwtıı teyt" Lfterl nt roos ederiz. Bji : Cemal EMRE ÇocuJtları: Gomil ve Güven Emre i Ikimizin de bütün klinikleri görVatan caddefindekı kultürpark m e k l i ğ i m i z e zaman v e imkân müg e l e c e k hafta pazar gunü Beledisait olmadığı için aramızda taksim ve Reisi Kemal Aygün tarafından ederek arkadaşım E k r e m Şerif iç hizmete açılacaktır hastalıklarını aldı v e ben cerrahî v e şubelerini gördum ö ğ l e y e m e ğ i n Mart 20 Ramazan 22 de h a s t a h a n e l e r d e k i profesörler. Tabip Odası Reisi v e d i ğ e r l e r i y l e gördüklerimiz üzerinde fikir karşılaşması yaptık r e müstakbel ehs K titü v e kliniklerinîn h e y c e a n ı için§ O de çalışan bu arkadaşlarla a k s a m V. ] 6.04 ı 12.22; 15.47(18 21119 51 j 4.24 üzeri v e r e c e ğ i m i z konferanslarda E. 111.43 6.001 9 26)12.001 1.31110.03 b u l u ş m a k üzere a y n l d ı k . K LO B X Müdiriyeti F e v k a l â d e programına i l â v e t e n BU A K Ş A M D A N İ T t B A R E N Avpupa ^ahnelerine y e p y e n i bır dinamizm getıren Muzıkhollerin yeni MİSTİNGUETT'ı ünvanını kazanan GENC F R A N S I Z Ş A N T Ö Z Ü G1NETTE ROLLANDı Takdım e t m e k l e şeref duyar Lutfen masalarınızı e v v e î d e n ayırtınız. T e l . 48 44 4T Î ^liitniüiıntınıtf «CUMHURtYET» in EDEBÎ KOMAN1: 43 y a n m ı ş dudakları! Etli, etli, sımsıcak . Şu karikatürist Edip y a m a n oğlandı. Zorla çekip götfirmüştü Maçka'va âdeta. S a b a h l e y i n Üniversite'de, Kızılav'ın aş ocağı önünde Deli, demisti. ulan git. K a ç ı n lır mı. tov? Ah benim elime şecse Fırçasına macun sıktı, dislerini fırçalamağa başladı. Marka'da Edip'le avn avn inmişlerdi otobüsten. Ordaydı. S i y a h l a r içinde, pırıl pırıl. Bavağı gençti de. D o l m a b a h ç e sta dına bakan burunda durmnş, m a n t o s u y l a bir örnek s i y a h esarpı bovnuna düşmüş, saçları sert sert uçuyordn. Nasıl da iülmüş. kosmuştul T a tram\ av, otobüs i s ç i l e r i v l e kızlı erkekli ü n i v e r s i t e l i l e r i n bakısla rı? « G e l m i y e c e k s i n diye korkmus <um!» derkenki bakışı ne tatlıydı! K ü l h a n karıydı be. Üniversitelilerin bakısı filân vızîelmiş, koluna çirivermişti. Sütün bunlan Eflip görmüs Tiüydü acaba? î a n n fakülte kantininde . Ağzı sıkı çocuktu " i i p ama, gene de sık sıkı ten bih e t m e l i y d i . Evin kulafına Fırçasını yıka.Mp yeşil tenp\e kutusuna koydu, elini afzını s a b u n l a m a ğ a başladı. Boşveriyordu e v e filân. neden kulaklarına eidecekti? Demek ne zamandanberi s e v h o r m u s . iyi be. Her zaman Taşlık olmaz. Olsa bile. el ele tutus,makla, pek pek dpüşmeklf O da knramak. Kaçamak öpfisı Basla, başlarsan başla, ne duruyorsun? Dul karıdan k ö t n oldum s a y e n d e . G ü y a kocamız var. Çoluk çocuk e l i n d e maskara ettin beni. H e r k e s i n de kocası var, b a y ı l ı y o n ı m . Onlar dan n e v h n e k s i k ? ' Sadi b e y l a h a v l e çekti, bir türlü s u s m ı y a n k a r ı s m a önce son derece ynmuşak Susacak m ı s m , dedi. >oksa defolnp g i d e y i m mi? Kadın sahlandı: Git, defol g i t ! Lânet olsun senin gibi kocaya da, b ö y l e ev e de, barka d a ! Bütün gün rtler durur b e n durmama, g e n e kadrim k ı y m e t i m bilinmez. N e bn? Esir m i y i m elinizde? Sadi b e y kaşığı atıp kaltı: Allah kahretsin, kahreHin b ö y l e evi. İki damla y i v e c t Ş i z , zehir ederler insana z e h i r ! K a p ı y ı çarpıp çıktı gitti. Anne kapanmıs, aghyordu. Ayşe: Suç sende, dedi. Nc diye damarma basarsın? ' Ka<lın ecne sahlandı Bende ha? Bendp denıelsuç? Sen de. siz de. hepiniz de ona, o musibet b n n a f a hak ve riyorsunuz Öyle mi? thtiyar bunları duvmusta. ka pıyı öfkeyle aeıp hısım gfM dikildi Musibet sensin, sizsiniz, hepinizsinİT. Detoînn, defotıln başımdan, istemiyoriım biçbirf >ı^e az kalsın kırılaeaktı, Ayşe aldırıs etmedi, tekrardan aldî, annesinin yüzünif, boynunu. boğâzım güzelce oŞdu. Çırpınmalar dirrmis. usuldan bir agıt haşlamıstı şimdi de. Yunrtrtu eSzlerlnden boncuk boncuk dö DM! kerek uğunuyor, bnnca yıllık Sen defol! SmrBnün uçnp gidisine, kadir kl'vmetinin billnemeyişine aglı Ev Benim evim. Bu evi yordu. '• bana hükümef aldı hükümet! • Aldıvsa, î>en "de "senin OîaSan, alışılmış şeylerden bunca yıldır kahrınr çekîyodi. Hep böyle olurdu. Bir hic rum. Babanm Wsagı degllim. vüzünden takısırlar, bir kavga Benim de'bir hakkım rir! bir gürSltü. gfinler, haftalarc? konusmaziardı. Konuşmazlardı ama, SBÇU annelerine bnlnyor tardı bu kez. Adam çafınlma Çocuklar araya çirdiler. t l l e de Erdal. babasînın kalbini, şedan, güzel güzel gelmiş, sofkerini, t a n s i r o n u n u hatırlamişrava kendiliçinden oturmnştu. tı, t l l e « e kalb? Ne vardı hoslanmadığı sözlerlp canını sıkmakta? Anne, dedi, y e t e r artık b e ! tskender onu sedire çekti eErdal p'ini a*zım vıkamak linden için odadan cıktı. tçerinin sıca Anne yeter, anneciğim, ye Çına alışan vücudü, sogukta üst ter iiste titredi. Aldırmadı. BabaKadın bayçınlık geçiriyordu «ıvia anensinin kavsalarına da Avse kolonya şişesini ko«tnraldırdıgı voktn zaten. alışkındu. Gittikce artan cırpınmalar dı. Mıislusa çelip te, ellerini içinde sönüyordu âdeta. Birin«ab<ınlama»a başlavınca büsbüde e l i y l e ştıursuzca çarptıgı ko tün unııttu. l'nutamadıf'i. dün Jonya şişesini sofraya fırlattı gecekinden çok daha tath bo»tVliiiHimilSllllllllllllHlllllllllllÜllllllf ten ne çıkar? Ulan kimdi s pat lak gözlü kasalot! Amma da bakıyordu ha! Kanyı tanıyor muydu yoksa? Boşveeer, tanısın. Tapusunu cıkaracak degiIim \a!» Haviuyla kurulanırken âbeysi geldi Nerde benim diş fırçam? Na, görmüyor musun? Pardon Avukat bey! Başladın mı gene? Ha\lnsunu çiviye asıp geldi, âbeysiyie yattıklan, soguk oda5 a. Elektriği açmadan önce pencereye hırsızlama sokııldn. karşıya baktı. Beyaz perdeleri aydınlıktı! Tath tath iç geçirdi. Lâkin, sıkı karıydı. Taşhk gazinosunun kıyı masalarından birinde Âsıklar çifter çifter oturmuslar. herkes kendi âlemine dalmıstı. Baslamıslardı konuşmıya ilkin: «Gelmiyeceksin diye ödüm koptu...» «Niye gelmiyeyim?» «Belki de anlamamıştır de dim...» «O kadar çocak mnynm?» «Degil misin?» «Değilim tabii.» «Yavrum, göreceğiz!» Garson gelmiş, bö> le yerlcre alışkın kadın, «Bira» demişti. Biralar, kasar peynirleri, beyaz ekmek filân eelmis, kadın tekrarlamıstı: «Mevve de çetir!» Sonra gene dönmüstü çapkııı capkın: «Demek (ucuk değilsin?» (Arkası var) = APARTMAN DAIRESI aıjnca 10 ADET 100.000 LİRA 10 ADET 50.000 LİRA 50 ADET 5.000 LİRA 25.0 ADET 1.000 LİRA " ve 2.1.110 TALİHLİYE çesjitn vfe zengin para ikramıjelen Apartman Daıre&ı talıhhsı, dıi^dıjı takdırde Apartman Daırası yerine »OOÖOIıra para iVramıyesı alabılır. Biıınııı|iııin' >8 V cem'an ' MİLYON h, T 200 ttray3 I ttur'a nuniarn^ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle